Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/37 Esas 2021/231 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2020/37
Karar No: 2021/231
Karar Tarihi: 12.04.2021

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİEsas-Karar No: 2020/37 Esas - 2021/231
/// TÜRK MİLLETİ ADINA ///
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:
KARAR NO:
HAKİM:
KATİP:
DAVACI : ...
VEKİLİ: Av.
DAVALI :
VEKİLİ: Av.
DAVALI :
VEKİLİ: Av.
DAVA: Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 15/01/2020
KARAR TARİHİ: 12/04/2021
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ: 27/04/2021
Mahkememizde görülen Sigorta davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili DAVA dilekçesi ile özetle: Davalı ...'ya ait olan ve sigorta şirketine ZMMS ile sigortalanan ... plakalı araç ile davacıya ait ... plakalı aracın çarpışması şeklinde gerçekleşen ... tarihli trafik kazasında davacıya ait aracın hasar gördüğünü ve kaza yerinden tamir yerine kadar çekici ile götürüldüğünü, ayrıca oluşan hasarın keşif ile tespit edilecek olup, delillerin muhafazası için tamirinin yaptırılmadığını ve bunun için sanayide bir işyerinde bekletildiğini, işyeri sahibine otopark ücreti ödendiğini, araçta oluşan hasarın Samsun 3. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin ... D.İş sayılı dosyası üzerinden alınan rapor ile belirlendiğini, çekici masrafı ile otopark ücretinin, delil tespiti dosyasında yapılan masraflar ile araçta oluşan hasar bedelinin tazmini gerektiğini ancak davadan önce sigorta şirketine yapılan müracaatın sonuçsuz kaldığını ve zorunlu arabuluculuk sürecinin de olumsuz sonuçlandığını beyanla, dava değerini artırma hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500-TL'nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta şirketi CEVAP dilekçesi ile özetle: Davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararının bulunmadığını, ayrıca taleplerin zamanaşımına uğradığını, ... plakalı aracın davalı sigorta şirketine zmms ile sigortalı olduğunu ancak sorumluluğun sigortalının kusuru ve limit ile sınırlı olduğunu, araçta oluşan hasar ile tarafların kusur durumlarının belirlenmesi için rapor alınması gerektiğini, delil tespitinin tek taraflı olarak yapıldığını ve bu sebeple kabulü mümkün olmadığını, çekici ve otopark ücretinin dolaylı zarar olup teminat kapsamında bulunmadığını beyanla, davanın reddini dilemiştir.
Davalı ... davaya cevap vermemiştir.
Hasar dosyası ile trafik sicil dosyası celp edilmiş, delil tespiti dosyası aslı mahkememiz dosyası içine alınmış, emsal çekici bedeli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası'ndan sorulmuş, emsal otopark ücretleri ise Samsun BBB Ukome'den celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
Mahkememizce mahallinde keşif yapılmış ve davacı tanıkları ... ile ...'ın beyanları keşif mahallinde alınmıştır.
Mahkememizce alınan 20.10.2020 tarihli raporda özetle: Kazanın münhasıran ... plakalı araç sürücüsünün kusuru ile gerçekleştiği ve davacıya ait araç sürücünün herhangi bir kural ihlalinin bulunmadığı, rapor tarihi itibari ile davacıya ait aracın kazasız 2.el serbest piyasa değerinin 84.600-TL ve tamir masrafının KDV dahil 54.953-TL olduğu, aracın pert işlemine tabi tutulmasını gerektirecek nitelikte hasarının bulunmadığı ve tamirinin ekonomik olduğu mütala edilmiştir.
Davacı vekili 21.12.2020 tarihli bedel artırım dilekçesi ile özetle: Talep miktarını araç tamir masrafı yönünden 54.953-TL'ye, çekici masrafını 100-TL'ye, otopark ücretini 7.823-TL'ye artırdığını ve delil tespiti masrafı 797,40-TL de dahil olmak üzere toplam talep miktarının 63.673,40-TL olduğunu bildirmiş, 54.953-TL'nin kaza (...) ve bakiye 8.720,40-TL'nin bedel artırım (21.12.2020) tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Hesaplamaların kaza tarihi itibari ile yapılması gerektiği veçhile, mahkememizce alınan ek raporda özetle: Kaza tarihi itibari ile, davacıya ait aracın kazasız 2.el serbest piyasa değerinin 67.089,61-TL ve tamir masrafının KDV dahil 43.732-TL, hurda değerinin ise 15.000-TL olduğu, aracın pert işlemine tabi tutulmasını gerektirecek nitelikte hasarının bulunmadığı ve tamirinin ekonomik olduğu mütala edilmiştir.
Davacı vekili ek rapordan sonra ibraz ettiği 17.02.2021 tarihli dilekçesi ile özetle: 21.12.2020 tarihli bedel artırım dilekçesine konu araç tamir masrafına ilişkin talep miktarını ek rapora göre değiştirdiğini beyan ederek araç tamir masrafı yönünden 43.732-TL talep ettiğini bildirmiş, 43.732-TL'nin kaza (...) ve 8.720,40-TL'nin bedel artırım (21.12.2020) tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Bilirkişi raporları ile bedel artırım dilekçesi davalılara usulünce tebliğ edilmiştir.
Dava, maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili davacının ... tarihli trafik kazası sebebiyle aracında oluşan tamir masrafını, çekici ve otopark masrafını ve ayrıca delil tespiti dosyasında yapılan masrafların tazminini talep etmiş, talep miktarını 21.12.2020 tarihli dilekçesi ile artırmıştır. Davalı sigorta şirketi ile işleten vekili ise davanın reddini dilemiştir.
Burada öncelikle davalı sigorta şirketi vekilinin dava şartı itirazı incelenecek olup; 6100 sayılı HMK'nın belirsiz alacak davasını düzenleyen 107/1. maddesinde; "Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir." hükmüne yer verilmiştir. Bu hükme göre, belirsiz alacak davasının alacak miktarının veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenemediği ya da imkansız olduğu hallerde olanaklı olduğu anlaşılmaktadır. Eldeki davada, davacıya ait araçta oluşan zarar miktarı ve değeri ile otopark ve çekici masrafı ancak tahkikat aşamasında toplanacak delillere ve alınacak bilirkişi raporlarına göre belirlenecek olup, davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararı vardır.
Davalı sigorta şirketi vekilinin zamanaşımı def'ine gelince; 2918 sayılı KTK'nın 109.maddesinin ilk iki fıkrasına göre; Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar. Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir. Eldeki davada, trafik kazası ... tarihinde gerçekleşmiş ve işbu dava 15.01.2020 tarihinde açılmıştır. Davanın iki yıllık zamanaşımı süresi içinde açıldığı anlaşıldığına göre, davalı sigorta şirketi vekilinin zamanaşımı def'i yerinde değildir.
Delil tespiti, 6100 sayılı HMK'nın 400 ilâ 406. maddelerinde düzenlenmiş olup, bu kısımda tespit raporuna itiraz konusunda açık düzenleme yoktur. Bununla birlikte, HMK'nın 403. maddesinin yollaması ile HMK'nın 281. maddesine göre, yokluğunda tespit yapılan tarafın iki haftalık süre içinde tespit sonucu alınan bilirkişi raporuna itiraz hakkı bulunmaktadır. Bu rapora itiraz edilmez ya da itiraz süresi geçirilirse tespit bilirkişisi raporu taraflar bakımından kesinleşir. Ancak, bu kesinleşme mahkeme açısından geçerli değildir. Mahkeme bilirkişiden tamamlayıcı bilgi alma, açıklama isteme ve yeni bilirkişi incelemesi yaptırma yetkisini hüküm verilinceye kadar her zaman kullanabilir. Tespit raporuna süresinde itiraz etmeyen tarafın dava sırasındaki itirazı da HMK'nın 281. maddesi anlamında artık teknik bir itiraz olmayıp mahkemeden bu yetkisini kullanmasını istemesinden ibarettir. Bu itibarla, davalı tarafın yokluğunda yapılan tespit sonrasında alınan ve itiraza uğrayan tespit raporunun hükme esas alınması usul ve yasaya aykırıdır. Eldeki davada; delil tespiti dosyasından alınan bilirkişi raporu hem sigorta şirketine hem de işletene tebliğ edilmiş ve işletenin itirazı ile karşılaşmış olup, raporun işleten yönünden bağlayıcı olmadığı açıktır. Ayrıca, raporun hangi tarihteki parametrelere göre düzenlendiği anlaşılamamakta olup, raporun bu hali ile denetime açık olmadığı ve bu sebeple sigorta şirketini de bağlamayacağı sonucuna ulaşılmaktadır. Bu sebeplerle, mahkememizce alınan raporlar üzerinden değerlendirme yapılmış, delil tespiti dosyasında yapılan masraflar işbu davada yargılama gideri olarak değerlendirilmiştir.
Toplanan delillerden; davacıya ait araç ile davalı ...'ya ait olan ve davalı sigorta şirketine ZMMS ile sigortalanan ... plakalı aracın çarpışması şeklinde gerçekleşen ... tarihli trafik kazasında davacıya ait aracın hasar gördüğü ve olay mahallinden tamirin yapılacağı işyerine kadar çekici ile götürüldüğü, keşifte yapılan gözlem ile de sabit olduğu üzere bu işyerinde bekletildiği, kazanın münhasıran sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile gerçekleştiği ve aracın kaza tarihi itibari ile kazasız 2.el serbest piyasa değerinin 67.089,61-TL ve tamir masrafının KDV dahil 43.732-TL olduğu, pert işlemine tabi tutulmasını gerektirecek nitelikte hasarlanmadığı ve tamirinin ekonomik olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı vekili mahkememizce alınan ilk rapordan hemen sonra dava değerini artırmış ve araç tamir masrafı yönünden 54.953-TL, çekici ve otopark masrafı ile delil tespiti dosyasında yapılan masraflar toplamı yönünden ise 8.720,40-TL talep etmiş ise de, ilk raporun rapor tarihindeki parametrelere göre düzenlendiği anlaşılmaktadır. Oysa, zarar miktarının kaza tarihindeki parametrelere göre düzenlenmesi gerekmekte olup (Bkz: Yargıtay 17. HD.nin 25.12.2014 tarih ve 23206/19504 sayılı kararı), ek rapor kaza tarihindeki parametrelere göre düzenlenmiştir. Buna göre, ek raporda belirlendiği üzere, davacının aracında oluşan hasarın tamir masrafının KDV dahil 43.732-TL olduğu, aracın kaza tarihi itibari ile kazasız 2.el serbest piyasa değerinin 67.089,61-TL ve tamirinin ekonomik olmasına göre pert işlemine tabi tutulmasını gerektirecek nitelikte hasarlanmadığı kabul edilerek sonuca gidilmelidir.
Davacının çekici ve otopark masrafı talebine gelince; davacıya ait aracın kaza mahallinden tamirin yapılacağı işyerine çekici ile götürüldüğü ve Samsun Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası'ndan gelen 07.10.2020 tarihli cevabi yazıya göre emsal çekici ücretinin 100-TL olabileceği anlaşılmaktadır. Buna göre, davacının bu yöne ilişkin 100-TL masrafı oluşmuştur ve tazmini gerekmektedir. Aracın kaza tarihinden dava tarihine kadar, keşifte yapılan gözlem ile de sabit olduğu üzere, çekici ile götürüldüğü işyerinde bekletildiği ve bu suretle otopark masrafının oluştuğu anlaşılmaktadır. Samsun BBB Ukome'den gelen 01.10.2020 tarihli cevabi yazıya göre otopark ücretinin ...-20.01.2019 tarihleri arasında 9-TL ve 21.01.2019-19.08.2020 tarihleri arasında 11-TL olabileceği belirtilmiş olup, bu ücretlerin emsal kabilinden olduğu ve dosya kapsamına da uygun düştüğü değerlendirilmiş, aracın ...-20.01.2019 tarihleri arasındaki 51 günlük otopark ücretinin (9x51) 459-TL ve 21.01.2019-19.08.2020 tarihleri arasındaki 360 günlük otopark ücretinin de (11x360) 3.960-TL olduğu nazara alınarak toplam otopark ücretinin 4.419-TL olduğu kabul edilmiştir.
Delil tespiti dosyası kapsamında yapılan yargılama giderlerinin de (797,40-TL), asıl alacak gibi tahsili talep edilmiş ve bu talep de harçlandırılmış ise de, tespit masraflarının yargılama giderlerinden olduğu ve yargılama giderleri kısmında değerlendirilmesi gerektiği veçhile (Bkz: Yargıtay 17. HD.nin 03.05.2017 tarih ve 10557/4963 sayılı kararı), bu yöne ilişkin dava reddedilmiş, 797,40-TL masraf davanın kabul-ret oranına göre taraflara tahmil edilmiştir.
Çekici ve otopark masrafından kaynaklı zararlar, dolaylı / yansıma zarar olarak nitelendirilmekte olup, ZMMS Genel Şartları ile poliçe özel şartları uyarınca teminat kapsamı dışındadır. Davalı sigorta şirketi, teminat dışında olduğu kabul edilen bu yöne ilişkin zararlardan sorumlu değildir (Bkz: İzmir BAM 11. HD.nin 23.01.2020 tarih ve 2045/95 sayılı ilamı). Bu sebeplerle, çekici ve otopark masrafından kaynaklı tazminat talebi, davalı sigorta şirketi yönünden reddedilmiştir. Bu yöne ilişkin dava sigorta şirketine husumet yöneltilemeyeceği kabulü ile reddedildiğinden ve ispatlanamadığı değerlendirilip reddedilen diğer hususlarla aralarındaki ret sebebi farklı olduğundan davalı sigorta şirketi lehine davalı işletenden ayrı olarak vekalet ücreti takdir edilmiştir.
Bu sebeplerle, davacının araç hasarı yönünden 43.732-TL ve çekici ve otopark masrafı yönünden 4.519-TL zararının oluştuğu değerlendirilmiş, talep miktarının bedel artırım / ıslah dilekçesi ile azaltılamayacağı ve bu yöndeki talebin ancak feragat olarak nitelendirilebileceği kabul edilmiş, araç hasarı yönünden davalılar aleyhine 43.732-TL ve çekici ve otopark masrafı yönünden davalı işleten aleyhine 4.519-TL üzerinden hüküm kurulmuştur. Fazlaya ilişkin istem, davalı işleten bakımından (63.673,40-TL - 48.251-TL) 15.422,40-TL ve sigorta şirketi bakımından (63.673,40-TL - 36.000-TL) 27.673,40-TL reddedilmiştir. Faiz yönünden taleple bağlı kalınmış, çekici ve otopark masrafı yönünden 21.12.2020, araç hasarı yönünden ise işleten bakımından kaza, sigorta şirketi bakımından müracaat tarihinden 8 iş günü sonrasına tekabül eden 05.06.20219 tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE;
i-4.519-TL'nin 21.12.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talep ile sigorta şirketine yönelik talebin reddine,
ii-43.732-TL'nin davalı ... yönünden kaza (...) ve sigorta şirketi yönünden 05.06.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (davalı sigorta şirketinin 36.000-TL ile sınırlı sorumlu olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 3.296,02-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.133,40-TL'nin mahsubu ile bakiye 2.162,62-TL'nin (davalı sigorta şirketinin 1.613,52-TL ile sınırlı sorumlu olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından harç olarak ödenen 1.133,40-TL'nin (davalı sigorta şirketinin 845,62-TL ile sınırlı sorumlu olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 2.850,70-TL yargılama giderinden davanın kabul-ret oranına göre belirlenen 2.160,22-TL'nin (davalı sigorta şirketinin 1.611,73-TL ile sınırlı sorumlu olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ye göre belirlenen 7.072-TL vekalet ücretinin (davalı sigorta şirketinin 5.400-TL ile sınırlı sorumlu olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı ... davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ye göre belirlenen 4.080-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ...'ya verilmesine,
7-Davalı sigorta şirketi davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ye göre belirlenen 4.080-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı sigorta şirketine verilmesine,
8-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabulucuk ücretinden 319,72-TL'nin davacıdan ve 1.000,28-TL'nin (davalı sigorta şirketinin 746,30-TL ile sınırlı sorumlu olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak alınarak Hazineye gelir kaydına,
9-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsuns BAM'da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı. 12/04/2021

Katip
¸


Hakim
¸

5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu'nun 5'inci maddesi kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.


Full & Egal Universal Law Academy