Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/317 Esas 2021/216 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2020/317
Karar No: 2021/216
Karar Tarihi: 05.04.2021

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİEsas-Karar No: 2020/317 Esas - 2021/216
/// TÜRK MİLLETİ ADINA ///
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO: 2020/317 Esas
KARAR NO: 2021/216
HAKİM:
KATİP:
DAVACI :
VEKİLİ: Av.
DAVALI : 1
VEKİLİ:
DAVALILAR : 2-
3-
DAVA: Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 06/05/2020
KARAR TARİHİ: 05/04/2021
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ: 23/04/2021
Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, dava dilekçesi ile özetle: Davalı sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı olan ve davalı ...'un sevk ve idaresinde bulunan ... plakalı araç ile davacının sevk ve idaresinde bulunan motosikletin çarpışması şeklinde gerçekleşen 24.03.2019 tarihli trafik kazasında davacının yaralandığını ve iş-güçten kaldığını, kazanın sigortalı araç sürücüsü davalı ...'un kusuru ile gerçekleştiğini, davalı Havva'nın sorumluluğunun işleten sıfatına bağlı olduğunu, zararın karşılanması için davalı sigorta şirketine müracaat edilmiş ise de sonuç alınamadığını, davadan önceki zorunlu arabuluculuk görüşmelerinin de olumsuz sonuçlandığını beyanla, dava değerini sonradan artırma hakkı saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5000-TL geçici ve 500-TL sürekli işgöremezlik zararının faizi ile birlikte davalılardan, manevi zararın tazmini kapsamında 10.000-TL'nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı işleten ve sürücüden tazminini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... CEVAP dilekçesi ile özetle: ... plakalı aracı 03.01.2019 tarihinde ... isimli kişiye satıp devrettiğini ancak bu kişinin aracın devrini almaya yanaşmadığını, aracın bu kişi tarafından davalı ...'a satıldığını ise işbu dava ile öğrendiğini beyanla, işleten sıfatının bulunmaması sebebiyle davanın reddini dilemiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesi ile davanın reddini dilemiştir.
Davalı ... ... davaya cevap vermemiştir.
Davacı vekili ön inceleme duruşmasında, maddi tazminat davası yönünden davalı sigorta şirketi ile sulh olduklarını bildirmiş ve maddi tazminat davasından davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir.
Mahkememizce alınan kusur bilirkişi raporunda özetle: Kazanın oluşumunda; davacının, hızını aracının yük ve teknik özelliğine görüş yol hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak; davalı ...'un ise kavşaklarda geçiş önceliğine uymamak kuralını ihlal ettiği mütala edilmiştir.
Dava, trafik kazası sebebiyle oluşan maluliyete dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Burada öncelikle, davalı ...'ın işleten sıfatının bulunmadığı yönündeki itirazının değerlendirilmesi gerekmekte olup; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 20/d maddesine göre; "Tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirleri, satış ve devri yapılacak araçtan dolayı motorlu taşıtlar vergisi, gecikme faizi, gecikme zammı, vergi cezası ve trafik idari para cezası borcu bulunmadığının tespit edilmesi ve taşıt üzerinde satış ve/veya devri kısıtlayıcı herhangi bir tedbir veya kayıt bulunmaması halinde, araç sahibi adına düzenlenmiş tescil belgesi veya trafik tescil kayıtları esas alınarak noterler tarafından yapılır. Noterler tarafından yapılmayan her çeşit satış ve devirler geçersizdir." Görüldüğü gibi Yasa'nın 20/d maddesinde tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirlerinin ancak noterler tarafından yapılacağı hükmüne yer verilmiştir. Ancak böyle bir satış ve devir işlemi araç üzerindeki mülkiyet hakkını devre elverişlidir. Bu devrin yöntemince aracın kayıtlı olduğu tescil müdürlüğüne bildirilmemesi yüzünden aracın tescil kaydında bir değişiklik yapılmaması satışa konu aracın mülkiyetinin geçişini engellemez ise de, anılan yasa maddesinde belirtilen türden resmi bir satış ve devir işlemi yapılmaksızın, satış işlemine dayalı olarak işleten sıfatının ve araç üzerindeki mülkiyet hakkının devredildiğinin kabulü mümkün değildir. Somut olayda; kaza tarihi itibari ile araç maliki olduğu anlaşılan davalı ..., aracı 03.01.2019 tarihinde ... isimli kişiye satıp devrettiğini ancak bu kişinin aracın devrini almaya yanaşmadığını ve aracın bu kişi tarafından davalı ...'a satıldığını işbu dava ile öğrendiğini bildirerek işleten sıfatının bulunmadığını ileri sürmüş ise de, bu yöndeki iddiasının işaret edilen mevzuat karşısında bir önemi yoktur. Davalının, işleten sıfatıyle sorumlu olduğunun kabulü gerekmektedir.
Davacı vekili, maddi tazminat davası yönünden davadan feragat etmiş olup, feragat'ın Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 307 vd. maddeleri gereğince davaya son veren tek taraflı usul işlemlerinden olduğu veçhile, maddi tazminat davasının tüm davalılar yönünden feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davalı sigorta şirketi vekilinin vekalet ücreti dahil yargılama gideri talep etmediğini bildirmiş olması sebebiyle yararına vekalet ücreti takdir edilmemiştir. Ödeme yapıldıktan sonra ve buna bağlı olarak gerçekleştiği anlaşılan feragat'in, hakkın özüne ilişkin olmadığı değerlendirilmiş, yargılama giderlerinin tamamı davalılara tahmil edilmiş, davadan önceki 1.320-TL zorunlu arabuluculuk ücretinin davalı sigorta şirketinden alınmasına hükmedilmiştir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak TBK'nun 56'ncı maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, TMK'nun 4'üncü maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Somut olayda; işaret edilen hususlar dahilinde inceleme yapılmış, olayın meydana geliş şekli ve kazanın gerçekleşmesindeki kural ihlallerine göre davacının %25 ve davalı ...'un %75 oranındaki kusur durumu ile davacının epikriz raporlarından anlaşılan yaralanma derecesi, paranın kaza tarihindeki alım gücü ve tarafların sosyo-ekonomik durumaları gibi hususlar hep birlikte değerlendirilmiş, davacı yararına 2.500-TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Temerrütün kaza tarihinde gerçekleştiği kabul edilmiş, 2.500-TL'nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı işleten ve sürücüden alınmasına hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-MADDİ TAZMİNAT davası yönünden;
1-Davanın feragat sebebiyle reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 19,76-TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Resmi ödenekten karşılanan 420-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı ... tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı sigorta şirketi yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabulucuk ücretinin davalı sigorta şirketinden alınarak Hazineye gelir kaydına,
B-MANEVİ TAZMİNAT davası yönünden;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
i-2.500-TL'nin kaza tarihinden (24.03.2019) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı işleten ve sürücüden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
ii-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 170,77-TL karar ve ilam harcının davalı işleten ve sürücüden müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ye göre belirlenen 2.500-TL vekalet ücretinin davalı işleten ve sürücüden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
C-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı işleten ve sürücünün yüzüne, davalı sigorta şirketi vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Samsun BAM'da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı. 05/04/2021
Katip
¸


Hakim
¸

5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu'nun 5'inci maddesi kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.


Full & Egal Universal Law Academy