Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/773 Esas 2021/250 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2019/773
Karar No: 2021/250
Karar Tarihi: 19.04.2021

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİEsas-Karar No: 2019/773 Esas - 2021/250
/// TÜRK MİLLETİ ADINA ///
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:
KARAR NO:
HAKİM:
KATİP:
DAVACI : ...
VEKİLİ: Av.
DAVALI :
VEKİLLERİ:

DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 22/11/2019
KARAR TARİHİ: 19/04/2021
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ: 08/09/2021
Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili DAVA dilekçesi ile özetle: Taraflar arasında uzun süredir devam eden ticari ilişki bulunduğunu ve bu kapsamda davacının müteaddit defalar davalıya mal satıp teslim ettiğini, fatura bedellerinin bir kısmının ödendiğini ancak ... numaralı ...-TL bedelli fatura ile ... numaralı ...-TL bedelli fatura karşılığının ödenmediğini, alacağın tahsili için Samsun İcra Dairesi'nin ... Esas sayılı takip dosyası üzerinden takip başlatılmış ise de itiraz üzerine takibin durduğunu, davadan önceki zorunlu arabuluculuk görüşmelerinin de olumsuz sonuçlandığını beyanla, itirazın iptali ile takibin devamını ve davalının icra-inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili CEVAP dilekçesi ile özetle: Müvekkili davalının davacıya herhangi bir borcu olmadığını ve mal teslim olgusu ile alacak iddiasının ispatı gerektiğini beyanla davanın reddini ve davacının tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Samsun İcra Dairesi'nin ... Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş olup incelenmesinden: Takip alacaklısı davacı tarafından takip borçlusu davalı aleyhine 01.10.2018 tarihli ...-TL ve ...-TL bedelli faturalara istinaden ...-TL asıl alacak ve 3.642,53-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 76.975,35-TL üzerinden ilamsız icra yolu ile takibe girişildiği ve takip borçlusu davalının süresi içindeki itirazları üzerine takibin durduğu ve işbu davanın süresinde açıldığı, Afyonkarahisar İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı takip dosyasındaki yetkisizlik kararından önce takip borçlusu davalının 14.01.2019 tarihinde ödeme emrine itiraz ederken ihtirazı kayıt ile 84.200-TL tutarında ödeme yaptığı ve bu tutarın yetkisizlik kararından sonra Samsun İcra Dairesi'nin ... Esas sayılı takip dosyasına gönderildiği ve mahkememiz karar tarihi itibari ile takip dosyasında olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi marifeti ile yapılan incelemeden sonra düzenlenen bilirkişi kök ve ek raporunda özetle: Taraflar arasında uzun süredir devam eden bir ticari ilişki bulunduğu ve davacının ticari defterindeki takibe konu 2 fatura dahil bütün faturaların davalının ticari defterinde de kayıtlı olduğu, davacının davalıdan olan alacağı toplamının kendi ticari defterlerine göre ...-TL, davalının ticari defterlerine göre ise takip tarihi itibariyle ...-TL ve dava tarihi itibariyle 0-TL olduğu, ancak ödemeleri gösterir bir belgeye rastlanılmadığı, bir kısım faturaların alacağı belli olmayan bir hesaba kaydedildiği ve buna göre davalının ticari defterlerine itibar edilemeyeceği mütala edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine usulünce tebliğ edilmiştir.
Dava, satış sözleşmesinden kaynaklı faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan takibe itirazın iptaline ilişkindir.
Davacı vekili, ... ve ... numaralı fatura bedellerinin tahsilini talep etmekte, davalı vekili ise teslim iddiasını reddetmektedir. Buna göre, davacının teslim iddiasını ve bunun üzerine davalının fatura bedellerinin ödendiğini ispat etmesi gerekmektedir.
Açık hesap ilişkisi, taraflar arasında bulunan bir sözleşme kapsamında, önceki borçlar tahsil edilmemesine rağmen taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam etmesi durumudur. Açık hesap ilişkisinde taraflar tek taraflı ya da karşılıklı olarak alacaklarını hesaba kaydedip belirli hesap dönemlerine bağlı kalmaksızın hesaplaşma yaptıklarından, bu ilişkiye TTK’daki cari hesaba ilişkin hükümleri uygulanamaz. Takibe sıkı sıkıya bağlı olan eldeki davada taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığından, aradaki ilişkinin açık hesap ilişkisi olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Buna göre ve Yargıtay HGK'nun 25.04.2018 tarih ve 19-903/974 sayılı kararında da belirtildiği üzere, yalnızca takibe konu faturaların ve faturalara ilişkin ödemelerin taraf defterlerinde kayıtlı olup olmadığı hususunda inceleme yapılmalı ve sonuca gidilmelidir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu’nun 27.06.2003 tarih ve 1/1 sayılı kararında da açıklandığı üzere; bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içerdiği bilgilere itiraz etme hakkına sahiptir. Aksi taktirde faturanın içeriğini kabul etmiş sayılır. Bu hüküm, fatura içeriğinden kabul edilen hususlara ilişkin olarak, faturayı düzenleyenin lehine, adına fatura düzenlenenin aleyhine bir karine getirmektedir. Bu karine, faturanın ispat gücüne yönelik bir düzenlemeyi ortaya koymaktadır. Diğer anlatımla, fatura, düzenleyen aleyhine delil olduğu gibi, kendisi faturayı düzenlemediği halde tebliğinden itibaren sekiz gün içinde itiraz etmeyen aleyhine de delil olabilecektir. Faturanın adına tanzim edilen aleyhine ispat vasıtası olması, yani faturayı alan kişinin fatura kendinden sadır olmamakla birlikte aleyhine delil teşkil etmesi 6102 s. TTK m. 21/2'de düzenlenen ve yukarıda ayrıntısı açıklanan bu karineden kaynaklanmaktadır. Faturaya itiraz, faturanın teslim alındığı tarihten itibaren sekiz gün içinde yapılmalıdır. İtirazın sekiz gün içinde karşı tarafa varması şart değildir. Sekiz günlük süre, hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi değildir. Sadece ispat yükünün yer değiştirmesi açısından önem taşır. Sekiz günlük süre içinde itiraz edildiği taktirde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunu ispat külfeti faturayı veren tarafa ait iken, sekiz günlük sürenin geçmesinden sonra itiraz edilmesi halinde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığını ispat külfeti faturayı alan tarafa ait olur. Faturayı alan her türlü delille bu külfeti yerine getirebilir (Bkz: Prof. Dr. Sami Karahan, Ticari İşletme Hukuku, 23. Baskı, Eylül 2012, Konya; syf. 111 vd.). Faturanın karşı tarafa usulüne uygun tebliğ edildiğini kanıtlama yükümlülüğü faturayı gönderen tarafta olup, faturayı gönderenin bu hususu kanıtlaması halinde, bu kez 6102 s. TTK m. 21/2'de yazılı sekiz günlük yasal süre içerisinde faturaya itiraz ve iade ettiğini kanıtlama yükümlülüğü karşı tarafa aittir. 6102 s. TTK m. 23/2 uyarınca tebliğe rağmen faturayı süresinde itiraz ve iade etmeyerek, ticari defterlerine borç kaydeden tacir, fatura münderecatını aynen kabul etmiş ve faturayı gönderen taraf, faturaya dayalı bu alacağının varlığını 6100 s. HMK m. 222 uyarınca ispatlamış olur.
Toplanan delillerden; takibe konu ... ve ... numaralı faturaların her iki tarafın ticari defterinde kayıtlı olduğu ve davacının defterinde kayıtlı başka faturaların da davalının ticari defterinde kayıtlı olduğu, davacının davalıdan olan alacağının kendi defterine göre ...-TL, davalının ticari defterlerine göre ise takip tarihi itibariyle ...-TL ve dava tarihi itibariyle 0-TL olduğu anlaşılmaktadır. Takibe konu faturalar davalının da ticari defterlerinde kayıtlı olduğuna göre, faturaya konu malın davalıya teslim edildiğinin kabulü gerekmektedir. Buna karşılık, davalı ne bu iki fatura bedelini ödediğini kanıtlamış, ne de bakiyeyi sıfırlayan ödemeyi ispata yarar bir delil ibraz edebilmiştir. Delilleri arasında yer vermiş ise de yemin deliline dayanmayacağını açıkça bildirmiştir. Hal böyle olunca, davacının takip tarihi itibari ile ...-TL alacaklı olduğu değerlendirilmiş, taleple bağlı kalınarak takibe konu 2 fatura sebebiyle (...-TL + ...-TL) ...-TL alacaklı olduğu kabul edilmiştir.
Takip öncesi dönem için temerrüt faizi istenebilmesinin temel koşulu, borcun belli bir günde ödenmesi taahhüt edilmemişse, borçlunun temerrüde düşürülmesidir. Eldeki davada, davalı borçlunun TBK m.117'de belirtilen şekilde temerrüde düşürüldüğü ileri sürülmemiş ve bu yönde herhangi bir delil bildirilmemiştir. Bununla birlikte, 6102 s. TTK m. 1530'da, ticari işletmeler arasında mal ve hizmet tedariki amacıyla yapılan işlemlerde, alacaklının, kanundan veya sözleşmeden doğan tedarik borcunu yerine getirmiş olmasına rağmen, borçlunun, gecikmeden sorumlu tutulamayacağı hâller hariç, sözleşmede öngörülmüş bulunan tarihte veya belirtilen ödeme süresinde borcunu ödemediği durumda ihtara gerek olmaksızın temerrüde düşeceği ve aynı maddenin 3. fıkrasında mütemerrit borçlunun alacaklısının sözleşmede öngörülen tarihten ya da ödeme süresinin sonunu takip eden günden itibaren, şart edilmemiş olsa bile faize hak kazanacağı vazedilmiş, 4. fıkrada da sözleşmede ödeme günü veya süresi belirtilmemişse borçlunun faturayı veya eş değer ödeme talebini aldığı tarihi takip eden otuz günlük sürenin sonunda ihtara dahi gerek kalmaksızın mütemerrit sayılacağı ve alacaklının faize hak kazanacağı belirtilmiştir. Somut olayda, davalının ticari defterlerinde kayıtlı takibe konu faturalar 01.10.2018 tarihli olup, davalı otuz günlük sürenin sonunda yani 01.11.2018 tarihinde temerrüte düşmüştür ve bu tarihten takip tarihine kadar faiz işletilmelidir. Bu sebeplerle, birikmiş faiz toplamının takip talebindeki gibi 3.642,53-TL değil, 2.524,89-TL olduğu kabul edilmiş, fazlaya ilişkin istem reddedilmiştir. Reddedilen kısım da harçlandırıldığından, davalı yararına reddedilen tutar kadar (1.117,64-TL) vekalet ücreti takdir edilmiştir.
Davaya konu faturaların, davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve bu sebeple alacağın likit kabul edilmesi gerektiği değerlendirilmiş, hüküm altına alınan asıl alacak üzerinden davacı yararına %20 oranında icra-inkar tazminatına hükmedilmiştir (Bkz: Yargıtay 19.HD.nin 11.06.2020 tarih ve 250/986 sayılı kararı).
Davalı tarafından, Afyonkarahisar İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı takip dosyasına 14.01.2019 tarihinde yapılan 84.200-TL tutarındaki ödemenin ihtirazı kayıt içerdiği ve yetkisizlik kararından sonra Samsun İcra Dairesi'nin ... Esas sayılı takip dosyasına gönderildiği, mahkememiz karar tarihi itibariyle de takip dosyasında olduğu veçhile, hüküm altına alınan miktar üzerinden itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
i-Samsun İcra Dairesi'nin ... Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazın kısmen iptali ile ...-TL asıl alacak ve 2.524,89-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 75.857,71-TL üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren reeskont faizi işletilmek suretiyle takibin devamına,
ii-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-2004 s. İİK'nun 67/2. maddesi gereğince 14.666,56-TL icra-inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalının tazminat talebinin reddine,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 5.181,84-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.314,55-TL'nin mahsubu ile bakiye 3.867,29-TL'nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından harç olarak ödenen 1.314,55-TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan toplam 594,79-TL yargılama giderinden davanın kabul-ret oranına göre belirlenen 586,15-TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 19-TL yargılama giderinin takdiren davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ye göre belirlenen 10.661,50-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ye göre belirlenen 1.117,64-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabulucuk ücretinden davanın kabul-ret oranına göre belirlenen 19,16-TL'nin davacıdan ve 1.300,84-TL'nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
11-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, davacı yönünden 6100 sayılı HMK'nın 341/2'nci maddesi gereğince KESİN, davalı yönünden gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM'da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, okundu.19/04/2021
Katip
¸e-imzalıdır


Hakim
¸e-imzalıdır

5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu'nun 5'inci maddesi kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.


Full & Egal Universal Law Academy