Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/696 Esas 2022/234 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2019/696
Karar No: 2022/234
Karar Tarihi: 03.03.2022

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİEsas-Karar No: 2019/696 Esas - 2022/234
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİKARAR
ESAS NO:
KARAR NO:
HAKİM :
KATİP:
DAVACI:
VEKİLİ:
DAVALI:
VEKİLİ:
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 22/10/2019
KARAR TARİHİ: 03/03/2022
KARARIN YAZ. TARİH: 18/03/2022
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalı ile ticari satım sözleşmesi imzalandığını, fatura içeriği ürünleri davalının teslim aldığını, yapılan satış protokolü içeriğine göre ödeme şartlarının belirlendiği, ürünlerinin faturasının sevk tarihinde T.C.M.B euro kuru baz alınarak kur hesaplamalarının ayrıca yapılacağı kararlaştırıldığını ve taraflarca imza altına alındığını, davalı adına tanzim edilen euro kuru baz alınarak tanzim edilen sevk faturası ve daha sonrasında ödeme vadelerinde Merkez Bankası kuru baz alınarak yapılan kur hesaplamalarına göre 03/09/2018 tarih ve ... sayılı ve 116.516,71TL bedelli faturanın tanzim edildiğini, bu faturaya davalının itiraz etmediğini, davalının borcunu ödememesi nedeniyle hakkında Ankara İcra Dairesinin ... sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun itirazı nedeniyle takibin durduğunu belirterek davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20' sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan sözleşmeye göre Samsun İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, davacının daha önce Samsun İcra Dairesinin ... esas sayılı dosyası üzerinden takip başlattığını, taraflarınca takibe itiraz edildiğini, alacaklı tarafından 6 aylık süre içinde itirazın kaldırılması yoluna başvurmadığı gibi 1 yıllık süre içinde itirazın iptali davası da açmadığını, bu durumda alacaklının bir daha aynı alacaktan dolayı ilamsız takip yolu ile takip yapamayacağını, davacının yetkisiz icra dairesinde takip başlattığını, davacının düzenlendiğini belirttiği faturanın müvekkiline ulaşmadığını, faturanın müvekkili şirket kayıtlarına geçmediğini, müvekkili için kendisine ulaşmayan faturanın ifasının mümkün olmadığını, fatura müvekkiline tebliğ edilmediğinden itiraz sürelerinin de başlamadığını, faturanın teslim edildiğine dair ispat yükünün davacı üzerinde olduğunu, davacıdan sözleşme gereği temin edilen malların ayıplı olduğu ve davacı tarafça sözleşmeye uygun ifa gerçekleşmediğini, takip bedelinin kur farkından kaynaklı bedelden oldukça fazla olduğunu bu nedenle kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi ekinde, arabuluculuk son tutanak aslı, faturalar, satış sözleşmesi, Ankara 9. İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı icra dosyası sunulmuştur.
Samsun İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyası uyap sistemi üzerinden dosyamız arasına alınmıştır.
Ankara 9 İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyası uyap sistemi üzerinden celb edilmiştir.
Davalı vekili tarafından 24/06/2020 tarihli dilekçe sunulmuştur.
Davacı tarafın defterleri üzerinde inceleme yapılmak üzere mali müşavir bilirkişiden 07/09/2020 havale tarihli rapor aldırılmıştır.
Davalı vekili bilirkişi raporuna karşı beyan/itirazlarını içerir 22/09/2020 tarihli dilekçe sunmuştur.
Davacı vekili bilirkişi raporuna karşı itirazlarını içerir 05/10/2020 tarihli dilekçe sunmuştur.
Davalı tarafın defterleri üzerinde inceleme yapılmak üzere Ankara 14 Asliye Ticaret Mahkemesi vasıtasıyla mali müşavir bilirkişiden 2020/123 Talimat sayılı 22/10/2020 tarihli rapor aldırılmıştır.
Davacı vekili bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içerir 20/11/2020 tarihli dilekçe sunmuştur.
Davalı vekili bilirkişi raporuna karşı beyan/itirazlarını içerir 23/11/2020 tarihli dilekçe sunmuştur.
Mali müşavir bilirkişi...'dan 15/11/2021 havale tarihli ek rapor aldırılmıştır.
Davalı vekili bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içerir 30/11/2021 tarihli dilekçe sunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kur farkı faturasından kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe itirazın iptaline ilişkindir.
Taraflar arasındaki satış sözleşmesine göre bedel Euro olarak belirlenmiş olup, bedelin Euro olarak ödeneceği ayrıca kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin 9.maddesine göre, vade tarihlerine göre hazırlanan çek/çekler ödeme günlerine göre tahmini kur belirlenerek tespit edilmiş olup asıl çekler bedeli fiili ödeme tarihindeki T.C.M.B. efektif satış kuru dikkate alınarak TL'ye çevrilerek belirlenecektir. Doğabilecek farklar karşılıklı olarak (+) ya da (-) olarak gününde tahsil edilip ödemeler sonunda kur farkı faturası kesilerek hesap sıfırlanacaktır. Ürüne ait fatura fabrika sevk tarihindeki T.C.M.B. efektif satış kuru baz alınarak kesilecektir.
Davalı vekilince yetki ve derdestlik itiraz ileri sürülmüş olup, öncelikle bu itirazların değerlendirilmesi gerekmektedir. Davalı vekilince Ankara İcra Dairesinin yetkili olmadığı, yetki sözleşmesi gereğince Samsun İcra Dairelerinin yetkili olduğu ileri sürülmüştür. Dosya kapsamından davacı tarafça öncelikle Samsun İcra Dairesi'nin ... Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığı, davalı/borçlu vekilinin yetki itirazı üzerine dosyanın Ankara'ya gönderildiği ve Ankara 9. İcra Dairesi'nin ... Esas sayısını aldığı anlaşılmıştır. Davalı/borçlu tarafından ileri sürülen yetki itirazının davacı/alacaklı tarafça kabul edilmesi üzerine icra takip dosyasının Ankara'ya gönderilmiş olması ile artık yetki hususu kesinleşmiş olup, davalı vekilinin yetki sözleşmesinden bahisle tekrar yetki itirazında bulunması mümkün görülmemiş, yetki itirazının reddine karar verilmiştir. Yine anlatılan oluş çerçevesinde iki ayrı takip bulunmadığı, Samsun İcra Dairesi'nin ... Esas sayılı dosyasının yetkisizlik ile gönderilmesi akabinde Ankara 9. İcra Dairesi'nin ... Esas sayısını aldığı anlaşılmakla davalı vekilinin derdestlik itirazı da kabul edilmemiştir.
Davalı vekilince süresi içerisinde sunulan cevap dilekçesinde her ne kadar davacı tarafından yapılan edimlerin ayıplı olması sebebi ile ödemezlik def'i ileri sürülmüş ise de, dosya içerisinde davacıya usulüne uygun yapılmış bir ayıp ihbarının bulunmadığı anlaşılmış, davalının bu yöndeki savunmasına itibar edilmemiştir.
Ankara 9. İcra Dairesi'nin ... Esas sayılı dosyası incelendiğinde; alacaklısının davacı .... olduğu, borçlusunun davalı .... olduğu, taraflar arasındaki toplam alacak olarak belirlenen 161.516,71 TL üzerinden genel haciz yolu ile ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 16/10/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurduğu, eldeki itirazın iptali davasının da süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen 06/09/2017 tarihli sözleşmede çek bedellerinin ödeme tarihindeki tahmini kur üzerinden TL olarak düzenlendiği, ancak fiili ödeme tarihindeki T.C. Merkez Bankası efektif satış kuru dikkate alınarak yapılan asıl ödemenin belirleneceği, akabinde doğabilecek farkların karşılıklı olarak (+) ya da (-) olarak gününde tahsil edileceği ve ödemeler sonunda kur farkı faturası kesilerek hesabın sıfırlanacağı kararlaştırılmıştır. Yabancı para üzerinden kurulan sözleşmelerde ödemelerin TL cinsinden çek ile yapılmış olduğu durumlarda ödemeyi Türk Lirası üzerinden çek olarak kabul eden satıcının kur farkı isteyemeyeceği kabul edilmiş ve uygulamada müstakar hale gelmiş ise de, somut olayda sözleşmenin 9. maddesindeki açık hüküm uyarınca davacı kur farkı talep edilebilecektir.
Toplanan delillerden, sözleşme bedelinin KDV dahil 129.800-Euro olduğu, davalı yanın davacıya ödeme tarihlerindeki kur dikkate alındığında toplam 115.095,46-Euro ödeme yaptığı, buna göre davalı yanın davacıya 14.704,54-Euro borcu daha bulunduğu tespit edilmiştir. Alınan 07/09/2020 tarihli kök raporda her ne kadar fatura tarihi ile tahmini Euro kuru üzerinden çeklerin Euro bedelleri belirlenmek suretiyle ödeme tarihlerindeki kur farkı tutarı 64.934,69 TL olarak belirlenmiş ise de, taraflar arasındaki açık sözleşme gereği fiili ödeme tarihleri dikkate alınarak hesaplama yapılması gerekmekte olup, davalı yanın çek ödeme tarihlerinde sözleşme bedelinin dahi tamamını Euro olarak ifa etmediği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla alacak tutarının kalan bakiye 14.704,54 Euro bedeli üzerinden aslen fiili ödeme zamanı dikkate alınarak belirlenmesi gerekmektedir.
Mahkememizce yapılan değerlendirme akabinde bakiye Euro'nun fatura ve takip tarihi itibariyle belirlenecek kur üzerinden seçenekli hesaplama yapılması istenmiş, dava dilekçesinde her ne kadar 03/09/2018 tarihli fatura alacağından bahsedilmiş ise de, takip dayanağında açıkça belli bir faturaya atıf yapılmaması, asıl alacağın 03/09/2018 tarihli 23351 nolu fatura bedeli ile örtüşmemesi ve faturanın davalı yanca kabul edilmemesi hususların nazara alındığında, takiple sıkı sıkıya bağlı olan eldeki itirazın iptali davası nedeni ile, davacı yanın "yabancı para" üzerinden takibe girişebilecekken seçimlik hakkını kullanarak TL üzerinden takibe geçmesi birlikte değerlendirilmiş, 14.704,54-Euro bakiye alacağın takip tarihindeki kur değeri üzerinden yapılan hesaplamasına göre davacı şirketin davalı şirketten 102.014,21 TL alacaklı olduğu kabulü ile takibe yapılan itirazın yerinde olmadığı değerlendirilmiştir. Bu sebeplerle, itirazın kısmen iptaline ve takibin devamına karar verilmiştir.
Alacağın taraflar arasında düzenlenen faturalara dayanması sebebi ile likit ve belirlenebilir olduğu kabul edilmiş, davacı yararına hüküm altına alınan alacağın (102.014,21-TL) % 20'si oranında icra-inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Zorunlu arabulucuk sürecinde, Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabuluculuk ücreti, 6325 sayılı Kanun'un 18/A maddesi gereğince, yargılama gideri olarak kabul/ret oranına göre taraflara tahmil edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE; Ankara 9. İcra Dairesi'nin ... Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazın kısmen iptali ile takibin 102.014,21 TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi yürütülmesine,
3-İİK m. 67 gereğince, hüküm altına alınan alacağın %20'si oranındaki icra-inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 6.968,59 TL karar ilam harcından peşin alınan 1.989,82 TL'nin mahsubu ile bakiye karar ilam harcı olan 4.978,77 TL'nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı ile peşin karar ilam harcı olarak yatırılan 1.989,82 TL'nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan1.320,00 TL arabulucu ücretinin 1.155,70TL'sinin davalıdan 164,30TL'sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Davacı tarafından ödenen 989,70 TL tebligat ve posta gideri, 1.250,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 2.239,70 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 1.960,63TL davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 13.641,35 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
10-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
11-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
12-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde, müracaat etmeleri halinde kalemde, müracaat etmemeleri halinde dosyaya hesap numarası bildirmiş ise hesaba aktarmak sureti ile, hesap numarası da bildirilmemiş ise masrafı gider avansından karşılanmak sureti ile PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Samsun Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usülen anlatıldı.03/03/2022
Katip
¸e-imza


Hakim
¸e-imza

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır.


Full & Egal Universal Law Academy