Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/787 Esas 2020/835 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2017/787
Karar No: 2020/835
Karar Tarihi: 28.12.2020

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİEsas-Karar No: 2017/787 Esas - 2020/835
/// TÜRK MİLLETİ ADINA ///
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO: 2017/787 Esas
KARAR NO: 2020/835
HAKİM:
KATİP:

DAVACI / KARŞI DAVALI : ... - 48610756580
VEKİLİ:
DAVALI / KARŞI DAVACI :
DAVA: Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 11/10/2017
KARAR TARİHİ: 28/12/2020
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ: 28/01/2021
Mahkememizde görülen Alacak davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili DAVA dilekçesi ile özetle: Davacı ile davalı şirketlerin oluşturduğu adi ortaklık arasında Samsun 33.000 kişi kapasiteli stadyum inşaatının ince işleri ile sözleşmede gösterilen işlerin yapılmasına dair bir taşeronluk sözleşmesi bulunduğunu ve sözleşme ile işin 3 ay sürede bitirileceği ve karşılığında 1.050.000-TL ödeneceğinin kararlaştırıldığını, 19.09.2016 tarihinde işe başlandığını ancak yer teslimlerinin belli aralıklarla yapılmış olması sebebiyle işin uzadığını, kaba işlerin diğer yükleniciler tarafından süresinde tamamlanmamış olması sebebiyle ince işlerin de buna bağlı olarak geç yapılıp teslim edilebildiğini, davacının işin %85'ini tamamladığını ve davacıya 1.239.000-TL ödenmesi gerekirken 1.017.629,50-TL ödenmediğini, ayrıca davalıların kusurları sebebiyle ikinci kez yapılan iş bedeli olan KDV dahil 200.399,40-TL'nin daha davacıya ödenmesi gerektiğini, ikinci kez yapılan işlerin sebebi konusunda Samsun 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/25 D.İş sayılı dosyasından rapor alındığını ve davalılara tebliğ edildiğini, davalıların çatı ve su izolasyonunu gerektiği gibi yapmaması sebebiyle yapılan ince işlerin bozulduğunun saptandığını, delil tespiti yapıldıktan sonra dahi davacının işyerinde çalışmaya devam ettiğini ve bu sebeple hesaplanacak hakedişlerin davacının işyerinden ayrıldığı tarih itibarıyla tamamladığı işler nazara alınarak belirlenmesi gerektiğini, sözleşmenin bir kısım işlerin yapılmadığı gerekçe gösterilerek davalı tarafından feshedildiğini ve bu sebeple davacının 31.05.2017 tarihinde fiili çalışmasına son verdiğini, davacının hakedişlerden kalan 221.370,50-TL alacağının bulunduğunu ve ikinci kez yapılan işler sebebiyle davacıya 200.399,40-TL' daha ödenmesi gerektiğini beyanla fazlaya dair talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla 5.000-TL'nin 08.08.2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faiziyle birlikte davalılardan tahsiline talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili CEVAP ve KARŞI DAVA dilekçesi ile özetle: Davacının sözleşmeyle üstlendiği işlerin başka bir yüklenicinin yapmaya başladığı ancak tamamlayamadığı işler olduğunu ve daha işin başında imalat yapılacak yerlerin hazır olmadığını görüp bildiğini ve sözleşmedeki vadenin bu şekilde 3 ay olarak kararlaştırıldığını, davacının hak edişlerden kaynaklı bir alacağının bulunmadığını, sudan etkilenebilecek yerlerin davacı tarafından öngörülüp zeminin uygun hale getirilmesinden sonra imalata başlanılması gerektiğini, ancak davacının bu konudaki yükümlülüğünü yerine getirmediğini ve bu sebeple yaptığı imalatların bir kısmını ikinci kez yapmak durumunda kaldığını, bu yöne ilişkin talebinin yersiz olduğunu beyanla, davanın reddini talep etmiş; sözleşmenin davalılarca haklı nedenle feshedildiğini ve fesih hakediş raporuna göre davacının davalılara 183.200,62-TL borcu bulunduğunu, ayrıca davacının sözleşmeyi ihlal etmesi nedeniyle davalıların zarara uğradıklarını, kalan işlerin yapımı için gerekli olan malzemelere daha fazla ücret ödendiğini, şantiye giderlerinin arttığını, alt yüklenicilere ek bedel ödenmek zorunda kalındığını, eksik kalan imalatlar sebebiyle üçüncü kişilere ücret ödendiğini, fiyat farkı oluştuğunu beyanla,183.200,62-TL ile işaret edilen her bir iş için 10.000-TL olmak üzere toplam 243.200,62-TL'nin fesih tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davacıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili karşı davaya verdiği CEVAP DİLEKÇESİNDE özetle; karşı davaya konu maddi vakıaların gerçeği yansıtmadığını, davalıların davacıdan herhangi bir alacaklarını olmadığını beyanla karşı davanın reddini talep etmiştir.
Sözleşme dosyası celp edilmiş, mahallinde keşif yapılarak taraf tanıkları dinlenmiş, 02/07/2019 havale tarihli kök rapor ile 21/12/2019 havale tarihli ek rapor, 02/06/2020 tarihli 2. kök rapor ile 03/11/2020 tarihli ek rapor taraflara usulünce tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili 18/11/2020 tarihli dilekçesiyle davayı ıslah ettiğini bildirmiş ve 259.399,40-TL'nin 08/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı ödenmeyen ücret alacağının ve ayrıca ikinci kez inşa edilmek durumunda kalınan işler bedelinin tahsiline ilişkin alacak davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, işin geç teslim edilmesinde yüklenicinin kusurunun bulunup bulunmadığı ve buna göre işverence yapılan feshin haklı nedene dayanıp dayanmadığı, yüklenicin hakedişlerden kaynaklı alacağının bulunup bulunmadığı, ikinci defa yapılan iş miktarının ve sebebinin ne olduğu ve bu kapsamda yüklenicinin iş sahibinden ücret talep edip edemeyeceği, iş sahininin işin süresinde teslim edilmemiş olması sebebiyle zarar görüp görmediği ve bu kapsamda yükleniciden talep edebileceği bir tutar bulunup bulunmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Taraflar arasındaki sözleşmeye göre işin üç ay içinde tamamlanıp iş sahibine teslim edilmesi gerekmektedir. Ancak işin kararlaştırılan vadeden yaklaşık yedi ay sonra dahi bitirilemediği anlaşılmakta olup, bu durum tarafların da kabulündedir. İşin, 21.04.2017 tarihli ihtarname ile verilen süre içinde de tamamlanmaması üzerine sözleşme iş sahibi tarafından feshedilmiştir. Yüklenici, yer teslimlerinin diğer taşeronların kaba işleri süresinde tamamlamamaları sebebiyle aralıklara yapıldığını ileri sürmüş ise de bu yöne ilişkin iddiasını ortaya koyan bir tutanak veya tespit raporu ibraz edememiştir. Teslim için öngörülen vadeden çok sonra ihtarname keşide etmiş olmasına göre iş sahibi de ihtarname tarihine kadar olan gecikmeyi makul kabul etmiş, ancak ihtarname ile verilen sürede işin bitirilmemesi üzerinde sözleşmeyi feshetmiştir. İşin fesih tarihi itibariyle tamamlanma oranının %83,50 olduğu alınan raporlar ile de saptandığına göre, feshin haklı olduğu anlaşılmaktadır. Sözleşme hükümleri nazara alındığında, iş sahibinin kesin teminat bedelini irat kaydetmesinde bir isabetsizlik yoktur.
Toplanan delillerden, yüklenicinin yaptığı iş karşılığında, 1.034.565-TL tutarında fatura düzenlendiği ve yükleniciye 979.228,13-TL'nin nakden ve hesaben ödendiği, 39.595,50-TL tutarındaki vergi tevkifatı ile birlikte 1.018.823,63-TL ödeme yapıldığının kabulü gerektiği, buna göre yüklenicinin hakedişlerden kaynaklı bakiye alacağının 15.741,37-TL olduğu anlaşılmaktadır.
Yüklenici, tamamladığı bir kısım işleri teslimden önce tahrip olması sebebiyle ikinci kez yaptığını ileri sürmekte olup, bilirkişi raporlarında ayrıntısına işaret edilen bir kısım işlerin gerek diğer taşeronların yaptığı çalışmalar ve gerekse yağmur ve su sebebiyle tahrip olduğu tanık beyanlarından ve yüklenici tarafından ibraz edilen tutanaklardan anlaşılmaktadır. Tutanaklar tek taraflı olarak düzenlenmiş ise de tutanak içerikleri tanık beyanları ile desteklendiğinden mahkememizce kabul edilmiştir. Yüklenicinin ikinci kez yaptığı işlerin imal tarihindeki KDV dahil tutarının 200.399,40-TL olduğu anlaşıldığına göre iş sahibinin yükleniciye bu miktar kadar ek ödeme yapması gerekmektedir. Buna göre, yükleniciye hak edişten kalan bakiye alacağı olarak 15.741,37-TL ve ikinci kez yaptığı işler bedeli olarak 200.399,40-TL olmak üzere toplam 216.140,37-TL ödenmelidir.
Karşı davaya gelince; işin tamamlanma seviyesine göre eksik bırakılan işin bedeli 204.435-TL olup, iş sahibi yüklenici tarafından yapılması kararlaştırılan işlerle ilgili olarak üçüncü kişiye 300.000-TL ödemiştir. Buna göre, yapılan ödemenin 95.565-TL'si yüklenici tarafından yapılan işlerdeki ayıbın giderilmesi içindir ve bu tutarın ayıba karşı tekeffül hükümleri uyarınca iş sahibine ödenmesi gereklidir.
Sözleşmenin iş sahibi tarafından feshedilmiş olmasına göre müspet zarar talebinde bulunulması mümkün değildir. Ayrıca iş sahibi fesih hakediş sebebiyle yükleniciden alacaklı olduğu, yüklenicinin sözleşmeyi ihlal etmesi nedeniyle zarara uğradığı, eksik bırakılan işlerin yapımı için gerekli olan malzemelere daha fazla ücret ödediği, şantiye giderlerinin arttığı, alt yüklenicilere ek bedel ödemek zorunda kaldığı, eksik kalan işler sebebiyle üçüncü kişilere daha fazla ücret ödediği ve fiyat farkı oluştuğu yönündeki iddialarını ispat edememiştir. Hal böyle olunca, iş sahibinin yükleniciden sadece ayıp sebebiyle oluşan 95.565-TL zararını talep edebileceği değerlendirilmiştir.
Bu sebeplerle, iş sahibinin yükleniciden talep edebileceği 95.565-TL, yüklenicinin iş sahibinden talep edebileceği 216.140,37-TL içinde eritilmiş, yani mahsup ilişkisi kurulmuş, asıl davada yüklenici yararına 120.575,37-TL'ye hükmedilmiş, karşı dava ise külliyen reddedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-DAVA BAKIMINDAN;
1-Davanın kısmen kabulüne, 120.575,37-TL'nin dava tarihinden (11.10.2017) itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 8.236,50-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 4.430,39-TL'nin mahsubu ile bakiye 3.806,11-TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından ödenen 4.430,39-TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 6.200,81-TL yargılama giderinden davanın kabul-ret oranına göre belirlenen 2.882,29-TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ye göre belirlenen 15.404-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT m.13/3'e göre belirlenen 15.404-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
B-KARŞI DAVA BAKIMINDAN;
1-Davanın reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 54,40-TL karar ve ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile bakiye 4.099,10-TL'nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davalı-karşı davacıya verilmesine,
3-Davalı-karşı davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı-karşı davalı, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT m.13/3'e göre belirlenen 4.080-TL vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,
C-Gider avansından kullanılamayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM'da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı.
28/12/2020
Katip
¸


Hakim
¸

5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu'nun 5'inci maddesi kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.


Full & Egal Universal Law Academy