Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/170 Esas 2021/185 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2017/170
Karar No: 2021/185
Karar Tarihi: 19.03.2021

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİEsas-Karar No: 2017/170 Esas - 2021/185
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLET ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:
KARAR NO:
HAKİM:
KATİP:
DAVACI :
VEKİLİ:
DAVALI :
VEKİLİ:
DAVALI :
VEKİLİ:
İHBAR OLUNAN:
VEKİLİ:
İHBAR OLUNAN :



VEKİLİ:
İHBAR OLUNAN:
VEKİLİ:
İHBAR OLUNAN:


DAVA: İtirazın İptali (Bankacılık işleminden kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 27/02/2017
KARAR TARİHİ: 19/03/2021
KARAR YAZIM T. : 25/03/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili 24/02/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle;davacı banka ile davalılar arasında 08/02/2011 tarihinde ticari nitelikli genel kredi sözleşmesinin akdedildiğini, davalıların iş bu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil vasıtasıyla imzaladığını, nakdi ve gayri nakdi kredi borçlarının ödenmemesi üzerine banka tarafından hesap kat edilerek noter aracılığıyla ihtarname gönderildiğini, söz konusu ihtara rağmen borcun ödenmemesi üzerine Samsun 9. İcra Müdürlüğü'nün ... Esas numaralı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalıların icra takibine itiraz ettiklerini, takibin durduğunu beyanla davanın kabulü ile davalıların itirazlarının iptalini, takibin devamını ve kötüniyetli davalıların alacağın %20'sinden az olmamak üzere ayrı ayrı tazminata mahkum edilmelerini talep etmiştir.
Davalı.... vekili 06/04/2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle;dava dilekçesi ekinde sunulan kredi sözleşmesinin asıl borçlusunun .... olarak gözüktüğünü, davacı bankanın ihtarnamesinde belirttiği asıl borçlu ismiyle GKS'deki borçlu isminin tutarsızlık teşkil ettiğini, hesap kat ihtarının yasal koşullar taşımadığını, 16/08/2011 tarihinde imzalanan hisse satış sözleşmesi gereğince tüm hisselerini yabancı menşeili.... şirketlerinin devir aldığını, 16/08/2016 tarihli Hisse Satış Sözleşmesi'ne aykırı olarak müvekkil şirketin satıcılar lehine verdiği kefaletlerin sona erdirildiğine dair davacı bankaya ihtarname göndermek yerine, 05/09/2012 tarihinde davacı bankaya bir ihtarname göndererek kendisinin ilgili kredi sözleşmeleri kapsamında müvekkil şirket lehine verdiği tüm kefaletlerden ayrıldığını, çünkü Hisse Satış Sözleşmesinden sonra müvekkil şirket ile aralarında organik bir bağı kalmadığını belirttiğini, 05/09/2012 tarihli ihtarnamenin ardından davacı bankanın satıcılara cevaben bir yazı gönderdiğini ve bu yazıda müvekkil şirketin satıcılarla bir bağı kalmadığını, Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi'nde ... Esas numarası ile kayıtlı iflas erteleme istemiyle dava açıldığını işbu davaya müvekkil şirketin asıl borçlulardan alacağı olduğundan müdahil sıfatıyla katıldığını, derdest davada borçlular .... Tarafından borçlarının ödenmesi ve şirketin borca batıklıktan kurtulmasına yönelik iyileştirme projesi sunulacağını, bu itibarla iyileştirme projesinin bilirkişiler tarafından incelenerek olumlu rapor verilmesi ve mahkemece kabulü halinde iflasın ertelenmesine karar verileceğini ve borçlu şirketçe huzurdaki davaya konu olan borcunda ödeneceğini, kefaletlerin sona ereceğini, iyileştirme projesi dolayısıyla ödeme güçsüzlüğü içinde olmadığı ve böylece kefil konumundaki müvekkil hakkında icra takibi yapma şartının gerçekleşmediğinden davanın bu yönden de reddine karar verilmesini veya Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi'nin anılan dava sonucunun beklenmesini, davaya konu 08/02/2011 tarihli GKS'nin müvekkil şirketin eski hissedarları tarafından kefil sıfatıyla imzalanmış olduğunu, müvekkil şirketin hisselerinin satışı sürecinde bu sözleşmenin varlığının müvekkil şirkete hiçbir şekilde açıklanmadığını, satıcıların hisse satış sözleşmesi gereğince yerine getirmeleri gereken yükümlülükleri ihlal ettiklerini, bu nedenle bu davanın müvekkil şirketin eski hissedarları olan ..., ...'e ve davacının sunduğu GKS'nin kefilleri olan ....'ye ihbar edilmesinde tarafları açısından hukuki yarar bulunduğunu beyanla haksız ve hukuka aykırı açılan davanın reddini, davanın HMK'nun 61. Maddesi uyarınca ..., ....'ye ihbar edilmesini, Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyasının sonucunun beklenmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili 13/04/2017 havale tarihli cevap dilekçesini özetle;davacı tarafa 24/03/2017 tarihli beyan dilekçesi ile müvekkili ...’ın isim benzerliği ve icra takip dosyasında kimlik bilgilerinde yapılan karışıklık nedeniyle sehven işbu dosyada davalı olarak gösterildiğini, beyanla davanın reddi ile davacı hakkında % 20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, vekalet ücreti ve diğer hakları saklı kalmak kaydıyla talep etmiştir.
Davacı vekili 22/04/2017 tarihli cevaba cevap dilekçesi, davalı ... Mısır İrmiği Gıda Sanayi Tic. .... vekili 16/05/2017 tarihli ikinci cevap dilekçesi vermiştir.
Davacı vekili 24/03/2014 tarihli dilekçesi ile davalı ...'a karşı olan davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir.
Toplanan deliller:
Davacı vekili dava dilekçesi ekinde;genel kredi sözleşmesi sureti ile ihtarname suretini, 09/10/2017 tarihli dilekçesi ile faiz genelgelerinin çıktılarını ibraz etmiş, davalı ... Mısır İrmiği Gıda Sanayi Tic. .... vekili cevap dilekçesi ekinde;müvekkili şirket nezdinde gerçekleştirilen hissi devrini gösteren ticaret sicil gazete suretlerini, hisse satış sözleşmesinin ilgili 4.1.15, 7.7, 8.11, 8.13, 8.14, 8.19, 8.33, 9.1, 9.4, 12, maddelerinin ve Ek-6'nın hukuki durum değerlendirme raporunun ilgili bölümlerinin ve kapanış sözleşmesinin 2.01 maddesinin yeminli tercüman tarafından kaşelenmiş tercümesi ve orijinal ingilizce versiyonunu içeren suretlerini, ...., .... ...., ... ...., ..., ..., ve ... tarafından davacı bankaya gönderilen 05/09/2012 tarihli kefaletten istifa edildiğini belirten ihtarname suretini, banka tarafından gönderilen 04/10/2012 tarihli cevabi yazının suretini, müvekkili şirket tarafından davacı bankaya gönderilen hesap kapanış talebine ilişkin 14/03/2012 tarihli yazı ile davacı banka tarafından müvekkili şirkete gönderilen 02/04/2012 tarihli cevabi yazı suretini sunmuştur.
Samsun Ticaret Sicili Müdürlüğü'nden davalı ... Mısır İrmiği Gıda Sanayi ve Ticaret ....'nin 08/02/2011 tarihindeki yetkililerini ve ortaklarını gösteren hazirun cetveli örneği celp edilmiş, Asya Katılım Bankası ....'den davaya konu krediye ilişkin tüm bilgi ve belgeler celp edilmiş, Samsun 3. Noterliği'nden 12/10/2017 tarih ve 16450 yevmiye numaralı ihtarname tebliğ mazbatasının onaylı örneği getirtilmiş, Samsun 9. İcra Dairesi'nin ... Esas sayılı dosyası, mahkememizin ... Esas 2020/558 Karar sayılı ilam örneği, İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/41 Esas 2017/942 Karar sayılı kesinleşmiş ilam örneği uyap üzerinden dosya içerisine eklenmiştir.
İstanbul 1. İflas Dairesi'nin ... İflas dosyasından 14/09/2020 tarihinde verilen cevapta ikinci alacaklılar toplantısının yapılmayacağı, alacaklılar adına kararların 5411 sayılı Yasa kapsamında Fon Kurulu tarafından alınacağı bildirilmiş, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Fon Kurulu'nun 17/09/2020 tarih 2020/285 sayılı kararı uyap üzerinden dosya içerisine eklenmiştir.
Nitelikli hesap uzmanı bilirkişi Bülent Köksal'dan 20/01/2021 tarihli rapor alınmış, rapor taraflara tebliğ edilmiştir.
Delillerin tartışılması, değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, genel kredi sözleşmesine dayalı olarak yapılan ilamsız takibe ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından, davacı tarafından davalılar aleyhine Samsun 9. İcra Dairesi'nin ... Esas sayılı dosyasıyla ilamsız takip yapıldığı ödeme emrinin davalılara tebliği üzerine süresi içerisinde takibe ve borca itiraz edildiği, davacının ise itirazın iptali ve takibin devamını sağlamak için eldeki davayı açtığı tespit edilmiştir.
Dosya kapsamından, takibin dayanağının davacı bankayla .... .... arasında 08/02/2011 tarihli genel kredi sözleşmesinin olduğu davalı.... ....'nin 10.000.000.000,00 TL ile müşterek borçlu müteselsil kefil olarak sözleşmede imzasının bulunduğu diğer kefillerin ... vs... olduğu davacı banka tarafından dava dışı asıl borçlu ve kefile gönderilen Samsun 3. Noterliği'nin 15/03/2016 tarih 04419 yevmiye nolu ihtarnamesi ile kredi sözleşmesinin 14/03/2016 tarihi itibari ile kat edildiği, ihtarnamenin dava dışı asıl borçlu ve davalı kefillere 16/03/2016 tarihinde tebliğ edildiği, verilen 1 günlük ödeme süresine göre 18/03/2016 tarihinde temerrüdün gerçekleştiği akdi faiz oranının, faiz genelgesi ve sözleşmeye göre %21, temerrüt faiz oranının %24 olduğu ancak takipte %9 faiz oranının istendiği tespit edilmiştir.
Dosyada örneği bulunan kredi sözleşmesinde kefil olarak ... ismi bulunmakta ise de başkaca kimlik bilgilerine yer verilmemiş, davacı banka tarafından Alay-Fatma oğlu 1938 doğumlu ... T.C. kimlik nolu ... hakkında takip başlatılmış, ödeme emrine itiraz dilekçesinde kredi ilişkisine taraf olmadığı bildirilmiş, yargılama sırasında davacı vekili 24/03/2017 tarihli dilekçesi ile davalı ... hakkındaki davadan feragat etmiş, feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla iş bu davalı yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı ... vekili kötüniyet tazminat talebinde bulunmuştur. İİK'nun 67. maddesine göre takibinde haksız ve kötüniyetli görülen alacaklı aleyhine borçlunun talebi üzerine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerekmektedir. Buna göre davacı bankanın sözleşmede kefil olmayan davalı ... hakkında takip yapmakla ve davanın reddine göre haksız olduğu görülmekte ise de kötüniyetli takip yaptığının da sabit olması gerekmektedir. Takibin dayanağı 08/02/2011 tarihli GKS olup, kefalet kısmında davalı ...'ın kefil olduğu, görülmekte ise de herhangi bir kimlik bilgisi mevcut değildir. Taraf vekillerinin beyanlarından kefilin Mehmet-Zülfiye oğlu 1970 doğumlu ... T.C. kimlik nolu davalı ...'ın oğlu olduğu anlaşılan ... olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda davacı banka aynı isimdeki baba oğlu karıştırarak oğlu yerine baba hakkında takip başlatmıştır. Sözleşmede kefilin açık kimlik bilgilerinin bulunmaması, takip yapılan kişi ile gerçek kefil borçlunun aynı isimde bulunması birlikte değerlendirildiğinde davacı bankanın gerçek borçlu yerine aynı isimdeki babası hakkında takip yapmasında kötüniyetli görülmemiştir.
Her ne kadar ödeme emrine itirazda davalı ...'ın sözleşmeye taraf olmadığı bildirilmiş ise de açıkça sözleşmedeki kefilin davalı ... olduğu bilgisi verilmediği ki bu bilginin davalı tarafından bilindiği yahut bilinmesinin gerektiği ve yargılama aşamasında hemen cevap dilekçesinden sonra davalı ... hakkındaki davadan feragat edilmesi karşısında yargılamaya kötüniyetli olarak devam edilmediği kanaatine varılmakla iş bu davalı yönünden kötüniyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce alınan 20/01/2021 tarihli bankacı bilirkişi raporunda yukarıdaki paragrafta kabul edilen veriler değerlendirilerek ve dosya içerisindeki mevcut bilgi ve belgelere göre hesaplamalar yapılmıştır. bu cümleden olmak üzere nakdi kredi yönünden yapılan değerlendirmede hesap kat ihtarnamesinden davacının dava dışı asıl borçludan 227082-60 nolu hesap nedeniyle 16/03/2016 tarihi itibari ile 887,61 TL alacaklı olduğu ancak borcun nereden veya hangi krediden kaynaklandığına ilişkin olarak dosya içerisinde başkaca bilgiye rastlanılmadığı teminat mektup komisyonlarından kaynaklandığının tahmin edildiği, bu halde dahi komisyon oranının ne olduğu ve doğru olarak uygulanıp uygulanmadığı hususunun denetlenmesinin mümkün olmadığı bilgisi verilmiştir. Davacı bankaya TMSF tarafından el konulması, bankanın mahkeme kararıyla iflasına karar verilip tasfiye aşamasında olması, inceleme yapılacak bir şubesinin bulunmaması ve davacı tarafın elindeki mevcut tüm bilgi ve belgelerin dosyaya sunarak bu kapsamda inceleme yapılması başkaca delil ibraz etmemesi karşısında nakdi alacağın dayanağı kredi ilişkisinin tespit edilemediği, hesap kat ihtarının alacağın varlığının tespitinde tek başına yeterli olmayacağı ve raporda da açıklandığı üzere diğer hususların varsayıma dayalı olması sebebiyle nakdi alacak talebinin reddi gerekmiştir.
Gayri nakdi alacak yönünden bilirkişi raporunda dava dışı asıl borçluya 03/10/2013 tarih 801870 nolu teminat mektubu verildiği, nakde çevrildiğine dair bir belge bulunmadığı ve geçerli olduğu bilgisi verilerek ve sözleşmenin 20.1.2 maddesi gereği kefilinde sorumlu olduğu belirtilerek 16.933,00 TL teminat mektup bedelinin deposunu talep edebileceği rapor edilmiş ise de dosyada bulunan 03/10/2013 tarih 801870 seri nolu teminat mektubunun örneğinden aslının davacı bankanın Samsun şubesine 23/03/2016 tarihinde yani takip tarihinde iade edildiği, dolayısıyla riskin ortadan kalktığı görülmekle bu kısım yönünden de davanın reddi gerekmiştir.
Takip konusu teminat mektubu takip tarihi ile aynı gün davacı bankaya iade edilmiş ise de hangi işlemin önce yapıldığına dair dosyada başkaca bilgi/belge bulunmadığından ve kararın niteliğini de esasen etkisi bulunmadığından davanın reddi yönünde hüküm oluşturulmuştur.
Gayri nakdi alacak içerisindeki çek depo talebi yönünden yapılan değerlendirmede müstekar Yargıtay kararlarında açıklandığı üzere çek depo talebinden kefilin sorumlu tutulabilmesi için sözleşmede açık hüküm bulunması gerektiği, sözleşmenin bu hususu düzenleyen 34.10 maddesinde ise kefil yönünden açık hüküm bulunmadığı anlaşılmakla bu kısmında reddi ile bu şekilde davanın davalı.... .... yönünden de reddi gerekmiştir.
Davacı vekili sözleşmenin 20. maddesine göre gayri nakdi alacaklarını talep edilebileceğini ileri sürmüş ise de yukarıda açıklanan gerekçeye göre itiraz yerinde görülmemiştir.
Davacı banka hakkında dava tarihinden önce İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne açılan İflas davası sebebiyle İİK 194. maddesi gereği kararın kesinleşmesi ve ikinci alacaklılar toplanmasına kadar yargılamanın durdurulması gerektiğinden mahkememizce kararın kesinleştiği 27/01/2020 tarihine kadar usuli işlemler yapılmamış, İstanbul 1. İflas Dairesi'nin ... Esas numarasından verilen 14/09/2020 tarihli cevabi yazıdan ikinci alacaklılar toplanmasının yapılmayacağı yerine fon kurulu kararlarının alınacağı bildirilmiş, fon kurulu kararlarının 17/09/2020 tarihinde alındığı anlaşılmış, davacı vekili tarafından son iflas idaresi memurlarından alınmış vekalet örneği dosyaya sunulmuş, verilen kararın niteliğine göre davalıların diğer itirazlarının incelenmesi gerekmemiş, davalılar yönünden red gerekçesi farklı olmakla davalılar lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1.Davalı ... hakkındaki davanın feragat sebebiyle reddine,
2.Davalı.... .... hakkındaki davanın reddine,
3.Davalı ...'ın kötüniyet tazminat talebinin reddine,
4.Davacı 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 140. maddesi gereği harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına.
5.Davalı ... kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT 13/2 maddesi uyarınca nakdi alacak için hesaplanan 888,00 TL, gayri nakdi alacak için hesaplanan 4.080,00 TL olmak üzere toplam 4.968,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak iş bu davalıya verilmesine.
6.Davalı.... .... kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT 13/2 maddesi uyarınca hesaplanan 888,00 TL, gayri nakdi alacak için hesaplanan 4.080,00 TL olmak üzere toplam 4.968,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak iş bu davalıya verilmesine.
4.Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına.
5.Davalı ... tarafından yapılan 11,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak iş bu davalıya verilmesine.
6.Davalı.... .... tarafından yapılan 147,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak iş bu davalıya verilmesine.
7.Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine.
8.Kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine.
Dair, davacı vekilinin, davalı ...... .... vekilinin, davalı ... vekilinin yüzünde ihbar olunanların/vekillerinin yokluğunda tebliğden itibaren iki hafta içinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça anlatıldı, usulen tefhim edildi.19/03/2021
Katip
¸e-imza


Hakim
¸e-imza

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!



Full & Egal Universal Law Academy