Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/723 Esas 2023/559 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/723
Karar No: 2023/559
Karar Tarihi: 31.03.2023


T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/723
KARAR NO: 2023/559
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN: ... (...)
ÜYE: ... (...)
ÜYE: ... (...)
KATİP: ... (...)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/11/2021
NUMARASI: 2021/499 Esas - 2021/688 Karar
DAVACI: T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI - ...
VEKİLİ: Av. ... -...
DAVALI:MÜFLİS ALTINTAŞ MERMER VE TERSANECİLİK SAN. TİC. A.Ş. - ...
VEKİLİ: Av. ... - ...
DAVA: Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ: 16/08/2018
KARAR TARİHİ: 31/03/2023
KR. YAZIM TARİHİ: 28/04/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK'nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı Altıntaş Mermer ve Tersanecilik San. Tic. A.Ş. işyeri sigortalılarından ...'in 20/07/2017 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu vefat etmesi nedeniyle hak sahibi ...'e 188.174,72 TL, hak sahibi ...'e 16.010,54 TL, hak sahibi ...'e 23.897,59 TL tutarında ilk peşin değerli gelir bağlandığını, 239,00 TL tedavi masrafı yapıldığını, kurum zararlarının böylece 228.321,85 TL'ye ulaştığını, kazanın plakalar halinde kesilen mermer blokun katarak makinesi vagonu üzerinde vinç taşıma sahasına alınması sonrasında vincin kancalarına asılı haldeki halatların iki taraftan vagon üzerinde yatık halde bulunan mermer plakalara geçirilerek taşınması işleminde 50 adet mermer bloktan 30 adedinin taşınmasını mukabil kalan 20 adet içerisinde kırık ve çatlak mermer plakaların bulunması ve bu plakaları halata bağlama işlemi sırasında mermer plakalardan kırık veya çatlak olanların hareketlenerek diğerleri ile birlikte ...'in üzerine yığılması, bir tanesi yaklaşık 250 kg. Ağırlığında olduğu ifade edilen mermer bloklardan en az 12 tanesi üzerine yığılan ...'in kaza anında ağır yaralanması ve akabinde hayatını kaybetmesi şeklinde meydana geldiğini, kazanın olayın iş yerinde ve işin yürütümü sırasında meydana meydana gelmiş olması nedeni ile 5510 sayılı kanunun 13. maddesinin a ve b bendi hükümleri gereği bir kazası olduğunun tespit edildiğini, iş kazasına yol açan vagondaki mermer plakalarının vinç yardımı ile taşınması esnasında kayarak düşmesini engelleyecek güvenlik tedbirlerinin geliştirilmediğini davalıya ödenen 45.616,57 TL lik peşin sermaye değerli gelir için gelir bağlama onay tarahinden 47,80 TL tedavi masraflarının ise sarf ve ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal fazili ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirketin 08/11/2017 tarihinde Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/262 Esas 2017/739 Karar sayılı ilamı ile iflas ettiği, iflas kararının kesinleşmemekle birlikte birinci alacaklılar toplantısının yapıldığı, davacı tarafından kayıt için başvuru yapılmamakla birlikte iflas masasına kayıt için iflas masasının bulunduğu Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesinde kayıt kabul davası açılması gerektiği, iş kazasının meydana gelmesinde dava dilekçesinde atfedilen %90 oranındaki kusur oranın kabul etmediklerini, talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu, bu nedenle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; "... Davanın Kabulü ile; 171.062,14-TL PSD'li gelirin onay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile, 179,25 TL tedavi giderinin sarf tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine ..." şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kurum müfettişlerince hazırlanan tahkikat raporunda davalı işverene %90, müvekkil Kurum sigortalısına ise %10 oranında kusur atfedilmiş, daha sonra alınan 26.02.2019 tarihli rapora göre ise kazanın meydana gelmesinde sigortalının %25, davalı işverenin %75 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiş, bu hususta bilirkişi raporuna itiraz etmiş olmalarına rağmen itirazları değerlendirilmemiş olup hatalı Bilirkişi raporu doğrultusunda verilen karar usule aykırı ve alınan raporlarda bariz çelişki bulunduğunu yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın tümüyle kabulüne karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; eldeki davanın dava tarihi 16.08.2018 olup Görevsizlikle Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesine gelmiş ve niteliği itibariyle İİK 235'e göre açılan sıra cetveline itiraz (kayıt kabul) davası olup Kayıt kabul davaları, alacağın iflas masasına kaydı istemine ilişkin olup; belirli bir miktarın ödenmesine yönelik bulunmadığından bu davalarda harç ve vekalet ücretine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu olarak hükmedilmesi gerekirken Yerel Mahkeme kararında hatalı bir şekilde nispi vekalet ücretine hükmettiğini, davanın açılmasına davalı iflas idaresi sebebiyet vermediğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmaması gerekirken yargılama giderlerinin davalı iflas idaresine yükletilmesi de hatalı olduğunu; esasa ilişkin olarak ise; sigortalının kendi kusuruyla zararlandırıcı kazaya yol açmış olması karşısında, müvekkil şirket yönünden kusursuzluk değerlendirmesi yapılması beklenirken %75 oranı çok yüksek bir değerlendirme olup müflis şirketin davaya konu kazanın gerçeklemesinde takdir olunduğu gibi yüksek oranda bir kusuru bulunmaması nedeniyle hesap raporunun da hatalı olduğunu beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılması, davanın reddine karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
DELİLLER:Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 26/11/2021 tarih, 2021/499 Esas - 2021/688 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; kayıt kabul istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacı tarafından davalı Altıntaş Mermer ve Tersanecilik San. Tic. A.Ş 'nin işyeri sigortalılarından ...'in 20/07/2017 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu vefat etmesi nedeniyle hak sahibi ...'e 188.174,72 TL, hak sahibi ...'e 16.010,54 TL, hak sahibi ...'e 23.897,59 TL tutarında ilk peşin değerli gelir bağlandığı, 239,00 TL tedavi masrafı yapıldığı, kurum zararlarının böylece 228.321,85 TL'ye ulaştığı belirtilerek dava dışı hak sahiplerine ödenen 45.616,57 TL lik peşin sermaye değerli gelir için gelir bağlama onay tarahinden 47,80 TL tedavi masraflarının ise sarf ve ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal fazili ile davalıdan tahsiline karar verilmesi için eldeki davanın açıldığı, ilk derece mahkemesince açılan davanın kabulüne karar verildiği, verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
6331 sayılı Kanun hükümleri uyarınca, işverenler işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler. İşverenler işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması gerekli tedbirler, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek zorundadırlar. Yasal mevzuat işverenlere, işçi sağlığı ve iş güvenliği kavramından kapsamlı olarak, her türlü önlemi almak yanında, bir anlamda objektif özen yükümlülüğü de öngörülmektedir. Bu itibarla işverenin, mevzuatın kendisine yüklediği tedbirleri, işçinin tecrübeli oluşu veya dikkatli çalıştığı takdirde gerekmeyeceği gibi bir düşünce ile almaktan sarfınazar etmesi kabul edilemez. Anılan düzenleme, işçiyi gözetim ödevi ve insan yaşamının üstün değer olarak korunması gereğinden hareketle; salt mevzuatta öngörülen önlemlerle yetinilmeyip, bilimsel ve teknolojik gelişimin ulaştığı aşama uyarınca alınması gereken önlemlerin de işverence alınmasını zorunlu kılmaktadır.
Somut davada; davacının hak sahiplerine tazminat ödediği, davalı sigortalılarından ...'in vefat etmesine neden olan iş kazasının 20/07/2017 tarihinde, davalı firmaya ait işyerinde, katrak makinası operatörü olarak çalışan ...'in, mermer blokların katrak makinasında kesilerek plaka haline getirildikten sonra vinç yardımıyla katrak vagonuna taşınması, bu vagonda bulunan mermer plakaların daha sonra işlenmek üzere gruplar halinde yine vinç yardımıyla stok sahasına indirilmesi sırasında vinç operatörü olan arkadaşına mermer plakaların vagondan inmesi anında yardımcı olduğu, plakaların iki tarafına halat geçirme işi için müteveffanın yardım ettiği esnada vagonda kalan ve içinde kırık ve çatlakların bulunduğu mermer plakaların kayarak vagon içinde bulunan ...'in üstüne devrilmesi sonucunda meydana geldiği ve müteveffanın da bu şekilde vefat ettiği anlaşılmıştır. Meydana gelen kaza, işyerinde ve mesai saatleri içerisinde meydana gelmiş olup, meydana gelen kazanın iş kazası olduğu hususunda bir tereddüt olmadığı anlaşılmıştır.
Somut davada; davacı kurum müfettişlerince hazırlanan tahkikat raporunda, davalı işverene % 90, sigortalı işçiye ise % 10 oranında kusur atfedilmiştir. Tarafların tahkikat raporuna itirazları dolayısıyla dosya, mahkemece, iş sağlığı ve iş güvenliği alanında uzman bilirkişi heyetine tevdi edilerek kusur raporu aldırılmış dosya arasına alınan 26/02/2019 tarihli rapora göre kazanın meydana gelmesinde sigortalının % 25, davalı işverenin ise % 75 oranında kusurlu olduğu belirtilmiş, kurum müfettişliğince düzenlenen tahkikat raporu ile mahkemece dosya arasına alınan heyet raporu arasında çelişki bulunduğu anlaşıldığından, mahkemece farklı bir heyetten kusur raporu aldırılmış, dosya arasına aldırılan 16/07/2019 tarihli heyet raporunun dosyaya aldırlan ilk rapor ile aynı doğrultuda görüş bildirildiği görülmüştür. Dosya arasına alınan her iki rapor birbiri ile uyumlu olup; iş kazasının meydana geldiği alandan seçilen ve aynı zamanda işçi sağlığı ve iş güvenliği uzmanı olan bilirkişiler tarafından ve kaza tarihi itibarıyla 6331 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporları doğrultusunda, mahkemece; meydana gelen kazada vefat eden ve kazanın meydana gelmesinde % 25 oranında kusuru bulunan sigortalının hak sahiplerine yapılan ödemeler dolayısıyla davacı kurumun davalı işverene rucu edebileceği kanaatiyle davanın kabulüne şeklinde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmasa da; hüküm yerinde, davacının talep etmiş olduğu PSD'li gelirin onay tarihi ile tedavi gideri sarf tarihinin bulunmayışı, hükmün infazına engel oluşturacağından, hükmün kaldırılarak, hükme bu tarihlerin eklenmesinin gerektiği anlaşılmıştır.
Gerekçeli karar başlığında; davacı unvanında T.C. ibaresinin ve davalı vekilinin adresinin yazılmaması 6100 sayılı HMK'nın 297. maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir.
Bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle reddine davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, yerel mahkemenin kararının kaldırılmasına dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı anlaşıldığından ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir hususta bulunmadığından; dairemizce davanın esası hakkında HMK'nın 353/1-b.2 maddesi gereğince hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere ;
1-Davacının ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle ESASTAN REDDİNE,
2-Davalının ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KISMEN KABULÜ İLE, KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ'nin 26/11/2021 tarih, 2021/499 Esas ve 2021/688 Karar sayılı kararının HMK'nın 353/1-b.2 maddesi gereğince, KALDIRILMASINA,
YENİDEN YARGILAMA YAPILMASI GEREKMEDİĞİNDEN AŞAĞIDAKİ ŞEKİLDE HÜKÜM KURULMASINA,
a-Davanın KABULÜ ile;
a-1) 171.062,14-TL PSD'li gelirin onay tarihi olan 14/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile,
a-2) 179,25 TL tedavi giderinin sarf tarihi olan 20/07/2017 itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b-Davacı Kurum harçtan muaf olmakla bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
c-Alınması gerekli 179,90 TL başvuru harcı ile 11.697,50 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
ç-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
d-Davacı tarafından 2.800,00-TL bilirkişi ücreti, 424,15‬-TL posta masrafı olmak üzere toplam ‭3.224,15‬-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
e-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
f-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
3-İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları;
Davacı Yönünden
a-Davacı kurum harçtan muaf olduğundan, harç alınmasına yer olmadığına,
b-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
Davalı Yönünden
a-İstinaf Kanun Yoluna Başvuru harcının hazineye irad kaydına,
b-İstinaf Karar Harcının talep halinde ilk derece mahkemesince davalıya iadesine,
c-Davalı tarafından yapılan masraf bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Tarafların yatırdığı istinaf gider avansından kullanılmayan kısmının HMK'nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince yatıran taraflara iadesine,
5-Davalı hakkında düzenlenen 16/09/2020 tarihli ve 11.697,49 TL bedelli harç tahsil müzekkeresinin (tahsilde mükerrer olmamak kaydıyla) iptaline, mahkemesince işlem yapılmaksızın geri istenilmesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Kararın, 6100 sayılı HMK'nın 359-(4) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK'nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 31/03/2023
...
Başkan ...
¸e-imzalıdır
...
Üye ...
¸e-imzalıdır
...
Üye ...
¸e-imzalıdır
...
Katip ...
¸e-imzalıdır


* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*


Full & Egal Universal Law Academy