Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/1656 Esas 2023/636 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1656
Karar No: 2023/636
Karar Tarihi: 14.04.2023

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1656
KARAR NO: 2023/636
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN:...(...)
ÜYE:...(...)
ÜYE:...(...)
KATİP:...(...)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ:KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ:06/01/2022
NUMARASI:2014/1405 Esas - 2022/4 Karar
DAVACI:DENİZ BANK A.Ş. - ...
VEKİLİ:Av. ... - ...
DAVALI:... (T.C.No:...) - ...
VEKİLİ:Av. ... - ...
DAVA:İtrazın İptali
DAVA TARİHİ:22/02/2013
KARAR TARİHİ:14/04/2023
KR. YAZIM TARİHİ:08/05/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK'nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu ...'nun davacı banka ile imzaladığı Genel Kredi Sözleşmesi doğrultusunda kredi kullandığını, bu kullanılan kredinin teminatı olarak da ... plakalı TÜMOSAN marka 2011 Model TRAKTÖR üzerine davacı banka lehine rehin kurulduğunu, davalı borçlunun sözleşmeye uygun olarak borcunu ödememesi üzerine Beyoğlu 48. Noterliği’nin 25.08.2011 tarih ve 126745 Yevmiye Nolu ihtarname gönderildiğini, ödenmeyen taksitlerin ödenmesi aksi takdirde tüm alacağın tahsili için yasal yollara başvurulacağının ... ve müşterek borçlu ve müteselsil kefil olan kişilere bildirildiğini, ödenmeyen taksitlerin ödenmesi konusunda hiçbir girişimde bulunulmaması üzerine hakkında kredi borcunun tahsili amacıyla rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiğini ve ödeme emri tebliğ edildiğini, davalı borçlunun söz konusu takibe ilişkin olarak borcun tamamına itiraz ettiğini ve kötü niyetli olarak araç üzerindeki yakalamayı kaldırttığını, itirazın tamamen haksız ve mesnetsiz olduğunu, borçlu tarafından takip konusu alacağın tamamına yapılan itirazın borçlunun da altında imzası bulunan kredi sözleşmesinin ilgili maddeleri karşısında geçersiz olduğunu, söz konusu tüketici kredisi sözleşmesinde müşteri ve kefillerin gecikmeye düşmeleri halinde alacağın muaccel olduğu tarihten itibaren bankaya fiili ödeme tarihine kadar, Kredi Şartlarında yazılı gecikme faiz oranı üzerinden gecikme faizi ödemeyi kabul ve taahhüt ederler denmekte olduğunu ve ayrıca Yeni Borçlar Kanunu’nun 26. maddesinde bir akdin mevzuu, kanunun gösterdiği hudut dairesinde, serbestçe tayin olunabileceğinin vurgulandığını, kabul edilen aylık temerrüt faizi oranı, borçluya gönderilen ödeme emrinde de sözleşme ve kanuna uygun olarak talep edildiğini, sözleşme ve kredi şartlarının da açık ve aleni bir şekilde kabul edildiğini, borçlunun vaki itirazında bu durumu yani faize ilişkin talebi kabul etmemesinin hiçbir yasal dayanağı bulunmadığını, borçlunun ihtarnameye süresi içinde itiraz etmediğini, ihtarnameye rağmen hiçbir ödeme yapılmadığını, borçlunun temerrüde düştüğünü, borçlu olmadığını hiçbir belge ile ispat edemediğini, borçlunun itirazının haksız ve tamamen takibi sürüncemede bırakmak amacını taşıyan kötü niyetli itiraz olduğunu, borca ve ferilerine yapılan itiraz nedeniyle kanunda yazılı miktardan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini beyanla davalı tarafından Karamürsel İcra Dairesi'nin 2011/809 Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, kanunda yazan miktar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yasal süresi içinde açılmadığını, davacı tarafın avukat uyap sisteminden icra takibine itirazlarını öğrendikleri halde yasal süresi içinde iş bu davayı ikame etmediklerini, 6 aylık yasal süre içinde taşınırın satışının istenmiş olması gerektiğini, içinde açılması gerektiğini, ayrıca Karamürsel İcra Dairesi tarafından 12/03/2013 tarihinde takibin düşmesine karar verildiğini, takibin düşmesi nedeni ile davacının davasında hukuki yararının bulunmadığını, ayrıca davacının takibin devamına karar verilmesini talep etmediğini, davanın yetkisiz ve görevsiz mahkemede ikame edildiğini, davanın görev yönünden Asliye Ticaret Mahkemesi'nde açılması gerektiğini yetkili Mahkemenin Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, bu nedenle görev ve yetki yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca davacı tarafından davalı aleyhine İstanbul Anadolu 10. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2012/28 Esas sayılı dosyası ile Karamürsel İcra Dairesi'nin 2011/809 Esas sayılı dosyası hakkında itirazın kaldırılması davası ikame ettiğini bu nedenle derdestlik itirazında bulunduklarını, ayrıca davalının davacı banka tarafından verilen kredi ile Tumosan marka 2011 model ve kırmızı renginde ... plakalı traktörün satın alınması için davalı bankaya 64.000,00-TL'lik kredi başvurusunda bulunduğunu, ayıplı malın iadesi ve bedelin iadesi için Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/600 Esas sayılı dosyası ile dava açmış olduklarını, Denizbank görevlileri tarafından davalının bilgisi olmadan kredi miktarı araç bedeli Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/600 Esas sayılı dosyasında diğer davalı ...'nin hesabına aktarıldığını, söz konusu kredi ile ilgili yapılan kefalet sözleşmelerinin de sahte ve kanuna aykırı olduğunun sonradan anlaşıldığını, söz konusu aracın kredi ile alınma işleminde müvekkilinin dolandırılmış olduğunu, Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/600 Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, söz konusu icra takibinin doğma sebebi kredi sözleşmesinin hukuka uygun olmadığını, kredi sözleşmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin %60 görme kaybı bulunduğunu sözleşme ve eklerini okuyup anlama imkanının bulunmadığını, faiz oranlarının yerinde olmadığını beyanla davanın reddine, kanunda yazılı olan miktardan aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; "... 1-Davanın kısmen kabulü ile;-Tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalının Karamürsel İcra Müdürlüğü' nün 2011/809 Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 77.522,89 TL asıl alacak ve 1.009,7 TL faiz olmak üzere 78.532,59 TL üzerinden devamına, 77.522,89 TL ye takip tarihinden itibaren %49,50 oranında temerrüt faizi işletilmesine,
2-Alacak likit olduğundan asıl alacak üzerinden hesap edilecek %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Karamürsel İcra Müdürlüğü' nün 2011/809 Esas sayılı dosyası ile takibe konu rehinli taşınır ... plakalı aracın alacaklısının yine Deniz Bank A.Ş. olduğu İstanbul 20. İcra Müdürlüğü' nün 2020/8255 Esas sayılı dosyasından satılıp bedelinin alacaklı Deniz Bank A.Ş vekiline ödenmesi nedeniyle 41.471,93 TL nin infaz aşamasında dikkate alınmasına,
4-Fazlaya ilişkin talebin reddine ..." şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu ödeme emrindeki yazılı olan asıl alacak miktarının fahiş olup davalının takip alacaklısına söz konusu ödeme emrinde belirtilen miktarda borcu bulunmadığını, davalı ...'nun %60 görme kaybı olduğundan ikame edilen kredi sözleşmesi ve eklerinin muhatap davalı tarafından okunmadan ve kabul ettiği hususlara dahil aydınlatılmadan imzalandığından hukuka ve usule aykırı olduğunu, iş bu davaya konu kredi sözleşmesinde imzalanan genel kredi sözleşmesi uyarınca davalıdan alacağına ilişkin temerrüt faizi uygulanmasının hukuka ve usule aykırı olduğunu, asıl alacak miktarına uygulanacak faiz yasal faiz olması gerektiğini, iş bu dosyada 02.07.2015, 19.10.2015, 18.11.2015 ve 09.03.2016 tarihli bilirkişi raporlarını esas alarak hüküm kurulmasının hukuka ve usule aykırı olduğunu, davacı banka tarafından davalının tüm alacakları teminat açısından 100,000 TL’lik İstanbul Anadolu 20. İcra Dairesi'nin 2012/2313 E. sayılı dosyası ile ilamsız takibi Karamürsel İcra Dairesi'nin 2011/809 E. dosyası ikame edilme tarihinde derdest olup, davacı bankanın rehnin paraya çevrilmesine ilişkin takibin içinde rehin bedeli haricindeki alacaklarının tahsilini istemesinin kanunlara aykırı olduğunu ve hukuki olarak menfaati bulunmadığını, davaya konu ... plakalı traktörün, İstanbul 20. İcra Dairesi'nin 2020/8255 E. sayılı icra dosyasıyla davacı Denizbank A.Ş. tarafından ihaleye çıkartılmak suretiyle satıldığı kıymet takdir tutanağı ve 1. açık arttırma tutanağında açıkça görüldüğünü, bu sebeple iş bu dosyanın konu olan rehinli traktörün paraya çevrilmesine ilişkin takibe konu traktörün davacı tarafça satıldığını ve dolayısıyla iş bu davanın konusuz kaldığını, davacı banka tarafından davalı aleyhine davaya konu Karamürsel İcra Dairesi'nin 2011/809 E. sayılı dosyasına yetki itirazının kabulünden önce aynı icra takip dosyası hakkında İstanbul Anadolu 10. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2012/28 E. sayılı dosyası ile itirazın kaldırılması davası ikame edildiğini ve iş bu davanın ikame edildiği tarihte İstanbul Anadolu 10. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2012/28 E. sayılı dosyasının derdest olduğunu, bu nedenle Karamürsel İcra Dairesi'nin 2011/809 E. sayılı dosyadaki itirazlarına ilişkin itirazın kaldırılması davası mevcut ve derdest iken huzurdaki itirazın iptali davasının açılmasında hukuki yarar olmadığını, lehe ve aleyhe hükmedilen vekalet ücretlerinin hatalı hesaplandığını, davalı aleyhine hükmedilen icra inkar tazminatının hukuka ve usule aykırı olduğunu, ayrıca kabul etmemek kaydı ile yapılan kanun değişikliği ile artık %20 icra inkar tazminatına hükmedilmediğini belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının ayıplı mal iddiasıyla açmış olduğu Kocaeli 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/475 E. 2016/413 K. sayılı dosyasında davacının sözleşmenin geçersiz olduğuna ilişkin ve davacı kuruma yönlendirdiği birleşen davanın reddine karar verildiğini, davanın ... açısından kabulüne karar verilmiş olup davalının mahkemeyi yanıltır beyanlarının dikkate alınmaması gerektiğini, davalıya gönderilen ihtarnamede tüm alacak kalemlerinin ayrıntılı olarak belirtildiğini, ihtarnameye davalı tarafından da itiraz edilmediğini, davalının davacı kuruma borcu olmadığına dair iddia davalı vekilinin davacının sözleşmeyi imzaladığına dair ikrarı karşısında geçersiz olduğunu, davalının sözleşmenin geçerli olmadığına dair itirazlarının geçersiz ve kötüniyetli olduğunu, bilirkişi raporlarının davacının haklılığını kanıtlar nitelikte olup raporların hükme esas alınmaması gerektiğine dair iddiaların yerinde olmadığını, traktörün icra kanalıyla satılmış olmasının davanın konusuz kalmasına neden olmayacağını, davalının belirttiği İstanbul Anadolu 10. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2012/28 E. sayılı dosyasında gerekçeli kararın davacıya 17.05.2022 tarihinde tebliğ edilmiş olup karara karşı taraflarca istinafa başvurulmadığından işbu dosyanın kesinleştiğini, davalının derdestlik itirazının abesle iştigal olduğunu belirterek; haksız istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 06/01/2022 tarih, 2014/1405 Esas - 2022/4 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; taraflar arasındaki ticari kredi(taşıt-üretici) sözleşmesi alacağı nedeniyle davacı tarafından başlatılan icra takibine yapılan vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince toplanan deliller ve yapılan yargılama sonunda; "...Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı ile davalı banka arasında 07.09.2010 tarih 200.000,00 TL bedelli kredi sözleşmesi imzalandığı, davacı banka tarafından kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek davalıya hesap kat ihtarnamesi gönderildiği, borcun ödenmemesi üzerine davacı banka tarafından davalı aleyhine rehnin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı borçlunun borca itiraz ettiği, Mahkememizce davacı bankanın alacaklı olup olmadığı alacaklı ise alacak miktarının hesaplanması için 3 lü bilirkişi heyetinden rapor aldırıldığı, bilirkişi raporunda davacı banka tarafından davalıya 1 adet ticari (traktör) taşıt kredisi, 2 adet taksitli ticari kredi, üretici kredisi kullandırıldığı, kredi borçlarının ödenmediği, ... plakalı traktörün davacı bankanın kredileri için rehin verildiği, hesabın kat edildiği ve ihtarnamenin 08.09.2011 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 12.09.2011 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü, takip talebinde talep edilen %49,50 oranında temerrüt faiz oranının sözleşmede belirtilen orandan daha düşük olduğu, temerrüt tarihi itibari ile faize esas asıl alacak tutarının 77.522,89 TL ve işlemiş faiz tutarının 1.009,7 TL olmak üzere temerrüt tarihi itibariyle asıl alacak tutarının 78.532,59 TL olduğu hususlarının tespit edildiği, bilirkişi raporunun ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli olduğu, Mahkememizce işbu rapora itibar edildiği, davalının bankadan kullanmış olduğu krediye ilişkin borcunu ödemediğinin sabit olduğu, yargılama devam ederken davacı bankaya rehinli olan traktörün alacaklısının yine Deniz Bank A.Ş. olduğu İstanbul 20. İcra Müdürlüğü' nün 2020/8255 Esas sayılı dosyasından satıldığı ve bedelinin alacaklı Deniz Bank A.Ş vekiline ödendiği anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile; tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalının Karamürsel İcra Müdürlüğü' nün 2011/809 Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 77.522,89 TL asıl alacak ve 1.009,7 TL faiz olmak üzere 78.532,59 TL üzerinden devamına, 77.522,89 TL ye takip tarihinden itibaren %49,50 oranında temerrüt faizi işletilmesine, alacak likit olduğundan asıl alacak üzerinden hesap edilecek %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, Karamürsel İcra Müdürlüğü' nün 2011/809 Esas sayılı dosyası ile takibe konu rehinli taşınır ... plakalı aracın alacaklısının yine Deniz Bank A.Ş. olduğu İstanbul 20. İcra Müdürlüğü' nün 2020/8255 Esas sayılı dosyasından satılıp bedelinin alacaklı Deniz Bank A.Ş vekiline ödenmesi nedeniyle 41.471,93 TL nin infaz aşamasında dikkate alınmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklindeki gerekçeyle, davanın kısmen kabulü ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalının Karamürsel İcra Dairesi'nin 2011/809 Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 77.522,89-TL asıl alacak ve 1.009,7-TL faiz olmak üzere 78.532,59-TL üzerinden devamına, 77.522,89-TL'ye takip tarihinden itibaren %49,50 oranında temerrüt faizi işletilmesine, alacak likit olduğundan asıl alacak üzerinden hesap edilecek %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, Karamürsel İcra Dairesi'nin 2011/809 Esas sayılı dosyası ile takibe konu rehinli taşınır ... plakalı aracın alacaklısının yine Deniz Bank A.Ş. olduğu İstanbul 20. İcra Dairesi'nin 2020/8255 Esas sayılı dosyasından satılıp bedelinin alacaklı Deniz Bank A.Ş. vekiline ödenmesi nedeniyle 41.471,93-TL'nin infaz aşamasında dikkate alınmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, gerekçeli karar başlığında; davacının adresinin yazılmamış olması, 6100 sayılı HMK'nın 297/1-b maddesine aykırı olmakla birlikte sonuca etkili olmadığından, kaldırma nedeni yapılmamış ve bu hususa eleştiri getirilmekle yetinilmiştir.
Dosyada bulunan bilgi ve belgelere, istinaf edilen nihai kararda ayrıntıları yazılı açıklama, yasal sebep ve gerekçelere göre, ilk derece mahkemesinin olay nitelendirilmesi ve gerekçesi nazara alındığında, mahkemece yapılan tespit ve değerlendirmelerin dosya içeriğine ve yürürlükteki mevzuata uygun olduğu, kanıtların takdirinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, dosyada adli tıp uzmanı bilirkişisinden aldırılan 19/10/2015 tarihli raporda, davaya konu Kredi Genel Sözleşmesi ve eklerindeki imzaların davalı ...'nun eli ürünü olduğunun belirlenmiş olmasına, mahkemece hükme esas alınan 09.03.2016 tarihli bilirkişi heyet raporunun dosya kapsamına uygun, denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli olduğunun, davalı tüketici olmayıp, tarafı olduğu ticari kredi sözleşme evrakını tacir/işletmeci basireti gereği iyi inceleyip imzalaması gerektiği, sözleşme tarihinde (07.09.2010)henüz yürürlüğe girmeyen 6098 sayılı TBK'da yer alan genel işlem şartı iddiasının somut olayda dinlenemeyeceğinin, yine 6352 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 67. maddesine göre icra inkar tazminatının %20 olarak belirlenmesine rağmen Y. HGK. 19/04/2017 tarih - 2107/19-906 Esas - 2017/778 Karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere; davaya konu icra takibiinin 6352 sayılı Kanun yürürlüğe girdiği 05/07/2012 tarihinden önce açılması nedeniyle alacağın %40'ı oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesinin doğru olduğunun anlaşılmasına göre, davalının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı değerlendirilerek, yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK'nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca; davalının istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 5.364,56-TL istinaf karar harcından, istinafa gelirken peşin alınan 1.341,14-TL'nin mahsubu ile bakiye kalan 4.023,42-TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK'nın 302/5 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
4-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK'nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-6100 sayılı HMK'nın 359/4 maddesi uyarınca; kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
8-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; 6100 sayılı HMK'nın 362. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.14/04/2023
...
Başkan ...
¸e-imzalıdır
...
Üye ...
¸e-imzalıdır
...
Üye ...
¸e-imzalıdır
...
Katip ...
¸e-imzalıdır



Full & Egal Universal Law Academy