Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2023/455 Esas 2023/567 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Esas No: 2023/455
Karar No: 2023/567
Karar Tarihi: 27.04.2023


T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/455
KARAR NO: 2023/567
KARAR TARİHİ: 28/04/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN: ... (...)
ÜYE: ... (...)
ÜYE: ... (...)
KATİP: ... (...)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA TARİHİ : 27/03/2019
KARAR TARİHİ : 15/12/2022
NUMARASI: 2021/163 Esas - 2022/986 Karar
DAVACI : AXA SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ - ...
VEKİLİ: Av. ... -...
DAVALI : ARIMEKS MÜHENDİSLİK MİMARLIK İNŞAAT SANAYİ VE DIŞ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ - ...
VEKİLİ: Av. ... - ...
DAVA:Eser sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat alacağına ilişkin başlatılan icra takibine başlatılan vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı
KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/04/2023
Taraflar arasında görülen dava sonucu ilk derece mahkemesince verilen hükme yönelik, davalı vekilince süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; vekil eden sigorta şirketinin klasik yangın sigorta poliçesi ile Umur Basım Sanayi ve Ticaret A.Ş. arasında 30/12/2016-30/12/2017 tarihleri arasında bina makine tesisat ve demirbaşı sigortalandığını, böylece taraflar arasında sigorta akdi oluştuğunu, 18/12/2018 tarihi sabah 07:30 sıralarında sigortalı şirket direktörü Sn. ... ve İdari işler sorumlusu Sn. ...'ün sigortalı binanın çatısında yaptığı haftalık rutin kontrollerde binanın mebran çatı kaplamalarının yırtılmak/kopmak suretiyle hasarlandığını, ara katman boşluklar/dalgalanmaların oluştuğunu, alt katlardaki taş yünü malzemesinin yoğun suya maruz kaldığını, binanın depo iç ve kısımlarına ve bir kısım idari bölümlere yoğun su akışı olduğunu fark ettiklerini, derhal depoda bulunan ürünlerin üzerinin naylon branda ile kaplandığını ve emtiada hasar oluşmasının önüne geçildiğini, durumun bir önceki gün meydana gelen fırtına sonucu yaşandığını ancak binanın yeni olduğunu, çatı kaplamaları da dahil olmak üzere 1 yıl önce inşaatının tamamlanarak faaliyete geçtiği belirtilerek ayrıca hadise sonucu çevre binalarda benzer hasarın meydana gelmediğini görmeleri üzerine zararın malzeme işçilik ve montaj hatası sonucu meydana gelmiş olması sebebi ile davalı firmadan zararın tazmininin istendiğini, davalı firmanın zararı karşılamadığını, hasarın 28/12/2017 tarihinde sigorta şirketine ihbar edildiğini, davacı sigorta şirketi tarafından Yeditepe Ekspertiz A.Ş. şirketine eksper çalışmasının olay yerinde yaptırıldığını, eksperin raporunu hazırlarken davalı şirketin ve zarar gören sigortalı tarafından yaptırılan bilirkişi raporlarını da değerlendirdiğini, 14/03/2018 tarihli eksper raporu sonucuna göre 17/12/2017 Pazar günü bölgede şiddetli rüzgar meydana geldiğinin anlaşıldığını, şirket yetkilileri tarafından kopmak ve yırtılmak suretiyle hasar gören çatı panellerinin geçici olarak yerine tekrar montajının yapıldığını, ancak çatı genelinde dalgalanmalar ve su birikintilerinin hakim olduğunun gözlendiğini, GOSB'da yer alan ve benzer çatısı buluna işletmelerde fırtına sonucu benzer hasarların meydana gelmediğini, davacı sigorta şirketi tarafından aynı zamanda meydana gelen olay sonucu hasar tespiti yaptırıldığını ve ekspertiz raporu düzenlendiğini, ekspertiz tarafından uğranılan hasar miktarının 82.273,74 USD olarak tespit edildiğini, müvekkili sigorta şirketinin sigortalısına 82.273,74 USD hasar bedelini nakden ve defaten ödediğini, gerek sigortalı şirket, gerekse davalı firma ve taraflarınca yaptırılan her 3 bilirkişi raporunda hasarın uygulayıcı firmanın çatı yapımı esnasındaki montaj-uygulama ve işçilik kusuru neticesinde meydana geldiğinin tespit edildiğinden dolayı taraflarınca davalı firmaya %100 rücu imkanlarının doğduğunu bu sebeple Gebze 4. İcra Müdürlüğü'nün 2018/56839 Esas sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin davamına, %20 haksız icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı vekilinin iddia ettiği hususların, tamamen gerçek dışı olduğunu, işbu davanın reddi gerektiğini, davacı tarafça müvekkili aleyhine çatı yapımı esnasında montaj uygulama ve işçilik kusuru neticesinde meydana gelen bir hasarın varlığından bahisle, bu hasar neticesinde 82.273,74 USD uğranılan bir zarar olması sebebi ile bu zararı faiziyle talep ettiklerini, vekil eden firmanın alacaklı olduğunu iddia eden tarafa ait böyle bir borcu bulunmadığını, davacı tarafın dava konusuna ilişkin alınan bilirkişi raporlarında hasarın vekil eden firmanın çatı yapımı esnasındaki montaj uygulama ve işçilik kusuru neticesinde meydana geldiğinin tespit edildiğinden dolayı kendilerinin vekil eden firmaya %100 rücu imkanlarının doğduklarını iddia ettiklerini, fakat iddia edildiği şekilde meydana gelen hasarın vekil edenin firmanın kusurundan kaynaklanmadığını, davacı firmaya yapılmış olan uygulamada montaj uygulama ve işçilik kusuru sebebi ile oluşan bir hasar bulunmadığını, söz konusu raporların eksik inceleme sonucu alınmış hatalı raporlar olduğunu, karşı taraf ile vekil eden arasındaki sözleşme gereği müvekkilinin edimini ifa ettikten sonra karşı tarafın kendi tercih ettiği malzemenin kalitesinden memnun olmadığı gerekçesi ile kesinti yaptığını, bundan sonra çatının yaklaşık 2 yıl kadar kullanıldıktan sonra membran panellerden çatının ortasına denk gelen panelde açılma olduğunun vekil edene bildirildiğini ve vekil edenin bu durumdan sorumluluğu olmamasına rağmen tamamen iyi niyetli olarak oluşan bu hasarı yaklaşık 70.000,00- 75.000,00 TL gibi bir masraf yaparak giderdiğini, karşı tarafın vekil edene yapmış olduğu bu masrafı ödemediği gibi çatıda oluşan hasar giderilmiş olmasına rağmen hasarın kaynağının tespiti bakımından haksız davayı ikame ettiğini, bu sebeple davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının reddine, davacı taraf davasında kötüniyetli olduğundan vekil edenin lehine %20'den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapıldığı ve taraf teşkilinin sağlandığı, delillerin dosya arasına alındığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; ''Davanın kabulüne, Davalı borçlunun Gebze (4.) İcra Müdürlüğü'nün 2018/56839 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren, değişen oranlarda kamu bankalarının bir yıllık USD cinsi mevduata uyguladıkları en yüksek mevduat faizi oranında faiz işletilmesine, takip konusu alacak likit olmadığından, alacak miktarı bilirkişi raporu ile belirlendiğinden davacı vekilinin inkar tazminatı talebinin reddine'' karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle;
-Söz konusu yerel mahkeme kararında hem usul hemde esas yönünden eksik inceleme ve değerlendirme sonucunda karar verildiğinden yerel mahkemece verilen kararın kaldırılması gerektiğini,
-Yerel mahkemeye verdikleri dilekçelerde dava konusu alacak her ne kadar sigorta şirketince davacı tarafa ödenmiş ise de çıtıda meydana gelen hasar taraflarından bila bedel onarılmış olduğu bu durumun tespitinin de şahitlerin keşif mahallinde dinlenmesi ile ortaya çıkacağı şeklinde ısrarla talepte bulunduklarını,mahkemece bu taleplerinin değerlendirilmediğini ve keşif mahallinde tanık ... Hazır edilmiş ise de ısrarlarımıza rağmen dinlenilmemiş ve bu durum tutanağa dahi geçirilmediğini,
-Bu nedenlerle; kararının, tanıkları ...'nin dinlenilmeden ve eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile gerekçesi belirtilmeksizin usul ve yasaya aykırı olarak kurulan hükmün usul ve esas yönünden incelemesinin yapılarak ortadan kaldırılması gerektiğini,
-Esas yönünden itirazlarının; davacı tarafça vekil eden aleyhine, çatı yapımı esnasında montaj uygulama ve işçilik kusuru neticesinde meydana gelen bir hasarın varlığından bahisle ve uğranılan bir zararın meydana gelmesi sebebi ile Gebze 4. İcra Müdürülüğünün 2018/52098 E sayılı haksız ve hukuki dayanaktan yoksun icra takibi başlatıldığını ve vekil eden firma tarafından söz konusu takibe ve tüm ferilerine itiraz edildiğini, davacı tarafından Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan itirazın iptali davası da hukuki mesnetten yoksun ve haksız olarak açılan, davacının sebepsiz olarak zenginleşmesine neden olacak bir dava niteliği taşıdığını,
-Davacı taraf dava konusuna ilişkin almış olduğu bilirkişi raporlarında hasarın vekil eden firmanın çatı yapımı esnasında montaj uygulama ve işçilik kusuru neticesinde meydana geldiğinin tespit edildiğinden dolayı kendilerinin vekil eden firmaya %100 rücu imkanlarının doğduklarını iddia ettiklerini, iddia edildiği şekilde meydana gelen hasar vekil eden firmanın kusurundan kaynaklanmadığını, vekil eden firmanın yapmış olduğu uygulamada montaj uygulama ve işçilik kusuru sebebi ile oluşan hasar bulunmadığını, montaj ve işçilik kusuru olsa idi panel üstü yırtılan membranların vekil eden firmanın yapmış olduğu kaynak yerlerinden yırtılmasının gerekeceğini, alınan bilirkişi raporlarında bu durum hiç bir şekilde dikkate alınmaksızın eksik inceleme sonucunda alınmış raporlar olup tarafça itiraz edilmesine rağmen yerel mahkemece itirazlarının ve dinlenen tanık beyanları değerlendirilmeden karar verildiğini,
-Tüm hasar taraflarının kusurundan kaynaklanmış olsa dahi sigorta şirketinin bedelini ödediği iş vekil eden firma tarafından bila bedel olarak yapıldığını, vekil eden tarafın bila bedel yapılan tamirata ilişkin mail yazışmalarını, sevk irsaliyelerini ve faturaları Ek 1'de sunduklarını, karar ile hasar bedeli vekil edenin 2. Defa tahsil edilmek istendiğini, karşı taraf ile vekil eden firma arasında sözleşme gereğince vekil eden firma edimlerini yerine getirdiğini, karşı taraf kendi tercih etmiş olduğu malzemenin kalitesinden memnun olmadığı gerekçesi ile kesinti yaptığını, çatı yaklaşık olarak 2 yıl kadar kullanıldıktan sonra membran panellerden çatının ortasına denk genel panelde açılma olduğu vekil edene bildirildiğini ve vekil edenin bu durumdan sorumluluğu olmamasına rağmen tamamen iyi niyetli olarak, oluşan hasarı yaklaşık 70.000 - 75.000 TL gibi bir masraf yaparak giderdiğini,
-Buna ilişkin olarak 19/01/2018 tarih ve 870337 sıra nolu Sevk irsaliyesi ,Multipan Enerji ve Su Yalıtım Sis. Firması tarafından vekil eden firmaya fatura edilen TPO Çatı Membran/TPO 2.0 Mm Açık Gn açıklamalı 169,60m2 miktarlı 05/02/2018 tarih ve 69119 Sevk nolu 05/02/2018 İrsaliye tarihli 124652 nolu fatura, yine aynı firma tarafından 48,00 m2 membran 124649 fatura nolu 02/02/2018 tarih ve 02/02/2018 irsaliye tarihli fatura, yine aynı firma tarafından 134,40 m2 membran 124648 fatura nolu 30/01/2018 tarih ve irsaliye tarihli fatura, Aksoy vida bağlantı Elemanları ... tarafından vekil eden firmaya 6x150 Sunta vidasi 600 adet 001298 fatura nolu 06/02/2018 tarihli ve 06/002/2018 fiili sevk tarihli fatura ve yine aynı firmaya ait 6x15 sunta vidası 1000 adet ve Dayson Extra Pu Mastik Gri 10 adet açıklamalı 1296 fatura nolu ve 01/02/2018 tarih ve fiili sevk tarihli fatura ve yine aynı firmaya ait Vida 4,8x140 İzolasyon 300 adet, Çukur Rapted 300 adet, Vida 06-6,3-5.5x175-6 1000adet, Vida 6-6,3-5,5x140-6 200 adet açıklamalı 1272 fatura nolu ve 19/01/2018 tarih ve fiili sevk tarihli fatura, Öz Karamanlar Vinç Kiralama firmasından vekil eden firmaya kesilen Kiralama Hizmeti Krmn-65 Ton/65 Ton Vinç açıklamalı 68088 fatura nolu 30/01/2018 tarihli fatura, yankı nakliyat firması tarafından nakliye bedeli açıklamasıyla 616648 nolu 19/01/2018 tarihli ve fiili sevk tarihli kesile faturalar incelendiğinde vekil edenin dava konusu alacağa konu taşınmazı kendisinin tamir ve tadilatının yaptığının ve talep edilen bedellerin vekil edenin ikinici defa tahsil edilmek istendiğinin kanıtının olduğunu,
-Karşı taraf ise vekil edenin sorumluluğunda olmamasına rağmen iyi niyetli olarak kendi cebinden ödeme yaparak yapmış olduğu tamiratın parasını ödemediği gibi yerel mahkemedeki davayı da açarak vekil edenden haksız kazanç elde etme saiki ile dava açtığını, karşı tarafın sorunu vekil eden tarafından sorumluluğu olmamasına rağmen giderilmiş olup bu husus tanık beyanlarıyla da ispat olunduğunu,
-Alınan bilirkişi raporlarında başvuru yapılan hususlarda belirleme yapılmadığını, membranda ilk oluşan yırtığın çatı imalatından sonra yapılan temizlik, harpuşta takılması, servis ihtiyacı vs. sebeplerden oluşan yırtığın fırtına ile gelen rüzgar etkisinin membranı yırtması şeklinde olup olmayacağı konusunda inceleme yapılmadığını, bilirkişi raporunda belirtilen hasarın oluş sebebinin tarafça kabulünün mümkün olmadığını, ilk hasarın oluştuğu tarih işin tesliminin üzerinden iki yıl kadar geçtikten sonra olduğunu, işçilik hatasından kaynaklanan kusurun ortaya çıkması için oldukça uzun bir süre geçtiğini, bu süre içinde çatıyla ilgili çatı yapımından sonra hasarın meydana geldiği tarihe kadar yine şiddetli rüzgarlar olmuş olmasına rağmen müvekkilin tamir ettiği kısımlarda herhangi bir sorun yaşanmadığını,
-Hasarın ilk oluştuğu tarih büyük önem arz ettiğini, iş teslim edildikten sonra çatı kullanılmış ve bu süre içinde kullanılan malzemenin kalitesi kendisini gösterdiğini, ürün kalitesi kullanıldığı süre içerisinde kendisini gösterdiğini, sigortalanan tarafa, kendisinin yani sigortalananın tercih etmiş olduğu malzeme kalitesi konusunda tereddütlerin olduğu müvekkil tarafından bildirildiğini, bu hususun sigortalanan tarafça göz ardı edildiğini, ürünlerin kalitesiz seçilmesi tamamen karşı tarafın hatası olup olayın gerçekleştiği tarihte eşi benzeri görülmediğini, bir fırtına çıktığından ötürü vekil edenin kusursuz olduğunu, karşı tarafın kusuru olan seçilen ürünün kalitesizliğinden ötürü aşırı şiddetli fırtınaya dayanamadığını, fırtınanın şiddetine dair olay gününe ait Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nden alınan belge haklılığının ispatlamadığını,
-Yırtığın oluştuğu güne dair Meteoroloji Genel Müdürlüğünden alınan ve yerel mahkeme dosyasına girmiş verilere göre binanın bulunduğu mevkide hava durumu ''sağanak yağışla birlikte lokal ve hamleli olarak 75 km hızla fırtına şeklinde esebilmesine uygun'' olarak kaydedildiğini, membran malzemeye müdahale olmadan kolay yırtılabilen bir malzeme olmadığını, bilirkişi raporunda olduğu gibi uygun olmayan işçilik ve özensiz çalışmadan bahsedilmişse de panellerin uçmadığının da göz önüne almasının gerektiğini, bilirkişi raporunda membran kaplamasının kalkması sonucunda bu açıklıktan giren rüzgar kuvvetinin membran altına girerek şişmesi ve panellere nüfus ederek hasar vermesi sureti ile oluştuğu belirtildiğini, Membran malzemesinin kalması tamamen davacının kendi seçmiş olduğu malzeme ile alakalı olduğunu, vekil eden firmanın işçilik kusuru olduğuna yönelik beyanları kabul etmediğini, işçilik hatası olsa panel üzerinde mevcut membran rastgele değil kaynak yerlerinden yırtılmasının gerektiğini,
-Vekil eden firmanın, işi teslim ettikten ve çatının yaklaşık olarak 2 yıl kadar kullanıldıktan sonra membran panellerden çatının ortasına denk gelen panelde açılma olduğu vekil edene bildirildiğini ve vekil edenin bu durumdan sorumluluğu olmamasına rağmen tamamen iyi niyetli olarak oluşan hasarı yaklaşık 70.000 - 75.000 TL gibi bir masraf yaparak teslimden sonra vekil edenin nefaset kesintisi yapılmış olduğu halde bila bedel giderdiğini, bu ödeme vekil eden firma tarafından karşılanmasına rağmen karşı tarafça vekil eden firmaya herhangi bir ödeme gerçekleştirilmediğini, vekil edenin sorumluluğunda olmamasına rağmen iyi niyetli olarak kendi cebinden ödeme yaparak yaptığını, davacının başlatmış olduğu icra takibi ve yerel mahkemenin vermiş olduğu karar neticesinde davacı sebepsiz zenginleşmiş olacağını, vekil edenin kusurunun olmamasına rağmen basiretli bir tacir ve iyi niyetli bir işletme olarak davranmasının cezalandırılmasının hukuka, örf ve adete de aykırılık teşkil ettiğini,
-Bu nedenlerle; tehir-i icra talepli dilekçesinin kabulü ile yerel mahkeme tarafından verilmiş kararının usul ve esas yönünden eksik ve hatalı inceleme sonucunda verilen kararının kaldırılarak, Gebze 4. İcra Müdürlüğünün2018/52098 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibin iptaline, haksız ve kötü niyetli olarak başlatılan icra takibi sebebi ile davacı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatını talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat alacağına ilişkin başlatılan icra takibine başlatılan vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır.
Davacı vekili, vekil eden sigorta şirketinin klasik yangın sigorta poliçesi ile Umur Basım San. Ve Tic. A.Ş. arasında 10/12/2016-30/12/2017 tarihleri arasında bina makina tesisat ve demirbaşı sigortalattığını, meydana gelen fırtına sonucunda binanın membran çatı katının hasarlandığını, çatının inşasının bir yıl önce tamamlandığını, çevre binalarda benzer hasarların meydana gelmediğini, hasarın 28/12/2017 tarihinde sigorta şirketine ihbar edildiğini, davalı sigorta şirketi tarafından Yeditepe Ekspertiz Hizmetleri A.Ş.'ne eksper çalışması yaptırıldığını, hasarın çatı yapımı esnasında meydana gelen montaj, işçilik kusuruna bağlı olabileceği görüşünün bildirildiğini, Ekspertiz tarafından hesaplanan 82.273,74 USD bedelin sigortalısı dava dışı Umur Basım San. ve Tic. A.Ş.'ne ödendiğini, davalıya gönderilen ödeme ihbarının neticesiz kalması sonucu Gebze 4. İcra Müdürlüğünün 2018/56839 Esas sayılı icra dosyasında takip yaptıklarını, takibe itiraz edildiğini, itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmesini talep etmiş, davalı vekili ise, meydana gelen hasarın müvekkilin kusurundan kaynaklanmadığını, hasarın montaj uygulama ve işçilik kusuru sebebiyle oluşmadığını, çatı yaklaşık 2 yıl kullanıldıktan sonra membran panellerden çatının ortasına denkgelen panelde açılma olduğunun bildirilmesi üzerine yaklaşık 70.000 TL -75.000 TL masraf yaparak hasarın giderildiğini, karşı tarafın kendi rızasıyla seçmiş olduğu malzemeden kötü hava koşulları sonucu malzemenin yırtılmasından kaynaklanan bir sebeple müvekkilden talepte bulunmasının kötüniyetli olduğunu, karşı tarafın tercih ettiği malzemenin kalitesi konusunda oluşan tereddütlerin karşı tarafa bildirildiğini, karşı tarafın bu hususu dikkate almadığını, bu şiddette rüzgarla çatıların uçmasının olağan olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece mahkemesince; davanın kabulüne, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi üzerine davalı vekilince yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğundan kaldırılmasını talep etmiştir.
Dairemizin 25/02/2021 tarihli, 2021/142 Esas, 2021/182 Karar sayılı ilamıyla "...Somut olayda davalı taraf tanık dinletme talebinde bulunmuş, mahkemece yapılan yargılamanın 09/01/2020 tarihli oturumunda 3 nolu ara kararı ile “...davalı tarafın dinlenmeyen tanığın keşif mahallinde tanık davalı tarafça hazır edilmesi halinde beyanının alınmasına...” şeklinde karar verildiği halde, takip eden duruşmalarda bu konuda bir karar verilmediği gibi ara kararı niteliğinde olan bu karardan rucu edilmeden esas hakkında karar verilmesi Anayasa'nın 36. ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukuki dinlenilme hakkını ihlal edici olarak görülmüş, kararın belirtilen nedenle kaldırılması gerekir... Mahkemece yapılması gereken davalı vekilince, düzenlenen bilirkişi raporuna ayrıntılı ve teknik içerikli olarak 07/07/2020 havale tarihli dilekçesiyle itiraz edildiğinden 6100 sayılı HMK’nın 281/2. maddesi hükmünce itirazları karşılayacak biçimde ve delil olarak dosyaya sunulan tespit dosyaları da incelenip birlikte değerlendirilerek gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor alınıp sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır..." denilerek kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
Kaldırma kararı sonrasında Mahkemesince, davanın kabulüne, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Hükme karşı, davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
Eser sözleşmesi TBK'nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Eser sözleşmesinde taraflardan biri iş sahibi, diğeri ise yüklenicidir. Eser sözleşmesinde, işin uzmanı sayılan yüklenici yapımını üstlendiği eseri işi, özen borcu gereği fen ve sanat kurallarına, sözleşme hükümlerine, kendisine duyulan güvene ve beklenen amaca uygun şekilde yapmakla yükümlüdür. Eser sözleşmesini diğer iş görme sözleşmelerinden ayıran en önemli özelliklerinden birisi sonuç sorumluluğudur. Bununla yüklenici tarafların iradeleri doğrultusunda sonucun meydana getirilmesi taahhüdü altına girmektedir. Zira eser sözleşmesinde bir eserin yaratılıp teslim edilmesi borcu altına girilmektedir. Bu taahhüdün altına giren yüklenici işin niteliği gereği sadakat ve özenle yerine getirmek zorundadır. Sadakat borcu, yüklenicinin iş eser sahibinin yararına olacak şeyleri yapması ve ona zarar verecek her türlü eylemden kaçınmasıdır.
Eserin, sözleşmede kararlaştırılan niteliklerine veya iş sahibinin beklediği amaca uygun olmaması ya da gerekli bazı niteliklerden bir veya bir kaçının bulunmaması halinde ayıplı ifa edildiğinin kabulü gerekir. Eser sözleşmesinde yüklenici belli bir sonucu (eser) taahhüt ettiğinde sonuç gerçekleşirse, yüklenici borcunu ifa etmiş sayılır. İş sahibinin borcu ise kararlaştırılan bedeli ödemektir.
Davacı iş sahibinin haklarına halef sigorta şirketi, davalı ise yüklenicidir. Dava dışı/işveren Umur Basım Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile davalı/yüklenici Arımeks Mühendislik Mim. Müş. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında 20.10.2015 tarihinde "GOSB Fabrika Binası Kapsamında Membranlı Taşyünlü Çatı Paneli ve Taşyünlü Cephe Kaplaması Yapılması" sözleşmesi akdedilmiştir. Sözleşmede; 30/12/2015 tarihine kadar tüm çatı vp cephe işlerini bitirmiş halde iş verene eksiksiz olarak teslim edileceği, çatı ve cephede yapılan işçilik ve montajdan dolayı yüklenicinin 5 yıllık garanti süresi verildiği kararlaştırılmıştır. Davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalısı Umur Basım ve Tic. A.Ş. arasında 04.01.2017 tanzim tarihli 30.12.2016 başlangıç tarihli, 30.12.2017 bitiş tarihli, 140177788 poliçe no.lu. Klasik Yangın Sigortası Poliçesi düzenlenmiştir. Umur Basım Sanayi ve Ticaret A.Ş.'ye ait sigortalı binanın 18/12/2018 tarihinde çıkan fırtına sebebiyle mebran çatı kaplamalarının yırtılarak ve koparak hasarlandığı, ara katman boşluklar ve dalgalanmalar oluştuğu, alt katlardaki taş yünü malzemenin yoğun suya maruz kalarak hasarlandığı tespit edilmiştir. Ekspertiz incelemesi sonucu 82.273,74 USD miktarında zarar belirlenmiştir. Sigorta poliçesi kapsamında, davacı AXA Sigorta A.Ş. tarafından dava dışı Umur Basım San. ve Tic. firmasına 10.04.2018 tarihinde Türkiye Garanti Bankası A.Ş. aracılığıyla 82.273,74 USD ödemede bulunulmuştur. Davacının TTK’nun 1472/1 madde hükmü gereğince sigortalısının haklarına halef olarak bu bedel için, davacı sigorta şirketi tarafından meydana gelen hasarın yüklenicinin malzeme, işçilik ve montaj hatası nedeniyle ayıptan kaynaklanması sebebiyle davalı yükleniciye icra takibi başlatılmış, icra takibine borçlu/davalının itiraz üzerine takibin yapılan itirazın iptali ve takibin devamı için eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Yargılama aşamasında ve tespit dosyalarında birbirini teyit eden bilirkişi raporlarında; hasarın klasik yangın sigorta poliçesi ek teminatları ile teminat kapsamında olduğu, hasarın yağmur suyu derelerinden veya çatı yüzey membranlardaki yırtık ve tekniğine uygun olmayan yapıştırmadan membran kaplamanın kalkması sonucu açık noktadan giren rüzgar kuvveti membran altına girerek şişirmiş ve panellere nüfus ederek hasarlara neden olduğunu, hasarın olduğu D ve F kısımlarında, betonarme ve paneller arasında olan dar hava yolunda havanın sıkışarak basınç etkisi göstermesi ve yine aynı bölgede rüzgar yönüne göre, rüzgarın emme kuvveti etkisi ile zayıf noktaları yırtma eğilimi ve aşık aralarının fazla olması (2,30 m) panel aşık bağlantılarının zayıf olması hasarın oluşumunda etken olduğu, çatıda meydana gelen hasarın, uygun yapılmayan işçilik ve özensiz çalışma sonucu monte edilen, yağmur suyu derelerinden ve çatı yüzey membranlarındaki yırtık ve tekniğine uygun olmayan yapıştırmadan kaynaklanan membran kaplamanın kalkması sonucunda bu açıklıktan giren rüzgar kuvvetinin, membran altına girerek şişirmesi ve panellere nüfus ederek hasar vermesi suretiyle oluştuğu, meydana gelen hasarın onarım bedelinin,membran çatı sökülmesi, membran panel yapılması, parapet kompozit imalatların yeniden yapılması, vinç bedelleri ve sarf malzemeleri dahil olmak üzere toplam 83.273,74 USD+ KDV olacağı bildirilmiştir.
Davalının ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu mali müşavir bilirkişi raporunda; Dava dışı Artem Mimarlık Mühendislik İnşaat Makine San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından davalı şirkete 2017/ Aralık ile 2018/0cak dönemlerinde taraflara ait alım/satım faturalarının beyan edildiği BA/BS beyannamelerinin adet ve tutar yönünden birbirini teyit ederek ilgili dönemlerde bağlı bulundukları vergi dairelerine beyan edildiği ve mutabık oldukları, davalı şirket tarafından dava dışı şirketten 2017 Aralık ve 2018 Ocak dönemlerinde 2 adet faturaya istinaden mal ve hizmet alımının bulunduğu, faturaların toplam miktarının ise 371.862,25-TL (KDV dahil) olduğu, fatura içeriklerinin ise "bodrum çelik işleri imalat montaj" ile "bodrum çelik kostruksiyon imalat montaj" olarak yazıldıkları görülmüş olup ancak sevk irsaliyelerinin ise görülememiş olduğu mütalaa edilmiştir.
Davalı vekili, hasar sonrasında vekil edeni tarafından dava dışı Artem Mimarlık Ltd. Şti.'ne onarım yaptırıldığını ve buna ilişkin faturalar düzenlendiğini iddia etmiş ise de, davalının ve dava dışı şirketin ticari defter ve kayıtlarında bu yönde bir faturaya rastlanmadığı, sunulan faturaların içeriğinin dava konusu olaya uymadığı, faturalarda bodrum katında yapılan işlerden bahsedildiği, davalının beyanında geçen tutar ile faturalarda yer alan tutarların da uyuşmadığı, delil tespiti dosyalarında yapılan keşifte ve dosyalarda yer alan fotoğraflarda tespit tarihi itibariyle hasar görüldüğü, faturaların tespit tarihinden önceki döneme ait olduğu; tanık beyanları, tespit dosyası ve davalının ticari defter ve kayıtları ile uyumsuz olduğundan, hasarın giderildiğine dair tanık beyanlarına itibar edilemeyeceğinden davalının bu yönlü istinafı yerinde bulunmamıştır. Ayrıca, HMK 357 maddesi gereğince davalı vekilinin yargılama aşamasında ileri sürmediği yeni vakıların ileri sürmesi ve yeni delil göstermesi mümkün olmadığından davalı vekilinin hasarın kendileri tarafından yapıldığına ilişkin istinaf dilekçesi ekinde sunduğu belgelerin yargılama sırasında sunulmadığından değerlendirilmesi mümkün değildir.
Taraflar arasındaki ilişkinin dayanağı eser sözleşmesi niteliğinde olup davalının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılamada meydana hasarın klasik yangın sigorta poliçesi ek teminatları ile teminat kapsamında kaldığı, hasarın yüklenicinin malzeme, işçilik ve montaj hatasından kaynaklandığı, davacı şirketin sigorta poliçesi kapsamında icra takibine konu 82.273,74 USD ödemede bulunulduğu, davacının TTK’nun 1472/1 madde hükmü gereğince sigortalısının haklarına halef olduğu, bu açıklamalara göre mahkemece gerekçeli ve denetime uygun bilirkişi raporu dikkate alınarak davalının oluşan zarardan sorumlu olduğu belirlemesiyle davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesi dosyasında davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 15/12/2022 tarih, 2021/163 E - 2022/986 K sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 31.542,91 TL harçtan peşin yatırılan 7.885,90 TL'nin mahsubu ile bakiye 23.657,01 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine'ye irat kaydına, (harç tahsil müzekkeresinin temyize tabi dosyalarda Dairemizce, temyize tabi olmayan (kesin karar) dosyalarda ilk derece mahkemesince ilgili vergi dairesine yazı yazılmak sureti ile yerine getirilmesine,)
3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Kararın tebliği ve diğer işlemlerin Dairemizce yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK'nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere 27/04/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
*
...
Başkan ...
¸e-imzalı
...
Üye ...
¸e-imzalı
...
Üye ...
¸e-imzalı
...
Katip ...
¸e-imzalı



Full & Egal Universal Law Academy