RTÜK - Ömer Tuğrul İnançer İle Gönül Dünyamız - Karar No: 3
Karar Dilini Çevir:



İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 30.10.2013 tarihli ve 3139 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
“24.09.2013 tarih ve 5053 sayılı Radyo ve Televizyon Üst Kurulu İç Yazışmalar ve Evrak Akış Fişi ile gelen Üst Kurul Üyesi, Esat Çıplak, Süleyman Demirkan, Ali Öztunç ve Ahmet Yıldırım’ın şikayet dilekçesi ile tarafımıza tevdi edilen şikayette, TRT TURK logosu ile yayın yapmakta olan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun ekrana getirdiği “Ömer Tuğrul İnaçer İle Gönül Dünyamız” adlı programda, sarf edilen kimi ifade ve düşüncelerin T.C. 1982 Anayasasına ve 6112 sayılı Kanunun ilgili hükümlerine aykırı olduğu iddiasına yer verilmiştir. Bu çerçevede programda yorumcu sıfatıyla hazır bulunan Ömer Tuğrul İnançer adlı kişinin, özetle, “Çalışan kadın ben kocama muhtaç değilim deyip yuvasını dağıtıyor. Evlilik kurumunun bugün ki empoze edilen, ‘Ben kendi ayaklarım üzerinde dururum.’, ‘Kadının ekonomik hürriyeti’ gibi aldatmacalardan vazgeçilmesi lazımdır. İstatistikle meşgul olanlar boşanmaların kimler arasında olduğunu bir istatistiki anket yapıversinler. Çalışan kadından bahsediyorum. ‘Ben kocama muhtaç değilim.’ diye evvela ailesini dağıtıyor. Kocasına muhtaç değil ama elin adamının patronunun hizmetinde olmayı haysiyetine uygun buluyor. Kocasının emrinde olmayı haysiyetine uygun bulmuyor. Ben eş demem. Eş yoktur, eşitlik yoktur. Ben karımla çocuğumla eşit değilim. Eşim değil zevcem olur. Karı da kurumsallığı anlatmak için kullanılır.” biçiminde ifadeler kullandığı beyan edilmiş, söz konusu düşünce ve beyana ilişkin inceleme ve değerlendirme yapılması istenmiştir.
TRT TURK logosu ile yayın yapmakta olan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun hafta içi Perşembe akşamları saat 22.30’da ekrana getirmiş olduğu söz konusu programın 19.09.2013 tarihli bölümü mezkur şikayet ve iddialar çerçevesinde izlenmiş, şikayete konu ifade ve düşüncelerin bağlamından kopuk olup olmadığı, hangi referans çerçevesinde sunulduğu gibi hususlar değerlendirilmiş elde edilen bulgular ışığında oluşturulan argümanlar ve bu çerçevede hasıl olan kanaat aşağıda sunulmuştur.
Medya hizmet sağlayıcı kuruluşun sunmuş olduğu “Ömer Tuğrul İnançer ile Gönül Dünyamız” adlı programda, her hafta farklı dini bir konunun ele alındığı, Allah inancı, peygamber sevgisi, ehli beyt sevgisi, tasavvuf, İslam inancı ve toplumsal hayat, İslamda aile, çocuk terbiyesi gibi ana ve alt temalara ilişkin olarak, program yorumcusu Ömet Tuğrul İnançer adlı kişinin açıklama ve yorumlamalarda bulunduğu tespit edilmiştir. 19 Eylül 2013 tarihinde yayınlanan programda ise İslamda aile ve evlilik kurumu, karı-koca ilişkisi, çocuk hakları ve çocuk terbiyesi gibi konulara değinildiği ve bunlara ilişkin yorumların yapıldığı izlenmiştir. Ömer Tuğrul İnançer isimli yorumcunun program boyunca bahsi geçen konulara ilişkin olarak düşünce ve yorumlarını izleyici ile paylaştığı sunucunun kendisine yöneltmiş olan sorulara bir perspektif ve paradigma ışığında yanıtlar verdiği görülmüştür. Bu çerçevede yorumcunun; (Raporun bu bölümünde deşifreye yer verilmiştir.)”
Şeklinde değerlendirmelere yer verilmiş olduğu,
Yayın Kuruluşu'nun söz konusu yayını ile 6112 sayılı Kanun'un herhangi bir hükmünü ihlal etmediği kanaatinin Daire başkanlığınca belirtildiği,
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği, anlaşılmaktadır.
Gerekçe:Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nınyazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca değerlendirilmesi neticesinde;
Söz konusu yayına ait deşifre kayıtlarının tetkikinde; bir cinsiyet ayrımı, aşağılama ifadesi, ailenin korunmasına aykırı veya kadına baskıyı teşvik edecek cinsiyetler arası eşitliği reddeden nitelikte ve bu anlamda yorumlanabilecek bir düşüncenin ortaya koyulmadığı görülmektedir. Buna karşın aile içi şiddet, karı-koca geçimsizliği, boşanma gibi toplumsal sorunların özellikle geleneksel değer ve kazanımların modernlik karşında erozyona uğramasının bir sonucu olduğu şeklindeki çıkarımlar perspektifinde yer yer felsefi derinliği bulunan bir yaklaşımın izleyiciye aktarıldığı görülmektedir. Ayrıca medyanın bilgilendirme ve haberdar etme, kamuoyu oluşturma işlevleri çerçevesinde demokratik toplumlarda her türlü düşüncenin görünür olabilmesi ve tartışılması esastır. Demokratik bir toplumun inşası ancak topluma ilişkin bir çok sorun ve konunun tartışılarak çözüm önerilerinin sunulması ve bunların sonuçlarının yeniden tartışılarak kümülatif bir sürecin sürekli canlı tutulmasıyla mümkün olabilmektedir. Demokratik toplum; bir tek düşüncenin konuşulduğu, sadece ona ilişkin sav ve argümanların hayat bulduğu bir toplum biçiminden öte, farklı bir çok düşünce ve fikrin müzakere edilebildiği tartışılabildiği bir etkileşimli toplumdur. Dolayısıyla haber alma ve ifade özgürlüğünün son derece önem arz ettiği değerlendirilmektedir. Bu nedenlerle mezkur yayının "ifade özgürlüğü" kapsamında değerlendirilmesi gerektiği düşüncesiyle, rapora konu yayında ihlal bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Karar : Yapılan görüşmeler sonucunda, ayrıntıları ve gerekçeleri yukarıda izah olunduğu üzere; TRT TÜRK logosuyla yayın yapan TÜRKİYE RADYO VE TELEVİZYON KURUMU’nun bahse konu yayınının,
1-6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde yer alan; “Hukukun üstünlüğü, adalet ve tarafsızlık esasına aykırı olamaz.”; (e) bendinde yer alan, “Irk, renk, dil, din, tabiiyet, cinsiyet, özürlülük, siyasî ve felsefî düşünce, mezhep ve benzeri nedenlerle ayrımcılık yapan ve bireyleri aşağılayan yayınları içeremez ve teşvik edemez.” ve (s) bendinde yer alan, “Toplumsal cinsiyet eşitliğine ters düşen, kadınlara yönelik baskıları teşvik eden ve kadını istismar eden programlar içeremez.” hükümleri yönünden değerlendirilmesi neticesinde herhangi bir ihlal bulunmadığına, Üst Kurul Üyeleri Esat ÇIPLAK, Süleyman DEMİRKAN, Ali ÖZTUNÇ ve Ahmet YILDIRIM’ın karşı oyları oy çokluğu ile;
2-6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde yer alan;“Toplumun millî ve manevî değerlerine, genel ahlaka ve ailenin korunması ilkesine aykırı olamaz.” Hükmü yönünden değerlendirilmesi neticesinde herhangi bir ihlal bulunmadığına, Üst Kurul Üyeleri Süleyman DEMİRKAN, Ali ÖZTUNÇ ve Ahmet YILDIRIM’ın karşı oyları oy çokluğu ile,
Karar verildi.


Full & Egal Universal Law Academy