RTÜK - Karar No: 99 - Karar Tarihi: 11.06.2013
Karar Dilini Çevir:



İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 07.06.2013 tarihli ve 1651 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
“Taksim Gezi Parkı’ndaki ağaçların kesilmesini protesto amacıyla başlayan çeşitli niteliklerdeki proje karşıtı eylemlerin 31 Mayıs 2013 tarihinde artması sonucu ortaya çıkan çeşitli toplumsal olaylara ilişkin sunulan yayınlar, elde edilen bulgu ve argümanlar ışığında değerlendirilmiştir. EM TV logolu yayın kuruluşu, 31 Mayıs 2013 tarihinden itibaren yayınlarının büyük bir bölümünü Taksim Gezi Parkı’nda başlayıp ülke geneline yayılan protestolara ilişkin yayınlara ayırmıştır. “Taksim Gezi Parkı Eylemleri” adıyla kamuoyunda yankı bulan eylemlerin yayın kuruluşu tarafından yakından takip edildiği; hem haber bültenlerinde hem de protestolara ilişkin özel yayınlarda başta İstanbul, İzmir ve Ankara olmak üzere ülke genelindeki protestolara ilişkin haber, yorum, canlı telefon bağlantısı, olay yerinden canlı yayın ve röportajlara yer verilmiştir.(Raporun bu bölümünde, 01,03.06.2013 tarihli yayınlarındaki altyazılara, sunucu, muhabir ve katılımcıların ifadelerine yer verilmiştir.)”
Şeklinde değerlendirmelere yer verilmiş olduğu,
EM TV Yayın Kuruluşu'nun söz konusu yayını ile 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ı), (ş) ve (k) bendi hükümlerini ihlal ettiği kanaatinin Daire Başkanlığınca belirtildiği,
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği, anlaşılmaktadır.
Gerekçe:Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nınyazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca değerlendirilmesi neticesinde;
Kriz zamanlarında toplumun bazı kesimlerinin birden rasyonel ve homojen olmayan kitlelere dönüşmesine zemin hazırlamak ya da böylesi bir yapıyı daha da güçlendirecek ve büyütecek türden yayıncılık yapmak söz konusu kontrolsüz kitlenin, terör eylemleri, yağma, gasp, adam öldürme, vandalizm gibi sıralanabilecek birçok eylemi de gerçekleştirmesine katkı sağlamak olarak değerlendirmek mümkündür. Bu çerçevede, yayın dilinin kati surette ayrıştırıcı ve kışkırtıcı olmaktan uzak yatıştırıcı, sükunete davet eden, doğru ve teyit edilmiş bilgilere dayanan bir karakter arz etmesi gerekmektedir.
EM TV logolu yayıncı kuruluşun, söz konusu süreçte yapmış olduğu yayınlarında ise;
"Canlı yayına bağlanan birinin olayların İzmir’deki yansımalarına ilişkin olarak “… Coşkulu, öfkeli bir kalabalık, Gündoğdu meydanında yaklaşık 10 bin kişi var. Slogandan öte ağır bir küfür edilmeye başlandı direkt Başbakan’a doğru, giderek artıyor kalabalık.”
Şeklinde kışkırtıcı ve eyleme teşvik edici nitelikteki ifadeleri kullanmak suretiyle kriz dönemi hassasiyetine uygun davranmadığı, tam tersine toplumdaki gerginliği arttırıcı bir tavır takındığını ifade etmek mümkündür. Bu açıdan bakıldığında, mezkur yayınların 6112 sayılı Kanunda hükme bağlanmış bir ilke olmamakla birlikte, Üyesi bulunduğumuz Avrupa Konseyi’nin kriz zamanlarında medyanın sağduyulu tavır takınması gerektiğini salık veren birçok Tavsiye ve İlke Kararları kapsamında, hem 2007 yılında Bakanlar Komitesi’nde hazırlanan "kriz zamanı yayıncılık için rehber ilkeler" hem de, 2007 yılında Kitle iletişim Bakanlar Konferansında kabul edilen ilkelerden olan "kriz zamanı yayıncılık ilkeleri" ile bağdaşmadığı görülmektedir.
Toplamda 21 saat 19 dakika 21 saniye süre olan söz konusu canlı yayınların incelenmesi sonucunda; yayıncılık yaklaşımının, itidal çağrısı bir yana, kışkırtıcı bir üslupla, doğru olmayan haberlerin ve toplumun bir kesimine karşı nefret ve kin içeren söylemleri içerecek ve meşru gösterecek biçimde kurgulandığı görülmektedir. Mezkur yayıncı kuruluşun yayın dili ve yaklaşımı, çevre duyarlılığını manipüle ederek toplumun bir kesimine ve seçilmiş hükümete karşı yapılan kolektif şiddet içerikli eylemlerin toplumsal ayaklanmaya, kaos ve anomi ortamına sebep olabileceği kuvvetle muhtemeldir. Bütün bunlarla birlikte, söz konusu tüm yayın süreci boyunca demokratik toplumun gereği olan karşıt görüş, siyasi parti ya da ideolojiye yayınlarda yer verilmemiş, kamuoyuna tek taraflı ve çarpık bir bilgi akışı sunulduğu gözlemlenmiştir. Oysa medyanın haberleri verirken doğru, tarafsız ve dengeli olması bir diğer önemli ilke olarak karşımıza çıkmaktadır. Ülkemizde sayısı yüzleri bulan birçok yayın hizmeti sağlayıcı kuruluş bulunmasına rağmen marjinal olarak değerlendirilebilecek türden bir yayını aralıksız ve çoğu kez olay yerinden canlı olarak ekrana getiren birkaç yayın kuruluşunun bulunması yapılan yayıncılığın olağandışı bir görünüm arz ettiği gerçeğini desteklemektedir.
Bu nedenlerle, söz konusu yayınlarda 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ş) bendi hükmünün ve (ı) bendi hükmünün ihlal edildiği sabit görülmüştür.
Bu itibarla EM TV yayın kuruluşu hakkında; Kanunun 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinin ilk defa ihlali nedeniyle; Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca “Uyarı” yaptırımı uygulanması,
6112 sayılı Kanunun 32 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan; “Bu Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b), (d), (g), (n), (s) ve (ş) bentlerindeki yayın hizmeti ilkelerine aykırı yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşlara, ihlalin ağırlığı ve yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde ikisinden beşine kadar idarî para cezası verilir.” hükmü uyarınca, anılan Yayın Kuruluşu hakkında “İdari Para Cezası” yaptırımının uygulanması gerektiği, kanaatine varılmıştır.
Anılan yayınların Kanunun 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (k) bendindeki; "Siyasî partiler ve demokratik gruplar ile ilgili tek yönlü veya taraf tutar nitelikte olamaz. hükmü kapsamında değerlendirilmesi neticesinde ise; her ne kadar bahse konu yayınlarda sadece belli bir siyasi parti yetkililerinin açıklamalarına yer verilmesi, diğer siyasi partilerin fikirlerinin yansıtılmayarak tek yönlü ve taraflı yayın yapılması söz konusu ise de, "tarafsız yayın yapılmaması" nedeniyle 6112 sayılı Kanunda "tarafsızlık" ilkesinin daha geniş şekilde hükme bağlandığı 8/1-(ı) maddesinden işbu karar ile yaptırım uygulanmış olması karşısında, 8/1-(k) maddesinden de ayrıca yaptırım uygulanmasına gerek olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Karar : Yapılan görüşmeler sonucunda, ayrıntıları ve gerekçeleri yukarıda izah olunduğu üzere;
EM TV logosuyla yayın yapan “GÜÇLÜ RADYO VE TELEVİZYON YAYINCILIĞI PROD. REK. TİC. A.Ş.” unvanlı kuruluş hakkında,
1- Bahse konu yayınları nedeniyle, 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde yer alan "Siyasî partiler... ile ilgili tek yönlü veya taraf tutar nitelikte olamaz."hükmü kapsamında herhangi bir İDARİ YAPTIRIM UYGULANMASINA YER OLMADIĞINA, Üst Kurul Üyesi A.Vahap DARENDELİ’nin karşı oyu, oy çokluğu ile,
2- 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde yer alan; "Tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk ilkelerini esas almak ve toplumda özgürce kanaat oluşumuna engel olmamak zorundadır; soruşturulması basın meslek ilkeleri çerçevesinde mümkün olan haberler, soruşturulmaksızın veya doğruluğundan emin olunmaksızın yayınlanamaz." hükmünün ihlali nedeniyle, aynı Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre UYARI YAPTIRIMININ UYGULANMASINA, aynı yayın ilkesinin tekraren ihlali halinde, Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan; “Uyarının ilgili kuruluşa tebliğinden sonra ihlalin tekrarı halinde medya hizmet sağlayıcıya ihlalin ağırlığı ve yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde birinden üçüne kadar idari para cezası verilir.” hükmü uyarınca idari para cezası yaptırımı uygulanacağının yapılacak tebligatta bildirilmesine,
3- 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ş) bendindeki; “Şiddeti özendirici veya kanıksatıcı olamaz.” hükmünün ihlali nedeniyle ise, aynı Kanunun 32 nci maddesinin birinci fıkrası hükmü uyarınca;
a- İhlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Mayıs 2013 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 114.584,21 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, televizyon kuruluşları için idari para cezası 10.000 (onbin) ( 2013 yılı için yeniden değerleme oranına göre belirlenen 11.886 -onbirbinsekizyüzseksenaltı - ) Türk Lirasından az olamayacağından yüzde iki oranında 11.886- TL. İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
b- İdari para cezasının tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde Üst Kurulun T.C. Ziraat Bankası Bilkent Şubesi, Ankara TR 84000 100 1762 00 999999-5001 no’lu hesabına “6112 sayılı kanunun 32 nci maddesine göre ödenen para cezasıdır” şerhiyle ödenmesi gerektiği veya 6112 sayılı kanunun 32 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca en geç onbeş gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava açılabileceğinin, kanun yoluna başvurmadan önce peşin ödeme yapılması halinde, 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca cezanın dörtte üçünün tahsil edileceğinin ve taksitlendirme talebinde bulunabileceğinin, peşin ödemenin kanun yoluna müracaat hakkını engellemeyeceğinin, belirtilen süre içerisinde ödenmeyen ve kesinleşen idari para cezasının 21/7/1953 tarihli ve 6183 Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairesine gönderileceğinin bildirilmesine,
Üst Kurul Üyeleri Hülya ALP, Esat ÇIPLAK ve Süleyman DEMİRKAN’ın karşı oyları, oy çokluğu ile,
Karar verilmiştir.


Full & Egal Universal Law Academy