RTÜK - Karar No: 63 - Karar Tarihi: 17.12.2013
Karar Dilini Çevir:



İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 04.12.2013 tarihli ve 3580 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
“Park Tv logosuyla yayın yapan kuruluşta, 01.12.2013 tarihinde, saat 20.32.02'de yayınlanan reklam kuşağında, "Sedef Destek Seti" isimli bitkisel ürünün tanıtımına 1dk.32sn.süreyle yer verildiği tespit edilmiştir.
Buna göre, "Sedef Destek Seti" adlı ürünün tanıtım ve satışına yönelik ticari iletişim yayınında yer alan ifadelerden bazıları aşağıda sunulmuştur.
"Dr. Ömer Coşkun: Bir gün baktınız ki cildinizde kabarıklık var, kaşıntı var doktora gittiniz size sedef dediler. İşte o noktada Sedef Destek Seti. Bakın, 3 ay kullanıldığında Sedef Destek Seti sayesinde lezyonlardan kurtulabilirsiniz. Sedef, psikosomatik bir hastalıktır. Yani stres olabilir, karaciğerde sıkıntı olabilir. İşin içinde, bütün bu faktörlere karşı Sedef Destek Seti. 3 ay kullandılar ve iyileştiler. Bir kişi değil, yüz kişi değil binlerce sedef hastasına bugüne kadar tavsiye ettim ve iyileştiler..."
Söz konusu yayın esnasında, 10 senedir sedef hastası eşinin tıbbi tedaviden fayda görmediğini, Sedef Destek Seti'ni kullandıktan sonra rahatsızlığının %95 azaltığını belirten bir hasta yakınının ifadelerine yer verildiği ayrıca, "Sedef Destek Seti- 500 cc'lik bitkisel karışım hediye +90 212 470 20, 130 TL Ücretsiz kargo, K.D.V yok." ibarelerinin ekrana getirildiği görülmüştür.
Sağlık Bakanlığı İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu'nun 13.02.2013 tarih ve 18816847 sayılı yazısında; bazı TV ve radyo kanallarının reklam veya programlarında gıda takviyelerinin, muhtelif hastalıklara iyi geldiği şeklindeki sağlık beyanlarıyla tanıtımı ve satışının yapıldığı, yayınlarda sürekli olarak hastaların bitkisel tedavileri kullanmaya teşvik edildiği, hastaların tıbbi tedaviden uzaklaştırıldığı ve yüksek maliyetli ürünleri kullanmak zorunda bırakıldığı belirtilmiştir. Sağlık Bakanlığı İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu ilgi yazısında; tanıtımlarda ürünleri kullandığını ve faydalı olduğunu beyan eden kişilerin seçilmekte olduğunu, güya toplumu bilgilendirmek amacıyla uzmanlıkları akademik olarak kanıtlanmamış olan şahısların görüşlerine yer verildiğini ve bu programlarda Doktor unvanlı Mustafa Eraslan ve Ömer Coşkun gibi sağlık meslek mensuplarının da doğrudan veya dolaylı olarak rol aldığının yakından müşahede edildiğini ifade etmiştir. Sağlık Bakanlığı İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu yazısında ayrıca, endikasyon belirtilen ürünler için Sağlık Bakanlığınca ruhsat düzenlenmesi gerektiği ve mevzuat gereğince televizyon ve radyo aracılığı ile sağlık beyanı belirtilerek ürün satış ve pazarlanmasının uygun olmadığı ifade edilmiştir.
"Sedef Destek Seti" isimli ürünün ticari iletişim yayınında yer alan ifadeler değerlendirildiğinde; Bu ürünün, sedef hastalığının lezyonlarına iyi geldiği ve binlerce hastanın bu sayede iyileştiği iddia edilmektedir. Bu bağlamda, "Sedef Destek Seti" adlı bitkisel ürünlerin sağlık beyanıyla tanıtım ve satışının yapıldığı, hastaların bitkisel tedavileri kullanmaya teşvik edildiği anlaşılmaktadır. Sağlık Bakanlığı'nın yazısı incelendiğinde, bitkisel gıda takviyelerinin bu şekilde tanıtım ve satışının yapılmasının, toplumu yanıltıcı ve tüketicilerin çıkarlarına zarar verici nitelikte olduğu sonucuna ulaşılmıştır.”
Şeklindeki değerlendirmelere yer verilmiş olduğu,
Yayın kuruluşunun; 6112 sayılı Kanun'un 9 uncu maddesinin altıncı fıkrasının (c) bendi hükmünü ihlal ettiği kanaatinin Daire Başkanlığınca belirtildiği,
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği, anlaşılmaktadır.
Gerekçe :Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın yazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca yapılan değerlendirmesi neticesinde;
Söz konusu yayının Sağlık Bakanlığı İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunun bitkisel gıda takviyelerinin mevzuata uygun olmayan bir şekilde reklam ve tanıtımıyla ilgili yazısı kapsamında değerlendirilmesi neticesinde, rapora konu yayında, geliştirilen bitkisel ürünler hakkında tedavi edici olduğu iddiası ile bilgiler verilmek suretiyle yayıncı kuruluşun, “Yanıltıcı olmamak ve tüketicinin çıkarlarına zarar vermemek” şeklindeki yayıncılık ilkesinin ihlal edildiği sabit görülmüştür.
Söz konusu kuruluşa 01.04.2013 tarihli yayını nedeniyle evvelce Üst Kurulun 17.04.2013 tarih ve 2013/24 sayılı toplantısında alınan 74 nolu kararıyla 6112 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin 6 ncı fıkrasının (c) bendi uyarınca uyarı yaptırımı uygulandığı Üst Kurul kayıtlarından anlaşıldığından; aynı hükmün tekraren ihlali nedeniyle, Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca, anılan Yayın Kuruluşu hakkında “İdari Para Cezası” yaptırımının uygulanması gerektiği, kanaatine varılmıştır.
Karar : Yapılan görüşmeler sonucunda, ayrıntıları ve gerekçeleri yukarıda izah olunduğu üzere; PARK TV logosuyla yayın yapan “ZİRVEPARK RADYO TELEVİZYON YAYINCILIK A.Ş.” unvanlı kuruluş hakkında; 6112 sayılı Kanun'un 9 uncu maddesinin altıncı fıkrasının (c) bendindeki; “Yanıltıcı olmamak ve tüketicinin çıkarlarına zarar vermemek.” hükmünü tekraren ihlali nedeniyle, aynı Kanunun 32 nci maddesinin İkinci fıkrası hükmü uyarınca;
a- İhlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Kasım 2013 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 8.000,00 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, televizyon kuruluşları için idari para cezası 10.000 (onbin) ( 2013 yılı için yeniden değerleme oranına göre belirlenen 11.886 -onbirbinsekizyüzseksenaltı - ) Türk Lirasından az olamayacağından 11.886 TL. İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
b- İdari para cezasının tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde Üst Kurulun T.C. Ziraat Bankası Bilkent Şubesi, Ankara TR 84000 100 1762 00 999999-5001 no’lu hesabına “6112 sayılı Kanunun 32 nci maddesine göre ödenen para cezasıdır” şerhiyle ödenmesi gerektiği veya 6112 sayılı Kanunun 32 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca tebliğden itibaren en geç onbeş gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava açılabileceğinin, kanun yoluna başvurmadan önce peşin ödeme yapılması halinde, 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca cezanın dörtte üçünün tahsil edileceğinin ve taksitlendirme talebinde bulunabileceğinin, peşin ödemenin kanun yoluna müracaat hakkını engellemeyeceğinin, belirtilen süre içerisinde ödenmeyen ve kesinleşen idari para cezasının 21/7/1953 tarihli ve 6183 Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairesine gönderileceğinin bildirilmesine,
Oy birliği ile karar verildi.


Full & Egal Universal Law Academy