RTÜK - Karar No: 41 - Karar Tarihi: 28.08.2013
Karar Dilini Çevir:



İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 23.07.2013 tarihli ve 2039 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
“Deng TV logosuyla yayın yapan televizyon kanalında 17.07.2013 tarihinde saat 09:59:26 ile 10:02:54 saatleri arasında "Hürrem Hamam Otu Yağı" isimli ürünün tele-alışveriş yayınına yer verilmiştir.
Bahsi geçen tele-alışveriş yayınına Reklamlar logosu ile girilmiştir. Hürrem Hamam Otu Yağı adlı ürün ilk olarak "ağda yapmaya, epilasyon yaptırmaya, jiletle tüyleri almaya son verecek mucize bir ürün: Hürrem Hamam Otu Yağı. Osmanlı döneminde sultanların da tüylerini almak için kullandığı hamam otu günümüz teknolojisiyle buluştu ve Hürrem Hamam Otu Yağı olarak sizlere sunuldu. Hürrem Hamam Otu Yağı, tüylerinizden 6 seansta kurtulmanıza yardımcı olur. İlk kullanımda tüyleri yarı yarıya döker; daha sonraki aylarda ise tüyleri tamamen yok etmeye yardımcı olur. Düşünebiliyor musunuz? Sadece 6 seans tüylerinizden kurtulmanıza yetiyor" diye dış ses tarafından tanıtılmıştır. Daha sonra ekrana çıkan kullanıcı olduğu iddia edilen kadın, tanıtılan üründen önce 8 seans lazer yöntemi ile istenmeyen tüylerinden kurtulmaya çalıştığını ancak o yöntemin işe yaramadığını; ayrıca maddi ve manevi olarak yıprandığını anlatmaktadır. Lazerden sonra tanıştığı Hürrem Hamam Otu Yağının 6 seansta çözüm getirdiğini belirtmiştir. Ardından dış ses hürrem hamam otunun doğada bulunan haliyle de tüyleri azalttığını belirterek ürünün doğallığına ve etkililiğine vurgu yapmaktadır.
Ayrıca "Bilinen hiçbir yan etkisi yoktur" diyerek ürünün muhtemel zararlarına karşı da tüketici uyarılmamaktadır. Ardından ürünün kullanıcısı olan bir başka kadın lazer epilasyon yöntemini sağlıksız bulduğunu, ağdanın acı verici, jiletin ise istenmeyen tüyleri çoğaltıcı olduğunu belirtmiştir. Kullanıcı Hürrem Hamam Otu Yağı ürününden tamamen memnun olduğunu ve herkese tavsiye ettiğini belirtmektedir. Bunun ardından dış seslendirme ve ekranda yazılarla ürünün "tüyleri kökten yok etmeye yardımcı olduğu, tüylerin kalınlaşmasına ve tekrar çıkmasına engel olduğu, vücuttaki kılları kırarak değil kökünden aldığı, cildi tahriş etmediği ve içeriğindeki doğal özler sayesinde cildi beslediği ve koruduğu" iddia edilmiştir. Ürünün sağlık Bakanlığı'ndan iznli, GMP, ISO 9001, ISO 22000 kalite belgelerine sahip olduğunun altı çizilmiştir. Ardından ekrana gelen erkek kullanıcı sırt ve omuz bölgesindeki tüylerden rahatsız olduğunu ve çözümü Hürrem Hamam Otu Yağı ile bulduğunu belirtmiştir. Tüylerini azaltmada yardımcı olduğu iddia edilmiştir ve bu kullanıcının konuşmasıyla ürünü erkeklerin de kullanabileceği vurgusu yapılmıştır. Ayrıca ekranın solunda çıkan "Noter Huzurunda Çekilmiştir" yazısı da yine ürünün güvenilirliğini artırma amacı gütmektedir. Hürrem Hamam Otu Yağı reklamı sırasında ürünün 3 kutusunun 50 tl, 6 kutunun ise 60 tl karşılığında ve 0212 901 01 21 numarası aranarak satın alınabileceği reklam boyunca gösterilmektedir.
Sağlık Bakanlığı'nın görev ve yetkilerinin belirlendiği 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 27 nci maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi ile “Sağlık beyanı ile satışa sunulacak ürünlerin sağlık beyanlarını inceleyerek bu beyanlara izin vermek, izinsiz veya gerçeğe aykırı sağlık beyanı ile yapılan satışları denetlemek, gerektiğinde durdurma, toplama, toplatma ve imha iş ve işlemlerini yapmak ve yaptırmak, izin ve sağlık beyanları yönünden bunların her türlü reklam ve tanıtımlarını denetlemek ve aykırı olanları durdurmak, piyasaya arz edilen ilaç, tıbbi cihaz ve ürünlerin reklam ve tanıtımının usul ve esaslarını belirlemek ve uygulamasını denetlemek” görevi Sağlık Bakanlığına verilmiştir.
Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu ilgi yazısında; endikasyon belirtilen ürünler için Bakanlıkça ruhsat düzenlemesi gerekmekte olup, ruhsatlı ürünlerin de münhasıran eczane ve ecza ticarethanelerinde satılması zorunludur. Diğer yandan söz konusu ürünlerin televizyon aracılığı ile endikasyon belirtilerek ürün satışı veya pazarlanması uygun değildir. İçerikleri tam belli olmayan ürünlerin tedavide etkinliği ve emniyeti kanıtlanmamış olan kişilerde sağlık sorunlarına ve hatta ölümlere neden olmaktadır. Tedavi amacı ile kullanılan ürünlerin/ilaçların hekimin önerisi ve eczacının uyarısı doğrultusunda kullanılması gerekmektedir. Bu nedenle tedavide etkinliği ve emniyeti kanıtlanmamış olan söz konusu ürünlerin tanıtım ve satışının aldatıcı ve yanıltıcı olduğu ve söz konusu fiilin kamu sağlığını tehdit eden yönü sebebiyle bahsi geçen reklamların engellenmesi gerekmektedir.
Sağlık Bakanlığı, ilgi yazısında reklam, tanıtım ve pazarlamalarında hastalıkları önlediği ve tedavi ettiği ifade edilen ürünlere ilişkin olarak gerçeğe aykırı, aldatıcı, yanıltıcı ve halkı istismar eden reklamların durdurulmasını talep etmiştir. Sağlık Bakanlığı'nın ilgi yazısının incelenmesi ve yukarıda belirtilen ticari iletişim yayınının birlikte değerlendirilmesi sonucunda, söz konusu yayının; gerçeğe aykırı, izleyiciyi aldatıcı, yanıltıcı, istismar edici ve izleyicinin sağlığına ve çıkarlarına zarar verici nitelikte olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Bu çerçevede ilgi yazıyla, tedavide etkinliği ve emniyeti kanıtlanmamış olan ürünlerin üretimine izin verilse dahi sağlık beyanında bulunularak yapılan reklam, tanıtım ve satışı ile ilgili olarak kamu sağlığını tehdit eden yönü sebebiyle 6112 Sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde gerekli işlemlerin yapılması talep edilmiştir.”
Şeklindeki değerlendirmelere yer verilmiş olduğu,
Deng TV yayın kuruluşunun, istenmeyen tüyleri azaltma ve yok etme iddiasıyla Hürrem Hamam Otu Yağı'nın reklamına yer vererek, 6112 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'un 9 uncu maddesinin altıncı fıkrasının (c) bendinde bulunan "Yanıltıcı olmamak ve tüketicinin çıkarlarına zarar vermemek" hükmünü ihlal ettiği kanaatinin Daire Başkanlığınca belirtildiği,
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği, anlaşılmaktadır.
Gerekçe: Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın yazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca değerlendirilmesi neticesinde;
Söz konusu yayının Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu'nun 13.02.2013 tarih ve 18816847 sayılı bitkisel gıda takviyelerinin mevzuata uygun olmayan bir şekilde reklam ve tanıtımıyla ilgili yazısı kapsamında değerlendirilmesi neticesinde, içeriği tam belli olmayan ve tedavide etkinliği kanıtlanmamış bitkisel ürünler hakkında endikasyon belirtilerek bilgiler verilmesi nedeni ile “Yanıltıcı olmamak ve tüketicinin çıkarlarına zarar vermemek” hükmünün ihlal edildiği sabit görülmüştür.
Anılan kuruluşa 28.03.2013 tarihli yayını nedeniyle evvelce Üst Kurulun 30.04.2013 tarih ve 2013/27 sayılı toplantısında alınan 33 nolu kararıyla 6112 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin 6 ncı fıkrasının ( c) bendi uyarınca uyarı yaptırımı uygulandığı Üst Kurul kayıtlarından anlaşıldığından; 6112 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin 6 ncı fıkrasının ( c) bendini tekraren ihlali nedeniyle, Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca, anılan Yayın Kuruluşu hakkında “İdari Para Cezası” yaptırımının uygulanması gerektiği, kanaatine varılmıştır.
1- İhlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Haziran 2013 ayına ait ticari iletişim gelir beyanı bulunmadığı değerlendirilerek, televizyon kuruluşları için idari para cezası 10.000 (onbin) ( 2013 yılı için yeniden değerleme oranına göre belirlenen 11.886 -onbirbinsekizyüzseksenaltı - ) Türk Lirasından az olamayacağından 11.886 TL. İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
2- İdari para cezasının tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde Üst Kurulun T.C. Ziraat Bankası Bilkent Şubesi, Ankara TR 84000 100 1762 00 999999-5001 no’lu hesabına “6112 sayılı kanunun 32 nci maddesine göre ödenen para cezasıdır” şerhiyle ödenmesi gerektiği veya 6112 sayılı kanunun 32 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca en geç onbeş gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava açılabileceğinin,kanun yoluna başvurmadan önce peşin ödeme yapılması halinde, 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca cezanın dörtte üçünün tahsil edileceğinin ve taksitlendirme talebinde bulunabileceğinin, peşin ödemenin kanun yoluna müracaat hakkını engellemeyeceğinin, belirtilen süre içerisinde ödenmeyen ve kesinleşen idari para cezasının 21/7/1953 tarihli ve 6183 Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairesine gönderileceğinin bildirilmesine,
Üst Kurul Üyeleri Esat ÇIPLAK, Ali ÖZTUNÇ ve Süleyman DEMİRKAN’ın karşı oyu ve oy çokluğu ile karar verildi.


Full & Egal Universal Law Academy