RTÜK - Karar No: 41 - Karar Tarihi: 10.09.2013
Karar Dilini Çevir:



İnceleme ve Değerlendirme :İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 05.08.2013 tarihli ve 2218 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
“TV 52 logosu ile yayın yapan medya hizmet sağlayıcısında, 01.08.2013 tarihinde saat 10:01:12'de, "Ab-ı hayat" adlı bir program yayınlanmıştır.Sunuculuğunu Cavit Özdoğan'ın yaptığı programa, Dr.Mustafa Eraslan konuk edilmiş, bitkilerin insan sağlığı üzerindeki etkileri ve Erarslan'ın tıkalı damarlar üzerine yaptığı çalışmalara yönelik, " Bana göre dünya üzerinde her hastalık şifa bulabilir. Şu anda bilsekte tedavisini bilmesekte şifa vardır. Bizim yaptığımız olay nedir, dünya üzerinde, olmayan, tarihte hiç kimse damarların açılacağını iddia edemedi, ispat edemedi. Biz hem iddia ederiz, hem ispat ederiz. Kime göre söylüyorum bunu ben? Dünya üzerindeki her doktor arkadaşa, her insana bunu rahatlıkla ben söylerim. ABD'den biri gelip dese sen ne söylüyorsun, ne saçmalıyorsun dese, ben elimin tersiyle onu iterim veya Türkiye'den birisi çıkıp dese ki çok çıkıyorlar, işte damarlar açılıyor diye bir iddianız var. Böyle bir şey olmaz dese ben onu red ederim. Niye reddederim? Kardeşim damarların açılmaması Allahın Şafi ismine bir kere haşa aykırı. Şafi ismi herşeyi kuşatan, herşeye şifa veren demek. Eğer damar açılmazsa demek ki damarın şifasını haşa vermiyor. Öyle şey mi olur? Onun için biz dinimiz gereği her hastalığın şifa bulacağına inanıyoruz ve ilmimiz gereği de bunları becerdik biz ve şunu çok net iddia ederim. Ben şu anda dünya üzerinde yapılmış en önemli tıbbi olayı biz gerçekleştirdik. En önemli sağlık problemini biz çözdük ve şu anda dünya üzerinde en önemli doktor elhamdülillah biz ve ekibimiz. (16:08:40-16:10:00)..." şeklindeki açıklamalarına yer verilmiştir. Programın akışı içerisinde ise, Dr.Erarslan'ın tavsiyeleri ile tedavi edildiklerini iddia eden ve stüdyoya telefonla bağlanan Ramazan Yılmaz'ın, kendisine aort anevrizması ve mitral kapak yetmezliği hastalığı teşhisi konulduğunu, televizyonda Mustafa Erarslan'ın yayınlarını izledikten sonra hastalığı sebebiyle, çeşitli hastanelerden aldığı rapor ve teşhis sonuçlarını Erarslan Hoca'ya gönderdiğini ve onun tavsiyelerine uyarak hastalığına ilişkin hiç bir probleminin kalmadığını, (16:10:14-16:12:59)
Antalya'dan arayan Erdal Yılmaz'ın, kızına zehirli guatr teşhisi konulduğunu, hastanede teşhise ilişkin verilen raporları Erarslan'a gönderdiklerini ve hocanın tavsiyelerine uyduktan sonra kızının iyileştiğini şu anda ilaç dahi kullanmadığını, bu süreçde kendisinin üzüntüden şeker hastası olduğunu, Erarslan Hocanın tavsiyeleri ile şekerinin şu anda normale döndüğünü ifade etmişlerdir. (16:21:54-16:25:46)
Yaklaşık 30 dakika süren programın yayını esnasında, Soru ve Görüşleriniz için 0212 945 00 70 telefon numarasının ekranda sabit tutulduğu, bu numara arandığında Erarslan'ın ürünlerinin pazarlandığı iletişim hattına ulaşıldığı tespit edilmiştir.
Bu öyküler üzerine Erarslan'ın; aort anevrizması rahatsızlığının ölümcül bir hastalık olduğunu bu ve benzeri bir çok kalp rahatsızlıklarının bitkisel ürünlerle tedavi edilebileceğini, Kardiyoloji Derneği'nin, Türkiye Kalp Vakfı'nın ve tüm kardiyologların şu anda gelip, bunu nasıl başardığını kendisine sormalarını istediğini, kendisinin bu ilmin sahibi olduğunu, damarların nasıl açılacağını çok iyi bildiğini, tıkanan damarların açılması sonucu yüksek tansiyon, şeker, romatizma, MS gibi hastalıkların ortadan kalkabileceğini, modern tıpla fitoterapi yöntemlerinin birlikte kullanılarak hastalara alternatifler sunulması gerektiğini, Avrupa'nın bu yöntemi yıllardan beri kullandığını, Türkiye'de ise, yıllar önce var olan Tıbbı ve Aromatik Bitkiler Bilim Dalının yok edildiğini, kendisinin hazırladığı damar içinde oluşan plakaları yok eden bitkisel ürünleri Avrupa'ya ihraç ettiğini açıklamıştır.” Şeklinde değerlendirmelere yer verilmiş olduğu,
TV 52 Yayın Kuruluşunun söz konusu yayını ile 6112 sayılı Kanunun 8. maddesinin birinci fıkrasının (l) bendi ile 9. maddesinin üçüncü fıkrasını ihlal ettiği, kanaatinin Daire Başkanlığınca belirtildiği,
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği, anlaşılmaktadır.
Gerekçe : Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın yazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca değerlendirilmesi neticesinde;
Her ne kadar Daire Başkanlığınca söz konusu yayında 6112 sayılı Kanun'un 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (l) bendi hükmünün de ihlal edildiği kanaati belirtilmiş ise de öncelikle belirtmek gerekir ki, bahse konu program "Sağlık sorunlarına alternatif çözümler" ana temasıyla, çeşitli bitkisel ürünlerin tanıtımının yapıldığı bir programdır. Yani aslında anılan program, bu özelliğiyle bir reklam programından ibarettir. Nitekim program içeriği incelendiğinde de, baştan sona kadar, mezkur ürün/ürünlerin çeşitli tanıtımlarının ve bu üründen faydalandığı iddia olunan kişilere ait yine tanıtım amaçlı ifadelerin yer aldığı görülmektedir. Ayrıca, programda her ne kadar ürün ismi verilmemiş olsa da telefon numarası verilmek suretiyle istenildiğinde danışma hizmeti alma ve ürüne ulaşmanın yolu açık olarak gösterilmiştir. Bu haliyle anılan yayında Yayın Hizmeti Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin “tanımlar” başlıklı 4 üncü maddesinde tanımlanan gizli ticari iletişimin unsurlarının bulunduğu görülmüştür.
Söz konusu kuruluşa 08.08.2011 tarihli yayını nedeniyle evvelce Üst Kurulun 06.09.2011 tarih ve 2011/53 sayılı toplantısında alınan 36 nolu kararıyla 6112 sayılı Kanun'un 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca uyarı yaptırımı uygulandığı Üst Kurul kayıtlarından anlaşılmıştır.Bu itibarla; aynı fıkranın tekraren ihlali nedeniyle, Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca, anılan Yayın Kuruluşu hakkında “İdari Para Cezası” yaptırımının uygulanması gerektiği, kanaatine varılmıştır.
Karar : Yapılan görüşmeler sonucunda, ayrıntıları ve gerekçeleri yukarıda izah olunduğu üzere; TV 52 logosuyla yayın yapan ORDU 52 TELEVİZYONU DİJİTAL YAYINCILIK SANAYİ VE TİC. A.Ş. unvanlı kuruluş hakkında; 6112 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrasındaki; “Gizli ticari iletişime izin verilemez.” hükmününtekraren ihlali nedeniyle, aynı Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca;
1- İhlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Temmuz 2013 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 39.973,39 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, televizyon kuruluşları için idari para cezası 10.000 (onbin) ( 2013 yılı için yeniden değerleme oranına göre belirlenen 11.886 -onbirbinsekizyüzseksenaltı - ) Türk Lirasından az olamayacağından 11.886 TL. İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
2- İdari para cezasının tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde Üst Kurulun T.C. Ziraat Bankası Bilkent Şubesi, Ankara TR 84000 100 1762 00 999999-5001 no’lu hesabına “6112 sayılı kanunun 32 nci maddesine göre ödenen para cezasıdır” şerhiyle ödenmesi gerektiği veya 6112 sayılı kanunun 32 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca en geç onbeş gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava açılabileceğinin, kanun yoluna başvurmadan önce peşin ödeme yapılması halinde, 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca cezanın dörtte üçünün tahsil edileceğinin ve taksitlendirme talebinde bulunabileceğinin, peşin ödemenin kanun yoluna müracaat hakkını engellemeyeceğinin, belirtilen süre içerisinde ödenmeyen ve kesinleşen idari para cezasının 21/7/1953 tarihli ve 6183 Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairesine gönderileceğinin bildirilmesine,
Oy birliği ile, karar verildi.


Full & Egal Universal Law Academy