RTÜK - Karar No: 33 - Karar Tarihi: 19.09.2013
Karar Dilini Çevir:



İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 22.08.2013 tarihli ve 2303 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
“Kamuoyunca "Ergenekon Davası" olarak bilinen ve 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 05.08.2013 tarihinde karara bağlanan davanın, Ulusal 1 yayın kuruluşu tarafından dikkatle izlendiği, çeşitli yorum ve telefon bağlantıları ile dava sürecindeki gelişmelerin izleyicilere aktarıldığı görülmüştür. Bu bağlamda, yayıncı kuruluşun konuya ilişkin yapmış olduğu yayınların sunum dili ve haber aktarma biçimi irdelenmiş, elde edilen bulgu ve argümanlar ile bunlar ışığında yapılan değerlendirmeler aşağıda ifade edilmiştir.
(Raporun bu bölümünde 30-31.07.2013 ile 01-04.08.2013 tarihlerindeki yayınlardan örnek deşifrelere yer verilmiştir.)” Şeklinde değerlendirmelere yer verilmiş olduğu,
ULUSAL 1 Yayın Kuruluşu'nun söz konusu yayını ile 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (ş) bendi hükümlerini ihlal ettiği kanaatinin Daire Başkanlığınca belirtildiği,
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği, anlaşılmaktadır.
Gerekçe :Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nınyazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca değerlendirilmesi neticesinde;
Ayrıntıları ilgili izleme raporunda belirtildiği üzere, mezkur yayınlarda yer verilen;
"Devrim rayına girmiştir. Devrim, Ankara Kalesi'nin, BOP eşbaşkanlığını yıkmakla, Ankara Kalesi'ne Türk bayrağını çekmek koşusu devam etmektedir. Artık her yer Silivri'dir, her yer devrim için taarruz yeridir."
Yıkılıyorlar, yıkılacaklar, yıkacağız.
Engelleyin gücünüz yetiyorsa. O zaman engellediğiniz her yer Silivri olacaktır, her yer Silivri olacak, her yer taarruz olacaktır. Sloganı değiştiriyorum. Her yer Silivri, her yer direniş değil. Her yer Silivri, her yer taarruz.
Silivri zindanı yıkılacak. Yeminler edildi, yıkılacak Silivri. Perinçek'i alırız, Silivri'yi yıkarız. Yakın zamanda Türkiye Büyük Millet Meclisinin de kapılarına dayanacağız."
şeklindeki ifadelerin, kamuoyunu açıkça sokağa inmeye teşvik edici ve kontrolsüz bir kitle hareketinin oluşmasına zemin hazırlayıcı nitelikte olduğu görülmektedir.
Yayın Hizmet sağlayıcı Kuruluşun izleyicilerine sunmuş olduğu ve yukarıda örnek deşifrelerine yer verilen programın genel karakteristiğinin ve üslubunun şiddet olgusu ile örgülenmiş olduğuve son derece sert ve şiddet içeren bir anlatım dili kullanıldığı da açıktır.
Bunun yanı sıra, yayın kuruluşunun gerek reklam kuşağında gerekse diğer yayın bölümlerinde, raporda ayrıntılarıyla açıklanan ifadelerden dolayı herhangi bir rahatsızlık duymaması bu ifadelere herhangi bir tepki göstermemesi, sözü edilen şiddet içerikli görüş ve düşüncelere katıldığını ve tüm bunları desteklediğini ortaya koymakta olup, bu durum yayıncı sorumluluğuyla asla bağdaşamaz niteliktedir.
Her ne kadar Daire Başkanlığınca söz konusu yayınların 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin (ş) bendinin yanı sıra, (a) bendinde yer alan "Türkiye Cumhuriyeti Devletinin varlık ve bağımsızlığına... aykırı olamaz." hükmünü de ihlal ettiği kanaati belirtilmiş olsa da; bahsi geçen yayınlarda geçen ifadelerin, çok sert, şiddet eylemlerini destekleyici, benimsetici ve özendirici, yayın yoluyla halkın şiddet ve isyana teşvik edici olduğu dikkate alındığında; (ş) bendindeki “Şiddeti özendirici veya kanıksatıcı olamaz.” hükmünün ihlalinin ön plana çıktığı anlaşılmıştır. Bu nedenle söz konusu yayınların 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ş) bendi hükmünü ihlal ettiği sabit görülmüştür.
Bu itibarla anılan kuruluş hakkında, 6112 Sayılı Kanunun 32 nci maddesinin birinci fıkrasındaki; "Bu Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b), (d), (g), (n), (s) ve (ş) bentlerindeki yayın hizmeti ilkelerine aykırı yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşlara, ihlalin ağırlığı ve yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde ikisinden beşine kadar idarî para cezası verilir." hükmü kapsamında %2 oranında “idari para cezası” yaptırımının uygulanması gerektiği, kanaatine varılmıştır.
Karar : Yapılan görüşmeler sonucunda, ayrıntıları ve gerekçeleri yukarıda izah olunduğu üzere; ULUSAL 1 logosuyla yayın yapan ULUSAL KANAL İLETİŞİM HİZM. SAN. VE TİC. A.Ş. unvanlı kuruluş hakkında; 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ş) bendindeki; “Şiddeti özendirici veya kanıksatıcı olamaz.” hükmünün tekraren ihlali nedeniyle, aynı Kanunun 32 nci maddesinin birinci fıkrası hükmü uyarınca;
1- İhlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Haziran 2013 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 156.904,27 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, televizyon kuruluşları için idari para cezası 10.000 (onbin) ( 2013 yılı için yeniden değerleme oranına göre belirlenen 11.886 -onbirbinsekizyüzseksenaltı - ) Türk Lirasından az olamayacağından yüzde iki oranında 11.886- TL. İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
2- İdari para cezasının tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde Üst Kurulun T.C. Ziraat Bankası Bilkent Şubesi, Ankara TR 84000 100 1762 00 999999-5001 no’lu hesabına “6112 sayılı kanunun 32 nci maddesine göre ödenen para cezasıdır” şerhiyle ödenmesi gerektiği veya 6112 sayılı kanunun 32 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca en geç onbeş gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava açılabileceğinin, kanun yoluna başvurmadan önce peşin ödeme yapılması halinde, 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca cezanın dörtte üçünün tahsil edileceğinin ve taksitlendirme talebinde bulunabileceğinin, peşin ödemenin kanun yoluna müracaat hakkını engellemeyeceğinin, belirtilen süre içerisinde ödenmeyen ve kesinleşen idari para cezasının 21/7/1953 tarihli ve 6183 Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairesine gönderileceğinin bildirilmesine,
Oy birliği ile,
3- Bahse konu yayınlar nedeniyle, 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan "Türkiye Cumhuriyeti Devletinin varlık ve bağımsızlığına... aykırı olamaz.” hükmü kapsamında herhangi bir İDARİ YAPTIRIM UYGULANMASINA YER OLMADIĞINA, Üst Kurul Üyeleri Hamit ERSOY ve Nurullah ÖZTÜRK’ün karşı oylarıyla, oy çokluğu ile,
Karar verilmiştir.


Full & Egal Universal Law Academy