RTÜK - Karar No: 23 - Karar Tarihi: 01.02.2023
Karar Dilini Çevir:



İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığının 16.01.2023 tarih ve 72 sayılı yazısına konu EKİNTÜRK TV logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşta 08.12.2022 tarihinde saat 08:41’de yayınlanan "Klip Saati" adlı müzik video klipleri yayınına ilişkin uzman raporu ile video görüntülerinin incelenmesi ve değerlendirilmesiyle yapılan görüşmeler sonucunda;
EKİNTÜRK TV logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşta 08.12.2022 tarihinde saat 08:41’de yayınlanan "Klip Saati" adlı müzik video klipleri yayınında "Çoban Ali" isimli şarkıcının seslendirdiği "Belalın Olurum" şarkıdaki: "...Canını yakarım, dünyanı yıkarım, kafana sıkarım bilirsin, Belalın olurum, sevdalın olurum, aklını alırım bilirsin, Canını yakarım, dünyanı yıkarım, kafana sıkarım bilirsin..." şeklinde ifadelere yer verildiği görülmüştür.
Bilindiği üzere, şiddet tarih öncesi toplumlardan bu yana varlığını sürdürmektedir. Gerçek hayattaki şiddet ve medya arasında doğrudan bir ilişki kurmak mümkün değilse de çalışmalar agresif davranış veya şiddet eyleminin çok sayıda nedeni olmasına rağmen hiçbir nedenin tek başına yeter ve/veya gerek şart olmadığını ancak bu nedenlerden her birisi, özellikle tetikleyici bir nedenin varlığı hâlinde şiddet olasılığının arttığını göstermektedir. Şiddet; kitlesel medya özellikle televizyonla beraber temsili farklılaştırılarak, estetize edilerek ve yoğunluğu günden güne arttırılarak izleyiciye sunulmaktadır. Baudrillad'ın ifadesiyle içi boşaltılmış ve otantikliğinden sıyrılmış şiddet art arda gelen milyonlarca tür içerikle birlikte tüketilmektedir. Bir aracı vasıtasıyla maruz kaldığımız, soyut hale getirilmiş şiddet; olumlu davranışları, empatiyi ve şiddete gerçek hayatta fizyolojik reaksiyon vermeyi olumsuz anlamda etkilemektedir. Bir uyarana karşı bilişsel, duygusal ve nihayetinde davranışsal tepkilerin azalması veya ortadan kalkması olarak tanımlanan duyarsızlaşmanın sıklıkla şiddet içeren görüntülere maruz kalan bireylerde gerçekleşmesi kaçınılmazdır. Duyarsızlaşma meydana geldiğinde ahlaki değerlendirme süreci de bozulur. Çünkü birey değerlendirme sürecini başlatmak için gerekli olan işaretleri algılayamaz ve bunlara cevap veremez. Sonuçta eylemler bunların ahlaki boyutunu düşünmeden harekete geçirilir. Empati yani ötekinin halini anlamak, ahlaki değerlendirme süreci için kritiktir. Ekranlar marifetiyle biteviye maruz kaldığımız şiddet, duyarsızlaşma ve empati duygusunun körelmesine yol açabilmektedir. Duyarsızlaşma sonucu; korku, endişe, kaygı, nefret, şiddet, saldırganlık ve gerginlik gibi duyguların azalması, şiddet içeriğini takip eden veya maruz kalan için bir süre sonra zevk aracı haline gelebilmektedir. Bu demek oluyor ki bazıları için şiddeti izlemek eğlencelidir ve şiddet her ne kadar öfkeyi tetiklese de bu kaygı hâline kadar ilerleyememektedir. Tam tersine ne kadar çok şiddet içeriği izlenirse o kadar çok şiddete bağımlı hale gelinmektedir. Sürekli maruz kalınan sözel şiddet de zaman içerisinde şiddetin kanıksanmasına yol açmaktadır.
Şiddetin kanıksanmasına aracı olan unsurlardan biri kitle iletişim araçlarıdır. Bu araçlar, pek çok insana kolaylıkla ulaşabilme özelliğine sahip olduğundan, en önemli iletişim araçlarıdır. Medya; eğlence, bilgi verme gibi niteliklerinin yanında, aynı zamanda saldırı, şiddete neden olan olaylar, aile ve çevreyle ilgili olumlu ve olumsuz davranışlara da etkide bulunmaktadır. Son yıllarda şiddet üzerine yapılan araştırmalarda “medya ve çocuk” üzerinde durulmuştur. Çünkü, psikologlar ve psikolojik danışman ve rehberlik (pdr) uzmanları, çocuk yaşta görsel olarak şiddete maruz kalan çocukların, ilerleyen yaşlarda da şiddeti bir çözüm yolu olarak görmeye başlamalarının bireysel ve toplumsal bir sorun olduğunu vurgulamaktadır. Özellikle erken yaşlarda öğrenilen bazı tutumların, iletişim araçlarının etkisiyle birlikte geliştiği ve davranış kalıbına dönüştüğü görülmektedir. Bu noktada, medya şiddeti önleme aracı olarak da kullanılabilmelidir. Bir diğer araç da bireyleri bilgilendiren, toplumsal ilişkileri sağlamada yardımcı olan, düşündüren, duygulandıran ve bu duyguları harekete geçiren sanattır.
Bireyleri ve toplumu hem işitsel hem görsel (video klipler) olarak etkileme ve birleştirme gücüne sahip olan unsurlardan biri müziktir. Müzik eserlerindeki sözler, melodi ve ritim yardımıyla düz bir metne göre çok daha kolay ezberlenmekte ve yıllarca kalıcı olabilmektedir. Özellikle gençlerin sevdikleri, dinledikleri ve hatta hayranlık boyutunda ilgi duydukları şarkıcıların söyledikleri şarkıların sözleri, kimlik arayışına girdikleri çocukluk ve ilk gençlik yıllarında, bireyin gelişim sürecinde son derece önemli etkilere sebebiyet verebilmektedir. Bireylerin, bilhassa gençlerin dinledikleri müzik türlerine göre, şarkı sözlerinin, kişiliklerini ya da kişiliklerinin aksettiği davranışlarını da etkilediği söylenebilir. Bu durum, müziğin bireyin duygularını harekete geçirme konusunda önemli bir etkiye sahip olduğunun göstergesidir. Sevgi, mutluluk, merhamet gibi olumlu davranışlara kaynaklık eden duyguların varlığının yanı sıra; olumsuz davranışlara kaynaklık eden duyguların da varlığı bilinir. Müzik; söyleniş tarzına, türlerine ve müzikle birlikte kullanılan sözlere göre olumlu/olumsuz her iki duyguyu da harekete geçirebilir. Bu olumsuz duygular, insanları şiddete ve saldırganlığa yönlendirebilir. Yapılan bir çalışmada, heavy metal müziği dinlemeyi tercih eden ergenlerin tercih etmeyenlere göre, intihar, cinayet ve satanizme daha yatkın görüşlere sahip oldukları, daha fazla psikolojik kargaşa yaşadıkları ve daha fazla öfke ve duygusal problemler sergiledikleri tespit edilmiştir. Yine 162 öğrenciyle yapılmış olan başka bir çalışmada; sözlerinde şiddet içerikli kelimeler olan müzikleri dinleyen çocukların, dinlemeyen çocuklara göre daha fazla şiddet meyilli oldukları saptanmıştır.
Bu çalışmalar doğrultusunda, bireylerin müzik tercihlerinin, kişilikleriyle ve davranışlarıyla yakın bir ilişki içinde olduğu söylenebilir. Nasıl ki müziksel uyaranlar doğru kullanıldığında insanlar üzerinde olumlu etkiler yaratabilme özelliğine sahip olduğu söylenebiliyorsa, tam tersi durumda müziğin insanlar üzerinde psikolojik ve davranışsal anlamda olumsuz tutumlar oluşturma etkisi de olabilmektedir. Bu sebeple, dinlenilen eserlerin içerisinde geçen şiddet öğelerinin saptanması son derece büyük önem taşımaktadır. Yapılan araştırmalar göstermektedir ki; müziğin bireyleri şiddet eyleminden uzaklaştırma etkisi olabileceği gibi, melodik yapısı ve bünyesinde barındırmış olduğu sözler bakımından şiddet eylemine yönelten etkisi de olabilmektedir.
Yukarıda yer verilen açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde, ihlale konu müzik video klibinde; "Canını yakarım, dünyanı yıkarım, kafana sıkarım bilirsin" şarkı sözlerinin şiddet ve tehdit içeren söylemler olduğu, özellikle kimlik arayışının söz konusu olduğu çocukluk ve ilk gençlik yıllarında hayran olunan, sevilen şarkıcıların sözlerinin birey üzerinde çok önemli etkilere neden olduğundan, bireyleri ve toplumu şiddet içeren davranışlara yönlendirebilecek nitelikteki şarkı sözlerinin yıkıcı etkilerinin olabileceği kanaatiyle, mezkur yayında, 6112 sayılı Kanun'un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (ş) bendinin ihlal edildiği sabit görülmüştür.
Anılan yayın kuruluşu hakkında;
6112 sayılı Kanun’un 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (ş) bendinin ihlali nedeniyle; Kanun’un 32’inci maddesinin birinci fıkrası hükmü uyarınca, ihlalin ağırlığı, ihlalin mahiyeti, anılan madde ile korunmak istenen kamusal menfaat göz önünde bulundurularak, %5 oranında idari para cezası uygulanmasına karar verilmesi takdir edilmiştir.
Bu itibarla;
6112 sayılı Kanun'un 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (ş) bendinde yer alan; "Şiddeti özendirici veya kanıksatıcı olamaz." ilkesinin ihlali nedeniyle;
6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Bu Kanun’un 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b), (d), (f), (g), (ğ), (h), (n), (ö), (s), (ş) ve (t) bentlerindeki yayın hizmeti ilkelerine ve aynı maddenin dördüncü fıkrasına aykırı yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşlara, ihlalin ağırlığı ve yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde ikisinden beşine kadar idarî para cezası verilir. İdarî para cezası miktarı, radyo kuruluşları için bin Türk Lirasından, televizyon kuruluşları ve isteğe bağlı medya hizmet sağlayıcıları için onbin Türk Lirasından az olamaz. Ayrıca, idarî tedbir olarak, ihlale konu programın yayınının beş keze kadar durdurulmasına, isteğe bağlı yayın hizmetlerinde ihlale konu programın katalogdan çıkarılmasına karar verilir. İhlalin mahiyeti göz önünde bulundurularak, bu fıkra hükümlerine göre idarî para cezası ile birlikte idarî tedbire karar verilebileceği gibi, sadece idarî para cezasına veya tedbire de karar verilebilir.” hükmü uyarınca, idari para cezası uygulanması gerektiği,
a) İhlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, kuruluşa %5 oranında idari para cezası uygulanmasına,
Ancak, ihlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Kasım 2022 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 27.250,00 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, televizyon kuruluşları için idari para cezasının 10.000 (onbin) Türk Lirasından az olamayacağından, 2022 yılı için belirlenen yeniden değerleme oranına göre 38.460,00 (otuzsekizbindörtyüzaltmış) Türk Lirası İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
b) 6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “ (…) 8’inci maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (d) bentleri dışındaki bentlerini, aynı maddenin ikinci fıkrasını ve bu Kanunun yayın hizmetlerinde ticari iletişimi düzenleyen hükümlerinden herhangi birini yaptırım kararının tebliğinden itibaren bir yıl içinde yirmiden fazla ihlal eden medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayını beş güne kadar durdurulur. Bir yıl içinde aynı ihlalin tekrarı halinde, medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayınının beş günden on güne kadar durdurulmasına; ihlalin ikinci tekrarı halinde ise yayın lisansının iptaline karar verilir...” hükmü uyarınca işlem tesis edileceği hususunun yapılacak tebligatta bildirilmesine,
Oy birliği ile karar verildi.


Full & Egal Universal Law Academy