RTÜK - Karar No: 19 - Karar Tarihi: 11.01.2023
Karar Dilini Çevir:



İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığının 09.01.2023 tarih ve 22 sayılı yazısına konu, BEYAZ TV logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun 26.12.2022 tarihinde saat 23:32’de yayınladığı "Derin Futbol" isimli program yayınına ilişkin uzman raporu ile video görüntülerinin incelenmesi ve değerlendirilmesiyle yapılan görüşmeler sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin uzman raporunda ayrıntıları belirtildiği üzere, BEYAZ TV logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşta 26.12.2022 tarihinde saat 23:32’de "Genel İzleyici" akıllı işaretiyle yayınlanan, sunuculuğunu Ertem Şener’in yaptığı, Sinan Engin, Rasim Ozan Kütahyalı, Ahmet Çakar ve Abdülkerim Durmaz tarafından Türkiye'deki lig maçları ve futbol gündeminin değerlendirildiği, “Derin Futbol" adlı programda, geçen diyaloglarda; “(...)  S...yo s...yo s...yo- (Gülüşmeler) Abdülkerim abiye bak. Krize girdi göster. Bir dakika hocam hangi şarkıyı söylüyorsun. Sukiyoyu mu?- Japonların seni seviyorum senden hoşlanıyorum manasına gelen sukiyo şarkısı ile veda ediyoruz 2022'ye. Merhaba 2023 hoş geldin.- Sukiyo s...yo s...yo. (Stüdyodakiler alkış eşliğinde tempo tutarak hep birlikte s...yo ifadesini kullanıyorlar)- Güle güle 2022 hoş geldin büyük umutlarla 2023. Sukiyo s...yo s...yo.- Sukiyo." şeklinde argo ve kaba ifadelere yer verildiği görülmüştür.
Bilindiği üzere, Kitle iletişim araçları halkın kültürel ve toplumsal değerlerini, insanoğlunun sahip olduğu başlıca değeri, yani kullandığı dili etkileme gücü yönünden en güçlü kaynak durumundadır. Bu güç bir bütün olarak ele alınması gereken değerleri olumlu ya da olumsuz olarak etkilemektedir. Kitle iletişim araçları içinde bulundukları toplumlarda köklü davranış ve tutum değişikliklerine yol açmakta; bazı günlük davranışları, tüketim alışkanlıklarını, etik ve estetik değerleri etkilemektedirler. Değerler, kültür, bireysel ve toplumsal kimlikler kitle iletişim araçları vasıtasıyla her gün yeniden harmanlanmaktadır. Çünkü kitle iletişim araçları her gün insanlara yaşamlarını hangi değerler üzerine kurmaları gerektiğini söylemekte; her gün iyi-kötü, doğru-yanlış üzerine yeni değerler sunmaktadır. Araştırmalarda kitle iletişim araçlarında sıkça duyulan argo/küfür kullanımının zaman içerisinde bireyler tarafından kanıksandığı ve meşrulaştırıldığı sonucuna ulaşılmıştır. Başka bir deyişle kullanımın tetikleyicileri olarak aile, arkadaş ve akraba ortamları önemli bir rol oynarken, küfür ve argonun değer kalıpları ve normlar içerisinde normalleşmesinde medyanın büyük bir etkisi vardır denilebilir. Küfür ve argo kullanımının artmasının temel sebeplerinden biri de topluma mal olmuş kişilerin bu dili kullanmasıdır. Şarkılarda nakarat olarak tekrarlanan ifadelerde, dizi ve filmlerde karaktere bürünen oyuncuların duygu yüklenişlerinde bu sözlerin sarf edilmesi belleklerde yer etmektedir.
Ekranlarda dilin düzeysiz kullanımı sadece yasayı ihlal etmemekte dil marifetiyle düşünen insanın idrak kabiliyetini bozmakta aynı zamanda değerlerin ve kültürün aktarıcısı dili de tahrif etmektedir. Dilin düşünceyi ve dolayısıyla o dili konuşanları etkilediği birçok çalışmayla ortaya konmuştur. Tüketici araştırması sonuçlarına göre ebeveynler için kaba konuşma ve küfür, çocukların en çok etkilendikleri içerik alanı olarak şiddet ve korkudan sonra 3. sırada gelmektedir. Nitekim çocuklar bu nitelikteki hareketleri ve söylemleri görsel-işitsel medyada yer aldığı için normal kabul etmekte ve özellikle kaba, maço, özendirici ve ödüllendirici biçimde sunulan olumsuz davranışları rol model olarak daha çok örnek almaktadır. Kitle iletişim araçlarında küfür ve argo kullanımının gençlerin küfür ve argo kullanımını yüksek düzeyde artırdığı tespit edilmiştir.
Haziran 2008 tarihli Türkçedeki bozulma ve yabancılaşmanın araştırılması, Türkçenin korunması ve geliştirilmesi için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan TBMM Meclis Araştırması Komisyonu Raporunda "Müstehcen ve Kaba Sözlerin Kullanılması" başlığı altında şu sonuçlara yer verilmiştir: "...Televizyon dizilerindeki karakterlerin kullandığı müstehcen, argo ve kaba kelimeler ertesi gün toplumun içinde hızla yayılmakta ve arkadaş grupları arasında tartışmalara sebep olmaktadır. Bazı çocuklar ve gençler söz konusu karakterleri kendilerine örnek alarak konuşmalarını ve hareketlerini taklit etmektedir. Böylece müstehcen, argo ve kaba sözlerin kullanımının yaygınlaşmasında televizyon ve sokak karşılıklı olarak birbirlerini beslemektedir"
Medyanın toplumda konuşulan dili etkileme ve şekillendirme gücü yadsınamaz bir gerçekliktir. 2019 yapılan araştırmaya göre ''argo ve küfrün radyo ve televizyonda kullanımının %53.6 oranında bireyin kullanımını arttırdığı görülmüştür." Çocukların da ekran başında olduğu düşünüldüğünde bu kaba dil kullanımının ahlaki gelişimlerini zedeleyeceği kanaatine varılmıştır. Yayın hizmeti veren kuruluşlar ülkedeki nüfuz alanlarını unutmamalı, toplumda infiale yol açabilecek durumlar veya söylemlere karşı yayınlarında bilinçli hareket etmeli ve yayın hizmetlerini sunmalıdırlar. Yayıncı kuruluşlar ayrıca gençlerin ve çocukların mezkûr içeriklerden korunması için gayret etmeli; bireylerin dili düzgün ve doğru kullanarak, saygılı bir biçimde küfür ya da hakaret etmeksizin kendilerini ifade edebileceğini göstermeli; bu bilinci aşılamak ve toplumun değerleriyle çelişmemek şiarıyla yayınlarını hazırlamalıdır. Bununla birlikte dilimizin bilincimiz olduğu; yalnızca düşüncelerimizi yansıtan değil aynı zamanda onları geliştiren bir araç olduğu da unutulmamalıdır.
Yukarıda yer verilen açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde, ihlale konu yayında, programın herhangi bir yaş sınırlaması olmadan çocukların da izleyebileceği anlamına gelen “Genel İzleyici Kitlesi” sembolü ile yayınlanmasına rağmen, bel altı esprilerin, uygunsuz kaba ve argo ifadelerin “S...yo s...yo s...yo” şeklinde ekranda alenen yer almasını önleyecek herhangi bir ses kapama tekniği kullanılmaksızın açık bir şekilde yayınlandığı, yayıncı kuruluşun içerik olarak bu ve benzeri söylemlerin yer aldığı kısımları dinleyici kitleye aktarmadan önce gidermekle, yayın akışı esnasında bu gibi olumsuz ve nahoş durumlarla karşılaşılmaması için her türlü tedbiri almakla, bu ve benzeri konuşmaların yer aldığı yayınları dinleyici kitleye aktarmadan önce yapımlardan kaynaklı sorunları da gidermekle yükümlü olduğu, ayrıca konu ile ilgili olarak "ALO 444 1 178" hattı, RTÜK Web Sitesi, E-devlet, CİMER ve mobil uygulama gibi yollarla RTÜK Şikayet Merkezi'ne yapılan çok sayıda şikayetler de dikkate alındığında, mezkur yayında sarf edilen kaba ve argo içeriğin doğrudan yayınlanmasının kamusal sorumluluk anlayışıyla bağdaşmadığı kanaatine varılmıştır.
Bu nedenle mezkur yayında, 6112 sayılı Kanun’un 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (m) bendinin ihlal edildiği sabit görülmüştür.
Bu itibarla;
6112 sayılı Kanun'un 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (m) bendinde yer alan; "Türkçenin, özellikleri ve kuralları bozulmadan doğru, güzel ve anlaşılır şekilde kullanılmasını sağlamak zorundadır; dilin düzeysiz, kaba ve argo kullanımına yer verilemez" hükmünün ihlali nedeniyle,
6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “8’inci maddenin birinci fıkrasının diğer bentleri ile ikinci ve üçüncü fıkralarında ve bu Kanunun diğer maddelerinde belirlenen ilke, yükümlülük veya yasaklara aykırı yayın yapan ve/veya bu Kanun hükümleri kapsamında Üst Kurul tarafından belirlenen yükümlülüklerini yerine getirmeyen medya hizmet sağlayıcıya ihlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde birinden yüzde üçüne kadar idari para cezası verilir. İdarî para cezası miktarı, radyo kuruluşları için bin Türk Lirasından, televizyon kuruluşları ve isteğe bağlı medya hizmet sağlayıcıları için onbin Türk Lirasından az olamaz.” hükmü uyarınca idari para cezası uygulanması gerektiği,
a) İhlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Kasım 2022 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 11.417.539,08 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, yüzde üç oranı (%3) 342.526,00 TL İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
b) 6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “…8’inci maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (d) bentleri dışındaki bentlerini, aynı maddenin ikinci fıkrasını ve bu Kanunun yayın hizmetlerinde ticari iletişimi düzenleyen hükümlerinden herhangi birini yaptırım kararının tebliğinden itibaren bir yıl içinde yirmiden fazla ihlal eden medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayını beş güne kadar durdurulur. Bir yıl içinde aynı ihlalin tekrarı halinde, medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayınının beş günden on güne kadar durdurulmasına; ihlalin ikinci tekrarı halinde ise yayın lisansının iptaline karar verilir…” hükmü uyarınca işlem tesis edileceği hususunun yapılacak tebligatta bildirilmesine,
Oy birliği ile karar verildi.


Full & Egal Universal Law Academy