RTÜK - Karar No: 18 - Karar Tarihi: 21.06.2023
Karar Dilini Çevir:



İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığının 19.06.2023 tarih ve 457 sayılı yazısına konu Berat TV logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun 03.06.2023 tarihinde saat 09:22’de yayınladığı “Kardeşlik Vakti” adlı program yayınına ilişkin uzman raporu ile video görüntülerinin incelenmesi ve değerlendirilmesiyle yapılan görüşmeler sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin uzman raporunda ayrıntıları belirtildiği üzere, kuruluşun 03.06.2023 tarihinde saat 09:22’de yayınlanan “Kardeşlik Vakti” adlı programda; “Kurban Bayramı'na çok az bir süre kaldı bizim için çok az süre kaldın diyoruz çünkü çalışmalar o kadar hızlı ilerlemek zorunda ki şurada kalmış bir ay bu bizim için çok artık sıkışık bir zaman diyebiliriz...Kurban Bayramı'nda Afrika'da Çad'da oradaki kardeşlerimiz etle buluşsun istiyoruz hem biz vazifemizi tamamlamış olalım hem de oradaki kardeşlerimize yardım yapmış olalım... Bu senede yine sloganımız 'senin kurbanın onların bayramı olsun' adıyla çıktık…Bu biraz gönül meselesi aslında biliyor musunuz? Oradaki kardeşlerimizin sıkıntılarıyla hemhal olabilme meselesi…Şu görüntüleri izledikten sonra insanın, ya bu yardmı hak ediyor onlar, bu yardımın gitmesi lazım onlara…Şöyle aslında bu imkansızlıkları hak etmiyorlar ama bu bir sınav, ama dediğiniz gibi bu yardımları hak ediyorlar çünkü orada bu kadar sıkıntı varken hala Allah diyebiliyorlarsa bu kadar sıkıntı varken bakın kendileri aç ama çocuklarını talebe olarak gönderiyorlar ilim tahsil etsinler diye, yani o kadar açlar belki bugün bir şey yiyemediler ama diyor ki evladım en azından Allah'ını bilsin, en azından kitabını bilsin, en azından peygamberini bilsin niye yarın çünkü o misyonerlerin ağına düşecek eğer bilmezse, yani yarım kilo et alarak onların ağına düşebilirler, çünkü onlar da orada kurban kesiyorlar…Yani siz şunu mu diyorsunuz şimdi kurban çalışmasıyla misyonerlerin çalışmasına karşı biz panzehir mi olmuş oluyoruz?...E tabiki bakın hepsnin önüne birer set çekmiş oluyorsunuz, sizin orada kestiğiniz her kurbanın orada ailelerin karnının doyması demek ve o misyonerlerin önüne bir tane tuğla demek, biz diyoruz ki o duvarı komple örelim…”, "Kardeşlik Vakti Derneği", "Bilgi Hattı: 0212 912 45 …", “Whatsapp 0541 802 82 …", "Vacip, Adak, Akika ve Şükür Kurbanlarınızı ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyoruz'', “Yardım Toplama: 34-266/139 ve Faaliyet No: 22-1718” vb. şeklinde sözlü ve yazılı ifadelere yer verildiği görülmüştür.
Bilindiği üzere, 2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu’nun “Yardım toplayabilecek olanlar” başlıklı 3. Maddesinde “Kamu yararına uygun olarak, amaçlarını gerçekleştirmek, muhtaç kişilere yardım sağlamak ve kamu hizmetlerinden bir veya birkaçını gerçekleştirmek veya destek olmak üzere gerçek kişiler, dernekler, kurumlar, vakıflar, spor kulüpleri, gazete ve dergiler yardım toplayabilirler.” hükmü yer almaktadır. Mezkur Kanun’un 6. maddesinde izin alma zorunluğuna ilişkin hüküm “Kişiler ve kuruluşlar, yetkili makamdan izin almadan yardım toplayamazlar. Ancak, kamu yararına çalışan dernek, kurum ve vakıflardan hangilerinin izin almadan yardım toplayabilecekleri, Cumhurbaşkanınca belirlenip ilan edilir. İzin alınmadan girişilen yardım toplama faaliyetleri güvenlik kuvvetlerince derhal menedilir ve sorumlular hakkında kovuşturma yapılır.” şeklinde düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un 7. maddesinde ise izin vermeye yetkili makamlar “Yardım toplama faaliyeti bir ilin birden fazla ilçesini kapsıyorsa o ilin valisinden, bir ilçenin sınırları içinde ise o ilçenin kaymakamından izin alınır. Yardım toplama faaliyeti birden fazla ili kapsıyorsa yardım toplama faaliyetine girişecek gerçek veya tüzel kişilerin yerleşim yerinin bulunduğu ilin valisinden izin alınır ve izni veren valilik tarafından ilgili valiliklere ve İçişleri Bakanlığına bilgi verilir. Yardım toplama faaliyetleriyle ilgili işlemler dernekler birimlerince yürütülür.” hükümleri yer almaktadır.
Ayrıca, 5253 sayılı Dernekler Kanunu'nun 11. maddesinde yer alan "Dernek gelirleri alındı belgesi ile toplanır ve giderler harcama belgesi ile yapılır." İfadesinden de anlaşılacağı üzere dernekler, nakdi bağışlar karşılığında makbuz düzenlemelidir. Nitekim 2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu’nun 5. maddesinde yardım toplama şekilleri "Bu Kanuna göre; makbuzla, belirli yerlere kutu koyarak, bankalarda hesap açtırarak, yardım pulu çıkararak, eşya piyangosu düzenleyerek, kültürel gösteriler ve sergiler yoluyla, spor gösterileri, gezi ve eğlenceler düzenlemek veya bilgileri otomatik ya da elektronik olarak işleme tutmuş sistemler kullanmak suretiyle yardım toplanabilir." şeklinde düzenlenmiştir.
İhlale konu programda, izleyicilerin yardıma teşvik edilmesi amacıyla duygusal fon müzikleri ve dini terimlere atıfta bulunan söylemler ile desteklenmiş kurban organizasyonu görüntülerinin ve insanların mezkur eyleme dair sevinçlerinin kaydedildiği görüntülerin ekrana getirilmek suretiyle sunucu tarafından izleyicilerden “Kardeşlik Vakti Derneği” adına Afrika'da kurban organizasyonu yapmak amacıyla hisse bedeli olarak 2.000 TL bedel ile yardım talep edildiği, sunucunun ifadeleri ve ekrana gelen görüntülerden kurban organizasyonu amacıyla talep edilen yardımların "Kardeşlik Vakti Derneği" adına toplandığı, İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü internet sitesinde yapılan incelemede, "Kardeşlik Vakti Derneği" adlı derneğin izin almadan yardım toplama hakkına sahip kamu yararına çalışan kuruluşlar arasında yer almadığı, ayrıca, programda "Kardeşlik Vakti Derneği'nin" resmi bir dernek olduğu, valilik izni ve Dernekler Müdürlüğü'nden alınan izin ile yardım toplandığının ifade edildiği, yardım toplama iznine ilişkin "Yardım Toplama: 34-266/139 ve Faaliyet No: 22-17 18" akar yazının ekrana getirildiği, her ne kadar İçişleri Bakanlığının dernek sorgulama sisteminde yapılan sorgulamada "Kardeşlik Vakti Derneği'nin" beyan edildiği gibi dernek statüsünde olduğu tespit edilmiş olsa da programda yardım toplama talebinde bulunan gerçek kişi ve kişilerin kimlikleri paylaşılmadığı, İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğünün internet sitesinde yer alan "Yardım Toplama Yetkisi Sorgulama" ekranında sorgulama yapılabilmesi için yardım toplayan derneğin yardım toplamaya ilişkin faaliyet numarası ile dernek adına yardım toplama talebinde bulunan kişinin adı ve soyadı bilgilerinin istendiği göz önüne alındığında programda sadece faaliyet numarası ile yardım toplama numarası olarak verilen dernek sicil numarası (34-266/139) bilgisinin paylaşıldığından yardım toplama yetkisinin sorgulanabilmesi için sunucunun vermiş olduğu bilgilerle ve ekranda yer alan faaliyet numaralarının yetersiz olduğu yapılan incelemelerde anlaşılmış olup; söz konusu derneğin Afrika'da kurban organizasyonu yapabilmek için yardım toplamaya yetkili olup olmadığı verilen yetersiz bilgiler nedeniyle anlaşılamamaktadır.
Dolayısıyla mezkur yayında, izleyicilerin iyi niyetleri ve samimi yardımlaşma duygularına hitap edilerek televizyon üzerinden ulusal düzeyde Afrika adına yardım toplama izni olmayan ve yayında hakkında yeterli bilgi verilmeyen bir dernek adına yardım toplanmasının istismar ve sömürüye açık bir durum oluşturduğu, şeffaf ve yeterli denetim mekanizmaları oluşturulmadan toplanan yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması noktasında ise suistimallerin ortaya çıkabileceği kanaatiyle, mezkur yayında, haksız çıkar sağlamak amacıyla insanların dini duygularının istismar edildiği kanaatine varılmıştır.
Bu nedenlerle mezkur yayında, 6112 sayılı Kanun'un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (j) bendinin ihlal edildiği sabit görülmüştür.
Bu itibarla;
6112 sayılı Kanun’un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (j) bendinde yer alan; "Yayın hizmetleri ... haksız çıkarlara hizmet eden ve haksız rekabete yol açan unsurlar içeremez." ilkesinin ihlali nedeniyle,
6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “8’inci maddenin birinci fıkrasının diğer bentleri ile ikinci ve üçüncü fıkralarında ve bu Kanun’un diğer maddelerinde belirlenen ilke, yükümlülük veya yasaklara aykırı yayın yapan ve/veya bu Kanun hükümleri kapsamında Üst Kurul tarafından belirlenen yükümlülüklerini yerine getirmeyen medya hizmet sağlayıcıya ihlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde birinden yüzde üçüne kadar idari para cezası verilir. İdarî para cezası miktarı, radyo kuruluşları için bin Türk Lirasından, televizyon kuruluşları ve isteğe bağlı medya hizmet sağlayıcıları için onbin Türk Lirasından az olamaz.” hükmü uyarınca idari para cezası uygulanması gerektiği,
a) İhlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, kuruluşa %3 oranında idari para cezası uygulanmasına,
Ancak, ihlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Mayıs 2023 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının bulunmadığı değerlendirilerek, televizyon kuruluşları için idari para cezasının 10.000 (onbin) Türk Lirasından az olamayacağından, 2023 yılı için belirlenen yeniden değerleme oranına göre 85.738,00 (seksenbeşbinyediyüzotuzsekiz) Türk Lirası İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
b) İdari para cezasının tebliğinden itibaren bir ay içerisinde, Üst Kurulun T.C. Ziraat Bankası Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Tek İdare Tahsilat Alt Hesabı TR46 0001 0017 6200 9999 9955 88 no’lu hesabına “6112 sayılı kanunun 32’nci maddesine göre ödenen para cezasıdır” şerhiyle ödenmesi gerektiğinin veya 6112 sayılı kanunun 32’nci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca, tebliğden itibaren en geç onbeş gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava açılabileceğinin, dava açma süresi (onbeş gün) içerisinde peşin ödeme yapılması halinde, 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca cezanın dörtte üçünün tahsil edileceğinin ve taksitlendirme talebinde bulunulabileceğinin, peşin ödemenin kanun yoluna müracaat hakkını engellemeyeceğinin, en geç 1 aylık süre içerisinde ödenmeyen idari para cezasının, 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairesine gönderileceğinin bildirilmesine,
c) 6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “ (…) 8’inci maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (d) bentleri dışındaki bentlerini, aynı maddenin ikinci fıkrasını ve bu Kanunun yayın hizmetlerinde ticari iletişimi düzenleyen hükümlerinden herhangi birini yaptırım kararının tebliğinden itibaren bir yıl içinde yirmiden fazla ihlal eden medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayını beş güne kadar durdurulur. Bir yıl içinde aynı ihlalin tekrarı halinde, medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayınının beş günden on güne kadar durdurulmasına; ihlalin ikinci tekrarı halinde ise yayın lisansının iptaline karar verilir…” hükmü uyarınca işlem tesis edileceği hususunun yapılacak tebligatta bildirilmesine,
Oy birliği ile karar verildi.


Full & Egal Universal Law Academy