RTÜK - 6112 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrasındaki; "Gizli ticarî iletişime izin verilemez." hükmünün ihlali. (OLAY TV - OLAY RADYO VE TELEVİZYON YAYINCILIK A.Ş.) - Karar No: 70
Karar Dilini Çevir:



İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 15.07.2013 tarihli ve 2011 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
“Olay TV logolu Yayın Kuruluşunda 04.05.2013 Cumartesi günü saat 11:01 sularında yayınlanan, "Düğün Magazin" adlı yapım incelenmiştir. Söz konusu program Bursa ilinde bulunan düğün sektöründe faaliyet gösteren çeşitli firmalarla ilgili aktüel görüntüler gösterilerek, firma yetkilileri ile yapılmış olan röportajlar ekrana getirilmektedir. Yayın içeriğinde de görüldüğü üzere programın bir magazin programı değil bir sektörel tanıtım programı olduğu anlaşılmaktadır. Yapılan izleme ve değerlendirme sonrasında program içeriğinden elde edilen ve magazin programından öte tanıtıcı ara bir form niteliği taşıyan yapımda bahsi geçen firmaların çalışma alanları, iş ortamı ve ürünleri ile ilgili aktüel görüntüler müzik eşliğinde gösterilerek, her bir firma ile ilgili bölümün en başında dış ses ile firmaya ait bilgiler verilmekte ve ekranda alt yazı ile görüntülü olarak iletişim bilgileri belirtilmektedir. Programda sırasıyla; (Raporun bu bölümünde söz konusu iletişim bilgilerinin deşifresine yer verilmiştir.)..şeklinde sıralanan 11 firmaya ait tanıtıcı bilgilere, telefon ve diğer iletişim bilgilerine yer verildiği tespit edilmiştir. Programın yaklaşık yarım saat boyunca düğün sektöründen iş adamlarının faaliyetlerine ilişkin olarak, iş adamlarının çalışma ortamlarından görüntü ve röportaj biçiminde sürdürüldüğü görülmüştür. Yapılan röportajların içeriğinde firmalarını tanıtıcı ifadelerin kullanılmakta olduğu, firmalara ait telefon numaraları, internet adresleri ve iletişim bilgilerinin tekrar eden altyazılarında ekrana getirildiği görülmüştür. Böylece firmaların açık bir biçimde iletişim bilgilerine yer vermek suretiyle haksız rekabeti doğurabilecek bir yayıncılık ortaya koyulduğu izlenmiştir. Tanıtımı yapılan firmaların nasıl belirlendiği ve hangi sektörel kritere göre tespit edildiği net olarak anlaşılamamakta, bu da söz konusu firmaların tanıtımlarının yapılmasına karşılık yayıncı kuruluşla aralarında ticari bir ilişki olduğuna ilişkin soru işaretlerini akla getirmektedir.”Şeklindeki değerlendirmelere yer verilmiş olduğu,
Yayın Kuruluşu’nun söz konusu yayını ile 6112 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası hükmünü ihlal ettiği kanaatinin Daire Başkanlığınca belirtildiği,
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği, anlaşılmaktadır
Gerekçe : Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın yazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca değerlendirilmesi neticesinde; tamamını düğün sektörü firmalarının oluşturduğu yapımda görsel ve bilgi değeri olmayan, sanatsal ve kurgusal bir değer içermediği izlenimini yoğun biçimde veren unsurlar sıklıkla izlenmiştir. Bir tür "görsel firmalar katoloğu" biçiminde oluşturularak firmaların ticari anlamda tanıtıcı unsurlarını işleyen programda, 6112 sayılı Yasanın Tanımlar başlıklı 3. maddesinin (g) bendinde "Medya hizmet sağlayıcı tarafından reklam yapmak maksadıyla veya kamuyu yönlendirebilecek şekilde; mal veya hizmet üreticisinin faaliyetinin, ticarî markasının, adının, hizmetinin ve ürününün reklam kuşakları dışında ve reklam yapıldığına ilişkin açıklayıcı bir ses veya görüntü bulunmaksızın programlarda sözcükler veya resimler ile tanıtılmasını ifade eder." şeklinde tanımlanan gizli ticari iletişim uygulamasına ilişkin unsurları bünyesinde barındırdığı görülmektedir. Bu durum ise izleyicinin iradesi dışında ticari iletişim uygulamasına maruz kalmasına imkan vererek izleyici ve dinleyici haklarını da zedelemektedir. Ticari iletişim uygulamasının mutlak surette program unsurlarından ayrılması böylece izleyicinin izlediği yapımın niteliğinin farkında olarak, iradi bir biçimde izleyebilmesinin sağlanması esastır. Yayıncı kuruluşlar bu noktada hem izleyicilerin hukukunun korunması hem de gizli ticari iletişimi yapılan firma ile aynı sektörde faaliyet gösteren diğer firmaların rekabet hukukunun zedelenmemesi noktasında sorumluluk sahibidirler .Bu nedenlerle anılan yayında 6112 sayılı Kanunun 9/3. maddesi hükmünün ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.
Söz konusu kuruluşa 28.03.2011 tarihli yayını nedeniyle evvelce Üst Kurulun 21.04.2011 tarih ve 2011/23 sayılı toplantısında alınan 11 nolu kararıyla6112 Sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca uyarı yaptırımı uygulandığı Üst Kurul kayıtlarından anlaşılmıştır.
Bu itibarla; 6112 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının tekraren ihlali nedeniyle; Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre “İdari Para Cezası” yaptırımının uygulanması gerektiği, kanaatine varılmıştır
Karar : Yapılan görüşmeler sonucunda, ayrıntıları ve gerekçeleri yukarıda izah olunduğu üzere, OLAY TV logosuyla yayın yapan OLAY RADYO VE TELEVİZYON YAYINCILIK A.Ş. unvanlı kuruluş hakkında; 6112 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan; “Gizli ticarî iletişime izin verilemez.” ilkesini tekraren ihlali nedeniyle, 32 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca;
1- İhlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Nisan 2013 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 190.803,29 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, televizyon kuruluşları için idari para cezası 10.000 (onbin) ( 2013 yılı için yeniden değerleme oranına göre belirlenen 11.886 -onbirbinsekizyüzseksenaltı - ) Türk Lirasından az olamayacağından 11.886 TL. İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
2- İdari para cezasının tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde Üst Kurulun T.C. Ziraat Bankası Bilkent Şubesi, Ankara TR 84000 100 1762 00 999999-5001 no’lu hesabına “6112 sayılı kanunun 32 nci maddesine göre ödenen para cezasıdır” şerhiyle ödenmesi gerektiği veya 6112 sayılı kanunun 32 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca en geç onbeş gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava açılabileceğinin,kanun yoluna başvurmadan önce peşin ödeme yapılması halinde, 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca cezanın dörtte üçünün tahsil edileceğinin ve taksitlendirme talebinde bulunabileceğinin, peşin ödemenin kanun yoluna müracaat hakkını engellemeyeceğinin, belirtilen süre içerisinde ödenmeyen ve kesinleşen idari para cezasının 21/7/1953 tarihli ve 6183 Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairesine gönderileceğinin bildirilmesine,
Oy birliği ile karar verildi.


Full & Egal Universal Law Academy