RTÜK - 6112 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrasındaki; “Gizli ticari iletişime izin verilemez.” hükmünün ihlali. (KANAL ÇAY - KANAL ÇAY DİJİTAL TV VE RADYO HİZMETLERİ A.Ş.) - Karar No: 36
Karar Dilini Çevir:



İnceleme ve Değerlendirme :İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 28.08.2013 tarihli ve 2377 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
“Çay logosu ile yayın yapmakta olan, Kanal Çay Dijital TV ve Radyo Hizmetleri A.Ş ticari ünvanlı yayın kuruluşunda 27.08.2013 tarihinde 16:23;10-16:53;50 saatleri arasında "Ab-ı Hayat" isimli bir program yayınlamıştır. Cavit Özdoğan'ın sunduğu ilgili programın daimi katılımcısı Dr. Mustafa Eraslan programda; bitkisel destekli ürünler ile bir çok hastalığın tedavisinin mümkün oduğunu, dünya üzerinde, tarihte, hiç kimsenin damarların açıldığını iddia ve ispat edemediğini dolayısıyla kendilerinin hem iddia hem de ispat edeceklerini dile getirmiştir.(klip.1)
Programa telefonla katılan, vatandaşlar, genelde yaşadıkları hastalıklarda Günümüz tıpbının, doktorların tedavilerinin işe yaramadığını, Mustafa Eraslan'ın tedavi/tavsiyeleri doğrultusunda ciddi ilerleme kaydettiklerini hatta sağlıklarına kavuştuklarını belirtmektedirler. Örneğin;
Öner Dönmez/Sakarya isimli katılımcı 2006 yılında sol yumurtasında büyüme olduğunu bu nedenle ameliyet olduğunu 6 ayın sonunda böbreklerde ağrı nedeniyle tekrar doktora başvurduğunu böbreklerinde 7.5 cm tümör tesbit edildiğini kemoterapi uygulandığını, bunun ilerleyen günlerde tekrarlandığını, diyalize girmek zorunda kaldığını, hiç bir şeyin fayda sağlamadığını ancak, Dr. Mustafa Eraslan'ın tevsiyeleri doğrultusunda tümörlerin küçülmesi nedeniyle sonraki ameliyatının iptal edildiğini mevcut kitlelerin ise tamamen ortadan kalktığını belirtmiştir.
Erdal Yılmaz/Antalya, Kızının boğazında guatr kanseri -(zehirli Guatr) olduğunu ailece morallerinin çok bozulduğunu, raporların Dr. Mustafa Eraslan'a iletilmesinden sonra onun tavsiye ve tedavileri sonucunda şimdi kızlarının çok iyi ve şifa bulduğunu Kendisininde bu üzüntü ile şeker hastası olduğunu ancak yine Dr. Mustafa Eraslan'ın tavsiyeleri ile bundan da kurtulduğunu açıklamıştır.
Ayrıca, Dr. Mustafa Eraslan programda; bitkisel destekli ürünler ile bir çok hastalığın tedavisinin mümkün oduğunu, dünya üzerindeki her hastalığın şifa bulduğunu belirterek, "... bizim yaptığımız nedir? dünya üzerinde tarihte hiç kimse damarların açıldığını iddia edemedi ispat edemedi biz hem iddia ederiz hem ispat ederiz ...şu anda dünya üzerinde yapılmış en önemli tıbbi olayı biz gerçekleştirdik en önemli sağlık problemini biz çözdük ve dünya üzerindeki en önemli doktor elhamdürillah biz ve ekibimiz...bitkisel ürünler damarı açar .." diyerek kesin ifadeler kullanmıştır. bunların hangi bitkisel ürünler olduğuna ve hangi hastalığın hangi bitki ile tedavi edildiğine ilişkin yönlendirme ise ekranın altında;"DR. Mustafa Eraslan BİTKİLERİN İNSAN SAĞLIĞI ÜZERİNDEKİ ETKİLERİNİ ANLATIYOR", "Soru ve Görüşleriniz için 0212 634 99 99 " numarası ile yer almıştır.
Ab-ı Hayat klibinde ve program içeriğine ilişkin yukarıdaki açıklamalarda; damar tıkanıklığı, şeker hastalığı, romatizma, kısırlık, karaciğer yağlanması, guatr, Koah ve kanser hastalıklarının .Dr. Mustafa Eraslan tarafından tümüyle tedavi edildiği, bu tedavinin yine Dr Mustafa Eraslan tarafından üretilen pazarlanan bitkisel ürünlere yönlendrilerek dolaylı olarak tanıtımının yapıldığı, programın sonunda ekranın altında yer alan, "AB-I HAYAT FİTOTERAPİDEN FAYDA GÖRMÜŞ HASTALAR..." Mustafa hocanın tavsiyerine kulak verin ifadesiyle, baştan sona Dr Mustafa Eraslan'ın reklamı olan programda insanların yanıltılarak istismar edildiği, herhangi bir tedavi etkisi olmayan ürünler nedeniyle halk sağlığının tehlikeye düşürüldüğü “Hastaları modern tıp ve farmakoloji bilimi ile yapılan tedavilerden soğutup, bilimsel yönden eksik veya doğru olmayan bilgilerle tüketicileri yanlış yönlendirildiği görülmektedir.
Dolayısıyla, ilgide belirtilen T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu'nun 13.02.2013 tarih 18816847 sayılı yazısında: "Bu tanıtımlarda, ürünleri kullandığını ve faydalı olduğunu beyan eden kişiler seçilmekte ..Tv ve radyo yayınları yakından izlendiğinde program sunucu ve katılımcıların ve program jeneriklerinin sürekli olarak hastaları bitkisel tedavileri kullanmaya teşvik ettiği yayınların hastaları tıbbi tedaviden uzaklaşmasının yanı sıra yüksek maliyetli ürünleri kullanmak zorunda bırakıldığı görülmektedir" denilerek işlem yapılması istenmektedir.”
Şeklinde değerlendirmelere yer verilmiş olduğu,
KANAL ÇAY Yayın Kuruluşunun söz konusu yayını ile 6112 sayılı Kanunun 8. maddesinin birinci fıkrasının (l) bendi ile 9. maddesinin üçüncü fıkrasını ihlal ettiği, kanaatinin Daire Başkanlığınca belirtildiği,
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği, anlaşılmaktadır.
Gerekçe: Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın yazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca değerlendirilmesi neticesinde;
Her ne kadar Daire Başkanlığınca söz konusu yayında 6112 sayılı Kanun'un 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (l) bendi hükmünün de ihlal edildiği kanaati belirtilmiş ise de öncelikle belirtmek gerekir ki, bahse konu program "Sağlık sorunlarına alternatif çözümler" ana temasıyla, çeşitli bitkisel ürünlerin tanıtımının yapıldığı bir programdır. Yani aslında anılan program, bu özelliğiyle bir reklam programından ibarettir. Nitekim program içeriği incelendiğinde de, baştan sona kadar, mezkur ürün/ürünlerin çeşitli tanıtımlarının ve bu üründen faydalandığı iddia olunan kişilere ait yine tanıtım amaçlı ifadelerin yer aldığı görülmektedir. Ayrıca, programda her ne kadar ürün ismi verilmemiş olsa da telefon numarası verilmek suretiyle istenildiğinde danışma hizmeti alma ve ürüne ulaşmanın yolu açık olarak gösterilmiştir. Bu haliyle anılan yayında Yayın Hizmeti Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin “tanımlar” başlıklı 4 üncü maddesinde tanımlanan gizli ticari iletişimin unsurlarının bulunduğu görülmüştür.
Bu nedenle söz konusu yayında 6112 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin 3 üncü fıkrasında belirlenen “ Gizli ticari iletişime izin verilemez” hükmünün de ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.
Söz konusu kuruluşa 02.08.2011 tarihli yayını nedeniyle evvelce Üst Kurulun 23.08.2011 tarih ve 2011/52 sayılı toplantısında alınan 26 nolu kararıyla 6112 sayılı Kanun'un 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca uyarı yaptırımı uygulandığı Üst Kurul kayıtlarından anlaşılmıştır.Bu itibarla; aynı fıkranın tekraren ihlali nedeniyle, Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca, anılan Yayın Kuruluşu hakkında “İdari Para Cezası” yaptırımının uygulanması gerektiği, kanaatine varılmıştır.
Karar : Yapılan görüşmeler sonucunda, ayrıntıları ve gerekçeleri yukarıda izah olunduğu üzere; KANAL ÇAY logosuyla yayın yapan KANAL ÇAY DİJİTAL TV VE RADYO HİZMETLERİ A.Ş. unvanlı kuruluş hakkında; 6112 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrasındaki; “Gizli ticari iletişime izin verilemez.” hükmünün tekraren ihlali nedeniyle, aynı Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca;
1- İhlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Temmuz 2013 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 12.079,70 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, televizyon kuruluşları için idari para cezası 10.000 (onbin) ( 2013 yılı için yeniden değerleme oranına göre belirlenen 11.886 -onbirbinsekizyüzseksenaltı - ) Türk Lirasından az olamayacağından 11.886 TL. İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
2- İdari para cezasının tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde Üst Kurulun T.C. Ziraat Bankası Bilkent Şubesi, Ankara TR 84000 100 1762 00 999999-5001 no’lu hesabına “6112 sayılı kanunun 32 nci maddesine göre ödenen para cezasıdır” şerhiyle ödenmesi gerektiği veya 6112 sayılı kanunun 32 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca en geç onbeş gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava açılabileceğinin, kanun yoluna başvurmadan önce peşin ödeme yapılması halinde, 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca cezanın dörtte üçünün tahsil edileceğinin ve taksitlendirme talebinde bulunabileceğinin, peşin ödemenin kanun yoluna müracaat hakkını engellemeyeceğinin, belirtilen süre içerisinde ödenmeyen ve kesinleşen idari para cezasının 21/7/1953 tarihli ve 6183 Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairesine gönderileceğinin bildirilmesine,
Oy birliği ile, karar verildi.


Full & Egal Universal Law Academy