RTÜK - 6112 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrasındaki; "Gizli ticarî iletişime izin verilemez." hükmünün ihlali. ( KANAL ÇAY - KANAL ÇAY DİJİTAL TV VE RADYO HİZMETLERİ A.Ş. ) - Karar No: 16
Karar Dilini Çevir:



İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 01.10.2013 tarihli ve 2877 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
"Kanal Çay logolu medya hizmet sağlayıcı kuruluş her gün muhtelif saatlerde sunuculuğunu Cavit Özdoğan'ın yaptığı ve Dr. Mustafa Eraslan'ın konuk olarak katıldığı "Ab-ı Hayat" isimli bir sağlık programı yayınlanmaktadır. Söz konusu programın 05/09/2013 tarihli ve 16.22.21 saatindeki yayını incelenmiştir.Söz konusu programda, Dr. Mustafa Eraslan hastalıkların tedavisinde modern tıbbın yetersiz kaldığını ileri sürerek, modern tıbbın alternatif tıpla birlikte hareket etmesinin daha doğru olduğunu savunmakta ve sunucu Cavit Özdoğan da yer yer konuşmalara katkıda bulunarak Dr. Mustafa Eraslan'ın başarılarından bahsetmektedir.
Programın başlarında Dr. Mustafa Eraslan: "Bana göre dünya üzerinde her hastalığın şifası vardır. Şuanda bilsekte tedavisine bilmesekte. Bizim yaptığımız nedir? Bizim yaptığımız olay dünya üzerinde tarihte hiç kimse damarların açıldığını iddia edemedi ispatta edemedi. Biz hem iddia ederiz hem ispat ederiz. Kime göre bunu söylüyorum. Ben dünya üzerideki her doktora her insana bunu rahatlıkla söylerim. Amerika Birleşik Devletlerinden biri gelse söylese ne söylüyorsun sen ben onu elimin teresiyle onu iterim. Veya Türkiyeden biri çıksa dese ki veya çok çıkıyorlar. İşte damarlar açıldı diye bir iddianız var böyle bir şey olmaz dese ben onu redderim. Niye redderim kardeşim. Damarlar açılır. Damarların açılmaması Allah'ın Şafi ismine bir kere haşa aykırı. Şafi ismi her şeyi kuşatan her şeye şifa veren demek. Damar açılmıyorsa demek ki şifasını haşa veremiyor öyle şey mi olur. Biz dinimizin gereği inancımız gereği her hastalığın şifa bulacağına inanıyoruz. Ve ilmimiz gereğide bunları becerdik." şeklindeki sözleriyle modern tıbbın aslında hastalıkları tedavi sürecinde yetersiz kaldığı ve tek başına yeterli olmadığını ileri sürmektedir.
(Raporun bu bölümünde programın içeriğinin deşifresine yer verilmiştir.)
Görüldüğü üzere programa telefonla katılan tüm konuklar Dr. Mustafa Eraslan'ı övmekte ve Dr. Mustafa Eraslan'ın tavsiyeleri ile kendilerinin ya da yakınlarının tedavi olduklarını iddia etmektedirler. Sunucu Cavit Özdoğan da yer yer konuşmalara katılarak Dr. Mustafa Eraslan'ın başarılarına vurgu yapmaktadır. Programda her ne kadar ürün ismi kullanılmamış olsa da, telefonla programa katılan kişiler, sağlık sorunlarına farklı sağlık kuruluşlarında çözüm bulamadıklarını belirterek, Dr. Mustafa Eraslan'ın tavsiyeleri ve programlardaki yönlendirmeleri sayesinde kendilerinin ya da yakınlarının şifa bulduklarını ifade etmektedirler. Ayrıca, program esnasında 0212 634 99 99 no'lu telefon numarası sürekli ekranda görülmektedir. Söz konusu numara arandığında ise arayanların telefon numaraları alınmakta, Dr. Mustafa Eraslan'ın danışma hattından kendilerine dönüş yapılacağı söylenmektedir.” Şeklindeki değerlendirmelere yer verilmiş olduğu,
Yayın Kuruluşu’nun söz konusu yayını ile 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (l) bendini ve 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası hükmünü ihlal ettiği kanaatinin Daire Başkanlığınca belirtildiği,
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği, anlaşılmaktadır
Gerekçe :Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nınyazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca değerlendirilmesi neticesinde;
Her ne kadar Daire Başkanlığınca söz konusu yayında 6112 sayılı Kanun'un 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (l) bendi hükmünün de ihlal edildiği kanaati belirtilmiş ise de öncelikle belirtmek gerekir ki, bahse konu program "Sağlık sorunlarına alternatif çözümler" ana temasıyla, çeşitli bitkisel ürünlerin tanıtımının yapıldığı bir programdır. Yani aslında anılan program, bu özelliğiyle bir reklam programından ibarettir. Nitekim program içeriği incelendiğinde de, baştan sona kadar, mezkur ürün/ürünlerin çeşitli tanıtımlarının ve bu üründen faydalandığı iddia olunan kişilere ait yine tanıtım amaçlı ifadelerin yer aldığı görülmektedir. Ayrıca, programda her ne kadar ürün ismi verilmemiş olsa da telefon numarası verilmek suretiyle istenildiğinde danışma hizmeti alma ve ürüne ulaşmanın yolu açık olarak gösterilmiştir. Bu haliyle anılan yayında Yayın Hizmeti Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin “tanımlar” başlıklı 4 üncü maddesinde tanımlanan gizli ticari iletişimin unsurlarının bulunduğu görülmüştür.
Söz konusu kuruluşa 02.08.2011 tarihli yayını nedeniyle evvelce Üst Kurulun 23.08.2011 tarih ve 2011/52 sayılı toplantısında alınan 26 nolu kararıyla 6112 Sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca uyarı yaptırımı uygulandığı Üst Kurul kayıtlarından anlaşılmıştır. Bu itibarla; 6112 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının tekraren ihlali nedeniyle; Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre “İdari Para Cezası” yaptırımının uygulanması gerektiği, kanaatine varılmıştır
Karar : Yapılan görüşmeler sonucunda, ayrıntıları ve gerekçeleri yukarıda izah olunduğu üzere, KANAL ÇAY logosuyla yayın yapan KANAL ÇAY DİJİTAL TV VE RADYO HİZMETLERİ A.Ş.unvanlı kuruluş hakkında; 6112 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan; “Gizli ticarî iletişime izin verilemez.” ilkesini tekraren ihlali nedeniyle, 32 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca;
1- İhlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Ağustos 2013 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 21.879,69 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, televizyon kuruluşları için idari para cezası 10.000 (onbin) ( 2013 yılı için yeniden değerleme oranına göre belirlenen 11.886 -onbirbinsekizyüzseksenaltı - ) Türk Lirasından az olamayacağından 11.886 TL. İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
2- İdari para cezasının tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde Üst Kurulun T.C. Ziraat Bankası Bilkent Şubesi, Ankara TR 84000 100 1762 00 999999-5001 no’lu hesabına “6112 sayılı kanunun 32 nci maddesine göre ödenen para cezasıdır” şerhiyle ödenmesi gerektiği veya 6112 sayılı kanunun 32 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca en geç onbeş gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava açılabileceğinin,kanun yoluna başvurmadan önce peşin ödeme yapılması halinde, 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca cezanın dörtte üçünün tahsil edileceğinin ve taksitlendirme talebinde bulunabileceğinin, peşin ödemenin kanun yoluna müracaat hakkını engellemeyeceğinin, belirtilen süre içerisinde ödenmeyen ve kesinleşen idari para cezasının 21/7/1953 tarihli ve 6183 Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairesine gönderileceğinin bildirilmesine,
Oy birliği ile karar verildi.


Full & Egal Universal Law Academy