RTÜK - 6112 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrasındaki; "Gizli ticarî iletişime izin verilemez." hükmünün ihlali. (KANAL A- KTV YAYINCILIK VE REKLAM SANAYİ TİC. A.Ş.) - Karar No: 24
Karar Dilini Çevir:



İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 20.06.2013tarihli ve 1806 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
"Sağlık Bakanlığı, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu'ndan gelen yazıda; ulusal ve yerel bazda yayın yapan televizyon ve radyo kanallarında 'Gıda Takviyesi' adı altında üretilen bir çok ürünün sağlık beyanı ile tanıtım ve satışının yapıldığının tespit edildiğinden bahisle, bu tür ürünlerin bir çok semptomlarda tedavi edici özelliğinin belirtilerek, yani sağlık beyanında bulunularak, tanıtım ve satışının yapıldığı belirtilmektedir. Tedavide etkinliği ve güvenilirliği kanıtlanmamış olan bitkisel gıda takviyeleri ile ilgili bu yayınlarda program sunucu ve katılımcılarının ve program jeneriklerinin sürekli olarak hastaları bitkisel tedavileri kullanmaya teşvik ettiği ve yayınların hastaların tıbbi tedaviden uzaklaşmasına neden olmasının yanı sıra, hastaları yüksek maliyetli ürünleri de kullanmak zorunda bıraktığı ve reklamları yapanların gerçek amacının tüketicilere fayda sağlamaktan ziyade dolandırıcılık olduğunun düşünüldüğü ifade edilmektedir.
; Sağlık Bakanlığı'nın görev ve yetkilerinin belirlenmiş olduğu 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 27. Maddesinin 2. Fıkrası (b) bendinde: "Sağlık beyanı ile satışa sunulacak ürünlerin sağlık beyanlarını inceleyerek bu beyanlara izin vermek, izinsiz veya gerçeğe aykırı sağlık beyanı ile yapılan satışları denetlemek, gerektiğinde durdurma, toplama, toplatma ve imha iş ve işlemlerini yapmak veya yaptırmak, izin ve sağlık beyanları yönünden bunların her türlü reklam ve tanıtımlarını denetlemek ve aykırı olanları durdurmak, piyasaya arz edilen ilaç, tıbbi cihaz ve ürünlerin reklam ve tanıtımının usul ve esaslarını belirlemek ve uygulamasını denetlemek" görevlerinin bulunduğu vurgulanmaktadır. İlgi yazıda yer alan tespitler ve düzenlemeler çerçevesinde tedavide etkinliği ve güvenilirliği kanıtlanmamış olan ürünlerin sağlık beyanında bulunularak tanıtım ve satışının yapılamayacağı belirtilerek, reklam ve programlarla ilgili olarak gerekli işlemlerin yapılması talep edilmektedir.
Kanal A medya hizmet sağlayıcının yayınları içerisinde; hafta içi her gün 13:30'da ekrana getirilen, sektörel branşlardaki sorunların, uzmanların konuyla ilgili değerlendirme ve yorumlarının, sektörün yaşadığı sıkıntılar ile yakalanan başarıların aktarıldığı belirtilen "Anlat Bilelim" isimli bir program yayınlanmaktadır.
18.06.2013 tarihli bölümde program konuğu Fitoterapist Emre Ünal,Peloid isimli maden ile ilgili açıklamalarda bulunurken, cilt ve deri hastalıkları, yumuşak doku, romatizmal problemlere çare olduğunu, dünya tıp literatürü tarafından peloidin bu konuları çözdüğünün raporlandırmış olup ülkemizde de yetkili makamlar tarafından onaylanıp, kabul edildiğini belirtmiştir. İçinde yaklaşık 130 adet organik ve inorganik madde bulunduran Peloid'in, insan cildine en uygun olan PH dengesinin en yüksek oranda olduğu, Allahu Teala tarafından cilt için hazırlanmış bir maden olduğunu, içine hiç bir koku, su vs. katılmadan, topraktan çıkarılmış haliyle kullanıldığını ifade etmiştir. İçinde hiç bir bakteri ya da mikro organizma bulunmayan peloidin kırışık, selülit, sivilce, akne, yara haline gelmiş lekelere kadar bir çok probleme karşı her yaş grubunun kullanabileceği ürün olduğunu iddia etmiştir. Gerçek peloidi edinmenin yolunun, kendisinin göründüğü yayınlar olduğu, televizyonda görünen 0216 211 08 09 no.lu telefonu aramak olduğunu belirtmiştir.
Bütün cilt problemleri olan ayak kokusu ve döküntülü, kaşıntılı durumlara, genital bölgenin temiz tutulması ve oluşmuş kokunun yok edilmesine, saç diplerinde döküntü ya da akıntılı rahatsızlığa, yüz bölgesindeki yaşlılık kaygısından kurtulma, gözaltı sarkmaları, dudak kenarlarındaki bozulma, yanaklardaki çukurlaşmalara karşı etkili olduğu, ciltte nem ve yağ dengesinin sağlandığı şeklinde iddialarda bulunmuştur. Peloidin en büyük faydasının ciltte oluşan sivilcelerden oluşan izler ve çukurlaşmalar, güneş lekeleri ya da çillenmelere karşı bir devrim yaşatacağını, bütün bunlardan kurtulmak isteyen izleyenler için bugüne özel olmak üzere, 1 set fiyatına 2 sete sahip olacaklarını beyan etmiştir. (13:32:10 - 13:45:22) Peloidin cildi güçlendireceğini, cildin birbirine bağlanan bütün
dokularını sertleştirerek, elastikiyetini artıracağını, cildi gençleştirirken sivilce, akne, leke, güneş lekeleri, yaşlanma gibi problemlerden kurtaracağını ifade etmiştir. (14:16:26 - 14:17:15)"
Şeklindeki değerlendirmelere yer verilmiş olduğu,
Kanal A Yayın Kuruluşu'nun söz konusu yayını ile 6112 sayılı Kanun'un 8. maddesinin birinci fıkrasının (l) bendinde belirlenen "Genel sağlığa .... zarar verecek davranışları teşvik edemez." hükmü ile 9. maddesinin üçüncü fıkrasında belirlenen "Gizli ticari iletişime izin verilemez." hükmünü ihlal ettiği kanaatinin Daire Başkanlığınca belirtildiği
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği, anlaşılmaktadır
Gerekçe :Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nınyazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca değerlendirilmesi neticesinde;
Her ne kadar Daire Başkanlığınca söz konusu yayında 6112 sayılı Kanun'un 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (l) bendi hükmünün de ihlal edildiği kanaati belirtilmiş ise de öncelikle belirtmek gerekir ki, “Anlat Bilelim” isimli programda Peloid isimli ürünün tanıtımıyapılmıştır. Yani aslında anılan program, bu özelliğiyle bir reklam programından ibarettir. Nitekim program içeriği incelendiğinde de, baştan sona kadar, mezkur ürün/ürünlerin çeşitli tanıtımlarının ve bu üründen faydalandığı iddia olunan kişilere ait yine tanıtım amaçlı ifadelerin yer aldığı görülmektedir. Bu haliyle anılan yayında Yayın Hizmeti Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin “tanımlar” başlıklı 4 üncü maddesinde tanımlanan gizli ticari iletişimin unsurlarının bulunduğu görülmüştür
Söz konusu kuruluşa 02.08.2011, 21.09.2011 tarihli yayınları nedeniyle evvelce 06.09.2011/53-43, 24.10.2011/61-18tarih ve sayılı Üst Kurul kararlarıyla 6112 Sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca uyarı yaptırımı uygulandığı Üst Kurul kayıtlarından anlaşılmıştır.
Bu itibarla; 6112 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının tekraren ihlali nedeniyle; Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre “İdari Para Cezası” yaptırımının uygulanması gerektiği, kanaatine varılmıştır
Karar : Yapılan görüşmeler sonucunda, ayrıntıları ve gerekçeleri yukarıda izah olunduğu üzere, KANAL A logosuyla yayın yapan KTV YAYINCILIK VE REKLAM SANAYİ TİC. A.Ş. unvanlı kuruluş hakkında; 6112 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan; “Gizli ticarî iletişime izin verilemez.” ilkesini tekraren ihlali nedeniyle, 32 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca;
1- İhlalin tespit edildiğitarihi itibariyle kuruluşun Mayıs 2013 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 142.337,50 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, televizyon kuruluşları için idari para cezası 10.000 (onbin) ( 2013 yılı için yeniden değerleme oranına göre belirlenen 11.886 -onbirbinsekizyüzseksenaltı - ) Türk Lirasından az olamayacağından 11.886 TL. İDARI PARA CEZASI UYGULANMASINA;
2- İdari para cezasının tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde Üst Kurulun T.C. Ziraat Bankası Bilkent Şubesi, Ankara TR 84000 100 1762 00 999999-5001 no’lu hesabına “6112 sayılı kanunun 32 nci maddesine göre ödenen para cezasıdır” şerhiyle ödenmesi gerektiği veya 6112 sayılı kanunun 32 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca en geç onbeş gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava açılabileceğinin,kanun yoluna başvurmadan önce peşin ödeme yapılması halinde, 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca cezanın dörtte üçünün tahsil edileceğinin ve taksitlendirme talebinde bulunabileceğinin, peşin ödemenin kanun yoluna müracaat hakkını engellemeyeceğinin, belirtilen süre içerisinde ödenmeyen ve kesinleşen idari para cezasının 21/7/1953 tarihli ve 6183 Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairesine gönderileceğinin bildirilmesine Üst Kurul Üyeleri Esat ÇIPLAK, Süleyman DEMİRKAN ve Ali ÖZTUNÇ’un karşı oyları ve oy çokluğu ile karar verilmiştir.


Full & Egal Universal Law Academy