RTÜK - 28.11.2013 tarihinde CNN TÜRK’te yayınlanan “Dört Bir Taraf” adlı program - Karar No: 29
Karar Dilini Çevir:



İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 05.12.2013 tarihli ve 3612 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
“CNN TÜRK logosu ile yayın yapmakta olan, Doruk Televizyon ve Radyo Yayın A.Ş. ticari ünvanlı yayın kuruluşunda, her hafta salı ve perşembe günleri "Dört Bir Taraf" adlı haber yorum programı yayınlanmaktadır. Programda Nazlı ILICAK, Kadri GÜRSEL, Altan ÖYMEN ve Nagehan ALÇI, gündemdeki gelişmeleri dört farklı açıdan değerlendirmektedir ve her programda sırayla sunuculuk yapılmaktadır. GÜRSEL'in yönettiği 28.12.2013 Perşembe günü yayınlanan programda ise, Taraf gazetesinin "Gülen'i Bitirme Kararı 2004'de MGK'da Alındı" manşeti, kod isimle gazetecilerin dinlenmesi, TÜİK'in enflasyon anketi, CHP milletvekili Kamer Genç'in Japonya Büyükelçiliği'ndeki sözleri ve İlgi'de kayıtlı dilekçede bahsekonu gezi parkı süreci istatistikleri gibi gündemdeki konular konuşulmuştur.
Sözkonusu programda, "güvenlik birimlerinin" gezi parkına katılan ve gözaltına alınan beş binden fazla kişiden oluşan örneklem üzerinden ortaya koyduğu istatistiki rakamlar Milliyet gazetesine dayandırılarak tartışılmıştır. Konu hakkında ilk yorumu yapan ILICAK, geziye katılanların terör örgütüyle ilişkilerinin aşağı yukarı yok mertebesinde, eğitimli ve gelir seviyesi belli bir kesim olduğu yönündeki verilerin "gezi ruhunun farklı bir ruh olduğunu ortaya çıkarması" açısından önemli olduğunu vurgulamış, ancak Türkiye'de Alevilik meselesinin hassas bir konu olması sebebiyle "Gezi'ye %78 oranında Alevilerin katıldığına" ilişkinin verinin eleştirildiğini ve tedirginlik uyandırdığını belirterek, "kimliklerin tedirginlik duymadan ifade edildiği bir Türkiye'ye" ulaşılması temennisinde bulunmuştur (22:46).
Daha sonra ÖYMEN, Milliyet gazetesindeki habere göre rapordaki istatistiki bilgileri açıklamış (22:48:25), ardından TÜİK'in enflasyon anketinde de dini sorular sorulduğuna ilişkin haberi paylaşarak vatandaşların dini bilgilerinin sorgulanmasının laiklik ilkesiyle ve mantıkla uyuşmadığını vurgulamıştır (22:52) .
Üçüncü olarak konuşan ALÇI ise, bu verilerin geziye katılanlar hakkında bir profil sunduğunu, gözaltına alınanaların %78'inin Alevi olduğunu belirterek "Gezi olayı ağırlıklı olarak esasen bir Alevi protestosudur, bir Alevi ayaklanmasıdır." şeklinde konuşmuştur(22:57:43). ALÇI, Türkiye'nin çok kapsayıcı bir ülke haline geldiğini, bir takım açılımlar yapıldığını, ancak iktidarın Aleviler konusunda atmadığı adımları eleştirdiğini belirtmiştir.
Hemen arkasından konuşan GÜRSEL ise, gezinin hiçbir zaman Alevi ayaklanması olmadığını (23:04:20), gözaltına alınanlara Alevi olup olmadıklarına dair bir soru yöneltilmediği, ancak kişisel bilgilerine veya sosyal medyadaki incelemelerine göre böyle bir "fişleme" yapıldığını, bunun bir "ötekileştirme" olduğunu, diğer mezheplerin raporda yer almadığını (22:58), Ankara Tuzluçayır'da cami-cemevi kompleksine karşı yapılan eylemlerin bir Alevi ayaklanması olduğunu, çünkü Tuzluçayır'ın bir Alevi gettosu olduğunu (23:05), bununla beraber geziye en çok Alevilerin katıldığını, "ölen öldürülen beş kişinin" Alevi olmasının bir raslantı olmadığını, ancak bu kadar çok Alevinin geziye katılmasının, geziyi bir Alevi ayaklanması yapmayacağını (23:06:50) ifade etmiştir.
Bunun üzerine ALÇI, rakamlara bakarak bu yorumu yaptığını, bunun Alevileri suçlamak olmadığını (23:03:20), bu sonuçların Alevilerin mutsuzluğunu ortaya koyduğunu, Alevilerin memnuniyetsizliklerini ifade etmek için sokaklara çıktığını, bundan bir tehdit algısı çıkarmadığını, bu rakamların Aleviler konusunda "İktidarı olumlu adımlar atmaya zorlaması" gerektiğini (23:06:18), belirterek, "Ayaklanma sözcüğü şayet negatif anlam çağrıştırdıysa o önemli değil sözcük, önemli olan Alevilerin memnuniyetsizliğini gösteren bir fotoğraftır" ifadelerini (23:07:31) kullanmıştır. ALÇI ve GÜRSEL'in tartışmaları sırasında ILICAK, gezinin "otoriteleşmeye karşı bir tepki" olduğunu vurgulamıştır.
Sözkonusu programda yaklaşık 17 dakika, gezi olaylarına ilişkin istatistiki veriler ve özellikle katılanların %78'inin Alevi olmasına ilişkin veri tartışılmıştır. Tartışmalarda, sözkonusu verilerin niteliği ve güvenirliği ile vatandaşların din ve mezheplerinin "fişlenmesi" sorgulandığı gibi, ALÇI "Gezi olayı ağırlıklı olarak esasen bir Alevi protestosudur, bir Alevi ayaklanmasıdır." sözleriyle sözkonusu verilere dayanarak "Alevilerin memnuniyetsizliğini" vurgulamak istediğini, "ayaklanma" kelimesinin negatif anlamını vurgulamak istemediğini belirtmiş, yine aynı program içerisinde GÜRSEL, ALÇI'nın ifadelerine tepkisini sözü kesilmeden ve net bir şekilde ortaya koymuştur.”
Şeklinde değerlendirmelere yer verilmiş olduğu,
Yayın kuruluşunun söz konusu yayınında ihlal olmadığı kanaatinin Daire Başkanlığınca belirtildiği,
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği, Üst Kurul’un 17.12.2013 tarihli toplantısında, bahse konu yayının 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendindeki; “Irk, dil, din, cinsiyet, sınıf, bölge ve mezhep farkı gözeterek toplumu kin ve düşmanlığa tahrik edemez veya toplumda nefret duyguları oluşturamaz.” ve (e) bendinde yer alan; “Irk, renk, dil, din, tabiiyet, cinsiyet, engellilik, siyasî ve felsefî düşünce, mezhep ve benzeri nedenlerle ayrımcılık yapan ve bireyleri aşağılayan yayınları içeremez ve teşvik edemez.” ilkelerinin ihlali yönünden değerlendirilmesi neticesinde karar yeter sayısı sağlanamadığı, konunun bir sonraki gündeme taşındığı, anlaşılmaktadır.
Gerekçe : Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nınyazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca değerlendirilmesi neticesinde;
Söz konusu yayına ait deşifre kayıtlarının ve ilgili video görüntülerinin tetkikinde; söz konusu programın formatı gereği gündemdeki konuların dört farklı bakış açısından değerlendirildiği ve farklı yorumların yer aldığı ve konuşmacı tarafından sözlerinin maksadını aşma amaçlı olmadığının açıkça ifade edildiği dikkate alındığında; mezkur yayında, 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) ve (e) bendi kapsamında herhangi bir ihlalin olmadığı değerlendirilerek, yaptırım uygulanmasına gerek bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Karar : Yapılan görüşmeler sonucunda, ayrıntıları yukarıda izah olunduğu üzere; CNN TÜRK logosuyla yayın DORUK TELEVİZYON VE RADYO YAYIN A.Ş. unvanlı kuruluşun bahse konu yayını nedeniyle, 6112 sayılı Kanun kapsamında herhangi bir İDARİ YAPTIRIM UYGULANMASINA YER OLMADIĞINA Üst Kurul Üyeleri Esat ÇIPLAK, Süleyman DEMİRKAN, Ali ÖZTUNÇ ve Ahmet YILDIRIM’ın karşı oylarıyla, oy çokluğu ile karar verildi.


Full & Egal Universal Law Academy