Rekabet Kurumu Kurul Kararı - Karar Sayı 20-12/153-83
Karar Dilini Çevir:
Rekabet Kurumu
Karar Sayısı: 20-12/153-83
Karar Türü: Rekabet İhlali
Konu: Türk Telekomünikasyon A.Ş.’nin, kamu kurumlarınca data hizmeti alımına yönelik düzenlenen ihaleler neticesinde ihaleyi kazanan işletmecilere sunduğu toptan seviyede kiralık devre tesisi işlemleri ile ilgili olarak uzun süreler, yüksek ücretler, zorlayıcı uygulamalar veya makul olmayan sözleşme hükümleri ileri sürmek yoluyla sözleşme yapmayı dolaylı olarak reddettiği ve böylelikle hâkim durumunu kötüye kullandığı iddiası
Karar Tarihi: 27.02.2020


Rekabet Kurumu Başkanlığından,
REKABET KURULU KARARI

Dosya Sayısı : 2018-2-018 (Soruşturma)
Karar Sayısı : 20-12/153-83
Karar Tarihi : 27.02.2020
A. TOPLANTIYA KATILAN ÜYELER
Başkan : Birol KÜLE
Üyeler : Arslan NARİN, Şükran KODALAK, Ahmet ALGAN,
Hasan Hüseyin ÜNLÜ, Ayşe ERGEZEN
B. RAPORTÖRLER : Selvi KOCABAY, Gözde MAVİ, Beyza ERBAYAT,
Selin DURSUN, Mehmet Mustafa ŞEREF
C. BAŞVURUDA
BULUNAN : - Alfa İletişim Hizmetleri Paz. Tic. A.Ş.
Temsilcisi: Av. Şahin YAVUZ
Levent Mahallesi, Cömert Sokak, No:1 Yapı Kredi Plaza, C
Blok D:40 Beşiktaş İSTANBUL
D. HAKKINDA SORUŞTURMA
YAPILAN :- Türk Telekomünikasyon A.Ş.
Turgut Özal Bulvarı 06103 Aydınlıkevler ANKARA
(1) E. DOSYA KONUSU: Türk Telekomünikasyon A.Ş.’nin, kamu kurumlarınca data
hizmeti alımına yönelik düzenlenen ihaleler neticesinde ihaleyi kazanan
işletmecilere sunduğu toptan seviyede kiralık devre tesisi işlemleri ile ilgili olarak
uzun süreler, yüksek ücretler, zorlayıcı uygulamalar veya makul olmayan
sözleşme hükümleri ileri sürmek yoluyla sözleşme yapmayı dolaylı olarak
reddettiği ve böylelikle hâkim durumunu kötüye kullandığı iddiası.
(2) F. İDDİALARIN ÖZETİ: Rekabet Kurumu (Kurum) kayıtlarına 07.03.2018 tarih, 1941
sayı ve 20.03.2018 tarih, 2301 sayı ile giren ve Alfa İletişim Hizmetleri Paz. Tic. A.Ş.
(ALFA) tarafından yapılan başvuruda;
 ALFA’nın, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından altyapı
işletmeciliği, internet servis sağlayıcılığı, sabit telefon hizmeti ve sanal mobil
şebeke hizmeti alanlarında yetkilendirilmiş bağımsız bir işletmeci olduğu, şirketin
faaliyet alanını ağırlıklı olarak kamu ihalelerine yoğunlaştırdığı ve 2017 yılının
ikinci yarısından itibaren data hizmeti alımı ihalelerine iştirak etmeye başladığı,
öte yandan ilgili piyasada altyapı işletmecisi ve hâkim piyasa gücüne sahip Türk
Telekomünikasyon A.Ş.’nin (TÜRK TELEKOM) dışlayıcı uygulamalarıyla karşı
karşıya kaldığı ve piyasadaki faaliyetlerinin zorlaştığı,
 TÜRK TELEKOM’un, kamu kurumlarınca data hizmeti alımına yönelik
düzenlenen ihaleler neticesinde ihaleyi kazanan işletmecilere sunduğu toptan
seviyede kiralık devre tesisi işlemleri ile ilgili olarak uzun süreler, yüksek ücretler,
zorlayıcı uygulamalar veya makul olmayan sözleşme hükümleri ileri sürmek
yoluyla sözleşme yapmayı dolaylı reddetmek suretiyle hâkim durumunu kötüye
kullandığı,
 Bu kapsamda, ALFA uhdesinde kalan Muğla Büyükşehir Belediyesi MPLS VPN
ihalesi ve İzmir Büyükşehir Belediyesi MPLS VPN ihalesi sonrasında, TÜRK
TELEKOM’un suni şekilde arttırılmış bağlantı ücretleri ile ALFA’nın maliyetlerini
arttırdığı, ihale kapsamındaki hizmetlerin teslim sürelerini geciktirerek ALFA’nın
20-12/153-83
2/61
zarara uğramasına yol açtığı ve ihale yasaklısı olma tehlikesi ile karşı karşıya
kalmasına sebep olduğu,
 TÜRK TELEKOM’un “Ana Hizmet veya Yedekleme Hizmetinde Teçhizat
Montajına ve/veya Lokal Erişim Kablosunun Tesis Edilmesine Yönelik Protokol”
altında matbu halde yer almayan ağır koşullar dayatmakta olduğu,
 Söz konusu Protokol’ün 4.1.1. maddesinde işin başlaması için 30 günlük süre
öngörülmesine rağmen işin hangi süre içerisinde tamamlanacağı hususunun
boş bırakıldığı, TÜRK TELEKOM’un ALFA’ya itiraz hakkı tanımadan istisnasız
tüm hallerde işin tamamlanması için gerekli süreyi 120 gün belirlediği, bu şekilde
oluşturulan sözleşme hükümlerinin zorlayıcı olduğu ve makul olmadığı,
 Kiralık devre hizmetlerine ilişkin başvuru, tahsis ve tesis süreçlerini düzenleyen
Referans Kiralık Devre Teklifi’ne (RKDT) göre bağlantı taleplerinin tahsis ve
tesis işlemlerinin belirtilen süreler içerisinde gerçekleştirilmesi gerektiği, RKDT
madde 2.1.6.’da ilave yatırımın gerekmediği durumlarda Metro Ethernet (ME)
hizmetine ilişkin il içi ve iller arası bağlantı süresinin 14 iş günü, il içi-kırsal
bağlantı süresinin 16 iş günü olduğu, madde 2.1.8.’de ise ilave yatırımı
gerektiren durumlar için taleplerin karşılanma süresi, karşılanma prosedürü,
tahsis, tesis, iptal vb. hususların taraflar arasında yapılacak protokolle
belirleneceğinin düzenlendiği, ilave yatırım gerektiren durumların ise kazı
çalışması, fiber optik kablo için direk dikilmesi, kablo çekimi, teçhizat kurulumu,
kart ilavesi vb. teçhizat ve/veya erişim şebekesi yönünden hazır olmayan
durumlar olarak tanımlandığı,
 Bahse konu düzenlemelere rağmen TÜRK TELEKOM tarafından istisnasız tüm
tesis başvurularında, tesis işlemi yapılacak hizmet noktasında TÜRK TELEKOM
bağlantısının mevcut olup olmadığına bakılmaksızın ilave yatırım gerektiren bir
durum olduğuna karar verildiği, tek taraflı olarak hazırlanmış sözleşme ile
bağlantı süresinin 120 gün olarak belirlendiği, RKDT’de belirtilen 14-16 iş günlük
bağlantı sürelerinin uygulanmadığı,
 ALFA tarafından 01.10.2017-31.12.2017 tarihleri arasında TÜRK TELEKOM’a
76 tanesi il içi noktadan noktaya Metro Ethernet (NN ME), 8 adedi Metro
Ethernet internet olmak üzere toplam 84 adet kiralık devre başvurusu yapıldığı,
şikâyet tarihi itibariyle söz konusu başvurulardan sadece 55 tanesinin tesliminin
yapıldığı, teslimi yapılanların sadece 8’inin RKDT’nin ekinde yer alan hizmet
seviyesi taahhüdüne uygun sürede (ortalama 10 iş günü içerisinde)
gerçekleştirildiği, süresi içerisinde tamamlanmayan 47 kiralık devrenin tesliminin
hizmet seviyesi taahhüdünün ötesinde ortalama 38 iş günü içerisinde
gerçekleştiği, 84 devre içinde teslimi gerçekleşmeyen 29 devrenin bulunduğu
iddia edilmiştir.
(3) Başvuruda Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen ihale özelinde;
 Söz konusu ihaleye sadece TÜRK TELEKOM ve ALFA’nın katıldığı, TÜRK
TELEKOM’un teklif zarfı mühürlü olmadığından ihalede sadece ALFA’nın
teklifinin geçerli sayıldığı, ihalenin kazanılması sonrasında ise TÜRK TELEKOM
tarafından gerçek olmayan yüksek bedeller ve ihale konusu hizmetlerin tesis
işlemlerinin geciktirilmesi yoluyla ALFA’nın zarar ettirilmeye çalışıldığı,
 Lokal erişimdeki fiber optik kablo bağlantısında ücretlendirmeye esas mesafe
2017 Haziran ayı öncesinde en yakın switch, yoksa saha dolabı, yoksa nod
20-12/153-83
3/61
noktası ve en nihayetinde bunların hiç birinin bulunmadığı durumlarda santral
noktası olarak uygulanmakta iken, sonrasında bu hesaplamanın TÜRK
TELEKOM’un aldığı bir kararla değiştirildiği ve hesaplamanın sadece santral
mesafeleri baz alınarak yapılmakta olduğu,
 Ücretlendirmeye esas mesafenin RKDT EK-7 madde 5.4.4’te açık bir şekilde
tesis adresi ile bağlantının sağlanabildiği güzergâh üzerinde olan ve transmisyon
imkânları bulunan en yakın TÜRK TELEKOM sistemi (hizmetin verilmesine
olanak sağlayan ve bağlantının sonlanacağı teçhizat veya network cihazı)
arasındaki mesafe olarak belirlendiği, bu bağlamda TÜRK TELEKOM tarafından
ücretlendirmeye esas mesafenin nasıl hesaplanacağının gerekçesiz ve keyfi bir
biçimde tek yanlı alınan bir karar ile değiştirilemeyeceği,
 Tesis talep edilen lokasyon ile bağlantının yapılacağı TÜRK TELEKOM sistemi
ile buna bağlı erişim mesafelerinin hangi bağlantı noktasına göre hesapladığı
bilgisinin talep edilmesine rağmen paylaşılmadığı, dolayısıyla bildirilen mesafe
ve ücret bilgisinin doğruluğunun kontrol edilemediği,
 İhale kapsamında 02.08.2017 tarihinde Belediye ile sözleşme imzalanmış
olmasına rağmen, hizmetin 29.12.2017 tarihinde kısmi olarak teslim edilebildiği,
26 ay süre için kazanılan ihalenin hizmet süresinin TÜRK TELEKOM’un
eylemleri sebebiyle 21 aya indirildiği, TÜRK TELEKOM’a tesis başvurusu
yapılan toplam 69 adet ME kiralık devreden ancak 62 adedinin (dördü 120 günün
üzerinde olmak üzere) ortalama 79 günde teslim edildiği, 7 tanesinin hiçbir
sebep gösterilmeksizin 210 gün geçmesine rağmen teslim edilmediği
ileri sürülmüştür.
(4) İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan ihaleye ilişkin olarak ise;
 İhale öncesinde ilgili hizmetlerin TÜRK TELEKOM tarafından İzmir Büyükşehir
Belediyesi’ne verildiği, ALFA tarafından yapılan kiralık devre başvuruları ile ilgili
olarak TÜRK TELEKOM tarafından bilinçli bir şekilde uzun mesafeler
belirlendiği, suni olarak yükseltilmiş bağlantı ücretleri talep edildiği, dolayısıyla
ihale maliyetlerinin yukarı çekildiği, normalde 14-16 iş günü olması gereken
hizmet teslim sürelerinin 120 gün olarak uygulandığı, söz konusu hizmetlerin
TÜRK TELEKOM’dan ALFA’ya geçişinin bilinçli olarak geciktirildiği,
 Başvurunun yapıldığı tarih itibarıyla ihale konusu NN ME hizmetlerden 32
adedinin TÜRK TELEKOM tarafından İzmir Büyükşehir Belediyesine verilirken
aradan geçen 3 ay boyunca ALFA’ya teslim edilmediği, yaşanan gecikmeler
sebebiyle Ocak ve Şubat 2018 dönemi için İzmir Büyükşehir Belediyesinin ihale
konusu hizmetler için TÜRK TELEKOM’a ödemek durumunda kaldığı ihale
bedeli üzerindeki bedelin ALFA tarafından tazmin edilme durumunun söz
konusu olduğu,
 ALFA tarafından 73 adet NN ME kiralık devre tesisine ilişkin TÜRK TELEKOM’a
başvuru yapıldığı, bağlantı taleplerinin üzerinden iki aydan fazla bir süre geçmiş
olmasına rağmen sadece birinin gerçekleştirildiği, TÜRK TELEKOM tarafından
hizmetin alıcısı İzmir Büyükşehir Belediyesi yetkililerine tüm hatların başka bir
operatöre geçişinin bir hafta gibi kısa bir süre içerisinde yapılabileceğinin ifade
edildiği,
 TÜRK TELEKOM’un gerekli bağlantıları zamanında tesis etmediği, dolayısıyla
ALFA aleyhine ek maliyetlere ve kazanç kaybına sebep olunduğu, ayrıca
20-12/153-83
4/61
ALFA’nın ihale şartnamesine aykırı olarak yükümlülüklerini yerine getirememe
ve ihale yasaklısı durumuna düşme riski ile karşı karşıya kaldığı, haksız şekilde
talep edilen fazla bağlantı ücretlerinin piyasadaki rekabetin gelişmesine engel
olduğu, talep edilen yüksek bağlantı ücretlerinin ihalelerde verilen teklifleri
doğrudan etkilediği dolayısıyla bu maliyetlere göre ihalelere verilen tekliflerde
TÜRK TELEKOM’a karşı rekabet etme gücünü zayıflattığı
öne sürülmüştür.
(5) G. DOSYA EVRELERİ: Başvuruda yer verilen bilgi ve belgelerin incelenmesi
sonucunda düzenlenen 04.06.2018 tarihli ve 2018-2-18/İİ sayılı İlk İnceleme Raporu,
Rekabet Kurulunun (Kurul) 12.06.2018 tarihli toplantısında görüşülmüş ve 18-19/343-
M sayı ile TÜRK TELEKOM hakkında 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında
Kanun’un (4054 sayılı Kanun) 40. maddesinin birinci fıkrası uyarınca önaraştırma
yapılmasına karar verilmiştir.
(6) Önaraştırma sonucunda hazırlanan 06.09.2018 tarihli ve 2018-2-18/ÖA sayılı
Önaraştırma Raporu, Kurulun 19.09.2018 tarihli toplantısında görüşülmüş ve 18-
33/545-269 sayı ile TÜRK TELEKOM’UN data hizmeti alımına ilişkin bazı ihalelere fiyat
sıkıştırması yaptığı yönündeki iddialar bakımından teşebbüs hakkında soruşturma
açılmasına gerek olmadığına karar verilmiştir. Diğer taraftan, aynı toplantıda 18-
33/545-M sayı ile TÜRK TELEKOM’un toptan seviyede kiralık devre hizmetlerinin
sunumunda bağlantı sürelerine ve bağlantı ücretlerine ilişkin uygulamalarının sözleşme
yapmanın dolaylı reddi niteliğinde olduğu ve 4054 sayılı Kanun’un 6. maddesinin ihlal
edildiği iddialarına ilişkin olarak teşebbüs hakkında aynı Kanun’un 41. maddesi
uyarınca soruşturma açılmasına hükmedilmiştir.
(7) Soruşturma açılmasına ve mezkûr Kanun’un 43/2. maddesi uyarınca ilk yazılı
savunmanın 30 gün içinde gönderilmesi gerektiğine ilişkin 01.10.2018 tarih ve 12054
sayı ile yapılan bildirime mukabil gönderilen TÜRK TELEKOM’un ilk yazılı savunması
02.11.2018 tarih ve 7937 sayı ile yasal süresi içinde Kurum kayıtlarına intikal etmiştir.
(8) Kurulun 21.02.2019 tarihli toplantısında 19-08/95-M sayı ile, soruşturmanın 4054 sayılı
Kanun’un 43. maddesinin birinci fıkrası çerçevesinde ilk altı aylık süresinin bitiminden
itibaren altı ay uzatılması yönünde karar tesis edilmiştir.
(9) Soruşturma sürecinde TÜRK TELEKOM’dan 24.07.2019 tarih ve 8600 sayı,
02.08.2019 tarih ve 8999 sayı, Vodafone Net İletişim Hizmetleri A.Ş.’den (VODAFONE
NET) 24.07.2019 tarih ve 8606 sayı, Superonline İletişim Hizmetleri A.Ş.’den
(SUPERONLINE) 24.07.2019 tarih ve 8604 sayı, ALFA’dan 24.07.2019 tarih ve 8607
sayı, Turknet İletişim Hizmetleri A.Ş.’den (TURKNET) 24.07.2019 tarih ve 8601 sayı,
Millenicom Telekomünikasyon Hizmetleri A.Ş. (MİLLENİCOM) 25.07.2019 tarih ve
8611 sayı, İş Net Elektronik Bilgi Üretim Dağıtım Ticaret ve İletişim Hizmetleri A.Ş.’den
(İŞ NET) 25.07.2019 tarih ve 8643 sayı, Grid Telekomünikasyon Hizmetleri A.Ş.’den
(GRİD TELEKOM) 25.07.2019 tarih ve 8642 sayı, Türksat Uydu Haberleşme Kablo TV
ve İşletme A.Ş.’den (TÜRKSAT) 26.07.2019 tarih ve 8752 sayı ve 02.08.2019 tarih ve
8958 sayı, TT International Telekomünikasyon Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’den (TT
INTERNATIONAL) 26.07.2019 tarih ve 8752 sayı, T Systems Telekomünikasyon Ltd.
Şti.’den (T SYSTEMS) 26.07.2019 tarih ve 8752 sayı, Equant İstanbul Telekom
A.Ş.’den (EQUANT) 26.07.2019 tarih ve 8752 sayı, Doruk İletişim ve Otomasyon
Sanayi ve Ticaret A.Ş.’den (DORUK İLETİŞİM) 26.07.2019 tarih ve 8752 sayı, Teknotel
Telekomünikasyon Sanayi ve Ticaret A.Ş.’den (TEKNOTEL) 26.07.2019 tarih ve 8752
sayı, Demirören TV Digital Platform İşletmeciliği A.Ş.’den (DEMİRÖREN TV)
26.07.2019 tarih ve 8752 sayı, TI Sparkle Turkey Telekomunikasyon A.Ş.’den (TI
20-12/153-83
5/61
SPARKLE) 26.07.2019 tarih ve 8752 sayı, AT&T Global İletişim Servisleri Ltd. Şti.’den
(AT&T GLOBAL) 26.07.2019 tarih ve 8752 sayı, BT Bilişim Hizmetleri A.Ş.’den (BT
BİLİŞİM) 26.07.2019 tarih ve 8752 sayı, Eser Telekomünikasyon Sanayi ve Ticaret
A.Ş.’den (ESER TELEKOM) 26.07.2019 tarih ve 8752 sayı, Telnet Telekom Hizmetleri
A.Ş.’den (TELNET) 26.07.2019 tarih ve 8752 sayı, 3C1B Telekomünikasyon ve İnternet
Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’den (3C1B TELEKOM) 26.07.2019 tarih ve 8752
sayı, Teknet Veri Merkezi Hizmetleri Ticaret A.Ş.’den (TEKNET) 26.07.2019 tarih ve
8752 sayı, Mega Uluslararası Telekomünikasyon Hizmetleri A.Ş.’den (MEGA
TELEKOM) 26.07.2019 tarih ve 8752 sayı, BN Telekom Haberleşme Ticaret A.Ş.’den
(BN TELEKOM) 26.07.2019 tarih ve 8752 sayı, TTM Telekomünikasyon ve İletişim
Hizmetleri A.Ş.’den (TTM TELEKOM) 26.07.2019 tarih ve 8752 sayı, Eskişehir Bilişim
İletişim Sanayi ve Ticaret A.Ş.’den (ESKİŞEHİR BİLİŞİM) 26.07.2019 tarih ve 8752
sayı, Globalstar Avrasya Uydu Ses ve Data İletişim A.Ş.’den (GLOBALSTAR)
26.07.2019 tarih ve 8752 sayı ile bilgi ve belge talep edilmiştir.
(10) ESKİŞEHİR BİLİŞİM’den 02.08.2019 tarih ve 5085 sayı, MİLLENİCOM’dan 06.08.2019
tarih ve 5148 sayı, TÜRK TELEKOM’dan 07.08.2019 tarih ve 5154 sayı, 3C1B
TELEKOM’dan 09.08.2019 tarih ve 5157 sayı, MEGA TELEKOM’dan 07.08.2019 tarih
ve 5161 sayı, ESER TELEKOM’dan 07.08.2019 tarih ve 5171 sayı, GRİD
TELEKOM’dan 08.08.2019 tarih ve 5178 sayı, MİLLENİCOM’dan 08.08.2019 tarih ve
5181 sayı, BN TELEKOM’dan 08.08.2019 tarih ve 5191 sayı, SUPERONLINE’dan
08.08.2019 tarih ve 5199 sayı, DEMİRÖREN TV’den 09.08.2019 tarih ve 5217 sayı,
AT&T GLOBAL’den 09.08.2019 tarih ve 5225 sayı, T-SYSTEMS’den 09.08.2019 tarih
ve 5232 sayı, VODAFONE NET’den 09.08.2019 tarih ve 5234 sayı, TURKNET’ten
09.08.2019 tarih ve 5240 sayı ve 09.08.2019 tarih 5242 sayı, EQUANT’dan 09.08.2019
tarih ve 5244 sayı, BT BİLİŞİM’den 15.08.2019 tarih ve 5281 sayı, TTM TELEKOM’dan
15.08.2019 tarih ve 5294 sayı, TI SPARKLE’dan 16.08.2019 tarih ve 5316 sayı,
ALFA’dan 16.08.2019 tarih ve 5320 sayı, TEKNOTEL’den 16.08.2019 tarih ve 5324
sayı, BT TELEKOM’dan 19.08.2019 tarih ve 5355 sayı ile Kurum kayıtlarına girmiştir.
(11) T-SYSTEMS, EQUANT, DORUK İLETİŞİM, TEKNOTEL, TÜRKSAT, TI-SPARKLE,
AT&T GLOBAL, BT BİLİŞİM, ESER TELEKOM, TELNET, 3C1B TELEKOM, TEKNET,
MEGA TELEKOM, BN TELEKOM, TTM TELEKOM, ESKİŞEHİR BİLİŞİM,
GLOBALSTAR’dan 19.08.2019 tarih ve 9556 sayı, İŞ NET’ten 19.08.2019 tarih ve 9558
sayı, GRİD TELEKOM’dan 19.08.2019 tarih ve 9560 sayı, MİLLENİCOM’dan
19.08.2019 tarih ve 9561 sayı ile, VODAFONE NET’ten 20.08.2019 tarih ve 9585 sayı,
SUPERONLINE’dan 20.08.2019 tarih ve 9586 sayı, TÜRK TELEKOM’dan 21.08.2019
tarih ve 9664 sayı ile ilave bilgi ve belge talep edilmiştir.
(12) Talep edilen bilgi ve belgeler ESKİŞEHİR BİLİŞİM’den 23.08.2019 tarih ve 5505 sayı,
İŞ NET’ten 23.08.2019 tarih ve 5517 sayı, 18.09.2019 tarih ve 6249 sayı,
MİLLENİCOM’dan 26.08.2019 tarih ve 5551 sayı, MEGA TELEKOM’dan 26.08.2019
tarih ve 5568 sayı, TÜRK TELEKOM’dan 02.09.2019 tarih ve 5735 sayı, 3C1B
TELEKOM’dan 27.08.2019 tarih ve 5610 sayı, T-SYSTEMS’den 27.08.2019 tarih ve
5612 sayı, TI-SPARKLE’dan 27.08.2019 tarih ve 5621 sayı, EQUANT’tan 27.08.2019
tarih ve 5622 sayı, GLOBALSTAR’dan 27.08.2019 tarih ve 5629 sayı, DORUK
İLETİŞİM’den 27.08.2019 tarih ve 5631 sayı, BN TELEKOM’dan 28.08.2019 tarih ve
5647 sayı, ESER TELEKOM’dan 28.08.2019 tarih ve 5661 sayı, TEKNET’ten
27.08.2019 tarih ve 5597 sayı, BT BİLİŞİM’den 29.08.2019 tarih 5688 sayı, TT
INTERNATİONAL’dan 29.08.2019 tarih ve 5715 sayı, VODAFONE NET’ten
02.09.2019 tarih ve 5748 sayı, TEKNOTEL’den 02.09.2019 tarih ve 5756 sayı, TTM
TELEKOM’dan 02.09.2019 tarih ve 5760 sayı, SUPERONLINE’dan 02.09.2019 tarih
20-12/153-83
6/61
ve 5777 sayı TÜRK TELEKOM’dan 07.08.2019 tarih ve 5154 sayı, DORUK
İLETİŞİM’den 29.08.2019 tarih 5700 sayı, AT&T GLOBAL’den 04.09.2019 tarih ve
5825 sayı, TEKNOTEL’den 04.09.2019 tarih ve 5860 sayı, TÜRKSAT’tan 05.09.2019
tarih ve 5882 sayı, GRİD TELEKOM’dan 05.09.2019 tarih ve 5887 sayı, TELNET’Ten
05.09.2019 tarih ve 5892 sayı, ESKİŞEHİR BİLİŞİM’den 03.09.2019 tarih 5794 sayı ile
Kurum kayıtlarına girmiştir.
(13) SUPERONLINE’dan 05.09.2019 tarih ve 10223 sayı, TURKNET’ten 05.09.2019 tarih
ve 10220 sayı, VODAFONE NET’ten 05.09.2019 tarih ve 10221 sayı, TÜRK
TELEKOM’dan 05.09.2019 tarih ve 10225 sayı ile bilgi ve belge talep edilmiştir.
(14) TÜRK TELEKOM’dan 12.09.2019 tarih ve 6066 sayı, 19.08.2019 tarih ve 5365 sayı,
16.09.2019 tarih ve 6154 sayı, 16.09.2019 tarih ve 6175 sayı, 18.09.2019 tarih ve 6256
sayı, TURKNET’ten 12.09.2019 tarih ve 6068, 12.09.2019 tarih ve 6100 sayı,
16.09.2019 tarih ve 6144 sayı, VODAFONE NET’ten 12.09.2019 tarih ve 6074 sayı,
16.09.2019 tarih ve 6145 sayı, 17.09.2019 tarih ve 6189 sayı, SUPERONLINE’dan
12.09.2019 tarih ve 6092 sayı, 16.09.2019 tarih ve 6146 sayı,18.09.2019 tarih ve 6265
sayı ile istenen bilgi ve belgeler Kurum kayıtlarına girmiştir.
(15) Soruşturma sürecinde 01.08.2019 tarihinde TÜRK TELEKOM ile, 28.08.2019 tarihinde
ise BTK ile görüşme yapılmıştır. Ayrıca BTK’dan 05.09.2019 tarih ve 10198 sayı ile bilgi
talep edilmiş, BTK tarafından gönderilen cevabi yazı ise 18.09.2019 tarih ve 6237 sayı
ile Kurum kayıtlarına girmiştir.
(16) Yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan 19.09.2019 tarihli ve 2018-2-18/SR
sayılı Soruşturma Raporu ve ekleri Kurul üyelerine ve TÜRK TELEKOM'a tebliğ edilmiş
ve teşebbüsün ikinci yazılı savunması ilgili yazıyla birlikte talep edilmiştir. Bunu
müteakip TÜRK TELEKOM tarafından ikinci yazılı savunmanın sunumu için 30 gün
ilave süre talebinde bulunulmuş ve mezkûr talep, 09.10.2019 tarihli ve 19-35/534-M
sayılı Kurul kararı ile kabul edilmiştir. Akabinde, teşebbüs tarafından gönderilen ikinci
yazılı savunma, 25.11.2019 tarih ve 8190 sayı ile Kurum kayıtlarına intikal etmiştir.
(17) Teşebbüsün ikinci yazılı savunması çerçevesinde hazırlanan 06.12.2019 tarihli ve
2018-2-18/EG sayılı Ek Görüş, Kurul üyeleri ve TÜRK TELEKOM’a tebliğ edilmiştir.
TÜRK TELEKOM tarafından 20.12.2019 tarihli yazı ile Ek Görüşe ilişkin savunma
hakkının kullanılabilmesi amacıyla 30 günlük cevap verme süresinin bitiminden itibaren
30 günlük ek süre verilmesi talep edilmiş; anılan talebin Kurul tarafından uygun
bulunduğu TÜRK TELEKOM’a 03.01.2020 tarihli yazı ile bildirilmiştir. Bu kapsamda
teşebbüsün üçüncü yazılı savunması 07.02.2020 tarih ve 1357 sayı ile süresi içinde
Kuruma iletilmiştir. Üçüncü yazılı savunma çerçevesinde ayrıca daha önce iletilen sözlü
savunma toplantısı yapılmasına ilişkin talebin geri çekildiği bildirilmiştir.
(18) Kurulun 20.02.2020 tarihli toplantısında 4054 sayılı Kanun’un 46. maddesi uyarınca
sözlü savunma toplantısı yapılması hususu da görüşülmüş ve 20-11/130-M sayılı karar
kapsamında sözlü savunma toplantısı yapılmasına gerek olmadığına hükmedilmiştir.
(19) Kurul; yürütülen soruşturma ile ilgili olarak düzenlenen Rapor, Ek Görüş, toplanan
deliller, yazılı savunmalar ve incelenen dosya muhteviyatına göre 27.02.2020 tarih ve
20-12/153-83 sayı ile işbu nihai kararı tesis etmiştir.
(20) H. RAPORTÖR GÖRÜŞÜ: İlgili Raporda;
1. Hakkında soruşturma yürütülen TÜRK TELEKOM’un toptan seviyede devre
kiralama hizmetleri pazarı, perakende seviyede kiralık devre hizmetleri pazarı ve
VPN hizmetleri pazarında hâkim durumda olduğu,
20-12/153-83
7/61
2. TÜRK TELEKOM’un toptan seviyede devre kiralama hizmetlerine ilişkin olarak
başvuru konusu davranışlarının sözleşme yapmanın dolaylı reddi niteliğinde
olduğu ve ALFA aleyhine rekabeti kısıtladığı iddialarının gerçeği yansıtmadığı,
3. Bu nedenle hakkında soruşturma yürütülen TÜRK TELEKOM’un 4054 sayılı
Kanun’un 6. maddesini ihlal etmediği,
4. Bununla birlikte soruşturma kapsamında yapılan tespitlerle ilgili olarak BTK’ya
görüş gönderilmesi gerektiği
belirtilmiştir.
I. İNCELEME, GEREKÇE VE HUKUKİ DAYANAK
I.1. Hakkında Soruşturma Yürütülen Teşebbüs: Türk Telekomünikasyon A.Ş.
(TÜRK TELEKOM)
(21) 1995 yılında kurulan ve 2015 yılı itibarıyla iştirakleri TÜRK TELEKOM Mobil İletişim
Hizmetleri A.Ş. (TT MOBİL) ve TTNET A.Ş.’nin (TTNET) tüzel kişiliklerini muhafaza
ederek entegre bir yapıya geçen TÜRK TELEKOM, Türkiye’de sabit telefon, mobil
telefon, veri ve internet hizmetleri ile katma değerli hizmetler alanlarında faaliyet
göstermektedir. Ocak 2016 itibarıyla söz konusu ürün ve hizmetlerin tamamı TÜRK
TELEKOM tarafından, TÜRK TELEKOM tek markası altında bir araya getirilmiştir.
(22) TÜRK TELEKOM; mobil operatör TT MOBİL, genişbant operatörü TTNET, yakınsama
teknolojileri şirketi Argela Yazılım ve Bilişim Teknolojileri AŞ, bilgi teknolojileri çözüm
sağlayıcısı Innova Bilişim Çözümleri AŞ, çevrimiçi eğitim yazılımları şirketi Sebit Eğitim
ve Bilgi Teknolojileri AŞ, çağrı merkezi şirketi Assis TT Rehberlik ve Müşteri Hizmetleri
AŞ ve toptan veri ve kapasite servis sağlayıcısı TT INTERNATİONAL ve iştiraklerinin
%100'üne sahiptir.
(23) TÜRK TELEKOM, 406 sayılı Kanun’a ve özel hukuk hükümlerine tabi bir anonim şirket
statüsünde olup, %25 oranındaki hissesi TC Hazine ve Maliye Bakanlığına, %5
oranındaki hissesi Türkiye Varlık Fonuna, %55 oranındaki hissesi Levent Yapılandırma
Yönetimi AŞ’ye (LYY) ait olup LYY’deki hisselere; Akbank T.AŞ %35,6, Türkiye Garanti
Bankası AŞ %22,1, Türkiye İş Bankası AŞ %11,6, LYY (UK) International Holdco
Limited %11,7 oranında sahip olup kalan %19’luk hisseye çok sayıda paydaş sahiptir.
TÜRK TELEKOM’un kalan %15 oranındaki hissesi 2008 yılı Mayıs ayından itibaren
halka arz edilmiştir.
(24) Mevcut durum itibarıyla TÜRK TELEKOM’un hissedarlık yapısı aşağıdaki gibidir:
Tablo 1: TÜRK TELEKOM’un Hissedarlık Yapısı
Hissedar Hisse Oranı (%)
Levent Yapılandırma Yönetimi AŞ 55
T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı 25
Diğer (Halka Açık Kısım) 15
Türkiye Varlık Fonu 5
Toplam 100
Kaynak:
telekoma-yatirim/sayfalar/ortaklik-yapisi.aspx (Erişim Tarihi: 07.08.2019)
(25) TÜRK TELEKOM’un yönetim kurulu aşağıdaki tabloda sunulmaktadır:



20-12/153-83
8/61
Tablo 2: TÜRK TELEKOM’un Yönetim Kurulu
Ad-Soyad Görevi
Ömer Fatih SAYAN Yönetim Kurulu Başkanı
Eyüp ENGİN Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
Hakan ARAN Yönetim Kurulu Üyesi
Muammer Cüneyt SEZGİN Yönetim Kurulu Üyesi
Aclan ACAR Yönetim Kurulu Üyesi
Ertuğrul ALTIN Yönetim Kurulu Üyesi
Selim DURSUN Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi
Nureddin NEBATİ Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi
Yiğit BULUT Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi
Kaynak:
yonetim/sayfalar/yonetim-kurulu.aspx (Erişim Tarihi: 07.08.2019)
I.2. BTK Görüşü
(26) Söz konusu görüşte özetle;
 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu (5809 sayılı Kanun) kapsamında
yürütülen pazar analizleri neticesinde hem ilgili pazarların tanımlandığı hem de
ilgili pazarlarda etkin piyasa gücüne (EPG) sahip işletmelerin belirlendiği,
 Bu doğrultuda toptan ve perakende seviyede sunulan kiralık devre hizmetlerine
ilişkin gerçekleştirilen pazar analizi neticesinde, 06.04.2017 tarihli ve 2017/DK-
SRD/117 sayılı BTK kararı ile “Toptan ve Perakende Kiralık Devreler Pazar
Analizi Nihai Dokümanı”nda toptan ve perakende seviyede ülke genelinde
sunulan kiralık devre sonlandırma ve taşıma pazarlarında TÜRK TELEKOM’un
EPG’ye sahip işletmeci olarak belirlendiği,
 Başvurulara konu hizmetler olan NN ME, noktadan noktaya G.SHDSL ve ME
İnternet hizmetinin BTK’nın düzenlemelerine tabi tutulduğu,
 Başvurularda yer verilen ihaleler kapsamındaki NN ME, noktadan noktaya
G.SHDSL hizmetlerine ilişkin toptan tarifelere BTK internet sayfasında
yayımlanan RKDT üzerinden erişim sağlanabildiği,
 RKDT kapsamında sunulan hizmetlere ilişkin bağlantı ücretinin ne şekilde
uygulanacağına RKDT'nin Ek-7 5. maddesinde yer verildiği, söz konusu madde
uyarınca TÜRK TELEKOM şebekesi ile hizmetin talep edildiği ilgili
işletmeci/işletmeci abonesinin tesisi arasında mevcut bir bağlantının
bulunmasına rağmen RKDT Ek-7’nin 5.2.1., 5.2.2. ve 5.2.3. maddeleri dışında
kalan bağlantı talepleri, mevcutta bağlantının olmadığı şeklinde
değerlendirilerek söz konusu bağlantı talepleri hakkında RDKT Ek-7’nin 5.1.
maddesine göre işlem yapıldığı; bu nedenle ALFA’nın kazandığı ihalelerdeki
bağlantılarının RKDT Ek-7’nin 5. maddesine göre hangi kapsamda
değerlendirildiğinin TÜRK TELEKOM'un ALFA’ya yansıttığı bağlantı ücretinin
hesaplanmasındaki temel unsur olduğu,
 Bu itibarla, devrenin sonlanacağı lokasyon ile TÜRK TELEKOM sistemleri
arasında mevcutta bağlantı olup olmadığı, bağlantı varsa RKDT Ek-7’nin 5.
maddesine göre hangi kapsamda olduğu, ilave yatırım gerektirip gerektirmediği
vb. bilgilerin ALFA’nın ödemesi gereken bağlantı ücretinin hesaplanması
bakımından gerekli bilgiler olduğu, bahse konu bilgilerin BTK’da bulunmaması
nedeniyle ALFA’nın TÜRK TELEKOM’un kendisine haksız ve yüksek bağlantı
20-12/153-83
9/61
ücreti yansıttığı şeklindeki iddiasına yönelik olarak BTK tarafından bir
değerlendirmenin yapılamadığı,
 Devre tesis taleplerinin tamamlanma sürelerinin değerlendirilmesi için devrenin
sonlanacağı lokasyon ile TÜRK TELEKOM sistemleri arasında mevcutta
bağlantı olup olmadığı, bağlantı varsa RKDT Ek-7’nin 5. maddesine göre hangi
kapsamda olduğu, ilave yatırım gerektirip gerektirmediği, özel bir uygulamanın
talep edilip edilmediği bilgilerinin gerekli olduğu, RKDT Ek-5’in 2.1.8. maddesi
uyarınca devrenin tesis edilebilmesi için ilave yatırım gerekmesi veya özel bir
uygulama talep edilmesi halinde RKDT’te yer verilen tesis sürelerinden ziyade
taraflar arasında imzalanan protokoldeki tesis sürelerinin dikkate alınması
gerektiği, taraflar arasında imzalanan protokoller BTK tarafından
düzenlenmediğinden TÜRK TELEKOM tarafından protokolde yer alan devre
tesis sürelerine uygun bir işlemin yapılıp yapılmadığı hususunda bir
değerlendirme yapılamadığı,
 Bağlantı ücretine esas mesafenin, tesis adresi ile bağlantının sağlanabildiği
güzergâh üzerinde olan ve transmisyon imkânları bulunan en yakın TÜRK
TELEKOM sistemi (hizmetin verilmesine olanak sağlayan ve bağlantının
sonlanacağı teçhizat veya network cihazı) arasındaki mesafe olduğu hususunun
RKDT Ek-7’nin 5.4.4. maddesinde düzenlendiği, talep edilen hizmetin toptan
veya perakende düzeyde sunulmasından bağımsız olarak, bağlantı ücretine
esas mesafenin ne şekilde hesaplandığı (TÜRK TELEKOM node/switch/santral
mesafesi ve neden söz konusu mesafenin esas alındığı) hususunda TÜRK
TELEKOM'dan açıklama talep edilebileceği,
 Bununla birlikte, her yeni bağlantı talebinde, bağlantı ücretine esas mesafe
olarak en yakın TÜRK TELEKOM node/switch cihazı alınamayacağı gibi en
yakın TÜRK TELEKOM santralinin de alınamayacağı, her bir yeni bağlantı
bazında söz konusu mesafenin değişiklik arz edebileceğinin değerlendirildiği,
hizmetin talep edildiği lokasyona en yakın TÜRK TELEKOM node/switch'inin
talep edilen hizmetin sunumu için elverişli olmaması (kapasitesinin dolu olması
vb.) nedeniyle devrenin en yakın TÜRK TELEKOM santraline bağlantısının
yapılmasının gerekebildiği,
 Ayrıca, ALFA’nın kazandığı ihalelerde, bazı noktalarda müşterinin mevcutta
TÜRK TELEKOM'dan hizmet aldığı belirtilmiş olup söz konusu müşteri için
işletmeci/hizmet değişikliği başvurusu yapılması yerine yeni devre tesis
edilmesinin talep edilmesi nedeniyle, mevcutta müşteri lokasyonu ile en yakın
TÜRK TELEKOM node/switch/santral teçhizatı/tesisi arasında talep edilen
hizmetin sunulabileceği transmisyon imkânının olmayabileceği ve bu nedenle
ALFA’nın başvurusu değerlendirilirken lokal erişim kablo montajı/cihaz kurulumu
gibi işlemlerin yapılması gerekebileceği hususunun göz önünde bulundurulması
gerektiği, bu kapsamda devre tesis işlemi taleplerine ilişkin devre bazında hangi
işlemlerin (lokal erişim kablo montajı, teçhizat kurulumu vb.) yapıldığına yönelik
TÜRK TELEKOM’dan açıklama talep edilebileceği
ifade edilmektedir.
20-12/153-83
10/61
I.3. İlgili Pazar1
(27) Devre, bir elektronik haberleşme şebekesinin kenar anahtarları/uç cihazları üzerindeki
portlar arasında kurulan bağlantıdır. Devre kiralama yöntemi ile temel itibarıyla verinin
üretildiği yer ile talep edildiği yer arasında bir iletişim imkânı sağlanmakta ve kullanıcıya
tahsisli bir hat sunulabilmektedir. Aşağıdaki şekilde geleneksel kiralık devre topolojisine
yer verilmektedir. Şekle göre, tahsis edilen hat üzerinde abonenin trafiği, yerleşik
işletmeci tarafından bakır kablo ile erişim şebekesi üzerinden santrale bağlanmakta,
oradan bakır veya fiber optik kablo ile taşıma şebekesi üzerinden karşı ucun bağlı
olduğu santrale taşınmaktadır.
Şekil 1: Geleneksel Kiralık Devre Topolojisi
(28) Devre kiralama, işletmeciler tarafından kendi altyapılarının kurulumu ve elektronik
haberleşme hizmetlerinin üçüncü kişilere sunumu (toptan) için talep edilebildiği gibi,
bireysel ya da kurumsal kullanıcılar tarafından kendi ihtiyaçlarının karşılanması
amacıyla (perakende) da talep edilebilmektedir. Toptan seviyede söz konusu hizmet
altyapı sahibi işletmeciden, perakende seviyede ise ya altyapı sahibi işletmeciden ya
da altyapı sahibi işletmecilerden toptan seviyede hizmet alan alternatif işletmecilerden
alınmaktadır. Bu kapsamda toptan seviyedeki rekabetin altyapı sahibi işletmeciler
arasında, alternatif işletmecilere (kendi ihtiyaçlarını karşılamak ya da üçüncü kişilere
hizmet sunmak üzere) sağlanan devre kiralama hizmetleri üzerinden gerçekleştiği,
perakende seviyedeki rekabetin ise perakende kullanıcılara (bireysel ya da kurumsal)
hizmet sunmak üzere altyapı sahibi işletmeciler ve altyapı sahibi işletmecilerden toptan
seviyede hizmet alan alternatif işletmeciler arasında gerçekleştiği söylenebilecektir.
(29) Bu kapsamda ülkemizde hâlihazırda, toptan seviyede devre kiralama hizmetleri TÜRK
TELEKOM dışında kendi altyapısı bulunan SUPERONLINE, VODAFONE NET ve
TURKNET tarafından sunulmaktadır. Perakende seviyede ise, TÜRK TELEKOM
Grubu içinde TÜRK TELEKOM’dan toptan seviyede hizmet alan TT INTERNATIONAL
sınırlı düzeyde perakende seviyede kullanıcılara kiralık devre hizmeti sunarken, TTNET
ve TT MOBİL’in devre kiralama hizmetini sadece kendi kullanımları için aldıkları ve
perakende seviyede kullanıcılara hizmet sunmadıkları bilinmektedir. Bununla birlikte
TÜRK TELEKOM doğrudan son kullanıcılara perakende düzeyde hizmet sunmaktadır.
(30) Aşağıda devre kiralamaya konu hizmet türlerinden bahsedilecek, ardından ise ilgili ürün
ve coğrafi pazar tanımına yer verilecektir.
Geleneksel Kiralık Devre
(31) Geleneksel kiralık devre hizmetinin sunumunda kullanılan erişim teknolojisi, talep
edilen bant genişliğine ve erişim ortamına (bakır/fiber kablo, radyo link vb.) göre
değişiklik göstermekte olup, söz konusu hizmet TDM, SDH ve WDM teknolojileri

1 Bu bölüm için bkz. 06.04.2017 tarihli ve 2017/DK-SRD/117 sayılı BTK kararı ile onaylanan Toptan ve
Perakende Kiralık Devre Pazar Analizi Nihai Dokümanı.
20-12/153-83
11/61
kullanılarak sunulabilmektedir. Geleneksel kiralık devre hizmeti sunumunda kullanılan
devrelerin her iki ucu da kullanıcı yerleşkesinde (noktadan noktaya) sonlanmaktadır.
Kısmi Kiralık Devre
(32) Kısmi kiralık devre hizmeti, kiralık devre hizmetlerinin sunumunda kullanılan bütün
erişim teknolojileri üzerinden sunulabilmektedir. Kısmi kiralık devre hizmetinde
devrenin bir ucu kullanıcı yerleşkesinde diğer ucu ise yükümlü (erişim sağlayan)
işletmeci trafik teslim noktasında/santralinde olabilmektedir. Kısmi kiralık devre
hizmetleri genellikle yerleşik işletmeci altyapısının bulunduğu son kullanıcılara erişimde
kullanılan bağlantıların, alternatif işletmeciler tarafından etkin olarak kullanılmasına
olanak sağlamaktadır.
Omurga Kiralık Devre
(33) Omurga kiralık devre hizmeti, yerleşik işletmecinin santrallerinde/yerleşkelerinde farklı
hizmetler için (arabağlantı, VAE, YAPA, transmisyon vs.) ortak yerleşim yapan alternatif
işletmecinin trafiğinin santraller arasında taşınmasını konu edinmektedir. Omurga
kiralık devre hizmeti kapsamında alternatif işletmecinin trafiği, yeterli bant genişliği
sağlayabilecek bakır veya fiber kablo bağlantısı kullanılarak iki santral arasında
taşınmaktadır. Bu çerçevede, söz konusu hizmet ile alternatif işletmecilerin, üzerinden
hizmet sundukları yükümlü işletmeci santralleri arasında etkin bir şebeke yapısı
kurması için kiralık devre ihtiyacı karşılanmaktadır.
Noktadan Noktaya ATM
(34) ATM bir hücre anahtarlama ve çoklama teknolojisi olup devre anahtarlama ve paket
anahtarlamanın avantajlı yönlerini birleştiren bir yapıya sahiptir. Ses, veri ve görüntü
gibi farklı yapısal özelliklere sahip trafikler, aynı platform üzerinden taşınmaktadır. ATM
sistemi bağlantı temelli bir iletim tekniğidir.
Noktadan Noktaya Frame Relay
(35) Frame Relay (FR), ses iletimi gibi analog sinyalleşmeleri gerçekleştirmek amacıyla
geliştirilen X.25 paket anahtarlama teknolojisi temel alınarak geliştirilmiştir. Bu
teknolojide her paket, gidilen lokasyonun anlaşılabilmesi için bir adres taşımaktadır. Bu
paketler, gidilecek yere varana kadar FR şebekesindeki birçok anahtardan (switch)
geçebilmektedir. FR’de iletim, sanal devre (virtual circuit) olarak adlandırılan yollar
üzerinden yapılmakta ve sadece düşük iletim hızları desteklenmektedir.
Noktadan Noktaya Metro Ethernet ve TTünel Hizmetleri
(36) ME, Ethernet protokolleri ile fiber optik kablo bağlantıları üzerinden noktadan noktaya
veri iletimi hizmetlerinin sunulmasında kullanılan şebeke olarak tanımlanabilmektedir.
ME hizmeti sunumunda, kullanıcı binası ile işletmeci santrali arasındaki bağlantı fiber
optik kablo kullanılarak sağlanmaktadır. Kullanıcı teçhizatı ME şebekesi arayüzü ile
irtibatlandırılmakta, kullanıcının trafiği kullanıcı yerleşkesindeki teçhizat kullanılarak
fiber optik kablo bağlantısı üzerinden santrale aktarılmaktadır. Söz konusu kullanıcı
trafiği, santralde ATM şebekesine uğramadan doğrudan MPLS/IP-MPLS şebekesi ile
irtibatlandırılmaktadır. Kullanıcı trafiği MPLS/IP-MPLS şebekesi kullanılarak diğer ucun
bağlı olduğu santrale kadar taşınmaktadır. Karşı ucun bağlı olduğu santral ile kullanıcı
arasındaki bağlantı fiber optik kablo bağlantısı ile yapılmaktadır. TTünel ise TÜRK
TELEKOM tarafından sunulmakta olan devre bazlı bir ME hizmetidir.
Kısmi Metro Ethernet Devre
(37) Kısmi ME devre hizmetinde devrenin bir ucu kullanıcı yerleşkesinde diğer ucu ise
20-12/153-83
12/61
yükümlü işletmeci trafik teslim noktasında/santralinde bulunabilmekte olup, kısmi ME
devre hizmetinde de kullanıcı binası ile yükümlü işletmeci santrali arasındaki bağlantı
fiber optik kablo kullanılarak sağlanmaktadır. Kısmi ME devre hizmeti, alternatif
işletmeciler tarafından genellikle yükümlü işletmecinin fiber altyapısının ulaştığı
kullanıcılar ile ilgili santral arasındaki yerel alanda tesis edilmiş fiber bağlantılar
üzerinden belirli bir noktada toplanan farklı trafik türlerini ve birden fazla kullanıcı
trafiğinin bir arada kendi şebekelerine taşınabilmesine veya veri/arabağlantı trafiği
teslimine olanak sağlamaktadır.
Omurga Metro Ethernet Devresi
(38) Omurga ME devre hizmeti, yükümlü işletmecinin santrallerinde/yerleşkelerinde farklı
hizmetler için (arabağlantı, VAE, YAPA, transmisyon vs.) ortak yerleşim yapan alternatif
işletmecinin trafiğinin Ethernet teknolojisi ile santraller arasında taşınmasını konu
edinmektedir. Her iki ucu da söz konusu santral listesinde yer alan herhangi iki
santralde (tesiste) konumlandırılmış alternatif işletmeci sistemleri arasında devre bazlı
taşıma hizmetine imkân sağlamaktadır. Bu hizmet kapsamında alternatif işletmecinin
trafiği, yüksek bant genişliği sunabilen fiber optik kablo bağlantısı (MPLS/IP-MPLS
şebekesi üzerinden) kullanılarak iki santral arasında taşınmaktadır. Bu çerçevede, söz
konusu hizmet ile alternatif işletmecilerin, yükümlü işletmeciye ait ve üzerinden hizmet
sundukları santraller arasında etkin bir şebeke yapısı kurması için kiralık devre ihtiyacı
karşılanmaktadır.
Noktadan Noktaya G.SHDSL
(39) G.SHDSL veri iletim hizmetinde bir çift bakır kablo kullanılmakta ve hizmetin
sunumunda mevcut telefon hattı bağlantısının yerine kullanıcı ile işletmeci santrali
arasında ayrı bir bakır kablo bağlantısı yapılmaktadır. G.SHDSL hizmeti için uçlar
arasında sanal devreler kullanıldığından güvenli iletişime olanak sağlamaktadır.
G.SHDSL hizmetinde alma ve gönderme hızları birbirine eşittir, bu nedenle simetrik
bant genişliğine sahiptir.
Fiberlink Hizmeti
(40) Fiberlink hizmeti, Aktif Ethernet veya GPON yapısında elektronik haberleşme
altyapısına sahip bölgelerde fiber optik kablo altyapısı üzerinden sunulan noktadan
noktaya erişim hizmetidir. Fiberlink hizmetinde alma ve gönderme hızları birbirine
eşittir, bu nedenle simetrik bant genişliğine sahiptir.
Noktadan Noktaya ADSL Hizmeti
(41) Kiralık devreler ile benzer özelliğe sahip bir diğer hizmet ADSL üzerinden sunulan veri
iletimi hizmetidir. Sabit telefonlar için kullanılan bakır teller üzerinden yüksek hızlı veri
ve görüntü iletimini aynı anda sağlayabilen bir DSL teknolojisidir. Noktadan noktaya
ADSL hizmetinde indirme/yükleme (download/upload) hızları eşit olmamakta ve
asimetrik bir kapasite sağlamaktadır. Bu teknolojide indirme hızı, yükleme hızından
daha yüksektir.
VPN Hizmeti
(42) Virtual Private Network (VPN), kullanıcının IP şebekesi dâhil kamuya açık şebekeler
üzerinden özel şebekesine güvenli olarak bağlanmasına olanak sağlayan bir hizmet
olarak tanımlanabilmektedir. VPN’de kullanıcı trafiği, diğer kullanıcı trafiklerinin de
taşındığı ortak fiziksel devreler ile sanal bir bağlantı üzerinden iletilmektedir. Bununla
birlikte, VPN kapsamında yönlendirme ve şifreleme yapılarak kullanıcı trafiği internet
trafiğinden ayrıştırılmakta ve güvenli bir şekilde taşınmaktadır. Kullanıcı trafiği, diğer
20-12/153-83
13/61
trafiklerden VPN tünel mekanizması kullanılarak mantıksal olarak ayrı şekilde
yönlendirilmektedir.
(43) VPN hizmeti sunumunda, şebeke üzerinde her kullanıcı için ayrı VPN alanları
oluşturulmakta ve bu alanlarda kullanıcılara ait uç bağlantılar tanımlanmaktadır. Bu
kapsamda, veri iletimi için kullanıcılara sanal, güvenli ve birbirinden bağımsız
bağlantılar oluşturulmaktadır. VPN hizmetinde son kullanıcının talebine göre verilerin
iletileceği farklı varış noktaları seçilebilmektedir. VPN hizmetinin ilk sunumu
aşamasında kullanıcıların noktadan noktaya bağlantı tanımlaması yapması
gerekmemekte, hizmet kullanılırken ihtiyaca göre kolay ve esnek bir şekilde ayarlama
yapılabilmektedir. VPN hizmeti noktadan çok noktaya, çok noktadan çok noktaya
güvenli bağlantılarda kullanılmaktadır.
I.3.1. İlgili Ürün Pazarı
(44) İlgili ürün pazarının tespitinde, tüketicinin gözünde fiyatı, kullanım amaçları ve nitelikleri
bakımından aynı sayılan mal veya hizmetlerden oluşan pazar dikkate alınmaktadır.
“İlgili Ürün Pazarının Tanımlanmasına İlişkin Kılavuz”da ifade olunduğu üzere, pazarın
tanımlamasına ilgili teşebbüslerin ürünlerinden ve bunları sattıkları bölgelerden
başlanacak, diğer bazı ürünler ve bölgeler ise, bu teşebbüslerin kısa dönemdeki
fiyatlandırma kararlarını etkileme ve sınırlama durumlarına bakılarak pazar tanımına
dâhil edilecektir.
(45) Dosya kapsamında TÜRK TELEKOM’un sözleşme yapmanın dolaylı reddi niteliğinde
olduğu iddia edilen uygulamaları devre kiralama hizmetlerine ilişkindir. Elektronik
haberleşme hizmeti vermek üzere BTK tarafından yetkilendirilmiş işletmeciler; ses,
görüntü, veri iletimi gibi elektronik haberleşme hizmetlerini son kullanıcılara çeşitli
elektronik haberleşme şebekeleri vasıtasıyla sunmaktadır. İşletmecilerin son
kullanıcılarla bağlantı kurmak için kullandıkları söz konusu sabit ve mobil şebekeler
bakır şebeke, fiber optik şebeke, kablo TV şebekesi, mobil haberleşme şebekesi, uydu
şebekesi, genişbant telsiz erişim şebekesi, kiralık devreler ve Wi-Fi olarak
sıralanmaktadır. Bunlardan dosya konusu şikayeti oluşturan kiralık devreler,
işletmeciler tarafından genellikle kurumsal müşterilere perakende düzeyde sunulan
data, ses ve görüntü gibi verinin özellikle coğrafi olarak uzak olan noktalar arasında
iletimi hizmetine karşılık gelmektedir. Bu hizmetlerin sunumu için gerekli fiziksel
altyapıya sahip olmayan işletmeciler, bu hizmeti yerleşik işletmecilerden toptan
seviyede temin edebilmektedir.
(46) BTK tarafından yayımlanan 2017 tarihli “Toptan ve Perakende Kiralık Devreler” isimli
pazar analizi dokümanında devre kiralamaya konu hizmet türlerinden, devre
anahtarlamalı şebekeler üzerinden sunulan geleneksel kiralık devre hizmeti, kısmi
kiralık devre hizmeti, omurga kiralık devre hizmeti ile NN ATM, NN FR, NN ADSL
hizmetleri hariç olmak üzere paket anahtarlamalı şebekeler üzerinden sunulan
noktadan noktaya veri iletim hizmetlerinin (NN ME ve TTünel, kısmi ME devresi,
omurga ME devresi, NN G.SHDSL ve ekotünel, fiberlink) kiralık devre pazarına dâhil
olduğu tespitinde bulunmuştur. Başka bir deyişle NN ATM, NN FR, NN ADSL dışındaki
kiralık devre hizmet türlerinin birbirine ikame olduğu ve aynı pazarda yer aldığı
belirtilmiştir.
(47) Bunun yanı sıra, hizmeti alan kullanıcının niteliğine göre toptan ve perakende pazar
ayrımına gidilmiş; kullanıcı BTK tarafından yetkilendirilmiş alternatif işletmeci ise
hizmetin toptan kiralık devre pazarında olduğu, bireysel veya kurumsal son kullanıcı ise
hizmetin perakende kiralık devre pazarında yer aldığı ifade edilmiştir.
20-12/153-83
14/61
(48) İşbu dosya özelinde TÜRK TELEKOM’un şikâyet konusu uygulamalarının alternatif
işletmecilere toptan seviyede sunulan devre kiralama hizmetine ilişkin olduğu
görülmektedir. Ayrıca, sunulan kiralık devre hizmet türleri özelinde bir şikâyet
bulunmayıp tüm hizmet türlerine yönelik olarak TÜRK TELEKOM’un belirlediği süre,
mesafe ve ücretin rekabete aykırı olduğu iddia edilmektedir. Bu nedenle dosya
kapsamında toptan seviyede kiralık devre hizmeti çeşitlerinin birbiri ile ikame olup
olmadığına ilişkin bir değerlendirmede bulunulmasına gerek bulunmadığı, toptan
seviyede pazarın BTK Pazar Analizi’ndeki yaklaşım ile benzer şekilde tanımlanmasının
uygun olacağı sonucuna ulaşılmıştır. Bu çerçevede toptan seviyede ilgili ürün pazarı
“toptan seviyede devre kiralama hizmetleri pazarı” şeklinde belirlenmiştir2.
(49) Başvuruda TÜRK TELEKOM’un toptan pazardaki uygulamaları konu ediliyor olsa da,
şikâyet konusu davranışlarının etkileri perakende pazarda ortaya çıkabileceğinden
perakende düzeyde de pazar tanımı yapılması gerekmektedir. Toptan pazardaki
tanıma benzer şekilde perakende seviyede de hizmet türü özelinde bir ayrıma
gidilmeksizin genel bir pazar tanımı yapılması uygun olacaktır. Zira dosya konusu
davranışlardan etkilenme ihtimali bulunan perakende pazar, kiralanan devre üzerinden
perakende seviyede sunulan veri iletim hizmetlerinin tamamıdır. Bu çerçevede
perakende seviyede ilgili ürün pazarı; geleneksel kiralık devre, kısmi kiralık devre,
omurga kiralık devre, NN ME ve TTünel, kısmi ME devresi, omurga ME devresi, NN
G.SHDSL ve ekotünel, fiberlink, NN ATM, NN FR ve NN ADSL hizmetlerini kapsayacak
şekilde “perakende seviyede kiralık devre hizmetleri pazarı” olarak belirlenmiştir.
(50) Bununla birlikte VPN hizmeti, Rekabet Kurulunun 05.12.2013 tarihli ve 13-69/938-398
sayılı kararında da dile getirildiği üzere, geleneksel kiralık devre ve ATM, ME, FR, ADSL
gibi bağlantı ürünleriyle oluşturulan perakende nitelikte bir üründür. Yine Kurulun
19.09.2018 tarihli ve 18-33/545-269 sayılı kararında VPN hizmetinin niteliğinin kiralık
devrelerden farklılaştığı, perakende seviyede sunulan bir hizmet olduğu ve toptan
seviyede sunumunun olmadığı şeklindeki değerlendirmeler kapsamında “VPN
hizmetleri pazarı” olarak ayrı bir ilgili ürün pazarının tanımlandığı görülmektedir. Ayrıca
mevcut dosya kapsamında bilgi talep edilen sektör oyuncuları da Kurul içtihadıyla
örtüşür bir şekilde VPN hizmetinin bir devre kiralama hizmeti değil katma değerli servis
olarak kabul edildiği yönünde açıklamalarda bulunmuştur. Bu bilgiler doğrultusunda
Kurulun söz konusu kararlarındaki yaklaşım benimsenerek işbu dosya kapsamında
perakende seviyedeki bir diğer ilgili ürün pazarı “VPN hizmetleri pazarı” olarak
tanımlanmıştır.
I.3.2. İlgili Coğrafi Pazar
(51) Coğrafi pazar teşebbüslerin mal ve hizmetlerinin arz ve talebi konusunda faaliyet
gösterdikleri, rekabet koşullarının yeterli derecede homojen ve özellikle rekabet
koşulları komşu bölgelerden hissedilir derecede farklı olduğu için bu bölgelerden
kolayca ayrılabilen bölgeler olarak tanımlanmaktadır. İlgili Pazarın Tanımlanmasına
İlişkin Kılavuz’da da coğrafi pazarın tanımlanmasına ilişkin;
“öncelikle tarafların ve rakiplerin pazar paylarının dağılımına ilişkin
göstergelerden ve fiyat farklılıklarından hareketle bir ön görüş oluşturulur.
Ardından, değişik bölgelerdeki teşebbüslerin müşteriler için gerçekten birer
alternatif arz kaynağı oluşturup oluşturmadığı incelenir. Bu incelemede, talebin
yapısı göz önüne alınır. İncelenen teşebbüslerin müşterilerinin siparişlerini kısa

2 Her ne kadar BTK Pazar Analizinde NN ATM, NN FR, NN ADSL hizmetleri kiralık devre pazarından
ayrı tutulmuş olsa da bu dosya özeline böyle bir ayrıma gidilmesine gerek bulunmamaktadır.
20-12/153-83
15/61
dönemde ve ihmal edilebilir maliyetlerle başka yerlerdeki teşebbüslere kaydırıp
kaydıramayacakları temel noktayı oluşturacaktır.”
ifadelerine yer verilmiştir.
(52) Dosya kapsamında TÜRK TELEKOM’un sözleşme yapmanın reddi niteliğinde olduğu
iddia edilen uygulamaları toptan seviyede kiralık devre hizmetlerine ilişkindir. Bir başka
deyişle iddiaların esas itibarıyla toptan seviyede altyapı erişimine ilişkin olduğu
görülmektedir. Toptan seviyede kiralık devre hizmetleri, TÜRK TELEKOM ve diğer
altyapı sahibi işletmecilerin ilgili mevzuat uyarınca herhangi bir coğrafi kısıt olmadan
ülke genelinde sahip oldukları altyapı üzerinden sunulmaktadır. Toptan seviyede erişim
bakımından ülke genelinde erişim sağlanacak altyapının bulunması önem arz
etmektedir. Zira perakende düzeyde sunulan kiralık devre hizmetleri müşterinin
talebine göre kimi zaman belli bir bölgede yer alan devrelerin kiralanmasını
gerektirirken kimi zaman özellikle kurumsal müşteriler için merkez ve şubeler
arasındaki veri iletimin sağlanması açısından ülke çapında birçok bölgede/ilde yer alan
devreleri içerebilmektedir. Dolayısıyla dosya kapsamında ilgili coğrafi pazar Türkiye
olarak tayin edilmiştir.
(53) Nitekim ilgili BTK mevzuatı ve Rekabet Kurulu kararları da bu hususu destekler
niteliktedir. BTK’nın 2010 tarihli “Veri Akış Erişimini İçeren Toptan Genişbant Erişim
Pazarı” isimli pazar analizi dokümanında ilgili coğrafi pazara ilişkin açıklamalar
“Ülkemizdeki genişbant erişim hizmetleri tanımı kapsamında yer alan hizmetler ülke
genelinde sunulabilmektedir. Söz konusu hizmetleri sunan Türk Telekom’un faaliyette
bulunduğu alan ülke geneli olup, genişbant erişim hizmetlerinin toptan tarifeleri ve
kullanım şartları, objektif olarak gerekçelendirilen istisnai haller dışında, ülke çapında
standarttır… Bu çerçevede, toptan genişbant erişim hizmetleri ile ilgili coğrafi pazarın
ülke geneli olarak belirlenmesi gerektiği düşünülmektedir.” şeklindedir.
(54) BTK’nın Nisan 2017 tarihli “Toptan ve Perakende Kiralık Devreler” isimli pazar analizi
dokümanında ise “Kiralık devre hizmetlerine ilişkin coğrafi piyasanın bu hizmetleri
sunan işletmecilerin hizmet verebilecekleri fiziksel alan dikkate alınarak ülke geneli
(Türkiye) olarak belirlenmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.” ifadeleri yer
almaktadır. Görüldüğü üzere BTK, coğrafi pazarın ülke geneli olarak belirlenmesi
yaklaşımını benimsemektedir.
(55) Konuya ilişkin Rekabet Kurulu uygulaması da aynı yöndedir. Kurulun 19.12.2013 tarihli
ve 13-71/992-423 sayılı kararında;
“Genişbant internet erişim hizmetleri, Türkiye’de sadece yetkilendirilmiş
teşebbüsler tarafından sunulabilmektedir. Söz konusu hizmet bakımından ülke
çapında rekabet şartlarının homojen olması nedeniyle Türk Telekom tarafından
öne sürülen ilgili coğrafi pazarın yerel veya bölgesel düzeyde tanımlanabileceği
iddiasının geçerli olmadığı (…)”
tespitlerinden yola çıkılarak ilgili coğrafi pazar Türkiye olarak belirlenmiştir3.
(56) Kurulun TÜRK TELEKOM’un TTVPN hizmetine ilişkin uygulamaları yoluyla kiralık
devre ve benzeri hizmetler pazarında rakiplerinin faaliyetlerini zorlaştırdığı iddiasını
incelediği 05.12.2013 tarihli ve 13-69/938-398 sayılı kararında;
“TÜRK TELEKOM, alternatif işletmecilerin altyapısının olmadığı veya yetersiz
olduğu noktalarda VPN hizmetinin sunumunda girdi olarak nitelendirilebilecek

3 Benzer yöndeki Kurul kararları için bkz. 05.02.2015 tarihli ve 15-06/74-31 sayılı, 09.02.2017 tarihli ve
17-06/52-19 sayılı, 09.02.2017 tarihli ve 17-06/53-20 sayılı kararlar.
20-12/153-83
16/61
kiralık devre ve diğer bağlantı ürünlerinin toptan sağlayıcısı konumundadır.
Alternatif işletmecilerin altyapı kurulum çalışmaları devam ediyor olmasına
rağmen mevcut altyapısı Türk Telekom’un altyapısı ile rekabet edebilir seviyede
değildir. Ayrıca, VPN hizmetinin verilebildiği yerlerde, rakip teşebbüslerin Türk
Telekom’un altyapısına erişimleri zorunlu olmaktadır. Bu çerçevede VPN
hizmetinin sunumunda coğrafi anlamda pazar farklılaştırması gerektirecek
faktörlerin bulunmaması (…)”
nedeniyle ilgili coğrafi pazar Türkiye olarak belirlenmiştir.
(57) Kurulun TÜRK TELEKOM’un kendisine yapılan tesis paylaşımı başvurularını
geciktirmek, zorlaştırmak ve/veya engellemek suretiyle 4054 sayılı Kanun’u ihlal ettiği
iddiasını incelediği 09.06.2016 tarihli ve 16-20/326-146 sayılı kararda da “ilgili
ürün/hizmet pazarı olarak tanımlanan “boru, kanal, göz, menhol, direk ve kule gibi
fiziksel altyapı unsurları ve aydınlatılmamış fiber”in ülke genelinde kurulabilecek
olması, ayrıca söz konusu unsurların tesis paylaşımı mevzuatı çerçevesinde herhangi
bir coğrafi kısıt olmadan ülke geneli için paylaşıma açılabilecek olması” nedeniyle ilgili
pazar Türkiye olarak tespit edilmiştir. Görüldüğü üzere yerleşik uygulama gerek
toptan/perakende sabit genişbant internet hizmetlerinin sunumu gerek elektronik
haberleşme altyapı unsurları bakımından ilgili coğrafi pazarın Türkiye olarak
belirlenmesi yönündedir.
(58) Bütün bu açıklamalar ışığında işbu dosya kapsamında başvuru konusu hizmetler
bakımından ülke çapında rekabet şartlarının homojen olması nedeniyle ilgili coğrafi
pazar “Türkiye” olarak belirlenmiştir.
I.4. Kiralık Devre Hizmetlerine İlişkin BTK Mevzuatı
(59) 13.07.2017 tarihli ve 2017/DK-ETD/212 sayılı BTK kararı ile güncellenen “Toptan ve
Perakende Kiralık Devreler Pazar Analizi Nihai Dokümanı”na göre TÜRK TELEKOM
toptan ve perakende seviyede ülke genelinde sunulan “Kiralık Devre Sonlandırma ve
Taşıma Pazarlarında” EPG’ye sahip işletmeci olarak belirlenmiştir. Bu doğrultuda,
hizmet seviyesi taahhütleri ve cezai şart ve yaptırımları içerecek şekilde TÜRK
TELEKOM’a toptan seviyede ülke genelinde kiralık devre sonlandırma ve kiralık devre
taşıma pazarında hizmet seviyesi taahhütleri ve cezai şart ve yaptırımları içerecek
şekilde referans erişim teklifi hazırlama ve yayımlama yükümlülüğü getirilmiştir. Bu
çerçevede TÜRK TELEKOM tarafından hazırlanan Referans Kiralık Devre Teklifi
(RKDT), BTK’nın 26.12.2017 tarihli ve 2017/DK-ETD/383 sayılı kararı ile onaylanmıştır.
(60) RKDT’nin 1.2.1. maddesinde amaç ve kapsamının, TÜRK TELEKOM’un işletmeciye
YKD/ME/TTUNEL/G.SHDSL/EKOTUNEL/FİBERLİNK/KISMİ YKD/KISMİ TTUNEL
hizmetlerinin sunabilmesi için gerekli olan usul, esas ve ücretlerin belirlenmesi olduğu
ifade edilmiştir. RKDT’nin “Sözleşmenin Yürütülmesi” başlıklı bölümünün 5.3.3.
maddesinde “İşletmeci Kiralık Devre sözleşmesini imzaladıktan sonra taleplerini
(Kampanya ve Toplu Geçiş Süreçleri hariç) Otomasyon Sistemi üzerinden yapacaktır.
Türk Telekom İşletmecinin yaptığı ilgili talebe Otomasyon Sistemi üzerinden cevap
verecektir. Bu fonksiyonların kullanımına ilişkin web servisleri Türk Telekom tarafından
hazırlanacaktır. Aynı zamanda Otomasyon Sistemi üzerinden yapılan tüm işlemler aylık
olarak yine Otomasyon Sistemi üzerinden raporlanabilecektir. Bu sözleşme
kapsamında tüm Hizmet Seviyesi Taahhütleri, bu taahhütlere ilişkin gecikme süreleri
ve oluşan ceza bedelleri yine Otomasyon Sistemi üzerinden (Kampanya ve Toplu
Geçiş Süreçleri hariç) şeffaf bir şekilde raporlanabilecektir.” şeklinde ifadelere yer
verilmektedir. Dolayısıyla, işletmecilere sunulan kiralık devre hizmetlerinin sunumuna
20-12/153-83
17/61
ilişkin sürecin (başvuru, talep oluşturma, raporlama vb.) TÜRK TELEKOM’un
otomasyon sistemi üzerinden yürütüldüğü anlaşılmaktadır.
(61) RKDT’de yer alan “EK-5: Hizmet Seviyesi Taahhüdü” (EK-5) başlıklı bölüm; TÜRK
TELEKOM tarafından sunulan kiralık devre hizmetlerine dair başvuru, tahsis, tesis, iptal
ile arıza takip ve ıslah süreçlerine ilişkin usul, esas ve standartları kapsamaktadır. EK-
5’in 1.2. maddesinde “İşbu taahhütname ile sınırlı olan hükümler Türk Telekom
tarafından İşletmecilere sunulan asgari hizmet seviyesini belirlemektedir. Türk
Telekom, İşletmeciye usul, esas ve ücret açısından farklı düzeylerdeki bedel ve
koşulları ayrıca belirlenen Hizmet Seviyesi Anlaşması teklif edebilir… Türk Telekom,
İşletmeciye teklif edeceği söz konusu anlaşmayı, ayrım gözetmeksizin ve asgari olarak
kendi perakende müşterilerine uyguladığı koşullarla sunacaktır.” şeklindeki düzenleme
yer almaktadır.
(62) Bağlantı sürelerine ilişkin olarak EK-5’in 2.1.1. maddesinde, kiralık devre hizmetlerine
ilişkin bağlantı taleplerinin, ilgili tablolarda belirtilen süreler içerisinde
sonuçlandırılacağı, tahsis ve tesis işlemlerinin bağlantı süresi içerisinde
gerçekleştirileceği düzenlenmiştir. Aşağıdaki tabloda hizmet türü bazında RKDT’de
belirlenen bağlantı süreleri verilmektedir.
Tablo 3: RKDT’de Yer Alan Bağlantı Süreleri
Hizmet
Türü
Bağlantı Süreleri (İş Günü)
İl içi İller arası İl içi-Kırsal
YKD
16 Mbit/sn ve altı 8 16 Mbit/sn ve altı 15 16 Mbit/sn ve altı 15
34 -155 Mbit/sn 10 34 - 155 Mbit/sn 20 34 - 155 Mbit/sn 20
622 Mbit/sn 18 622 Mbit/sn 22 622 Mbit/sn 22
2,5 - 10 Gbit/sn 30 2,5 - 10 Gbit/sn 35 2,5 - 10 Gbit/sn 35
ME 14 14 16
TTUNEL 16 16 24
G.SHDSL 9 11 13
EKOTUNEL 10 12 15
FIBERLINK 9 11 13
KISMİ YKD
2 Mbit/sn ve altı 8 2 Mbit/sn ve altı 15 2 Mbit/sn ve altı 15
34 -155 Mbit/sn 10 34 -155 Mbit/sn 20 34 -155 Mbit/sn 20
622 Mbit/sn 18 622 Mbit/sn 22 622 Mbit/sn 22
2,5 - 10 Gbit/sn 30 2,5 - 10 Gbit/sn 35 2,5 - 10 Gbit/sn 35
KISMİ
TTUNEL
16 16 24
Kaynak: RKDT, EK-5/2.1.6. madde Tablo-1A, Tablo-1B, Tablo1C, Tablo-1D, Tablo-1E, Tablo-1F,
Tablo-1G ve Tablo 1H.
(63) Ek-5’in 2.1.2. maddesinde “İşletmecinin, Otomasyon Sistemi üzerinden başvuru
yapmasını müteakip 5 (beş) iş günlük Tahsis süreci başlayacaktır. Türk Telekom tahsis
sürecinde yapacağı keşif çalışmasında, İşletmeci/İşletmeci Abonesi tesisi ile Türk
Telekom şebekesi arasında;
a. Mevcut bir bağlantının olması durumunda söz konusu bağlantı üzerinden talep
edilen hizmetin ilave yatırım yapılmaksızın/bağlantı ücreti gerekmeksizin (Lokal
Erişim Kablosu ve/veya Teçhizat ücreti) sunulup sunulamayacağını,
b. Mevcut bir bağlantının olması ancak talep edilen hizmet için ilave yatırım/
bağlantı ücreti gerekmesi durumunda Lokal Erişim Kablosu ve/veya Teçhizat
ücretini içeren Bağlantı Ücretini,
20-12/153-83
18/61
c. Mevcut bir bağlantının olmaması ve talep edilen hizmetin ilave yatırım ile
karşılanabilir olması durumunda kurulacak bağlantıya ilişkin Lokal Erişim
Kablosu ve/veya Teçhizat ücretini içeren Bağlantı Ücretini belirler”
şeklindeki hüküm yer almaktadır. Madde 2.1.5’te ise mevcut bir bağlantının olduğu
ve/veya ilave yatırımın gerekmediği durumlarda işletmecinin olumlu cevabını TÜRK
TELEKOM’a bildirmesini müteakip tesis sürecinin başlayacağı4, ilave yatırım
gerekmesi durumunda ise işletmecinin, TÜRK TELEKOM’a olumlu cevabını
bildirmesini müteakip beş iş günü içerisinde işletmeci ile TÜRK TELEKOM arasında
bağlantı ile ilgili işlemleri düzenleyen ve referans teklif hükümlerine aykırı olmayacak
şekilde hazırlanan bir protokol imzalanacağı düzenlenmiştir. Başka bir ifadeyle, talep
edilen lokasyonda mevcut bir bağlantı var ise ve/veya ilave yatırım gerekmiyor ise,
bağlantının yukarıda yer verilen tabloda belirtilen sürelerde tamamlanması, ilave
yatırım gerekmesi durumunda ise taraflar arasında 2.1.8. madde kapsamında
hazırlanan bir protokolün imzalanması öngörülmüştür.
(64) Protokolün detayları madde 2.1.8.’de düzenlenmektedir. Buna göre madde 2.1.8.’de
“Madde 2.1.2. kapsamında ilave yatırım gerektiren durumlarda (kazı çalışması, fiber
optik kablo için direk dikilmesi, kablo çekimi, teçhizat kurulumu, kart ilavesi vb. teçhizat
ve/veya erişim şebekesi yönünden hazır olmayan) ve İşletmeci veya İşletmeci Abonesi
tesisi ile Türk Telekom şebekesi arasında özel bir uygulamaya (İşletmecinin uzun süreli
test talebi, İşletmecinin talebi üzerine özel bir malzeme, kart, sistem, konfigürasyon
veya yöntemin kurulumu veya kullanılması) tarafların mutabakatıyla karar verilmesi
durumunda, bu taleplerin karşılanma süresi, karşılanma prosedürü, Tahsis, Tesis, İptal
vb. hususlar taraflar arasında yapılacak protokolle belirlenir. Türk Telekom söz konusu
protokol kapsamındaki hizmeti ayrım gözetmeksizin ve asgari olarak kendi perakende
müşterilerine uyguladığı koşullarla sunacaktır.” denilmektedir.
(65) Ek-5 madde 2.1.6’da TÜRK TELEKOM’dan kaynaklanan nedenlerle yukarıdaki tabloda
belirtilen bağlantı/nakil referans kiralık devre teklifi süresinin ve Ek-5 madde 2.8.1
kapsamında yapılan protokolde belirtilen sürenin aşılması durumunda, devre başına5
gecikilen her iş günü için aylık kullanım ücretinin 1/15’i oranına denk gelen ücretlerden
oluşan toplam tutarın TÜRK TELEKOM tarafından İşletmeciye yılda dört kez toplu
olarak bildirileceği, işletmecinin, söz konusu bildirimlerin akabinde yılda dört kez bir
önceki çeyrek dönemin toplam tutarına ilişkin olarak düzenleyeceği faturayı TÜRK
TELEKOM’a teslim edeceği düzenlenmiştir. TÜRK TELEKOM, işletmecinin düzenlediği
faturadaki bedeli, takip eden fatura döneminde, RKDT kapsamındaki alacaklarına
mahsuben ödeyecektir. Bağlantı sürelerine ilişkin hizmet seviyesi taahhüdü geri
ödemesine esas tutar ise aylık kullanım ücretinin üç katını geçemeyecektir.
(66) Bir diğer başvuru konusunu oluşturan RKDT kapsamında sunulan hizmetlere ilişkin
bağlantı ücretinin ne şekilde uygulanacağına ilişkin düzenlemelere ise RKDT’nin “EK-
7: Ücretler ve Faturalama” başlıklı bölümünün 5. maddesi ve devamında yer
verilmektedir.
(67) TÜRK TELEKOM şebekesi ile hizmetin talep edildiği ilgili işletmeci/işletmeci abonesi
tesisi arasında mevcutta bir bağlantının olmaması durumundaki bağlantı ve devre
hazırlama ücretlerine ilişkin düzenlemeler sırasıyla Ek-7’nin 5.1., 5.1.1., 5.1.2. ve 5.1.3.

4 RKDT Ek-5’in 2.1.4. maddesinde “İşletmeci, Türk Telekom’un Talep Değerlendirme Bildirimini müteakip
5 (beş) iş günü içerisinde Otomasyon Sistemi aracılığı ile Türk Telekom’a olumlu cevabını bildirecektir.
Söz konusu sürenin aşılması durumunda talep iptal edilmiş sayılacaktır.” düzenlemesi yer almaktadır.
5 ME/G.SHDSL/FİBERLİNK için devrenin geç bağlantı yapılan uç noktası başına, YKD/TTUNEL/
EKOTUNEL/KISMİ YKD/KISMİ TTUNEL için geç bağlantı yapılan devre başına.
20-12/153-83
19/61
maddelerinde yer almaktadır. 5.1.1. maddeye göre TÜRK TELEKOM şebekesi ile
hizmetin talep edildiği ilgili işletmeci/işletmeci abonesi tesisi arasında mevcutta bir
bağlantının (lokal erişim/teçhizat) olmaması durumunda;
“Hizmetin verilebilmesi için İşletmeci/İşletmeci Abonesi tesisi ile Türk Telekom
şebekesi arasında sağlanacak her bir Bağlantı için, işbu ekin Madde 1.9.1.’indeki
Lokal Erişim ücretleri ile Madde 1.9.2.’sindeki Teçhizat Ücretleri tablolarından
seçilen Lokal Erişim Kablosu ve Teçhizata ilişkin iki ücret kaleminin toplamından
oluşan ya da işbu ekin Madde 1.9.2.’sindeki R/L sistemi bedelinden oluşan
Bağlantı Ücreti ile birlikte Madde 1.9.3.’ündeki ilgili Devre Hazırlama Ücreti alınır.
Bağlantı Ücretine karşılık gelen Lokal Erişim ve Teçhizat kapasitesini
aşmayacak şekilde hizmet verilir.”
(68) Bu doğrultuda bağlantı olmaması durumunda TÜRK TELEKOM tarafından
işletmeciden metre başına belirlenen lokal erişim ücreti6 ve yine RKDT’de belirlenen
teçhizat ücretinden7 oluşan bağlantı ücreti alınmaktadır.
(69) Ek-7’nin 5.2. maddesinde mevcutta bağlantının bulunması durumunda TÜRK
TELEKOM’un işletmeciden bağlantı ücreti almayacağı belirtilmekte ve bağlantının
bulunduğu durumlar sayılmaktadır. Buna göre, TÜRK TELEKOM şebekesi ile hizmetin
talep edildiği ilgili işletmeci/işletmeci abonesi tesisi arasında mevcutta bir bağlantının
olması durumundaki ücretlere ilişkin düzenlemelerin yer aldığı maddelere sırasıyla
aşağıda yer verilmektedir.
 5.2.1. madde: “Belirli bir güzergâhta Fiber Optik kablo üzerinden Tesis edilmiş
ve daha sonra iptal edilmiş bir bağlantının aynı güzergâhta aynı ya da farklı
İşletmeci tarafından, iptal olduğu tarihten itibaren 1 (bir) yıl içerisinde kurulu
kapasiteyi aşmamak kaydıyla, işbu Referans Teklif kapsamında verilen bir
hizmet için talep edilmesi durumunda Devre Hazırlama ücreti dışında herhangi
bir Bağlantı ücreti (kablo ve/veya teçhizata ilişkin) alınmayacaktır”.
 5.2.2. madde: “Abone Yatırımı kapsamında İşletmeci/abone tarafından kurulan
altyapı üzerinden aynı veya farklı İşletmeciden (altyapıyı ilk kuran
İşletmeciden/aboneden izin almak şartıyla) talep gelmesi (yeni hizmet, hız
değişikliği, hizmet değişikliği) halinde mevcut kurulu kapasiteyi aşmamak ve
Abone Yatırımını yapan İşletmecinin/abonenin, kapasite dolduğunda kapasite
artırımının ücretli olacağını kabul etmesi şartıyla kullandırılan kapasite için yeni
İşletmeciden Devre Hazırlama ücreti dışında herhangi bir Bağlantı Ücreti
alınmayacaktır.”
 5.2.3. madde: “Abone Yatırımı kapsamı dışındaki durumlarda, aynı altyapı
üzerinden aynı veya farklı İşletmeciden talep gelmesi (yeni hizmet, hız
değişikliği, hizmet değişikliği) halinde (ilk İşletmeciden/aboneden izin alınmak
şartıyla) ilk İşletmecinin/abonenin, kapasite dolduğunda kapasite artırımının
ücretli olacağını kabul etmesi şartıyla kullandırılan kapasite için Devre Hazırlama
ücreti dışında herhangi bir Bağlantı Ücreti alınmayacaktır”.
(70) Aynı maddenin devamında ilk işletmecinin devresini iptal ettirmesi durumunda, şartların
uygun olması ve abone potansiyelinin bulunması koşuluyla teçhizatın hâlihazırda
kurulu olduğu lokasyonun ya da yer değişikliği sonucunda kurulacağı yeni lokasyonun
idari yönetimiyle yer protokolü imzalanarak diğer işletmeci/abonelere hizmet verilmeye

6 RKDT Ek-7’nin 1.9.1. maddesine göre bir çift fiber optik kablo için metre başına 2,90 TL alınmaktadır.
7 RKDT Ek-7’nin 1.9.2. maddesine göre tek bir işletmeci/işletmeci abonesi tarafından talep edilen 1
Gbit/sn kapasiteli switch için 1,027 TL alınmaktadır.
20-12/153-83
20/61
devam edileceği ve bu durumda aynı altyapı üzerinden hizmet alan
işletmeci/abonelerden bağlantı ücreti alınmayacağı düzenlenmiştir.
(71) Ek-7’nin 5.2.4. maddesinde ise bağlantının var olmaması durumuna ilişkin “Türk
Telekom şebekesi ile hizmetin talep edildiği ilgili İşletmeci/İşletmeci Abonesi tesisi
arasında mevcut bir bağlantının (Lokal Erişim/Teçhizat) bulunduğu, ancak işbu ekin
Madde 5.2.1., 5.2.2. ve 5.2.3.’ü dışında kalan Bağlantı talepleri, Bağlantının var
olmaması durumu olarak değerlendirilerek işbu ekin Madde 5.1.’ine göre işlem
yapılacaktır.” düzenlemesi yer almaktadır. Dolayısıyla talep edilen devre bakımından
bir bağlantı mevcut olmakla birlikte 5.2.1., 5.2.2., 5.2.3. maddelerin kapsamına
girmiyorsa bağlantının olmadığı kabul edilerek bağlantı ücreti alınmaktadır.
(72) Bağlantı ücretinin bir unsurunu oluşturan lokal erişim ücreti işletmecinin talep ettiği
devrenin uzunluğuna göre hesaplandığından bağlantı ücretinin hesaplanmasında
bağlantı ücretine esas mesafe önem arz etmektedir. Ek-7’nin 5.4.4. maddesinde lokal
erişimdeki fiber optik kablo bağlantısında ücretlendirmeye esas mesafe aşağıdaki
şekilde düzenlenmiştir.
“Lokal Erişimdeki Fiber Optik Kablo Bağlantısında ücretlendirmeye esas
mesafe, Tesis adresi ile Bağlantının sağlanabildiği güzergâh üzerinde olan ve
transmisyon imkânları bulunan en yakın Türk Telekom sistemi (hizmetin
verilmesine olanak sağlayan ve bağlantının sonlanacağı teçhizat veya network
cihazı) arasındaki mesafedir. Bu sistemden başlamak üzere, Türk Telekom
şebekesi yönünde kullanılacak transmisyon altyapısı (Fiber Optik Kablo ve
Teçhizat dâhil) ve gerektiğinde bu altyapının kapasitesinin artırılması için
yapılacak yatırım İşletmeciye yansıtılmayacaktır.”
I.5. Yerinde İncelemelerde Elde Edilen Bilgi ve Belgeler
(73) Önaraştırma sürecinde TÜRK TELEKOM’da yapılan yerinde incelemede elde edilen ve
dosya konusu ile ilgili olduğu tespit edilen belge ve bilgilere aşağıda yer verilmiştir.
(74) Belge 1: ALFA ile TÜRK TELEKOM arasında ALFA’nın İzmir Büyükşehir Belediyesine
sunacağı hizmet kapsamında 13-20.12.2017 tarihlerinde aşağıdaki yazışmalar
yapılmıştır:
ALFA: “İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı lokasyonlarına tahsis edilecek
NN.Metro devrelerimizin 50 lokasyonun damga vergisi ve 13 lokasyonun F/O kablo
altyapıdan doğan fark bedelleri de yatırılmış dekontlar ektedir…
Bu lokasyonlarda F/O altyapı bulunmakta olup, bu taleplerimizin buradaki F/O
altyapıdaki boş kıldan tahsis edilmesi için yardımlarınızı rica ederim.”
TÜRK TELEKOM: “Proje kapsamında ücretleri yatan 50 lokasyon için sistem
girişleri yapılmış olup devre numaraları excele işlenmiştir.”
(75) Belgenin devamında aynı konuyla ilgili TÜRK TELEKOM yetkililerinin yaptığı
08.01.2018 tarihli iç yazışmada aşağıdaki ifadeler bulunmaktadır:
(…..): “bu başvurular için “özel proje protokolü” Alfa İletişim’e imzalatılmış mıydı?
Bu bilgi bizler için çok önemli ve kritik.”
(…..): “BÜB kampanya kapsamında ilerletilen devreler için ücretli protokol ve iş
listesi, teminat mektubu talep edilen lokasyonlar için taahhütlü protokol ve iş listesi
imzalatılmıştır. Ücretli protokolün imzalı hali tarafımızda bulunmakta olup, taahhütlü
protokolün kaşeli imzalı halini müşteri bugün kargoya vereceğini bildirmiştir.
Ücretli 50 lokasyon için protokol tarihi: 26.12.2017
20-12/153-83
21/61
Taahhütlü protokol için tarih olarak 29.12.2017 yazılacağı bildirilmiştir.
(76) Belge 2: 27.12.2017-09.01.2018 tarihlerini kapsayan ALFA’nın İzmir Büyükşehir
Belediyesi ihalesi kapsamında TÜRK TELEKOM’dan alacağı hizmetin tamamlanma
süresinin (…..) gün olarak kendilerine bildirildiği ve bu devreler hakkında bilgi talep
edilmesi akabinde TÜRK TELEKOM yetkilileri arasında yapılan yazışmada aşağıdaki
ifadeler geçmektedir:
(…..)8.
(77) Belge 3: ALFA’ya (…..) gün olarak bildirilen süreyle ilgili 28.12.2017 tarihli bir diğer iç
yazışmada bulunan “(…..) verilmiş (…..).” ifadelerinden TÜRK TELEKOM yetkililerince
de (…..) günlük sürenin (…..) anlaşılmaktadır. Ayrıca yazışmanın devamında “(…..).”
belirtilmek suretiyle (…..) görülmektedir.
(78) Belge 4: 08.01.2018 tarihinde ALFA tarafından TÜRK TELEKOM’a aşağıdaki e-posta
gönderilmiştir:
“12 Aralık tarihinde başvurusu yapılan ((…..) adet NN Raiolink devre hariç) toplam
(…..) devre ile ilgili olarak, Referans Kiralık Devre Teklifi (RKDT) SLA sürelerine
göre, teslim edilen (…..) bakır devre de dahil olmak üzere hiçbir devre ile ilgili SAL
süreleri içerisinde bırak mevcut devrelerin teslim edilmesini bilgi dahi alamadık ve
yine geçen 4 haftalık sürenin ardından başvurusu yapılan (…..) adet NN ME devre
ile ilgili olarak da (…..) adet NN ME devre için, yaklaşık 2 hafta evvel resmi kanallar
üzerinden talep etmemize rağmen halen net bir bilgi alamama durumumuz devam
diyor. (…..) adet NN ME devre ile ilgili de bizim ile bilgi paylaşımı 25 Aralık ve 2
Ocak tarihlerinde olmuş.” Buna karşılık TÜRK TELEKOM tarafından 11.01.2018
tarihli e-posta ile genel ifadelerle sürecin devam ettiği bildirilmiştir.
(79) Belge 5: Yukarıdaki yazışmaların ardından ALFA tarafından TÜRK TELEKOM’a
gönderilen 11.01.2018 tarihli e-posta aşağıdaki gibidir:
“ Tüm NN Me başvuruları ((…..) adet) 12 Aralık tarihinde yapılmış. Bugün yani 11
Ocak 2018 tarihi itibariyle bize teslim edilen NN ME sayısı sadece (…..) adet…
(…..) adet altyapı yol bilgisi dışında diğer lıokasyonların durumu ile ilgili bizimle
halen bir bilgi paylaşılmış değil. … İhtarnameye cevabınızda SLA 120 gün diye
yazmışsınız. O SLA altyapı olmayan lokasyonlar için. Olanlar için SLA kaç gün?
Peki olan ve olmayan lokasyonlar hangileri? Olmayan lokasyonlar için nasıl bir yol
izlenecek veya izleniyor? … Projenin geneli ile ilgili İzmir BB’ne ile nasıl bir bilgi
paylaşalım?”
(80) Belge 6: ALFA ile TÜRK TELEKOM arasında ALFA’nın İzmir Büyükşehir Belediyesine
sunacağı hizmete ilişkin yazışmaların yapıldığı 12.01.2018 tarihli bir diğer aşağıdaki
gibidir:
TÜRK TELEKOM: “Proje ile ilgili tüm gelişmeler sizler ve arkadaşlarınız ile devamlı
paylaşılıyor. … Bölgeden aldığımız bilgi de bu yönde; İzmir’de ekiniz ilgili kişiler ile
sürekli olarak iletişim halinde.”
ALFA: “ileriye dönük plan program, altyapı bilgisi, çalışma takvimi vb gibi konularda
bilgi verilmiyor ki zaten bizleri zor duruma sokan budur. 31 Ocak 2018 işin tamamını
teslim etmemiz için idarenin bize verdiği son süredir ve mevzuat kapsamındaki mali
ve idari yaptırımlar ile karşı karşıya kalacağımız tarafımıza idare tarafından
bildirilmiştir.”

8 Service Legal Agreement (Hizmet Seviyesi Anlaşması)
20-12/153-83
22/61
TÜRK TELEKOM: “ME başvurularını mevcut fiber durumuna göre belli tarihlerde
sizlerin kabul etmiş olduğunuz ve imzaladığınız protokoller doğrultusunda özel
proje kapsamında alınmıştır. (bu başvurular ile tarafınıza bilgilendirme
yapılmadığını belirtmişsiniz ama bu bilgilendirmeler doğrultusunda taahhüt ve
protokoller tarafınızca imzalanmıştır.) Özel proje kapsamında karşılanması için
ekipler gerekli çalışmaları yapmaktadır.”
ALFA: “standart (default) olarak kurumunuz tarafından imzalatılan sözleşme
hükümleri geçerli ise “özel proje” statüsü nedir bunu konuşmamız gerekiyor. Zaten
bu söz konusu protokolde, en baştan tüm başvurular, sıfırdan altyapı yapılıyormuş
varsayımı ile 120 gün olarak yapılıyor. Ama sizlerin de gayet iyi bildiği üzere İzmir
Bölgede altyapısı mevcut bir çok nokta var.”
(81) Belge 7: 15.01.2018 tarihli belgede bir TÜRK TELEKOM yetkilisi tarafından bir başka
TÜRK TELEKOM yetkilisine ALFA’nın İzmir Büyükşehir Belediyesi projesi kapsamında
TÜRK TELEKOM’a yaptığı taleplerin güncel durumu aşağıdaki aktarılmaktadır:
“İzmir Büyükşehir Belediyesi projesi için;
Noktadan noktaya metro ethernet ve NN radyolink ((…..) adet) ile
G.SHDSL ((…..) adet) başvuruların güncel durum bilgisi aşağıdaki özettedir.
(…..).
NN ME devre başvuruları:
(…..).
NN G.SHDSL devre başvuruları için ((…..) adet devre için);
(…..).”
(82) Belge 8: 19.01.2018-31.05.2018 tarihleri arasını kapsayan belgede yer alan TÜRK
TELEKOM yetkilileri arasındaki iç yazışmada ALFA’nın Muğla Büyükşehir Belediyesi
ihalesi kapsamında TÜRK TELEKOM’dan aldığı hizmet kapsamında bir lokasyonda
(…..) m. olarak bildirilen ve ücretlendirilen mesafenin gerçekte daha kısa olduğu
ALFA’nın itirazı üzerine tespit edilmekte ve teşebbüse ücret iadesi yapılmaktadır.
(…..)9.
(83) Belge 9: 19-25.01.2018 tarihli belgede ALFA’nın İzmir Büyükşehir Belediyesine
sunduğu hizmet kapsamında TÜRK TELEKOM tarafından teşebbüse öncelikle (…..) m
olarak bildirilen mesafenin akabinde ALFA’nın ilettiği “kmz” bilgilerine istinaden (…..) m
olarak güncellendiği anlaşılmaktadır. Ayrıca ALFA tarafından aynı hizmet kapsamında
TÜRK TELEKOM’un talep ettiği bağlantı ücretinin gerekçesini sorgulamaktadır. Buna
ilişkin TÜRK TELEKOM yetkililerinin iç yazışmasında aşağıdaki ifadeler geçmektedir:
(…..).
(84) Belge 10: 05.02.2018-02.04.2018 tarihleri arasında yapılan iç yazışmanın yer aldığı
belgeden ALFA’nın Moda Khalkedon lokasyonuna ilişkin başvurusunda teşebbüse
öncelikle (…..) m, akabinde (…..) m ve son olarak (…..) m bağlantı mesafesinin
bildirildiği görülmektedir. ALFA tarafından bu farklılığın gerekçesinin ve hangi
mesafenin uygulanması gerektiğinin sorulması üzerine TÜRK TELEKOM yetkililerince
yapılan iç yazışmada aşağıdaki ifadeler yer almaktadır:
“(…..)..”

9 (…..).
20-12/153-83
23/61
(85) Belge 11: 06.02.2018 tarihli belgede mesafelerinin belirlenmesine ilişkin teşebbüste
yapılan iç toplantı sonrası aşağıdaki ifadeler yer almaktadır:
“(…..).
(86) Belge 12: 12.02.2018 tarihli belgede yer alan TÜRK TELEKOM çalışanlarının iç
yazışmasında aşağıdaki hususlar ifade edilmektedir:
“(…..).”
(87) Belge 13: 13.02.2018 tarihli belgede SLA (Service Legal Agreement-Hizmet Seviyesi
Anlaşması) süresi olarak 120 gün belirlenmesinin sebebi TÜRK TELEKOM yetkilisi
tarafından aşağıdaki hususlar aktarılmaktadır:
“TÜRK TELEKOM fiber projeleri için müşterilerine 2 per üzerinden anlaşmakta.
Bazen gereksinim durumunda lokasyonlara fazladan per tahsis edebilmekte fakat
lokasyondaki bu perler ile en yakın aktif cihaz arasında kalan kısım başka
projeler/müşteriler için kullanılabilmekte dolayısıyla bu lokasyon için perlerin
müsaitliği sahada yapılan çalışmalar neticesinde belli olmaktadır. Lokasyonda
daha önceden gereksinim duyulup bırakılmış perler için kazı ihtiyacı vs daha
önceden yapılmış sayılmaktadır.”
(88) Belge 14: Akabinde başka bir TÜRK TELEKOM yetkilisi tarafından 20.02.2018 tarihli
e-posta ile “(…..).” sorusu sorulmakta, ancak cevabı belgede yer almamaktadır. Ayrıca
yazışmaların devamında ALFA’nın lokasyon ismi, devre numaraları ve devrenin hangi
santral/switchten mesafe verildiği bilgisinin talebi üzerine teşebbüs yetkilileri bu
bilgilerin işletmeciye verilmesini gerektiren bir yükümlülüğün bulunmadığını
belirtmektedir.
(89) Belge 15: İzmir Büyükşehir Belediyesi projesine ilişkin TÜRK TELEKOM yetkililerince
yapılan 07.03.2018 tarihli iç yazışmada aşağıdaki ifadeler bulunmaktadır:
(…..) yazışmaların devamından İzmir Büyükşehir Belediyesinden boşa çıkan
perlerin ALFA’nın kullanımına sunulup sunulmadığı ya da ek per çalışması yapılıp
yapılmadığı anlaşılmamaktadır.
(90) Belge 16: Mesafe tespitine ilişkin yapılan 26.03.2018 tarihli bir yazışmada mesafenin
hesaplanma yöntemine ilişkin aşağıdaki ifadeler yer almaktadır:
“(…..).”
(91) Belge 17: Aynı lokasyon için yapılan 29.03.2018 tarihli bir başka yazışmada, “(…..).”
ifadeleri yer almaktadır.
(92) Belge 18: Santral mesafelerine ilişkin yapılan 03.04.2018 tarihli bir başka yazışmada
aşağıdaki ifadeler yer almaktadır:
“(…..).”
(93) Belge 19: 06.04.2018-11.04.2018 tarihleri arasını kapsayan belgede yer alan
yazışmalarda Isparta Emniyet Müdürlüğü ve İzmir Büyükşehir Belediyesine sunulan
hizmet kapsamınsa bağlantı ücretiyle ilgili aşağıdaki ifadeler yer almaktadır:
(…..).
(94) Belge 20: Konuya ilişkin TÜRK TELEKOM yetkilileri arasında 11.04.2018 tarihinde
yapılan iç yazışmada aşağıdaki ifadeler yer almaktadır:
(…..).
20-12/153-83
24/61
(95) Belge 21: 24.04.2018 tarihinde bir TÜRK TELEKOM yetkilisi tarafından başka bir
yetkiliye gönderilen sunumda aşağıdaki ifadeler yer almaktadır:
“(…..)”
(96) Belge 22: 05-18.06.2018 tarihli yazışmaların yer aldığı belgede ALFA (…..) ifade
edilmektedir.
I.6. Değerlendirme
(97) ALFA tarafından yapılan başvuruda, TÜRK TELEKOM’un toptan seviyede devre
kiralama hizmetlerine ilişkin davranışlarının 4054 sayılı Kanun’un 6. maddesini ihlal
ettiği iddia edilmektedir. 4054 sayılı Kanun’un 6. maddesi kapsamında yapılacak
değerlendirmede öncelikle ilgili teşebbüsün hâkim durumda olup olmadığının
incelenmesi gerekmektedir. Bu doğrultuda aşağıda ilk olarak hâkim durum
değerlendirmesine, akabinde ise TÜRK TELEKOM’un iddia konusu davranışlarının
4054 sayılı Kanun’un 6. maddesi kapsamında değerlendirmesine yer verilecektir.
I.6.1. Hâkim Durum Değerlendirmesi
(98) 4054 sayılı Kanun’un 3. maddesinde hâkim durum, “Belirli bir piyasadaki bir veya birden
fazla teşebbüsün, rakipleri ve müşterilerinden bağımsız hareket ederek fiyat, arz,
üretim ve dağıtım miktarı gibi ekonomik parametreleri belirleyebilme gücü” olarak
tanımlanmıştır. Tanımdan anlaşılacağı üzere, incelenen teşebbüsün hâkim durumda
kabul edilebilmesi için asıl olarak rekabetçi baskılardan ne ölçüde bağımsız
davranabildiği önem taşımaktadır. Bu doğrultuda hâkim durum değerlendirmesinde,
teşebbüsün ve rakiplerinin ilgili pazardaki konumu (hâkim durumdaki teşebbüsün ve
rakiplerin pazar payı, pazar paylarının yıllar içerisindeki seyri, rakiplerin sayısı vb.),
pazara giriş ve pazarda büyüme engelleri (yasal düzenlemeler, fikri ve sınai mülkiyet
hakları, üstün teknoloji ve etkinlik, dikey bütünleşme, ana hammaddelere erişim,
reklam, marka bilinirliği, ürün farklılaştırması, portföy gücü, finansal ve ekonomik güç
vb.), alıcıların pazarlık gücü (teşebbüsün müşterilerinin büyüklüğü, alternatif temin
kaynakları, kendi arzını yaratma imkanı vb.) unsurları dikkate alınmaktadır.
(99) Alternatif işletmecilerin perakende seviyede kiralık devre hizmetlerini sunabilmesi için
ülke geneline yayılmış fiziki elektronik haberleşme altyapısına sahip olması veya böyle
bir altyapıya erişebiliyor olması gerekmektedir. Alternatif işletmeciler toptan seviyede
TÜRK TELEKOM’dan veya diğer altyapı sahibi işletmecilerden aldıkları devre kiralama
hizmetlerini perakende seviyede (kurumsal ve/veya bireysel) kullanıcılara sunmaktadır.
Devre kiralama hizmetine konu erişim teknolojilerinden bazıları fiber optik altyapı
üzerinden sunulduğundan fiber optik altyapı sahipliği pazar gücünü belirlemede önem
taşımaktadır. Bu doğrultuda aşağıdaki tabloda alternatif işletmecilerin ve TÜRK
TELEKOM’un sahip oldukları fiber altyapı uzunluklarına ve buna göre pazar paylarına
yer verilmektedir:
Tablo 4: TÜRK TELEKOM ve Alternatif İşletmecilerin Fiber Altyapı Uzunlukları ve Pazar Payları
TÜRK TELEKOM Alternatif İşletmeciler
Toplam Fiber
Uzunluğu (km)
Pazar Payı (%)
Toplam Fiber
Uzunluğu (km)
Pazar Payı (%)
2014-4 192.671 78,69 52.176 21,31
2015-4 211.528 78,89 56.592 21,11
2016-4 228.407 78,50 62.567 21,50
2017-4 256.474 79,00 68.193 21,00
2018-4 282.022 79,44 73.006 20,56
2019-1 285.164 79,20 74.882 20,80
Kaynak: BTK Pazar Verileri Raporu 2019 1. Çeyrek
20-12/153-83
25/61
(100) Yukarıdaki tablodan fiber altyapı uzunluğu bakımından TÜRK TELEKOM’un pazar
payının 2014-2019 yılları arasında yaklaşık %79 düzeyinde olduğu görülmektedir.
(101) Buna ek olarak dosya kapsamında fiber altyapısı olan SUPERONLINE, VODAFONE
NET, TÜRKSAT ve TURKNET’ten de bilgi talep edilmiştir. Bu bilgiler ışığında
hazırlanan Tablo 5’te ilgili teşebbüslerin fiber altyapı uzunlukları ve buna göre sahip
oldukları pazar payları yer almaktadır. Tablodan anlaşıldığı üzere TÜRK TELEKOM en
yakın rakibinin yaklaşık (…..) katından fazla fiber altyapı uzunluğuna sahiptir.
Tablo 5: TÜRK TELEKOM ve Alternatif İşletmecilerin Fiber Altyapı Uzunlukları ve Pazar Payları
Teşebbüs Adı
Fiber Altyapı Uzunluğu (km) Pazar Payı (%)
2016 2017 2018 2019 2016 2017 2018 2019
TÜRK TELEKOM (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
SUPERONLINE (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
VODAFONE NET (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
TÜRKSAT (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
TURKNET (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Toplam (…..) (…..) (…..) (…..) ~100,00 ~100,00 ~100,00 ~100,00
Kaynak: Teşebbüslerden gelen bilgiler kullanılarak hesaplanmıştır.
(102) BTK’nın 2019 yılının 1. çeyreğine ilişkin pazar verileri raporunda yer verilen aşağıdaki
grafiğin de yukarıdaki değerlendirmeleri destekleyici nitelikte olduğu görülmektedir:
Grafik 1: İşletmecilerin Fiber Uzunluklarının Bir Önceki Çeyrek Döneme Göre Artışı (km)

Kaynak: BTK Pazar Verileri Raporu 2019 1. Çeyrek
(103) Aşağıdaki tabloda ise TÜRK TELEKOM ve alternatif işletmecilerin fiber altyapılarının
eriştiği hane sayısı (homepass) ve buna göre pazar payı bilgisi yer almaktadır.
Görüldüğü üzere TÜRK TELEKOM fiber altyapı uzunluğu bakımından sahip olduğu
yüksek pazar payına paralel olarak homepass bazında da en yakın rakibinin yaklaşık
(…..) katı fazla paya sahiptir ve yıllar itibarıyla TÜRK TELEKOM’un ve rakiplerinin pazar
paylarında önemli bir değişiklik olmamıştır.

4.5904.8373.846
5.584
2.867
4.4073.925
5.6805.7696.4135.231
10.665
5.453
6.2525.532
8.310
3.142
77
2.477
663
1.198
1.564
801
2.3601.251 877 497
1453
2798
504
1192 1675
1443
1876
0
2.000
4.000
6.000
8.000
10.000
12.000
14.000
16.000
Türk Telekom Alternatif İşletmeciler
20-12/153-83
26/61
Tablo 6: TÜRK TELEKOM ve Alternatif İşletmecilerin Homepass Sayısı ve Pazar Payları
(104) Ülke genelindeki bakır altyapının tamamının TÜRK TELEKOM’a ait olması ve bakır
altyapının fibere dönüşüm (bakır altyapının fibere dönüştürülmesi) süreci dikkate
alındığında, fiziksel altyapı pazarındaki bu durum, rakipleri karşısında TÜRK
TELEKOM’a önemli bir avantaj sağlamaktadır.
(105) Ayrıca, genel olarak erişim şebekelerine yapılacak yatırımların yüksek ve batık maliyet
niteliğinde olduğu ve bu şebekelerde genellikle yüksek seviyeli ölçek ve kapsam
ekonomilerinin var olduğu dikkate alındığında, TÜRK TELEKOM’un toptan seviyedeki
gücünün kısa vadede değişmesi mümkün görünmemektedir. Yeni bir şebeke
oluştururken katlanılması gereken yatırım maliyetlerinin yanı sıra Ulaştırma ve Altyapı
Bakanlığı tarafından verilecek olan “geçiş hakkı kullanım onayı”nı müteakip altyapının
tesis edileceği taşınmazların tasarruf sahiplerinden de (geçiş hakkı sağlayıcıları) izin
alınması gerekmektedir. Bunun yanında, geçiş hakkına konu güzergâhtaki taşınmazlar,
aynı zamanda mera, kültür ve tabiat alanı (SİT) vb. olarak koruma altına alınmış bir
taşınmaz olduğunda bu konuda ilgili kurumlardan da ayrıca izin alınması
gerekmektedir. Bu bilgiler ışığında, yasal ve idari engeller, batık maliyetler, ölçek ve
kapsam ekonomileri ile şebeke etkileri gibi pazar özelliklerinin devre kiralama hizmetleri
pazarında faaliyet gösteren teşebbüslerin büyümesinin ya da pazara yeni teşebbüslerin
girmesinin önünde engel yarattığını söylemek mümkündür.
(106) Bununla birlikte kiralık devreler ve erişim teknolojileri BTK tarafından Toptan ve
Perakende Kiralık Devreler Pazar Analizi Nihai Dokümanında incelenmiş ve TÜRK
TELEKOM toptan ve perakende seviyede ülke genelinde sunulan kiralık devre
sonlandırma ve taşıma pazarlarında EPG’ye sahip işletmeci olarak belirlenmiştir.
(107) Hâkim durum değerlendirmesinde dikkate alınan bir diğer husus ise alıcıların gücüdür.
SUPERONLINE, VODAFONE NET, TURKNET başta olmak üzere alternatif
işletmecilerin kendi altyapılarını geliştirmeye çalıştıkları bilinmektedir. Bununla birlikte
Tablo 5’te görüldüğü üzere alternatif işletmecilerin sahip oldukları fiber altyapı
uzunlukları TÜRK TELEKOM’un oldukça gerisinde kalmıştır. Alternatif işletmeciler
halen büyük ölçüde TÜRK TELEKOM’un altyapısını kullanmaktadır. Rekabet Kurulu,
TÜRK TELEKOM’un kendisine yapılan tesis paylaşımı başvurularını geciktirmek,
zorlaştırmak ve/veya engellemek suretiyle 4054 sayılı Kanun’u ihlal edip etmediğinin
tespiti amacıyla yürütülen soruşturma sonucunda aldığı 09.06.2016 tarihli ve 16-
20/326-146 sayılı kararında da alternatif işletmecilerin, elektronik haberleşme
hizmetlerinin sunumunda TÜRK TELEKOM’un altyapısına bağımlılıklarının devam
ettiği değerlendirmesinde bulunulmuştur.
(108) Aşağıdaki tabloda 2016-2019 yılları itibarıyla toptan seviyede devre kiralama hizmeti
pazarında, toptan seviyede faaliyet gösteren alternatif işletmecilerin ve TÜRK
TELEKOM’un pazar payı verilerine yer verilmektedir:


Teşebbüs Adı
Homepass Sayısı Pazar Payı (%)
2016 2017 2018 2019 2016 2017 2018 2019
TÜRK TELEKOM (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
SUPERONLINE (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
VODAFONE NET (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
TURKNET (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Toplam (…..) (…..) (…..) (…..) ~100 ~100 ~100 ~100
Kaynak: Teşebbüslerden gelen bilgiler kullanılarak hesaplanmıştır.
20-12/153-83
27/61
Tablo 7: Teşebbüslerin Toptan Seviyede Devre Kiralama Hizmetlerinde Devre Sayısı, Abone Sayısı ve Gelir
Bakımından Pazar Payları (%)

Teşebbüsler
2016 2017 2018 2019 İlk 6 ay
Abone
Sayısı
Devre
Sayısı
Gelir
Abone
Sayısı
Devre
Sayısı
Gelir
Abone
Sayısı
Devre
Sayısı
Gelir
Abone
Sayısı
Devre
Sayısı
Gelir
TÜRK TELEKOM (…..)10 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
VODAFONE NET (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
SUPERONLINE (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
TURKNET (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
TOPLAM 100 100 ~100 100 100 100 100 ~100 100 ~100 100 100
Kaynak: Teşebbüslerden gelen bilgiler kullanılarak hesaplanmıştır.
(109) Tablonun incelenmesinden teşebbüslerin abone sayısı bazında sahip oldukları pazar
payının yıllar içerisinde önemli bir değişikliğe uğramadığı, TÜRK TELEKOM’un yaklaşık
%(…..) bir paya sahip olduğu görülmektedir. Bu yüksek oranın sebebi TÜRK
TELEKOM’un (…..) kaynaklanmaktadır. Bu nedenle devre sayısı ve gelir bazında pazar
paylarının değerlendirilmesi daha uygun olacaktır11. Devre sayısı bazında TÜRK
TELEKOM’un 2016 yılında sahip olduğu %(…..) oranındaki pazar payının 2017, 2018
ve 2019 yıllarında sırasıyla %(…..), %(…..) ve %(…..)’ye gerilediği bununla birlikte söz
konusu düşüşün az olduğu ve TÜRK TELEKOM’un hâlihazırda en yakın rakibinin (…..)
katından daha fazla pazar payına sahip olduğu anlaşılmaktadır. Teşebbüslerin gelir
bazında pazar payları incelendiğinde ise TÜRK TELEKOM’un pazar payının azaldığı,
bunun karşılığında SUPERONLINE’nin ise 2016 yılında %(…..) olan pazar payını yıllar
itibarıyla sırasıyla %(…..), %(…..) ve %(…..) seviyesine çıkarttığı görülmektedir. Gelir
bazında pazar payı düşüşü görece daha yüksek olsa da TÜRK TELEKOM’un halen en
yakın rakibinden yaklaşık (…..) kat daha fazla pazar payına sahip olduğu
anlaşılmaktadır. Nihayetinde TÜRK TELEKOM toptan seviyede devre kiralama hizmeti
pazarında abone sayısı, devre sayısı ve gelir bazında rakiplerinden daha yüksek pazar
payına sahiptir.
(110) Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde TÜRK TELEKOM’un yüksek pazar payına
sahip olduğu, piyasada büyüme ve piyasaya giriş engellerinin bulunduğu ve alıcıların
gücünün düşük olduğu toptan devre kiralama hizmetleri pazarında TÜRK TELEKOM’un
hâkim durumda olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
(111) Perakende seviyede kiralanan devreler üzerinden sunulan hizmetler ve VPN hizmeti
bakımından yapılan hâkim durum değerlendirmesine ilişkin olarak öncelikle TÜRK
TELEKOM’un ve en yakın rakiplerinin ilgili pazarlardaki abone sayısı, devre sayısı ve
gelir bazındaki pazar payları aşağıda sunulmaktadır:


10 (…..).
11 Mevcut dosyada pazara ilişkin yer verilen analizlerde aynı yaklaşım kullanılmıştır.
20-12/153-83
28/61
Tablo 8: Perakende Devre Kiralama Hizmetlerinde Teşebbüslerin Abone Sayısı, Devre Sayısı ve Gelir
Bakımından Pazar Payları (%)
Teşebbüsler
2016 2017 2018 2019 İlk 6 Ay
Abone
Sayısı
Devre
Sayısı
Gelir12
Abone
Sayısı
Devre
Sayısı
Gelir
Abone
Sayısı
Devre
Sayısı
Gelir
Abone
Sayısı
Devre
Sayısı
Gelir
TÜRK TELEKOM (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
VODAFONE NET (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
SUPERONLINE (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
ALFA (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
3C1B (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
BT (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
DEMİRÖREN TV (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
DORUK İLETİŞİM (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
EQUANT (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
TI SPARKLE (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
T-SYSTEMS (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
ESKİŞEHİR (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
MİLLENİCOM (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
TT
INTERNATİONAL
(…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
İŞ NET (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
TELNET (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
GRİD (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
TEKNOTEL (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Toplam ~100 ~100 ~100 100 ~100 ~100 100 100 100 ~100 ~100 ~100
Kaynak: Teşebbüslerden gelen bilgiler kullanılarak hesaplanmıştır.
(112) Tablonun incelenmesinden TÜRK TELEKOM’un devre kiralama hizmeti pazarında
devre sayısı bazında pazar payında yıllar itibarıyla ciddi değişikliklerin olmadığı ve
pazar payının %(…..) arasında değiştiği görülmektedir. Bununla birlikte gelir bazında
2016 yılında %(…..) olan payın yıllar itibarıyla düşüş eğilimi gösterip %(…..) seviyesine
gerilediği anlaşılmaktadır. Her ne kadar gelir bazında pazar payı yıllar içerisinde
düşmüşse de hâlihazırda TÜRK TELEKOM’un pazar payı en yakın rakibinin (…..)
katıdır ve TÜRK TELEKOM piyasadaki üstünlüğünü korumayı sürdürmektedir.
Aşağıdaki tablodan benzer bir durumun VPN hizmetleri içinde geçerli olduğu
görülmektedir:
Tablo 9: Teşebbüslerin VPN Hizmeti Pazarında Abone Sayısı, Devre Sayısı ve Gelir Bazında Pazar
Payları (%)
Teşebbüsler
2016 2017 2018 2019 İlk 6 Ay
Abone
Sayısı
Devre
Sayısı
Gelir
Abone
Sayısı
Devre
Sayısı
Gelir
Abone
Sayısı
Devre
Sayısı
Gelir
Abone
Sayısı
Devre
Sayısı
Gelir
TÜRK TELEKOM (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
VODAFONE NET (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
SUPERONLINE (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
TURKNET (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Doruk İletişim (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
T-SYSTEMS (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
İŞ NET13 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
AT&T (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Toplam 100 ~100 ~100 ~100 ~100 100 ~100 ~100 100 100 ~100 100
Kaynak: Teşebbüslerden gelen bilgiler kullanılarak hesaplanmıştır.

12 Dosya kapsamında TI Sparkle’ın Dolar, TT InternationaI’ın Avro cinsinden gelir bilgilerini sunduğu
görülmüştür. Bu kapsamda firmaların gelirleri ilgili yılın T.C. Merkez Bankası tarafından ilan edilen döviz
alış kuru üzerinden (2016, 2017 ve 2018 yılı için sene sonu, 2019 yılı için 6. ay sonu döviz kuru)
değerlendirilerek hesaplamalara dâhil edilmiştir.
13 (…..).
20-12/153-83
29/61
(113) Tablonun incelenmesinden TÜRK TELEKOM’un gelir bazında 2016 yılında yaklaşık
%(…..) olan pazar payını yıllar içerisinde arttırdığı ve %(…..) seviyelerine çıkardığı
görülmektedir. Devre sayısı bazında pazar payı verileri incelendiğinde de durumunun
değişmediği ve TÜRK TELEKOM’un yıllar itibarıyla pazar payını arttırdığı
anlaşılmaktadır. Bununla birlikte TÜRK TELEKOM’un payının 2016-2019 yılları
arasında devre sayısı bazında en yakın rakibinin yaklaşık (…..) katı, gelir bazında ise
yaklaşık (…..) katı olduğu görülmektedir.
(114) Kiralanan devreler üzerinden sunulan hizmetler ile VPN hizmetleri perakende seviyede
genellikle kurumsal abonelere sunulmaktadır. Bu hizmetlerden elde edilen gelirler de
çoğunlukla kamu ihalelerinden ya da özel teşebbüslerin alımlarından
kaynaklanmaktadır. Söz konusu hizmetlerin ilgili olduğu kurumsal kullanıcılar daha
yüksek hız ve kapasitede internet hizmeti talep etmektedir. Bu bağlamda, kurumsal
kullanıcıların bireysel kullanıcılara kıyasla daha yüksek bir alıcı gücüne sahip olduğu
düşünülse de, pazarda oldukça fazla sayıda bireysel ve kurumsal alıcının bulunması,
alıcıların incelenen teşebbüsler üzerinde yeterli düzeyde rekabetçi baskı
oluşturmadığını göstermektedir.
(115) Perakende seviyede piyasaya giriş engellerinin bulunup bulunmadığı incelendiğinde
ise, perakende seviyede kiralanan devreler üzerinden sunulan hizmetler ve VPN
hizmeti sunulması için ilk olarak BTK’nın yetkilendirmesinin gerektiği bilinmektedir.
Bunun yanı sıra, mevcut dosya kapsamında incelenen teşebbüslerin dikey bütünleşik
yapıya, güçlü ve ortak bir dağıtım ağına ve geniş bir ürün portföyüne, yüksek marka
bilinirliğine, finansal ve ekonomik güce sahip olmasının da piyasadaki teşebbüslerin
büyümesi veya piyasaya yeni teşebbüslerin girmesinin önünde giriş engeli
oluşturmasının muhtemel olacağı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla perakende seviyede,
toptan seviyedeki pazara kıyasla daha düşük seviyede de olsa, giriş engellerinin
bulunduğunu söylemek mümkündür.
(116) Yukarıda aktarılanlar ışığında, perakende seviyede kiralanan devreler üzerinden
sunulan hizmetler ve VPN hizmetleri pazarında, TÜRK TELEKOM’un yüksek pazar
payı, rakiplerin konumu ve piyasaya giriş engellerinin bulunması sebebiyle hâkim
durumda olduğu sonucuna varılmıştır.
I.6.2. Kötüye Kullanma Değerlendirmesi
(117) ALFA tarafından yapılan şikâyet başvurusunda, TÜRK TELEKOM’un sunduğu toptan
seviyede devre kiralama hizmetlerindeki davranışlarının sözleşme yapmanın dolaylı
reddi niteliğinde olduğu ve rekabeti kısıtladığı iddia edilmiştir. Şikâyette belirtilen ve
TÜRK TELEKOM’un rekabeti kısıtlayıcı nitelikte olduğu iddia edilen davranışları şu
şekilde sınıflandırılabilir:
 İlk olarak başvuruda, TÜRK TELEKOM’un RKDT’de düzenlenen beş günlük
devre tahsis sürecinde, devre talep edilen lokasyonda mevcut bir bağlantı olup
olmadığını incelemeden ilave yatırım yapılması gerektiği sonucuna vardığı ve
talep edilen lokasyonda mevcut bağlantı bulunmasına rağmen tüm başvuruları
özel proje kapsamına aldığı iddia edilmektedir. Mevcut bağlantının olduğu
durumlarda ise bu davranışın bağlantı sürelerinin uzamasına ve gereksiz yere
bağlantı ücreti alınmasına neden olduğu öne sürülmektedir.
 İkinci iddia bağlantı sürelerine ilişkindir. Bu kapsamda, özel proje kapsamına
alınan devreler için sözleşmelerde matbu olarak belirlenen 120 günlük bağlantı
süresinin uzun olduğu iddia edilmektedir. Bunun yanı sıra, gerçekleşen bağlantı
20-12/153-83
30/61
sürelerinin de uzun olduğu, kimi zaman sözleşmede belirtilen 120 günü geçtiği
ifade edilmektedir.
 Başvuruda ayrıca, bağlantının RKDT gereği en yakın TÜRK TELEKOM
sisteminden (saha dolabı, santral, vb.) yapılması gerekirken her durumda
santralden yapılmasının bağlantı mesafesini uzattığı ve buna bağlı olarak da
bağlantı ücretlerinin yüksek olduğu iddia edilmektedir.
 Şikâyetçi tarafından, TÜRK TELEKOM’un yukarıda sıralanan davranışlarının
4054 sayılı Kanun’un 6. maddesi kapsamında sözleşme yapmanın dolaylı reddi
niteliğinde olduğu ifade edilmektedir.
(118) İddiaların bu çerçevede değerlendirilmesinden önce, bir sonraki bölümde rekabet
hukukunda sözleşme yapmanın reddi teorisine ilişkin bilgi verilmesi, ardından ise iddia
konusu davranışların “reddetme” niteliğinde olup olmadığı ilgili mevzuat ve sözleşme
hükümleri, yerinde incelemelerde alınan belgeler, TÜRK TELEKOM ve diğer
teşebbüslerde talep edilen bilgi ve belgeler ile TÜRK TELEKOM’un ilk yazılı
savunmasında sunduğu açıklamalar çerçevesinde incelenerek söz konusu iddiaların
gerçeği yansıtıp yansıtmadığı değerlendirilmiştir.
I.6.2.1. Sözleşme Yapmanın Reddi Teorisi
(119) 4054 sayılı Kanun’un 6. maddesinin ilk fıkrasında, “Bir veya birden fazla teşebbüsün
ülkenin bütününde ya da bir bölümünde bir mal veya hizmet piyasasındaki hakim
durumunu tek başına yahut başkaları ile yapacağı anlaşmalar ya da birlikte davranışlar
ile kötüye kullanması” yasaklanmakta ve maddenin ikinci fıkrasında da beş bent halinde
örnek niteliğinde kötüye kullanma halleri sayılmaktadır:
“a) Ticarî faaliyet alanına başka bir teşebbüsün girmesine doğrudan veya dolaylı
olarak engel olunması ya da rakiplerin piyasadaki faaliyetlerinin zorlaştırılmasını
amaçlayan eylemler,
b) Eşit durumdaki alıcılara aynı ve eşit hak, yükümlülük ve edimler için farklı
şartlar ileri sürerek, doğrudan veya dolaylı olarak ayırımcılık yapılması,
c) Bir mal veya hizmetle birlikte, diğer mal veya hizmetin satın alınmasını veya
aracı teşebbüsler durumundaki alıcıların talep ettiği bir malın veya hizmetin,
diğer bir mal veya hizmetin de alıcı tarafından teşhiri şartına bağlanması ya da
satın alınan bir malın belirli bir fiyatın altında satılmaması gibi tekrar satış halinde
alım satım şartlarına ilişkin sınırlamalar getirilmesi,
d) Belirli bir piyasadaki hakimiyetin yaratmış olduğu finansal, teknolojik ve ticarî
avantajlardan yararlanarak başka bir mal veya hizmet piyasasındaki rekabet
koşullarını bozmayı amaçlayan eylemler,
e) Tüketicinin zararına olarak üretimin, pazarlamanın ya da teknik gelişmenin
kısıtlanması.”
(120) Belli şartlar altında, hâkim durumdaki teşebbüslerin sözleşme yapmayı reddetmesi de
4054 sayılı Kanun’un 6. maddesi kapsamında yasaklanan eylemlerdendir. Rekabet
hukuku uygulamasında, esas olarak, hâkim durumda olsun ya da olmasın tüm
teşebbüslerin iş yapacakları teşebbüsleri özgürce seçme ve mülkiyetlerinde bulunan
varlıklar üzerinde özgürce tasarruf edebilme haklarının olduğu kabul edilmektedir.
Bununla birlikte, istisnai bazı durumlarda hâkim durumdaki teşebbüslerin sözleşme
yapmayı reddetmeleri rekabeti kısıtlayıcı bir davranış olarak değerlendirilebilmekte ve
hâkim durumdaki teşebbüse rekabet hukuku çerçevesinde sözleşme yapma
yükümlülüğü getirilebilmektedir.
20-12/153-83
31/61
(121) Hâkim Durumdaki Teşebbüslerin Dışlayıcı Kötüye Kullanma Niteliğindeki
Davranışlarının Değerlendirilmesine İlişkin Kılavuz’da (Kılavuz) sözleşme yapmayı
reddetme, “bir teşebbüsün ürettiği mal ya da hizmetler ile sahibi olduğu maddi ya da
gayri maddi işletme unsurlarını diğer teşebbüslere sağlamaması ya da bunların diğer
teşebbüsler tarafından kullanılmasına doğrudan veya dolaylı olarak izin vermemesi”
şeklinde tanımlanmaktadır. Bu çerçevede, hammadde niteliğindeki fiziksel ürünler,
belirli hizmetlerin sağlanabilmesi için gerekli altyapılar, ürün dağıtım sistemleri ve fikri
mülkiyet hakları ile korunan yahut korunmayan gayri maddi işletme unsurları ya da
bilgileri ile teşebbüslerin sözleşme yapma talebine konu olabilecek diğer varlıklar anılan
mal, hizmet ya da unsurlar arasında değerlendirilebilmektedir.
(122) Kılavuz’a göre, sözleşme yapmayı reddetme; mal, hizmet ya da unsura ilişkin mevcut
bir sözleşme ilişkisinin kesilmesi şeklinde olabileceği gibi, potansiyel müşterilerin
sözleşme taleplerinin reddedilmesi şeklinde de olabilmektedir. Ayrıca, sözleşme
yapmayı reddetme, koşulsuz ya da koşullu reddetme şeklinde ortaya çıkabilmektedir.
Hâkim durumda bulunan teşebbüsün herhangi bir şart öne sürmeksizin sözleşme
yapmayı reddetmesi, koşulsuz ret olarak değerlendirilirken sözleşme yapmayı
sözleşme talebinde bulunan teşebbüsün kendisi ile alt pazarda rekabet etmemesi ya
da kendisine rakip olan bir teşebbüsle iş yapmaması gibi birtakım koşullara bağlaması,
koşullu ret olarak değerlendirilmektedir.
(123) Kılavuz’da, sözleşme yapmayı reddetmenin, hâkim durumdaki teşebbüsün, kendisine
yöneltilen sözleşme yapma talebini herhangi bir sebep göstermeksizin reddetmesi
şeklinde ortaya çıkabileceği gibi doğrudan ya da makul olmayan ertelemeler, ürün
arzının azaltılması ve makul olmayan şartlar ileri sürülmesi gibi davranışlar yoluyla
dolaylı olarak reddetmesi şeklinde de ortaya çıkabileceği ifade edilmektedir. Ayrıca,
sözleşme yapmayı reddetme davranışının, alt pazarda hâkim durumdaki teşebbüsle
rekabet halinde olan teşebbüslere yönelik olabileceği gibi kendisiyle rekabet içerisinde
bulunmayan müşterilerine yönelik de olabileceği belirtilmektedir. Burada alt pazar
kavramı ile sözleşme yapma talebine konu olan unsurun mal veya hizmet üretiminde
girdi olarak kullanıldığı pazarının kastedildiği anlaşılmaktadır. Hâkim durumdaki
teşebbüsün, sözleşme yapmayı reddettiği teşebbüs ile alt pazarda rekabet ediyor
olması halinde sözleşme yapmayı reddetme davranışının rekabeti kısıtlayıcı sonuçlar
ortaya çıkarmasının daha muhtemel olacağı kabul edilmektedir.
(124) Kılavuz’a göre, sözleşme yapmayı reddetme iddiaları değerlendirilirken ihlalin tespiti
için üç koşulun birlikte varlığını aranmaktadır. Bu çerçevede;
 reddetme, alt pazarda rekabet etmek için vazgeçilmez bir ürüne ya da hizmete
ilişkin olmalı,
 reddetmenin alt pazarda etkin rekabeti ortadan kaldırması muhtemel olmalı,
 reddetmenin tüketici zararına yol açması muhtemel olmalıdır.
(125) Kılavuz’da söz konusu koşulların varlığının tespiti için değerlendirilmesi gereken
hususlar sıralanmıştır. Ayrıca dışlayıcı davranışlara yönelik yapılacak
değerlendirmede, hâkim durumdaki teşebbüs davranışının fiili veya muhtemel rekabet
karşıtı piyasa kapamaya yol açıp açmadığının incelenmesinin gerektiği vurgulanmış ve
böyle bir incelemede ele alınması gereken unsurlar açıklanmıştır.
I.6.2.2. TÜRK TELEKOM’un İncelemeye Konu Davranışlarının Değerlendirilmesi
(126) ALFA tarafından yapılan şikâyet başvurusunda, TÜRK TELEKOM’un toptan seviyede
devre kiralama hizmetlerinde,
20-12/153-83
32/61
 RKDT’de düzenlenen beş günlük devre tahsis sürecinde, devre talep edilen
lokasyonda mevcut bir bağlantı olup olmadığını incelemeden ilave yatırım
yapılması gerektiği sonucuna vardığı ve talep edilen lokasyonda mevcut
bağlantı bulunmasına rağmen tüm başvuruları özel proje kapsamına aldığı,
 Özel proje kapsamına alınan devreler için sözleşmelerde matbu olarak
belirlenen 120 günlük bağlantı süresi ile gerçekleşen bağlantı sürelerinin uzun
olduğu,
 Bağlantının her durumda santralden yapılmasının bağlantı mesafesini uzattığı
ve bağlantı ücretlerini artırdığı
iddia edilmektedir.
(127) Bu çerçevede, TÜRK TELEKOM’un davranışlarının sözleşme yapmayı reddetme teşkil
edip etmediğinin tespiti için, TÜRK TELEKOM’un uygulamaları hem şikâyete konu
ihaleler hem de TÜRK TELEKOM’un genel uygulaması göz önünde bulundurularak üç
ayrı alt bölümde incelenmiştir.
Başvuruların İncelenmeden Özel Proje Kapsamına Alındığı İddiasının
Değerlendirilmesi
(128) Şikâyetçi tarafından dile getirilen ilk iddia, TÜRK TELEKOM tarafından RKDT Ek-5’in
2.1.2. maddesinde düzenlenen 5 günlük devre tahsis sürecinde, devre talep edilen
lokasyonda mevcut bir bağlantı olup olmadığı incelenmeden ilave yatırım yapılması
gerektiği gerekçesi ile tüm başvuruların otomatik olarak özel proje sözleşmesi
kapsamına alındığına ilişkindir. Devre taleplerinin RKDT kapsamı dışına çıkarılarak
özel proje sözleşmesi kapsamında ele alınmasının iki sonucu bulunmaktadır. İlk olarak
bağlantı bulunmadığı gerekçesi ile özel proje sözleşmesi kapsamında alınan devreler
için işletmeci tarafından bağlantı ücreti ödenmesi söz konusu olmaktadır. İkinci olarak
RKDT ile düzenlenen ve devre özelliğine göre değişen 8 ila 35 günlük bağlantı süreleri
yerine bağlantının sağlanması için TÜRK TELEKOM tarafından 120 günlük süre
öngörülmektedir. Bu bölümde bağlantı bulunup bulunmadığına bakılmaksızın tüm
devre taleplerinin özel proje kapsamına alındığı iddiası bu iki yönden incelenmiştir.
(129) İlgili mevzuatın özetlendiği bölümde aktarıldığı üzere, RKDT Ek-5’in 2.1.2. maddesine
göre bir işletmecinin devre tesis talepleri hakkında TÜRK TELEKOM’un beş gün
içerisinde mevcut bir bağlantının olup olmadığını, ilave bir yatırımın gerekip
gerekmediğini ve mevcut bağlantı olmaması ve/veya ilave yatırım gerekmesi
durumunda bağlantı ücretini talep sahibine bildirmesi gerekmektedir. Mevcutta bağlantı
bulunmuyor ve/veya ilave yatırım yapılması gerekiyor ise TÜRK TELEKOM ile işletmeci
arasında imzalanan protokol hükümlerine göre işlem tesis edilmektedir. RKDT’de
mevcutta bağlantı bulunan haller RKDT Ek-7’nin 5.2.1., 5.2.2., 5.2.3. maddelerinde
düzenlenmiş ve bu maddelerin kapsamına girmeyen talepler bakımından bağlantının
bulunmadığı kabul edilmiştir.
(130) Bağlantının mevcut olduğunun kabul edildiği (talebin RKDT kapsamına girdiği) üç
durum şu şekilde sayılmıştır:
 Belirli bir güzergâhta fiber optik kablo üzerinden tesis edilmiş ve daha sonra iptal
edilmiş bir bağlantının aynı güzergâhta aynı ya da farklı işletmeci tarafından,
iptal olduğu tarihten itibaren 1 (bir) yıl içerisinde kurulu kapasiteyi aşmamak
kaydıyla, işbu referans teklif kapsamında verilen bir hizmet için talep edilmesi
durumunda devre hazırlama ücreti dışında herhangi bir bağlantı ücreti (kablo
ve/veya teçhizata ilişkin) alınmayacaktır. (m. 5.2.1.)
20-12/153-83
33/61
 Abone yatırımı kapsamında işletmeci/abone tarafından kurulan altyapı
üzerinden aynı veya farklı işletmeciden (altyapıyı ilk kuran
işletmeciden/aboneden izin almak şartıyla) talep gelmesi (yeni hizmet, hız
değişikliği, hizmet değişikliği) halinde mevcut kurulu kapasiteyi aşmamak ve
abone yatırımını yapan işletmecinin/abonenin, kapasite dolduğunda kapasite
artırımının ücretli olacağını kabul etmesi şartıyla kullandırılan kapasite için yeni
işletmeciden devre hazırlama ücreti dışında herhangi bir bağlantı ücreti
alınmayacaktır. (m. 5.2.2.)
 Abone yatırımı kapsamı dışındaki durumlarda, aynı altyapı üzerinden aynı veya
farklı işletmeciden talep gelmesi (yeni hizmet, hız değişikliği, hizmet değişikliği)
halinde (ilk işletmeciden/aboneden izin alınmak şartıyla) ilk
işletmecinin/abonenin, kapasite dolduğunda kapasite artırımının ücretli
olacağını kabul etmesi şartıyla kullandırılan kapasite için devre hazırlama ücreti
dışında herhangi bir bağlantı ücreti alınmayacaktır (m. 5.2.3.)
(131) Bu koşullar detaylı incelendiğinde son bir yıl içinde iptal ile boşa çıkan fiber optik kablo
üzerinden tesis edilen bağlantı bulunması ve/veya kurulu bulunan bir altyapının (lokal
erişim kablosu ve teçhizat) kullanım hakkına sahip abone/işletmeci tarafından izin
verilmesi halleri dışındaki tüm durumlar bağlantı bulunmadığı şeklinde
değerlendirilmektedir. Başka bir ifadeyle, daha önce başka bir işletmeci tarafından
kullanılmış olan fiber optik bağlantının son bir yıl içinde iptal işlemi ile boşa çıkması
ve/veya bağlantının kullanım hakkına sahip işletmecinin bağlantının kullanımına izin
vermesi durumunda mevcut bağlantının varlığı kabul edilmektedir. Bu şartlar sağlansa
dahi mevcut kapasitenin yeterli olmaması da yeniden bağlantı kurulmasına, talep sahibi
işletmeci için bedel doğmasına ve talebin RKDT kapsamı dışına çıkmasına neden
olmaktadır. Bu durumda esasen çok kısıtlı şartlarda mevcut bağlantının olduğu,
başvurunun RKDT kapsamına girdiği ve bağlantı ücretinin yansıtılmadığı durumunun
nadiren ortaya çıktığı kanaati oluşmuştur.
(132) Başka bir ifadeyle, RKDT’ye göre TÜRK TELEKOM’un beş günlük tahsis süreci
içerisinde yukarıda yer verilen üç istisnai durumun mevcut olup olmadığını ilgili
otomasyon sistemi üzerinden kontrol etmesi gerekmektedir. Şikâyet dilekçesi ve
yerinde incelemede elde edilen Belge 1 incelendiğinde, ALFA’nın genel olarak bir
lokasyonda TÜRK TELEKOM şebekesinin bulunmasını mevcut bağlantının var olduğu,
bu nedenle ilave yatırım gerekmediği ve başvuruların RKDT kapsamına alınması
gerektiği şeklinde değerlendirdiği görülmektedir. Başvuruların büyük bir bölümünün
özel proje kapsamına alınması, ALFA’nın iddia ettiği üzere beş günlük süreçte mevcut
bağlantının varlığını incelemediği anlamına gelmediği, mevcut bağlantının var
olmasının nadiren ortaya çıkmasından kaynaklandığı anlaşılmıştır. Ayrıca, yukarıda da
bahsedildiği üzere bağlantı talep edilen güzergâhta TÜRK TELEKOM altyapısının
bulunması mevcut bağlantının varlığına işaret etmemektedir. Mevcut altyapı olsa bile
ilave bir çift fiber optik kablo döşenmesi gerektiği durumda başvuru ilave yatırım
kapsamına alınmaktadır.
(133) Nitekim TÜRK TELEKOM da savunmasında, bağlantı kapasitesinin değişmesi (örneğin
STM-1’den STM-4 kapasitesine çıkarılması), mevcut tüm lokal erişim kablolarının
kullanılıyor olması, müşteri lokasyonunda boşta kablo olsa dahi santrale varan
güzergahta herhangi iki ek noktası arası kablonun dolu olması gibi durumların ilave
yatırım gerektirmesi nedeniyle talebi RKDT kapsamı dışına çıkardığını ifade etmiştir.
Savunmada ayrıca, mevcut bağlantı olduğu durumda bile ilave yatırım yapılmasının
gerekebildiği belirtilmiştir.
20-12/153-83
34/61
(134) TÜRK TELEKOM’un mevcut bağlantı olup olmadığını ve ilave yatırım ihtiyacı bulunup
bulunmadığını kontrol etmeden tüm talepleri özel proje kapsamına alıp almadığını
görebilmek için 2017 ve 2018 yıllarında TÜRK TELEKOM’un perakende seviyede tesis
ettiği NN ME devreler ile TÜRK TELEKOM ekonomik bütünlüğüne dâhil diğer tüzel
kişiler (TT INTERNATİONAL, TT MOBİLE, TTNET) ve diğer işletmecilere toptan
seviyede sunduğu NN ME devreler incelenmiştir14. Bu şekilde TÜRK TELEKOM’un
diğer işletmeciler tarafından yapılan başvuruların tümünü veya önemli bir bölümünü
özel proje kapsamına alıp almadığı analiz edilmiştir.
(135) Analizin NN ME devreler üzerinde yoğunlaşmasının iki nedeni vardır. Birincisi, şikâyete
konu devreler NN ME devreleridir. İkincisi, NN ME ve devre bazlı ME yöntemini içeren
TTünel hizmetleri 2017 ve 2018 yıllarında toptan seviyede pazarın yarısından fazlasını
oluşturmuştur. Benzer şekilde perakende pazarda da en çok tercih edilen hizmet NN
ME hizmetidir15.
(136) Aşağıdaki tabloda toplam NN ME devre talebi sayısı ve bu taleplerin ne kadarının özel
proje kapsamına alındığı sunulmaktadır. Tabloda “TÜRK TELEKOM” satırında
değerlendirilen devreler, TÜRK TELEKOM’un perakende seviyede nihai kullanıcılara
sunduğu kiralık devre hizmetlerini temsil etmektedir. Diğer satırlar ise sırasıyla TÜRK
TELEKOM tarafından kendi grup şirketleri ile diğer işletmecilere toptan düzeyde
sunulan devrelere ilişkindir.
Tablo 10: NN ME Bağlantı Taleplerinin Özel Proje Kapsamına Alınma Oranı

Özel proje
kapsamına alınan
devre sayısı
RKDT
kapsamına
giren devre
sayısı
Toplam
devre sayısı
Özel proje
kapsamına
alınma oranı
(%)
2
0
1
7
TÜRK TELEKOM (…..) (…..) (…..) (…..)

Diğer TÜRK
TELEKOM Şirketleri
(…..) (…..) (…..)
Diğer İşletmeciler (…..) (…..) (…..) (…..)
2
0
1
8
TÜRK TELEKOM (…..) (…..) (…..) (…..)

Diğer TÜRK
TELEKOM Şirketleri
(…..) (…..) (…..)
Diğer İşletmeciler (…..) (…..) (…..) (…..)
Kaynak: TÜRK TELEKOM tarafından gönderilen bilgiler
(137) Tablodan görüldüğü üzere, hem 2017 hem de 2018 yılında TÜRK TELEKOM’un diğer
işletmecilere kiraladığı devrelerin sırasıyla %(…..) 'si ve %(…..)’ü özel proje kapsamına
alınmıştır. Dolayısıyla yaklaşık %(…..) oranında devre mevcut bağlantının bulunması
nedeniyle özel proje kapsamına alınmadan RKDT çerçevesinde değerlendirilmiştir. Bu
durum TÜRK TELEKOM tarafından alternatif işletmecilerin tüm başvurularının
incelenmeden özel proje kapsamına alındığı iddiasını zayıflatmaktadır.

14 Toptan ve perakende seviyedeki hizmetlerin karşılaştırılması bir çelişki arz etmemektedir. Bilakis
analizin isabetli sonuç verecek kapsama ulaşması için zorunludur. Zira bağlantının bulunup bulunmadığı,
ilave yatırıma gerek olup olmadığı hem perakende hem de toptan seviyede aynı kriterlere göre
belirlenmektedir. TÜRK TELEKOM’un perakende seviyede hizmet verebilmek için toptan seviyede
kendisine hizmet sunması gibi bir adım bulunmadığından başka bir yolla bu bağlantıların analize dâhil
edilmesi mümkün değildir.
15 Soruşturma kapsamında TÜRK TELEKOM ve diğer işletmecilerden elde edilen verilerden, toptan
seviyede NN geleneksel kiralık devre, kısmi kiralık devre, NN ME, NN G.SHDSL, TTünel, ve fiberlink
hizmetleri arasında devre sayısı bazında NN ME devrelerinin 2017 yılında %(…..); 2018 yılında %(…..)
pay aldığı; aynı yıllarda TTünel hizmetinin sırasıyla %(…..) ve %(…..) paya sahip olduğu görülmüştür.
Perakende seviyede ise geleneksel kiralık devre, NN ME, NN G.SHDSL, TTünel, fiberlink, ADSL, frame
relay, ATM hizmetleri arasında devre sayısı bazında NN ME 2017 yılında %(…..); 2018 yılında %(…..)
pay almaktadır.
20-12/153-83
35/61
(138) Bunun yanı sıra, TÜRK TELEKOM’un kendi grup şirketlerine ve perakende seviyede
sunduğu devrelerin özel proje kapsamına alınma oranı diğer işletmecilere sunduğu
devrelerin oranından belirgin düzeyde yüksektir16. Dolayısıyla, TÜRK TELEKOM’un
alternatif işletmecilerin devre kiralama başvuru sürelerini uzatmak ve bağlantı
ücretlerini artırmak amacıyla söz konusu işletmeciler aleyhine devre başvurularını özel
proje kapsamına almasının söz konusu olmadığı kanaati hâsıl olmuştur.
(139) TÜRK TELEKOM’un sunduğu kiralık devre hizmetleri içinde görece az pay17 almakla
birlikte noktadan noktaya geleneksel kiralık devre, TTünel, fiberlink ve G.SHDSL
devrelerin de özel proje kapsamına alınma oranı analizin bütünlüğü açısından
hesaplanmış olup oranlar aşağıdaki tabloda sunulmuştur:
Tablo 11: Geleneksel Kiralık Devre, TTünel, Fiberlink ve G.SHDSL Bağlantı Taleplerinin Özel Proje
Kapsamına Alınma Oranı (%)
Geleneksel Kiralık
Devre
TTünel Fiberlink G.SHDSL
2
0
1
7
TÜRK TELEKOM ve Diğer TÜRK
TELEKOM Şirketleri
(…..) (…..) (…..) (…..)
Diğer İşletmeciler (…..) (…..) (…..) (…..)
2
0
1
8
TÜRK TELEKOM ve
Diğer TÜRK TELEKOM Şirketleri
(…..) (…..) (…..) (…..)
Diğer İşletmeciler (…..) (…..) (…..) (…..)
Kaynak: TÜRK TELEKOM tarafından gönderilen bilgiler
(140) Tablodan görüldüğü üzere bakır kablo ile kurulan G.SHDSL devreler, söz konusu
altyapının yaygınlığı ve kurulu kapasitesi nedeniyle özel proje kapsamına alınmadan
sağlanabilmektedir. Diğer bağlantı türlerindeki özel proje kapsamına alınma oranları ise
NN ME bağlantılara ilişkin varılan TÜRK TELEKOM’un kendi grup şirketlerine ve
perakende seviyede sunduğu devrelerin özel proje kapsamına alınma oranının diğer
işletmecilere sunduğu devrelerin oranından çok farklı olmadığı sonucunu
desteklemektedir.
(141) Yukarıda yer verilen bilgiler, TÜRK TELEKOM’un rakiplerini dezavantajlı konuma
getirmek için genel olarak tüm devre taleplerini incelemeden özel proje kapsamına
aldığı iddiasını desteklememekte, aksine G.SHDSL dışındaki yöntemlerle kurulacak
devrelerin mevzuat gereği, başka bir ifadeyle RKDT’nin uygulama alanının dar olması
nedeniyle RKDT kapsamı dışında kaldığı kanaatini doğrular niteliktedir.
(142) Ayrıca ilerleyen bölümlerde daha detaylı aktarıldığı üzere, TÜRK TELEKOM ve
işletmeciler arasında yapılan sözleşmelerde bağlantının tamamlanması için 120 günlük
süre tanınsa dahi TÜRK TELEKOM genellikle devre taleplerini daha kısa sürede (2017
yılında ortalama (…..), 2018 yılında ortalama (…..) günde) karşılamaktadır. Buna ek
olarak, TÜRK TELEKOM savunmasında, perakende seviyedeki müşterileri ile
imzaladığı özel proje sözleşmelerinde de bağlantı süresini 120 gün olarak belirlediğini
belirtmektedir. Diğer bir ifadeyle, TÜRK TELEKOM’un toptan pazardaki işletmecilere
uzun, perakende pazardaki müşterilerine ise daha kısa bağlantı süreleri taahhüt ederek
rakiplerinin faaliyetini zorlaştırdığını ileri sürmek de mümkün değildir.
(143) Bu aşamada şikâyet kapsamında özellikle belirtilen Muğla Büyükşehir Belediyesi ile
İzmir Büyükşehir Belediyesi ihaleleri kapsamındaki devreler bakımından TÜRK
TELEKOM’un davranışları incelenmiştir. Muğla Büyükşehir Belediyesine ilişin olarak,

16 TÜRK TELEKOM tarafından bu farkın, (…..) için kurulan yeni devrelerden kaynaklandığı ifade
edilmiştir.
17 TÜRK TELEKOM tarafından sunulan ME devreler dışındaki devreler toplam devre sayısının 2017
yılında %(…..)’unu, 2018 yılında ise %(…..)’ini oluşturmaktadır.
20-12/153-83
36/61
talep edilen devrelerin önceden bakır kablo üzerinden hizmet verdiği, ALFA’nın
kazandığı ihale ile bu kabloların fiber optik kablo ile değiştirilmesinin talep edildiği
anlaşılmıştır. Nitekim şikâyetçinin de Muğla Büyükşehir Belediyesi için talep edilen
devrelerle ilgili taleplerin haksız şekilde özel proje kapsamına alındığı iddiası
bulunmamaktadır.
(144) İzmir Büyükşehir Belediyesi ihalesinde ise, ihale öncesinde hizmet sağlayıcı TÜRK
TELEKOM olmakla birlikte ihale sonrasında Belediyeye hizmet sağlayacak teşebbüs
ALFA olmuştur. Dolayısıyla ilgili ihale kapsamında bağlantının bulunup bulunmadığı
hususu RKDT Ek-7’nin 5.2.1. (bir yıl içerisinde iptalden boşa çıkan fiber optik hat
bulunması) ile 5.2.2. ve 5.2.3. (hâlihazırda kurulu bulunan bir altyapının kullanım hakkı
olan abone/işletmeci tarafından izin vermek şartıyla kullandırılması) maddeleri
kapsamında değerlendirilebilecektir. İlgili maddelere göre bağlantının var sayılması için
kurulu bulunan altyapıdan hizmet alan abone olan İzmir Büyükşehir Belediyesinin
bağlantısının iptal edilmiş ve/veya söz konusu altyapının ALFA tarafından kullanımına
muvafakat verilmiş olması gerekmektedir. Dosya kapsamında elde edilen bilgilerden
ihale kapsamında ALFA tarafından altyapıyı ilk kuran işletmeciden alınan ve TÜRK
TELEKOM’a iletilen bir muvafakatname olmadığı görülmektedir. Bu itibarla 5.2.2. ve
5.2.3. madde kapsamına girebilecek bir durum bulunmadığı anlaşılmıştır.
(145) İzmir Büyükşehir Belediyesi ihalesini kazanan ALFA olmakla birlikte, Belediye ihale
öncesinde TÜRK TELEKOM’dan hizmet aldığından, 5.2.1. madde kapsamında İzmir
Büyükşehir Belediyesince iptal edilen TÜRK TELEKOM hattının olup olmadığının
incelenmesi gerekmektedir. Bu hususta TÜRK TELEKOM tarafından sunulan
bilgilerden, ALFA’nın 2017 yılı Aralık ayında devre talebinde bulunduğu, bu tarihte ilgili
lokasyonlarda boşta per (fiber optik kablo çifti) olmadığı ve son bir yıl içinde de iptal
edilmiş hattın da bulunmadığı gerekçesi ile TÜRK TELEKOM tarafından mevcut
bağlantı olmadığının değerlendirildiği görülmüştür. 21.02.2018 tarihinde ise 2’si bakır
altyapıya sahip 26 devre için İzmir Büyükşehir Belediyesince iptal başvurusunda
bulunulduğu, 08.03.2018 tarihinde iptal emrinin tamamlandığı, 20.03.2018 tarihinde ise
bu devrelerden dördü için ALFA’nın önceki talebini iptal ederek yeniden talepte
bulunduğu anlaşılmıştır. Söz konusu devreler için ALFA’nın talebi 5.2.1. madde
çerçevesinde değerlendirilmiş ve ALFA RKDT’den istifade etmiştir. Söz konusu 4
devrenin ALFA’ya tesisi 23.03.2018 tarihinde tamamlanmıştır.
(146) Konuya ilişkin dosya kapsamında yapılan yerinde incelemede elde edilen Belge 15,
Belge 19 ve Belge 20’de, söz konusu 26 devre özelinde İzmir Büyükşehir Belediyesinin
iptal talebi olduğu ve iptal sebebiyle boşalan perlerin ALFA’ya kullandırılıp
kullandırılmadığı tartışılmaktadır. Yazışmaların devamında İzmir Büyükşehir
Belediyesinden boşa çıkan perlerin ALFA’nın kullanımına sunulup sunulmadığı
anlaşılamamakla birlikte soruşturma kapsamında elde edilen bilgilerden söz konusu
devrelerden talep edilen 4’ünün ALFA’nın kullanımına sunulduğu tespit edilmiştir.
(147) Üzerinde durulması gereken bir diğer husus da RKDT’nin ilgili maddeleri kapsamında
iptalden boşa çıkan bağlantı olup olmadığını ve/veya ilgili abone/işletmecinin izin verip
vermediğini araştırma yükümlülüğünün hangi tarafa ait olduğudur. Zira RKDT Ek-7’nin
5.2.1. maddesinin metninde söz konusu yükümlülüğün TÜRK TELEKOM’a mı yoksa
talep sahibi işletmeciye mi ait olduğu anlaşılamamaktadır. İlaveten, Belge 17 de
uygulamada yaşanan belirsizlikleri göstermektedir. Konu hakkında BTK’dan bilgi talep
edilmiş olup BTK’nın cevabi yazısında RKDT kapsamında bağlantının olduğu
lokasyondaki müşteri (ilk işletmeci veya abone) bilgisinin yeni bağlantı talep eden
işletmeci ile paylaşmasına yönelik TÜRK TELEKOM’un bir yükümlülüğünün
bulunmadığı ifade edilmiştir. Söz konusu durum RKDT’nin ilgili hükümlerinin
20-12/153-83
37/61
uygulanmasını zorlaştırmaktadır. Öte yandan madde metninden kaynaklanan
muğlaklıktan doğan aksaklıkların TÜRK TELEKOM’a, ALFA’ya ya da sair bir
işletmeciye yüklenmesinin hakkaniyetli olmadığı kanaati oluşmuştur. RKDT
düzenlemelerinin değiştirilmesi, uygulama esaslarının belirlenmesi gibi hususlarda
sorumluluğun elektronik haberleşme sektörünün düzenleyici ve denetleyici otoritesi
konumundaki BTK’ya ait olduğu değerlendirilmiştir.
(148) Bu bilgi ve değerlendirmelerden hareketle, TÜRK TELEKOM’un rakip işletmecilerin
bağlantı taleplerini bağlantı süresini uzatmak, bağlantı ücreti almak ve genel olarak
rakiplerin faaliyetini zorlaştırmak maksadıyla sistemli olarak özel proje kapsamına
aldığını söylemek mümkün değildir. Dolayısıyla, TÜRK TELEKOM’un bahse konu
uygulamalarla sözleşme yapmayı dolaylı yoldan reddettiği ve bu şekilde 4054 sayılı
Kanun’un 6. maddesini ihlal ettiği iddiasının gerçeği yansıtmadığı kanaatine varılmıştır.
Bağlantı Süresinin Uzunluğuna İlişkin İddialar
(149) Şikâyet başvurusunda ALFA tarafından, özel proje kapsamına alınan devreler için
yapılan sözleşmelerde mutat olarak belirlenen 120 günlük bağlantı süresinin uzun
olduğu, bunun yanı sıra gerçekleşen bağlantı sürelerinin de sözleşmede belirtilen 120
günü geçtiği iddia edilmektedir.
(150) TÜRK TELEKOM’un rakiplerinin faaliyetlerini zorlaştırmak amacıyla bağlantıları uzun
sürede tesis edip etmediğini görmek için, 2017 ve 2018 yıllarında TÜRK TELEKOM’un
perakende seviyede tesis ettiği NN ME devreler ile TÜRK TELEKOM ekonomik
bütünlüğüne dâhil diğer tüzel kişiler (TT INTERNATIONAL, TT MOBİL, TTNET) ve
diğer işletmecilere toptan seviyede sunduğu NN ME devrelerin bağlantılarının ne kadar
sürede gerçekleştirildiği incelenmiştir. Aşağıda öncelikle özel proje kapsamında alınan
devrelerin bağlantı süreleri ele alınmıştır:
Tablo 12: Özel Proje Kapsamındaki NN ME Devrelerin Bağlantı Süresi

Ortalama bağlantı
süresi (Gün)
120 günü aşan
devre sayısı
Toplam
devre
sayısı
120 günü aşma
oranı (%)
2
0
1
7
TÜRK TELEKOM (…..)

(…..) (…..)
(…..)

Diğer TÜRK
TELEKOM Şirketleri
(…..) (…..)
Diğer İşletmeciler (…..) (…..) (…..) (…..)
2
0
1
8
TÜRK TELEKOM (…..)

(…..) (…..)
(…..)

Diğer TÜRK
TELEKOM Şirketleri
(…..) (…..)
Diğer İşletmeciler (…..) (…..) (…..) (…..)
Kaynak: TÜRK TELEKOM tarafından gönderilen bilgiler
(151) Tablodan, TÜRK TELEKOM’un 2017 ve 2018 yıllarında alternatif işletmecilere sunduğu
devre kiralama hizmetlerinde ortalama bağlantı süresinin sırasıyla (…..) ve (…..) gün
olduğu ve gerçekleşen bu sürelerin 120 günün altında olduğu anlaşılmıştır. İlaveten,
söz konusu devrelerin içerisinde 120 günü aşan devre sayısının toplam devre sayısı
içindeki oranının da 2017 yılında %(…..), 2018 yılında ise %(…..) olduğu görülmüştür.
Dolayısıyla, iddia edildiği üzere, rakip işletmecilerin faaliyetlerini zorlaştırmak amacıyla
TÜRK TELEKOM tarafından devrelerin 120 günden daha uzun sürede bağlandığı
iddiasının yukarıdaki tablolarda yer verilen veriler ışığında gerçeği yansıtmadığı
sonucuna varılmıştır.
(152) TÜRK TELEKOM tarafından sunulan verilerden hesaplanan Tablo 12’deki ortalama
süreler, TÜRK TELEKOM’dan bu hizmeti alan işletmecilerden elde edilen bilgilerle de
örtüşmektedir. SUPERONLINE, TÜRK TELEKOM tarafından fiber bağlantıların
20-12/153-83
38/61
sözleşmede 120 gün yazmasına rağmen ortalama 60 günde tamamlandığını ifade
etmiştir. VODAFONE NET tarafından gönderilen verilerden ise TÜRK TELEKOM
tarafından VODAFONE NET’in talep ettiği bağlantıların ortalama olarak 2017 yılında
(…..) günde, 2018 yılında ise (…..) günde tamamlandığı hesaplanmıştır.
(153) Tablodan da görüldüğü üzere, 2017 ve 2018 yıllarında TÜRK TELEKOM’un perakende
seviyede ve kendi grup şirketlerine verdiği hizmetlerde gerçekleşen bağlantı süresi
diğer işletmecilere verdiği hizmetlerde gerçekleşen bağlantı süresinin yaklaşık (…..)
katıdır. Her iki yılda TÜRK TELEKOM grubunun ortalama bağlantı süresi (…..) günü
geçmektedir. TÜRK TELEKOM grubunun 120 günlük süreden sonra bağlantısı
sağlanan devre sayısı oranı da diğer işletmeciler için oluşan değerin yaklaşık (…..)
katıdır.
(154) TÜRK TELEKOM söz konusu farkın, özel proje kapsamına alınan devre sayısında
olduğu gibi “(…..)” ve “(…..) Genel (…..)” projeleri için kurulan yeni devrelerden
kaynaklandığını ifade etmektedir. TÜRK TELEKOM, özellikle “(…..)” projesinde (…..),
aynı anda çok sayıda devre talebi alınmasının yarattığı iş yoğunluğu ve müşteri
tarafından yapılması gereken işlerin tamamlanmaması nedeniyle bağlantı tesisinin
gecikmesi gibi nedenlerle ortalama bağlantı sürelerinin uzadığını, bu projelerdeki
devreler göz ardı edilirse 2017 ve 2018 yılı ortalama bağlantı süresinin (…..) gün
olduğunu, 120 günlük süreyi aşan devre sayısının ise (…..) olduğunu ifade etmiştir.
(155) Her hâlükârda ortalama bağlantı süresi ve bağlantı süresi 120 günü aşan devre oranı
verileri TÜRK TELEKOM’un rakiplerine sağladığı devrelerin bağlantısını sistemli olarak
geciktirdiği iddiasının aksini göstermektedir.
(156) Aşağıda ayrıca, mevcut bağlantı bulunması nedeniyle RKDT kapsamına giren NN ME
devrelerinin 2017 ve 2018 yıllarındaki ortalama bağlantı süresi de sunulmaktadır:
Tablo 13: RKDT Kapsamındaki NN ME Devrelerin Bağlantı Süresi
2017 (gün) 2018 (gün)
TÜRK TELEKOM (…..) (…..)
Diğer TÜRK TELEKOM Şirketleri (…..) (…..)
Diğer İşletmeciler (…..) (…..)
Kaynak: TÜRK TELEKOM tarafından gönderilen bilgiler
(157) RKDT kapsamına giren NN ME devleri için BTK tarafından belirlenen bağlantı süresi il
içi ve iller arası devrelerde 14, iller arası kırsal bölgelerde 16 gündür. Tablodan
işletmecilerin bağlantı taleplerinin ortalama olarak bu süreler çerçevesinde karşılandığı,
TÜRK TELEKOM grubunun ortalama bağlantı süresinin daha uzun olduğu
görülmektedir. Dolayısıyla söz konusu veriler de yukarıda özel proje kapsamındaki
bağlantılarla ilgili yapılan analizi destekler niteliktedir.
(158) Devre taleplerinin özel proje kapsamına alınması konusunda olduğu gibi, TÜRK
TELEKOM’un sunduğu kiralık devre hizmetleri içinde görece az pay almakla birlikte
özel proje kapsamındaki noktadan noktaya geleneksel kiralık devre, TTünel ve
fiberlink18 devrelerin de ortalama bağlantı süresi analizin bütünlüğü açısından
hesaplanmıştır:


18 Önceki bölümde izah edildiği üzere G.SHDSL devre talepleri 2017 ve 2018 yıllarında özel proje
kapsamına alınmamıştır. RKDT kapsamındaki devrelerin ortalama bağlantı süresi 2017 yılında TÜRK
TELEKOM için (…..) gün, diğer işletmeciler için (…..) gün; 2018 yılında TÜRK TELEKOM için (…..) gün,
diğer işletmeciler için (…..) gündür.
20-12/153-83
39/61
Tablo 14: Özel Proje Kapsamındaki Geleneksel Kiralık Devre, TTünel Ve Fiberlink Devrelerin Ortalama
Bağlantı Süresi
Geleneksel kiralık
devre (gün)
TTünel (gün) Fiberlink (gün)
2
0
1
7
TÜRK TELEKOM ve Diğer
TÜRK TELEKOM Şirketleri
(…..) (…..) (…..)
Diğer İşletmeciler (…..) (…..) (…..)
2
0
1
8
TÜRK TELEKOM ve
Diğer TÜRK TELEKOM
Şirketleri
(…..) (…..) (…..)
Diğer İşletmeciler (…..) (…..) (…..)
Kaynak: TÜRK TELEKOM tarafından gönderilen bilgiler
(159) Tablo incelendiğinde özel proje kapsamına alınan TTünel ve fiberlink devrelerin
ortalama bağlantı sürelerinin TÜRK TELEKOM ve diğer işletmeciler açısından birbirine
yakın ve 120 günlük sürenin çok altında olduğu görülmektedir. Geleneksel kiralık
devrelerde ise 2017 ve 2018 yıllarında rakip işletmecilerce talep edilen devrelerin
ortalama bağlantı süresinin TÜRK TELEKOM tarafından müşterilerine sağlanan
devrelerin ortalama bağlantı süresinin yaklaşık (…..) katı olduğu anlaşılmaktadır.
(160) 2017 yılında (…..), 2018 yılında ise (…..) adet geleneksel kiralık devre tesis edilmiştir.
Bu sayılar TÜRK TELEKOM tarafından kiralık devre hizmetleri kapsamında sunulan
devreler içinde sırasıyla %(…..) ve %(…..)’lik paylara denk gelmektedir. Diğer bir
ifadeyle geleneksel kiralık devre hizmeti TÜRK TELEKOM’un ilgili pazardaki
faaliyetlerinin küçük bir kısmını oluşturmaktadır. Bu bakımdan sadece geleneksel
kiralık devre tesisinde ortalama bağlantı sürelerinin TÜRK TELEKOM lehine
olmasından yola çıkarak ilgili ürün pazarında rekabetin olumsuz etkilendiğini söylemek
zor olacaktır.
(161) Ayrıca söz konusu az sayıdaki geleneksel kiralık devre incelendiğinde, işletmecilere ait
ortalama bağlantı süresinin (…..) tarafından talep edilen devrelerin görece uzun sürede
((…..) gün) bağlanmasından kaynaklandığı anlaşılmaktadır. TÜRK TELEKOM söz
konusu (…..) devrenin (…..)’ünün “Yurtiçi Kiralık Devre ve Kısmi Kiralık Devrelerde 1+1
Kampanyası” çerçevesinde talep edildiğini, esasen toplam (…..) başvuru bulunduğunu
ifade etmiştir. Bu (…..) başvuru esas alındığında, 2017-2018 yıllarındaki ortalama
geleneksel kiralık devre bağlantı süresi (…..) için (…..) gün, alternatif işletmeciler için
ise (…..) gün olarak hesaplanmaktadır. Bu süreler de TÜRK TELEKOM’un ortalama
bağlantı süresine yakındır.
(162) Şikâyette vurgulanan bir diğer husus özel proje sözleşmelerinde mutat şekilde 120
günlük süre belirlendiği ve bu sürenin çok uzun olduğu iddiasıdır. Her sözleşmede 120
günlük süre öngörülmesi bir yandan belirlilik sağlamakta ve sözleşme imzalama
sürecini hızlandırmakta, diğer taraftan da bu sürenin kimi projeler bakımından çok uzun
olduğu iddiasını gündeme getirmektedir. Mevcut soruşturma kapsamında ise mutat
şekilde 120 günlük süre öngörülmesi hususu, rakipleri dezavantajlı konuma getirmek
için bağlantıların uzun sürede gerçekleştirildiği iddiasını destekleyici olup olmadığı
yönünden incelenebilecektir.
(163) TÜRK TELEKOM tarafından gönderilen bilgilerde ve yazılı savunmalarda;
sözleşmelerde standart şekilde 120 günlük süre belirlenmesine ilişkin olarak, devre
taleplerinde her projenin içerdiği kendine özel durumlar (altyapı uygunluk, proje
dönemi, lokal erişim bağlantısı gerektiren metrajın uzunluğu vb.) projeden projeye
değişkenlik gösterebileceğinden ve beş iş günlük tahsis sürecinde projenin ne kadar
sürede tamamlanacağının kesin olarak bilinmesinin zor olmasından dolayı,
sözleşmelerde projeye özgü bir süre öngörülmesinden ziyade 120 gün üzerinden
20-12/153-83
40/61
imzalandığı belirtilmiştir. Öte yandan gerek müşteri memnuniyetinin sağlanması
gerekse projeden en kısa sürede gelir elde edilebilmesi için projelerin 120 günden önce
tamamlanmaya çalışıldığı ifade edilmiştir.
(164) Daha önce de bahsedildiği üzere, devre kiralama hizmetlerinde ilgili devre talebine
ilişkin olarak ilave yatırım yapılması gerektiği durumlarda başvuru RKDT kapsamı
dışına çıkmakta ve TÜRK TELEKOM ile işletmeci arasında yapılan sözleşmede 120
günlük süre öngörülmektedir. Söz konusu 120 günlük süre işletmecinin devre talebini
onaylaması ile bağlantının kurulması arasındaki süreyi kapsamaktadır. RKDT Ek-5’in
2.1.8. maddesinde ilave yatırım gereken durumlar, kazı çalışması yapılması, fiber optik
kablo için direk dikilmesi, kablo çekimi, teçhizat kurulumu, kart ilavesi vb. teçhizat
ve/veya erişim şebekesi yönünden hazır olmayan durumlar olarak sıralanmıştır. Devre
tesis sürecinde yapılan işlemlerin neler olduğu incelendiğinde de, bu süreçte görece
kısa sürede tamamlanabilen fiber optik kablo hatlarının çekilmesi ve ilgili switch
noktasına bağlantı yapılması gibi işlemlerin yanı sıra, kazı yapılması, teçhizat kurulumu
gibi işlemler daha uzun sürelerde tamamlanabilmektedir. Zira kazı yapılmasını
gerektiren durumlarda ilgili belediyeden izin alınması, kazı yasağının sona ermesinin
beklenmesi uzun sürebilecektir19. Sadece kablo çekimi yapılmasının planlandığı bir
sahada göçük veya kayıp menhol olması durumunda yeniden kazı ve altyapı tesisi
kurulumu gündeme gelebilmekte, bu durum da süreleri uzatabilmektedir. Yeni cihaz
kurulumu ve/veya kart ilavesi gerektiren durumlarda da cihaz/kartların siparişinin
verilmesi ve temini zaman alabilecektir. Bunun yanı sıra, aynı dönemde çok sayıda
başvuru yapılması durumu, coğrafi ve mevsimsel koşullar da operasyonel nedenlerle
bağlantı sürelerini uzatabilmektedir. Söz konusu işlemlerin her birinin tamamlanma
süresinin değişiklik gösterebileceği ve aynı işlemin başvuru/devre bazında dahi
farklılaşabileceği, dolayısıyla beş günlük tahsis döneminde gerek yapılacak işlemlerin
neler olduğunun gerekse sürenin net bir şekilde belirlenmesinin mümkün
olamayabileceği, dolayısıyla sözleşmede standart 120 günlük azami bir süre
belirlenmesinin makul olduğu kanısına varılmıştır.
(165) Söz konusu iddiaya yönelik olarak ayrıca, TÜRK TELEKOM dışında toptan seviyede
devre kiralama hizmeti veren işletmecilerin bağlantı süreleri incelenmiştir. Bu
kapsamda SUPERONLINE, aynı müşteriye aynı altyapı üzerinden bağlantı kurulması
işleminin (…..) gün, yeni bağlantı kurulması gerektiği durumlarda kazı izni (ruhsat)
alınmasına gerek yoksa (…..) gün, ruhsat alınması gerekiyorsa daha uzun sürelerde
bağlantı kurulduğunu; ruhsat alınması gereken durumlarda bağlantının kurulmasının
(…..) varabildiğini belirtmiştir. VODAFONE NET ise işletmecilerle yapılan
sözleşmelerde ortalama olarak (…..) içinde bağlantı tesis edilmesinin öngörüldüğünü,
bu sürenin (…..) haftaya kadar çıkabildiğini ifade etmiştir. VODAFONE NET tarafından
bağlantıların gerçekleştirilme süresi ise ortalama 2017 yılında (…..) gün, 2018 yılında
ise (…..) gün olarak hesaplanmıştır. Bu bilgiler ile TÜRK TELEKOM tarafından
gerçekleştirilen ortalama bağlantı süresi (2017 yılında (…..), 2018 yılında (…..) gün)
birlikte değerlendirildiğinde, tüm özel proje sözleşmelerinde 120 günlük bağlantı süresi
öngörülmesi TÜRK TELEKOM’un rakiplerin talep ettiği devrelerin bağıntılarının
geciktirilmesi stratejisi yürüttüğü iddialarını destekler nitelikte değildir.
(166) Burada dikkat çekilmesi gereken diğer bir nokta, talep edilen devrelerden bir kısmının
görece geç bağlanmasının diğer devrelerin müşterinin hizmetine sunulması önünde
teknik, operasyonel veya hukuki bir engel olmadığı, müşterinin kabul etmesi halinde

19 Nitekim SUPERONLINE tarafından da, belediyeden kazı ruhsatı alınmasını gerektiren başvurularda
bağlantı sürelerinin farklılaşabildiği, (…..), her belediyenin ruhsat verme sürecinin değişkenlik gösterdiği,
ayrıca mevsimsel ve coğrafi koşulların da bu süreyi etkilediği belirtilmiştir.
20-12/153-83
41/61
devrelerin peyderpey hizmet vermeye başlayabildiğidir. Bu durumda, TÜRK
TELEKOM’un bir projedeki bazı devrelerin bağlantısını geciktirerek o projedeki tüm
devrelerin işlevsiz kalmasını sağlamayı amaçladığını öne sürmek makul değldir.
(167) Bunlara ek olarak işletmecilere 2017 ve 2018 yıllarında TÜRK TELEKOM’dan toptan
seviyede hizmet alınması sırasında yaşanan gecikmeden dolayı perakende seviyede
sundukları hizmet sırasında herhangi bir ceza ve sair bedel ödeyip ödemedikleri
sorulmuştur. Üç işletmeci perakende seviyede hizmet vermediğini, bir işletmeci toptan
seviyedeki hizmeti SUPERONLINE ve VODAFONE NET’den aldığını, sekiz işletmeci
ise böyle bir bedele katlanmadığını belirtmiştir. (…..) 2017 ve 2018 yıllarında böyle bir
bedel ödemediğini ancak güncel iki vakada TÜRK TELEKOM’dan kaynaklanan
gecikme nedeniyle müşteri ile sözleşme feshine gidildiğini, ALFA ise cezai şart
ödediğini belirtmiştir. BTK’dan gelen yazıda ise TÜRK TELEKOM’un bağlantıyı geç
sağlaması nedeniyle işletmecilerden yoğun ve ciddi şikâyet alınmadığı belirtilmiştir20.
Bu bilgiler de ilgili pazarda rekabet karşıtı etki doğuracak seviyede, genel ve yaygın bir
geciktirmenin söz konusu olmadığı kanaatini güçlendirmektedir.
(168) Şikâyetçi özelinde İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Muğla Büyükşehir Belediyesi
ihalelerinde bağlantıların geç tamamlanıp tamamlanmadığı incelendiğinde ise, şikâyete
konu iki ihaledeki bağlantıların en az (…..), en çok (…..) ve ortalama (…..) günde
tamamlandığı görülmektedir. ALFA’nın talep ettiği (…..) hattan (…..) tanesi (%(…..))
120 günlük süreden sonra tamamlanmıştır. Bu süreler Tablo 10’daki sürelerle
karşılaştırıldığında ALFA’nın diğer işletmecilerden veya TÜRK TELEKOM grubu
şirketlerinden önemli ölçüde dezavantajlı durumda olmadığı görülmektedir.
(169) İhaleler özelinde inceleme yapıldığında da varılan sonuç değişmemektedir. İzmir
Büyükşehir Belediyesi için talep edilen (…..) devre21 ortalama (…..) günde bağlanmış,
hiçbir devrenin bağlantı süresi 120 günü aşmamıştır. Muğla Büyükşehir Belediyesi için
talep edilen (…..) devre ortama (…..) günde bağlanmış, bunlardan (…..)’u 120 günlük
süreyi aşmıştır22. Muğla Büyükşehir Belediyesi projesinin ortalama bağlantı süresi ve
120 günü aşan devre sayısı görece yüksek olsa da TÜRK TELEKOM’un Tablo 10’da
yer verilen ortalama bağlantı süresinden ve 120 günü aşan devre oranından düşüktür.
(170) Ayrıca savunmalarda da belirtildiği üzere Muğla Büyükşehir Belediyesi için talep edilen
lokasyonların tamamında bakır kablolar fiber kablolar ile değiştirilmiş, kazı
çalışmasında;
 Muğla Büyükşehir Belediyesi Altyapı Koordinasyon Merkezi Uygulama
Yönetmeliği gereği kazı sezonu dışında kalan 15 Mayıs-15 Ekim tarihleri
arasında kazı yapılamaması,
 Marmaris Liman İşletme Müdürlüğü lokasyonunda belediyenin kazı çalışması
nedeniyle beklenmesi,
 Muğla Sosyal Hizmetler ve Turizm Tanıtım Şube Müdürlüğü lokasyonunun sit
alanı içinde kalması nedeniyle izin süreçlerinin tamamlanmasının beklenmesi ve
 Bodrum Belediyesi itfaiye, otogar, mezarlıklar ve trafik şubelerinden izin
beklenmesi

20 (…..).
21 Buna ek olarak (…..) hat talebi daha sonra iptal edilmiştir.
22 Söz konusu (…..) devreden, (…..) günde tamamlanan bir devrenin belediye yol çalışması nedeniyle
kablo çekimi yapılamadığından fiber optik kablo tesisi ve bağlantı süresinin uzadığı belirtilmiş; diğer
devrelerde de yeni fiber optik kablo tesisi ve tranşe kazısı yapıldığı ifade edilmiştir.
20-12/153-83
42/61
gibi nedenlerle gecikme yaşanmıştır. Bu bağlamda Muğla Büyükşehir Belediyesi
projesi özelinde de TÜRK TELEKOM’un bağlantı sürelerini ALFA’nın hizmet vermesini
engellemek amacıyla bilinçli olarak uzun tuttuğunu söylemek doğru olmayacaktır.
(171) Bu noktada, TÜRK TELEKOM’da yapılan yerinde incelemede elde edilen ve bağlantı
sürelerinin uzunluğu ile ilgili ALFA ile TÜRK TELEKOM arasındaki ve TÜRK
TELEKOM’un kendi çalışanları arasındaki yazışmaları içeren belgeler
değerlendirilecektir. İlk olarak, 13-20.12.2017 tarihlerinde ALFA ile TÜRK TELEKOM
arasında gerçekleşen, ALFA’nın İzmir Büyükşehir Belediyesine sunacağı hizmete dair
yazışmalara ilişkin Belge 1’den; ALFA’nın İzmir Büyükşehir Belediyesi lokasyonlarına
tahsis edilecek ME devrelerinden bazılarının fiber optik altyapıdaki boş kıldan tahsisi
talebinde bulunduğu, bunun üzerine TÜRK TELEKOM yetkililerinin aralarında özel
proje protokolünün teşebbüse imzalatılıp imzalatılmadığını konuştuğu ve nihayetinde
ilgili protokolün teşebbüse imzalatıldığı anlaşılmıştır. Anılan belgeden ALFA’nın talep
edilen güzergâhta TÜRK TELEKOM’un altyapısının bulunması nedeniyle başvurunun
RKDT kapsamında değerlendirilmesini istediği, ancak mevcut bağlantı kapsamına
girmediğinden başvuruların özel proje kapsamına alındığı anlaşılmaktadır.
(172) 27.12.2017-09.01.2018 tarihlerini kapsayan yazışmalara ilişkin Belge 2’de ALFA’nın
İzmir Büyükşehir Belediyesi ihalesi kapsamında TÜRK TELEKOM’dan bağlantı talep
ettiği devrelerin bağlantısının tamamlanmasına ilişkin bilgi talep ettiği, TÜRK
TELEKOM’un da konuyu kendi iç yazışmalarında tartıştığı görülmektedir. TÜRK
TELEKOM’un 5 günlük ve 120 günlük sürelerin farkında olduğu ve 120 gün içerisinde
bağlantıları tamamlamak üzere iş planını yaptığı anlaşılmaktadır. Söz konusu belgeden
ve TÜRK TELEKOM tarafından gönderilen bilgilerden sürelerin aşılmadığı
anlaşılmaktadır.
(173) ALFA ile TÜRK TELEKOM arasında ALFA’nın İzmir Büyükşehir Belediyesine sunacağı
hizmete ilişkin yazışmaların yapıldığı 08.01.2018 tarihli Belge 4, 11.01.2018 tarihli
Belge 5 ve 12.01.2018 tarihli Belge 6’ya bakıldığında; ALFA’nın TÜRK TELEKOM’a
devre taleplerinin özel proje kapsamına alınması, bağlantı sürelerinin çok uzun olması
ve projenin mevcut durumu hakkında bilgi edinme noktasında karşılaştığı problemlerini
aktardığı görülmektedir. Belgeler incelendiğinde; TÜRK TELEKOM’un ALFA’ya mevcut
durumla ilgili bilgilendirmede bulunduğu görülebilmekte, dolayısıyla TÜRK
TELEKOM’un ALFA ile gerekli bilgileri paylaşmayarak teşebbüsün faaliyetlerini
zorlaştırdığı yönünde bir durumun söz konusu olmadığı değerlendirilmektedir.
ALFA’nın bir aylık sürede devrelerin tamamlanmadığı şeklindeki değerlendirmesinin de
özel proje süresi (120 gün) göz önünde bulundurulduğuna anlamlı olmadığı kanaatine
ulaşılmıştır.
(174) Ayrıca ALFA’nın İzmir Büyükşehir Belediyesi örneğinden yola çıkarak TÜRK
TELEKOM’un her devre talebini özel proje kapsamına aldığı iddiasında bulunduğu
anlaşılmaktadır. Ancak yukarıda detaylı izah edildiği üzere, NN ME devre taleplerinin
2017 ve 2018 yıllarında %(…..)’den fazlasını RKDT kapsamında karşılandığı
soruşturma kapsamında elde edilen verilerden hesaplanmıştır.
(175) İlaveten, ortalama bağlantı süresi ve bağlantı süresi 120 günü aşan devre oranı verileri
incelendiğinde TÜRK TELEKOM’un rakiplerine sağladığı devrelerin bağlantısını
sistemli olarak geciktirdiği iddiası yerinde olmayıp aksine TÜRK TELEKOM’un
perakende seviyede ve kendi grup şirketlerine verdiği hizmetlerde gerçekleşen bağlantı
süresinin diğer işletmecilere verdiği hizmetlerde gerçekleşen bağlantı süresinden daha
fazla olduğu görülmektedir. Bununla birlikte özel protokolde bağlantının tamamlanması
için 120 günlük süre tanınsa dahi TÜRK TELEKOM’un genellikle devre taleplerini daha
20-12/153-83
43/61
kısa sürede karşıladığı tespit edilmiştir. Şikâyetçi özelinde ise şikâyete konu projelerde
bağlantıların ortalama (…..) günde tamamlandığı, (…..) hattan sadece (…..)’unun
(%(…..)) 120 günlük süreden sonra tamamlandığı tespit edilmiştir. Bu süreler Tablo
12’de yer verilen diğer işletmeciler ve TÜRK TELEKOM grubu şirketleri için gerçekleşen
ortalama süreler ile benzerdir. Her bir ihale özelinde yapılan incelemede de benzer
sonuçlara ulaşılmıştır. Dolayısıyla yazışmalarda yer alan ALFA’nın özel proje
kapsamına alınan devrelerin tamamlanma süresinin fazla olduğu yönündeki ifadelerinin
de yerinde olmadığı neticesine ulaşılmıştır.
(176) 15.01.2018 tarihli TÜRK TELEKOM yetkilileri arasında geçen yazışmaları içeren Belge
7’de ise ALFA’nın İzmir Büyükşehir Belediyesi projesi kapsamında TÜRK TELEKOM’a
yaptığı devre taleplerine ilişkin güncel durum firma çalışanları arasında paylaşılmakta,
NN ME başvuruları için proje başlangıcında hedeflenen durumun gerisinde kalındığı
belirtilmektedir. Söz konusu e-postada değinilen gecikme durumu firmanın kendi iç
hedeflerini yerine getirememesine işaret etmektedir. Zira dosya kapsamında yapılan
incelemelerden İzmir Büyükşehir Belediyesi projesi kapsamındaki devrelerin
tamamının süresi içerisinde ortalama (…..) günde tamamlandığı tespit edilmiştir.
(177) 12.02.2018 tarihli Belge 12’de yer alan TÜRK TELEKOM çalışanlarının iç
yazışmasında, devre kiralama taleplerinin neredeyse tamamına yakınının özel proje ile
ilerletildiğinden bahsedilmektedir. Daha önce de izah edildiği gibi söz konusu durum
sadece rakipler için değil TÜRK TELEKOM’un kendisi ve grup şirketleri için de geçerli
olup TÜRK TELEKOM ve grup firmalarının devre işlemlerinin özel protokol kapsamında
yürütülmesi oransal olarak rakiplere kıyasla daha fazladır. Belgede ayrıca özel proje
süresinin 120 gün olarak belirlenmesinin de fiber optik ve teçhizattan bağımsız olarak
saha da işlerin yapılması için ihtiyaç duyulan bir süre olduğu belirtilmekte, söz konusu
sürenin daha etkin kullanılmasına ilişkin toplantılar yapıldığı anlaşılmaktadır.
Dolayısıyla belgenin, TÜRK TELEKOM’un rakiplerin faaliyetlerini zorlaştırmak niyetine
işaret etmediği kanaatine ulaşılmıştır.
(178) 13.02.2018 tarihli Belge 13’te TÜRK TELEKOM yetkilisi tarafından SLA süresinin 120
gün belirlenmesi ile ilgili aşağıdaki ifadeler bulunmaktadır:
“Türk Telekom fiber projeleri için müşterilerine 2 per üzerinden anlaşmakta.
Bazen gereksinim durumunda lokasyonlara fazladan per tahsis edebilmekte
fakat lokasyondaki bu perler ile en yakın aktif cihaz arasında kalan kısım başka
projeler/müşteriler için kullanılabilmekte dolayısıyla bu lokasyon için perlerin
müsaitliği sahada yapılan çalışmalar neticesinde belli olmaktadır. Lokasyonda
daha önceden gereksinim duyulup bırakılmış perler için kazı ihtiyacı vs daha
önceden yapılmış sayılmaktadır.”
(179) Söz konusu belgede, bazı lokasyonlarda boş per olduğu görülse dahi bu perlerin
kullanımda olabildiği, bu nedenle kullanıma elverişli per olup olmadığının tespitinin
ancak sahada yapılacak çalışmalarla sağlanabildiği belirtilmektedir.
(180) Akabinde başka bir TÜRK TELEKOM yetkilisi tarafından 20.02.2018 tarihli e-postaya
ilişkin Belge 14’te; “(…..)” ifadeleri geçmektedir. Anılan ifadelerden özel proje protokolü
olarak nitelendirilen protokolün RKDT Ek-5’in 2.1.5. ve 2.1.8. maddelerinde düzenlenen
ve mevcutta bağlantı olmaması durumunda TÜRK TELEKOM ile işletmeci arasında
imzalanacak protokol olduğu anlaşılmaktadır. Belgelerde geçen ifadeler, mevcutta
bağlantı olmaması/ilave yatırıma gerek bulunması durumunda imzalatılması gereken
özel protokolün perlerin müsaitliğinin kontrolü öncesinde mi yoksa sonrasında mı
yapılması gerektiği konusunun araştırıldığını göstermektedir. Ayrıca yine aynı belgeye
konu yazışmaların devamında ALFA’nın lokasyon ismi, devre numaraları ve devrenin
20-12/153-83
44/61
hangi santral/switchten mesafe verildiği bilgisinin talebi üzerine teşebbüs yetkilileri bu
bilgilerin işletmeciye verilmesini gerektiren yükümlülüklerin bulunmadığını belirttikleri
görülmektedir Bu kapsamda TÜRK TELEKOM’un ALFA’ya güncel durumla ilgili
bilgilendirmeler sunduğunu gösteren belgelerin (bkz. Belge 4 ve Belge 6)
bulunduğunun belirtilmesi faydalı olacaktır.
(181) 29.03.2018 tarihli Belge 17’de; “(…..)” ifadeleri bulunmaktadır. Belgeden TÜRK
TELEKOM’un kendisine yapılan devre taleplerinde RKDT’de düzenlendiği şekilde
mevcutta bağlantı olması durumunda ücret alınmaması gerektiği hususunu belirterek
sahada işletmecelerin beyanı olmadığı durumlarda bu kuralın uygulanamadığını zira
lokasyonda boşa çıkmış per olup olmadığını gösteren bir otomasyon sisteminin
olmadığı ifade edilmiştir. Daha önce yer verilen Belge 13’te bu e-postayı destekler
niteliktedir. Zira söz konusu belgede de kullanıma elverişli per olup olmadığının
tespitinin ancak saha da geçekleştirilecek çalışmalarla ortaya çıkarılabildiği
belirtilmektedir. Dolayısıyla TÜRK TELEKOM’un rakiplerinin faaliyetini zorlaştırmak
amacıyla değil sistemsel eksiklikten kaynaklı bağlantı olmadığının tespitinde yaşadığı
sıkıntıdan dolayı bağlantı ücreti aldığı anlaşılmıştır.
Bağlantı Ücretine Esas Mesafenin Belirlenmesine İlişkin İddialar
(182) Şikâyetçi tarafından toptan seviyede devre kiralama hizmetlerinde TÜRK TELEKOM
tarafından bağlantı mesafesinin hesaplanmasına ilişkin olarak, bağlantı ücretine esas
mesafenin RKDT’ye aykırı şekilde en yakın TÜRK TELEKOM bağlantı noktası yerine
sadece santral noktası esas alınarak belirlendiği ve böylece bağlantı ücretlerinin
yükseldiği iddia edilmektedir.
(183) Bağlantı ücretini etkileyen önemli bir unsur, bağlantı ücretine esas alınan mesafedir.
RKDT Ek-7’nin 5.1.1. maddesine göre bağlantı ücreti, bağlantı talep edilen devrenin
metre bazında uzunluğu ile RKDT’de belirlenen birim ücretin23 çarpılması ile
hesaplanmaktadır. Bağlantı ücretine esas mesafe, RKDT Ek-7’nin 5.4.4. maddesi
uyarınca alternatif işletmeci tarafından bağlantı talep edilen tesis adresi ile bağlantının
sağlanabildiği güzergâh üzerinde olan ve transmisyon imkânları bulunan en yakın
TÜRK TELEKOM sistemi (hizmetin verilmesine olanak sağlayan ve bağlantının
sonlanacağı teçhizat veya network cihazı) arasındaki mesafe olarak belirlenmektedir.
Bağlantı talep edilen adrese ulaşan aktif bir bağlantı mevcut ise ve ilave yatırıma gerek
duyulmuyor ise bağlantının kurulması aynı zamanda mevcut devre üzerinden tesis
anlamına gelmekte ve bu durumda RKDT hükümleri gereği bağlantı ücreti
alınmamaktadır. Dolayısıyla devrenin saha dolabı ve/veya santral esas alınarak tesis
edilmesi bağlantının bulunmaması durumunda söz konusu olmaktadır. Bir diğer deyişle
RKDT Ek-7’nin 5.4.4. maddesi bağlantı talebinin özel proje kapsamına alınması
durumunda uyulması gereken bir düzenleme içermektedir.
(184) En yakın TÜRK TELEKOM sistemi olarak saha dolabı ve santral noktası esas
alınabilmektedir. Alternatif işletmecinin bağlantı talep ettiği tesis adresine en yakın
TÜRK TELEKOM sistemi saha dolabı olup sonrasında TÜRK TELEKOM’un santral
noktası gelmektedir. Bağlantı ücretine esas mesafenin belirlenmesinde en yakın TÜRK
TELEKOM sistemi olarak saha dolabı kabul edildiğinde mesafe kısalarak bağlantı
ücreti düşmekte, santral noktası alındığında ise mesafe uzayarak bağlantı ücreti
artmaktadır. Bağlantı ücretinin artması TÜRK TELEKOM’dan hizmet alan işletmecilerin
maliyetlerini arttırarak işletmecilerin aleyhinde bir durum oluşturabilmektedir.

23 RKDT Ek-7’nin 1.9.1. maddesi uyarınca bir çift fiber optik kablo için metre başına 2,90 TL.
20-12/153-83
45/61
(185) Bununla birlikte RKDT’nin ilgili maddesi uyarınca en yakın TÜRK TELEKOM sisteminin
seçiminde bağlantının kurulacağı TÜRK TELEKOM sisteminin transmisyon imkânının
bulunması, bir diğer deyişle hizmetin verilmesine olanak sağlayacak şekilde teknik
olarak yeterli olması gerekmektedir. Bu doğrultuda her durumda saha dolabı seçiminin
söz konusu olması beklenemeyecektir. Diğer taraftan teşebbüsün sistem seçiminde,
rakiplerinin maliyetlerinin suni şekilde artarak faaliyetlerinin zorlaşmasına sebebiyet
vermeyecek derecede özenli davranması gerektiği şüphesizdir.
(186) Bahse konu iddianın değerlendirilmesine ilişkin olarak öncelikle, TÜRK TELEKOM
tarafından 2017 ve 2018 yıllarında kiralık devre hizmetlerinde her bir devre bazında
mesafenin nasıl hesaplandığı, hangi TÜRK TELEKOM sisteminin esas alındığı ve
bunun gerekçesi talep edilmiştir. TÜRK TELEKOM tarafından gönderilen (…..) adet
devrenin (…..)’sinde mesafenin nereden hesaplandığı görülebilmektedir24. Buna göre
(…..) devrenin (…..)’ünde santral, (…..)’ünde ise saha dolabı esas alınarak bağlantı
ücreti hesaplanmıştır. Oransal olarak bakıldığında da devrelerin %(…..)’inin saha
dolabından, %(…..)’inin ise santralden verildiği görülmektedir. Santralden bağlantı
kurulan devrelerin (…..) müşteri talebi üzerine, (…..) ise yüksek hızlı devre olması
gerekçesiyle santralden verilmiştir. Santralden sunulan diğer devreler için santral
seçiminin gerekçesi olarak “(…..)” gibi ifadelere yer verilmiştir. Söz konusu gerekçeler
aşağıda ayrıca değerlendirilecek olup, bu noktada öncelikle TÜRK TELEKOM’un en
yakın sistem seçimine ilişkin verileri ortaya konulacaktır.
(187) TÜRK TELEKOM, 2019 yılından itibaren bağlantı ücretine esas mesafenin
hesaplanmasında Coğrafi Bilgi Sistemi (CBS) adı verilen bir otomasyon sistemi
kullanmaya başlamıştır. Söz konusu sistemde TÜRK TELEKOM altyapısı
görülebilmekte ve harita üzerinde belirlenen talep noktası ile kullanıcıya en yakın ve en
uygun TÜRK TELEKOM sisteminden güzergâh çizimi yapılmaktadır. Bu doğrultuda
mesafenin hesaplanmasında hangi TÜRK TELEKOM sisteminin kullanıldığını
anlayabilmek bakımından daha detaylı bilgi içereceği göz önünde bulundurularak 2019
yılının ilk sekiz aylık verisi teşebbüsten elde edilmiştir. Buna göre 2019 yılında özel
proje kapsamına alınarak bağlantı ücreti hesaplanan (…..) adet devre tesis edilmiştir.
Devrelerin (…..)’i perakende seviyede sunulan hizmet kapsamında, (…..)’ü ise toptan
seviyede sunulan hizmet kapsamındadır. Dosya konusu iddia toptan seviyede devre
kiralama hizmetlerine ilişkin olmakla birlikte, TÜRK TELEKOM’un perakende
seviyedeki yaklaşımı da dosya konusunun değerlendirilmesinde referans
alınabilecektir. Zira kiralık devre hizmetlerinin toptan ve perakende seviyede
sunumunda yapılan işlemler bakımından ciddi farklılıklar bulunmamaktadır. Bu
doğrultuda aşağıda (…..) adet devrede bağlantı ücretine esas sistem seçimi toptan ve
perakende alt kırılımını da içerecek şekilde verilmektedir:


24 (…..).
20-12/153-83
46/61
Tablo 15: 2019 Yılına İlişkin Bağlantı Ücretine Esas Mesafe Seçimi25
Sistem Devre sayısı Oranı
Santral (…..) (…..)
Saha Dolabı (…..) (…..)
Toplam (…..) %100,0
Toptan Santral (…..) (…..)
Toptan Saha Dolabı (…..) (…..)
Toplam (…..) %100,0
Perakende Santral (…..) (…..)
Perakende Saha Dolabı (…..) (…..)
Toplam (…..) %100,0
Kaynak: TÜRK TELEKOM’dan elde edilen bilgiler
(188) Tablodan görüldüğü üzere 2019 yılının ilk sekiz ayında tesis edilen devrelerin
%(…..)’ünde bağlantı ücreti hesaplanırken santral noktası, %(…..)’sında saha dolabı
esas alınmıştır. Tesis edilen (…..) devrenin (…..) tanesi toptan seviyede gerçeklemiş
olup bunların %(…..)’inde santral, %(…..)’unda ise saha dolabı esas alınmıştır.
Perakende devrelere bakıldığında da santral oranının %(…..) olduğu görülmektedir. Bu
veriler ışığında teşebbüsün bağlantı ücretine esas mesafenin belirlenmesinde
perakende seviyede daha yüksek oranda santral noktasını esas aldığı
söylenebilmektedir. Keza TÜRK TELEKOM’un hem toptan seviyede hem de perakende
seviyede bağlantı ücreti santral noktası esas alınarak belirlenmektedir.
(189) Teşebbüsün bağlantı mesafesini uzun belirleyerek rakiplerinin faaliyetlerini zorlaştırıp
zorlaştırmadığının değerlendirilmesinde ele alınabilecek bir diğer kıstas TÜRK
TELEKOM’un kendi grup şirketleri TTNET, TT INTERNATIONAL ve TT MOBİL’e
sağladığı devre kiralama hizmetlerinde bağlantı ücretini hangi sistem esas alınarak
hesapladığıdır. Zira rakipler için daha uzun mesafe öngörülerek bağlantı maliyetlerinin
yükseltilmesi karşısında kendi grup şirketlerinin mesafelerinin daha kısa belirlenmesi
ve bağlantı maliyetlerinin düşürülmesi, TÜRK TELEKOM grup şirketlerine rakipleri
karşısında suni bir rekabetçi avantaj sağlayabilecektir. Bu doğrultuda aşağıda 2017-
2018 yılları ve 2019 yılının ilk sekiz ayında TÜRK TELEKOM’un grup şirketlerine yaptığı
bağlantılarda hangi sistemi esas aldığına ilişkin oranlar verilmektedir:


25 Teşebbüs başvurusu 2019 yılında yapılan ve hizmete alınan (…..) NN ME, NN kiralık devre ve TTünel
hizmetlerine ilişkin verinin analiz edildiğini ve bu devrelerden “özel proje” kapsamında değerlendirilen
(…..) devrenin ele alındığını, G.SHDSL ve fiberlink hizmetleri mevcut DSL şebekesi üzerinden
verildiğinden, fiber optik kablo tesisine ilişkin bağlantı ücreti oluşmayacağı için tabloya dâhil edilmediğini
belirtmiştir.
20-12/153-83
47/61
Tablo 16: TÜRK TELEKOM’un Grup Şirketlerine Yaptığı Bağlantılarda Sistem Seçimi
TT Grup Şirketi
2017-201826 2019 (ilk sekiz ay)27
Santral Saha Dolabı Santral Saha Dolabı
Devre
sayısı
Oranı
Devre
sayısı
Oranı
Devre
sayısı
Oranı
Devre
sayısı
Oranı
TT INTERNATIONAL (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
TTNET (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
TT MOBİL (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Toplam (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Kaynak: TÜRK TELEKOM’dan elde edilen bilgiler
(190) Tablodan izlenebileceği üzere 2017-2018 yıllarında teşebbüsün kendi grup şirketlerine
tesis ettiği (…..) devrenin %(…..)’sında santral noktasını, %(…..)’ünde de saha dolabını
esas almıştır. Santral noktası 2019 yılının ilk sekiz ayında %(…..)’e yükselmiş, saha
dolabı ise %(…..) oranında gerçekleşebilmiştir. Dolayısıyla teşebbüsün kendi grup
şirketleri açısından da bağlantı ücretine esas mesafeyi santral noktasını esas alarak
belirlemektedir. Bunu destekler şekilde aşağıda TÜRK TELEKOM’un 2019 yılında tesis
ettiği özel proje kapsamında olan bütün devreler bakımından sistem oranları
verilmektedir:
Tablo 17: 2019 yılı TÜRK TELEKOM Grup Şirketleri ile Diğer İşletmecilerin Bağlantı Noktası Seçimi
Açısından Karşılaştırılması
Teşebbüsler
Santral Saha Dolabı
Devre sayısı Oranı Devre sayısı Oranı
Türk Telekom Grubu (…..) (…..) (…..) (…..)
Diğer28 (…..) (…..) (…..) (…..)
Kaynak: TÜRK TELEKOM’dan elde edilen bilgiler
(191) Görüldüğü üzere 2019 yılının ilk sekiz ayında teşebbüs, kendi grup şirketleri ile diğer
toptan ve perakende abonelerine aynı oranlarda santralden ve saha dolabından hizmet
vermiştir. Dolayısıyla TÜRK TELEKOM’un kendisine yapılan devre kiralama hizmetleri
kapsamındaki taleplerde bağlantı ücretine esas mesafenin belirlenmesinde genel
olarak santral noktasını esas almak yönünde bir stratejisinin olduğu anlaşılmaktadır.
(192) Şikâyet konusu İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Muğla Büyükşehir Belediyesi ihalelerine
bakıldığında, İzmir Büyükşehir Belediyesi ihalesinde sunulan devreler bakımından
hesaplanan bağlantı ücretinde %(…..) oranında saha dolabının, %(…..) oranında
santralin esas alındığı görülmektedir. Bu oranlar Muğla Büyükşehir Belediyesi
ihalesinde ise %(…..) saha dolabı, %(…..) santral olarak gerçekleşmiştir. Teşebbüs
saha dolabını seçmesinin gerekçesi olarak “(…..).” ifadelerine yer vermiştir. İlgili
ifadelerden esasen teşebbüsün santrale erişilemediği için saha dolabını seçtiği, bir
başka deyişle kural olarak santral, istisnai olarak saha dolabının tercih ettiği
anlaşılmaktadır.
(193) Dosya kapsamında ayrıca TÜRK TELEKOM’un altyapı sahibi rakipleri olan
VODAFONE NET, SUPERONLINE ve TURKNET’in toptan seviyede devre kiralama
hizmetlerine ilişkin kendi uygulamaları da göz önüne alınabilecektir. Söz konusu

26 2017 ve 2018 yıllarında sunulan kiralık devre hizmetleri kapsamında bağlantı ücretine esas mesafenin
hesaplanmasında dikkate alınan TÜRK TELEKOM sistemi bilgisinin TÜRK TELEKOM tarafından
sistematik şekilde tutulmadığı belirtilerek talebin karşılanması amacıyla TÜRK TELEKOM grup
şirketlerine sunulan ve özel proje kapsamına alınan NN ME hizmeti özelinde çalışma yapılmış ve ilgili
saha ekiplerinin kayıtlarından elde edilebilen (…..) devre sunulmuştur.
27 Teşebbüs G.SHDSL ve fiberlink hizmetleri mevcut DSL şebekesi üzerinden verildiğinden, fiber optik
kablo tesisine ilişkin bağlantı ücreti oluşmayacağı için tabloya dâhil edilmediğini belirtmiştir.
28 Diğer satırı Türk Telekom’un 2019 yılı ilk sekiz ayındaki TÜRK TELEKOM grubu dışındaki toptan ve
perakende devrelerini içermektedir.
20-12/153-83
48/61
teşebbüslere, kendi altyapıları üzerinden sundukları bağlantılarda hizmeti hangi sistem
esas alarak sağladıkları, bağlantı ücretini nasıl belirledikleri sorulmuştur. Cevaben
gelen yazılarda SUPERONLINE, (…..) ifade etmiştir. VODAFONE NET, (…..) ifade
etmiştir. TURKNET ise (…..). Görüldüğü üzere teşebbüslerin uygulamaları sistemsel
yapılarına göre değişebilmektedir. Bununla birlikte genel itibarıyla TÜRK TELEKOM’un
altyapı sahibi rakiplerinin de toptan seviyede devre kiralama hizmetini sunarken
bağlantıyı santralden sağladığı söylenebilmektedir.
(194) Yukarıda yer verilen oranlardan TÜRK TELEKOM’un devre kiralama hizmeti
kapsamında bağlantıyı çoğunlukla santralden tesis ettiği anlaşılmaktadır. Bu noktada
dosya kapsamında yapılan yerinde incelemede elde edilen belgelerde geçen konuya
ilişkin ifadeler ele alınmalıdır. İlk olarak Belge 18’de “(…..). Kimin (…..).” ifadeleri
geçmektedir. Benzer şekilde Belge 11’de de bağlantı mesafelerinin belirlenmesine
ilişkin teşebbüste yapılan iç toplantı sonrası sahada yeknesaklık sağlanması için
duyuru yapılması gerektiği kararının çıktığı görülmektedir. Belge 16’da ise konu “(…..).”
şeklinde belirtilmektedir. Söz konusu belgelerde geçen ifadeler de TÜRK TELEKOM’un
bağlantı ücretine esas mesafeyi genellikle santral noktası dikkate alınarak belirlediğini
göstermektedir. Bununla birlikte söz konusu hususun teknik sebeplerden mi
kaynaklandığı yoksa bilinçli bir tercih mi olduğu konusunun açıklığa kavuşturulması
gerekmektedir.
(195) Konuya ilişkin öncelikle saha dolabı ve santral hakkında açıklama yapılması faydalı
olacaktır. Dosya kapsamında elde edilen bilgilerden, santrallerin TÜRK TELEKOM’un
sunduğu hizmetler bakımından hayati önem taşıyan sistemler olduğu bu nedenle kapalı
ortamlarda bulunduğu ve dış etkenlere karşı korunaklı olduğu görülmektedir. Saha
dolapları ise yol kenarı, apartman/site önü vb. gibi açık alanlarda bulunan kabinlerden
oluşmakta ve bu nedenle kuvvetli yağış, sel gibi doğa olayları, enerji kesintileri, yangın,
araba çarpması, hırsızlık gibi dış ortamdan kaynaklanan fiziksel tehlikelerden daha çok
etkilenmektedir. Anılan tehlikelerin gerçekleşmesi durumunda TÜRK TELEKOM
tarafından mücbir sebep kabul edilerek saha dolabından yapılmış bağlantılar santrale
aktarılmaktadır. TÜRK TELEKOM, kimi zaman toptan/perakende müşterilerinin de en
baştan bağlantının doğrudan santralden yapılmasını veya mücbir sebebin
gerçekleşmesi durumunda saha dolabından santrale taşınmasını talep ettiğini
belirtmiştir.
(196) Dosya kapsamında görüşüne başvurulan VODAFONE NET tarafından (…..)
belirtilmiştir. TURKNET ise, (…..) tercih edileceği, (…..) ifade etmiştir. Bu doğrultuda
teşebbüslerin bağlantının sağlanacağı sisteme yönelik tercihlerinin önceliklerine göre
değiştiğini söylemek yanlış olmayacaktır.
(197) Saha dolabı üzerinden hizmet sunulmasının en büyük dezavantajlardan birisini enerji
kesintileri oluşturmaktadır. Saha dolabı boyut itibarıyla görece küçük bir kabin
olduğundan içerisine konulan aküler de görece küçük ölçekte olabilmekte ve elektrik
kesintisi durumunda bu aküler belirli bir süre hizmet sunulmasına imkân tanımaktadır.
Santral ise TÜRK TELEKOM’un sisteminin önemli bir noktasını oluşturduğundan
santralde kesintisiz güç kaynağı bulunmaktadır. Bu itibarla santralden sağlanan
bağlantılar elektrik kesintisinden düşük oranlarda etkilenmektedir. Aşağıdaki tabloda
2017 ve 2018 yıllarında TÜRK TELEKOM’un sistemlerini etkileyen elektrik kesintileri
sayısı ve süresi ile bu kesintilerin teşebbüsün sunduğu hizmet üzerindeki etkileri
gösterilmektedir:

20-12/153-83
49/61
Tablo 18: 2017 ve 2018 Yıllarında Gerçekleşen Elektrik Kesintileri ve Hizmete Etkisi

2017 2018
Adet Saat Adet Saat
Elektrik Kesintisi (…..) (…..) (…..) (…..)
Hizmet Kesintisi (…..) (…..) (…..) (…..)
Kaynak: TÜRK TELEKOM tarafından gönderilen bilgiler
(198) Tablodan izlenebileceği üzere 2017 ve 2018 yıllarında TÜRK TELEKOM’un saha
dolabı gibi açık alanlarda bulunan sistemlerini etkileyen yaklaşık 1 milyon adet elektrik
kesintisi yaşanmış, bu kesintiler yaklaşık (…..) milyon saat sürmüştür29. Tablodaki
elektrik kesintilerinin %(…..) santrallerde, %(…..)’si saha dolabı gibi açık hava
sistemlerde; hizmet kesintilerinin ise %(…..)’ü santrallerde, %(…..)’si açık hava
sistemlerde gerçekleşmiştir. Bunların sonucunda iki yılda TÜRK TELEKOM tarafından
sunulan hizmetin toplamda (…..) milyon saati aksamıştır. Teşebbüs tarafından yaşanan
elektrik kesintilerinin hizmeti etkilemesinin sebebi açık hava sistemlerinde kurulu
bulunan akülerin tükenmesi olarak gösterilmiştir. Elektrik kesintilerinin hizmet
üzerindeki etkilerine bakıldığında 2017 yılında yaşanan toplam elektrik kesintisi
süresinin %(…..)’si, 2018 yılında yaşanan toplam elektrik kesintisi süresinin ise
%(…..)’ü sistemlerin durmasına yol açarak hizmet kesintisi olarak yansımıştır. Söz
konusu verilerin belgelerde geçen ifadeleri desteklediği, teşebbüsün devreleri santrale
aktarmasında teknik sebeplerin rol oynamış olabileceği değerlendirilmektedir.
(199) Yapılan açıklamalar ışığında devre kiralama hizmetlerinde bağlantı maliyetleri kadar
sunulan hizmetin kalitesinin de önemli olduğu değerlendirilmektedir. Saha dolabı
üzerinden sunulan hizmetlerde enerji kesintileri, doğa olayları, hırsızlık, yangın gibi
fiziksel tehlikelerin gerçekleşmesiyle nihai tüketiciye ulaşan hizmetin kesilmesi söz
konusu olacağından tüketici mağduriyeti yaşanabilecektir. Nitekim yukarıda yer verilen
enerji kesintisinden kaynaklanan hizmet kesintisinin yanı sıra TÜRK TELEKOM
tarafından saha dolabında hizmet kesintisine yol açabilecek fiziksel tehlikelere ilişkin
gönderilen örneklerde saha dolaplarının araç çarpması sonucu hurdaya çıktığı,
dolaplarda yangın çıktığı, hırsızlık olaylarına konu olabildiği görülmektedir. İlaveten
TÜRK TELEKOM tarafından gönderilen örnek yazışmalarda söz konusu durumların
yaşanması üzerine işletmeciler tarafından bağlantıların saha dolabından santrale
aktarılması talep edilmektedir. Bununla birlikte söz konusu tehlikeleri bertaraf etmenin
teşebbüsün sorumluluğunda olduğu ve RKDT Ek-7’nin 5.4.4. maddesine uygun hareket
etmek için gerekli özeni göstermesi gerektiği şüphesizdir.
(200) Bu noktada üzerinde durulması gereken bir diğer husus yerinde incelemede elde edilen
Belge 8 ve Belge 10’dur. İlk belgede TÜRK TELEKOM tarafından Moda Khalkedon
ihalesinde ALFA’nın bağlantı talebine yönelik (…..) bağlantı mesafesinin bildirildiği
görülmektedir. Benzer şekilde Belge 8’de ALFA’ya Muğla Büyükşehir Belediyesi ihalesi
kapsamında fazla bildirilen mesafenin ALFA’nın talebiyle yeniden kontrol edildiği ve
gerçekte daha kısa olduğunun anlaşılması üzerine fazladan ödenen bağlantı ücretinin
iade edildiği görülmektedir. Söz konusu belgelerin de, TÜRK TELEKOM’un bağlantı
ücretine esas mesafenin belirlenmesi konusunda belirsiz bir uygulaması olup olmadığı
ve teşebbüsün bu tür sorunların giderilmesi için bir girişimde bulunup bulunmadığı
yönünden değerlendirilmesi gerekmektedir.
(201) Konu hakkında TÜRK TELEKOM’dan açıklama talep edilmiş ve teşebbüs tarafından
Belge 10’da yer alan örnek bakımından ALFA’nın üç ayrı başvurusunun olduğu

29 Teşebbüs, sistemlerinde enerji kesintilerini algılayan bir alarm yönetim sistemi oluşturduğunu ve bu
sistemin enerji kesintisinin yaşanmasını ve sonrasında gerçekleşirse hizmetin kesilmesini kayıt altına
aldığını ifade etmiştir.
20-12/153-83
50/61
belirtilmiştir. ALFA’nın ilk talebine ilişkin olarak TÜRK TELEKOM tarafından o tarihte
saha dolabının hizmet sunmaya elverişli olması sebebiyle mesafe bilgisi saha dolabı
dikkate alınarak (…..) m. olarak iletilmiş, devrenin tesisi 27.02.2017 tarihinde
tamamlanmıştır. Devre 28.03.2017 tarihinde iptal edilmiştir. Akabinde ALFA tarafından
iletilen ikinci talebe ilişkin gerçekleştirilen keşifte mesafe bilgisi (…..) m. olarak
hesaplanmış olmakla beraber, TÜRK TELEKOM’un yaptığı incelemede ALFA’nın ilk
talebindeki devrenin son bir yıl içerisinde iptal edildiği anlaşılmış ve RKDT hükümleri
kapsamında mesafe bilgisi olarak iletilmiştir. Son olarak ALFA tarafından üçüncü talep
iletilmiş ve söz konusu talebi inceleyen TÜRK TELEKOM personeli tarafından o
lokasyonda mevcut müşteri olduğu hususu fark edilerek mevcut kablonun gerçek
mesafesi dikkate alınmış ve (…..) m.’lik mesafe bilgisi iletilmiştir30. TÜRK TELEKOM,
üçüncü talepteki mesafe bilgisine yönelik ALFA’ya yardımcı olmak adına sistemsel
olarak ölçülen rakam yerine talebe bakan personelin inisiyatifi doğrultusunda mevcutta
olan kablo bilgisi dikkate alınarak hesap yapıldığını belirtmektedir. Söz konusu
açıklamalardan ALFA’ya üç farklı mesafe bildirilmesinin teşebbüsün üç farklı talebinin
bulunmasından ve her bir talep dönemindeki mevcut şartlardan kaynaklandığı
görülmektedir.
(202) Belgelerden görüldüğü üzere, teşebbüsün bağlantı ücretine esas mesafenin
belirlenmesinde karışıklıklar yaşamasında, işletmecilere farklı ve/veya uzun mesafe
vermesinde TÜRK TELEKOM’un şirket içi sistemlerinde yaşadığı aksaklıkların payı
olduğu anlaşılmaktadır. Bu doğrultuda TÜRK TELEKOM’dan kendisine yapılan
bağlantı talepleri üzerine bağlantının var olup olmadığını ve mesafenin
hesaplanmasında bir sistemin kullanılıp kullanılmadığı hakkında bilgi talep edilmiştir.
Gelen cevapta ücrete esas mesafenin tespit yönteminin tekilleştirilmesi amacıyla
sadece CBS kullanılarak mesafe hesaplanmasına yönelik uygulamanın 2018 yılı Ekim
ayında başladığı, sistem bilinirliğinin arttırılması ve kullanımın yaygınlaşmasının 2019
yılı başında gerçekleştiği ifade edilmiştir. Yapılan geliştirmenin sonucu olarak daha
önce farklı yöntem/sistemler üzerinden elde edilen mesafe bilgisi artık CBS üzerinden
hesaplanmaktadır. Bu sayede farklı sistem kullanımı kaynaklı olarak aynı lokasyonlar
için farklı mesafe verilmesi durumunun önüne geçilmesi sağlanmıştır. Teşebbüs
tarafından bu uygulamanın geliştirilmesiyle ayrıca elde edilen mesafe bilgisine esas
güzergâha ait ekran görüntüsünün sistemde saklanması ve ileride ihtiyaç halinde söz
konusu mesafenin hangi güzergâh üzerinden alındığının raporlanabildiği ifade
edilmiştir. CBS’de TÜRK TELEKOM altyapısı görülebilmekte ve harita üzerinde
belirlenen talep noktası ile kullanıcıya en yakın ve uygun TÜRK TELEKOM sisteminden
güzergâh çizimi yapılmaktadır. Bu doğrultuda teşebbüsün, bağlantı ücretine esas
mesafenin belirlenmesinde yaşadığı aksaklıkları çözmek için şirket içi sistemini
geliştirdiği söylenebilecektir.
(203) Son olarak üzerinde durulması gereken husus TÜRK TELEKOM’un santralden tesis
etmesi sebebiyle uzayan mesafeden kaynaklanan bağlantı ücretlerinin pazarda
işletmecilerin aleyhinde bir etki doğurup doğurmadığıdır. 4054 sayılı Kanun’un 6.
maddesinde düzenlenen hâkim durumdaki teşebbüslerin dışlayıcı kötüye kullanma
niteliğindeki davranışlarının değerlendirilmesinde ilgili davranışın pazardaki fiili ve
muhtemel etkisine bakılmaktadır. Bu doğrultuda aşağıda öncelikle TÜRK TELEKOM’un
işletmeciler özelinde 2017, 2018 ve 2019 yıllarında elde ettiği bağlantı ücreti gelirine
yer verilmektedir:


30 ALFA’nın her bir talebi sonrasında TÜRK TELEKOM sistemlerinde düzenlenen iş emirleri teşebbüs
tarafından gönderilmiştir.
20-12/153-83
51/61
Tablo 19: TÜRK TELEKOM’un 2017-2019 Yıllarında Elde Ettiği Bağlantı Ücreti (TL)
Teşebbüsler
2017 2018 2019 (ilk sekiz ay)
Bağlantı Ücreti Bağlantı Ücreti
Devre
Sayısı
Bağlantı Ücreti
Türk Telekom
Grubu
(…..) (…..) (…..) (…..)
SUPERONLINE31 (…..) (…..) (…..) (…..)
VODAFONE NET32 (…..) (…..) (…..) (…..)
TURKNET (…..) (…..) (…..) (…..)
İŞ NET (…..) (…..) (…..) (…..)
GRİD (…..) (…..) (…..) (…..)
ALFA (…..) (…..) (…..) (…..)
Diğer33 (…..) (…..) (…..) (…..)
Perakende (…..) (…..) (…..) (…..)
Toplam (…..) (…..) (…..) (…..)
Kaynak: Teşebbüslerden elde edilen bilgi ve belgeler.
(204) Tablonun incelenmesinden özellikle 2019 yılında TÜRK TELEKOM grubu ile diğer
teşebbüslerin devre sayılarının ve bağlantı ücretlerinin karşılaştırılması neticesinde
teşebbüsün grup şirketlerinden de diğer teşebbüslerinkine yakın tutarlarda bağlantı
ücreti aldığı görülmektedir. Teşebbüsün 2019 yılı bağlantı ücreti gelirinin %(…..)’ünü
grup şirketlerinden aldığı bağlantı ücreti oluştururken %(…..)’i perakende abonelerin
ödediği bağlantı ücretinden oluşmuştur. Grup şirketleri ve perakende abonelere tesis
edilen devre sayısı toplam devrelerin %(…..)’ını oluşturmaktadır. Bağlantı ücretinin
%(…..)’lik kısmı ise toplam devre sayısının %(…..)’ından gelmekte ve işletmeciler
arasında devre sayılarına göre değiştiği görülmektedir. Tablodan hareketle TÜRK
TELEKOM’un devre kiralama hizmeti sunduğu grup şirketleri ile rakipleri arasında ciddi
bir farklılık olmadığı, bağlantı ücretinin dengeli dağıldığı söylenebilmektedir. İlaveten
teşebbüsün 2019 yılındaki bağlantı ücreti toptan seviyede devre kiralama hizmeti
pazarında elde ettiği gelirin %(…..)’ini34, 2018 yılında %(…..)’sini, 2017 yılında ise
%(…..)’ını oluşturmuştur. İlgili pazarda elde edilen toplam gelir açısından bakıldığında
bağlantı ücretinin oranı 2017 yılında %(…..), 2018 yılında %(…..) ve 2019 yılında
%(…..) şeklinde gerçekleşmiştir. İlgili pazarda gerçekleşen söz konusu veriler de TÜRK
TELEKOM’un rakiplerinin aleyhinde uzun mesafe belirlediği iddiasını
desteklememektedir.
(205) İlaveten aşağıda teşebbüslerin RKDT kapsamında TÜRK TELEKOM’a ödedikleri
bağlantı ücretinin devre kiralama hizmetlerine ilişkin maliyetleri içerisindeki payına yer
verilmektedir:
Tablo 20: TÜRK TELEKOM’a Ödenen Bağlantı Ücretinin Teşebbüslerin Maliyetleri İçerisindeki Payı (%)
2017 2018
SUPERONLINE (…..) (…..)
VODAFONE NET (…..) (…..)
TURKNET (…..) (…..)
Kaynak: Teşebbüslerden elde edilen bilgi ve belgeler
(206) Görüldüğü üzere teşebbüslerin ödediği bağlantı ücretinin maliyetleri içerisindeki payı
%(…..)’yi geçmemektedir. Söz konusu oranın, TÜRK TELEKOM’un davranışlarının

31 Teşebbüsün verilerine aynı grup şirketi olan Turkcell’in verileri de dâhil edilmiştir.
32 Bu kalemin içerisinde aynı grup şirketleri olan Vodafone Telekomünikasyon ve Vodafone Net’in verileri
bulunmaktadır.
33 Diğer kaleminin içerisinde Doruk İletişim, Extranet, Teknotel, T Systems, Teknet, Telnet, Equant,
Türksat, Eser Telekom, Millenicom, Advocat Bilgi ve Teknoloji, AT&T, Data Telekom, Doğan TV, Dora
Telekom, Euronet, Elitel İletişim, ICT Telekom, 3C1B Telekom’un verileri toplanmıştır.
34 (…..).
20-12/153-83
52/61
rakiplerin faaliyetlerini zorlaştırılarak pazardan dışlaması sonucunu doğurabilmesi için
makul olmadığı değerlendirilmektedir.
(207) Tabloların incelenmesinden ilgili pazarda gerçekleşen verilerin TÜRK TELEKOM’un
rakiplerine karşı bilinçli bir şekilde bağlantı ücretine esas mesafeyi uzun belirleyerek
bağlantı ücretini arttırdığı ve maliyetlerini suni şekilde yükselttiği tespiti
yapılamamaktadır.
(208) Üzerinde durulması gereken bir diğer husus başvuru konusunu oluşturan İzmir
Büyükşehir Belediyesi ve Muğla Büyükşehir Belediyesinin ihaleleri özelinde TÜRK
TELEKOM’un belirlediği bağlantı ücretidir. ALFA’nın TÜRK TELEKOM’a ödediği
bağlantı ücretinin ilgili ihale kapsamındaki maliyeti içerisindeki payına aşağıda yer
verilmektedir.
Tablo 21: İhaleler Kapsamında TÜRK TELEKOM’a Ödenen Bağlantı Ücretinin İlgili İhalenin Toplam
Maliyet İçerisindeki Payı
İhale
TÜRK TELEKOM’a Ödenen
Bağlantı Ücreti (TL)
İlgili İhalenin Maliyeti
(TL)
Oranı (%)
İzmir Büyükşehir
Belediyesi
(…..) (…..) (…..)
Muğla Büyükşehir
Belediyesi
(…..) (…..) (…..)
Kaynak: ALFA’dan elde edilen bilgiler
(209) Tablonun incelenmesinden özellikle Muğla Büyükşehir Belediyesi ihalesi kapsamında
ödenen bağlantı ücretinin ve bu ücretin ihale maliyetinin içerisindeki payının görece
yüksek olduğu anlaşılmaktadır. Yukarıda belirtildiği üzere Muğla Büyükşehir Belediyesi
ihalesinde bakır olan altyapı fiber altyapıyla değiştirilmiştir. Bu itibarla diğer
ihalelerde/bağlantı taleplerinde yer almayan kalemlerin Muğla Büyükşehir Belediyesi
bakımından söz konusu olabileceği değerlendirilmektedir. Diğer yandan Muğla
Büyükşehir Belediyesi ihalesinde tesis edilen devrelerin %(…..)’inde saha dolabı
%(…..)’sinde ise santralin esas alındığı tespit edilmiştir. Saha dolabına ilişkin bu oran
TÜRK TELEKOM’un genel uygulamasının yanında oldukça yüksek kalmaktadır. Her iki
ihale kapsamında ALFA tarafından ödenen bağlantı ücretine bakıldığında ise TÜRK
TELEKOM’un 2018 yılında teşebbüslerden aldığı bağlantı ücretinin %(…..)’sini
oluşturduğu görülmektedir. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Muğla Büyükşehir
Belediyesinin ihaleleri özelinde bakıldığında da yukarıda yapılan tespitler
değişmemektedir. Dolayısıyla ilgili ihaleler bakımından bağlantı ücretine esas
mesafenin uzun belirlenerek ALFA’nın maliyetlerinin arttırıldığı iddiasının
desteklenmediği sonucuna ulaşılmıştır.
(210) Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda TÜRK TELEKOM tarafından RKDT Ek-
7’nin 5.4.4. maddesi kapsamında bağlantı ücretine esas mesafenin belirlenmesinde
yüksek oranlarda daha uzak TÜRK TELEKOM sisteminin esas alındığı görülmektedir.
Bununla birlikte dosya konusu iddianın değerlendirilmesinde saha dolaplarının teknik
özellikleri, yapısı ve konumu, fiziksel tehlikeler sebebiyle hizmet kesintisinin
yaşanabilmesi ve bu kesintinin doğrudan nihai tüketiciyi etkileyebilmesi gibi sebeplerin
de dikkate alınması gerekmektedir. İlaveten teşebbüsün 2019 yılının başından itibaren
bağlantı ücretine esas mesafenin hesaplanmasında CBS’yi kullanması, teşebbüsün
yaşanan aksaklıkların önüne geçebilmek için çaba sarf ettiğini göstermektedir. Son
olarak TÜRK TELEKOM’un rakiplerinden aldığı bağlantı ücretleri, ilgili pazar verileri ve
rakiplerin maliyetlerine ilişkin verilerin incelenmesinden teşebbüsün bağlantı ücretine
esas mesafeyi uzun belirlemesi neticesinde rakiplerinin maliyetlerini suni şekilde
artırarak faaliyetlerini zorlaştırdığı sonucuna ulaşılamamaktadır.
20-12/153-83
53/61
I.6.3. Savunmaların Değerlendirilmesi
I.6.3.1. BTK'nın Görev ve Yetkisine İlişkin Savunmalar
(211) Savunmalarda, soruşturmaya konu kiralık devre hizmetine ilişkin tüm süreçlerin BTK
tarafından onaylanarak uygulamaya alınan RKDT’de düzenlenmekte olduğu,
dolayısıyla soruşturma konusunun doğrudan BTK'nın görev ve yetki alanına girdiği,
elektronik haberleşme sektöründeki rekabeti korumak ve rekabet ihlallerini denetlemek
ve yaptırım uygulamak konusunda 5809 sayılı Kanun’da özel düzenlemelerin yapıldığı,
ilgili Kanun’un 6. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde BTK’nın ilk görevi olarak
“Elektronik haberleşme sektöründe; rekabeti tesis etmeye ve korumaya, rekabeti
engelleyici, bozucu veya kısıtlayıcı uygulamaların giderilmesine yönelik düzenlemeler
yapmak”, bu amaçla işletmecilere “yükümlülükler getirmek” ve “mevzuatın öngördüğü
tedbirleri almak” öngörüldüğü; ikinci görev olarak ise (b) bendinde “elektronik
haberleşme sektöründe ortaya çıkan rekabet ihlallerini denetlemek, yaptırım
uygulamak” ve gerektiğinde “Rekabet Kurumundan görüş almak” belirtildiği ve aynı
Kanun’un “Rekabetin sağlanması” başlıklı 7. maddesinde BTK’nın “4054 sayılı
Rekabetin Korunması Hakkında Kanun hükümleri saklı kalmak kaydıyla” “elektronik
haberleşme sektöründe rekabete aykırı davranış ve uygulamaları resen veya şikayet
üzerine incelemeye, soruşturmaya ve rekabetin tesisine yönelik gerekli gördüğü
tedbirleri almaya” yetkili olduğu, dolayısıyla elektronik haberleşme sektöründe
rekabetin tesisi konusunda BTK’nın yetkili ve görevli olduğu ve Rekabet Kurumu
tarafından bu hususta soruşturma açılmasını ve şirket uygulamalarının RKDT
hükümlerine uygunluğuna ilişkin denetleme yapılmasının idare hukukundaki temel
ilkelerden olan idarenin bütünlüğü ilkesine aykırılık teşkil edebileceği ifade edilmektedir.
(212) 4054 sayılı Kanun ekonominin tüm sektörlerine uygulanmakta ve bankacılık sektöründe
belirli düzeydeki birleşme veya devralma işlemlerine yönelik getirilen istisna dışında,
herhangi bir sektörü açık ya da örtülü biçimde 4054 sayılı Kanun uygulaması dışına
çıkaran yasal düzenleme bulunmamaktadır. Kaldı ki, Rekabet Kurulu tarafından
düzenlemeye tabi sektörlere ilişkin alınmış birçok karar35 bulunmaktadır.
(213) Bu kapsamda Rekabet Kurulunun elektronik haberleşme sektöründeki yetkilerine ilişkin
Danıştay kararlarının incelenmesinde fayda görülmektedir. Danıştay 13. Dairesi
18.12.2012 tarihli ve 2009/5728 E. 2012/3885 K. sayılı kararında BTK ve Rekabet
Kurulu arasındaki yetkiyi açıkladıktan sonra iki kurulun görev alanları arasındaki ilişkiyi
şu şekilde açıklamıştır:
“… bir piyasanın düzenleyici ve denetleyici bir kurumun regülasyonuna tabi
olmasının o piyasada yer alan faaliyetleri 4054 sayılı Kanun kapsamı dışına
çıkarmayacağı, Rekabet Kurulu’nun 4054 sayılı Kanun çerçevesinde tüm mal ve
hizmet piyasalarında rekabeti engelleyici, bozucu veya kısıtlayıcı anlaşma, karar
ve uygulamaları ve piyasaya hâkim olan teşebbüslerin bu hâkimiyetlerini kötüye
kullanmalarını önlemek, bunun için gerekli düzenleme ve denetimleri yaparak
rekabetin korunmasını sağlamakla görevlendirilmiş olduğu, söz konusu düzenleyici
kurumların piyasa hakkındaki tasarruflarında rekabetçi bir piyasa düzeni
sağlamakla yükümlü olmalarına rağmen, piyasada gerçekleşen rekabet ihlâllerinin
tespit ve idari yaptırıma tabi tutulması, Kanun veya ikincil düzenlemelerle öngörülen
veya öngörülebilecek istisnalar dışında, 4054 sayılı Kanun kapsamında Rekabet
Kurulu’nun görev alanına girdiği görülmektedir.”

35 Kurulun 19.11.2008 tarihli ve 08-65/1055-411 sayılı ile 09.06.2016 tarihli ve 16-20/326-146 sayılı
kararlarında elektronik haberleşme sektöründeki yetkilerine ilişkin detaylı değerlendirmelere ver
verilmiştir.
20-12/153-83
54/61
(214) Anılan yaklaşımın Danıştay’ın takip eden kararlarında devam ettiği görülmekle birlikte,
Rekabet Kurumunun elektronik haberleşme sektöründeki yetkisinin daha geniş olarak
yorumlandığı Danıştay 13. Dairesinin 11.03.2014 tarihli ve 2010/4805 E. 2014/832 K.
sayılı kararına değinilmesinde fayda görülmektedir. Anılan kararda Danıştay 13.
Dairesi;
“…telekomünikasyon sektöründe gerçekleştirilebilecek rekabet ihlalleri konusunda,
genel yetkili olan Rekabet Kurulu'nun, düzenleyici otorite kararları uyarınca hareket
etmiş olduğu saptanmış olsa dahi anti-rekabetçi davranışlar sergileyen
teşebbüslerin davranışlarını tespit ve yaptırım uygulama yetkisine sahip olduğu ve
bu teşebbüslerin 4054 sayılı Kanun uygulamasından bağışık tutulması, sektörde
gerçekleştirilebilecek rekabet ihlallerinin yaptırımsız kalması sonucunu
doğurabileceğinden, şikâyete konu iddialara ilişkin davranışların varlığı ve bu
davranışların rekabet ihlali niteliğinde olduğunun saptanması veya bu duruma
yönelik somut delillere ulaşılması halinde, konu hakkında soruşturma zamanaşımı
süresi içerisinde, Rekabet Kurulu'nca soruşturma açılması ve ihlalin kesin olarak
tespiti halinde yaptırım uygulanmasının önünde bir engel bulunmamaktadır…”
tespitinde bulunmuştur.
(215) Bahsedilen mahkeme kararları dikkate alındığında, devre kiralama hizmetlerine ilişkin
süre, ücret ile diğer usul ve esaslar gibi tüm süreçlerin BTK tarafından düzenlenmesinin
ve/veya BTK onayına tabi olmasının, bu düzenlemelerin 4054 sayılı Kanun
kapsamında bir rekabet ihlaline neden olup olmadığının incelenmesini engellemediği
sonucuna ulaşılmıştır.
I.6.3.2. BTK’ya Görüş Gönderilmesi Yönünde Ulaşılan Kanaate İlişkin Savunmalar
(216) TÜRK TELEKOM tarafından; beş iş günlük tahsis sürecinde yapılacak keşif
çalışmalarının dijital sistemler üzerinden yapılmasının uygun olacağı, söz konusu
süreçlerin iyileştirilebilmesi amacıyla sistemsel çalışmaların yapıldığı, ücrete esas
mesafenin tespit yönteminin tekilleştirilmesi amacıyla CBS kullanılarak mesafe
hesaplaması uygulamasına geçildiği, CBS ile yol/uydu haritası sağlanabildiği ve talep
noktasına en yakın ve uygun TÜRK TELEKOM sisteminden güzergâh çiziminin
yapıldığı, RKDT’deki düzenlemeler kapsamında 5 iş günlük tahsis sürecinin bağlantı
süreci içerisinde değerlendirildiği, dolayısıyla tahsis süresinin uzamasının tesis
süresinin kısalması anlamına geldiği, söz konusu keşif çalışmalarına ilişkin BTK
tarafından yapılacak düzenlemede sürecin sistemler üzerinden işletileceğinin açık
şekilde belirtilmesi ve işletmecilerin bağlantı talep ettikleri lokasyona ilişkin koordinat
bilgilerinin de iletilmesi gerektiği ifade edilmektedir.
(217) Değerlendirmeler kapsamında beş iş günlük tahsis sürecine ilişkin olarak, işletmeciler
açısından aleniyet sağlamak bakımından keşif çalışmasının ne şekilde yapılacağının
(örneğin, sistem üzerinden denetim, sahada fiziki denetim vb.) detaylarının
belirlenmesinin uygun olacağı konusunda BTK’ya görüş gönderilmesi gerektiği
kanaatine ulaşılmıştır. TÜRK TELEKOM’un yukarıda yer verilen keşif çalışmalarının
nasıl yapılacağına ilişkin açıklamaları bu detayların belirlenmesine ilişkindir. Söz
konusu detayların belirlenmesi ise BTK’nın görev alanına girmektedir. Bu itibarla TÜRK
TELEKOM’un söz konusu görüşünü BTK’ya iletebileceği değerlendirilmektedir.
(218) TÜRK TELKOM tarafından ayrıca; RKDT EK-7’nin 5.2.2 ve 5.2.3. maddelerinde yer
alan hususlara ilişkin olarak muvafakat verebilecek işletmeci/abone kimliğinin
araştırılması yükümlülüğünün talep sahibine ait olması gerektiği ileri sürülmüş; bu
kapsamda, bağlantı ücretine tabi olmadan bağlantı kurulmasının bir yıl içinde iptal
edilmiş bir bağlantının olması veya altyapıyı ilk kuran işletmeci/aboneden muvafakat
20-12/153-83
55/61
alınması hallerinde mümkün olduğu, ilk işletmeci/abonenin kimliğinin araştırılması
yükümlülüğünün talep sahibi işletmeciye ait olması gerektiği ve talep sırasında söz
konusu muvafakatnamenin talep sahibi işletmeci tarafından TÜRK TELEKOM’a
iletilmesi gerektiği, işletmecinin bağlantı talep ettiği lokasyonda toptan veya perakende
seviyede TÜRK TELEKOM’dan hizmet alan bir müşteri olduğu durumlarda müşteri olan
işletmeci veya abone bilgisinin paylaşılmasının güvenlik kaygısına ve müşteri
şikâyetine sebebiyet verebileceği, dolayısıyla altyapıyı ilk kuran işletmeci/abone ile
iletişimin talep sahibi işletmeci tarafından yürütülmesi gerektiği belirtilmiştir.
(219) Dosya kapsamında RKDT’nin ilgili maddelerine ilişkin olarak, ilk işletmeci/abonenin
kimliğini araştırma yükümlülüğünün kime ait olduğu ve talep sahibi işletmeciyle
paylaşılması hususunun belirsiz olmasının, bu konuda bir düzenlemenin
bulunmamasının ilgili maddelerin işlerliğini azalttığı ve BTK tarafından konu hakkında
detaylı düzenleme yapılmasının uygun olacağı sonucuna ulaşılmıştır. TÜRK
TELEKOM’un yukarıda yer verilen savunması ise detaylı düzenlemenin ne şekilde
yapılması gerektiğine ilişkindir. Bu çerçevede TÜRK TELEKOM’un söz konusu
görüşünü BTK’ya iletebileceği değerIendirilmektedir.
(220) Son olarak soruşturma tarafınca; bağlantı ücretine esas mesafenin hesaplanmasındaki
asıl kriterin bağlantının kurulacağı TÜRK TELEKOM sisteminin transmisyon imkânının
bulunması olduğu, bir diğer deyişle hizmetin verilmesine olanak sağlayacak şekilde
teknik olarak yeterli olması gerektiği, HAES’lerin her durumda teknik açıdan yeterli
olmadığı, özellikle kapasitenin dolu olması, cihaz bulunmaması veya sık elektrik
kesintisi yaşanması, yedeklilik taleplerinin HAES’ten karşılanamaması gibi sebeplerle
her durumda hizmetin sunulmasına imkân sağlayamadığı, ayrıca söz konusu saha
dolaplarının fiziksel tehlikelere (araba çarpması, hırsızlık, yangın, sel vb.) maruz
kalabildiği, dolayısıyla HAES’lerden hizmet verilmemesi gerektiği belirtilmektedir.
(221) Savunmada yer verilen argümanlar, hizmetin sunumuna yönelik teknik ayrıntılara ilişkin
olup, bu ayrıntıların belirlenmesinin de BTK’nın görev alanına girdiği
değerlendirilmektedir. Bu paralelde TÜRK TELEKOM söz konusu görüşünü BTK’ya
iletebilecektir.
I.6.3.3. Hâkim Durum Değerlendirmesine İlişkin Savunmalar
(222) TÜRK TELEKOM tarafından, Tablo 4’te yer alan veriler dikkate alınarak yapılan hâkim
durum değerlendirmesinin doğru olmadığı, zira fiber altyapının kullanım amaçlarına
göre transmisyon ve erişim fiberi olarak ikiye ayrıldığı, transmisyon amaçlı kullanılan
fiber altyapıların il içinde sunulan kiralık devre hizmetleri ile bir ilişkisinin bulunmadığı,
altyapı bazlı fiber ayrımının ürün bazında önem arz ettiği için hâkim durum
değerlendirmesinin transmisyon ve erişim fiber altyapı uzunluğu ayrıştırılarak yapılması
ve hâkim durum değerlendirmesinin bu şekilde revize edilmesi gerektiği öne
sürülmektedir.
(223) Soruşturma konusu, TÜRK TELEKOM’un, kamu kurumlarınca data hizmeti alımına
yönelik düzenlenen ihaleler neticesinde ihaleyi kazanan işletmecilere sunduğu toptan
seviyede kiralık devre tesisi işlemleri ile ilgili olarak sözleşme yapmayı dolaylı
reddetmek suretiyle hâkim durumunu kötüye kullandığı iddiasına ilişkindir. Dolayısıyla
sadece belirli bir il içerisinde sunulan kiralık devre hizmetlerinden ibaret olmadığı
belirtilmelidir. Kiralık devreler, işletmeciler tarafından genellikle kurumsal müşterilere
perakende düzeyde sunulan data, ses, görüntü gibi verilerin özellikle coğrafi olarak
uzak olan noktalar arasında iletimi hizmetine karşılık gelmektedir. Örneğin; bir
bankanın genel merkezi ile farklı şehirlerde bulunan şubeleri arasında veri iletimi
sağlamak üzere alacağı kiralık devre hizmetinin kapsama alanı içerisinde birden çok il
20-12/153-83
56/61
yer alabilecektir. Bu kapsamda kiralık devre hizmetlerinin kesintisiz bir şekilde
sunulabilmesi ve hizmetin sürekliliğinin sağlanabilmesi için hem erişim hem
transmisyon altyapılarının kullanımına ihtiyaç duyulmaktadır. Bir başka deyişle kiralık
devre hizmetlerinin sunulmasında transmisyon ve erişim altyapıları birbirinin
tamamlayıcısıdır. Dolayısıyla hâkim durum değerlendirmesinin transmisyon ve erişim
altyapı uzunluklarının ayrıştırılarak yapılması gerektiğine ilişkin savunmanın yerinde
olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
I.6.3.4. Usule İlişkin Savunmalar
(224) Savunmalarda, soruşturma bildiriminin TÜRK TELEKOM’a gönderildiği, fakat
soruşturma açıldığına dair 19.09.2018 tarihli ve 18-33/545-M sayılı Kurul kararı ve
savunmaya esas teşkil edebilecek muhalif üye görüşü/görüşlerinin TÜRK TELEKOM’a
tebliğ edilmediği ve bu durumun TÜRK TELEKOM’un savunma hakkını kısıtladığı ifade
edilmiştir.
(225) 4054 sayılı Kanun’un 43. maddesine göre;
“Kurul, başlattığı soruşturmaları, soruşturmaya başlanması kararının verildiği
tarihten itibaren 15 gün içinde ilgili taraflara bildirir ve tarafların ilk yazılı
savunmalarını 30 gün içinde göndermelerini ister. Taraflara tanınan ilk yazılı
cevap süresinin başlayabilmesi için Kurulun bu bildirim yazısı ile birlikte, iddiaların
türü ve niteliği hakkında yeterli bilgiyi ilgili taraflara göndermesi gerekir.”
(226) Kanun hükmünden de anlaşılacağı üzere yapılan bildirimde Kurul kararının taraflara
bildirilmesi gibi bir yükümlülük bulunmamaktadır. Ayıca söz konusu Kurul kararına
ilişkin muhalif üye görüşü bulunmamakla birlikte bulunsaydı dahi muhalif görüşün
taraflara gönderilmemesi, iddia edildiği gibi savunma hakkını engelleyecek bir durum
oluşturmamaktadır.
I.6.3.5. Coğrafi Pazar Tespitine İlişkin Savunmalar
(227) Savunmalarda, coğrafi pazarın Türkiye olarak belirlenmesinin doğru olmadığı, Rekabet
Kurumunun da görüş vermiş olduğu Kiralık Devreler Pazar Analizi’nin 2013 yılındaki 3.
tur nihai dokümanında, batı bölgelerde yer alan iller ile ülkemizin geri kalan illeri
arasında arz ve talep dengesinin olmadığı, bu nedenle pazarın coğrafi ayrım yapılarak
incelenmesi gerektiğini belirtilmiştir.
(228) Savunmalarda ayrıca, ilgili piyasaların rekabete açılmasından sonra alternatif
işletmecilerin kendi altyapılarını oluşturmaya başladıkları ve altyapı kurulum
çalışmalarını devam ettirdikleri, kurulu altyapılarının Türkiye’nin batısında
yoğunlaşmakta olduğu, özellikle nüfusun yoğun olduğu ve yurt dışı çıkış noktalarına
yakın illerde altyapı çalışmalarına öncelik verdikleri, Edirne, Kırklareli, Tekirdağ,
İstanbul, Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Ankara, Eskişehir, Afyon, Kütahya, Uşak,
Manisa, İzmir, Balıkesir, Çanakkale, Bursa, Bilecik, Yalova illerinde ve bu iller arasında
TÜRK TELEKOM haricinde üç işletmecinin kendi altyapıları ile toptan ve perakende
kiralık devre hizmeti sunmakta olduğu, bu nedenle özellikle söz konusu yirmi ili içeren
güzergâhların Türkiye genelinden farklı olarak ayrıca incelenmesi gerektiği ifade
edilmiş, ilgili coğrafi pazarın işbu soruşturmaya konu Muğla ve İzmir illerini içerecek
şekilde sınırlı olarak belirlenmesinin gerektiği öne sürülmüştür.
(229) Dosya kapsamında TÜRK TELEKOM’un sözleşme yapmanın reddi niteliğinde olduğu
iddia edilen uygulamaları kiralık devre hizmetlerine ilişkindir. Bir başka deyişle iddiaların
esas itibarıyla alternatif işletmecilerin toptan seviyede TÜRK TELEKOM’un altyapısına
erişimine ilişkin olduğu görülmektedir. Toptan seviyede erişim bakımından ülke
genelinde erişim sağlanacak altyapının bulunması önem arz etmektedir. Mevcut
20-12/153-83
57/61
duruma bakıldığında ülke genelindeki bakır altyapının tamamı fiber altyapının ise
%79’u36 TÜRK TELEKOM’a aittir. Bu doğrultuda alternatif işletmecilerin ülke genelinde
büyük oranda TÜRK TELEKOM’un altyapısına erişmek durumunda olduklarını
söylemek yanlış olmayacaktır.
(230) Diğer taraftan işletmecilerin kendi altyapılarını kurabilmesinin önünde hukuki ve
ekonomik engeller bulunmaktadır. Öncelikle altyapı kurulumu yüksek yatırım maliyeti
barındırmaktadır. İlaveten konu, BTK ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından
sınırlamalar getirilmek suretiyle düzenlenmektedir. Buna göre bir lokasyonda altyapısı
bulunan operatör tesis paylaşımı yükümlülüğüne tabidir. Bir diğer deyişle en genel
anlatımla bir işletmecinin altyapı tesis etmek istediği lokasyonda başka bir işletmecinin
altyapısının bulunması durumunda öncelikle bu altyapıyı paylaşma yoluna gitmesi
gerekmektedir. İşletmeciler, yüksek yatırım maliyetine katlanabilseler de kendi
altyapılarını oluşturamamakta, öncelikle ilgili prosedürleri takip etmeleri gerekmektedir.
Dolayısıyla alternatif işletmecilerin altyapısının kısa vadede TÜRK TELEKOM’un
altyapısı ile ikame edebilir seviyeye gelip gelmeyeceği hususu belirsiz kalmakta ve
TÜRK TELEKOM’un ülke genelinde altyapı rekabetinin yeterince olgunlaştığı tespitine
katılmak mümkün olmamaktadır.
(231) Konuya ilişkin BTK düzenlemeleri de coğrafi pazarın ülke geneli olarak belirlenmesini
destekler niteliktedir. Nitekim, ülke genelinde altyapı sahipliği ile ilgili BTK’nın kamuoyu
görüşüne açılan Aralık 2017 tarihli “Toptan Sabit Yerel ve Merkezi Erişim Pazarları”
isimli pazar analizi dokümanında;
“Ülkemiz genelinde altyapı bazlı rekabet; ülke geneline hizmet verebilen Türk
Telekom’un bakır ve fiberden oluşan altyapısı ile belirli bölgelerde nispeten
sınırlı sayıda haneye ulaşabilen alternatif işletmecilerin fiber altyapıları ve yine
belirli bölgelerde nispeten sınırlı sayıda haneye ulaşabilen kablo altyapısı
arasında mevcuttur.” ve “Ülkemizdeki bir bölgenin rekabetçi olarak
değerlendirilebilmesi için o bölgede yerleşik işletmeci şebekesinin yanı sıra hem
fiber hem de kablo işletmecisi olmak üzere en az iki alternatif şebekenin birlikte
belirli bir oranda varlığının (kapsama sağlamasının) bir şart olarak ele alınması
gerektiği düşünülmektedir. Bu bakımdan, işletmeciler tarafından sunulan ilçe
bazında erişilen hane sayıları incelendiğinde 2016 yılı sonu itibariyle
SUPERONLINE’in fiber altyapısının Türkiye çapında 99 ilçede ve yaklaşık 2,6
milyon haneye eriştiği; Türksat kablo TV altyapısının ise 100 ilçede ve yaklaşık
3,6 milyon haneye eriştiği anlaşılmaktadır. Bununla birlikte, söz konusu
altyapıların sadece bir ilçede rekabetçi altyapı olarak değerlendirilebilecek eşik
değerlerini birlikte aştığı, diğer yerlerde ise henüz böyle bir durumun söz konusu
olmadığı tespit edilmiştir. Bu itibarla, ülkemizde VAE hizmeti sunan YAPA
işletmecisi bulunmaması ve alternatif fiber ve kablo şebekelerinin eş anlı hane
bazlı kapsamasının henüz yeterli seviyelerde olmamasından dolayı coğrafi
segmentasyonun mümkün olmadığı değerlendirilmektedir.”
ifadelerine yer verilmektir. “İlgili Coğrafi Pazar” bölümünde yer verilen ilgili diğer BTK
düzenlemeleri ve Rekabet Kurumu kararlarında da coğrafi pazarın ülke geneli olarak
belirlendiği görülmektedir.

36 BTK’nın 2019 yılı Pazar Verileri Raporu 1. Çeyrek.
20-12/153-83
58/61
(232) Savunmada işaret edilen Rekabet Kurumunun görüş verdiği Nisan 2013 tarihli Toptan
ve Perakende Kiralık Devreler Kamuoyu Görüşlerini İçeren Doküman’a37 bakıldığında
Kurumun konuya ilişkin görüşünün;
“Rekabet Kurumu tarafından coğrafi piyasanın belirlenmesine ilişkin verilen
görüşte; Türkiye’nin batısındaki 20 ildeki rekabet koşullarının taşıma pazarı
açısından ülke genelinden farklılaştığı tespitinden hareketle 20 ilin ayrı bir
coğrafi pazar olduğu sonucuna varıldığı, bu değerlendirme kapsamında
perakende ve toptan olmak üzere pazar paylarına yer verildiği, pazar paylarına
bakıldığında Türk Telekom’un bir ekonomik bütünlük olarak (Türk Telekom ve
Memorex birlikte olacak şekilde) pazar payının %47 ile %56 arasında seyrettiği,
coğrafi olarak rekabet koşullarının birbirinden kayda değer ölçüde farklılaştığı
alanların farklı pazarlar olarak tanımlanmasının rekabet hukukunda
gerektiğinde tercih edilebilen bir yöntem olmakla birlikte alternatif coğrafi
tanımlar altındaki pazar payları arasındaki farkın %9’u geçmiyor olmasının
bahse konu ayrıştırmayı muğlaklaştırdığı ifade edilmektedir. Ayrıca bahsi geçen
değerlendirmenin Doküman’da belirtilen pazar parametreleri üzerinden
yapıldığının belirtilmesinin gerektiği, bahsi geçen analizin “kapasite” temelli bir
yaklaşımla yapıldığı fakat kapasitelerin kullanım oranı, abone sayıları, gelir gibi
hususlar hakkında yeterli bilgiye yer verilmediği ifade edilmektedir. Bu
unsurların piyasa oyuncuları açısından büyük ölçüde farklılık göstermesi
halinde dokümanda yapılan değerlendirmelerde ciddi farklılıkların oluşabileceği
ifade edilmektedir.”
şeklinde olduğu görülmektedir. Dolayısıyla teşebbüsün konuya ilişkin
değerlendirmesinin eksik olduğu değerlendirilmektedir. İlaveten gerek söz konusu
Nisan 2013 tarihli gerek Nisan 2017 tarihli Toptan ve Perakende Kiralık Devreler Nihai
Dokümanlarında ilgili coğrafi pazar ülke geneli olarak belirlenmiştir. Bütün bu
açıklamalar kapsamında TÜRK TELEKOM’un söz konusu savunmasında isabet
görülmemiştir.
I.6.4. Genel Değerlendirme
(233) ALFA tarafından yapılan şikâyet başvurusunda yer alan, toptan seviyede devre
kiralama hizmetlerinde,
 TÜRK TELEKOM’un devre talep edilen lokasyonda mevcut bir bağlantı olup
olmadığını incelemeden ilave yatırım yapılması gerektiği sonucuna vardığı ve
talep edilen lokasyonda mevcut bağlantı bulunmasına rağmen tüm başvuruları
özel proje kapsamına aldığı,
 Özel proje kapsamına alınan devreler için sözleşmelerde matbu olarak
belirlenen 120 günlük bağlantı süresinin uzun olduğu ve gerçekleşen bağlantı
sürelerinin de uzun olduğu ve 120 günü geçtiği,
 Bağlantının talep edilen adrese en yakın TÜRK TELEKOM sisteminden
yapılması gerekirken her durumda santralden yapılmasının bağlantı mesafesini
uzattığı, bu nedenle bağlantı mesafesinin uzadığı ve buna bağlı olarak da
bağlantı ücretlerinin yüksek olduğu
iddia edilmekte ve TÜRK TELEKOM’un söz konusu davranışlarının ALFA’nın
perakende seviyede sunduğu kiralık devre hizmetlerinde ihalelerde yer alan sürelere

37 Toptan ve Perakende Kiralık Devreler Kamuoyu Görüşlerini İçeren Doküman,
, s. 47-48, Erişim Tarihi:
25.02.2019.
20-12/153-83
59/61
uyamadığı ve bu nedenle ihale yasaklısı konumuna düşme durumu ile karşı karşıya
kaldığı, TÜRK TELEKOM’a yüksek bağlantı ücreti ödediği ve bu şekilde TÜRK
TELEKOM’un ALFA ile sözleşme yapmayı dolaylı olarak reddettiği ve rekabetin ALFA
aleyhine kısıtlandığı öne sürülmektedir.
(234) Bahse konu iddialar yukarıdaki bölümlerde ilgili mevzuat, TÜRK TELEKOM’dan ve
diğer işletmecilerden talep edilen bilgiler çerçevesinde, gerek iddia konusu İzmir
Büyükşehir Belediyesi ve Muğla Büyükşehir Belediyesi ihaleleri gerekse TÜRK
TELEKOM’un 2017-2018 döneminde sunduğu tüm toptan ve perakende kiralık devre
hizmetleri için incelenmiştir.
(235) İlk iddiaya ilişkin olarak RKDT EK-7’nin 5.2.1., 5.2.2., 5.2.3. maddelerinde düzenlenen
mevcutta bağlantı bulunması durumunun devre taleplerinin sınırlı bir bölümü için geçerli
olduğu tespit edilmiştir. 2017 ve 2018 yıllarında TÜRK TELEKOM tarafından tesis
edilen devrelerin büyük bir bölümünün ilave yatırım gerektirmesi sebebiyle özel proje
kapsamına alınmış olmasının temel gerekçesinin bu durum olduğu kanaatine
varılmıştır. Diğer taraftan söz konusu devrelerin tamamının özel proje kapsamına
alınmamış olması, başka bir ifadeyle mevcutta bağlantı bulunması sebebiyle RKDT
kapsamında değerlendirilen devrelerin de bulunması TÜRK TELEKOM’un istisnasız
tüm devre taleplerinde özel proje kapsamına aldığı iddiasını desteklememektedir.
Ayrıca TÜRK TELEKOM grubu şirketlerine sunulan devre kiralama hizmetleri içerisinde
özel proje kapsamına alınan devrelerin oranın rakip işletmecilerin oranından genel
olarak daha yüksek olması da TÜRK TELEKOM’un rakip işletmecilerin bağlantı
taleplerini bağlantı süresini uzatmak, bağlantı ücreti almak ve genel olarak rakiplerin
faaliyetini zorlaştırmak maksadıyla sistemli olarak özel proje kapsamına almadığını
göstermektedir.
(236) İkinci iddiaya ilişkin olarak TÜRK TELEKOM’un 2017 ve 2018 yıllarında toptan ve
perakende seviyede sunduğu devrelerin gerçekleşen bağlantı süresi incelenmiş olup
TÜRK TELEKOM grup şirketleri bakımından gerçekleşen bağlantı süresinin
rakiplerininkinden uzun olduğu görülmüştür. Rakiplerinin ortalama bağlantı süresi de
120 günün altındadır. Ayrıca TÜRK TELEKOM grup şirketlerinin 120 günü aşan
bağlantı oranının da rakiplerinden daha fazla olduğu tespit edilmiştir. İlaveten
protokollerde standart 120 günlük azami süre belirlenmesinin RKDT’de yer alan beş
günlük tahsis sürecinde projenin ne kadar süre içerisinde tamamlanabileceğinin
öngörülememesi sebebiyle makul olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Dolayısıyla
gerçekleşen ve sözleşmelerde belirlenen sürelerin rakiplerin faaliyetlerini zorlaştırıcı
nitelikte olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
(237) Üçüncü iddiaya ilişkin TÜRK TELEKOM’un bağlantı ücretine esas mesafenin
belirlenmesi aşamasında çoğunlukla uzak TÜRK TELEKOM sistemi olan santral
noktasının dikkate alındığı tespit edilmiştir. Bununla birlikte TÜRK TELEKOM’un
rakiplerinden aldığı bağlantı ücretleri, ilgili pazar verileri ve rakiplerin maliyetlerine ilişkin
verilerin incelenmesinden teşebbüsün bağlantı ücretine esas mesafeyi uzun belirlemesi
neticesinde rakiplerinin maliyetlerini suni şekilde arttırarak faaliyetlerini zorlaştırdığı
sonucuna ulaşılamamaktadır. İlaveten teşebbüsün mesafe hesaplanmasında
kullandığı otomasyon sistemini (CBS) geliştirmesi teşebbüsün bu konuda yaşanan
sıkıntıları çözme noktasında girişimde bulunması ve saha dolabının fiziksel ve teknik
özellikleri sebebiyle kullanımının her durumda uygun olmaması da yapılan bu tespiti
desteklemektedir.
20-12/153-83
60/61
(238) İlaveten her üç iddia kapsamında şikâyet konusu İzmir Büyükşehir Belediyesi ihalesi
ve Muğla Büyükşehir Belediyesi ihalesi incelenmiş olup yukarıda varılan kanaati
değiştirecek bir tespit yapılamamıştır.
(239) Yukarıda yapılan değerlendirmeler ışığında TÜRK TELEKOM’un dosya konusu
davranışlarını sözleşme yapmanın dolaylı reddi niteliğinde olmadığı ve bu nedenle
4054 sayılı Kanun’un 6. maddesinin ihlal edildiği sonucuna ulaşılamamıştır.
(240) Diğer taraftan soruşturma sonucunda ulaşılan tespitler doğrultusunda rekabet
savunuculuğu kapsamında aşağıdaki hususlarda BTK’ya görüş gönderilmesi kanaatine
varılmıştır:
 13.07.2017 tarih ve 2017/DK-ETD/212 sayılı BTK kararı ile güncellenen “Toptan
ve Perakende Kiralık Devreler Pazar Analizi Nihai Dokümanı”na göre TÜRK
TELEKOM toptan ve perakende seviyede ülke genelinde sunulan “Kiralık Devre
Sonlandırma ve Taşıma Pazarlarında” EPG’ye sahip işletmeci olarak
belirlenmiştir. Bu doğrultuda, hizmet seviyesi taahhütleri ve cezai şart ve
yaptırımları içerecek şekilde TÜRK TELEKOM’a toptan seviyede ülke genelinde
kiralık devre sonlandırma ve kiralık devre taşıma pazarında hizmet seviyesi
taahhütleri, cezai şart ve yaptırımları içerecek şekilde referans erişim teklifi
hazırlama ve yayımlama yükümlülüğü getirilmiştir. TÜRK TELEKOM tarafından
hazırlanan RKDT, BTK kararı ile onaylanmıştır. Mevcut soruşturma kapsamında
RKDT Ek-7’nin 5.2.1., 5.2.2. ve 5.2.3. maddelerinde düzenlenen hususlarda
yapılan değerlendirmeler sonucunda söz konusu maddelerin kapsamına az
sayıda devre girdiği ve pazarın yaklaşık dörtte birinde uygulanabildiği
anlaşılmıştır. Bir diğer deyişle RKDT’nin ilgili maddelerinde düzenlenen
mevcutta bağlantı bulunması sebebiyle bağlantı ücretinin alınmaması ve
bağlantı süresinin kısa olması durumları pazarın küçük bir kısmında
gerçekleşebilmiş ve TÜRK TELEKOM ile işletmeciler arasında imzalanan
protokollerde bağlantı süresi 120 gün olarak belirlenmiştir. Bu nedenle ilgili
pazarda EPG ilan edilmiş olan TÜRK TELEKOM’un özel proje kapsamına alınan
devrelerinin bağlantı süresinin de BTK tarafından düzenlenmesinin uygun
olacağı kanaatine varılmıştır.
 RKDT Ek-5’in 2.1.2. maddesinde TÜRK TELEKOM’un kendisine yapılan
bağlantı talepleri üzerine 5 iş günlük tahsis sürecinin başlayacağı, bu sürede
TÜRK TELEKOM’un keşif çalışması yapacağı düzenlenmiştir. Söz konusu keşif
çalışmasının nasıl yapılacağı belirsizdir. İşletmeciler açısından aleniyet
sağlamak bakımından keşif çalışmasının ne şekilde yapılacağının (örneğin,
sistem üzerinden denetim, sahada fiziki denetim vb) detaylarının belirlenmesi
uygun olacaktır.
 RKDT Ek-7’nin 5.2.2. ve 5.2.3. maddelerinde bağlantı ücretine tabi olmadan
bağlantının kurulması sırasıyla altyapıyı ilk kuran işletmeci/abone ve ilk
işletmeci/aboneden izin alınması şartına bağlanmıştır. Diğer taraftan madde
metninde ilk işletmeci/abonenin kimliğini araştırma yükümlülüğünün kime ait
olduğu ve talep sahibi işletmeciyle paylaşılması hususunun belirsiz olması, bu
konuda bir düzenlemenin bulunmamasının ilgili maddelerin işlerliğini azalttığı
değerlendirilmektedir. Bu sebeple BTK tarafından konu hakkında detaylı
düzenleme yapılması uygun olacaktır.
 RKDT Ek-7’nin 5.4.4. maddesinde bağlantı ücretine esas mesafenin
belirlenmesi hususu düzenlenmektedir. Buna göre bağlantı talep edilen adres ile
bağlantının sağlanabildiği güzergâh üzerinde olan ve transmisyon imkânları
20-12/153-83
61/61
bulunan en yakın TÜRK TELEKOM sisteminin esas alınması gerekmektedir.
Bununla birlikte soruşturma kapsamında TÜRK TELEKOM tarafından
bağlantıların büyük çoğunluğunun daha uzak sistem olan santral noktasından
yapıldığı tespit edilmiştir. Konuya ilişkin olarak TÜRK TELEKOM tarafından
yapılan açıklamada saha dolaplarının enerji kesintisine, doğa olaylarına, fiziksel
tehlikelere daha yüksek oranlarda maruz kaldığı, bu nedenle santral noktasının
tercih edildiği belirtilmiştir. Söz konusu hususun RKDT Ek-7’nin 5.4.4.
maddesinin uygulanmasında ve ileride yapılabilecek sair
düzenlemelerde/mevzuat değişikliklerinde dikkate alınması uygun olacaktır.
J. SONUÇ
(241) 19.09.2018 tarih, 18-33/545-M sayılı Kurul kararı uyarınca yürütülen soruşturma ile ilgili
olarak düzenlenen Rapor’a, Ek Görüş’e, toplanan delillere, yazılı savunmalara ve
incelenen dosya kapsamına göre;
1. Türk Telekomünikasyon A.Ş.’nin 4054 sayılı Kanun’un 6. maddesini ihlal
etmediğine dolayısıyla aynı Kanun’un 16. maddesi uyarınca adı geçen
teşebbüse idari para cezası uygulanmasına gerek olmadığına OYBİRLİĞİ ile,
2. Bununla birlikte soruşturma kapsamında yapılan tespitlerle ilgili olarak Bilgi
Teknolojileri ve İletişim Kurumuna görüş gönderilmesine OYBİRLİĞİ ile,
gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 60 gün içinde Ankara İdare Mahkemelerinde yargı yolu
açık olmak üzere, OYBİRLİĞİ ile karar verilmiştir.



Full & Egal Universal Law Academy