Rekabet Kurumu - Karar Sayı 20-06/52-29
Karar Dilini Çevir:
Rekabet Kurumu
Karar Sayısı: 20-06/52-29
Karar Türü: Menfi Tespit ve Muafiyet
Konu: Tuborg Pazarlama A.Ş.’nin münhasırlık hükümleri içeren sözleşmelerine tanınan bireysel muafiyetin açık bira pazarı bakımından devam etmesine, bu mümkün değilse muafiyetin geri alındığı 20.06.2019 tarih ve 19-22/335-152 sayılı Rekabet Kurulu kararında öngörülen sürenin uzatılması ve başlangıç tarihinin değiştirilmesi talebi
Karar Tarihi: 23.01.2020

Rekabet Kurumu Başkanlığından,
REKABET KURULU KARARI
Dosya Sayısı : 2018-3-093
Karar Sayısı : 20-06/52-29
Karar Tarihi : 23.01.2020
A. TOPLANTIYA KATILAN ÜYELER
Başkan : Birol KÜLE
Üyeler : Arslan NARİN (İkinci Başkan), Adem BİRCAN,
Şükran KODALAK, Ahmet ALGAN, Hasan Hüseyin ÜNLÜ,
Ayşe ERGEZEN
B. RAPORTÖRLER : Ömer Volkan YAZAR, Pelin TEBER
C. İLGİLİ TARAF : - Türk Tuborg Bira ve Malt Sanayi A.Ş.
Kemalpaşa Cad. No:258/9 35070 Işıkkent Bornova/İzmir
(1) D. DOSYA KONUSU: Tuborg Pazarlama A.Ş.’nin münhasırlık hükümleri içeren
sözleşmelerine tanınan bireysel muafiyetin açık bira pazarı bakımından devam
etmesine, bu mümkün değilse muafiyetin geri alındığı 20.06.2019 tarih ve 19-
22/335-152 sayılı Rekabet Kurulu kararında öngörülen sürenin uzatılması ve
başlangıç tarihinin değiştirilmesi talebi.
(2) E. DOSYA EVRELERİ: Rekabet Kurumu (Kurum) kayıtlarına 21.11.2019 tarih ve 8160
sayı ile intikal eden ve Türk Tuborg Bira ve Malt Sanayi A.Ş. (TUBORG)1 tarafından
yapılan başvuruda özetle;
 Rekabet Kurulunun (Kurul) 18.03.2010 tarih ve 10-24/331-119 sayılı kararı (2010
Kararı) ile TUBORG’a tanınan muafiyetin, açık satış noktaları bakımından geri
alınmasına yönelik olarak verilen 20.06.2019 tarih ve 19-22/335-152 sayılı Kurul
kararının (2019 Kararı) kısa versiyonunun 24.06.2019 tarihinde, gerekçeli kararının
ise 16.10.2019 tarihinde tebellüğ edildiği,
 2019 Kararı’nda tanınan bir yıllık geçiş sürecinin uzatılması gerektiği, nitekim anılan
karara dayanak raporun iki ay gibi kısa bir sürede hazırlandığı ve teşebbüse yazılı
ve sözlü savunma imkanı verilmeden sürecin tamamlandığı,
 Oysa Kurulun 09.11.2017 tarih ve 17-36/583-256 sayılı kararına (2017 KSN2
Muafiyetinin Geri Alınması Kararı) güvenilerek (…..)’den fazla açık satış noktası
(ASN) ile bir yıldan uzun süreli olacak şekilde anlaşmalar yapıldığı ve bu kapsamda
(…..) TL tutarında yatırımın karşılıksız kalacağı, TUBORG’un yaşayacağı finansal
kayıpların Efes Pazarlama ve Dağıtım Tic. A.Ş.’nin (EFPA) hakim durumunu
güçlendireceği,
- 2002/2 sayılı Dikey Anlaşmalara İlişkin Grup Muafiyeti Tebliği’nin (2002/2 sayılı
Tebliğ) 6/A numaralı maddesinde düzenlenen, pazar payı artışı dolayısıyla grup
muafiyetinden yararlanamayacak teşebbüslere tanınan geçiş süreçleri
doğrultusunda, TUBORG’a iki yıllık bir geçiş süreci uygulanmasının gerektiği,

1TUBORG tarafından üretilen biralar Tuborg Pazarlama A.Ş. (TUBORG) vasıtasıyla piyasaya
dağıtılmaktadır. TUBORG’un 18.03.2010 tarih ve 10-24/331-119 sayılı Kurul kararının alındığı tarihte
ticaret unvanı “Bimpaş Bira ve Meşrubat Pazarlama A.Ş.”dir (BİMPAŞ). Dolayısıyla bireysel muafiyetten
yararlanan teşebbüs TUBORG’dur.
2 Kapalı Satış Noktası.
20-06/52-29
2/6

- Bunun yanı sıra, Kurulun 30.05.2019 tarih ve 19-20/291-126 sayılı muafiyetin geri
alınması kararında Bankalararası Kart Merkezi A.Ş.’nin (BKM) BKM Express
hizmetini sunmayı sonlandırması ve kararın gereğini yerine getirdiğini Kuruma tevsik
etmesi için gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 60 günlük süre verildiği, BKM’nin
İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (İYUK) 11. maddesi kapsamında yaptığı başvuru
neticesinde alınan 07.11.2019 tarih ve 19-38/563-232 sayılı karar ile BKM’ye tanınan
60 günlük sürenin 30.06.2020 tarihine kadar uzatıldığı, muafiyetin geri alınmasına
ilişkin Kurul kararı (30.05.2019) ile BKM’ye tanınan sürenin (30.06.2020) fiilen bir
yıldan uzun olduğu,
- Öte yandan, sürenin başlangıç tarihine yönelik olarak 4054 sayılı Rekabetin
Korunması Hakkında Kanun’un (4054 sayılı Kanun) 54. maddesi uyarınca Kurul
kararlarında sürelerin gerekçeli kararın tebliğinden itibaren başlayacağının
düzenlendiği, nitekim idari işlerin gerekçeli olması gerektiği ilkesinin Avrupa İnsan
Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesi tarafından koruma altında olduğu ve Danıştay’ın
da bu yönde kararları olduğu, tefhimin yalnızca sürecin ne yönde sona erdiğinin
taraflara bildirilmesini ifade ettiği, ancak şikayetçiler ve hakkında inceleme yürütülen
teşebbüsler bakımından hukuki hakların başlangıcının gerekçeli kararın tebliği
olarak kabul edilmesi gerektiği,
- Yine 4054 sayılı Kanun’un 52. maddesinin son fıkrası uyarınca taraflara getirilen
yükümlülüklerin gerekçeli kararın tebliğinden sonra başlayacağı konusunda tereddüt
bulunmadığı,
- Uygulamada Kurul tarafından, belirli bir süre içinde ifa edilmesinin öngörüldüğü
yükümlülüklerin başlangıç tarihi olarak gerekçeli kararın tebliğinin esas alındığı ve
bu uygulamanın istikrarlı bir içtihat teşkil ettiği3, yakın zamanda bu doğrultuda alınan
20.06.2019 tarih ve 19-22/353-159 sayılı Maysan Mando kararında da bayilik
sözleşmelerindeki rekabet etmeme yükümlülüğü süresine ilişkin yapılması gereken
düzeltmelerin gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 90 gün içinde Kuruma tevsik
edilmesi yönünde karar alındığı,
- Kurul kararına karşı dava açma imkanı bulunmamasına karşın teşebbüse
yükümlülük getirildiği, ancak kararların icrailiğinin (hukuki sonuç etki doğurması)
ancak gerekçeli kararın tebliği ile başlayabileceği
ifade edilerek EFPA’ya karşı düşük pazar payı ve bulunurluğu olan TUBORG’un
muafiyetinin devamına karar verilmesi, bu mümkün değilse geçiş sürecinin gerekçeli
kararın tebliği olan 16.10.2019 tarihinden itibaren başlatılarak asgari iki yıl olarak
değiştirilmesi talep edilmektedir.
(3) Başvuru sahibi, 13.12.2019 tarih ve 8698 sayı ile Kurum kayıtlarına intikal eden
açıklamasında ise özetle;
- TUBORG’un 2002/2 sayılı Tebliğ’in öngördüğü %40’lık pazar payı eşiğini aşmadığı
(Ipsos verilerine göre %(…..)), yine EFPA’nın %(…..) civarındaki bulunurluğuna
karşın %(…..) oranında bulunurluğa sahip olduğu, söz konusu verilere ve 2017 KSN
Muafiyetinin Geri Alınması Kararı’na güvenerek yüksek miktarlı yatırımlar yaptığı,
ancak iki ayda tamamlanan ani ve öngörülemez bir geri alma süreci sonunda
yatırımların karşılıksız kalma riskiyle karşı karşıya olunduğu,
- 2019 Kararında amaçlanan faydanın gerçekleştirilebilmesi için geçiş sürecinin doğru
belirlenmesi gerektiği, aksi takdirde kararın cezalandırıcı etki yaratacağı,

3 Kurulun 16.09.2014 tarih ve 14-33/665-291 sayılı, 15.12.2014 tarih ve 14-52/903-411 sayılı kararları.
20-06/52-29
3/6

- Geçiş sürecinin bir yıl olarak belirlenmesinde uygulamadaki sözleşmelerin sayısal
olarak önemli bir çoğunluğunun bu süre sonunda yürürlükten kalkacağı varsayımının
etkili olduğunun tahmin edildiği, oysa münhasır sözleşmelerin aritmetik ortalamasına
bakıldığında ortalama sürenin (…..) yıl olduğu,
- Geçiş süresinin belirlenmesinde dikkate alınması gereken kriterin uygulamadaki
sözleşmelerin sayısal ağırlığı yerine yatırımlar içinden aldıkları pay olması gerektiği,
karar tarihindeki münhasır sözleşmelerin çoğunun ne zaman sona erdiğinden ziyade
bu sözleşmeler için yapılan yatırımın ne kadarlık bir sürede geri dönüşünün
sağlanacağının önemli olduğu,
- 2018 yılında (…..) açık satış noktası için sadece bir yılda yapılan toplam yatırım
tutarının (…..) TL civarında olduğu ve bu yatırımın büyük bir çoğunluğunun bir yıldan
uzun süreli sözleşmeler için yapıldığı, zira uygulamada bir sözleşmenin gerçekleşme
süresinin ne kadar uzun olacağı tahmin ediliyorsa, yani noktanın alım taahhüdü ne
kadar yüksekse, yapılan yatırımın da buna paralel olarak arttığı, bu nedenle yatırımın
geri dönüşünün sağlanması noktasında dikkate alınması gereken unsurun geçiş
süreci sonunda bitecek sözleşme sayısı değil, geri dönüşü sağlanabilecek toplam
yatırım miktarı olması gerektiği,
- Halihazırda devam eden tüm münhasır açık satış noktaları için TUBORG tarafından
yapılan yatırım tutarının (…..) TL olduğu, geçiş sürecinin 24.06.2020 tarihinde sona
ermesi halinde bu nakit yatırımın (…..) TL’sinin (%(…..)) geri dönüşünün
sağlanamayacağı,
- Ancak geçiş sürecinin, en azından kısa kararın tebliği tarihinden (24.06.2019)
başlatılsa bile, 2002/2 sayılı Tebliğ’de öngörülen iki yıllık süreye uygun şekilde
belirlenmesi halinde geri dönüşü sağlanamayan yatırımın (…..) TL (%(…..) civarı)
olacağının tahmin edildiği
ifade edilerek geçiş sürecinin sözleşmelerin tamamının yürürlük tarihinin bitimine kadar
veya gerekçeli kararın tebliğ tarihinden (16.10.2019) itibaren başlatılarak asgari iki yıl
olarak değiştirilmesi talep edilmektedir.
(4) Bu çerçevede düzenlenen 10.01.2020 tarih ve 2018-3-093/BN-3 sayılı Bilgi Notu
görüşülerek karara bağlanmıştır.
(5) F. RAPORTÖR GÖRÜŞÜ: İlgili Bilgi Notunda; 29.08.2019 tarih ve 19-30/452-M sayılı
Kurul kararıyla değişik 20.06.2019 tarihli ve 19-22/335-152 sayılı kararında herhangi
bir değişiklik yapılmasına gerek olmadığı kanaat ve sonucuna ulaşıldığı ifade edilmiştir.
G. İNCELEME VE DEĞERLENDİRME
(6) Yapılan başvuru ile uygulanması talep edilen İYUK’un “Üst Makamlara Başvurma”
başlıklı 11. maddesi;
(7) “1. İlgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri
alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması üst makamdan, üst makam yoksa
işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebilir. Bu başvurma,
işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durdurur.
2. Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır.
3. İsteğin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması halinde dava açma süresi yeniden
işlemeye başlar ve başvurma tarihine kadar geçmiş süre de hesaba katılır.”
şeklindedir.
20-06/52-29
4/6

(8) Bu çerçevede ilgililer tarafından, Kurul kararının kaldırılması, geri alınması,
değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması dava açma süresi içerisinde Kuruldan talep
edilebilmektedir. Başvuru sahibinin 29.08.2019 tarih ve 19-30/452-M sayılı karar ile
değişik 20.06.2019 tarih ve 19-22/335-152 sayılı Kurul kararının yeniden
değerlendirilerek geçiş süresinin artırılması ve başlangıç tarihinin değiştirilmesi
talebinin, Kurul tarafından tesis edilen idari işlemin değiştirilerek yeni bir işlem tesis
edilmesine ilişkin olduğu, bu itibarla İYUK’un 11. maddesi kapsamında olduğu
görülmektedir. 2019 Kararı’nın gerekçeli hali başvuru sahibi tarafından 16.10.2019
tarihinde tebellüğ edilmiş olup dosya konusu başvuru 21.11.2019 tarihinde yapılmıştır.
Bu itibarla dava açma süresinin geçmediği ve İYUK 11. maddesi çerçevesinde yapılan
başvurunun süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmaktadır.
(9) Kurulun 2019 Kararı, TUBORG’un 2010 Kararı’na dayanarak açık bira pazarında
uyguladığı münhasır sözleşmelere tanınan bireysel muafiyetin geri alınmasına
ilişkindir. EFPA’nın 09.07.2018 tarih ve 5049 sayılı başvurusu üzerine alınan
04.04.2019 tarih ve 19-14/187-M sayılı Kurul kararı ile başlatılan inceleme süreci
sonucunda, 20.06.2019 tarih ve 19-22/335-152 sayılı Kurul kararı alınmıştır. Anılan
karara ilişkin olarak, TUBORG tarafından yapılan 01.08.2019 tarih ve 5050 sayılı
başvuru üzerine, 29.08.2019 tarih ve 19-30/452-M sayılı Kurul kararından sonra alınan
2019 Kararı’nda aşağıdaki hükümlere yer verilmiştir:
- Tuborg Pazarlama A.Ş.’ye 18.03.2010 tarihli ve 10-24/331-119 sayılı Rekabet
Kurulu kararı ile tanınan bireysel muafiyetin açık bira pazarı bakımından 4054 sayılı
Kanun’un 13. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi çerçevesinde geri alınmasına,
- 4054 sayılı Kanun’un 5. maddesinde düzenlenen koşullarla bağdaşmaz etkilere
sahip olması nedeniyle Tuborg Pazarlama A.Ş.’nin açık bira pazarındaki münhasırlık
içeren sözleşmelerinin 2002/2 sayılı “Dikey Anlaşmalara İlişkin Grup Muafiyeti
Tebliği” kapsamında grup muafiyetinden yararlanamadığına,
- 10.04.2008 tarih ve 08-28/321-10 sayılı Kurul kararı uyarınca geleneksel olarak
alımlarını ihale ile gerçekleştiren satış noktaları ile yapılan iki yılı aşmayan
sözleşmeler ve yılda 60 günü geçmeyecek tanıtım amaçlı sponsorluk sözleşmeleri
kapsamında, Efes Pazarlama ve Dağıtım Ticaret A.Ş.’nin ve Tuborg Pazarlama
A.Ş.’nin diğer rakiplere karşı ileri süremeyecekleri münhasırlık hakkı için tanınan
muafiyete yönelik ayrı bir değerlendirme yapılmasına gerek olmadığına,
- Hem Efes Pazarlama ve Dağıtım Ticaret A.Ş., hem de Tuborg Pazarlama A.Ş.’nin
10.04.2008 tarih ve 08-28/321-10 sayılı Kurul kararı uyarınca geleneksel olarak
alımlarını ihale ile yapan zincir restoranlarla ilgili Kurul kararında çizilen sınırlar
dahilinde akdedecekleri münhasır sözleşmelerin muafiyetten yararlandığına,
- Bu kararın alındığı tarihte uygulanmakta olan sözleşmelerdeki münhasırlık (rekabet
etmeme) hükümleri ve bu etkiyi doğuran nitelikteki yükümlülüklerin kaldırılması için;
kısa kararın tebliği tarihi itibarıyla süresi bir yıldan kısa olan sözleşmeler bakımından
sözleşme süresi bitim tarihine kadar, kısa kararın tebliği tarihi itibarıyla bir yıldan
uzun olan sözleşmeler bakımından ise kısa kararın tebliği tarihinden itibaren bir yıl
süre verilmesine oybirliği ile karar verilmiştir.
(10) Başvuru sahibi tarafından talep edilen husus, sözleşmelerdeki münhasırlık (rekabet
etmeme) hükümleri ve bu etkiyi doğuran nitelikteki yükümlülüklerin kaldırılması için kısa
kararın tebliğinden itibaren tanınan bir yıllık sürenin, sözleşmelerin tamamının yürürlük
tarihinin bitimine kadar veya gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren başlatılarak
asgari iki yıl olarak değiştirilmesidir. TUBORG’un bu talebini 2002/2 sayılı Tebliğ’in 6/A
20-06/52-29
5/6

numaralı maddesine ve yatırımlarının karşılıksız kalacağı hususuna dayandırdığı
görülmektedir.
(11) 2017 KSN Muafiyetinin Geri Alınması Kararı’nda olduğu gibi, başvuru konusu 2019
Kararı’nda da muafiyetin geri alınmasına ilişkin değerlendirme, 2002/2 sayılı Tebliğ
değil, 4054 sayılı Kanun’un 13. maddesinin (a) bendi çerçevesinde yapılmıştır. Muafiyet
kararının alınmasına esas teşkil eden herhangi bir olayda değişiklik olması halinde,
4054 sayılı Kanun’un 13. maddesinin (a) bendi çerçevesinde Kurul, pazar payından
bağımsız olarak tanınan bir muafiyeti geri alabilmektedir. Söz konusu kararda yapılan
değerlendirme sonucunda muafiyetin geri alınabileceğine karar verilmiştir.
(12) 2019 Kararı ile tanınan bir yıllık geçiş sürecinin asıl amacı ise TUBORG’un 03.07.2017
tarih ve 17-20/321-143 sayılı Kurul kararına (2017 ASN Kararı) duyduğu güvene bağlı
olarak imzaladığı münhasır sözleşmelere ilişkin hukuki belirliliğin ve bu kapsamda
yapılan yatırımların korunmasına yöneliktir. Bir diğer deyişle, yaklaşık 1,5-2 sene önce
alınan 2017 ASN Kararı’nın varlığı nedeniyle, bir yıllık geçiş süresi takdir edilmiştir.
2010 Kararı ile TUBORG’a tanınan muafiyet –her ne kadar ilgili dönemde teşebbüsün
pazar payı %40 eşiğinin altında olsa da- bireysel muafiyet mahiyetinde olduğundan,
geri alma sürecinde de (2017 KSN Muafiyetinin Geri Alınması Kararı ile uyumlu şekilde)
2002/2 sayılı Tebliğ hükümleri değil, 4054 sayılı Kanun hükümleri uygulanmıştır4. Bu
bağlamda, Kurul bir yıllık sürenin somut olay bakımından yeterli olduğunu
değerlendirmiştir. Kaldı ki, geçmiş tarihli muafiyetin geri alınması kararlarında da Kurul
tarafından ilgili teşebbüsün yatırımlarının hangi oranda geri dönüşünün sağlanması
gerektiğine dair bir değerlendirmesi bulunmamaktadır. Dolayısıyla, mevcut dosya
bakımından TUBORG’a tanınan sürenin artırılması yönünde herhangi bir değişiklik
yapılmasına ihtiyaç duyulmamıştır.
(13) Başvuru kapsamında değerlendirilmesi talep edilen bir diğer husus ise, öngörülen
sürenin başlangıç tarihinin değiştirilmesidir. TUBORG’un başvurusunda taraflara
getirilen yükümlülüklerin gerekçeli kararın tebliğinden sonra başlayacağı belirtilerek
geçiş sürecinin kısa kararın değil, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren başlaması talep
edilmektedir. 2019 Kararı’nın kısa versiyonu 24.06.2019, gerekçeli kararı ise
16.10.2019 tarihinde TUBORG tarafından tebellüğ edilmiştir. 2019 Kararı çerçevesinde
öngörülen geçiş sürecinin başlangıç tarihinin kısa karar olarak belirlenmesinin temel
nedeni ise, muafiyetin geri alınması kararının etkilerini korumaktır. Kısa karar ile
gerekçeli karar arasında geçen süre göz önüne alındığında5, tarafların gerekçeli kararı
tebellüğ edene kadar geçiş sürecini aşmayacak şekilde açık satış noktalarıyla
münhasırlık içeren yeni sözleşmeler imzalayabileceği öngörülerek böyle bir sonuca
varılmıştır. Nitekim, benzer bir durum 13.07.2011 tarih ve 11-42/911-281 sayılı Efes
Soruşturma ve 05.03.2015 tarih ve 15-10/148-65 sayılı Coca Cola Soruşturma
kararlarında yaşanmıştır. Her iki kararda da ilgili teşebbüslerin geçmiş yıllarda grup
muafiyetlerinin geri alındığı, ilgili münhasır sözleşmelerin düzeltilmesi için verilen geçiş
sürelerinde yeni münhasır sözleşmeler akdedildiği tespiti yapılmıştır. Mevcut dosya
bakımından da benzer bir durumun ortaya çıkmaması için, 2019 Kararı’nda bahsi
geçen süre kısa kararın tebliğinden itibaren başlatılmıştır. Başvuru sahibinin talebi
doğrultusunda bir değişikliğin gerçekleşmesi halinde, hem muafiyetin geri alınması
kararının etkisinin azalacağı hususu hem de geçmiş tarihli Kurul kararları dikkate
alındığında geçiş sürecinin 2019 Kararı’ndaki haliyle kalması gerektiği sonucuna

4 2019 Kararı
5 İlgili kararın kısa versiyonu ile gerekçeli halinin arasında 3 ay 21 gün bulunmaktadır.
20-06/52-29
6/6

ulaşılmıştır. Bu nedenle 2019 Kararı ile ilgili olarak İYUK’un 11. maddesi çerçevesinde
herhangi bir işlem yapılmasına gerek bulunmamaktadır.
H. SONUÇ
(14) Düzenlenen rapora ve incelenen dosya kapsamına göre, yapılan yeniden
değerlendirme sonucunda; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 11. maddesi
uyarınca Rekabet Kurulunun 29.08.2019 tarih ve 19-30/452-M sayılı kararıyla değişik
20.06.2019 tarihli ve 19-22/335-152 sayılı kararının geri alınmasına, kaldırılmasına,
değiştirilmesine veya yeni bir işlem yapılmasına yer olmadığına, gerekçeli kararın
tebliğinden itibaren 60 gün içinde Ankara İdare Mahkemelerinde yargı yolu açık olmak
üzere, OYBİRLİĞİ ile karar verilmiştir.




Full & Egal Universal Law Academy