Rekabet Kurumu - Karar Sayı 19-40/650-276
Karar Dilini Çevir:
Rekabet Kurumu
Karar Sayısı: 19-40/650-276
Karar Türü: Rekabet İhlali
Konu: Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinden Kapıkule, Hamzabeyli ve İpsala gümrük kapılarının işletme hakkını devralan teşebbüslerin gümrük kapılarındaki ticari alanların kiralama işlemlerinde hakim durumlarını kötüye kullandıkları iddiası
Karar Tarihi: 14.11.2019



Rekabet Kurumu Başkanlığından,
REKABET KURULU KARARI
Dosya Sayısı : 2019-4-033 (Önaraştırma)
Karar Sayısı : 19-40/650-276
Karar Tarihi : 14.11.2019
A. TOPLANTIYA KATILAN ÜYELER
Başkan : Birol KÜLE
Üyeler : Arslan NARİN (İkinci Başkan), Şükran KODALAK,
Ahmet ALGAN, Hasan Hüseyin ÜNLÜ

B. RAPORTÖRLER: Metin HASSU, Burcu OLGUN, Enes YASAN
C. BAŞVURUDA
BULUNAN :- Verim Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd. Şti.
Cavuşbey Mah. Arifpasa Çıkmazı Sok. Filiz Apt. No:1
Merkez Edirne
D. HAKKINDA İNCELEME
YAPILANLAR : -Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği
Dumlupınar Bulvarı No:252 (Eskişehir Yolu 9. Km.)
06530 /Ankara
- Gümrük ve Turizm İşletmeleri A.Ş.
Eskişehir Yolu 9. Km TOBB İkiz Kuleler C Blok Kat:25-26-27
Ankara
- Umat Gümrük ve Turizm İşletmeleri A.Ş.
Yeni Gümrük Kapısı Tesisleri C Blok Kat:2 İpsala/Edirne
(1) E. DOSYA KONUSU: Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinden Kapıkule, Hamzabeyli
ve İpsala gümrük kapılarının işletme hakkını devralan teşebbüslerin gümrük
kapılarındaki ticari alanların kiralama işlemlerinde hakim durumlarını kötüye
kullandıkları iddiası.
(2) F. İDDİALARIN ÖZETİ: Verim Sigorta Aracılık Hizmetleri A.Ş. (VERİM SİGORTA)
tarafından yapılan başvuruda özetle; Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin (TOBB) yap-
işlet-devret modeli ile modernize edilen Kapıkule Gümrük Kapısı ile Hamzabeyli
Gümrük Kapısının işletmesini iştiraki olan Gümrük ve Turizm İşletmeleri A.Ş.’ye
(GTİAŞ), İpsala Gümrük Kapısının işletmesini ise yine iştiraki olan Umat Gümrük ve
Turizm İşletmeleri A.Ş.’ye (UMAT) devrettiği, Kapıkule ve Hamzabeyli Gümrük
Kapılarında bulunan ticari alanlarda sigorta acenteliği faaliyetinin önceden şikayetçi
tarafından yürütüldüğü ancak şikayetçinin sözleşmesinin haksız yere feshedilerek adı
geçen gümrük kapılarında sigorta acenteliği faaliyetinin sadece TOBB’un iştiraki olan
Umat Sigorta Aracılık Hizmetleri A.Ş. (UMAT SİGORTA) tarafından yapıldığı, şikayetçi
tarafından yapılan kiralama taleplerine GTİAŞ ve UMAT tarafından olumsuz yanıt
verildiği ya da hiç yanıt verilmediği, UMAT SİGORTA’nın söz konusu ticari alanlarda
sigorta acenteliği faaliyetini tek başına yürüttüğü, aynı zamanda şikayetçinin halen
kiracı olduğu İpsala Gümrük Kapısını işleten UMAT’ın şikayetçiyi tahliye ederek söz
konusu alanı UMAT SİGORTA’ya tahsis ettiği iddia edilerek gereğinin yapılması talep
edilmektedir.
(3) G. DOSYA EVRELERİ: Rekabet Kurumu (Kurum) kayıtlarına 03.06.2019 tarih ve 3775
sayı ile intikal eden başvuru üzerine hazırlanan 24.06.2019 tarih ve 2019-4-033/İİ sayılı
19-40/650-276
2/15

İlk İnceleme Raporu 27.06.2019 tarihli Rekabet Kurulu (Kurul) toplantısında görüşülmüş
ve 19-23/361-M sayı ile dosya konusu iddialara yönelik olarak 4054 sayılı Rekabetin
Korunması Hakkında Kanun’un (4054 sayılı Kanun) 40. maddesinin birinci fıkrası
uyarınca önaraştırma yapılmasına karar verilmiştir.
(4) İlgili karar uyarınca düzenlenen 17.09.2019 tarih ve 2019-4-033/ÖA sayılı Önaraştırma
Raporu görüşülerek karara bağlanmıştır.
(5) H. RAPORTÖR GÖRÜŞÜ: İlgili raporda özetle; TOBB ile İpsala, Kapıkule ve
Hamzabeyli Sınır Kapılarının işletme hakkını devralan UMAT ve GTİAŞ’nin gümrük
kapılarındaki ticari alanların kiralanması işlemlerinde 4054 sayılı Kanun’un 6. maddesini
ihlal etmediği, bu nedenle adı geçen teşebbüsler hakkında aynı Kanun’un 41. maddesi
uyarınca soruşturma açılmasına gerek olmadığı ifade edilmiştir.
I. İNCELEME VE DEĞERLENDİRME
I.1.Taraflar
I.1.1. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB)
(6) TOBB, tüzel kişiliğe sahip, kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşudur. 15.03.1950
tarihinde yürürlüğe giren Odalar, Borsalar ve Birlik hakkındaki 5590 sayılı Kanun’a
dayanılarak kurulmuştur. Şu an için TOBB, özel sektörün Türkiye’de mesleki üst
kuruluşu ve yasal temsilcisi olup hâlihazırda 18.05.2004 tarihli 5174 sayılı Türkiye
Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu (5174 sayılı Kanun) ile
düzenlenmektedir. TOBB’un yerel düzeyde, ticaret, sanayi, ticaret ve sanayi, deniz
ticaret odaları ve borsalar şeklinde oluşmuş 365 üyesi bulunmaktadır. Birliğin merkezi
Ankara’dadır.
(7) Dosya konusu taraflardan UMAT ve GTİAŞ, TOBB’un iştirakleri olup, TOBB tarafından
kontrol edilmektedir1. TOBB ise faaliyetlerini 5174 sayılı Kanun çerçevesinde
yürütmekte olup anılan Kanun’un 54. maddesi uyarınca tüzel kişiliğe sahip bir “kamu
kurumu niteliğinde meslek üst kuruluşudur”. 4054 sayılı Kanun’da teşebbüs
birliği teşebbüslerin belirli amaçlara ulaşmak için oluşturduğu tüzel kişiliği haiz ya da
tüzel kişiliği olmayan her türlü birlikleri ifade eder şekilde tanımlanmaktadır. Bu dosya
çerçevesinde ve mevcut eylemler nedeniyle TOBB’un da bir teşebbüs birliği olduğu
kabul edilmiştir.
I.1.2. Umat Gümrük ve Turizm İşletmeleri A.Ş. (UMAT)
(8) UMAT, 13.10.2001 tarihinde 12 oda ve 12 borsa ile UMAT Umumi Mağazalar Türk
A.Ş.’nin katılımı ile TOBB’un İpsala Gümrük Kapısının yap-işlet-devret modeli ile
yapılması projesinin ortaya konulmasıyla kurulmuştur. TOBB’un iştiraki olan UMAT,
22.09.2002 tarihinden itibaren hizmet veren İpsala Gümrük Kapısı tesislerinin
işletmecilik faaliyetlerini günümüze dek devam ettirmektedir. İpsala Gümrük Kapısının
modernizasyonu kapsamında UMAT; idari ve ticari hizmet binaları, arama hangarı,
cezalı araç alanı, VIP salonu, soğuk hava depoları, giriş çıkış hizmet peronları gibi
donanımları sağlamak ile birlikte pastane, giyim, akaryakıt istasyonu, banka ofisi, turing
kurumu, TIR geçiş belgesi (dozvola) bürosu, sigorta acentesi, free-shop mağazası gibi
ticari ve sosyal alanların hizmet vermelerine olanak sağlamaktadır.
I.1.3. Gümrük ve Turizm İşletmeleri A.Ş. (GTİAŞ)
(9) 2005 yılında TOBB ile 137 oda ve borsanın ortaklığı ile kurulan GTİAŞ, yap-işlet-devret
modeli çerçevesinde sınır kapılarını modernize etmekte ve sınır kapılarındaki ticari

1
19-40/650-276
3/15

alanların işletmeciliğini yürütmektedir. TOBB’un bir iştiraki olan GTİAŞ tarafından
Kapıkule, Sarp, Hamzabeyli, Habur, Dilucu, Çıldır-Aktaş, Esendere, Kapıköy, Cilvegözü
Sınır Kapılarının modernizasyonu tamamlanmış olup halen adı geçen sınır kapılarındaki
ticari alanların işletme faaliyetlerini yürütmektedir.
I.1.4. Şikâyetçi: Verim Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd. Şti. (VERİM SİGORTA)
(10) VERİM SİGORTA, 01.06.2001 tarihinden itibaren Edirne ilinde sigorta acenteliği
faaliyetinde bulunmaktadır. Şubeleri aracılığıyla 17.03.2003-19.06.2009 tarihleri
arasında Kapıkule Gümrük Kapısında; 27.05.2005-19.06.2009 tarihleri arasında ise
Hamzabeyli Gümrük Kapısında faaliyet göstermiştir. 15.06.2003 tarihinden günümüze
kadar ise İpsala Gümrük Kapısında faaliyetlerini yürütmektedir.
I.2. İlgili Pazar
(11) Kara sınır kapılarındaki ticari ünitelerin işletme haklarının genel olarak; gümrüksüz
mağaza işletmeciliği, gümrüksüz akaryakıt istasyonu işletmeciliği, lokanta-kafeterya-
büfe işletmeciliği ve kantar tartım hizmetleri ile bankacılık, PTT, seyahat ve sigorta
acenteliği ve lostra gibi hizmetlerin sunumu için kullanılacak ünitelerin kiralanması
hizmetlerini içerdiği görülmektedir. Mevcut dosya konusu şikayete bakıldığında; UMAT
ve GTİAŞ’ın İpsala, Kapıkule ve Hamzabeyli Sınır Kapılarının işletme hakkını
TOBB’dan devraldıkları ve söz konusu alanların kiralanması faaliyetlerini yürüttükleri
görülmektedir. Bu noktada, söz konusu ticari alanları kiraya veren UMAT ve GTİAŞ ile
kiracılar arasında yapılan sözleşmelerin birer dikey ilişki doğurduğu, bu dikey ilişkide
üst pazardaki faaliyetin kiralama işlemi olduğu söylenebilecektir. Bu nedenle dosya
konusu şikâyet kapsamında ilgili ürün pazarının “kara sınır kapılarındaki ticari alanların
kiralanması faaliyeti” olarak belirlenmesi mümkündür.
(12) Bununla birlikte, söz konusu hizmetler, talep ikamesi bakımından incelendiğinde, her bir
hizmetin amacı ve kullanımı bakımından tüketicilerin farklı ihtiyaçlarına hitap ettiği;
dolayısıyla sunulan hizmetlerin birbirine ikame olmadığı görülmektedir. Buna göre, kara
sınır kapılarındaki ticari ünitelerin işletme haklarının devri işlemlerinde, devre konu her
bir ticari faaliyetin ayrı bir ürün/hizmet pazarı olarak belirlenmesi mümkündür2. Bu
noktada, her bir hizmet için kiralanan alanda gösterilecek faaliyetin UMAT ve GTİAŞ ile
kiracılar arasında kurulan dikey ilişkide alt pazarı oluşturacağı değerlendirilmektedir. Bu
nedenle, dosya kapsamında devre konu işletme hakkı sigorta acenteliği faaliyetine
yönelik olduğundan ilgili ürün/hizmet pazarı “sigorta acenteliği işletilmesi faaliyeti
pazarı” olarak belirlenmiştir. İlgili coğrafi pazar ise “Türkiye” olarak tanımlanmıştır.
I.3. Yapılan Tespitler ve Hukuki Değerlendirme
I.3.1. Yerinde İncelemede Elde Edilen Bilgi ve Belgeler
I.3.1.1. UMAT’tan Elde Edilen Bilgi ve Belgeler
(13) 23.08.2019 tarihinde UMAT’ta yapılan yerinde incelemede teşebbüse yöneltilen
sorulara ilişkin Kurum kayıtlarına intikal eden cevabi yazıda; UMAT tarafından; İpsala
Sınır Kapısının yapılandırılması ile ilgili olarak UMAT ile Ticaret Bakanlığı arasında 2018
yılı Temmuz ayında 3996 sayılı Kanun ve ilgili Bakanlar Kurulu kararı çerçevesinde Yap-
İşlet-Devret Sözleşmesinin imzalandığı, bu çerçevede yeni proje inşaatlarının devam
ettiği bildirilmiştir. Gümrük sahasındaki kira sözleşmelerinin daha önce Milli Emlak
Genel Müdürlüğü tarafından yapıldığı, 2018 yılı Temmuz ayından itibaren sözleşmelerin
UMAT’a devredildiği ifade edilmiştir. Ayrıca, UMAT ile sigorta şirketleri arasında
imzalanan iki adet kira sözleşmesi bulunduğu, bunlardan birinin VERİM SİGORTA ile

218.09.2008 tarih ve 08-54/858-337 sayılı Kurul kararı.
19-40/650-276
4/15

imzalanan 02.07.2018 başlangıç, 30.04.2019 sona eriş tarihli; diğerinin ise UMAT
SİGORTA ile imzalanan 01.05.2018 başlangıç, 31.12.2019 sona eriş tarihli sözleşmeler
olduğu belirtilmiştir. Ayrıca kiraya konu taşınmazın 30.04.2019 tarihinde tahliye
edileceğine dair VERİM SİGORTA tarafından verilen bir Tahliye Taahhütnamesi olduğu,
VERİM SİGORTA tarafından iletilen 29.03.2019 tarihli kira süresine uzatma talebini
içerir dilekçeye karşı UMAT tarafından Keşan 2. Noterliğinden 03.04.2019 tarih ve
02734 yevmiye numaralı ihtarname ile kira sözleşmesinin sona erdiği tarihte taşınmazın
tahliye edilmesi yönünde cevap verildiği ifade edilmiştir. Her iki kira sözleşmesinde de
münhasırlık içeren herhangi bir hüküm olmadığı belirtilmiştir.
I.3.1.2. GTİAŞ’tan Elde Edilen Bilgi ve Belgeler
(14) 28.08.2019 tarihinde GTİAŞ’ta yapılan yerinde incelemede teşebbüse yöneltilen
sorulara ilişkin Kurum kayıtlarına intikal eden cevabi yazıda; GTİAŞ tarafından; yap-
işlet-devret modeliyle gümrük kapılarının modernizasyonu projesinin 3996 sayılı Bazı
Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli çerçevesinde Yaptırılması Hakkında
Kanun ile bu Kanuna bağlı olarak çıkartılan 94/5907 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin
Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında 3996 sayılı Kanunun
Uygulama Usul ve Esaslarına İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı çerçevesinde Yüksek
Planlama Kurulunun onayı ile gerçekleştirildiği, her bir yap-işlet-devret projesi için
TOBB, GTİAŞ ve Ticaret Bakanlığı arasında uygulama sözleşmesi imzalandığı ve söz
konusu sözleşmelerde GTİAŞ’a tahsis edilen ticari faaliyetler ve gelirler ve ticari
faaliyetlerin gerçekleştirilebileceği alanların belirlendiği belirtilmiştir. Her ne kadar
GTİAŞ’ın ilgili sözleşmeler kapsamında söz konusu ticari faaliyetleri kendisinin
yürütmeye hakkı olsa da; GTİAŞ’ın TOBB’un bir iştiraki olması ve ortaklarının
tamamının Türkiye’deki şirketlerin kayıtlı oldukları oda ve borsalar olmaları hasebiyle bu
ticari alanları alt işletmecilere kiralama yolunu seçtikleri ifade edilmiştir. Ayrıca
Uygulama Sözleşmelerinde ticari tesislerin ilgili Kanun ve Bakanlar Kurulu Kararına
uygun olarak işletilmesinin, Bakanlığın yatırım ve işletme döneminde GTİAŞ’ın
sözleşme kapsamına giren tüm faaliyetlerini, belge ve kayıtlarını denetleyebileceğinin
ve işletme hizmetleri istenen standartlarda verilmediği takdirde kati teminatın binde
yarımı tutarında para cezası tahakkuk ettirileceğinin hüküm altına alındığı; bu hükümler
sebebiyle GTİAŞ’ın söz konusu ticari alanların işletilmesi için ilgili sektörlerin ülkedeki
seçkin temsilcilerine kiralama yapıldığı belirtilmiştir. Yine Ticaret Bakanlığının sınır
kapılarında kaçakçılıkla mücadele hususunda gösterdiği hassasiyet gereği istekli
firmaların muteber, güvenilebilir, denetlenebilir ve kurumsal olmasının değerlendirme
aşamasında en önemli kriterler olduğu, nitekim modernizasyon projelerinden önce sınır
kapılarında yer alan ticari alanlarda bu hassasiyet gösterilmediği için sigorta firmaları
tarafından sahte poliçelerin kesildiği ve bunun da gümrük işlemlerine halel getirerek bazı
sıkıntılar yarattığı ifade edilmiştir.
(15) Ayrıca; GTİAŞ ile sigorta acenteleri ve teşebbüsleri arasında yapılan kira
sözleşmelerinde münhasırlık içeren herhangi bir hükmün bulunmadığı ifade edilmiştir.
(16) Son beş yıl içinde sınır kapılarındaki ticari alanlara ilişkin GTİAŞ’a yapılan kira
başvurularının 25 adedinin yukarıda zikredilen unsurlar dikkate alınarak reddedildiği;
144 adedinin ise kabul edildiği bildirilmiştir.
(17) Fiziki alan kısıtı veya idari kurallar gereği GTİAŞ tarafından sınır kapılarında en fazla
kaç adet sigorta acentesine kiralama yapılabileceğine ilişkin olarak, Kapıkule Sınır
Kapısındaki ticari alanlar içerisinde müstakil bir sigorta acentesi alanı planlanmadığı,
hâlihazırda faaliyet gösteren sigorta acentesine Gümrük Müdürlüğüne ait olan arama
hangarı binasında bulunan bir ofisin Gümrük Bölge Müdürünün yazılı talimatıyla geçici
olarak tahsis edildiği ifade edilmiştir. Hamzabeyli Sınır Kapısı için ise Ticaret Bakanlığı
19-40/650-276
5/15

tarafından onaylanmış projede sigorta acentesi, PTT, banka, Türk Telekom, tır karnesi
dağıtım bürosu, döviz bürosu, berber vb. alanlar için toplamda üç adet ofis bulunduğu,
yeterli alan olmadığı için kiralamaların söz konusu hizmetlere duyulan ihtiyaçların
öncelik sırasına göre yapıldığı belirtilmiştir. Ticaret Bakanlığı onaylı yeni projede ise
dördü giriş dördü çıkışta olmak üzere toplam sekiz adet kiralanabilecek ofisin söz
konusu faaliyetler için ayrıldığı ifade edilmiştir.
(18) Ayrıca Uygulama Sözleşmesi ve cari mevzuatta GTİAŞ tarafından işletilen sınır
kapılarındaki herhangi bir ticari alanın sigorta acentesine kiralanmasına yönelik
herhangi bir zorunluluk öngörülmediği, aynı şekilde fiziki ve idari uygunluk olduğu
takdirde birden fazla sigorta acentesine kiralama yapılmasında da herhangi bir engel
bulunmadığı belirtilmiştir.
I.3.1.3. TOBB’dan Elde Edilen Bilgi ve Belgeler
(19) 28.08.2019 tarihinde TOBB’da yapılan yerinde incelemede yöneltilen sorulara ilişkin
Kurum kayıtlarına intikal eden cevabi yazıda; TOBB tarafından; gümrük kapılarının
modernizasyonu projesinin 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-işlet-Devret
Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun ile Bu Kanunun Uygulama Usul ve
Esaslarına ilişkin 94/5907 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı çerçevesinde Yüksek Planlama
Kurulunun onayı ile hazırlanarak Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, TOBB’un iştiraki olan
GTİAŞ ve TOBB arasında imzalanan Uygulama Sözleşmeleri kapsamında yürütüldüğü
ifade edilmiştir. Bununla birlikte, GTİAŞ'ın tamamı oda ve borsalardan oluşan yüz kırk
adet hissedarı olduğu, TOBB’un payının % 58,975 olduğu, yedi üyeden oluşan şirket
yönetim kurulunun genel kurulca seçildiği, yönetim kurulu üyelerinin tamamının oda ve
borsa yönetim kurulu başkanları olduğu; UMAT’ın ise tamamı oda ve borsalardan
oluşan yirmi sekiz adet hissedarı olduğu, TOBB’un payının %56,4 olduğu, yönetim
kurulunun yedi üyeden oluşup tamamının oda ve borsa yönetim kurulu başkanları
olduğu belirtilmiştir.
I.3.2. Değerlendirme
(20) Şikayet başvurusu ekinde gönderilen belgelerde 15.04.2019 tarihinde VERİM
SİGORTA tarafından Hamzabeyli ve Kapıkule Gümrük Kapılarında sigorta acenteliği
faaliyetini yürütmek üzere GTİAŞ’tan büro kiralama talebine ilişkin gönderilen yazılara
GTİAŞ tarafından 18.04.2019 tarihinde verilen cevapta; Hamzabeyli Gümrük Kapısı
içerisinde kiralık büro bulunmadığı ve gümrük sahası içerisinde sadece bir sigorta
acentesinin bulunacağı gerekçesiyle talebi reddedildiği, Kapıkule Gümrük Kapısına
ilişkin ise herhangi bir cevabın verilmediği anlaşılmıştır.
(21) Öte yandan, İpsala Sınır Kapısındaki büronun kiralanmasına ilişkin UMAT ile VERİM
SİGORTA arasında akdedilen 02.07.2018 tarihli kira sözleşmesinin 30.04.2019
tarihinde sona ereceği hüküm altına alınmakla birlikte, VERİM SİGORTA 30.04.2019
tarihinde kiraladığı büroyu tahliye edeceğine ilişkin Tahliye Taahhütnamesi de
imzalamıştır. UMAT tarafından sağlanan bilgilerden, daha sonra VERİM SİGORTA’nın
29.03.2019 tarihinde söz konusu kira sözleşmesini 31.12.2019 tarihine kadar uzatmak
için UMAT’a bir yazı gönderdiği, ancak söz konusu talebin reddedildiği ve VERİM
SİGORTA’ya 11.04.2019 tarihli ihtarname ile bu durumun bildirildiği ifade edilmiştir.
30.04.2019 tarihinde kira sözleşme süresinin dolması sebebiyle noter kanalıyla VERİM
SİGORTA’dan büronun boşaltılması talep edilmiş, ancak boşaltma işlemi için hukuki
prosedürün gerçekleşmediği gerekçesiyle büro kiracı tarafından boşaltılmamıştır.
Bunun üzerine 30.04.2019 tarihinde UMAT Genel Müdürü (…..)’ın talebi üzerine
kiralanan büronun şalterini kapatmak suretiyle elektriğinin kesildiği iddia edilmiştir.
Şikâyetçi tarafından söz konusu taahhütname üzerine İpsala İcra Müdürlüğünce
19-40/650-276
6/15

başlatılan tahliye işlemine 24.09.2019 tarihinde itiraz edilmiştir. Bununla birlikte; UMAT
tarafından 07.05.2019 tarihinde VERİM SİGORTA’nın 30.04.2019 tarihinde kira
sözleşmesinin dolduğu, bu nedenle bu tarihten itibaren VERİM SİGORTA yetkili ve
çalışanlarının gümrük sahasına giriş izinlerinin ve daimi giriş kartlarının iptali istemiyle
İpsala Kaymakamlığına gönderilen yazı neticesinde, İpsala Gümrük Müdürlüğü
tarafından VERİM SİGORTA’ya gönderilen yazı ile saha giriş kartlarının teslim edilmesi
talep edilmiştir. VERİM SİGORTA ile şifahen yapılan telefon görüşmesinde halen
elektriklerin kesik olduğu, ancak faaliyetlere jeneratör kullanılarak devam edildiği, ayrıca
kendilerine tahliye ile ilgili herhangi bir hukuki bildirimin de yapılmadığı ifade edilmiştir.
(22) Dosya konusu iddialar, UMAT ve GTİAŞ’ın İpsala, Hamzabeyli ve Kapıkule Sınır
Kapılarındaki ticari alanların kiraya verilmesi pazarında hakim durumda oldukları ve bu
hakim durumlarını ticari alanları kiraya vermemek suretiyle kötüye kullandıkları şeklinde
iki başlıkta incelenebilecektir.
I.3.2.1. Hâkim Durum Değerlendirmesi
(23) 4054 sayılı Kanun’un 6. maddesinde “Bir veya birden fazla teşebbüsün ülkenin
bütününde ya da bir bölümünde bir mal veya hizmet piyasasındaki hâkim durumunu tek
başına yahut başkaları ile yapacağı anlaşmalar ya da birlikte davranışlar yoluyla kötüye
kullanması” yasaklanmaktadır. Bir eylemin hâkim durumun kötüye kullanılması olarak
değerlendirilebilmesi için ilgili teşebbüsün hâkim durumda bulunması ve eylemin kötüye
kullanma olarak kabul edilebilecek nitelikte olması gerekmektedir. Sözü edilen iki
unsurdan herhangi birisinin bulunmaması durumunda 4054 sayılı Kanun’un 6.
maddesinin ihlalinden bahsedilemez. Nitekim Hâkim Durumdaki Teşebbüslerin
Dışlayıcı Davranışlarına İlişkin Kılavuz’un (Kılavuz) 7. paragrafında 4054 sayılı
Kanun’un 6. maddesi kapsamında incelenen bir davranışın ihlal teşkil edebilmesi için
davranışı gerçekleştiren teşebbüsün ilgili pazarda hâkim durumda olması ve davranışın
bir kötüye kullanma niteliği taşıması gerektiği, Kurul’un bu iki temel unsurdan birinin
bulunmadığını açıkça gösterebildiği durumlarda diğer unsura ilişkin analize yer
vermeyebileceği ifade edilmektedir.
(24) Mevcut dosya konusu bakımından hâkim durum değerlendirmesi; hem TOBB’un,
İpsala, Hamzabeyli ve Kapıkule Sınır Kapılarının işletme hakkını devralmasıyla söz
konusu ticari alanların işletilmesi bakımından hem de TOBB tarafından bu sınır
kapılarının işletme hakkının devri ile UMAT ve GTİAŞ’a devredilmesi bakımından ele
alınmıştır.
(25) Gümrük Müsteşarlığı ile TOBB arasında yapılan sözleşme ile bazı sınır kapılarının yap-
işlet-devret modeli ile modernizasyonu amaçlanmıştır. Söz konusu sözleşme 2008
yılında bir şikayet ile Kurul kararına konu edilmiş olup, ilgili kararda3; “Yap işlet devret
modeli uyarınca TOBB, ilgili sınır kapısının modernizasyonunun tamamlanmasıyla
birlikte, uygulama sözleşmesinde belirtilen süre boyunca sınır kapısındaki ticari
ünitelerin işletme hakkına sahip olmaktadır. Ayrıca görevlendirme aşamasında
imzalanan uygulama sözleşmeleri uyarınca TOBB, işletme hakkına sahip olduğu ticari
üniteleri bizzat kendisi işletebileceği gibi, alt işleticilere kiralama hakkına da sahiptir. Bu
noktada TOBB’un alt işleticileri kendisinin seçmesi sözleşme özgürlüğü çerçevesinde
değerlendirilmelidir.” ifadesine yer verilmiştir. Söz konusu kararda ayrıca; Yüksek
Planlama Kurulunun İpsala, Gürbulak, Habur, Cilvegözü, Sarp, Hamzabeyli, Kapıkule,
Dereköy ve Nusaybin Sınır Kapılarının modernizasyonunu yap-işlet-devret modeli ile
yaptırması için Gümrük Müsteşarlığını görevlendirdiği; Gümrük Müsteşarlığı’nın da
anılan sınır kapılarından Gürbulak Sınır Kapısının modernizasyonu için “Uluslararası

3 18.09.2008 tarih ve 08-54/858-337 sayılı Kurul kararı.
19-40/650-276
7/15

Nakliyeciler Derneği”nin (UND) kontrolündeki UND Gürbulak Gümrük İşletmeleri ve
Yatırım A.Ş.’yi, İpsala Sınır Kapısı için TOBB’un kontrolündeki UMAT’ı Kapıkule,
Hamzabeyli, Habur, Cilvegözü ve Sarp Sınır Kapıları içinse yine TOBB’un kontrolündeki
bir şirket olan GTİAŞ’ı görevlendirdiği belirtilmiştir.
(26) Söz konusu sınır kapılarının modernizasyonu sonucunda işletme hakkını devralan
teşebbüsler, tüm hak ve yükümlülüklerini üçüncü bir şirkete devretmekte ve bu devirden
sonra idareye karşı tek sorumlu, devralan şirket olmaktadır. Bu tür bir devrin tam bir
işletme hakkı devri olarak nitelendirilmesi mümkündür. Gümrük Müsteşarlığı ile TOBB
arasında imzalanan Uygulama Sözleşmelerinde, “görevin devri”nden farklı olarak
tesislerdeki mahallerin “kiralanması” ayrı bir maddede düzenlenmiştir. Uygulama
Sözleşmesinin “Tesislerdeki Mahallerin Kiralanmasında Uygulanacak Esaslar” başlıklı
29. maddesi incelendiğinde, kiralama ile birlikte kiralayan şirketin idareye karşı
sorumluluğunun devam ettiği görülmektedir. Bu bağlamda, TOBB ve UND tarafından alt
işleticilere yapılan kiralamalarda da TOBB ve UND’nin bu kiralamaları gerçekleştirdikten
sonra dahi idare karşısındaki sorumluluğunun devam ettiği görülmektedir. Diğer bir
ifadeyle, TOBB ve UND tarafından alt işleticilere yapılan devirler, TOBB ve UND’nin
işletme hakkı kapsamında sahip olduğu tüm hak ve yükümlülüklerini içermemektedir.
TOBB ve UND tarafından gerçekleştirilen kiralamaların tüm hak ve yükümlülükleri
içeren külli bir devir niteliğini taşımamasının inceleme konusu dosya bakımından önemli
olan yönü ise bu kiralamalar sonrasında da sorumluluğu devam eden TOBB ve UND’nin
kiralanan ticari üniteler üzerindeki hukuki veya fiili kontrolünün devam etmesi ihtimalidir.
Gümrük Müsteşarlığı tarafından yap-işlet-devret modelinin gereği olarak TOBB ve
UND’ye yapılan devir işlemlerinde, TOBB ve UND işletme hakkını devraldıkları ticari
ünitelerin belirli standartlarda işletilmesini sağlamak üzere Gümrük Müsteşarlığı’na
karşı belirli bir sorumluluk altına girmektedirler. TOBB ve UND’nin bu yükümlükleri,
Gümrük Müsteşarlığı ile imzaladıkları Uygulama Sözleşmeleri ile teminat altına
alınmaktadır. Örneğin, Kapıkule Sınır Kapısı’na ilişkin olarak imzalanan ve tip sözleşme
niteliğini taşıyan Uygulama Sözleşmesi’nin 15. maddesinde, şirketin sözleşme
kapsamındaki tüm faaliyetlerinin idare tarafından denetleneceği, gözetim ve denetim
sırasında ikaz ve uyarılara karşın hatalı, hileli ve hukuka aykırı davranışların tespiti
halinde idarenin sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedeceği ve yatırım konusu tesislerin
bedelsiz olarak idareye geçeceği düzenlenmiştir. Yine sözleşmenin 24. maddesinde
işletme dönemi içerisinde şirketin kusurlu hareketleri nedeniyle sözleşme ve eklerindeki
hükümlere uygun hareket etmemesi ve kendisine bu aksaklıkları düzeltmek için
verilecek süreye rağmen bunları düzeltmemesi halinde idarece sözleşmenin
feshedileceği ve kesin teminatın irat kaydedileceği; Sözleşme’nin “sorumluluk ve
tazminat” başlıklı 27. maddesinde ise öncelikle şirketin sorumlulukları sayıldıktan sonra
idarece şirketin işletme hizmetini istenilen standartta vermediğinin belirlenmesi halinde,
bu hususun şirkete yazılı olarak bildirilerek eksiklik ve aksaklığın giderilmesi için makul
bir sürenin verileceği ve aynı eksikliğin yinelenmesi halinde kati teminatın binde yarımı
tutarında ceza tahakkuk ettirileceği düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerden de görüldüğü
üzere TOBB ve UND, işletme hakkını devraldıkları ticari üniteleri idarenin denetim ve
gözetimi altında belirli standartlara uygun olarak işletme konusunda yükümlülük
altındadır. Bu yükümlülüklerin yerine getirilmemesi halinde ise TOBB ve UND, idari para
cezasından başlamak üzere, kesin teminatın irat kaydedilmesi ve sözleşmenin
feshedilerek yapılan yatırımın bedelsiz elinden alınması gibi ağır yaptırımlar ile karşı
karşıya kalabilecektir. Dolayısıyla, inceleme konusu ticari üniteleri kiralayan
konumundaki TOBB ve UND’nin idareye karşı bu sorumlulukları devam etmekteyken,
kiralama sonrasında anılan ticari üniteler üzerinde sıkı bir denetim, kontrol ve hatta
yönlendirme içerisinde bulunmaları beklenen bir durumdur.
19-40/650-276
8/15

(27) Sonuç olarak, TOBB’un, Gümrük Müsteşarlığı ile yaptığı sözleşme kapsamında bahsi
geçen sınır kapılarının işletme hakkını devralması sonucu ilgili ticari alanların işletilmesi
pazarında hakim duruma geldiği, bununla birlikte TOBB’dan ilgili gümrük kapılarının
işletme hakkını devralan teşebbüslerin o noktalardaki ticari alanların işletilmesi
faaliyetinde her ne kadar idareye karşı sorumlu olsalar da ticari alanların kiralanması
faaliyetlerini tek başına yürüttükleri göz önüne alındığında, dosya konusu şikayet
kapsamında UMAT’ın İpsala Sınır Kapısındaki alanların kiraya verilmesi ilgili pazarında
ve GTİAŞ’ın da Hamzabeyli ve Kapıkule Sınır Kapılarındaki ticari alanların kiraya
verilmesi ilgili pazarında hâkim durumda oldukları değerlendirilmektedir.
I.3.2.2. Hâkim Durumun Kötüye Kullanıldığı İddiasına İlişkin Değerlendirmeler
(28) Dosya konusu şikayet; UMAT tarafından VERİM SİGORTA ile sözleşme uzatma
talebinin reddedilmesi ve İpsala Sınır Kapısındaki ticari alanlardan birinin UMAT’ın bir
iştiraki olan UMAT SİGORTA’ya kiralanması ile VERİM SİGORTA’nın Kapıkule ve
Hamzabeyli Sınır Kapılarında ticari alan kiralama talebinin reddedilmesine ilişkindir. Bu
nedenle, UMAT ve GTİAŞ’ın davranışlarının 4054 sayılı Kanun’un 6. maddesi
kapsamında “sözleşme yapmayı reddetme” kapsamında incelenmesi gerekmektedir.
(29) Dosya konusu şikayetin ilk kısmı; VERİM SİGORTA tarafından Kapıkule ve Hamzabeyli
Sınır Kapılarında yer alan ticari alanlarda faaliyet göstermek amacıyla GTİAŞ’a yapılan
kiralama başvurusunun reddedilmesine ilişkindir. GTİAŞ tarafından şikayetçiye
gönderilen cevapta, Hamzabeyli Gümrük Kapısı içerisinde kiralık büro bulunmadığı ve
gümrük sahası içerisinde sadece bir tane sigorta acentesi bulunacağı gerekçesiyle
talebin reddedildiği belirtilmiş, Kapıkule Gümrük Kapısına ilişkin ise herhangi bir cevap
verilmemiştir. Kılavuz’da yer verildiği üzere, potansiyel müşterilerin sözleşme
taleplerinin reddedilmesi de sözleşme yapmanın reddi kapsamında
değerlendirilmektedir. Bu bağlamda, VERİM SİGORTA’nın Kapıkule sınır kapısına
ilişkin başvurusunun yanıtsız bırakılması da bu kapsamda değerlendirilebilecektir.
Bununla birlikte, GTİAŞ tarafından Kuruma gönderilen cevabi yazıdan; Kapıkule ve
Hamzabeyli Sınır Kapılarının yap-işlet-devret yoluyla modernize edilmesi kapsamında
hazırlanan projede her bir ticari alanda gösterilecek faaliyetin Ticaret Bakanlığınca
onaylı projede belirlendiği, bu kapsamda Hamzabeyli Sınır Kapısı için ise Ticaret
Bakanlığı tarafından onaylanmış projede yeterli alan olmadığı için kiralamaların yazıda
bahsi geçen hizmetlere duyulan ihtiyaçların öncelik sırasına göre yapıldığı
anlaşılmaktadır.
(30) Dosya konusu şikâyetin ikinci kısmı ise; UMAT’ın İpsala Sınır Kapısında sigorta
acenteliği faaliyeti gösteren VERİM SİGORTA tarafından 30.04.2019 tarihinde son
bulacak kira sözleşmesinin 31.12.2019 tarihine kadar uzatılması talebinin
reddedilmesine ilişkindir. Kılavuz’da belirtildiği üzere, VERİM SİGORTA’nın kira
sözleşmesinin uzatılması talebinin reddedilmesi de sözleşme yapmayı reddetme
kapsamında değerlendirilebilecektir. Bununla birlikte, UMAT, VERİM SİGORTA’nın
talebini reddetmesinin ardından kira sözleşmesinin sona erdiği tarihte Tahliye
Taahhütnamesine dayanarak İpsala İcra Müdürlüğüne başvurmuş ve kiralanan alanın
tahliye edilmesini talep etmiştir. Ancak İpsala İcra Müdürlüğü tarafından gönderilen
tahliye emrine VERİM SİGORTA Müdürü (…..) tarafından itirazda bulunulması ile süreç
durmuştur. VERİM SİGORTA halihazırda ilgili ticari alanda faaliyetlerini yürütmektedir.
Aynı şekilde VERİM SİGORTA’nın bulunduğu ticari alanın karşısındaki alanda da
UMAT SİGORTA faaliyetlerini yürütmektedir. UMAT’tan elde edilen bilgiye göre,
halihazırda VERİM SİGORTA’yı tahliye etmek için herhangi bir hukuki süreç
başlatılmamıştır.
19-40/650-276
9/15

(31) Bu kapsamda, UMAT tarafından VERİM SİGORTA’nın kira sözleşmesini uzatma
talebinin reddedilmesinin sözleşme yapmanın reddi olarak değerlendirilebileceği, ancak
söz konusu reddetme işleminden sonra pazardaki fiili durumda VERİM SİGORTA
açısından herhangi bir değişiklik meydana gelmediği, VERİM SİGORTA’nın
faaliyetlerini yürütmeye devam ettiği dikkate alındığında, söz konusu reddetme işleminin
ilgili pazarda bir etki doğurmadığı kanaatine ulaşılmıştır. Ancak yine de söz konusu
davranışın sözleşme yapmayı reddetme davranışının unsurları bakımından ele
alınması yerinde olacaktır.
(32) Sözleşme yapmayı reddetme davranışı, hâkim durumdaki teşebbüsün alt pazarda
kendisiyle rekabet halinde olan teşebbüslere yönelik olabileceği gibi kendisiyle rekabet
içerisinde bulunmayan müşterilerine yönelik de olabilmektedir. Burada alt pazar
kavramı, sözleşme yapma talebine konu olan unsurun mal veya hizmet üretiminde girdi
olarak kullanıldığı pazarı ifade etmektedir. Hâkim durumdaki teşebbüsün, sözleşme
yapmayı reddettiği teşebbüs ile alt pazarda rekabet ediyor olması halinde sözleşme
yapmayı reddetme davranışının rekabeti kısıtlayıcı sonuçlar ortaya çıkarması daha
muhtemeldir. Dosya konusu şikayette; UMAT her ne kadar doğrudan VERİM SİGORTA
ile rekabet etmiyor olsa da, iştiraki olan UMAT SİGORTA’nın VERİM SİGORTA ile rakip
olduğu dikkate alındığında, söz konusu reddetme faaliyetinin rekabeti sınırlayıcı
etkilerinin ortaya çıkmasının daha muhtemel olacağı da söylenebilecektir.
(33) Kılavuz’da ifade edildiği üzere, sözleşme yapmayı reddetme iddiaları değerlendirilirken
ihlalin tespiti için üç koşulun birlikte varlığı aranmaktadır. Bu çerçevede;
- Reddetme, alt pazarda rekabet etmek için vazgeçilmez bir ürüne ya da hizmete
ilişkin olmalı,
- Reddetmenin, alt pazarda etkin rekabeti ortadan kaldırması muhtemel olmalı,
- Reddetmenin tüketici zararına yol açması muhtemel olmalıdır.
(34) Bu koşulların birlikte sağlanmasının gerekliliği, koşullardan herhangi birinin noksan
olması halinde, analize konu olay bakımından sözleşme yapmanın reddinden
bahsedilemeyeceği anlamına gelmektedir. Bu nedenle analize herhangi bir koşuldan
başlanabilmekte, koşulun varlığının ortaya konulması halinde analize devam
edilebilmekte, yokluğu halinde ise hâkim durumun kötüye kullanılmasından
bahsedilememesi sonucuna ulaşılabilmektedir.
(35) Sözleşme yapmanın reddi davranışının ilk koşulu olan vazgeçilmezlik koşulunu
değerlendirilirken, reddetmeye konu unsurun alt pazarda etkin bir şekilde rekabet
edebilmek için nesnel olarak gerekli olması aranmaktadır. Bu durum, reddetmenin
olumsuz sonuçlarını –en azından uzun vadede– telafi edebilmek için rakiplerin
sözleşme talebine konu olan unsurun alt pazarda başvurabilecekleri mevcut ya da
potansiyel bir ikamesinin bulunmaması halinde söz konusu olmaktadır. İlgili unsurun
mevcut veya potansiyel ikamesinin olup olmadığı değerlendirilirken, hâkim durumda
bulunan teşebbüsün rakiplerinin öngörülebilir bir gelecekte söz konusu unsuru etkin bir
şekilde tekrar oluşturup oluşturamayacakları dikkate alınmaktadır. Genel olarak, eğer
söz konusu unsur bir doğal tekelin sonucuysa, önemli şebeke etkileri veya tek
kaynaktan temin edilebilecek bir bilgi söz konusuysa ilgili unsurun rakipler tarafından
tekrar oluşturulmasının olanaksız olduğu değerlendirilmektedir. Bununla birlikte, her bir
dosya bakımından pazarın dinamik yapısı ve ilgili unsurun sağladığı pazar gücünün
sürdürülebilirliği ayrıca göz önünde bulundurulmaktadır.
(36) Gümrük kapılarındaki sigorta acenteleri genel olarak gümrük kapılarından geçişte
ülkeye giriş veya çıkış yapan araçlara zorunlu trafik sigortası hizmeti vermektedir. Söz
konusu hizmetin özelliklerinden dolayı ayrıntılı bilgi verilmesi uygun olacaktır.
19-40/650-276
10/15

(37) Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesinin altıncı fıkrasında; “Yabancı plakalı
taşıtların Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakanlıkça belirlenecek usul ve esaslara
göre Türkiye'de geçerli sigortaları yoksa bunlar için zorunlu mali sorumluluk sigortası
Türkiye sınırlarına girişleri sırasında yapılır.” ifadesine yer verilmektedir. Yurt içine giriş
yapacak olan yabancı plakalı araçların sigortaları henüz sınır kapısına gelmeden önce
yurt dışında yaptırılabileceği gibi, çevrimiçi ortamda da yaptırılabilmektedir. Ancak
mezkur hüküm gereği ilgili araçların Türkiye’ye girişi için gerekli olan sigortalar daha
önce yaptırılmamışsa en geç sınır kapısından geçiş anında yaptırılmaları
gerekmektedir.
(38) Uluslararası nitelikteki trafik sigortası “Yeşil Kart” olarak anılmakta olup, trafik
sigortasının eki niteliğinde olan yeşil kart, kazanın meydana geldiği ülkede yapılması
zorunlu olan Motorlu Taşıt Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına (Trafik Sigortası)
eşdeğer bir belgedir. 1953 yılında yürürlüğe giren Yeşil Kart sisteminin amacı, ülkeler
arasında seyahat eden motorlu taşıt kullanıcılarına yardımcı olmak ve ilgili motorlu taşıt
kullanıcılarının seyahat ettikleri ülkelerde neden oldukları kazalar sonucunda zarar
görenlerin korunmasını sağlamaktır.
(39) Motorlu kara taşıtlarının kullanımının artması ile bu araçların gittikleri ülkelerde yaptığı
kazalar ile üçüncü şahıslara verdikleri zararlar da artmıştır. Meydana gelen bu
kazalarda; taraflardan bir veya daha fazlasının yabancı uyruklu olması, zararların
giderilmesi konusunda zorluklar ortaya çıkarmıştır. Yaşanan bu zorluklar ülkelerarası
karayolları seyahat ve taşımacılığında sınırlardaki sigorta işlemlerinin kolaylaştırılması
düşüncesini ve ortak sigorta arayışını başlatmıştır.
(40) Bu gelişmeleri takiben 1949 yılında Birleşmiş Milletler (BM) Avrupa Ekonomik
Komisyonu Karayolları İç Ulaştırma Komitesi Karayolu Ulaşım Çalışma Grubu;
uluslararası karayolları seyahatlerinde tek tip bir trafik sigortasının en uygun çözüm
olduğunu belirten 5 No’lu Tavsiye Metnini hazırlamıştır. Tavsiye Metni, üye ülkelere,
araç kullanımı ile ilgili olarak üçüncü şahıs risklerini üstlenen sigortacılarının, tek tip ve
kolay uygulanabilir koşulları olan anlaşmalar hazırlamalarını ve araç kullananların bu
riskler için sigorta yaptırma zorunluluğu bulunan ülkelere giderken yeterince
sigortalanmış olmalarının sağlanmasını tavsiye etmiştir. Bu tavsiye kararı
doğrultusunda, ülkemizin de üyesi bulunduğu Avrupa Konseyi, karayolu taşımacılığının
yoğun olduğu ülkelerde zorunlu bir sigorta sistemi getirilmek sureti ile motorlu taşıtların
yurt dışında karışacakları kazalarda, üçüncü şahıslara ve mallarına karşı oluşan
sorumluluklarını temin etmek için “Motorlu Taşıtların Zorunlu Mali Sorumluluk
Sigortalarına Dair Avrupa Sözleşmesi”ni hazırlayarak kabul etmiştir.
(41) Bu tavsiyeleri uygulayabilmek ve yeşil kart sisteminin işleyişini sağlamak için her üye
devlet, kendi ülkesinde Büro adı verilen kurumları oluşturmuştur. Bu Bürolar bugün
merkezi Brüksel’de olan Bürolar Konseyi çatısı altında toplanmıştır. Ülkemizde söz
konusu hizmet Türkiye Motorlu Taşıtlar Bürosu tarafından verilmektedir. Büro bu
çerçevede, üyesi olan sigorta şirketleri tarafından düzenlenen yeşil kart sigorta
belgelerinden karşılanacak zararlar için garantör sorumluluğu taşımakta olup diğer
taraftan yeşil kartı bulunan yabancı plakalı araçların Türkiye’de üçüncü şahsa verdikleri
zararları gidermek üzere, yeşil kart sigortacısı adına devreye girmektedir. Türkiye
Motorlu Taşıtlar bürosuna üye sigorta şirketlerinin listesine aşağıda yer verilmiştir.




19-40/650-276
11/15

Tablo-1: Türkiye Motorlu Taşıtlar Üyesi Şirketler
Üye Sigorta Şirketleri
Ak Sigorta A.Ş.
Allianz Sigorta A.Ş.
Anadolu Sigorta T.A.Ş.
Ankara Sigorta T.A.Ş.
Axa Sigorta A.Ş.
Bereket Sigorta A.Ş.
Corpus Sigorta A.Ş.
Doğa Sigorta A.Ş.
Ergo Sigorta A.Ş.
Ethica Sigorta A.Ş.
Eureko Sigorta A. Ş.
Generali Sigorta A.Ş.
Groupama Sigorta A.Ş.
Gulf Sigorta A.Ş.
Güneş Sigorta A.Ş.
Halk Sigorta A.Ş.
Hdi Sigorta A.Ş.
Koru Sigorta A.Ş.
Magdeburger Sigorta A.Ş.
Mapfre Sigorta A.Ş.
Neova Sigorta A.Ş.
Orient Sigorta A.Ş.
Quick Sigorta A.Ş.
Ray Sigorta A.Ş.
Sompo Japan Sigorta A.Ş.
Şeker Sigorta A.Ş.
Türk Nippon Sigorta A.Ş.
Unico Sigorta A.Ş.
Ziraat Sigorta A.Ş.
Kaynak:
(42) Tablodan görüldüğü üzere Türkiye’de faaliyet gösteren sigorta şirketlerinin büyük bir
bölümü büronun üyesidir. 01.01. 2018 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere araç grubu
bazında yeşil kart yıllık prim tarifesine ilişkin bilgilere aşağıda yer verilmiştir.
Tablo-2: Araç Grubu Bazında Yıllık Prim Tarifesi
Araç Grubu
Prim (Euro)
Özel Tüzel
Otomobil 225 225
Taksi 500 500
Minibüs (Sürücü Dahil 10-17 Koltuk) 550 550
Otobüs (Sürücü Dahil 18-30 Koltuk) 700 700
Otobüs (Sürücü Dahil 31 ve Üstü Koltuk) 850 850
Kamyonet 500 500
Kamyon 1250 1250
İş Makinesi 300 300
Traktör 50 50
Römork 100 100
Motosiklet ve Yük Motosikleti 180 180
Tanker 1250 1250
Çekici 1250 1250
Özel Amaçlı Taşıt 700 700
Tarım Makinesi 300 300
Kaynak:
(43) Tabloda belirtilen primler kısa süreli sigortalarda indirim yapılmak suretiyle uygulanır.
Kısa süreli primler en az 15 gün en çok 6 ay olarak belirlenmiş olup, 15 güne kadar
19-40/650-276
12/15

sigortalarda yıllık primin %20’si alınırken 6 aylık primlerde yıllık primin %75’i alınır, 6
aydan uzun süreli primlerde ise yıllık primin tamamı alınır.
(44) Dosya içeriği bilgilerden, yeşil kart prim tutarlarının yıllar içerisinde arttığı, en yüksek
prim tutarlarının da çekici grubundaki araçlardan elde edildiği anlaşılmıştır.
(45) Yeşil kart sigortası bakımından 2018 yılında Türkiye’de en çok poliçe kesen ilk on
sigorta acentesine ilişkin bilgilere aşağıda yer verilmiştir.
Tablo-3: Türkiye’de 2018 Yılında En Çok Yeşil Kart Poliçesi Kesen İlk 10 Acente
Acente Unvanı Kayıtlı Olduğu Yer
Kesilen Yeşil
Kart Sayısı
(…..) (…..) (…..)
(…..) (…..) (…..)
(…..) (…..) (…..)
(…..) (…..) (…..)
(…..) (…..) (…..)
(…..) (…..) (…..)
(…..) (…..) (…..)
(…..) (…..) (…..)
(…..) (…..) (…..)
(…..) (…..) (…..)
Kaynak: Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi
(46) Tablodan görüldüğü üzere; VERİM SİGORTA yeşil kart sigortası kesen acenteler
arasında kesilen yeşil kart poliçesi sayısı bakımından (…..) sırada yer almaktadır.
(47) Türkiye Motorlu Taşıtlar Bürosu ile şifahi olarak yapılan görüşmede, yeşil kart
sigortasının gümrük kapılarından geçişte kontrol edildiği ve söz konusu sigortanın
kapsamında yer alan ülkeler arasında Türkiye’nin yer alıp almadığına bakıldığı ifade
edilmiştir. Avrupa Birliği sınırları içerisinde herhangi bir ülkede yapılan yeşil kart
sigortasının birliğe üye ülkelerin hepsine giriş için yeterli olduğu, ancak Türkiye’ye
gelmek isteyen Avrupa Birliği vatandaşlarının yeşil kart sigortalarına Türkiye’yi de
kapsaması için “TR” ibaresinin eklenmesi gerektiği ve bunun herhangi bir acenteden
cüzi bir ücret karşılığı yaptırılabildiği bilgisi alınmıştır. Bununla birlikte, sınır kapılarından
giriş yapan araçlara ait yeşil kart sigortalarının süresinin dolması veya poliçede “TR”
ibaresinin yer almadığının fark edilmesi gibi durumlarda araç geçişine izin verilmediği
ifade edilmiştir. Bu gibi durumlarda araç sahiplerinin sınır kapılarında faaliyet gösteren
sigorta acentelerini kullanabilecekleri gibi telefon veya internet yoluyla da bu poliçeleri
yenileme imkanına sahip oldukları belirtilmiştir.
(48) Aşağıda Kapıkule, Hamzabeyli ve İpsala Sınır Kapılarından giriş ve çıkış yapan araç
sayısı ve bu araçlardan kaçının sınır kapılarında yeşil kart sigortası yaptırdığına ilişkin
bilgilere yer verilmiştir.
Tablo- 4: Hamzabeyli Gümrük Kapısından 2018 yılında Giriş ve Çıkış Yapan Araçlar
Giriş Yapanlar Çıkış Yapanlar
Aylar Hususi
Araç
Poliçe
Sayısı
Hususi
Araç
Giriş
Sayısı
% Tır
Poliçe
Sayısı
Tır
Giriş
Sayısı
% Hususi
Araç
Poliçe
Sayısı
Hususi
Araç
Çıkış
Sayısı
% Tır
Poliçe
Sayısı
Tır
Çıkış
Sayısı
%
Ocak (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...)
Şubat (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...)
Mart (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...)
Nisan (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...)
Mayıs (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...)
Haziran (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...)
Temmuz (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...)
Ağustos (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...)
19-40/650-276
13/15

Eylül (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...)
Tablo 4’ün devamı:
Giriş Yapanlar Çıkış Yapanlar
Aylar Hususi
Araç
Poliçe
Sayısı
Hususi
Araç
Giriş
Sayısı
% Tır
Poliçe
Sayısı
Tır
Giriş
Sayısı
% Hususi
Araç
Poliçe
Sayısı
Hususi
Araç
Çıkış
Sayısı
% Tır
Poliçe
Sayısı
Tır
Çıkış
Sayısı
%
Ekim (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Kasım (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Aralık (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
(…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
(49) Tablodan görüldüğü üzere 2018 yılında Hamzabeyli Sınır Kapısına giriş ve çıkış yapan
araçların yaklaşık %(…..)’i ilgili sınır kapısında yeşil kart sigortası yaptırmıştır.
Tablo- 5: Kapıkule Gümrük Kapısından 2018 yılında Giriş ve Çıkış Yapan Araçlar
Giriş Yapanlar Çıkış Yapanlar
Aylar Hususi
Araç
Poliçe
Sayısı
Hususi
Araç
Giriş
Sayısı
% Tır
Poliçe
Sayısı
Tır Giriş
Sayısı
% Hususi
Araç
Poliçe
Sayısı
Hususi
Araç
Çıkış
Sayısı
% Tır
Poliçe
Sayısı
Tır
Çıkış
Sayısı
%
Ocak (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (…..)
Şubat (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (…..)
Mart (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (…..)
Nisan (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (…..)
Mayıs (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (…..)
Haziran (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (…..)
Temmuz (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (…..)
Ağustos (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (…..)
Eylül (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (…..)
Ekim (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (…..)
Kasım (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (…..)
Aralık (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (…..)
(…..) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (…..)
(50) Kapıkule sınır kapısında ise giriş yapan araçların yaklaşık %(…..)’ünün sınır kapısında
yeşil kart sigortası yaptırdığı, çıkış yapan araçlarda ise bu oranın çok düşük olduğu
görülmektedir.
Tablo- 6: İpsala Gümrük Kapısından 2018 yılında Giriş ve Çıkış Yapan Araçlar
Giriş Yapanlar Çıkış Yapanlar
Aylar Hususi
Araç
Poliçe
Sayısı
Hususi
Araç
Giriş
Sayısı
% Tır
Poliçe
Sayısı
Tır
Giriş
Sayısı
% Hususi
Araç
Poliçe
Sayısı
Hususi
Araç
Çıkış
Sayısı
% Tır
Poliçe
Sayısı
Tır
Çıkış
Sayısı
%
Ocak (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...)
Şubat (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...)
Mart (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...)
Nisan (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...)
Mayıs (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...)
Haziran (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...)
Temmuz (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...)
Ağustos (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...)
Eylül (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...)
Ekim (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...)
Kasım (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...)
Aralık (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...)
(…..) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...) (…..) (…..) (...)
(51) İpsala sınır kapısında ise giriş yapan araçların yaklaşık %(…..)’sinin sınır kapısında yeşil
kart sigortası yaptırdığı, çıkış yapan araçlarda ise bu oranın daha da düşük olduğu
görülmektedir.
19-40/650-276
14/15

(52) Yukarıda yer verilen bilgilerden; gümrük kapılarından geçiş yapmak isteyen araçlar için
yeşil kart sigortasının zorunlu olduğu, Türkiye’de faaliyet gösteren sigorta şirketlerinin
büyük bir kısmının bu hizmeti verdiği, söz konusu sigortanın gümrük kapılarından
geçmeden önce herhangi bir sigorta acentesinden yaptırabileceği anlaşılmaktadır.
Ayrıca, İpsala, Hamzabeyli ve Kapıkule Sınır Kapılarından giriş ve çıkış yapan araç
sayıları ile bu kapılarda kesilen yeşil kart poliçelerinin sayısı oranlandığında, sınır
kapılarında yeşil kart poliçesi yaptıran araç sayısının bir hayli düşük olduğu
görülmektedir.
(53) Bu çerçevede; gümrük kapısında faaliyet gösteren VERİM SİGORTA’nın faaliyetlerinin
büyük bir kısmını yeşil kart sigortası oluşturduğu, söz konusu hizmetin ülkeye giriş veya
çıkış yapmadan herhangi bir sigorta acentesinde veya online olarak da yaptırılabileceği
dikkate alındığında, VERİM SİGORTA’nın gümrük kapılarında yer alan ticari alanı
kiralamasının, sigorta acenteliği faaliyetini yürütebilmesi açısından vazgeçilmez
olmadığı, herhangi bir yerde de faaliyetlerini yürütebileceği değerlendirilmektedir.
Nitekim Twin Laboratories v. Weider Health&Fitness davasında4, Mahkeme bu hususta
“zorunluluğun ispatlanması için, sadece reddetme sonucunda bir uygunsuzluk ve hatta
bir takım ekonomik kayıplar yeterli değildir… ve teşebbüsün alternatifi olmaması
nedeniyle pazardan dışlanacağını ispatlaması gerekir…” diyerek unsurun hayati
derecede önemli olması gerektiğini vurgulamıştır. Bu nedenle; UMAT ve GTİAŞ
tarafından VERİM SİGORTA’nın gümrük kapısındaki ticari alan kiralama talebinin
reddedilmesi işleminin sözleşme yapmanın reddinin unsurlarından vazgeçilmezlik
koşulunu yerine getirmediği kanaati oluşmuştur. Ayrıca, VERİM SİGORTA’nın
hâlihazırda aynı ticari alanda faaliyetlerine devam ettiği de göz önüne alındığında,
UMAT tarafından kira sözleşmesinin uzatılması talebinin reddedilmesinin fiili olarak
pazarda bir sonuç doğurmayacağı kanaatine ulaşılmıştır. Dolayısıyla, dosya konusu
iddiaların sözleşme yapmanın reddi unsurlarından vazgeçilmezlik unsurunu
karşılamadığı anlaşıldığından sözleşme yapmanın reddinin üç koşulunun birlikte
sağlanamadığı kanaatine varılmıştır. Bu nedenle, sözleşme yapmanın reddinin diğer iki
unsuruna ilişkin ayrıca inceleme yapılmasına gerek duyulmamıştır.
(54) Bununla birlikte, teşebbüsün reddetme eylemi bakımından haklı gerekçeleri olup
olmadığı da değerlendirilmiştir. Objektif gerekçelerin duruma göre farklı olabileceği
kabul edilmektedir. Genelde teknik uyumsuzluk, kapasite yetersizliği, ek maliyetler
gerekliliği gibi çeşitli gerekçeler ileri sürülebilir. Bu gerekçelerin her olayda ayrı ayrı ve
o vakaya özgü değerlendirilmesi gerekmektedir5. Bu bağlamda Kılavuz’un 48.
paragrafında; “Yukarıda sayılan üç koşulun birlikte varlığının yanı sıra Kurul,
teşebbüsün ileri sürdüğü haklı gerekçe iddialarını da göz önünde bulunduracaktır.
Sözleşme yapma talebinde bulunan teşebbüsün ticari kredibilitesinin olmaması, arzın
kapasite sınırlarına bağlı olarak geçici olarak ya da tamamen durdurulması, çeşitli
güvenlik gerekliliklerinin karşılanamaması gibi hususlar nesnel gereklilik olarak
değerlendirilebilmektedir.” ifadesine yer verilmiştir.
(55) Yukarıda yer verilen GTİAŞ’tan elde edilen bilgiler ve yapılan açıklamalar ışığında,
VERİM SİGORTA’nın talebinin, Kapıkule ve Hamzabeyli Sınır Kapılarındaki alan kısıtı
gerekçesiyle reddedilmesinin nesnel gereklilik olarak kabul edilebileceği kanaati
oluşmuştur.
(56) Sonuç olarak, GTİAŞ ve UMAT’ın VERİM SİGORTA ile sözleşme yapmama
davranışının VERİM SİGORTA’nın sigorta acenteliği faaliyetini yürütmesine engel
olmadığı, gerek uygulama gerekse de mevzuatsal prosedür dikkate alındığında, VERİM

4 900 F.2d. 566 (2d. Circuit 1990)
5 Hakan Suat ÖLMEZ; a.g.e.
19-40/650-276
15/15

SİGORTA’nın faaliyetlerini başka bir noktada sürdürmesinin tüketiciler açısından
herhangi bir zarar doğurmayacağı, VERİM SİGORTA açısından ise faaliyetlerini
yürütmesine engel oluşturmadığı, söz konusu faaliyetin Türkiye’de faaliyet gösteren
acentelerin büyük bir bölümünde yapılabildiği, sektörde faaliyet gösteren sigorta
şirketlerinin sahip olduğu yaygın acente ağları da göz önüne alındığında tüketici
tercihleri açısından herhangi bir kısıtlamanın da ortaya çıkmayacağı anlaşıldığından,
dosya konusu iddiaların 4054 sayılı Kanun’un 6. maddesi kapsamında ihlal olarak
değerlendirilemeyeceği kanaatine varılmıştır.
J. SONUÇ
(57) Düzenlenen rapora ve incelenen dosya kapsamına göre, 4054 sayılı Kanun’un 41.
maddesi uyarınca şikayetin reddi ile soruşturma açılmamasına, gerekçeli kararın
tebliğinden itibaren 60 gün içinde Ankara İdare Mahkemelerinde yargı yolu açık olmak
üzere, OYBİRLİĞİ ile karar verilmiştir.



Full & Egal Universal Law Academy