Rekabet Kurumu - Karar Sayı 19-39/608-261
Karar Dilini Çevir:
Rekabet Kurumu
Karar Sayısı: 19-39/608-261
Karar Türü: Rekabet İhlali
Konu: Hicri Ercili Deniz Nakliyat Kimyevi Maddeler San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin amonyak, sülfürik asit ve alüminyum sülfat ürünlerindeki pazar gücünü kullanarak rakiplerinin faaliyetlerini zorlaştırdığı iddiası
Karar Tarihi: 12.11.2019



Rekabet Kurumu Başkanlığından,
REKABET KURULU KARARI
Dosya Sayısı : 2019-1-017 (Önaraştırma)
Karar Sayısı : 19-39/608-261
Karar Tarihi : 12.11.2019
A. TOPLANTIYA KATILAN ÜYELER
Başkan : Birol KÜLE
Üyeler : Arslan NARİN (İkinci Başkan), Şükran KODALAK,
Ahmet ALGAN, Hasan Hüseyin ÜNLÜ

B. RAPORTÖRLER: Hasan ADIYAMAN, Öykü SARIASLAN, Melisa AĞYÜZ,
Emine HARMANKAYA, Ömer Mert AKÇİL
C. BAŞVURUDA
BULUNAN :- Gizlilik talebi bulunmaktadır.
D. HAKKINDA İNCELEME
YAPILAN : - Hicri Ercili Deniz Nakliyat Kimyevi Maddeler San. ve Tic. Ltd. Şti.
600 Evler Mahallesi, Balıkesir Asfaltı Sağ Taraf, No: 72
Bandırma/Balıkesir
(1) E. DOSYA KONUSU: Hicri Ercili Deniz Nakliyat Kimyevi Maddeler San. ve Tic. Ltd.
Şti.’nin amonyak, sülfürik asit ve alüminyum sülfat ürünlerindeki pazar gücünü
kullanarak rakiplerinin faaliyetlerini zorlaştırdığı iddiası.
(2) F. İDDİALARIN ÖZETİ: Rekabet Kurumu (Kurum) kayıtlarına 25.02.2019 tarih ve 1329
sayı ile giren gizlilik talepli başvuruda özetle;
- Hicri Ercili Deniz Nakliyat Kimyevi Maddeler San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin (HİCRİ ERCİLİ)
amonyak ve sülfürik asit ürünlerini ithal ettiği,
- HİCRİ ERCİLİ’nin Türkiye’deki üretici firmaları kendisine bağladığı; son on yılda
yedi-sekiz tane küçük ölçekteki firmanın rekabet etme şansını ellerinden alarak
batmalarına sebep olduğu,
- HİCRİ ERCİLİ’nin, amonyak ve sülfürik asit satışının sadece kendisine aitmiş gibi
yeri geldiğinde tehdit ile mal satışı yaptığı ve yapmaya devam ettiği,
- Bu durumdan dolayı küçük ölçekte faaliyet gösteren firmaların piyasa dışına
itilmeden Kurum tarafından önlem alınmasını talep ettikleri
hususları ifade edilmiştir.
(3) Söz konusu şikâyet genişletilerek 29.03.2019 tarih ve 2264 sayı ile Kuruma tekrar
başvuru yapılmış olup, yapılan başvuruda özetle;
- Şikâyetçi teşebbüsün üretici firmalardan sülfürik asit, kostik, hidroklorik asit ve
amonyak alıp yeniden satıcı olarak kendi araçlarıyla dağıtım yaptığı,
- HİCRİ ERCİLİ’nin son yıllarda üretici firmalar olan BAGFAŞ Bandırma Gübre
Fabrikaları A.Ş. (BAGFAŞ) ve ETİ Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğünü (ETİ
MADEN) kendine bağlayarak sülfürik asit piyasasında tekel oluşturup şikâyetçi
firmaya mal vermelerini engellediği, aynı durumun amonyak ve alüminyum sülfat
ürünleri için de geçerli olduğu,
- Söz konusu ürünlerin fiyatlarını kendileri belirledikleri için şikâyetçi firmanın ihalelere
dahi giremediği,
19-39/608-261
2/16

- Şikâyetçi firmanın (…..) sülfürik asit alıp satmaya çalıştığı fakat fiyatlar yüksek
olduğu için alamadıkları,
- Şikâyetçi firma HİCRİ ERCİLİ’nin (…..),
- Sülfürik asit piyasasının HİCRİ ERCİLİ’ye ait olduğu, fiyatları kendisinin belirleyip
satışını sadece kendisinin yaptığı,
- HİCRİ ERCİLİ’nin üretici firmalara karşı tehditkar davranışlarda bulunup, fiyatları
yukarı çekip yeniden satıcı konumunda olan firmalara sülfürik asit ve amonyak
sattırmadığı,
- HİCRİ ERCİLİ’nin ayrıca kendi petrol bayilerine sattığı mazota fatura kesmeyip
gemilerden ucuza mazot aldığı; mazot maliyetini diğer bir deyişle nakliye maliyetini
bedavaya getirerek, (…..) ancak HİCRİ ERCİLİ’nin (…..) sülfürik asiti (…..) ABD
Dolarına sattığı ve şikâyetçi teşebbüse sattırmadığı
hususları ifade edilmiştir.
(4) G. DOSYA EVRELERİ: Kurum kayıtlarına 25.02.2019 tarih ve 1329 sayı ve 29.03.2019
tarih ve 2264 sayı ile intikal eden başvurular üzerine hazırlanan 10.04.2019 tarih ve
2019-01-017/İİ sayılı İlk İnceleme Raporu 18.04.2019 tarihli Rekabet Kurulu (Kurul)
toplantısında görüşülmüş ve 19-16/224-M sayı ile dosya konusu iddialara yönelik olarak
4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un (4054 sayılı Kanun) 40.
maddesinin birinci fıkrası uyarınca önaraştırma yapılmasına karar verilmiştir.
(5) İlgili karar uyarınca düzenlenen 16.07.2019 tarih ve 2019-1-017/ÖA sayılı Önaraştırma
Raporu görüşülerek karara bağlanmıştır.
(6) H. RAPORTÖR GÖRÜŞÜ: İlgili raporda özetle; HİCRİ ERCİLİ’nin;
- Amonyak tedariki pazarında hâkim durumda olmadığı, bu nedenle anılan teşebbüs
hakkında 4054 sayılı Kanun’un 6. maddesini ihlal ettiği iddialarına yönelik olarak aynı
Kanun’un 41. maddesi uyarınca soruşturma açılmasına gerek olmadığı,
- Sülfürik asit ve alüminyum sülfat tedariki pazarında pazar gücü bulunmakla birlikte,
4054 sayılı Kanun’un 6. maddesi kapsamında bir kötüye kullanma eylemine
rastlanmadığından, başvuru konusu iddialara ilişkin olarak söz konusu teşebbüs
hakkında 4054 sayılı Kanun’un 41. maddesi uyarınca soruşturma açılmasına gerek
olmadığı
sonuç ve kanaatine ulaşıldığı ifade edilmiştir.
I. İNCELEME VE DEĞERLENDİRME
(7) Önaraştırma çerçevesinde, 18.06.2019 tarihinde HİCRİ ERCİLİ’de yerinde inceleme
yapılmıştır. Ayrıca 21.06.2019 tarih ve 7282 sayılı yazı ile Koruma Klor Alkali Sanayi ve
Ticaret A.Ş. (KORUMA KLOR), Sulfert Kimya Sanayi Ticaret A.Ş. (SULFERT), Gübre
Fabrikaları Türk A.Ş. (GÜBRETAŞ), Gemlik Gübre Sanayii A.Ş. (GEMLİK GÜBRE),
Petkim Petrokimya Holding A.Ş. (PETKİM), May Asit Kimyevi Maddeler Ticaret ve
Sanayi Ltd. Şti. (MAY ASİT), Koray Kimya Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. (KORAY KİMYA),
Toros Tarım Sanayi ve Ticaret A.Ş. (TOROS TARIM), BAGFAŞ, ETİ MADEN, Likit
Kimya Sanayi ve Ticaret A.Ş. (LİKİT KİMYA), Ege Gübre Sanayi A.Ş. (EGE GÜBRE),
Seralgaz Sınai ve Tıbbi Gazlar İnşaat Malzemeleri Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti.
(SERALGAZ), Amon Kimya ve Makine Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. (AMON KİMYA), Ak-
Kim Kimya Sanayi ve Ticaret A.Ş. (AKKİM), HİCRİ ERCİLİ, Oknal Sınai Tıbbi Gazlar
Gıda Petrol Taşımacılık Madencilik İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. (OKNAL) ve İstanbul
Gübre Sanayi A.Ş.’den (İGSAŞ); 05.07.2019 tarih ve 7879 sayılı yazı ile de Eti Bakır
İşletmeleri Genel Müdürlüğünden (ETİ BAKIR) bilgi talebinde bulunulmuş olup gelen
cevabi yazılar Kurum kayıtlarına girmiştir.
19-39/608-261
3/16

I.1. Hakkında Önaraştırma Yürütülen Teşebbüs: Hicri Ercili Deniz Nakliyat
Kimyevi Maddeler San. ve Tic. Ltd. Şti. (HİCRİ ERCİLİ)
(8) HİCRİ ERCİLİ 1970'li yıllarda oto yedek parça ticareti ve kimyasal madde taşımacılığı
faaliyetlerine yönelik olarak kurulmuştur. 2000'Ii yıllarda başta sülfürik asit olmak üzere
kimyasal maddeleri ithal etmeye başlamıştır. Kara tankerleri, ulusal ve uluslararası
kimyasal deniz tankerleri taşımacılığı faaliyetlerini yürütmektedir. Türkiye'de merkezi
Bandırma olmak üzere Mersin, İzmit, Çorlu’da 4 noktada toplam 200.000 ton kimyevi
madde stoklama, gümrükleme kapasitesine sahip olan HİCRİ ERCİLİ, yine kendine ait
ADR belgeli1 araç ve SRC sertifikalı şoförleri ile kimyasal madde taşıma kapasitesine
sahip araçlarla Türkiye ve yurt dışındaki müşterilere ürün ve hizmet sunmaktadır. HİCRİ
ERCİLİ 2015 yılında Okan Tersane San. ve Tic. A.Ş.'yi satın almıştır.
(9) HİCRİ ERCİLİ Bandırma ve İzmit’te Kurulu tesislerinde (…..) ton/yıl alüminyum sülfat
üretim kapasitesine sahiptir. 2011 yılında sıvı alüminyum sülfat ürünü ticaretine
başlamıştır. Ürettiği alüminyum sülfat ürününü hem yurt içinde pazarlayabilmekte hem
de yurt dışına ihraç edebilmektedir.
(10) HİCRİ ERCİLİ’ye bağlı bulunan firmalar şöyledir: Hicri Ercili Tersanecilik San. ve Tic.
A.Ş., Hicri Ercili Denizcilik A.Ş., Ercili Gıda Soğ. Hava Kim. Mad. ve Pet. Ürün. Nak. İnş.
Taah. San. Ltd. Şti., Kimya Market San. Tic. Ltd. Şti., Hicri Ercili Kimyevi Madde ve Petr.
Ür. Nak. Otom. San. Tic. Ltd. Şti.
(11) HİCRİ ERCİLİ, demirsiz metal tedarikçisi olan Aurubis AG (Aurubis) unvanlı şirketin
Türkiye’deki tek distribütörüdür. Hem Aurubis’ten hem de Türkiye’deki diğer
üreticilerinden aldığı, sülfürik asidi kendi üretiminde kullanmakla birlikte yeniden satışını
da yapmaktadır.
I.2. İlgili Pazar
I.2.1. Önaraştırma Konusu Kimyasal Ürünlere İlişkin Bilgi
I.2.1.1. Alüminyum Sülfat
(12) Alüminyum sülfat esas olarak içme suyu arıtma tesisleri, atık su arıtma tesisleri, inşaat
endüstrisi, kâğıt endüstrisi, şeker endüstrisi, deri mamulleri, tekstil endüstrisi ve
piliç/tavuk yetiştiriciliği alanlarında kullanılmaktadır.
(13) Alüminyum sülfat ürününün satışının büyük bir kısmı su arıtma sektöründe (%65
kullanım oranı) faaliyet gösteren teşebbüslere/belediyelere gerçekleştirilmekte ve su
arıtmada topaklayıcı ve çöktürücü (koagülant, flokülant) olarak kullanılmaktadır.
Alüminyum sülfat inşaat sektöründe (%31 kullanım oranı) beton katkısı üretiminde, kâğıt
sektöründe (%3 kullanım oranı) ise eski sistem ile üretim yapıp modern katkı
maddelerini kullanmayan firmalarca kâğıt üretimi gerçekleştirilirken kullanılmaktadır.
(14) Alüminyum sülfat ürününe alternatif olarak demir (lll) klorür, polialüminyum klorür (PAK),
demir sülfat ve organik koagülantlar kullanılabilmektedir. İleri teknolojiye sahip arıtma
tesislerinde (yakın tarihte inşa edilmiş arıtma tesislerinin büyük bir kısmında) alüminyum
sülfat, demir (lll) klorür veya PAK ürünleri birbirlerine alternatif olarak
kullanılabilmektedir. Alüminyum sülfat ürününün temel girdisi ise alüminyum hidroksit
ve sülfürik asittir.



1 Tehlikeli Malların Karayolu ile Uluslararası Taşımacılığına ilişkin Avrupa Anlaşması’na (ADR) uygun
araçlara verilen belge
19-39/608-261
4/16

I.2.1.2. Sülfürik Asit
(15) Sülfürik asit renksiz ve yağımsı bir sıvıdır. Suda çözünebilir olup kimya sanayinde en
çok kullanılan ürünlerden biridir. “Akü asidi”, “zac yağı” ve “zac asidi” isimleriyle de
bilinmektedir. Doğada saf olarak bulunmayıp sanayi alanında değme yöntemi ile ya da
kurşun odalarda üretilmektedir. Kükürt dioksit farklı katalizörlerle oksijenle
yükseltgenerek2 kükürt triokside dönüştürülmekte ve kükürt dioksit suyla tepkimeye
sokularak sülfürik asit elde edilmektedir. Sülfürik asit, gübre, patlayıcı madde, pigment,
ilaçlama, boyar madde, petrol arıtım, inorganik tuz, bazı pillerin yapımı ve metalürji
alanlarında kullanılmakta olup elektriği iletme özelliği bulunmaktadır.
(16) Sülfürik asit üretim bakımından iki şekilde elde edilebilmektedir. Bunlar, (i) kükürdün
yakılmasıyla elde edilen SO2 gazının sülfürik aside dönüştürülmesi (istemli olarak) ve
(ii) bakır, çinko, nikel vb. madenlerin üretimi sırasında çıkan SO2 baca gazının çevre
düzenlemeleri nedeniyle sülfürik aside dönüştürülmesidir (istemsiz olarak). Kükürt
yöntemine benzer şekilde pirit adlı maden filizinden de istemli olarak sülfürik asit
üretilmekte olup, maliyet bakımından kükürt yöntemine benzemektedir. Başka bir
ifadeyle istemli olarak sülfürik asit elde edilmesi maliyetlidir. Oysa istemsiz olarak elde
edilen sülfürik asidin maliyetini sadece işletme giderleri oluşturmaktadır. Bu nedenle yan
ürün olarak ve istemsiz şekilde üretilen sülfürik asit, maliyet bakımından daha ucuza
üretilmekte ve kükürtten yapılan sülfürik asit fiyatının daha altında satışa
sunulabilmektedir.
(17) İstemsiz üretim genellikle madencilik sektöründe görülmekte iken istemli üretimlerin ise
çoğunlukla gübre fabrikalarının entegre tesisleri içinde gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır.
Bu noktada ortaya çıkan sülfürik asidin istemli veya istemsiz üretimi ayrımı ekonomik
bakımdan piyasalarda belli farklılaşmalara neden olmaktadır .
(18) Sülfürik asit homojen bir ürün olup farklı sektörlerde yaygın kullanımı olan bir kimyasal
üründür. Gübre üretiminde, petrol rafinasyonunda, atık su arıtmasında, kimyasal
sentezlerde, elektrik santrallerinde, demir çelik ve tekstil sanayinde kullanılmaktadır.
Sülfürik asite ikame olarak kullanılabilen ürünler sektörlere göre farklılık
gösterebilmektedir. Örneğin atık giderme ünitesinde çok nadiren sülfürik aside ikame
olarak hidrolik asit kullanılabilmektedir. Ancak teşebbüsler maliyet avantajı nedeniyle
genellikle sülfürik asidi kullanmayı tercih etmektedir.
(19) Gübre üretiminin önemli bir girdisi olan sülfürik asidi Türkiye’de gübre üreticisi firmalar
üretip kendi tüketimlerinde kullanmakta, üretim fazlasının satışını yapmaktadır. Bu
firmalardan bazıları BAGFAŞ, ETİ BAKIR ve TOROS TARIM’dır. HİCRİ ERCİLİ, MAY
ASİT, LİKİT KİMYA gibi firmalar ise yeniden satıcı olarak pazarda faaliyet
göstermektedir.
I.2.1.3. Amonyak
(20) Azot ve hidrojenden oluşan bir bileşik olan amonyak, renksiz, keskin kokulu, zehirli ve
aşındırıcı özelliği olup oda sıcaklığında gaz halinde bulunmaktadır. Kolayca
ayrıştırılabildiği için hidrojen elde edilmesinde kullanılabilen amonyağın suda
çözünürlüğü de oldukça kolaydır.
(21) Amonyak; gübre, ilaç, boya, parfüm gibi maddelerin sentezlenmesinde ayrıca, temizlik
malzemeleri yapımında, patlayıcı madde yapımında, plastik üretiminde ve petro kimya
sanayisinde kullanılmaktadır. Sanayide genellikle azotlu gübreler ve nitrik asidin

2 Yükseltgenme (Oksidasyon), elektronların bir atom ya da molekülden ayrılmasını sağlayan tepkimeye
verilen isimdir.
19-39/608-261
5/16

üretilmesinde kullanılmaktadır. Kullanım alanları çeşitli olmakla birlikte amonyağın
ürününün büyük bir kısmının gübre üretiminde kullanıldığı bilinmektedir
(22) Amonyak gazı normal ısıda basınç uygulandığı zaman sıvılaşır; sıvı amonyak suya
benzeyen renksiz bir sıvıdır. Uygulanan basınç azaltıldığında çevreden ısı alarak
yeniden buharlaşmaktadır. Bu özelliğinden dolayı buzdolaplarında ve soğutucularda
kullanılmaktadır.
(23) Amonyağın üretiminin temel maliyet kalemlerini; doğalgaz, elektrik tüketimi, işçilik
giderleri ve yardımcı kimyevi maddelerin (sodyum hidroksit, sülfürik asit, sodyum
hipoklorit vb.) maliyetleri oluşturmaktadır. Teşebbüslerden gelen cevabi yazılarda
amonyağın yerine kullanılabilecek herhangi bir ürünün mevcut olmadığı ifade edilmiştir.
I.2.2. İlgili Ürün Pazarı ve Coğrafi Pazar
(24) Başvuruya konu iddialar HİCRİ ERCİLİ’nin sülfürik asit, amonyak ve alüminyum sülfat
tedarikine ilişkindir. Söz konusu ürünlerin her birinin kendine has kimyasal
formulasyonlarının ve kullanım alanlarının bulunması nedeniyle ayrı pazarlar olarak ele
alınması gerektiği kanaatine varılmıştır. Bu doğrultuda ilgili ürün pazarları “alüminyum
sülfat ticareti”, “sülfürik asit ticareti” ve “amonyak ticareti” olarak belirlenmiştir. İlgili
coğrafi pazar ise “Türkiye” olarak tanımlanmıştır.
I.3. Yapılan Tespitler ve Hukuki Değerlendirme
I.3.1. Yerinde İncelemelerde Elde Edilen Bilgiler
(25) Önaraştırma kapsamında sülfürik asit, alüminyum sülfat ve amonyak ticareti
pazarlarında faaliyet gösteren HİCRİ ERCİLİ’de yapılan yerinde incelemede aşağıda
sunulan bulgu elde edilmiştir.
Bulgu-1: HİCRİ ERCİLİ (…..) tarafından (…..) ve (…..) adreslerine gönderilen ve (…..)
adreslerine iletilen 26.12.2017 tarih ve “FW: (…..).” konulu e-postada;

(…..TİCARİ SIR…..)

ifadesi yer almaktadır.
I.3.2. Teşebbüslerden Gelen Bilgiler Çerçevesinde Elde Edilen Bilgiler
(26) Dosya kapsamında önaraştırma tarafı teşebbüsten ve sektörde faaliyet gösteren diğer
üretici/yeniden satıcı teşebbüslerden sülfürik asit, amonyak ve alüminyum sülfat
ürünlerine yönelik talep edilen bilgilere istinaden gelen cevabi yazılardan yola çıkılarak
ulaşılan tespitlere ürün bazında aşağıda yer verilmiştir:
(27) Alüminyum Sülfat: Türkiye'de AKKİM, HİCRİ ERCİLİ, MAY ASİT ve SULFERT KİMYA
tarafından alüminyum sülfat üretimi gerçekleştirilmekte olup aynı zamanda yurt
dışından da ithal edilebilmektedir. Girdi olarak kullanılan sülfürik asidin büyük bir
çoğunluğu ise yurt dışından ithal edilmektedir.

19-39/608-261
6/16

Tablo 1: Türkiye Alüminyum Sülfat İthalatının Toplam Satış İçerisindeki payı
Yıl
Türkiye Toplam
Satış Miktarı
(Kg)
Türkiye Toplam
Tüketim Miktarı
(Kg)
Türkiye Toplam
İthalat Miktarı (Kg)
İthalatın Toplam
Satış Miktarı
İçerisindeki Payı (%)
2017 (…..) (…..) ~ (…..) ~ (…..)
2018 (…..) (…..) ~ (…..) ~ (…..)
2019 (…..) (…..) ~ (…..) ~ (…..)
Kaynak: Teşebbüslerden gelen bilgi ve belgeler
(28) Dosya içeriği verilerden; Türkiye’de alüminyum sülfat üretiminin, tüketimi büyük
çoğunlukla karşıladığı ve sınırlı bir miktar ithalat yapıldığı anlaşılmaktadır.
(29) Alüminyum sülfat ürünü Türkiye’de üreticiler dışında yeniden satıcılar tarafından da
ticareti yapılan bir ürün olup, çok sayıda yeniden satıcı niteliğinde teşebbüs
bulunmaktadır. Üretici niteliğinde olan teşebbüslerin tahmini pazar paylarına aşağıda
yer verilmiştir.
Tablo 2: Alüminyum Sülfat Üreticisi Teşebbüslerin Tahmini Pazar Payları (%)
Yıl 2017 2018 2019
Teşebbüs
Satış Miktarı
Bakımından
Satış Tutarı
Bakımından
Satış Miktarı
Bakımından
Satış Tutarı
Bakımından
Satış Miktarı
Bakımından
Satış Tutarı
Bakımından
HİCRİ
ERCİLİ
(…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
AKKİM (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
MAY ASİT (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
SULFERT (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
TOPLAM 100,00 100,00 100,00 100,00 100,00 100,00
Kaynak: Teşebbüslerden gelen bilgi ve belgeler
(30) Sülfürik Asit: Sülfürik aside ilişkin ithalat koşullarına bakıldığında, Türkiye bakımından
sülfürik asit ürününün herhangi bir kısıtlamaya tabi olmaksızın dış ticarete konu olabilen
bir ürün olduğu anlaşılmaktadır.
(31) Sülfürik asidin Türkiye'ye ithal edilmesi için, 2019/4 sayılı Sağlık Bakanlığının Özel
İznine Tabi Maddelerin İthalat Denetimi Tebliği uyarınca Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz
Kurumu'na müracaat edilerek kontrol belgesi alınması gerekmektedir. Ayrıca, Sağlık
Bakanlığı’nca Kontrole Tabi Kimyasal Maddeler Hakkında Yönetmelik uyarınca bu
ürüne ilişkin ruhsatname de düzenlenebilmektedir. Söz konusu ürün, Türkiye'ye dökme
(sıvı) olarak getirilmesi halinde ise kimyagerlik tahliline tabi tutulmaktadır. Ayrıca,
sülfürik asidin vadeli ithalatı Kaynak Kullanımı Destekleme Fonundan (KKDF) muaftır.
AB ülkelerinden sülfürik asit ithalatında herhangi bir gümrük vergisi uygulanmamakta,
diğer ülkelerden gerçekleştirilen sülfürik asit ürününün ithalatında ise %3 oranında
gümrük vergisi uygulanmaktadır. Ayrıca Sağlık Bakanlığı tarafından ilaç hammaddesi
olarak kullanılacağı onaylanan ürünlerde de gümrük vergisi uygulanmamaktadır.
(32) Ürünü son kullanıcı olarak tüketen firmalar, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu
Prekürsör Birimine tüketim miktarlarını, ilgili miktarları ne amaçla tükettiklerini ve ilgili
alımlara ait satıcı, miktar ve fatura bilgilerini aylık olarak bildirmekle yükümlüdürler.
Ürünün yerel olarak satışını gerçekleştiren firmalar, aylık satış̧ tonajları için sattıkları
firmalardan son kullanıcı beyannamesi istemekte ve bu beyanname ile birlikte ürünü
satış veya üretim amaçlı aldıklarını bildirmektedirler.
(33) Ayrıca, sülfürik asit tehlikeli hammadde grubuna dâhil olduğu için Tehlikeli Malların
Karayolu ile Uluslararası Taşımacılığına ilişkin Avrupa Anlaşması (ADR) hükümlerine
uygun bir şekilde taşınıp elleçlenmesi gerekmektedir. Sülfürik asidin nakliyesi
deniz/kara yolu ile özel paslanmaz tankerlerde gerçekleştirilmekte olup, çevre zararı
19-39/608-261
7/16

riski nedeniyle ürünün nakliyesi ve depolaması için özel paslanmaz tanklara ihtiyaç
duyulduğundan, ürünün hem nakliyesi hem de depolaması pahalıdır.
(34) Mevzuatta belirtilen gerekliliklerin tamamlanması, yetkili kuruluşlardan izinlerin
alınması, liman ve boşaltım kısıtlarının sağlanması halinde sülfürik asit ithalatının
gerçekleştirilmesi teorik olarak mümkündür.
(35) Türkiye’de sülfürik asit satın almak isteyen firmalar Türkiye’deki istemli üretici olan gübre
tesislerinden ve istemsiz üretici3 olan maden tesislerinden tedarik edebileceği gibi yurt
dışı pazarlardan da ürün tedarik edebilmektedir.
Tablo 3: Sülfürik Asit Tedarik Eden Teşebbüslerin Tahmini Pazar Payları (%)4
Kaynak: Dosya içeriği bilgi ve belgeler
(36) Amonyak: Amonyak tehlikeli madde sınıfındaki ürünlerden olup depolama ve taşıması
özel izinlere bağlıdır. Depolama ve taşıma için özel araçlar ve ekipmanlar ile nitelikli
insan kaynağına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu koşulların yerine getirilmesi durumunda
yeniden satış için pazara girişte herhangi bir engel söz konusu olmamaktadır.
(37) Amonyağın Avrupa Birliği ülkelerinden ithalatında herhangi bir gümrük vergisi yoktur ve
herhangi bir lisans uygulaması söz konusu değildir. GEMLİK GÜBRE, İGSAŞ hem
üretici hem ithalatçı firmalar olup, HİCRİ ERCİLİ, AKKİM gibi teşebbüsler amonyağı ithal
edip yeniden satış yapmakta, ayrıca BAGFAŞ, GÜBRETAŞ, EGE GÜBRE ve PETKİM
gibi teşebbüsler de kendi tüketimlerinde kullanmak üzere amonyak ithalatı yapmaktadır.

3 Bakır, çinko, nikel vb. madenlerin üretimi sırasında çıkan SO2 baca gazının çevre düzenlemeleri
nedeniyle sülfürik aside dönüştürülmesi yoluyla üretim kastedilmektedir.
4 Piyasadaki tüm yeniden satıcılar dâhil edilememiş, ancak dâhil edilemeyen teşebbüslerin satışların
hesaplamalara etkisinin küçük olacağı değerlendirilmiştir. Ayrıca büyük üreticilerden olan ETİ MADEN
üretiminin tamamını kendi tüketiminde kullandığı ve dışarıya satışı olmadığından tabloya eklenmemiştir.
5 AKKİM’in sonradan devraldığı AKFERAL’ın satış rakamlarıdır. Dosya açısından bütünlüğü bozmamak
adına AKKİM olarak verilmiştir.
Yıl 2017 2018 2019
Teşebbüs
Satış Miktarı
Bakımından
Satış Tutarı
Bakımından
Satış Miktarı
Bakımından
Satış Tutarı
Bakımından
Satış Miktarı
Bakımından
Satış Tutarı
Bakımından
HİCRİ ERCİLİ (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
ETİ BAKIR (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
MAY ASİT (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
BAGFAŞ (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
TOROS
TARIM
(…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
LİKİT KİMYA (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
KORUMA
KLOR
(…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
KORAY
KİMYA
(…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
KARTEPE
KİMYA
(…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
GÜBRETAŞ (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
PETKİM (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
AKKİM5 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
TOPLAM ~100,00 100,00 ~100,00 ~100,00 100,00 100,00
19-39/608-261
8/16

Tablo 4: Amonyak Tedarik Eden Teşebbüslerin Tahmini Pazar Payları (%)6
Yıl 2017 2018 2019
Teşebbüs
Satış Miktarı
Bakımından
Satış Tutarı
Bakımından
Satış Miktarı
Bakımından
Satış Tutarı
Bakımından
Satış Miktarı
Bakımından
Satış Tutarı
Bakımından
GEMLİK
GÜBRE
(…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
İGSAŞ (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
HİCRİ
ERCİLİ
(…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
AMONGAZ (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
AKKİM (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
OKNAL (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
KORAY
KİMYA
(…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
MAY ASİT (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
SERAL GAZ (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
TOROS
TARIM
(…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
TOPLAM ~100,00 ~100,00 ~100,00 ~100,00 ~100,00 100,00
Kaynak: Dosya içeriği bilgi ve belgeler
I.3.3. Yapılan Telefon Görüşmeleri
(38) 08.07.2019 tarihinde sülfürik asit tedarikine ilişkin sektörde faaliyet gösteren bazı
teşebbüslerle yapılan telefon görüşmelerine aşağıda yer verilmiştir.
(39) (…..) yetkilisi; sülfürik asidi ithalatçı firma olan HİCRİ ERCİLİ’den ve yerli üretici olan
BAGFAŞ’tan aldıklarını, aldıkları sülfürik asidi girdi olarak kendi üretimlerinde
kullandıklarını ve aynı zamanda yeniden satışını gerçekleştirdiklerini, BAGFAŞ’ın
ürününün daha kaliteli ve pahalı olduğunu, HİCRİ ERCİLİ’den aldıkları ürünü arıtma
işiyle faaliyet gösteren teşebbüslere sattıklarını, ürünü tedarik etmede ve müşteri
bulmada herhangi bir sorun ile karşılaşmadıklarını dile getirmiştir.
(40) (…..) yetkilisi, sülfürik asidi HİCRİ ERCİLİ, LİKİT KİMYA, KARTEPE KİMYA’dan tedarik
ettiklerini, fiyatların genelde birbirine yakın olduğunu, BAGFAŞ’ın kendilerine ürün
satmadığını, aldıkları sülfürik asidi kendi üretimlerinde kullandıklarını ve bu süreçte
sülfürik asidin yapısının değiştiğini, şirketin yapısı değişen sülfürik asidi “çürük asit”
olarak piyasada sattıklarını ve kendi şirketleri içinde sülfürik asidin çok küçük bir paya
sahip olduğunu belirtmiştir.
(41) (…..) yetkilisi; sülfürik asidi yurt içinde yerli firmalar olan MAY ASİT, ETİ BAKIR’dan ve
yurt dışında Bulgaristan’dan aldıklarını, tedarik edilen sülfürik asidin büyük çoğunluğunu
kendi üretimlerinde girdi olarak kullandıklarını, artan kısmını piyasaya sattıklarını,
BAGFAŞ’tan ürün almadıklarını BAGFAŞ’ın genelde Kuzey Afrika’ya satış yaptığını
ifade etmiş; piyasada ürün ya da müşteri bulma konusunda herhangi bir sorun
yaşamadıklarını dile getirmiştir.
(42) (…..) yetkilisi; sülfürik asit tedarikinde herhangi bir sorunla karşılaşmadıklarını, ürün
tedarikini ETİ BAKIR’dan ve İtalya’da yabancı bir firmadan gerçekleştirdiklerini, ihracat

6 Piyasadaki tüm yeniden satıcılar dahil edilememiştir ancak dahil edilemeyen teşebbüslerin satışların
hesaplamalara etkisinin küçük olacağı değerlendirilmektedir.
19-39/608-261
9/16

faaliyetleri olmadığını, asıl tesislerinin Tekirdağ terminalinde olduğunu, Adana ve İzmit
civarında da terminallerde faaliyetleri olduğunu, terminallerdeki tanklarda ürünlerin
depolandığı ve buralardan dağıtıma çıktığını, ürünün arzında ve müşteri bulma
konusunda herhangi bir sorun yaşamadıklarını, HİCRİ ERCİLİ’nin daha uyguna ürün
temin ettiğini bildiklerini fakat bu durumun kendi ticaretlerinin önünde bir engel
olmadığını ifada etmiştir.
I.3.4. Değerlendirme
(43) 4054 sayılı Kanun’un “Hâkim Durumun Kötüye Kullanılması” başlıklı 6. maddesinde bir
veya birden fazla teşebbüsün ülkenin bütününde ya da bir bölümünde bir mal veya
hizmet piyasasındaki hâkim durumunu tek başına yahut başkaları ile yapacağı
anlaşmalar ya da birlikte davranışlar ile kötüye kullanmasının hukuka aykırı ve yasak
olduğu düzenlenmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, sınırlayıcı olmamak üzere
kötüye kullanım halleri sayılmıştır:
a) Ticarî faaliyet alanına başka bir teşebbüsün girmesine doğrudan veya dolaylı olarak
engel olunması ya da rakiplerin piyasadaki faaliyetlerinin zorlaştırılmasını
amaçlayan eylemler,
b) Eşit durumdaki alıcılara aynı ve eşit hak, yükümlülük ve edimler için farklı şartlar ileri
sürerek, doğrudan veya dolaylı olarak ayırımcılık yapılması,
c) Bir mal veya hizmetle birlikte, diğer mal veya hizmetin satın alınmasını veya aracı
teşebbüsler durumundaki alıcıların talep ettiği bir malın veya hizmetin, diğer bir mal
veya hizmetin de alıcı tarafından teşhiri şartına bağlanması ya da satın alınan bir
malın belirli bir fiyatın altında satılmaması gibi tekrar satış halinde alım satım
şartlarına ilişkin sınırlamalar getirilmesi,
d) Belirli bir piyasadaki hâkimiyetin yaratmış olduğu finansal, teknolojik ve ticarî
avantajlardan yararlanarak başka bir mal veya hizmet piyasasındaki rekabet
koşullarını bozmayı amaçlayan eylemler,
e) Tüketicinin zararına olarak üretimin, pazarlamanın ya da teknik gelişmenin
kısıtlanması.
(44) Bu çerçevede, yukarıda yer verilen HİCRİ ERCİLİ’ye yönelik başvuru konusu iddialar
4054 sayılı Kanun’un 6. maddesi kapsamında değerlendirilebilecektir. Bir eylemin 4054
sayılı Kanun’un 6. maddesi kapsamında ihlal olarak kabul edilebilmesi için, eylemi
gerçekleştiren teşebbüsün hâkim durumda bulunması ve eyleminin kötüye kullanma
niteliği taşıması gerekmekte olup her ikisinin de birlikte varlığı aranmaktadır. Bu
doğrultuda, HİCRİ ERCİLİ’nin ilgili pazarda hâkim durumda olup olmadığının tespit
edilmesi, ardından eyleminin kötüye kullanma niteliğinin taşıyıp taşımadığının
incelenmesi gerekmektedir. Dosya konusu inceleme amonyak, sülfürik asit ve
alüminyum sülfat olmak üzere üç farklı ürün bakımından yapıldığından, HİCRİ
ERCİLİ’nin pazardaki konumu da her bir ürün için ayrı ayrı değerlendirilmiştir.
I.3.4.1. Amonyak Ürünü Bakımından Değerlendirme
(45) HİCRİ ERCİLİ amonyak tedariki pazarında yeniden satıcı olarak faaliyette bulunmakta
ve iç pazara arz ettiği amonyağı yerli üretici olan (…..)’den almaktadır. Dosya
içeriğinden. HİCRİ ERCİLİ’nin amonyak pazarında 2017, 2018 ve 2019 yıllarındaki
miktar bazlı yaklaşık pazar payının sırasıyla %(…..), %(…..) ve %(…..) olduğu
anlaşılmıştır. Söz konusu paylar ile amonyak tedariki pazarında 2017 yılında üçüncü,
sonraki yıllarda ikinci sırada olan HİCRİ ERCİLİ’den önce ilk sırada bulunan GEMLİK
GÜBRE’nin pazar payları 2017, 2018 ve 2019 yılları için sırasıyla %(…..), %(…..) ve
%(…..)’dir. 2017 yılında ikinci olup sonraki yıllarda yerini HİCRİ ERCİLİ’ye bırakan
19-39/608-261
10/16

İGSAŞ’ın pazar payları 2017, 2018 ve 2019 yılları için sırasıyla %(…..) %(…..) ve
%(…..)’dir. Pazarda faaliyet gösteren diğer oyuncuların pazar payları ise AMONGAZ
hariç %(…..) altındadır. Söz konusu pazar paylarından HİCRİ ERCİLİ’nin pazarda
hâkim durumda olmadığı, HİCRİ ERCİLİ’den daha fazla pazar gücüne sahip
teşebbüsün bulunduğu söylenebilecektir.
(46) Amonyak tehlikeli madde statüsünde olan ve bu nedenle ADR yönetmeliği kapsamında
ithalatı ve yurt içi ticaretinde belli yükümlülüklerin yerine getirilmesine bağlı olan bir
kimyasal maddedir. Bu özellikleri dışında homojen bir ürün olması nedeniyle firmalar
arasındaki rekabet nakliye, depolama gibi maliyet avantajlarına bağlı olarak fiyat
üzerinden gerçekleşmektedir. Yurt içinde üretici ve yeniden satıcı bir çok firma mevcut
olup, amonyak AB’den ithal edildiğinde gümrük vergisi uygulanmamaktadır.
(47) Pazara herhangi bir giriş engeli olmaması, mevzuatsal gerekliliklerini yerine getiren
herkesin amonyak tedariki yapabildiği anlaşıldığından ve pazarda görece yüksek pazar
payına sahip firmanın varlığı nedeniyle HİCRİ ERCİLİ’nin amonyak tedariki pazarında
hakim durumda olmadığı kanaatine varılmıştır.
(48) Bu çerçevede, HİCRİ ERCİLİ’nin amonyak tedariki pazarında hâkim durumda olmadığı
değerlendirildiğinden, HİCRİ ERCİLİ’nin bu pazarda rakiplerini dışlayarak 4054 sayılı
Kanun’un 6. maddesini ihlal ettiği ileri sürülememektedir.
I.3.4.2. Sülfürik Asit Ürünü Bakımından Değerlendirme
(49) Dosya içeriğinden HİCRİ ERCİLİ’nin sülfürik asit tedariki pazarında 2017 yılında miktar
bazında pazar payı %(…..), 2018 yılında %(…..) ve 2019 yılında %(…..) olduğu
anlaşılmıştır. HİCRİ ERCİLİ’nin sülfürik asit pazarında 2017, 2018 ve 2019 yıllarındaki
satış değeri bazlı yaklaşık pazar payı sırasıyla %(…..), %(…..) ve %(…..)’dir. Söz
konusu yüksek paylar ile HİCRİ ERCİLİ’nin pazarda ilk sırada yer aldığı anlaşılmaktadır.
Pazardaki ikinci oyuncu ise üretici konumunda olan ETİ BAKIR’ın miktar bazlı pazar
payları 2017, 2018 ve 2019 yılları için sırasıyla %(…..), %(…..) ve %(…..)’dir. ETİ
BAKIR’ın 2019 yılında özellikle miktar bazındaki pazar payında HİCRİ ERCİLİ’nin önüne
geçtiği anlaşılmaktadır. Söz konusu iki firmayı takip eden diğer teşebbüslerden MAY
ASİT’in miktar ve tutar bazında 2017-2019 yıllarında yaklaşık %(…..) arasında,
BAGFAŞ’ın ise %(…..) arasında değişen oranlarda pazar payları bulunmaktadır. Geriye
kalan diğer oyuncuların pazar payları ise %(…..) altındadır. Pazardaki satış tutarı bazlı
pazar paylarına bakıldığında HİCRİ ERCİLİ’nin sülfürik asit tedariki pazarında lider
konumda olduğu görülmektedir. Ancak satış miktarı bakımından ele alındığında üretici
konumunda olan ETİ BAKIR’ın 2019 yılında HİCRİ ERCİLİ’nin önüne geçtiği, dolayısıyla
HİCRİ ERCİLİ üzerinde rekabet baskısı oluşturabildiği anlaşılmaktadır. Öte yandan
teşebbüslerin pazardaki payları bakımından sıralamalarının hâkim durum tespiti
bakımından yeterli olmayacağından hareketle, pazara giriş engelleri, ithalat-ihracat
koşulları, alıcıların pazarlık gücü gibi konuların irdelenmesi gerekmektedir.
(50) Sülfürik asitin yurt içindeki üretimine bakıldığında yerli firmalar tarafından
gerçekleştirilen üretimin tüketimi hemen hemen karşıladığı tespit edilmiştir. Türkiye’de
sülfürik asit üreten firmaların çoğunluğunun gübre üreticileri olduğu ve sülfürik asidi nihai
ürünlerine girdi olarak kullanmak üzere ürettikleri; kullanım fazlasının ise satışını
gerçekleştirdikleri görülmektedir. Sülfürik asit tedarik eden firmalar ise uzun süreli
sözleşmelere dayanarak değil, uygun fiyatı araştırarak spot alımlar
gerçekleştirmektedir.
(51) Yukarıda yer verildiği üzere sülfürik asit istemli ve istemsiz olarak üretilebilmektedir.
İstemli olarak Türkiye’de üretilen sülfürik asiti gübre üretici firmalar kendi tüketimleri için
üreterek fazlasının satışını gerçekleştirmektedir. İstemsiz üreticiler ise çoğunlukla
19-39/608-261
11/16

maden işletmeleridir ve yan ürün olarak çıkan sülfürik asiti uygun fiyatlara elden
çıkarmaya çalışmaktadırlar. Türkiye’ye sülfürik asit tedarikini HİCRİ ERCİLİ aracılığıyla
gerçekleştiren Bulgaristan firması Aurubis de bakır madeni işletmecisi olup, bakır
üretimi sırasında çıkan sülfürik asidi depolama maliyetleri nedeniyle7 en kısa sürede en
yakın pazarlara ihraç etmeye çalışmaktadır. HİCRİ ERCİLİ ile Aurubis arasında 2015
yılında imzalanan ve 2020 yılına kadar devam edecek olan münhasırlık kayıtlı bir
distribütörlük anlaşması bulunmaktadır. Söz konusu sözleşme uyarınca HİCRİ ERCİLİ
2020’ye kadar Aurubis’un Türkiye’de sülfürik asit pazarında tek yetkili satıcısıdır. Buna
mukabil, yeniden satıcı olmayan ve yeterli liman ve taşıma kapasitesine sahip son
kullanıcılar doğrudan Aurubis’dan sülfürik asit tedarik edebilmektedir.
(52) Kurulun 19.03.2013 tarih ve 13-15/224-109 sayılı kararında; “…sülfürik asit piyasasında
herhangi bir firmanın hakim konuma gelme olasılığının bulunmadığı, yurt dışı
piyasaların da etkisiyle piyasanın global niteliğinin ve rekabetçi yapısının belirgin
olduğu” ifadelerine yer verilmektedir. Bu açıklamalar bir arada değerlendirildiğinde,
yeniden satıcı konumunda olan HİCRİ ERCİLİ’nin mevcut durumda sülfürik asit tedariki
pazarında lider konumda olabileceği bununla birlikte, ithalat koşullarının yıllar içerisinde
değişmesiyle söz konusu payın başka teşebbüslere de kayabileceği
değerlendirilmektedir.
(53) Nitekim pazarda ikinci sırada bulunan ETİ BAKIR 2019 yılında HİCRİ ERCİLİ’nin önüne
geçmiştir. Üçüncü sırada yer alan MAY ASİT firması da KCM unvanlı ve yine Bulgar
menşeli bir firmadan sülfürik asit tedarik etmekte ve kendi kullanımı haricindeki sülfürik
asidi yurt içi pazara arz etmektedir. Buna ek olarak düşük ölçekte de olsa LİKİT
KİMYA’nın İtalyan menşeli Nuova Slomine S.P.A unvanlı firmadan, ETİ MADEN’in AB
ETIPRODUCTS unvanlı firmadan sülfürik asit ithal edebildiği görülmüştür.
(54) Sülfürik aside ilişkin ithalat koşullarına bakıldığında Türkiye bakımından sülfürik asit
ürününün herhangi bir kısıtlamaya tabi olmaksızın dış ticarete konu olabilen bir ürün
olduğu anlaşılmaktadır. Mevzuatta belirtilen gerekliliklerin tamamlanması, yetkili
kuruluşlardan izinlerin alınması ve liman ve boşaltım kısıtlarının sağlanması halinde
sülfürik asit ithalatı gerçekleştirilmesi mümkündür. Buna ek olarak AB’den ürün tedariki
yapıldığında gümrük vergisi alınmamakta, AB ülkeleri haricindeki ülkelerden
gerçekleştirilen sülfürik asit ürününün ithalatında ise %3 oranında gümrük vergisi
uygulanmaktadır.
(55) Sülfürik asit ticaretine ilişkin 19.03.2013 tarih ve 13-15/224-109 sayılı Kurul kararında;
“İstemsiz üretimler bakımından ortaya çıkan farklı durum ise, söz konusu fabrikaların
sülfürik asidi bir atık olarak değerlendirmesi ve bu atıktan mümkün olan en kolay şekilde
kurtulmaya çalışmalarıdır. Fabrikalar sülfürik asitten kolayca kurtulabilmek adına dönem
dönem sülfürik asidi nakliyenin de bir kısmını ödemek pahasına zararına satmaya
çalışabilmektedirler.
Piyasada gerçeklesen bu istemsiz sülfürik asit üretimi ve bunun piyasaya arzı piyasayı
önemli ölçüde etkilemekte, sülfürik asit tüketen firmaların mümkün mertebe taleplerini
bu tür istemsiz üreticilere kaydırmaya çalışmalarına neden olmaktadır. Bu istemsiz
üreticiler bakımından önemli olan sülfürik asitten en kısa ve kolay yoldan kurtulmak olup,
bu üründen kar etmeye çalışmak öncelikleri arasında yer almamaktadır. Dolayısıyla
anlaşmaları bu mantık çerçevesinde şekillenmekte ve birçok durumda sadece nakliye
fiyatına ürün satışı yapılabilmektedir. Bu doğrultuda sülfürik asidin uzun mesafelerden

7 Depolama maliyetlerinin fazla olması ise sülfürik asidin tehlikeli bir madde olmasından
kaynaklanmaktadır.
19-39/608-261
12/16

nakliyeleri yukarıda ifade edildiği üzere mümkün ve ekonomik hale gelmekte, bu durum
uluslar arası piyasa trafiğini önemli ölçüde artırmaktadır.
Bu bağlamda sülfürik asit ürününün küresel olarak bölgeler arasındaki yüksek ticaret
potansiyeline konu olduğu değerlendirilmektedir. 
Avrupa Komisyonu’nun 2003 tarihli
Comp/M.3284 Outokumpu/Boliden birleşme devralma dosyasına ilişkin
değerlendirmenin 76. paragrafında, sülfürik asit piyasasına ilişkin bir değerlendirmede
bulunulmuş ve sülfürik asidin tasıma maliyetlerinin önemli olmadığı, daha çok stoklama
maliyetlerinin önem arz ettiği, bu nedenle farklı bölgeler arasında sülfürik asit
piyasasında ticaretin gerçekleştiği ifade edilmiştir.
Söz konusu kararda ayrıca sülfürik asit piyasasının ilgili coğrafi pazar tanımının
kapsamıyla ilgili olarak, söz konusu tanımın dar veya geniş tanımlanmasının
değerlendirme sonucunu herhangi bir şekilde etkilemeyeceği, her iki durumda da
herhangi bir hakim durum meydana gelmesinin söz konusu olmadığı
değerlendirilmektedir” ifadelerine yer verilmiştir.
(56) Yukarıda yer verilen mevcut iç ve dış piyasa koşullarına bakıldığında, sülfürik asit
üretimi ve satışı bakımından, pazarda herhangi bir giriş engeli bulunmadığı, ithalat
koşullarının zor olmadığı, nihai tüketicilerin ve yeniden satıcıların da doğrudan ithalat
yapabildiği ve alıcıların uzun süreli sözleşmeler yerine spot alımlar yaptığı
gerekçeleriyle HİCRİ ERCİLİ’nin hâkim durumda olmadığı kanaatine varılmıştır. Bu
çerçevede şikâyete konu olan iddiaların, hakim durumun kötüye kullanılması
kapsamında olup olmadığına bakılması gerekmemekle birlikte, hakim durumun varlığı
olasılığında eyleminin kötüye kullanma niteliği taşıyıp taşımadığının tespiti bakımından,
HİCRİ ERCİLİ’ye yönelik iddialar aşağıda değerlendirilmiştir.
(57) HİCRİ ERCİLİ’nin sülfürik asit piyasasındaki hakim durumunu kötüye kullandığı
yönündeki ilk iddia, HİCRİ ERCİLİ’nin üretici firmalar olan BAGFAŞ ve ETİ MADEN’i
kendisine bağladığı ve kendisi dışında şikâyetçi dâhil başka firmalara ürün satılmasını
engellediğine ilişkindir. Şikâyetçi aynı zamanda şikâyetin ekine (…..) eklemiştir.
Şikâyetçiye ürün satmadığı iddia edilen BAGFAŞ’ın aslen gübre üreticisi olduğu, girdi
olarak sülfürik asit ürettiği ve üretim fazlasını da piyasaya arz ettiği dosya içeriğinden
anlaşılmaktadır. BAGFAŞ’ın 2017, 2018 ve 2019 yıllarına ait üretim ve satış miktarlarına
aşağıda yer verilmiştir.
Tablo 5: BAGFAŞ’a Ait Sülfürik Asit Üretim, Sarf ve Satış Miktarları (ton)
Sülfürik Asit Üretim Miktar Sarf Miktar Satış Miktar
2017 yılı (…..) (…..) (…..)
2018 yılı (…..) (…..) (…..)
30.04.2019 itibarıyla (…..) (…..) (…..)
Kaynak: Dosya içeriği bilgi ve belgeler
(58) Tablodan görüldüğü üzere, BAGFAŞ üretiminin çoğunu kendi tüketiminde
kullanmaktadır. BAGFAŞ’dan gelen cevabi yazıdan, 2017, 2018 ve 2019 yıllarında
BAGFAŞ’ın HİCRİ ERCİLİ haricinde de farklı alıcılara sülfürik asit tedarik ettiği, 2017-
2019 yıllarındaki satışlarının sırasıyla yaklaşık %(…..) HİCRİ ERCİLİ8’ye ait olduğu
anlaşılmaktadır. Ayrıca (…..) ile yapılan telefon görüşmesinde; BAGFAŞ’tan ürün
almadıklarını, BAGFAŞ’ın genelde Kuzey Afrika’ya satış yaptığı ifade edilmiş, yine

8 BAGFAŞ’ın 2019 yılı satışları arasında HİCRİ ERCİLİ bulunmamakta, 2018 yılı satışları arasında da
çok az bir miktarını teşkil etmektedir. Ancak Kimya Market Sanayi Tic. Ltd. Şti.’nin HİCRİ ERCİLİ’ye ait
olduğu tespit edildiğinden söz konusu yıllardaki anılan şirkete olan satışları HİCRİ ERCİLİ adına
hesaplanmıştır.
19-39/608-261
13/16

(…..),(…..) ve (…..) piyasada ürün ya da müşteri bulma konusunda herhangi bir sorun
yaşamadıkları dile getirilmiştir.
(59) Şikayetçi firmanın iddia ettiği şekilde BAGFAŞ’ın yalnızca HİCRİ ERCİLİ’ye satışının
bulunmadığı, farklı alıcılarla da çalıştığı görüldüğünden, şikayetçinin HİCRİ ERCİLİ’nin
BAGFAŞ’ı kendisine bağladığı yönündeki iddiasının gerçeği yansıtmadığı
anlaşılmaktadır. BAGFAŞ’ın şikayetçiye satış yapmamasının ise aralarındaki ticari
ilişkiden kaynaklanabileceği ve/veya BAGFAŞ’ın satış yapmama ve müşteri seçme
konusundaki ticari özgürlüğü kapsamında değerlendirilebileceği kanaati oluşmuştur.
(60) İddia konusu ETİ MADEN’in ise kendi tüketimi amacıyla sülfürik asit üretimi yaptığı,
2017, 2018 ve 2019 yıllarında piyasaya satış yapmadığı anlaşılmıştır. ETİ MADEN’in
2017, 2018 ve 2019 yıllarındaki sülfürik asit üretim ve tüketim miktarlarına aşağıda yer
verilmiştir.
Tablo 6: Eti Maden’in 2017, 2018 ve 2019 Yılları Sülfürik Asit Üretim ve Tüketim Miktarları
Sülfürik Asit (Teknik) Üretim Miktarı (Ton) Tüketim Miktarı (Ton)
2017 (…..) (…..)
2018 (…..) (…..)
2019 Yılı (Mayıs 2019 itibarıyla) (…..) (…..)
Kaynak: Dosya içeriği bilgiler
(61) ETİ MADEN üretimi ile karşılayamadığı ihtiyacını farklı yıllarda MAY ASİT, HİCRİ
ERCİLİ, ETİ BAKIR ve BAGFAŞ gibi firmalardan alım yaparak gidermiştir. Bu bağlamda,
şikayetçinin ETİ MADEN firmasından sülfürik asit temin edememesinin sebebinin ETİ
MADEN’in sülfürik asit satışının bulunmaması olduğu değerlendirilmektedir. Söz
konusu açıklamalar ışığında; HİCRİ ERCİLİ’nin üretici firmalar olan BAGFAŞ ve ETİ
MADEN firmalarını kendisine bağlayarak şikayetçi dahil başka firmalara ürün
sattırmadığı yönündeki iddiaları doğrulanamamıştır.
(62) HİCRİ ERCİLİ’nin sülfürik asit piyasasında hakim durumunu kötüye kullandığına yönelik
diğer bir iddia konusu eylem ise, HİCRİ ERCİLİ’nin, sülfürik asit satışının sadece
kendisine aitmiş gibi yeri geldiğinde tehdit ile mal satışı yaptığı ve kendi müşterilerine
de şikâyetçiye mal satarlarsa kendilerine satış yapmayacağı tehditlerinde
bulunduğudur.
(63) Öncelikle belirtmek gerekir ki; HİCRİ ERCİLİ’nin doğrudan kendi müşterilerini veya
şikâyetçi firmayı tehdit ettiği yönünde herhangi bir bulguya ulaşılamamıştır. Bununla
birlikte yukarıda Bulgu 1’de yer verilen e-postanın HİCRİ ERCİLİ’den müşterilere veya
şikayetçi firmaya gönderilen bir e-posta olmadığı, kendi çalışanları arasında yapılan bir
yazışmadan oluştuğu görülmektedir. İlgili e-posta yazışması, firma genel müdürü
tarafından çalışanlarını motive etmek adına gönderilmiş rekabetçi bir e-posta olarak da
yorumlanabilecektir. Nitekim konuyu açıklığa kavuşturabilmek için; (…..) yetkilisi ile
telefonda görüşülmüş ve sülfürik asit satışlarına ve tedarikine ilişkin herhangi bir sorun
yaşayıp yaşamadıkları sorulmuştur. Firma yetkilisi ise sülfürik asit tedarikinde herhangi
bir sorunla karşılaşmadıklarını, ürün tedarikini ETİ BAKIR’dan ve İtalya menşeli yabancı
bir firmadan9 gerçekleştirdiklerini, ihracat faaliyetleri olmadığını, asıl tesislerinin
Tekirdağ terminalinde olduğunu, Adana ve İzmit civarında da terminallerde faaliyetleri
olduğunu, terminallerdeki tanklarda ürünlerin depolandığı ve buralardan dağıtıma
çıktığını, ürünün arzında ve müşteri bulma konusunda herhangi bir sorun
yaşamadıklarını, HİCRİ ERCİLİ’nin daha uygun fiyata ürün temin ettiğini bildiklerini fakat
bu durumun kendi ticaretlerinin önünde bir engel olmadığını ifade etmiştir. Yine (…..)’nın

9 LİKİT KİMYA’dan gelen yazıdan firmanın Nuova Slomine S.P.A olduğu anlaşılmaktadır.
19-39/608-261
14/16

satış miktarlarında e-posta tarihi sonrasında önemli ölçüde bir azalma meydana
gelmediği de tespit edilmiştir.
(64) Buna ilaveten sülfürik asit tedariki pazarındaki farklı teşebbüslerle yapılan telefon
görüşmesinden, sülfürik asit alım ve satımında herhangi bir sorunla karşılaşmadıkları
bilgisi de edinilmiştir. Bu açıklamalar ışığında, HİCRİ ERCİLİ’nin rakiplerine tehdit
yoluyla mal sattırmadığı yönündeki iddialar doğrulanamadığından, bir kötüye kullanma
eyleminin varlığından bahsedilememektedir.
(65) Diğer bir iddia ise; HİCRİ ERCİLİ’nin (…..), ancak HİCRİ ERCİLİ’nin (…..) sülfürik asiti
(…..) ABD Doları’na sattığı ve şikâyetçi teşebbüse sattırmadığıdır. Söz konusu iddianın
açıklığa kavuşturulabilmesi için sülfürik asit satışı gerçekleştiren firmaların 2017, 2018
ve 2019 yılı ortalama birim satış fiyatları incelenmiştir.
Tablo 7: Sülfürik Asit Birim Ortalama Satış Fiyatları (TL/Kg)
Kaynak: Dosya içeriği bilgiler
(66) Tablo’dan görüldüğü üzere HİCRİ ERCİLİ’nin birim ortalama satış fiyatları 2017, 2018
ve 2019 yıllarında sırasıyla (…..) TL, (…..)TL ve (…..)TL iken (…..) ortalama satış
fiyatları 2017, 2018 ve 2019 yıllarında sırasıyla (…..)TL, (…..)TL ve (…..)TL’dir. HİCRİ
ERCİLİ’nin satış fiyatları dikkate alındığında, hemen hemen özellikle Türkiye’deki üretici
firmalara göre fiyatlarının yüksek kaldığı anlaşıldığından, olası bir yıkıcı fiyat iddiası da
doğrulanamamıştır.
(67) Buna ek olarak (…..) 2017, 2018 ve 2019 yıllarında şikayetçiye ve diğer müşterilerine
yaptığı satışlar incelenmiştir. Diğer müşteriler ve şikayetçiye verilen satış rakamları
incelendiğinde kimi zaman şikayetçiye yapılan satış rakamlarının görece yüksek
olabildiği görülmüştür. Bunun yanı sıra (…..) dönemsel olarak şikayetçi dışında çeşitli
alıcılara da yüksek fiyattan satış yaptığı tespit edilmiştir. Şirketlerin sözleşme yapma
özgürlüğü çerçevesinde aralarındaki ticari ilişkiye, alım miktarına, dönemsel fiyat
dalgalanmalarına göre farklı alıcılara farklı fiyatlar sunabilecekleri değerlendirilmektedir.
Yukarıda yer verildiği üzere pazarın genel yapısı, alternatif temin kaynaklarına ulaşma
bağlamında uygun koşullara sahiptir. Şikayetçinin de bu doğrultuda alternatif temin
kaynaklarından sülfürik asit temin edebileceği kanaati oluşmuştur.
(68) Ayrıca iddia konusu eylemler HİCRİ ERCİLİ’nin uygulamalarına ilişkin olduğundan ve
şikayetçiyi pazardan dışlamaya yönelik (…..) ile HİCRİ ERCİLİ arasında herhangi bir
bulguya rastlanamadığından, şikayetçiye yüksek fiyattan satış yapılması iddiası
bakımından 4054 sayılı Kanun’un ihlal edildiğine yönelik herhangi bir bilgi, belge,
bulgunun mevcut olmadığı; bu doğrultuda sülfürük asit ürününe yönelik iddialara ilişkin
olarak, HİCRİ ERCİLİ’nin hakim durumda olmadığı, öyle varsayılsa dahi şikayete konu
eylemin 4054 sayılı Kanun’un 6. maddesi kapsamında kötüye kullanma niteliğinde
değerlendirilemeyeceği kanaatine varılmıştır.
2017 2018 2019
HİCRİ ERCİLİ (…..) (…..) (…..)
ETİ BAKIR (…..) (…..) (…..)
MAY ASİT (…..) (…..) (…..)
BAGFAŞ (…..) (…..) (…..)
TOROS TARIM (…..) (…..) (…..)
LİKİT KİMYA (…..) (…..) (…..)
KORUMA KLOR (…..) (…..) (…..)
KORAY KİMYA (…..) (…..) (…..)
KARTEPE KİMYA (…..) (…..) (…..)
GÜBRETAŞ (…..) (…..) (…..)
PETKİM (…..) (…..) (…..)
AKKİM (…..) (…..) (…..)
19-39/608-261
15/16

I.3.4.3. Alüminyum Sülfat Ürünü Bakımından Değerlendirme
(69) Dosya içeriğinden; HİCRİ ERCİLİ’nin alüminyum sülfat ürünü pazarında 2017, 2018 ve
2019 yıllarına ait miktar bazlı yaklaşık pazar payının sırasıyla, %(…..), %(…..) ve %(…..)
olduğu anlaşılmıştır. Pazarda faaliyet gösteren ve büyük pazar payına sahip diğer bir
firma olan AKKİM’in ise 2017, 2018 ve 2019 yıllarına ait miktar bazlı pazar payı sırasıyla,
%(…..), %(…..) ve %(…..)’dır. Kalan iki üretici firmanın ise pazardan aldıkları pay
sırasıyla %(…..) ve %(…..) aralığında seyretmektedir. Alüminyum sülfat ürünü
Türkiye’de dört üretici tarafından üretilmekte ve pek çok yeniden satıcı tarafından ticareti
yapılmaktadır. Üretici teşebbüslerin pazar paylarından yola çıkılarak HİCRİ ERCİLİ’nin
mevcut durumda pazar gücüne sahip olduğu anlaşılmaktadır.
(70) 19.03.2013 tarih ve 13-15/224-109 sayılı Kurul kararında, alüminyum sülfat ürünün de
sülfürik asit ithalatında olduğu gibi yurt dışından ithalatında herhangi bir engel
bulunmayan bir ürün olduğu değerlendirmelerinin ardından, aşağıdaki ifadelere yer
verilmiştir:
“Hicri firmasının sahip olduğu önemli lojistik ve dış ticaret potansiyeli avantajlarıyla
piyasada etkinliğinin artmasıyla rekabetin arttığı, fiyatlar genel seviyesinin belli ölçüde
düştüğü ve bir kısım yüksek maliyetli firmanın piyasa dışına itildiği, bu nedenle şikâyetçi
Dostel’in uzun dönemler elinde tuttuğu nispeten yüksek pazar payını Hicri’ye kaptırdığı
ve kendisinin piyasadaki bu değişimden iktisadi olarak olumsuz etkilendiği, kanaatine
varılmaktadır”
(71) Söz konusu karardan, ilgili pazarda faal olan ve yüksek pazar payına sahip Dostel’in
uzun dönemler elinde tuttuğu nispeten yüksek pazar payını HİCRİ ERCİLİ’ye kaptırdığı
ve kendisinin piyasadaki değişimden iktisadi olarak olumsuz etkilendiği anlaşılmaktadır.
Alüminyum sülfat pazarında herhangi bir giriş engeli olmaması, ithalatın kolay olması
gibi nedenlerle maliyet avantajına sahip bir firmanın kolaylıkla pazar gücünü eline
geçirebileceği değerlendirilmektedir. Nitekim 2013 yılında pazar gücünü elinde
bulunduran Dostel firması mevcut durumda pazar gücünü HİCRİ ERCİLİ’ye kaptırmıştır.
Bu nedenle, pazar paylarından yola çıkılarak mevcut koşullarda HİCRİ ERCİLİ pazar
gücüne sahip olsa da, pazarın dinamikliği nedeniyle hâkim durum tespitine kolayca
ulaşılamayacağı, HİCRİ ERCİLİ’nin pazardaki parametreleri rakiplerinden bağımsız bir
şekilde belirleyemeyebileceği değerlendirilmektedir.
(72) Bununla birlikte alüminyum sülfat pazarında HİCRİ ERCİLİ’nin hâkim durumda
bulunduğu varsayımında, 4054 sayılı Kanun’un 6. maddesi anlamında kötüye kullanma
niteliğinde bir eyleminin olup olmadığı incelenmiştir. Yapılan yerinde incelemelerde ve
dosya kapsamında elde edilen bulgularda HİCRİ ERCİLİ’nin alüminyum sülfat
pazarındaki hâkim durumunu kötüye kullanarak rakiplerini pazardan dışladığına dair
herhangi bir bulguya rastlanmamıştır.
(73) HİRCİ ERCİLİ’ye yönelik iddialar aslen sülfürik asit ürününe yönelik olsa da, HİCRİ
ERCİLİ’nin alüminyum sülfat ürününde sahip olduğu yüksek pazar payı nedeniyle
alüminyum sülfat ve sülfürik asit ürünleri bakımından meydana gelen dikey bütünleşik
yapıya ilişkin ayrıca bir değerlendirme yapılmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Alüminyum
sülfat ürününün temel girdileri sülfürik asit ve alüminyum hidroksittir. Yukarıda detaylı
olarak açıklandığı üzere HİCRİ ERCİLİ bu temel girdilerden sülfürik asit tedariki
pazarında yüksek bir tedarik gücüne sahiptir. HİCRİ ERCİLİ’nin alüminyum sülfat ve
sülfürik asit ürünleri bağlamında dikey bütünleşik bir yapıya sahip olduğu dikkate
alındığında, bu durumun herhangi bir rekabetçi endişeye sebep olup olmadığı da
irdelenmiştir.
19-39/608-261
16/16

(74) HİCRİ ERCİLİ’nin alüminyum sülfat pazarındaki rakipleri olan SULFERT KİMYA, AKKİM
ve MAY ASİT’in HİCRİ ERCİLİ dışında alternatif kaynaklardan sülfürik asit tedarik edip
etmediği incelenmiştir. Teşebbüslerden gelen bilgiler uyarınca, MAY ASİT hâlihazırda
sülfürik asit tedarikçisi olup iç tüketiminde kullandığı sülfürik asidin büyük bir
çoğunluğunu KCM firmasından ithal etmektedir. SULFERT KİMYA Ottomet Kimya
A.Ş.’den ve AKKİM ise yıllar içerisinde değişiklik göstermekle birlikte sülfürik asit
ihtiyacını HİCRİ ERCİLİ, MAY ASİT, LİKİT KİMYA gibi ithalatçı firmalardan
gidermektedir. Bunun yanı sıra sülfürik asit ürününe ilişkin AB ülkelerine herhangi bir
gümrük vergisi uygulanmadığından, gerekli araçlara sahip olan alüminyum sülfat
üreticilerinin HİCRİ ERCİLİ gibi ithal ürün getirebileceği, ayrıca Türkiye’deki büyük
üreticiler olan BAGFAŞ ve ETİ BAKIR gibi üreticilerden sülfürik asit temin edebileceği
anlaşılmaktadır.
(75) Bu çerçevede diğer ürünlerde olduğu gibi alüminyum sülfat ürünü bakımından da; HİCRİ
ERCİLİ’nin hâkim durumda olduğu varsayılsa dahi, 4054 sayılı Kanun’un 6. maddesi
kapsamında rakiplerinin faaliyetlerini zorlaştırdığına yönelik herhangi bir bulguya
rastlanmadığından, 4054 sayılı Kanun’un 6. maddesi kapsamında bir ihlalden
bahsedilemeyeceği kanaatine varılmıştır.
J. SONUÇ
(76) Düzenlenen rapora ve incelenen dosya kapsamına göre, 4054 sayılı Kanun’un 41.
maddesi uyarınca şikayetin reddi ile soruşturma açılmamasına, gerekçeli kararın
tebliğinden itibaren 60 gün içinde Ankara İdare Mahkemelerinde yargı yolu açık olmak
üzere, OYBİRLİĞİ ile karar verilmiştir.


Full & Egal Universal Law Academy