Rekabet Kurumu - Karar Sayı 19-06/54-20
Karar Dilini Çevir:
Rekabet Kurumu
Karar Sayısı: 19-06/54-20
Karar Türü: Birleşme ve Devralma
Konu: Mey Alkollü İçkiler San. ve Tic. A.Ş.’nin mülkiyetinde bulunan ve 76736 tescil numarası ile 32. sınıfta sadece biralar için kayıtlı bulunan “Tekel Birası” markasının ve tescil edilen şeklin Anadolu Efes Biracılık ve Malt Sanayii A.Ş. tarafından devralınması talebi
Karar Tarihi: 07.02.2019

Rekabet Kurumu Başkanlığından,
REKABET KURULU KARARI
Dosya Sayısı : 2018-3-75
Karar Sayısı : 19-06/54-20
Karar Tarihi : 07.02.2019
A. TOPLANTIYA KATILAN ÜYELER
Başkan : Prof. Dr. Ömer TORLAK
Üyeler : Arslan NARİN (İkinci Başkan), Adem BİRCAN,
Mehmet AYAN, Ahmet ALGAN, Hasan Hüseyin ÜNLÜ,
Şükran KODALAK
B. RAPORTÖRLER : Evrim Özgül KAZAK, Cumhur Atalay HATİPOĞLU,
Pelin TEBER, Dilara Nur CANSU, Ahmet SAĞDUYU
C. BAŞVURUDA
BULUNAN : - Anadolu Efes Biracılık ve Malt Sanayii A.Ş.
Temsilcisi: Av. Doç. Dr. Süleyman YILMAZ
Mustafa Kemal Mah. Dumlupınar Bulv. 266
TepePrime, A-Blok, No: 81, 06510 Çankaya/Ankara
(1) D. DOSYA KONUSU: Mey Alkollü İçkiler San. ve Tic. A.Ş.’nin mülkiyetinde
bulunan ve 76736 tescil numarası ile 32. sınıfta sadece biralar için kayıtlı
bulunan “Tekel Birası” markasının ve tescil edilen şeklin Anadolu Efes
Biracılık ve Malt Sanayii A.Ş. tarafından devralınması talebi.
(2) E. DOSYA EVRELERİ: Rekabet Kurumu (Kurum) kayıtlarına 19.09.2018 tarih ve
6772 sayılı yazı ile intikal eden ve Anadolu Efes Biracılık ve Malt Sanayii A.Ş.
(EFES) tarafından yapılan başvuruda, Mey Alkollü İçkiler San. ve Tic. A.Ş.’nin
(MEY) mülkiyetinde bulunan "Tekel Birası" markasının EFES tarafından
devralınması işlemine izin verilmesi yönündeki 25.08.2009 tarih ve 09-38/925-
218 sayılı Rekabet Kurulu (Kurul) kararının yeniden tesis edilmesi veya ilgili
başvuru sürecinde verilen taahhütler veya getirilebilecek diğer taahhütlerle
birlikte işleme taahhütlü izin verilmesi talebinde bulunulmuştur.
(3) Söz konusu başvuruya ilişkin olarak 04.10.2018 tarih ve 18-37/590-M sayılı Kurul
kararıyla, EFES’in MEY mülkiyetindeki Tekel Birası markasını devralması
işlemine izin verilmesi talebinin 2010/4 sayılı Rekabet Kurulundan İzin Alınması
Gereken Birleşme ve Devralmalar Hakkında Tebliğ’in (2010/4 sayılı Tebliğ) 10.
maddesinin ikinci fıkrası çerçevesinde yapılacak güncel bir başvuru ile
değerlendirmeye alınabileceği, Kurul tarafından ayrıca bir karar tesis edilmesine
yer olmadığına hükmedilmiştir. Anılan Kurul kararı EFES’e bildirilmiş ve akabinde
EFES tarafından 18.10.2018 tarih ve 7550 sayı ile yeni bir başvuru yapılarak;
MEY’in mülkiyetinde bulunan Tekel Birası markasının EFES tarafından
devralınması işlemine izin verilmesi talep edilmiştir.
(4) İlgili bildirim üzerine hazırlanan 14.11.2018 tarih ve 2018-3-75/BN sayılı Bilgi
Notu 22.11.2018 tarihli Kurul toplantısında görüşülmüş ve 18-44/696-Mİ sayı ile
dosya konusunun Kurul gündeminde ek çalışma yapılmak üzere incelemeye
19-06/54-20
2/14

alınmasına ve ek çalışma sırasında 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında
Kanun’un (4054 sayılı Kanun) 14. maddesinin uygulanmasına karar verilmiştir.
4054 sayılı Kanun’un 14. maddesi çerçevesinde; EFES’ten, MEY’den ve Türk
Tuborg Bira ve Malt San. A.Ş.’den (TUBORG) bilgi taleplerine istinaden gelen
cevabi yazılar Kurum kayıtlarına intikal etmiştir.
(5) İlgili karar üzerine düzenlenen 28.01.2019 tarih ve 2018-3-75/BN-3 sayılı Bilgi
Notu görüşülerek karara bağlanmıştır.
(6) F. RAPORTÖR GÖRÜŞÜ: İlgili Bilgi Notunda;
 EFES tarafından yapılan başvuruya ilişkin olarak işlem taraflarından
MEY’in rızasının bulunmaması sebebiyle başvurunun 4054 sayılı Kanun
ve 2010/4 sayılı Tebliğ tarafından aranan şekil şartlarını taşımadığı ve bu
nedenle bir devir başvurusu olarak değerlendirmeye alınamayacağı, EFES
tarafından gönderilen Bildirim Formunda, tarafların devralma işlemi
hakkındaki iradelerinin uyuşup uyuşmadığı konusunda yanlış ya da
yanıltıcı bilgi verildiği, bu nedenle EFES’e 4054 sayılı Kanun’un 16.
maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında idari para cezası
uygulanması gerektiği,
 22.11.2018 tarih ve 18-44/696-Mİ sayılı Kurul kararı uyarınca yapılan ek
çalışma çerçevesinde, dosya kapsamındaki hukuki belirsizliklerin ve irade
uyuşmazlığının ortadan kalktığı varsayımlarıyla, başvuru konusu işlemin
4054 sayılı Kanun’un 7. maddesi ve bu maddeye dayanılarak çıkarılan
2010/4 sayılı Tebliğ kapsamında izne tabi bir işlem olmadığı
sonucuna ulaşıldığı ifade edilmiştir.
G. İNCELEME VE DEĞERLENDİRME
G.1. Hukuki Süreç
(7) Kurum kayıtlarına 11.09.2008 tarih ve 6064 sayı ile intikal eden ve EFES
tarafından yapılan bildirim ile MEY mülkiyetindeki Tekel Birası markasının
devralınması işlemine izin verilmesi talebinde bulunulmuştur. Söz konusu bildirim
07.11.2008 tarih ve 08-62/1024-M sayılı Kurul kararı ile nihai incelemeye alınmış,
25.08.2009 tarih ve 09-38/925-218 sayılı Kurul kararı ile işleme izin verilmiştir.
(8) Öte yandan, Bimpaş Bira ve Meşrubat Pazarlama A.Ş.1 tarafından yapılan
yürütmenin durdurulması talebi üzerine, Danıştay 13. Dairesince 25.01.2010 tarih
ve E: 2009/6743 sayı ile alınan karar gereğince EFES'in, Tekel Birası markasını
devralmasına izin veren Kurul kararının yürütmesi durdurulmuştur.
(9) Anılan Danıştay kararı sonrası, 11.03.2010 tarih ve 10-22/306-M sayılı Kurul
kararı ile MEY’in mülkiyetinde bulunan Tekel Birası markasının EFES tarafından
devralınması işleminin hukuken dayanaksız kaldığı hususunun MEY’e
bildirilmesine ve 4054 sayılı Kanun’un 7. maddesinin ihlal edilip edilmediğinin
tespitine yönelik olarak aynı Kanun’un 14. maddesinde öngörülen bilgi isteme
yetkisinin kullanılmasının uygun olacağına karar verilmiştir. Bunun üzerine Kurum

1 Bugünkü ticaret unvanıyla Türk Tuborg Bira ve Malt Sanayi A.Ş.
19-06/54-20
3/14

tarafından 16.03.2010 tarih ve 1271 sayılı yazı ile taraflardan Danıştay kararının
ne şekilde yerine getirildiği veya nasıl yerine getirilmesinin planlandığı hakkında
bilgi verilmesi talep edilmiştir.
(10) Söz konusu yazıya istinaden, EFES’ten gelen 29.03.2010 tarihli yazıda EFES’in
Tekel Birası markasına ait üretim, satış ve pazarlama faaliyetlerini durdurduğu,
25.08.2009 tarih ve 09-38/925-218 sayılı Kurul kararının dava süreci Danıştay
nezdinde sonuçlanarak kesinleşmeden işlem ve faaliyetlerde bulunulmayacağı
belirtilmiştir.
(11) MEY’den gelen 29.03.2010 tarihli yazıda ise, MEY’in hâlihazırda ilgili markayı
EFES’e devrettiği, MEY’in bu marka altında üç yıldır üretim yapmadığı gibi bira
üretim tesisine de sahip olmadığı, Tekel Birası markasına ilişkin olarak, Danıştay
kararının gereğini yerine getirmek üzere tedbir almasının mümkün olmadığı, zira
markaya ilişkin olarak tasarruf yetkisine sahip bulunmadığı, bu konuda gerekli
tedbirlerin marka üzerinde her türlü tasarruf yetkisine sahip olan EFES tarafından
alınması gerektiği, nitekim EFES yetkilileri ile yapılan görüşmelerde EFES’in
Tekel Birası markası altında üretimlerini durdurduğu bilgisine ulaşıldığı ifade
edilmiştir.
(12) Akabinde Danıştay 13. Dairesinin 26.03.2013 tarih ve E: 2009/6743, K: 2013/848
sayılı kararı ile 09-38/925-218 sayılı Kurul kararı iptal edilmiştir. Kurum, EFES ve
MEY söz konusu iptal kararı için temyiz talebinde bulunmuş, ancak Danıştay
İdari Dava Daireleri Kurulu (Danıştay İDDK) tarafından 19.10.2015 tarih ve E:
2013/4808, K: 2015/3632 sayı ile temyiz onama kararı verilmiştir. Son olarak,
Danıştay İDDK’nın 28.06.2018 tarih ve E: 2016/1244, K: 2018/3740 sayılı kararı
ile karar düzeltme talepleri reddedilmiş ve söz konusu iptal kararı kesinleşmiştir.
Karar düzeltmenin reddi kararı 21.09.2018 tarih ve 6829 sayı ile Kurum
tarafından tebellüğ edilmiştir.
(13) Yargı sürecinin kesinleşmesiyle birlikte, EFES tarafından Kurum kayıtlarına
19.09.2018 tarih ve 6772 sayı ile intikal eden başvuruda özetle;
 Bira pazarındaki yapının tümüyle farklılaştığı, özellikle geçmiş mahkeme ve
Kurul kararlarının alındığı tarihlerdeki pazar paylarının günümüzde değiştiği,
Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yayımlanan Temmuz
2018 verisi dikkate alındığında TUBORG’un pazar payının %(…..) seviyesine
ulaştığı, EFES’in pazar payının ise %(…..) seviyesinde olduğu, “EFES'in pazar
payını sürekli artırdığı ve TUBORG'un devamlı pazar payı kaybettiği”
yönündeki argümanın artık savunulabilir olmadığı, güncel pazar payları da
dikkate alındığında EFES'in bira pazarında hâkim durumda olduğunu iddia
etmenin de doğru olmadığı,
 Nitekim EFES’in Kurul kararının alındığı 25.08.2009 tarihinden itibaren, beş
fabrikasından ikisini (Lüleburgaz ve İstanbul fabrikaları) kapattığı ve mevcut
durumda üç adet fabrikası ile pazarda faaliyet göstermeye devam ettiği, aynı
dönemde TUBORG'un artan kapasitesi ile birlikte gelinen noktada, iki
teşebbüsün üretim kapasitelerinin neredeyse birbirine denk hale geldiği, ev
biracılığı, craft biracılık gibi dünya genelinde gelişen üretim biçimleri sebebiyle
19-06/54-20
4/14

pazara girişin geçmiş dönemlere oranla daha kolay olduğu, güçlü marka
bilinirliği ve yaygın dağıtım ağı ihtiyacının günümüzde farklı bir yöne evrildiği,
 EFES'in 2009 yılından bu yana devamlı pazar payı kaybı yaşadığı ve buna
paralel şekilde TUBORG'un payını sürekli artırması neticesinde, teşebbüslerin
pazardaki mevcut konumları, pazar payları, bira pazarının güncel yapısı,
alternatif küçük oyuncuların sayısındaki ve etkinliklerindeki artış dikkate
alındığında, Tekel Birası markasının EFES tarafından devralınması
sonucunda bira pazarındaki rekabetin olumsuz şekilde etkileneceği sonucuna
ulaşılmasının mümkün olmadığı,
 Devre konu markanın 2007 Şubat ayından itibaren faal olmadığı, faal olduğu
dönemlerde dahi pazar payının %(…..)’i aşmadığı, ayrıca Şubat 2007
döneminde %(…..) olan marka bilinirliğinin Haziran 2008’de %(…..) ve
Ağustos 2008’de %(…..)’e gerilediği, 11,5 yıldır bira piyasasında olmayan,
bilinirliği ve dolayısıyla da herhangi bir marka gücü kalmayan Tekel Birası
markasının devralınmasıyla EFES'in hâkim duruma gelmesi veya hâkim
durumda olduğu kabul edilirse hâkim durumunu güçlendirmesi imkânının
bulunmadığı, ilk Türk bira markası olmasına rağmen 10 yıldır piyasada
bulunmayan Tekel Birası markasının yeniden Türkiye'deki tüketicilere
sunulmasının ve EFES tarafından bira piyasasına kazandırılmasının mümkün
olacağı ve bu yolla, pazardaki ürün çeşitliliğinin ve tüketici tercihlerinin
artırılması ile piyasadaki rekabetin olumlu yönde etkileneceği
ifade edilerek, Tekel Birası markasının EFES tarafından devralınması işlemine
izin verilmesi yönündeki Kurul kararının yeniden tesis edilmesi veyahut geçmiş
başvuru sürecinde verilmiş olan veya Kurul tarafından getirilebilecek taahhütlerle
birlikte işleme izin verilmesi talep edilmiştir.
G.2. Taraflar
G.2.1. Anadolu Efes Biracılık ve Malt Sanayii A.Ş. (EFES)
(14) EFES, AG Anadolu Grubu Holding A.Ş. ve Anheuser-Busch InBev tarafından
ortak kontrol edilmektedir. EFES’in üretimini gerçekleştirdiği biranın dağıtım,
pazarlama ve satışı Efes Pazarlama ve Dağıtım Ticaret A.Ş. (EFPA) tarafından
yapılmaktadır. EFPA, EFES tarafından kontrol edilmektedir.
G.2.2. Mey Alkollü İçkiler San. ve Tic. A.Ş. (MEY)
(15) MEY nihai olarak Diageo Grubu tarafından kontrol edilmektedir. Diageo
Grubu’nun, MEY şirketlerini devralması işlemine 17.08.2011 tarih ve 11-45/1043-
356 sayılı Kurul kararı ile izin verilmiştir.
(16) MEY’in faaliyet konusu; etil alkol, rakı, votka, konyak, likör, cin, viski gibi yüksek
alkollü içkiler ile her türlü şarap ve meyve şaraplarının üretim, satış ve dış ticaret
dahil tüm faaliyetleri icra etmektir. MEY’in herhangi bir bira üretimi veya ithalatı
bulunmamakta olup, Diageo Grubu tarafından üretilen/dağıtımı yapılan biraların
Türkiye’ye ithalatı MEY tarafından yapılmamaktadır.
G.3. Teşebbüslerden ve Türk Patent ve Marka Kurumundan (TPMK) Elde
Edilen Bilgiler
19-06/54-20
5/14

(17) Kurum Kayıtlarına 17.12.2018 tarih ve 8855 sayı ile intikal eden ve MEY
tarafından gönderilen cevabi yazıda özetle;
 Tekel Birası’nın devrine izin veren Kurul kararının yürütmesinin durdurulması
öncesi söz konusu markanın MEY tarafından TPMK nezdinde gerekli
başvurular yapılarak 09.09.2009 tarihinde EFES'e devredildiği; devir sonrası
MEY'in anılan marka üzerindeki tüm tasarruf haklarının sona ermesi
dolayısıyla söz konusu Kurul kararının iptaline ilişkin Danıştay kararının
kesinleşmesine kadar bu marka ile ilgili herhangi bir işlem yapılmadığı,
 Kararın kesinleşmesi sonrası, 15.08.2008 tarihli Marka Devir Sözleşmesi’nin
(Sözleşme) hükümsüz hale geldiği ve icra edilemez olduğu ileri sürülerek
10.10.2018 tarihinde markanın MEY’e iadesi talebi ile TPMK’ye başvuruda
bulunulduğu, yapılan başvurunun incelemesinin devam ettiği
ifade edilmiştir.
(18) Kurum kayıtlarına 18.12.2018 tarih ve 8906 sayı ile intikal eden ve EFES
tarafından gönderilen cevabi yazıda;
 MEY’in, EFES'in 17.09.2018 tarihli dilekçesi ile Tekel Birası markasının devir
işlemi için Kuruma yaptığı izin talebinden, Kurulun bu dilekçeye ilişkin
04.10.2018 tarih ve 18-37/590-M sayılı kararından ve söz konusu Kurul kararı
üzerine Kurum kayıtlarına 18.10.2018 tarihinde giren devralma bildiriminden
haberdar olduğu,
 Kurulun devralma izin talebinin yapılacak güncel bir başvuru ile
değerlendirmeye alınabileceği yönündeki kararı üzerine, EFES’in MEY'i de
bilgilendirmek suretiyle, Birleşme ve Devralmalar Hakkında Bildirim Formunu
doldurduğu; formda MEY'e ait olan, kamuya açık olmayan ve dolayısıyla da
MEY tarafından doldurulması gereken bilgileri MEY'den talep ettiği, MEY
yetkililerinin söz konusu bilgilerin sağlanması hususunda tam ve zamanında
destek vereceklerini gerek sözlü gerekse yazılı şekilde açıkça ifade ettiği;
ancak, yapılan hatırlatmalara rağmen, söz konusu bilgilerin bir türlü
sağlanamadığı,
 Kuruma yapılacak başvuru kapsamında bilgi sağlanması talebinin büyük
ölçüde telefonla yapıldığı, Kuruma devralma başvurusu yapılması konusunda
MEY'in EFES ile uzlaşı halinde bulunduğunun, başvurunun yapılacağından
tümüyle haberdar ve süreçte EFES tarafından her aşamada bilgilendirilmiş
olduğunun teşebbüsler arasındaki az sayıdaki yazışmalardan görülebileceği,
 Söz konusu yazışmaların içeriklerine bakıldığında, 09.10.2018 tarihinde, MEY
şirket avukatları arasında yapılan yazışmalarda, Danıştayın nihai kararı
sonrasında, Tekel Birası markasının yeniden MEY adına kaydedilmesi talebi
ile TPMK'ye bir başvuru dosyalayacaklarının ifade edildiği; MEY Hukuk İşleri
Direktörü tarafından EFES Kurumsal İlişkiler ve Rekabet Uyum Direktörüne
gönderilen e-postada "FYI, bilginiz için, kararı tebliğ alınca tescil başvurusunu
dosyaladık.” denildiği; EFES Kurumsal İlişkiler ve Rekabet Uyum Direktörünün
ise, aynı gün verdiği yanıtta; “Biz dilekçe ile başvurduk Kuruma, bekliyoruz.
Bugün Rusva’ya gidiyorum, hatta şimdi indim. Cuma dönünce konuşalım mı,
19-06/54-20
6/14

dosyayı vermesek idari süremiz varsa biraz tutalım mı, ne dersin?” diye
yazdığı; hem TPMK’ye verilen dilekçe ile ilgili bilgilendirme yaptığı hem de söz
konusu başvurunun yapılmaması/bekletilmesi ricasında bulunduğu,
 Öte yandan, Tekel Birası markalarının MEY adına kaydedilmesi talepli
başvurunun TPMK'ye 10.10.2018 tarihinde yapıldığının anlaşıldığı,
 EFES’in şirket içi yazışmalarında Kurumsal İlişkiler ve Rekabet Uyum
Direktörü tarafından gönderilen 10.10.2018 tarihli iletide “…onun dışında yeni
birleşme devralma formumuz için veri istediğimizi söyledim. Bize yazın hemen
gönderelim dedi…” ifadesine yer verildiği, bahsedilen görüşmenin ardından
EFES Rekabet Uyum Müdürü tarafından aynı gün MEY Hukuk İşleri
Direktörüne bir e-posta ile “bildiğiniz üzere Tekel BD Bildirim Formu’nu 1-2 gün
içerisinde Kurum’a iletmek istiyoruz. Başvurumuz için, Bildirim Formu’nda yer
alan ve Mey tarafından tamamlanması gereken bilgilerin başlıklarını ekte
iletiyorum…” dediği, söz konusu e-postanın alındığının MEY Hukuk İşleri
Direktörü tarafından Efes Rekabet Uyum Müdürüne gönderilen Whatsapp
mesajı ile teyit edildiği,
 Yine, 12.10.2018 tarihinde EFES Kurumsal İlişkiler ve Rekabet Uyum
Direktörü ile MEY Hukuk İşleri Direktörü arasında geçen Whatsapp
mesajlaşmasına bakıldığında, MEY bilgilerinin aynı gün alınıp
alınamayacağının sorulduğu; MEY tarafının ise "Bugün veremeyiz ama
önümüzdeki hafta tamamlarız mutlaka.” dediği,
 MEY'den gelmesi beklenen bilgiler birkaç gün beklendikten sonra, 16.10.2018
tarihinde, EFES Rekabet Uyum Müdürü tarafından, MEY Hukuk İşleri
Direktörüne yeniden bir e-posta gönderildiği, kendisine telefonla
ulaşılamadığının ifade edildiği, MEY tarafından beklenen bilgilerin hatırlatıldığı
ve bildirimi en kısa sürede yapabilmek konusunda destek istendiği, söz
konusu e-postaya ve telefon aramasına herhangi bir yanıt/dönüş alınamadığı,
 Son olarak, EFES Rekabet Uyum Müdürü tarafından 18.10.2018 tarihinde
MEY Hukuk İşleri Direktörüne gönderilen e-postada “Sizle daha evvel
konuşmuş olduğumuz ve bilgi vermiş olduğumuz üzere, Tekel BD
başvurumuzu, Rekabet Kurumuna yapmış bulunuyoruz. Bu süreçte sizden
talep etmiş olduğumuz bilgiler, tarafınızdan gelmemiş olduğundan, kendi şirket
bilgilerimiz ve MEY’e ait kamuya açık bilgiler ile Bildirim Formunu doldurduk.
Başvurumuz 18.10.2018 tarih ve 7550 savı ile Kurum kayıtlarına girmiş
bulunmaktadır, Bilgilerinize sunuyoruz…” ifadelerine yer verildiği,
 18.10.2018 tarihli devralma bildiriminin, tümüyle MEY'in bilgisi ve onayı
dâhilinde yapıldığı, MEY'den istenen bilgilerin -EFES tarafından
anlaşılamayan ve MEY'in iyi niyetinden şüphe duyulmasına sebebiyet veren
bir şekilde- istenen sürede kendilerinden temin edilememiş olması sebebiyle,
başvurunun 2010/4 sayılı Tebliğ'e uygun biçimde devralma işleminin diğer
tarafını süreçte bilgilendirmiş olan EFES tarafından yapıldığı,
ifade edilmiştir.
19-06/54-20
7/14

(19) Kurum kayıtlarına 25.01.2019 tarih ve 480 sayı ile intikal eden ve TPMK
tarafından gönderilen yazıda ise özetle;
 10.10.2018 tarih ve 2018-GE-428101 sayı ile MEY vekili tarafından TPMK’ya
sunulan dilekçe ile 25.08.2009 tarih ve 09-38/925-218 sayılı Kurul kararının
iptal edildiğinin bildirildiği ve bu sebeple marka devir işleminin sicilde geri
alınmasının talep edildiği,
 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nda (6769 sayılı Kanun) marka devrinin
sicilden terkin edilmesi hallerinin açıkça düzenlenmemesi sebebiyle, TPMK’nın
söz konusu çekişmeli durum hakkında kendi kurum çatısı altında hukuki
mütalaa aldığı,
 Anılan mütalaada ise özetle; mülga 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında
Kanun Hükmünde Kararname ve 6769 sayılı Kanun kapsamında devir
işleminin geçerli olabilmesi için devrin sicile işlenmesinin geçerlilik şartı olarak
aranmadığı, tescil işleminin hakkın devri bakımından kurucu değil, açıklayıcı
etkiye sahip olduğu,
 Danıştayın iptal kararının Kurul kararının iptalinden ibaret olduğu, Tekel Birası
markasının mülkiyetinin iadesiyle ilgili bir hükme yer verilmediği, bu yönüyle
Danıştay kararında doğrudan TPMK tarafından icra edilebilecek bir hükmün
bulunmadığı, bu durumda MEY’in TPMK’ya sözleşmenin geçersizliğiyle birlikte
TPMK nezdinde icra edilebilir nitelikte bir kararı sunması gerektiği,
 Bir sözleşmenin geçersizliğine dair ortaya çıkan taraflar arası ihtilaflarda,
tarafların yargı mercileri nezdinde dava açarak sözleşmenin geçerliliği ve
mülkiyetin hangi tarafta olduğu hakkında tespit veya eda hükmü
alabilmelerinin mümkün olduğu,
 Devir sözleşmesinin geçersizliği sebebiyle yolsuz hale gelen tescilin
düzeltilmesi konusunda, herhangi bir mevzuat tarafından TPMK’ya özel bir
yetki verilmediği,
 Neticede, Danıştay kararının Kurul kararını iptal ettiği, bunun dışında
mahkeme kararında Tekel Birası markasının mülkiyetinin kimde olduğu veya
devir sözleşmesinin geçerli olup olmadığı konularında herhangi bir hükme
varılmadığı, sözleşmenin geçerli olup olmadığı hususunda Danıştay kararı,
4054 sayılı Kanun, Türk Borçlar Kanunu ve idare hukukunun genel
prensiplerinin birlikte değerlendirilerek bir sonuca ulaşılabileceği, fakat bu
muhakemeyi yapacak merciin TPMK olmadığı,
 Anılan mütalaa kapsamında, TPMK tarafından; Kurul kararının iptal edilmesi
sonucunda devir işleminin iptalinin uygun olmayacağının değerlendirildiği ve
devrin iptalinin yerine getirilemeyeceğinin anlaşıldığı, yine de mütalaada da
belirtildiği üzere Kurum görüşüne başvurulması gerektiği
ifade edilmiştir.


19-06/54-20
8/14

G.4. Yapılan Tespitler ve Hukuki Değerlendirme
G.4.1. İşlemin Niteliği
(20) 25.08.2009 tarih ve 09-38/925-218 sayılı Kurul kararını iptal eden 26.03.2013
tarih ve E: 2009/6743, K: 2013/848 sayılı Danıştay 13. Dairesi kararı ile dosya
konusu devir işlemine izin veren Kurul kararı ortadan kalkmıştır. İşbu kararda
“Tekel Birası” markasının EFES tarafından devralınmasına izin verilmesi talebi
değerlendirilmektedir.
(21) Süreci yeniden kısaca özetlemek gerekirse; Kurum kayıtlarına 11.09.2008 tarih
ve 6064 sayı ile intikal eden ve EFES tarafından yapılan bildirim ile MEY
mülkiyetindeki Tekel Birası markasının devralınması işlemine izin verilmesi
talebinde bulunulmuştur. Söz konusu bildirim 07.11.2008 tarih ve 08-62/1024-M
sayılı Kurul kararı ile nihai incelemeye alınmış, 25.08.2009 tarih ve 09-38/925-
218 sayılı Kurul kararı ile karar tarihinde yürürlükte olan mülga 1997/1 sayılı
Rekabet Kurulundan İzin alınması Gereken Birleşme ve Devralmalar Hakkında
Tebliğ kapsamında işleme izin verilmiştir.
(22) Bimpaş Bira ve Meşrubat Pazarlama A.Ş.2 tarafından yapılan yürütmenin
durdurulması talebi üzerine, Danıştay 13. Dairesince 25.01.2010 tarih ve E:
2009/6743 sayı ile alınan karar gereğince EFES'in, Tekel Birası markasını
devralmasına izin veren Kurul kararının yürütmesi durdurulmuştur.
(23) Anılan Danıştay kararı sonrası, 11.03.2010 tarih ve 10-22/306-M sayılı Kurul
kararı ile MEY’in mülkiyetinde bulunan Tekel Birası markasının EFES tarafından
devralınması işleminin hukuken dayanaksız kaldığı hususunun MEY’e
bildirilmesine ve 4054 sayılı Kanun’un 7. maddesinin ihlal edilip edilmediğinin
tespitine yönelik olarak aynı Kanun’un 14. maddesinde öngörülen bilgi isteme
yetkisinin kullanılmasının uygun olacağına karar verilmiştir. Bunun üzerine Kurum
tarafından 16.03.2010 tarih ve 1271 sayılı yazı ile taraflardan Danıştay kararının
ne şekilde yerine getirildiği veya nasıl yerine getirilmesinin planlandığı hakkında
bilgi verilmesi talep edilmiştir.
(24) Söz konusu yazıya istinaden, EFES’ten gelen 29.03.2010 tarihli yazıda EFES’in
Tekel Birası markasına ait üretim, satış ve pazarlama faaliyetlerini durdurduğu,
25.08.2009 tarih ve 09-38/925-218 sayılı Kurul kararının dava süreci Danıştay
nezdinde sonuçlanarak kesinleşmeden işlem ve faaliyetlerde bulunulmayacağı
belirtilmiştir.
(25) MEY’den gelen 29.03.2010 tarihli yazıda ise, MEY’in hâlihazırda ilgili markayı
EFES’e devrettiği, MEY’in bu marka altında üç yıldır üretim yapmadığı gibi bira
üretim tesisine de sahip olmadığı, Tekel Birası markasına ilişkin olarak, Danıştay
kararının gereğini yerine getirmek üzere tedbir almasının mümkün olmadığı, zira
markaya ilişkin olarak tasarruf yetkisine sahip bulunmadığı, bu konuda gerekli
tedbirlerin marka üzerinde her türlü tasarruf yetkisine sahip olan EFES tarafından
alınması gerektiği, nitekim EFES yetkilileri ile yapılan görüşmelerde EFES’in

2 Bugünkü ticaret unvanıyla Türk Tuborg Bira ve Malt Sanayi A.Ş.
19-06/54-20
9/14

Tekel Birası markası altında üretimlerini durdurduğu bilgisine ulaşıldığı ifade
edilmiştir.
(26) Akabinde Danıştay 13. Dairesinin 26.03.2013 tarih ve E: 2009/6743, K: 2013/848
sayılı kararı ile 09-38/925-218 sayılı Kurul kararı iptal edilmiştir. Kurum, EFES ve
MEY söz konusu iptal kararı için temyiz talebinde bulunmuş, ancak Danıştay
İdari Dava Daireleri Kurulu (Danıştay İDDK) tarafından 19.10.2015 tarih ve E:
2013/4808, K: 2015/3632 sayı ile temyiz onama kararı verilmiştir. Son olarak,
Danıştay İDDK’nın 28.06.2018 tarih ve E: 2016/1244, K: 2018/3740 sayılı kararı
ile karar düzeltme talepleri reddedilmiş ve söz konusu iptal kararı kesinleşmiştir.
Karar düzeltmenin reddi kararı 21.09.2018 tarih ve 6829 sayı ile Kurum
tarafından tebellüğ edilmiştir.
(27) Yargı sürecinin kesinleşmesiyle birlikte, EFES tarafından Kurum kayıtlarına
19.09.2018 tarih ve 6772 sayı ile intikal eden başvuruda özetle piyasa
koşullarının değiştiğinden bahisle Tekel Birası markasının EFES tarafından
devralınması işlemine izin verilmesi yönündeki Kurul kararının yeniden tesis
edilmesi veyahut geçmiş başvuru sürecinde verilmiş olan veya Kurul tarafından
getirilebilecek taahhütlerle birlikte işleme izin verilmesi talep edilmiştir.
(28) İptal kararları, bir idari işlemine hukuka aykırılığının tespiti halinde, işlemin geriye
yürür biçimde tesis edildiği tarih itibarıyla hukuk düzeninden kalkmasını sağlayan
yargı kararlarıdır. İptal kararlarının yerine getirilmesi her karar açısından farklı
şekillerde gerçekleşebilir.
(29) Yargı tarafından iptal edilen işlem Kurul kararı olduğuna göre, gelinen bu
aşamada Kurul kararının iptali üzerine, mevcut dosyada elde ettiğimiz bilgilerden
anlaşıldığı şekliyle taraflar arasındaki sözleşme kapsamında devirin
gerçekleşmesi sonrasında, Kurul tarafından nasıl bir yol izleneceği hususunun
ortaya konulması gereklidir.
(30) Kuruma yapılan birleşme/devralma başvurusu üzerine Kurul tarafından bu işleme
izin verilmesi sonrasında, mevcut dosyada elde ettiğimiz bilgilerden anlaşıldığı
şekliyle taraflar arasındaki sözleşme kapsamında devirin gerçekleşmesinden ve
aradan uzunca bir zaman geçtikten sonra Kurul kararının Mahkemece iptali
üzerine izlenebilecek iki yol bulunmaktadır. İlk olarak, Mahkeme kararının
kesinleşmesine kadar geçen uzun yargılama süreci sonrasında piyasa
koşullarının değiştiğinden bahisle taraflardan birisinin yaptığı başvurunun güncel
mevzuat ve piyasa koşulları çerçevesinde yeniden değerlendirilmesi yapılarak
söz konusu birleşme /devralma işlemine değişen şartlar gerekçe gösterilerek izin
verilmesi veya rekabetçi endişelerin devam ettiği gerekçesiyle talebin reddi söz
konusu olabilecektir.
(31) İkinci durumda, yani Kurul tarafından verilen ilk izin sonrasında devre konu
şirketin, payların veya dosya konusu işlemde olduğu gibi “marka”nın veya hak ve
mamelekin devralan şirkete geçtiği, bu işleme izin veren Kurul kararının
Mahkemece iptali üzerine taraflarca yeniden değerlendirmeye ilişkin başvuru
yapılmaz veya yukarıda belirtildiği üzere yeni başvurunun reddi halinde, rekabete
aykırı ve izinsiz hale gelen birleşme/devralma işleminin 4054 sayılı Kanun’un 11.
19-06/54-20
10/14

maddesi uyarınca Kurulca tasfiye edilmesi gerekmektedir. Zira 4054 sayılı
Kanun’un 11. maddesinde;
“Bildirilmesi zorunlu olan birleşme ve devralma işleminin Kurula bildirilmemiş
olduğu hallerde, Kurul, herhangi bir şekilde işlemden haberdar olduğu zaman
kendiliğinden birleşme veya devralmayı incelemeye alır. İnceleme sonucunda;
a) Birleşme veya devralmanın 7 nci maddenin birinci fıkrası kapsamına
girmediğine karar vermesi durumunda birleşme veya devralmaya izin verir,
ancak ilgililere bildirimde bulunmadıkları için para cezası uygular.
b) Birleşme veya devralmanın 7 nci maddenin birinci fıkrası kapsamına
girdiğine karar vermesi halinde; para cezası ile birlikte, birleşme veya
devralma işleminin sona erdirilmesine; hukuka aykırı olarak
gerçekleştirilmiş olan tüm fiili durumların ortadan kaldırılmasına; şartları ve
süresi Kurul tarafından belirlenecek şekilde ele geçirilen her türlü payın
veya mal varlığının eğer mümkünse eski maliklerine iadesine, bu mümkün
olmadığı takdirde üçüncü kişilere temlikine ve devrine; bunların eski malik
veya üçüncü kişilere temlik edilmesine kadar geçen süre içinde devralan
kişilerin devralınan teşebbüslerin yönetimine hiçbir şekilde
katılamayacağına ve gerekli gördüğü diğer tedbirlerin alınmasına karar
verir.”
hükmü gereği iptal edilen izin işlemi hakkında yeni karar tesis edilmesi Kurula
yüklenmiş bir görevdir.
(32) Tüm bu açıklamalar çerçevesinde EFES tarafından Kurum kayıtlarına
19.09.2018 tarih ve 6772 sayı ile intikal ettirilen başvuru, 4054 sayılı Kanunun 11.
maddesi ve değişen mevzuat ve piyasa koşulları dikkate alınarak
değerlendirilmelidir.
(33) Diğer taraftan dosya konusu devralma başvurusunun Kurulca değerlendirilerek
işleme izin verilmesi sonrasındaki yargılama sürecinde Rekabet Kurulundan izin
alınması gereken birleşme ve devralmalarla ilgili mevzuatta değişiklik meydana
gelmiştir.
(34) 12.08.1997 tarihli ve 23078 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan mülga 1997/1
sayılı Rekabet Kurulundan İzin Alınması Gereken Birleşme ve Devralmalar
Hakkında Tebliğ’in (1997/1 sayılı Tebliğ) 4. maddesinde “Bu Tebliğ’in 2 nci
maddesinde belirtilen bir birleşme veya devralma sonucunda birleşmeyi veya
devralmayı gerçekleştiren teşebbüslerin, ülkenin tamamında veya bir bölümünde
ilgili ürün piyasasında, toplam pazar paylarının, piyasanın %25’ini aşması halinde
veya bu oranı aşmasa bile toplam cirolarının on trilyon Türk Lirasını aşması
halinde Rekabet Kurulu’ndan izin almaları zorunludur.” hükmü yer yer almakta
iken; 07.10.2010 tarihli ve 27722 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2010/4
sayılı Tebliğ’in “İzne tabi birleşme veya devralmalar” başlıklı 7. maddesinde
“(1) Bu Tebliğin 5 inci maddesinde belirtilen bir birleşme veya devralma
işleminde;
19-06/54-20
11/14

a) İşlem taraflarının Türkiye ciroları toplamının yüz milyon TL’yi ve işlem
taraflarından en az ikisinin Türkiye cirolarının ayrı ayrı otuz milyon TL’yi
veya
b) Devralma işlemlerinde devre konu varlık ya da faaliyetin, birleşme
işlemlerinde ise işlem taraflarından en az birinin Türkiye cirosunun otuz
milyon TL’yi ve diğer işlem taraflarından en az birinin dünya cirosunun beş
yüz milyon TL’yi aşması halinde söz konusu işlemin hukuki geçerlilik
kazanabilmesi için Kuruldan izin alınması zorunludur.”
şeklinde mevzuat değişikliği yapılmıştır. Diğer bir deyişle anılan Tebliğ ile 1997/1
sayılı Tebliğ yürürlükten kaldırılmış ve 2010/4 sayılı Tebliğ ile, mülga 1997/1
sayılı Tebliğden farklı olarak, birleşme ve devralma incelemelerinde “pazar payı”
eşiği uygulaması kaldırılarak yalnız ciro eşiği uygulamasına geçilmiştir.
(35) Herhangi bir birleşme ve/veya devralma işleminin, 4054 sayılı Kanun ve 2010/4
sayılı Tebliğ kapsamında değerlendirilebilmesi için işlem sonucu kalıcı bir kontrol
değişikliği olması gerekmektedir. Birleşme ve Devralma Sayılan Haller ve Kontrol
Kavramı Hakkında Kılavuz’da, “…Pazar cirosu olan bir iş teşkil ettiği takdirde
markalar, patentler, tasarımlar veya telif hakları gibi fikri mülkiyete dahil
unsurlarla sınırlı tutulan bir devir de Kanun’un 7. maddesi kapsamında bir işlem
olarak kabul edilebilir…” ifadeleri yer almaktadır. Bu bakımdan ciro atfedilebilir bir
marka üzerinde kalıcı bir kontrol değişikliği gerçekleştirilen işlemeler de 2010/4
sayılı Tebliğ’in 5. maddesi çerçevesinde bir devralma olarak
değerlendirilmektedir.
(36) Yukarıdaki bilgiler çerçevesinde, Tekel Birası markası ilgili pazarda ciro elde
edilmesine imkân tanıyan bir varlık niteliğinde olduğundan dosya kapsamında
2010/4 sayılı Tebliğ’in 5. maddesi çerçevesinde bir devralma işlemi söz
konusudur.
(37) 2010/4 sayılı Tebliğ’in “Cironun Hesaplanması” başlıklı 8. maddesinin ikinci
fıkrasında, “Bu Tebliğin 7 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan ciroların
hesaplanmasında, işlem taraflarının tüzel kişiliğe sahip olan ya da olmayan
kısımlarının devredilmesi halinde, devreden taraf bakımından yalnızca devredilen
kısmın cirosu esas alınır.” ifadesi yer almaktadır.
(38) Yine Birleşme ve Devralmalarda İlgili Teşebbüs, Ciro ve Yan Sınırlamalar
Hakkında Kılavuz’un 26. paragrafında “Tebliğin 8 inci maddesinin ikinci fıkrası
çerçevesinde, bir devralma işleminde ciro hesaplanmasında devreden
bakımından sadece devredilen kısmın cirosu esas alınacaktır. Örneğin; A
teşebbüsü, B teşebbüsünün tam kontrolünde bulunan C şirketini devralmak
istediğinde, A’nın ve C’nin cirosu hesaplamaya katılacak, B’nin cirosu ise dikkate
alınmayacaktır.” ifadesi yer almaktadır.
(39) Bu çerçevede, başvuru konusu işlem bakımından 2010/4 sayılı Tebliğ’in 7.
maddesinin birinci fıkrasında belirtilen eşiklerin aşılıp aşılmadığının tespit
edilmesi gerekmektedir. 2010/4 sayılı Tebliğ’in 8. maddesinin altıncı fıkrasında,
“Ciro, tek düzen hesap planına göre bildirim tarihinden bir önceki mali yıl
19-06/54-20
12/14

sonunda veya bunun hesaplanması mümkün olmazsa, bildirim tarihine en yakın
mali yıl sonunda oluşan net satışlardan meydana gelir” denilmektedir.
(40) Dosya mevcudu belge ve bilgilere göre Tekel Birası markası 09.09.2009
tarihinde MEY tarafından EFES’e devredilmiştir. Bunun akabinde EFES
tarafından Tekel Birası’nın üretimi yalnızca Aralık 2009 ve Ocak 2010 tarihlerinde
gerçekleştirilmiş, işleme izin veren Kurul kararının yürütmesini durduran Danıştay
13. Dairesinin 25.01.2010 tarih ve E: 2009/6743 sayılı kararı sonrasında
herhangi bir üretim gerçekleştirilmemiştir. Bu itibarla, Tekel Birası’nın en son
cirosu 2010 yılına ilişkin olup 2011 yılından günümüze kadar markanın üretimi ve
satışının yapılmaması nedeniyle 2010 yılından sonra herhangi bir cirosu
bulunmamaktadır.
(41) Yukardaki bilgiler çerçevesinde Tekel Birası’nın en son oluşan cirosu 2010 yılına
ait olduğundan ilgili cironun dikkate alınması gerekmektedir. Dosya içeriği
bilgilerden, Tekel Birası’nın 2010 yılındaki cirosu dikkate alındığında, 2010/4
sayılı Tebliğ’in 7. maddesinin birinci fıkrasındaki ciro eşiklerinin aşılmadığı
anlaşılmaktadır. Esasında 2007 itibarı ile Tekel Birası üretimi durdurulmuş
olduğundan devir sözleşmesinin yapıldığı tarihte de cirosu olmayan bir marka
devredilmiş bulunmaktadır. Bu bakımdan dosya kapsamında izne tabi bir işlem
olmadığı değerlendirilmektedir.
G.4.2. Yanlış ya da Yanıltıcı Bilgi Verilip Verilmediği Bakımından
Değerlendirme
(42) EFES tarafından Kurum kayıtlarına intikal ettirilen Bildirim Formunda MEY ve
EFES’in ortak iradesi ve onayı ile başvuru yapıldığı açık bir şekilde
belirtilmektedir. MEY tarafından gönderilen 24.10.2018 tarih ve 7734 sayılı itiraz
dilekçesinde ise başvuru konusu devir işleminin MEY’in onayı ve rızası olmadan
bildirildiği ifade edilmektedir. Tarafların beyanlarındaki çatışan ifadeler nedeniyle,
dosya kapsamında sunulan bilgilerin yanlış ya da yanıltıcı nitelikte olup
olmadığının da değerlendirilmesi gerekmektedir.
(43) 4054 sayılı Kanun’un 16. maddesinin birinci fıkrası “Kurul, teşebbüs niteliğindeki
gerçek ve tüzel kişiler ile teşebbüs birlikleri veya bu birliklerin üyelerine; a)
Muafiyet ve menfi tespit başvuruları ile birleşme ve devralmalar için izin
başvurularında yanlış ya da yanıltıcı bilgi veya belge verilmesi, … hallerinden (a),
(b), ve (c) bentlerinde belirtilenler için teşebbüsler ile teşebbüs birlikleri veya bu
birliklerin üyelerinin karardan bir önceki mali yıl sonunda oluşan veya bunun
hesaplanması mümkün olmazsa karar tarihine en yakın mali yıl sonunda oluşan
ve Kurul tarafından saptanacak olan yıllık gayri safi gelirlerinin binde biri
oranında, … idari para cezası verir. Ancak bu esasa göre belirlenecek ceza
onbin Türk Lirasından az olamaz.” hükmünü haizdir.
(44) Birleşme ve devralma bildirimleri, temel olarak tarafların ibraz ettiği bilgi ve
belgelere dayanılarak işleme alınmakta ve Kurul kararları da bu bilgi ve belgeler
üzerine inşa edilerek verilmektedir. Dolayısıyla, 4054 sayılı Kanun, yanlış ya da
yanıltıcı bilgi verilmesini yaptırıma bağlayarak teşebbüslerin doğru bilgi verme
yükümlülüğü altında olduğu bir sistem benimsenmiştir. Nitekim Danıştay da “…
4054 sayılı Kanun’un 16. maddesinde yer verilen düzenleme ile Kurul’un doğru
19-06/54-20
13/14

bilgiler çerçevesinde ikinci bir uğraşa girmeden karar almasını teminen yanıltıcı
nitelikteki eylemleri caydırmayı amaçladığı açıktır” ve “…Bu bakımdan, sunulan
belgelerde yer alan bilgilerin yeterli ve daha da önemlisi gerçek, doğru ve
güvenilir olması, bildirimde bulunan taraflar için bir zorunluluktur” demek suretiyle
teşebbüslerin yükümlülük ve sorumluluğunun altını çizmiştir3.
(45) EFES’in 18.10.2018 tarihinde Kuruma intikal ettirdiği devralma başvurusu
kapsamında sunulan Bildirim Formunun 1.1. numaralı bölümünün dördüncü
paragrafında; “İşbu bildirim, … taraflardan AEFES4 tarafından yapılmakta olup,
bildirimi yapan AEFES, diğer ilgili taraf olan MEY’i, bildirimi yapacağından
haberdar etmiştir. Bununla birlikte, Bildirim Formu’nda doldurulması istenen ve
MEY’e ait bulunan bilgilerin bir bölümü, MEY tarafından AEFES’e temin
edilmediğinden, Bildirim Formu’nda bu bölümler tarafımızca doldurulamamıştır.
Sayın Kurumunuz’un söz konusu bilgileri MEY’den temin edebileceği
düşünülmektedir.” ifadesine yer verilerek, başvuru konusu işlem taraflarından
MEY hakkında herhangi bir bilgi sunulmamıştır.
(46) Aynı Bildirim Formunun 3.1. numaralı bölümünün dördüncü paragrafında ise; “…
kesinleşen hukuki süreç dolayısıyla ve AEFES ve MEY’in, 15.08.2008 tarihli
“Marka Devir Sözleşmesi”ne konu edilen devir işlemini gerçekleştirmek
konusundaki iradelerinin devam etmesi sebebiyle, Sayın Kurumunuza işbu
bildirimin yapılması gerekliliği doğmuştur.” ifadesi yer almaktadır.
(47) Her iki ifade bir bütün olarak ele alındığında, EFES tarafından MEY’in iradesi ile
ilgili olarak net bir yaklaşımın ortaya konulmadığı görülmektedir. Bu durumun
Danıştay İDDK’nın 28.06.2018 tarih ve E: 2016/1244 K: 2018/3740 sayılı kararı
ile Kuruma yapılan başvuru arasında geçen dönemde MEY ve EFES yetkilileri
arasındaki yazışmalardan kaynaklandığı kanaati oluşmuştur. Söz konusu
dönemde EFES tarafından sunulan belgeler incelendiğinde bir yandan MEY’in
TPMK nezdinde Tekel Birası ve bağlı markalara ilişkin tescilleri geri almak için
girişimde bulunduğu, diğer yandan da EFES ile Kuruma başvuru konusunda
iletişim içerisinde olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim 12 Ekim tarihli Whatsapp
mesajında MEY yetkilisinin Bildirim Formunda yer alacak olan kendilerine ait
bilgileri bir sonraki hafta göndereceğini ifade etmesi ve akabindeki e-posta
trafiğinde MEY’in açıkça başvuruya ilişkin bilgi/belgeleri vermeyeceğini
belirtmemesi, tarafların Kuruma bildirim konusunda uzlaşmış olabileceği
izlenimini uyandırmaktadır. Dolayısıyla Bildirim Formunun 3.1. numaralı
bölümünün dördüncü paragrafında yer alan ifade, somut bir bilgiden ziyade bu
gelişmelerin sonucunda ortaya çıkan bir kanaat olarak değerlendirilebilecektir. Bu
niteliği itibarıyla dosya konusu durumun Kurulun geçmiş kararlarındaki yanlış ya
da yanıltıcı bilgi olarak değerlendirilen hususlardan farklı olduğu sonucuna
ulaşılmıştır. Nitekim EFES tarafından Bildirim Formunda sunulan ve yanlış ya da
yanıltıcı olduğu iddia edilen bilgilerin, Danıştay 13. Dairesinin 13.12.2012 tarih ve
E: 2009/869, K: 2012/3794 sayılı kararında hangi bilginin yanlış ya da yanıltıcı

3 Danıştay 13. Dairesinin 13.12.2012 tarih ve E: 2009/869, K: 2012/3794 sayılı kararı.
4 EFES tarafından gönderilen Bildirim Formunda Anadolu Efes Biracılık ve Malt Sanayii A.Ş.’nin
kısaltması AEFES olarak kullanılmaktadır.
19-06/54-20
14/14

olduğu konusunda zikrettiği nitelikleri (bilginin gerçek, doğru ve güvenilir
olmaması durumu) taşıdığı net olarak ortaya konulamamaktadır.
(48) Bu bilgiler çerçevesinde dosya konusu başvuru kapsamında EFES tarafından
yanlış ya da yanıltıcı bilgi verildiği sonucuna varılamamaktadır.
H. SONUÇ
(49) Düzenlenen rapora ve incelenen dosya kapsamına göre,
 Bildirim konusu işlemin, 2010/4 sayılı “Rekabet Kurulundan İzin Alınması
Gereken Birleşme ve Devralmalar Hakkında Tebliğ”in 7. maddesinin birinci
fıkrasında öngörülen ciro eşiklerinin aşılmaması nedeniyle izne tabi
olmadığına,
 Anadolu Efes Biracılık ve Malt Sanayii A.Ş. tarafından yapılan ve Kurum
kayıtlarına 18.10.2018 tarih, 7550 sayı ile giren bildirimde verilen bilgiler ile
ilgili olarak Anadolu Efes Biracılık ve Malt Sanayii A.Ş.’ye 4054 sayılı
Kanun’un 16. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca idari para
cezası verilmesine yer olmadığına
gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 60 gün içinde Ankara İdare Mahkemelerinde
yargı yolu açık olmak üzere, OYBİRLİĞİ ile karar verilmiştir.


Full & Egal Universal Law Academy