Rekabet Kurumu - Karar Sayı 18-37/589-288
Karar Dilini Çevir:
Rekabet Kurumu
Karar Sayısı: 18-37/589-288
Karar Türü: Birleşme ve Devralma
Konu: EQT VI Limited ve EQT Fund Management S.â.r.l. ile Widex Holding A/S tarafından ortak kontrol edilecek ve Sivantos Pte. Ltd. ile Widex A/S ve bunların iştiraklerinin faaliyetlerini bir araya getirecek bir ortak girişim kurulması işlemine izin verilmesi talebi
Karar Tarihi: 04.10.2018



Rekabet Kurumu Başkanlığından,

REKABET KURULU KARARI
Dosya Sayısı : 2018-3-60 (Ortak Girişim)
Karar Sayısı : 18-37/589-288
Karar Tarihi : 04.10.2018
A. TOPLANTIYA KATILAN ÜYELER
Başkan : Prof. Dr. Ömer TORLAK (Başkan)
Üyeler : Arslan NARİN (İkinci Başkan), Adem BİRCAN,
Mehmet AYAN, Ahmet ALGAN, Şükran KODALAK
B. RAPORTÖRLER: Nesrin ATA, Dilara Nur CANSU, Osman Can AYDOĞDU
C. BİLDİRİMDE
BULUNAN : - EQT VI (General Partner) LP
- EQT Fund Management S.â.r.l.
- Widex Holding A/S
Temsilcileri: Av. Gönenç GÜRKAYNAK, Esra UÇTU,
Av. Hakan DEMİRKAN
Çitlenbik Sokak No: 12 Yıldız Mahallesi Beşiktaş/İstanbul
(1) D. DOSYA KONUSU: EQT VI Limited ve EQT Fund Management S.â.r.l. ile Widex
Holding A/S tarafından ortak kontrol edilecek ve Sivantos Pte. Ltd. ile Widex A/S
ve bunların iştiraklerinin faaliyetlerini bir araya getirecek bir ortak girişim
kurulması işlemine izin verilmesi talebi.
(2) E. DOSYA EVRELERİ: Rekabet Kurumu kayıtlarına 31.08.2018 tarih ve 6309 sayı ile
giren ve eksiklikleri en son 21.09.2018 tarihinde tamamlanan bildirim üzerine
düzenlenen 24.09.2018 tarih ve 2018-3-60/Öİ sayılı Devralma Raporu görüşülerek
karara bağlanmıştır.
(3) F. RAPORTÖR GÖRÜŞÜ: İlgili raporda özetle, söz konusu işleme izin verilmesinde
sakınca bulunmadığı ifade edilmiştir.
G. İNCELEME ve DEĞERLENDİRME
(4) İlgili başvuruda; Widex A/S (WİDEX) ve Sivantos Pte. Ltd.’nin (SİVANTOS)
faaliyetlerinin birleştirilmesiyle kurulması planlanan Danish MergeCo S.à.r.l.
(MERGECO) üzerinde EQT VI (General Partner) LP (EQT VI) ve EQT Fund
Management S.â.r.l. (birlikte EQT) ile Widex Holding A/S (WİDEX HOLDİNG)
tarafından tam işlevsel bir ortak girişim kurulması işlemine izin verilmesi talep
edilmiştir.
G.1. Taraflar
G.1.1. EQT ve SİVANTOS
(5) SİVANTOS, hâlihazırda hisselerinin tamamı ve dolayısıyla kontrolü SEP Holdings B.V.
(SEP)’ye ait olan EQT VI tarafından tek başına kontrol edilmektedir. EQT’nun
Türkiye’de faaliyet gösteren portföy şirketleri1 arasında yalnızca Sivantos, Apleona,
Kuoni Group/VFS Global ve Lima Corporate’in Türkiye’de iştirakleri bulunmaktadır.

1 EQT’nin Türkiye’de faaliyet gösteren portföy şirketleri HTL-Strefa, Sivantos, Sportradar, Apleona,
Certara, Eton, IFS, Kuoni Group/VFS Global, LimaCorporate, Sitecore, GlobalConnect A/S, PSM
International, Avenso, Elevate, E.I.S Aircraft, StormGeo, Epidemic Sound, Fertin Pharma A/S, Open
Systems AG, Utimaco, Clinical Innovations, Innovyze, FocusVision ve Zemax’tır.
18-37/589-288
2 / 7

Diğer portföy şirketleri ise Türkiye’den elde ettikleri cirolarını Türkiye’ye yapılan
ihracatlar aracılığıyla elde etmektedirler.
(6) Merkezi Singapur’da bulunan SİVANTOS, işitme cihazlarının yanı sıra bu cihazların
tamamlayıcı aksesuarlarını üretmektedir. EQT, 2015 yılında SİVANTOS’un kontrolünü
Siemens’ten devralmıştır.
(7) SİVANTOS bünyesinde; Siemens, Signia, Rexton, Audio Service ve A&M işitme
cihazları markalarını barındırmaktadır. Ancak Siemens marka ürün satışlarının 2020
yılına kadar aşamalı olarak kaldırılması planlanmaktadır.
(8) Teşebbüsün Türkiye’de üretim tesisi bulunmamakla birlikte Sivantos İşitme Cihazları
San. ve Tic. A.Ş. unvanlı bir iştiraki bulunmaktadır; SİVANTOS Türkiye cirosunu ise
Türkiye’de işitme cihazlarının satışını yapan bağımsız bayiler aracılığıyla elde
etmektedir.
G.1.2. WİDEX HOLDİNG ve WİDEX
(9) Merkezi Danimarka’da olan WİDEX, işitme cihazları üretimi ve kurulumu alanında
Widex ve Coselgi marka işitme cihazları ile faaliyet göstermektedir. Portföyünde ayrıca
tamamlayıcı aksesuarlar, ayarlama yazılımı ve akıllı telefon uygulamaları
bulunmaktadır. Hisselerinin ve kontrolünün tamamı WİDEX HOLDİNG’e ait
durumdadır.
(10) WİDEX’in Türkiye’de Widex Tıbbi ve Teknik Cihazlar San. ve Tic. A.Ş. (WİDEX
TÜRKİYE) unvanlı bir iştiraki bulunmaktadır. WİDEX TÜRKİYE toptancılık
faaliyetlerinin yanında iki adet perakende satış mağazasına da sahiptir.
G.2. İlgili Pazar
(11) İşitme cihazları, iletilen akustik sinyalleri güçlendirerek işitme güçlüğü çeken kişilerin
işitme işlevini artıran elektronik donanımlardır. İşitme cihazları, genel olarak kulak
arkası (behind-the-ear veya “BTE”), süper güçlü BTE (super-power BTE), alıcı kanal
içinde (receiver-in-the-canal veya “RIC”) ve kulak içi (in-the-ear veya “ITE”) işitme
cihazları olarak farklı çeşitlere göre kategorize edilmektedir.
(12) Cep tipi işitme cihazları, amplifikatör bileşenlerinin bulunduğu bir kasadan, bir kulak
kalıbından ve bir ipten oluşmakta olup vücutta taşınmaktadır. Daha küçük BTE
teknolojilerinin gelişmesiyle, bu cihazlara ihtiyaç hızla azalmıştır. Söz konusu
cihazların ciddi el becerisi sorunları yaşayan kişiler için kullanımı söz konusudur.
Bununla birlikte, üretimi, bazı işitme cihazı üreticileri tarafından hala devam etmektedir.
(13) Kişisel ses yükseltme ürünleri (personal sound amplification product - PSAP) ve
yardımcı dinleme cihazları (assistive listening devices - ALD), işitme cihazlarının tabi
olduğu mevzuata tabi değildirler; diğer bir ifade ile söz konusu ürünler tam olarak işitme
cihazları sayılmamaktadırlar. Bununla birlikte, bazı önemli özellikleri onları işitme
cihazları ile karşılaştırılabilir kılmaktadır.
(14) PSAP’ler genellikle bir radyo vericisi/mikrofonu ve bir radyo alıcısından oluşan,
vericinin ses kaynağına (örneğin bir sınıftaki bir öğretmene) yakın konumlandırıldığı ve
alıcının kullanıcının üzerinde olduğu kablosuz iletişim sistemleridir. PSAP’ler, belirli
çevrelerde (tam zamanlı olmamak üzere) dinlemeyi vurgulamak için tasarlanmış,
reçetesiz, üstte taşınabilen elektronik cihazlardır. Genel olarak çevresel seslerin cüzi
miktarda yükseltilmesini sağlamak için tasarlanmışlardır, fakat herhangi bir
düzenlemeye tabi olmadıkları için işitme kaybı olan bireylere yardımcı cihazlar olarak
pazarlanamamaktadır.
18-37/589-288
3 / 7

(15) PSAP’lerin görünüşleri işitme cihazlarıyla aynı olup teknolojileri oldukça benzerdir.
Diğer yandan bu cihazlar programlanabilir değildir ve düşük seviyedeki sesleri
yükseltmek için tasarlanmamıştır. Her ne kadar PSAP’ler bazı ülkelerde tıbbi cihaz
olarak kabul edilseler de, 30 dB’den fazla ses kazanımı sağlayamamaktadırlar ve
kişiye özgü bir uyarlamaya gerek yoktur. Bu sebeple, bu ürünler genellikle yalnızca
normal ve düşük seviyedeki işitme kaybı vakaları için kullanılmaktadır ve tıbbi reçete
olmadığı durumlarda işitme tedavisinde ilk adımı oluşturmaktadır.
(16) Yardımcı dinleme cihazları (ALD), geleneksel cihazların yetersiz veya uygunsuz
olduğu belirli ortamlar ve durumlarda işitme kaybı olan kişiye destek olan bir cihaz
kategorisidir. ALD’ler işte, evde, iş ile ilişkili ortamlarda ya da eğlence yerlerinde sinyal-
gürültü oranını iyileştirmek, mesafe etkisini ortadan kaldırmak ya da kötü akustik
etkileri (örneğin yankılanma) en aza indirmek için kullanılmaktadır. ALD’ler uzaktaki
sesleri doğrudan kullanıcının kulağına ileterek arka plandaki gürültüyü ortadan
kaldırmaktadır. ALD’ler sadece ciddi işitme kaybı olan kişiler için değil, aynı zamanda
daha hafif işitme kaybı olan ve hatta işitme cihazı kullanmayan kişilere de önemli
ölçüde yardım etmektedir. Bu cihazlar perakende satış noktalarından (veya internet
üzerinden) satın alınabilmektedir. ALD’ler bir işitme cihazı ile veya işitme cihazı
olmadan kullanılabilir. İşitme cihazı olmadan kullanılması durumunda kullanıcı arayüzü
bir kulaklık veya kulak-içi kulaklıktır, fakat özellikle işitme cihazları ile kullanıldığında
etkilidir.
(17) ALD/PSAP’lerin satışa sunulmalarından bu yana, standart işitme cihazlarından
ortalama olarak önemli ölçüde daha ucuz olmaları sebebiyle, işitme kaybı için alternatif
bir çözüm olarak daha cazip hale gelmişlerdir. Ortak girişim taraflarının hâlihazırda
PSAP veya ALD üretimi bulunmamaktadır.
(18) Kısmen implant edilmiş işitme sistemleri, geleneksel işitme cihazlarına ek olarak, bir
kişinin işitme fonksiyonunu iyileştirebilmektedir. Mevcut durumda iki tür implant vardır:
koklear implantlar ve kemik iletimli sistemler.
(19) Koklear implantlar, iç kulağın içindeki sinirlerin elektriksel olarak uyarılmasıyla rahat bir
duyma hissi oluşturan bir cihazdır. Yerleştirilmesi için cerrahi bir yönteme ihtiyaç
duyulmasının yanı sıra, bazı yönleriyle işitme cihazlarından farklılık göstermektedir.
Şöyle ki bu cihazlar sadece şiddetli işitme kaybı olan kişilere uygulanmaktadır. Cihaz
işlevini dış ve orta kulağı geçerek ve saç hücrelerine hasar vermek suretiyle ses
enerjisini doğrudan işitme sinirini uyaran elektrik enerjisine dönüştürerek yerine
getirmektedir.
(20) Koklear implantlar özellikle ciddi işitme kaybı olan bazı hastalar için geleneksel işitme
cihazlarının yerini tutabilmektedir. Bununla birlikte, her ne kadar geleneksel işitme
cihazları ve koklear implantlar arasında önemli fiyat farklılıkları olsa da, Avrupa’da ve
Türkiye’de oldukça fazla sayıda sağlık sigortası/kamu sağlık hizmeti sağlayıcısı
koklear implant takılan hastaların masraflarını belirli formlarda geri ödemektedir.
(21) Kemik iletimli sistemler, doğrudan kemik iletimi yoluyla aldıkları sesleri iç kulağın sinir
liflerine ileterek işitme kaybını tedavi etmek için tasarlanmış cerrahi olarak implante
edilen cihazlardır. Orta kulak problemleri olan veya bir kulağında tamamen işitme kaybı
olan kişiler için kullanılmaktadır. Tipik kullanıcıları, iletim ve karışık işitme kaybı olan
hastalardır. Genellikle işitme cihazları ile tedavi edilemeyen hastalar için bir alternatif
oluşturmaktadır. Geleneksel işitme cihazlarından çok daha pahalı olmasına rağmen,
çoğu Avrupa ülkesinde ve Türkiye’de yaygın geri ödeme planları vardır. Ortak girişim
taraflarının koklear implantlar ya da kemik iletimli implantlar konusunda faaliyeti
bulunmamaktadır.
18-37/589-288
4 / 7

G.2.1. İlgili Ürün Pazarı
(22) İlgili ürün pazarını belirlemek için tüketicinin talebi, kullanım şekli ve nitelikleri, işitme
cihazında kullanılan bileşenler ve üretim süreçleri bakımından birbiriyle değiştirilebilir
veya ikame edilebilir olarak kabul edilen bütün mal veya hizmetler değerlendirilmelidir.
İşitme cihazlarına ilişkin olarak Avrupa içtihatlarında ilgili ürün pazarı açısından
PSAP’ler işitme cihazı olarak kabul edilmemektedir. PSAP’ler her ne kadar normal ve
düşük işitme kaybı olan hastalar tarafından kullanılsa da işitme cihazları mevzuatına
tabi değildir, dolayısıyla işitme kaybı olan hastalara pazarlanmamaktadır. Bu durum
ALD’ler açısından da geçerlidir.
(23) İşitme cihazlarının alt segmentleri olan koklear implant ve kemik iletimli işitme
sistemlerinin kullanıma hazır hale gelmesinde cerrahi müdahale gerekmesi, fiyat
bantlarının diğer segmentlerden yüksek olması, bu segmenti kullanan hastaların ağır
işitme kaybı bulunan hastalar olması, bu alt segmentin niş bir pazar olarak
değerlendirilmesine neden olmaktadır.
(24) Bildirim Formunda koklear implantlar, geleneksel işitme cihazları ve vücutta taşınan
işitme cihazların kullanım rahatlıklarının aynı olması, ürünlerin işitme cihazı
mevzuatına tabi olması, işitme cihazının türünün müşterilerce seçilirken işitme
uzmanlarının yönlendirmelerinin önem göstermesi bu durumun hastanın işitme
kaybına göre değişiklik göstermesi sebepleriyle ilgili ürün pazarının işitme cihazları
pazarı olarak kabul edilebileceği belirtilmektedir.
(25) Ancak, yukarıda sözü edildiği üzere, kullanım şekli, talep ve fiyat yapısındaki farklılık
göz önüne alındığında ilgili pazarın alt segment ayrımı dikkate alınarak belirlenmesi
gerekmektedir. Öte yandan ortak girişim taraflarının, Türkiye’deki faaliyetleri
geleneksel işitme cihazları alt segmenti ile sınırlı olup, cep tipi/vücutta taşınan işitme
cihazları, koklear implant ve kemik iletimli işitme sistemleri pazarlarında faaliyetleri
bulunmamaktadır. Bu nedenle ilgili ürün pazarı geleneksel işitme cihazları pazarı
olarak belirlenmiştir.
G.2.2. İlgili Coğrafi Pazar
(26) İlgili coğrafi pazar; teşebbüslerin mal ve hizmetlerinin arz ve talebi konusunda faaliyet
gösterdikleri, rekabet koşullarının yeterli derecede homojen ve özellikle rekabet
koşulları komşu bölgelerden hissedilir derecede farklı olduğu için bu bölgelerden
kolayca ayrılabilen bölgeler olarak tanımlanmaktadır. Yukarıdaki tanımdan hareketle
ilgili coğrafi pazar Türkiye olarak tespit edilmiştir.
G.3. Hukuki Değerlendirme
(27) 2010/4 sayılı Rekabet Kurulundan İzin Alınması Gereken Birleşme ve Devralmalar
Hakkında Tebliğ’in (2010/4 sayılı Tebliğ) 5. maddesinin üçüncü fıkrası, “Bağımsız bir
iktisadi varlığın tüm işlevlerini kalıcı olarak yerine getirecek bir ortak girişimin
oluşturulması, bu maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında bir devralma
işlemidir. Bu tür işlemlerde, işlem taraflarının her biri devralan olarak kabul edilir.”
hükmünü haizdir.
(28) Anılan hüküm çerçevesinde ortak girişimlerde aranan birinci koşul, işleme konu şirketin
kurucu teşebbüsler tarafından ortak kontrol altında tutuluyor olmasıdır. Tarafların
aralarında imzaladığı hissedarlar sözleşmesi ile ortak girişim üzerinde EQT % (…..),
WİDEX HOLDİNG % (…..) oranında hisseye sahip olacaktır. Anılan sözleşmede, ortak
girişim şirketi olan MERGECO’da tarafların eşit oy hakkına sahip olacağı
düzenlenmektedir.
18-37/589-288
5 / 7

(29) MERGECO’nun yönetim kurulunun oluşturulması açısından Hissedarlar
Sözleşmesinde yönetim kurulunun (…..) oluşacağı, (…..) ilgili endüstri/ticaret alanı
hakkında uzmanlıklara sahip bağımsız yöneticiler olacağı ancak bu bağımsız üyelerin
(…..) WİDEX HOLDİNG diğer (…..) ise EQT tarafından; kalan (…..) üyenin ise EQT ve
WİDEX HOLDİNG tarafından ayrı ayrı eşit sayıda atanacağı, yönetim kurulu
başkanının ise icra yetkisi ve belirleyici oy hakkının bulunmayacağı düzenlenmiştir.
Sadece finansal kurtarma durumunda, yönetim kurulunda eşit sayıda lehe ve aleyhe
karar olması halinde başkanın belirleyici oy hakkı olacaktır. Hissedarlar
Sözleşmesinde belirtildiği üzere toplantı yeter sayısına ulaşılabilmesi için EQT ve
WİDEX HOLDİNG tarafından atanan birer bağımsız yöneticinin bulunması
gerekmektedir. Yönetim kurulu kararları, Hissedarlık Sözleşmesinde saklı tutulan
haller ve kanunla düzenlenen karar nisapları dışında basit çoğunlukla alınacaktır.
Taraflardan birinin kararı veto etmesi veya oyların denkliği sonucu karar alınamaması
halinde bir başkan ve ortak girişim taraflarını temsil eden iki üyeden oluşmak üzere üç
kişilik bir heyet oluşturulacak ve oylamada tarafların belirleyici oy hakkı
bulunmayacaktır.
(30) Yukarıdaki tespitler çerçevesinde, EQT ve WİDEX HOLDİNG’in ortak girişim şirketi
olan MERGECO’da eşit oy hakkına sahip olacağı ve şirketin yönetiminde temsil
bakımından eşit sayıda yönetim kurulu üyesi atama hakkının bulunduğu anlaşılmıştır.
Bu nedenle tarafların her ikisinin de MERGECO üzerinde belirleyici etkiye sahip
olduğu, MERGECO’nun taraflarca ortak kontrol edileceği değerlendirilmektedir.
(31) Anılan hüküm çerçevesinde ortak girişimlerde aranan ikinci koşul ise tam işlevsellik
koşuludur. Tarafların bildirimlerinden MERGECO’nun bağımsız olarak faaliyet
göstermek için yeterli kaynaklara sahip olduğu, ana şirketlerin belirli bir işlevi ötesinde
faaliyet göstereceği, satış ve satın alma ilişkilerinde ana şirkete bağımlı olmayacağı,
kalıcı olarak faaliyet göstereceği ve yeterli finansal kaynaklara sahip olacağı
görüldüğünden kurulacak olan ortak girişimin tam işlevsellik koşulunu da taşıdığı
değerlendirilmektedir.
(32) Yukarıdaki açıklamalar ışığında söz konusu ortak girişim kurulması işlemi 2010/4 sayılı
Tebliğ’in 5. maddesi çerçevesinde bir devralma işlemidir. Söz konusu işlem
bakımından 2010/4 sayılı Tebliğ’in 7. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendindeki ciro
eşikleri aşıldığından, işlemin izne tabi olduğu anlaşılmıştır.
(33) 4054 sayılı Kanun’un 7. maddesinde, teşebbüsler tarafından, hâkim durum yaratmaya
veya mevcut bir hâkim durumu güçlendirmeye yönelik olarak rekabetin önemli ölçüde
azaltılması sonucunu doğuracak şekilde gerçekleştirilen birleşme ve devralma
işlemleri yasaklanmaktadır. 4054 sayılı Kanun’un 3. maddesinde hâkim durum, “Bir ya
da birden fazla teşebbüsün, rakipleri ve müşterilerinden bağımsız hareket ederek fiyat,
arz, üretim ve dağıtım miktarı gibi ekonomik parametreleri belirleyebilme gücü” olarak
tanımlanmaktadır.
(34) Yatay birleşmeler bakımından yapılacak hâkim durum analizinde kullanılacak kriterler
hem Yatay Birleşme ve Devralmaların Değerlendirilmesi Hakkında Kılavuz’da (Yatay
Kılavuz) hem de Hâkim Durumdaki Teşebbüslerin Dışlayıcı Kötüye Kullanma
Niteliğindeki Davranışlarının Değerlendirilmesine İlişkin Kılavuz (Hâkim Durum
Kılavuzu)’da belirtilmiştir. Ana başlıklar olarak bu kriterler, incelemeye konu olan
birleşik teşebbüsün ve rakiplerinin ilgili pazardaki konumlarının, dengeleyici alıcı
gücünün varlığının ve pazara giriş imkânlarının irdelenmesidir.
(35) Hâkim Durum Kılavuzu’nda ve Kurulun yerleşik uygulamasında %40’ın altında pazar
payına sahip olan teşebbüslerin hâkim durumda olması ihtimalinin düşük olduğu kabul
18-37/589-288
6 / 7

edilmekte, bu düzeyin üzerindeki pazar payına sahip olan teşebbüsler bakımından ise
daha detaylı bir incelemeye gidileceği belirtilmektedir.
(36) İşitme cihazları pazarında faaliyet gösteren teşebbüslerin pazar payları incelendiğinde,
söz konusu pazarda birçok teşebbüsün faaliyet gösterdiği ve işlem tarafı teşebbüslerin
pazar paylarının görece yüksek olduğu, bununla birlikte işlem sonrasındaki pazar
payının %40’ı aşmayacağı görülmüştür. Ayrıca taraflardan elde edilen bilgilere göre,
(…..).
(37) Bununla birlikte küresel geleneksel işitme cihazları pazarında satış miktarları
bakımından Türkiye’nin yaklaşık %1,16’lık pay aldığı ve Türkiye pazarında faaliyet
gösteren altı oyuncudan beşinin önemli küresel oyuncular olduğu bilinmektedir.
Halihazırda Türkiye’deki mevcut ve potansiyel rekabetin küresel işitme cihazı
pazarındaki dinamiklerden etkilendiğini söylemek mümkündür. Dünya geleneksel
işitme cihazları pazarındaki durumun Türkiye coğrafi pazarını doğrudan etkilediği göz
önüne alındığında, işlem taraflarının ve rakiplerinin dünya pazar paylarının ayrıca
incelenmesi gerekmiştir. Bu inceleme sonucunda, işlem sonrasında tarafların dünya
geleneksel işitme cihazları pazarında toplam %(…..)’lik bir paya sahip olacağı
görülmüştür. Bununla birlikte pazarda Sonova (Phonak ve Unitron markaları
aracılığıyla), William Demant (Bernafon, Oticon, Sonic ve Maico markaları aracılığıyla),
GN Resound (Beltone, Interton, ReSound markaları aracılığıyla) gibi önemli
oyuncuların yer aldığı da belirtilmelidir. Ayrıca Türkiye’deki tek işitme cihazı üreticisi
olan ve düşük fiyat stratejisi ile faaliyet gösteren Ear Technic’in de güçlü bir rekabet
baskısı yarattığı, pazarın perakende ayağında ise birçok teşebbüsün çok markalı ürün
stratejisi izlediği, perakendeci için ana geçiş maliyetinin yeni ürünlerin özellikleri, ilgili
yazılımlar gibi perakendecinin odyologlarına sağlanması gereken eğitim gibi
katlanması kolay maliyetler olduğu, bu maliyetin de çoğu zaman üretici tarafından
karşılandığı ifade edilmiştir.
(38) Bildirimde yer verildiği üzere Türkiye’de işitme kaybı yaşayan kişiler toplam nüfusun
yaklaşık %3-4’ünü oluşturmaktadır, ancak bu kişilerin %1’inden azının işitme cihazı
kullandığı bilinmektedir. Buradan hareketle geleneksel işitme cihazları pazarının
doymamış bir pazar olduğu, bunun da potansiyel girişleri tetikleyeceği
öngörülmektedir.
(39) Pazara girişlerin cazip olmasına destekte bulunan bir diğer unsur ise işitme cihazı
ürünlerinin resmi tescil işlemlerinin neredeyse masrafsız sayılabilecek olması ve bu
ürünlerin KDV uygulanmaksızın satışının yapılmasıdır. Tüm üreticiler, ürün ve ürün
portföylerini genişleterek bunları Türkiye pazarındaki değişen ihtiyaç, talep ve
tercihlere uyarlamak mecburiyetinde kalmaktadırlar. Sonuç olarak potansiyel giriş ve
değişen ihtiyaç, talep ve tercihler göz önüne alındığında üretici firmaların rekabet
baskısı altında olduğu tespit edilmiştir.
(40) Yukarıda yapılan değerlendirmeler dikkate alındığında söz konusu işlemin 4054 sayılı
Kanun açısından bir hâkim durum yaratmayacağı ya da mevcut bir hâkim durumu
güçlendirmeyeceği anlaşılmıştır.


18-37/589-288
7 / 7

H.SONUÇ
(41) Düzenlenen rapora ve incelenen dosya kapsamına göre, bildirim konusu işlemin 4054
sayılı Kanun’un 7. maddesi ve bu maddeye dayanılarak çıkarılan 2010/4 sayılı
Rekabet Kurulundan İzin Alınması Gereken Birleşme ve Devralmalar Hakkında Tebliğ
kapsamında izne tabi olduğuna; işlem sonucunda aynı Kanun maddesinde yasaklanan
nitelikte hakim durum yaratılmasının veya mevcut hakim durumun güçlendirilmesinin
ve böylece rekabetin önemli ölçüde azaltılmasının söz konusu olmaması nedeniyle
işleme izin verilmesine, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 60 gün içinde Ankara
İdare Mahkemelerinde yargı yolu açık olmak üzere, OYBİRLİĞİ ile karar verilmiştir.








Full & Egal Universal Law Academy