Rekabet Kurumu - Karar Sayı 18-08/152-73
Karar Dilini Çevir:
Rekabet Kurumu
Karar Sayısı: 18-08/152-73
Karar Türü: Rekabet İhlali
Konu: Zeytinburnu Limanı işleticisi Zeyport Zeytinburnu Liman İşletmeleri Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin 4054 sayılı Kanun’un 4. ve 6. maddelerine aykırı şekilde liman faaliyetleri yürüttüğü ve bu suretle rekabeti engellediği iddiasına ilişkin 26.03.2014 tarih ve 14-12/223-99 sayılı Kurul kararının Ankara 2. İdare Mahkemesinin 17.11.2016 tarih ve E. 2014/1379, K. 2016/2917 sayılı kararı ile iptal edilmesi üzerine 4054 sayılı Kanun’un 4. ve 6. maddelerinin ihlal edilip edilmediğinin tespiti
Karar Tarihi: 15.03.2018



Rekabet Kurumu Başkanlığından,

REKABET KURULU KARARI

Dosya Sayısı : 2013-4-106 (Soruşturma)
Karar Sayısı : 18-08/152-73
Karar Tarihi : 15.03.2018
A. TOPLANTIYA KATILAN ÜYELER
Başkan : Prof. Dr. Ömer TORLAK
Üyeler : Arslan NARİN, Adem BİRCAN
Şükran KODALAK, Mehmet AYAN
B. RAPORTÖRLER: Burak SAĞLAM, Hatice CESUR
C. BAŞVURUDA
BULUNAN : - Gözcü Gemi Acentelik Hizmetleri Ltd. Şti.
Büyükdere Cad. Şair Sabri Sk. Alkım İşhanı No: 14/4
Mecidiyeköy/İSTANBUL
D. HAKKINDA SORUŞTURMA
YAPILANLAR : - Zeyport Zeytinburnu Liman İşletmeleri Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Sahil Kennedy Caddesi Liman Sokak Zeytinburnu/İSTANBUL
- GEMTAC Gemi Tali Acenteliği ve Bot Hiz. Tic. A.Ş. (eski
unvanı: S.S. Gemi Tali Acenteleri Deniz Motorlu Taşıyıcıları
Kooperatifi)
Kazlıçeşme Mah. Liman Sok. Zeyport No:1 Dk: 6 Gemtac Hizmet
Binası Zeytinburnu/İSTANBUL
(1) E. DOSYA KONUSU: Zeytinburnu Limanı işleticisi Zeyport Zeytinburnu Liman
İşletmeleri Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin 4054 sayılı Kanun’un 4. ve 6. maddelerine
aykırı şekilde liman faaliyetleri yürüttüğü ve bu suretle rekabeti engellediği
iddiasına ilişkin 26.03.2014 tarih ve 14-12/223-99 sayılı Kurul kararının Ankara 2.
İdare Mahkemesinin 17.11.2016 tarih ve E. 2014/1379, K. 2016/2917 sayılı kararı ile
iptal edilmesi üzerine 4054 sayılı Kanun’un 4. ve 6. maddelerinin ihlal edilip
edilmediğinin tespiti.
(2) F. İDDİALARIN ÖZETİ: Rekabet Kurumu (Kurum) kayıtlarına 25.11.2013, 13.02.2014
ve 24.02.2014 tarihlerinde intikal eden ve Gözcü Gemi Acentelik Hizmetleri Ltd. Şti.
(GÖZCÜ) tarafından yapılan başvurularda, Zeytinburnu Limanı’nın lojistik hizmetleri
sağlayan firmalar için zorunlu unsur niteliğinde olduğu ve diğer limanlarla ikame
edilemeyeceği, başta barınma olmak üzere Zeytinburnu Limanı’ndan barınma, ofis ve
otopark hizmeti alma taleplerinin reddedilmesinin Zeytinburnu Limanı işleticisi Zeyport
Zeytinburnu Liman İşletmeleri Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin (ZEYPORT) hakim durumunu
kötüye kullanması niteliğinde olduğu, ayrıca palamar ücreti konusunda kendilerine
ayrımcı fiyatlama yapıldığı, anılan eylemlerin GÖZCÜ’nün piyasadaki faaliyetlerini
zorlaştırdığı ve GÖZCÜ’yü piyasa dışına çıkarmayı hedeflediği, anılan eylemlerle
ZEYPORT’un liman işletmeciliği alanındaki hakim durumunu GÖZCÜ’nün faaliyet
gösterdiği pazarda kötüye kullandığı, ayrıca ZEYPORT ile Zeytinburnu Limanı’ndan
barınma ve ofis hizmeti alan teşebbüsler (özellikle GEMTAC Gemi Tali Acenteliği ve Bot
Hizmetleri Tic. A.Ş.1 (GEMTAC)) arasında örtülü bir anlaşma ya da uyumlu eylem

1 Kurul’un 23.03.2017 tarih ve 17-11/140-M sayılı kararı ile açılan soruşturma çerçevesinde S.S. Gemi Tali
Acenteleri Deniz Motorlu Taşıyıcıları Kooperatifi olarak yer alan soruşturma tarafı teşebbüsün birinci yazılı
18-08/152-73
2/47

bulunduğu, barınma alanlarının tahsisinin adaletli bir şekilde gerçekleştirilmediği,
halihazırda barınma hizmeti alan teşebbüslerle uzun süreli anlaşmalar yapılmasının ve
bu anlaşmalarda sözleşmenin yenilenmesinin her zaman mümkün kılınmasının
ZEYPORT ile diğer teşebbüsler arasında gümrüklü liman hizmetleri piyasasını kendi
aralarında paylaşmayı hedefleyen rekabete aykırı bir anlaşmanın bulunduğunu
gösterdiği, bu suretle 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un (4054 sayılı
Kanun) ihlal edildiği iddia edilmiştir.
(3) G. DOSYA EVRELERİ: Anılan başvuruya istinaden hazırlanan 11.12.2013 tarihli ve
2013-4-106/İİ sayılı İlk İnceleme Raporu, Rekabet Kurulunun (Kurul) 26.12.2013 tarihli
toplantısında görüşülerek dosya konusu iddialara yönelik olarak 4054 sayılı Kanun
çerçevesinde bir soruşturma açılmasına gerek olup olmadığının belirlenmesi amacıyla
aynı Kanun’un 40. maddesi uyarınca önaraştırma yapılmasına 13-72/1006-M sayıyla
karar verilmiştir.
(4) Önaraştırma sonucunda düzenlenen 13.03.2014 tarihli ve 2013-4-106/ÖA sayılı
Önaraştırma Raporu, Kurul’un 26.03.2014 tarihli toplantısında görüşülmüş ve 14-12/223-
99 sayılı Kurul kararıyla, ZEYPORT hakkında soruşturma açılmasına gerek olmadığına
ve başvurunun reddine karar verilmiştir.
(5) Öte yandan mezkur Kurul kararı; Ankara 2. İdare Mahkemesi’nin 17.11.2016 tarih ve E.
2014/1379, K.2016/2917 sayılı kararı ile iptal edilmiştir. Mahkemenin bahse konu iptal
kararında, Zeytinburnu Limanı’nda yapılan uygulamalarda rekabet ihlali bulunup
bulunmadığının ancak bir soruşturma ile ortaya konulması mümkün iken aksi bir
değerlendirme ile soruşturma açılmamasına ilişkin olarak verilen dava konusu kararda
hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesine yer verilmiştir.
(6) Ankara 2. İdare Mahkemesi’nin anılan iptal kararı üzerine hazırlanan 17.03.2017 tarih ve
2013-4-106/BN sayılı Bilgi Notu, Kurul’un 23.03.2017 tarihli toplantısında görüşülerek 17-
11/140-M sayı ile 4054 sayılı Kanun'un 4. ve 6. maddesinin ihlal edilip edilmediğinin
tespitine yönelik olarak ZEYPORT ve GEMTAC hakkında soruşturma açılmasına karar
verilmiştir.
(7) Kurul’un 23.03.2017 tarih ve 17-11/140-M sayılı kararı ile hakkında soruşturma başlatılan
teşebbüslere, 4054 sayılı Kanun’un 43. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca soruşturma
kararı ve soruşturma tarafı teşebbüslerle ilgili olarak ileri sürülen iddiaların türü ve niteliği
hakkında yeterli bilgi 05.04.2017 tarihli yazıyla gönderilmiş ve teşebbüslerden,
soruşturma bildiriminin tebellüğ edildiği tarihinden itibaren 30 gün içinde ilk yazılı
savunmalarını göndermeleri talep edilmiştir. Bu kapsamda ZEYPORT ve GEMTAC’ın ilk
yazılı savunmaları yasal süresi içinde Kurum kayıtlarına intikal etmiştir.
(8) Dosya konusu iddialar çerçevesinde soruşturma kapsamında, ZEYPORT ve
GEMTAC’da yerinde inceleme yapılmıştır. Ayrıca başvuru sahibi teşebbüs olan
GÖZCÜ’nün yanı sıra İstanbul Valiliği Karaköy Limanı Mülki İdare Amirliği (VALİLİK),
T.C. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı İstanbul Liman Başkanlığı (İLB),
İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) ve Yıldıray Gemi Acentacılığı Tic. Ltd. Şti. (YILDIRAY)
ile görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Ek olarak hakkında soruşturma yürütülen teşebbüsler
olan ZEYPORT ve GEMTAC’ın yanı sıra başvuru sahibi GÖZCÜ ile DTO, İLB, VALİLİK,
Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü, Ataköy Marina Yat ve Liman İşletmeleri A.Ş’den
(ATAKÖY MARİNA), Cihad Denizcilik Engin Demirpolat (CİHAD), MARDAŞ Marmara
Deniz İşletmeciliği A.Ş. (MARDAŞ), T.C. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı
Tuzla Liman Başkanlığı (Tuzla Liman Başkanlığı), YILDIRAY, Zeyline Gemi Acenteliği

savunmasında şirket ticaret unvanının 31.12.2014 tarihinde nevi değişikliği ile GEMTAC Gemi Tali
Acenteliği ve Bot Hizmetleri Tic. A.Ş. olarak değiştiği belirtilmiştir.
18-08/152-73
3/47

ve Taşımacılığı Ltd. Şti. (ZEYLİNE) ve İstanbul34 Vapur Hizmetleri ve Denizcilik
İşletmeciliği Ltd. Şti.’den (İSTANBUL34) bilgi talebinde bulunulmuştur.
(9) Söz konusu bilgi taleplerine ilişkin cevabi yazılar, ATAKÖY MARİNA’nın 21.07.2017 ve
27.07.2017, GÖZCÜ’nün 28.07.2017, DTO’nun 31.07.2017, ZEYPORT’un 31.07.2017
ve 16.08.2017, CİHAD’ın 01.08.2017, GEMTAC’ın 03.08.2017 ve 11.08.2017,
VALİLİK’in 07.08.2017, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’nün 11.08.2017, İLB’nin
28.08.2017 ve 11.09.2017, Tuzla Liman Başkanlığı’nın 18.09.2017, ZEYLİNE’nın
20.11.2017, İSTANBUL34’ün 22.11.2017, YILDIRAY’ın 11.12.2017 ve MARDAŞ’ın
11.12.2017 tarihinde olmak üzere Kurum kayıtlarına intikal etmiştir
(10) Soruşturmanın ilk altı aylık süresi 23.09.2017 tarihinde sona ermiş olup, 22.08.2017 tarih
ve 17-27/441-M sayılı Kurul kararıyla, 4054 sayılı Kanun'un 43. maddesinin birinci fıkrası
hükmü gözetilerek söz konusu soruşturmanın süresinin bitiminden itibaren üç ay
uzatılmasına karar verilmiştir. Bahse konu Kurul kararı ile ayrıca, S.S. Gemi Tali
Acenteleri Deniz Motorlu Taşıyıcıları Kooperatifi olarak geçen soruşturma tarafı
teşebbüsün unvanı, değişmesi nedeniyle, GEMTAC Gemi Tali Acenteliği ve Bot
Hizmetleri Tic. A.Ş. şeklinde düzeltilmiştir.
(11) Soruşturma Heyetince hazırlanan 21.12.2017 tarihli ve 2013-4-106/SR sayılı Soruşturma
Raporu Kurul üyelerine ve hakkında soruşturma yürütülen teşebbüslere 4054 sayılı
Kanun’un 45. maddesi gereğince tebliğ edilmiş ve soruşturma taraflarının ikinci yazılı
savunmaları talep edilmiştir. Hakkında soruşturma yürütülen teşebbüsler tarafından
Soruşturma Raporuna ilişkin olarak gönderilen ikinci yazılı savunmalar, 05.01.2018
(ZEYPORT) ve 10.01.2018 tarihlerinde (GEMTAC) yasal süresi içinde Kurum kayıtlarına
intikal etmiştir.
(12) Tarafların ikinci yazılı savunmaları üzerine hazırlanan 23.01.2018 tarihli ve 2013-4-
106/EG sayılı Ek Yazılı Görüş Kurul üyeleri ile hakkında soruşturma yürütülen taraflara
tebliğ edilmiştir. Hakkında soruşturma yürütülen teşebbüsler tarafından üçüncü yazılı
savunma gönderilmemiştir.
(13) Kurul, yürütülen soruşturma ile ilgili olarak düzenlenen Rapor’a, Ek Görüş’e, toplanan
delillere, yazılı savunmalara ve incelenen dosya kapsamına göre 15.03.2018 tarihli ve
18-08/152-73 sayılı nihai kararını vermiştir.
(14) H. RAPORTÖR GÖRÜŞÜ: İlgili dosyada; 4054 sayılı Kanun'un 4. veya 6. maddeleri
kapsamında ihlal olarak nitelendirilebilecek bir husus tespit edilemediğinden, hakkında
soruşturma yürütülen ZEYPORT ve GEMTAC’a yönelik olarak 4054 sayılı Kanun’un 16.
maddesi çerçevesinde idari para cezası uygulanmasına yer olmadığı, bununla birlikte
ilgili pazarlarda rekabetçi yapının gözetilmesini teminen sektörde temel düzenleyici
konumunda bulunan İstanbul Valiliği Karaköy Limanı Mülki İdare Amirliği ve İstanbul
Liman Başkanlığına görüş yazısı gönderilmesinin uygun olacağı ifade edilmektedir.
I. İNCELEME, GEREKÇE VE HUKUKİ DAYANAK
I.1. Hakkında Soruşturma Yapılan Teşebbüsler
I.1.1. ZEYPORT
(15) ZEYPORT, bavul ticaretine2 yönelik sefer yapan gemiler için TDİ İstanbul Limanı Karaköy
ve Salıpazarı İskelelerinin yeterli olmaması üzerine, DTO’nun girişimi ve Denizcilik
Müsteşarlığı’nın izni ile 14.08.1998 tarihinde kurulmuş ve 1999 yılı Haziran ayında liman
işletmeciliği faaliyetine başlamıştır. ZEYPORT’un halihazırdaki hissedarları, DTO, İDO

2 Bavul ticareti: Bağımsız Devletler Topluluğu’ndan gelen ve yolcu beraberi eşya getirip götürmek suretiyle
yapılan ticaret.
18-08/152-73
4/47

İstanbul Deniz Otobüsleri A.Ş., Zeytinburnu Belediye Başkanlığı, S.S. Gemi Armatörleri
Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi, Donatan Liman İşletme ve Yatırım A.Ş., Türk Deniz
Eğitim Vakfı ve Milangaz Lpg Dağıtım A.Ş.’dir.
(16) ZEYPORT Zeytinburnu Limanı’ndaki beş iskele ve geri sahası ile yaklaşık 46.000 m²
alanda faaliyet göstermekte olup, başlıca faaliyetleri;
- Bağımsız Devletler Topluluğundan sefer yapan gemilere verilen hizmetler,
- Zeytinburnu Limanı-Kartal arası sefer yapan Ro-Ro gemilerine verilen hizmetler,
- VALİLİK’in 17.08.2005 tarih ve 2005/56 sayılı kararı ile "gümrüklü hareket noktası"
hizmetleri kapsamında acente botlarına verilen barınma, palamar hizmetleri ile
transit malzemelerin saklanması ve muhafaza edilmesi için gümrük sahası içinde
konuşlandırılmış Zeytinburnu Gümrük Müdürlüğü denetiminde 220 m²lik geçici
depolama yeri hizmetleri,
- İstanbul limanlarından dış hatlara sefer yapan gemilerle İstanbul Boğazı'ndan geçip
İstanbul Boğazı Güney Girişi demir yerlerinde bekleyen veya demirlemeden geçen
transit ve gümrüklü gemilere ihrakiye3 teslim işlemleri
olarak sayılmaktadır. Limanda bu hizmetler ile ilgili olarak Zeytinburnu Gümrük
Müdürlüğü, İstanbul Liman Başkanlığı Denet Memurluğu, İstanbul Defterdarlığı Gümrük
Saymanlık Veznesi, İ.E.M. Deniz Limanı Şube Müdürlüğü, Pasaport Büro ve Güvenlik
Büro Amirlikleri, Karaköy Sahil Sağlık Denetleme Merkezi Tabipliği, Kıyı Emniyet Genel
Müdürlüğü gibi kamu birimleri faaliyet göstermektedir.
(17) VALİLİK’in 17.08.2005 tarih ve 2005/56 sayılı kararı ile "gümrüklü hareket noktası"
hizmetleri kapsamında ZEYPORT’un acente botlarına verdiği barınma hizmetinden
faydalanan teşebbüsler GEMTAC’ın yanı sıra İSTANBUL 34, ZEYLİNE ve YILDIRAY’dır.
I.1.2. GEMTAC
(18) 05.12.2003 tarihinde kurulmuş olan GEMTAC, İstanbul'daki motorlu sekiz tali acentenin
katılımıyla 2005 yılında fiili olarak faaliyete geçmiştir. GEMTAC bünyesinde gemi tali
acentelik hizmetleri (gemi geliş4-gidiş5 kontrol işlemleri, gemi personel değişikliği
işlemleri, İstanbul gemi demir bölgesi gemi takip işlemleri6, İstanbul liman bölgesi gemi
yanaşma-kaldırma işlemleri ve belgelendirme, liman, sağlık ve fener rüsum ödeme ve
takip işlemleri), motor bot servisleri (armatör şirketlere, ana acentelere, kumanya
şirketlerine, bakım onarım şirketlerine yönelik motor servisleri7 ile çeşitli kurum ve
kuruluşlara verilen motor kiralama servisleri) ve bot kiralama hizmetleri sunulmaktadır.

3 Ülkenin karasuları ve/veya karasuları bitişiğinde deniz vasıtalarına veya hava meydanlarında yerli ve
yabancı uçaklara vergili veya vergisiz sağlanan akaryakıt ve madeni yağ anlamına gelmektedir.
4 Geliş kontrolü, armatör talimatı ile İstanbul Limanı’nda 48 saatten fazla kalacak gemiler için yapılan
işlemdir. Geliş kontrol işlemlerinin başlatılabilmesi için GEMTAC tarafından Gümrük Muhafaza
Müdürlüğüne, Deniz Limanı Şube Müdürlüğüne, Sahil Sağlık Merkez Tabipliğine gemiye geliş kontrol
yapılması talebini bildiren dilekçeler verilmektedir.
5 Gidiş kontrolü, gemi sefere bağlandığında yapılan işlemdir. Geliş kontrolü yapılmış olan gemiye geliş
kontrolünde yapılan işlemler gidiş kontrolü şeklinde yinelenerek gemi transit seyir yapabilecek duruma
gelmektedir.
6 İstanbul demir bölgesine gelerek demirleyen ya da Sivriada açıklarında drift yapan gemilerin yakıt
kumanya vs. ikmallerinin demir atma, demir alma, yakıt ve su ikmali başlama bitiş ve miktarlarının veya
oluşabilecek olağanüstü durumların ana acentelere bildirilmesi işlemlerinin tümü gemi takip işlemleri olarak
adlandırılmaktadır.
7 Söz konusu hizmet ile gemilerin ikmal, bakım, acente teması operasyonlarını yerine getirmeye yönelik
verilen motor hizmetleri kastedilmektedir.
18-08/152-73
5/47

(19) GEMTAC’ın Zeytinburnu Limanı’ndan barınma hizmeti alan 10 botunun GEMTAC
hissedarı gemi acenteleri arasındaki dağılımı aşağıdaki gibidir:
Tablo 1: Zeytinburnu Limanı’nda Barınan GEMTAC Hissedarlarının Bot Sayıları
I.2. Başvuru Sahibi Teşebbüs: GÖZCÜ
(20) 2004 yılında kurulmuş olan GÖZCÜ, İstanbul Boğazı’ndan geçen dış hatlara sefer yapan
ve belirlenen sahalarda demirleyen gemilere sahip olduğu gemi acentelik yetki belgesi
ile lojistik hizmet veren bir teşebbüstür. Kuruluş yıllarında sadece İstanbul Boğazı’nın
kuzeyinde hizmet veren ve ofisi bulunan firma, Zeytinburnu Limanı’nın faaliyete
geçmesinden sonra 10.02.2009 tarihinde bir ofis de İstanbul Boğazı’nın güneyinde
açarak faaliyetlerini genişletmiştir. GÖZCÜ tarafından verilen hizmetler, genel olarak aynı
alanda faaliyet gösterdiği GEMTAC için yukarıda sayılan faaliyetler ile aynıdır.
I.3. İlgili Pazar
(21) Rekabet ihlali iddialarına ilişkin analizlerin önemli bir boyutunu söz konusu iddiaların
gerçekleştiği ilgili ürün ve ilgili coğrafi pazarların tanımlanması oluşturmakta ve özellikle
hakim durumun kötüye kullanılması iddialarının bulunduğu dosyalar bakımından ilgili
pazarların nasıl tanımlanacağı ayrı bir önem taşımaktadır. Bu bağlamda ilgili ürün
pazarının tespitinde, tüketicinin gözünde fiyatları, kullanım amaçları ve nitelikleri
bakımından birbiriyle değiştirilebilir veya ikame edilebilir olarak kabul edilen bütün mal
veya hizmetlerden oluşan pazar dikkate alınmakta, tespit edilen pazarı etkileyebilecek
diğer unsurlar da değerlendirilmektedir. İlgili coğrafi pazarın belirlenmesinde ise
teşebbüslerin ürün ve hizmetlerin arz ve talebi konusunda faaliyet gösterdikleri bölgeler
esas alınmakla birlikte rekabet koşullarının ilgili bölge içinde homojen olması ile bu
koşulların komşu bölgelerden kolayca ayırt edilebilmesini sağlayacak ölçüde farklı olması
aranmaktadır. Bununla birlikte “İlgili Pazarın Tanımlanmasına İlişkin Kılavuz”un 20.
maddesinde de belirtildiği üzere, inceleme konusu işlem, gerek ürün gerekse de coğrafi
açıdan olası alternatif pazar tanımları çerçevesinde rekabet açısından endişeler
yaratmıyor ya da alternatif tüm tanımlar açısından rekabeti bozucu bir etki söz konusu
oluyorsa pazar tanımı yapılmayabilmektedir.
(22) GÖZCÜ, 2004 yılından beri sahip olduğu gemi acentelik yetki belgesi ile İstanbul
Boğazı’ndan geçen, dış hatlara sefer yapan ve belirlenen sahalarda demirleyen gemilere
lojistik hizmet veren bir teşebbüstür. GÖZCÜ’nün başvurularından, verdiği hizmetin genel
olarak gemilere kumanya, yedek parça teslimi, personel değişimi, evrak teslimi gibi
hizmetleri kapsadığı anlaşılmaktadır. Diğer tarafta şikayet edilen ZEYPORT ise 1999
yılında faaliyete başlayan ve esasen Zeytinburnu Limanı’nın işletmeciliği alanında
faaliyet gösteren bir teşebbüs olup, Bağımsız Devletler Topluluğundan sefer yapan
gemilere ve Zeytinburnu Limanı-Kartal arası sefer yapan gemilere verilen hizmetler
haricinde işbu dosya konusu ile ilgili olarak acente botlarına verilen barınma, palamar
Hissedarlar Bot İsimleri
Düzgit Vapur Hizmetleri Tic. A.Ş.
DÜZGİT II
DÜZGİT IV
DÜZGİT BÜYÜKDERE
Düzgit Deniz İşletmeciliği Tic. Ltd. Şti. NAZMİ BEY I
Uğur Denizcilik ve Vapur Acenteliği Ltd. Şti. NİHANIM TOKER
Kalkavan Acente ve Deniz Nakliyat Gıda Bilişim Tic.
Ltd. Şti. KALKAVAN
Memişoğlu Gemi Acenteliği ve Armatörlük Ltd. Şti. MEMİŞOĞLU I
Oğuz Deniz Motoru Deniz Acenteliği-Hayati TÜRK OĞUZ N
GEMTAC GEMTAC I GEMTAC III
Kaynak: GEMTAC tarafından gönderilen bilgi ve belgeler.
18-08/152-73
6/47

hizmetleri ile transit malzemelerin saklanması ve muhafaza edilmesi için gümrük sahası
içinde yer alan Zeytinburnu Gümrük Müdürlüğü denetiminde 220 m²lik geçici depolama
yeri (antrepo) hizmetlerini vermektedir. Şikayet edilen diğer bir teşebbüs olan GEMTAC
ise GÖZCÜ ile aynı alanda faaliyet göstermektedir.
(23) Başvuru sahibi ve şikayet edilen teşebbüslerin ana faaliyet alanları yukarıda
özetlendikten sonra pazar tanımlarını ve analizini de etkileyebilecek olması nedeniyle
aşağıda öncelikle başvuru konusu hususlara ilişkin sürece, mevzuat ve VALİLİK/İLB
kararları çerçevesinde değinmenin yerinde olacağı değerlendirilmiştir.
I.3.1. Başvuru Konusu Hususlara İlişkin Süreç: Mevzuat ve VALİLİK/İLB Kararları
(24) Ülkemizde başvuru konusunun ilişkili olduğu, boğazlardan geçen hareket halindeki
gemilere lojistik hizmet veren teşebbüslerin kullanabileceği liman hizmetlerini
düzenleyen mevzuat hükümleri Türk Boğazları Deniz Trafik Düzeni Tüzüğü ve Limanlar
Yönetmeliği’nde yer almaktadır. Türk Boğazları Deniz Trafik Düzeni Tüzüğü’nün
“Uğraksız geçen gemilerin demirleme şartları” başlıklı 10. maddesi şu şekildedir:
"Türk Boğazları'ndan uğraksız geçiş yapan gemiler, zorunlu gereksinimlerini
karşılamak üzere, Trafik Kontrol Merkezinden izin almak şartıyla 23 üncü maddede
gösterilen demirleme yerlerine ilgili kuruluşların gözetimi altında serbest pratika
almaksızın 48 saat kalabilirler.
Bu süre içinde, gemilerde; ölüm, hastalık, gemi adamı değişimi, izin veya acenta
teması, yakıt, kumanya ikmali, arıza onarımı ve benzeri zorunluluk hallerine ilişkin
faaliyetler icra edilebilir.
48 saatten fazla limanda kalmak isteyen uğraksız geçiş yapan gemiler, gösterilen
demir yerlerine demirleyip, serbest pratika almak zorundadır. Demirlemek suretiyle
uğraksız geçişini bozan gemilere emniyet, gümrük ve diğer mevzuatın gerektirdiği
denetim ve işlemler uygulanır."
(25) Aynı Tüzüğün “Acenta ile buluşma yerleri” başlıklı 40. maddesindeki düzenleme ise şu
şekildedir:
"İstanbul Boğazı'nda seyreden gemiler; demir yerleri dışında acenta ile temas
yapamazlar. Ancak zorunlu hallerde, Trafik Kontrol İstasyonlarından izin alınarak,
kendi trafik ayırım şeritlerinin en sancak tarafında, trafik ayırım düzenine uyarak ve
seyir şartlarını bozmadan;
a) Güneyde 1 saati aşmayacak şekilde, Kumkapı Barınak Feneri'nden geçen
boylamın batısında,
b) Kuzeyde 15 dakikayı aşmayacak şekilde; Hamsi Limanı ile Fil Burnu'nu birleştiren
çizginin kuzeyinde acenta teması yapabilirler."
(26) Anılan Tüzük maddelerinden, Türk Boğazları’ndan uğraksız geçiş yapan gemilerin 48
saate kadar Tüzüğün 23. maddesinde gösterilen yerlere demirleyebileceği ve bu demir
yerlerinde acentelerle temas edebileceği, bunun dışındaki zorunlu hallerde ise Tüzüğün
40. maddesinde gösterilen yerlerde acente ile temas edebilecekleri anlaşılmaktadır.
(27) Başvuru konusuyla ilişkili bir diğer mevzuat olan Limanlar Yönetmeliği’nin 28. maddesi
ise aşağıdaki gibidir:
“Madde 28- (1) Gümrük denetimine tabi olan gemi ve deniz araçlarından gümrük
hizmeti verilen yerlere ya da bu yerlerden onlara; yolcu, yolcu eşyası, gemi personeli,
malzeme, kumanya ve gemi ile ilgili olan kişiler ancak izin verilmiş hizmet tekneleri ile
taşınabilir. Bu teknelere liman başkanlığınca yazılı izin verilir.
(2) Gümrük denetimine tabi gemi ve deniz araçları ile gümrük hizmeti verilen yerler
arasında hizmet verecek gemi ve deniz araçları, liman başkanlığı ile gümrük idaresi
18-08/152-73
7/47

tarafından belirlenen yerlerden hareket eder ve tekrar aynı yere yanaşır. Bunlara dair
yanaşma, bağlama ve benzer diğer hususlar izin belgelerinde belirtilir.
(3) Gümrük denetimine tabi olmayan gemi ve deniz araçlarına da yazılı izni olan
belgeli hizmet tekneleriyle servis yapılır. Ancak bu tekneler gümrük hizmeti verilen
yerleri kullanmayabilir.
(4) Denetim yetkisine sahip kamu görevlileri, gümrük denetimine tabi olan veya
olmayan gemi ve deniz araçlarına, kamuya ait teknelerle gidip gelebilecekleri gibi,
liman başkanlığınca izin verilmiş tekneler ile de toplu veya ayrı ayrı gidip gelebilir.
(5) Liman başkanlığından bu madde hükümlerine göre yazılı izin almayan hizmet
tekneleri, liman idari sahasında faaliyette bulunamaz.”
(28) Yukarıdaki hükmün 2. maddesi ile işaret edildiği üzere, gümrük denetimine tabi gemi ve
deniz araçları ile gümrük hizmeti verilen yerler arasında hizmet verecek gemi ve deniz
araçları liman başkanlığı ile gümrük idaresi tarafından belirlenen yerlerden hareket etmek
durumundadır.
(29) VALİLİK, İLB ve DTO’dan alınan bilgilere göre, yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri
ve o dönem yürürlükteki benzer hükümleri haiz İstanbul Liman Tüzüğü doğrultusunda ilk
olarak 07.07.2000 tarihinde, Karaköy Yolcu Salonu Gümrük Müdürü, Karaköy Gümrük
Muhafaza Müdürü ve İstanbul Liman Başkanı toplantısı sonucunda, gümrük hizmet
noktaları ile gümrük denetimine tabi gemiler arasında hizmet verecek deniz araçlarının
aşağıda sayılan noktalardan hareket etmeleri kararlaştırılmıştır:
a) Karaköy Yolcu Salonu Gümrük Sahası,
b) Haydarpaşa Limanı Gümrük Sahası,
c) Gümrük İdaresi denetiminde bulunan Zeytinburnu Limanı,
d) Ambarlı liman tesisleri Gümrük Sahaları,
e) Büyükdere Gümrük Muhafaza denetimindeki iskele (Rumeli Feneri Balıkçı
Barınağı),
f) Tuzla Gümrük Muhafaza Kısım Amirliği Denetimindeki İskele8.
(30) Ancak gemi acentelerinin bazıları bu karara uymayarak kayıtsız ve izinsiz olarak
faaliyetlerini sürdürmeye devam etmişlerdir. Bu acente teknelerinin kayıt dışılık ve haksız
rekabetin yanı sıra bunun yanında çeşitli suçların işlenmesine sebep olmaları nedeniyle
bu tür teknelerin temaslarının önlenmesi ile disiplin ve denetim altına alınması amacıyla
bu kez 17.08.2005 tarih ve 2005/56 sayılı VALİLİK kararı alınmıştır. Anılan karar
kapsamında;
“1 - İstanbul Boğazı’ndan geçen gemiler ile Ahırkapı, Yeşilköy, Ambarlı, Kartal ve
Tuzla deniz sahalarına demirleyen gemilere muhtelif limanlardaki gümrük
noktalarından acente tekneleri ile temaslar yapılmaktadır. Bu durum, iç limanlardaki
pasif katılım trafiğini yoğunlaştırdığı, izinsiz ve kayıtsız acente teknelerinin gemiler ile
temas yaptığı tespit edildiğinden, bundan böyle acente teknelerinin gemiler ile olan
temaslarını disiplin ve kontrol altına almak üzere, gümrüklü hareket noktası olarak
Zeytinburnu İlçesindeki Zeyport, Büyükçekmece İlçesindeki Ambarlı Limanı ve Kartal
İlçesindeki Kartal İskelesinin hareket noktası olarak belirlenmesine, tespit edilen bu
yerlerin dışındaki hareket noktalarından acente teknelerinin yasaklanmasına,
2- Zeyport Limanındaki hareket noktasının, Deniz Ticaret Odası Başkanlığı, Vapur
Donatanları ve Acenteleri Derneği Başkanlığı ile S.S. Tali-Acenteleri Deniz Motorlu
Taşıyıcılar Kooperatifi Başkanlığının müşterek sorumluluğunda ve koordinesinde

8 VALİLİK’ten gelen bilgilere göre Tuzla Gümrük Müdürlüğü kapatılmıştır, dolayısıyla mevcut durumda bu
iskele gümrük hizmeti verilen yerler arasında değildir. Yerini Pendik Gümrük Müdürlüğü Sahası almıştır.
18-08/152-73
8/47

mevzuata uygun ve gerekli yasal izni almak şartıyla, geçici depolama yeri (antrepo)
açılarak, 01.10.2005 gününe kadar faaliyete geçmesine,
3-Kartal ve Ambarlı hareket noktası için; Liman Başkanının Başkanlığında;
Haydarpaşa Gümrük Müdürü, Muhafaza Müdürü, Deniz Liman Emniyet Şube Müdürü,
Sahil Sıhhiye Merkezi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Deniz Ticaret Odası’ndan
oluşan komisyon, Ambarlı Limanı için Ambarlı Liman Başkanının Başkanlığında
Ambarlı limanında bulunan Gümrük Muhafaza ve Gümrük Müdürü, Sahil Sıhhiye
Sağlık Merkezi, ALTAŞ ve Deniz Ticaret Odasının konu ile ilgili araştırma, inceleme
yaparak hazırlayacağı raporu toplantıda görüşülmek üzere Valilik makamına (Karaköy
Liman Mülki İdare Amirliğine) sunulmasına,

8- Anılan bu kararların İstanbul Valiliği önleyici tedbirleri olarak belirlenmesine…”
karar verilmiştir.
(31) Anılan karar ile 07.07.2000 tarihli kararın aksine, gümrük denetimine tabi gemilere hizmet
verecek deniz araçlarının hareket edebileceği hareket noktalarının Zeytinburnu Limanı,
Ambarlı Limanı ve Kartal İskelesi ile sınırlandığı görülmektedir. Bununla birlikte kararın
2. ve 3. maddelerinden Zeytinburnu Limanı’nın 01.10.2005 tarihine kadar faaliyete
geçebileceği, Kartal ve Ambarlı noktaları bakımından ise bu anlamda bir faaliyete
geçilebilmesi için bir çalışma yapılması gerektiği anlaşılmaktadır. Kararın diğer bir ilginç
noktası ise Zeytinburnu Limanı’nın tamamen faal hale gelmesi sorumluluğunun VALİLİK
kararıyla DTO ve Vapur Donatanları ve Acenteleri Derneği Başkanlığı ile birlikte
GEMTAC’a da verilmesidir.
(32) Bununla birlikte yukarıda anılan VALİLİK kararı sonrasında pek çok acente tarafından
bazı sıkıntılar yaşandığına dair şikayetlerin Başbakanlık Denizcilik Müsteşarlığı Deniz
Ticareti Genel Müdürlüğü’ne iletilmesi sonucu, Genel Müdürlükçe sınırlı sayıda liman
tarafından acente motorlarına hizmet verilmesinin tekelleşmeye sebep olabileceğine
dikkat çekilerek, tekelciliğin doğurabileceği sakıncaları önlemek amacıyla alternatif yeni
temas noktalarının belirlenmesi istenmiştir. Bu bağlamda VALİLİK tarafından bir alt
komisyon oluşturularak 27.06.2007 tarih ve 2007/213 sayılı karar ile 17.08.2005 tarih ve
2005/56 sayılı VALİLİK kararına ek aşağıdaki ilave tedbirler alınmıştır:
“1-Alternatif yeni temas noktaları bakımından;
İstanbul Valiliğinin Acenta tekneleri ile ilgili 17.08.2005 tarih ve 2005/56 sayılı
Tedbirlerinde belirtilen Zeyport Gümrük Hareket Noktası ile birlikte;
a) TDİ İstanbul Liman İşletmesinden sadece gemilere personel ve görevli sevkiyatı
yapılabileceği,
b) TCDD Haydarpaşa Liman İşletmesinden 19 Nolu rıhtımdan gemilere personel ve
görevli sevkiyatı ile kumanya, yedek parça vb. malzeme sevkiyatının yapılabileceği,
2- Denizcilik Müsteşarlığınca tespit edilen sorunların giderilmesi bakımından;
a) Zeyport Gümrük hareket noktasından hizmet alan acente teknelerinden, limana
verebilecekleri zararlar öngörülerek önceden alınan Teminat Mektubu uygulamasına
son verilmesi ve alınan teminat mektupların ilgililerine iade edilmesine,
b) Barınma ücretinin uzun vadeli olarak yatırılması veya kontrat yapılması durumunda
tesisin korunaklı alanlarının adil bir şekilde dönüşümlü olarak kullanılmasının liman
işletici kuruluş tarafından sağlanmasına ve hizmet alan tüm acente motorlarına aynı
hizmet tarifesinin uygulanmasına, hizmet verildiği takdirde palama ücreti alınmasına,
verilmemesi halinde alınmamasına,
c) Türkiye’ye getirilen millileşmemiş her türlü ithalat ve transite konu olan eşyanın
gümrüğün denetiminde veya gümrüğün denetimindeki herhangi bir antrepoya
18-08/152-73
9/47

konulacağı, İlgili Gümrük İdaresinin, gerekli önlem ve tedbirleri alması halinde, gelen
eşyanın belli bir antrepoya alınması hususunda mükellefi zorlanamayacağı,
3- Alınan bu kararların, İstanbul Valiliği’nin Acenta Tekneleri ile ilgili 17.08.2005 tarih
ve 2005/56 sayılı Valilik tedbirlerine ilave tedbirler olarak belirlenmesine ve ilgili kurum
ve kuruluşlara gereği için tebliğ edilmesine,
Oy birliği ile karar verilmiştir.”
(33) Yukarıda anılan ek tedbirlerden Zeytinburnu Limanı ile ilgili bazı sıkıntılar yaşandığı
anlaşılmakta olup, barınmaya ilişkin uzun süreli anlaşmalara da işaret ederek tesisin
korunaklı alanlarının adil bir şekilde dönüşümlü olarak kullanılmasının liman işletici
kuruluş tarafından sağlanmasına vurgu yapıldığı görülmektedir. Kararın başında ve
içeriğinde sadece Zeytinburnu Limanı’na atıf yapılmasından Ambarlı Limanı ve Kartal
İskelelerinin bu anlamda faal hale geçmediği ya da fiiliyatta kullanılmadığı sonucu
çıkmaktadır. Ayrıca anılan karar ile Zeytinburnu Limanı’na ilave biri TDİ İstanbul Liman
İşletmesi (Karaköy Limanı) diğeri TCDD Haydarpaşa Liman İşletmesi’nin 19 no’lu Rıhtımı
olmak üzere iki hareket noktası belirlenmişse de, bu noktalardan TDİ İstanbul Liman
İşletmesi’nden gemilere sadece personel ve görevli sevk edilebileceği anlaşılmaktadır.
(34) Yukarıda yer verilen VALİLİK kararları haricinde başvuru konusu ile ilişkili bir diğer
düzenleme ise İLB’nin “Acente Tekneleri ile İlgili Valilik Tedbirleri Bakımından Uyulması
Gereken Esaslar” başlıklı 03.10.2005 tarih ve 2582 sayılı yazısıdır. Söz konusu yazıda
17.08.2005 tarih ve 2005/56 sayılı VALİLİK kararına atıfta bulunularak, İstanbul Boğazı
Güney Girişi Demirleme yerlerinde bekleyen veya demirlemeden geçen transit ve
gümrüklü gemilerle acente teması uygulamalarının aşağıdaki şekilde yapılacağı ifade
edilmektedir:
“1. Acente Tekneleri Valilik kararı gereğince, İstanbul Boğazı Güney Girişi Demirleme
yerlerindeki transit, gümrüklü gemilere hizmet vermek üzere tek bir hareket limanı
olarak kabul edilen Zeyport Limanındaki hareket noktasından konuşlandırılacak
şekilde kaydırılacaktır.
2. Zeyport Limanındaki hareket noktası; Gümrük Müsteşarlığı’ndan A Tipi Genel
Antrepo faaliyetine geçmesi ile başlayacaktır.

7. İzin belgeleri bulunan acente teknelerinden bekleme yeri için Kumkapı barınağında
azami 8 tekne, Zeyport Acente Motorları Faaliyet Alanında azami 22 tekne bulunacak,
diğer Acente tekneleri ise Yenikapı Mendirek içerisinde barınabileceklerdir. Hizmet
vermek amacıyla Zeyport dışında bekleyen tekneler, hizmet için mutlaka Zeyport’a
gelerek gerektiği şekilde prosedürlerini tamamlayacak ve hizmetlerini bu limandan
hareketle yapacaklardır.
8. Söz konusu hizmetler için belirlenen Zeyport limanında A Tipi Antreponun işletilmesi
ve Liman Sahasına giriş hizmetleri mevcut mevzuata uygun olarak Zeyport tarafından
yapılacaktır. İzin belgesi bulunan mevcut tüm acente hizmet teknelerine,
yanaşma/kalkma/palamar hizmetleri belirli kurallar ve liman disiplini dahilinde olmak
üzere her zaman eşit şartlarla objektif olarak verilecektir.
9. Zeyport'ta uygulama başlar başlamaz Müsteşarlık tarafından gözlem yapılarak
uygulama hassasiyetle takip edilecek, uygulama başladıktan sonra da yakın gelecekte
söz konusu hareket noktası ISPS9 kapsamında değerlendirilecektir.
10. İstanbul Liman Başkanlığı'nca 16.01.1997 tarih ve 1608 sayılı yazı ile Acente
Motorlarına Perşembe Pazarı’nda ve Unkapanı’nda sadece barınma amaçlı olarak

9 International Ship and Port Security Code (Uluslararası Gemi ve Liman Tesisi Güvenlik Kodu): Liman
tesisi ve gemilerin güvenliği için hangi güvenlik önlemlerinin gerekli olduğunun belirlenmesi ve bu
önlemlerin alınmasına yönelik oluşturulmuş standardize edilmiş kurallar/tedbirlerdir.
18-08/152-73
10/47

verilen izin iptal edilmiş olup, tüm acente tekneleri belirtilen gemilerle temaslarında
yukarıda belirtilen kurallara uygun olarak hareket edecekler, kurallara uymayanlar
hakkında 618 Sayılı Limanlar Kanunu'nun hükümleri gereği hukuki işlem
uygulanacaktır.”
(35) Yukarıdaki düzenleme ile Zeytinburnu Limanı’nın, İstanbul Boğazı Güney Girişi
Demirleme yerlerindeki transit, gümrüklü gemilere hizmet vermek üzere tek hareket
noktası olarak kabul edildiği görülmekte olup, ayrıca Zeytinburnu Limanı’nın acente
teknelerine yönelik barınma kapasitesinin 22 tekne olarak belirlendiği anlaşılmaktadır.
Yazının 8. maddesinde yer alan Kumkapı Barınağı’nda azami 8 teknenin barınabileceği,
diğer acente teknelerinin ise Yenikapı Mendirek içerisinde barınabileceği şeklindeki
ifadelerden barınma noktası olarak Zeytinburnu Limanı harici noktaların da olduğu,
bununla birlikte aynı maddenin devamında yer alan ifadelerden (Zeytinburnu Limanı
dışında barınan/bekleyen teknelerin gümrüklü transit gemilere hizmet vermeden önce
mutlaka Zeytinburnu Limanı’na gelerek ilgili prosedürleri tamamlamaları ve hizmetlerini
bu limandan hareketle yapmaları) hareket noktası olarak Zeytinburnu Limanı’nın
belirlendiği ortaya çıkmaktadır. Yine anılan düzenlemede ZEYPORT’un izin belgesi
bulunan mevcut tüm acente hizmet teknelerine, yanaşma/kalkma/palamar hizmetlerini
belirli kurallar ve liman disiplini dahilinde olmak üzere her zaman eşit şartlarla objektif
olarak vereceği ifade edilmektedir.
(36) Sürece, mevzuata ve kararlara ilişkin bu bilgilendirmeden sonra aşağıda ilgili ürün pazarı
ve ilgili coğrafi pazar kavramlarına yönelik tespitlere yer verilmiştir.
I.3.2. İlgili Ürün Pazarı
(37) İlgili ürün pazarının tespitinde, tarafların faaliyetleri, şikayet konusu iddialar ve yukarıdaki
sürecin bir bütün olarak ele alınması gerekmektedir. Bu bağlamda daha önce de
belirtildiği üzere şikayetçi konumundaki GÖZCÜ, transit gemilere lojistik hizmetler
alanında, şikayet edilen teşebbüslerden GEMTAC, GÖZCÜ ile aynı alanda, ZEYPORT
ise liman işletmeciliği/liman hizmetleri alanında faaliyet göstermektedir. Bu bağlamda ilk
bakışta transit gemilere yönelik lojistik hizmetler pazarının ve liman işletmeciliği/liman
hizmetleri pazarının ilgili ürün pazarı olarak tanımlanabileceği söylenebilecektir.
(38) Diğer yandan GÖZCÜ’nün şikayetlerinin odağını, kendisine Zeytinburnu Limanı’nda
başta barınma olmak üzere barınma, ofis ve otopark hizmetleri verilmemesi oluşturmakta
olup, bu bakımdan acente tekneleri dahil deniz araçlarına yönelik barınma hizmetleri
pazarının ve genel olarak ofis hizmetleri ve otopark hizmetleri pazarının da diğer ilgili
ürün pazarları olarak ele alınması mümkündür.
(39) Bununla birlikte, ilerleyen bölümlerde yukarıda anılan pazarlara yönelik tespitlere yer
verilecek olmakla beraber, dosya özelinde herhangi bir pazar tanımı yapılmasına gerek
olmadığı sonucuna varılmıştır.
I.3.3. İlgili Coğrafi Pazar
(40) İlgili coğrafi pazara yönelik olarak başvuru sahibi GÖZCÜ tarafından, Zeytinburnu
Limanı’nın VALİLİK kararıyla hareket noktası olarak belirlenmesi, anılan limanda
acentelik faaliyetlerinin sürdürülmesi için polis, sıhhiye, gümrük gibi tüm idari birimlerin
bir arada bulunması, anılan limanda antrepo hizmetlerinin verilmesi ve transit
beyannamesinin kabul edilmesi, anılan limanın transit gemilerin demirleme sahasına en
yakın liman olması, diğer limanlarda bu özelliklerden bir veya birkaçının bulunmaması ve
diğer limanların demirleme bölgesine uzaklıkları nedeniyle ciddi yakıt sarfiyatına yol
açacak olması gibi nedenler sayılarak coğrafi pazarın Zeytinburnu Limanı olarak ele
alınması gerektiği ifade edilmektedir.
18-08/152-73
11/47

(41) GÖZCÜ tarafından yukarıda ifade edilen hususlar soruşturma sürecinde VALİLİK, DTO,
İLB, Tuzla Liman Başkanlığı ve Ambarlı Liman İşleticisi MARDAŞ’a gönderilen yazılar ile
araştırılmış, polis, sıhhiye, gümrük, antrepo hizmetinin bir arada verildiği tek limanın
Zeytinburnu Limanı olduğu görülmüştür. Diğer yandan VALİLİK kararında hareket
noktası olarak belirlenen Ambarlı ve Kartal Limanlarının hareket ve barınma noktası
olarak faaliyete geçip geçmediği ile ilgili belirsizlik üzerine anılan limanlardan bilgi
talebinde bulunulmuş, Tuzla Liman Başkanlığı’ndan gelen cevabi yazıda Kartal
Limanı’nın gümrüklü hareket noktası olmadığı, ayrıca Liman Başkanlığı yetki sahalarında
yer alan limanlarda transit gemilere lojistik hizmet veren acenteler bakımından başkaca
gümrüklü hareket noktasının da olmadığı, yetki sahalarındaki limanlarda transit gemilere
lojistik hizmet veren acentelere barınma, ofis veya otopark hizmeti verilmediği; Ambarlı
Limanı İşleticisi MARDAŞ’dan gelen cevabi yazıda ise limanın gümrük hizmetlerinin
verildiği bir liman olmakla beraber, hareket noktası olarak fiilen bir faaliyetinin
bulunmadığı, anılan limandan konteyner ve yük taşımacılığı yapan gemilere ve temsilcisi
acentelere hizmet verildiği10, transit gemilere lojistik hizmet veren acentelere hizmet
verilmediği ifade edilmiştir. Öte yandan konuya ilişkin VALİLİK’ten gelen yazıda da
benzer hususların belirtildiği görülmektedir. Sonuç olarak anılan yazılardan her iki
limanın da fiilen gümrüklü hareket noktası olarak faaliyete geçmediği, söz konusu
limanların transit gemilere lojistik hizmet veren acente botları tarafından kullanılmadığı,
bu limanlarda bu tür acente botlarına yönelik barınma alanlarının da bulunmadığı
anlaşılmıştır.
(42) Diğer yandan her ne kadar 27.06.2007 tarih ve 2007/213 sayılı karar ile 17.08.2005 tarih
ve 2005/56 sayılı VALİLİK kararına ek olarak Haydarpaşa Limanı ve Karaköy Limanı da
hareket noktası olarak belirlenmişse de, ilgili kararda da belirtildiği üzere Karaköy
Limanı’ndan gemilere sadece personel ve görevli sevkiyatı yapılabilmekte, diğer işlemler
gerçekleştirilememektedir. Ayrıca İLB ve VALİLİK’ten alınan son bilgilere göre Galata
Port projesi nedeniyle Karaköy Limanı’nda gümrük uygulaması kaldırılmış ve halihazırda
gemilere hizmet verilememektedir. Keza İLB ve VALİLİK’ten gelen son bilgilerde
Haydarpaşa Limanı’nın 19 no’lu Rıhtımı’ndan da gemilere iaşe ve personel değişimi
işlemleri yapılamadığı ve her iki limanda acente botlarının barınmasına müsaade
edilmediği belirtilmektedir. Bu açılardan bakıldığında hem GÖZCÜ tarafından sayılan
liman hizmetlerinin hem de barınma olanaklarının birlikte bulunduğu tek limanın
Zeytinburnu Limanı olduğu ve VALİLİK’in Zeytinburnu Limanı’nı hareket noktası olarak
belirlemesi ile özellikle güney demirleme bölgelerindeki gemilere yönelik tüm liman
hizmetlerinin verilebildiği tek limanın Zeytinburnu Limanı olduğu söylenebilecektir11.
(43) Bu husus belirtilmekle beraber, şikayet konusu iddialar redde konu hizmet ile birlikte
değerlendirildiğinde Zeytinburnu Limanı’nın yukarıda sayılan özelliklerinin coğrafi
pazarın Zeytinburnu Limanı özelinde değerlendirilmesi sonucunu doğurmadığı
değerlendirilmektedir. Şöyle ki, GÖZCÜ’ye verilmesi reddedilen hizmet Zeytinburnu
Limanı’nın kullanımı değil, Zeytinburnu Limanı’ndan barınma hizmeti alımı olup, GÖZCÜ
Zeytinburnu Limanı’na makul mesafede (yakın coğrafyada) barınma olanağı bulduğu
takdirde Zeytinburnu Limanı’nın anılan özelliklerinden yararlanmaya devam

10 VALİLİK yazısı ekinde yer alan Ambarlı Liman Başkanlığı yazısında liman sahasının yükleme boşaltma
yapan gemiler tarafından kullanıldığı, transit gemilerin liman sahalarına uğramadığı, gümrük noktasının
bulunduğu Avcılar Balıkçı Barınağı’nda konteyner ve yük gemilerine hizmet veren sekiz acente botunun
bulunduğu ifade edilmektedir.
11 Bu husus belirtilmekle beraber (…..) ile yapılan görüşme sırasında sunulan ve daha sonra Kurum
kayıtlarına 31.07.2017 tarihinde intikal eden yazı ekinde yer alan belgelerden, kuzey demirleme bölgesine
ilişkin Rumeli Feneri Balıkçı Barınağı’nda pasaport kontrol noktası bulunmaması sebebiyle GBT
işlemlerinin Karaköy Limanı Yerleşik Deniz Liman Şube Müdürlüğü’ne yönlendirilmesi şeklinde 28.03.2013
tarihli VALİLİK kararına dayanan bir uygulama örneğinin bulunduğu da belirtilmelidir.
18-08/152-73
12/47

edebilecektir. Nitekim VALİLİK kararlarıyla da Zeytinburnu Limanı barınma noktası olarak
değil, hareket noktası olarak belirlenmiş, izin belgesi bulunan mevcut tüm acente hizmet
teknelerine yanaşma/kalkma/palamar hizmetlerinin her zaman eşit şartlarla objektif
olarak verileceği düzenlenmiştir.
(44) Bu bağlamda liman hizmetleri ve barınma hizmetleri (olanakları) kavramlarının
birbirinden ayrılması gerektiği ve redde konu unsurun esasen barınma hizmeti olması
nedeniyle dikkate alınması gereken hususun barınma olanakları olduğu
değerlendirilmekte olup, ilgili coğrafi pazarın da organize ya da organize olmayan
barınma hizmetleri ya da olanakları kapsamında ele alınması gerektiği anlaşılmaktadır.
Ayrıca Zeytinburnu Limanı’nın Boğaz’ın güneyinde yer alması ve şikayet konusu
iddiaların öncelikle güney demirleme bölgesinde demirleyen gemilere yönelik lojistik
hizmeti ilgilendirmesi sebebiyle, değerlendirmelerde de güney demirleme bölgesinin
dikkate alınması gerektiği kanaatine varılmaktadır.
(45) Bu noktada her ne kadar yukarıda geçen makul mesafenin ne kadarlık bir uzaklığı
kapsadığı ve bu kapsamda ne kadarlık bir alanın ilgili coğrafi pazar olarak
değerlendirilmesi gerektiği tartışmalarına girilebilecek olsa da, soruşturma sürecinde
elde edilen bilgi ve belgeler doğrultusunda nihai değerlendirmeyi değiştirmeyeceği
anlaşıldığından nihai bir ilgili coğrafi pazar tanımlanmasına gerek görülmemiş, makul
mesafe kavramı somut örnekler çerçevesinde ele alınmıştır.
I.3. Değerlendirme
(46) Yukarıda ayrıntılarına yer verilen başvuru ve devamındaki süreç incelendiğinde, başvuru
konusu hususların iki noktada toplandığı görülmektedir:
- Öncelikli olarak GÖZCÜ, başta barınma olmak üzere Zeytinburnu Limanı’ndan
barınma, ofis ve otopark hizmeti alma taleplerinin reddedilmesinin ZEYPORT’un
hakim durumunu kötüye kullanması niteliğinde olduğunu, ayrıca palamar ücreti
konusunda kendilerine ayrımcı fiyatlama yapıldığını, anılan eylemlerin GÖZCÜ’nün
piyasadaki faaliyetlerini zorlaştırdığını ve GÖZCÜ’yü piyasa dışına çıkarmayı
hedeflediğini, anılan eylemlerle ZEYPORT’un liman işletmeciliği alanındaki hakim
durumunu GÖZCÜ’nün faaliyet gösterdiği pazarda kötüye kullandığını, Zeytinburnu
Limanı’nın lojistik hizmetleri sağlayan firmalar için zorunlu unsur niteliğinde olduğunu
ve diğer limanlarla ikame edilemeyeceğini iddia etmektedir.
- İkinci olarak ise GÖZCÜ, ZEYPORT ile Zeytinburnu Limanı’ndan barınma ve ofis
hizmeti alan teşebbüsler (özellikle GEMTAC) arasında örtülü bir anlaşma ya da
uyumlu eylem bulunduğunu, barınma alanlarının tahsisinin adaletli bir şekilde
gerçekleştirilmediğini, halihazırda barınma hizmeti alan teşebbüslerle uzun süreli
anlaşmalar yapılmasının ve bu anlaşmalarda sözleşmenin yenilenmesinin her
zaman mümkün kılınmasının ZEYPORT ile diğer teşebbüsler arasında gümrüklü
liman hizmetleri piyasasını kendi aralarında paylaşmayı hedefleyen rekabete aykırı
bir anlaşmanın bulunduğunu gösterdiğini iddia etmektedir.
(47) Söz konusu iddialardan ilki 4054 sayılı Kanun’un 6. maddesi kapsamında, ikincisi ise 4.
maddesi kapsamında incelenebilecek nitelikte olup, başvurunun esasını ilk iddianın
oluşturması itibarıyla bu iddia öncelikle ele alınmıştır.
I.3.1. 4054 sayılı Kanun’un 6. Maddesi Kapsamında Yapılan Değerlendirme
(48) 4054 sayılı Kanun’un 6. maddesi kapsamında incelenen bir davranışın ihlal teşkil
edebilmesi için, davranışı gerçekleştiren teşebbüsün ilgili pazarda hâkim durumda
olması ve davranışın bir kötüye kullanma niteliği taşıması gerekmektedir. Hâkim
Durumdaki Teşebbüslerin Dışlayıcı Kötüye Kullanma Niteliğindeki Davranışlarının
Değerlendirilmesine İlişkin Kılavuz’un (Kılavuz) 7. paragrafında bu iki temel unsurdan
18-08/152-73
13/47

birinin bulunmadığının açıkça gösterilebildiği durumlarda diğer unsura ilişkin analize yer
verilmeyebileceği ifade edilmektedir. Bu bağlamda aşağıda öncelikle hakim durum
analizine deniz araçlarına yönelik barınma hizmetleri pazarı özelinde değinilecek,
ardından bu hizmetler bakımından sözleşme yapmanın reddi koşullarının sağlanıp
sağlanmadığı, bir başka deyişle kötüye kullanma davranışının gerçekleşip
gerçekleşmediği incelenecektir. Bu değerlendirmeden sonra, ofis ve otopark hizmeti
verilmesinin reddi ile ayrımcılık iddialarına ilişkin olarak yapılan hakim durum ve kötüye
kullanma değerlendirmelerine aynı başlıkta bir arada yer verilecektir.
(49) Bununla birlikte söz konusu incelemeye geçmeden önce, daha sonra yapılacak
değerlendirmeleri de ilgilendirmesi bakımından öncelikle başvuru sahibi tarafından öne
sürülen, GEMTAC ile ZEYPORT’un aynı ekonomik bütünlük içerisinde yer aldığı
iddiasının değerlendirilmesinin, sonrasında ise sözleşme yapmanın reddi şartlarının
dosya konusu bakımından sağlanıp sağlanmadığının tespitinin yerinde olacağı
değerlendirilmektedir.
I.3.1.1. Ekonomik Bütünlük İddiasının Değerlendirilmesi
(50) GÖZCÜ’nün yaptığı başvuruda, ZEYPORT İcra Kurulu Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyesi
(…..), DTO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi ve DONATAN Yönetim Kurulu Üyesi
olmasının yanı sıra, aynı zamanda GEMTAC’ın da Yönetim Kurulu Başkanı ve tek imza
yetkilisi olduğu, bu durumun bir sonucu olarak da liman içinde objektif bir düzenin
oluşmasının mümkün olmadığı belirtilmektedir.
(51) GÖZCÜ’nün anılan iddiası, rekabet hukuku kapsamında ekonomik bütünlük kavramı
çerçevesinde incelenebilecek olup, rekabet hukukunda iki teşebbüsün aynı ekonomik
bütünlük içinde olup olmadığının tespitinde dikkate alınan temel unsurlar teşebbüslerin
aynı kontrol yapısı içerisinde yer alıp almadığı ve teşebbüsler arasında ekonomik çıkar
birliği ve ailesel bağların bulunup bulunmadığıdır12. Teşebbüslerin aynı kontrol yapısı
içerisinde olup olmadığına ilişkin değerlendirmenin çıkış noktasını ise öncelikle
hissedarlık ve yönetim kurulu yapıları oluşturmakta olup, ardından teşebbüslerin karar
alma mekanizmaları dikkate alınmaktadır.
(52) Bu bağlamda öncelikle ZEYPORT ve GEMTAC’ın mevcut hissedarlık yapıları
değerlendirildiğinde, GEMTAC altı acentenin hissedarlığından oluşan bir şirket iken,
ZEYPORT hissedarları arasında DTO, DONATAN, İDO, Zeytinburnu Belediye
Başkanlığı, Türk Deniz Eğitim Vakfı, Milangaz gibi bazıları yarı-kamusal nitelikte farklı
yapıda tüzel kişiliklerin de bulunduğu bir teşebbüs niteliğindedir. Diğer yandan gerek
GEMTAC’da Düzgit Vapur Hizmetleri Tic. A.Ş. ve Düzgit Deniz İşletmeciliği Tic. Ltd. Şti.,
gerekse ZEYPORT’ta DONATAN13 gibi (…..) ve/veya Düzgit Ailesi ile bağlantılı
olabilecek hissedarların bulunduğu görülmektedir.
(53) Teşebbüslerin yönetim kurulu yapıları incelendiğinde ise ZEYPORT’un yönetim
kurulunda ZEYPORT hissedarı tüzel kişiliklerin temsilcilerinin yer aldığı görülürken,
GEMTAC’da ise GEMTAC’ı oluşturan acentelerin temsilcilerinin bulunduğu
görülmektedir. Bu noktada teşebbüslerin nihai olarak (…..) ve/veya Düzgit Ailesi
tarafından kontrol edilip edilmediğini tespit etmek üzere yönetim kurullarının karar alma
mekanizması incelendiğinde, her iki teşebbüste de yönetim kurulunun üye sayısının salt

12 Kurul’un 28.10.2009 tarih ve 09-49/1220-308 sayılı, 16.12.2010 tarih ve 10-78/1645-609 sayılı,
25.12.2012 tarih ve 12-67/1677-614 sayılı kararları.
13 2009’dan 2016’ya kadar olan dönem incelendiğinde DONATAN şirketinin 37-40 ortaklı, ortakları gemi
acentelerinden oluşan bir yapıda olduğu, Düzgit Grup şirketlerinin anılan şirketteki hissedarlık oranının
2009’da %(…..); 2010’da %(…..); 2011-2014 arasında %(…..); sonraki dönemde %(…..) olduğu
görülmüştür.
18-08/152-73
14/47

çoğunluğuyla toplandığı, kararların ise katılanların çoğunluğu ile alındığı görülmüş,
ayrıca ZEYPORT vekili tarafından herhangi bir üyenin veto hakkının bulunmadığı
iletilmiştir. Buna göre ZEYPORT’ta toplantılarda dokuz üyeden en az beşinin,
GEMTAC’da ise yedi üyeden en az dördünün hazır bulunması ve bu üyelerden de
çoğunluğunun aynı yönde oyu ile karar alınabildiği anlaşılmıştır. Bu bağlamda her ne
kadar her iki şirkette de (…..) veya Düzgit ailesinin dolaylı ortaklıkları olduğundan
bahsedebilecekse de, her iki şirkette kararların salt (…..) veya kendisiyle bağlantılı
olabilecek şirketlerin etkisiyle alındığından ya da her iki şirketin (…..) veya Düzgit Ailesi
tarafından kontrol edildiğinden bahsetmenin mümkün olmadığı değerlendirilmektedir14.
(54) Konu ekonomik çıkar birliği kriteri bakımından ele alındığında ise, söz konusu kriter
genelde farklı şahıslar tarafından kontrol edilen teşebbüslerin aynı ekonomik bütünlük
içinde olup olmadığının tespitinde kullanılan bir kriter olup, ZEYPORT’un bazıları yarı
kamusal nitelikli farklı yapıda tüzel kişiliklerden oluşan hissedarlık yapısı da göz önünde
bulundurulduğunda, bu hissedarlar ile GEMTAC arasında bir ekonomik çıkar birliği
olduğu sonucuna ulaşmanın mümkün olmadığı değerlendirilmektedir.
(55) Sonuç olarak yukarıda yapılan değerlendirmeler ışığında ZEYPORT ve GEMTAC’ın salt
(…..) tarafından kontrol edildiği ve aynı ekonomik bütünlük içinde yer aldığı şeklinde bir
sonuca varmanın mümkün olmadığı anlaşılmaktadır15.
I.3.1.2. Barınma Hizmetleri Bakımından Hakim Durum Değerlendirmesi
(56) Bu bölümde barınma hizmetleri bakımından ZEYPORT’un hakim durumda olup olmadığı
kısaca incelenecektir. Bu tür bir değerlendirmenin ilgili coğrafi pazar bölümünde de
değinildiği üzere organize barınma alanları ve organize olmayan barınma alanlarını bir
bütün olarak ele alarak ya da salt bu hizmeti organize sunan alanlar dikkate alınarak
yapılması mümkündür. Hakim durum değerlendirmelerinde birincil ölçüt teşebbüsün
sahip olduğu pazar payı olup, ZEYPORT’un barınma hizmetleri bakımından pazar
payının ZEYPORT gibi organize barınma hizmeti sunan alanların barınma kapasiteleri
dikkate alınarak yaklaşık olarak hesaplanabileceği değerlendirilmiştir. Bu bağlamda
GÖZCÜ’nün de bir dönem barınma hizmeti aldığı ATAKÖY MARİNA ile yapılan
görüşmede Ataköy Marina’nın barınma-bağlama kapasitesi hakkında bilgi alınmış,
ayrıca barınma-bağlama hizmeti sunan bir teşebbüs olarak kapasiteler hakkında yapmış
oldukları çalışmada elde edilen veriler istenmiştir. Söz konusu kapasiteler aşağıdaki
tabloda sunulmaktadır.




14 Her ne kadar GEMTAC’ın hissedarlık yapısında Düzgit Vapur Hizmetleri Tic. A.Ş.’nin %(…..), Düzgit
Deniz İşletmeciliği Tic. Ltd. Şti.’nin %(…..) hissedarlığı ile toplamda %(…..) ulaşan oranla Düzgit Ailesi’nin
GEMTAC’ı kontrol edip etmediği sorusu akıllara gelmekte ise de ZEYPORT’un hissedarlık, yönetim kurulu
yapısı ve karar alma mekanizması göz önünde bulundurulduğunda ulaşılan sonuç değişmemektedir.
Konuya ilişkin GEMTAC tarafından gönderilen cevabi yazılarda bu iki şirketin birbirine rakip olduğu ve (…..)
hissedarı olduğu şirketlerle hiçbir ticari bağının bulunmadığı belirtilmişse de diğer yandan Düzgit Deniz
İşletmeciliği Ltd. Şti.’nin hissedarlarından (…..),(…..) babasının merhum ablasının oğlu olduğu, (…..) ise
1986 yılında anılan şirketin ortaklığından ayrıldığı ifade edilmiştir. Bu noktada GEMTAC’ın yönetim kurulu
yapısında bu şirketlerle bağlantılı ve/veya aralarında akrabalık bağları olan (…..) etkisiyle GEMTAC
özelinde kararların Düzgit ailesi tarafından alınma ihtimali olduğu söylenebilecek ise de, önceden de
belirtildiği gibi bu durum ZEYPORT ile GEMTAC’ın aynı ekonomik bütünlük ve kontrol yapısı içerisinde
olduğu sonucunu doğurmamaktadır.
15 GÖZCÜ’nün barınma talepli ilk başvuru tarihi olan 05.12.2009 ile günümüz arasında ZEYPORT’un
yönetim kurulu yapısında ve karar alma mekanizmasında yukarıdakinden farklı olarak (…..) ya da Düzgit
Ailesi’ni kontrol sahibi durumuna getirecek esaslı bir değişim olmadığından, mevcut durumun şikâyet
konusu dönem itibarıyla da geçerli olduğu anlaşılmaktadır.
18-08/152-73
15/47

Tablo 2: İstanbul’daki Organize Barınma Alanları ve Bu Alanların Kapasitesi
Organize Barınma Alanı Kapasite
ATAKÖY MARİNA (…..)16
İSTMARİN/İSTİNYE&TARABYA (…..)
SETUR KALAMIŞ MARİNA (…..)
WEST İSTANBUL MARİNA (…..)
MARİNTÜRK CITY PORT PENDİK (…..)
TUZLA VİAPORT MARİNA (…..)
Toplam 4805
Kaynak: ATAKÖY MARİNA’dan gelen bilgi ve belgeler.
(57) Aşağıdaki şekilde ise söz konusu alanlar haritada işaretlenmiştir:
Şekil 1: İstanbul’daki Organize Barınma Alanları

(58) Tablo 2’de de görüldüğü üzere İstanbul’un genelinde yer alan organize barınma
alanlarının kapasitesi toplamda 4.805 tekne olup, 1.805 teknelik kapasitenin Boğaz’ın
Avrupa tarafında, 3000 teknelik kapasitenin ise Boğaz’ın Asya tarafında yer aldığı
görülmektedir. Bu kapasiteden sadece Zeytinburnu Limanı gibi Boğaz’ın güneyinde ve
Zeytinburnu Limanı’na en yakın mesafede (2,2 km yürüme, 4,5 km araç) bulunan
ATAKÖY MARİNA’nın (…..) teknelik mevcut marina kapasitesi Zeytinburnu Limanı’nın
22 teknelik (sonradan 25) kapasitesiyle karşılaştırıldığında dahi ZEYPORT’un deniz
araçlarına ya da acente botlarına yönelik Zeytinburnu Limanı özeline indirgenmemiş
herhangi bir coğrafi pazar tanımında barınma hizmetleri bakımından ulaşabileceği pazar
payının ihmal edilebilir boyutta olacağı anlaşılmaktadır. Diğer yandan değerlendirmeye
İLB yazısında sekiz teknenin barınabileceğinin belirtildiği Kumkapı Barınağı17 ve
Yenikapı gibi organize olmayan alanların dahil edilmesi durumunda bu payın daha da
düşeceği açıktır. Dolayısıyla eldeki bu veriler ışığında ZEYPORT’un söz konusu barınma
kapasitesi ile deniz araçlarına yönelik barınma hizmetleri pazarında hakim durumda
olduğu sonucuna ulaşmanın mümkün olmadığı sonucuna varılmaktadır.

16 Gelen bilgide, (…..) kapasitelik alanın (…..) mevcut marina, (…..)si mega yat marina olarak
adlandırılmakta olup mevcut marinada 20 metreye kadar, mega yat marinada ise 25 metreden büyük
acente botlarının barınabildiği belirtilmiştir.
17 Bu alan ayrıca bir dönem İSPARK tarafından tekne park olarak da işletilmiştir.
18-08/152-73
16/47

I.3.1.3. Sözleşme Yapmanın Reddine İlişkin Değerlendirme
I.3.1.3.1. Reddetme Eyleminin Varlığı
(59) Daha önce de ayrıntılarına yer verildiği üzere GÖZCÜ’nün ZEYPORT’a Zeytinburnu
Limanı’ndan barınma, ofis ve otopark hizmeti alma talepli yaptığı başvurular ZEYPORT
tarafından çeşitli nedenlerle reddedilmiştir. Bu bağlamda sözleşmeyi yapmanın reddi
koşullarından reddetme eyleminin varlığının soruşturma konusu bakımından mevcut
olduğu görülmektedir.
I.3.1.3.2. Vazgeçilmezlik
(60) Sözleşme yapmanın reddi kapsamında vazgeçilmezlik koşulu değerlendirilirken,
reddetmeye konu unsurun alt pazarda etkin bir şekilde rekabet edebilmek için nesnel
olarak gerekli olması aranmakta, bu durum ise sözleşme talebine konu unsurun alt
pazarda rakiplerin başvurabilecekleri mevcut ya da potansiyel bir ikamesinin
bulunmaması halinde söz konusu olmaktadır.
(61) Bu çerçevede vazgeçilmezlik şartını değerlendirirken, öncelikle reddetmeye konu
unsurun ne olduğu hususun aydınlatılması değerlendirmenin kilit noktasını
oluşturmaktadır. Daha önce de ifade edildiği üzere, GÖZCÜ’ye verilmesi reddedilen
hizmetler, Zeytinburnu Limanı’ndan barınma, ofis ve otopark hizmetlerinin alınması olup,
GÖZCÜ’nün faaliyetleri için Zeytinburnu Limanı’na giriş çıkışları, bir başka deyişle
Zeytinburnu Limanı’nı kullanması engellenmemektedir. Bu bağlamda reddedilen
unsurun Zeytinburnu Limanı’nın transit gemilere lojistik hizmet verilmesi için kullanımının
değil, Zeytinburnu Limanı’ndan barınma, ofis ve otopark hizmetlerinin alınması olduğu
tekrar vurgulanmalıdır. Söz konusu ayrımın net bir şekilde ortaya konması, nesnel
gereklilik/alternatifsizlik koşulunun hangi unsur bakımından dikkate alınacağının
belirlenmesi bakımından da ayrıca önemlidir. Nitekim, reddedilen unsurun transit
gemilere lojistik faaliyet vermek için Zeytinburnu Limanı’ndan yararlanma olması
durumunda, Zeytinburnu Limanı’nın kendisi nesnel gereklilik/alternatifsizlik kriteri
bakımından değerlendirilecek, barınma, ofis ve otopark hizmetleri olması durumunda ise
söz konusu hizmetlerin Zeytinburnu Limanı’ndan alınması söz konusu kriterlere konu
olacaktır. Bu çerçevede reddedilen unsurun Zeytinburnu Limanı’ndan barınma, ofis ve
otopark hizmetlerinin alınması olması hasebiyle, aşağıda bu hizmetlerin Zeytinburnu
Limanı’ndan alınmasının GÖZCÜ’nün esas faaliyeti olan İstanbul Boğazı’ndan transit
geçen gemilere lojistik hizmetlerin verilmesi faaliyeti bakımından mutlak olarak gerekli
olup olmadığı incelenmiştir.
(62) Bu tür bir değerlendirme her ne kadar söz konusu faaliyetlerin nitelikleri dikkate alınarak
faaliyet özelinde yapılabilecek olsa da, bu şekilde bir değerlendirmenin objektiflik
eleştirisine maruz kalabileceği dikkate alınarak, söz konusu değerlendirmenin
GÖZCÜ’nün ve alt pazarda faaliyet gösteren diğer teşebbüslerin beyanları ve durumları
incelenerek yapılmasının uygun olacağı kanaatine varılmıştır. Bu bağlamda aşağıda ilk
olarak barınma konusu ele alınmıştır.
(63) GÖZCÜ tarafından yapılan başvurularda barınma konusu ile ilgili olarak, Zeytinburnu
Limanı’ndan barınma hizmeti alınamaması üzerine Ataköy Marina’dan barınma hizmeti
alındığı, fakat bu hizmetin bedeli olarak Zeytinburnu Limanı’ndaki yıllık barınma hizmeti
olan (…..) TL yerine (…..) TL’lik bir bedel ödendiği, yine Zeytinburnu Limanı’ndan
barınma hizmeti alamamanın bir sonucu olarak limana giriş ve çıkışlar ile limanda
beklemeler dolayısıyla çift hatta üç palamar ücreti ödendiği ve ayrıca Ataköy Marina’dan
geliş gidişler dolayısıyla da ek yakıt ücretine katlanıldığı ifade edilmektedir. Söz konusu
açıklamalardan GÖZCÜ’nün barınma konusunda Ataköy Marina gibi bir alternatifinin
bulunduğu anlaşılmaktadır. Bununla birlikte, aynı zamanda bu durumun bir neticesi
18-08/152-73
17/47

olarak GÖZCÜ’nün Zeytinburnu Limanı’ndan barınma hizmeti alan teşebbüslere göre
yakıt, palamar ve barınma bedeli konularında ek maliyetlere katlandığı görülmektedir.
(64) Diğer yandan 23.05.2017 tarihinde yapılan görüşmede GÖZCÜ yetkilileri tarafından
barınma konusuna ilişkin yapılan açıklamalara aşağıda yer verilmektedir:
- “Kumkapı ve Yenikapı Limanı’nda ise sadece barınma hizmeti alınabilmekte olup,
transit geçen gemiye herhangi bir hizmet sağlanamamaktadır. Yenikapı ve Kumkapı
Limanı’ndan barınma hizmeti almış olsanız da mesafenin (1,7 km) uzak olması
nedeniyle maliyetleriniz Zeyport Limanı’nda barınmayan acente motorlarının
maliyetlerine ayrı bir ek maliyet (palamar ücreti vs. hariç) oluşturacaktır.”
- “Karaköy Gümrük Sahası, Rumeli Feneri, Pendik Gümrük Sahası limanlarında da
durum benzerdir. Coğrafi olarak da incelendiğinde Zeyport Limanı ticari açıdan en
uygun nokta iken, diğer limanlar uygun değildir. Kumkapı, Yenikapı, Rumeli Feneri,
Karaköy, Haydarpaşa, Ambarlı, Kartal ve Pendik’te bulunan limanlardan da gemi
acenteleri barınma hizmeti alabilmekte fakat bu limanların tümünde resmi işlemlerin
gerçekleştirilebilmesi için kamu kurumlarının temsilciliklerinin bulunmaması, bu
limanlardan transit gemilere temasa izin verilmemesi gibi nedenlerle Zeyport
Limanı’nda sunulabilen hizmetlerle aynı hizmetin sunulabilmesi mümkün
olmamaktadır. Kaldı ki sayılan birçok limanın mesafe açısından Zeyport Limanı’na
uzaklığı dikkate alındığında yakıt ücretleri de oldukça fazla ek maliyete sebep
olacaktır. Öte yandan İstanbul Boğazı’ndan geçen transit gemilere ilgili Valilik
kararları nedeniyle de Zeyport Limanı haricinde bir limandan temas etmek mümkün
değildir. Nitekim transit gemiye temas etmeden önce mutlaka Zeyport Limanı’na
uğramamız ve Gümrük, Sıhhiye, Polis ve Liman Başkanlığına dilekçe vermemiz
gerekmektedir. Bu zorunluluk ayrıca fazla palamar ücreti ödemememize neden
olmaktadır.”
- “Hâlihazırda acente gemilerimiz denizin ortasında şamandırada tutulmaktadır. Bu
şekilde acente gemilerimizi şamandırada tutmamızın önünde kanuni açıdan
herhangi bir engel bulunmamakta, bu durum kanuni açıdan bir sorun teşkil
etmemektedir.”
- “15.12.2009’dan başlayarak 15.12.2013’e kadar Ataköy Marina’dan barınma hizmeti
aldık. Sonrasında ise ücretlerin aşırı artması nedeniyle buradan hizmet almaktan
vazgeçtik. 15.12.2012-15.12.2013 yılları arasında barındığımız Zeyport Limanı ile
mesafesi yaklaşık 1 km olan Ataköy Marina’da yıllık tek bot için yaklaşık (…..)Euro18
(%18 KDV hariç) barınma ücreti ödedik. Zeyport da ise bu maliyetimiz (…..) TL
olacaktı.
- “Mevcut durumda, tek hareket noktası olarak Zeyport Limanı belirlendiği için Zeyport
zorunlu unsur niteliğindedir. Barınma hizmeti ise farklılık arz etmekle beraber,
Zeyport’tan barınma hizmeti alamadığımızda maliyetlerimiz aşırı artmaktadır.”
(65) Aşağıdaki şekilde GÖZCÜ’nün yukarıdaki beyanlarında ve VALİLİK kararlarında geçen
belli başlı alanlar haritada işaretlenmiştir:









18 Ataköy Marina’dan gelen cevabi yazıya göre anılan tarih aralığında ATAKÖY MARİNA’ya Gözcü-2
teknesi için ödenen barınma bedeli damga vergisi dahil (…..)TL’dir.
18-08/152-73
18/47

Şekil 2: VALİLİK Kararlarında ve GÖZCÜ’nün Beyanlarında Geçen Alanlar

(66) GÖZCÜ’nün yukarıdaki beyanlarından da acente botlarının barınabildiği başka limanlar
(Kumkapı, Yenikapı gibi) ve marinalar olduğu, bununla birlikte sorun teşkil eden asıl
hususların, Zeytinburnu Limanı’nın ilgili VALİLİK kararlarıyla tek hareket noktası olarak
belirlenmesi nedeniyle bu limana gidiş-gelişler sonucu katlanılan ek yakıt ücreti, limana
giriş-çıkışlar sonucu maruz kalınan ek palamar ücretleri ile diğer limanlarda Zeytinburnu
Limanı’nda bulunan idari birimlerin bulunmaması ve bu limanların yasal olarak da hareket
noktası olmaması sebebiyle bu limanların acenteler bakımından Zeytinburnu Limanı’nın
işlevine haiz olmaması olduğu anlaşılmaktadır. Öte yandan GÖZCÜ beyanlarıyla,
barınma hizmetinin limanın kullanımından farklılık arz ettiğini kabul etmekte, Zeytinburnu
Limanı’nı zorunlu unsur yapan hususun barınma hizmeti alamamaktan ziyade,
Zeytinburnu Limanı’nın tek hareket noktası olarak belirlenmesi olduğunu
vurgulamaktadır. Bu noktada bu beyanlar kapsamında soruşturma konusu sözleşme
yapmanın reddi konusuna dönülecek olursa, GÖZCÜ’ye verilmesi reddedilen hizmet
Zeytinburnu Limanı’ndan barınma hizmeti alınması olup, GÖZCÜ’nün Zeytinburnu
Limanı’nı kullanması, buradaki kamu idari birimlerinden hizmet alarak faaliyetlerini
sürdürmesi engellenmemektedir.
(67) Dolayısıyla Zeytinburnu Limanı’nın İstanbul Boğazı’ndan geçen transit gemilere lojistik
hizmet veren acenteler bakımından tüm idari birimlerin yer aldığı tek liman olup
olmadığı/alternatifinin bulunup bulunmadığı hususu, reddetmeye konu unsur
Zeytinburnu Limanı’nın acente faaliyetleri için kullanımı olmadığından inceleme
konusunu oluşturmamaktadır. Bu bağlamda barınma hizmeti dışında, Zeytinburnu
Limanı’nın transit gemilere lojistik hizmet veren teşebbüsler bakımından en uygun liman
olduğu hususuna ilişkin değerlendirmelerin sözleşme yapmayı reddetme
değerlendirmelerinin odağında yer almadığı, asıl incelenmesi gereken konunun acente
tekneleri bakımından Zeytinburnu Limanı haricinde alternatif barınma alanlarının
bulunup bulunmadığı hususu olduğu değerlendirilmektedir. Bu bakımdan ise şikayetçi
konumundaki GÖZCÜ dahi, demirleme alanına ve hareket noktası olarak belirlenen
Zeytinburnu Limanı’na uzak olmakla beraber İstanbul Boğazı’nda farklı liman ve
18-08/152-73
19/47

noktaların barınma noktası olarak kullanılabildiğini, ayrıca bir dönem Ataköy Marina’yı da
barınma alanı olarak kullandığını, ek olarak halihazırda teknelerini denizde şamandırada
tutarak barınma sorununu çözdüğünü belirtmektedir.
(68) Öte yandan barınma/bağlama alanlarına ilişkin GÖZCÜ’nün başvurularında Zeytinburnu
Limanı’ndan barınma hizmeti alamayan bir diğer acente olarak belirtilen CİHAD’tan da
bilgi talebinde bulunulmuş, şirket yetkilisi (…..) tarafından Zeytinburnu Limanı’na 5,5 mil
gidiş 5,5 mil dönüş olmak üzere 11 mil uzaklıkta Kadıköy tren istasyonu yanında
Haydarpaşa Limanı bölgesine yakın mesafede ücretsiz olarak barınıldığı, bununla birlikte
Zeytinburnu Limanı’ndan barınma hizmeti alan firmalara göre ek yakıt, amortisman ve
palamar ücretlerine katlanıldığı ifade edilmiştir. Cevapta ayrıca Yenikapı ve Kumkapı
limanlarının da ücreti karşılığında barınılabilecek limanlar olduğu, bununla birlikte
VALİLİK kararları ile tek hareket noktası olarak belirlenen Zeytinburnu Limanı’na
uzaklıkları nedeniyle (sırasıyla 2,5 ve 3 mil-tek yön) Zeytinburnu Limanı’ndan barınma
hizmeti alan firmalara göre rekabetçi dezavantaj oluşturduğu belirtilmiştir.
(69) Her ne kadar başvuru sahibi GÖZCÜ ve GÖZCÜ’nün başvurularında geçen diğer bir
acente CİHAD tarafından İstanbul Boğazı’nda farklı liman ve noktaların barınma noktası
olarak kullanılabildiği belirtilmişse de, acente tekneleri bakımından Zeytinburnu Limanı
haricindeki barınma/bağlama alanları hakkında VALİLİK ve İLB’den de bilgi istenmiş, her
iki cevabi yazıda da Zeytinburnu Limanı haricinde herhangi bir barınma noktasına
değinilmemiş, İLB yetki sahasında yetkilendirilen 77 acente botundan Zeytinburnu
Limanı’nda barınan 22 bot dışındaki 55 bot için izinli barınma yerinin mevcut olmadığı,
bunlardan şikayete tabi olanlara gerekli yaptırımların halin icabına göre uygulandığı,
yeterli kapasitede barınma/bağlama yeri olmadığından İBB yetki alanında yaklaşık beş
bin gemi/deniz aracının kıyılara izinsiz bağlı bulunduğu ve İBB tarafından yapılan
“İstanbul Genelinde Marina ve Tekne Parkların Yerleşimine Ait Büyüklük ve Plan Altlığı
Çalışması”nda gemi/deniz araçları için gerekli olan barınma yerlerinin de planlandığı
ifade edilmiştir. Öte yandan her iki yazıda da, GÖZCÜ tarafından barınma noktası olarak
belirtilen alanlardan Kumkapı Barınağı’ndaki Gümrük Kısım Amirliği’nin Zeytinburnu
Gümrük Müdürlüğü’ne taşındığı, Yenikapı Barınağı’nda ise İBB tarafından yeniden
yapılanmaya gidildiğinden burada da bağlama ve barınma hizmeti verilemediği
belirtilmektedir. Yazılarda ayrıca 2007/213 sayılı kararla 2005/56 sayılı karardaki
limanlara alternatif hareket noktası olarak belirlenen TCDD Haydarpaşa Liman
İşletmesi’nin 19 no’lu Rıhtımı’nın da barınma noktası olarak kullanılmasına izin
verilmediği, daha önce gemilere iaşe hizmeti verilen TDİ İstanbul Liman İşletmesi’ndeki
gümrük hizmetine ise Galata Port projesi nedeniyle son verildiğinden şu anda gemilere
bu limandan da hizmet verilmediği ifade edilmektedir. VALİLİK yazısı ekinde ayrıca İLB
yetki sahası içinde bulunan gümrüklü noktalardan Salıpazarı Limanı’nın kurvaziyer yolcu
gemilerine, askeri gemilere ve yabancı bayraklı yatlara hizmet vermekte olduğundan
acente botlarına yer tahsisi ve hizmet verilmesine uygun olmadığı belirtilmiştir.
(70) VALİLİK ve İLB’nin yukarıdaki beyanları üzerine GÖZCÜ’nün eski müdürü ve ortağı (…..)
ile tekrar iletişime geçilerek, Kumkapı ve Yenikapı barınaklarının barınma noktası olarak
kullanılıp kullanılmadığı teyit etmek amacıyla tekrar sorulmuş, (…..) tarafından
halihazırda Kumkapı’da barınmakta olan Evren Denizcilik’e ait bir tekne, Eylül
Denizcilik’e ait üç tekne, Turkuaz Denizcilik’e ait bir tekne ve YAVUZ’a19 ait sekiz tekne
olmak üzere 13 acente botunun bulunduğu, bu acentelerin genelde transit gemilere yağ

19 YAVUZ yetkilisi (…..) ile 06.12.2017 tarihinde raportörlerce yapılan telefon görüşmesinde de teknelerinin
Kumkapı’da barındığı hususu ifade edilmiştir.
18-08/152-73
20/47

ve kolcu hizmeti verdiği, bu limanın bir yıl öncesine kadar İSPARK tarafından işletildiği20,
Yenikapı Limanı içerisinde ise akaryakıt tankerleri ve su tankerlerinin barındığı, hava
koşullarının uygun olmadığı zamanlarda Zeytinburnu Limanı’ndaki botların dahi geçici
olarak bu alanlara geldiği, dolayısıyla Kumkapı ve Yenikapı Limanlarında barınmanın
mümkün olduğu hususu yinelenmiştir.
(71) Dolayısıyla yukarıda VALİLİK ve İLB tarafından yapılan açıklamaların İLB yetki alanında
Zeytinburnu Limanı gibi barınma hizmetinin düzenli bir şekilde verildiği alanların
olmadığı, Kumkapı ve Yenikapı limanlarının da barınma hizmetinin sistematik bir şekilde
verildiği alanlar olmadığı, bununla birlikte teknelerin bu alanlarda barınmasının mümkün
olduğu şeklinde yorumlanması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Öte yandan VALİLİK ve
İLB’nin açıklamalarından İLB yetki alanında acente botlarının da dahil olduğu çok sayıda
barınma ihtiyacı olan deniz aracı olduğu, bu araçların bir şekilde kıyılara bağlı olduğu ve
bu şekilde barınma ihtiyaçlarını giderdiği anlaşılmaktadır. Nitekim GÖZCÜ de, Ataköy
Marina’nın barınma ücretlerindeki artış üzerine halihazırda teknelerinin şamandıraya
bağlı olarak denizde barındığını ifade etmiş, CİHAD da Haydarpaşa Limanı bölgesine
yakın mesafede barındığını belirtmiştir.
(72) Konuya ilişkin olarak soruşturma sürecinde GÖZCÜ’nün %(…..) ortağı olan21 ve
Zeytinburnu Limanı’ndan barınma hizmeti alan YILDIRAY ile de görüşülmüş, şirket
yetkilileri tarafından aralarındaki anlaşmazlığa kadar Zeytinburnu Limanı’ndaki yerlerinin
de ortaklaşa kullanıldığı ifade edilmiştir. Nitekim bu husus ZEYPORT’ta yapılan yerinde
incelemelerde elde edilen belgelerle de teyit edilmiştir. YILDIRAY yetkilileri tarafından
ayrıca, GÖZCÜ dahil diğer acente botlarının Zeytinburnu Limanı haricindeki alanlarda da
barınma-bağlama yapabildiği, kendilerinin altı botundan ikisinin Hasköy’deki Beyoğlu Su
Ürünleri Kooperatifinden barınma hizmeti aldığı belirtilmiştir. Öte yandan önaraştırma
döneminde bilgi istenen İSTANBUL34 firması tarafından gönderilen cevabi yazıda ise
Zeytinburnu Balıkçı Barınağı ve Samatya Balıkçı Barınağı’nın alternatif barınma alanları
olarak sayıldığı, Kumkapı Barınağı’nın da alternatifler arasında sayılabileceğinin fakat
demirleme sahasına diğer iki alana göre daha uzak olduğunun ifade edildiği
görülmektedir. Yine YAVUZ ile yapılan görüşmede, teknelerinin Kumkapı Limanı’nda
bağlı olduğu belirtilmiştir.
(73) Görüldüğü üzere yukarıda adı geçen teşebbüsler tarafından çeşitli alternatiflerin yanında
özellikle Kumkapı ve Yenikapı Limanları barınma alanları arasında sayılmakta, hatta
YAVUZ ve diğer birtakım acente botlarının teknelerinin bu alanlarda halihazırda da
barındığı anlaşılmaktadır. Nitekim söz konusu alanlar İLB’nin 03.10.2005 tarih ve 2582
sayılı yazısında da acente tekneleri için barınma yerleri olarak gösterilen yerler
arasındadır22.

20 Konuya ilişkin İSPARK’tan da bilgi alınmış, söz konusu alanların daha öncesinde işletildiği ancak
hâlihazırda İSPARK’ın bu alanlarda aktif bir faaliyetinin bulunmadığı, Gülpınar/Beylikdüzü’nde bir alanın
ücretsiz olarak işletildiği öğrenilmiştir. Öte yandan İSPARK ile ilgili bilgiler üzerine, İSPARK’ın internet
sitesinde yapılan araştırmada İSPARK’ın İSTMARİN markası altında İstinye ve Tarabya’daki tekne parklar
ile tekne bağlama hizmeti verdiği, bu tekne park projelerinin bir benzerinin kısa bir süre içerisinde Bebek,
Beykoz, Kuruçeşme, Paşabahçe, Kumkapı ve Maltepe’de de hayata geçirilmesinin planlandığı
görülmüştür ().
21 GÖZCÜ ve YILDIRAY yetkilileri ile yapılan görüşmeler sonucunda başlangıçta GÖZCÜ’nün %(…..)
hissesinin YILDIRAY’ın sahibi (…..)’e, %(…..)’sinin (…..)’a ait olduğu, son durumda ise %(…..)ın eşi
(…..)’a, %(…..)’sinin ise (…..) eşinin erkek kardeşi (…..)’e ait olduğu öğrenilmiştir.
22 Bkz. “İzin belgeleri bulunan acente teknelerinden bekleme yeri için Kumkapı barınağında azami 8 tekne,
Zeyport Acente Motorları Faaliyet Alanında azami 22 tekne bulunacak, diğer Acente tekneleri ise Yenikapı
Mendirek içerisinde barınabileceklerdir.” ifadesi.
18-08/152-73
21/47

(74) Sonuç olarak yukarıda yer verilen tüm açıklamalar çerçevesinde GÖZCÜ’nün barınma
bakımından alternatiflerinin bulunduğu, Zeytinburnu Limanı’ndan barınma hizmeti
almanın GÖZCÜ bakımından vazgeçilmez nitelikte olmadığı anlaşılmaktadır.
(75) GÖZCÜ tarafından katlanılan ek maliyetlerin Zeytinburnu Limanı’ndan barınma hizmeti
almayı vazgeçilmez hale getirip getirmediği hususu da İdare Mahkemesi kararı
bağlamında tartışılabilecektir. Bu çerçevede şikayetçi teşebbüsün vazgeçilmez nitelikte
bir unsura erişememenin sonucu olarak piyasa dışına çıkma riski ile karşılaşması veya
faaliyetlerine karlı bir şekilde devam etmesi gibi unsurlar dikkate alınabilecektir.
Sözleşme yapmanın reddine rağmen erişim talebinde bulunan teşebbüsün önemli bir
süre boyunca faaliyetlerine devam etmesi, redde konu ürün ya da hizmetin vazgeçilmez
olmadığına bir gösterge teşkil edebilecektir23. Konu bu bakımdan değerlendirildiğinde,
GÖZCÜ’nün Zeytinburnu Limanı’ndan ilk barınma talebinde bulunduğu 2009 yılından
2017 yılına kadar faaliyetlerine devam ettiği görülmekte olup, aşağıdaki tabloda
GÖZCÜ’nün cirosuna ve kar zarar durumuna yer verilmektedir:
Tablo 3: GÖZCÜ’nün 2008-2016 Yılları Arasındaki Ciro, Kar/Zarar Tablosu (TL)
YIL CİRO DÖNEM NET KÂRI DÖNEM ZARARI
2008 (…..) (…..)
2009 (…..) (…..)
2010 (…..) (…..)
2011 (…..) (…..)
2012 (…..) (…..)
2013 (…..) (…..)
2014 (…..) (…..)
2015 (…..) (…..)
2016 (…..) (…..)
01.01-28.02 2017 (…..) (…..)
01.01- 30.06.2017 (…..) (…..)
Kaynak: GÖZCÜ tarafından gönderilen bilgi ve belgeler.
(76) Tablodan da görüldüğü üzere GÖZCÜ’nün, Zeytinburnu Limanı’ndan ilk barınma
talebinde bulunduğu 2009 yılından 2013 yılına kadar net karı (…..)TL civarında
seyretmiş, 2014 ve 2015 yıllarında (…..)TL’ye ulaşmış, 2016 yılında (…..)TL seviyesine
düşmekle beraber yine pozitif olarak gerçekleşmiş, şirkete yönetim kayyumu24 atandığı
2017 yılının ilk altı ayında ise yaklaşık (…..)TL zarara dönmüştür. Şirket karının seyrinden
GÖZCÜ’nün Zeytinburnu Limanı’ndan barınma hizmeti almasa da faaliyetlerini 2009-
2016 arasında karlı bir şekilde sürdürebildiği, 2017 yılında ise şirket ortakları arasında
anlaşmazlıkların bir sonucu olan kayyum atanması süreci ile zarar etmeye başladığı ve
tasfiye sürecine girdiği görülmektedir. Dolayısıyla, kayyum süreci değerlendirme dışında
tutulduğunda söz konusu kar değerleri, GÖZCÜ’nün faaliyetlerini Zeytinburnu
Limanı’ndan barınma hizmeti almaksızın başarılı bir şekilde yürütebildiğine, Zeytinburnu
Limanı’ndan barınma hizmeti almanın GÖZCÜ için vazgeçilmez nitelikte olmadığına
işaret etmektedir25.
(77) GÖZCÜ, Zeytinburnu Limanı’nın bulunduğu Boğaz’ın güney tarafı haricinde Boğaz’ın
kuzeyinde de faaliyet gösterdiğinden aşağıdaki tabloda GÖZCÜ’nün yıllar itibarıyla
cirosunun ne kadarını kuzeydeki ne kadarını ise güneydeki faaliyetlerinden elde ettiği
incelenmiş, tablodan da görüldüğü üzere her dönem güneydeki cironun kuzeydeki

23 Case T-52/00, Coe Clerici Logistics SpA v. Commission, para.25.
24 19.05.2015 tarihinde verilen ihtiyati tedbir kararı gereğince (…..) şirkete anılan tarihte ilk önce denetim
kayyumu olarak, 08.02.2017 tarihinde ise ilgili mahkeme kararı ile yönetim kayyumu olarak atanmıştır.
25 Nitekim kayyum atanması sürecine ilişkin dava içeriğinde GÖZCÜ yetkilileri (…..) ve (…..) şirketlerinin
hiçbir zaman zarar etmeyen karlı bir şirket olduğu, yıldan yıla karlılığını ve büyümesini artırdığı ve 2004
yılından 2015 Haziran ayına kadar karlılığın ciddi oranda arttığı beyanında bulunmuştur.
18-08/152-73
22/47

cirodan daha yüksek olduğu görülmüştür. Cironun kuzey ve güney faaliyetleri arasındaki
bu dağılımı da, GÖZCÜ açısından Zeytinburnu Limanı’ndan barınma hizmeti
alamamanın vazgeçilmez nitelikte olmadığını göstermesinin yanında, yukarıda bahsi
geçen kar değerlerinin de kuzey faaliyetlerinden kaynaklanmadığını, dolayısıyla güney
faaliyetlerinden ortaya çıkabilecek olası bir zararın kuzey faaliyetleri ile sübvanse
edilmediğini de destekler niteliktedir.
Tablo 4: GÖZCÜ’nün 2009-2016 Yılları Arasındaki Kuzey-Güney Ciro Tablosu (TL)
YIL KUZEY TOPLAM CİRO GÜNEY TOPLAM CİRO
2009 (…..) (…..)
2010 (…..) (…..)
2011 (…..) (…..)
2012 (…..) (…..)
2013 (…..) (…..)
2014 (…..) (…..)
2015 (…..) (…..)
2016 (…..) (…..)
Kaynak: GÖZCÜ tarafından gönderilen bilgi ve belgeler.
(78) Her ne kadar şikayetçi konumunda olmasa da, Zeytinburnu Limanı’ndan barınma hizmeti
alamayan bir diğer acente olan CİHAD’ın kar-zarar durumuna ise aşağıdaki tabloda yer
verilmektedir:
Tablo 5: CİHAD’ın 2010-2016 Yılları Arasındaki Ciro, Kar/Zarar Tablosu (TL)
YIL CİRO DÖNEM NET KÂRI DÖNEM ZARARI
2010 (…..) (…..)
2011 (…..) (…..)
2012 (…..) (…..) (…..)
2013 (…..) (…..) (…..)
2014 (…..) (…..) (…..)
2015 (…..) (…..)
2016 (…..) (…..)
Kaynak: CİHAD tarafından gönderilen bilgi ve belgeler.
(79) Yukarıdaki tablodan da CİHAD’ın yıllar itibarıyla bazı dönemlerde kar bazı dönemlerde
zarar etmekle beraber, sürekli bir zarar durumunun söz konusu olmadığı, Zeytinburnu
Limanı’ndan barınma hizmeti alamamanın CİHAD’ın transit gemilere lojistik hizmet
pazarında faaliyet göstermesine engel olacak düzeyde olmadığı sonucuna
varılmaktadır26.
(80) Yukarıdaki tespitlere ek olarak gerek GÖZCÜ’nün başvurusunda ve ZEYPORT’un birinci
yazılı savunmasında, gerekse Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Deniz ve
İçsular Düzenleme Genel Müdürlüğü’nün 11.11.2016 tarihli yazısı uyarınca İLB
tarafından hazırlanan 16.01.2017 tarihli raporda geçen bir hususa değinmenin de yerinde
olacağı değerlendirilmektedir. GÖZCÜ tarafından önaraştırma döneminde gönderilen ve
11.02.2014 tarihinde Kurum kayıtlarına intikal eden yazıda, GÖZCÜ’nün Zeytinburnu
Limanı’ndan gemilere ayda yaklaşık (…..) temasının bulunduğu, iş kapasitesi
bakımından da İSTANBUL34 (%(…..)) ve GEMTAC’tan (%(…..)) sonra %(…..)’lik bir
payla üçüncü sırada olduğu belirtilmektedir. Yine GÖZCÜ tarafından bu sefer soruşturma
döneminde gönderilen ve Kurum kayıtlarına 28.07.2017 tarihinde intikal eden yazıda ise,
GÖZCÜ’nün Zeytinburnu Limanı’nı kullanarak transit gemilere yaptığı sefer sayısının
seyrine yer verilmektedir. Bu çerçevede hazırlanan aşağıdaki tablodan da görüldüğü
üzere 2010-2015 yılları arasında GÖZCÜ’nün Zeytinburnu Limanı’nı kullanarak transit
gemilere yaptığı sefer sayısı sürekli bir artış göstermiştir. İLB tarafından hazırlanan

26 Nitekim önaraştırma döneminde CİHAD tarafından Kurum’a gönderilen yazıda da düşük karlarla da olsa
faaliyetlerini sürdürebildiği ifade edilmiştir.
18-08/152-73
23/47

raporda da yapılan inceleme sonucu GÖZCÜ’nün ZEYPORT’tan hizmet alan acenteler
arasında üçüncü sırada yer aldığı belirtilmekte olup, ZEYPORT’un birinci yazılı
savunmasında da bu tespite yer verilmiştir. Gerek şikayetçi konumundaki GÖZCÜ
tarafından ifade edilen, gerekse İLB’nin raporunda yer alan bu husus da, GÖZCÜ’nün
Zeytinburnu Limanı’ndan barınma hizmeti alamamasına rağmen transit gemilere lojistik
hizmet verme faaliyetini sürdürebildiğini, dolayısıyla Zeytinburnu Limanı’ndan barınma
hizmeti almanın GÖZCÜ bakımından vazgeçilmez nitelikte olmadığını göstermektedir.
Tablo 6: GÖZCÜ’nün 2010-2016 Yılları Arasında Zeytinburnu Limanı’nı Kullanarak Yaptığı Sefer Sayısı
YIL SEFER SAYISI
201027 (…..)
2011 (…..)
2012 (…..)
2013 (…..)
2014 (…..)
2015 (…..)
2016 (…..)
Kaynak: GÖZCÜ tarafından gönderilen bilgi ve belgeler.
(81) Yukarıdaki tespitlere ek olarak GÖZCÜ ile yapılan görüşmede GÖZCÜ yetkililerinin
“Zeyport’un tarafımıza forklift ve vinç sahası sunması, iç piyasadaki ürünler için bir
buzdolabı sahası tahsis etmesi ve çalışanların bekleyebileceği bir kulübe yeri tahsis
etmesi durumunda sorun büyük oranda çözüme ulaşacaktır” ifadesinin de asıl sorunun
barınma olmadığına yönelik gösterge niteliğinde olduğu değerlendirilmektedir.
(82) Diğer yandan bir unsurun vazgeçilmez olarak nitelendirilebilmesi için bu unsurun
alternatifinin bulunmaması ya da pratik ve makul bir şekilde alternatifini oluşturmanın
mümkün olmaması değerlendirmenin başlıca noktalarından birini oluşturmakta, alternatif
bir imkanı kullanma ya da yaratmanın rakipler üzerine ek maliyet getirmesi ve
uygunsuzluğa yol açması, unsurun vazgeçilmezliğini ispatlamak için yeterli
olmamaktadır28. Bu bağlamda ilgili kaynağın alternatif kaynaklara göre sadece daha
avantajlı, daha az maliyetli, daha elverişli olması söz konusu unsurun vazgeçilmez olarak
nitelendirilmesi için yeterli olmayıp, dışlayıcı etkinin ispatlanması gerekmektedir. Zira
buradaki değerlendirmede önemli olan, vazgeçilmez olduğu iddia edilen ürüne erişmek
isteyen teşebbüslere erişim sağlanması durumunda bu teşebbüslerin daha çok rekabet
edip edemeyecekleri değildir29. GÖZCÜ’nün ise, her ne kadar Zeytinburnu Limanı’ndan
barınma hizmeti alamamanın bir sonucu olarak Zeytinburnu Limanı’ndan barınma
hizmeti alan teşebbüslere göre daha çok maliyete katlansa da, alternatif barınma
olanaklarına sahip olduğu, ayrıca faaliyetlerine de karlı bir şekilde devam ettiği
anlaşılmaktadır. Bu bağlamda salt Zeytinburnu Limanı’nın diğer alternatiflere göre daha
avantajlı bir seçenek olması sebebiyle bu limandan barınma hizmeti almanın
vazgeçilmez nitelikte olduğu sonucuna ulaşmak mümkün gözükmemektedir.
(83) Sonuç olarak tüm bu tespitler ışığında soruşturma konusu bakımından sözleşme
yapmanın reddi şartlarından vazgeçilmezlik şartının sağlanmadığı değerlendirilmektedir.

27 GÖZCÜ Güney’deki faaliyetlerine 2010 yılında başladığından, tabloda bu yıldan itibaren sefer sayılarına
yer verilmiştir.
28Alaska Airlines v. United Airlines 948, F.’d.536 (6. Daire, 1991); VENIT, J.S. ve J.J. KALLAUGHER
(1994), “Essential Facilities: A Comparative Law Approach”, B. Hawk (der.), Fordham Corporate Law
Institute International Antitrust Law and Policy içinde, Kluwer Law International, The Hague, The
Netherlands, s.314-344, s. 324.
29 O’DONOGHUE, R. ve J. PADILLA (2013), The Law and Economics of Article 102 TFEU, Hart Publishing,
s. 547.
18-08/152-73
24/47

I.3.1.3.3. Etkin Rekabetin Ortadan Kalkmasının Muhtemel Olması
(84) Doktrinde bu koşulun, hakim durumdaki teşebbüsün sağladığı unsurun vazgeçilmez
olması gerektiğine ilişkin koşulun doğal bir sonucu olduğu belirtilmektedir. Zira redde
konu unsur vazgeçilmez değilse, reddetmenin rekabet üzerinde önemli bir etkide
bulunacağını söylemek oldukça zor olacaktır30. Nitekim Kılavuz’da, redde konu olan
unsurun vazgeçilmezlik koşulunu sağladığının tespit edilmesi halinde, etkin rekabetin
ortadan kalkmasının muhtemel olup olmadığının da değerlendirilmesi gerektiği
belirtilmektedir.
(85) Yukarıdaki değerlendirmenin doğal bir sonucu olarak, vazgeçilmezlik koşulunun
incelendiği bölümünde yer verilen tespit ve değerlendirmelerin bu bölüm bakımından da
geçerli olabileceği söylenebilecektir. Nitekim önceki bölümde de görüldüğü üzere, liman
hizmetlerinin üst pazar, transit gemilere lojistik hizmetler pazarının alt pazar olarak
nitelendirildiği bir durumda, GÖZCÜ’nün lojistik hizmetler pazarındaki faaliyeti ve karı,
kayyum atanması sürecine kadar artan bir seyir izlemiş, Zeytinburnu Limanı’ndan
barınma hizmeti alamamanın sonucunda GÖZCÜ’nün faaliyetlerinde negatif bir seyir
gözlenmemiştir. Diğer yandan GÖZCÜ’nün Zeytinburnu Limanı’nı kullanarak transit
gemilere yaptığı sefer sayıları da yıllar itibarıyla artan bir eğilim göstermiştir. Yine İLB’nin
raporunda da belirtildiği üzere raporun öngördüğü dönemde GÖZCÜ, Zeytinburnu
Limanı’ndan hizmet alan teşebbüsler arasında sefer sayıları bakımından üçüncü sırada
yer almaktadır. Öte yandan GEMTAC’da yapılan yerinde incelemede elde edilen
belgeler, GÖZCÜ’nün ciddi bir rakip olarak görülmeye devam ettiğini göstermektedir.
(86) Diğer yandan GÖZCÜ tarafından ZEYPORT ile aynı ekonomik bütünlük içinde olduğu
iddia edilen GEMTAC’ın 2010-2016 yılları arasında Zeytinburnu Limanı’ndan transit
gemilere yaptığı sefer sayılarına aşağıdaki tabloda yer verilmiştir:
Tablo 7: GEMTAC’ın 2010-2016 Yılları Arasındaki Sefer Sayısı
YIL SEFER SAYISI
2010 (…..)
2011 (…..)
2012 (…..)
2013 (…..)
2014 (…..)
2015 (…..)
2016 (…..)
Kaynak: GEMTAC tarafından gönderilen bilgi ve belgeler.
(87) Tablodan da görüldüğü üzere Zeytinburnu Limanı’ndan barınma hizmeti alan
GEMTAC’ın sefer sayıları, GÖZCÜ’nün barınma hizmeti alamamasının bir sonucu olarak
yıllar itibarıyla herhangi bir artış göstermemiştir. Son olarak aşağıdaki tablolarda GÖZCÜ
ve GEMTAC ile birlikte, Zeytinburnu Limanı’ndan barınma hizmeti alan İSTANBUL34,
YILDIRAY ve ZEYLİNE’ın Zeytinburnu Limanı’ndan transit gemilere yaptığı sefer sayıları
ve sefer sayılarındaki artış oranları incelenmiştir:
Tablo 8: Acente Botlarının 2010-2016 Yılları Arasındaki Sefer Sayıları
YIL 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016
İSTANBUL34 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
GEMTAC (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
YILDIRAY (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
GÖZCÜ (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
ZEYLİNE (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Kaynak: İSTANBUL34, GEMTAC, YILDIRAY, GÖZCÜ, ZEYLINE tarafından gönderilen bilgi ve belgeler.

30 O’Donoghue ve Padilla 2013, s. 550.
18-08/152-73
25/47

Tablo 9: Acente Botlarının 2010-2016 Yılları Arasındaki Sefer Sayılarındaki Değişim (%)
YIL 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016
İSTANBUL34 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
GEMTAC (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
YILDIRAY (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
GÖZCÜ (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
ZEYLİNE (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Kaynak: İSTANBUL34, GEMTAC, YILDIRAY, GÖZCÜ, ZEYLINE tarafından gönderilen bilgi ve belgeler.
(88) Tablolardan da görüldüğü üzere, GÖZCÜ’nün Zeytinburnu Limanı’ndan barınma hizmeti
alamamasının bir sonucu olarak barınma hizmeti alan diğer teşebbüslerin sefer
sayılarında bir artış gözlenmemektedir. Hatta kayyum süreci haricinde GÖZCÜ’nün sefer
sayılarını sürekli artıran tek teşebbüs olduğu, diğer teşebbüslerin yıllar itibarıyla sefer
sayılarında artış ve azalışların beraber yaşandığı görülmektedir. Sonuç olarak bu
tespitler ışığında GÖZCÜ’nün Zeytinburnu Limanı’ndan barınma hizmeti alamamasının
sonucu olarak alt pazarda etkin rekabetin ortadan kalktığına yönelik emarelerin mevcut
olmadığı değerlendirilmektedir.
I.3.1.3.4. Tüketici Zararına Yol Açılmasının Muhtemel Olması
(89) Reddetmenin tüketici zararına yol açmasının muhtemel olup olmadığının
değerlendirilmesi aşamasında tüketiciler bakımından, sözleşme yapmayı reddetmenin
ilgili pazardaki olumsuz sonuçlarının, sözleşme yapma yükümlülüğü getirilmesinin
zaman içinde yaratacağı olumsuz sonuçlardan daha fazla olup olmayacağı
incelenmektedir. Bu çerçevede örneğin, hakim durumdaki teşebbüsün sözleşme
yapmayı reddetmesi sonucunda rakiplerin yenilikçi ürün ya da hizmetleri piyasaya
sürmesinin engellendiği ve/veya reddetme davranışıyla takip eden yeniliklerin önünün
tıkandığı hallerde muhtemel tüketici zararından bahsedilebilmektedir. Bu durum, özellikle
sözleşme yapma talebinde bulunan rakibin hakim durumdaki teşebbüsün ürettiği mal ve
hizmetler ile sınırlı kalmayarak potansiyel talebin olduğu yeni ve daha gelişmiş mal veya
hizmetler sunma amacını taşıdığı veya teknolojik gelişmeye katkıda bulunmasının olası
olduğu hallerde söz konusu olmaktadır31.
(90) Bu bilgiler ışığında, reddetme eylemi sonucunda tüketici zararına yol açılmasının
muhtemel olup olmadığının belirlenmesinde esas olarak, yenilikçi ürünlerin piyasaya
sürülmesinin ya da teknolojik gelişmelerin engellenmesi olasılığı üzerinde durulduğu
anlaşılmaktadır. Ancak soruşturma kapsamında yapılan incelemelerde, GÖZCÜ’nün
yenilikçi bir ürünü piyasaya sürememesi ya da potansiyel talebi olan yeni ve daha
gelişmiş bir ürün ortaya koymasının veya teknolojik gelişmeye katkıda bulunmasının
engellenmesi gibi bir durumun varlığına ilişkin herhangi bir bilgi veya belge elde
edilememiştir. Dolayısıyla bu açıdan reddetme eylemi sonucunda tüketici zararının
ortaya çıkmasının muhtemel olmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.
(91) Diğer yandan her ne kadar yukarıdaki değerlendirmede tüketici zararının muhtemel olup
olmadığı, reddetme eylemi sonucu ortaya çıkan durum ile sözleşme yapma yükümlülüğü
getirilmesinin karşılaştırmalı analizine dayansa da, bir diğer gösterge olarak transit
gemilere uygulanan hizmet fiyatlarının da dikkate alınabileceği değerlendirilmektedir. Bu
hususla ilgili olarak Önaraştırma Raporu’nda GÖZCÜ firmasının vekilinin “ZEYPORT’un
barınma hizmeti taleplerini karşılayamaması neticesinde maliyetlerinin arttığı, ancak bu
maliyetlerin firmalar arası rekabet nedeniyle nihai fiyata eklenerek müşterilere
yansıtılamadığı, GÖZCÜ firmasının bu maliyetlere katlandığı” şeklindeki beyanları yer

31 Kılavuz, para. 47.
18-08/152-73
26/47

almakta olup, şikayet sahibinin söz konusu beyanlarından reddetme eylemi sonucunda
nihai tüketici fiyatının artmadığı sonucuna varılabilecektir.
(92) Bu bağlamda ayrıca, transit gemilere uygulanan hizmet fiyatları ile ilgili GÖZCÜ
tarafından ZEYPORT ile aynı ekonomik bütünlük içinde olduğu iddia edilen GEMTAC ile
de görüşülmüş, yapılan görüşmeler sonucunda söz konusu hizmet fiyatlarının 2008
yılından bu yana Sanayi ve Ticaret Bakanlığının 2008/1 sayılı “Gemi Acentelik Hizmetleri
Ücret Tarifesine İlişkin Tebliğ” uyarınca düzenlendiği anlaşılmıştır32. Anılan Tebliğ’in
“Kapsam” başlıklı ikinci maddesi “Bu Tebliğ hükümleri, Türkiye Cumhuriyeti Kanunlarına
göre kurulmuş ve Deniz Ticaret Odalarına kayıtlı olarak faaliyet gösteren gerçek ve tüzel
kişilerin verdikleri acentelik hizmetleri ücretlerinin asgari düzeyini belirler” hükmünü haiz
olup, anılan Tebliğ’de fiyatların Euro üzerinden düzenlendiği ve fiyatların belirli dönemler
itibarıyla yenileneceği yönünde bir ibare bulunmadığı görülmektedir. GEMTAC ile yapılan
görüşmede bu hususun müşterilerin uluslararası müşteriler olmasından ve yabancı para
birimi üzerinden belirlenen ücretlerin yıldan yıla belirgin bir fark göstermemesinden
kaynaklandığı belirtilmiştir. Diğer yandan GEMTAC’tan bu Tebliğ kapsamında 2010-
2016 yılları arasında transit gemilere verdiği hizmetler için uyguladığı fiyatlar da istenmiş,
gönderilen fiyat tablolarının incelenmesi sonucu hizmet fiyatlarının yıllar itibarıyla
değişmediği ya da göz ardı edilebilir değişimler gösterdiği gözlenmiştir.
(93) Sonuç olarak nihai tüketici konumundaki transit gemilere33 uygulanan ücretler
bakımından GÖZCÜ’nün Zeytinburnu Limanı’nda barınamaması sonucunda tüketicinin
bir zarara uğradığı sonucuna varmak mümkün görünmemektedir. Nitekim gerek GÖZCÜ
eski müdürü (…..) ile gerekse GEMTAC Genel Müdür Yardımcısı (…..) ile yapılan
görüşmede de, transit gemilere lojistik hizmet verme pazarında rekabetin fiyattan ziyade
kalite ve güven odaklı olduğu belirtilmiştir.
(94) Öte yandan İdare Mahkemesi kararında bu koşul ile ilgili değerlendirmelerin, davacının
katlandığı ek maliyetler dikkate alınmadan yapıldığı belirtilmektedir. Bununla birlikte
yukarıda da açıklandığı üzere tüketici zararının değerlendirilmesinde rakip teşebbüslerin
değil nihai tüketicinin söz konusu davranıştan zarar görüp görmediği incelenmekte olup,
GÖZCÜ’nün katlandığı maliyetler bu koşulun konusunu oluşturmamaktadır. GÖZCÜ’nün
katlandığı maliyetler vazgeçilmezlik koşulunun ve ayrımcılık davranışının konusu olup,
söz konusu değerlendirmelere ilgili bölümlerde yer verilmiştir.
(95) Bu tespitler ışığında, soruşturma konusu reddetme eyleminin rekabet hukuku özelinde
tüketici zararına da yol açmadığı değerlendirilmektedir.
I.3.1.3.5. Objektif Haklı Gerekçe Tartışması
(96) Sözleşme yapmayı reddetme eyleminin rekabet ihlali oluşturup oluşturmadığı noktasında
son değerlendirilen husus, sözleşme yapmayı reddeden teşebbüsün bu davranışına
ilişkin objektif haklı bir gerekçesi olup olmadığıdır. Bu çerçevede, yukarıda sayılan şartlar
inceleme konusu davranış bakımından mevcut olsa dahi, teşebbüsün objektif haklı bir
gerekçesi olması durumunda, sözleşme yapmayı reddetme eylemi ihlal olarak
nitelendirilmemektedir. Bu noktada daha önce de belirtildiği üzere, sözleşme yapma
talebinde bulunan teşebbüsün ticari kredibilitesinin olmaması, arzın kapasite sınırlarına
bağlı olarak geçici olarak ya da tamamen durdurulması, çeşitli güvenlik gerekliliklerinin
karşılanamaması gibi hususlar sözleşme yapmanın reddi için objektif haklı gerekçe

32 Söz konusu Tebliğ’deki tarifeler ana acentelerin ücretlerini düzenliyor olsa da, tali acenteler de verdikleri
hizmetin karşılığını ana acentelere fatura ettiğinden Tebliğ’deki tarifelerin tali acentelerin tarifeleri
bakımından da gösterge niteliğinde olduğu söylenebilecektir.
33 Tali acenteler verdikleri hizmetin bedelini ana acenteye, ana acenteler ise bu bedeli gemi sahibi
armatörlere fatura etmektedir.
18-08/152-73
27/47

olarak kabul edilebilmektedir. İdare Mahkemesi kararında, söz konusu koşulun
önaraştırma döneminde sadece ZEYPORT’un beyanları esas alınmak suretiyle
değerlendirildiği belirtilmektedir. Bu husus da, soruşturma kapsamında yapılan
değerlendirmede dikkate alınmıştır.
(97) Soruşturma konusu bakımından söz konusu koşul değerlendirildiğinde, daha önce
değinilen İLB’nin “Acente Tekneleri ile İlgili Valilik Tedbirleri Bakımından Uyulması
Gereken Esaslar” başlıklı 03.10.2005 tarih ve 2582 sayılı yazısının 7. maddesinde yer
alan “Zeyport Acente Motorları Faaliyet Alanında azami 22 tekne bulunacak, diğer
Acente tekneleri ise Yenikapı Mendirek içerisinde barınabileceklerdir” hükmü ile
Zeytinburnu Limanı’ndan barınma hizmeti alabilecek bot sayısının 22 ile sınırlandırılmış
olduğu görülmektedir. ZEYPORT da savunmasında 17.08.2005 tarih ve 2005/56 sayılı
VALİLİK kararı doğrultusunda alınan söz konusu Başkanlık kararına atıfta bulunarak, söz
konusu talimat ile azami 22 acente botunun Zeytinburnu Limanı’nda barınabileceğinin
taraflarına bildirildiği, bu çerçevede gerekli koşulları sağlayan talep sahibi firmalara
anılan kapasitenin tahsis edildiği, bu firmalardan taleplerini yenilemeyenler olduğunda
başvuru sırasına göre koşulları sağlayan firmalara tahsis yapıldığı, bununla birlikte
GÖZCÜ’nün başvuru tarihinde boş kapasite bulunmadığından GÖZCÜ’ye tahsis
yapılamadığı belirtilmiştir.
(98) ZEYPORT’un savunmasında ayrıca İLB tarafından hazırlanan 16.01.2017 tarihli raporda
yer alan aşağıdaki bölüme yer verilerek Zeytinburnu Limanı’nda ilave bir barınma alanı
ayırma imkanı olmadığı belirtilmektedir:
“Başkanlığımıza yapılan müracaatlar sonucunda Başkanlığımızca çeşitli firmalara ait
olan 113 adet motora Acente Motoru belgesi düzenlenmiştir. Acente Motorları için,
hizmet noktası olarak belirlenen bu 4 adet hizmet noktasından34 sadece Zeyport
Liman İşletmesi sahası içerisinde Acente Motorları barınma alanı olup, ayrılan bu
barınma alanı 22 adet tekneyi kapsamakta ve tam kapasiteyle kullanılmaktadır. İlave
bir barınma alanı ayırma imkânı yoktur.”
(99) Sonuç olarak GÖZCÜ’nün yaptığı ilk barınma başvurusunun reddedilmesinin
gerekçesinin kapasite sınırı olduğu anlaşılmakta olup, anılan hususun, yukarıda arzın
kapasite sınırlarına bağlı olarak geçici olarak ya da tamamen durdurulması örneğiyle de
vurgulandığı üzere, objektif haklı gerekçe olarak kabul edilebileceği
değerlendirilmektedir. Öte yandan yukarıda da görüldüğü üzere, kapasitenin
belirlenmesinde İLB de söz sahibi olup, ayrıca Zeytinburnu Limanı’ndaki barınma
kapasitesinin sınırlı olduğuna işaret eden rapor da yine İLB tarafından hazırlanmıştır.
Dolayısıyla bu tespitle, İdare Mahkemesinin kararında yer alan, bu koşulun sadece
ZEYPORT’un beyanları esas alınmak suretiyle değerlendirildiğine yönelik gerekçenin
dikkate alınarak konunun aydınlatıldığı değerlendirilmektedir.
(100) Diğer yandan ZEYPORT, İLB kayıtlarına 22.06.2017 tarih ve 31785 sayı ile giren
dilekçesiyle, sacdan imal edilen büyük botlardaki eski acente botlarının yerini, polietilen
HDPE malzemeden imal edilen ve sac teknelere oranla daha küçük boyutlardaki acente
botlarının aldığına, bunun da İLB tarafından 22 tekne ile sınırlanan faaliyet alanında ilave
barınma alanı açılmasını sağladığına işaret ederek, Başkanlığın uygun görmesi halinde
22 ile sınırlandırılmış bot sayısının 25-26 tekneye çıkarılmasının liman hizmetlerini
aksatmayacağını ve halen barınma talebi bulunan firmaların taleplerinin
karşılanabileceğini belirten bir yazıyı İLB’ye sunduğunu, İLB’nin de söz konusu talepleri
neticesinde 17.08.2017 tarihli yazısı ile Zeytinburnu Limanı’ndan yararlanacak bot
sayısını 22’den 25’e çıkardığını, ayrıca ZEYPORT’a ait 5 no’lu iskele olarak adlandırılan

34 Haydarpaşa Limanı, TDİ Karaköy Limanı, Zeytinburnu Limanı ve Rumelifeneri Balıkçı Barınağı
18-08/152-73
28/47

yerin de acente botları için barınma/bağlama yeri olarak kullandırılabileceğini
ZEYPORT’a ilettiğini bildirmiş, İLB’nin anılan kararı sonrasında başvuru sırasına göre
barınma talebi sahibi teşebbüslere noter kanalı ile yapılan tebligatları yazı ekine
eklemiştir. Anılan belgelerden, önceki süreçte de ilgili kurumlarla barınma sorununa ilişki
yazışmaları bulunan ZEYPORT’un, soruşturma süreci ile soruşturma konusu barınma
sorununa çözüm üretme bakımından daha aktif bir gayret içerisine girdiği
söylenebilecektir.
(101) Anılan yazışmaların incelenmesinden ZEYPORT’un kapasite artışı üzerine GÖZCÜ,
CİHAD ve YAVUZ’a taleplerinin devam ediyor olması durumunda kendilerine birer botluk
alanın Zeytinburnu Limanı’nda barınma alanı olarak tahsis edilebileceğini iletmiş olduğu
görülmekte olup, söz konusu bildirime CİHAD ve YAVUZ firmalarının olumlu dönüş
yaptığı öğrenilmiştir. Halihazırda kayyum yönetiminde bulunan GÖZCÜ’nün kayyumu
tarafından ise başlangıçta barınma taleplerinin devam ettiğini ve barınma hizmetinden
yararlanmak istediklerini belirten yazıların, sonrasında ise barınma talebinin kayyum
öncesi döneme ilişkin olması ve şirket ortaklarının mutabakata varamaması üzerine bu
yöndeki bir ibare ile kayyum olarak herhangi bir beyan ve/veya işlemde bulunma
yetkisinin olmadığına yönelik bir yazının ZEYPORT’a iletildiği görülmüştür. ZEYPORT
söz konusu durum üzerine ayrı ayrı şirket ortaklarına bildirimde bulunmuş, söz konusu
bildirime Semih GEÇER yanıt vermemiş, Güzide YALÇIN ise cevaben şirkete mahkeme
kararıyla yönetim kayyumu atandığını belirterek muhatabın kendisinin olmadığını
belirtmiştir. Söz konusu durum ZEYPORT’un 25.10.2017 tarihli yönetim kurulu
toplantısında görüşülmüş ve yapılan yazışmalar neticesinde GÖZCÜ’nün barınma
isteminin devam etmediğinin anlaşıldığı belirtilerek, başvuru sırasına göre dördüncü
sırada bulunan HG Denizcilik ve Gemi Acenteliği Hiz. A.Ş.’ye (HG) barınma talebinin
devam edip etmediğini bildirmesi konusunda yazı gönderilmesine karar verilmiştir35.
Sonuç olarak mevcut soruşturmanın da konusunu oluşturan barınma kapasitesinin
artması sonucu ZEYPORT tarafından gönderilen tahsis yazısına GÖZCÜ’nün olumsuz
yanıt verdiği ve sıranın HG’ye geçtiği görülmektedir.
(102) Yukarıda yapılan tespit ve değerlendirmeler sonucunda ZEYPORT’un, GÖZCÜ’nün
Zeytinburnu Limanı’nda barınma taleplerini reddetmesinin sözleşme yapmanın reddi
koşullarını kümülatif olarak sağlamaması nedeniyle 4054 sayılı Kanun’un 6. maddesi
kapsamında bir kötüye kullanma ve rekabet ihlali olarak nitelendirilemeyeceği
değerlendirilmektedir.
I.3.1.4. Ofis ve Otopark Hizmeti Verilmesinin Reddine İlişkin Değerlendirme
(103) Daha önce de ifade edildiği üzere GÖZCÜ’ye ZEYPORT tarafından verilmesi reddedilen
diğer hizmetler ofis ve otopark hizmetleridir. Ofis hizmetleriyle ilgili olarak GÖZCÜ,
özellikle gemilerden personel değişimi sırasında limanın dışında ve sahil yolunun diğer
tarafında bulunan ofisine gidip gelmek zorunda kaldığını, bunun da hem zaman hem de
liman içinde ofisi bulunan diğer teşebbüsleri gören müşteri gözünde itibar kaybına yol
açtığını, ayrıca güvenlik açısından da sorun yarattığını belirtmektedir. GÖZCÜ ayrıca,
liman içindeki ofis alanlarının adaletsiz bir şekilde tahsis edildiğini, GEMTAC’a en fazla
alanın tahsis edildiğini, acentelik faaliyeti yürütmeyen teşebbüslere bile ofis verilmişken
kendisinin ofis talebinin reddedildiğini ifade etmektedir.
(104) Yapılan yerinde incelemeler, görüşmeler ve bilgi talepleri neticesinde, Zeytinburnu
Limanı’ndaki ofis dağılımının aşağıdaki Tablo 10’daki gibi gerçekleştiği, bu bağlamda en

35 (…..).
Benzer hususların, GEMTAC ve ZEYPORT’ta yapılan yerinde incelemelerde elde edilen belgelerde de
olduğu gözlenmiştir. Söz konusu iddiaların ayrıca ZEYPORT’un birinci yazılı savunmasında yer verilen
GÖZCÜ’ye kayyum atanması sürecini başlatan dava içeriğinde de yer aldığı görülmektedir.
18-08/152-73
29/47

fazla alanın GEMTAC’a verildiği, ayrıca limanda acentelik faaliyeti göstermeyen
DÜZKOÇ ile Hacı İsmail Kaptanoğlu Gemi İşl. Tic. Ltd. Şti.’ye ve ayrıca TURSSA’ya
(Kumanyacılar-Gemi Tedarikçileri Derneği) da yer verildiği anlaşılmıştır. ZEYPORT’un
yazılı savunmasında ve (…..) ile yapılan görüşmede, ofis tahsislerindeki kriterin öncelikle
barınma hizmeti alan teşebbüslere ofis tahsis edilmesi şeklinde olduğu belirtilmiş,
TURSSA’ya yer verilmesi geçmiş talepleri dikkate alınarak yer boşalması üzerine
kendilerine bildirim yapılması, acentelik faaliyeti göstermeyen DÜZKOÇ’a yer verilmesi
ise bu teşebbüsün limanın kurulmasından beri liman mukimi olması ile açıklanmıştır. Söz
konusu açıklamalar ve tespitlerden, ZEYPORT’un ofis tahsis taleplerinin
değerlendirilmesinde barınma hizmeti alan teşebbüslere ofis tahsis edilmesi
uygulamasından zaman zaman ayrıştığı anlaşılmaktadır.
Tablo 10: Zeytinburnu Limanı’ndan Ofis Hizmeti Alan Teşebbüsler ve Ofislerin Alanları
Kiracı Ofis Alanı (m2)
GEMTAC (…..)
İSTANBUL34 (…..)
YILDIRAY (…..)
ZEYLİNE (…..)
DÜZKOÇ (…..)
Hacı İsmail Kaptanoğlu Gemi İşl. Tic. Ltd. Şti. (…..)
Delta Gıda ve Turizm İşl. San. Tic. Ltd. Şti. (…..)
Kaynak: ZEYPORT’tan gelen bilgi ve belgeler.
(105) Bu tespit yapılmakla beraber ofis talebinin reddinin rekabet hukuku bağlamında bir
sözleşme yapmayı reddetme uygulaması olup olmadığının değerlendirilmesinde,
barınma hizmetinde olduğu gibi Zeytinburnu Limanı’nda ofis sahibi olunmasının transit
gemilere lojistik hizmet veren acenteler bakımından vazgeçilmez nitelikte olup
olmadığının ayrıca değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu çerçevede yukarıda barınma
hizmeti bağlamında yapılan birtakım tespitlerin ofis unsurunun vazgeçilmezlik koşulu
bakımından değerlendirilmesinde de geçerli olduğu anlaşılmaktadır. Örneğin GÖZCÜ
kendisine Zeytinburnu Limanı’nda ofis tahsisi yapılmamasına rağmen kayyum sürecine
kadar faaliyetlerini artan bir karlılıkla sürdürmeye devam etmiştir. Dolayısıyla
GÖZCÜ’nün Zeytinburnu Limanı’nda ofis sahibi olmadan da faaliyetlerini karlı bir şekilde
sürdürebildiği dikkate alındığında, Zeytinburnu Limanı’nda ofis sahibi olmanın transit
gemilere lojistik hizmet verme faaliyeti bakımından vazgeçilmez nitelikte olmadığı
değerlendirilmektedir. Öte yandan ofis hizmeti alımının vazgeçilmezlik koşulu
bağlamında değerlendirmesinin Zeytinburnu Limanı özelinde mi yapılması gerektiği de
tartışılabilecek bir husus olup, GÖZCÜ’nün Zeytinburnu Limanı’na uzaklığı yürüme
mesafesi olarak 0,5 km, araç mesafesi olarak 1,7 km olan bir yeri güney ofisi olarak
kullandığı36, GÖZCÜ’nün bu ofis aracılığıyla da faaliyetlerini sürdürebildiği, yakın
çevrede ofis olarak kullanılabilecek başka alanların da olduğu dikkate alındığında ofis
hizmeti alımını Zeytinburnu Limanı’na indirgemeye gerek olmadığı ve alternatif ofis
hizmeti alınabilecek alanların olduğu anlaşılmaktadır.
(106) Diğer yandan ofis taleplerinin reddinin rekabet hukuku bağlamında sözleşme yapmanın
reddi olarak değerlendirilebilmesi için ZEYPORT’un ofis hizmetleri pazarında hakim
durumda bulunması da gerekmekte olup, bu tür bir durumun coğrafi pazarın Zeytinburnu
Limanı’na indirgenmediği sürece söz konusu olmayacağı anlaşılmakta ve GÖZCÜ’nün

36 GÖZCÜ’nün Kurum’a ilk başvurusunda şubesinin 10.02.2009 tarihinde faaliyete geçtiği belirtilmekte
olup, mesafenin hesaplanmasında bu şubenin adresi ile Zeytinburnu Limanı arasındaki mesafe dikkate
alınmıştır.
18-08/152-73
30/47

faaliyetlerine devam edebildiği ve mevcut durumda bu tür bir coğrafi pazar tanımına
gitmenin de mümkün olmadığı değerlendirilmektedir.
(107) Öte yandan ZEYPORT temsilcisi tarafından gönderilen ve Kurum kayıtlarına 11.12.2017
tarihinde giren yazıdan, (…..) ve ofis kiralama talebinde ilk sırada olan HG’ye talebinin
devam edip etmediğinin sorulduğu ve gerekli prosedürleri yerine getiren HG’ye ofis
tahsisi yapıldığı anlaşılmaktadır.
(108) Son olarak GÖZCÜ’nün Zeytinburnu Limanı’ndan otopark hizmeti alma talebinin reddi ile
ilgili olarak ZEYPORT’un GÖZCÜ’nün Zeytinburnu Limanı otoparkına Liman Hizmet
Tarifesi üzerinden tekil girişlerine izin verildiği, ancak aylık abonman şeklinde hizmet
verilmediği, aylık abonman şeklinde hizmeti barınma hizmeti alan teşebbüslere sunduğu
anlaşılmış olup, bu durum GÖZCÜ’nün maliyetlerini artırsa da, yukarıda yer verilen ve
GÖZCÜ’nün faaliyetlerini karlı bir şekilde sürdürebildiği ve otoparktan Liman Hizmet
Tarifesi kapsamında yararlanabildiği tespitleri ışığında Zeytinburnu Limanı’ndan otopark
hizmeti almanın da GÖZCÜ için vazgeçilmez nitelikte olmadığı ve tüm otopark olanakları
dikkate alındığında mevcut durumda otopark hizmetlerine yönelik coğrafi pazar
bakımından da Zeytinburnu Limanı özelinde bir tanıma gitmenin rasyonel olmadığı
değerlendirilmektedir. Öte yandan barınma hizmetleri bölümünde belirtildiği üzere,
otopark ve ofis hizmetlerinin Zeytinburnu Limanı’ndan alımının GÖZCÜ açısından diğer
alternatiflere göre daha avantajlı, daha az maliyetli, daha elverişli olmasının da söz
konusu unsurları vazgeçilmez hale getirmediği ayrıca belirtilmelidir.
I.3.1.5. Ayrımcılık İddialarına İlişkin Değerlendirme
(109) Ayrımcılık 4054 sayılı Kanun’un 6. maddesinin b) bendinde de “Eşit durumdaki alıcılara
aynı ve eşit hak, yükümlülük ve edimler için farklı şartlar ileri sürerek, doğrudan ve dolaylı
olarak ayrımcılık yapılması” hükmü ile hakim durumun kötüye kullanılması halleri
arasında sayılmaktadır. GÖZCÜ’nün ayrımcılık iddiaları barınma, ofis ve otopark
tahsisleri ile palamar ücreti konusunda kendisine ayrımcılık yapıldığı yönünde olup,
aşağıda bu iddialardan öncelikle barınma alanlarının tahsisinde ayrımcılık yapılıp
yapılmadığı incelenmiştir. Aşağıda öncelikle ayrımcı bir davranışın olup olmadığı ele
alınmıştır.
(110) Bu çerçevede ZEYPORT’a barınma alanlarının tahsislerinin hangi kriterlere göre
yapıldığı, bu kriterlerin yazılı olup olmadığı, ilk tahsislerde ayrılan bot sayılarının neye
göre belirlendiği sorulmuş olup, cevaben tahsisin başvuru öncelik sırasına göre yapıldığı
belirtilmiştir37. Aşağıdaki tabloda, ZEYPORT’a 2005-2016 yılları arasında yapılan tüm
başvurular, başvuru tarihleri ve kabul-red durumları yer almaktadır:







37 ZEYPORT tarafından tahsislerin başvuru sırası kriterine göre yapıldığı belirtilmişse de, POYRAZ’ın
başvurusuna ilişkin 02.02.2010 tarihli cevap yazısında iş hacmi kriterine de atıf yapıldığı, bununla birlikte
başvuru özelinde iş hacmi kriterine göre bir değerlendirmeye yer verilmediği görülmektedir. Söz konusu
durumun, (…..) POYRAZ’a özel bir durum olduğu anlaşılmakta olup, diğer başvurularda sadece başvuru
tarihine atıf yapıldığı gözlenmiştir. Bu bağlamda ayrımcılığa ilişkin değerlendirmeler ZEYPORT’un
tahsislerin yapılmasında başvuru tarihinin dikkate alındığı beyanı çerçevesinde ele alınmıştır.
18-08/152-73
31/47

Tablo 11: ZEYPORT’a 2005-2017 Yılları Arasında Barınma Amaçlı Yapılan Tüm Başvurular38
Acente Adı Başvuru Tarihi Talep Edilen Bot Sayısı
Kabul Edilen
Bot Sayısı
Botların Hizmet Aldığı
Dönem
GEMTAC 01.10.200539 10 10 01.10.2005-Halen
İSTANBUL34 18.10.200540 9 8 18.10.2005-Halen
YILDIRAY - - 3 12.10.2006-Halen
ALDEN41 21.10.2005 2 1 20.12.2005-10.03.2009 18.06.2008 1 - -
EKSPRES 24.05.200642 1 - -
POYRAZ 14.04.2008 1 - -
ZEYLİNE 22.07.2008 1 1 12.03.2009-Halen 17.09.2010 1 - -
CİHAD 21.01.2009 2 - 28.08.2017-Halen
GÖZCÜ43 12.05.2009 1 - - 11.12.2009 1 - -
YAVUZ 16.12.2011 2 - 05.09.2017-Halen
HG 16.02.2017 3 - 23.11.2017-Halen
Kaynak: ZEYPORT’tan gelen bilgi ve belgeler.
(111) Tablo incelendiğinde, Zeytinburnu Limanı’ndaki ilk 10 botluk kapasitenin o dönem
Liman’ın İşleticisi konumunda da bulunan GEMTAC tarafından doldurulduğu, sonrasında
ise İSTANBUL34’ün 9 botluk talebinin 8 botluk kısmına olumlu yanıt verildiği
görülmektedir. ZEYPORT’tan gelen bilgilere göre ilerleyen süreçte başlangıçta üç botu
ile Kooperatif bünyesinde bulunan YILDIRAY 08.09.2006 tarihinde GEMTAC’dan
ayrılmış ve 12.10.2006 tarihinden itibaren 3 botu ile Kooperatiften ayrı olarak barınma
hizmeti almaya başlamıştır. Bu noktada YILDIRAY’ın ayrılışı ile Kooperatif’in 10 botluk
alanının yine Kooperatif botlarıyla doldurulduğu görülmektedir.
(112) Anılan dönemde ayrıca ALDEN’in de 21.10.2005 tarihinde iki botluk talebinin bir botu
karşılanmış, EKSPRES’in 24.05.2006 tarihindeki bir botluk talebine ise olumlu yanıt
verilmemiştir. Bu ilk dönem incelendiğinde, GEMTAC ve İSTANBUL34 tarafından 18

38 Zeytinburnu Limanı’nın kapasitesinin artırılmasından önceki dönem dikkate alınmıştır.
39 Her ne kadar ZEYPORT tarafından gönderilen ve Kurum kayıtlarına 31.07.2017 tarihinde giren yazıda
GEMTAC’ın başvuru tarihi 01.10.2005 olarak belirtilmişse de, anılan belgeler arasında yer alan,
İSTANBUL34’ün 09.09.2005 tarihli barınma talepli başvurusunda “kendilerine yer tahsis edilmiş olan
GEMTAC ile aynı şartlarda Liman tesislerinden yararlandırılmasına karar verilmesi” talep edildiğinden, o
dönem “Rıhtım, Açık Saha ve Hizmet Binası Kullanımı ve İşletme Sözleşmesi” çerçevesinde limanın
işletmeciliğini yapan GEMTAC’a belirtilen tarihten de önce acente botlarına yönelik alan tahsisi yapıldığı
anlaşılmaktadır.
40 ZEYPORT’tan gelen cevap yazıları incelendiğinde, İSTANBUL 34’ün 09.09.2005 tarihinde VALİLİK’in
2005/56 sayılı yazısına atıfta bulunularak teşebbüslerine barınma yeri tahsis edilmesi ve barınma hizmeti
alan GEMTAC ile aynı şartlarda Zeytinburnu Limanı’ndan yararlandırılması talep edildiği, ancak talep
edilen bot sayısına yer verilmediği görülmektedir. Öte yandan İSTANBUL34’ün 18.10.2005 tarihinde
ZEYPORT’a yaptığı başvuruda ise bot isim ve sayısı yer almaktadır. Bu bağlamda ZEYPORT tarafından
bu ikinci başvurunun dikkate alındığı anlaşılmıştır. Diğer yandan başvuru tarihinin 09.09.2005 ya da
18.10.2005 alınması değerlendirmeyi etkilememektedir.
41 Tablodan da görülebileceği gibi Alden Denizcilik Acente Vapur Hizmetleri Petrol Nakliyat ve Gıda San.
Tic. Ltd. Şti. (ALDEN) 21.10.2005 tarihinde “Özgür 2” ve “İhsan” isimli iki bot için barınma talebinde
bulunmuş ve “Özgür 2” isimli botunun barınma talebi kabul edilmiştir. ALDEN tekrar 18.06.2008 tarihinde
“Oğuzhan D” isimli bot içi barınma talebinde bulunmuştur. Buradan hareketle ALDEN’in bekleyen 2 bot
talebi var olduğu anlaşılmaktadır.
42 ZEYPORT tarafından gönderilen belgelerde EKSPRES’in başvuru tarihi 13.06.2006 olarak belirtilmişse
de, belge ekleri incelendiğinde EKSPRES tarafından yapılan barınma talepli ilk başvuru tarihinin
24.05.2006 olduğu görülmektedir.
43 GÖZCÜ tarafından ZEYPORT’a iletilen yazılar incelendiğinde GÖZCÜ’nün 12.05.2009 tarihinde
“Gözcü-1”; 11.12.2009 tarihinde “Gözcü-2” isimli botlarına barınma talebinde bulunurken, 25.04.2011
tarihinde bu botlara ilişkin talebini yinelemektedir. Bu sebeple 25.04.2011 tarihi tabloda dikkate
alınmamıştır.
18-08/152-73
32/47

botluk alanın doldurulmasından sonra, kendi tüzel kişiliği ile hizmet almaya karar veren
YILDIRAY’ın Kooperatiften 08.09.2006 tarihinde ayrılmasından önce, 21.10.2005 tarihli
2 botluk başvurusu bulunan ALDEN’in, sonrasında ise EKSPRES’in 24.05.2006 tarihli 1
botluk taleplerinin karşılanması gerekirken, bu acentelerin başvuru tarihlerinden daha
sonra kendi tüzel kişiliği ile barınma hizmeti almaya karar veren YILDIRAY’ın 3 botluk
talebinin karşılandığı ve bu bağlamda başvuru sırası kriterine uyulmadığı görülmektedir.
EKSPRES’in başvurusu ile ilgili olarak ZEYPORT tarafından, EKSPRES’in N
DENİZCİLİK’ten kiraladığı “Su Kartalı-1” isimli tekne için barınma talebinde bulunduğu,
bununla birlikte o dönem istenen teminat mektubu ve gerekli belgeleri tamamlamadığı,
ayrıca N DENİZCİLİK’in de aynı dönemde aynı bot için limandan barınma talebi olmadan
yararlanma talebi olduğu belirtilmişse de, botunu kiraya vermiş bir firmanın aynı bot için
limandan yararlanma talebinde bulunması açıklaması anlaşılamamış olup, ayrıca belge
ekinde kiralayan N DENİZCİLİK tarafından sağlanan banka teminat mektubunun da yer
aldığı görülmüştür. Belgeler incelendiğinde, EKSPRES adına teminat mektubunun N
DENİZCİLİK tarafından sağlandığı kanaati oluşmuştur. Öte yandan bu ilk dönem sonrası
GEMTAC’a 10, İSTANBUL34’e sekiz, YILDIRAY’a üç ve ALDEN’e bir botluk alanın
tahsis edilmesiyle 22 botluk alan dolmuştur.
(113) İLB tarafından belirlenen 22 botluk kapasitenin dolmasının ardından sadece ALDEN
firmasının sözleşmesini şifahi44 olarak yenilemeyerek 10.03.2009 tarihinde barınma
alanından ayrıldığı ve ALDEN firmasından boşalan 1 botluk yerin ise EKSPRES’in
yukarıda belirtilen sebeplerle talebinin reddinden sonra sırada yer alan POYRAZ yerine,
başvuru tarihine göre ondan bir sonraki sırada yer alan ZEYLİNE’a tahsis edildiği
görülmektedir. ZEYPORT vekili söz konusu durumun istisnai olduğunu (…..) cevabına
eklemiştir. ZEYPORT anılan durum üzerine POYRAZ’a yer tahsis edilmediğini ve bunun
yerine POYRAZ’dan bir sonraki başvuru olan ZEYLİNE’a yer tahsis edildiğini ifade
etmiştir. Verilen bilgiler doğrultusunda ZEYPORT’un POYRAZ yerine bir sonraki
ZEYLİNE’a yer tahsis etmesinin rasyonel bir açıklaması olduğu kanaatine varılmışsa da,
yukarıda da belirtildiği üzere esasen sıralamada POYRAZ’dan da önce yer alan
EKSPRES’in talebinin reddine ilişkin açıklama tatmin edici bulunmadığından,
YILDIRAY’ın talebinin değerlendirilmesi sonucunda çıkan durumun bu değerlendirmeye
de etki ettiği değerlendirilmektedir. Öte yandan bu dönemdeki başvurular incelendiğinde,
GÖZCÜ’nün başvurusunda iddia edilenin aksine ZEYLİNE’ın 22.07.2008 tarihli
başvurusunun GÖZCÜ’nün 12.05.2009 tarihli ilk başvurusundan önce olduğu
görülmektedir.
(114) Bu dönemden sonra ise YAVUZ’un 12.07.2011 tarihinde GEMTAC bünyesinden ayrıldığı
ve 16.12.2011 tarihinde kendi tüzel kişiliği ile başvuruda bulunduğu ve fakat YAVUZ
tarafından boşalan alanın GEMTAC’a tahsis edildiği ve GEMTAC’ın 10 bot ile barınmaya
devam ettiği anlaşılmıştır. Konuya ilişkin GÖZCÜ’nün ZEYPORT’a çektiği ihtarnameye
cevaben ZEYPORT tarafından gönderilen ihtarnamede bot tahsisinin tüzel kişiliğe
yapıldığı, bu bağlamda tüzel kişiliğin ortaklık yapısındaki değişimlerin bot tahsis sayısını
etkilemediği açıklamasında bulunulmuştur. Öte yandan YAVUZ’un ayrı tüzel kişiliği ile
yaptığı başvurunun ise sıralamaya sokulduğu ve barınma alanının dolu olması nedeniyle
karşılanmadığı anlaşılmaktadır.
(115) ALDEN’den sonra Zeytinburnu Limanı’nda boşalan yer olmadığından, ilerleyen süreçte
barınma başvurularının başvuru tarihi bakımından ayrımcı bir değerlendirmeye tabi
tutulduğunu gösteren başkaca bir duruma rastlanmamıştır. Bu döneme kadar yukarıda
da özetlenen süreç incelendiğinde başvuru tarihi kriterine uyulmaması davranışının

44 Sonraki bölümlerde de ifade edildiği üzere barınma hizmeti alan teşebbüslerle yazılı sözleşme
yapılmamaktadır.
18-08/152-73
33/47

GÖZCÜ’nün başvurusundan ziyade önceki dönemdeki YILDIRAY-ALDEN-EKSPRES ve
sonraki dönemde EKSPRES-POYRAZ-ZEYLİNE örneğinde yaşandığı görülmektedir.
(116) Diğer yandan daha önce de belirtildiği üzere, ZEYPORT’un talebi üzerine İLB’nin
17.08.2017 tarih ve 11419 sayılı yazısı ile Zeytinburnu Limanı’ndan barınma hizmeti
alabilecek acente botu sayısı 22’den 25’e çıkarılmış ve bu kapsamda öncelikle başvuru
sırası dikkate alınarak başvuruları devam eden CİHAD, GÖZCÜ ve YAVUZ’a 1’er botluk
alan için tebligat yapılmıştır. Bu son dönemde ZEYPORT tarafından, limanın boş olduğu
dönemdeki bir teşebbüse talep ettiği kadar bota barınma hizmeti verilmesi yaklaşımından
ziyade, oluşan 3 botluk kapasitenin sıradaki talepleri devam eden teşebbüslere 1’er bot
olarak tahsisi yaklaşımının benimsendiği ve bu nedenle sıradaki ZEYLİNE’ın 2. bot
talebinin karşılanmadığı görülmektedir. Her ne kadar genel uygulamadan farklılık
göstermişse de, son dönemdeki bu uygulamanın transit gemilere lojistik hizmetler
pazarında daha rekabetçi bir yapının oluşmasına hizmet eder nitelikte olduğu
değerlendirilmektedir.
(117) Tahsislere ilişkin yapılan tüm bu tespitler ışığında, başvuru sırası kriterine YILDIRAY-
ALDEN-EKSPRES ve bu süreçteki değerlendirmenin de etkisiyle sonraki dönemde
EKSPRES-POYRAZ-ZEYLİNE örneğinde uyulmadığı, öte yandan bu örneklerden sonra
kapasitenin dolu olması nedeniyle son dönemde başvuru tarihi bazlı bir ayrımcılık
davranışının yaşanmadığı, bununla birlikte GÖZCÜ’nün başvurusunda belirtilen,
kendisinden daha sonra başvurmasına rağmen ZEYLİNE’a yer tahsis edildiği iddiasının
gerçeği yansıtmadığı anlaşılmıştır. Bu kapsamda GÖZCÜ’nün başvurusundan ziyade,
YILDIRAY-ALDEN-EKSPRES ve EKSPRES-POYRAZ-ZEYLİNE örneklerinde bir
ayrımcılık davranışı ihtimalinden bahsedilebilecek olsa da değerlendirmenin diğer bir
boyutunu söz konusu firmaların eşit konumda olup olmadığı hususu oluşturmaktadır. Bu
noktada ise talep edilen bot sayısından söz konusu firmaların ticari kredibilitelerine kadar
birçok hususun değerlendirilmesi gerekebilecektir. Bununla birlikte daha önce de
belirtildiği üzere ayrımcılığın rekabet hukukunda ihlal olarak nitelendirilebilmesi için
gerekli şartlar, ayrımcı davrandığı iddia edilen teşebbüsün hakim durumda olması ve
alıcıların eşit durumda olması olup, yine daha önce belirtildiği üzere ZEYPORT’un deniz
araçlarına yönelik barınma hizmetleri pazarında hakim durumda olmadığı
değerlendirilmektedir. Bu nedenle barınma tahsislerine yönelik ayrımcılık iddiaları ile ilgili
olarak başvuru kriterlerine uyulup uyulmadığına yönelik mevcut durumun ortaya konması
yeterli görülmüştür. Benzer şekilde, ZEYPORT’un ofis ve otopark hizmetleri pazarlarında
da hakim durumda olmadığı değerlendirildiğinden, bu alanlardaki ayrımcılık iddialarının
da ayrıca değerlendirilmesine gerek görülmemiştir.
(118) Konu GÖZCÜ’nün başvuruları özelinde değerlendirildiğinde ise barınma hizmetiyle ilgili
olarak GÖZCÜ’nün başvurusunun ZEYLİNE’ın başvurusundan sonra olduğu
görüldüğünden, ofis ve otopark hizmetleriyle ilgili olarak ise yukarıdaki açıklamalar
ışığında ZEYPORT’un GÖZCÜ’ye yönelik ayrımcı bir davranış içine girdiği yönünde bir
sonuca ulaşmanın mümkün olmadığı değerlendirilmektedir.
(119) Barınma, ofis ve otopark hizmetlerinin yanı sıra, GÖZCÜ tarafından ayrımcılık
iddialarının öne sürüldüğü bir diğer başlık ise palamar ücreti uygulamasına ilişkindir.
GÖZCÜ, Zeytinburnu Limanı’nda barınamadığı için örneğin gemiye mal götürülmesi
durumunda Zeytinburnu Limanı’na girişte ilk palamar ücretini, daha sonra malı gemiye
götürdükten sonra gümrük işlemleri için tekrar Zeytinburnu Limanı’na girişte ikinci
palamar ücretini, Zeytinburnu Limanı’nda işlemler için iki saatten fazla beklemesi
durumunda da üçüncü palamar ücretini ödediğini, Zeytinburnu Limanı’ndan barınma
hizmeti alan teşebbüslerin ise sadece gemiye gittikten sonra Zeytinburnu Limanı’na
girişlerde palamar ücreti ödediğini, kendisinin duruma göre fazladan ödediği bir ya da iki
18-08/152-73
34/47

palamar ücreti nedeniyle maliyetlerinin arttığını ve Zeytinburnu Limanı’ndan barınma
hizmeti alan teşebbüslere göre dezavantajlı duruma geldiğini ifade etmektedir.
(120) Söz konusu husus ile ilgili olarak öncelikle belirtilmesi gereken, ayrımcı davranışın
rekabet ihlali teşkil edebilmesi için eşit durumdaki alıcılara farklı şartların uygulanması
gerekmektedir. Bu bağlamda, barınma hizmeti alan teşebbüslerle barınma hizmeti
almayan teşebbüslerin eşit durumda olduğundan ise bahsedilemeyecektir. Konuyla ilgili
olarak her ne kadar başvuru sahibi tarafından söz konusu durumun barınma hizmeti
alamamanın bir sonucu olarak ortaya çıktığı ileri sürülebilecekse de, bu durum sözleşme
yapmanın reddi kapsamında değerlendirildiğinden, palamar uygulamalarına yönelik
değerlendirmelerin barınma hizmeti alan ile almayan teşebbüslerin karşılaştırılmasından
ziyade barınma hizmeti almayan tüm teşebbüslere benzer bir uygulamanın yapılıp
yapılmadığı çerçevesinde incelenmesinin daha doğru olacağı değerlendirilmektedir.
(121) Konu hakkında bilgi istenen ZEYPORT, iki saatlik süre için ayrı palamar ücreti alınması
uygulamasının arkasında limanın fuzuli işgalinin ve palamar hizmetinin üstü örtülü bir
biçimde barınma hizmetine dönüşmesinin engellenmesi olduğunu, nitekim TCDD Liman
Hizmetleri Tarifesinde İşgal-Fuzuli İşgalin de tarifeye bağlandığını, limandaki işlemlerin
birçoğu için anılan iki saatlik sürenin fazlasıyla yeterli olduğunu, bu nedenle kesilen
palamar sayısının 2017 yılındaki tüm palamar sayısının sadece %(…..)’u olduğunu, bu
yıl içerisinde GÖZCÜ’ye kesilen palamarlar ücretlerinin ise sadece %(…..)’sinin iki saati
aşan bekleme süreleri nedeniyle kesildiğini, söz konusu uygulamanın münhasıran
GÖZCÜ’ye uygulanan bir durum da olmadığını, barınma hizmeti almayan
teşebbüslerden YAVUZ, CİHAD, HG, Ceren, Arya, Eylül Acentelerinin botlarına da iki
saati aşan beklemeleri nedeniyle ek palamar ücreti kesildiğini ifade etmiştir. Öte yandan
İSTANBUL34’ün önaraştırma döneminde Kurum’a gönderdiği cevabi yazıda ifade edilen,
kendisinin barınma hizmeti alan bir teknesi için de iki saatte bir palamar ücreti ödediği45
yönündeki beyanlardan ve aynı konuya ilişkin ZEYPORT’ta yapılan yerinde incelemede
elde edilen bir belgeden, fuzuli işgal durumunda iki saatte bir palamar ücreti alınması
uygulamasının barınma hizmeti alan teşebbüslere dahi uygulandığı anlaşılmaktadır.
(122) Konu ayrıca 2014-2015-2016 yılları için de incelenmiş olup, 2017 yılı ile birlikte verilerin
özeti aşağıdaki tabloda yer almaktadır46:
Tablo 12: Palamar Sayıları
Palamar
2014 2015 2016 2017
Adet Oran (%) Adet
Oran
(%) Adet
Oran
(%) Adet
Oran
(%)
2 Saati Aşma Nedeniyle
Kesilen Palamar
(…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
GÖZCÜ’ye Kesilen
Palamar
(…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
GÖZCÜ’ye 2 Saati
Aşma Nedeniyle Kesilen
Palamar
(…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Toplam Palamar (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Kaynak: ZEYPORT tarafından gönderilen bilgi ve belgeler.
(123) Tablodan da görüldüğü üzere 2014 yılında barınma hizmeti almayan teşebbüslere
kesilen palamar ücretinin %(…..)’ü, 2015 yılında %(…..)’ü, 2016 yılında ise %(…..)’si iki

45 Konuya ilişkin İSTANBUL34’ün 18.02.2014 tarihli yazısında, Karataş isimli botlarının büyük bir bot
olduğundan özel durumlarda sefere çıktığı, genelde limanda sabit durduğu, üzerinde takılı iki adet vinci ile
gelen malzemelerin motora yüklenmesi ve yüklerin indirilmesi için kullanıldığı, bu bot için barınma ücreti
kabul edilmediği ve bu nedenle iki saatte bir olmak üzere yıllık (…..) palamar ücretinden o dönem için
(…..)TL palamar ücreti ödedikleri belirtilmektedir.
46 ZEYPORT tarafından bilgisayar kaynaklı bir sorun nedeniyle 2013 kayıtlarına ulaşılamadığı belirtilmiştir.
18-08/152-73
35/47

saatlik sürenin aşılması nedeniyle kesilmiş olup, GÖZCÜ’ye bu nedenle kesilen palamar
ücreti GÖZCÜ’ye kesilen toplam palamar ücretinin 2014’te %(…..)’sini, 2015’te
%(…..)’sini, 2016’da ise %(…..)’sini oluşturmaktadır.
(124) Bu tespitler ışığında iki saatlik süre için kesilen palamar ücretinin objektif bir gerekçeye
dayanması, münhasıran GÖZCÜ’ye uygulanan bir uygulama olmaması, toplam palamar
ücretleri ve ayrıca GÖZCÜ’ye kesilen toplam palamar ücreti içerisinde de sınırlı bir yer
kaplamasından hareketle, her ne kadar GÖZCÜ açısından rekabetçi dezavantaj yaratsa
da, rekabet hukuku kapsamında ayrımcılık çerçevesinde değerlendirilemeyeceği
kanaatine ulaşılmıştır.
(125) Öte yandan palamar ücreti uygulaması ile ilgili ZEYPORT, söz konusu ücretin “Liman
Hizmetleri Tarifesi” çerçevesinde tüm acentelere aynı fiyattan eşit olarak uygulandığını
belirtmiştir. Yapılan incelemelerde de, yukarıdaki iki saatlik uygulama için ek palamar
ücreti kesilmesi haricinde palamar ücretinin farklı uygulandığına ilişkin bir duruma
rastlanmamıştır. Konunun tek istisnasını, ilk yatırım döneminde GEMTAC Kooperatifince
ilk üç sene boyunca palamar ücreti ödenmemesi oluşturup, söz konusu husus ilgisi
nedeniyle aşağıda 4054 Sayılı Kanun’un 4. maddesi kapsamında yapılan değerlendirme
kısmında ele alınmıştır.
(126) Diğer yandan GÖZCÜ’nün barınma hizmeti alan teşebbüslere göre limana her girişte tek
yerine çift palamar ücreti ödemesi hususuyla ilgili olarak öncelikle belirtilmesi gereken
ise, bu durumun VALİLİK kararının bir sonucu olduğu ve ayrıca bu durumun transit
gemilere verilen her hizmet bakımından geçerli olmadığıdır. Konuyla ilgili bilgi alınan
CİHAD yetkilisi (…..), gemiye kumanya teslimatı işleminde Zeytinburnu Limanı’na giriş
yaparak Gemiye Temas Dilekçesini verdiğini, beyannameli ürünü (kumanya, teknik
malzeme, hırdavat) gümrük memuru gözetiminde tekneye yüklediğini, gümrük
memurunun gerekli kontrolden sonra ürünlere ilişkin kayıt açtığını, ürünlerin gemiye
götürülmesinden sonra ise gemi kaptanının transit beyannamesini ürünlerin eksiksiz ve
tam olarak alındığına dair kaşelediğini, sonrasında ise bu belgenin bir hafta içerisinde
söz konusu gemiye hizmet veren acente tarafından gümrük birimlerine iletildiğini,
dolayısıyla kumanya teslimatı sonrasında tekrardan Zeytinburnu Limanı’na giriş
yapılmasına gerek olmadığını belirtmiştir. Yetkili, personel değişiminde ise bu işlemin ilk
önce gemiye katılacak personelin gemiye götürülmesi, gemiden ayrılacak personelin ise
ancak katılacak personelin gemiye ulaşmasından sonra ayrılabilmesi nedeniyle
Zeytinburnu Limanı’na iki kez giriş yapmayı gerektirdiğini belirtmiştir. Söz konusu
açıklamalardan gemiye kumanya, teknik malzeme, hırdavat gibi ürünlerin teslim işlemi
bakımından çift palamar uygulamasından kaçınılabileceği, bununla birlikte personel
işleminin mutlaka limana girişi gerektirmesinden dolayı barınma hizmeti almayan
acentelerce çift palamar ödenmesi sonucuna yol açtığı anlaşılmaktadır.
(127) Bununla birlikte çift palamar ödenmesi konusunun daha önemli boyutu, daha önce de
belirtildiği üzere söz konusu hususun VALİLİK kararı neticesinde ortaya çıkan bir durum
olması olup, karara göre transit gemilere lojistik hizmet veren acente teknelerinin gemiye
temasından önce Zeytinburnu Limanı’na uğraması zorunluluğu bulunmamaktadır. Söz
konusu durumun bir sonucu olarak barınma hizmeti alan teşebbüsler direk limandan çıkış
yapıp gemiye temasından sonra sadece limana tekrar girişte palamar ücreti öderken,
barınma hizmeti almayan teşebbüslerin ise öncelikle limana uğrama zorunluluğu
bulunduğundan uygulamada bazı hizmetler bakımından çift palamar ödenmesi durumu
ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda söz konusu uygulamanın VALİLİK düzenlemesinin bir
neticesi olduğu ve yapısal bir sorun olduğu, ZEYPORT’un ayrımcı bir davranışı olarak
nitelendirilemeyeceği, zira ilgili mevzuatta ZEYPORT’un her bir palamar hizmeti için ayrı
ücret almasının önünde engel olmadığı, bununla birlikte VALİLİK düzenlemesinin bir
18-08/152-73
36/47

sonucu olan ve barınma hizmeti alan teşebbüslere göre barınma hizmeti almayan
teşebbüsler için maliyetler bakımından rekabetçi dezavantaj yaratan söz konusu
uygulamanın yine VALİLİK ve İLB başta olmak üzere sektörü düzenleyen kurumlar
tarafından ele alınması ve çözülmesi gereken konular olduğu değerlendirilmektedir.
I.3.2. 4054 Sayılı Kanun’un 4. Maddesi Kapsamında Yapılan Değerlendirme
(128) GÖZCÜ başvurularında ikinci olarak, ZEYPORT ile Zeytinburnu Limanı’ndan barınma ve
ofis hizmeti alan teşebbüsler (özellikle GEMTAC) arasında örtülü bir anlaşma ya da
uyumlu eylem bulunduğunu, barınma alanlarının tahsisinin adaletli bir şekilde
gerçekleştirilmediğini, hâlihazırda barınma hizmeti alan teşebbüslerle uzun süreli
anlaşmalar yapılmasının ve bu anlaşmalarda sözleşmenin yenilenmesinin her zaman
mümkün kılınmasının ZEYPORT ile diğer teşebbüsler arasında gümrüklü liman
hizmetleri piyasasını kendi aralarında paylaşmayı hedefleyen rekabete aykırı bir
anlaşmanın bulunduğunu gösterdiğini iddia etmektedir.
(129) Konuyla ilgili öncelikle, hakkında soruşturma açılan ZEYPORT ve GEMTAC’da yapılan
yerinde incelemelerde, anılan teşebbüslerin GÖZCÜ’nün deyimiyle gümrüklü liman
hizmetleri piyasasını kendi aralarında paylaşmaya yönelik doğrudan bir anlaşma içinde
bulunduğunu gösteren herhangi bir belgeye ulaşılamadığı belirtilmelidir. Diğer yandan
yapılan incelemelerde GÖZCÜ tarafından ZEYPORT ile GEMTAC arasında rekabete
aykırı bir anlaşma olduğu iddia edilen “Rıhtım, Açık Saha ve Hizmet Binası Kullanımı ve
İşletme Sözleşmesi”ne ise ulaşılmış olup söz konusu sözleşmeye ilişkin
değerlendirmelere ilerleyen bölümlerde yer verilecektir. Bununla birlikte öncelikle
ZEYPORT ile ZEYPORT’tan barınma hizmeti alan teşebbüsler arasındaki sözleşmelerin
değerlendirilmesinin yerinde olacağı değerlendirilmektedir.
(130) ZEYPORT ve GEMTAC’da yapılan yerinde incelemelerde, barınma hizmetine yönelik
teşebbüsler ile ZEYPORT arasında akdedilmiş sözleşmelere ulaşılamamış olup,
tarafların barınma hizmetine yönelik anlaşmaları yazılı akdetmediği, sözlü olarak
akdedilen anlaşmaların bir yıl süreli olduğu ve firmaların her yıl Ocak ayı başında
barınma hizmetlerinden faydalanmaya devam edeceğini beyan etmeleri durumunda
anlaşmaların devam ettiği hususu, önaraştırma sürecinde olduğu gibi soruşturma
sürecinde de ZEYPORT tarafından ifade edilmiştir47.
(131) Bu noktada bir tarafta üst pazar olarak nitelendirilebilecek liman işletmeciliği alanında
faaliyet gösteren teşebbüs, diğer tarafta ise alt pazar olarak nitelendirilebilecek transit
gemilere lojistik hizmetler pazarında faaliyet gösteren teşebbüsler arasındaki barınma
hizmetine yönelik sözlü anlaşmanın bir dikey anlaşma olup olmadığı ve bu anlaşmalara
dikey anlaşmalara ilişkin rekabet hukuku kuralları çerçevesinde müdahale edilip
edilemeyeceği gündeme gelse de söz konusu sözleşmelerin adi kira sözleşmesi olarak
değerlendirilmesi de olasılık dahilindedir. Her halükârda teşebbüslerin organize olmayan
alanlarda da barınabiliyor olmaları göz önünde bulundurulduğunda söz konusu
anlaşmalar ile barınma alanlarının tümünün kapatıldığı sonucuna varmanın da mümkün
olmadığı değerlendirilmektedir. Diğer yandan gerek söz konusu sözleşmelerin birer yıllık
akdedilmeleri gerekse her yıl tarafların beyanları neticesinde karşılıklı irade uyuşması ile

47 Önaraştırma sürecindeki cevabi yazılar incelendiğinde GEMTAC, İSTANBUL34 ve ZEYLİNE firmalarının
da barınma hizmetine yönelik ZEYPORT ile aralarında yazılı bir anlaşma olmadığını ifade ettiği
görülmektedir. Ayrıca soruşturma sürecinde görüşülen YILDIRAY firması da ZEYPORT ile aralarında
barınma hizmetine yönelik bir sözleşmenin bulunmadığını, aralarındaki yazılı sözleşmenin ofis hizmetine
yönelik olduğunu belirtmiştir. Konuya ilişkin hâlihazırda barınma hizmeti alan tüm teşebbüslerden yeniden
bilgi talebinde bulunulmuş, ZEYLİNE tarafından sadece ofis sözleşmesi iletilmiş, YILDIRAY ve
İSTANBUL34 tarafından ise ZEYPORT ile aralarında barınma hizmetine yönelik yazılı bir anlaşma
bulunmadığı hususu yinelenmiştir.
18-08/152-73
37/47

yenilenmeleri, bir başka deyişle belirsiz süreli olmamaları nedeniyle, söz konusu
anlaşmalara dikey anlaşmalara ilişkin rekabet hukuku kapsamında getirilen süresel
sınırlamalar çerçevesinde de müdahale edilemeyeceği anlaşılmaktadır.
(132) Bu husus belirtildikten sonra ikinci olarak, ZEYPORT ile Zeytinburnu Limanı’ndan
barınma hizmeti alan teşebbüsler arasında, transit gemilere lojistik hizmetler pazarını
aralarında bölüşmek konusunda örtülü bir anlaşma olup olmadığının değerlendirilmesi
ile ilgili olarak, (…..) GEMTAC’da önaraştırma dönemindeki doğrudan, sonraki dönemde
ise şirketleri aracılığıyla dolaylı hissedarlığı dışında, Zeytinburnu Limanı’ndan barınma
hizmeti alan diğer teşebbüsler (İSTANBUL 34, YILDIRAY ve ZEYLİNE) ile ZEYPORT
arasında herhangi bir hissedarlık ilişkisi bulunmadığı göz önünde bulundurulduğunda,
biri üst pazarda diğerleri alt pazarda faaliyet gösteren ve birbirine doğrudan rakip
konumunda olmayan bu teşebbüsler arasındaki bu tür bir anlaşmadan, gelirlerini liman
işletmeciliği alanından elde eden ZEYPORT’un herhangi bir çıkarının olmayacağı
değerlendirilmektedir. Bu husus ile ilgili sorun oluşturabilecek tek nokta (…..) hem üst
pazarda faaliyet gösteren ZEYPORT’un hem de GEMTAC’ın yönetim kurulunda yer
alması olsa da, yukarıda da belirtildiği üzere tek başına bu tespitten hareketle ZEYPORT
ve GEMTAC’ın aynı ekonomik bütünlük içinde olduğu sonucuna ulaşmanın mümkün
olmadığı değerlendirilmesi yapılmıştır.
(133) Diğer yandan soruşturma sürecinde elde edilen bilgiler, Zeytinburnu Limanı’ndan
barınma hizmeti alan İSTANBUL34, YILDIRAY, ZEYLİNE, ALDEN gibi firmalar ile
GEMTAC Kooperatifi ve ZEYPORT arasında barınma alanlarının dağılımı gibi konularda
başlangıçta anlaşmazlıklar yaşandığını göstermekte olup, bu bağlamda teşebbüslerin
pazarı bölüşmek konusunda ortak bir irade çerçevesinde buluşmadığına ve karşılıklı
çatışma içinde bulunduğuna işaret etmektedir. Yine elde edilen belgelerde
İSTANBUL34’ün barınma alanlarının dağılımı konusunda ZEYPORT’u VALİLİK’e şikayet
ettiği, ZEYPORT’un da bu şikayete ilişkin açıklamasını VALİLİK’e sunduğu
görülmektedir.
(134) Diğer yandan aralarında yine İSTANBUL34’ün de bulunduğu acentelerden bir kısmı ise,
bu tür hizmetlerin özel şirketler tarafından değil idare tarafından yürütülmesi gerektiği ve
işlemin uygulanmasına ilişkin Denizcilik Müsteşarlığı tarafından belirtilen hususlara riayet
edilmediği iddialarıyla Zeytinburnu Limanı’nı Kartal ve Ambarlı Limanı ile birlikte üç
hareket noktasından biri olarak belirleyen VALİLİK kararının iptali için dava açmıştır48.
Nitekim (…..) ile yapılan görüşmede, VALİLİK kararından sonraki ilk iki yıl acentelerin
limanı barınma amaçlı kullanmadığı, sonrasında kullanmaya başladığı ifade edilmiştir.
(…..) ile yapılan görüşmede ayrıca, İSTANBUL34’ün en büyük rakiplerinden biri
olmasına rağmen kendilerine Zeytinburnu Limanı’nda yer tahsis edildiği, YILDIRAY ve
ZEYLİNE’ın da eski Kooperatif ortakları olmasına ve sonrasında Kooperatif’ten
ayrılmalarına rağmen barınma taleplerinin karşılandığı belirtilmektedir.
(135) Dikkat çeken bir diğer husus ise GÖZCÜ’nün %(…..) ortağı olmasına rağmen
YILDIRAY’a da Zeytinburnu Limanı’nda barınma yeri tahsis edilmiş olmasıdır. Nitekim
GÖZCÜ’nün zaman zaman YILDIRAY’ın ofis ve mobosundan49 yararlandığı (…..) ile
yapılan görüşmede ifade edildiği gibi, GÖZCÜ’nün bir dönem YILDIRAY’ın barınma
hizmeti alan teknelerinden birini kiralayarak da faaliyetini sürdürdüğü ZEYPORT’ta
yapılan incelemelerde elde edilen belgelerde tespit edilmiştir. Bütün bu bulgular ışığında,
ZEYPORT ile Zeytinburnu Limanı’ndan barınma hizmeti alan teşebbüsler arasında

48 Anılan dava, İstanbul 2. İdare Mahkemesinin E.2005/2858, K.2006/2558 sayılı kararıyla reddedilmiştir.
49 1-2 kişilik, barınma-dinlenme amaçlı kabin, kulübe.
18-08/152-73
38/47

transit gemilere lojistik hizmetler pazarını bölüşmeye yönelik örtülü bir anlaşma ya da
uyumlu bir eylem olduğu sonucuna varmak mümkün gözükmemektedir.
(136) Öte yandan yerinde inceleme sırasında elde edilen ve GÖZCÜ’nün başvurularında
ZEYPORT ile GEMTAC arasındaki rekabeti sınırlayıcı bir anlaşma olduğu iddia edilen
“Rıhtım, Açık Saha ve Hizmet Binası Kullanımı ve İşletme Sözleşmesi” incelendiğinde
ise, sözleşmenin 23.09.2005 tarihinde akdedildiği ve konusunu 250 metre uzunluğundaki
rıhtım sahasının tamamının (Barınak) GEMTAC ortağı acente botlarının barınma,
palamar, yükleme ve boşaltma hizmetleri için GEMTAC’a tahsisinin, Zeyport ana binası
ile Zeyport dükkanları arasında kalan 118 m2’lik alanın hizmet binası olarak GEMTAC’a
tahsisinin ve bu alanların kullanım ve işletme şartlarının oluşturduğu görülmektedir.
Sözleşmede “GEMTAC’IN YÜKÜMLÜLÜKLERİ” başlıklı alanda GEMTAC’ın takribi 250
metre uzunluğundaki Barınak’ta ve rıhtımların gerisinde kalan açık sahalarda, gerekli
olabilecek tadilat, betonlama ve acente hizmet motorlarının barınması için gerekli ilave
mendirek tadilatı için 200.000 TL’yi “Acente Motorları Barınma ve Palamar Limanı Yapımı
İştirak Payı” olarak ZEYPORT’a ödeyeceği, inşa edeceği hizmet binasının inşa
masraflarını da kendi ödeyeceği belirtilmektedir. Anılan bölümde ayrıca GEMTAC’ın
kendisine tahsis edilen bölgede acente teknelerine verilecek her türlü hizmeti bizzat
kendisinin vereceği veya verdireceği belirtilmekte olup buna karşılık alınacak ücretleri de
ZEYPORT ile beraber müştereken belirleyeceği ifade edilmektedir.
(137) Sözleşmenin “ÜCRETLER” başlıklı bölümünde ise GEMTAC’ın ZEYPORT’a beher ay
için hizmet binası tahsis ücreti, rıhtım kullanımı tahsis ücreti, rıhtım açık/arka sahaları
kullanımı tahsis ücreti ödeyeceği anlaşılmaktadır. Sözleşmede ayrıca GEMTAC’ın
gerekli izinlere sahip olan ve gerekli koşulları yerine getiren üçüncü kişilere ait acente
motorlarının da Barınak’tan palamar hizmeti için yararlanmasına izin vereceği, Barınağın
kapasitesi el vermesi halinde 5-8 adet acente motoruna daha barınma hizmeti vereceği
ve bu motorlara ilişkin yanaşma/ kalkma/palamar, barınma, vinç ve forklift ücretleri
düzenlenmektedir (Madde 3.I.i ve Madde 5.II.a,b,c). ÜCRETLER başlıklı 5. maddenin
son paragrafında ZEYPORT tarafından tahakkuk ve tahsilatı peşin olarak yapılacak olan
işlemlere (yanaşma/ kalkma/palamar, barınma, vinç ve forklift) ilişkin toplam hasılatın
%85’i tutarındaki kısmı her ay sonunu takip eden ilk hafta içinde, söz konusu sahanın
işletme masrafları, araç temini, personel gideri, yakıt giderini üstlenen ve ayrıca sahanın
tamamı için beher ay için yukarıda sayılan ücretleri ödeyen GEMTAC’a ödeyeceği ifade
edilmektedir. Sözleşmenin 7. maddesi ise sözleşmenin süresini düzenlemekte olup,
anılan maddede sözleşmenin üç yıl süre ile düzenlendiği, tarafların altı ay önceden haber
vermediği durumda sözleşmenin otomatik olarak üç yıl daha uzayacağı ve sonraki
yıllarda da bu prensibin uygulanacağı belirtilmektedir.
(138) (…..) ile yapılan görüşmede anılan sözleşme ile ilgili olarak, söz konusu sözleşmenin
başlangıçta ZEYPORT’un elinde yeterli sermaye bulunmaması nedeniyle, limanın
hareket noktası olarak kullanılması için gerçekleştirilecek yatırımlar karşılığında
akdedildiği belirtilmiştir. Öte yandan GEMTAC tarafından gönderilen cevabi yazıda da,
Zeytinburnu Limanı’nın iskele ve barınma alanı yatırımlarını GEMTAC’ın üstlendiği ve
iskele yatırımının yaklaşık %(…..) tekabül eden (…..)TL’nin GEMTAC tarafından
ödendiği ifade edilmektedir.
(139) Sözleşmenin yukarıda belirtilen ayrıntıları incelendiğinde de, sözleşmenin esasen bir
işletme sözleşmesi niteliğinde olduğu, GEMTAC tarafından belirli yatırımların
gerçekleştirilmesinin ve bu yatırımların maliyetinin bir bölümüne ilişkin ZEYPORT’a
iştirak payı ödenmesinin öngörüldüğü, GEMTAC’ın ayrıca hizmet binası, barınak ve arka
sahaların kullanım ücretini de ZEYPORT’a ödeyeceği, GEMTAC’ın kendisine tahsisli
alanda acente teknelerine verilecek her türlü hizmeti vermekle yükümlü olduğu, bu
18-08/152-73
39/47

hizmetlere ilişkin ücretlerin ise ZEYPORT ile ortaklaşa belirlendiği, bu hizmetlere ilişkin
tahsilatların ise ZEYPORT tarafından yapıldıktan sonra %(…..) GEMTAC’a ödeneceği
anlaşılmaktadır. Sözleşmenin içeriğinden ve akdedilme tarihinden sözleşmenin ilk
yatırım dönemini kapsadığı anlaşılmaktadır. Diğer yandan barınağın kapasitesi el
vermesi halinde 5-8 adet acente motoruna daha barınma hizmeti vereceğini düzenleyen
madde barınma alanın o dönem hala tamamen dolu olmadığını gösterdiği gibi, talep
edecek botlara da boş alanların tahsisinin yapılabileceğini, talep eden acente botlarının
barınakta barınmasının engellenmesi gibi bir yaklaşımın söz konusu olmadığını
göstermektedir.
(140) Ayrıca GEMTAC’dan gelen cevabi yazıda, ZEYPORT Yönetim Kurulunun 15.10.2008
tarihli kararı ile 01.11.2008 tarihinden itibaren limandaki hizmetlerin taşeron
kullanmaksızın ZEYPORT tarafından yürütülmesine karar verildiği, ZEYPORT’un
GEMTAC’ın yapmış olduğu yatırım bedelinin yarısını iade ettiği, sözleşmeyi
sonlandırdığı ve işletmeyi kendi üstlendiği belirtilmiştir50. Buna göre söz konusu
sözleşmenin yürürlük süresinin GÖZCÜ’nün başvurularından da önceki bir döneme
ilişkin olduğu ve sözleşmenin sadece üç yıl süre ile devam ettiği anlaşılmaktadır. Bu
husus da göz önüne alındığında, söz konusu sözleşmenin rekabeti kısıtlayıcı bir
yaklaşımdan ziyade ilk yatırım bedelinin karşılanması amacıyla akdedilen dönemsel bir
işletme sözleşmesi niteliğinde olduğu değerlendirilmektedir.
(141) Diğer yandan, mevzuat ve kararların özetlendiği bölümde de ifade edildiği üzere,
17.08.2005 tarih ve 2005/56 sayılı VALİLİK kararının 2. maddesi ile Zeytinburnu
Limanı’nın tamamen faal hale gelmesi sorumluluğunun DTO ve Vapur Donatanları ve
Acenteleri Derneği Başkanlığı ile birlikte GEMTAC’a verilmiş olması dikkat çeken diğer
bir konudur. Bu bağlamda GEMTAC ile ZEYPORT arasındaki sözleşmenin bir bakıma
VALİLİK kararının bir neticesi olduğu söylenebilecektir.
(142) Bu noktada Sözleşme süresi içerisinde Kooperatifin diğer acentelerden farklı olarak
Zeytinburnu Limanı’na barınma ve palamar ücreti ödememesinin ayrımcılık kapsamında
değerlendirilip değerlendirilmeyeceği sorusu akıllara gelse de, sözleşmenin bir işletme
sözleşmesi niteliğinde olduğu, ilk yatırım bedelinin (…..)TL tutarındaki kısmının
Kooperatif tarafından karşılandığı ve ayrıca Kooperatifin anılan saha için belirlenen
tahsis ücretleri haricinde söz konusu sahanın işletme, araç, personel, yakıt gibi giderlerini
de üstlendiği dikkate alındığında, taraflar arasında belirlenen bu tür bir muafiyetin makul
olabileceği değerlendirilmektedir.
(143) Konuya yapısal olarak bakıldığında ise, transit gemilere lojistik hizmetler pazarında
faaliyet gösteren bir teşebbüsün taşeron olarak kullanılmasıyla başlangıçta kendisiyle
rakip konumunda bulunan acentelerin barınma taleplerinin değerlendirilmesinde karar
verici haline getirilmesinin de yapısında potansiyel rekabet endişeleri barındırdığı,
bununla birlikte söz konusu ilişkinin ilk üç seneden sonra ZEYPORT Yönetim Kurulu
kararı ile 01.11.2008 tarihinde sona erdirilmiş olması hasebiyle, mevcut durumda bu tür

50 ZEYPORT’ta yapılan yerinde incelemede, 23.09.2005 tarihli sözleşmenin, 7. maddesi çerçevesinde üç
yıl süre ile 30.09.2011 tarihine uzadığına işaret eden ve GEMTAC tarafından imzalı ancak ZEYPORT
tarafından imzalı olmayan nüshaları elde edilmiştir. Yukarıda GEMTAC’ın, ZEYPORT’un 15.10.2008 tarihli
yönetim kurulu kararı ile ZEYPORT işletmesini kendi üstüne aldığına yönelik ifadeleri üzerine sözleşmenin
uzatılıp uzatılmadığı daha ayrıntılı araştırılmış ve ZEYPORT’un Kurum kayıtlarına 11.12.2017 tarihinde
giren cevabi yazısı ekinde sunulan 15.10.2008 tarihli yönetim kurulu kararı ile sözleşmenin ileri bir tarihe
uzatılmadığı anlaşılmıştır. Anılan yönetim kurulu kararında geçen “01.11.2008 tarihi itibari ile limandaki
hizmetlerin taşeron kullanmaksızın şirketimiz tarafından yapılması kararı” ifadesi de taraflar arasındaki
sözleşmenin bir işletme sözleşmesi olduğunu teyit eder niteliktedir.
18-08/152-73
40/47

bir yapısal endişenin ekonomik bütünlük kapsamında daha önce ifade edilen hususlar
haricinde giderildiği değerlendirilmektedir.
(144) Diğer yandan her ne kadar Sözleşme’nin “YÜRÜRLÜLÜK” başlıklı maddesinde
sözleşmenin 11.07.2005 tarihinde yapılan ve bu bağlamda 17.08.2005 tarih ve 2005/56
sayılı ilk VALİLİK kararından önceye dayanan bir ön sözleşme çerçevesinde 23.09.2005
tarihinde imzalandığı belirtiliyor olsa da, yapılan incelemeler sırasında söz konusu ön
sözleşmeye ulaşılamamıştır. Söz konusu husus VALİLİK kararından önce Zeytinburnu
Limanı’nın hareket noktası olarak belirleneceğinin GEMTAC yetkilileri tarafından bilindiği
şüphesini uyandırsa da, söz konusu şüphenin Sözleşme’ye ilişkin yukarıda yer alan
tespitler neticesinde varılan nihai değerlendirmeyi değiştirmediği değerlendirilmektedir.
(145) Bu çerçevede şikayet konusu hususların 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesi anlamında bir
rekabet ihlali olarak değerlendirilemeyeceği sonucuna ulaşılmıştır.
I.3.3. Teşebbüslerin Savunmaları ve Değerlendirilmesi
(146) Soruşturma tarafları açısından bir ihlal tespiti yapılmadığından ilgili teşebbüslerin
savunmaları için “I.3. Değerlendirme” başlıklı bölümünde yer verilen tespitler ve
değerlendirmeler tarafların savunmalarına genel olarak cevap niteliğindedir.
I.3.3.1. ZEYPORT
(147) ZEYPORT tarafından yapılan savunmalarda özetle;
- Zeytinburnu Limanı’nın VALİLİK’in 17.08.2005 tarih ve 2005/56 sayılı kararı uyarınca
"barınma noktası" değil, "gümrüklü hareket noktası" olarak belirlendiği, bu kapsamda
ZEYPORT’un talep eden tüm acentelere limanın hareket noktası olarak kullanımında
eşit koşullarda hizmet sunduğu,
- Aynı karar uyarınca limanda Gümrüklü Antrepo ve Geçici Depolama Yeri’nin de
hizmete girdiği ve Gümrük Müsteşarlığı birimlerinin denetiminde hizmet verdiği,
- İLB’ye kayıtlı yaklaşık 100 acente botunun bulunduğu, hareket noktası olma
kapsamında palamar, otopark, antrepo, vb. tüm hizmetlerin tüm acente botlarına
limandan barınma hizmeti alıp almadıklarına bakılmaksızın “Liman Hizmetleri
Tarifesi” çerçevesinde eşit fiyatlardan verildiği, barınma hizmeti alan firmaların
barınma ücretlerinin de aynı olduğu,
- VALİLİK’in 27.06.2007 tarih ve 2007/213 sayılı kararıyla Zeyport hareket noktasına
ilave ve alternatif olarak TDİ İstanbul Liman İşletmesi Rıhtımı’nın ve TCDD
Haydarpaşa Liman İşletmesi’nin 19 no'lu Rıhtımı’nın da hareket noktası olarak
belirlendiği,
- İLB’nin 03.10.2005 tarihli "Acente Tekneleri ile İlgili Valilik Tedbirleri Bakımından
Uyulması Gereken Esaslar" konulu yazısının 7. maddesinde Zeyport Limanı'nın
azami 22 adet acente botuna barınma sağlayabileceğinin taraflarına bildirildiği, söz
konusu talimat uyarınca, gerekli koşulları karşılayan ve talepleri olan firmalara
başvuru sırasına göre yer tahsisinin yapıldığı, boşalan yerlerin tahsisinin ise bu
firmalardan taleplerini yenilemeyenler olduğunda, başvuru sırasına göre koşulları
taşıyan firmalara sırasıyla yapıldığı, örneğin ALDEN tarafından boşaltılan yerin
12.03.2009 tarihinde ZEYLİNE’a tahsis edildiği, halihazırda tüm barınma
kapasitesinin dolu olduğu, bununla birlikte barınma hizmeti almayanlar da dahil tüm
acente botlarına palamar, vb. liman hizmetlerinin verildiği,
- Firmaların başlangıçta 17.08.2005 tarihli VALİLİK kararına tepki gösterdiği ve kararın
iptaline yönelik dava açtığı, anılan davanın reddinden sonra limandan yararlanmak
için başvuruların başladığı,
- Zeytinburnu Limanı’ndaki barınma alanı haricinde 5 no’lu İskele’nin iskele tarafında
gümrüksüz satış mağazalarından eşya sevkiyat işlemleri ile sınırlı olmak üzere 2011
18-08/152-73
41/47

yılında oluşturulmuş bulunan “Kolcu Servis İskelesi”nin 5 botluk kapasitesine rağmen
buradan da sadece bir firmanın yararlanmayı tercih ettiği, bu hizmeti veren diğer
firmaların ise ısrarla barınma hizmeti talep etmeyip sadece palamar hizmetinden
faydalandığı,
- Zeytinburnu Limanı'ndan ofis taleplerinin halihazırda barınma hizmeti verilen
acentelere başvuru sırası esas alınarak fiziki imkanlar dahilinde karşılandığı, mevcut
durumda yeni talepleri karşılayabilecek ofis alanı bulunmadığı, ücretli otopark
abonelik hizmetlerinin de sadece ofis tahsis edilen liman mukimlerine verildiği, diğer
müşterilerin ise yürürlükteki "Liman Hizmet Tarifesi'" kapsamında otopark
hizmetlerinden yararlanabildiği,
- Halihazırda barınma hizmeti alan 22 adet acente botunun işletici firmaları ile
ZEYPORT arasında herhangi yazılı bir sözleşmenin mevcut olmadığı, firmaların her
yıl Ocak ayı başında barınma hizmetlerinden faydalanmaya devam edeceklerini
beyan etmeleri neticesinde kendilerine Liman Hizmet Tarifesi’nde belirlenen tutar
üzerinden barınma hizmeti faturası düzenlendiği,
- Zeytinburnu Limanı’nın gerek VALİLİK gerekse BAKANLIK tarafından şikayet
konusu iddialar da dahil olmak üzere düzenli olarak denetlendiği,
- Acente Botları İskelesi Palamar Hareketleri Raporu’ndan da görüleceği üzere
GÖZCÜ’nün Zeytinburnu Limanı'ndan barınma hizmeti almadığı halde,
İSTANBUL34 ve GEMTAC firmalarından sonra Zeytinburnu Limanı'ndan en çok
hizmet alan üçüncü şirket konumunda olduğu,
- Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Deniz İçsular Düzenleme Genel
Müdürlüğü'nün 11.11.2016 tarih ve 63137251-155.01.01-E.84670 sayılı yazısı
uyarınca İLB tarafından hazırlanan 16.01.2017 tarihli raporda da, barınma yeri olarak
Zeytinburnu Limanı’nı kullanmayan acentelerin ZEYPORT'a sadece bağlama
(palamar) ücreti ödediklerinin, bu hizmet noktasından acente hizmeti vermelerinde
kendilerine hiçbir kısıtlama uygulanmadığının, şikayet sahibi GÖZCÜ'nün,
Zeytinburnu Limanı’ndan en çok hizmet alan ilk üç acente içerisinde yer aldığının,
mevcut durum itibari ile Zeytinburnu Limanı’nın acente motorlarının hepsine hizmet
noktalarında barınma; şirketlere de ofis ve depolama imkanı sağlayamayacağının ve
ilave bir barınma alanı ayırma imkanının bulunmadığının tespit edildiği,
- İstanbul liman içinde faaliyet gösteren çeşitli deniz araçlarının bağlama ve barınma
yeri ihtiyacının Zeytinburnu Limanı'nın değil, İstanbul'un bir sorunu olduğu ve bu
konuda son on beş yıldır DTO tarafından tüm muhataplara bilgi verildiği, bu
bağlamda 23.07.2010 tarihinde Ulaştırma Bakanlığına, 10.04.2013 tarihinde İstanbul
Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı'na yazılan yazılar ile söz konusu kuruluşların
İstanbul liman içi deniz araçlarının bağlama ve barınma yeri sorunları konusunda
bilgilendirildiği ve çözüm noktasında yardımlarının talep edildiği, ayrıca DTO’nun
29.04.2016 tarihinde İBB Başkanlığı, İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı ve Şehir
Planlama Müdürlüğü'ne "İstanbul Liman içinde Faaliyet Gösteren Çeşitli Deniz
Araçlarının Bağlama ve Barınma Yeri ihtiyacı" konulu bir sunumu arz ettiği,
- Zeytinburnu Limanı'nın gelir kalemleri incelenecek olduğunda, barınma gelirlerinin
toplam gelirin sadece %(…..) oluşturduğu ve hareket noktası olan limanda sunulan
hizmetlerin barınma hizmeti alan şirketlere değil tüm acentelere yönelik olduğunun
açık bir biçimde görüldüğü,
- ZEYPORT ile Zeytinburnu Limanı’nda barınma hizmeti alan GEMTAC, YILDIRAY,
İSTANBUL34 ve ZEYLİNE firmalarının hisse sahipleri arasında herhangi bir örtüşme
bulunmadığı, dolayısıyla ZEYPORT'un bu firmalar lehine Zeytinburnu Limanı'nda bir
takım ek avantajlar sunarak GÖZCÜ firmasını piyasa dışına itmesinde herhangi bir
ekonomik menfaati olmayacağının açık olduğu,
18-08/152-73
42/47

- Gözcü 1 ve Gözcü 2 isimli acente botlarının şikâyetçi tarafından iddia edilenin aksine
Ataköy Marina'da değil; hiçbir ücret ödemeden Sümerbank Eski İskelesi'nde
barındıkları ve bu hususun Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü'nden talep edilecek AlS
kayıtları ile tespit edilebileceği, dolayısıyla Ankara 2. İdare Mahkemesi kararında
belirtilenin aksine şikâyetçi GÖZCÜ'ye ait teknelerin, barınma sağlayan diğer
firmalara nazaran hiçbir ilave maliyete katlanmalarının söz konusu olmadığı,
- Bu husus ve TDİ İstanbul Liman İşletmesi Rıhtımı’nın ve TCDD Haydarpaşa Liman
İşletmesi’nin 19 no'lu Rıhtımı’nın da hareket noktası olarak belirlendiği dikkate
alındığında Zeytinburnu Limanı’nın GÖZCÜ bakımından zorunlu unsur olmadığının
anlaşılacağı, kaldı ki GÖZCÜ’nün Zeytinburnu Limanı’nı ve limandaki gümrüklü
antrepoları kullanabildiği ve lojistik faaliyetlerine devam ettiği, tekneleri hiçbir ücret
ödemeden Sümerbank Eski İskelesi'nde barındığından ilave bir barınma maliyetine
de katlanmadığı, öte yandan Kurulun emsal kararlarından ve AB mahkeme
kararlarından alternatif temin kaynaklarının redde konu mal veya hizmete göre daha
az avantajlı olmasının veya daha yüksek maliyet gerektirmesinin söz konusu unsura
nesnel gereklilik vasfını kazandırmayacağının tespit edildiği, GÖZCÜ limandan
hizmet alan teşebbüsler arasında ilk üç içerisinde yer alarak faaliyetlerini
sürdürdüğünden lojistik hizmet vermek ile Zeytinburnu Limanı’ndan barınma hizmeti
almak arasında zorunlu bir bağlantı olmadığının da görüldüğü, dolayısıyla sözleşme
yapmanın reddi için gereken kümülatif şartlardan nesnel gereklilik şartının somut
olayda gerçekleşmediğinin değerlendirildiği, şikayet sahibi faaliyetlerini
sürdürdüğünden pazarda rekabetin de azalmadığı,
- İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından şikâyetçi şirkete kayyum atandığı

(…..TİCARİ SIR…..)

- GÖZCÜ’nün Zeytinburnu Limanı’ndan barınma hizmeti alamamanın sonucu olarak
maliyetlerinin arttığı ancak bu maliyetin tüketicilere yansıtılmadığı yönündeki
beyanları doğrultusunda söz konusu uygulamalardan tüketicilerin zarar görmesinin
de söz konusu olmadığı,
- Tahsislerin başvuru sırasına göre yapıldığı ve kapasitenin de sınırlı olduğu dikkate
alındığında, ZEYPORT’un barınma hizmeti vermeyi reddetme gerekçelerinin objektif
olduğu,
- Diğer yandan ofis tahsisinin öncelikle barınma hizmeti verilen firmalara, aboneli
otopark hizmetinin de ofis tahsis edilen firmalara yapıldığı, söz konusu hizmetlerin
lojistik hizmet verme faaliyetleri açısından zorunlu unsur teşkil etmediği, tali nitelikte
olduğu, GÖZCÜ’nün lojistik hizmetin asli unsuru olan gümrüklü hareket noktasını
kullanabildiği, dolayısıyla GÖZCÜ’nün söz konusu taleplerinin reddinin de sözleşme
yapmanın reddi kapsamında ihlal teşkil etmediği
ifade edilmiştir.
I.4.3.2. GEMTAC
(148) GEMTAC tarafından yapılan savunmalarda özetle;
- ZEYPORT ile Zeytinburnu Limanı’nda barınma hizmeti alan GEMTAC, YILDIRAY,
İSTANBUL34 ve ZEYLİNE firmalarının hisse sahipleri arasında herhangi bir örtüşme
bulunmadığı, dolayısıyla ZEYPORT'un bu firmalar lehine Zeytinburnu Limanı'nda bir
takım ek avantajlar sunarak GÖZCÜ firmasını piyasa dışına itmesinde herhangi bir
ekonomik menfaati olmadığı,
18-08/152-73
43/47

- Zeytinburnu Limanı’nın VALİLİK kararlarıyla hareket noktası olarak belirlenmesi
sonucu GEMTAC’ın 21.10.2005 tarihi itibarıyla Zeytinburnu Limanı’nda hizmet
vermeye başladığı,
- Zeytinburnu Limanı’nın barınma kapasitesinin İLB tarafından belirlenen 22 botla
sınırlı olduğu, ZEYPORT ile ilişkilerinin kiracı-kiraya veren ilişkisinden ibaret olduğu,
limanın nasıl kullanıldığı, yönetim kararlarının nasıl alındığı, barınma ve diğer
gereksinimlerin nasıl belirlendiği, tahsislerin nasıl yapıldığı konularının kiracısı
oldukları ZEYPORT’u ilgilendirdiği,
- ZEYPORT’a bugüne dek (…..)TL barınma ücreti ödedikleri, GÖZCÜ’nün ise yan
iskeleye bağlı olarak barınma ücreti maliyetine katlanmadan bu hizmeti verdiği,
- Palamar ücretinin Zeytinburnu Limanı’na giren her botun ödemek zorunda olduğu bir
ücret olduğu, GEMTAC’ın 2015 yılında (…..)TL, 2016 yılında (…..)TL palamar
ödemesi yaptığı
ifade edilmiştir.
I.3.4. Genel Değerlendirme
(149) Yukarıda ZEYPORT’un, GÖZCÜ’nün barınma, ofis ve otopark taleplerini reddettiği
iddiası 4054 sayılı Kanun’un 6. maddesi kapsamında sözleşme yapmanın reddi ve
ayrımcılık başlıkları altında incelenerek söz konusu hizmetlerin Zeytinburnu Limanı’ndan
alınmasının GÖZCÜ’nün transit gemilere lojistik hizmet verme faaliyeti bakımından
vazgeçilmez nitelikte olmadığı kanaatine varılmıştır. Bu tespit yapılırken söz konusu
hizmetler ile ZEYPORT’un asıl iştigal alanı olan liman işletmeciliği arasındaki ayrıma
değinilmiş, bu bağlamda her ne kadar Zeytinburnu Limanı polis, emniyet, sıhhiye,
gümrük gibi tüm idari birimleri bir arada bulundurması, kumanya teslimi, personel, yedek
parça değişimi işlemlerinin tümünün yapılmasına uygun olması, antrepo hizmetleri
sunması ve güney demirleme sahasına yakınlığı gibi kriterler bakımından diğer
limanlardan ayrışsa da, GÖZCÜ’ye verilmesi reddedilen hizmet bu tür hizmetlerin
sunumu ve limanın GÖZCÜ’nün transit gemilere yönelik lojistik hizmet faaliyeti için
kullanımı olmadığından, tespit ve değerlendirmeler redde konu unsurlar bazında
yapılmış ve çeşitli alternatiflerin bulunduğu görülmüştür.
(150) Öte yandan ZEYPORT, GEMTAC ve (…..) ofisinde yapılan yerinde incelemelerde ilgili
teşebbüslerin GÖZCÜ’yü pazar dışında tutmaya yönelik niyetini gösteren herhangi bir
belge ya da yazışmaya da ulaşılamamıştır. Ayrıca GÖZCÜ’nün vazgeçilmez olarak
nitelendirdiği söz konusu hizmetleri ZEYPORT’tan almadan da kayyum dönemine kadar
faaliyetlerine karlı bir şekilde devam ettiği tespit edilmiştir. Bu bağlamda her ne kadar
önaraştırma döneminde farklı kurum ve kuruluşlar tarafından Zeytinburnu Limanı’nın
mahiyeti ile ilgili farklı değerlendirmeler yapılmış ve bu farklılıklar İdare Mahkemesi
kararına konu olmuşsa da, yukarıda yer alan tespit ve değerlendirmeler ile konunun
soruşturma döneminde rekabet hukuku bakımından aydınlatıldığı değerlendirilmektedir.
Diğer yandan İdare Mahkemesinin tüketicinin zarar görmesi ve objektif haklı gerekçe
koşullarına yönelik gerekçesi dikkate alınarak yapılan tespit ve değerlendirmelere de ilgili
bölümlerde yer verilmiştir. Ayrıca sözleşme yapmanın reddinin rekabet hukukunda ihlal
olarak nitelendirilebilmesi için koşulların tamamının kümülatif olarak yani birlikte
sağlanması gerekmekte olup, koşullardan biri dahi sağlanmadığında ihlal sonucuna
varmak mümkün olmamaktadır.
(151) Öte yandan yukarıda GÖZCÜ’nün ZEYPORT ile Zeytinburnu Limanı’ndan barınma
hizmeti alan teşebbüsler (özellikle GEMTAC) arasında örtülü bir anlaşma/uyumlu eylem
olduğu, barınma hizmeti alan teşebbüslerle uzun süreli anlaşmalar yapılmasının ve bu
anlaşmalarda sözleşmenin yenilenmesinin her zaman mümkün kılınmasının ZEYPORT
ile diğer teşebbüsler arasında gümrüklü liman hizmetleri piyasasını kendi aralarında
18-08/152-73
44/47

paylaşmayı hedefleyen rekabete aykırı bir anlaşmanın bulunduğunu gösterdiği iddiaları
da 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesi kapsamında değerlendirilmiştir. Bu bağlamda
öncelikle, yapılan yerinde incelemelerde bu tür bir anlaşma veya uyumlu eylemin
bulunduğuna dair bilgi veya belgeye ulaşılamamış olup, ZEYPORT ile söz konusu
teşebbüslerin rakip olmaması bir yana barınma hizmeti alan teşebbüsler ile ZEYPORT
arasında barınma alanlarının tahsisine ilişkin yaşanan anlaşmazlıkların da teşebbüslerin
bu yönde bir irade uyuşması içinde olmadığına işaret ettiği kanaatine varılmıştır.
(152) Diğer yandan barınma alanlarının tahsisinin objektif bir şekilde gerçekleştirilmediği ve
barınma hizmeti alan teşebbüsler ile uzun süreli sözleşmeler yapılarak dışarıda kalan
teşebbüslerin bu hizmeti almasının engellendiği hususları ise ayrıca değerlendirilmiştir.
Gerçekten de yapılan incelemelerde başlangıçta acentelerin Zeytinburnu Limanı’nı üç
hareket noktasından biri olarak belirleyen karara mesafeli yaklaştığı ve ZEYPORT’un da
“first come first served (ilk gelen ilk hizmet alır)” esaslı yaklaşımıyla ilk başvuru sahipleri
GEMTAC Kooperatifi ve İSTANBUL34’e sırasıyla 10 ve sekiz bot yeri tahsis etmesiyle
Liman’ın barınma kapasitesinin büyük ölçüde dolduğu görülmektedir.
(153) Bununla birlikte tahsis yöntemine ilişkin hususun esasında yapısal ve bir düzenleme
sorunu olduğu, VALİLİK kararıyla hareket noktalarını belli limanlara indirgeyen yeni bir
piyasa düzeninin ortaya çıktığı, bu süreçte bu limanlardaki barınma alanlarının tahsisinin
hangi kriterlere göre hangi sayıda yapılacağının da rekabetçi bir piyasa yapısı gözetilerek
başlangıçta VALİLİK kararıyla ya da sonradan İLB düzenlemesi ile belirlenmesi gerektiği
ve eldeki veriler ve yapılan tespit ve değerlendirmeler ışığında konunun hakim durum
tespiti yapılmadığı sürece rekabet hukuku ile müdahale edilebilecek bir alan olmadığı
anlaşılmaktadır. Keza barınma hizmeti alan teşebbüsler ile uzun süreli anlaşmalar
yapılmasının, üstelik bu anlaşmaların yazılı değil sözlü olmasının da sorunlu alanlardan
biri olduğu ve bu durumun da yapısal bir sorun olduğu, ancak eldeki veriler ile yapılan
tespit ve açıklamalar ışığında konunun rekabet hukuku ile müdahale edilebilecek bir alan
olmadığı değerlendirilmektedir.
(154) Anılan hususlar, acentelerin şikayetleri sonucu 17.08.2005 tarih ve 2005/56 sayılı
VALİLİK kararına ek olarak alınan 27.06.2007 tarih ve 2007/213 sayılı VALİLİK kararına
da konu olmuş ve anılan kararda “Barınma ücretinin uzun vadeli olarak yatırılması veya
kontrat yapılması durumunda tesisin korunaklı alanlarının adil bir şekilde dönüşümlü
olarak kullanılmasının liman işletici kuruluş tarafından sağlanmasına…” denilerek
yukarıdaki sorunun çözümü hedeflenmişse de, soruşturma sürecinde de, İdare
Mahkemesi kararında da belirtildiği üzere konunun ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından
bu yönüyle kapsamlı bir denetime tabi tutulmadığı51, üstelik VALİLİK ve İLB arasında bu
konuda bir yetki-görev karmaşası yaşanabildiği görülmüştür52. Önaraştırma sürecinde
yapılan incelemelerde her iki kuruluş da konunun denetlenmesinin kendi görev-yetki
alanında bulunmadığını belirtmişlerdir. Önaraştırma döneminde DTO’dan gelen yazıda
ise, Türk Boğazları Deniz Trafik Düzeni Tüzüğü'nün 2. maddesi uyarınca, İdare olarak

51 İdare Mahkemesi kararında, davacı ve bir kısım teşebbüsün, Zeytinburnu Limanı’nda keyfi bir
uygulamanın bulunduğu ve 2005 yılından bu yana belirli firmalara yer tahsis edilip bunların dışındaki
firmaların taleplerine cevap verilmediği iddialarına yönelik denetimlerin VALİLİK ve Bakanlık (İLB
aracılığıyla) tarafından yapılmamasına vurgu yapılmakta olup, bu konuya ilişkin önaraştırma kararında
hatalı ya da eksik bir değerlendirme yapıldığına yönelik bir tespit İdare Mahkemesi kararında yer
almamaktadır. Bu bağlamda İdare Mahkemesinin bu vurgusunun rekabet hukuku alanına ilişkin olmadığı
değerlendirilmektedir. Konunun rekabet hukukunu ilgilendiren yanları ise önceki bölümlerde ayrıntılı bir
şekilde ele alınmıştır.
52 Soruşturma sürecinde İLB ve VALİLİK’ten gelen cevabi yazıda konuya ilişkin, bağlama yerinin adil ve
dönüşümlü olarak kullandırılması sorumluluğunun işletmeye ait olduğu belirtilmiştir. Ayrıca İLB tarafından
yapılan denetim sonucunda hazırlanan 16.01.2017 tarihli raporun Deniz ve İçsular Düzenleme Genel
Müdürlüğü’ne iletildiği ifade edilmiştir.
18-08/152-73
45/47

"Denizcilik Müsteşarlığı"nın gösterilmiş olması nedeniyle söz konusu Tüzük uyarınca
alınan kararlara uyulup uyulmadığını denetleme ve yaptırım uygulama yetkisinin
Denizcilik Müsteşarlığına ait olduğu, bununla birlikte, 655 sayılı KHK'nın 44/i maddesi
uyarınca "491 sayılı Denizcilik Müsteşarlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun
Hükmünde Kararname”nin yürürlükten kaldırıldığı, aynı maddenin 6/b maddesi uyarınca
da "Ulaştırma Bakanlığına ve Denizcilik Müsteşarlığına yapılan atıflar Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığına yapılmış sayılır" denildiğinden söz konusu
mevzuat uyarınca alınan kararlara uyulup uyulmadığını denetleme ve yaptırım uygulama
yetkisinin BAKANLIK’a ve bağlısı İLB’ye ait olduğu belirtilmiştir.
(155) Öte yandan yukarıdaki 27.06.2007 tarih ve 2007/213 sayılı VALİLİK ek kararlarının
kaynağını oluşturan Başbakanlık Denizcilik Müsteşarlığı Deniz Ticareti Genel
Müdürlüğünün VALİLİK’e gönderdiği 13.04.2007 tarih ve 2007/244 sayılı yazıda ise
Genel Müdürlüğün yine VALİLİK’e gönderdiği 12.12.2005 tarih ve 3762 sayılı yazıda
“herhangi bir kooperatife üye olsun veya olmasın, izin belgesi bulunan tüm acente
teknelerine, limancılık mesleğine ilişkin yerleşik etik kurallarına ve rakip acentelerin ticari
sırlarının korunmasına azami dikkat gösterecek şekilde, her zaman eşit şartlarla
uygulama yapılmasının gerektiği hususunun vurgulanıp uygulamanın Liman
başkanlığınca hassasiyetle takip edileceğinin” belirtildiği bilgisi yer almaktadır.
(156) Bu bağlamda gerek DTO’nun açıklaması gerekse Başbakanlık Denizcilik Müsteşarlığı
Deniz Ticareti Genel Müdürlüğünün anılan yazılarındaki vurgu dikkate alındığında söz
konusu denetim görevinin öncelikle İLB uhdesinde olduğu söylenebilecektir. Nitekim
ZEYPORT vekili tarafından gönderilen 11.10.2017 tarihli yazıda da, 655 sayılı KHK, 618
sayılı Limanlar Kanunu ve Limanlar Yönetmeliği hükümleri uyarınca, limanların Liman
Başkanlıklarının denetim ve gözetimine tabi olduğu, Liman Başkanlıklarının ilgili mevzuat
gereğince inter alia barınma yerlerinin kullanımına kısıtlamalar getirebileceği, aksine
hareket edilmesi halinde işletmelerin idari yaptırımlarla karşılaşabileceği belirtilmektedir.
(157) Nitekim GÖZCÜ’nün şikayetleri üzerine Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı
Deniz ve İçsular Düzenleme Genel Müdürlüğü İLB’ye daha önce sonuçlarına yer verilen
16.01.2017 tarihli raporu hazırlatmış ve rapor sonucunda ZEYPORT’a gönderdiği
07.02.2017 tarihli yazıda gemi acentelerinin faaliyetlerini gerçekleştirebilmesi için
ZEYPORT’la çalışma zorunluluğu bulunduğunu, bu zorunluluğun idarenin düzenleyici
işlemlerinden kaynaklandığı dikkate alındığında İdarenin uymakla yükümlü olduğu eşitlik
ilkesine ZEYPORT tarafından da uyulmasını, bu bağlamda barınma yerlerinin artırılarak
ya da mevcut barınma yerlerine ilişkin anlaşmaların yenilenerek, başvuruda bulunan
firmalara iş hacmi de dikkate alınarak hakkaniyetli bir dağılım yapılmasını, boş ofis
alanlarının başvuru sahiplerine tahsis edilmesini tavsiye etmiştir. Bununla birlikte
soruşturma döneminde VALİLİK kararındaki barınma alanlarının dönüşümlü olarak
kullanılması ibaresine yönelik yapılan bu tür denetimlerin genelde soru-cevap şeklinde
ve örnekte olduğu gibi tavsiye niteliğinde olduğu görülmüştür.
(158) Öte yandan ZEYPORT Kurum’a gönderdiği ek bilgi ve belgelerde barınma yerlerinin
dönüşümlü olarak kullanılmasının hukuken mümkün olmadığını, 6098 sayılı Türk Borçlar
Kanunu ve 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun’un tahliye nedenlerini sınırlı
biçimde belirlediğini, bu kanunlarda sınırlı olarak belirlenmiş nedenlerden herhangi birinin
gerçekleşmemesi durumunda tahliye yoluna gidilmesinin mümkün olmadığını, tahliye için
yargısal kararın gerektiğini fakat bu davada dönüşümlü kullanım gibi bir gerekçenin ileri
sürülemeyeceğini belirtmiştir. Söz konusu açıklamalardan ZEYPORT temsilcisi
tarafından barınma sözleşmesinin adi bir kira sözleşmesi olarak yorumlandığı
görülmektedir. Öte yandan GÖZCÜ’nün şikayetlerine cevaben İLB tarafından gönderilen
22.06.2016 tarihli yazıda yapılan incelemeler sonucunda “Barınma ücretinin uzun vadeli
18-08/152-73
46/47

olarak yatırılması veya kontrat yapılması durumunda tesisin korunaklı alanlarının adil bir
şekilde dönüşümlü olarak kullanılmasının liman işletici kuruluş tarafından
sağlanmasına…” ifadesinin ZEYPORT tarafından limanın korunaklı alanlarının barınma
hizmeti alan teşebbüsler arasında dönüşümlü olarak kullanılması şeklinde yorumlandığı
ve uygulandığı belirtilmekle beraber bu hususa yönelik İLB’nin kendi değerlendirmesine
yer vermediği görülmektedir.
(159) Sonuç olarak, yukarıda yer alan tespitler ışığında anılan hususların yapısal sorunlar
olduğu, soruşturma kapsamında yapılan tespitler çerçevesinde bu sorunlara rekabet
hukuku ile müdahale edilemeyeceği ve sorunların düzenleme ve denetleme yetkisini haiz
ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından ele alınması gerektiği değerlendirilmektedir. Nitekim
soruşturma sırasında İLB’nin Zeytinburnu Limanı’nın 22 botluk barınma kapasitesini 25’e
çıkaran ve ayrıca 5 no’lu iskele olarak adlandırılan yerin de acente botları için
barınma/bağlama yeri olarak kullandırılabileceğini belirten kararı ZEYPORT vekili
tarafından Kurum’a sunulmuş ve bu sayede halihazırda barınma hizmeti alamayan üç
teşebbüs (CİHAD, YAVUZ ve HG) daha Zeytinburnu Limanı’nda barınma olanağı
bulmuştur. Bunun gibi yukarıda belirtilen diğer hususlara ilişkin konuların da ilgili
idarelerin rekabetçi yapıyı gözeterek oluşturacağı düzenleme ve müdahaleleri ile çözüme
kavuşturulabileceği değerlendirilmektedir.
(160) Bu kapsamda, Zeytinburnu Limanı’nın 5 no’lu iskelesinin barınma alanı olarak en kısa
sürede kullanıma sokulmasının yanında, 2005/56 sayılı kararda anılan limanların ya da
lojistik açıdan daha uygun alanların tüm idari birimler ile birlikte faaliyete geçirilmesinin
ve bir dönem İSPARK tarafından işletilen Kumkapı barınma alanı ve ek tekne parkların
kullanıma sokulmasının da rekabetçi yapının gelişimine ve barınma-bağlama sorunun
çözümüne katkı sunacağı anlaşılmaktadır. Ayrıca Zeytinburnu Limanı’nın hareket
noktası olması nedeniyle barınma hizmeti alan teşebbüslerden farklı olarak Zeytinburnu
Limanı’na uğrayıp oradan gemilere temas etmek durumunda olan acentelere uygulanan
ilk palamarla ilgili bir düzenlemenin de rekabetçi piyasa düzenine katkıda bulunacağı,
sektörü düzenleyen farklı kurumlarca farklı yorumlanan Zeytinburnu Limanı’nın
dönüşümlü kullanımı konusunun da rekabetçi yapı ve diğer hukuki düzenlemeler
gözetilerek netliğe kavuşturulmasının yerinde olacağı değerlendirilmektedir.

18-08/152-73
47/47

J. SONUÇ
(161) 23.03.2017 tarihli ve 17-11/140-M sayılı Kurul kararı uyarınca yürütülen soruşturma ile
ilgili olarak düzenlenen Rapor’a, Ek Görüş’e, toplanan delillere, yazılı savunmalara ve
incelenen dosya kapsamına göre;
1. Zeyport Zeytinburnu Liman İşletmeleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. ve GEMTAC Gemi
Tali Acenteliği ve Bot Hiz. Tic. A.Ş.’nin 4054 sayılı Kanun’un 4. ve 6. maddelerini
ihlal etmediklerine dolayısıyla aynı Kanun’un 16. maddesi uyarınca adı geçen
teşebbüslere idari para cezası uygulanmasına gerek olmadığına,
2. Bununla birlikte ilgili pazarlarda rekabetçi yapının gözetilmesini teminen İstanbul
Valiliği Karaköy Limanı Mülki İdare Amirliği ve İstanbul Liman Başkanlığına görüş
yazısı gönderilmesini teminen Başkanlığın görevlendirilmesine,
OYBİRLİĞİ ile gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 60 gün içinde Ankara İdare
Mahkemelerinde yargı yolu açık olmak üzere, karar verilmiştir.


Full & Egal Universal Law Academy