Rekabet Kurumu - Karar Sayı 17-35/538-229
Karar Dilini Çevir:
Rekabet Kurumu
Karar Sayısı: 17-35/538-229
Karar Türü: Rekabet İhlali
Konu: Ateş Çelik İnşaat Taahhüt Proje Mühendislik Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile Bordo Elektrik Enerjisi Toptan Satış A.Ş. arasında imzalanan Serbest Tüketici Enerji Alım Sözleşmesi’nin rekabet etmeme yükümlülüğüne ilişkin maddeler içerdiği iddiası
Karar Tarihi: 27.10.2017

Rekabet Kurumu Başkanlığından,

REKABET KURULU KARARI
Dosya Sayısı : 2017-1-49 (Önaraştırma)
Karar Sayısı : 17-35/538-229
Karar Tarihi : 26.10.2017
A. TOPLANTIYA KATILAN ÜYELER
Başkan : Prof. Dr. Ömer TORLAK
Üyeler : Arslan NARİN, Adem BİRCAN, Şükran KODALAK, Mehmet AYAN
B. RAPORTÖRLER: Harun GÜNDÜZ, Hakan EREK, Dilan TOPRAK
C. BAŞVURUDA
BULUNAN : Ateş Çelik İnşaat Taahhüt Proje Mühendislik San. ve Tic. A.Ş.
Temsilcisi: Evren GÜLDOĞAN
8. Gazeteciler Sitesi 2. Söltaş Evleri Hare Sok. No: 20 K:6
34255 Levent/İstanbul
D. HAKKINDA İNCELEME
YAPILAN : Bordo Elektrik Enerjisi Toptan Satış A.Ş.
Karaoğlan Mah. Karaoğlan Küme Evleri No:379
(Ankara-Konya Karayolu 23. Km.) Gölbaşı/Ankara
(1) E. DOSYA KONUSU: Ateş Çelik İnşaat Taahhüt Proje Mühendislik Sanayi ve
Ticaret A.Ş. ile Bordo Elektrik Enerjisi Toptan Satış A.Ş. arasında imzalanan
Serbest Tüketici Enerji Alım Sözleşmesi’nin rekabet etmeme yükümlülüğüne
ilişkin maddeler içerdiği iddiası.
(2) F. İDDİALARIN ÖZETİ: Başvuruda özetle; Bordo Elektrik Enerjisi Toptan Satış A.Ş.
(BORDO) ile Ateş Çelik İnşaat Taahhüt Proje Mühendislik Sanayi ve Ticaret A.Ş. (ATEŞ
ÇELİK) arasında imzalanan Serbest Tüketici Enerji Alım Sözleşmesi’nin (Sözleşme)
ATEŞ ÇELİK’in diğer tedarik şirketlerinden elektrik alımı yapmasını engellemekte
olduğu ve söz konusu Sözleşme’nin 4. ile 14. maddelerinin ise ATEŞ ÇELİK’in satın
almış olduğu elektriğin yeniden satışını yapmasını sınırlamakta olduğu hususları iddia
edilerek, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun (4054 sayılı Kanun)
kapsamında gereğinin yapılması talep edilmiştir.
(3) G. DOSYA EVRELERİ: Kurum kayıtlarına 13.01.2016 tarih ve 280 sayı ile giren
başvuru üzerine Rekabet Kurulunun (Kurul) 02.03.2016 tarih ve 16-07/140-M sayılı
kararı ile 2012/2 sayılı Rekabet İhlallerine İlişkin Başvuru Usulüne Dair Tebliğ’in 5/4
maddesi uyarınca, yapılan başvuru hakkında 4054 sayılı Kanun çerçevesinde herhangi
bir işlem yapılmasına gerek olmadığına karar verilmiştir.
(4) Takiben ATEŞ ÇELİK’in açtığı dava üzerine, Ankara 15. İdare Mahkemesinin
26.04.2017 tarih ve 2016/1923 E., 2017/1132 K. sayılı kararı ile; Kurul tarafından,
şikayetin 4054 sayılı Kanun kapsamında olmadığının saptanması halinde, aynı
Kanun’un 42/2. maddesi uyarınca reddedilmesi mümkün bulunmakla beraber, şikayet
edilen hususlarla ilgili olarak, eylemin Kanun’un 4. veya 6. maddesi anlamında bir ihlal
olup olmadığının nitelendirilebilmesi için, anılan Kanun’un “Kurulun İnceleme ve
Araştırmalarında Usul” başlıklı dördüncü kısmındaki, Kurul’un inceleme ve
araştırmalarında uyulması zorunlu olan usullerin uygulanmasının ve önaraştırma
kararının verilmesinin gerekli olduğu, davalı idarece soruşturma açılmasına gerek olup
olmadığının tespiti için önaraştırma yapılmasına karar verilmesi gerekirken, belirtilen
sürece uyulmaksızın doğrudan 4054 sayılı Kanun uyarınca herhangi bir işlem
yapılmasına gerek olmadığına karar verilmesinde hukuka uyarlılık görülmediği
belirtilerek ilgili Kurul kararı iptal edilmiştir.
17-35/538-229
2/9

(5) Bunun üzerine ilgili Mahkeme kararının gereğinin yerine getirilmesi kapsamında
düzenlenen 22.08.2017 tarih ve 2017-1-49/BN-1 sayılı Bilgi Notu, Kurulumuzun
07.09.2017 tarihli toplantısında görüşülmüş ve 17-28/469-M sayıyla önaraştırma
yapılmasına karar verilmiştir. Konuya ilişkin karar uyarınca düzenlenen 10.10.2017 tarih
ve 2017-1-49/ÖA sayılı Önaraştırma Raporu görüşülerek karara bağlanmıştır.
(6) H. RAPORTÖR GÖRÜŞÜ: İlgili raporda; başvuru konusu hakkında 4054 sayılı
Kanun’un 41. maddesi uyarınca soruşturma açılmasına gerek olmadığı ifade edilmiştir.
I. İNCELEME VE DEĞERLENDİRME
I.1. İncelenen Taraf ve Başvuru Sahibine İlişkin Bilgiler
(7) Dosyadaki bilgilere göre, hakkında önaraştırma yürütülen BORDO, Güriş Holding
bünyesinde bulunmakta olup, tamamı yenilenebilir enerji kaynağı kullanan enerji
santrallerinde üretilen elektrik enerjisinin toptan satışını gerçekleştirmektedir. BORDO
enerji alımı, satımı ithalatı ve ihracatı faaliyetlerini gerçekleştirmektedir.
(8) Başvuru sahibi ATEŞ ÇELİK ise, çelik konstrüksiyon imalatı pazarında ve bu alanda yer
alan farklı alt ürün pazarlarında faaliyet göstermektedir. Çelik konstrüksiyon yapılar
taşıyıcı sistemi çelikten imal edilen, dolayısıyla geniş ölçeklerde ve yüksek yapılar
olarak imal edilme imkanı olan ve mukavemeti yüksek yapılardır. ATEŞ ÇELİK farklı
alanlarda konstrüksiyon elemanlarının imalatı ile iştigal etmiş olmakla beraber mevcut
durumda rüzgar enerji santrali kulesi imalatına odaklanmıştır.
I.2. İlgili Pazar
(9) ATEŞ ÇELİK tarafından yapılan şikâyetin temelde elektrik perakende satışına yönelik
olduğu ve ATEŞ ÇELİK’in sanayi grubunda yer alan bir müşteri olduğu
düşünüldüğünde, ilgili ürün pazarının “sanayi müşterilerine yapılan elektrik perakende
satışı pazarı” olarak tanımlanabileceği, yanı sıra ATEŞ ÇELİK’in BORDO tarafından
elektriğin yeniden satışına ilişkin Sözleşme ile getirdiği kısıtlamaları da şikayet ettiği
dikkate alındığında, “elektrik toptan satış pazarının” bir diğer ilgili ürün pazarı olabileceği
değerlendirilmektedir.
(10) ATEŞ ÇELİK’in İzmir’in Bergama ilçesinde faaliyet gösterdiği ve Kurulumuz içtihadının
elektrik perakende satış piyasasına ilişkin “bölgesel” nitelikli coğrafi pazar tanımlamak
yönünde olduğu dikkate alındığında, ilgili coğrafi pazar “İzmir ve Manisa (Gediz elektrik
dağıtım bölgesi) illeri” olarak belirlenebilecektir.
(11) Öte yandan, İlgili Pazarın Tanımlanmasına İlişkin Kılavuz ’un 20. paragrafı da dikkate
alınmak suretiyle, dosya konusu iddialar bakımından hem ilgili ürün pazarı hem de ilgili
coğrafi pazar açısından kesin bir pazar tanımı yapılmasına gerek görülmemiştir.
I.3. İlgili Mevzuat ve Sektöre İlişkin Bilgiler
(12) Başvuru kapsamında ATEŞ ÇELİK tarafından temel olarak, ATEŞ ÇELİK’in rakip
teşebbüslerden elektrik enerjisi tedarik etmesinin ve BORDO tarafından tedarik edilen
elektrik enerjisinin yeniden satışının engellendiği, bu uygulamaya neden olan
Sözleşme’nin 4. ve 14. maddelerinin 2002/2 sayılı Dikey Anlaşmalara İlişkin Grup
Muafiyeti Tebliğ’inde (2002/2 sayılı Tebliğ) tanımlanan rekabet etmeme yükümlülüğü
niteliğinde olduğu, BORDO ile ATEŞ ÇELİK arasındaki Sözleşme’nin belirsiz süreli
olması nedeniyle 2002/2 sayılı Tebliğ’e aykırı olduğu, ayrıca Sözleşme’nin 4. ve 14.
maddelerinin anılan Tebliğ’in 4. maddesine de aykırı olduğu iddia edilmektedir. Bu
bağlamda öncelikle belirtilen hususlara ilişkin olarak elektrik piyasasına dair mevcut
olan düzenlemeler incelenmiştir.

17-35/538-229
3/9

(13) ATEŞ ÇELİK’in tedarik ettiği elektriği veya opsiyonu başka tüketicilere satması
konusunda elektrik piyasası mevzuatında lehe veya aleyhe herhangi bir düzenleme
bulunmadığı anlaşılmaktadır. Elektriğin yeniden satışında olduğu gibi kendi tedarikçisini
seçme hakkına sahip olan tüketicilerle tedarikçiler arasında yapılacak ikili anlaşmaların
süresine ilişkin olarak da yürürlükte olan elektrik mevzuatında herhangi bir hüküm yer
almamaktadır1. Tüketicilerin bir araya gelerek elektrik taleplerini birleştirmeleri ve bu
şekilde ortak sayaç üzerinden elektrik tedarik etmelerine ilişkin olarak da elektrik
piyasası mevzuatında herhangi bir hüküm bulunmamaktadır2.
(14) Yukarıda belirtilen hususların elektrik piyasasındaki karşılığını irdelemenin yanı sıra dile
getirilen yeniden satış ve talep birleştirme gibi hususların elektrik piyasasının
işleyişindeki rolüne aşağıda kısaca değinilmiştir.
(15) Bilindiği üzere elektrik piyasasında devam etmekte olan serbestleşme süreci
neticesinde eskiden kamu tekelinin kontrolünde dikey bütünleşik olarak verilmekte olan
elektrik üretimi, iletimi, dağıtımı ve tedariki gibi hizmetler, birbirlerinden ayrıştırılarak
rekabete açılmış veya düzenlenen özel tekellere dönüştürülmüştür. Bu kapsamda
piyasa katılımcılarının yönetmesi gereken değişkenler hem çeşitlenmiş hem de eskisine
nazaran daha kritik hale gelmiştir. Çeşitlenen ve daha önemli hale gelen değişkenlerin
yönetilmesi için de elektrik toptan satış piyasaları çok kritik hale gelmiştir.
(16) Bu bağlamda elektrik toptan satış piyasalarında olabildiğince fazla sayıda katılımcı
olması, toptan piyasada ortaya çıkan referans fiyatın daha sağlıklı olmasını ve piyasa
katılımcılarının risklerini daha rahat yönetmesini sağlamaktadır. Tam da bu noktada
demir-çelik, çimento, seramik ve kimyasallar gibi elektrik tüketiminin yoğun olduğu
alanlarda faaliyet gösteren müşterilerin, tedarikçilerle yaptıkları anlaşmalar sonucunda
elde ettikleri elektrik enerjisini ve/veya elektrik enerjisini elde etme opsiyonunu başka
oyunculara satabilmesinin toptan satış piyasasına yeni oyuncuların eklenmesi anlamına
geleceği, bu durumun toptan elektrik piyasasının derinliğinin artmasına katkı
sağlayacağı, dolayısıyla da rekabetçi bir etki yaratacağı değerlendirilmektedir.
(17) Öte yandan elektrik perakende satışı tarafında da serbestleşme sayesinde birçok
tüketici kendi tedarikçisini seçme hakkını elde ederek, daha ucuz elektriğe erişme
imkanına kavuşmuştur. Ancak elektrik perakende satış faaliyetinin tüketici ayağının
homojen olmadığı düşünüldüğünde, büyük tüketime sahip olan müşterilerle, mesken ve
küçük ticarethane gibi küçük tüketime sahip olan müşterilerin tedarikçilerle pazarlık
yapma güçleri doğal olarak eşit olmamakta, bu anlamda küçük ölçekli müşterilerin
serbestleşmeden daha az fayda sağlaması gündeme gelmektedir. Bu çerçevede küçük
ölçekli müşterilerin taleplerini birleştirerek daha büyük bir ölçek elde etmelerinin ve bu
şekilde daha uygun koşullarda elektrik tedarik etme imkanına erişmelerinin hem
rasyonel hem de rekabetçi bir davranış olduğu söylenebilecektir. Talep birleştirme
davranışı küçük müşteriler arasında gerçekleştiğinde, etkisini sadece perakende satış
piyasasında gösterebilecekken, büyük müşteriler arasında yapılacak talep birleştirme
ise hem perakende hem toptan satış piyasalarında etkili olacaktır.
(18) Özetle, son kullanıcıların tedarik ettikleri elektriğin yeniden satışını yapabilmeleri ve
taleplerini birleştirerek belli bir ölçeği yakalamalarının elektrik piyasasının rekabetçi
gelişimi açısından önemli olduğu değerlendirilmektedir.


1 Kamuoyu ve Kurumumuzla paylaşılan Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği taslağında serbest tüketicilerle
tedarikçiler arasında yapılan ikili anlaşmalara iki yıllık bir süre sınırı getirilmesi öngörülmektedir.
2 Her ne kadar ATEŞ ÇELİK cevabi yazısında, Serbest Tüketici Yönetmeliği’nde talep birleştirmeye ilişkin
hüküm olduğunu ifade etse de, söz konusu Yönetmeliğin mevcut durumda yürürlükte olmadığı
anlaşılmaktadır ( ).
17-35/538-229
4/9

I.4. Elde Edilen Bulgular
(19) Önaraştırma kapsamında 12.09.2017 tarih ve 11405 ile11403 sayılı yazılar ile BORDO
ve ATEŞ ÇELİK’ten başvuruda dile getirilen hususlara ilişkin bilgi talep edilmiştir.
I.4.1. BORDO’dan Gelen Bilgi ve Belgeler
(20) BORDO tarafından 21.09.2017 tarihinde Kurumuza gönderilen cevabi yazıda;
- 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nda (6446 sayılı Kanun) ve ilgili diğer mevzuatta
sanayi müşterisi olarak tanımlanan bir tüketici tanımının bulunmamakta olduğu,
- 6446 sayılı Kanun'un 3. maddesinde müşterilerin serbest tüketici olarak adlandırıldığı
ve serbest tüketicinin Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu tarafından belirlenen elektrik
enerjisi miktarından daha fazla tüketimi bulunan veya iletim sistemine doğrudan bağlı
olan veya organize sanayi bölgesi tüzel kişiliğini haiz olduğu için tedarikçisini seçme
hakkına sahip gerçek veya tüzel kişi olarak tanımlandığı,
- ATEŞ ÇELİK ile BORDO arasında 27.12.2014 tarihinde Sözleşme ve Ek Protokolün
akdedildiği ve anılan Sözleşme’nin ATEŞ ÇELİK’in 08.01.2016 tarihli yazısı ile
feshedildiği,
- Serbest Tüketiciler ile imzalanan sözleşmelerin yenilenmesi, uzaması, feshedilmesi
gibi süreçlerin BORDO ile serbest tüketici arasında akdedilen Sözleşme hükümleri
uyarınca işletilmekte olduğu,
- Bu kapsamda ATEŞ ÇELİK ile akdedilen Sözleşme ve Ek Protokol hükümleri
uyarınca Sözleşme süresinin 12 ay olduğu ve bu sürenin bitiminden en az üç ay önce
BORDO’ya Sözleşme’nin feshedilmesine ilişkin yazılı beyanın sunularak
Sözleşme’nin feshedilebileceği,
- Fesih iradesinin bildirilmemesi halinde ise Sözleşme’nin aynı süre (12 ay) için
yenileneceğinin kararlaştırıldığı,
- 6446 sayılı Kanun'un 10. maddesinin birinci fıkrasının “Toptan ve perakende satış
faaliyetleri, üretim şirketleri ile tedarik lisans, kapsamında kamu ve özel sektör tedarik
şirketleri tarafından, bu Kanun ve bu Kanuna göre çıkarılan yönetmelikler uyarınca
yürütülür” şeklinde düzenlendiği,
- Aynı Kanun'un 4. maddesinde ise “Piyasada, bu Kanun hükümleri uyarınca lisans
almak koşuluyla yürütülebilecek faaliyetler şunlardır a) Üretim faaliyeti, b) İletim
faaliyeti, c) Dağıtım faaliyeti, ç) Toptan satış faaliyeti, d) Perakende satış faaliyeti, e)
Piyasa işletim faaliyeti, f)ithalat faaliyeti, g) İhracat faaliyeti' hükümlerinin yer aldığı,
- Bu hükme uyarlı olarak 02.11.2013 tarih, 28809 sayılı Resmi Gazete'de
yayımlanarak yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği'nin 6. maddesi
hükmünde de elektrik piyasasında elektrik enerjisinin üretimi, iletimi, dağıtımı, toptan
satışı, perakende satışı, ithalatı, ihracatı, piyasa işletimi faaliyetleri için uygun bir
lisans alınmasının zorunlu olduğunun düzenlendiği,
- Bu itibarla uygun lisansa sahip olmayan ve mevzuat tarafından aranan diğer şartlara
haiz olmayan şirketlerin elektrik satışı yapabilmelerinin mümkün olmadığı, kaldı ki
BORDO ile akdedilen 27.12.2014 tarihli Sözleşme’nin ATEŞ ÇELİK tarafından
serbest tüketici vasfı ile imzalandığı
hususları ifade edilmiştir.
17-35/538-229
5/9

I.4.2. ATEŞ ÇELİK’ten Gelen Bilgi ve Belgeler
(21) ATEŞ ÇELİK tarafından 21.09.2017 tarihinde Kurumuza gönderilen cevabi yazıda;
- ATEŞ ÇELİK’in yüksek miktarda elektrik tüketimi yapmakta olan bir şirket olduğu ve
elektrik piyasası mevzuatı kapsamında serbest tüketici niteliğine haiz olduğu,
- Bu çerçevede 01.01.2015 tarihinde BORDO ile Sözleşme imzaladığı,
- Fakat devamında BORDO ile yaşanan bazı ihtilaflar sebebi ile tedarikçi değişimi
yapmaya karar verdikleri,
- Ancak BORDO tarafından Sözleşme’nin kendiliğinden uzamış bulunduğunun iddia
edilerek feshedilmediği,
- Bunun üzerine söz konusu Sözleşme’nin incelendiği ve 2002/2 sayılı Tebliğ’e aykırı
hükümler içerdiğinin anlaşıldığı,
- Söz konusu Sözleşme’nin 4. maddesinin “Tüketici, işbu Sözleşme kapsamındaki hak
ve yükümlülüklerini Tedarikçinin yazılı izni olmadan doğrudan ya da dolaylı olarak
hiçbir şekilde ve surette, üçüncü kişilere veremez devredemez ve satamaz.
Tüketicinin, işbu madde ile düzenlenen yükümlülüğünü ihlal etmesi halinde
Tedarikçinin hiçbir ihtar ve ihbara gerek kalmaksızın Sözleşmeyi fesih etme hakkı
doğacaktır." şeklinde olduğu,
- Oysa ATEŞ ÇELİK’in Sözleşme kapsamında hakkının elektrik tedarik etmek olduğu,
bu hakkın üçüncü kişilere satılmasının yasaklanmasının ise yeniden satım
konusunda getirilen bir sınırlama olduğu,
- Elektrik piyasası mevzuatı kapsamında serbest olmayan tüketicilerin ikili anlaşmalar
yoluyla elektrik tedarik edebilmesinin mümkün olmadığı ve ATEŞ ÇELİK’in elektrik
tedarik hakkını ancak başka bir tüketiciye satabilmesinin gerektiği, ancak söz konusu
maddede yer alan sınırlamalar nedeniyle serbest olup olmaması farketmeksizin tüm
alıcılara hakkın yeniden satışının engellendiği,
- Öte yandan, ATEŞ ÇELİK’in elektrik piyasası mevzuatına göre perakende elektrik
satışı yapma lisansı bulunmadığı açık olmakla birlikte, perakende elektrik satın alma
hakkının satışının yapılması yani bir opsiyon satışı yapılması hususunda mevzuat
açısından bir engel bulunmadığı,
- Sözleşme’nin 14. maddesinde ise “Tüketici, bu Sözleşme çerçevesinde tedarik edilen
elektrik enerjisini, işbu Sözleşme’nin 1. Maddesinde belirtilen Tüketim Tesislerinde ve
adreslerde kullanmak zorunda olup, tedarik edilen enerjiyi başka tesisler ve/veya
adresler için kullanamaz ve/veya üçüncü şahıslara satamaz.” hükmünün yer aldığı,
- Sözleşme’nin 14. maddesinin de yukarıda belirtilen 4. maddeye benzer şekilde bir
sınırlandırma ve rekabet etmeme yükümlülüğü içerdiği ve bu çerçevede 4. madde
için yapılan açıklamaların 14. madde için de geçerli olduğu,
- Sözleşme’nin 4. ve 14. maddelerinin hem Elektrik Piyasası Serbest Tüketici
Yönetmeliği’ne hem de 2002/2 sayılı Tebliğ’in 4. maddesine aykırı olduğu ve bireysel
muafiyet koşullarının karşılanmadığı,
- Şöyle ki, Sözleşme’nin 41. maddesinde “İşbu Sözleşme Tüketici tarafından
Sözleşme’nin 42. Maddesindeki belirtilen bitiş tarihinden en az üç (3) ay önce
Sözleşmeyi fesih etmek istediğini Tedarikçi'ye yazılı olarak bildirmesi suretiyle
Sözleşme’nin bitiş tarihi itibarı ile fesih olunabilir." ve de "Bu bildirimin yapılmaması
halinde Sözleşme Madde 41'de belirtilen süre kadar daha aynı şartlarla yenilenmiş
sayılır." hükmünün yer aldığı,
17-35/538-229
6/9

- Bununla birlikte Sözleşme’nin 42. maddesinin ise tedarikçilerin olağanüstü fesih
haklarını düzenlediğinden ve herhangi bir bitiş tarihi belirtmediğinden 41. maddenin
ilk fıkrasında 42. maddeye sehven atıfta bulunulduğunun anlaşıldığı,
- Sözleşme’nin 40. maddesine göre Sözleşme Piyasa Mali Uzlaştırma Merkezi’ne
(PMUM) yapılacak kayıt tarihi itibarıyla yürürlüğe gireceği ve 12 ay geçerli olacağının
anlaşıldığı,
- Söz konusu açıklamalar çerçevesinde Sözleşme’nin süresinin 12 ay olduğu ancak
ATEŞ ÇELİK tarafından fesih bildirimi yapılmadığı sürece üçer aylık süreler boyunca
uzayacağı,
- Bu durum dikkate alındığında Sözleşme’nin üçer aylık süreler boyunca uzayarak beş
yılla sınırlı olan rekabet etmeme yükümlülüğü süresini aşabileceği ve bu nedenle
2002/2 sayılı Tebliğ ile getirilen grup muafiyetinden yararlanamayacağı,
- Sözleşme’nin 5. maddesinin ise "Bu Sözleşmede yer alan kavram ve kısaltmaların
yorumlanmasında, Sözleşmede aksi belirtilmedikçe, elektrik piyasası mevzuatında
yer alan tanım ve açıklamalar esas alınacaktır." şeklinde olduğu ve böylelikle elektrik
piyasası mevzuatının Sözleşme ile atıf yoluyla birleştirildiği
hususları ifade edilmiştir. Öte yandan, ATEŞ ÇELİK tarafından 4054 sayılı Kanun’u ihlal
ettiği iddia edilen bir diğer hususa aşağıda yer verilmekle birlikte atıf yapılan
yönetmeliğin yürürlükten kalkması nedeniyle ayrıntılı bir değerlendirme yapılmamıştır.
- Elektrik Piyasası Serbest Tüketici Yönetmeliği’nin "Serbest tüketici kapsamı" başlıklı
5. maddesinin dördüncü ve altıncı fıkralarının,
“(4)Serbest tüketici kapsamında yer alan tüketicilerin tedarikçisini seçme
hakkını kullanmaları halinde; ortak veya birden fazla tüketim noktasındaki
tüketici sayaçlarının EPDK tarafından yayımlanan tebliğe uygun çok zaman
dilimi ölçüm yapabilen elektronik sayaçlar olması zorunludur.
(6)Serbest tüketici niteliği ile birden fazla gerçek ve/veya tüzel kişinin
aralarından yetkilendirdiği bir tüketici adına satın alınan tek bir ortak sayaç ile
ölçülebilen elektrik enerjisi, kar amaçlı olarak tekrar satışı yapılmaksızın ilgili
gerçek ve/veya tüzel kişilere ait tüketim noktalarına verilebilir.”
şeklinde olduğu ve dolayısıyla söz konusu Yönetmeliğin serbest tüketicilere bir ortak
sayaç vasıtası ile elektrik tedarik etmesine izin verildiği, ancak BORDO ile imzalanan
Sözleşme’nin 14. maddesinde yer alan hüküm nedeni ile bu uygulamanın imkansız
kılındığı ifade edilmiştir.
I.5. Değerlendirme
(22) Yapılan şikayette esas itibarıyla, ATEŞ ÇELİK ile BORDO’nun elektrik tedarikine ilişkin
akdettikleri Sözleşme’nin, 4054 sayılı Kanun’a aykırı hükümler içerdiği ileri
sürülmektedir. Bu çerçevede şikayet konusuyla ilgili olarak, anılan Sözleşme
hükümlerinin 4054 sayılı Kanun ile 2002/2 sayılı Tebliğ karşısındaki durumunun
değerlendirilmesi gerekmektedir.
(23) 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesinde “Belirli bir mal veya hizmet piyasasında doğrudan
veya dolaylı olarak rekabeti engelleme, bozma ya da kısıtlama amacını taşıyan veya bu
etkiyi doğuran yahut doğurabilecek nitelikte olan teşebbüsler arası anlaşmalar, uyumlu
eylemler ve teşebbüs birliklerinin bu tür karar ve eylemleri hukuka aykırı ve yasaktır.”
hükmü yer almaktadr. Söz konusu hükmün teşebbüsler arasındaki hem yatay hem de
dikey anlaşmalara yönelik olduğu dikkate alınarak, BORDO’nun tedarik ettiği elektriğin
yeniden satışının engellediği ve talep birleştirmeyi yasakladığı iddiası 4054 sayılı
Kanun’un 4. maddesi kapsamında incelenmiştir.
17-35/538-229
7/9

(24) Şikayet konusunu Sözleşme’deki “yeniden satış yasağı” oluşturmaktadır. 2002/2 sayılı
Tebliğ’in 2. maddesinde yer alan, “üretim veya dağıtım zincirinin farklı seviyelerinde
faaliyet gösteren iki ya da daha fazla teşebbüs arasında belirli mal veya hizmetlerin
alımı, satımı veya yeniden satımı amacıyla yapılan anlaşmalar olarak tanımlanan”
ifadesinden hareketle şikayete konu olan Sözleşme’nin;
- İki teşebbüs arasında yapılması,
- Taraflarından her birinin anlaşmanın amaçları bakımından üretim ya da dağıtım
zincirinin farklı bir seviyesinde faaliyet gösteriyor olması,
- Taraflarının (sağlayıcı ve alıcı) hangi koşullar altında mal ve hizmetlerin alımını,
satımını ve yeniden satımını yapacaklarını düzenlemesi
sebebiyle 2002/2 sayılı Tebliğ’in “Kapsam” başlıklı 2. maddesi bağlamında “dikey
anlaşma” niteliğini haiz olduğu anlaşılmaktadır.
(25) Yine 2002/2 sayılı Tebliğ’in 2. maddesinin ikinci fıkrasında; Tebliğ ile sağlanan
muafiyetin, sağlayıcının dikey anlaşma konusu mal veya hizmetleri sağladığı ilgili
pazardaki pazar payının %40’ı aşmaması durumunda uygulanacağı ifade edilmektedir.
Bu kapsamda Sözleşme’nin tarafı olan BORDO’nun 2007/2 sayılı Tebliğ ile getirilen
%40’lık pazar payı eşiğini aşıp aşmadığının incelenmesi gerekmektedir.
(26) Nihai bir ilgili coğrafi pazar tanımı yapılmamakla birlikte, şikayetçinin İzmir ili sınırlarında
olması nedeniyle İzmir ve Manisa illerinden oluşan Gediz elektrik dağıtım bölgesinin
coğrafi pazar olarak ele alınması mümkündür. Ancak tüm ihtimalleri değerlendirmek
adına BORDO’nun hem anılan bölgedeki hem de tüm Türkiye’deki pazar payı dikkate
alınmıştır. Yine tüm ihtimalleri değerlendirmek adına hem tüketim hem de sayaç sayısı
bazında pazar payları hesaplanmıştır:
Tablo: BORDO’nun Pazar Payı Değerlendirmesi (Eylül 2016)
BORDO TOPLAM Pazar Payı (%)
Gediz Bölgesi Tüm Gruplar (Tüketim) (…..) (…..) (…..)
Gediz Bölgesi Sanayi Grubu (Tüketim) (…..) (…..) (…..)
Türkiye Tüm Gruplar (Tüketim) (…..) (…..) (…..)
Türkiye Sanayi Grubu (Tüketim) (…..) (…..) (…..)
Gediz Bölgesi Tüm Gruplar (Sayaç) (…..) (…..) (…..)
Gediz Bölgesi Sanayi Grubu (Sayaç) (…..) (…..) (…..)
Türkiye Tüm Gruplar (Sayaç) (…..) (…..) (…..)
Türkiye Sanayi Grubu (Sayaç) (…..) (…..) (…..)
(27) Tablodan görüleceği üzere BORDO, hiçbir pazar tanımı altında 2002/2 sayılı Tebliğ
kapsamında öngörülen %40’lık pazar payı eşiğini aşmamaktadır. Bu bağlamda
Sözleşme pazar payı bakımından grup muafiyeti kapsamında yer almaktadır.
(28) Bununla birlikte şikayet konusu Sözleşme’nin 4. maddesi, “Tüketici, işbu Sözleşme
kapsamındaki hak ve yükümlülüklerini Tedarikçi' nin yazılı izni olmadan doğrudan ya da
dolaylı olarak hiçbir şekil ve surette, üçüncü kişilere veremez, devredemez ve satamaz.
Tüketicinin, işbu madde ile düzenlenen yükümlülüğünü ihlal etmesi halinde
Tedarikçi'nin, hiçbir ihtar ve ihbara gerek kalmaksızın Sözleşmeyi fesih etme hakkı
doğacaktır.” şeklindedir.
(29) Yine aynı Sözleşme’nin 14. maddesi, “Tüketici, bu Sözleşme çerçevesinde tedarik
edilen elektrik enerjisini, iş bu Sözleşme’nin 1. maddesinde belirtilen Tüketim
Tesislerinde ve adreslerde kullanmak zorunda olup, tedarik edilen enerjiyi başka tesisler
ve/veya adresler için kullanamaz ve/veya üçüncü şahıslara satamaz." şeklindedir.
17-35/538-229
8/9

(30) Bu bağlamda şikâyet konusu Sözleşme’nin 2002/2 sayılı Tebliğ’in 3. maddesine yer
alan, “Alıcının anlaşma konusu mal veya hizmetlerle rekabet eden mal veya hizmetleri
üretmesini, satın almasını, satmasını ya da yeniden satmasını engelleyen doğrudan
veya dolaylı her türlü yükümlülük’’ olarak tanımlanmış olan rekabet etmeme
yükümlülüğü içerdiği görülmektedir.
(31) Rekabet etmeme yükümlülüğü içeren bir dikey anlaşmanın, %40’lık pazar payı eşiğinin
altında kalsa dahi, grup muafiyetinden yararlanabilmesi için söz konusu rekabet
etmeme yükümlülüğünün en fazla beş yıllığına öngörülmüş olması gerekmektedir.
Şikayet konusu Sözleşme’nin 40. maddesi, “İşbu Sözleşme (…) kayıt tarihi itibarı ile
yürürlüğe girecek ve 12 Ay geçerli olacaktır.” şeklindedir.
(32) Yine aynı Sözleşme’nin 41. maddesi, “İşbu Sözleşme Tüketici tarafından Sözleşmenin
42. maddesindeki belirtilen bitiş tarihinden en az üç (3) ay önce Sözleşmeyi fesih etmek
istediğini Tedarikçi' ye yazılı olarak bildirmesi suretiyle Sözleşmenin bitiş tarihi itibarı ile
fesih olunabilir." ve de "Bu bildirinin yapılmaması halinde Sözleşme Madde 40'da
belirtilen süre kadar aynı şartlarda yenilenmiş sayılır..." şeklindedir.
(33) 2002/2 sayılı Tebliğ’in “Rekabet Etmeme Yükümlülüğü” başlığını taşıyan 5.
maddesinde, alıcıya belirsiz süreli veya süresi beş yılı aşan rekabet etmeme
yükümlülüğü getirilmesi durumunda söz konusu Tebliğ ile tanınan muafiyetten
yararlanılamayacağı, rekabet etmeme yükümlülüğünün beş yıllık süreyi aşacak şekilde
zımnen yenilenebileceğinin kararlaştırılması halinde ise rekabet etmeme
yükümlülüğünün belirsiz süreli sayılacağı düzenlenmektedir. Şikayet konusu
anlaşmanın 40. maddesi hükmünden anlaşılacağı üzere, şikayet konusu dikey
Sözleşme’nin süresinin bir yıl olduğu ve bu sürenin sonunda zımnen yenileceğine ilişkin
hüküm ihtiva ettiği görülmektedir.
(34) Kurulumuzun, süresi beş yılı aşan rekabet yasağı hükümleri içeren veya rekabet
yasağının süresini belirsiz kılan hükümleri barındıran anlaşmaları değerlendirdiği çeşitli
kararları3 bulunmaktadır. Bu kararlarla benimsenen ve Kurulumuz tarafından daha
birçok kararda yeknesak bir biçimde uygulanan “azami hadde indirme” ilkesine göre,
2002/2 sayılı Tebliğ’de öngörülen limitlerin üzerinde bir süre için alıcıya rekabet etmeme
yükümlülüğünün getirilmesine rağmen henüz anılan Tebliğ’de öngörülen limit
doldurulmamış ise Kurulumuz, rekabet etmeme yükümlülüğünün süresini Tebliğ’de
öngörülen azami hadde indirilmiş olarak değerlendirebilmektedir. Böyle bir durumda
alıcı, kalan süre kadar, başka bir ifadeyle Tebliğ’deki üst sınır dolana kadar, rekabet
etmeme yükümlülüğü altında kalmaktadır4.
(35) Bu çerçevede, şikayet konusu Sözleşme’nin 27.12.2014’de imzalandığı ve ATEŞ
ÇELİK’in 01.01.2015 itibarıyla BORDO’dan elektrik tedarik etmeye başladığı, ATEŞ
ÇELİK’in 08.01.2016 tarihli yazısı ile Sözleşme’nin 2016 yılının nisan ayında son
bulduğu ve Sözleşme’nin toplam süresinin 15 ay sürdüğü ve bu bağlamda Sözleşme’nin
2002/2 sayılı Tebliğ’de belirtilen beş yıllık süresini doldurmadan sona erdiği
görülmektedir. Kaldı ki, Sözleşme halen yürürlükte olsaydı dahi rekabet etmeme
yükümlülüğünün uygulanma süresinin 2002/2 sayılı Tebliğ’de öngörülen üst limiti
aşmadığı anlaşılmaktadır. Öte yandan inceleme konusu Sözleşme hükümlerinin 2002/2
sayılı Tebliğ’in 4. maddesindeki yasaklamaları içermediği görülmüştür. Dolayısıyla söz
konusu Sözleşme’nin, yürürlükte olduğu sürede 2002/2 sayılı Tebliğ kapsamında grup
muafiyetinden yararlandığı kanaatine varılmıştır.

3 Kurulumuzun 25.03.2004 tarihli, 04-22/231-48 sayılı; 08.07.2004 tarihli, 04-46/587-142 sayılı ve
20.07.2006 tarihli, 06-53/709-201 sayılı kararları.
4 Nitekim bu husus, Dikey Anlaşmalara İlişkin Kılavuz’un 37. paragrafında da belirtilmektedir.
17-35/538-229
9/9


J. SONUÇ
(36) Düzenlenen rapora ve incelenen dosya kapsamına göre, 4054 sayılı Kanun’un 41.
maddesi uyarınca şikayetin reddi ile soruşturma açılmamasına, gerekçeli kararın
tebliğinden itibaren 60 gün içinde Ankara İdare Mahkemelerinde yargı yolu açık olmak
üzere, OYBİRLİĞİ ile karar verilmiştir.


Full & Egal Universal Law Academy