Rekabet Kurumu - Karar Sayı 17-10/117-52
Karar Dilini Çevir:
Rekabet Kurumu
Karar Sayısı: 17-10/117-52
Karar Türü: Rekabet İhlali
Konu: Doğan TV Digital Platform İşletmeciliği A.Ş./Mozaik İletişim Hizmetleri A.Ş.’nin mülkiyeti abonelere geçmiş set üstü kutularına PlatformTürk Dijital Platform Hizmetleri A.Ş.’nin erişiminin kısıtlanması suretiyle piyasaya girmesinin engellendiği iddiası üzerine verilen 07.07.2015 tarih, 15-28/317-95 sayılı Kurul kararının Ankara 11. İdare Mahkemesi’nin 16.12.2016 tarih ve 2015/2776 E., 2016/4487 K. sayılı kararıyla iptal edilmesi üzerine dosyanın, ilgili Kurul kararının yürütmesinin 27.05.2016 tarih ve 2015/2776 E. sayılı Mahkeme kararı ile durdurulması sonrasında 29.06.2016 tarih, 16-22/391-M sayılı Kurul kararıyla yapılan ek çalışmayla birlikte yeniden değerlendirilmesi
Karar Tarihi: 13.03.2017


Rekabet Kurumu Başkanlığından,

(Yargı Kararları Üzerine)
REKABET KURULU KARARI

Dosya Sayısı : 2014-2-58
Karar Sayısı : 17-10/117-52
Karar Tarihi : 13.03.2017
A. TOPLANTIYA KATILAN ÜYELER
Üyeler : Arslan NARİN, Fevzi ÖZKAN, Adem BİRCAN
Şükran KODALAK, Mehmet AYAN
B. RAPORTÖR : Gözde MAVİ
C. BAŞVURUDA
BULUNAN : - PlatformTürk Dijital Platform Hizmetleri A.Ş.
Temsilcisi: Av. İlmutluhan SELÇUK
Ebulula Mardin Cad. No:57 Akatlar 34335 Beşiktaş, İstanbul

D. HAKKINDA İNCELEME
YAPILANLAR : - Doğan TV Digital Platform İşletmeciliği A.Ş./Mozaik İletişim
Hizmetleri A.Ş.
19 Mayıs Mah. 19 Mayıs Cad. Dr. Hüsnü İsmet Öztürk Sok. Şişli
Plaza D Blok No:1 34360 Şişli, İstanbul
- Cisco Systems Internetworking İletisim Hizmetleri Ltd. Şti.
Ahi Evran Cad. Polaris Plaza, Kat:20 Maslak, İstanbul
(1) E. DOSYA KONUSU: Doğan TV Digital Platform İşletmeciliği A.Ş./Mozaik İletişim
Hizmetleri A.Ş.’nin mülkiyeti abonelere geçmiş set üstü kutularına PlatformTürk
Dijital Platform Hizmetleri A.Ş.’nin erişiminin kısıtlanması suretiyle piyasaya
girmesinin engellendiği iddiası üzerine verilen 07.07.2015 tarih, 15-28/317-95 sayılı
Kurul kararının Ankara 11. İdare Mahkemesi’nin 16.12.2016 tarih ve 2015/2776 E.,
2016/4487 K. sayılı kararıyla iptal edilmesi üzerine dosyanın, ilgili Kurul kararının
yürütmesinin 27.05.2016 tarih ve 2015/2776 E. sayılı Mahkeme kararı ile
durdurulması sonrasında 29.06.2016 tarih, 16-22/391-M sayılı Kurul kararıyla
yapılan ek çalışmayla birlikte yeniden değerlendirilmesi.
(2) F. DOSYA EVRELERİ: Kurum kayıtlarına 19.11.2014 tarih ve 6579 sayı ile intikal eden
başvuru üzerine, konunun elektronik haberleşme ve medya sektörlerine ilişkin olması
sebebiyle 24.11.2014 tarih ve 12684 sayılı yazı ile Radyo ve Televizyon Üst Kurulundan
(RTÜK); 24.11.2014 tarih ve 12683 sayılı yazı ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim
Kurumu’ndan (BTK) görüş talep edilmiş, hazırlanan 10.12.2014 tarihli ve 2014-2-58/İİ
sayılı İlk İnceleme Raporu, Kurulumuzun 18.12.2014 tarihli toplantısında görüşülerek
14-53/909-M sayı ile konuya ilişkin olarak önaraştırma yapılmasına karar verilmiştir. İlgili
karar uyarınca yapılan önaraştırma üzerine hazırlanan 15.04.2015 tarih, 2014-2-58/ÖA
sayılı Önaraştırma Raporu Kurulumuzun 07.07.2015 tarihli toplantısında görüşülerek
15-28/317-95 sayı ile dosya konusu iddialara yönelik olarak 4054 sayılı Rekabetin
Korunması Hakkında Kanun’un (4054 sayılı Kanun) 41. maddesi uyarınca soruşturma
açılmamasına karar verilmiştir.
17-10/117-52
2/9
(3) Söz konusu kararın iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle Ankara 11. İdare
Mahkemesi nezdinde açılan davada, 27.05.2016 tarih ve 2015/2776 E. sayı ile dava
konusu Kurul kararının yürütmesinin durdurulmasına karar verilmiştir. Anılan karar
Rekabet Kurumu kayıtlarına 21.06.2016 tarih ve 4020 sayı ile intikal etmiştir. Söz
konusu kararda, BTK tarafından henüz uyuşmazlığın esasına ilişkin olarak verilmiş bir
görüş bulunmamasına karşın rekabet ihlali bulunmadığı yönünde değerlendirme
yapılarak soruşturma açılmasına gerek olmadığına ilişkin Kurul kararında hukuka
uyarlık görülmediği ve söz konusu Kurul kararının uygulanması halinde telafisi güç
zararlar doğurabileceği ifade edilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun
(İYUK) 27. maddesi uyarınca yürütmesinin durdurulmasına karar verilmiştir.
(4) Ankara 11. İdare Mahkemesinin yürütmeyi durdurma kararının gereğinin yerine
getirilmesine yönelik olarak Kurulumuz tarafından 29.06.2016 tarih ve 16-22/391-M sayı
ile BTK nezdinde yürütülen çalışmalar ve bu çalışmaların sonucu hakkında BTK’dan
görüş alınması için ek çalışma yapılmasına karar verilmiştir. Söz konusu Kurul kararı
doğrultusunda 30.06.2016 tarih ve 7586 sayılı yazı ile BTK’dan görüş talep edilmiştir.
Anılan görüş, Kurumumuz kayıtlarına 01.03.2017 tarih ve 1376 sayı ile girmiştir.
(5) Bu süreçte 07.07.2015 tarih ve 15-28/317-95 sayılı Kurulumuz kararı, Ankara 11. İdare
Mahkemesi'nin 16.12.2016 tarih 2015/2776 E., 2016/4487 K. sayılı kararı ile iptal
edilmiştir. Karar, Kurum kayıtlarına 21.02.2017 tarih ve 1166 sayı ile intikal etmiştir.
Mahkeme kararı üzerine hazırlanan ve 29.06.2016 tarih, 16-22/391-M sayılı Kurul
kararıyla yapılan ek çalışma kapsamındaki değerlendirmeleri de içeren 02.03.2017 tarih
ve 2014-2-58/BN-1 sayılı Bilgi Notu görüşülerek karara bağlanmıştır.
G. RAPORTÖR GÖRÜŞÜ: Ankara 11. İdare Mahkemesinin iptal kararı sonrasında
Kurul’a sunulan 02.03.2017 tarih ve 2014-2-58/BN1 sayılı Bilgi Notu’nda Raportör
Gözde MAVİ tarafından oluşturulan görüşte özetle; BTK görüşünün incelenmesinden,
konu hakkında BTK tarafından tesis edilen ve dosyanın esasını etkileyen bir işlemin
bulunmadığının anlaşıldığı belirtilerek, dosya konusu iddialara yönelik olarak
soruşturma açılmasına gerek olmadığı ifade edilmiştir.
(6) Ankara 11. İdare Mahkemesi’nin iptal ettiği 07.07.2015 tarih ve 15-28/317-95 sayılı
Kurulumuz kararında ise Raportörler Ekrem SOLMAZ, Burak SAĞLAM, Hacı Mustafa
DUMAN tarafından oluşturulan görüşte; başvuru konusu iddia ile ilgili olarak soruşturma
açılmasına gerek olmadığı ifade edilmiştir.
H. İDDİALARIN ÖZETİ
(7) Kurulumuzun 07.07.2015 tarih ve 15-28/317-95 sayılı kararına konu olan ve
PlatformTürk Dijital Platform Hizmetleri A.Ş. (PLATFORMTÜRK) tarafından yapılan
başvuruda özetle;
- PLATFORMTÜRK’ün BTK nezdinde yetkilendirilmiş uydu platform işletmecisi olduğu,
2014 yılı içerisinde uydu platform alanında hizmet vermek amacıyla sistem
kurulumuna başladığı ve piyasaya girmeye çalıştığı,
- Ülkemizde hâlihazırda iki temel uydu platform hizmeti işletmecisi bulunduğu, bunların
kamuoyunda D-SMART olarak bilinen platformun yetkilendirilmiş işletmecisi Doğan
TV Digital Platform İşletmeciliği A.Ş. (DOĞAN TV) ve yine kamuoyunda Digitürk
olarak bilinen platformun yetkilendirilmiş işletmecisi Digital Platform Teknoloji
Hizmetleri A.Ş. (DİGİTÜRK) olduğu,
- DOĞAN TV’nin sahip olduğu platform üzerinden halen Mozaik İletişim Hizmetleri
A.Ş.’ye (D-SMART) erişim sağladığı ve platform üzerinden abonelere iletim hizmeti
dışında kalan içerik paketlerinin D-SMART tarafından sağlandığı,
17-10/117-52
3/9
- Uydu platform hizmetlerinin, tüketicilere, şifreleme sistemi kullanılarak set üstü
cihazlar [set top box (STB)] vasıtasıyla sunulduğu, bu set üstü cihazlarda yer alan
“koşullu erişim modülleri”nin (CAM) hanelere uydu üzerinden iletilen yayınların
şifrelerini çözdüğü, bu suretle abonelerin yayınları abonelik paketlerine göre şifresiz
olarak izleyebildiği,
- D-SMART’ın piyasaya girerken, tüketicilere aynı zamanda DİGİTÜRK platformu
yayınlarını da izleyebilmeleri için üzerinde DİGİTÜRK CAM modüllerinin de
takılmasına izin veren STB'ler sattığı, böylece abonelerin "başka işletmeci CAM
modüllerinin de çalışacağı" vaadi ve beklentisi ile D-SMART STB'lerini satın aldığı,
- Hâlihazırda D-SMART yayınlarını alan abone sayısının BTK 2014 yılı Birinci Çeyrek
Pazar Verileri Raporu’na göre 1.650.000 civarında olduğu, PLATFORMTÜRK’ün
tahminine göre anılan abonelerde kurulu STB'lerden 600.000 adedinin D-SMART
tarafından abonelere satılmış/mülkiyeti abonelere geçmiş STB'ler olduğu,
- PLATFORMTÜRK’ün piyasaya girişi için söz konusu abonelere erişiminin son derece
kritik olduğu,
- PLATFORMTÜRK’ün, piyasaya girişte hâlihazırda STB'ye sahip olan, D-SMART
yayınlarını alan tüketicilere erişmeye çalıştığı, zira bu tüketicilerin evlerinde kurulu,
sahibi oldukları cihazlar üzerinden ikinci bir cihaz yatırımı yapmadan
PLATFORMTÜRK’ün yayınlarını izleyebilmelerinin mümkün olduğu,
- 2014 yılı ilk çeyreğinde teknik olarak bahse konu cihazlar üzerinden
PLATFORMTÜRK’ün yayınlarına erişilebilir iken bugün artık erişimin mümkün
olmadığı, zira D-SMART tarafından, tüketicilerin sahibi oldukları (üçüncü kişi CAM
modüllerinin takılmasına cevaz veren) STB'ler üzerinden PLATFORMTÜRK
yayınlarına erişilmesinin kısıtlandığı, böylece PLATFORMTÜRK’ün piyasaya girişinin
engellendiği ve tüketicinin seçme imkânının ortadan kaldırıldığı,
- Teknik olarak bu kısıtlamanın tüketicilerin evlerinde kurulu STB'lere uydu üzerinden
bir yazılım yüklenmesi ile yapıldığının tahmin edildiği,
- Hanelerde kurulu D-SMART STB'lerinin yazılımının Cisco Systems Internetworking
İletişim Hizmetleri Ltd. Şti. (CISCO) tarafından tedarik edildiği, dolayısıyla abonelerin
rakip platform hizmetlerine erişiminin kısıtlanmasının D-SMART tarafından tek taraflı
mı yoksa CISCO şirketi işbirliği ile mi gerçekleştiğinin ancak yapılacak bir inceleme
ile ortaya çıkabileceği
iddia edilmekte, D-SMART, DOĞAN TV, CISCO ve ilgisi görülebilecek diğer kişi ve
kurumlar hakkında 4054 sayılı Kanun çerçevesinde gerekli incelemelerin yapılması,
ayrıca hukuka aykırı olduğu iddia edilen bu eylemler sebebiyle piyasaya girişin
engellendiği gözetilerek telafisi mümkün olmayacak zararların oluşması tehlikesinin
varlığı nedeni ile bu eylemlerin geçici tedbir yoluyla durdurulması talep edilmektedir.
I. İNCELEME VE DEĞERLENDİRME
I.1. Ankara 11. İdare Mahkemesinin 16.12.2016 tarih 2015/2776 E., 2016/4487 K.
sayılı Kararı
(8) Yukarıda belirtildiği üzere, Kurulumuzun 07.07.2015 tarih ve 15-28/317-95 sayılı
kararının iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle Ankara 11. İdare Mahkemesi
nezdinde açılan davada öncelikle kararın yürütmesinin durdurulmasına, ardından
iptaline karar verilmiştir.
17-10/117-52
4/9
(9) Ankara 11. İdare Mahkemesi’nin 16.12.2016 tarih 2015/2776 E., 2016/4487 K. sayılı
iptal kararında;
‘‘Bu durumda her ne kadar davalı idare tarafından dava konusu uyuşmazlığa ilişkin
olarak 24.11.2014 tarih ve 12683 sayılı yazı ile 5809 sayılı Elektronik Haberleşme
Kanunu’nun 7. maddesinin ikinci fıkrası gereğince Bilgi Teknolojileri ve İletişim
Kurumu’ndan görüş talep edilmiş ise de, kurum tarafından verilen görüşte ilgili
işletmecilerden bazı hususlara ilişkin bilgi, belge ve açıklama talebinde bulunulduğu,
ayrıca tüketici hakları boyutu ile ilgili Kurum çalışmalarının hâlihazırda devam ettiğinin
belirtildiği, davalı idare tarafından söz konusu çalışmalar tamamlandıktan sonra yeniden
kurumdan görüş alınmak suretiyle işlem tesis edilmesi gerekirken, Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu tarafından henüz uyuşmazlığın esasına ilişkin olarak verilmiş bir görüş
bulunmamasına karşın rekabet ihlali bulunmadığı yönünde değerlendirme yapılarak
soruşturma açılmaması yönünde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk
bulunmamaktadır’’
şeklinde hüküm kurulmuştur.
I.2. BTK’dan Alınan Görüş
(10) İYUK’un 28. maddesinin birinci fıkrasında; ‘‘Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve
vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına
göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu
süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez.’’ hükmü
yer almaktadır. Söz konusu hüküm uyarınca Ankara 11. İdare Mahkemesinin yürütmeyi
durdurma kararı sonrasında Kurulumuzca ek çalışma yapılmasına karar verilmiştir. Ek
çalışma kapsamında BTK’dan, Kurum nezdinde konu ile ilgili yürütülen çalışmaların
akıbeti/sonucu ile varsa sair görüşü talep edilmiştir.
(11) BTK tarafından gönderilen görüşte özetle;
- Ülkemizde “koşullu erişim sistemlerine erişim” hizmetlerinin ilgili olduğu “son
kullanıcılara yayıncılık içeriği iletmek üzere yayıncılık iletim hizmetleri pazarı”nda
etkin piyasa gücüne sahip olduğu tespit edilen bir işletmecinin bulunmadığı,
- Söz konusu pazarın herhangi bir öncül düzenlemeye de tabi tutulmadığı,
- İlaveten Rekabet Kurulu kararının konusunun erişim ve arabağlantı mevzuatında
tanımlanan erişim hizmeti kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, bu
nedenle konu hakkında BTK tarafından tesis edilen bir işlemin bulunmadığı,
- BTK tarafından cihazların mülkiyeti ve sunulan hizmetin kapsamı hususunda
abonelik sözleşmelerinde doğru bilgilere yer verilip verilmediğinin de incelendiği ve
abonelik sözleşmelerinde hizmet ve ekipman tanımının, hizmeti sunan işletmeciyi
işaret eder surette belirtildiğinin ve birden fazla işletmeciden hizmet alımına ilişkin bir
taahhüde yer verilmediğinin anlaşıldığı,
- Bu doğrultuda şeffaflık ve bilgilendirme açısından tüketicilere yanlış bilgilendirme
yapılmadığının görüldüğü,
- Netice itibarıyla mevcut durumda şikâyet hakkında BTK tarafından tesis edilecek
herhangi bir işlemin bulunmadığı
ifade edilmektedir.
17-10/117-52
5/9
I.3. D-SMART ile PLATFORMTÜRK Arasındaki İlişki
(12) PLATFORMTÜRK, DİGİTÜRK ve D-SMART’ın dâhil olduğu uydu platform hizmetleri
pazarına 2014 yılında giriş yapan bir uydu platform işletmecisidir. RTÜK mevzuatının
medya hizmet sağlayıcı kuruluşların anonim şirket şeklinde yapılanmış olmasını
gerektirmesi sebebiyle1 Platform Türk Dijital Platform Hizmetleri A.Ş. olarak kurulmuş,
ayrıca BTK tarafından uydu platform işletmecisi olarak yetkilendirilmiştir.
(13) PLATFORMTÜRK’ün söz konusu piyasaya girme süreci Rekabet Kurulu kararlarına da
konu olan, D-SMART’ın Sinema Televizyon Yayıncılık ve Prodüksiyon A.Ş.
(SİNEMATV) ile olan içerik ve yayın hakları sözleşmesini 2013 yılı sonunda
sonlandırması ve SİNEMATV’nin kanallarına platformda yer verilmesi talebinin D-
SMART ile DİGİTÜRK tarafından reddedilmesi üzerine başlamıştır.
(14) SİNEMATV, kendi kanallarının bir uydu platformunda yayımlanmasını sağlamak
amacıyla PLATFORMTÜRK aracılığıyla Filbox ismini taşıyan platformu kurarak, bu
alanda DSMART ve DİGİTÜRK ile rekabete başlamıştır. BTK verilerine göre
PLATFORMTÜRK kurulduğu üç aylık zaman diliminde 361 aboneye sahip iken, 2014
yılı son çeyreğinde 3.125 aboneye ulaşmıştır2. Önaraştırma kapsamında
PLATFORMTÜRK tarafında gönderilen bilgilerde yer alan ifadelere göre
PLATFORMTÜRK ((…..)) aboneye sahip olmuştur. Önaraştırma dönemi itibarıyla, D-
SMART platformunda içeriğini kendisinin sağladığı on sinema kanalı bulunmakta iken,
SİNEMATV sahip olduğu altı adet sinema kanalıyla Filbox, Tivibu, Teledünya ve
Turkcell TV+ platformlarına içerik sağlamaktadır.
I.4. Değerlendirme
I.4.1. 4054 sayılı Kanun’un 6. Maddesi Bakımından Değerlendirme
(15) 4054 sayılı Kanun’un 6. maddesinde hâkim durumun kötüye kullanması yasaklandıktan
sonra “... a) ticari faaliyet alanına başka bir teşebbüsün girmesine doğrudan ya da
dolaylı olarak engel olunması ya da rakiplerin piyasadaki faaliyetlerinin zorlaştırılmasını
amaçlayan eylemler …” kötüye kullanma hallerine örnek olarak sayılan durumlardan
birisi olarak gösterilmiştir.
(16) Başvuru konusu iddiaların D-SMART’a yönelik olduğu ve başvuru konusu iddialara
ilişkin olarak 4054 sayılı Kanun kapsamında bir ihlal değerlendirmesi için önşartın D-
SMART’ın hâkim durumda olması olduğu göz önünde bulundurulduğunda, D-SMART’ın
farklı pazar tanımları çerçevesinde durumunun belirlenmesi öncelik taşımaktadır. İlgili
ürün pazarının belirlenmesinde talep ikamesi ve arz ikamesi dikkate alınmaktadır. İlgili
ürün pazarı arz penceresinden, başvurudaki ana noktanın PLATFORMTÜRK’ün
izleyiciye ulaşma sorunu olduğu ve PLATFORMTÜRK benzeri içerik sağlayıcıların
bahse konu içeriği izleyiciye aktardığı kanallar dikkate alınarak, en genişten en dara
olacak şekilde; “ödemeli televizyon yayıncılığı pazarı”, “uydu platform hizmetleri veya
uydu üzerinden ödemeli televizyon yayıncılığı pazarı” ve “CAM (CI) modül girişli STB’ler
pazarı” olarak belirlenmiştir.

1 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun.
2 BTK Üç Aylık Pazar Verileri Raporu, 2014 yılı 4.Çeyrek, s. 63.
17-10/117-52
6/9
(17) Diğer yandan, mülkiyeti kendilerine geçmiş D-SMART STB’lerine sahip izleyiciler
perspektifinden, söz konusu izleyicilerin mükerrer bir kutu maliyetine katlanmayı (geçiş
maliyetleri-switching costs) tercih etmeyeceğinden hareketle, talep perspektifli
tanımlanması mümkün olan bir diğer pazar mülkiyeti tüketiciye geçmiş D-SMART
STB’leri pazarıdır. Bununla birlikte, başvuru sahibinin öne sürdüğü şekilde sadece
mülkiyeti aboneye geçmiş D-SMART STB’lerini dikkate alacak şekilde marka-spesifik
aşırı dar bir pazar tanımının gerçekçi olmayacağı sonucuna ulaşılmıştır. Öncelikle D-
SMART STB’leri PLATFORMTÜRK açısından tüketiciye ulaşma noktasında tek kanal
değildir. Tüketiciler CAM modüllü başka STB’ler aracılığıyla da sadece
PLATFORMTÜRK’ten modül satın alarak PLATFORMTÜRK yayınlarına
ulaşabilmektedir. Ayrıca günümüzde uydu cihazlarının ve modüllerin televizyonlara da
entegre edildiği göz önünde bulundurulduğunda, pazarın marka spesifik şekilde dar bir
şekilde tanımlanmasının, herhangi bir televizyon üreticisinin dahi birincil içerik
sağlayıcıların izleyiciye ulaşmasında bir kanal olarak kabulüne ve ilgili üreticinin hakim
durumda bulunduğu gibi hatalı bir değerlendirmeye yol açması riski bulunmaktadır. Yine
benzer şekilde bu tür mülkiyet ve abone odaklı bir yaklaşım, benzer bir vakada her bir
uydu cihazı üreticisinin de hâkim durumda addedilmesi sorununa yol açabilecektir.
Diğer yandan pazarın bu şekilde tanımlanması durumunda da aşağıda ulaşılan sonuçlar
değişmemektedir.
(18) Ödemeli televizyon yayıncılığı pazarında, Filbox, D-SMART, bir uydu platformu olan
DİGİTÜRK, kablo TV altyapısı üzerinden sayısal platform hizmeti veren Teledünya ve
birer IPTV olan Tivibu ve Turkcell TV+’ın 2014 yılı abone sayıları, abonelik gelirleri ve
pazar payları incelendiğinde, D-SMART’ın, gerek abone sayısı gerekse abonelik geliri
bazında hesaplanan sırasıyla %(…..) ve %(…..) pazar paylarıyla, pazar lideri
DİGİTÜRK’ün %(…..) ve %(…..)’lik pazar paylarının oldukça gerisinde kaldığı ve bu
veriler ile D-SMART’ın ödemeli televizyon yayıncılığı pazarında hâkim durumda
nitelendirilemeyeceği anlaşılmıştır.
(19) Bir diğer olası ilgili ürün pazarı olan uydu platform hizmetleri veya uydu üzerinden
ödemeli televizyon yayıncılığı pazarında D-SMART’ın ve rakipleri DİGİTÜRK ve
Filbox’ın abone sayıları, abonelik gelirleri ve pazar payları incelendiğinde, DİGİTÜRK,
uydu platform hizmetleri pazarında 2014 yılı verilerine göre abone sayısı ve abonelik
gelirleri açısından sırasıyla %(…..) ve %(…..) pazar payları ile pazar lideri durumdadır.
D-SMART ise abone sayısı bazında %(…..) ve abone geliri bazında %(…..) pazar payı
ile ilgili pazardaki ikinci en büyük pazar payına sahip olan teşebbüstür. Bu nedenle D-
SMART’ın uydu platform hizmetleri pazarında da hâkim durumda nitelendirilemeyeceği
sonucuna ulaşılmıştır.
(20) Tüketicilerin televizyon yayınlarına ulaşmakta kullandığı STB sayıları ile söz konusu
STB’ler üzerinden platformlar ve diğer işletmeciler bazında pazar payları incelendiğinde
piyasadaki toplam STB sayısının büyük çoğunluğunu (%70-80 oranlarında)
platformlardan bağımsız olarak diğer işletmeciler tarafından piyasaya sunulan STB’lerin
oluşturduğu görülmektedir. Söz konusu STB’lerin pazar payları CAM modül girişli
STB’lerde %67,70, CAM modül girişi olmayan STB’lerde ise %77,25 olmaktadır. Buna
karşılık D-SMART’ın söz konusu STB’lere göre pazar payı, CAM modül girişli STB’lerde
%(…..) ve CAM modül girişi olmayan STB’lerde %(…..) ve toplamda ise %(…..)
oranında kalmaktadır. D-SMART’ın CAM modül girişli STB pazarındaki payının %(…..)
oranında olması, D-SMART’ın ilgili pazarda hakim durumda olduğu iddialarını
desteklememektedir.
17-10/117-52
7/9
(21) Ayrıca, daha önce de belirtildiği üzere, günümüzde uydu cihazları ve modülleri
televizyonlara da entegre edilmekte ve söz konusu özelliğe sahip olan televizyonlar
piyasada gün geçtikçe yaygınlık kazanmaktadır. Mevcut durumda piyasada kullanılan
CAM (CI) girişli televizyonlara ait sayısal bilgiler Telekomünikasyon Uydu ve Yayıncılık
İş İnsanları Derneğinden (TUYAD) alınmış olup, CAM modül girişli televizyon sayıları
STB sayılarına dahil edildiğinde, D-SMART’ın CAM modül girişli cihazların (STB ve TV)
geneli içerisindeki payı %(…..)’e kadar düşmektedir.
(22) Sonuç olarak, marka spesifik pazar tanımı haricinde olası tüm pazar tanımlarında
DSMART’ın hakim durumda olduğu sonucuna ulaşmak mümkün görülmemektedir. Bu
sonuç karşısında, pazarın marka spesifik olarak belirlenmediği hallerde, D-SMART’ın
mülkiyeti tüketiciye geçmiş uydu alıcılarında bulunan CAM modül girişlerini yeni bir
yazılım güncellemesi ile kullanılamaz hale getirerek, bu uydu alıcılarında başka
yayıncıların kartlarının da teknik olarak kullanımını engellediği ve uydu alıcılarını sadece
kendi yayınlarını alır şekilde kapattığı iddiası doğru olsa bile, D-SMART’ın anılan
pazarlarda hakim durumda bulunmaması nedeniyle söz konusu davranışa yönelik 4054
sayılı Kanun kapsamında uygulanabilecek bir yaptırım olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Yine bu sonuçtan hareketle, bu tür teşebbüs davranışlarına/davranışlarının, sürecin
yakından izlenmesi ve uyuşmazlıklara zamanında müdahale gerektirmesi nedeniyle, ex-
post bir müdahaleden ziyade, sektörel düzenleyici kurumlar olan BTK ve RTÜK
tarafından müdahale edilmesinin/değerlendirilmesinin daha yerinde olacağı kanaati
hâsıl olmuştur.
(23) Pazarın sadece mülkiyeti tüketiciye geçmiş D-SMART STB’leri dikkate alınarak
belirlenmesi halinde ise D-SMART’ın anılan pazarda hâkim durumda nitelendirileceği
açıktır. Bununla birlikte yapılan yerinde incelemelerde, D-SMART’ın mülkiyeti tüketiciye
geçmiş uydu alıcılarında bulunan CAM modül girişlerini yeni bir yazılım güncellemesi ile
kullanılamaz hale getirerek, bu uydu alıcılarında başka yayıncıların kartlarının da teknik
olarak kullanımını engellediği ve uydu alıcılarını sadece kendi yayınlarını alır şekilde
kapattığı iddiasını destekleyen herhangi bir belge ya da bulguya ulaşılamamıştır. Hatta
gerek D-SMART tarafından gönderilen cevabi yazıda gerekse yapılan yerinde
incelemeler esnasında elde edilen e-postalarda, D-SMART’ın böyle bir durumun
yaşandığından sonradan haberdar olduğu görülmektedir. D-SMART tarafından
gönderilen cevabi yazıda PLATFORMTÜRK’ün sorun ile ilgili D-SMART’a müracaat
edebileceği ve teknik ekipler arasında koordinasyon sağlanabileceği yönünde BTK’ya
açıklamalar yapıldığı, fakat PLATFORMTÜRK tarafından D-SMART’a herhangi bir
müracaatta bulunulmadığı ifade edilmektedir. Bu tür bir müracaatın bulunması
durumunda, gerekli koordinasyonun sağlanacağı hususu yerinde incelemeler sırasında
da dile getirilmiştir. Diğer yandan DSMART tarafından inceleme döneminde Filbox
modülünün sadece kendi cihazlarında değil, diğer başka model uydu alıcılarında da
çalışmadığını gösteren Bilirkişi Raporu sunulmuştur. Bu hususla paralel olarak, yapılan
araştırmalar sırasında, Filbox modül ve yayınları ile ilgili D-SMART uydu cihazları
haricinde başka cihazlar ile de sorun yaşandığına ilişkin internet ortamında açılmış
konular olduğu da görülmüştür. Bu konularda kullanıcıların farklı cihazlarda yaşanan
Filbox modül sorununa genelde kendi çabalarıyla çözümler bulduğu da görülmektedir.
17-10/117-52
8/9
(24) Konuya ilişkin D-SMART, yaptıkları denemeler neticesinde, Humax ARK-H10 marka
modelli cihazlarında 2012 yılından bu yana hiçbir modülün çalışmadığının görüldüğünü,
sorunun yaşanmasında ayrıca Filbox modüllerinin CI+ spefikasyonlarıyla uyumlu uydu
cihazları için üretilmiş iken, mülkiyeti tüketiciye geçmiş D-SMART cihazlarının CI uyumlu
üretilmiş olmasının da rol oynamış olabileceği açıklamalarında bulunmuştur. D-SMART
tarafından, STB’lerine 2007 yılından bu yana yazılım hizmeti sağlayan Londra merkezli
NDS Limited unvanlı şirketin, D-SMART’ın kendilerinden Filbox modülünün çalışmasını
engellemeye yönelik herhangi bir yazılım çalışması yapması talebinde bulunmadığına
yönelik beyanı iletilmiştir. Yukarıda yer verilen açıklamalar doğrultusunda, pazarın
marka spesifik olarak dar bir şekilde tanımlanması durumunda dahi eldeki veri ve
bulgular, D-SMART’ın bu tür bir pazar tanımındaki hakim durumunu kötüye kullandığı
sonucunu desteklememektedir.
(25) Sonuç olarak, inceleme sürecinde elde edilen bilgi ve belgelerin, başvuruda yer alan
hâkim durumun kötüye kullanıldığı yönündeki iddiayı desteklemediği, bu iddia
bakımından DOĞAN TV ve D-SMART’ın 4054 sayılı Kanun’un 6. maddesini ihlal
etmediği sonucuna ulaşılmıştır.
I.4.2. 4054 sayılı Kanun’un 4. Maddesi Bakımından Değerlendirme
(26) Başvuru konusunun bir boyutunu, D-SMART’ın mülkiyeti tüketiciye geçmiş D-SMART
STB’lerinin rakip platformların erişimine kapatılmasını, bu STB’lerin yazılımını tedarik
ettiği CISCO şirketi ile işbirliği içinde gerçekleştirmiş olabileceği iddiası oluşturmaktadır.
(27) D-SMART STB’lerine yazılım hizmeti, D-SMART platformunun kurulduğu 2007 yılından
bu yana NDS Limited unvanlı yabancı şirket tarafından verilmektedir. Önaraştırma
döneminde D-SMART’ta yapılan yerinde incelemeler ve görüşmeler sırasında, NDS
Limited şirketinin 2014 yılı başında Cisco Global tarafından devralındığı fakat NDS
Limited’in Cisco Global çatısı altında tüzel kişiliğini devam ettirdiği ve söz konusu devir
işleminin D-SMART ile CISCO arasındaki sözleşmenin içeriğini ve kapsamını
etkilemediği ifade edilmiştir. İnceleme kapsamında CISCO Türkiye’den gelen yazıda ise,
CISCO Türkiye ile D-SMART arasında STB’ler bakımından herhangi bir hizmet
sözleşmesi bulunmadığı, D-SMART’a STB dışı verilen hizmetlerin iş ortakları Netaş
Telekomunikasyon A.Ş. tarafından verildiği fakat Cisco Systems’in global düzeyde
şirketleri ile D-SMART arasında ticari anlaşmalar olabileceği, bu durumun araştırılması
için daha uzun bir süreye ihtiyaçları olduğu belirtilmiştir.
(28) Yapılan incelemeler neticesinde, D-SMART’ın, tek başına ya da başka bir şirketin
desteğini alarak, mülkiyeti tüketiciye geçmiş D-SMART STB’lere rakip platformların
erişimini engellediğine ilişkin herhangi bir belge ya da bulgu edinilememiştir. Aksine, D-
SMART STB’lerine 2007 yılından bu yana yazılım hizmeti sağlayan Londra merkezli
NDS Limited unvanlı şirketin, D-SMART’ın kendilerinden Filbox modülünün çalışmasını
engellemeye yönelik herhangi bir yazılım çalışması yapmaları talebinde bulunmadığı
yönündeki beyanı dosya mevcuduna eklenmiştir. Sonuç olarak, dosya kapsamında D-
SMART’ın, rakip platformların mülkiyeti tüketiciye geçmiş D-SMART STB’lere erişimini
engellediğine ilişkin herhangi bir belge ya da bulguya ulaşılmamıştır.
(29) Netice itibarıyla, inceleme sürecinde elde edilen bilgi ve belgelerin, DOĞAN TV, D-
SMART ve CISCO arasında rekabeti sınırlayıcı bir anlaşma olduğu iddiasını
desteklemediği, bu iddia bakımından anılan teşebbüslerin 4054 sayılı Kanun’un 4.
maddesini ihlal etmediği kanaatine ulaşılmıştır.
17-10/117-52
9/9
I.4.3. Geçici Tedbir Talebinin Değerlendirilmesi
(30) 4054 sayılı Kanun’un 9. maddesinin dördüncü fıkrasında “Kurul, nihai karar kadar ciddi
ve telafi olunmayacak zararların ortaya çıkma ihtimalinin bulunduğu durumlarda,
ihlalden önceki durumu koruyucu nitelikte ve nihai kararın kapsamını aşmayacak
şekilde geçici tedbirler alabilir.” ifadelerine yer verilmektedir. Bununla birlikte
önaraştırma safhasında elde edilen veri ve bulgular, DOĞAN TV, D-SMART ve
CISCO’nun rekabeti ihlal ettiği iddialarını desteklemediğinden, herhangi bir geçici tedbir
alınmasına gerek olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
I.4.4. BTK Görüşünün Değerlendirilmesi
(31) Ankara 11. İdare Mahkemesinin 27.05.2016 tarih ve 2015/2776 E. sayılı yürütmeyi
durdurma kararı sonrasında, 29.06.2016 tarih, 16-22/391-M sayılı Kurul kararıyla
yapılan ek çalışma kapsamında alınan ve yukarıda özetine yer verilen BTK görüşünün
incelenmesinden, BTK tarafından ilgili piyasada etkin piyasa gücüne sahip olduğu tespit
edilen herhangi bir işletmecinin bulunmadığı, dolayısıyla herhangi bir teşebbüse erişim
vb. bir yükümlülük getirilmediği, abonelik sözleşmelerinde tüketicilere yanlış
bilgilendirme yapılmadığı, başvuru konusu hakkında tesis edilmiş ya da edilecek
herhangi bir işlemin bulunmadığının belirtildiği görülmektedir. Bu çerçevede BTK
görüşündeki hususların, yukarıda yer verilen tespitleri esastan etkileyecek ve/veya
değiştirecek nitelikte olmadığı anlaşılmaktadır.
(32) Ankara 11. İdare Mahkemesinin iptal kararında, Kurulumuz tarafından BTK nezdinde
yürütülen çalışmalar tamamlandıktan sonra yeniden BTK’dan görüş alınmak suretiyle
soruşturma açılmasına veya açılmamasına ilişkin işlem tesis edilmesi gerektiği
belirtilmektedir. Bu doğrultuda 29.06.2016 tarih, 16-22/391-M sayılı Kurul kararıyla
yapılan ek çalışma kapsamında alınan BTK görüşü de incelenerek, dosya konusu
iddialara yönelik olarak soruşturma açılmasına gerek olmadığı sonuç ve kanaatine
ulaşılmıştır.
J. SONUÇ
(33) Düzenlenen rapora ve incelenen dosya kapsamına göre, 4054 sayılı Kanun’un 41.
maddesi uyarınca şikayetin reddi ile soruşturma açılmamasına, gerekçeli kararın
tebliğinden itibaren 60 gün içinde Ankara İdare Mahkemelerinde yargı yolu açık olmak
üzere, OYBİRLİĞİ ile karar verilmiştir.


Full & Egal Universal Law Academy