Rekabet Kurumu - Karar Sayı 16-20/340-155
Karar Dilini Çevir:
Rekabet Kurumu
Karar Sayısı: 16-20/340-155
Karar Türü: Rekabet İhlali
Konu: Rekabet Kurulu’nun 3M San. ve Tic. A.Ş. hakkında aldığı 25.06.2014 tarih ve 14-22/461-203 sayılı kararın Ankara 15. İdare Mahkemesinin 17.12.2015 tarihli, 2014/1947 E. ve 2015/2403 K. sayılı kararı ile iptal edilmesi üzerine, dosyanın yeniden değerlendirilmesi
Karar Tarihi: 09.06.2016

Rekabet Kurumu Başkanlığından,
(Yargı Kararları Üzerine Verilen)
REKABET KURULU KARARI
Dosya Sayısı : 2007-4-53
Karar Sayısı : 16-20/340-155
Karar Tarihi : 09.06.2016
A. TOPLANTIYA KATILAN ÜYELER
Başkan : Prof. Dr. Ömer TORLAK
Üyeler : Arslan NARİN, Fevzi ÖZKAN, Doç. Dr. Tahir SARAÇ,
Kenan TÜRK, Adem BİRCAN
B. RAPORTÖRLER : Mehmet YANIK, Mehmet TOKGÖZ
C. BAŞVURUDA
BULUNAN : Ferit KESKİN ve İsmail KESKİN
Temsilcileri: Av. Ercan KORKMAZ
Sakarya Mah. Uluyol Cad. Alper Sok. Torunlar İşhanı Kat 1 Daire
No: 3-4 Osmangazi Bursa
D. KARŞI TARAF : 3M Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Temsilcileri: Av. Gönenç GÜRKAYNAK, Av. K. Korhan YILDIRIM,
Av. Eda DURU
Çitlenbik Sokak No:12, Yıldız Mahallesi, 34349, Beşiktaş İstanbul
(1) E. DOSYA KONUSU: Rekabet Kurulu’nun 3M San. ve Tic. A.Ş. hakkında aldığı
25.06.2014 tarih ve 14-22/461-203 sayılı kararın Ankara 15. İdare Mahkemesinin
17.12.2015 tarihli, 2014/1947 E. ve 2015/2403 K. sayılı kararı ile iptal edilmesi
üzerine, dosyanın yeniden değerlendirilmesi.
(2) F. İDDİALARIN ÖZETİ: Rekabet Kurumu kayıtlarına 28.03.2007 tarih ve 2374 sayı ile
intikal eden şikâyet başvurusunda; başvuru sahiplerine ait olan Keskin İş Güvenlik
Malzemeleri Tic. ve San. Ltd. Şti.’nin (KESKİN İŞ GÜVENLİK), 20 yıldır iş güvenlik
malzemeleri alanında Bursa ve Türkiye genelinde faaliyet gösteren bir işletme olduğu,
2000 yılında 3M Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin (3M) bayiliğini aldığı ve kısa sürede artan
satış rakamları ile 3M’in Türkiye’deki bayileri içerisinde ilk üç firma arasına girmeyi
başardığı, KESKİN İŞ GÜVENLİK’in bu başarısına karşın 3M’in başvuru sahipleri
aleyhinde ayrımcı fiyat uygulamasında bulunduğu, ardından da gerekçe göstermeksizin
bayilik sözleşmesini feshettiği, 3M’in bayileri arasında ayrımcılık yapmak, nihai satış
fiyatını tespit etmek ve bayileri arasında bölge ve müşteri tahsisi yapmak suretiyle 4054
sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un (4054 sayılı Kanun) 4. ve 6.
maddelerini ihlal ettiği iddia edilmektedir.
(3) Başvuruda ayrıca; 3M’in diğer bayilerine %40-45 oranında iskonto uygularken
kendilerine %5 gibi bir iskonto uyguladığı, bu durumun kendilerinin diğer bayilerle
rekabet etmesini güçleştirdiği; 3M tarafından uygulanan bu ayrımcı iskonto oranları
yüzünden 2006 yılının 5. ayından itibaren KESKİN İŞ GÜVENLİK’in nihai konumdaki
birçok firmanın ihalesine iştirak edemediği, dolayısıyla ticari itibar kaybettiği ifade
edilmiştir.
16-20/340-155
2/20
(4) G. DOSYA EVRELERİ: Başvuru üzerine hazırlanan 25.04.2007 tarih ve 2007-4-53/İİ-
07-M.Y. sayılı İlk İnceleme Raporu, Rekabet Kurulunun 03.05.2007 tarihli toplantısında
görüşülmüş ve 07-37/373-M sayı ile önaraştırma yapılmasına karar verilmiştir.
27.06.2007 tarih ve 2007-4-53/ ÖA-07-M.Y sayılı Önaraştırma Raporu Kurul’un
04.07.2007 tarihli ve 07-56/669-232 sayılı toplantısında görüşülmüş ve 3M’in;
- Bayisi KESKİN İŞ GÜVENLİK’in Renault’a yaptığı satışta nihai satış fiyatını
belirlemesinin,
- Bayiliğine son verilen KESKİN İŞ GÜVENLİK’in Bursa ilindeki müşterilerini, İstanbul
Ticaret İş Güvenliği ve Endüstriyel Ürünler San. Ltd. Şti. (İSTANBUL TİCARET) ile
Egebant Zımpara ve Polisaj Malzemeleri San. ve. Tic. A.Ş. (EGEBANT) unvanlı
bayileri arasında paylaştırmasının; buna ilaveten iki bayiyi birbirinin müşterilerine
satış yapmamaları konusunda ve ayrıca İzmir merkezli Nam Kişisel Koruyucu
Donanımlar İç ve Dış Tic. A.Ş. (NAM) unvanlı bayiyi Bursa ilinde İSTANBUL
TİCARET ve EGEBANT’ın müşterilerine satış yapmaması konusunda uyarmasının,
- KESKİN İŞ GÜVENLİK ve Ekay Elektrik Kablo Aydınlatma Tic. ve San. Ltd. Şti.
(EKAY) unvanlı bayilerine diğer bayilerden farklı indirim oranları belirlemek yoluyla bu
bayileri rakip konumundaki diğer bayiler karşısında dezavantajlı duruma
düşürmesinin
4054 sayılı Kanun’un 4. maddesi kapsamında ihlal teşkil edebileceğine, bu nedenle
4054 sayılı Kanun’un 9. maddesi uyarınca bahse konu uygulamalardan kaçınması, aksi
halde haklarında 4054 sayılı Kanun’un 41. maddesi gereği soruşturma açılacağı
hususlarında görüş yazısı gönderilmesine karar verilmiştir.
(5) Yukarıda anılan Kurul kararı Danıştay 13. Dairesi’nin 30.11.2011 tarih ve 2008/3117 E.,
2011/5424 K. sayılı kararı ile iptal edilmiştir. Dosya Kurul’un 29.05.2013 tarihli
toplantısında yeniden görüşülmüş ve 13-32/433-M sayı ile 3M’in, bayilerinin nihai satış
fiyatını tespit etmek, bayilerine müşteri sınırlamaları getirmek, bayileri arasında ayrımcı
uygulamalar yapmak ve bayilerine yönelik hedef indirimleri uygulamak suretiyle 4054
sayılı Kanun’un 4. maddesini ihlal edip etmediğinin tespitine yönelik olarak soruşturma
açılmasına karar verilmiştir.
(6) 4054 sayılı Kanun’un 43. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca soruşturma kararı ve
teşebbüsle ilgili ileri sürülen iddiaların türü ve niteliği hakkında yeterli bilgi 13.06.2013
tarihinde 6610 sayılı yazı ile hakkında soruşturma yürütülen taraf olan 3M’e tebliğ
edilerek 30 gün içinde ilk yazılı savunmalarının yapılması talep edilmiştir. Tarafın ilk
yazılı savunması 12.07.2013 tarih ve 4280 sayı ile Kurum kayıtlarına intikal etmiştir.
Rekabet Kurulunun 24.10.2013 tarih ve 13-59/827-M sayılı kararı ile soruşturma
süresinin, bitiminden itibaren 2 ay uzatılmasına karar verilmiştir. Soruşturma Heyeti
tarafından hazırlanan 29.01.2014 tarih ve 2007-4-053/SR sayılı Soruşturma Raporu ve
ekleri, Kanun'un 45. maddesinin birinci fıkrası uyarınca Kurul üyeleri ile ilgili teşebbüse
tebliğ edilmiş ve aynı maddenin ikinci fıkrası gereğince hakkında soruşturma yürütülen
teşebbüsten 30 gün içinde yazılı savunmasını yapması talep edilmiştir. Rekabet
Kurulunun 29.02.2014 tarihli kararı ile teşebbüsün soruşturma raporuna karşı yazılı
savunma süresi 30 gün süre ile uzatılmıştır. İlgili tarafın yazılı savunması yasal süresi
içinde, 26.03.2014 tarih ve 1752 sayı ile Kurum kayıtlarına girmiştir.
(7) Yasal süresi içinde Kurum kayıtlarına giren yazılı savunmaya ilişkin Soruşturma
Heyetinin görüşlerini içeren 10.04.2014 tarih ve 2007-4-53 sayılı Ek Görüş, 4054 sayılı
Kanun’un 45. maddesi uyarınca Rekabet Kurulu üyeleri ile hakkında soruşturma
yürütülen teşebbüse tebliğ edilmiştir. Kurum kayıtlarına 30.04.2014 tarih ve 2431 sayı
ile giren dosyaya giriş hakkı tanınması talebi Kurul tarafından 08.05.2014 tarih ve 14-
17/331-M sayılı karar ile reddedilmiştir.
16-20/340-155
3/20
(8) Teşebbüsün Ek Görüş’e karşı yazılı savunması yasal süresi içinde, 13.05.2014 tarih ve
2725 sayı ile Kurum kayıtlarına girmiştir.
(9) 23.06.2014 tarihinde yapılan sözlü savunma toplantısının ardından Kurul, 25.06.2014
tarih ve 14-22/461-203 sayı ile nihai kararını vermiştir. Söz konusu kararda Kurul, 3M
tarafından bir kısım satışlarda bayilerin yeniden satış fiyatını belirlemek, bayilere mal
satılabilecek müşteriler ve yerler konusunda kısıtlama getirmek ve bazı bayilere,
rekabette dezavantajlı duruma düşürecek şekilde ayrımcı iskonto oranları uygulamak
suretiyle 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesinin ihlal edilmediğine, bu nedenle adı geçen
teşebbüse aynı Kanun’un 16. maddesi uyarınca idari para cezası verilmesine yer
olmadığına karar vermiştir.
(10) Söz konusu Kurul kararı, Ankara 15. İdare Mahkemesi’nin 17.12.2014 tarih ve
2014/1947 E., 2015/2403 K. sayılı kararıyla iptal edilmiştir. 13.05.2016 tarihinde
Kurumumuz tarafından tebellüğ edilen söz konusu karar üzerine hazırlanan 28.05.2016
tarih ve 2007-4-053/BN-06 sayılı Bilgi Notu, Kurul’un 09.06.2016 tarihli toplantısında
görüşülerek 16-20/340-155 sayı ile nihai karar verilmiştir.
(11) H. RAPORTÖR GÖRÜŞÜ: Ankara 15. İdare Mahkemesi’nin yukarıda anılan kararı
sonrasında Kurul’a sunulan Bilgi Notu’nda raportörler Mehmet YANIK ve Mehmet
TOKGÖZ tarafından 3M’in;
- Bir kısım satışlarda bayilerin yeniden satış fiyatını belirlemesinin,
- Bayilere mal satılabilecek müşteriler ve yerler konusunda kısıtlama getirmesinin,
- Bazı bayilere, rekabette dezavantajlı duruma düşürecek şekilde ayrımcı iskonto
oranları uygulamasının,
4054 sayılı Kanun’un 4. maddesini ihlal ettiği; 3M’in 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesini
ihlal etmesi nedeniyle teşebbüs hakkında yine aynı Kanun’un 16. maddesi uyarınca
idari para cezası uygulanması gerektiği ifade edilmiştir.
(12) Ankara 15. İdare Mahkemesi’nin iptal ettiği 25.06.2014 tarih ve 14-22/461-203 sayılı
Rekabet Kurulu kararına konu soruşturmada çoğunluk görüşü olarak raportörler
Mehmet YANIK ve Mehmet TOKGÖZ tarafından 3M’in;
- Bir kısım satışlarda bayilerin yeniden satış fiyatını belirlemek,
- Bayilere mal satılabilecek müşteriler ve yerler konusunda kısıtlama getirmek, özel
fiyat uygulaması yoluyla marka içi rekabeti sınırlamak ve müşteri kısıtlamaları
getirmek,
- Bazı bayilere, rekabette dezavantajlı duruma düşürecek şekilde ayrımcı iskonto
oranları uygulamak,
suretiyle 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesini ihlal ettiği ve teşebbüs hakkında 4054 sayılı
Kanun’un 16. maddesi uyarınca idari para cezası uygulanması gerektiği ifade edilmiştir.
(13) Karşı görüşte bulunan raportör Neşe Nur ONUKLU tarafından ise, 3M’in bayilerinin
yeniden satış fiyatını tespit etmek, bayileri arasında ayrımcılık yapmak ya da bayilere
müşteri veya bölge kısıtlaması getirmek suretiyle 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesini
ihlal ettiğine yönelik yeterli dayanak bulunmaması nedeniyle, anılan teşebbüse aynı
Kanun'un 16. maddesi uyarınca idari para cezası verilmesine gerek olmadığı ifade
edilmiştir.
16-20/340-155
4/20
I. İNCELEME VE DEĞERLENDİRME
I.1. Hakkında Soruşturma Yürütülen Teşebbüs: 3M
(14) 3M; hızlı tüketim ve ofis, elektrik, elektronik ve telekomünikasyon, sağlık, endüstri,
güvenlik, reklam ve taşımacılık alanlarında global bazda faaliyet gösteren bir teknoloji
şirketidir. Türkiye’deki faaliyetlerine 1982 yılında başlayan 3M; Türkiye'de ofis ürünleri,
telekomünikasyon sistemleri ürünleri, trafik kontrol malzemeleri, reklâm ürünleri, sağlık
ürünleri, ev bakım ürünleri ile iş ve işçi güvenliği ürünleri alanlarında faaliyet
göstermektedir.
I.2. İlgili Pazar
I.2.1. İlgili Ürün Pazarı
(15) 3M’in satışını yaptığı ürünler, boyun üstü iş güvenliği malzemeleri olan baret, gaz ve toz
maskeleri, göz koruyucu ürünler, kulak tıkacı ve kulaklıktan oluşmaktadır. 3M’in satışını
yaptığı bu ürünler genel olarak iş sağlığı ve işçi güvenliği alanında kullanılmakla birlikte,
her bir ürünün kullanım amacı, işlevi, üretim teknolojisi ve üretim maliyeti farklıdır.
Dolayısıyla söz konusu ürünler talep ve arz açısından birbirine ikame teşkil
etmemektedir.
(16) Bu çerçevede ilgili ürün pazarları; ayrı ayrı olmak üzere, “baret”, “gaz maskesi”, “toz
maskesi”, “güvenlik gözlükleri”, “kulak tıkacı” ve “kulaklık” pazarları olarak belirlenmiştir.
I.2.2. İlgili Coğrafi Pazar
(17) Ürünlerin tedarik sistemi ve farklı coğrafi bölgeler arasında rekabetçi koşullar
bakımından farklılıkların olmaması dikkate alınarak ilgili coğrafi pazar, “Türkiye” olarak
belirlenmiştir.
I.3. Yapılan İnceleme ve Tespitler
I.3.1. Şikayetçiden Elde Edilen Bilgi ve Belgeler
(18) Şikâyet dilekçesi ekinde, 3M’in nihai satış fiyatını tespit ettiğine ilişkin olarak 3M satış
yetkilisi (…..) ile KESKİN İŞ GÜVENLİK firması arasındaki bir e-posta yazışması
sunulmuştur. 28.04.2006 tarihli söz konusu e-postada:
“(…..) Bey merhaba,
“Renault’da kullanılan 4251 alış fiyatınızı 10,4 Euro’ya indirmiş bulunuyoruz. Bu
indirimi Renault firmasına %4 indirim olarak yansıtmanızı rica ederiz.”
ifadesi yer almaktadır.
(19) 29.03.2007 tarihinde KESKİN İŞ GÜVENLİK’in sahipleri Ferit KESKİN ve İsmail
KESKİN ile yapılan görüşmede “3M ürünleri ile ilgili olarak yapacağınız özellikle toplu
satışlarda 3M tarafından bir baskı ya da sınırlama ile karşılaşıyor musunuz?” şeklindeki
soruya,
“Aramızdaki ihtilafın çıkış noktası da zaten bu konuyla ilgilidir. Teşebbüsümüzün
ANADOLU ISUZU’ya teklif yaptığını öğrenen 3M yetkilisi bu firmaya Egebant tarafından
satış yapacağını belirterek verdiğimiz fiyat teklifi konusunda teşebbüsümüzü uyarmıştır.
Bununla da yetinmeyip o dönem satışta çalışan (…..) isimli çalışanını işten çıkarmıştır.
Onun yerine göreve gelen (…..) bize karşı agresif bir tutum sergilemiştir. Bizim
İstanbul’da satış yaptığımız Kare isimli firmaya satış yapamayacağımız iddiasında
bulunmuş bu konuda bizi tehdit etmiştir. Bizim geri adım atmamız üzerine bize
uygulanan %40-45 oranında iskontolar %5’e çekilmiştir ve son olarak bayiliğimiz iptal
edilmiştir.”
şeklinde cevap verilmiştir.
16-20/340-155
5/20
(20) “3M ürünleri satışında 3M’in sizin satış fiyatlarınıza müdahale ettiği olmuş mudur?”
şeklindeki soruya ise,
“Olmaktadır. Bilhassa büyük firmalara satışta veya rakiple karşılaşılan satışlarda
yeniden satış fiyatımızı tespit etmektedir. Örneğin Renault’a Nisan 2006’da yapılan
satışta fiyat konusunda her ne kadar rica ederiz denilmekteyse de bizim kendilerinin
bildirdiği fiyatı uygulamamız durumunda başka bir bayiyi bizim yerimize
görevlendirmektedir. Biz de mecburen bize verilen fiyatı uygulamak durumunda
kalmaktayız.
ANADOLU ISUZU’ya teklif etmemiz marka içi rekabeti artırıp fiyatları düşüreceğinden
3M’in tepkisini çekmiş ve bugünkü ihtilaf çıkmıştır. Ayrıca, Kare’ye mal satışı yapmamız
ve tehditlerine rağmen Kare’ye satış yapmaya devam etmemiz sonucunda bayiliğimize
son verilmesi 3M’in hiçbir şekilde rekabeti istemediğinin göstergesidir. Şu an yurt
dışından gizlice ithalat dağıttığını duyduğumuzdan ve bize de aynısını yapacağını
bildiğimizden bu işi gizlice yapmaktayız.”
şeklinde cevap verilmiştir.
(21) 11.09.2013 tarihinde KESKİN İŞ GÜVENLİK’te Ferit KESKİN ile yapılan görüşmede,
ayrıca Kurum kayıtlarına 23.09.2013 tarihinde giren yazıda, 1999-2006 yıllarında 3M’de
iş güvenliği bölümünde çalışan (…..) ile ismini vermek istemeyen başka bir çalışanın
soruşturmaya konu bilgileri içeren e-postalarına yer verilmektedir.
(22) Söz konusu yazıda (…..) tarafından, iş güvenliği bölüm müdürü (…..) yöneticiliğinde,
KESKİN İŞ GÜVENLİK’in de aralarında bulunduğu 3M iş güvenliği bayileri toplantısı
yapılırken, o dönemde ANADOLU ISUZU’nun iş güvenliği ürünleri tedarikini EGEBANT
yapmasına rağmen, KESKİN İŞ GÜVENLİK’ten teklif istemesi, buna karşılık KESKİN İŞ
GÜVENLİK’in de teklif vermesi ile ilgili olarak “transportation” bölümünden sorumlu
yönetici (…..)’in “Otomotiv bölümünün yöneticisi olarak, hangi bayilere hangi firmaların
satış yapacağına kendisinin karar vereceğini, bayilerin de onun kararlarına uymak
zorunda olduklarını ve KESKİN İŞ GÜVENLİK’in 3M’in rızası olmadan ANADOLU
ISUZU’ya kesinlikle satış yapamayacağını hatta fiyat teklifi veremeyeceğini” söylediği
belirtilmektedir. Yazının devamında nihayetinde çıkan tartışmalar sonucu olarak da
(…..)’in bölüm yöneticisi (…..)’ı toplantı odasından çıkartarak KESKİN İŞ GÜVENLİK’i
3M bayisi olarak görmek istemediğini söylediği ifade edilmiş ve böylece KESKİN İŞ
GÜVENLİK’in bayiliğine son verilme sürecinin başladığı belirtilmiştir.
(23) Aynı yazıda ismini vermek istemeyen bir çalışanın ifadelerinde, o dönemde ANADOLU
ISUZU’nun iş güvenliği malzemeleri tedarikini EGEBANT’ın yaptığı ifade edilerek,
ANADOLU ISUZU firmasının o günlerde iş güvenliği ürünleri için KESKİN İŞ
GÜVENLİK’ten fiyat teklifi istediği ve KESKİN İŞ GÜVENLİK’in de kendi fiyat teklifini
verdiği bildirilmiştir. (…..)’in bu duruma “…hangi firmaya hangi bayinin satış yapacağına
kendisinin karar vereceğini, bayilerin de onun iradesine uymak zorunda olduğunu,
KESKİN İŞ GÜVENLİK’in de 3M’in onayı olmadan ANADOLU ISUZU’ya ürün tedarik
edemeyeceğini, fiyat teklifi veremeyeceğini…” söylediği ifade edilerek, bu durumun
tartışmaya yol açtığı, İlkay ERDEM’in KESKİN İŞ GÜVENLİK’in bayilikten çıkarılması
için (…..)’a baskı yaptığı ve olaydan kısa süre sonra ayrılan (…..)’ın yerine atanan
(…..)’ın KESKİN İŞ GÜVENLİK’in bayiliğine son verdiği belirtilmiştir.
16-20/340-155
6/20
I.3.2. 3M Bayisi İSTANBUL TİCARET’in Genel Müdürü ile Yapılan Görüşme
(24) 31.05.2007 tarihinde İSTANBUL TİCARET Genel Müdürü (…..) ile yapılan görüşmede,
“Ürün satışlarınız ve satış yöntemleriniz hakkında kısaca bilgi verir misiniz?” şeklindeki
soruya (…..) tarafından,
“Bizim sattığımız bütün ürünler CE belgesine sahiptir. Biz genellikle doğrudan
kullanıcılara ve satıcı firmalara satış yapıyoruz. Doğrudan kullanıcılara yaptığımız bu
satışlarda satış yapılan yerin ödeme şekline, ödeme süresine vb. unsurlara göre yani
müşterilerimizin ödeme koşullarına göre kendi iskontolarımızı belirleyerek satışlarımızı
gerçekleştiriyoruz. Sektörde eskiden olduğu gibi büyük kar marjı mümkün değil artık.
Genel olarak %2-10 arasında değişen kar marjlarıyla satış yapıyoruz”
şeklinde cevap verilmiştir.
(25) Aynı görüşmede “sağlayıcılarınızla (3M, Dupont, Ansell gibi) ilişkileriniz ve bu şirketlerin
satış politikaları hakkında bilgi verir misiniz?” şeklindeki soruya ise, (…..) tarafından;
“Sağlayıcılarımızdan 3M’in bildiğim kadarıyla doğrudan satışı bulunmuyor. Satışlar
bayiler aracılığıyla gerçekleştiriliyor ve bayiler arasında mesela İstanbul içerisinde
herhangi bir bölge veya firma paylaşımı bulunmuyor. Örneğin diğer bayiler ve bizim
beraber ürün sattığımız firmalar var. Türkiye içerisinde istediğimiz her yere satış
yapabiliyoruz ancak mesela Karaman’daki bir firma Ankara bölge bayisinden malzeme
temini daha kolay olduğu için oradan alıyor şöyle ki maliyetlerdeki artışlardan dolayı o
firmaya malzeme satmak için çaba sarf etmiyoruz…”
şeklinde cevap verilmiştir.
I.3.3. Hedef İş Güvenliği Malzemeleri Tic. San. Ltd. Şti. Ortağı ve 3M Eski Çalışanı
(…..) ile Yapılan Görüşme
(26) 29.05.2007 tarihinde Hedef İş Güvenliği Malzemeleri Tic. San. Ltd. Şti. (HEDEF İŞ)
ortağı ve 3M Eski Çalışanı (…..) ile yapılan görüşmede, “KESKİN İŞ GÜVENLİK’in 3M
bayiliğinden çıkarılma süreci hakkında bilgi verebilir misiniz? şeklindeki soruya;
“Keskin’in bayilikten atılmasının ardındaki temel sebep ortaklardan Ferit Keskin’in 3M’de
benim üstümde bulunan ve 3M Türkiye’nin iş güvenlik alanında en yetkili kişisi olan
(…..) ile yaşadığı anlaşmazlıktır. Ben 3M’de çalıştığım dönemde Keskin’in bayilikten
çıkarılması kararı bana ulaştı. Bunun üzerine Bursa’ya gittik ve Keskin’in müşterileriyle
konuşarak artık Keskin’in bizim bayimiz olmadığını 3M mallarını Egebant ve İstanbul
Ticaret’ten alabileceklerini söyledik. Ayrıca Keskin’den en çok satış yaptığı müşterilerin
listesini istedik; bunu yaparken amacımız müşterilerini Egebant ve İstanbul Ticaret
arasında paylaştırmak istememizdi. Bursa’daki müşterileri bu teşebbüsler arasına
paylaştırmak istememizdi. Bursa’daki müşteri bu teşebbüsler arasında paylaştırdık ve
birbirlerinin müşterilerine karışmamalarını bildirdik. Keskin’in Bursa’daki bayiliğine son
verilince Bursa’da eş zamanlı olarak şube açan aslında İzmir bayisi olan Nam adlı
firmaya Keskin’in eski müşterilerine satış yapmamasını söyledik; çünkü o müşterileri
söylediğim iki firmaya paylaştırmıştık.”
şeklinde cevap verilmiştir.
16-20/340-155
7/20

(27) “3M’in bayileri arasında birbirlerinin müşterilerine satış yapmalarını engelleyecek bir
durum var mıdır?” şeklindeki soruya (…..) tarafından,
“3M’in bayilerinden hangisi bir müşteriyi 3M’e ilk tanıtan bayi olmuşsa o müşteri o
bayinin sayılır ve müşteriye yapacağı satışta bayi 3M’den daha uygun fiyattan mal alır.
Dolayısıyla fiyat avantajı sağlar ve müşteri kendisinin olur.”
şeklinde cevap verilmiştir. Aynı görüşmede, “3M bayilerinin satış fiyatına doğrudan ya
da dolaylı etkide bulunur mu?” şeklindeki soruya ise,
“3M fiyat konusunda bayilerine karışmaz. Bayiler dilediği fiyattan satmakta özgürdür.
Ancak, istisnai bir Döktaş uygulaması vardır ki, burada direkt bayi adına fiyat vermiştir
ve bayinin fiyat konusundaki özgürlüğünü elinden almıştır.”
şeklinde cevap verilmiştir.
I.3.4. 3M Eski Bayisi EKAY’ın Ortağı (…..) ile Yapılan Görüşme
(28) 08.06.2007 tarihinde 3M eski bayisi EKAY ortağı (…..) ile yapılan görüşmede, “3M iş
güvenlik malzemelerinde uygulanan nihai tüketici fiyatları hakkında bilgi verebilir
misiniz?” sorusuna aşağıdaki yanıt verilmiştir:
“Bizim satış fiyatlarımız 3M tarafından belirlenmekteydi. Yani satacağımız fiyatlarda bir
serbestimiz olmamıştır. Hatta bu belirlemeler dolayısıyla zarara uğradık ve bu durumu
yazıyla detaylı bir şekilde 3M’e ilettik. 3M ilerde kazanacaksınız diyerek baştan savdı.
3M’in yeniden satışları konusunda akıl almaz uygulamaları bulunmaktadır. Örneğin,
normalde 100 YTL’ye satılan bir ürünü 10 Lira’ya satabilmektedir. Soda-Kromsan’a
yaptığımız satış bunun bir örneğidir. Bana adet başına sadece 1 Kuruş’luk kar
belirlediler. Bu kadar fahiş farklar, rakipleri yok etmek için yapılan uygulamalardır. Bu
uygulamalardan dolayı ben utanç duyuyorum. Yapılan bu durum resmen haksızlıktır.
Ayrıca 3M’in bir fiyat istikrarı bulunmamaktadır. Bayisine ve müşterisine göre birbirinden
çok farklı fiyatlar verilmektedir. Bir halk tabiri var 3M bohçacı pazarlamacılardan daha
kötü bir örnektir. Yani rakibe duruma göre değişiyor. Fiyatlar çok düşebildiği gibi rakip
olmadığı ve marka yazdırdıkları durumlarda inanılmaz yükselmektedir. Bayilerin,
müşterilere verdikleri düşük fiyatlar da bayi toplantılarında gündeme getirilip uyarılar
yapılmakta ve tüm bayiler önünde küçük düşürülebilmektedir.
Başka bölgeye de çıkış kesinlikle yasaktır. Böyle yapılması durumunda adamın ipini
keserler. Bayilerden tek tek faturalar istenerek bu kontrol çok sıkı yapılabilmektedir.
Ayrıca bayi toplantılarında gerek bayinin vermiş olduğu düşük fiyatlar gerekse bölge
dışına çıkışlar konusunda tüm bayiler önünde çok hararetli tartışmalar yaşanmaktadır.
Öyle ki, bayilerle kötü söz söylemeye varan olaylar yaşanmıştır. Bayilerle mal satılan
müşterinin yeri konusunda şiddetli tartışmalar bu toplantılarda karşılaşılan durumlardır.
3M’den habersiz gerek fiyatlama konusunda gerekse müşteriye satışlarda kuş
uçurulmamaktadır. Buna örnek, 3M tarafından bayilere yazılan mektupta da görüleceği
üzere bayinin satış yaptığı tüm faturaların fotokopisi bizzat istenmekte ve faturanın
gönderilmemesi halinde bayinin alacağı tenzilat iptal edilmektedir. Biz faturalarımızı
gönderip bu kurallara uymak için böyle bir durumla karşılaşmadık.”
16-20/340-155
8/20

I.3.5. (…..) ile Yapılan Görüşme
(29) 31.05.2007 tarihinde 3M Endüstriyel ve Otomotiv Pazarları Satış Pazarlama Müdürü
(…..) ile yapılan görüşmede, “3M’in fiyatlandırma politikası nasıl işlemektedir?”
sorusuna,
“3M olarak bir liste fiyatımız bulunmaktadır. Bayilerle yaptığımız bayilik sözleşmelerinde
nasıl bir iskonto yapılacağı belirtilmiştir. Uygulamada standart iskonto oranımız %45’dir.
Bayilerimiz sadece bizim ürünlerimizi satıyorsa ürünlere göre değişmekle birlikte %1-2
arasında bir iskonto alıyor; buna ilaveten her üç aylık dönemlerde hedefini
gerçekleştiren bayilere %4 indirim ve buna ilaveten %1’lik sene sonu iskontosu
yapabiliyoruz. Ayrıca altı aylık periyotlar halinde hedefi aşma durumuna göre (%5-10,
%15-20) %1-2-3-4 indirimler yapılabilmektedir. Bu iskontolar dönem sonlarında bayiler
tarafından düzenlenen fark faturası yoluyla ürün grubuna göre yapılmaktadır. Yukarıda
saydığımız ana bayilerden Egebant tüm ürün gruplarında münhasır olduğu için ürün
gruplarının tamamında ekstra indirim alabilmektedir. İstanbul Ticaret hiçbir ürün
grubunda münhasır bayimiz olmadığı için ekstra indirim almamaktadır. İdeal ise, birkaç
ürün grubunda ekstra indirim alabilmektedir.
Bayilerimizin satış yapacağı müşterilerin karşısında rakip firmalar bulunmaktaysa ve söz
konusu müşteri stratejik bir konumdaysa, bayi gerekli çalışmayı yaparak bizden %45-48
bandındaki indirimden daha fazla indirim talep edebilmektedir. Bazen de doğrudan
düşük fiyat da talep edebilmektedir.
Bazen son kullanıcı rakip ürünleri kullanıyorsa, asıl ürünlerin filtrelerini bizden alması
koşuluyla asıl ürünleri ücretsiz vermekteyiz. Örneğin 6200 kodlu ürün olan yarım yüz
maskesinde bu uygulamayı yaptık.”
şeklinde cevap verilmiştir.
I.3.6. 3M İş Güvenliği Ürünleri Pazarlama Sorumlusu (…..), Satış Müdürü (…..),
Endüstriyel ve Otomotiv Pazarları Satış Müdürü (…..) ile Yapılan Görüşme
(30) 31.05.2007 tarihinde 3M teşebbüsünde, İş Güvenliği Ürünleri Pazarlama Sorumlusu
(…..), Satış Müdürü (…..), Endüstriyel ve Otomotiv Pazarları Satış Müdürü (…..) ile
yapılan görüşmede “3M’in fiyatlandırma politikası nasıl işlemektedir?” sorusuna,
“3M olarak bir liste fiyatımız bulunmaktadır. Bayilere satışta fiyatımızı belirleyen temel iki
kıstas bulunmaktadır. Bunlardan ilki maliyettir, ikincisi müşterinin alım gücüdür. Bunlar
dışında fiyatlarda bayilerimize sabit bir iskontomuz bulunmaktadır. Bu iskontoya ilaveten
bayilik sözleşmemizde belirtilen yüksek hacimli işler ve sadece bizden mal alan bayiler
için ekstradan iskonto uygulayabilmekteyiz. Bu rakamlar bayilik sözleşmelerinde ayrıntılı
olarak açıklanmaktadır.”
şeklinde cevap verilmiştir. Aynı görüşmede “bayilerinize satışta büyük hacimli
siparişlerinde her bayiye farklı fiyat uygulamanız mevcut mudur?” sorusuna,
“Tabi bu tarz uygulamalar olmaktadır. Eğer bayinin satış yaptığı müşteri güçlü bir
müşteriyse pazarda iyi bir yerdeyse bu ilerde de bizden mal alacağını gösterir ya da
örneğin orda aynı ürün grubunda bize rakip bir firma varsa onun pazarını alabilmek için
fiyatlarda bayimize özel kolaylıklar sağlayabilmekteyiz. Burada amaç iyi bir müşteriye
3M ürünlerini tanıtarak ilerdeki pazar payımızı artırmaktır.
Bayilerin talebi halinde sevkiyatımızı Türkiye’nin herhangi bir bölgesine yapabilmekteyiz.
Dolayısıyla fatura adresi ile sevkiyat adresi değişebilmektedir.”
şeklinde cevap verilmiştir. “Lot numarası yoluyla ithalat yoluyla satılan 3M ürünlerini
tespit etmeniz söz konusu mudur? Bundaki amaç nedir?” sorusuna,
16-20/340-155
9/20
“Bu uygulamadaki temel amaç sahada yaşanan son kullanıcın şikâyetini minimuma
indirmektir. Çünkü bizden alınmayan malzemeden kaynaklanan bir şikâyet olduğunda o
ürünün bizden alınmadığını ya da bizim ürünümüzse aldığımız ülkeye bizim x lotlu
ürünümüzde hata çıkmıştır bu malı topla ya da iade al diyebilmektir. Bu amaçla kendi
ürünlerimize lot numarası verdik. Bu yolla piyasada satılan 3M malının son kullanıcıya
kimden gittiğini, hangi tarihte üretildiğini ve bizim malımızın kimden satıldığını
gözlemleyebilmekteyiz.”
şeklinde cevap verilmiştir.
(31) “Bayiliğine son verilen firmalar olan Bursa’daki KESKİN İŞ GÜVENLİK ve Adana’daki
Ekay İş Güvenlik’in bayiliklerinin sonlandırılmasının sebebi ne idi?” sorusuna ise,
“Yeterince bilgilendirilmeyen bayiler 3M için risk taşımaktadır. Biz 7 bayiye
yetişemediğimizi düşündüğümüz için bayi sayısını düşürerek daha etkin çalışmayı
hedefledik. Bu bayiler tam rakamı bilmemekle beraber 3-4 yıldır bizle çalışan bayilerdi.
Bunlardan Keskin daha büyük bir bayi idi. Biz bu bayiler kanalıyla son kullanıcıya
yeterince ulaşamadığımızı düşünüyorduk. Ayrıca bu bayilerde iş güvenliği konusunda
yeterince motivasyon göremiyorduk. İş güvenliği malzemeleri çok kritik malzemelerdir.
Bunların kullanımında oluşacak bir hata sonucunda yeterince bilgilendirilmeyen son
kullanıcının zarar görmesi bir kişi 3M için çok ciddi bir prestij kaybıdır. O nedenle bayi
sayısını azaltınca bayilerimize daha etkin ulaşabileceğimizi ve daha iyi eğitim
verebileceğimizi düşündük. Bayilik ilişkimiz sonlanmadan bu bayilerin iskonto oranı
bizim standart %45 iskontomuzdan %5’e düştü ardından bayilik ilişkisi sonlandırıldı. Bu
süreci avukat kanalıyla yürüttüğümüzden size tam bilgi veremeyeceğiz.”
şeklinde cevap verilmiştir.
(32) Soruşturma kapsamında ayrıca 3M ve İSTANBUL TİCARET’te yapılan yerinde
incelemelerde ve KESKİN İŞ GÜVENLİK, Oyak Renault Otomobil Fabrikaları A.Ş.
(OYAK RENAULT) ile eski bir 3M çalışanı ile yapılan görüşmelerde ulaşılan bilgi ve
belgeler aşağıda yer almaktadır.
I.3.7. 3M’de Elde Edilen Bilgi ve Belgeler
(33) 21.08.2013 tarihinde 3M şirketinde yerinde inceleme esnasında elde edilen “Re_ Fw_
spms şubat rapor.eml” isimli ve 3M kıdemli satış yetkilileri arasında geçen e-posta
yazışmasındaki ifadelere aşağıda yer verilmektedir:
(…..) merhaba,
Ekteki dosyada sarı ile boyalı olan özel fiyatların kaldırılması gerekiyor.
1. Egebant Akçansa'ya Uvex marka gözlük satıyor, aşağıdaki ürünlerimizi satmadığı
için özel fiyata da gerek yok.
2. Eti Alimünyum senede bir kere ihale ile alım yaptığı için özel fiyatın açık kalmasına
gerek yok. İhale genelde Haziran-Temmuz ayında yapılıyor, ihaleye çıktıklarında
(…..)'a özel fiyat tanımlanabilir.
3. İSTANBUL TİCARET'in Yıldızlar Holding için tanımlı olan tüm özel fiyatlarının
kaldırılması gerekiyor. Yıldızlar Holding' e Bestek satış yapıyor.”
16-20/340-155
10/20

I.3.8. OYAK RENAULT ile Yapılan Görüşme
(34) 12.09.2013 tarihinde OYAK RENAULT avukatı (…..) ve satın alma departmanı
sorumlusu (…..) ile yapılan görüşmede, OYAK RENAULT’un iş güvenliği malzemelerine
ilişkin olarak uluslararası Renault’un alım fiyatlarının nasıl öğrenildiği, buna ilişkin olarak
nasıl bir sistem kullanıldığı ve bu sisteme ne zaman geçildiği konusunda sorulan
soruya, OYAK RENAULT’ta atölye, insan kaynakları ve satın alma iş güvenliği
sorumlusunun bulunduğu, iş güvenliği malzeme ihtiyacının atölye ve insan kaynakları iş
güvenliği sorumluları tarafından belirlenip şartname oluşturulduğu ve bu şartnameye
göre satın alma departmanından ürünün temin edilmesinin istendiği ifade edilmiştir.
(35) Daha sonra satın alma departmanının çeşitli firmalardan teklif alarak iş güvenliği
departmanından ürünlerin denenmesini istediği, iş güvenliği departmanının teknik onay
verdiği ürünleri satın alma departmanına bildirdiği ve satın alma departmanının da
pazarlık yoluyla en ucuz ürünü aldığı belirtilmiştir. Satın almalar için 2006 yılı Kasım
ayına kadar “AS 400” sisteminin kullanıldığı, bu sistemde diğer Renault firmalarındaki
fiyatların görünmediği, sistemin fabrika bazlı lokal olarak çalıştığı ifade edilmiştir. 2007
yılında, 2006 yılı Kasım ayından itibaren deneme sürümü kullanılan “SAP” sistemine
geçildiği belirtilerek, bu sistemde kullanılan ürünün tanımı aynı (Mabec) kodlu ise
(Örn:xp951731706) diğer Renault fabrikalarındaki (Renault-Romanya, Rusya, İspanya
vb.) fiyatların sistemde görülmeye başlandığı bildirilmiştir.
(36) Yapılan görüşmede, 2006 yılı Nisan ayında 3M marka 4251 kodlu ürüne (yüz maskesi)
ilişkin diğer Renault firmalarının bu ürünü daha ucuza aldığı belirtilerek ürünün alındığı
3M bayisinden bir fiyat indirimi talep edilip edilmediği şeklinde sorulan soruya, 2006 yılı
Kasım ayından itibaren “SAP” sistemine geçilmesiyle beraber diğer fabrikaların alım
fiyatları görünmeye başladığı için bu tarihten önceki ürünlere ilişkin fiyatların
görünmediği ve böyle bir talep olmadığı şeklinde cevap alınmıştır.
I.3.9. Eski 3M Çalışanı İle Yapılan Görüşme
(37) 22.01.2014 tarihinde eski bir 3M çalışanı ile yapılan görüşmede; (…..) yılı için planların
yapıldığı, (…..) yılı sonu ya da (…..) yılı başında tüm iş güvenlik bayilerinin katıldığı bir
toplantı gerçekleştirildiği, büyüme hedefleri konuşulurken büyük müşterilerin tek tek ele
alındığı belirtilmiştir. 3M eski çalışanı tarafından ANADOLU ISUZU ismi tam
hatırlanmamakla birlikte büyük müşterilerden birine ilişkin olarak bayiler arasında; “ben
100 verdim sen niye 90 verdin” gibi bir tartışma yaşandığı ifade edilmiştir. 3M’in fiyatla
rekabete genel bir rahatsızlığının olduğu belirtilerek 3M’in en pahalı ürün olmak isterken
yine de tercih edilen ürün olmak istediği dile getirilmiştir. KESKİN İŞ GÜVENLİK’in
olumsuz görüşlerinin ilk olarak bu bayi toplantısında yaşanan tartışmalarla ortaya çıktığı
belirtilmiştir.
(38) Görüşmede ifade edilen unsurlardan biri de, bayilerin 3M’in gözünde cirolarına ve
karlılıklarına göre sıralandıkları, bunun haricinde ise ne kadar etik ve sadık olduklarının,
beklentileri ne kadar karşıladıklarının dikkate alındığı, 3M’in hiçbir şekilde fiyatın rekabet
unsuru olmasını istemediği, kaliteyle ön plana çıkmaya çalıştığıdır. Ayrıca “Keskin’in bu
olaylardan önce ticari olarak yaşadığı sorun var mıydı?” şeklindeki soruya, “Keskin
kendisinin (kendisine) hep farklı davranıldığını kendisine hep kötü koşullarla mal
verildiğini düşünürdü. Ama Keskin rakip de satıyordu ve diğer bayiler ondan da büyüktü.
Dolayısıyla 3M’in ona farklı davranması zaten normaldi. Keskin de ağırlıklı 3M satıyordu
ama rakip ürünleri de portföyünde bulunduruyordu.” şeklinde cevap alınmıştır.
16-20/340-155
11/20

(39) Buna karşın “3M bazı ihalelere zararına teklif vermesi için bayiyi zorluyor olabilir mi?
Belli ihalelere rakiplerle yarışmak için çok düşük fiyatlar öneriyor. Bir bayi bunu yapar
mı? Sizin dönemde bu oldu mu?” şeklinde sorulan soruya ise “Zararına satış
yapamazsınız, 3M yapamaz. 3M Türkiye zararda olabilir ama global olarak kesinlikle
zarar yazılmaz. Mal fazlası sitemi olurdu benim dönemimde. 100 yerine 110 tane
verirdik bir üründen. Benim dönemimde hiç zararına satış olmadı. Sistem öyle bir şeye
izin vermez zaten. Ayrıca, hemen genel müdür çağırır, bunun hesabını sorardı.” cevabı
alınmıştır.
I.4. Yapılan Savunmalar
I.4.1. Usule İlişkin Savunmalar
(40) İlgili tarafça yapılan usule ilişkin savunmalar özetle aşağıdaki şekildedir;
- Şikâyetçi Ferit KESKİN ve İsmail KESKİN’in, 3M‘in haksız yere bayiliklerini feshettiği
ve rekabet hukukunu ihlal ederek kendilerini zarara uğrattığı iddialarıyla İstanbul
Ticaret Odası Tahkim Kurulu’na (TAHKİM KURULU) başvurduğu, TAHKİM
KURULU’nun konunun esasına girerek 3M hakkında 4054 sayılı Kanun’u ihlal
etmediği yönünde karar verdiği, TAHKİM KURULU kararının Ferit KESKİN ve İsmail
KESKİN tarafından Yargıtay’da temyiz edildiği ve TAHKİM KURULU kararının
Yargıtay tarafından da onanarak kesinleştiği, kesinleşmiş bir hüküm varken aynı
taraflar arasında aynı şartlardaki aynı konuyu esas alan ikinci bir yargılamanın
yapılamayacağı ifade edilmiştir.
- Soruşturma heyetinin 3M’de gerçekleştirdiği yerinde incelemelerde serbest avukat ve
müvekkil arasındaki yazışmalarla ilgili olarak imtiyazlı dokümanlara el koyduğu ve
bunları değerlendirdiği iddia edilmektedir.
- Soruşturma heyetinin sözlü beyanları dayanak olarak göstermesinin usul yönünden
hatalı olduğu iddia edilmektedir.
- Taraf vekilleri, “Soruşturma konusu, 3M Türkiye’nin 2007 yılı ve öncesi
uygulamalarına ilişkin iddialara ilişkindir. Bu sebeple Kurul’un önüne getirilecek tüm
iddialar ve dayanakların 2007 yılı ve öncesine ait olması gerekmektedir.” iddiasında
bulunmaktadır.
- Taraf vekilleri, Rekabet Kurulunun rekabet hukuku konularını değerlendirebilecek tek
yetkili makam olduğu yönündeki hususları hukuken doğru bulmamakta; 4054 sayılı
Kanun’un 57. maddesi ve devamının özel hukuk tazminatı konusunda hukuk
mahkemelerini de görevli kıldığını ifade etmektedirler.
16-20/340-155
12/20

I.4.2. Esasa İlişkin Savunmalar
(41) - (…..)’ın 28.04.2006 Tarihli E-postasına İlişkin Savunma:
 OYAK RENAULT’un, diğer ülkelerdeki iştiraklerine farklı tedarikçiler tarafından
uygulanan fiyatları takip edebildiği ve bu fiyatların kendisine uygulanan fiyattan
daha düşük olduğunu görebildiği için e-postada adı geçen ürünle ilgili bu durumu
3M’e bildirdiği, 3M’in müşteri memnuniyeti sağlamak ve daha rekabetçi olabilmek
amacıyla ilgili ürünü OYAK RENAULT’a satan bayi olan KESKİN İŞ GÜVENLİK’e
OYAK RENAULT’a yansıtması koşuluyla daha iyi bir iskonto oranı sağlamayı
önerdiği,
 (…..)’ın e-postasının asıl amacının OYAK RENAULT’un memnuniyetsizliğini
haber vermek olduğu,
 3M’in hiçbir zaman KESKİN İŞ GÜVENLİK’e ya da diğer bayilerine fiyat
dayatmadığı, satışlara veya satış politikalarına müdahale etmediği, 3M’in nihai
müşterilerini elinde tutabilmek adına söz konusu ek indirimi OYAK RENAULT’a
yansıtmasının KESKİN İŞ GÜVENLİK’e rica edildiği,
 Söz konusu e-postanın yeniden satış fiyatının tespitine işaret etmediği, maliyetine
3M tarafından katlanılan bir indirimin tavsiye edildiği ya da azami fiyatın
belirlendiği bu durumun 4054 sayılı Kanun’a aykırı olmadığı
ifade edilmiştir.
(42) - EKAY’ın 3M’e Göndermiş Olduğu Yazıya ve İfadelerine İlişkin Savunma:
 KROMSAN’ın ihalelerinde 3M ürünlerini de kapsayan çok sayıda ürün bulunduğu
ve KROMSAN’ın tüm ürünler için tek bir fiyat istediği, 3M ürünlerinin bunun küçük
bir oranını temsil ettiğinden dolayı EKAY’ın yeniden satış fiyatının ve kar marjının
3M tarafından kontrol edilmesinin mümkün olmadığı,
 EKAY’ın döviz kuru ve ödeme vadelerinden dolayı zarar ettiği, bu hususun 3M’in
tasarrufunda olmadığı,
 3M’in diğer bayilerde olduğu gibi EKAY tarafından KROMSAN’a ya da bir başka
müşteriye verilecek yeniden satış fiyatına müdahale etmediği,
 İlgili dönemde EKAY’ın 3M bayiliği sona erdirilmiş olduğu için (…..)’ın güvenilir bir
tanık olmadığı ve ifadelerini ispatlayacak herhangi bir delilin olmadığı
belirtilmiştir.
16-20/340-155
13/20

(43) - Ferit KESKİN ve İsmail KESKİN’in İfadelerine İlişkin Savunma:
 KESKİN İŞ GÜVENLİK’in bayiliğinin feshedilmesinin gerekçesi olarak bir bayi
toplantısında Ferit KESKİN’in bir 3M çalışanını taciz etmeye teşebbüs etmesi,
ürün siparişlerini noter aracılığıyla vermesi ve görüşmeleri gizlice kayda alması
gibi ilişkide güvensizlik yaratan uygulamaları olması, iş güvenliği ürünleri
satışının gerektirdiği özeni göstermemesi, bayi olarak yeni müşteri çekememesi
ve müşteri portföyünü genişletememesi, 3M’in bayi sayısını azaltmaya karar
vermesi gibi meşru ve ticari gerekçelere dayandığı, bu kararın rekabet hukukunu
ihlal eder hiçbir yönünün bulunmadığı,
 KESKİN İŞ GÜVENLİK’in ANADOLU ISUZU’ya ya da diğer müşterilerine yaptığı
satışlara 3M tarafından müdahale edilmediği,
 Eski bir çalışan olan (…..)’ın kendisinin istifa ederek 3M’den ayrıldığı bu durumun
KESKİN İŞ GÜVENLİK’in iddialarının aksine ANADOLU ISUZU ile ilgili olmadığı,
 3M’in KESKİN İŞ GÜVENLİK tarafından Kare Endüstri Dış Ticaret Limited
Şirketi’ne (KARE) yapılan satışlara müdahale etmediği,
 KESKİN İŞ GÜVENLİK’in bayiliğinin feshedilmesinin nedeninin ANADOLU
ISUZU ve KARE’ye yaptığı satışlar olmadığı,
 KESKİN İŞ GÜVENLİK’in, TAHKİM KURULU sürecinde bayiliğinin feshediliş
gerekçesi olarak ANADOLU ISUZU ve KARE ile ilgili iddialarını ileri sürmediği
ifade edilmiştir.
(44) – (…..)’nun İfadelerine İlişkin Açıklamalar:
 Soruşturma bildiriminde de yer verilen (…..)’na ait “doğrudan kullanıcılara
yaptığımız satışlarda satış yapılan yerin ödeme şekline, ödeme süresine vb.
unsurlara göre yani müşterilerimizin ödeme koşullarına göre kendi iskontolarımızı
belirleyerek satışlarımızı gerçekleştiriyoruz." ifadelerinin bayilerin nihai fiyatlarını
kendilerinin belirlediğinin bir göstergesi olduğu,
 (…..)’nun ifadeleri arasında geçen “satışlar bayiler aracılığı ile gerçekleştiriliyor ve
bayiler arasında, mesela İstanbul içerisinde, herhangi bir bölge veya firma
paylaşımı bulunmuyor, Türkiye içerisinde istediğimiz bölgeye satış yapabiliyoruz"
ifadesinin de herhangi bir bölge ya da müşteri paylaşımı yapılmadığını gösterdiği
ifade edilmiştir.
(45) – (…..)’nın İfadelerine İlişkin Savunmalar:
 Bursa’ya (…..) ve (…..) tarafından gerçekleştirilen ziyaretin, müşterilerin
EGEBANT ve İSTANBUL TİCARET arasında paylaştırmak amaçlı olmadığı,
sadece KESKİN İŞ GÜVENLİK’in bayiliğinin feshedildiğini bildirme amaçlı
olduğu, aksi halde NAM tarafından KESKİN’in eski müşterilerine savunma ekinde
verilen faturaları kesemeyeceği,
 3M’in bayilerin satış fiyatına karışmaktan kaçındığı ve DÖKTAŞ ya da herhangi
bir müşteriye yapılan satışlarda yeniden satış fiyatının belirlenmediği
iddia edilmiştir.
16-20/340-155
14/20

(46) - Nihai Satış Fiyatının Tespitine Yönelik Diğer Savunma Noktaları:
 2002/2 sayılı Dikey Anlaşmalara İlişkin Grup Muafiyeti Tebliği’ne (2002/2 sayılı
Tebliğ) göre azami satış fiyatının veya tavsiye fiyatın belirlenebileceği, Dikey
Anlaşmalara İlişkin Kılavuz’da ise azami satış fiyatı ve tavsiye fiyatın nasıl
uygulanacağına ilişkin yöntemlerin olduğu belirtilerek 3M’in yeniden satış fiyatı
tavsiye ettiği, fiyatların bayiler tarafından serbestçe belirlendiği,
 3M’in sistematik olarak ya da başka herhangi bir şekilde yeniden satış fiyatını
tespit ettiğine yönelik olarak hiçbir delilin bulunmadığı, 3M ürün portföyünde çok
sayıda ürün bulunduğu için tavsiye fiyatların bayilerce uygulanıp uygulanmadığını
denetleyebilecek durumda olmadığı,
 3M’in EKAY’a özel indirimler sağladığı, KROMSAN’a yapılacak satışlar için
EKAY’a indirim verdiği, söz konusu özel indirimin bazı aylarda %60 gibi yüksek
oranlara ulaştığı, bunun yanı sıra 3M tarafından ilave indirimlerin sağlandığı, bu
durumun EKAY’ın neden 3M’den ilave indirim talebinde bulunduğunu açıkladığı
ve aynı zamanda EKAY’ın kar marjının düşük belirlendiği iddialarını da
yalanladığı,
 Soruşturma Raporuna göre KESKİN İŞ GÜVENLİK tarafından ortaya atılan
iddialardan bir diğerinin de DÖKTAŞ meselesi olduğu, ancak şikâyet dilekçesinde
bu olaya ilişkin herhangi bir ifade bulunmadığı, 3M’in sadece Soruşturma
Raporundaki ifadelere cevap verebildiği ve bu nedenle söz konusu iddiaya ilişkin
büyük resmi göremediği, bu durumun ciddi bir savunma hakkı ihlali teşkil ettiği
ifade edilmiştir.
- Bayilere Müşteri ve Bölge Sınırlamaları Getirildiğine Yönelik Diğer Savunmalar:
 3M’in bayileri arasında müşteri ve bölge paylaşımı yapmadığı, nihai müşterilerin
de çalışılan bayiyi istedikleri zaman değiştirebilecekleri,
 3M tarafından bayilere münhasır bölge tahsis edilmediği, KESKİN İŞ
GÜVENLİK’in bayiliğinin feshi sonrası NAM’ın Bursa’da şube açmasının bu
duruma örnek teşkil edeceği,
 KESKİN İŞ GÜVENLİK’in ANADOLU ISUZU’nun taleplerini yerine getirebilecek
kapasitede bir bayii olmadığı, bunun, ANADOLU ISUZU’nun EGEBANT isimli
bayiye tahsis edilmesinin haklı gerekçesi olduğu
ileri sürülmüştür.
(47) - Ayrımcılığa Yönelik Savunmalar:
 3M’in ilgili pazarda hakim durumda olmadığı ve pazar payının %40’ın altında
kaldığı iddia edilerek farklı bayilere farklı iskonto oranları uygulamasının
ayrımcılık teşkil etmediği ve 4054 sayılı Kanun’u ihlal etmediği,
 Ayrımcılık yapıldığı yönündeki iddiaların yalnızca tek taraflı uygulamalara
dayandırıldığı, tek taraflı uygulamaların ise 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesi
kapsamında değerlendirilemeyeceği,
 3M tarafından herhangi bir bayi lehine ayrımcılık yapılması durumunda diğer
bayilerin bayilik sözleşmelerini sona erdirebileceği ve başka bir sağlayıcıya
geçebileceği
ifade edilmiştir.
16-20/340-155
15/20
I.5. Değerlendirme
I.5.1. 4054 Sayılı Kanun’un 4. Maddesi Çerçevesinde Yapılan Değerlendirme
(48) Herhangi bir piyasada faaliyet gösteren teşebbüsler, genel olarak iki farklı rekabet ile
karşı karşıyadır. Bunlardan birincisi, markalar arası (yatay) rekabet, diğeri ise marka içi
(dikey) rekabettir. Yatay rekabet, tüketici gözünde aynı ya da benzer hizmet veya
ürünleri üreterek ya da ticari yoldan edinerek, doğrudan veya yeniden dağıtıcılar
kanalıyla pazara sunan teşebbüslerin içinde bulundukları ekonomik yarıştır1. Marka içi
rekabet ise, aynı markanın üretim, dağıtım veya satışı gibi aynı ya da farklı aşamalarda
faaliyet gösteren teşebbüsler arasındaki ekonomik yarışı ifade etmektedir2. Tanımdan
da anlaşılacağı üzere, marka içi rekabetin kısıtlanması genellikle, üretim zincirinin farklı
aşamalarında faaliyet gösteren teşebbüsler arasındaki ilişkiler ve anlaşmalarla söz
konusu olmaktadır.
(49) 3M’e ilişkin olarak 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesi kapsamında yürütülen soruşturma,
ürünlerin nihai satış fiyatının tespit edildiği, bayilere bölge ve müşteri kısıtlamaları
getirildiği, bayiler arasında ayrımcılık yapıldığı, böylelikle marka içi rekabetin ortadan
kaldırıldığı iddialarına dayanmaktadır.
(50) 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesinde, marka içi veya markalar arası ayrımı
yapılmaksızın, belirli bir mal veya hizmet piyasasında doğrudan veya dolaylı olarak
rekabeti engelleme, bozma ya da kısıtlama amacını taşıyan veya bu etkiyi doğuran
yahut doğurabilecek nitelikte olan teşebbüsler arası anlaşmalar, uyumlu eylemler ve
teşebbüs birliklerinin bu tür karar ve eylemleri hukuka aykırı kabul edilmiş ve
yasaklanmıştır. Dosya konusu iddiaların 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesinin (a), (b) ve
(e) bentleri çerçevesinde incelenmesi mümkündür.
(51) 4054 sayılı Kanun’un 5. maddesinde ise, Kurul’un, maddede belirtilen şartların
tamamının varlığı halinde teşebbüsler arası anlaşma, uyumlu eylem ve teşebbüs
birlikleri kararlarının 4. madde hükümlerinin uygulanmasından muaf tutulmasına karar
verebileceği ve ayrıca belirli konulardaki anlaşma türlerine grup olarak muafiyet
tanınmasını sağlayan ve bunların şartlarını gösteren tebliğler çıkarabileceği
düzenlenmiştir. Kurul bu hükme dayanarak 2002/2 sayılı Tebliğ’i yayımlamıştır. Söz
konusu Tebliğ’de belirtilen şartların sağlaması halinde, bir mal veya hizmetin üretim
zincirinin farklı aşamalarında bulunan teşebbüsler arasındaki rekabeti
sınırlandırabilecek anlaşmalar grup olarak 4054 sayılı Kanun’un 4. madde hükümlerinin
uygulanmasından muaf tutulmuştur.
(52) Dikey anlaşmalarda en önemli rekabet ihlali, alıcının satış fiyatının sağlayıcı tarafından
tespit edilmesidir. Ancak sağlayıcı ilgili ürünün tavsiye fiyatlarını yeniden satıcıya
bildirebilmektedir. Sağlayıcı tarafından, iletilen tavsiye satış fiyatlarının sabit veyahut
minimum fiyatlar haline dönüştürülmesi hukuka aykırı kabul edilmektedir. Ayrıca bazı
durumlarda dikey fiyat tespiti dolaylı uygulamalarla gerçekleştirilebilmektedir. Alıcının
kar marjının belirlenmesi, tavsiye fiyat niteliğinde ilan edilmiş bir fiyat seviyesinden
alıcının uygulayabileceği indirim oranının en üst seviyesinin belirlenmesi, dolaylı fiyat
tespiti uygulamalarına örnek teşkil etmektedir.

1 Alper Karakurt, “Avrupa Topluluğu ve Türk Rekabet Politikasında Münhasır Dikey Anlaşmalar” Rekabet
Kurumu Lisansüstü Tez Serisi No:11., Ankara , 2005.
2 Alper Karakurt, “Avrupa Topluluğu ve Türk Rekabet Politikasında Münhasır Dikey Anlaşmalar” Rekabet
Kurumu Lisansüstü Tez Serisi No:11., Ankara , 2005.
16-20/340-155
16/20
(53) Yeniden satış fiyatlarının tespiti kadar önemli olan bir diğer husus da, bölge ya da
müşteriler itibarıyla pazar paylaşımıdır. Münhasır dikey anlaşmalardan beklenen
faydanın sağlanması açısından her bir bayiye belli bir bölge/müşteri grubu tahsis
edilerek dağıtım ağı içerisinde yer alan başka bir bayinin münhasır bölgesine/müşteri
grubuna aktif olarak satış yapması yasaklanabilmektedir. Ancak, bayinin bölgesi/müşteri
grubu dışındaki müşterilerden gelen talepler doğrultusunda satış yapmasının (pasif
satış) yasaklanması ya da kendi yetki bölgesinde satacağı kişilerin olası yeniden
satışlarına ilişkin sınırlamalar getirilmesi rekabetin gereğinden fazla sınırlanması
sonucunu doğuracağından, yeniden satışlar üzerine bu yönde bir sınırlama getirilmesi
4054 sayılı Kanun'a ve 2002/2 sayılı Tebliğ’e aykırılık teşkil etmektedir.
I.5.2. Ankara 15. İdare Mahkemesinin İptal Kararı
(54) Rekabet Kurulunun 25.06.2014 tarih ve 14-22/461-203 sayılı kararı Ankara 15. İdare
Mahkemesi’nin 17.12.2014 tarih ve 2014/1947 E., 2015/2403 K. sayılı kararı ile iptal
edilmiştir. Bahse konu İdare Mahkemesi kararında;
“Olayda; davalı kurula şikayet edilen davacıların ana bayisi konumunda bulunan 3M
Sanayi ve Ticaret A.Ş. hakkında düzenlenen soruşturma raporu ve ekleri bir bütün
halinde incelendiğinde; 3M Sanayi ve Ticaret A.Ş tarafından bir kısım satışlarda yeniden
satış fiyatını belirlemek, bayilere mal satabilecek müşterileri belirlemek ve satış yerleri
konusunda kısıtlamalar getirmek, bazı bayileri rekabette dezavantajlı duruma düşürecek
ayrımcı iskonto uygulamada bulunduğu iddiasına yönelik olarak 3M adlı ana firmanın
bazı bayilerine yapmış olduğu iskonto oranının yüksek bazılarına ise düşük olduğu, bu
konuda bir bayisine yaptığı satışlarda %35, %40, %43, %45 oranlarında iskonto
uyguladığı, davacı Keskin İş Güvenliği isimli bayiye yönelik olarak iskonto oranının 2006
yılı itibari ile %5 olarak bildirildiği, bu durumun rekabette dezavantaj oluşturacağı, 3M
firması tarafından bir bayiye atılan mailde indirim olarak %4 uygulamanızı tavsiye ederiz
şeklinde ifade de bulunduğu, bu şekilde ana bayi konumunda bulunan 3M firmasının bu
durumunun rekabete aykırılık oluşturduğu, diğer taraftan davacıların bayiliğine son
verildikten sonra, müşterilerinin başka bayiler arasında paylaştırıldığı, bu şekilde 3M
firmasının müşteri kısıtlaması yaptığı, ayrıca KAY isimli bayinin Soda Kromsan’a yaptığı
satışta satış başına 1 kuruşluk kar koyarak satış yapıldığı, bunun sonucunda EKAY'ın
zarar ettiği, zararın 1 kuruşluk zam oranının 3M tarafından belirlenmesinden
kaynaklandığı, zira 3M’in satışlardan elde ettiği kar oranını gösteren Gross Margin (GM)
rakamı olduğu, bu rakamların da genel olarak %56, 57, 58 civarında olduğu, Soda
Kromsan’a yapılan satışta ise %-47 gibi bir tablonun ortaya çıktığı, bu şekilde 3M adlı
firmanın müşteri kaybetmemek için fiyatlara müdahale ettiği anlaşılmıştır.
Bu bakımdan; yukarıda aktarımı yapılan düzenlemeler uyarınca yasaklanmış olan
davranışların gerçekleşmiş olması halinde, ceza verilecek teşebbüs niteliğindeki gerçek
ve tüzel kişiler ile teşebbüs birlikleri ve/veya bu birliklerin üyelerinin bir yıl önceki mali yıl
sonunda oluşan ve Kurul tarafından saptanacak olan gayrisafi gelirinin yüzde onuna
kadar para cezası verileceği, Kurul'un, para cezasına karar verirken, kastın varlığı,
kusurun ağırlığı, ceza uygulanan teşebbüs veya teşebbüslerin pazar içindeki gücü ve
muhtemel zararın ağırlığı gibi unsurları dikkate alacağı açık olmakla birlikte şikâyete
konu olan 3M firması tarafından 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesi açıkça ihlal
edildiğinden, 3M firması hakkında yeterli delil ve dayanak bulunmadığı belirtilmek
suretiyle idari para cezası verilmesine yer olmadığına ilişkin Rekabet Kurulunun
25.06.2014 tarih ve 14-22/46-203 sayılı kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.”
şeklinde hüküm kurulmuştur.
16-20/340-155
17/20

(55) Ankara 15. İdare Mahkemesinin yukarıda değinilen kararı doğrultusunda, bir kısım
satışlarda bayilerin yeniden satış fiyatını belirlemek, bayilere mal satılabilecek müşteriler
ve yerler konusunda kısıtlama getirmek, bazı bayilere, rekabette dezavantajlı duruma
düşürecek şekilde ayrımcı iskonto oranları uygulamak suretiyle 4054 sayılı Kanun’un 4.
maddesini ihlal ettiği tespit edilen 3M hakkında 4054 sayılı Kanun’un 16. maddesi
uyarınca idari para cezası uygulanması gerektiği kanaatine varılmıştır.
I.5.3. Ceza Yönetmeliği Kapsamında Değerlendirme
(56) 4054 sayılı Kanun’un 16. maddesinin üçüncü fıkrasında; “Bu Kanun’un 4, 6 ve 7 nci
maddelerinde yasaklanmış davranışlarda bulunanlara, ceza verilecek teşebbüs ile
teşebbüs birlikleri veya bu birliklerin üyelerinin nihai karardan bir önceki mali yıl sonunda
oluşan veya bunun hesaplanması mümkün olmazsa nihai karar tarihine en yakın mali yıl
sonunda oluşan ve Kurul tarafından saptanacak olan yıllık gayri safi gelirlerinin yüzde
onuna kadar idari para cezası verilir.” hükmü yer almaktadır. Para cezasının
hesaplanmasında öncelikle teşebbüsün 2013 ve 2015 yılı gayri safi gelirleri incelenmiş
ve 3M’in lehine olacak şekilde 2013 yılı gayri safi geliri esas alınmıştır.
(57) 3M’in soruşturma konusu eylemlerinin “Rekabeti Sınırlayıcı Anlaşma, Uyumlu Eylem ve
Kararlar ile Hakim Durumun Kötüye Kullanılması Halinde Verilecek Para Cezalarına
İlişkin Yönetmelik”in (Yönetmelik) 5. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca
diğer ihlallerden olduğu dikkate alınarak, %0,5 oranı esas alınmıştır. Yönetmelik’in 5.
maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, bu oranın belirlenmesinde ilgili teşebbüsün
piyasadaki gücü, ihlal neticesinde gerçekleşen veya gerçekleşmesi muhtemel zararın
ağırlığı gibi hususlar dikkate alınmıştır.
(58) Dosya konusu uygulamaların bir yıldan uzun beş yıldan kısa sürmesi sebebiyle,
Yönetmelik’in 5. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi uyarınca takdir edilecek
cezanın yarısı oranında artırılması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
(59) Öte yandan, ihlal konusu faaliyetlerin 3M’in yıllık gayri safi geliri içerisindeki payının çok
düşük olması göz önüne alınarak, 3M açısından Yönetmelik’in 7. maddesinde sayılan
hafifletici unsurların bulunduğu kanaatine varılmıştır. Bu çerçevede, temel para
cezasında 1/3 oranında indirim yapılarak, yıllık gayri safi gelirinin takdiren %0,5’i
oranında olmak üzere 2.115.839,95 TL idari para cezası verilmiştir.
16-20/340-155
18/20
J. SONUÇ
(60) Önaraştırma ve soruşturmaya ait tüm savunmalar, sözlü savunma tutanakları, raporlar,
yargı kararı ve dosya içeriğinde yer alan tüm bilgi ve belgelerin incelenmesi sonucunda;
1. Ankara 15. İdare Mahkemesinin 17.12.2015 tarihli, 2014/1947 E. ve 2015/2403 K.
sayılı kararının gereğinin yerine getirilmesini teminen dosyanın temyiz süreci
beklenmeksizin görüşülmesine OYÇOKLUĞU ile,
2. 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 23.01.2008 tarih, 5728 sayılı
Kanun’la değişik 16. maddesi ve para cezasında lehe düzenlemeler dikkate alınarak;
25.06.2014 tarih, 14-22/461-203 sayılı Kurul kararı ve Ankara 15. İdare
Mahkemesinin 17.12.2015 tarihli ve 2014/1947 E. ve 2015/2403 K. sayılı kararı ile bir
kısım satışlarda bayilerin yeniden satış fiyatını belirlemek, bayilere mal satılabilecek
müşteriler ve yerler konusunda kısıtlama getirmek, bazı bayilere, rekabette
dezavantajlı duruma düşürecek şekilde ayrımcı iskonto oranları uygulamak suretiyle
4054 sayılı Kanun’un 4. maddesini ihlal ettiği tespit edilen 3M San. ve Tic. A.Ş.’ye,
2013 mali yılı sonunda oluşan ve Kurul tarafından belirlenen yıllık gayri safi
gelirlerinin 4054 sayılı Kanun’un 16. maddesinin üçüncü fıkrası ve “Rekabeti
Sınırlayıcı Anlaşma, Uyumlu Eylem ve Kararlar ile Hakim Durumun Kötüye
Kullanılması Halinde Verilecek Para Cezalarına İlişkin Yönetmelik”in 5. maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendi, ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) bendi ve 7. maddesinin
birinci fıkrası hükümleri uyarınca %0,5 oranında olmak üzere 2.115.839,95 TL idari
para cezası verilmesine OYBİRLİĞİ ile
karar verilmiştir.




KARŞI OY GEREKÇESİ
(09.06.2016 tarihli ve 16-20/340-155 sayılı Kurul Kararı)

Kurulun 09/06/2016 Tarih ve 16-20 Sayılı Toplantısında 3M San. ve Tic. A.Ş. hakkında
aldığı 25.06.2014 tarih ve 14-22/461-203 sayılı kararın Ankara 15. İdare Mahkemesinin
17.12.2015 tarihli, 2014/1947 E. ve 2015/2403 K. sayılı kararı ile iptal edilmesi üzerine,
dosyanın yeniden değerlendirilmesi sonucunda alınan kararın 1. maddesinde yer verilen
“anılan mahkeme kararının gereğinin yerine getirilmesini teminen dosyanın temyiz
süreci beklenmeksizin görüşülmesi” kısmına aşağıdaki gerekçelerim nedeniyle
karşıyım.

Kurulun, Danıştay’ın yürütmeyi durdurma veya iptal kararı nedeniyle, işlem dosyasıyla
ilgili olarak yeni kararını 30 gün içinde almak zorunda olmadığı düşünülmektedir. Her ne
kadar 2577 sayılı Kanun’un 28. maddesi idare mahkemelerinin kararlarının en geç 30
gün içinde yerine getirileceğini öngörmekteyse de, madde metninde mahkeme
kararlarının “icaplarına göre” idarece gecikmeksizin yerine getirilmesinden söz
16-20/340-155
19/20
edilmektedir. Madde metninde geçen icaplarına göre ibaresinin doğru anlaşılması
gerekmektedir.

İptal kararlarının yerine getirilmesi ile ilgili olarak literatürde çeşitli durumlara göre bir
ayırım yapılmaktadır. Örneğin; Prof. Dr. Şeref GÖZÜBÜYÜK iptal kararlarının yerine
getirilmesine dair beş farklı durumdan söz etmektedir. Buna göre;

Kimi iptal kararları kendiliğinden sonuç doğurur. İptal kararının yerine getirilmesi için
idarece herhangi bir işlem yapılmasına gerek yoktur. Örneğin; çıkarılan bir yönetmeliğin
veya verilen bir disiplin cezasının iptali halinde, idarenin başka bir idari işlem yapmasına
gerek bulunmamaktadır.

Kimi durumlarda iptal kararının yerine getirilmesi mümkün olmayabilir. Örneğin;
görevden alınan bir memurun, iptal kararı alınıncaya kadar emeklilik yaşına ulaşması
gibi. Bu gibi durumlarda memurun eski görevine başlatılması imkânı yoktur.

Bazen de iptal kararları aynı nitelikte yeni bir karar alınmasını engellemezler. Örneğin;
idari işlem yetki, şekil gibi usule ilişkin eksikliklerden dolayı iptal edilmişse, idare,
kararda zikredilen eksiklikleri tamamlayarak istediği zaman yeni bir karar alabilir. Bu
yeni karar, etki bakımından eski kararın yerine geçmez ve geriye yürümez ve bu karar
da iptal davasına konu olabilir.

Kimi durumlarda idare, iptal edilen kararın tersine bir karar alma durumundadır. Bu
durum özellikle idari işlemlerin iptalinde ortaya çıkar. Örneğin; idareye yapı izni için
yapılan başvurunun reddine ilişkin iptal kararı üzerine, idare yapı izni verme
doğrultusunda yeni bir karar alma durumundadır.

Kimi durumlarda da, idarenin iptal kararını yerine getirebilmesi için, iptal edilen kararla
ilgili olanların hukuksal durumunda değişiklik yapılması gerekebilir. Örneğin; görevden
alınan ve yerine atama yapılan genel müdüre ilişkin iptal kararı verilmesi durumunda
idarenin yeni atamayı iptal edip, görevden alma ile ilgili yeni bir işlem yapması gerekir.
(Gözübüyük, Yönetsel Yargı, 2003, 16. Basım, Sh. 250-254)

Görüldüğü üzere, idare yukarıda anlatılan son iki durumda en geç otuz gün içinde yeni
bir işlem yapmak zorundadır. İlk iki durumda herhangi bir işlem yapmaması gerekli iken,
üçüncü durumda idare, aynı konuda yeni bir işlem yapma hakkına sahip olup, bu
hakkını otuz gün içinde kullanmak zorunda değildir. İşte, dava konusu olan Kurul’un
savunma süreleri ile birlikte bir yıla varan titiz bir inceleme sonucunda aldığı Rekabet
Kurulu kararları da bu kategorideki işlemler olup, bu kararların iptaline ilişkin idari yargı
kararlarının otuz gün içinde gereğinin yerine getirilmesinden söz edilemez.

Diğer taraftan Kurul’un işbu kararından sonra tarafların ve ayrıca Kurul’un ilk kararının
temyiz sürecinin devam etmesi ve daha sonrasında alınacak kararlar üzerine tarafların
ve Kurum’un temyiz sürecine ilişkin olarak alınacak çok sayıda karar olabileceği
mümkün bulunduğundan ve herhalde kanun koyucunun da aynı konu ile hukuk
âleminde çok sayıda kararın bulunacağı böyle bir sonucu murat etmeyeceği dikkate
alındığında ilk derece yargısınca verilen iptal kararları üzerine alınacak Kurul
kararlarının temyiz süreci sonuna kadar beklenmesi ve oluşacak nihai karar sonrasında
nihai işlemin yapılmasının en doğru yol olacağı ve madde metninde geçen "icaplarına
16-20/340-155
20/20
göre" ibaresinden de bunun anlaşılması gerektiği düşüncesiyle karara katılmamız
mümkün olmamıştır.





Fevzi ÖZKAN
Kurul Üyesi





Full & Egal Universal Law Academy