Rekabet Kurumu - Karar Sayı 16-19/313-142
Karar Dilini Çevir:
Rekabet Kurumu
Karar Sayısı: 16-19/313-142
Karar Türü: Rekabet İhlali
Konu: Groseri Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Tic. ve San. Ltd. Şti.’nin ortağı olan LMC Gıda Tahm. Tah. Nak. Tar. Ür. San. Tic. Ltd. Şti.’nin, henüz ödeme günü gelmiş bir çek mevcut değilken, önceden verilmiş teminat senedi ile ihtiyati haciz kararı aldırarak Yıldırımlar Marketçilik San. ve Tic. Ltd. Şti.’ni iflas noktasına getirdiği ve pazardan çıkardığı iddiası
Karar Tarihi: 01.06.2016

Rekabet Kurumu Başkanlığından,

REKABET KURULU KARARI
Dosya Sayısı : 2015-3-79 (Önaraştırma)
Karar Sayısı : 16-19/313-142
Karar Tarihi : 01.06.2016
A. TOPLANTIYA KATILAN ÜYELER
Başkan : Prof. Dr. Ömer TORLAK
Üyeler : Arslan NARİN, Fevzi ÖZKAN, Doç. Dr. Tahir SARAÇ,
Kenan TÜRK, Adem BİRCAN
B. RAPORTÖRLER: Bahar ERSOY ZENGİN, İbrahim Hilmi KOÇAK,
Ömer Volkan YAZAR
C. BAŞVURUDA
BULUNAN : Yıldırımlar Marketçilik San. ve Tic. Ltd. Şti.- Süleyman YILDIRIM
Temsilcileri: Av. Şükrü IŞIK, Av. Yusuf ATAŞ, Av. Fatma KELEBEK
Reşatbey Mah. 62005 Sok. Bozdoğan Apt. B Blok K:1/5
Seyhan/Adana
D. HAKKINDA İNCELEME YAPILANLAR :
- LMC Gıda Tahm. Tah. Nak. Tar. Ür. San. Tic. Ltd. Şti.
Levent Mah. Girne Blv. No:238/A Yüreğir/Adana
- Groseri Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Tic. ve San. Ltd. Şti.
Beyazevler Mah. Bülent Angın Blv. No:132/A Çukurova/Adana
- Horizon Hızlı Tüketim Ürünleri Üretim Pazarlama Satış ve Tic. A.Ş.
Kısıklı Mah. Ferah Cad. No:1 Üsküdar/İstanbul
(1) E. DOSYA KONUSU: Groseri Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Tic. ve San. Ltd. Şti.’nin
ortağı olan LMC Gıda Tahm. Tah. Nak. Tar. Ür. San. Tic. Ltd. Şti.’nin, henüz ödeme
günü gelmiş bir çek mevcut değilken, önceden verilmiş teminat senedi ile ihtiyati
haciz kararı aldırarak Yıldırımlar Marketçilik San. ve Tic. Ltd. Şti.’ni iflas noktasına
getirdiği ve pazardan çıkardığı iddiası.
(2) F. İDDİALARIN ÖZETİ: Başvuruda özetle;
- 2004 yılında Adana’da perakende ticaret alanında faaliyetine başlayan Yıldırımlar
Marketçilik San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin (MY MARKET) Ülker markalı ürünleri Adana
ili bölge distribütörü olan LMC Gıda Tahm. Tah. Nak. Tar. Ür. San. Tic. Ltd.
Şti.’den (LMC GIDA) temin ettiği,
- LMC GIDA’nın aynı zamanda Adana’da en büyük yerel market zinciri konumunda
olan Groseri Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Tic. ve San. Ltd. Şti.’nin (GROSERİ) (…..)
ortağı olduğu,
- MY MARKET’in 2013 yılında 12 şubeye ulaşarak, yerel market zincirleri
bakımından GROSERİ’nin Adana’daki en büyük rakibi konumuna geldiği,
- GROSERİ’nin Adana ilinde kendisine rakip konuma gelen yerel market zincirlerini
iflas ettirmek amacıyla LMC GIDA’yı devreye soktuğu,
- LMC GIDA’nın, Adana ilinde GROSERİ’ye rakip konuma gelen yerel market
zincirlerini, Ülker markalı ürünlerin distribütörü olmanın verdiği avantajı kötüye
kullanarak ve en küçük bir ödeme problemini fırsat bilerek icraya verdiği,
- Nitekim 2013 yılının Mart ayında LMC GIDA’nın vadesi gelmiş herhangi bir
alacağı olmadığı halde, GROSERİ’nin çıkarlarını korumak amacıyla, MY
16-19/313-142
2/19

MARKET tarafından keşide edilen (…..) teminat senedini kullanarak ihtiyati haciz
yoluna başvurduğu,
- İhtiyati haciz esnasında alınan ürünlerin yediemin sıfatıyla GROSERİ’nin
deposuna kaldırılarak muhafaza altına alındığı, akabinde 09.04.2013 tarihinde
ihale yöntemiyle satışa çıkarıldığı ve ihale neticesinde LMC GIDA’nın söz konusu
ürünleri satın aldığı,
- LMC GIDA’nın MY MARKET’i icraya vermesiyle piyasada bir telaş yaratıldığı ve
diğer alacaklıların da alacaklarını tahsil edememe korkusuyla hareket ederek MY
MARKET aleyhine icra takibi başlattığı, bu suretle LMC GIDA’nın MY MARKET’i
iflas noktasına getirdiği,
- LMC GIDA ve GROSERİ’nin 2006 yılında aynı şekilde, Adana’da yerel marketler
zinciri olarak 3. sırada yer alan ve 10 şubesi bulunan (…..) da, rakip konumunda
olması sebebiyle, küçük bir finansal sıkıntı yaşanması üzerine icraya vererek
ihtiyati haciz kararı aldırdığı; bunun üzerine diğer alacaklıların da telaşa kapılarak
(…..) hakkında icra takibine başladığı ve nihayetinde (…..) iflas ettiği,
- Ülker Gıda San. ve Tic A.Ş.’nin LMC GIDA ve GROSERİ isimli şirketlerin tüm bu
davranışlarına sessiz kaldığı ve LMC GIDA’nın Adana ili bölge distribütörlüğünü
iptal etmediği
ifade edilerek, konunun 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un (4054
sayılı Kanun) 4. maddesinin (d), (e) ve (f) bentleri ile 6. maddesinin (a), (b) ve (d) bentleri
kapsamında incelenmesi talep edilmiştir.
(3) Öte yandan, başvuru sahibi tarafından daha sonra gönderilen yazıda başvuru
dilekçesindeki iddialara ek olarak özetle;
- MY MARKET’i batırmak isteyen LMC GIDA’nın başka bir toptancı olan Se-Fa Nas
Dağ. ve Paz. Tic. Ltd. Şti. (SE-FA NAS) ile birlikte hareket ettiği, bu çerçevede
LMC GIDA ve SE-FA NAS’ın ellerinde bulunan ve MY MARKET tarafından
düzenlenen (…..) teminat senetlerini icra dairesine birlikte başvurmak suretiyle
icraya koydukları ve MY MARKET’i iflas ettirmeyi planladıkları,
- LMC GIDA’nın GROSERİ’ye rakip konuma gelen (…..) 2006 yılında Ülker ürünleri
satışını durdurduğu,
- LMC GIDA’nın Adana ilinde yerel market zinciri olarak faaliyet gösteren (…..) de
Ülker markalı ürünlerin satışını çeşitli bahaneler ile durdurduğu,
- (…..) Ülker ürünlerini LMC GIDA’dan temin edememesi ve müşterilerden tepki
alması üzerine Ülker ürünlerini başka kaynaklardan tedarik etmeye çalıştığı,
ancak Ülker bayilerinin bayiliklerinin iptal edilmemesi için “bölge ihlali” yapmaktan
kaçınarak (…..) Ülker markalı ürünleri satmadığı; bunun üzerine (…..) müşteri ve
ciro kaybı yaşayarak iflasın ertelenmesi kararı almak durumunda kaldığı
ifade edilmiştir.
16-19/313-142
3/19

G. DOSYA EVRELERİ: Kurum kayıtlarına 09.12.2013 tarihinde giren başvuru
Kurulumuzun 26.12.2013 tarihli toplantısında görüşülmüş ve 4054 sayılı Kanun
kapsamında inceleme yapma olanağının bulunmaması gerekçesiyle, aynı Kanun’un 42.
maddesinin ikinci paragrafı doğrultusunda şikayetin reddine 13-72/1010-M sayı ile karar
verilmiştir. Bunun üzerine, anılan Kurul kararının iptali istemiyle açılan davada Ankara
12. İdare Mahkemesi “...davalı idarece 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında
Kanun 40. maddesince kendisine intikal eden başvurular üzerine doğrudan soruşturma
açılmasına ya da soruşturma açılmasına gerek olup olmadığının tespiti için önaraştırma
yapılmasına karar verilmesi gerekirken, bu Kanun kapsamına girmediğinden bahisle
gerçekleştirilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır” gerekçesiyle,
25.11.2015 tarih ve 2014/422 E. 2015/2044 K. sayı ile dava konusu işlemin iptaline karar
vermiştir.
(4) Yargı kararının gereğinin yerine getirilebilmesini teminen hazırlanan 06.01.2016 tarih ve
2015-3-79/BN sayılı Bilgi Notu, 14.01.2016 tarihli Kurul toplantısında görüşülmüş ve
önaraştırma yapılmasına karar verilmiştir. Konuya ilişkin karar uyarınca düzenlenen
18.05.2016 tarih ve 2015-3-79/ÖA sayılı Önaraştırma Raporu görüşülerek karara
bağlanmıştır.
(5) H. RAPORTÖR GÖRÜŞÜ: İlgili raporda; başvuru konusu hakkında 4054 sayılı
Kanun’un 41. maddesi uyarınca soruşturma açılmasına gerek olmadığı ifade edilmiştir.
I. İNCELEME VE DEĞERLENDİRME
I.1. Hakkında Önaraştırma Yürütülen Teşebbüsler
I.1.1. Groseri Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Tic. ve San. Ltd. Şti.
(6) 12.10.1988 tarihinden itibaren perakende sektöründe faaliyet göstermekte olan
GROSERİ’nin hâlihazırda, altısı Mersin’de, 16’sı Adana’da olmak üzere toplam 22
şubesi bulunmaktadır. Adana’daki şubelerin sekizi Seyhan’da, yedisi Çukurova’da, biri
ise Ceyhan’da yer almaktadır. GROSERİ, 1996 yılından bu yana LMC GIDA’dan ürün
tedarik etmektedir. GROSERİ’nin hâlihazırdaki ortaklık yapısı ve Müdürler Kurulu üyeleri
aşağıdaki tablolarda gösterilmektedir:
Tablo 1: GROSERİ’nin Hissedarlık Yapısı
Hissedar Oranı (%)
(…..) (…..)
(…..) (…..)
LMC GIDA1 (…..)
(…..) (…..)

Tablo 2: GROSERİ’nin Müdürler Kurulu Üyeleri2
Ad Soyad Görevi
Ersin ÖZDEMİR Müdür
Levent UĞURSES Müdür
Kazım ÖNÜR Müdür


1 2006 yılından önce, söz konusu hisse LMC GIDA ortaklarından (…..) UĞURSES’e ait iken, 2006 yılı
sonrasında LMC GIDA’ya devredilmiştir.
2 GROSERİ tarafından gönderilen bilgilerden, şirketin Müdürler Kurulu üyelerinin 2010-2016 yılları
arasında hiç değişmediği bilgisi edinilmiştir.
16-19/313-142
4/19

I.1.2. LMC GIDA
(7) LMC GIDA 24.10.1996 tarihinde Adana’da toptan gıda ticareti yapmak üzere
kurulmuştur. LMC GIDA ve Yıldız Holding A.Ş.’nin (YILDIZ HOLDİNG) iştiraki
konumunda bulunan Horizon Hızlı Tüketim Ürünleri Üretim Pazarlama Satış ve Ticaret
A.Ş.3 (HORİZON GIDA) arasında 14.03.2012 tarihinde tanzim edilen Tek Elden Dağıtım
Sözleşmesi uyarınca, Adana ilinin Çukurova, Karaisalı, Merkez, Pozantı, Seyhan
ilçelerinde4; Mersin ilinin ise Çamlıyayla ve Tarsus ilçelerinde Ülker markalı ürünlerin
münhasır distribütörlük hakkı LMC GIDA’ya verilmiştir5. LMC GIDA’nın hâlihazırdaki
ortaklık yapısı aşağıda gösterilmektedir:
Tablo 3: LMC GIDA’nın Hissedarlık Yapısı
Hissedar Oranı (%)
(…..) (…..)
(…..) (…..)
(…..) (…..)
(…..) (…..)
(…..) (…..)
Toplam (…..)
(8) LMC GIDA’nın 2012-2016 yılları arasındaki Müdürler Kurulu üyelerine ise aşağıdaki
tabloda yer verilmiştir:
Tablo 4: LMC GIDA’nın Müdürler Kurulu Üyeleri
Ad Soyad Görevi
Zihni UĞURSES Müdür
Levent UĞURSES Müdür
Cenk UĞURSES Müdür
Mert UĞURSES6 Müdür

I.1.3. HORİZON GIDA
(9) Her ne kadar başvuru dilekçesinde Ülker Gıda San. ve Tic. A.Ş. hakkında birtakım
iddialara yer verilmiş olsa da, önaraştırma kapsamında, LMC GIDA ile arasındaki
14.03.2012 tarihli Tek Elden Dağıtım Sözleşmesi’nden, bahsi geçen şirketin HORİZON
GIDA olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle incelemede YILDIZ HOLDİNG’in bir iştiraki
konumunda olan Ülker Gıda San. ve Tic. A.Ş.7 yerine HORİZON GIDA esas alınmıştır.

3 Sözleşmenin imzalandığı tarihte Horizon Şekerleme ve Gıda Endüstrisi A.Ş. olan ticaret unvanı, 2012
yılının Nisan ayında güncel halini almıştır.
4 YILDIZ HOLDİNG tarafından gönderilen cevabi yazıdan, Adana ilinin Aladağ, Feke, İmamoğlu, Kozan ve
Saimbeyli ilçelerinde Ülker ürünleri distribütörlüğünün Güngör Gıda Mad. San. ve Topr. Mah. Ltd. Şti.
(GÜNGÖR GIDA) tarafından yürütüldüğü anlaşılmıştır.
5 Dosya kapsamında, 14.03.2012 tarihli sözleşme öncesindeki dönemde (1997-2012 yılları arasında)
Ülker markalı ürünlerin distribütörlüğünü YILDIZ HOLDİNG bünyesinde bulunan farklı şirketlerin yaptığı
anlaşılmıştır.
6 LMC GIDA tarafından sunulan bilgilerden, anılan şahsın 2012 yılı Aralık ayından önce Müdürler Kurulu
üyesi olmadığı tespit edilmiştir.
7 Dosya kapsamında yapılan araştırmalardan, Ülker Gıda San. ve Tic. A.Ş.’nin ticaret unvanının 2007
yılında Ülker Bisküvi San. A.Ş. olarak değiştirildiği anlaşılmıştır. Anılan şirket, halihazırda bağlı ortaklıkları
aracılığıyla çikolata, kek, bisküvi ve kraker üretimi alanında faaliyet göstermektedir.
16-19/313-142
5/19

(10) 2012 yılında YILDIZ HOLDİNG bünyesinde bulunan dört şirketin birleşmesinden oluşan
HORİZON GIDA, başta Ülker markalı gıda ve içecek ürünleri olmak üzere birçok ürünün
geleneksel kanala satışını gerçekleştirmektedir8. HORİZON GIDA, halihazırda Türkiye
çapında belirli kriterlere göre seçilen ve münhasır bölgesi belirlenen (…..) distribütör ile
Ülker ürünlerini bakkal, orta market veya yerel zincirlere ulaştırmaktadır. HORİZON
GIDA’nın ortaklık yapısı aşağıdaki gibidir:
Tablo 5: HORİZON GIDA’nın Hissedarlık Yapısı
Hissedar Oranı (%)
(…..) (…..)
(…..) (…..)
Toplam (…..)

I.2. Yerinde İncelemede Elde Edilen Bilgi ve Belgeler
I.2.1. Adana İlinde Organize Perakendecilik
(11) Adana’da organize perakende kanalında ulusal zincirlerin yanı sıra yerel zincirler önemli
bir yere sahip bulunmaktadır. Bu çerçevede halihazırda ulusal zincirlerden başlıca
MİGROS, CARREFOUR ve ÇETİNKAYA; yerel zincirlerden ise GROSERİ, EKOROMA
ve GİZERLER faaliyet göstermektedir. Daha önceleri yerel zincir olarak faaliyet gösteren
MY MARKET 2013 yılında, EVMAR ise 2006 yılında piyasadan çıkmıştır. Söz konusu
zincirler haricinde Adana’da geleneksel kanalda çok sayıda tek şubeli yerel marketler ile
bakkallar yer almaktadır.
(12) Dosya kapsamında elde edilen bilgilerden, Adana’da faaliyet gösteren ulusal ve yerel
zincirlerin ağırlıklı olarak Seyhan ve Çukurova ilçelerinde süpermarket formatında
faaliyet gösterdiği ve birbirleriyle rekabet içinde oldukları anlaşılmıştır. Bu çerçevede ilgili
ilçeler bazında ulusal ve yerel market zincirlerinin elde ettikleri toplam cirolar ve bunun
oran olarak dağılımı aşağıdaki tablolarda gösterilmektedir:

8 YILDIZ HOLDİNG tarafından gönderilen cevabi yazıdan, Ülker ürünlerinin modern kanala satışının ise
Pasifik Tüketim Ürünleri Satış ve Ticaret A.Ş. tarafından yürütüldüğü anlaşılmıştır.
16-19/313-142
6/19


Tablo 6: Adana’da Faaliyet Gösteren Süpermarket Zincirlerinin Ciro Dağılımı (TL)9
İlçe 2010 2011 2012 2013 2014 2015
GROSERİ
Seyhan (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Çukurova (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Toplam (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
MY
MARKET10
Seyhan (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Çukurova (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Toplam (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
GİZERLER11
Seyhan (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Çukurova (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Toplam (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
EKOROMA
Seyhan (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Çukurova (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Toplam (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
ÇETİNKAYA Seyhan (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
CARREFOUR
Seyhan (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Çukurova (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Toplam (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
MİGROS
Seyhan (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Çukurova (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Toplam (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)


9 Tabloda yer alan “Toplam” verileri yalnızca Seyhan ve Çukurova ilçeleri bazında yapılan toplam satışları
kapsamaktadır.
10 MY MARKET 2013 yılı itibarıyla pazardan çıktığı için, ilgili yıldan itibaren herhangi bir satışı
bulunmamaktadır.
11 GİZERLER’in muhasebe sisteminde kullanılan programda yapılan değişiklikten dolayı 2010-2013 yılları
arasında ilçe bazlı kırılıma yer verilememiştir.
16-19/313-142
7/19


Tablo 7: Adana’da Faaliyet Gösteren Süpermarket Zincirlerinin Pazar Payları (%)12
İlçe 2010 2011 2012 2013 2014 2015
GROSERİ
Seyhan (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Çukurova (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Toplam (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
MY
MARKET13
Seyhan (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Çukurova (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Toplam (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
GİZERLER14
Seyhan (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Çukurova (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Toplam (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
EKOROMA
Seyhan (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Çukurova (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Toplam (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
ÇETİNKAYA Seyhan (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
CARREFOUR
Seyhan (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Çukurova (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Toplam (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
MİGROS
Seyhan (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Çukurova (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Toplam (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
(13) Özellikle yerel zincirler açısından sektörün işleyişine bakıldığında, süpermarketlerin
birçok toptancı firma ile vadeli olarak çalıştığı, ödeme aracı olarak çek veya senet
kullandığı görülmektedir. Bu çerçevede örneğin Ocak ayı içinde alımı yapılan ürünlere
ilişkin olarak, Şubat ayının ilk iki haftası içinde taraflar arasında fatura bedeli üzerinde
mutabakat sağlanmakta, akabinde Şubat ayının 3. veya 4. haftasında borca karşılık
olarak ileri tarihli (vadeli) banka çekleri verilmektedir15. Esasen görüldüğünde ödenmesi
gereken çeklerin, uygulamada sıklıkla ileri tarihli olarak keşide edildiği ve böylece vadeli
hale geldiği bilinmektedir16. Bunlara ek olarak, borç riski yüksek olan zincir marketlerin
ise borçların ödenmemesi riskine karşı teminat senedi karşılığında toptancılardan alım
yaptığı bilinmektedir. Yerel zincirler ile toptancılar arasındaki ticari ilişki genellikle yazılı
bir sözleşmeye dayanmamakta olup, ticari teamüller çerçevesinde sürdürülmektedir.

12 Tabloda yer alan “Toplam” verileri yalnızca Seyhan ve Çukurova ilçeleri bazında yapılan toplam satışları
kapsamaktadır.
13 MY MARKET 2013 yılı itibariyle pazardan çıktığı için, ilgili yıldan itibaren herhangi bir satışı
bulunmamaktadır.
14 GİZERLER’in muhasebe sisteminde kullanılan programda yapılan değişiklikten dolayı 2010-2013 yılları
arasında ilçe bazlı kırılıma yer verilememiştir.
15 Bu bağlamda borçluya genellikle bir ya da iki ay gibi bir vade tanındığı bilinmektedir.
16 Türk Ticaret Kanunu’nun 795. maddesinin ilk fıkrasında “Çek görüldüğünde ödenir. Buna aykırı bir kayıt
yazılmamış hükmündedir.” düzenlemesi yer almaktadır. Ancak, uygulamada ileri tarihli olarak keşide
edilen çekler vasıtasıyla, çekte vade uygulaması fiilen gerçekleştirilmektedir. Bu bağlamda, çek üzerine
yazılan ileri tarih, çekin bankaya ibraz tarihinin belirlenmesi amacı ile kullanılmaktadır. Hamil de çeki bu
şekilde kabul ederek esasen çekin üzerinde yazılı vadeyi kabul etmiş olmaktadır. Reel sektör ve
ekonomiye etkisi dikkate alınarak, 6273 sayılı Çek Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 5941
sayılı Çek Kanunu’nda önemli yasal değişiklikler yapılmıştır. Bu doğrultuda Çek Kanunu’na eklenen bir
geçici madde ile çekin üzerinde yazan tarihten önce bankaya ibrazına ilişkin olarak daha önce
benimsenmiş ibraz yasağı 31.12.2017 tarihine kadar uzatılmıştır.
16-19/313-142
8/19

(14) Dosya kapsamında elde edilen bilgilerden, Adana’daki yerel zincirlerin -ulusal zincirlerin
aksine- üretici/tedarikçi firmaların merkezinden alım yapmadığı, anılan firmaların bölge
distribütörlerinden alımlarını gerçekleştirdiği anlaşılmaktadır.
I.2.2. MY MARKET ile SE-FA NAS Arasındaki Alacak/Borç İlişkisi Hakkında Bilgi17
(15) Dosya kapsamında yapılan araştırmalardan, Adana ilinde yerel market zinciri olarak
hizmet veren MY MARKET’in faaliyet gösterdiği dönemde, Evyap, Henkel, Söke Un,
Duru gibi şirketlerin Adana bayiliğini yapan SE-FA NAS’tan18 gıda, temizlik, kozmetik ve
içecek ürünlerini tedarik ettiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasında yaklaşık 10 yıldır
süregelen ticari ilişki 2013 yılına kadar sorunsuz olarak devam etmekle birlikte, bu
ilişkinin 2013 yılının Mart ayında bozulduğu ve taraflar arasında ticari açıdan bir
husumetin gündeme geldiği görülmektedir. Nitekim SE-FA NAS, MY MARKET sahibi
Süleyman YILDIRIM tarafından (…..), söz konusu bonoyu 07.03.2013 tarihinde icraya
koymuş ve MY MARKET’in 12 şubesinde haciz işlemi gerçekleştirmiştir. SE-FA NAS
tarafından MY MARKET aleyhine Adana 3. İcra Müdürlüğünün (…..) sayılı dosyası ile
icra takibine başlanmakla birlikte, icra takibi 15.05.2014 tarihinde üçüncü bir kişiye temlik
edilmiştir. İcra takibinin haksız yapıldığına istinaden MY MARKET ve Süleyman
YILDIRIM tarafından, Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinde (…..) sayılı dosya ile SE-
FA NAS ve anılan teşebbüsün ortaklarından (…..) aleyhine bir menfi tespit ve istirdat
davası açılmış olup, söz konusu dava halen devam etmektedir.
I.2.3. MY MARKET ile LMC GIDA Arasındaki Alacak/Borç İlişkisi Hakkında Bilgi19
(16) Dosya kapsamında yapılan incelemeden, MY MARKET’in faaliyet gösterdiği dönemde,
Ülker markalı ürünleri LMC GIDA’dan tedarik ettiği; SE-FA NAS ile MY MARKET
arasındaki ilişkiye benzer bir şekilde, MY MARKET ile LMC GIDA arasında yaklaşık 10
yıldır süregelen ticari ilişkinin 2013 yılının Mart ayında bozulduğu belirlenmiştir.
(17) Önaraştırma kapsamında edinilen bilgilerden, MY MARKET sahibi Süleyman YILDIRIM
tarafından (…..) bedelli bir bononun tanzim edildiği; ancak bononun vadesinde
ödenmemiş olmasından hareketle, LMC GIDA tarafından söz konusu bononun
08.03.2013 tarihinde icraya konulduğu ve 13.03.2013 tarihinde Adana 10. İcra Dairesi
tarafından MY MARKET’in üç şubesinde ihtiyati haciz işlemi gerçekleştirildiği; haczedilen
menkullerin GROSERİ’nin deposuna yediemin olarak teslim edildiği, 09.04.2013
tarihinde ise ürünlerin ihale yöntemiyle satışa çıkarıldığı anlaşılmıştır. İcra takibinin
haksız yapıldığına istinaden MY MARKET ve Süleyman YILDIRIM tarafından, Adana 1.
Asliye Ticaret Mahkemesinde (…..) sayılı dosya ile senedin iptali ve manevi tazminat
talebi istemiyle LMC GIDA aleyhine bir dava açılmış olup, söz konusu dava halen devam
etmektedir. MY MARKET ve SÜLEYMAN YILDIRIM tarafından yapılan savunmalarda,
MY MARKET’in ödeme günü gelmiş bir çeki olmadığı ve LMC GIDA’ya verilen bononun
teminat senedi olduğu iddia edilmekte iken LMC GIDA tarafından ise söz konusu
bononun teminat senedi niteliğinde olmadığı ve MY MARKET’ten olan alacaklara
istinaden söz konusu bononun icraya konulduğu iddia edilmektedir.

17 Bu bölümde MY MARKET ve SE-FA NAS tarafından Kurumumuza sunulan bilgi ve belgelerden
yararlanılmıştır.
18 Teşebbüs bir aile şirketi olup, ortakları (…..) ve (…..). Teşebbüs Adana ilinde birçok markete dağıtım
yapmakta olup, bunların başında ÇETİNKAYA, GİZERLER, GROSERİ ve EKOROMA gelmektedir.
19 Bu bölümde MY MARKET ve LMC GIDA tarafından Kurumumuza sunulan bilgi ve belgelerden
yararlanılmıştır.

16-19/313-142
9/19

I.2.4. (…..) Elde Edilen Bilgiler
(18) Önaraştırma kapsamında (…..) ortaklarından (…..) ile 29.04.2016 tarihinde bir telefon
görüşmesi yapılmıştır. Görüşmede (…..) yetkilisinden; (…..) faaliyet gösterdiği dönem,
piyasadan çıkma süreci ve piyasanın işleyişi hakkında bilgiler elde edilmiştir.
(19) Bu kapsamda (…..) yetkilisi, LMC GIDA tarafından (…..) keşide ettiği ve 10 gün geciken
çek ile birlikte bankaya yazdırılan iki çeke ilişkin olarak iki mağazaya haciz konulduğunu,
malların yediemin olarak kendilerine teslim edildiğini, ancak takip eden günde 70 ayrı
icra talebinin daha geldiğini ve devam eden süreçte şirkete kayyum atanarak borçların
ifa edildiğini belirtmiştir. Bu çerçevede, pazarda birçok distribütöre borçlu olmalarına
rağmen icraya başvuran ilk teşebbüs olan LMC GIDA’nın Ülker bölge distribütörü
olmasından kaynaklanan avantajlarını kullanarak 1990 yılından 2005 yılına kadar en az
10 yerel firma için aynı eylemde bulunmak suretiyle pazardan çıkmalarına sebep olduğu
ifade edilerek, bunda o dönem henüz sekiz mağazası bulunan GROSERİ ile LMC GIDA
arasındaki ortaklık ilişkisinin ve yönetim kadrolarında bulunan ikisi LMC GIDA’da biri
GROSERİ’de olmak üzere üç kardeşin etkili olduğu vurgulanmıştır.
(20) Görüşmede ayrıca, Adana ilinde faaliyet gösteren bir yerel market zincirinin, ulusal
ölçekli firmalar gibi merkezden tedarik alternatifi olmadığından Ülker ürünlerinin bölge
distribütörüne bağımlı olduğu belirtilmiştir. Çevre şehirlerin distribütöründen ürün talep
edildiğinde ise bunun maliyet dezavantajı ve ıskonto imkansızlığı gibi gerekçelerle
sürdürülebilir olmadığı ve spot yoluyla ürün temininin Ülker markalı ürün portföyü
açısından çok güç olduğu, nihayetinde tüm bunların distribütöre olan bağımlılıklarını
artırdığı ifade edilmiştir. Son olarak, (…..) pazardan çıktığı dönemde faaliyet gösteren
yaklaşık 10 yerel market zincirinin bulunduğu, ancak bugün gelinen noktada pazarda
sadece GROSERİ’nin kaldığı belirtilmiştir.
I.2.5. (…..) Elde Edilen Bilgiler20
(21) Önaraştırma kapsamında (…..) birtakım bilgi ve belge talebinde bulunulmuştur. Bu
çerçevede teşebbüsten alınan cevabi yazıda, (…..) 2009 yılında bir aile şirketi olarak
dört ortak tarafından kurulduğu; halihazırda Adana il merkezinde 12, Mersin il ve
ilçelerinde ise yedi olmak üzere toplam 19 şube ile süpermarket formatında faaliyet
gösterdiği belirtilmiştir. Bunun yanı sıra, (…..) Adana ilinde ilk şubesini açtığı 25.06.2009
tarihinden 19.03.2015 tarihine kadar Ülker markalı ürünlerin tedariki kapsamında LMC
GIDA ile Mersin ilinde ise Ülker ürünlerinin bölge distribütörü olan Mavi Dağıtım Paz.
Gıda San. Tic. Ltd. Şti. (MAVİ DAĞITIM) ile çalıştığı ifade edilmiştir. Bununla birlikte
19.03.2015 tarihinde LMC GIDA’nın henüz vadesi gelmemiş alacağını tahsil
edemiyormuş gibi göstererek ürün sevkiyatını hiçbir gerekçe olmaksızın durdurduğu ve
benzeri iddiaları Adana’da faaliyet gösteren Çukurova Bayiler Derneği’nde
(ÇUBAYDER) yapılan toplantılarda dile getirmesi üzerine diğer tedarikçilerin alacaklarını
tahsil edememe korkusu yaşayarak ürün sevk etmedikleri veya ürün tedarikinde
kısıtlamaya gittikleri21; LMC GIDA ile yapılan görüşmelerde, ancak nakit ödeme
yapılması halinde ürün sevkiyatının yapılabileceğinin kendilerine iletildiği; o günden bu
yana birkaç kez yapılan nakit alım dışında (…..) LMC GIDA ile herhangi bir ticari ilişkisi
olmadığı belirtilmiştir. Bu bağlamda, LMC GIDA’nın bu davranışlarıyla (…..) oranında
ortağı olduğu ve Adana ve Mersin illerinde (…..) rakibi konumundaki GROSERİ’nin
menfaatlerini koruduğu, nitekim bu iki şirketin aynı ailelere ait olması sebebiyle
aralarında organik bir bağ bulunduğu ifade edilmiştir.

20 Bu bölümde (…..) tarafından Kurumumuza sunulan bilgi ve belgelerden yararlanılmıştır.
21 Bu çerçevede, Alfa Dağıtım Şti., Ya-Per Gıda Ltd. Şti, Gül-Paş Ltd. Şti, Hedef Gıda A.Ş., Güneyliler Ltd.
Şti., SE-FA NAS ve MAVİ DAĞITIM gibi firmaların alacaklarını tahsil edememe korkusuyla ürün
sevkiyatını kısıtladığı yahut durdurduğu ifade edilmiştir.
16-19/313-142
10/19

(22) Cevabi yazının devamında, (…..) Adana’da bulunan merkez deposuna merkezi alım
yapılarak şubelerin ürün tedarik sürecinin yürütüldüğü; LMC GIDA’nın bahsedilen
eylemlerinden sonra Adana’daki şubelerin Ülker ürün ihtiyaçlarının da Mersin
distribütörü olan MAVİ DAĞITIM’dan tedarik edildiği; daha sonra MAVİ DAĞITIM’ın (…..)
Adana ve Mersin’deki şubelerine ürün sevkini durdurması üzerine ihtiyaçların civar
illerden (Hatay, Gaziantep) karşılanmaya çalışıldığı, ancak bahsi geçen illerde faaliyet
gösteren distribütörlerin, bunun bölge ihlali olacağını ifade ederek taleplerini geri
çevirdiği; dolayısıyla o günden bu yana Adana ve Mersin şubeleri için Ülker ürünlerinin
temin edilemediği ifade edilmiştir.
(23) Bu süreç sonucunda (…..) finansal sorunlar yaşayarak 17.11.2015 tarihinde iflasın
ertelenmesi talebinde bulunduğu ve halihazırda teşebbüsün kayyum tarafından
yönetildiği belirtilmiştir.
(24) Anılan yazıda son olarak, LMC GIDA’nın vadesi gelmemiş alacakları için noterden
ihtarname gönderdiği, (…..) tarafından gönderilen cevabi ihtarnamede ise borç miktarına
ve diğer konulara itiraz edildiği; bunun üzerine LMC GIDA yetkililerinin (…..) yetkilileri ile
temasa geçerek alacak-borç tutarında yazılı olarak mutabakata vardıkları, o tarihten
itibaren LMC GIDA ile (…..) arasında herhangi bir alacak-borç ilişkisi kalmadığı ifade
edilmiş ve bu hususlara ilişkin olarak belgeler sunulmuştur.
I.2.6. LMC GIDA’dan Elde Edilen Bilgiler22
(25) Önaraştırma kapsamında LMC GIDA’dan birtakım bilgi ve belge talebinde
bulunulmuştur. Bu kapsamda LMC GIDA ile MY MARKET, (…..) ve (…..) arasındaki
ticari ilişki ve alacak-borç ilişkisi hakkında bilgi edinilmiştir.
(26) LMC GIDA tarafından gönderilen yazıda, (…..TİCARİ SIR…..) ibaret olduğu belirtilmiştir.
Bu çerçevede, söz konusu alacağa ve vade farkına istinaden Süleyman YILDIRIM
tarafından (…..) değerinde bir bono düzenlendiği ifade edilmiştir. Borca istinaden
düzenlenen bu bononun vadesinde ((…..)) ödenmemesi üzerine alacağın tahsili
amacıyla bononun icraya konulduğu; bu bono ile tüm alacak tahsil edildiği için çekler ve
açık hesap için ayrıca icra takibi yapılmadığı ifade edilmiştir. Bu çerçevede, hesap
ekstresi, ödeme emri ve vadesi gelmemiş çeklerin dökümü sunulmuştur.
(27) LMC GIDA tarafından (…..) ile olan ilişkilerine yönelik olarak yapılan açıklamalarda,
LMC GIDA’nın (…..) Ülker markalı ürünlerin sevkiyatını hiçbir zaman durdurmadığı; açık
hesap toplamı ve vadesi gelmemiş çeklerin toplamı itibarıyla risk olarak tanımlanan
rakamın çok üzerine çıkıldığı için ürün taleplerinin kontrollü bir şekilde sağlandığı; (…..)
söz konusu dönemde ödemelerini, 60 günde yapması gerekirken 80-100 günde
yapabildiği; ayrıca (…..) açık hesaba karşılık olarak teminat veremediği veya teminat
sunamadığı, keza birçok kere (…..) ortaklarından (…..) LMC GIDA yetkilisi Cenk
UĞURSES’i arayarak çeklerin ödenmesini 1-2 hafta ertelettiği; bunun yanı sıra (…..)
kendi market şubelerinin müdürlerine faks ile “Ülker almayacaksınız” mesajı gönderdiği
ifade edilmiştir.
(28) (…..) ilişkin olarak, 2005 yılına ait arşivde (…..) ile icralık olunmasına ilişkin herhangi bir
evrak bulunamadığı, donanım hatası sebebiyle o dönemde kullanılan programdan da
verilere ulaşılamadığı; 2005 yılında UYAP sistemi olmadığı için söz konusu sistemden
de bilgilerin temin edilemediği; bu sebeplerle (…..) ile icralık olunmuşsa dahi ne sebeple
olunduğu hakkında bilgi temin edilemediği ifade edilmiştir.

22 Bu bölümde LMC GIDA tarafından Kurumumuza sunulan bilgi ve belgelerden yararlanılmıştır (Belge-
29,30).
16-19/313-142
11/19

(29) Son olarak LMC GIDA tarafından sunulan bilgilerde, MY MARKET şubelerinin haczi
öncesinde söz konusu teşebbüsten olan alacaklara ilişkin olarak LMC GIDA ile SE-FA
NAS arasında herhangi bir iletişim olmadığı; hatta o dönemde SE-FA NAS’ın MY
MARKET aleyhine yapmış olduğu icra takibi esnasında LMC GIDA ile SE-FA NAS
arasında bir menfaat çatışması yaşanmasından ötürü karşılıklı olarak davalık olunduğu
belirtilmiş ve buna ilişkin olarak Adana 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 01.10.2013 tarihli ve
2013/499 E., 2013/521 K. sayılı gerekçeli kararı sunulmuştur. Söz konusu karardan,
LMC tarafından MY MARKET aleyhine başlatılan icra takibi neticesinde dosyanın
kesinleşmesiyle borçluya ait menkullerin haczedildiği; ancak aynı dönemde SE-FA NAS
tarafından MY MARKET aleyhine başlatılan icra takibinde LMC GIDA tarafından
haczedilen menkuller üzerine haciz konulduğu; ancak haczi yapılan menkuller üzerinde
ikinci haciz işlemi yapılmasının yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle ikinci işlemin
iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.
I.3. Değerlendirme
I.3.1. Ekonomik Bütünlük Değerlendirmesi
(30) Önaraştırma kapsamında öncelikle, GROSERİ ve LMC GIDA’nın aynı ekonomik
bütünlük içinde sayılıp sayılmayacağı incelenmiştir.
(31) 4054 sayılı Kanun’un 3. maddesinde “bağımsız karar verebilen” ve “ekonomik bakımdan
bir bütün teşkil eden” birimler teşebbüs olarak tanımlanmıştır. 4054 sayılı Kanun’daki
tanım çerçevesinde, ekonomik bakımdan bir bütün teşkil edecek birimlerin, bir başka
deyişle ekonomik bütünlük olgusunun tespitinde kontrol kavramı önem kazanmaktadır.
2010/4 sayılı Rekabet Kurulundan İzin Alınması Gereken Birleşme ve Devralmalar
Hakkında Tebliğ’in 5. maddesinin ikinci fıkrasında “Bu Tebliğ bakımından kontrol, ayrı
ayrı ya da birlikte, fiilen ya da hukuken bir teşebbüs üzerinde belirleyici etki uygulama
olanağını sağlayan haklar, sözleşmeler veya başka araçlarla meydana getirilebilir. Bu
araçlar özellikle bir teşebbüsün malvarlığının tamamı ya da bir kısmı üzerinde mülkiyet
veya işletilmeye müsait bir kullanma hakkı, bir teşebbüsün organlarının oluşumunda ya
da kararları üzerinde belirleyici etki sağlayan haklar veya sözleşmelerdir. Kontrol, hak
sahipleri ya da bir sözleşmeye göre hakları kullanmaya yetkili kılınmış olan veya böyle
bir hak ve yetkisi olmamakla birlikte fiilen bu hakları kullanma gücüne sahip olan kişiler
veya teşebbüsler tarafından elde edilebilir.” hükmüne yer verilerek, kontrol kavramı
açıklığa kavuşturulmuştur. Görüldüğü üzere, kontrol gerçek kişiler veya tüzel kişiler
tarafından elde edilebilmektedir. Buna göre, gerçek kişilerce kontrol edilen teşebbüsler
söz konusu olduğunda ekonomik bütünlük kavramı açısından anılan gerçek kişilerin
durumları dikkate alınmaktadır.
(32) İş hayatındaki ekonomik yapılanmalar tek kişilik işletmelerden birbirlerine ekonomik
bağlarla bağlı ekonomik gruplara kadar çok çeşitli oluşumlar gösterebilmektedir.
Özellikle rekabet hukuku bakımından önem arz eden büyük ekonomik gruplar,
birbirlerine hissedarlık bağlarıyla bağlı tüzel kişiliklerin en yukarıda tek bir ana şirket
tarafından kontrol edildiği merkezi yapılanmalar gösterebildiği gibi, bir ailenin değişik
bireyleri tarafından ya da bu bireylerce ortaklaşa kontrol edilen çok sayıda tüzel
kişiliklerden oluşan bir grup yapılanması da mümkün olabilmektedir. Tam da bu noktada
belirtmek gerekir ki, tüzel kişi teşebbüsler arasındaki ilişkiler bakımından “kontrol” testi
doğru ve geçerli bir test olmakla birlikte, gerçek kişiler arasındaki ilişkiler bakımından
konu farklılık arz etmektedir. Bu bağlamda, gerçek kişiler arasındaki bağlantıların niteliği
ve derecesine bağlı olarak bu kişilerin ekonomik bütünlük içinde olup olmadıkları ve
dolayısıyla tek bir ekonomik karar mekanizması gibi değerlendirilip
değerlendirilemeyecekleri hususu incelenerek açıklığa kavuşturulmalıdır.
16-19/313-142
12/19

(33) Kurulumuzun önceki kararlarında da görüldüğü üzere, gerçek kişiler arasındaki ilişkilerin
ekonomik bütünlük teorisi bakımından nitelendirilmesinde başlıca kriteri ekonomik çıkar
birliği oluşturmaktadır ki aile bağları ekonomik çıkar birliğinin değerlendirilmesinde
dikkate alınan önemli unsurlardan biridir23. Nitekim gerçek kişiler arasındaki ilişkiler
açısından “kontrol” kavramı değil; rekabet motivasyonunu ortadan kaldıran “çıkar birliği”
kavramı geçerlidir.
(34) Önaraştırma kapsamında yapılan incelemelerden, Ülker ürünlerinin Adana’da
distribütörlüğünü yapan LMC GIDA’nın, aynı ilde perakende pazarda faaliyet gösteren
yerel market zincirlerinden GROSERİ’nin (…..) oranında hissesine sahip olduğu
anlaşılmıştır. LMC GIDA, (…..) hisselerle sahip olduğu bir aile şirketi konumundadır. Bir
başka ifadeyle UĞURSES ailesi tarafından kontrol edilmektedir. Şirketin 2012 yılından
bu yana Müdürler Kurulu üyeleri, Zihni UĞURSES, Levent UĞURSES, Cenk UĞURSES
ve Mert UĞURSES olup; baba Zihni UĞURSES oldukça yaşlı olduğu için fiilen oğulları
Levent UĞURSES, Cenk UĞURSES ve Mert UĞURSES şirketin günlük ticari işlerini
yürütmektedir. Müdürler Kurulu üyelerinin her birinin münferiden imzaya yetkisi
bulunmaktadır.
(35) Diğer yandan GROSERİ (…..) ortaklığında bulunmaktadır24. 2010 yılından bu yana Ersin
ÖZDEMİR, Levent UĞURSES ve Kazım ÖNÜR şirketin Müdürler Kurulu üyesi
konumunda olup; Müdürler Kurulu üyelerinin her birinin münferiden imzaya yetkisi
bulunmaktadır. Diğer yandan, ÖZDEMİR, ÖNÜR ve UĞURSES aileleri arasında
herhangi bir akrabalık bağı bulunmamaktadır. Ailelerin daha önce toptancılık yaptıkları
dönemden tanıştıkları bilinmekte olup, dosya kapsamında GROSERİ ortaklığı haricinde
başka bir ticari ilişkide bulunduklarına dair bulgu yoktur.
(36) Önaraştırma kapsamında yapılan incelemeler sonucunda;
- UĞURSES ailesi tarafından kontrol edilen LMC GIDA’nın hâlihazırda
GROSERİ’de (…..) hisseye sahip olduğu25,
- LMC GIDA’da hisse sahibi ve müdür konumunda olan ve UĞURSES ailesinin bir
ferdi olan Levent UĞURSES’in aynı zamanda GROSERİ’de müdür olduğu,
- Levent UĞURSES’in GROSERİ’nin günlük ticari işleriyle daha yakından ilgilendiği
ve LMC GIDA’nın günlük ticari işlerinin daha çok Cenk UĞURSES ve Mert
UĞURSES üzerinden yürütüldüğü,
- GROSERİ’ye Ülker markalı ürünlerin tedarikinin LMC GIDA tarafından yapıldığı,
bir başka ifadeyle anılan şirketler arasında toptan-perakende ilişkisinin mevcut
olduğu,
- UĞURSES ailesinin kontrol ettiği LMC GIDA’nın GROSERİ’deki hissesi
gözetildiğinde, GROSERİ’nin elde edeceği karın LMC GIDA’yı ve dolayısıyla
UĞURSES ailesini yakından ilgilendirdiği
anlaşılmıştır.

23 Bu yönde bkz. Kurul’un 09.01.2001 tarihli ve 01-03/10-3 sayılı, 07.02.2008 tarihli ve 08-12/130-46 sayılı,
16.12.2010 tarihli ve 10-78/1643-608 sayılı kararları.
24 GROSERİ’nin Ana Sözleşmesi’nden hiçbir ortağın imtiyazlı hisseler, veto hakları gibi kontrolü elde
tutmaya yarayan araçlara sahip olmadığı görülmektedir.
25 2006 yılı öncesinde ise, LMC GIDA’nın GROSERİ’deki hissesinin (…..) UĞURSES’e ait olduğu
bilinmektedir.
16-19/313-142
13/19


(37) Yukarıda yer verilen bilgiler bir bütün olarak değerlendirildiğinde, GROSERİ ile LMC
GIDA’nın gerek aile bağları gerekse de ekonomik ilişkiler çerçevesinde çıkar birliği içinde
olduğu, dolayısıyla aynı ekonomik bütünlük içinde değerlendirilmeleri gerektiği
anlaşılmaktadır. Nitekim bu husus piyasada faaliyet gösteren teşebbüsler tarafından da
çeşitli şekillerde dile getirilmiştir.
I.3.2. İddialar Hakkında Değerlendirme
(38) Önaraştırma kapsamında başvuru sahibi tarafından Kurumumuza sunulan dilekçelerde
yer verilen iddiaların beş ana başlıkta toplanması uygun bulunmuş olup, aşağıda
sırasıyla söz konusu iddialar incelenmiştir.
I.3.2.1. GROSERİ ve LMC GIDA’nın Rakiplerini Pazar Dışına Çıkardığı İddiası
Başvuru sahibi tarafından özetle,
- 2013 yılının Mart ayında LMC GIDA’nın vadesi gelmiş herhangi bir alacağı
olmadığı halde, GROSERİ’nin çıkarlarını korumak amacıyla, bu şirketin en büyük
rakibi konumundaki MY MARKET tarafından keşide edilen (…..) teminat senedini
kullanarak ihtiyati haciz yoluna başvurduğu,
- LMC GIDA’nın MY MARKET’i icraya vermesiyle piyasada bir telaş yaratıldığı ve
diğer alacaklıların da alacaklarını tahsil edememe korkusuyla hareket ederek MY
MARKET aleyhine icra takibi başlattığı, bu suretle LMC GIDA’nın MY MARKET’i
iflas noktasına getirdiği,
- LMC GIDA ve GROSERİ’nin, aynı şekilde, 2006 yılında Adana’da yerel marketler
zinciri olarak 3. sırada yer alan ve 10 şubesi bulunan (…..) da, rakip konumunda
olması sebebiyle, küçük bir finansal sıkıntı yaşanması üzerine icraya vererek
ihtiyati haciz kararı aldırdığı; bunun üzerine diğer alacaklıların da telaşa kapılarak
(…..) hakkında icra takibine başladığı ve nihayetinde (…..) iflas ettiği
iddia edilmiştir.
(39) Söz konusu iddialar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, iddiaların temelinde LMC GIDA
ve GROSERİ’nin MY MARKET ve (…..) icraya vermek suretiyle pazar dışına çıkardığı
hususu yatmaktadır. Nitekim Ankara 12. İdare Mahkemesinin ilgili gerekçeli kararında,
iddiaların 4054 sayılı Kanun kapsamında olduğu ve iddialara yönelik olarak bir
önaraştırma yapılması gerektiği açıkça belirtilmiştir.
(40) Başvuru sahibi iddia konusu uygulamalarla 4054 sayılı Kanun’un 4. ve 6. Maddelerinin
ihlal edildiğini ileri sürmektedir. Bununla birlikte, yukarıda da yer verildiği üzere,
GROSERİ ve LMC GIDA’nın aynı ekonomik bütünlük içinde yer aldıkları kanaatine
ulaşılmıştır. Bu nedenle 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesi kapsamında bir değerlendirme
yapılması mümkün değildir.
16-19/313-142
14/19

(41) Anılan iddia 4054 sayılı Kanun’un 6. maddesi kapsamında da değerlendirilmiş olup, söz
konusu madde hükmünde, “Bir veya birden fazla teşebbüsün ülkenin bütününde ya da
bir bölümünde bir mal veya hizmet piyasasındaki hakim durumunu tek başına yahut
başkaları ile yapacağı anlaşmalar ya da birlikte davranışlar ile kötüye kullanması hukuka
aykırı ve yasaktır.” hükmüne yer verilmiştir. Anılan hükmün (a) bendinde “Ticari faaliyet
alanına başka bir teşebbüsün girmesine doğrudan veya dolaylı olarak engel olunması ya
da rakiplerin piyasadaki faaliyetlerinin zorlaştırılmasını amaçlayan eylemler”, (d)
bendinde ise “Belirli bir piyasadaki hakimiyetin yaratmış olduğu finansal, teknolojik ve
ticari avantajlardan yararlanarak başka bir mal veya hizmet piyasasındaki rekabet
koşullarını bozmayı amaçlayan eylemler” kötüye kullanma halleri olarak sayılmaktadır.
Başvuru konusu iddialar dikkate alındığında, söz konusu eylemlerin 4054 sayılı
Kanun’un 6. maddesinin (a) ve (d) bendi kapsamında değerlendirilebilmesinin mümkün
olduğu; ancak -başvuru sahibi tarafından iddia edildiğinin aksine- aynı maddenin (b)
bendinde yer alan ayrımcılık uygulaması ile herhangi bir bağlantısı olmadığı
belirlenmiştir.
(42) Söz konusu madde kapsamında bir teşebbüs faaliyetinin hâkim durumun kötüye
kullanılması olarak değerlendirilebilmesi için teşebbüsün hâkim durumda bulunması ve
hâkim durumdaki teşebbüsün eyleminin kötüye kullanma olarak kabul edilebilecek
nitelikte olması gerekmektedir. Bu bakımdan kötüye kullanma eyleminden
bahsedilememesi halinde teşebbüsün hâkim durumda bulunup bulunmaması önemli
olmayacaktır. Mevcut iddialar bakımından GROSERİ ve LMC GIDA’dan oluşan
ekonomik bütünlüğün söz konusu eyleminin hâkim durumu kötüye kullanma davranışı
teşkil edip etmediği incelenmiştir.
(43) Önaraştırma kapsamında elde edilen bilgi ve belgelerden, MY MARKET ile LMC GIDA
arasında yaklaşık 10 yıldır süregelen ticari ilişkinin 2013 yılının Mart ayında bozulduğu,
MY MARKET sahibi Süleyman YILDIRIM tarafından (…..) bir bononun tanzim edildiği;
ancak bononun vadesinde ödenmemiş olmasından hareketle, LMC GIDA tarafından söz
konusu bononun 08.03.2013 tarihinde icraya konularak 13.03.2013 tarihinde ihtiyati
haciz gerçekleştirildiği ve nihayetinde menkullerin ihale yöntemiyle satışa çıkarıldığı
anlaşılmıştır. İcra takibi esnasında başvuru sahibi tarafından borca itiraz edilmediği,
ancak daha sonra LMC GIDA aleyhine bir dava açıldığı tespit edilmiştir. Bu bağlamda
MY MARKET ve SÜLEYMAN YILDIRIM tarafından yapılan savunmalarda, MY
MARKET’in ödeme günü gelmiş bir çeki olmadığı ve LMC GIDA’ya verilen bononun
teminat senedi olduğu iddia edilmekte iken, LMC GIDA tarafından ise söz konusu
bononun teminat senedi niteliğinde olmadığı ve MY MARKET’ten olan alacaklara
istinaden bononun icraya konulduğu iddia edilmektedir. Bir başka ifadeyle, taraflar
arasındaki ticari anlaşmazlığın, muaccel bir alacağın olup olmadığına ve senedin
niteliğine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
(44) Diğer yandan önaraştırma kapsamında, (…..) yetkilisi (…..) ile yapılan görüşmede, (…..)
keşide ettiği ve 10 gün geciken çek ile birlikte bankaya yazdırılan iki çekin devamında
LMC GIDA tarafından iki mağazaya haciz konulduğu, malların yediemin olarak
kendilerine teslim edildiği, ancak takip eden günde 70 ayrı icra talebinin daha geldiği ve
devam eden süreçte şirkete kayyum atanarak borçların ifa edildiği belirtilmiştir. Bu
kapsamda LMC GIDA ile (…..) arasındaki “ticari anlaşmazlığın” vadesi geçmiş olan çeke
binaen yapılan hacze dayandığı anlaşılmaktadır. Öte yandan söz konusu iddialara ilişkin
LMC GIDA, 2005 yılına ait arşivlerinde (…..) ile icralık olunmasına ilişkin herhangi bir
evrak bulunamadığını, donanım hatası sebebiyle o dönemde kullanılan programdan da
verilere ulaşılamadığını, 2005 yılında UYAP sistemi olmadığı için söz konusu sistemden
de bilgilerin temin edilemediğini; bu sebeplerle (…..) ile icralık olunmuşsa dahi ne
sebeple olunduğu hakkında bilgi ve belge temin edilemediğini belirtmiştir.
16-19/313-142
15/19

(45) Önaraştırma kapsamında gerek görüşmeler gerekse elde edilen bilgi ve belgelerden,
LMC GIDA’nın (…..) ve MY MARKET ile olan ticari anlaşmazlığının alacak-borç ilişkisine
dayandığı; dolayısıyla LMC GIDA’nın alacaklarına istinaden elindeki bono ve çekleri
icraya koymak suretiyle MY MARKET ve (…..) icraya vermesinin, hâkim durumun kötüye
kullanılması eylemi olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığı değerlendirilmektedir.
Bir başka ifadeyle, dosya kapsamında GROSERİ ve LMC GIDA’nın rakipleri konumunda
olan yerel market zincirlerini pazar dışında bırakmaya çalıştığına dair herhangi bir bulgu
edinilememiş olup, elde edilen bilgiler alacak-borç ilişkisine dair yaşanan ticari
anlaşmazlığın ötesine gidememiştir. Kaldı ki, Adana’da halihazırda GROSERİ’nin yerel
market zinciri olarak tek başına faaliyet göstermediği, aynı pazarda CARREFOUR ve
MİGROS gibi ulusal ve büyük çapta faaliyet gösteren zincirlerin yanı sıra (…..) ve
GİZERLER isminde yerel market zincirlerinin de yer aldığı anlaşılmıştır.
(46) Öte yandan, LMC GIDA ile MY MARKET arasında icra takibine dayalı olarak bir
husumet yaşandığı ve yargı sürecinin de devam ettiği dikkate alındığında, söz konusu
hukuki anlaşmazlığın adli yargı nezdinde çözüme kavuşturulabileceği sonucuna
ulaşılmıştır.
I.3.2.2. LMC GIDA ile SE-FA NAS’ın Birlikte Hareket Ederek MY MARKET’i İflasa
Sürüklediği İddiası
(47) MY MARKET yetkilisi Süleyman YILDIRIM’ın ileri sürdüğü iddialardan bir diğeri ise; MY
MARKET’i batırmak isteyen LMC GIDA’nın başka bir toptancı olan SE-FA NAS ile
birlikte hareket ettiği, bu çerçevede LMC GIDA ve SE-FA NAS’ın, ellerinde bulunan ve
MY MARKET tarafından düzenlenen (…..) teminat senetlerini icra dairesine birlikte
başvurmak suretiyle icraya koydukları ve MY MARKET’i iflas ettirmeyi planladıklarıdır.
(48) Söz konusu iddiaya ilişkin olarak LMC GIDA ve SE-FA NAS’tan ilgili senetler talep
edilmiştir. Her iki teşebbüs tarafından gönderilen bilgi ve belgelerden, söz konusu
senetlerin teminat senedi olmadığı ve taraflar arasındaki borç-alacak ilişkisini gösterir
borç senedi olduğu anlaşılmıştır. LMC GIDA lehine düzenlenen (…..) tutarındaki
bononun düzenleme tarihi (…..) iken, ödeme tarihi (…..)’tür. SE-FA NAS lehine
düzenlenen (…..) tutarındaki bononun düzenleme tarihi (…..) ve ödeme tarihi ise
(…..)’tür. Teşebbüslerden gelen bilgi ve belgeler doğrultusunda, SE-FA NAS’ın
07.03.2013 tarihinde, LMC GIDA’nın ise 08.03.2013 tarihinde bonoyu icra takibine
koyduğu ve Süleyman YILDIRIM’ın anılan icra takipleri esnasında borca itiraz etmediği
anlaşılmaktadır.
(49) Önaraştırma kapsamında, LMC GIDA ve SE-FA NAS’ın ellerinde bulunan ve MY
MARKET tarafından düzenlenen senetleri icra dairesine birlikte başvurmak suretiyle
icraya koyduklarına ilişkin herhangi bir bilgiye ulaşılamamıştır. Aksine söz konusu
teşebbüsler arasında haciz işlemlerinden kaynaklı olarak bir menfaat çatışması
yaşandığı anlaşılmıştır. Nitekim LMC GIDA tarafından sunulan bilgi ve belgelerden, bu
şirket tarafından MY MARKET aleyhine başlatılan icra takibi neticesinde dosyanın
kesinleşmesiyle borçluya ait menkullerin haczedildiği; ancak aynı dönemde SE-FA NAS
tarafından MY MARKET aleyhine başlatılan icra takibinde LMC GIDA tarafından
haczedilen menkuller üzerine haciz konulduğu; ancak söz konusu menkuller üzerinde
ikinci haciz işlemi yapılmasının yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle ikinci işlemin
iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu çerçevede, LMC GIDA ve SE-FA NAS’ın
birlikte hareket ederek MY MARKET’i iflasa sürüklediği iddiasının gerçeği yansıtmaması
sebebiyle, iddianın 4054 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilemeyeceği kanaatine
ulaşılmıştır.
16-19/313-142
16/19

I.3.2.3. LMC GIDA’nın Mal Vermediği İddiası
(50) MY MARKET sahibi Süleyman YILDIRIM, LMC GIDA’nın GROSERİ’ye rakip konumuna
gelen (…..) 2006 yılında Ülker ürünleri satışını durdurduğunu ve yine LMC GIDA’nın
(…..) çeşitli bahaneler ile Ülker markalı ürünleri satmadığını ileri sürmüştür.
(51) Bu bağlamda (…..), 19.03.2015 tarihinde LMC GIDA’nın henüz vadesi gelmemiş
alacağını tahsil edemiyormuş gibi göstererek ürün sevkiyatını hiçbir gerekçe olmaksızın
durdurduğunu ve benzer iddiaları ÇUBAYDER’de yapılan toplantılarda dile getirmesi
üzerine diğer tedarikçilerin alacaklarını tahsil edememe korkusu yaşayarak ürün
sevkiyatı yapmadığını veya ürün tedarikinde kısıtlamaya gittiğini; LMC GIDA ile yapılan
görüşmelerde, ancak nakit ödeme yapılması halinde ürün satışı yapılabileceğinin
kendilerine iletildiğini; o günden günümüze birkaç kez yapılan nakit alım dışında (…..)
LMC GIDA ile herhangi bir ticari ilişkisi olmadığını belirtmiştir.
(52) Gerek başvuru sahibi gerekse (…..) tarafından dile getirilen iddialar, mal vermenin reddi
olarak değerlendirilebilecek bir eyleme yönelik olup, söz konusu iddialar 4054 sayılı
Kanun’un 6. maddesi çerçevesinde incelenmiştir. Anılan madde kapsamında kötüye
kullanma eyleminin bulunup bulunmadığı değerlendirilmiştir.
(53) Hâkim durumda olsun ya da olmasın teşebbüslerin kimlerle iş yapacakları Anayasa’nın
48. maddesi kapsamında çalışma ve sözleşme özgürlüğü prensibi çerçevesinde
korunduğundan, tarafların bu iradelerine ancak çok sınırlı koşullar dâhilinde müdahale
edilebileceği genel kabul görmektedir.
(54) Rekabet hukuku uygulamasında; bir teşebbüsün ürettiği mal ya da hizmetler ile sahibi
olduğu maddi ya da gayri maddi işletme unsurlarını diğer teşebbüslere sağlamaması ya
da bunların diğer teşebbüsler tarafından kullanılmasına doğrudan veya dolaylı olarak
izin vermemesi sözleşme yapmayı reddetme olarak ele alınmaktadır. Bu çerçevede
hammadde niteliğindeki fiziksel ürünler, belirli hizmetlerin sağlanabilmesi için gerekli
altyapılar, ürün dağıtım sistemleri ve fikri mülkiyet hakları ile korunan yahut korunmayan
gayri maddi işletme unsurları ya da bilgileri ile teşebbüslerin sözleşme yapma talebine
konu olabilecek diğer varlıklar söz konusu mal, hizmet ya da unsurlar arasında
değerlendirilebilmektedir. Sözleşme yapmayı reddetme, mal, hizmet ya da unsura ilişkin
mevcut bir sözleşme ilişkisinin kesilmesi şeklinde olabileceği gibi, potansiyel müşterilerin
sözleşme taleplerinin reddedilmesi şeklinde de olabilmektedir.
(55) Rekabet hukuku uygulamasında ihlal olarak kabul edilebilecek sözleşme yapmayı/mal
vermeyi reddetme eylemi temel olarak, hâkim durumdaki bir teşebbüsün herhangi bir
rakip firmaya mal teminini doğrudan ve herhangi bir gerekçe olmaksızın reddetmesi ya
da yüksek fiyat ve/veya düşük kalitede mal temin etmek gibi olumsuz ticari koşullarda
mal vermesi şeklinde ortaya çıkabilmektedir.
(56) Sözleşme yapmayı reddetme/mal vermeyi reddetme eyleminin rekabet hukuku
kapsamında değerlendirilebilmesi için birtakım koşulların birlikte varlığı gerekmektedir.
Söz konusu koşullar Hâkim Durumdaki Teşebbüslerin Dışlayıcı Kötüye Kullanma
Niteliğindeki Davranışlarının Değerlendirilmesine İlişkin Kılavuz’un 43. paragrafında
aşağıdaki şekilde sıralanmıştır:
- Reddetme, alt pazarda rekabet etmek için vazgeçilmez bir ürüne ya da hizmete
ilişkin olmalı,
- Reddetmenin, alt pazarda etkin rekabeti ortadan kaldırması muhtemel olmalı,
- Reddetmenin tüketici zararına yol açması muhtemel olmalıdır.
(57) Öte yandan, söz konusu üç koşulun birlikte varlığının yanı sıra hâkim durumdaki
teşebbüsün ileri sürdüğü haklı gerekçeler ve etkinlik savunması da dikkate alınmaktadır.
16-19/313-142
17/19

(58) Önaraştırma kapsamında (…..) yetkilisi (…..) ile yapılan görüşmede, LMC GIDA ile (…..)
arasındaki anlaşmazlığın -yukarıda detaylı olarak anlatıldığı üzere- vadesi geçmiş olan
çeke binaen yapılan hacze dayandığı belirtilmiştir. Bir başka ifadeyle, (…..) yetkilisi LMC
GIDA’nın (…..) mal temin etmediği yönünde herhangi bir husus dile getirmediği gibi,
LMC GIDA ile (…..) arasındaki anlaşmazlığın icra takibi ile gündeme geldiğini beyan
etmiştir. Dolayısıyla LMC GIDA’nın (…..) 2006 yılında Ülker ürünleri satışını durdurduğu
iddiasının gerçeği yansıtmadığı değerlendirilmiştir.
(59) Diğer yandan LMC GIDA yetkilileri; şirketlerinin (…..) Ülker markalı ürünlerin tedarik
edilmesi işlemini hiçbir zaman durdurmadığını, sadece açık hesap toplamı ve vadesi
gelmemiş çeklerinin toplamı tanımlanan risk seviyesinin çok üzerine çıkınca vadeli mal
taleplerinin kontrollü şekilde sağlandığını, muhasebe bölümlerinin sayısız çek erteleme
taleplerine LMC GIDA muhasebesinin artık cevap verememesi üzerine (…..) sahibi (…..)
konu ile ilgili bizzat Cenk UĞURSES’i dört beş kez arayarak her defasında çeklerinin
ödemesini bir iki hafta ertelettiğini, kendi saha yöneticilerinden ve satış elemanlarından
öğrendikleri kadarıyla, (…..) market şubelerinin müdürlerine faks ile “Ülker
almayacaksınız” mesajı yolladığını ifade etmişlerdir. Öte yandan Ülker ürünleri
kapsamında, LMC GIDA’nın ana tedarikçi ile (…..) gün vadeli çalışmasına rağmen (…..)
anlaşma gereği (…..), ancak fiiliyatta (…..) günlük vadeler ile ödemeler alındığı ve buna
rağmen kontrollü de olsa mal temin etmeye devam edildiği ilave edilmiştir.
(60) (…..), 19.03.2015 tarihinde LMC GIDA tarafından hiçbir gerekçe olmaksızın ürün
sevkiyatının durdurulduğu ve nakit ödeme yapılması halinde ürün sevkiyatının
yapılabildiği iddiasına ilişkin, LMC GIDA tarafından gönderilen hesap ekstrelerine
bakıldığında, özellikle 2015 yılının Kasım ve Aralık aylarında (…..) karşılığında her iki
teşebbüs arasında alım-satımın gerçekleştiği görülmektedir.
(61) Ticari hayatın olağan akışı içerisinde, teşebbüslerin ticari risklere karşılık önlemler
alabileceği ve hatta bu kapsamda ödeme/tahsilat alışkanlıklarını gözden geçirebileceği
değerlendirilmektedir. Nitekim LMC GIDA, (…..) ile olan ticari ilişkilerinde birtakım
risklerin ortaya çıkması sonucunda mal tedarikini sonlandırmamış, ancak (…..) çalışmayı
bırakarak (…..) mal tedarikine devam etmiştir. Bununla birlikte, (…..) ile LMC GIDA
arasında 2015 yılı itibarıyla yapılan sözleşmede, (…..).
(62) Yukarıda değinildiği üzere, dosya kapsamında elde edilen bilgi ve belgelerden, LMC
GIDA’nın herhangi bir gerekçe olmaksızın mal tedarikini sonlandırdığı iddialarının
doğrulanamadığı ve LMC GIDA’nın (…..) olsa da mal tedarikine devam ettiği
değerlendirilmektedir. Kaldı ki, Ülker ürünleri bakımından (…..) LMC GIDA’ya bağımlı
olmadığı tespit edilmiştir. Nitekim YILDIZ HOLDİNG tarafından sunulan bilgilerden,
anılan ürünlerin Adana’daki “cash and carry” olarak adlandırılan Bizim Toptan, Tesco ve
Metro isimli marketlerden temin edilmesinin mümkün olduğu anlaşılmıştır. Öte yandan,
hızlı tüketim malları perakendeciliği pazarında, Ülker ürünleri bir süpermarketin
faaliyetleri içerisinde önemli bir yere sahip olmasına karşılık, süpermarketin faaliyetlerini
sürdürmesi açısından vazgeçilmez nitelikte değildir. Nitekim Ülker markasının görece
yüksek paya sahip olduğu pazarlardaki ürünlerinin (bisküvi ve çikolata) ikamesi olarak
değerlendirilebilecek Eti, Nestle, Saray ve Bifa markalı ürünler bulunduğu bilinmekte
olup26, dosya kapsamında sözleşme yapmanın/mal vermenin reddi eyleminin ilk şartının
da gerçekleşmediği değerlendirilmektedir. Sonuç olarak, LMC GIDA ile (…..) ve (…..)
arasında yaşanan ticari anlaşmazlıkların, sözleşme yapmanın/mal vermenin
reddedilmesi eylemi kapsamında değerlendirilemeyeceği kanaatine varılmıştır.

26 Bkz. Kurul’un 9.6.2003 tarihli ve 03-40/436-187 sayılı kararı.
16-19/313-142
18/19

I.3.2.4. HORİZON GIDA’nın LMC GIDA ve GROSERİ’nin Davranışlarına Sessiz
Kaldığı İddiası
(63) Başvuru sahibi tarafından, LMC GIDA’nın Adana ilinde GROSERİ’nin rakibi konumunda
olan yerel market zincirleri aleyhine icra yoluna başvurmak suretiyle rakipleri pazar
dışına çıkardığı veya rakiplerin faaliyetlerini zorlaştırdığı; GROSERİ ve LMC GIDA’nın
bu eylemlerine karşı HORİZON GIDA’nın sessiz kaldığı ve HORİZON GIDA tarafından
distribütörlük sözleşmesinin iptal edilmediği iddia edilmiştir.
(64) Önaraştırma sürecinde elde edilen bilgilerden, MY MARKET ile HORİZON GIDA
arasında ticarete yönelik olarak doğrudan hukuki bir ilişki olmadığı, bununla birlikte
HORİZON GIDA ile LMC GIDA arasında devam eden bir distribütörlük sözleşmesi
olduğu, bu sözleşme kapsamında LMC GIDA’nın Adana ilinin Çukurova, Karaisalı,
Merkez, Pozantı, Seyhan ilçelerinde Ülker markalı ürünleri münhasıran dağıtmakta
olduğu, MY MARKET’in ise söz konusu ürünleri LMC GIDA’dan satın aldığı anlaşılmıştır.
Bu çerçevede, HORİZON GIDA’nın iddia konusu eylemlerden haberi olmadığı gibi,
şikayet konusu olayla ilgili herhangi bir davranışı da bulunmamaktadır. Kaldı ki,
başvuruya konu hususlara ilişkin olarak HORİZON GIDA’nın bir menfaatinin
bulunduğunu iddia etmek güçtür. Nitekim HORİZON GIDA’nın yerel marketlerin
kapanmasına göz yumarak ürünlerinin tüm yerel marketler yerine yalnızca GROSERİ
isimli yerel market zincirinde satılmasını istemesi ekonomik açıdan rasyonel bir davranış
olarak değerlendirilemeyecektir.
(65) Önaraştırma kapsamında başvuru sahibinden HORİZON GIDA’ya ilişkin iddiasını
detaylandırması ve bu iddiaya yönelik delil sunması talep edilmişse de, başvuru sahibi
bu hususla ilgili bir açıklama veya delil sunmamıştır. Dolayısıyla anılan iddiaya ilişkin
olarak, HORİZON GIDA’nın 4054 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilebilecek
herhangi bir davranışı tespit edilmemiştir.
I.3.2.5. HORİZON GIDA’nın Pasif Satışları Engellediği İddiası
(66) Başvuru sahibi tarafından, Ülker bayilerinin, bayiliklerinin iptal edilmemesi için “bölge
ihlali” yapmaktan kaçınarak (…..) Ülker markalı ürünleri satmadığı iddia edilmiştir.
Nitekim aynı husus (…..) tarafından da dile getirilerek, Ülker markalı ürünlerin Hatay
(Öksüzler Pazarlama Ticaret Ltd. Şti.) ve Gaziantep’ten (Güven Gıda Sanayi ve Ticaret
A.Ş.) karşılanmaya çalışıldığı, ancak bahsi geçen illerde faaliyet gösteren distribütörlerin
bunun “bölge ihlali” olacağını ifade ederek taleplerini geri çevirdiği bildirilmiştir. Söz
konusu iddialar, pasif satışların engellenmesi kapsamında incelenmiştir.
16-19/313-142
19/19

(67) 2002/2 sayılı Dikey Anlaşmalara İlişkin Grup Muafiyeti Tebliği’nin (2002/2 sayılı Tebliğ)
2. maddesinde “Üretim veya dağıtım zincirinin farklı seviyelerinde faaliyet gösteren iki ya
da daha fazla teşebbüs arasında belirli mal veya hizmetlerin alımı, satımı veya yeniden
satımı amacıyla yapılan anlaşmalar” dikey anlaşmalar olarak tanımlanmıştır. 2002/2
sayılı Tebliğ’e göre, sağlayıcının dikey anlaşma konusu mal veya hizmetleri sağladığı
ilgili pazardaki payının %40’ı aşmaması koşuluyla, ilgili Tebliğ’de yer alan şartları
sağlayan dikey anlaşmalar, 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesinden muaf tutulmaktadır.
Bununla birlikte 2002/2 sayılı Tebliğ’in 4. maddesi, “Aşağıda sayılan rekabeti doğrudan
veya dolaylı olarak engelleme amacı taşıyan sınırlamaları içeren dikey anlaşmalar bu
Tebliğ ile tanınan muafiyetten yararlanamaz” hükmünü içermekte ve alıcının sözleşme
konusu mal veya hizmetleri satacağı bölge veya müşterilere ilişkin kısıtlamalar
getirilmesi, söz konusu dikey anlaşmaları grup muafiyeti kapsamı dışına çıkaran
sınırlamalardan sayılmaktadır. Ancak, alıcının müşterilerince yapılacak satışları
kapsamaması kaydıyla, sağlayıcı tarafından kendisine veya bir alıcıya tahsis edilmiş
münhasır bir bölgeye ya da münhasır müşteri grubuna yapılacak aktif satışların
kısıtlanması, 2002/2 sayılı Tebliğ kapsamında izin verilen bir kısıtlama olarak kabul
edilirken; pasif satışların kısıtlandığı durumlarda anlaşma grup muafiyeti kapsamı dışına
çıkmaktadır. Bu çerçevede anılan iddiaya yönelik olarak HORİZON GIDA ve
distribütörleri arasında imzalanan Tek Elden Dağıtım Sözleşmesi incelenmiştir.
(68) HORİZON GIDA ve LMC GIDA arasında 14.03.2012 tarihinde imzalanan Sözleşme’nin
“Distribütörlük Sınırları” başlıklı 4. maddesinde, aşağıdaki hükümler yer almaktadır:

(…..TİCARİ SIR…..)

(69) Anılan Sözleşme’nin “Münhasır Müşteri Grubu” başlıklı 5. maddesinde ise,şu hususlara
yer verilmektedir:

(…..TİCARİ SIR…..)

(70) Dosya kapsamında yapılan incelemelerden, anılan Sözleşme’nin HORİZON GIDA’nın
distribütörlerle imzaladığı standart bir sözleşme olduğu anlaşılmıştır27. Bu çerçevede
Sözleşmede pasif satışların kısıtlanmadığı, 2002/2 sayılı Tebliğ’in izin verdiği;
distribütörlerin başka bir distribütörün münhasır bölge ve/veya müşteri grubuna
yapacakları aktif satışların kısıtlanmasının söz konusu olduğu görülmektedir.
(71) Yukarıda yer verilen tespit ve değerlendirmeler çerçevesinde, başvuru konusu iddialar
hakkında 4054 sayılı Kanun’un 41. maddesi uyarınca soruşturma açılmasına gerek
olmadığı kanaatine varılmıştır.
J. SONUÇ
(72) Düzenlenen rapora ve incelenen dosya kapsamına göre, 4054 sayılı Kanun’un 41.
maddesi uyarınca şikayetin reddi ile soruşturma açılmamasına OYBİRLİĞİ ile karar
verilmiştir.


27 Keza Adana ilinin Aladağ, Feke, İmamoğlu, Kozan ve Saimbeyli ilçelerinde Ülker ürünlerinin
distribütörlüğü yürüten GÜNGÖR GIDA ile HORİZON GIDA arasında imzalanan sözleşmenin de aynı
hükümleri ihtiva ettiği, yalnızca münhasır bölgelerin farklı olarak tanımlandığı görülmektedir.


Full & Egal Universal Law Academy