Rekabet Kurumu - Karar Sayı 16-04/67-25
Karar Dilini Çevir:
Rekabet Kurumu
Karar Sayısı: 16-04/67-25
Karar Türü: Rekabet İhlali
Konu: Döküm Makina Mühendislik ve Pazarlama Ltd. Şti.’nin yetkili satıcısı olarak pazarlamasını yaptığı analiz cihazının teknik servis bölümüne şifre ile kısıtlama koyarak diğer servis firmalarının pazara girmesini engellediği ve elde ettiği pazar gücü ile cihaza ilişkin garanti sonrası hizmetlerinde fahiş fiyat talep ettiği iddiası
Karar Tarihi: 10.02.2016

Rekabet Kurumu Başkanlığından,

REKABET KURULU KARARI
Dosya Sayısı : 2015-1-88 (Önaraştırma)
Karar Sayısı : 16-04/67-25
Karar Tarihi : 10.02.2016
A. TOPLANTIYA KATILAN ÜYELER
Başkan : Prof. Dr. Ömer TORLAK
Üyeler : Arslan NARİN, Fevzi ÖZKAN, Dr. Metin ARSLAN,
Doç. Dr. Tahir SARAÇ, Kenan TÜRK
B. RAPORTÖRLER: Zeynep MADAN, Metin DEMİRCİ
C. BAŞVURUDA
BULUNAN : İmpro Metal Metalurji Döküm Makina San. ve Tic. Ltd. Şti.
Temsilcisi: Av. Ali Rıza NARSAK
Hükümet Cad. No:99 K:3 D:18 Gebze/Kocaeli
D. HAKKINDA İNCELEME
YAPILAN : Döküm Makina Mühendislik ve Pazarlama Ltd. Şti.
İstiklal Cad. No:129 16600 Gemlik/Bursa
(1) E. DOSYA KONUSU: Döküm Makina Mühendislik ve Pazarlama Ltd. Şti.’nin yetkili
satıcısı olarak pazarlamasını yaptığı analiz cihazının teknik servis bölümüne şifre
ile kısıtlama koyarak diğer servis firmalarının pazara girmesini engellediği ve elde
ettiği pazar gücü ile cihaza ilişkin garanti sonrası hizmetlerinde fahiş fiyat talep
ettiği iddiası.
(2) F. İDDİALARIN ÖZETİ: Başvuruda özetle,
- Döküm Makine Mühendislik ve Pazarlama Ltd. Şti.’nin (DÖKÜM) pazarlamasını
yaptığı “analiz cihazının” 30.000 Euro bedelle satın alındığı,
- Satın alınan cihazın teslim tarihinden itibaren 12 ay süresince garanti kapsamında
ücretsiz servis hizmetinden yararlanıldığı,
- DÖKÜM’ün sattığı cihazın teknik servis bölümüne erişim için şifre ile kısıtlama
koyduğu,
- Garanti süresi sonrasında söz konusu şifreye sahip olmaksızın bağımsız teknik servis
sağlayıcılarında cihaza ait arıza tespitinin, yedek parça değişiminin ve benzeri
uygulamaların yapılamadığı,
- DÖKÜM tarafından kendilerine cihazın yedek parça ve servis ücreti hakkında hiçbir
bilgi verilmediği,
- Bu uygulaması ile DÖKÜM’ün, bağımsız teknik servis sağlayıcılarının pazara girişini
engellendiği ve sahip olduğu tekelci güçle fahiş servis ücretleri talep ettiği
ifade edilerek DÖKÜM’ün bu eylemlerinin 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında
Kanun (4054 sayılı Kanun) kapsamında değerlendirilmesi ve gereğinin yapılması talep
edilmektedir.
(3) G. DOSYA EVRELERİ: Kurum kayıtlarına 30.11.2015 tarihinde giren başvuru üzerine
hazırlanan 17.12.2015 tarih ve 2015-1-88/İİ sayılı ilk inceleme raporu 24.12.2015 tarihli
Kurul toplantısında görüşülmüş ve önaraştırma yapılmasına karar verilmiştir.

16-04/67-25
2/10


(4) Söz konusu karar uyarınca düzenlenen 25.01.2016 tarih ve 2015-1-88/ÖA sayılı
Önaraştırma Raporu görüşülerek karara bağlanmıştır.
(5) H. RAPORTÖR GÖRÜŞÜ: İlgili raporda;
- 4054 sayılı Kanun’un 41. maddesi uyarınca DÖKÜM hakkında bu aşamada
soruşturma açılmasına gerek olmadığı,
- Bununla birlikte, DÖKÜM’ün;
a) Analiz cihazlarının garanti sürelerinin bitiminden sonra, cihazları satın alan
müşterilerin yazılı talepte bulunması veya bu yazılı talepleri müşterilerden alan
teknik servislerin yazılı başvuruda bulunması durumunda, cihazlara ilişkin
şifrelerin veya bu anlama gelecek her türlü dâhili sistemin mücbir sebepler
haricinde ücretsiz olarak temin edilmesi,
b) Cihazların ilk satımı aşamasında yukarıda yer verilen hususlar konusunda
müşterilerin yazılı olarak bilgilendirilmesi
hususlarında gerekli uygulama değişikliklerine gitmesi gerektiği, aksi takdirde hakkında
işlem başlatılabileceği yönünde adı geçen teşebbüse 4054 sayılı Kanun’un 9.
maddesinin üçüncü fıkrası çerçevesinde görüş gönderilmesinin uygun olacağı
ifade edilmiştir.
I. İNCELEME VE DEĞERLENDİRME
I.1. İlgili Pazar
I.1.1. İlgili Ürün Pazarı
(6) Dosya özelindeki şikâyetin temelinde, DÖKÜM’ün yetkili satıcısı olduğu Bruker markalı
spektrometrelerin (metal analiz cihazları) teknik servis bölümüne erişimin şifre ile
engellenmesi yer almaktadır. Bu çerçevede, faaliyette bulunulan ürün pazarının yanında,
bu pazarla ilişki içerisinde olan bir servis pazarının olduğu anlaşılmaktadır.
(7) Ana ürün ile o ürüne ilişkin yedek parça, servis ve bakım gibi ürün ve hizmetler, farklı
zamanlarda ihtiyaç duyulan tamamlayıcı nitelikteki ürünlerdir. Müşterinin satın aldığı ilk
ürünün bulunduğu pazar, zamanla tamamlayıcı ürün ve hizmetlere ihtiyaç duyması
sebebiyle “birincil” veya “öncül” pazar olarak isimlendirilmektedir. Yedek parça, sarf
malzemesi, tamir, bakım-onarım hizmetleri gibi birincil ürünle birlikte kullanılan ve birincil
ürünün satın alınmasından belli bir süre sonra ihtiyaç duyulan ürün ve hizmetlerin
bulunduğu pazar ise “ikincil” veya “ardıl” pazar olarak tanımlanmaktadır.
(8) Rekabet hukuku literatüründe, birincil ve ikincil ürün ve hizmetlerin yer aldığı pazarların
tanımlanmasında i) söz konusu ürün ve hizmetlerin aynı pazara dahil edilip
edilemeyeceği, ii) edilmezse ikincil ürün ve hizmetlerin yer aldığı pazarların marka
özelinde tanımlanıp tanımlanamayacağı hususlarının analizi ön plana çıkmaktadır.
(9) Kurulumuzun bu konuda almış olduğu çok sayıda kararı bulunmaktadır. Söz konusu
kararlarda, ardıl pazarlar için yapılan ilgili ürün pazarı ile ilgili değerlendirmeler, doğal
olarak dosya kapsamına göre değişiklik göstermiştir. Ardıl pazarların markaya özgü
olarak tanımlanıp tanımlanamayacağına karar verilirken, ürün veya hizmetin gerek
üretimde gerekse kullanımdaki ikame edilebilirliği, tüketici talebi ve başka teşebbüslerce
üretimin önünde herhangi bir engel olup olmadığı gibi faktörler göz önüne alınmıştır.


16-04/67-25
3/10


(10) AB Komisyonu (Komisyon) tarafından 2005 yılında yayınlanan “EU Discussion Paper on
Modernization of Article 82” başlıklı tartışma metninde (Tartışma Metni) ardıl pazarın
değerlendirilmesiyle ilgili bir bölüm yer almaktadır. Söz konusu bölümde Komisyon’un
ikincil piyasalarda ilgili pazar tanımlanırken, normal bir pazar tanımında kullanılan
yaklaşımı kullanacağı ifade edilmektedir. Bunun anlamı, ardıl pazarda yer alan ikincil
ürünlerin ayrı bir pazar oluşturup oluşturmadığı incelenirken, birincil ürünün satışları
üzerindeki (o ardıl pazarın oluşmasına neden olan) etkilerin dikkate alınmayacağıdır.
Diğer bir deyişle, pazar tanımının odağında gelecekte birincil ürünü alma olasılığı olan
potansiyel müşterilere değil, hâlihazırda birincil ürünü satın almış olan müşterilere
yapılan ikincil ürün ve hizmet satışları yer almaktadır.
(11) Tartışma Metni’nde, markaya özgü ardıl pazar tanımlanmasının hangi durumlarda söz
konusu olamayacağından da bahsedilmektedir. Bunlardan birincisi başka üreticilerin
ikincil ürünlerine geçişin mümkün olması durumudur. Eğer ikincil ürün başka üreticiler
tarafından da piyasaya sürülebiliyorsa, belli bir markanın birincil ürününü alan müşteri
ardıl pazarda o markanın ikincil ürünlerine bağlı kalmayacaktır (kilitlenmeyecektir) ve
böyle bir durumda (markaya özgü olmayan) ortak bir ardıl pazar belirlemek gerekecektir.
Tartışma Metni’nde ikinci olarak, başka marka bir birincil ürüne geçiş ve böylece ardıl
pazardaki yüksek fiyatlardan kaçınabilme olasılığından bahsedilmektedir. Böyle bir
durumda geçiş maliyetlerinin yüksek olmaması gerekir. Geçiş maliyetleri ise iki türde
olabilir. İlk olarak kullanılmış birincil ürünü, geçişin ekonomik olduğu cazip bir fiyattan
satmak/satın almak mümkün olmayabilir. Bu, eğer birincil ürünün fiyatı ikincil ürüne göre
yüksekse, daha da önemli hale gelmektedir. İkinci tür geçiş maliyetleri ise fiyat hariç
yatırımlar ile ilgilidir. Bunlar eğitim, rutini değiştirme, yüklemeler, yazılım vb. olabilir.
Sonuçta, ancak ayrı bir ardıl pazarın olmadığına karar verildiği durumlarda (birincil ve
ikincil ürünlerin birlikte yer aldığı) analiz, toplam sistem pazarı üzerinden yapılacaktır.
(12) Dosya konusu spektrometrelerin yetkili satıcıları, ürünlerine ait yedek parçaların büyük
kısmını yurtdışında faaliyet gösteren üreticiden temin etmektedir. Ancak belli parçaların
üretimi, özel olarak başka firmalara yaptırılabilmektedir. Bu durumun söz konusu olduğu
hallerde genellikle, fason üretim yapan firmaya, bu parçaları başka birine satmama
yükümlülüğü getirilebilmektedir. Nadir durumlarda ise cihazlara ait bazı yedek parçalar
başkaca firmalar tarafından üretilebilmekte ve bunlara erişim cihaz üreticisi haricindekiler
tarafından da mümkün olabilmektedir. Bunun yanında dosya mevcudu bilgi ve
belgelerden, spektrometrelerde kullanılan donanımsal ve yazılımsal yedek parçaların
üniversal ürünler olmadığı bu nedenle de belli bir model cihaz için üretici firmanın
kullandığı parça veya yazılımın başka bir modelde kullanılamadığı anlaşılmaktadır.
Sonuç olarak, DÖKÜM tarafından pazarlaması yapılan Bruker markalı bir cihaza sahip
olan müşteri, rakip markaların ikincil ürünleri alternatif oluşturmadığından, Bruker
markalı ikincil ürünlere kilitlenmektedir.
(13) Yukarıda yer verilen analizler, yalnızca yedek parça için değil, Bruker markalı
spektrometrelere verilen servis için de geçerlidir. Her ne kadar söz konusu cihazlara
verilecek servis ile rakip markalı cihazlara verilecek servis ikame gibi görünse de söz
konusu cihazların ileri teknoloji içermesi, müşteriye özgü cihaz üretiminin yaygınlığı,
pazarda yeni ürünlerin çıkış hızının yüksekliği ve cihazlar için gereken eğitimlerin
genelde üretici firmanın ana merkezinde (Bruker marka için Almanya’da) verilmesi
nedenleriyle bu ikisinin yakın ikame olduğunu söylemek zordur. Bruker markalı cihazlara
servis veren bir mühendisin, rakip markalı cihazlar üzerinde yapabilecekleri sınırlıdır.
Öte yandan, Bruker markalı cihazların teknik servis bölümüne girişin şifre uygulaması ile
engellenmesinin de teknik servis hizmetinin bağımsız servis tarafından verilmesinin
önünde teknik bir engel yaratacağı açıktır.
16-04/67-25
4/10


(14) Tüm bunların yanında, spektrometreler oldukça maliyetli cihazlardır. Bu sebeple,
cihazların bir kez satın alındıktan sonra kullanım ömrünün sonuna kadar değiştirilmesi
çok zordur. Bu durum, ikincil ürünlerin fiyatlarının birincil ürüne göre düşük olması da
göz önüne alındığında daha çok önem kazanmaktadır. Yukarıda yer verilen bilgiler
doğrultusunda, ilgili ürün pazarları “spektrometre metal analiz cihazı pazarı (birincil
pazar) ve “Bruker markalı spektrometre metal analiz cihazına yönelik teknik servis
hizmetleri pazarı (ardıl pazar)” olarak belirlenmiştir.
I.1.2. İlgili Coğrafi Pazar
(15) Tanımlanan ürün pazarındaki ürünlerin satışının tüm Türkiye genelinde gerçekleşmesi
ve ülke içinde rekabetin farklılaşmasına neden olacak bir unsurun bulunmaması
sebebiyle ilgili coğrafi pazar “Türkiye” olarak belirlenmiştir.
I.2. Hâkim Duruma Yönelik Tespit
(16) Yukarıda yer verilen 2005 tarihli Tartışma Metni’nin ardıl pazarlarda hâkim durum ile ilgili
bölümünde şu noktalara vurgu yapılmıştır: Birincil ürünlere ait ikincil ürün ve hizmetlerin
oluşturduğu ardıl pazarların tanımlandığı durumlarda, bu pazarlarda hâkim durum, hem
birincil hem ikincil pazarlardaki rekabetin analiz edilmesinden sonra ortaya konabilir.
Ardıl pazardaki hâkim durumun birincil ürünü alma olasılığı olan müşteriler ve birincil
ürünü almış olan müşteriler üzerindeki etkisinin ayırt edilmesi gerekir. Birincil pazardaki
rekabet ikincil pazarda müşterilerin yüksek fiyatlar sebebiyle zarar görmesini
engelleyebilir. Ancak hâlihazırda birincil ürünü satın almış olanlar, üreticinin politika
değiştirerek fiyatları yükseltmesinden (veya kaliteyi düşürmesinden) etkileneceklerdir.
Üreticinin, ikincil pazardaki fiyatları düşük tutmasının veya birincil ürünün fiyatlarını
düşürerek ikincil pazardaki yüksek fiyatlardan kaynaklanan tüketici zararını telafi etmek
istemesinin iki sebebi olabilir: Bunlardan ilki müşterilerin birincil ürün pazarındaki
seçimlerini yaparken yalnızca birincil ürünün fiyatını değil, ardıl pazardaki ürün ve
hizmetlerin fiyatını da hesaba katmasıdır. İkincisi, müşteriler tercihlerini, ürünün toplam
ömür maliyeti üzerinden yapmasalar da rakiplerin bu hesaplamaları yaparak birincil
pazardaki rekabeti kızıştırmalarıdır. Bu iki durumda, üretici, ardıl pazarlardaki yüksek
fiyata rağmen sistemden yüksek karlar elde edemeyebilir.
(17) Müşterilerin, birincil ürünü alırken sistemin toplam maliyetini hesaplayarak tercih
yapmaları, elde edebildikleri bilginin miktarına bağlıdır. Geçerli hesaplamalar yapabilmek
için gerekli olan bilgiye müşterinin ulaşabilmesi gerekir. Ayrıca söz konusu toplam ömür
maliyet hesaplamalarını yeterli miktarda müşterinin yapabiliyor olması ve üreticinin bu
hesaplamaları yapan ya da yapmayan müşterileri arasında ayrım yapmıyor olması
gerekir.
(18) Rekabet hukuku içtihadına bakıldığında ise Kurulumuzun 08.05.2001 tarih ve 01-22/192-
50 sayılı kararında, Hewlett Packard Bilgisayar ve Ölçüm Sistemleri A.Ş. (HP)
ürünlerinin satış sonrası hizmetlerinin çok büyük oranda HP servis ağı kapsamında
gerçekleştirilmesinden hareketle, kendisi tarafından satışı yapılan ve kendi markasını
taşıyan ürünlerin satış sonrası servisleri açısından hâkim durumda olduğuna
hükmedildiği görülmektedir.
(19) Kurulumuz tarafından Xerox marka yazıcıların tonerlerinin yüksek fiyata satıldığı ve bu
nedenle tüketicilerin zor durumda bırakıldığı iddiası üzerine verilen 15.05.2008 tarih ve
08-33/417-143 sayılı kararda ise;
“- Şikâyetçinin almış olduğu yazıcının ve kullanmak istediği tonerin fiyatı arasında
yaklaşık üçte birlik bir oran olduğu, bu nedenle yazıcının ekonomik ömrü süresince
kullanılacak tonerin toplam maliyetinin, yazıcı maliyetine oranının yüksek olduğu,
16-04/67-25
5/10

- Toner fiyatlarına ilişkin bilginin ulaşılabilir olduğu,
- Toner fiyatlarının artması halinde başka marka yazıcıya geçişte ciddi bir maliyetin
söz konusu olmadığı”
anlaşıldığından yazıcı almayı düşünen ve henüz tercih aşamasında olan kullanıcıların,
ödeyecekleri toplam maliyetlerini düşünerek bir marka seçmelerinden, bu seçim
sırasında yazıcı piyasasındaki firma sayısı kadar seçenek bulunduğundan ve yazıcı
pazarının rekabetçi yapısından dolayı Xerox firması için, yazıcı ve toner pazarlarında
hâkim durum tespitinin yapılamayacağı ve bu nedenle şikâyet ile ilgili olarak herhangi bir
işlem tesis edilmesine gerek olmadığı sonucuna varılmıştır.
(20) Tıbbi görüntüleme ve teşhis cihazları pazarında faaliyet gösteren firmaların, bu
cihazların teknik servisi pazarında şifre uygulaması ve yedek parça teminindeki
davranışlarıyla 4054 sayılı Kanun’u ihlal ettiği iddiası üzerine yürütülen inceleme
sonucunda, Kurulumuz 18.02.2009 tarih ve 09-07/128-39 sayılı kararında, tıbbi
görüntüleme ve teşhis cihazlarına ait ikincil ürünlerden oluşan yedek parça ve teknik
servis pazarlarını ayrı birer ilgili ürün pazarı olarak tanımlamıştır. Söz konusu pazarlarda
bir hâkim durumun varlığının birincil ve ikincil pazarlar arasındaki ilişkinin analiz
edilmesiyle ortaya konulacağı belirtilmiş ve bu çerçevede, üreticinin birincil pazardaki
davranışlarının ardıl pazardaki davranışlarından etkilenip etkilenmediğinin anlaşılması
için değerlendirmeye alınacak başlıca unsurlar aşağıda yer verildiği şekilde belirtilmiştir:
“- Tıbbi görüntüleme ve teşhis cihazlarının fiyatı ve ömrü,
- Tıbbi görüntüleme ve teşhis cihazlarının maliyeti içerisinde yedek parça ve teknik
servis maliyetlerinin payı,
- Ardıl pazarlar (yedek parça ve teknik servis) fiyatlarındaki şeffaflık,
- Başka bir cihaza geçişin maliyeti,
- Kilitlenmiş ve yeni müşteriler arasında fiyat farklılaştırması imkânının mevcut olup
olmadığı.”
(21) Kararda, her bir markaya ait tıbbi görüntüleme ve teşhis cihazlarına yönelik teknik servis
ve yedek parça pazarında, bu markaların yetkili teşebbüslerinin kendi markasını taşıyan
cihazların ardıl pazarlarında iktisadi parametreleri belirleyici güce ulaşabildiği ve hâkim
durumda oldukları sonucuna ulaşılmıştır.
(22) İncelemeye konu spektrometrelerin üretim maliyetleri içerisinde ar-ge faaliyetleri ciddi
yer kaplamaktadır. Bu cihazlar yüksek teknolojili ürünlerdir. Günümüzde teknolojinin
gelişme hızı da dikkate alındığında, piyasaya yeni modellerin de sürüldüğü
görülmektedir. Ar-Ge faaliyetlerinin önemi, ileri teknoloji gereksinimi ve müşteriye özel
üretim bu cihazların fiyatına da yansımaktadır. Analiz cihazları menşei, çalışma prensibi,
hassasiyeti ve diğer özelliklerine bağlı olarak 75.000 TL ile 650.000 TL arasındaki
fiyatlarla satılmaktadır. Bunun yanında, bir cihazın Türkiye’de ortalama ömrünün 10-15
yıl olduğu birçok sektör temsilcisi tarafından inceleme sürecinde ifade edilmektedir.
(23) Her ne kadar analiz cihazlarının yedek parça ve servis maliyetlerinin yüksek olduğu ileri
sürülse de bunların cihazın maliyeti içerisindeki payı düşük kalmaktadır. Bunun sebebi
de cihaz maliyetlerinin yüksekliğidir. DÖKÜM’ün müşterisi olan MİCHA’dan gelen bilgiye
göre, her cihaz için farklı olabilmekle birlikte bakım-onarım ve yedek parça maliyeti,
cihaz maliyetinin yaklaşık %9,8’ine denk gelmektedir. Pazarda OBLF marka analiz
cihazının tek yetkili satıcı olarak faaliyet gösteren META-MAK ise cihazın ortalama
ömrünün 15 yıl olduğu varsayımı ile bakım maliyetinin toplam maliyeti içerisindeki
oranının %2 olduğunu belirtmiştir.


16-04/67-25
6/10



(24) Analiz cihazının satın alınmasından sonra, yedek parça veya servis fiyatlarının
yüksekliğinden dolayı bu cihazın değiştirilmesi zordur. Söz konusu cihazların
değiştirilmesinde öncelikle cihazın fiyatından kaynaklı bir geçiş maliyeti bulunmaktadır.
Bunun yanında teknik personel tarafından kullanımının öğrenilmesi gibi maliyetler de söz
konusudur. Sonuç olarak belli bir marka cihazdan başka bir cihaza geçişte, müşteriler
yüksek maliyetlerle karşılaşmaktadır. Cihaz alımı esnasında garanti sonrası şartların
pazarlık konusu edilmediği ve cihaz alım sözleşmesine yansıtılmadığı durumlarda
kilitlenmiş müşterilere verilen yedek parça ve bakım-onarım fiyatları daha yüksek de
olabilmektedir.
(25) Başvuru konusunda da şikâyetçi analiz cihazını 03.12.2013 tarihli sözleşme ile satın
almış ve cihaz 14.02.2014 tarihinde 30.000 Euro karşılığında şikâyetçinin mülkiyetine
geçmiştir. 14.02.2015 tarihine kadar da (12 ay) garanti kapsamında ücretsiz servis
olanağından yararlanmıştır. Garanti süresinin bitiminden sonra analiz cihazında çıkan
arıza nedeniyle DÖKÜM’den onarım için teklif alınmıştır. Teklifin fahiş bulunması ile
bağımsız teknik servis sağlayıcısına götürülmek istenmiş, ancak şifreleme uygulaması
nedeniyle bağımsız teknik sağlayıcısı arızayı giderememiştir. 18.09.2015 tarihinde de
şikâyetçi tarafından DÖKÜM’e, almış oldukları analiz cihazının yazılım programı ayarlar
şifrelerinin ücretsiz verilmesi talebi ihtarname ile bildirilmiştir. O tarihten bu yana da arıza
giderilememiştir. Başvuru sahibi ayrıca garanti süresi sonrasında cihazın yedek parça ve
servis ücreti hakkında kendisine hiçbir bilgi verilmediğini özellikle belirtmiştir.
(26) Yukarıda detaylıca incelenen tüm hususlar dikkate alındığında;
- Cihazın ömrü süresince kullanılan yedek parça ve teknik servisin toplam maliyetinin
cihazın maliyetine oranının düşük olması,
- Yedek parça fiyatlarına ilişkin bilginin şeffaf olmaması,
- Toplam sahiplik maliyetinin hesaplanmıyor olması, bu hesaplamanın önünde hukuki
belirsizliğin bulunması,
- İkincil ürünlerin fiyatının artması halinde başka marka cihaza geçişteki maliyetlerin
yüksekliği,
- Kilitlenmiş ve yeni müşteriler arasında fiyat farklılaştırması imkanının mevcut olması
sebepleriyle DÖKÜM’ün kendi markasını taşıyan cihazların ardıl pazarlarında iktisadi
parametreleri belirleyici güce ulaşabildiği ve Türkiye’deki “Bruker markalı spektrometre
metal analiz cihazlarına yönelik teknik servis” pazarında hâkim durumda olduğu
sonucuna ulaşılmıştır.
I.3. Değerlendirme
(27) Spektrometre analiz cihazı pazarında faaliyet gösteren DÖKÜM’ün rekabet ihlali
oluşturduğu iddia edilen davranışı, satmış olduğu analiz cihazlarının teknik servis
bölümüne erişimini şifre uygulanması ile engellemesidir. Cihazın ayarlar menüsüne
ulaşmak isteyen, kullanıcı İmpro Metal Metalurji Döküm Makina San. ve Tic. Ltd. Şti.
(İMPRO) tarafından, analiz cihazındaki arızayı gidermek amacıyla talep edilmesine
rağmen, söz konusu şifrenin DÖKÜM tarafından verilmediği iddia edilmektedir. Öte
yandan, incelenen şirketin yetkilileri tarafından, şifre uygulamasının; kullanıcı kaynaklı
hataları asgariye indirmek, cihazın, optik ve analitik ayarlarının yetkin olmayan kişiler
tarafından değiştirilerek zarar görmesi ihtimalini ortadan kaldırmak ve üretici firmanın
ticari sır kapsamındaki yazılımsal ve donanımsal bilgilerinin başkaları tarafından ele
geçirilmesini önlemek amacıyla başvurulan, sektörde geçerli bir uygulama olduğu
16-04/67-25
7/10

belirtilmiştir.

(28) İddialara konu analiz cihazında üç seviye şifreleme söz konusudur. USER 1 olarak
adlandırılan ilk seviye şifreleme giriş seviyesinde olup söz konusu şifre analiz
yapabilmek için erişim yetkisi vermektedir. SUPERVISOR olarak adlandırılan ikinci
seviye şifrelemede analiz yapma, standardizasyon, pixel-shift kontrolü, argon geçişinin
ayarlanması, kalite kütüphanesi eklenmesi, kalibrasyon işleminin yapılması, kalibrasyon
eğrilerinin istenilen seviyeye manuel olarak getirilmesi gibi birçok işlemin yapılabilmesi
için erişim izni vermektedir. QMADMIN olarak adlandırılan kullanıcı şifresi ise üçüncü
seviye şifreleme olup üretici firma tarafından cihazın üretim ayarları ve fabrikasyon
ayarlarının değişimine giriş için yetki vermektedir. USER 1 ve SUPERVISOR şifrelerinin
müşterilerinin erişimine açık olduğu hem İMPRO hem de DÖKÜM tarafından ifade
edilmiştir. Ancak üçüncü seviye şifreleme olarak adlandırılabilecek olan QMADMIN
şifresi müşterilerin erişimine açık değildir.
(29) IMPRO yetkililerince analiz cihazı ile söz konusu cihazın yazılımın yüklü olduğu
bilgisayarın iletişiminde network problemi yaşandığı ve bazı yazılımsal eğrilerdeki
kaymalar sebebiyle yanlış okuma problemine bağlı olarak yanlış sonuçlar alındığı ifade
edilmiştir. IMPRO yetkilileri, analiz cihazının yazılımdan kaynaklanan arızanın
giderilmesi için DÖKÜM’den aldıkları servis fiyatına ilişkin teklifin fahiş olduğunu
düşünerek bağımsız servis sağlayıcısı ELİZE’den hizmet almak istediklerini, ancak
QMADMIN şifresi nedeniyle söz konusu bağımsız servis sağlayıcısının sorunu
gideremediğini dile getirmişlerdir. Yetkililer, mevcut şifreyi Bruker marka spektrometre
analiz cihazının tek yetkili satıcısı olan DÖKÜM’den talep ettiklerinde ise olumsuz yanıt
aldıklarını, bu nedenle arızanın hala giderilemediğini belirtmişlerdir.
(30) Buna göre, DÖKÜM’ün QMADMIN şifresi nedeniyle satış sonrasında ürünleri üzerinde
sağlamış olduğu mutlak hâkimiyet sonucu, müşteriler teşebbüsün servisinden veya ticari
anlayışından memnun olmasalar dahi başka alternatifleri bulunmamaktadır. ARL marka
spektrometre analiz cihazının tek yetkili satıcısı olarak faaliyet gösteren ALİSAN’ın
şifreleme ile ilgili açıklamaları şöyledir:
(31) “Spektrometreler son derece yüksek bir teknoloji ve know-how kullanılarak üretilmekte
olan cihazlar olmasına rağmen en düşük kalifikasyona sahip çalışan ve/veya operatörler
tarafından kullanılabilecek şekilde tasarlanmaktadır. Spektrometreler üretildikleri yerde
tam olarak kalibre edilmiş ve çok temel bir eğitime takiben kullanıma hazır bir şekilde
teslim edilirler… Yetkili Servis Mühendisleri tarafından konulacak şifreler ile cihaz sahibi
firmanın ilgili personelinin cihaza müdahale seviyelerine göre farklı şifreler konması,
kullanıcı personelinin spektrometrelerin ayarlarına istemeyerek de olsa kurcalayarak
kalıcı zarar vermemesi sadece kendi firması tarafından tanınan güvenlik ve/veya
kullanım seviye ölçüsünde cihaza hâkim olabilmesi maksadı taşımaktadır. Daha üst
seviye şifrelerin kullanımı personel laboratuvar şefi, kalite kontrol müdürü seviyelerinde
spektrometrenin fabrika ayarlarına istemeyerek de olsa, kurcalayarak kalıcı zarar
vermemesi, sadece kendisine firması tarafından tanınan güvenlik ve/veya kullanım
seviyesi ölçüsünde cihaza hakim olabilmesi maksadı taşımaktadır… Netice olarak
spektrometrenin sahibi olan firma doğal olarak bu konuda son söze sahiptir.”
(32) Bağımsız teknik servis olarak faaliyetlerini sürdüren YILDIZ yetkilisi şifreleme ile ilgili
olarak aşağıdaki açıklamada bulunmuştur:
“Spektrometre cihazının teknik servis bölümüne şifre koyulması işlemi genelde yapılır.
Sebebi ise cihazın kalibrasyon bölümünde bulunan katsayıların eğitimini almamış
personel tarafından değiştirilmesini engellemek, kalifiye olmayan personelin program
menülerinde hasara yol açmasını önlemektir. Cihaz kurulumu yapıldıktan sonra yetkili
16-04/67-25
8/10

kişi firma şifrelerini firmanın sahibi ya da o bölümde bulunan mühendis veya kalifiye
personele bildirmelidir. Programın kalibrasyonu katsayıları bu konuda eğitim almış
olması koşuluyla firma personeli tarafından da değiştirilebilmelidir.”
(33) Genel ticari hayatta bir ürün satıldıktan sonra o ürünün mülkiyeti ve üzerinde tasarruf
yapma yetkisi tamamen alıcıya geçmektedir. Bu nedenle cihazların teknik servislerinin
kime yaptırılacağı da cihazları alanlar tarafından karar verilecek bir durumdur. Cihaza
yüklenen yazılımın, QMADMIN şifresi nedeniyle sadece üretici firma kontrolünde olduğu
varsayılırsa, bu durum üreticinin cihazın kullanım süresi boyunca her hal ve şartta
müşteriyi kendisine mecbur bırakması anlamına gelecektir ki, bu durum normal ticari
hayat bakımından kabul edilebilir görülmemektedir.
(34) Cihazların hassas ürünler olduğu ve yetkin olmayan kişiler tarafından servis edilmesi
durumunda ciddi sakıncalar ortaya çıkabileceği argümanı daha önce ifade edildiği gibi
kabul edilebilir görülmektedir. Ancak bu husus müşterilere değil, üçüncü taraf olarak
görülen teknik servislere yönelik olmalıdır. Bu çerçevede, cihazların teknik servisi ile ilgili
karar verme yetkisi her hal ve şartta cihazı satın alan müşteri üzerinde olmalı ve talep
halinde şifreler müşteriye verilmelidir. Böylece cihazlara teknik servis verme konusunda
inisiyatif müşteriye geçeceğinden, cihazların yetkisiz kişiler tarafından kurcalanarak
problemler yaratılması riski en aza inecek ve bu riske tamamen cihazı satın alan müşteri
katlanacaktır.
(35) Analiz cihazı pazarındaki diğer firmalarla yapılan görüşmeler sonucunda, şifre
uygulamasıyla ilgili olarak, aşağıda yer verildiği üzere, farklı uygulamaların bulunduğu
görülmüştür. Bir firmanın yetkilisi uygulamalarını;
“…cihazı satın alan kişi veya kuruluşlardan gizli bir şekilde herhangi bir şekilde şifre
uygulanması söz konusu olamaz. Cihaz özellikleri gereği üzerindeki orijinal yazılım
aracılığı ile çalışma şeklini ve güvenliğini tehlikeye atabilecek bazı değişiklikler
yapılmasına müsaittir. Bu nedenle üretici firma MsDOS kullanıcı tarafından değiştirilebilir
bir şifre ile yazılım üzerinde bazı özel ayarların yapıldığı bölümleri yetkisiz erişimlere
karşı koruma altına almıştır. Gerek disket gerekse de kullanıcı adı ve şifre herhangi bir
ek ücret talep edilmeden ve müşterinin özel talebi olmaksızın cihazla birlikte yetkili
kişilere verilmektedir.”
şeklinde ifade etmiştir.
(36) Görüldüğü üzere bu firmada da şifreleme uygulaması söz konusudur. Ancak cihazı
yetkisiz erişimlere karşı korumak için konulan şifre talep edilmesi beklenilmeden
müşteriye teslim edilmektedir.
(37) Cihazların garanti süresi boyunca makul görülebilecek şifreleme uygulamaları, garanti
süresi sona erdikten sonra cihazların sahibi ve sorumlusu olan alıcı teşebbüslerin bu
cihazlar üzerindeki tasarrufunu kısıtlayıcı hale dönüştürmekte ve teşebbüsleri cihazların
servis ve bakımı için kullanım süresi boyunca üreticilere bağımlı hale getirmektedir. Bu
durumun rekabete olumsuz etkisi bağımsız servis sağlayıcıların servis pazarına
girememeleri veya girseler dahi pazarda tutunamamaları şeklinde kendini
göstermektedir. Hâlihazırda spektrometre servis hizmeti veren bağımsız servis
sağlayıcıların sayısı oldukça düşüktür. Faaliyette olan bağımsız servis sağlayıcılar ise
teknik olarak yeterli oldukları, yani gerekli eğitime, sertifika ve belgelere sahip oldukları
sınırlı sayıda cihaza servis verebilmektedir.
(38) Bağımsız servis sağlayıcıların sayısının azlığı iki ana nedene bağlanabilir. Birincisi söz
konusu cihazların karmaşık teknoloji ürünü olmaları ve bu cihazlarla yapılan analizin
doğruluğu döküm sanayisindeki tüm teşebbüsleri doğrudan etkilediği için bunlara bakım
yapacak mühendislerin özel eğitimlere tabi tutulmaları gereğidir. Bu eğitimleri sadece
yurtdışında faaliyet gösteren cihaz üreticileri verebilmektedir. Türkiye’deki firmalar bu
16-04/67-25
9/10

eğitimi sadece kendi mühendislerine verdirmektedir. Dolayısıyla üretici firmalara rakip
olacak bağımsız servis firmaları ancak bu mühendislerin kendi şirketlerini kurmasıyla ya
da bu amaçla kurulmuş şirketlerde istihdam edilmeleri yoluyla mümkündür. İkinci neden,
yukarıda da değinildiği gibi cihazların teknik servis bölümüne erişimin şifre ile
sağlanabilmesidir. Bunların elde edilmesinin önündeki diğer potansiyel engeller
müteşebbislerde pazara girme konusunda tereddüde yol açabilir. Dolayısıyla cihazların
teknik servisinin verilebilmesi için gerekli olan şifrenin temini, rekabetin tesisi açısından
gereklidir.
(39) Yukarıda yer verilen tüm bilgiler doğrultusunda, DÖKÜM’ün şifrelerini kullandırmama
yoluyla cihazlara teknik servis verilmesini engellemesi, o cihaz üzerinde garanti süresi
sonrasında da mutlak hâkimiyet kurarak, yedek parça ve bakım fiyatlarında rekabetçi
baskıyla karşılaşmamasını, böylece bu pazarlarda önemli bir avantaj elde etmesini
sağlamaktadır.
(40) DÖKÜM’ün söz konusu uygulamasının olumsuz etkisi, şifreyi talep eden IMPRO’ya ve
tüm talep eden müşterilerine makul bir süre içerisinde temini ile bertaraf edilebilecektir.
Ayrıca, belirli sayıda rakam veya harfin bir araya gelmesi ile oluşan bir şifrenin,
müşterinin sahip olduğu cihaza girilmesi için temin edilmesi herhangi ek bir maliyet
gerektirmediğinden, söz konusu şifrelerin müşteriye bedelsiz olarak sağlanması
gerekmektedir.
(41) Benzer bir şekilde 20.10.2008 tarihli Kurulumuz kararı ile tıbbi görüntüleme ve teşhis
cihazları pazarında faaliyet gösteren firmaların, bu cihazların teknik servisi pazarında
şifre uygulaması ve yedek parça teminindeki davranışlarıyla 4054 sayılı Kanun’u ihlal
edip etmediklerinin incelenmesi sonucunda 18.02.2009 tarihinde alınan 09-07/128-39
sayılı karar ile sektöre yönelik olarak çeşitli yükümlülükler getirilmiştir. Anılan Kurul
kararının sektöre getirdiği yükümlülükler aşağıdaki şekildedir:
“- Tıbbi cihazların garanti sürelerinin bitiminden sonra, cihazları satın alan müşterilerin
yazılı talepte bulunması veya bu yazılı talepleri müşterilerden alan teknik servislerin
yazılı başvuruda bulunması durumunda, cihazlara ilişkin şifrelerin veya bu anlama
gelecek her türlü dahili sistemin firmalar tarafından mücbir sebepler haricinde,
çalışma günlerinde olmak kaydıyla, 24 (yirmidört) saat içerisinde ücretsiz olarak
temin edilmesi,
- Cihaz harici takılan ve anılan cihazlara ilişkin teknik servis verilmesine olanak
sağlayan aparatlar/cihazların, müşterilerin yazılı talepte bulunması veya bu yazılı
talepleri müşterilerden alan teknik servislerin yazılı başvuruda bulunması
durumunda, talep anından itibaren en çok 3 (üç) gün içerisinde müşteriye tesliminin
yapılması,
- Bu aparatlara ilişkin kiralama ücretlerinin, ayrımcı olmayacak şekilde ve aparatın
maliyetiyle orantılı bir biçimde belirlenmesi,
- Cihazların ilk satımı aşamasında yukarıda yer verilen hususlar konusunda
müşterilerin yazılı olarak bilgilendirilmesi,
…”
(42) Kurulumuzun yukarıda bahsedilen kararı, özellikle tıbbi görüntüleme ve teşhis cihazları
pazarında genel anlamda ise tüm tıbbi cihazların ikincil piyasası konumundaki servis ve
bakım piyasasında rekabeti daha da artırmaya, ayrıca üretici firmaların birbirlerinin
cihazlarına servis verebilmelerinin önünü açmaya yönelik olarak alınmıştır.
(43) Benzer bir şekilde DÖKÜM, kendi markası altında bulunan analiz cihazının şifresinin
rekabet üzerindeki olumsuz etkisini, şifreyi, talep eden İMPRO’ya ve tüm talep eden
müşterilerine makul bir süre içerisinde sağlayarak bertaraf edebilecektir.

16-04/67-25
10/10



(44) Önaraştırma sürecinde de DÖKÜM; teknik servis bölümüne giriş için gerekli olan şifreyi,
talep eden firmanın, sorumluluğun tamamen kendisine ait olduğunu, oluşacak herhangi
bir sorundan üretici firma olan Bruker ve Türkiye temsilcisi DÖKÜM’ün sorumlu
olmadığını belirten imzalı ve kaşeli bir belge ile kendisine başvurması halinde, üretici
firmanın da onaylaması ile verebileceğini beyan etmiştir.
(45) Yukarıda yer verilen değerlendirmeler çerçevesinde, konuya ilişkin olarak bu aşamada
soruşturma açılmasına gerek olmadığı, ancak incelemeye konu teşebbüsün
uyarılmasının uygun olacağı kanaatine varılmıştır.
J. SONUÇ
(46) Düzenlenen rapora ve incelenen dosya kapsamına göre,
1. Dosya konusu iddialara yönelik olarak 4054 sayılı Kanun’un 41. maddesi uyarınca bu
aşamada soruşturma açılmasına gerek olmadığına,
2. Bununla birlikte,
a) Analiz cihazlarının garanti sürelerinin bitiminden sonra, cihazları satın alan
müşterilerin yazılı talepte bulunması veya bu yazılı talepleri müşterilerden alan
teknik servislerin yazılı başvuruda bulunması durumunda, cihazlara ilişkin
şifrelerin veya bu anlama gelecek her türlü dâhili sistemin Döküm Makine
Mühendislik ve Pazarlama Ltd. Şti tarafından mücbir sebepler haricinde ücretsiz
olarak temin edilmesi,
b) Cihazların ilk satımı aşamasında yukarıda yer verilen hususlar konusunda
müşterilerin yazılı olarak bilgilendirilmesi
gerektiği, aksi takdirde 4054 sayılı Kanun çerçevesinde haklarında işlem başlatılacağı
yönünde Döküm Makine Mühendislik ve Pazarlama Ltd. Şti.’ye Kanun’un 9. maddesinin
üçüncü fıkrası uyarınca görüş bildirilmesi için Başkanlığın görevlendirilmesine
OYBİRLİĞİ ile karar verilmiştir.


Full & Egal Universal Law Academy