Rekabet Kurumu - Karar Sayı 15-38/618-210
Karar Dilini Çevir:
Rekabet Kurumu
Karar Sayısı: 15-38/618-210
Karar Türü: Menfi Tespit ve Muafiyet
Konu: Bayer Türk Kimya Sanayii Ltd. Şti. ile Türkiye İş Bankası A.Ş. arasında imzalanan “İşbirliği Sözleşmesi”ne ve bu doğrultuda oluşturulan tüketici finansman projesine menfi tespit verilmesi veya muafiyet tanınması talebi
Karar Tarihi: 16.10.2015


Rekabet Kurumu Başkanlığından,
REKABET KURULU KARARI

Dosya Sayısı : 2015-4-43 (Muafiyet)
Karar Sayısı : 15-38/618-210
Karar Tarihi : 16.10.2015
A. TOPLANTIYA KATILAN ÜYELER
Başkan : Prof. Dr. Ömer TORLAK
Üyeler : Arslan NARİN, Fevzi ÖZKAN, Dr. Metin ARSLAN,
Doç. Dr. Tahir SARAÇ, Kenan TÜRK
B. RAPORTÖRLER : Hale GÜNDÜZ, Nesibe AYAN
C. BİLDİRİMDE
BULUNAN : - Bayer Türk Kimya Sanayii Ltd. Şti.
Temsilcileri: Av. Efser Zeynep ERGÜN, Av. Sibel Yılmaz ATİK,
Av. Deniz YÜCEL
YükselKarkınKüçük Hukuk Bürosu Büyükdere Cad. No:127 Astoria
A Kule Kat: 6-24-26-27 Esentepe/İstanbul
(1) D. DOSYA KONUSU: Bayer Türk Kimya Sanayii Ltd. Şti. ile Türkiye İş Bankası A.Ş.
arasında imzalanan “İşbirliği Sözleşmesi”ne ve bu doğrultuda oluşturulan tüketici
finansman projesine menfi tespit verilmesi veya muafiyet tanınması talebi.
(2) E. DOSYA EVRELERİ: Kurum kayıtlarına 08.09.2015 tarihinde giren bildirim üzerine
düzenlenen 09.10.2015 tarihli ve 2015-4-43/MM sayılı Muafiyet Raporu görüşülerek karara
bağlanmıştır.
(3) F. RAPORTÖR GÖRÜŞÜ: İlgili raporda;
- Bayer Türk Kimya Sanayii Ltd. Şti. (BAYER TÜRK) ile Türkiye İş Bankası A.Ş. (İŞ
BANKASI) arasında imzalanan “İşbirliği Sözleşmesi” (Sözleşme) ile birlikte ortaya
çıkması beklenen fiili münhasırlığın, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun
(4054 sayılı Kanun) kapsamında rekabeti kısıtlayabilecek nitelikteki olması nedeniyle,
4054 sayılı Kanun’un 8. maddesi kapsamında menfi tespit belgesi verilemeyeceği,
- Bununla birlikte anılan Sözleşme’ye 4054 sayılı Kanun’un 5. maddesi kapsamında
bireysel muafiyet tanınabileceği,
ifade edilmiştir.
G. İNCELEME VE DEĞERLENDİRME
G.1. İlgili Taraflar
G.1.1. BAYER TÜRK
(4) İlaç ve tıbbi medikal ürünlerin üretimi ve satışı alanında faaliyet gösteren BAYER TÜRK,
Bayer AG’nin kontrolü altındaki bir grup şirketidir ve 1954 yılından bu yana Türkiye’de
faaliyetlerini sürdürmektedir. Bugün BAYER TÜRK çatısı altında faaliyet gösteren
HealthCare ve CropScience adında iki alt grup bulunmaktadır. Şirketin İstanbul’daki genel
merkezinin yanı sıra ülke çapında dokuz bölge ofisi ve biri Gebze’de diğeri ise İstanbul’da
olmak üzere iki üretim tesisi bulunmaktadır. Gebze’deki üretim tesisinde Bayer
CropScience’ın ürünleri üretilirken İstanbul’da bulunan tesiste ise Bayer HealthCare için
üretim yapılmaktadır.

15-38/618-210

2/6


G.1.2. İŞ BANKASI
(5) 1924 yılında kurulan İŞ BANKASI, kurumsal, ticari, KOBİ, bireysel ve özel bankacılık ile
proje finansmanı ve sermaye piyasası işlemleri gibi hizmetler sunmaktadır. Ayrıca banka,
iştirakleri vasıtasıyla sigorta, bireysel emeklilik, finansal kiralama, aracı kurum,
gayrimenkul yatırım ortaklığı, yatırım bankacılığı, risk sermayesi ve aktif yönetimi gibi
finansal alanlarda faaliyet göstermektedir.
G.2. İlgili Pazar
G.2.1. İlgili Ürün Pazarı
(6) Sözleşme’nin etki doğuracağı pazarlardan ilki olan ilaç pazarında, ilgili ürün pazarı
belirlenirken Dünya Sağlık Örgütünün tanımladığı Anatomik Tedavi Sınıflandırması (ATC)
dikkate alınmakta; Rekabet Kurulu kararlarında da bu sınıflandırma göz önünde
bulundurulmaktadır. Söz konusu sınıflandırmanın üçüncü kademesinde (ATC-3), ilaçlar
kullanım amaçlarına göre ayrılmakta olup aynı tedavi edici özelliklere sahip olan ilaçlar
aynı gruba dâhil edilmektedir. Daha dar yahut geniş pazar tanımlamaları da mümkün
olmakla birlikte, ATC-3 sınıflandırması ilgili ürün pazarı tanımı yapılmasında referans
olarak kabul edilmektedir.
(7) Bununla birlikte Rekabet Kurulunun 17.06.2010 tarihli ve 10-44/783-260 sayılı kararında
“Dosya konusu devralmanın incelendiği Avrupa Komisyonu (Komisyon) kararında
Komisyon'un daha önceki kararlarında belirtildiği üzere onkoloji sektörü kapsamında
kanser tedavisi için kullanılan ilaçları ATC-3 sınıfına göre belirlemenin her zaman uygun
olmayacağı ifade edilmiştir. Bunun nedeni olarak ise, kanser tedavisinin, kanserin tipi,
oluştuğu bölge, başlangıç ya da ileri bir seviyede olup olmadığına göre değiştiği
gösterilmiştir. Ancak L1X'in de içinde bulunduğu gruplar için rekabetçi açıdan bir sorun
çıkmaması nedeniyle derinlemesine bir analiz yapılmamıştır. Bununla birlikte atıf yapılan
"Teva/Barr" kararında kanser ilaçları için ATC-3 değil molekül bazında ilgili pazar
tanımları yapılmış bu dosyanın konusu olan iki ilacın etken maddesi alan Carboplatin ve
Cisplatin ayrı ilgili ürün pazarları olarak kabul edilmiştir.” denilmektedir.
(8) Söz konusu Kurul kararı ışığında, Sözleşme konusu Stivarga adlı ilacın (ilaç) kolorektal
kanseri ve gastroinstestinal stromal tümörlerin tedavisinde kullanılan bir onkoloji ürünü
olması ve etken maddesinin nihai kullanıcılar bakımından ikame edilemezliği dikkate
alındığında, ilgili ürün pazarının “ileri derece kolorektal kanseri ve gastroinstestinal stromal
tümörlerin tedavisinde kullanılan etken madde olan Regorafenib pazarı” olarak
belirlenmesi uygun olacaktır.
(9) Öte yandan işlemden etkilenmesi beklenen diğer ilgili ürün pazarı 21.08.2013 tarihli ve 13-
48/672-288 sayılı, 08.03.2013 tarihli ve 13-13/198-100 sayılı geçmiş Kurul kararları
ışığında “kredi kartı ile ödeme hizmetleri” pazarı olarak tanımlanmıştır.
G.2.2. İlgili Coğrafi Pazar
(10) Söz konusu ilacın pazara sınırlı sayıda sunulmasından dolayı proje kapsamında öncelikle
ağırlıklı olarak ilaçların satıldığı bölgelerin ve bu bölgelerdeki eczanelerin tespit edilmesi,
akabinde ise tüm Türkiye’yi kapsayacak şekilde projenin genişletilmesi amaçlanmaktadır.
Dolayısıyla ilgili coğrafi pazar “Türkiye” olarak belirlenmiştir.
G.3. Bildirime Konu Sözleşmenin Konusu ve Kapsamı
(11) Bildirimde BAYER TÜRK ile İŞ BANKASI arasında imzalanan Sözleşme’ye ve bu
doğrultuda oluşturulan tüketici finansman projesine menfi tespit verilmesi yahut muafiyet
tanınması talep edilmektedir.
15-38/618-210

3/6


(12) Sözleşme kapsamında BAYER TÜRK tarafından üretilen ve Türkiye’de eşdeğeri
bulunmayan ilacın tutarı, İŞ BANKASI tarafından ihraç edilen ve sisteme dâhil olan kredi
kartları ile bir ay ertelemeli olarak ve iki taksit halinde ödenebilecektir. Buna göre BAYER
TÜRK tarafından İŞ BANKASI’na iletilen ve İŞ BANKASI tarafından sisteme tanımlanan
ilaca ait barkod numaralarının eczaneler tarafından POS cihazına girilmesi sureti ile İŞ
BANKASI kredi kartı müşterileri taksit ve ertelemeli ödeme olanağından
faydalanabilecektir.
(13) Sözleşmenin konusu olan ilaç kolorektal kanserinde ve gastroinstestinal stromal
tümörlerin tedavisinde son evrede kullanılan bir ürün olup, özellikle son evredeki kanser
hastalarının tedavisi bakımından önemli bir yere sahiptir. Söz konusu ilaç hali hazırda geri
ödeme kapsamında değildir. Bir ilacın geri ödeme kapsamına alınması, ruhsat onayı
alındıktan sonra, Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) yapılan başvuru üzerine olmakta ve
başvuruların neticelenmesi yaklaşık bir yılı bulmaktadır. Bu süre zarfında hastalar ilacı
kendi imkânları ile eczaneden temin etmektedirler. Geri ödeme kapsamında ilaçlarda ise
kullanıcıların gerekli belgeleri SGK’ya sunmaları gerekmekte olup, SGK’nın ilacın geri
ödemesini yapma süresi on ila otuz gün arasında değişmektedir. Ancak fiili durumda bu
süre kırkbeş günü bulmaktadır.
(14) Bildirim Formunda yer alan bilgilere göre; anılan ilacın KDV dâhil perakende satış fiyatının
04.09.2015 tarihi itibarıyla 6.115,7 TL (altı bin yüz on beş Türk Lirası, yedi Kuruş) olduğu
bilinmektedir. İlacın satış fiyatının yüksek olması tedaviyi kendisi karşılamak durumunda
olan hastalar bakımından önemli bir maliyet doğurmaktadır. Taraflar arasında akdedilen
Sözleşme ile ilacı satın alan hastalara, ödeme erteleme ve taksitlendirme imkânı sunan bir
sistem kurulacaktır. Söz konusu sistem ile birlikte ortaya çıkan ve ilacın hasta tarafından
satın alınmasından, bankaya ödeme yaptığı tarih arasında geçen süredeki gecikmeden
kaynaklanan maliyetler BAYER TÜRK tarafından karşılanacaktır. Bunun karşılığında
BAYER TÜRK, İŞ BANKASI’nın kartlı ödeme altyapısını ve ödeme garantisi hizmetini
kullanacak ve bu yolla ilacını satan eczane sayısını artırma ve daha fazla kullanıcıya
ulaşma imkânına kavuşacaktır.
G.4. Değerlendirme
G.4.1. Menfi Tespit Değerlendirmesi
(15) 4054 sayılı Kanun’un uygulanması bakımından teşebbüs niteliğini haiz BAYER TÜRK ve
İŞ BANKASI, başvuru konusu Sözleşme ile tanımlanan ilgili pazarlarda etki doğuracak bir
işbirliğine gitmişlerdir. Taraflar arasındaki Sözleşme kapsamında her iki taraf bakımından
herhangi bir münhasırlık öngörülmemiş olup bu husus Sözleşme’nin 3. maddesinde açık
bir şekilde ifade edilmiştir. Bununla birlikte Bildirim Formunda, oluşturulan finansman
sisteminin niteliği ve kapsamı gereğince, en az bir yıl süre ile tek bir banka ile çalışılması
planlandığı belirtilmektedir. Dolayısıyla, Sözleşme kapsamında herhangi bir münhasırlık
öngörülmemiş olmakla birlikte, uygulamada bir fiili münhasırlık durumu oluşacaktır.
Oluşması beklenen söz konusu fiili münhasırlık durumu ilgili pazarlarda, sınırlı da olsa,
rekabeti kısıtlayabilecek ve bu nedenle 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesine aykırılık teşkil
edecektir. Bu bakımdan başvuru konusu Sözleşme’ye 4054 sayılı Kanun’un 8. maddesi
çerçevesinde menfi tespit belgesi verilememektedir.
G.4.2. Grup Muafiyeti Değerlendirmesi
(16) 2002/2 sayılı Dikey Anlaşmalara ilişkin Grup Muafiyeti Tebliği’nde (2002/2 sayılı Tebliğ)
dikey anlaşma “üretim veya dağıtım zincirinin farklı seviyelerinde faaliyet gösteren iki ya
da daha fazla teşebbüs arasında belirli mal veya hizmetlerin alımı, satımı veya yeniden
satımı amacıyla yapılan anlaşma” olarak tanımlanmaktadır. Sözleşme kapsamında, İŞ
15-38/618-210

4/6


BANKASI tarafından oluşturulan kartlı ödeme sistemi ve bu sistemin bir parçası olan üye
işyeri ağı kullanılarak, BAYER TÜRK tarafından pazara sunulan ilacın tüketicilere
sunulmasında kolaylık sağlanması amaçlanmaktadır. Buna göre BAYER TÜRK bir ay
erteleme ve iki taksit şeklinde ödemeden kaynaklanan maliyetlere katlanmak karşılığında,
İŞ BANKASI’nın hâlihazırda ilaçları nihai kullanıcılara ulaştıran eczanelerde kurulu
bulunan kartlı ödeme sistemleri alt yapısını ve ödeme garantisi hizmetini kullanarak
dağıtımda etkinlik kazanmayı amaçlamaktadır. Diğer bir ifade ile İŞ BANKASI, kartlı
ödeme altyapısı ve ödeme garantisi hizmeti karşılığında, BAYER TÜRK’ten tüm maliyetleri
yine BAYER TÜRK tarafından karşılanacak bir finansman sistemi alacaktır. Bu bakımdan
taraflar arasında akdedilen sözleşme, söz konusu ilacın dağıtımına yönelik dikey bir
işbirliği olarak kabul edilebilecektir.
(17) 2002/2 sayılı Tebliğ’in 2. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca herhangi bir dikey anlaşmanın
2002/2 sayılı Tebliğ kapsamında grup muafiyetinden faydalanabilmesi için, sağlayıcının
ilgili pazardaki payının %40’ı aşmaması gerekmektedir. Bu bakımdan, BAYER TÜRK’ün
ileri derece kolorektal kanseri ve gastroinstestinal stromal tümörlerin tedavisinde kullanılan
etken madde olan Regorafenib pazarında tek sağlayıcı olması ve payının %40’ın üzerinde
olması nedeniyle bildirim konusu Sözleşme’nin 2002/2 sayılı Tebliğ kapsamında grup
muafiyetinden faydalanması mümkün değildir.
G.4.3. Bireysel Muafiyet Değerlendirmesi
a) Malların Üretim veya Dağıtımı ile Hizmetlerin Sunulmasında Yeni Gelişme ve
İyileşmelerin ya da Ekonomik veya Teknik Gelişmenin Sağlanması
(18) 4054 sayılı Kanun’un 5. maddesinde göre herhangi bir rekabet kısıtlamasına bireysel
muafiyet tanınması için iki olumlu iki olumsuz şartın birlikte sağlanması gerekmektedir.
4054 sayılı Kanun’un 5. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan olumlu
şartlardan ilki, malların üretimi veya dağıtımı ile hizmetlerin sunulmasında yeni gelişme ve
iyileşmelerin ya da ekonomik veya teknik gelişmelerin sağlanması olup; bu hüküm
çerçevesinde hangi hallerin ekonomik yarar olarak kabul edileceği mevcut sistemin
özelliklerine göre değişmektedir. Ancak, üretim ve dağıtım maliyetlerinin düşürülmesi,
kalitenin artırılması, malın arzında devamlılığın sağlanması, yeni piyasalara girişin
kolaylaştırılması ve yeni ürünlerin ya da üretim tekniklerinin bulunması ekonomik yararın
sağlandığı hususlar arasında görülmektedir.
(19) Sözleşme’nin konusunu oluşturan Stivarga, kolorektal kanseri ve gastroinstestinal stromal
tümörlerin tedavisinde kullanılmakta olup temin edilebilmesi hasta açısından hayati önem
taşımaktadır. Söz konusu ilacın satış meblağının yüksek olması hastaların ilaca erişimini
kısıtlayabilmektedir. Bunun yanı sıra eczaneler nakit ödeme imkânı bulunmayan hastalara
senet karşılığı satış yapmak durumundadırlar. İşlem maliyetlerini artıran ve çeşitli riskleri
beraberinde getiren bu yöntem ilacın dağıtımında birtakım etkinsizliklere yol
açabilmektedir. Buna karşın, BAYER TÜRK ve İŞ BANKASI tarafından yapılan Sözleşme
ile hastanın mali nedenlerle ilacı temin etmekte gecikmesinin önüne geçilmesi kısmen de
olsa mümkün olabilecek, eczanelerin üstlendiği risk azaltmak suretiyle ilacı satma
motivasyonları artırılacak ve bu şekilde hizmetin sunumunda ve dağıtımında bir
iyileşmeden bahsedilebilecektir. Dolayısıyla 4054 sayılı Kanun’un 5. maddesinin birinci
fıkrasının (a) bendinde yer alan şart sağlanmaktadır.
b) Tüketicinin Bundan Yarar Sağlaması
(20) 4054 sayılı Kanun’un 5. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca muafiyetin ikinci
şartı anlaşmanın tüketicilere ortaya çıkan objektif faydadan adil bir pay alma imkânı
tanıması gereğidir. 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesi anlamında rekabeti sınırlayıcı etkileri
15-38/618-210

5/6


olan bir anlaşmanın muafiyet alabilmesi için, yukarıda değinilen malların dağıtımı veya
hizmetlerin sunulmasından elde edilen iyileşmenin tüketiciye yansıtılması ve ortaya çıkan
ekonomik fayda ile tüketicinin elde edeceği menfaat arasında makul bir denge olması
gerekmektedir.
(21) Yukarıda da belirtildiği üzere, Sözleşme ile birlikte, ilacı kullanmak durumunda kalan
hastaların SGK’nın geri ödeme süresi ve bu sürenin uzaması durumunda katlanmak
zorunda kaldıkları maliyetler BAYER TÜRK tarafından üstlenilecektir. Sözleşme ile İŞ
BANKASI kredi kartı hamili olan hastalara, bir ay ertelemeli olarak ve iki taksit halinde
ödeme imkânı sunulması nihai tüketici konumundaki hastaların ürüne daha kolay
ulaşabilmesini sağlayacak ve bu yolla tüketici faydası ortaya çıkacaktır. Dolayısıyla,
bildirime onu Sözleşme ile söz konusu şartın sağlandığı değerlendirilmektedir.
c) İlgili Piyasanın Önemli Bir Bölümünde Rekabetin Ortadan Kalkmaması
(22) 4054 sayılı Kanun’un 5. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca muafiyet kararı
verilmesinde aranan ilk olumsuz şarta göre, muafiyete konu anlaşmanın; ilgili piyasanın
önemli bir bölümünde rekabetin ortadan kalkmasına neden olmaması, bir başka deyişle
sağlanan ekonomik gelişme veya fayda ile tüketicinin bundan yarar sağlaması
durumlarının, rekabetin ortadan kaldırılması sonucunda elde ediliyor olmaması
gerekmektedir.
(23) Yukarıda da ifade edildiği gibi bildirime konu Sözleşme kapsamında taraflara getirilmiş
herhangi bir münhasırlık şartı bulunmamaktadır. Ancak en azından bir yıllık bir süre
zarfında BAYER TÜRK tarafından sunulan ilacın belirtilen şartlarda alınması sadece İŞ
BANKASI müşterilerine özel olacaktır. Diğer banka kart hamillerinin, ilacı kredi kartı
aracılığıyla almasının önünde bir engel bulunmamaktaysa da gecikme maliyetlerine
kendileri katlanmak durumundadır. Tüm maliyetlere BAYER TÜRK’ün katlandığı bu türden
bir fonlama İŞ BANKASI’na diğer bankalar karşısında rekabetçi avantaj sağlayabilecektir.
(24) Bununla birlikte, anlaşmanın BAYER TÜRK tarafından üretilen tek bir ilaca yönelik olması,
ilacın kullanım alanının sınırlı olması ve kredi kartı pazarının toplam büyüklüğü dikkate
alındığında, sadece bir banka ile çalışmasının, bankalar arası rekabeti bozması
beklenmemektedir.
(25) Öte yandan Sözleşme’nin 4.2.’nci maddesi uyarınca İŞ BANKASI’na BAYER TÜRK
tarafından bildirilen eczaneleri değerlendirerek, gerekli gördüğünde sistemden çıkarma
olanağı tanınmıştır. Ancak yine aynı maddede vurgulandığı üzere İŞ BANKASI’nın
sistemden çıkaracağı eczaneler için makul bir gerekçesinin olması beklenmektedir. Makul
gerekçenin aranması, İŞ BANKASI’nın tüm kredi kartları pazarındaki toplam büyüklüğü,
anlaşmanın kullanım amacı sınırlı tek bir ilaca ilişkin olması ve söz konusu ilacın
eczanelerin ciroları içerisindeki payının düşüklüğü gibi hususlar dikkate alındığında,
Sözleşme’ye konu uygulamaya katılımın eczanelerin rekabet koşullarını esaslı olarak
etkilemesi beklenmemektedir. Dolayısıyla 4054 sayılı Kanun’un 5. maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendinde yer alan şart sağlanmaktadır.
d) Rekabetin (a) ve (b) Bentlerindeki Amaçların Elde Edilmesi İçin Zorunlu Olandan
Fazla Sınırlanmaması
(26) 4054 sayılı Kanun’un 5. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendine göre bir anlaşmanın
bireysel muafiyet alabilmesi için gerekli son şartta, anlaşmanın ilk iki olumlu şarttaki
yararların elde edilmesi için daha az rekabeti sınırlayıcı bir yöntem söz konusu olmaması
gerektiği belirtilmektedir. Bu koşul altındaki değerlendirmelerde genel olarak sözleşmenin
rekabeti kısıtlayıcı hükümlerinin, elde edilecek faydaların sağlanması için zorunlu olup
olmadığı ve sözleşme süresi dikkate alınmaktadır.
15-38/618-210

6/6


(27) Sözleşme ile taraflara herhangi bir münhasırlık tanınmamak ile birlikte, rekabet etmeme
yükümlülüğü de getirilmemiştir. Yukarıda ifade edilen faydalar değerlendirildiğinde,
Sözleşme ile doğması muhtemel fiili kısıtlamaların makul kabul edilebileceği ve rekabeti
zorunlu olandan fazla ölçüde sınırlandırmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
(28) Bu çerçevede bildirime konu Sözleşme’nin 4054 sayılı Kanun’un 5. maddesinde getirilen
muafiyet şartlarını karşıladığı değerlendirilmiştir.
H. SONUÇ
(29) Düzenlenen rapora ve incelenen dosya kapsamına göre;
1. Bayer Türk Kimya Sanayii Ltd. Şti. ile Türkiye İş Bankası A.Ş. arasında imzalanan
İşbirliği Sözleşmesi’ne, uygulamada ortaya çıkması beklenen fiili münhasırlık nedeniyle
4054 sayılı Kanun’un 4. maddesine aykırılık teşkil edeceğinden menfi tespit belgesi
verilemeyeceğine,
2. Bununla birlikte söz konusu sözleşmeye, 4054 sayılı Kanun’un 5. maddesinde sayılan
şartların tamamını karşılaması nedeniyle bireysel muafiyet tanınmasına
OYBİRLİĞİ ile karar verilmiştir.














Full & Egal Universal Law Academy