Rekabet Kurumu - Karar Sayı 14-43/789-352
Karar Dilini Çevir:
Rekabet Kurumu
Karar Sayısı: 14-43/789-352
Karar Türü: Rekabet İhlali
Konu: Türk Telekom Grubu'nun dikey bütünleşik yapısını çeşitli uygulamalarıyla güçlendirdiği ve böylelikle pazarda mevcut olan giriş engellerinin ve dikey bütünleşik yapının sebep olduğu pazar kapatıcı etkinin artmasını ve kalıcılaşmasını sağlayarak hâkim durumunu kötüye kullandığı iddiası ve ihlal teşkil ettiği iddia edilen eylemlere yönelik geçici tedbir uygulanması talebi
Karar Tarihi: 04.11.2014




Rekabet Kurumu Başkanlığından,
REKABET KURULU KARARI
Dosya Sayısı : 2014-2-43 (Önaraştırma)
Karar Sayısı : 14-43/789-352
Karar Tarihi : 04.11.2014
A. TOPLANTIYA KATILAN ÜYELER
Başkan : Prof. Dr. Nurettin KALDIRIMCI
Üyeler : Kenan TÜRK, Dr. Murat ÇETİNKAYA, Reşit GÜRPINAR,
Fevzi ÖZKAN, Doç. Dr. Tahir SARAÇ
B. RAPORTÖRLER : Bekir KOCABAŞ, Ümit Nevruz ÖZDEMİR, Hacı Mustafa DUMAN
C. BAŞVURUDA
BULUNAN : - Vodafone Net İletişim Hizmetleri A.Ş.
Temsilcisi: Av. Dr. İsmail YILMAZ ASLAN ve Av. Orhan ÜNAL
Gazi Umur Paşa Sk. Bimar Plaza No:38/8 Balmumcu 34349
Beşiktaş / İstanbul
- Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği
Temsilcisi: Av. Gökhan CANDOĞAN
Bestekâr Sk. No:61/B-3 Kavaklıdere / Ankara

D. HAKKINDA İNCELEME
YAPILAN : Türk Telekomünikasyon A.Ş.
Turgut Özal Bulvarı 06103 Aydınlıkevler / ANKARA
(1) E. DOSYA KONUSU: Türk Telekom Grubu'nun dikey bütünleşik yapısını çeşitli
uygulamalarıyla güçlendirdiği ve böylelikle pazarda mevcut olan giriş engellerinin
ve dikey bütünleşik yapının sebep olduğu pazar kapatıcı etkinin artmasını ve
kalıcılaşmasını sağlayarak hâkim durumunu kötüye kullandığı iddiası ve ihlal teşkil
ettiği iddia edilen eylemlere yönelik geçici tedbir uygulanması talebi.
F. İDDİALARIN ÖZETİ:
(2) Vodafone Net İletişim Hizmetleri A.Ş. (VodafoneNet) yapılan başvuruda özetle;
- Türk Telekom Grubu’nun (Grup), 30.04.2014 tarihinde içerisinde altyapı, satış,
pazarlama ve destek fonksiyonlarının TTNET A.Ş. (TTNET) ve Avea İletişim Hizmetleri
A.Ş.'yi (Avea) kapsayacak şekilde dikey entegrasyonunu sağlamaya yönelik yeni
organizasyon yapısına geçeceğini Kamu Aydınlatma Platformu’nda (KAP) ‘‘özel durum
açıklaması’’ ile duyurduğu,
- Basında yer alan bir haberde Türk Telekom servis ve hizmetlerinin tek noktadan
sağlanacağı, sırası ile yönetimde, fonksiyonlarda ve ürün-hizmetlerde entegrasyon
gerçekleştirileceği, Türk Telekom, TTNET ve Avea ürünlerinin aynı mağazalarda
sunulacağı, mağaza entegrasyonuna ilişkin sürecin Mayıs ayında 13 pilot nokta ile
başlayacağı,
- Türk Telekom’un hâlihazırda TTNET’in %99,9’una, Avea’nın ise %89,9’una sahip
olduğu dolayısıyla yeni organizasyon yapısının dikey bütünleşik yapıyı ve ilgili
pazarlardaki gücü pekiştirdiği ve bu durumun ilgili sektörde rekabetçi endişeleri
beraberinde getirdiği,
- Yeni organizasyon yapısına geçişin Rekabet Kurulu’nun Türk Telekom'un
özelleştirilmesine ilişkin olarak verdiği 02.09.2004 tarih ve 04-57/797 sayılı görüş ile Türk
14-43/789-352
2/6

Telekom'un hâlihazırda TTNET'in sunduğu perakende internet erişim hizmetini ana şirket
olarak kendisinin de verebilmesi talebinin Rekabet Kurulu tarafından değerlendirildiği
10.11.2010 tarih ve 10-71/1479-567 sayılı karar göz önünde bulundurularak
değerlendirilmesi gerektiği, zira anılan görüş ve kararın dikey entegrasyonun sebep
olacağı rekabetçi endişeleri açıkça ortaya koyduğu,
- Söz konusu kararda toptan ve perakende pazarlarda ayrı tüzel kişilikler aracılığıyla
faaliyet gösteren bir teşebbüsün tekrar dikey bütünleşik bir yapıya dönmesinin rekabet
üzerinde olumsuz herhangi bir etkisinin olmayacağını iddia etmenin mümkün
görünmeyeceği, özellikle fiyat dışı ayrımcılık şeklindeki rekabet ihlallerinin, hesap
ayrıştırması, şeffaflık, fiyat düzenlemesi gibi bazı tedbirler ile önüne geçilememe
olasılığının da belirtilmesi gereken bir diğer husus olacağı,
- Pazarın bu yapısına rağmen Türk Telekom’un, özelleştirme kapsamında kendisine
yüklenilen yükümlülüklerin ardında yatan amaca aykırı hareket ederek dikey bütünleşik
yapısını çok daha entegre bir organizasyon yapısıyla güçlendirdiği, böylelikle hâlihazırda
pazardaki mevcut giriş engellerinin ve sebep olduğu pazar kapatıcı etkinin artmasına ve
kalıcılaşmasına sebep olarak hâkim durumunu kötüye kullandığı,
- Yasal ve idari engeller, batık maliyetler, ölçek ve kapsam ekonomileri ile şebeke etkileri
gibi pazar özelliklerinin toptan seviyede sabit internet erişim hizmetleri pazarında faaliyet
gösteren teşebbüslerin büyümesinin ya da pazara yeni teşebbüslerin girmesinin önünde
halen engel yarattığı ve ayrıca uzun yıllar boyunca devlet tekellerinin bulunması gibi
sebeplerden ötürü telekomünikasyon sektörünün dikey bütünleşik firmanın rekabetçi
olmayan davranışlarının görülme olasılığının yüksek olduğu bir yapı sergilediği,
- Türk Telekom ve TTNET’in ekonomik bütünlüğünün dikey bütünleşik yapıya, güçlü ve
ortak bir dağıtım ağı ile geniş bir ürün portföyüne, yüksek marka bilinirliğine, finansal ve
ekonomik güce sahip olmasının da piyasadaki teşebbüslerin büyümesi veya piyasaya
yeni teşebbüslerin girmesi önünde engel oluşturduğu,
- Türk Telekom Grubu'nun yeni organizasyon yapısına geçişinin Vodafone Net’in ve diğer
rakiplerin piyasadaki faaliyetlerini zorlaştırdığı,
- Anılan rekabeti sınırlayıcı nitelikteki dikey entegrasyonun güçlendirilmesini amaçlayan
eylemlere son verilmemesi halinde, Türk Telekom Grubu'nun grup içi bilgi akışı sayesinde
gerçekleştirdiği ayrımcı eylemlerinin artacağı ve kolaylaşacağı, bu tür eylemlerin Rekabet
Kurulu tarafından tespitinin ise daha güç bir hale geleceği
hususları ifade edilmiştir.
(3) Aynı konuya ilişkin olarak TELKODER tarafından yapılan başvuruda ise;
- Türk Telekom tarafından İMKB'ye "organizasyon değişiklikleri" başlığı ile 30 Nisan 2014
tarihli "özel durum açıklaması" yapıldığı,
- Söz konusu açıklamada Grup’un büyüme, hız ve verimliliğini arttırmak amacıyla bir
entegrasyon gerçekleştireceği, bunun ilk aşaması olarak da "satış, pazarlama, altyapı ve
destek fonksiyonlarının birleştirilmesine", yani stratejik organizasyon değişiklikleri
yapılmasına karar verildiği,
- Akabinde, 15.09.2014 tarihinde yapılan "özel durum açıklaması" ile yukarıda aktarılan
Nisan 2014 değişikliklerinin devam ettirildiği, söz konusu açıklamada Grup’un müşteri
ihtiyaçlarına ve gerekliliklerine tam olarak cevap veren "tek noktada hizmet" yaklaşımının
etkin bir şekilde sunulmasını sağlayarak Grup’u rakiplerinden ayırmak amacıyla
entegrasyon sürecinin ikinci aşamasının gerçekleştirileceği,
- Amacını açık bir şekilde ortaya koyan bu değişiklikler ile mobil-sabit satış ve pazarlama
yönetimini tek çatı altında birleştiren işlemler tesis edildiği, Türk Telekom tarafından
"stratejik" olarak ifade edilen bu değişikliklerin; Türk Telekom'un sektördeki yeri,
özelleştirme işlemi koşulu olarak tesis edilen ayrıştırma (TTNET AŞ’nin kurulması) ve
14-43/789-352
3/6

4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun (4054 sayılı Kanun) çerçevesinde ele
alınması gerektiği,
- Nisan ve Eylül aylarında Türk Telekom tarafından yapılan özel durum açıklamalarının
çok açık bir niyet ve süreci ortaya çıkardığı; Grup’un rakiplerine karşı avantaj elde
edebilmek için tek bir şirket gibi hareket edecek bir organizasyon içinde olduğu, Türk
Telekom'un nihai hedefinin, özelleştirme işlemi sırasında zorunlu olarak gerçekleştirilen
TTNET ayrıştırmasını fiilen işlevsiz hale getirmek olduğu,
- Böylesi bir amaca yönelik işlemlere BTK ve Rekabet Kurumu bakış açısını ortaya
koymanın yerinde olacağı, 2010 yılında ayrıştırmayı etkisiz kılmak amacıyla, Türk
Telekom'un perakende internet hizmeti sunmak üzere BTK ve Rekabet Kurumu'na yaptığı
başvurular çerçevesinde, mevcut durumun her iki kurum tarafından da detaylı bir şekilde
değerlendirildiği,
- Söz konusu BTK görüşünde, ‘‘Perakende genişbant internet erişim piyasasında
TTNET'in piyasa payı ve son dört yıl içinde yapılan düzenlemelere rağmen alternatif
işletmecilerin piyasa payIarında beklenen gelişmelerin görülmemesinin, fonksiyonel ayrım
yükümlülüğünün de ülkemiz düzenlemeleri içinde düşünülmesi gerektiğini gösterdiği..
Sonuç olarak hâlihazırdaki durum itibariyle mevcut durumun korunması gerektiği..’’ ;
Rekabet Kurulu kararında ise ‘‘Halihazırdaki yapıda dahi üç yılda sadece %4 oranında
ilave pazar payı elde edebilmiş olan İSS'Ierin pazardaki faaliyet alanının genişlemesinin
güçleşebileceği, yapılan ve yapılması öngörülen düzenlemeler ile bir ivme yakalaması
beklenen yerel ağa ayrıştırılmış erişim ve benzeri altyapı eksenli rekabet modellerine
geçişin daha da gecikebileceği, ve hatta bu tür bir geçişin mümkün olmayabileceği,
Türkiye pazarının mevcut durumu göz önüne alındığında kuvvetle muhtemel göründüğü..
Sonuç olarak özelleştirme aşamasında Rekabet Kurulu tarafından verilen görüşün
temelinde yer alan rekabetçi endişelerin hâlihazırda da devam ettiğinin belirtilmesi
gerektiği..’’nin ifade edildiği,
- Dolayısıyla Türk Telekom, TTNET ve Avea'nın iş planlama, satış ve pazarlama dâhil
tüm iş süreçlerini birleştirmesi, ayrım gözetmeme yükümlülüğünün hiçbir anlamının
kalmamasına neden olacağı, mevcut durumda dahi bilgi paylaşımında bulunan bu grubun
birlikte hareket ile hiçbir sınır tanımaksızın rekabet ve serbestleşmeyi geçersiz kılmasının
kaçınılmaz olacağı,
- Organizasyon değişikliğinin, esas itibariyle, Türk Telekom-TTNET ayrıştırmasını ve
Rekabet Mevzuatı ile Elektronik Haberleşme Kanunu (EHK) çerçevesinde Türk Telekom'a
getirilen yükümlülükleri fiilen geçersiz kıldığı, 4054 sayılı Kanun’un 6. maddesinde
düzenlenen "hâkim durumun kötüye kullanılması" durumunu yarattığının açık olduğu,
- Serbestleşmenin üzerinden on yılı aşkın bir zaman geçmiş olmasına karşın, elektronik
haberleşme sektöründe, mobil piyasası dışındaki alanların tümünde hala tekel
durumunun devam ettiği, sektörün rekabete açılamadığının bilinen bir olgu olduğu, bu
nedenle, büyük cirolu işletmeciler dışında, sektörde tutunmaya çalışan ve TELKODER
bünyesinde toplanmış alternatif işletmecilerin varlıklarını sürdürebilmek için büyük
mücadele verdikleri,
- Buna karşın, başvuru konusu süreç gibi rekabete aykırı işlemlerin, dayanma gücü sınırIı
işletmecilere giderilmesi imkânsız zararlar verdiği, Grup’un işbu organizasyon değişikliği
uygulamalarını sürdürmesi halinde sektörde bir dizi işletmecinin daha oyun dışı kalmasına
neden olacağı, bu nedenle, öncelikle geçici tedbir kararı verilmesi hususunun ivedilikle
ele alınmasının talep zorunluluğu doğurduğu
ifade edilerek başvuru sahipleri VodafoneNet ve TELKODER tarafından söz konusu
eylemlerin 4054 Sayılı Kanun’un 6. maddesi bağlamında bir kötüye kullanma olduğunun
soruşturma açılarak tespit edilmesi ve Türk Telekom’un bu tür eylemlerine son vermesinin
sağlanması talep edilmektedir. Ayrıca Türk Telekom’un rekabete aykırı eylemlerinin
devamı halinde telafisi mümkün olmayacak zararların oluşması tehlikesinin varlığı nedeni
14-43/789-352
4/6

ile bu eylemlerin 4054 sayılı Kanun’un 9. maddesinin 4. fıkrası uyarınca geçici tedbir
kararı alınması talep edilmiştir.
(4) VodafoneNet vekili tarafından gönderilen başka bir yazı da ise; Türk Telekom’un yeni
organizasyon yapısına geçeceğini duyurmasından sonra 15.09.2014 tarihinde basında
çıkan haberlerde "Tek Noktada Hizmet" anlayışına uygun organizasyonel değişikliklerin
Türk Telekom Grubu tarafından hayata geçirildiği, diğer bir deyişle potansiyel tehlikenin
fiili olarak gerçekleştiği belirtilmiştir.
(5) G. DOSYA EVRELERİ: Kurum kayıtlarına 25.06.2014 tarih ile intikal eden başvuru
üzerine hazırlanan 11.09.2014 tarih ve 2014-2-43/İİ sayılı İlk İnceleme Raporu
17.09.2014 tarihli Kurul toplantısında görüşülerek, 14-34/676-M sayı ile önaraştırma
yapılmasına karar verilmiştir. Ayrıca, 30.09.2014 tarihinde Kurum kayıtlarına intikal eden
başvuru üzerine hazırlanan 13.10.2014 tarih ve 2014-2-43/İİ sayılı bir diğer İlk İnceleme
Raporu 21.10.2014 tarihli Kurul toplantısında görüşülerek, 14-41/756-M sayı ile
yürütülmekte olan önaraştırmaya dahil edilmesine karar verilmiştir. İlgili kararlar uyarınca
yapılan inceleme üzerine hazırlanan, 22.10.2014 tarih ve 2014-2-43/ÖA sayılı
Önaraştırma Raporu görüşülerek karara bağlanmıştır.
(6) H. RAPORTÖR GÖRÜŞÜ: İlgili raporda; önaraştırma konusuna ilişkin olarak ilgili
teşebbüsler hakkında 4054 sayılı Kanun’un 41. maddesi uyarınca soruşturma açılmasına
gerek olmadığı ifade edilmiştir.
I. İNCELEME VE DEĞERLENDİRME
(7) Dosya mevcudu bilgiler çerçevesinde, ilgili ürün pazarı ve ilgili coğrafi pazar
belirlenmemiştir.
(8) Dosya mevcudundan, başvuruların ana konusunu Türk Telekom’un Nisan ve Eylül
aylarında Kamu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yaptığı ‘‘özel durum açıklamaları’’nda yer
alan, Grup’un organizasyon yapısında meydana gelen ve stratejik olarak ifade edilen
değişikliklerin oluşturduğu anlaşılmıştır.
- Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Görüşü
(9) Başvuru konusuna ilişkin olarak, 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun (EHK)
7. maddesinin, "Rekabet Kurulu, elektronik haberleşme sektörüne ilişkin olarak yapacağı
inceleme ve tetkiklerde, birleşme ve devralmalara ilişkin olarak vereceği kararlar da dahil
olmak üzere elektronik haberleşme sektörüne ilişkin olarak vereceği tüm kararlarda
öncelikle Kurum'un görüşünü ve Kurum'un yapmış olduğu düzenleyici işlemleri dikkate
alır” şeklindeki 2. fıkrası uyarınca BTK’dan görüş talep edilmiştir. Anılan kurum görüşü
04.09.2014 tarih ve 5015 sayılı yazı ile Rekabet Kurumu kayıtlarına intikal etmiştir. Söz
konusu yazıda ifade edilen hususlar özetle;
- Türk Telekom'un özelleştirilmesi sürecinde Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na
gönderilen Rekabet Kurulu görüşü dikkate alınarak Kablo TV şebekesinin Türk Telekom
bünyesinden tamamen ayrıştırılması ve perakende düzeydeki internet biriminin ayrı bir
şirket olarak yapılandırılmasının sağlandığı,
- Kurum tarafından gerçekleştirilen pazar analizleri sonucunda Türk Telekom toptan
düzeydeki sabit pazarlarda EPG'ye sahip işletmeci olarak belirlenmiş olmakla birlikte, söz
konusu şirketin perakende düzeyde sadece sabit telefon şebekesine erişim kurumsal alt
pazarında EPG sahibi işletmeci olarak tespit edildiği; buna karşılık perakende düzeyde
rekabetin tesisi, korunması ve geliştirilmesi amaçları doğrultusunda ilgili toptan pazarlarda
EPG'ye sahip olduğu tespit edilen Türk Telekom'a pek çok yükümlülük getirildiği,
- Nitekim AB mevzuatı ve AB'ye üye ülke uygulamalarında da perakende seviyede
düzenlemelerden ziyade daha etkin ve orantılı olduğu değerlendirilen toptan seviyedeki
önlemler tercih edildiği,
14-43/789-352
5/6

- TTNET, Kurum tarafından belirlenen EPG sahibi işletmeciler arasında yer almazken
Türk Telekom’un yukarıda zikredilen pazarlarda EPG'ye sahip işletmeci olarak tespit
edilmiş bulunduğu; bununla birlikte elektronik haberleşme sektöründeki öncü
düzenlemelerin, alternatif işletmecilerin yerleşik işletmecinin altyapısına belirli düzeylerde
erişim sağlamalarına imkân sağlamak suretiyle rekabet ortamının tesisini öngördüğü; bu
çerçevede EPG sahibi işletmecilere getirilecek yükümlülüklerin; anlaşma yapmayı
reddetme, geciktirici nedenler sunma gibi fiyat dışı ve yıkıcı fiyat, fiyat sıkıştırması, vb.
fiyata dayalı rekabete aykırı davranışların önlenmesi ve giderilmesini hedeflediği,
- Pazar analizlerinin yapılması ve bu kapsamda etkin piyasa gücüne sahip işletmecilerin
belirlenip yükümlülüklere tabi kılınmasına dair süreçler ile bu süreçlerde uygulanacak usul
ve esasların 27.11.2012 tarih ve 28480 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe
giren Pazar Analizi Yönetmeliği'nde düzenlendiği, Pazar Analizi Yönetmeliği'ne göre
EPG'ye sahip işletmecilere getirilecek yükümlülükler arasında fonksiyonel ayrıştırma
yükümlülüğüne yer verilmediği gibi bu Yönetmeliğe dayanak teşkil eden 5809 sayılı
Elektronik Haberleşme Kanunu'nda da bu yönde bir hükme rastlanmadığı,
- Genel olarak incelendiğinde Türkiye'de alternatif başka düzenleyici araçların mevcut
olduğunun görüldüğü, bu kapsamda değerlendirilmek üzere, ayrım gözetmeme, hesap
ayrımı ve maliyet muhasebesi, şeffaflık, hizmet seviyesi taahhütleri (HST) ve temel
performans göstergeleri (TPG)'nin yayımlanması gibi muhtelif yükümlülüklere ilave olarak
01.07.2014 tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde Sabit Çağrı Başlatma Pazarına ilişkin
olarak yürürlüğe konulan fiyat sıkıştırması yükümlülüğünün sağlıklı bir şekilde
uygulanmasının temini, etki ve sonuçlarının öncelikle izlenmesinin bu süreçte gereklilik
arz ettiği
belirtilmiş olup, bunlara ilave olarak; hesap ayrımı ve maliyet muhasebesi
yükümlülüklerinin uygulanması hususunda ilgili pazarlar kapsamında yükümlü kılınan
(EPG'ye sahip) işletmecilerin mezkur yükümlüklerinin gereği olarak Kurum tarafından
onaylanan usul ve esaslar çerçevesinde hesaplarını ayrıştırdığı ve hesap ayrımı
raporlarını Kuruma sunduğu ifade edilmiştir.
(10) 4054 sayılı Kanun’un 2. maddesinde, “Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde mal ve hizmet
piyasalarında faaliyet gösteren ya da bu piyasaları etkileyen her türlü teşebbüsün
aralarında yaptığı rekabeti engelleyici, bozucu ve kısıtlayıcı anlaşma, uygulama ve
kararlar ile piyasaya hâkim olan teşebbüslerin bu hâkimiyetlerini kötüye kullanmaları ve
rekabeti önemli ölçüde azaltacak birleşme ve devralma niteliğindeki her türlü hukukî işlem
ve davranışlar, rekabetin korunmasına yönelik tedbir, tespit, düzenleme ve denetlemeye
ilişkin işlemler bu Kanun kapsamına girer” ifadelerine yer verilmek suretiyle kanunun
kapsamı belirlenmiştir.
(11) Dosya konusu olayın 4054 sayılı Kanun çerçevesinde değerlendirilmesinde öncelikle
Türk Telekom, Avea ve TTNET’in aynı ekonomik bütünlüğü oluşturan tüzel kişilikler
olduğu ve Kanun kapsamında aynı teşebbüs olarak değerlendirilmesi gerektiği, bu
çerçevede, dosya konusu işlem ekonomik bütünlüğün tek taraflı bir eylemi olduğu için söz
konusu işlemin 4054 sayılı Kanun’un 4. ve 7. maddeleri kapsamında değerlendirilmesinin
mümkün olmadığı düşünülmüştür.
(12) 4054 sayılı Kanun’un tek taraflı eylemlerin değerlendirilmesine yönelik 6. maddesi ise
hâkim durumun kötüye kullanılmasını yasaklamaktadır. Dosya kapsamında incelenen
Türk Telekom Grubu’nun dikey bütünleşik yapısını çeşitli uygulamalarıyla güçlendirdiği
yönündeki iddia bu bakımdan tek başına hakim durumun kötüye kullanılması olarak
değerlendirilemeyecektir. Zira, şikayet konusu eylemler, rekabet hukuku açısından
halihazırda ekonomik bütünlük teşkil eden Türk Telekom Grubu şirketleri arasında
koordinasyonu artırmaya ve kapsam ekonomilerinden daha iyi faydalanmaya yönelik bir
yeniden yapılanmadır. Söz konusu yapılanma sonucunda Türk Telekom Grubu şirketleri
14-43/789-352
6/6

rakiplerine kıyasla rekabette daha avantajlı konuma gelseler bile, bu durum söz konusu
teşebbüsün iç etkinliğinin artırılması sonucunda ortaya çıkan bir durum olup rekabet
hukuku kapsamında teşebbüsün kendi iç etkinliğinden kaynaklanan bu tür bir duruma
müdahale edilmesinin mümkün olmadığı değerlendirilmiştir.
(13) Diğer taraftan, şikayet dilekçelerinde, başvuruya konu yeniden yapılanma sonucunda
Türk Telekom’un diğer teşebbüslere yönelik ayrımcı uygulamalar yapmasının
kolaylaşacağı ve bu tür uygulamaların tespit edilmesinin zorlaşacağı iddia edilmekle
birlikte, ortada henüz “ayrımcılık” olarak nitelenebilecek bir eylemin bulunmadığı, kaldı ki,
yeniden yapılanma sonrasında şirketlerin tüzel kişiliklerinin değişmeyeceği ve şirketler
arasında bütçe transferinin yapılmayacağı dikkate alındığında, olası bir ayrımcılık ihlalinin
tespitinin şikayet dilekçelerinde iddia edildiği ölçüde güç olmayacağı anlaşılmıştır.
(14) Dosya mevcudundan, Türk Telekom’un organizasyon yapısında meydana gelen ve
stratejik olarak addedilen değişikliklerin 4054 sayılı Kanun kapsamında
değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda söz konusu başvurunun 4054 sayılı Kanun
kapsamında olmadığı anlaşılmıştır.
(15) Bu hususlar ışığında, dosya konusuna ilişkin olarak soruşturma açılmasına gerek
olmadığı kanaatine varılmıştır.
J. SONUÇ
(16) Düzenlenen rapora ve incelenen dosya kapsamına göre, 4054 sayılı Kanun’un 41.
maddesi uyarınca şikayetin reddi ile soruşturma açılmamasına OYBİRLİĞİ ile karar
verilmiştir.





Full & Egal Universal Law Academy