Rekabet Kurumu - Karar Sayı 13-42/538-238
Karar Dilini Çevir:
Rekabet Kurumu
Karar Sayısı: 13-42/538-238
Karar Türü: Rekabet İhlali
Konu: Atık kağıt geri dönüşümü alanında faaliyet gösteren teşebbüslerin, atık kağıt ihraç etmek isteyen teşebbüslere ihracat için gerekli belgenin verilmesine yönelik olarak birlikte hareket etmek suretiyle 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun (4054 sayılı Kanun)’un 4. maddesini ihlal edip etmediklerinin tespiti
Karar Tarihi: 08.07.2013



Rekabet Kurumu Başkanlığından,
REKABET KURULU KARARI

Dosya Sayısı : 2011-3-243 (Soruşturma)
Karar Sayısı : 13-42/538-238
Karar Tarihi : 08.07.2013
A. TOPLANTIYA KATILAN ÜYELER
Başkan : Prof. Dr. Nurettin KALDIRIMCI
Üyeler : Kenan TÜRK, Doç. Dr. Mustafa ATEŞ, İsmail Hakkı KARAKELLE,
Dr. Murat ÇETİNKAYA, Reşit GÜRPINAR, Fevzi ÖZKAN
B. RAPORTÖRLER : Osman Tan ÇATALCALI, Evrim Özgül KAZAK, Neyzar ÜNÜBOL
C. BAŞVURUDA
BULUNAN : Gizlilik talebi bulunmaktadır.
D. HAKKINDA SORUŞTURMA YAPILANLAR:
1- Atkasan Atık Değerlendirme San. ve Tic. A.Ş.
Temsilcileri: Av. H. Bumin ANAL, Av. Pınar KARAASLAN,
Av. Onur AKINCIOĞLU, Av. Gür GÜRSOY, Kerem BATIR
Şehit Nevres Bulvarı Sedir Apt. No:5 Kat:4 Alsancak/İzmir
2- Dönkasan Dönüşen Kağıt Hammaddeleri San. ve Tic. A.Ş.
Temsilcileri: Av. Zümrüt ESİN, Av. Dr. İsmail Gökhan ESİN,
Av. Şadi ÖZ, Av. Birtürk AYDIN, Hakkı Can YILDIZ,
Haşmet Ozan GÜNER, Derya GENÇ
Levent Cad. Yeni Sülün Sok. No:1 34330 1.Levent/İstanbul
3- Halkalı Kağıt, Karton San. ve Tic. A.Ş.
Temsilcileri: Dr. Kemal Tahir SU, Dr. Aydın ÖZTUNALI,
M.Haluk ARI, Benan KIRMIZIGÜL, Mehmet İSKENDER
Turan Güneş Bulvarı No:100/20 Yıldız/Ankara
4- Kahramanmaraş Kağıt San. ve Tic. A.Ş.
Temsilcileri: Dr. Kemal Tahir SU, Dr. Aydın ÖZTUNALI,
M.Haluk ARI, Benan KIRMIZIGÜL, Mehmet İSKENDER
Turan Güneş Bulvarı No:100/20 Yıldız/Ankara
5- Kartonsan Karton San. ve Tic. A.Ş.
Temsilcileri: Av. C. Coşkun ARKUN, Av. M. Suat ÇELEBİ,
Av. Ü. Fırat ARKUN, Av. İlker CENGİZ
Prof. Dr. Fahrettin Kerim Gökay Cad. Okul Sok.
Altunizade Sitesi B Blok D. 12 Altunizade Üsküdar/İstanbul
6- Marmara Kağıt ve Ambalaj San. ve Tic. A.Ş.
Temsilcisi: Prof. Dr. Arif ESİN
Maçka Cad. Narmanlı Palas No:24/31 34365 Teşvikiye/İstanbul
7- Modern Karton San. ve Tic. A.Ş.
Temsilcisi: Av. Gönenç GÜRKAYNAK, Av. K. Korhan YILDIRIM,
Av. Fatma Gökçen DAĞDELEN
Çitlenbik Sok. No:12 Yıldız Mah. 34349 Beşiktaş/İstanbul
8- Olmuksa International Paper-Sabancı Amb. San. ve Tic. A.Ş.
(Yeni unvanı Olmuksan International Paper Ambalaj San. ve Tic. A.Ş.)
Temsilcileri: Av. İlmutluhan SELÇUK, Av. Dr. Okan GÜNDÜZ,
13-42/538-238
2/40

Av. Selmin GÜRPINAR YILMAZ, Av. Aysun ERSOY, Av. Elif DEMİR
Ebulula Mardin Cad. No: 57 Akatlar-Beşiktaş/İstanbul
9- Selkasan Kağıt ve Pak. Malz. İmalatı San. ve Tic. A.Ş.
Temsilcileri: Av. H. Bumin ANAL, Av. Pınar KARAASLAN,
Av. Onur AKINCIOĞLU, Av. Gür GÜRSOY, Kerem BATIR
Şehit Nevres Bulvarı Sedir Apt. No:5 Kat:4 Alsancak/İzmir
(1) E. DOSYA KONUSU: Atık kağıt geri dönüşümü alanında faaliyet gösteren
teşebbüslerin, atık kağıt ihraç etmek isteyen teşebbüslere ihracat için gerekli
belgenin verilmesine yönelik olarak birlikte hareket etmek suretiyle 4054 sayılı
Rekabetin Korunması Hakkında Kanun (4054 sayılı Kanun)’un 4. maddesini ihlal
edip etmediklerinin tespiti.
(2) F. İDDİALARIN ÖZETİ: Başvuruda özetle; Selüloz ve Kağıt Sanayii Vakfı (SKSV)’nın
üyesi olan bazı atık kağıt geri dönüşümü alanında faaliyet gösteren teşebbüslerin küçük
kağıt geri dönüşüm firmalarına atık kağıt ihtiyacının bulunmadığına dair onay yazısı
verilmemesi yönünde birlikte hareket ettikleri ve bu yolla atık kağıt ihracatını engelledikleri
iddia edilmiştir.
(3) G. DOSYA EVRELERİ: Rekabet Kurumu kayıtlarına 04.10.2011 tarih ve 6877 sayı ile
giren başvuru üzerine hazırlanan 01.11.2011 tarih ve 2011-3-243/İİ-11-178.ÜG sayılı İlk
İnceleme Raporu, 17.11.2011 tarihli Kurul toplantısında görüşülmüş ve 11-57/1486-M
sayı ile önaraştırma yapılmasına karar verilmiştir.
(4) Ek bilgiler çerçevesinde hazırlanan Bilgi Notu 02.02.2012 tarihli Kurul toplantısında
görüşülmüş ve Halkalı Kağıt, Karton San. ve Tic. A.Ş., Kahramanmaraş Kağıt San. ve
Tic. A.Ş., Kartonsan Karton San. ve Tic. A.Ş., Marmara Kağıt ve Ambalaj San. ve Tic.
A.Ş., Modern Karton San. ve Tic. A.Ş., Mondi Tire Kutsan Oluklu Mukavva, Kutu ve Kağıt
San. A.Ş., Muratlı Karton Kağıt San. ve Tic. A.Ş., Olmuksa International Paper-Sabancı
Amb. San. ve Tic. A.Ş. ile Selkasan Kağıt ve Pak. Malz. İmalatı San. ve Tic. A.Ş.’nin
17.11.2011 tarih, 11-57/1486-M sayılı Kurul kararıyla açılan önaraştırma kapsamına dahil
edilmesine 12-04/177-M sayı ile karar verilmiştir.
(5) Yapılan inceleme sonucunda hazırlanan 10.04.2012 tarih ve 2011-3-243/ÖA sayılı
Önaraştırma Raporu, 24.04.2012 tarihli Kurul toplantısında görüşülmüş ve 12-21/560-M
sayı ile Atkasan Atık Değerlendirme San. ve Tic. A.Ş. (Atkasan), Dönkasan Dönüşen
Kağıt Hammaddeleri San ve Tic. A.Ş. (Dönkasan), Halkalı Kağıt, Karton San. ve Tic. A.Ş.
(Halkalı Kağıt), Kahramanmaraş Kağıt San. ve Tic. A.Ş. (KMK), Kartonsan Karton San.
ve Tic. A.Ş. (Kartonsan), Marmara Kağıt ve Ambalaj San. ve Tic. A.Ş. (Marmara Kağıt),
Modern Karton San. ve Tic. A.Ş. (Modern Karton), Olmuksa International Paper-Sabancı
Amb. San. ve Tic. A.Ş. (Olmuksan) ve Selkasan Kağıt ve Pak. Malz. İmalatı San. ve Tic.
A.Ş. (Selkasan) hakkında soruşturma açılmasına karar verilmiştir.
(6) Soruşturma açılmasına ilişkin kararın ardından anılan teşebbüslere bildirimler, 4054 sayılı
Kanun’un 43. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 09.05.2012 tarihinde yapılmış ve
taraflardan 30 gün içinde birinci yazılı savunmalarını göndermeleri istenilmiştir. Söz
konusu bildirimler; Atkasan, Dönkasan, Halkalı Kağıt, KMK, Kartonsan, Marmara Kağıt,
Modern Karton, Olmuksan ve Selkasan tarafından sırasıyla 11.05.2012, 10.05.2012,
11.05.2012, 11.05.2012, 21.05.20121, 14.05.2012, 11.05.2012, 11.05.2012 ve
11.05.2012 tarihlerinde tebellüğ edilmiştir.
(7) Atkasan, Dönkasan, Halkalı Kağıt, KMK, Kartonsan, Marmara Kağıt, Modern Karton,
Olmuksan ve Selkasan’ın birinci yazılı savunmaları sırasıyla 08.06.2012 tarih ve 4829

1Kartonsan’a 09.05.2012 tarihinde yapılan bildirimin teslim edilememesi nedeniyle 17.05.2012’de tekrar
bildirim yapılmıştır.
13-42/538-238
3/40

sayı, 11.06.2012 tarih ve 4859 sayı, 11.06.2012 tarih ve 4861 sayı, 11.06.2012 tarih ve
4860 sayı, 18.06.2012 tarih ve 4960 sayı, 11.06.2012 tarih ve 4851 sayı, 06.06.2012 tarih
ve 4766 sayı, 11.06.2012 tarih ve 4852 sayı, 08.06.2012 tarih ve 4828 sayı ile Kurum
kayıtlarına intikal etmiştir.
(8) Soruşturma süresinin iki ay uzatılması talepli 13.09.2012 tarih ve 2011-3-243/BN sayılı
Bilgi Notu, 20.09.2012 tarihli Kurul toplantısında görüşülmüş ve 12-44/1341-M sayılı karar
ile soruşturmanın süresi iki ay uzatılmıştır. Söz konusu karara ilişkin bildirim Halkalı Kağıt
ve KMK’nın vekili tarafından 26.09.2012 tarihinde, diğer teşebbüslerin vekilleri tarafından
ise 27.09.2012 tarihinde tebellüğ edilmiştir.
(9) Hazırlanan 21.12.2012 tarih ve 2011-3-243/SR sayılı Soruşturma Raporu ve ekleri,
Kanun'un 45/1. maddesi uyarınca Kurul üyeleri ile ilgili taraflara tebliğ edilmiş ve aynı
maddenin ikinci fıkrası gereğince hakkında soruşturma yürütülen teşebbüslerden 30 gün
içinde ikinci yazılı savunmalarını göndermeleri istenilmiştir.
(10) Atkasan, Dönkasan, Halkalı Kağıt, Kartonsan, KMK, Modern Karton, Olmuksan ve
Selkasan’ın ikinci yazılı savunmalarını hazırlayabilmek için 4054 sayılı Kanun’un 45.
maddesi uyarınca ek süre istemi 17.01.2013 tarihli Kurul toplantısında görüşülmüş ve 13-
05/59-M sayılı karar ile başvuruda bulunan taraflara 30 gün ek süre verilmiştir. Söz
konusu karar Olmuksan, Modern Karton, Halkalı Kağıt, Atkasan ve Selkasan tarafından
21.01.2013 tarihinde, Kartonsan tarafından 22.01.2013 tarihinde ve Dönkasan tarafından
23.01.2013 tarihinde tebellüğ edilmiştir.
(11) Atkasan, Dönkasan, Halkalı Kağıt, KMK, Kartonsan, Marmara Kağıt, Modern Karton,
Olmuksan ve Selkasan’ın 2. yazılı savunmaları Kurum kayıtlarına sırasıyla 21.02.2013
tarih ve 1035 sayı, 21.02.2013 tarih ve 1058 sayı, 25.02.2013 tarih ve 1156 sayı,
25.02.2013 tarih ve 1151 sayı, 14.02.2013 tarih ve 809 sayı, 21.01.2013 tarih ve 409
sayı, 22.02.2013 tarih ve 1101 sayı, 25.02.2013 tarih ve 1156 sayı, 21.02.2013 tarih ve
1034 sayı ile intikal etmiştir.
(12) 4054 sayılı Kanun’un 45. maddesi uyarınca, Soruşturma Heyeti tarafından hazırlanan ek
yazılı görüş taraflara gönderilmiştir. Ek yazılı görüş Halkalı Kağıt, KMK, Atkasan ve
Selkasan tarafından 13.03.2013 tarihinde, Olmuksan ve Dönkasan tarafından 14.03.2013
tarihinde ve Modern Karton, Kartonsan ve Marmara Kağıt tarafından 15.03.2013 tarihinde
tebellüğ edilmiştir.
(13) Kartonsan, Olmuksan ve Marmara Kağıt tarafından Kurum kayıtlarına sırasıyla
29.03.2013 tarih ve 1909 sayı, 19.03.2013 tarih ve 1692 sayı ile 28.03.2013 tarih ve 1905
sayı ile intikal eden yazılarda 3. yazılı savunmalarını sunmaları için ek süre talep
edilmiştir. Söz konusu başvurular hakkında 01.04.2013 tarihinde hazırlanılan 2011-3-
243/BN sayılı Bilgi Notu 04.04.2013 tarihli Kurul toplantısında görüşülmüş ve 13-19/267-
M sayılı karar ile taraflara 3. yazılı savunmalarını hazırlamak için 30 gün ek süre
verilmiştir. Söz konusu karar Kartonsan, Olmuksan ve Marmara Kağıt tarafından
08.04.2013 tarihinde tebellüğ edilmiştir.
(14) Atkasan, Dönkasan, Halkalı Kağıt, KMK, Kartonsan, Marmara Kağıt, Modern Karton,
Olmuksan ve Selkasan’ın 3. yazılı savunmaları Kurum kayıtlarına sırasıyla 11.04.2013
tarih ve 2236 sayı, 15.04.2013 tarih ve 2339 sayı, 13.05.2013 tarih ve 2925 sayı,
12.04.2013 tarih ve 2246 sayı, 26.04.2013 tarih ve 2565 sayı, 10.05.2013 tarih ve 2879
sayı, 12.04.2013 tarih ve 2289 sayı, 13.05.2013 tarih ve 2909 sayı, 11.04.2013 tarih ve
2235 sayı ile intikal etmiştir.
(15) Tarafların sözlü savunma taleplerini içeren 16.05.2013 tarih ve 2011-3-243/BN-4 sayılı
Bilgi Notu 23.05.2013 tarihli Kurul toplantısında görüşülmüş ve 27.06.2013 tarihinde sözlü
savunma toplantısı yapılmasına 13-30/407-M sayı ile karar verilmiştir. Söz konusu karar
13-42/538-238
4/40

Atkasan, Halkalı Kağıt, Kartonsan ve Selkasan tarafından 24.05.2013 tarihinde,
Dönkasan, Marmara Kağıt, Modern Karton ve Olmuksan tarafından 27.05.2013 tarihinde
tebellüğ edilmiştir.
(16) Sözlü savunma toplantısı 27.06.2013 tarihinde yapılmıştır. Rekabet Kurulu 08.07.2013
tarihli toplantısında, 13-42/538-238 sayılı nihai kararını vermiş, söz konusu karar
09.07.2013 tarihinde tefhim edilmiştir.
(17) H. RAPORTÖR GÖRÜŞÜ: İlgili raporda;
1- a) Halkalı Kağıt, KMK, Kartonsan, Marmara Kağıt, Modern Karton, Olmuksan ve
Selkasan’ın eylemlerinin 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesini ihlal ettiği,
b) Söz konusu teşebbüslerin eylemlerinin 4054 sayılı Kanun’un 5. maddesi kapsamında
bireysel muafiyet alamayacağı,
2- Anılan teşebbüsler hakkında 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesini ihlal eden eylemleri
nedeniyle Kanun’un 16. maddesinin 3. fıkrası uyarınca idari para cezasının uygulanması
gerektiği,
3- Atkasan ve Dönkasan hakkında idari para cezası uygulanmasına gerek olmadığı,
4- İhlalde belirleyici etkide bulunup bulunmadıkları değerlendirilen gerçek kişilere, söz
konusu ihlalde belirleyici etkilerinin olmadığı kanaatine varılarak, idari para cezası
verilmesine yer olmadığı,
5- Ekonomi Bakanlığı’na atık kağıt ihracatının kayda alınmasına ilişkin uygulama
esaslarının mevcut halinin, atık kağıt sektöründeki rekabetçi yapıyı bozmayacak şekilde
değiştirilmesi yönünde görüş gönderilmesi gerektiği
ifade edilmektedir.
I. İNCELEME VE DEĞERLENDİRME
I.1. Hakkında Soruşturma Yürütülen Teşebbüsler
I.1.1. Atkasan
(18) Atkasan, atık kağıtların toplanması ve ayrıştırılması alanında faaliyet gösteren bir
Selkasan iştirakidir. 2011 yılında Atkasan’ın satışlarının % (…..)’i Selkasan’a yapılmıştır.
Atkasan’ın hisselerinin %(…..)’si Selkasan’a, %(…..)’si SCA Packaging International
BV’ye, geri kalan hisseleri ise eşit bir şekilde Çukurova Holding A.Ş., Sinai Mali Yatırımlar
Holding A.Ş. ve Endüstri Holding A.Ş.’ye aittir.
I.1.2. Dönkasan
(19) Dönkasan, 1978 yılında Kartonsan ve Olmuksan tarafından kurulmuş bir ortak girişimdir.
Atık kağıt toplanması ve ayrıştırılması faaliyetinde bulunmaktadır. Dönkasan’ın 2010 ve
2011 yıllarındaki satışlarının %(…..)’dan fazlası Kartonsan ve Olmuksan’a yapılmıştır.
Dönkasan’ın hisselerinin %(…..)’u Kartonsan’a, %(…..)’u Olmuksan’a, %(…..)’si Tursa
A.Ş.’ye ve geri kalan hisseleri ise eşit olarak Selka İç ve Dış Tic. A.Ş. ve Exsa Export
San. Mamul. Satış ve Araştırma A.Ş.’ye aittir.
I.1.3. Halkalı Kağıt
(20) Halkalı Kağıt, %100 atık kağıttan gri karton (bobin ve tabaka), fluting kağıdı (bobin),
testliner kağıdı (bobin) üretimi ile atık kağıt toplanması ve ayrıştırılması alanında faaliyet
göstermektedir. Halkalı Kağıt’ın hisselerinin %(…..)’u Nokta Saral’a, %(…..)’ü Gülüzar
Saral’a, %(…..)’si Fatma Saral Kaya’ya, %(…..)’si Süleyman Saral’a, %(…..)’si Sevim
Saral Kavruk’a, %(…..)’si Türkan Krab’a, %(…..)’si Kenan Saral’a, %(…..)’sı Bahri
13-42/538-238
5/40

Saral’a, %(…..)’si Şeref Hilmi Sarı’ya, %(…..)’i Hasan Sarı’ya ve geri kalan kısmı ise
Mustafa Saral’a aittir.
I.1.4. KMK
(21) KMK, atık kağıt kullanarak gri karton, mihver karton, fluting ve testliner olarak bilinen kağıt
türleri üretimi alanında faaliyet göstermektedir. Teşebbüsün hisselerinin %33,33’ü
Muhammet Muhittin Ciğer’e, %(…..)’ü Mehmet Ciğer’e, %(…..)’si Cihat Ciğer’e, %(…..)’si
Aysen Ciğer’e, %(…..)’u Mahmut Ciğer’e, %(…..)’u Sıdık Ciğer’e, %(…..)’si Ömer Faruk
Ciğer’e ve geri kalan kısmı ise diğer şahıslara aittir.
I.1.5. Kartonsan
(22) Kartonsan, üretiminde özellikle birinci hamur, oluklu, gazete ve karışık atık kağıt türlerini
kullanan bir geri dönüşüm firmasıdır. Kartonsan’ın hisselerinin %(…..)’u Pak Holding
A.Ş.’ye, %(…..)’i Pak Gıda Ürt. ve Paz. A.Ş.’ye, %(…..)’i Asil Gıda ve Kimya San. ve Tic.
A.Ş.’ye, %(…..)’i Oycan İth. İhr. ve Tic. A.Ş.’ye ve geri kalan %(…..)’ü ise diğer
teşebbüslere aittir.
I.1.6. Marmara Kağıt
(23) Marmara Kağıt, oluklu ambalaj karton atığı ile karışık atık kağıttan saman fluting, test
liner, imitasyon kraft liner, oluklu mukavva ve kutu üretimi alanında faaliyet
göstermektedir. Marmara Kağıt’ın hisselerinin %(…..)’ü Palmiye Tatil Köyü İşlet. Turizm
ve Tic. A.Ş.’ye geri kalan hisseleri ise diğer teşebbüslere aittir.
I.1.7. Modern Karton
(24) Modern Karton saman, ağaç, çeltik sapı gibi selüloz ihtiva eden bitki artıklarından selüloz
üretilmesi ve her türlü atık kağıdın geri dönüşümünün sağlanması yoluyla karton ve kağıt
imalatı alanında faaliyet göstermektedir. Modern Karton tarafından üretimi yapılan kağıt
türleri ise fluting, testliner ve imitasyon kraft’tır. Modern Karton’un hisselerinin %(…..)’u
Eren Holding A.Ş.’ye, %(…..)’i Mehmet Yahya Eren’e, %(…..)’i Yusuf Ziya Eren’e,
%(…..)’i Ahmet Hilmi Eren’e, %(…..)’i İsmail Eren’e ve geri kalan %(…..)ise diğer kişilere
aittir.
I.1.8. Olmuksan
(25) Olmuksan, Edirne ve Çorum’da kurulu kağıt fabrikalarında fluting ve liner türü kağıtları
üretmektedir. Teşebbüsün oluklu mukavva ve oluklu mukavva kutu üreten tesisleri de
bulunmaktadır. Olmuksan’ın temel faaliyet alanı oluklu mukavva kutu satışıdır. Üretim
gereği ortaya çıkan ve Olmuksan tarafından oluklu mukavva kutu üretiminde
kullanılamayan "dar ebatlı bobin" satışı da yapılmaktadır. 2012 yılında International Paper
Holding A.Ş. tarafından gerçekleştirilen satın alma işlemiyle birlikte teşebbüsün Olmuksa
International Paper-Sabancı Amb. San. A.Ş. olan ticaret unvanı Olmuksan International
Paper Ambalaj San. ve Tic. A.Ş. olarak değiştirilmiştir. Teşebbüsün hisselerinin % (…..)’sı
International Paper Holding A.Ş.’ye ait olup, geri kalan %(…..)’ü ise halka açıktır.
I.1.9. Selkasan
(26) Selkasan, tamamen atık kağıt kullanarak oluklu mukavva kağıdı üretimi yapmaktadır.
Teşebbüsün hisselerinin %(…..)’u SCA Packaging International B.V.’ye, %(…..)’i
Çukurova Kimya A.Ş.’ye, %(…..)’i Çukurova Holding’e ve geri kalan %(…..)oranındaki
hissesi ise diğer teşebbüslere aittir.
I.2. İlgili Pazar
I.2.1. İlgili Ürün Pazarı
13-42/538-238
6/40

(27) Hakkında soruşturma yürütülen geri dönüşüm tesislerinin (GDT) soruşturma konusu
eylemleri, atık kağıdın ihracatını kayda alan düzenlemeyi takiben bu ihracata olur veren
belgelerin verilmemesi için ortak hareket edilmesi veya belgelerin verileceği toplama ve
ayrıştırma tesislerinin (TAT) birlikte belirlenmesine ilişkindir. Bu anlamda soruşturma
konusu atık türü ilgili düzenlemeye konu ürün “47.07 Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu
(GTİP) nolu Geri Kazanılmış Kâğıt veya Karton Döküntü, Kırpıntı ve Hurdaları” olarak
adlandırılan atık kâğıtlardır. Soruşturma konusu faaliyetler ise söz konusu atıkların
toplanması, ayrıştırılması ve geri dönüştürülmesi faaliyetlerini kapsamaktadır.
(28) İstatistik Pozisyonlarına Bölünmüş Türk Gümrük Tarife Cetveli’nin 47. faslında yer alan
47.07 nolu GTİP başlığı birbirlerinden farklı atık kâğıt çeşitlerini içermesi nedeniyle
analizin bu alt başlıklar altında yapılması mümkündür. GDT’lerin üretim süreçlerinde
kullandıkları atık kâğıt türleri de birbirlerinden farklılık gösterebilmektedir. Öte yandan,
soruşturma konusunun üreticilerin ihracatı kayda bağlanan 47.07 GTİP kodlu atık kâğıdın
ihracatına olur veren belgenin verilmesi/verilmemesi bakımından birlikte hareket etmesine
ilişkin olması nedeniyle atık kâğıdın alt başlıklarıyla ilgili bir değerlendirme yapılmasına
gerek bulunmamaktadır.
(29) Bu nedenle mevcut soruşturma açısından ilgili ürün pazarı soruşturmaya taraf
teşebbüslerin iddia edilen faaliyetlerinin gerçekleştirildiği pazar olan “atık kâğıt alım
pazarı” olarak belirlenmiştir.
I.2.2. İlgili Coğrafi Pazar
(30) Atık kâğıtlar toplandıktan sonra TAT’a getirilmekte ve buradan da GDT’lere
gönderilmektedir. Şikâyet konusu teşebbüslerin ülkenin tamamından toplanan atık
kâğıtların geri dönüştürülmesi alanında faaliyet gösterdikleri, TAT’ların faaliyetleri
bakımından da coğrafi farklılıklar bulunmadığı ve 47.07 GTİP kodlu atık kâğıdın
ihracatına olur veren belgenin verilmesi için herhangi bir bölgede faaliyet gösterme şartı
aranmadığı göz önüne alındığında, dosya kapsamında ilgili coğrafi pazar “Türkiye” olarak
belirlenmiştir.
I.2.3. Atık Kağıt Alımı Pazarı
(31) Ülkemizde faaliyet gösteren GDT’lerden bazılarının hem geri dönüşüm tesisi hem de atık
kağıt toplama tesisleri bulunmakta, bazıları ise sadece geri dönüşüm alanında faaliyetini
sürdürmektedir. Örneğin, atık kâğıt toplayıcısı olan Atkasan’ın çoğunluk hissesi bir geri
dönüşüm şirketi olan Selkasan’a aittir. Benzer şekilde Dönkasan, Olmuksan ve Kartonsan
ortaklığı şeklinde kurulmuş bir TAT’tır. GDT ve TAT’ların faaliyet göstermesi için Çevre ve
Şehircilik Bakanlığı’ndan bu alanda lisans almaları gerekmektedir.
(32) Türkiye’de kâğıt-karton geri dönüşüm lisansına sahip firma sayısı yirmi altıdır. Dosya
mevcudunda yer alan, GDT lisanslı kâğıt üreticilerinin 2010, 2011 ve 2012 yıllarındaki
kapasiteleri ile toplam kapasiteye olan oranlarına bakıldığında; ülkemizde en yüksek
kapasiteye sahip beş atık kağıt geri dönüşüm firmasının sırasıyla Modern Karton,
Kartonsan, Selkasan, KMK ve Halkalı Kağıt olduğu; en yüksek kurulu kapasiteye Modern
Karton’un sahip bulunduğu ve kapasitesinin Türkiye’deki toplam kurulu kapasitenin %30-
35’ini oluşturduğu görülmüştür.
(33) Ayrıca dosyada mevcut olan, atık kağıt alımı yapan GDT’lerin 2010-2012 yıllarında tutar
ve miktar bazında yurtiçinden gerçekleştirdikleri alımlara ve bu alımların toplam yurtiçi
alımlara oranına bakıldığında da; tutar bazında ilk beş firmanın Modern Karton,
Kartonsan, KMK, Selkasan ve Halkalı Kağıt’ın; miktar bazında ise Modern Karton, KMK,
Halkalı Kağıt, Selkasan ve Kartonsan’ın olduğu; Modern Karton’un alımının toplam
alımlara oranının %25-30 arasında gerçekleştiği anlaşılmıştır.
I.3. Atık Kağıdın İhracatının Kayda Bağlanmasına İlişkin Mevzuat
13-42/538-238
7/40

(34) 06.01.1996 tarih, 22515 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 95/7623 sayılı Bakanlar
Kurulu Kararı’nın ekinde yer alan İhracat Rejimi Kararı'nın 3. maddesine göre, Ekonomi
Bakanlığı ihracatın her aşamasında, gözetim, denetim ve yönlendirilmesine ilişkin her
türlü önlemleri almaya, ihracata ilişkin bilgi ve belgeleri istemeye ve ihracatı bu Karar
çerçevesinde yürütmeye, ihracatta kısıtlama veya yasaklama getirmeye ve gerektiğinde
ihracatı müsaadeye veya kayda bağlamaya, ihracatta miktar kısıtlaması uygulamaya
yetkilidir.
(35) “Kayda bağlı ihracat”, 06.06.2006 tarih ve 26190 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan
“İhracat Yönetmeliği”nin 4. maddesinde “gümrük beyannamesinin, ihracattan önce
İhracatçı Birlikleri Genel Sekterliğince kayda alındığı ihracat şekli” olarak tanımlanmış,
aynı Yönetmelik’in 7. maddesinde ihracatı kayda bağlı malların Ekonomi Bakanlığı
tarafından yayımlanacak Tebliğ ile belirleneceği hüküm altına alınmıştır.
(36) Bu kapsamda, 06.06.2006 tarih ve 26190 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe
giren “İhracat: 2006/7 sayılı İhracı Kayda Bağlı Mallara İlişkin Tebliğ (Tebliğ)” yürürlüğe
konulmuştur. Tebliğ’in ekindeki listede ihracatı kayda bağlı mallar sıralanmış ve bu
malların ihracının ihracat Yönetmeliği’nin 7. maddesi çerçevesinde gerçekleştirileceği
hüküm altına alınmıştır.
(37) 21.04.2011 tarih, 27912 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "İhracı Kayda Bağlı Mallara
ilişkin İhracat 2006/7 sayılı Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (İhracat 2011/6)"
ile atık kağıt ihracatı kayda bağlanmış ve ardından, Ekonomi Bakanlığı’nın 17.06.2011
tarihli ve 120004482 sayılı hizmete özel yazısıyla kayıt uygulamasına, 20.06.2011
tarihinden itibaren bu konuda yetkilendirilen İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri
Genel Sekreterliği tarafından başlanacağı tüm ihracatçı birlikleri genel sekreterliklerine
duyurulmuştur.
(38) Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin 17.08.2012 tarih, 6500 sayı ile Kurum kayıtlarına giren
yazısında atık kağıt ihracatı yapmak üzere adı geçen Birliğe başvuran firmalardan,
- İhracat bağlantısını gösteren sözleşmenin bir örneği,
- İhracatçının başvurusu üzerine, ihraç edileceği beyan edilen ürünün Ekonomi
Bakanlığı’na bağlı bölge müdürlükleri nezdinde görev yapan ürün denetmenlerince ön
inceleme şeklinde, ihraç edileceği beyan edilen atık kağıdın GTİP'i, cinsi ve
muhteviyatı, miktarı, değeri ve ithalatçı ülke bilgilerinin alınması suretiyle yerinde tespit
edilerek hazırlanan tutanak,
- Bu maddeleri girdi olarak kullanan sanayiciler tarafından bu maddelere ihtiyacı
olmadığını veya üretimlerinde kullanılmayacak evsafta olduğunu belirten en az üç
adet firmadan temin edilen yazı
talep edildiği belirtilmiştir.
(39) Ayrıca, ihraç edilmek istenen atık kağıda ihtiyacı olmadığını veya üretimlerinde
kullanılamayacak nitelikte olduğuna dair yazı veren firmaların, imalatçı olduğunu gösteren
kapasite raporlarının, üretim konusu ile ilgili üretici derneklerine ve ilgili ihracatçı
birliklerine üye olduğunu gösteren anılan derneklerden ve ilgili ihracatçı birliklerinden
alınan yazıların ve üretim faaliyetlerinin sürdürüldüğünün ürün denetmenleri tarafından
yerinde tespit edilmesi suretiyle hazırlanan tutanağın da ihracat yapmak isteyen firma
tarafından adı geçen Birliğe ibraz edilmesi gerekmektedir.
(40) Diğer yandan Ekonomi Bakanlığı’ndan 17.08.2012 tarihinde gelen yazıda, belgenin
alındığı geri dönüşüm tesisinin kapasitesinin ihracat miktarını belirlemede etkisi olduğu;
yapılabilecek ihracatın miktarının tespitinde, belgeyi verecek olan GDT’lerin
kapasitelerinin aylık olarak hesaplandığı ve Dış Ticarette Standardizasyon
13-42/538-238
8/40

denetmenlerince hazırlanan tespit tutanağı ile ihracat bağlantısını gösteren sözleşme
bulunması durumunda birden fazla firmaya ihracat yapılmasının mümkün olduğu ifade
edilmiştir. Dolayısıyla bir GDT’nin bir TAT’a ihracat yapılabileceğine dair verebileceği
yazının sınırı, her ay için yıllık kapasitesinin on ikide biri kadardır.
(41) Ekonomi Bakanlığı’nın söz konusu yazısının devamında atık kağıdın ihracatı kayda bağlı
mallar listesine eklenme nedeni: “… ülkemizde endüstriyel odun arzının talebi
karşılamakta yetersiz kaldığı göz önünde bulundurulduğunda, kağıt sanayisinde
endüstriyel oduna ikame girdi olarak kullanılan atık kağıdın ihraç edilmesinin, kağıt
üreticilerinin girdi temininde sorun yaşamalarına sebep olduğu, ülkemiz ekonomisinin en
önemli sorunları arasında yer alan dış ticaret cari açıklarını azaltmada önemli faktörlerden
birisinin ihracatımızdaki katma değerli ürünleri arttırmak olduğu, bu nedenle ülkemiz kağıt
sanayisinin girdisi olan atık kağıdın yurt içi arzının yetersiz olması ve gelişen
ekonomimizde anılan maddenin ihtiyacının her geçen gün artması sebebiyle anılan
ürünün ticaretinin izlenmesi uygun görülmüştür” şeklinde açıklanmıştır.
(42) Aynı yazıda düzenlemenin hem atık kağıt/karton ihracatına hem de nihai ürün olan
kağıt/karton ihracatına olan etkisine ilişkin görüşleri ise; “… ekonomik faaliyetlerin ve
işlemlerin sonuçları birçok faktöre bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Bu çerçevede herhangi
bir maddenin ihracatının artış veya azalışı birden fazla etkene bağımlı olabileceğinden,
söz konusu düzenlemenin belirtilen maddelerin ihracatına ölçülebilir bir etkisinin
olmayacağı düşünülmektedir. Diğer taraftan bu konuda bir çalışma bulunmamaktadır”
şeklinde ifade edilmiştir:
I.4. Tebliğ Öncesi ve Sonrasında Atık Kağıdın Arz ve Talebinde Yaşanan Gelişmeler
(43) Tebliğ öncesinde, toplama firmaları elde ettikleri atık kağıtları ya yurtiçindeki geri
dönüşüm firmalarına satmakta ya da ihraç edebilmekteydi. Benzer şekilde, geri dönüşüm
firmaları da atık kağıdı yurtiçindeki toplama firmalarından tedarik edebilecekleri gibi ithal
edebilme olanağına da sahiptiler. Ancak, 2011 yılı Nisan ayında yayımlanan Tebliğ’in
uygulanmaya başlandığı Haziran 2011 sonrasında atık kağıdın ihracatı birtakım şartlara
bağlandı.
(44) Dosya mevcudunda yer alan, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)’ndan alınan veriler
doğrultusunda hesaplanan ilgili düzenleme öncesi ve sonrasındaki atık kağıt ihracat ve
ithalat miktarları incelendiğinde; Tebliğ’in yayımlandığı Nisan 2011 tarihinden sonra atık
kağıt ihracatının hızlı bir düşüş gösterdiği, Temmuz ayında dip noktasına gelen ihracatın
daha sonra yükselmeye başladığı anlaşılmıştır.
(45) Aşağıdaki grafikte ise, atık kağıt ihracat ve ithalatının ortalama fiyatlarının değişimine yer
verilmektedir.
Grafik 1– 2010-2012 Yılları Arası Atık Kağıt İhracat ve İthalatının Ortalama Fiyatları (TL/Ton)

0
100
200
300
400
500
600
Oc
a.1
0
Şu
b.1
0
Ma
r.1
0
Ni
s.1
0
Ma
y.1
0
Ha
z.1
0
Te
m.
10

u.1
0
Ey
l.1
0
Ek
i.1
0
Ka
s.1
0
Ar
a.1
0
Oc
a.1
1
Şu
b.1
1
Ma
r.1
1
Ni
s.1
1
Ma
y.1
1
Ha
z.1
1
Te
m.
11

u.1
1
Ey
l.1
1
Ek
i.1
1
Ka
s.1
1
Ar
a.1
1
Oc
a.1
2
Şu
b.1
2
Ma
r.1
2
Ni
s.1
2
Ma
y.1
2
Ha
z.1
2
İhracat Fiyatı İthalat Fiyatı
13-42/538-238
9/40

(46) Dosya mevcudunda yer alan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan ruhsat almış GDT’lerin
2010, 2011 yılları ile 2012 yılının ilk altı ayındaki aylık ortalama atık kağıt alım fiyatlarına
bakıldığında ise, Tebliğ’in duyurulduğu Nisan 2011’e kadar yükseliş gösteren iç piyasa
atık kağıt fiyatlarının, bu tarihten itibaren düşüşe geçmeye başladığı, daha sonra ise
Nisan 2011’den önceki fiyatların üzerindeki bir aralıkta dalgalandığı anlaşılmıştır. Ayrıca
atık kağıdın yurtiçi ortalama alım fiyatı ile ortalama ihracat fiyatının Tebliğ’in öncesinde ve
sonrasındaki değişimi de incelenmiş, her iki fiyatın Tebliğ’in uygulanmaya başlandığı
tarihe kadar birbirine yakın seyrettiği, ancak Tebliğ sonrasında farklılaştığı, daha sonra
tekrar benzer seviyelere geldiği görülmüştür.
(47) Aşağıdaki grafikte GDT’lerin iç piyasadan tedarik ettikleri atık kağıtlara ilişkin hem alım
miktarları hem de ortalama alım fiyatları sunulmaktadır.
Grafik 2- 2010-2012 Yılları Arasında Gerçekleştirilen Atık Kağıt Alım Fiyatları (TL) ve Miktarı (Ton)

Yurtiçi Atık Kağıt Alım Miktarı ve Fiyatı
0
50.000
100.000
150.000
200.000
250.000
Oc
a.1
0
Şu
b.1
0
M
ar.
10
Ni
s.1
0
Ma
y.1
0
Ha
z.1
0
Te
m.
10

u.1
0
Ey
l.1
0
Ek
i.1
0
Ka
s.1
0
Ar
a.1
0
Oc
a.1
1
Şu
b.
11
M
ar.
11
Ni
s.1
1
Ma
y.1
1
Ha
z.1
1
Te
m.
11

u.1
1
Ey
l.1
1
Ek
i.1
1
Ka
s.1
1
Ar
a.1
1
Oc
a.1
2
Şu
b.1
2
Ma
r.1
2
Ni
s.1
2
Ma
y.1
2
Ha
z.1
2
Ton/TL
0,00
50,00
100,00
150,00
200,00
250,00
300,00
350,00
400,00
450,00
TL
Miktar Fiyat
(48) GDT’lerin 2010-2012 yılları arasında yaptığı atık kağıt alım miktarı ile ihracat miktarları
kıyaslandığında ise aralarında çok ciddi bir farkın bulunduğu; örneğin 2011 yılında toplam
atık kağıt alım miktarı 2.051.629 ton iken, ihracat miktarının 132.242 ton olarak
gerçekleştiği görülmüştür.
(49) Ayrıca GDT lisansı almış olan ve atık kağıt alım pazarında faaliyet gösteren teşebbüslerin
ortalama kapasite kullanım oranları da incelenmiş; 2010 yılında %90,03, 2011 yılında
%93,56 ve 2012 yılının ilk 6 (altı) ayı için %95,40 rakamlarının ortaya çıktığı anlaşılmıştır.
I.5. Yerinde İncelemelerde Elde Edilen Belgeler ve Bunlara İlişkin Değerlendirmeler
(50) Belge 1 - 02.03.2011 tarihinde SKSV’de yapılan ve Modern Karton Genel Müdürü,
Halkalı Kağıt Genel Müdürü, KMK Genel Müdürü ve Atkasan Genel Müdürü’nün katıldığı
toplantıda; Avrupa’da atık kağıt fiyatlarının, Türkiye’den yapılan atık kağıt ihracatının ve
buna bağlı olarak yurtiçindeki atık kağıt fiyatının artmasından rahatsızlık duyulduğu ifade
edilerek, Türkiye’de atık kağıt fiyatlarının artması ve arz edilen miktarın azalmasının ise
teşebbüsler arasında “alımda rekabete sebep olduğu” belirtilmiştir.
(51) Söz konusu ifadeler teşebbüslerin atık kağıt alımında rekabet olmasından memnuniyet
duymadıklarını ve rekabeti önlemeye yönelik amaçları olduğunu bu toplantıda birbirleriyle
paylaştıklarına işaret etmektedir.
(52) Toplantı tarihinden yaklaşık bir ay sonra, 2011 yılının Nisan ayında, Ekonomi Bakanlığı
tarafından atık kağıt ihracatının kayda bağlanmasına yönelik düzenleme yapılmıştır.
(53) Belge 2- Marmara Kağıt, Dönkasan, Atkasan, KMK ve Halkalı Kağıt’ta yapılan
incelemelerde, atık kağıt toplayıcısı olan Yüceler Kağıt tarafından 02.02.2012 tarihinde
gönderilen atık kağıt satış teklifi bulunmuştur. Belgede, Yüceler Kağıt tarafından satışa
sunulan atık kağıtların ton başına fiyatları duyurulmakta ve bu listenin gönderildiği geri
Ton
13-42/538-238
10/40

dönüşüm firmasınca satın alma veya sekiz gün içinde herhangi bir açıklama ya da itiraz
durumunda bulunulmadığı takdirde, “atık kağıt ihtiyacının bulunmadığı” şeklinde bir
beyanın alındığının teyit edilmiş sayılacağı görülmektedir.
(54) Ekonomi Bakanlığı tarafından hayata geçirilen düzenleme ertesinde atık kağıt ihracatı
yapılabilmesi için üç geri dönüşüm firmasından “atık kağıt ihtiyacının bulunmadığı”
yönünde bir yazının alınması zorunluluğu getirildiği dikkate alındığında, üretici firmalara
gönderilen bu yazı ile Yüceler Kağıt’ın GDT’lerden atık kağıt ihracatı için ihtiyaç duyduğu
belgeyi temin etmeye çalıştığı anlaşılmaktadır.
(55) Belge 3- 08.02.2012 tarihinde Atkasan Genel Müdürü tarafından Modern Karton, KMK,
Halkalı Kağıt, Dönkasan, Marmara Kağıt ve Selkasan Genel Müdürleri ile Selkasan Genel
Müdür Yardımcısı’na gönderilen e-postada aşağıdaki ifadeler yer almaktadır:
“Sayın A. Sudi Kartal beyden aldığım bilgilere göre Emin Yüce bey birçok yere (sanırım
daha çok GDT fabrikalarına) ek yazıyı göndermiş. Bu konuda ortak bir tavır, tavsiye
olacakmı bunun değerlendirilmesinde fayda var diye dikkatlerinize sunuyorum”
(56) Yüceler Kağıt’ın yazısının teşebbüslere gönderilmesinin akabinde, yukarıda sunulan e-
postayla, Atkasan, KMK, Modern Karton, Halkalı Kağıt, Dönkasan, Marmara Kağıt ve
Selkasan arasında söz konusu yazıya karşı “ortak bir tavır veya tavsiyenin” belirlenip
belirlenmeyeceğine yönelik bir iletişime geçildiği görülmektedir.
(57) Belge 4- Yukarıda yer verilen e-postanın akabinde 09.02.2012 tarihinde Dönkasan
tarafından aynı teşebbüslere Yüceler Kağıt’a yönelik hazırlanan cevabi yazı gönderilerek,
Dönkasan’ın cevabının ne şekilde olacağı diğer teşebbüslerle paylaşılmıştır. Söz konusu
e-postada yer alan ifadeler aşağıdaki gibidir:
“ Söz konusu mektuba bizim cevabımız aşağıdaki şekilde olacaktır.
Sn. Yüceler Kağıtçılık Tic. San. ve İmalat Ltd. Şti….
09.02.2012
İLGİ:02.02.2012 tarihli, Atık kağıt teklifi konulu yazınız.
Malumlarınız olduğu üzere Şirketimizin, tarafınızdan hurda kağıt satın almaları uzunca bir
süreden beri çeşitli cins, miktar ve fiyatlarda piyasa koşullarına göre karşılıklı
mutabakatımızla devam edegelmektedir.
İşbirliğimizde müşterek memnuniyetimizin devamıyla alımlarımız aynı şekilde devam
edecektir.
Bilgilerinizi rica ederiz.
Saygılarımızla,
Sudi KARTAL”.
(58) Belge 5- Halkalı Kağıt’ta yapılan incelemede, teşebbüsün Genel Müdürü’nün yukarıda
yer verilen 09.02.2012 tarihli e-postanın çıktısı üzerine notlar yazdığı görülmüştür. Notlar
şu şekildedir:
“İLGİ: 02. Şubat 2012 tarihli atık kağıt teklifi konulu yazınız.
10 Şubat 2012 tarihinde elimize ulaşan teklifiniz.
teklif edilen atık kağıt cinsleri için alımlarımıza devam etmekteyiz miktar ve fiyatlat
konusunda karşılıklı görüşmeler yapılarak alın sonucu oluşacak mutabakatla alımlarımızı
sürdürmeye devam edebiliriz edeceği teşekkür eder. hayırlı işler dileriz”
(59) Söz konusu belge, Dönkasan’ın göndermiş olduğu cevabi yazının Halkalı Kağıt için örnek
teşkil ettiği ve Halkalı Kağıt’ın benzer bir cevap üzerinde çalıştığını göstermektedir.
(60) Belge 6- Dönkasan tarafından gönderilen ve Yüceler Kağıt’a nasıl cevap vereceklerini
içeren yazı KMK tarafından da incelenmiştir. Aşağıda sunulan yazışmada KMK Genel
13-42/538-238
11/40

Müdürü, KMK yetkililerine Dönkasan tarafından gönderilen yazıyı iletmekte ve gerekli
değerlendirmelerin yapılmasını istemektedir:


“Serdar Bey,
Ekteki yuceler kagitin gonderdigi yaziya karsilik Donkasan asagıdaki cevabi vermis.
Donkasan bir GDT sirketi olmadigi icin problem yok. Fakat biz nasil bir cevap vermeliyiz ki
bu verecegimiz cevap ihracat izni sayilmasin…Avukat Ziya beyle de bir istişare etsek iyi
olur kanaatindryim…
Ahmet Ciğer”
(61) Görüldüğü üzere, KMK tarafından Yüceler Kağıt’a Tebliğ uyarınca ihracat yapabilmesi
için yeterli sayılmayacak türde bir yazının hazırlanması çalışmaları yapılmış ve bu
çalışmalar bakımından Dönkasan’ın yazısı örnek alınmıştır. Ayrıca bu belgede atık kağıt
ihracatı yapılabilmesi için GDT’lerden alınması gereken belgenin verilmesi “ihracat izni”
olarak ifade edilmiştir. Dolayısıyla teşebbüsler arasındaki iletişimin “ihracata izin
vermemek” amacını taşıdığı görülmektedir.
(62) Belge 7- Atkasan Genel Müdürü tarafından 10.02.2012 tarihinde Selkasan Genel Müdürü
ile Genel Müdür Yardımcısı’na gönderilen e-postada ise Dönkasan ve Modern Karton’un
vereceği cevaplara ilişkin şu ifadeler yer almaktadır:
“Kartonsan/Dönkasanın vermeyi düşündüğü cevap aşağıdaki gibiymiş. H.Eren bu
sabahki telefonunda kendileri “ilgi….müracaatınız tarafınızdan değerlendirilmiş olup
prensip olarak alıcı olabileceğimizi, bunun diğer detayları olan, cins, kalite, teslim zamanı,
ödeme şekli, balya boyutları gibi hususları görüşmek üzere bizi ziyaret etmenizi
beklemekteyiz” bu meyalde bir cevap verebiliriz gibi konuştu”.
(63) Bu belge Atkasan ve Selkasan ile Dönkasan, Kartonsan ve Modern Karton’un Yüceler
Kağıt tarafından kendilerine gönderilen teklife nasıl cevap verileceği konusunda iletişim
halinde olduklarını göstermektedir.
(64) Belge 8- Yüceler Kağıt tarafından yukarıda yer verilen teklif metninin akabinde Atkasan,
Modern Karton, Halkalı Kağıt, KMK ve Dönkasan arasında benzer bir iletişim yaşanmıştır.
13.02.2012 tarihinde Atkasan Genel Müdürü tarafından Modern Karton, KMK, Halkalı
Kâğıt ve Dönkasan Genel Müdürleri’ne gönderilen e-postada;
“ Yücelerden sadece Selkasana yazı geldi biz ekteki anlayış içinde yanıtladık. Kendi
anlayışımıza göre;
-Yanıt vermemek yada alıcı değilim diye yanıt vermek onun ekmeğine yağ sürecek,
varmak istediği yere onu taşımak olacaktı.
-Biz imalat cinslerimize uyan hurda kalemleri için prensip olarak alıcıyız AMA ayrıntıyı
(miktar, kalite, TSE deki karşılığı, nakliye, ödeme, balya boyutları, teslim zamanı ve
güncel fiyat vs.vs.) görüşmek üzere bizi ziyaret etmenizi bekliyoruz.... Mihvalde cevap
verdik. Bizim anlayışımıza bu cevap daha uygun düştü. Kimseye tavsiye verecek konum
ve hakka sahip değiliz ama MIŞ gibi yanıt vermek kimin ne yaptığının belli olmadığı
ortamlar için %360 derece esneklik verdiğinide söylememiz lazım.
Yanıtımızı bilgi olarak sizlere iletmek istedim.
Not: 1)RKP hukuk anlayışına göre “blok” olmak…..dır. Buna göre bire bir eşit cevapların
verilmesi yada eş güdüm sağlama gayreti (şuanda benim yaptığım gibi) potansiyel olarak
sorgulanmaya tabidir. Unutmayalım ki karşımızda bu işleri iyi kovalayan bir anlayış var
eline malzeme vermiş olmayalım.”
ifadeleri yer almaktadır.
13-42/538-238
12/40

(65) Söz konusu e-postanın ekinde yer alan ve Yüceler Kağıt’a hitaben hazırlanan yazı ise şu
şekildedir:
“Sn. Yüceler Kağıtçılık
Tic. San. ve İmalat Ltd. Şti….

İlgi: Hurda kağıt teklifi ile ilgili …..tarih ve ….sayılı yazınız.
İlgide kayıtlı yazınız konusu hurda kağıt teklifinize teşekkür eder, imalatımıza uyan cinsler
bakımından prensip olarak alıcı olabileceğimizi bildiririz. Miktar, fiyat, nakliye koşulları,
balya ebatları, hurda kağıt cinslerinin TSE nin hangi standartlarını karşıladığı, fire
testindeki analiz yöntemleri gibi detaylı görüşmek üzere sizi Manisa Organize Sanayi
Bölgesindeki iş yerimize davet etmekteyiz. Karşılıklı görüşmeler sonucunda bir mutabakat
sağlanacağı ve işbirliği yapılacağını ümit eder, işlerinizde başarılar dileriz.
Saygılarımızla,
Selkasan A.Ş.”
(66) Yukarıdaki belgeden görüldüğü üzere, bir atık kağıt toplama firması olan Yüceler Kağıt’ın
atık kağıt ihraç edebilmesine ilişkin olarak geri dönüşüm firmalarına gönderdiği yazıya
verecekleri cevap hakkında Selkasan adına Atkasan tarafından Modern Karton, Halkalı
Kağıt ve Dönkasan’a bilgi verilmektedir.
(67) Söz konusu e-postada, bizzat yazışmayı kaleme alan Atkasan Genel Müdürü tarafından
“RKP hukuk anlayışına göre “blok” olmak…..dır. Buna göre bire bir eşit cevapların
verilmesi yada eş güdüm sağlama gayreti (şuanda benim yaptığım gibi) potansiyel olarak
sorgulanmaya tabidir” ifadeleri kullanılmıştır. Bu ifadede yer verilen “RKP hukuk
anlayışı”nın 4054 sayılı Kanun’u ifade ettiği kanaatine ulaşılmıştır. Nitekim ifadenin
devamında dile getirildiği üzere, atık kağıt geri dönüşümü ve kağıt üretimi alanında rakip
olan taraflar arasında toplama firmalarına atık kağıt ihracatı yapabilmeleri için GDT’lerden
almaları gereken belgenin verilmemesine ilişkin bir eşgüdüm yaratılmaya çalışılmasının
hukuka aykırılık teşkil edeceği belirtilmekte ve diğer teşebbüslerle birlikte hareket
etmelerinin 4054 sayılı Kanun kapsamına girmemesi için birebir aynı cevapların
verilmesinden kaçınılması konusunda uyarı da bulunulmaktadır. Söz konusu e-posta,
teşebbüslerin eylemlerinin 4054 sayılı Kanun’a aykırı olduğunun bilincinde olduklarına
işaret etmektedir.
(68) Belge 9- Dönkasan’ın Yüceler Kağıt tarafından kendisine yapılan başvuru hakkında
ortaklarından Kartonsan’a bilgi verdiği Kartonsan Satın Alma Müdürü’nün ajandasında
bulunan nottan anlaşılmaktadır. 9 Şubat tarihli ajanda notunda: “Sudi Bey’i ara. Yüceler
birinci hamur ihraç etmek istiyor, nasıl birinci hamur kalitesi ne…. Öğren… sonra
Hamdullah Bey’i ara….” denilmektedir.
(69) Belge 10- Diğer bir belge, 23.06.2011 tarihinde Atkasan Genel Müdürü tarafından
Selkasan Genel Müdürü ve Genel Müdür Yardımcısı’na gönderilen “Halkalı Mustafa
Saralla Görüşme” konulu e-postadır. Belgeden; Yüceler Kağıt’ın söz konusu yazısından
çok önce Halkalı Kağıt ile Atkasan’ın, toplama firmalarının ihracat onayı istemek için yazı
göndereceklerinin bilindiği ve bu durumda nasıl bir tavır belirleyecekleri hakkında iletişim
halinde oldukları, Atkasan’ın Halkalı Kağıt ile arasında olan bu iletişime yönelik olarak
Selkasan Genel Müdürü ve Genel Müdür Yardımcısı’na bilgi verdiği anlaşılmaktadır.
(70) Bu belgede şu ifadeler yer almaktadır: “Bugün (22/06) beni arayan 1-2 hurda ithalatçısı
elimde…ton krome karton ve kırkambar hurda kağıt var bunu ihraç etmek istiyorum bana
yazı verirmisin dedi….sonra bu kişiler zaten biz toplu olarak kağıt fabrikalarına ayrı ayrı
olmak üzere noterden yazı göndereceğiz bu yazıda şu cins şu maldan şukadar ton mal
var bu takvimde şu şekilde teslimat yapabiliriz alıcı olup olmadığınızı, alıcı iseniz fiyat ve
ödeme şartlarını 7 gün içinde bildiriniz, bildirim yapmadığınız takdirde alıcı olmadığınız
13-42/538-238
13/40

kabul edilecek diye tek tek yazı göndereceğiz dediler. Biz bu durumda ne yapacağız? ne
düşünüyoruz diye bana sordu. Ben bu gelişmelerden kısmi haberim var konuyu heyet
olarak 1-2 gün içinde ele alıp bir değerlendirme yapalım dedim”.
(71) Soruşturma sürecinde Yüceler Kağıt’tan, teklif metninin akabinde üreticilerin kendisine
gönderdiği cevabi yazılar talep edilmiştir. Söz konusu yazıların incelenmesinden Halkalı
Kâğıt, Selkasan, KMK, Dönkasan ve Modern Karton adına iştiraki Eren Kağıt San. ve Tic.
A.Ş.’nin yerinde incelemede elde edilen ve yukarıdaki yazışmalarda sunulan şekillerde
cevap verdiği tespit edilmiştir. Dolayısıyla adı geçen üreticiler arasındaki iletişim
sonucunda Yüceler Kağıt’ın ihracatı gerçekleştirmesine olanak tanımayan ve Dönkasan
tarafından 09.02.2012 tarihli e-postada gönderilen yazıya çok benzer cevaplar verdikleri
belirlenmiştir.
(72) Belge 11- Soruşturma sürecinde Raportörlerce isminin açıklanmasını istemeyen bir
teşebbüs yetkilisi (ihbarcı) ile yapılan görüşmede; Modern Karton’dan Hamdullah Eren,
KMK’dan Ahmet Ciğer, Halkalı Kağıt’tan Mustafa Saral, Selkasan adına Atkasan’dan
Ertunga Ardeniz ile toplama firmaları Burkasan Plastik Kimya Ambalaj Atık Geri Dönüşüm
San. Tic. Ltd. Şti. (Burkasan) Genel Müdürü Vedat Kılıç, Hursan Geri Dönüşüm ve Çevre
Teknolojileri San. ve Tic. A.Ş. (Hursan) Genel Müdürü Tansel Akbaysal ve Yüceler
Kağıt’tan Emin Yüce’nin katılımıyla İstanbul Sefaköy’deki Radisson SAS otelde toplantı
yapıldığı, toplantıya katılan TAT’ların aylık 8.000 ton ihracat yapmak istediklerini
belirtmelerine rağmen katılımcılara 5.000 ton atık kağıt için ihracat yazısı verilebileceğinin
söz konusu GDT’ler tarafından dile getirildiği, toplantıya katılan GDT’lerin TAT’lara kendi
belirledikleri ihracat miktarını dikte etmeye çalıştıkları ve toplantı sonunda Burkasan ve
Hursan’ın 1.500 ton için ihracat yazısı aldıkları iddia edilmiştir.
(73) Radisson SAS otelinden konu ile ilgili bilgi talep edilmiş ve Radisson SAS’tan gelen
18.12.2012 tarih ve 10549 sayı ile Kurum kayıtlarına intikal eden yazıda 16.09.2011’de
Halkalı Kağıt’ın düzenlediği bir toplantının yapıldığı, ancak toplantı katılımcılarının kim
olduğuna dair bilgilerinin olmadığı ifade edilmiştir. Yazının ekinde yer alan faturadan
Halkalı Kağıt’ın yedi kişilik yemek ödemesi yaptığı, dolayısıyla toplantıya, ihbarcının
beyanlarına paralel olarak, yedi kişinin katıldığı anlaşılmaktadır.
(74) İhbarcının bir diğer iddiası ise Burkasan ve Hürsan’ın GDT’lerin teklif ettikleri miktarda
“ihracat izni”ni almak üzere toplantıya katılan GDT’lerle anlaştığıdır.
(75) Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından gönderilen bilgiler ile ihbarcı tarafından dile getirilen
hususların karşılaştırılmasına aşağıdaki tabloda yer verilmektedir.
Tablo 1– Halkalı Kağıt, Modern Karton ve KMK tarafından Hursan ve Burkasan’a 2011 Yılının Eylül Ayında
Verilen İhracat Yazıları

Halkalı Kâğıt Modern Karton KMK
Miktar (Ton) Tarih Miktar (Ton) Tarih Miktar (Ton) Tarih
Burkasan 1.500 19.09.2011 1.500 20.09.2011 1.500 19.09.2011
Hursan 1.500 19.09.2011 1.500 20.09.2011 1.500 19.09.2011
(76) Yukarıda yer verilen tablodan da görülebileceği üzere, Halkalı Kağıt, Modern Karton ve
KMK tarafından Burkasan ve Hursan’a verilen ilk ihracat izinleri ihbarcının iddia ettiği
miktarlarla uyum göstermektedir. Ayrıca, ihracat yazılarının veriliş tarihlerinin Radisson
SAS’ta 16.09.2011 tarihinde yapıldığı tespit edilen toplantının hemen ertesi bir tarihe
denk gelmesi ihbarcının iddialarını destekleyen bir diğer husustur.
(77) İhbarcının diğer bir iddiası ise söz konusu üreticiler ve toplayıcıların her ayın 25. gününde
bir araya gelip, ihracata izin verilecek miktar ile bu miktarın toplayıcılar arasında nasıl
paylaşılacağı konusunda görüşmelerde bulunduklarıdır. İhbarcı tarafından bu iddiayı
13-42/538-238
14/40

destekleyen herhangi bir belge sunulmadığı gibi, her ayın 25. günü toplantı yapıldığına
dair bir bulguya da ulaşılamamıştır.
(78) Raportörlerce Ertunga Ardeniz ile yapılan görüşmede, Hamdullah Eren, Ahmet Ciğer,
Mustafa Saral ve Burkasan adına Vedat Kılıç, Hursan adına Tansel Akbaysal, Yüceler
Kağıt adına Mehmet Emin Yüce ve kendisinin katıldığı bir toplantının yapıldığı ifade
edilmiştir.
(79) Belge 12- 23.06.2011 tarihli e-postada, Ertunga Ardeniz tarafından Selkasan Genel
Müdürü ve Genel Müdür Yardımcısı’na Halkalı Kağıt’tan Mustafa Saral ile yapılan
görüşme hakkında bilgi verilmektedir:
“Piyasalar konuşuldu. M. Saral bobin fiyatlarının 850 pek altında işlem göreceğini
sanmıyorum ama hurda maliyetinin zaman içinde 300 in içine girmesi gerektiği, bu aylar
ve koşulların buna müsait olduğu ancak Erenin bunu anlayıp adım atmasının gerektiğini,
sıkıntının burada olduğunu dile getirdi. H.E le görüştüğünü belki kendisine güvenmediği
için bir yol alamadığını söyledi. İlginç uygulamaları var balyalıya 300-310-320 diyor ayni
firmanın dibinden kaynakta 300-310 a dökme alıyor…Hal bu olunca bende burada
dökmeyi 290-310 ye kadar almak zorunda kalıyorum. Oysaki bu fiyat hemen 250-270 e
çekilir balyalıda 300 içine sokulur. Sonraki haftalar belki biraz daha iner ama Erenin
uyumlu adım atması lazım. Ben görüşmelerle aşamadım haberin olsun hep beraber
üzerinde olursak önümüzdeki iki ayı daha ticari baza getiririz. Hurdadaki yüksek fiyat
yerini dengeli fiyata bırakmış olur dedi.
Ben Mustafaya konunun takipçisiyim geç kalıyoruz günler geçiyor bu anlamda bende
rahatsızım dedim. 1-2 gün içinde görüşme bir araya gelme kararı üzerinde değerlendirme
yapalım dedik”.
(80) Atık kağıt alım pazarında birbirlerinin rakibi konumunda bulunan Selkasan (adına
Atkasan) ile Halkalı Kağıt atık kağıt fiyatları (yazışmada hurda olarak geçmektedir, dökme
ve balyalı şeklindeki ifadeler ise atık kağıdın GDT’lere sunuluş biçimini ifade etmektedir)
hakkında görüşmektedir. Söz konusu görüşmede ayrıca “hep beraber olunur ise” atık
kağıttaki yüksek fiyatların indirilebileceği, bunun için koşulların müsait olduğu da ifade
edilmiştir.
(81) Yazışmadan anlaşıldığı üzere, birlikte hareket edilmesi ve atık kağıt fiyatlarının
düşürülmesi ile ilgili olarak Modern Karton’la da iletişime geçilmiştir. E-posta’da Modern
Karton’un diğer teşebbüslerle “uyumlu adım” atmadığı, uyumlu olması halinde fiyatların
düşürülebileceği belirtilmektedir. Söz konusu e-posta’nın tarihi 23.06.2011’dir. Yukarıda
yer verilen 23.06.2011 sonrası belgeler ve Modern Karton’un KMK ve Halkalı Kağıt’la
birlikte hareket ederek hangi TAT’lara ne kadar izin verileceğinin belirlediğine ilişkin
deliller Modern Karton’un da atık kağıt fiyatlarının düşmesi için diğer teşebbüslerle
“uyumlu adım” attığını göstermektedir.
(82) Belge 13- Marmara Kağıt’ta yapılan incelemede elde edilen ve Modern Karton çalışanı
tarafından Marmara Kağıt ve Modern Karton Genel Müdürleri’ne gönderilen 25.01.2012
tarihli e-postada yer alan; “Modern Karton olarak şu an ithal aldığımız hurda kartonun
maliyeti 100-105 €/ton seviyesindedir. Bu fiyat Çorlu fabrikamız teslim fiyatıdır. Buna ek
olarak aldığımız bilgiler, Balkan bölgesi için hurda kartonun yerinde balyalı fiyatının 70-80
€, batı avrupada ise 85-95 € seviyesinde olduğu yönündedir.” ifadeleri de tarafların atık
kağıt alım fiyatlarına ilişkin bilgileri paylaştıklarına işaret etmektedir. Görüldüğü üzere,
birbirleri karşısında rakip konumunda bulunan Modern Karton ve Marmara Kağıt temel
girdilerinin alım fiyatları hakkında iletişim halindedir.
(83) Belge 14- Halkalı Kağıt’tan alınan “İç Yazışma Formu Başlıklı” belgenin “Selüloz Kağıt
Vakfı Toplantısı”na ilişkin kısmında 20.06.2012 tarihinde yapılan SKSV toplantısında
Erdal Sükan tarafından, “İhracatın devam etmesini istiyoruz. Son dönemlerde rekabet
13-42/538-238
15/40

kurulunun geri dönüşüm firmalarına uygulamış olduğu denetimler ile firmalar zor duruma
(aynı formatta verilen ihracat izin formları) düşmüştür. Bununla ilgili hep aynı firmalara
değil de farklı firmalara da ihracat izinlerinin verilmesi sizler açısından iyi olacaktır”
denildiği belirtilmiştir.
I.6. Atkasan ve Dönkasan’a İlişkin Değerlendirme
I.6.1. Atkasan- Selkasan İlişkisi
(84) Atkasan’ın %(…..) oranındaki hissesi Selkasan’a aittir. Atkasan’ın kuruluş amacı
Selkasan’ın üretimde ihtiyacı olan hammaddenin teminini sağlamaktır. Ancak Atkasan’ın
atık kağıt toplayan ve ayrıştıran bir firma olmasına rağmen atık kağıt ihracatının kayda
bağlanmasından sonraki dönemde atık kağıdı hammadde olarak kullanan Halkalı Kağıt,
KMK, Kartonsan, Marmara Kağıt, Modern Karton, Olmuksan ve Selkasan arasında atık
kağıt ihracatını engelleme ve zorlaştırma yönündeki birlikteliğin içinde Selkasan adına
faaliyette bulunduğu tespit edilmiştir. Bu bilgiler ile dosya mevcudunda yer alan
hissedarlık ve yönetim yapısına ilişkin hususlar birlikte değerlendirildiğinde, her iki tüzel
kişiliğin rekabet hukuku bağlamında tek teşebbüs olarak ele alınması gerektiği kanaatine
ulaşılmıştır. Bu doğrultuda Atkasan anlaşmanın Selkasan’dan ayrı bir tarafı olarak ele
alınmayacaktır.
I.6.2. Dönkasan-Olmuksan-Kartonsan İlişkisi
(85) Dönkasan’ın yönetim kurulu altı kişiden oluşmakta ve üçü Kartonsan’ı diğer üçü ise
Olmuksan’ı temsil etmektedir. Dosya mevcudu bilgilerden; Dönkasan’ın satışlarının %90
ve daha fazlasını Kartonsan ve Olmuksan’a yaptığı, benzer şekilde Kartonsan ve
Olmuksan’ın da hammadde alımlarının büyük bir kısmını Dönkasan’dan karşıladıkları
görülmüştür.
(86) Yapılan incelemelerde, Dönkasan Genel Müdürü’nün toplama firmalarına atık kâğıt ihracı
için ihtiyaç duydukları belgenin verilmemesi yönünde diğer üreticilerle birlikte hareket
ettiğini gösterir belgeler elde edilmiştir.
(87) Dönkasan’ın ortakları ile ilişkisinin niteliğinin ortaya konulması, Olmuksan ve Kartonsan
adına hareket edip etmediğinin anlaşılabilmesi amacıyla önem taşımaktadır.
(88) Soruşturma sürecinde Raportörlerce Kartonsan Genel Müdürlüğü’nde yapılan
incelemede elde edilen “24.08.2011 Tarihli Karton İcra Kurulu Toplantı Tutanağı” başlıklı
belgenin “Dönkasan ve Hurda Kağıdının Direkt Olarak Tedariklenmesi” başlıklı
bölümünde; “Dönkasan sadece ortaklarına hizmet sağlayan bir tedarik şirketimidir yoksa
kağıt atık dışında diğer atıkları da içeren faaliyetleri yürüten, dolayısıyla bir katma değer
yaratan geniş kapsamlı bir şirket midir veya böyle mi olmalıdır? Bu konuda da toplantıya
katılanlar arasında farklı görüşler olduğu ortaya çıkmaktadır.” ifadeleri yer almaktadır. Bu
ifade, Dönkasan’ın Kartonsan tarafından, ortaklarının hammadde ihtiyaçlarını sağlayan
bir tedarik şirketi olarak algılandığına işaret etmektedir.
(89) Kartonsan’da elde edilen Dönkasan Genel Müdürü imzalı belgede; TÜDAM’ın “kâğıt-
karton üreticisi ve/veya kâğıt-karton üreticileri ile organik bağı olan ve çoğu kurucu üyeler
de olanların” toplantı yapması talebi üzerine 02.03.2011 tarihinde gerçekleştirilen
toplantının notları özetlenmektedir. Bu belgeden Dönkasan Genel Müdürü’nün ilgili
toplantıya ortaklarını temsilen katıldığı anlaşılmaktadır. Toplantıya katılanlar arasında
Atkasan Genel Müdürü de sayılmış ve “Selkasan-Atkasan”ı temsil ettiği belirtilmiştir. Bu
bağlamda toplantıya Dönkasan’ın davet edilmesinden, TÜDAM tarafından Dönkasan’ın,
tıpkı Atkasan’ın Selkasan’ı temsil ettiği gibi, ortakları Olmuksan ve Kartonsan’ı temsil
ettiği değerlendirmesinden kaynaklandığı anlaşılmıştır.
13-42/538-238
16/40

(90) 10.02.2012 tarihinde Atkasan Genel Müdürü tarafından Selkasan Genel Müdürü ile Genel
Müdür Yardımcısı’na gönderilen e-postada (Belge 7) Dönkasan ve Modern Karton’un
vereceği cevaplara ilişkin ifadeler yer almaktadır. Söz konusu e-postada
“Kartonsan/Dönkasanın vermeyi düşündüğü cevap aşağıdaki gibiymiş.” denilerek,
Atkasan tarafından Dönkasan’ın vereceği cevabın aynı zamanda Kartonsan adına
verilmiş bir cevap olarak da görüldüğü ortaya çıkmaktadır.
(91) 25.07.2012 tarihinde Olmuksan’da yapılan incelemede elde edilen ve bir Dönkasan
çalışanı tarafından Olmuksan satın alma uzmanına gönderilen “Teknik Kâğıt ve Murat
Kurtuluş” başlıklı 23.02.2012 tarihli e-postada, atık oluklu kağıt analizlerinde nem
oranlarının birbirinden farklılaştığı ve piyasada fiyatların yükseldiği gibi bilgiler
paylaşılmış; Dönkasan’ın Olmuksan ile olan ilişkisi “salt karlılık bağlamında
değerlendirmediği için zarar” ettiği şeklinde ifade edilmiştir. Bu ifadeler Dönkasan’ın
ortakları ile normal piyasa koşullarında çalışan bir şirket olmadığını göstermektedir.
(92) 21.03.2012 tarihinde Dönkasan Genel Müdürü tarafından bazı Olmuksan çalışanlarına
gönderilen ”BİLGİ” başlıklı e-postada ise “Dönkasan, Olmuksa’nın menfaatlerini “imkan ve
kapasitesi ölçülerinde” maksimize etmek için elinden geleni yapıyor, piyasa fiyatları
düştüğünde fiyat düşürüyor, arttığında arttırıyor, bundan bir kaygımız yok şeklinde bir
algıyı yaratacak aksiyonlar göremediğimiz algısındayım.” ifadesi yer almaktadır.
(93) “AGED Tüzüğü ve Kuruluş Bildirim Belgesi” başlıklı e-posta silsilesi içerisinde 05.01.2012
tarihinde Dönkasan Genel Müdürü’nden Olmuksan Genel Müdürü’ne gönderilen e-
postada: “Bildiğiniz gibi, yaz aylarındaki hurda kağıt ihracatı çatışmasında TÜDAM’daki
kağıt firmaları dernekten istifa etmişlerdi.
Biz, Dönkasan’ın “Ambalaj Atıkları Toplama-Ayırma Tesisi” şapkasıyla Tüdam’da Üye
olarak kalmasında yarar görmüştük…. Tüdam’dan ayrılan kağıt firmaları ayrı bir dernek
kurma kararı aldılar. Ertunga Ardeniz/Atkasan bey benimle hep temasta oldu. Bu
derneğe; Modern, Kahramanmaraş, Halkalı, Atkasan, Pehlivanoğlu, Köknar, Akasan-
Anka ile birlikte Dönkasan’ın da kurucu üye olarak katılmasını istiyorlar.
Bence her iki tarafta da antenlerimiz olması bakımından katılmamızda fayda var…. Sizce
de uygunsa katılalım derim?” ifadeleri yer almaktadır.
(94) Toplama-ayırma tesisi olarak faaliyet gösteren Dönkasan’ın kağıt üreticileri tarafından
kurulan bir derneğe üye olması için davet edilmesi, Dönkasan’ın kağıt üreticileri ile olan
bağlantısından kaynaklanmaktadır. Zira “her iki tarafta da antenlerimizin olması” ifadesi
bu tespiti doğrulamaktadır. E-posta silsilesinin devamında ise Olmuksan Genel Müdürü
ve aynı zamanda Dönkasan Yönetim Kurulu Başkanı olan kişi tarafından Dönkasan
Genel Müdürü’ne bu konuda diğer üyelerin görüşünün alınmasında fayda olduğu bilgisi
verilmiştir. Genel Müdür’den bu e-postaya gelen cevapta ise diğer üyelerin olumlu baktığı,
“hatta Dönkasan’ın hem kâğıtçı hem de Ambalaj-TAT olması vasfıyla bir denge ve irtibat
unsuru olabileceği”nin düşünüldüğü belirtilmiştir. Dönkasan’ın sektörde kabul edilen “hem
kağıtçı hem de Ambalaj-TAT olması” ifadesi Dönkasan’ın ortakları Olmuksan ve
Kartonsan’la bütünlük içinde olduğunu göstermektedir.
(95) 14.03.2012 tarihli ve “Dönkasan fiyat revizyonu” başlıklı e-postada ise Dönkasan Yönetim
Kurulu üyesi ve aynı zamanda Olmuksan Lojistik Müdürü olan kişi tarafından Dönkasan
Genel Müdürü’ne, Dönkasan’ın Olmuksan’a teklif ettiği fiyat konusunda anlaşmazlıklarla
ilgili bir e-posta silsilesinin ardından aşağıda yer alan metin gönderilmiştir:
“Eğer, Dönkasan uygun gördüğü tarihte ve uygun gördüğü fiyattan mal verecek, mutabık
olmadığımız aksi durumda ise sevkiyatı o gün durduracaksa sistemi yeniden tarif
etmeliyiz diye düşünüyorum. Bu durumda da, sizle bu konuları müzakere etmemize gerek
kalmaz. Muhasebeniz fabrikamıza yeni fiyatı ve geçerlilik tarihini bildirebilir ve faturayı
kesebilir.
13-42/538-238
17/40

Ancak bunu yapmakla 2 temel konuyu ıskalamış oluruz kanaatindeyim.
1. Dönkasan’ın kar etmenin yanında her iki hissedarına mal tedariği bakımından
stratejik destek olma gibi de bir hassasiyeti olduğunu düşünüyorum.
2. …Dolayısıyla, piyasadan aldığımız fiyatın çok üzerinde Dönkasan’dan mal
almamızın sonuçlarını transfer fiyatlandırması bakımından devlete
açıklayamayacağımız gibi kendi hissedarlarımıza da izah etmemiz kolay
olmayacaktır.”
(96) Söz konusu e-postada bizzat Lojistik Müdürü ve Dönkasan Yönetim Kurulu üyesi
tarafından Dönkasan’ın ortaklarının hammadde ihtiyacını karşılamak gibi bir vasfı
olduğunun belirtilmesi, Dönkasan’ın Kartonsan ve Olmuksan ile olan organik bağını
göstermektedir.
(97) Olmuksan’da yapılan incelemede elde edilen bir başka belge ise Dönkasan Yönetim
Kurulu’na hazırlanan Genel Müdür tarafından imzalı “Tedarik Miktarını Artırma Hedefli,
Mevcut Tesislerde Revizyon Yatırımları ve Bazı Tedarikçilerin Sabit Yatırımlarının
Desteklenmesi Planı Özet Sunumu” başlıklı metni içermektedir. Bu metinde Dönkasan
Genel Müdürü tarafından “...hem bu tedarikçilerin uzun dönemli olarak Dönkasan
(Kartonsan ve Olmuksa)’a bağlanmaları gerek bunların mevcut tedarik miktarlarını garanti
altına almayı, hem de Dönkasan tarafından finanse edilecek desteklerle bunların tedarik
miktarını artırmak öngörülmektedir” ifadeleri kullanılmıştır. Bu ifadeler Dönkasan’ın,
Kartonsan ve Olmuksan’ı temsil ettiğini ve onlar adına atık kâğıt-karton tedarikçileri iş
yaptığını göstermektedir.
(98) Bu durum Atkasan Genel Müdürü tarafından gönderilen e-postada yer alan ““Eren Kağıt
yada Atkasan yada Dönkasan yada Aksu üretici yapıların tam iştiraki olup aslında
üreticinin kendisidir. Hukuku içeriği TATcıda olsa bu gerçeği değiştirmez” (Belge 10)
ifadeleriyle de desteklenmektedir.
(99) Dönkasan atık kâğıt-karton ihracatının engellenmesi ve zorlaştırılmasından fayda görecek
bir firma olmamasına rağmen atık kâğıt-kartonu hammadde olarak kullanan teşebbüslerle
ortak tavır içinde olması ve Dönkasan ile ana teşebbüsleri arasındaki ilişkiyi gösteren
diğer belgeler Dönkasan’ın ana teşebbüsleri Kartonsan ve Olmuksan adına hareket
ettiğini göstermektedir. Bu nedenle, Dönkasan’ın belgelerde ismi geçmesine ve diğer
teşebbüslerle iletişim halinde olmasına rağmen, soruşturma konusu anlaşma taraflarının
ana teşebbüsler Kartonsan ve Olmuksan olduğu anlaşılmıştır.
I.7. Savunmalar ve Değerlendirilmesi
I.7.1. Atkasan’ın Savunması ve Yapılan Değerlendirme
(100) - Soruşturma bildiriminin 7 numaralı paragrafında geçen ve kâğıt fiyatı belirleme
iddiasının dayandığı Ertunga Ardeniz’in Mustafa Saral ile yaptığı görüşmenin aktarıldığı
e-postanın sektörde uzun yıllardır bulunan ve tecrübeye sahip iki üst düzey yöneticinin
pazarın genel gidişatı üzerine görüşlerini aktarmasından ibaret olduğu, bu görüşmede
kağıt fiyatı üzerinde anlaşmaya varıldığı şeklinde anlaşılabilecek bir açıklamanın
olmadığı, kaldı ki Halkalı Kağıt ve Atkasan firmalarının atık kağıdın fiyatını
belirleyebilecek bir noktada olmadıkları, soruşturma bildiriminde atık kağıt geri
dönüştürülmesiyle elde edilen kağıdın fiyatının belirlenmesine ilişkin olarak yer verilen
“…bobin fiyatlarının 850 pek altında işlem göreceğini sanmıyorum..” ibaresinin yer aldığı
e-postada sektörün genel gidişatının bir sohbet ortamında değerlendirildiği, pazarın
gidişatı hakkında dilek ve temennilerden ibaret olduğu, atık kağıt dönüştürülmesi ve kağıt
üretilmesi faaliyeti ile iştigal eden grup şirketinin Selkasan olduğu, eğer mamul kağıt
pazarında fiyat belirlemesi için görüşmeler yapılacaksa bunun Selkasan yetkilileri
tarafından yapılıyor olmasının gerektiği (Atkasan’ın atık kağıt geri dönüştürülmesi ve kağıt
13-42/538-238
18/40

üretilmesi faaliyeti ile iştigal etmediği) ve bu nedenle genel müdürlerinin yaptığı bir
sohbetin fiyat belirleme olarak adlandırılmasının mümkün olmadığı, Atkasan’ın elde ettiği
atık kağıdı münhasıran Selkasan’a sağladığı, ilgili pazarda fiyatların artması ya da
azalmasının Atkasan’ın faaliyetleri üzerinde çok büyük bir etkisinin olmadığı savunması.
(101) Rekabet hukuku bakımından Selkasan ile iştiraklerinden biri olan Atkasan tek teşebbüs
olarak değerlendirilmiş ve soruşturma bakımından Atkasan’ın anlaşmanın hayata
geçirilmesi adına Selkasan için hareket ettiği tespit edilmiştir. Nitekim, Atkasan’ın diğer
GDT’lerle rekabeti kısıtlayıcı bir anlaşma içerisine girmesi ve iletişimin Atkasan üzerinden
gerçekleşmiş olması Atkasan’ın bu faaliyeti Selkasan adına yaptığını göstermektedir.
I.7.2. Dönkasan’ın Savunması ve Yapılan Değerlendirme
(102) - Dönkasan’a tebliğ edilen soruşturma bildiriminde, ihlali açıkça ortaya koyan ve teşebbüs
özelinde değerlendirme yapıldığını gösteren bir bilgi ve belgeye yer verilmediği; bunun
yerine soruşturmaya dayanak teşkil eden belgelerden bir kısmının sunulduğu, her bir
teşebbüsün iddia edilen ihlale ne şekilde dahil olduğunun açıklanmadığı ve soruşturmaya
ilişkin tespit ve değerlendirmeleri içeren Önaraştırma Raporu’nun da incelemeye
açılmadığı belirtilerek, bu durumun tarafın savunma hakkını kısıtladığı savunması.
(103) Önaraştırma döneminde yapılan incelemelerde 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesi
kapsamında ihlal teşkil edebileceği düşünülen bilgi ve belgelere ulaşılmıştır. Ancak
soruşturmanın gizliliği nedeniyle önaraştırma raporunun taraflara tamamen açılması bu
aşamada uygun görülmemiş, söz konusu durum ve dosyaya giriş taleplerinin soruşturma
bitimine ertelendiği başvuruda bulunan tüm teşebbüslere yazı ile bildirilmiştir. Zira taraflar
hakkında hazırlanan soruşturma raporu tüm taraflara ticari sırlar kapatılmak suretiyle
gönderilmiş ve soruşturma raporunun tebliğ edilmesinin ardından dosyaya giriş
sağlanmıştır. Dolayısıyla önaraştırma raporunun tarafların incelemesine açılmamış
olması savunma hakkını kısıtlamamıştır.
(104) - 21.03.2012 tarihinde düzenlenen yetki belgesinde incelemenin amacı ve konusunun
açık olmadığı ve kısaca ilgili teşebbüslerin Rekabet Kanunu’nu ihlal edip etmediğinin
incelenmesi olarak yazıldığı, buna ek olarak yetki belgesinde Dönkasan’ın ticaret
unvanının açıkça yer almadığı, atık kağıt sektöründen çeşitli şirketlerin adı ile birlikte “ve
bu teşebbüsler ile aynı ekonomik bütünlük içinde yer alan teşebbüsler” ifadesi ile
inceleme kapsamında tutulmak istendiği, ekonomik bütünlük kavramının Türk Rekabet
Hukuku bakımından tartışmalı bir kavram olduğu ve Rekabet Kurulu kararlarında dahi
farklı değerlendirmeler olduğu ifade edilerek yetki belgesinde yer alan bu ifadenin bazı
şirketlerin soruşturma kapsamında olup olmadığı bakımından tartışma yaratabileceği,
yetki belgesinde 4054 sayılı Kanun’un 15. maddesine uygun olmadığı ve usulüne uygun
olmayan yetki belgesi ile elde edilen belgelerin Dönkasan’a karşı kullanılmasının yerinde
olmadığı savunması.
(105) Yetki belgelerinde teşebbüs isimleri açıkça belirtilmiş olmakla birlikte, Dönkasan’ın
Olmuksan ve Kartonsan’ın ortak kontrolünde olması nedeniyle belgede yer verilen “ve bu
teşebbüsler ile aynı ekonomik bütünlük içinde yer alan teşebbüsler” ifadesi Dönkasan’da
yerinde inceleme yapılmasına da olanak vermektedir.
(106) - Ortakları Kartonsan ve Olmuksan olmasına rağmen Dönkasan’ın ticari faaliyetlerini
yürütmekte bağımsız olduğu, Dönkasan’ın satışlarının büyük kısmını Kartonsan ve
Olmuksan’a yapmasının ise, atık kâğıt piyasasında arzın düşük ve talebin yüksek olması
ile birlikte söz konusu iki şirketle normal piyasa koşullarında çalışılması, alacakların
tahsilâtında bir sorun yaşanmaması ve iki şirketin de düzenli ve sürekli alım yapması ile
açıklanabileceği, Dönkasan’ın ortaklarına münhasır tedarik koşulu olmadığı ve piyasa
şartlarına göre diğer teşebbüslerle olan ticaretini artırmasının önünde bir engel olmadığı
savunması.
13-42/538-238
19/40

(107) Dönkasan’ın bir TAT olması nedeniyle kağıt üreticileri ile aynı konumda olmadığı açıktır.
Bununla birlikte, incelenen belgelerden Dönkasan’ın ortaklarını temsilen kağıt
üreticilerinin toplantılarına katıldığı ve piyasada ortakları adına hareket ettiği
anlaşılmaktadır.
(108) - Yüceler Kâğıt’tan kâğıt karton üreticisi olmadığı halde kendisine gelen ve İhracat Tebliği
ile kayda alınan atık kâğıt ihracatına ilişkin usule uygun olmayan bir tarzda yapılan talebi
hiçbir halde rekabeti kısıtlama amacı ve etkisi olmayan bir şekilde cevapladığı, ayrıca
ihracat yapmak isteyen kâğıt toplayıcısı teşebbüslere verilecek belge hakkında ortak
hareket edildiğinin iddia edilmesine karşın Dönkasan’a yalnızca bir talep geldiği ve
Dönkasan’la ilişkilendirilebilecek bütün yazışmaların tek bir teşebbüsün talebine ilişkin
olduğu savunması.
(109) Dönkasan’ın kâğıt üreticisi olmamasına rağmen kâğıt üreticilerine gönderilen ve ihracat
yapabilmek için gerekli yazı talebinde bulunan Yüceler Kağıt’a ne şekilde cevap verileceği
konusundaki e-postanın tarafı olması Dönkasan’ın sektördeki kâğıt üreticileri tarafından
Kartonsan ve Olmuksan’ın temsilcisi olarak görülmesinden kaynaklanmaktadır.
(110) - Belge 3’te yer verilen ifadelerin Ertunga Ardeniz’in kişisel görüşleri olduğu ve
Dönkasan’ın da Yüceler Kağıt gibi bir TAT olması nedeniyle böyle bir yazının muhatabı
olmadığı, Belge 4’te yer verilen e-postanın rekabeti kısıtlayıcı herhangi bir amacı veya
etkisi olmadığı savunması.
(111) Sadece Atkasan Genel Müdürü tarafından tutulan notlar değil, teşebbüsler arasında
TAT’ların ihracat yapabilmeleri için almaları gereken belgenin verilmesi hususunda ortak
bir davranış belirlenmesi amacıyla iletilen e-postalar da taraflar arasındaki iletişime delil
olarak gösterilmektedir. Atık kağıt ihraç etmek isteyen TAT’lara gerekli belgenin
verilmesinin zorlaştırılması veya verilmemesi konusunda birlikte hareket edildiğine ve bu
şekilde ihracatın engellenmesine ilişkin deliller 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesinin ihlal
edildiğini kanıtlar niteliktedir.
(112) - Yüceler Kağıt’ın uygulamasının sektördeki işleyişten farklı olduğu, sektörde satın
alınacak kâğıt türünün görüp incelenmeden kâğıt üzerinde teklifin kabulünün ürün
özellikleri ve sektörel teamüllere göre mümkün olmadığı, Dönkasan’ın zaten Yüceler
Kağıt’tan alım yaptığı ve Yüceler Kağıt’ın Dönkasan’ın ne tür atık kâğıtların alımını
yaptığını bilmesine rağmen bundan farklı kâğıt türleri için de teklif gönderdiği ve söz
konusu yazının gönderiliş amacı ile ilgili şüphe duydukları, Dönkasan’ın GDT lisansına
sahip kâğıt ve karton üreticisi teşebbüslerin verebileceği ihracat için gerekli olan belgeyi
verecek konumda bir teşebbüs olmadığı, Yüceler Kağıt’ın yazısının Dönkasan’a hata
sonucu gönderilmiş olabileceği, yazının 07.02.2012 tarihinde Dönkasan tarafından
alınmasının akabinde 08.02.2012 tarihinde Dönkasan yetkilisi Sudi Kartal’ın, Yüceler
Kağıt firma sahibi Emin Yüce ile telefon görüşmesi yaptığı, iki şirket arasında süregelen
mutad ticari uygulamalarla bağdaşmayan şekil ve içerikteki yazının hangi maksat ile
kendilerine iletilmiş olduğunu sorduğu, Yüceler Kağıt yetkilisi Emin Yüce’nin, atık
kağıt/karton ihracatının üç kağıt/karton üreticisinin ihtiyaçsızlık belgesi kaydına
bağlandığını, kendilerinin ihracat yapmak istediklerini, bu sebeple söz konusu yazıyı
Dönkasan ile birlikte başka firmalara da gönderdiklerini ifade ettiği ve ayrıca Dönkasan’ın
kağıt/karton üreticisi olmadığını bildiklerini, ancak Dönkasan’a söz konusu yazının bir
karışıklık sonucu ulaştığını belirterek yazının bir hata sonucu gönderildiğini teyit ettiği
savunması.
(113) Dönkasan’ın soruşturma tarafı diğer teşebbüslerle Yüceler Kağıt’ın talebinin ortak bir tavır
içerisinde ve ihracat izni sayılmayacak şekilde cevaplanması yönünde iletişim halinde
olduğu dosya içeriğindeki belgelerden anlaşılmıştır. Bu noktada Yüceler Kağıt’ın talebinin
13-42/538-238
20/40

sektör teamüllerine aykırı olduğu ya da Dönkasan’a yanlışlıkla iletildiği yönündeki
savunma, yapılan değerlendirmeyi değiştirecek nitelikte değildir.
(114) - Dönkasan’ın, Yüceler Kağıt’a gönderilecek cevap konusunda diğer teşebbüsler ile
herhangi bir mutabakat sağlamak veya ortak hareket etmek yönünde iradesinin
bulunmadığı, Dönkasan’ın ortak bir tavır veya tavsiye arayışı içinde olmadığını Yüceler
Kağıt’a cevabını diğer teşebbüslerin bu cevaba ilişkin yorumlarını beklemeden derhal
göndermiş olmasının ortaya koyduğu, Atkasan yetkilisi Ertunga Ardeniz’in 08.02.2012
tarihli e-postasındaki “ortak bir tavır, tavsiye olacak mı” yönündeki ifadesine rağmen
Dönkasan’ın ilgili cevabı hemen ertesi gün (09.02.2012) diğer teşebbüslerin kendi
aralarında ne şekilde bir cevap vereceğini istişare etmelerini beklemeksizin Yüceler
Kağıt’a göndermesinin bu durumu teyit ettiği savunması.
(115) Yüceler Kağıt’a gönderilecek cevabı, diğer teşebbüslerle birlikte hareket etmeyeceğini
beyan etmek yerine diğer teşebbüslerle paylaşması Dönkasan’ın da söz konusu
işbirliğinin içinde olduğunu göstermektedir.
(116) - Belge 8’in Dönkasan’la tek ilişkisinin e-postanın Dönkasan’a gönderilmiş olması olduğu,
oysa Dönkasan’ın Yüceler Kağıt’a cevabını 9 Şubat 2012’de gönderdiği, bu nedenle
şayet teşebbüsler arasında bir koordinasyon varsa bile Dönkasan’ın bu koordinasyon
içinde olmadığı, Dönkasan’la Yüceler Kağıt arasındaki ilişkinin çift yönlü olduğu,
Dönkasan’ın da Yüceler Kağıt’a zaman zaman atık kağıt satışı yaptığı ve Dönkasan’ın
ihracatı desteklediği ve ihracat yapmak isteyen atık kağıt toplayıcılarına verilecek belge
konusunda ortak hareket edilmesi hususunda menfaatinin olmadığı savunması.
(117) Dönkasan’ın ortaklarından bağımsız bir şekilde sadece bir atık kağıt toplayıcısı olarak ele
alınması halinde belirtildiği gibi anılan konu hakkında menfaatinin olmadığı
söylenebilecektir. Ancak dosya konusu belgelerden Dönkasan’ın ortaklarının atık kağıt
ihtiyacını karşılayan bir şirket olduğu ve Dönkasan Genel Müdürü ile ortakları olan
Kartonsan ve Olmuksan üst düzey yöneticileri arasındaki yazışmalar, Dönkasan’ın
ortaklarının çıkarları doğrultusunda hareket ettiğini ve ortaklarını temsilen diğer GDT’lerle
işbirliği içinde yer aldığını göstermektedir. Soruşturma konusu olay bakımından Olmuksan
ve Kartonsan tarafından kurulan bir ortak girişim olan Dönkasan’ın anlaşmanın hayata
geçirilmesi için bu teşebbüsler adına hareket ettiği tespit edilmiştir.
(118) - Belgelerin sadece üçünde Dönkasan’ın adının geçtiği ve bu belgelerin ikisinde
Dönkasan’ın sadece e-postanın alıcısı konumunda olduğu, elde edilen belgelerin
bütününe bakıldığında soruşturma bildiriminde öne sürülen üç iddiayı destekleyecek
yeterli belge olmadığı ve ispat standardının karşılanmadığı, koordinasyona ilişkin kanının
oluşmasını etkilemiş olduğu düşünülen Atkasan Genel Müdürü’nün görüşleri ve
yazışmalarının Dönkasan bakımından, bu görüşlere verdiği bir cevap ya da karşılık
bulunmadığından ve kendi gönderdiği e-postada diğer teşebbüsler ile koordineli hareket
etmeye yönelik bir öneri, görüş, tavsiye paylaşmamış olduğundan, ilgisiz kabul edilmesi
gerektiği ve Dönkasan’ın herhangi bir ortak anlayışa taraf olduğuna ilişkin bir delil olarak
kabul edilmemesi gerektiği, aksinin özellikle de Medikal Gaz ve Dia Mar Kararları ile
içtihada yerleşen “kişisel notların güvenilir delil teşkil etmediği” anlayışı ile ters düşeceği
savunması.
(119) Savunmada belirtilen 11.11.2010 tarih ve 10-72/1503-572 sayılı Medikal Gaz kararında
hakkında soruşturma yapılan teşebbüslerden birinde bulunan ve anlaşmaya taraf
olmadığı iddia edilen söz konusu teşebbüs tarafından tutulan görüşme notlarının “tek
başına” diğer teşebbüslerin 4054 sayılı Kanun’u ihlal ettiklerine delil olması bakımından
kesinlik içermediği belirtilmiştir. Şöyle ki kararda “iddia edilen anlaşmaya taraf olmayan bir
teşebbüs tarafından tutulan belgelerin doğruluğu konusunda herhangi bir şüpheye
düşülmeksizin kabul edilmesi ve bu belgelere dayanılarak anlaşmaya taraf olduğu iddia
13-42/538-238
21/40

edilen teşebbüslerin hastane medikal gaz alım ihalelerindeki fiyat tekliflerine ve ihalelere
katılım durumlarına bakılmasının, taraflar arasında 4054 sayılı Kanunun yasakladığı bir
anlaşmayı ispatlaması bakımından yetersiz olduğu açıktır” denilerek notların anlaşmaya
taraf olmayan bir teşebbüs yetkilisinin kişisel notları olduğu vurgulanmıştır. 25.12.2008
tarihli ve 08-75/1198-463 sayılı Dia Mar kararında ise “Diğer yandan önaraştırma ve
soruşturma safhalarında yapılan yerinde incelemelerde olması ihtimal dahilinde bulunan
bu kartel anlaşmasını destekler nitelikte sağlıklı başkaca herhangi bir veriye diğer
teşebbüslerde rastlanmamıştır. Dolayısıyla yukarıda sözü edilen delil tek başına iddia
olunan kartel anlaşmasını ihtimal derecesinde gösterebilir niteliğe sahip ise de, başka
bilgi ve belgelerle desteklenmediği sürece ihlalin varlığı konusunda bir kanaate ulaşmak
için yeterli olmadığı sonucuna ulaşılmıştır” ifadeleri yer almaktadır. Savunmada yer
verilen söz konusu karardaki koşulların mevcut dosya ile ilişkilendirilemeyeceği kanaatine
varılmıştır.
I.7.3. KMK ve Halkalı Kağıt’ın Yazılı Savunmaları ve Yapılan Değerlendirme
(120) Her iki teşebbüsün vekillerinin aynı olması ve savunmalarında yer verilen hususların
benzerlik taşıması nedeniyle KMK’nın ve Halkalı Kağıt’ın savunmalarının aynı başlık
altında ele alınması uygun görülmüştür.
(121) - Belge 4’ün 09.02.2012 tarihinde Dönkasan’dan gönderilen bir e-posta olduğu,
Dönkasan’ın GDT olmaması nedeniyle bu teşebbüsten alınacak cevabın atık kâğıdın
ihraç edilmesine yardımcı olmasının mümkün olmadığı, Yüceler Kağıt’ın GDT olmayan bir
teşebbüse böyle bir yazıyı neden gönderdiğinin kendilerince bilinmediği, Yüceler Kağıt
tarafından gönderilen yazının ticaretin olağan işleyişiyle örtüşmediği, Yüceler Kağıt’ın asıl
amacının yurt içine satmak değil, ihraç etmek olduğu savunması.
(122) Dönkasan’ın GDT olmaması hususu ve diğer iddialar, mevcut deliller çerçevesinde
Dönkasan’ın Halkalı Kağıt, KMK, Kartonsan, Marmara Kağıt, Modern Karton, Olmuksan
ve Selkasan arasındaki anlaşmaya aracılık ettiği gerçeğini değiştirmemektedir.
(123) - Piyasada otuzdan fazla üretici olması nedeniyle atık kağıt toplayıcılarının alternatiflerinin
çok olduğu ve yalnızca yedi teşebbüsün ihracatı kısıtlamak için koordinasyon halinde
olması durumunda dahi atık kağıt üreticilerinin başvurabilecekleri çok fazla sayıda
firmanın bulunduğu savunması.
(124) Soruşturmaya taraf olan GDT’lerin kapasitelerinin atık kağıt geri dönüşümü yapan
GDT’lerin toplam kapasitesine oranı, kapasite büyüklüğünün ihracat yapmak isteyen
TAT’ların alacağı belge bakımından önemi ve ayrıca bu teşebbüslerin Türkiye’de atık
kağıt alım pazarı içindeki payları dikkate alınarak ilgili pazardaki konumlarının
incelenmesi sonucunda söz konusu teşebbüslerin sektörde büyük ve etkili firmalar
oldukları ve birlikte hareket ederek pazar dinamiklerini etkileyebilecek niteliğe sahip
bulundukları kanaatine ulaşılmıştır.
(125) - Halkalı Kağıt’ın, Belge 12’den soruşturma raporunun tebliğ edilmesinden sonra haberi
olduğu, Kurulun delil serbestîsi ilkesi çerçevesinde rekabet ihlalinin varlığını her türlü
delille ispatlamak yoluna gittiği, ancak bu serbestinin her türlü delilin kabul edileceği
anlamına gelmediği, bilgisayarda üretilmiş, altında imza olmayan, tek taraflı olarak
gönderilen ve yazılan belgelerin delil niteliği taşıyıp taşımadığının delil ile delilin aleyhine
ileri sürüleceği kişi arasındaki bağlantı, delilin o kişiden kaynaklanmış olması biçiminde
anlaşılması gerektiği, bu nedenle tek taraflı olarak hazırlanmış bir belgenin ancak ve
ancak belgeye konu ve üçüncü kişileri ilgilendiren vakanın başka maddi delillerle
ispatlanması halinde mümkün olacağı savunması.
(126) Halkalı Kâğıt ve KMK’ya ilişkin iddialar sadece bu belgeye dayandırılmamaktadır. Birlikte
hareket edilmesine ilişkin e-postaların alıcı kısmı, Halkalı Kağıt’ın ve KMK’nın yetkililerini
13-42/538-238
22/40

de içermektedir. Soruşturma kapsamında ele alınan belgelerin tamamı bir bütün olarak
değerlendirilerek 4054 sayılı Kanun’un ihlal edildiği sonucuna ulaşılmıştır.
(127) - Soruşturma konusunun rekabeti koruyan bir yaklaşımdan ziyade Yüceler Kağıt’ın belirli
ve kısa bir dönem için daha fazla kar elde edememiş olmamasının rekabet kısıtlanması
olarak değerlendirildiği savunması.
(128) Söz konusu teşebbüsler tarafından gerçekleştirilen ihlalin sadece Yüceler Kağıt’a yönelik
olmadığı ve ihracat izni almak isteyen bütün TAT’lar için geçerli olduğu elde edilen
belgeler çerçevesinde açıktır. Bu nedenle savunmaya katılmak mümkün değildir.
(129) - Halkalı Kağıt, KMK, Kartonsan, Marmara Kağıt, Modern Karton, Olmuksan ve
Selkasan’ın atık kağıt fiyatını düşürmeye yönelik bir anlaşma yapacaklarsa doğrudan alım
fiyatına ilişkin bir anlaşma yapmalarının daha rasyonel olacağı, bu nedenle anlaşmayı
dolaylı yoldan ihracat izni vermemek suretiyle yapmalarının rasyonel olmadığı
savunması.
(130) Teşebbüslerin 4054 sayılı Kanun’u ihlal eden eylemleri gerçekleştirmeleri durumunda,
kullanılan metodun rasyonel olup olmadığına bakılmamakta, ilgili pazarda rekabetin
kısıtlanıp kısıtlanmadığı belirlenmeye çalışılmaktadır.
(131) - Belge 11’de yer verilen ve ihbarcı tarafından ileri sürülen “… ihracat kısıtlanmasından
sonra fiyatların düştüğü, buna bağlı olarak toplama oranlarının düştüğü ve toplama
miktarının zamanla azalacağı” ifadesinin yanlış olduğu ve ihbarcının iddialarının
dayanaksız olduğu savunması.
(132) Belge 11’de yer verilen ihbarcının ifadesi, yapılan görüşmede düzenlenen tutanakta yer
alan ve ihbarcının konunun piyasaya olan etkisine ilişkin kişisel değerlendirmeleridir. Söz
konusu ifade ihbarcının kendi ifadesi olup, bu ifadeye ilişkin bir değerlendirme
yapılmamıştır.
(133) - Rapordaki Tablo 7 ile Tablo 4’te yer verilen ihracat rakamları karşılaştırıldığında, ihracat
rakamlarının belirtilen dönem itibarıyla verilen izinlerin dahi altında kaldığı savunması.
(134) Soruşturma Raporu’nda yer alan Tablo 7 incelendiğinde, Burkasan’ın ve Hursan’ın 2011
yılının Eylül ayında Halkalı Kağıt, Modern Karton ve KMK’dan 1.500’er ton ihracat
gerçekleştirebilmek amacıyla başvuruda bulundukları, söz konusu teşebbüslerin de bu
miktar için gerekli belgeleri düzenledikleri görülebilir. Tablo 4’te ise 2011 yılının Eylül ve
Ekim aylarında sırasıyla 7.464 ton ve 6.611 ton ihracat yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu
nedenle savunmada dile getirilen husus olan Burkasan ve Hursan’ın 2011 yılının Eylül,
Ekim veya Kasım ayında gerçekleştirdikleri ihracatın (toplam 3.000 ton etmektedir)
toplam ihracatın altında kaldığı savunması uygun görülmemiştir.
(135) - 02.03.2011 tarihli Belge 1’de teşebbüslerin rekabeti kısıtlamaya yönelik bir amaçlarının
olduğuna dair herhangi bir ifadenin yer almadığı, söz konusu belgenin teşebbüslerin ihlal
içerisinde olduğu sonucuna götürmeyeceği savunması.
(136) Söz konusu belge Ekonomi Bakanlığı tarafından yayımlanan Tebliğ’den önceki dönemde
de Halkalı Kağıt, KMK, Kartonsan, Marmara Kağıt, Modern Karton, Olmuksan ve
Selkasan’ın ihracatın artmasının atık kağıt alımlarında rekabete neden olduğunu
birbirleriyle paylaştığını göstermesi bakımından önemli bulunmuştur.
(137) - Halkalı Kağıt’ın Yüceler Kağıt’tan 2001 yılından beri alım yapmaması nedeniyle Halkalı
Kağıt’ın Yüceler Kağıt’tan alım yapma gibi bir zorunluluğunun olmadığı ve Yüceler
Kağıt’ın topladığı ve teklif ettiği kağıtların nitelik itibarıyla farklı olduğu savunması.
(138) Halkalı Kağıt’ın Yüceler Kağıt tarafından yapılan teklifi kabul etmesi gerektiğine ilişkin bir
değerlendirme yapılmamıştır. Diğer yandan Halkalı Kağıt’ın topladığı kağıtların Yüceler
13-42/538-238
23/40

Kağıt tarafından teklif edilen kağıtlardan nitelik yönünden farklı olması, rekabeti kısıtlama
amacıyla birlikte hareket edildiği sonucunu değiştirmemektedir.
(139) - Soruşturma konusu olayların rekabet hukukunun refah prensibiyle uygun olduğu, buna
göre toplumsal refahın maksimize edilmesi için tüketici artığının maksimize edilmesi
gerektiği, Ekonomi Bakanlığı’nın atık kağıt ihracatını kayda bağlamasının amacının
toplumsal refahın maksimizasyonunu hedefleyen bir yaklaşım olduğu, Ekonomi
Bakanlığı’nın görevlerini yerine getirirken alacağı kararların kimi zaman 4054 sayılı
Kanun’a aykırı olabileceği, bu durumun doğal olduğu, yapılan değerlendirmelerin
toplumsal refah maksimizasyonu perspektifinden bakılmadan 4054 sayılı Kanun’un
sadece lafzi hükümlerine göre hareket edilerek yazıldığı savunması.
(140) Söz konusu savunma refah prensibine ilişkin açıklamaları yönüyle muafiyet
değerlendirmesinde dikkate alınmıştır.
(141) - Soruşturma raporunda yer verilen değerlendirilmelerde atık kağıt ürününün bir nihai
ürün olmayıp ara mal niteliğinde olan bir ürün olduğunun gözden kaçırıldığı ve yurtiçi
arzındaki istikrarın nihai ürünün üretimini ve nihai ürün fiyatlarındaki istikrarı olumlu
etkilediği savunması.
(142) 4054 sayılı Kanun sadece nihai ürünler açısından geçerli olmayıp ara malları da
kapsamaktadır. Bu nedenle ara mal niteliğinde olan bir ürünün alıcıları arasında
akdedilen ve 4054 sayılı Kanun kapsamında ihlal niteliğini haiz bir anlaşma bu ürünün
yurtiçi arzını istikrarlı kılsa dahi anlaşmaya taraf olan teşebbüslerin 4054 sayılı Kanun
karşısındaki sorumluluklarını azaltmamaktadır. Bununla birlikte nihai ürünün üretimi ve
fiyatındaki istikrarı sağlamasına yönelik beklenti muafiyet değerlendirmesinde dikkate
alınmıştır.
(143) - Atık kağıt fiyatlarının 4054 sayılı Kanun’a aykırı bir şekilde tespit edilmemiş olması ve
soruşturma konusu eylemlerin söz konusu fiyatları orta vadede değiştirmemiş olması
dikkate alındığında, hakkında soruşturma yürütülen teşebbüslerin 4054 sayılı Kanun’u
ihlal etme niyetinde olmadıklarının açıkça görüldüğü savunması.
(144) 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesi anlaşmalarda amaç veya etki bakımından bir ayrıma
gitmemiştir. Amaç yönüyle rekabeti kısıtlayıcı bir anlaşmanın varlığı ortaya konulduktan
sonra ihlal değerlendirmesi yapılabilmesi için etkisinin de ortaya konulması zorunlu bir
unsur değildir. Diğer yandan, Halkalı Kağıt, KMK, Kartonsan, Marmara Kağıt, Modern
Karton, Olmuksan ve Selkasan’ın 4054 sayılı Kanun’u ihlal etme niyetlerinin olduğu elde
edilen belgelerde yer verilen ifadelerden anlaşılabilmektedir. Nitekim Belge 8’de “RKP
hukuk anlayışına göre “blok” olmak…..dır. Buna göre bire bir eşit cevapların verilmesi
yada eş güdüm sağlama gayreti (şuanda benim yaptığım gibi) potansiyel olarak
sorgulanmaya tabidir” ifadesinden teşebbüslerin rekabet hukukunu ihlal eden bir birliktelik
içinde olduklarını bildikleri görülmektedir.
(145) - Soruşturma konusu uygulamaların 4054 sayılı Kanun’un 5. maddesindeki koşulları
sağladığı ifade edilmiştir. Söz konusu açıklamalar muafiyet değerlendirmesinde dikkate
alınmıştır.
I.7.4. Kartonsan’ın Savunması ve Yapılan Değerlendirme
(146) - Önaraştırmanın 4054 sayılı Kanun’da belirtilen süre içinde yapılmadığı, bu nedenle
önaraştırmayı yapmakla görevlendirilenlerin yetkisinin süre yönüyle bitmiş olduğu,
Kurulun 24.04.2012 tarihli soruşturma açılmasına ilişkin kararının ise yetki aşımı
nedeniyle Kanuna aykırı ve süre aşımı sebebi ile de yok hükmünde olduğu savunması.
(147) Kurul 17.11.2011 tarih ve 11-57/1486-M sayı ile SKSV hakkında önaraştırma
yapılmasına, 02.02.2012 tarih ve 12-04/177-M sayılı kararı ile de bazı kağıt üreticisi
13-42/538-238
24/40

teşebbüslerin SKSV hakkında yapılacak önaraştırma kapsamına dahil edilmesine karar
vermiştir. Söz konusu kararlar uyarınca yapılacak önaraştırmaya ilişkin görevlendirmeler
ise 30.04.2012 tarihinden itibaren yapılmıştır. Dolayısıyla söz konusu savunma gerçeği
yansıtmamaktadır.
(148) Nitekim Danıştay’ın benzer bir başvuru hakkında aldığı 04.11.2003 tarih, E. 2001/1629,
K. 2003/4241 sayılı kararında “… dava konusu Rekabet Kurulu Kararına konu
soruşturulan olayın niteliği ve önemi göz önüne alındığında, soruşturma sürecine hız
kazandırmak, Kurulun işleri süratli karara bağlamasını sağlamak amacıyla getirilen ve iç
uygulamaya yönelik bu 10 günlük sürenin aşılması dava konusu Kurul kararını sakatlayan
ve bu haliyle sonuca etki eden bir husus olarak görülmemiştir” denilmiştir.
(149) - 28.05.2012 tarihli ve 4501 sayılı yazı ile 2010/3 sayılı “Dosyaya Giriş Hakkının
Düzenlenmesi ve Ticari Sırların Korunmasına İlişkin Tebliğ” kapsamında Kurum
tarafından elde edilen her türlü bilgi ve belgenin incelenebilmesi için dosyaya giriş hakkı
talebinin Kurumun 06.06.2012 tarihli, 2713 sayılı yazısı ile reddedilmesinin savunma
hakkını kısıtladığı ve Kanun’a aykırı olduğu, soruşturma bildirim yazısında, soruşturma
konusu ile Kartonsan irtibatının kurulmasını, dolayısıyla Kartonsan hakkındaki iddiayı ve
dayanaklarını anlayabilmeyi mümkün kılan hiçbir anlatım bulunmadığı, Kartonsan
vekillerinin dosyaya giriş hakkını kullanmayı talep etmelerine rağmen dosyaya giriş hakkı
tanınmadığı ve bu şekilde savunmanın kısıtlandığı, Soruşturma Raporu’nda yer alan
iddialara esas teşkil eden ve Kartonsan’a ilişkin olan belgelere erişim imkanı sunulmadığı,
sunulan belgelerde ise tahrifat yapıldığı savunması.
(150) Soruşturma bildirimi ile birlikte soruşturma açılmasına neden olan belgelerin birer
örnekleri ticari sırlar kapatılmak suretiyle teşebbüslere gönderilmiş, bunun dışındaki tüm
dosyaya giriş talepleri soruşturma sürecinin gizliliği nedeniyle ertelenmiştir. “2010/3 sayılı
Dosyaya Giriş Hakkının Düzenlenmesine ve Ticari Sıraların Korunmasına İlişkin Tebliğ
(2010/3 sayılı Tebliğ)”in 8. maddesinde yer alan “Soruşturmanın sağlıklı ve güvenli bir
şekilde yürütülebilmesi ve muhtemel delillerin karartılması tehlikesinin önlenmesi
amacıyla, soruşturma raporunun tebliğ edilmesinden önceki dönemdeki dosyaya giriş
talepleri, somut olayın özelliği dikkate alınarak, hukuki gerekçeleri açıklanmak suretiyle
ertelenebilir. Erteleme durumunda, dosyaya giriş talebi soruşturma raporunun tebliğ
edilmesinden itibaren makul bir süre içinde karşılanır.” hükmü ile dosyaya giriş hakkının
kullanılabileceği süre düzenlenmiştir.
(151) Soruşturma Raporu’nun tebligatı sonrasında ise teşebbüslere dosyaya giriş hakkını
kullanmayı talep etmeleri halinde dosyadaki belgeleri isterlerse Kurum binasında
isterlerse kendilerine gönderilecek belge suretleri üzerinden inceleyebilecekleri sözlü
olarak belirtilmiştir. Bunun üzerine, Kartonsan tarafından 18.01.2013 tarih, 374 sayı ile
Kurum kayıtlarına giren yazı ile dosyaya giriş hakkı kapsamında incelenebilecek
belgelerin birer suretinin kendilerine gönderilmesi talep edilmiş ve 22.01.2013 tarih, 836
sayılı yazının ekinde söz konusu belgeler Kartonsan’a gönderilmiştir.
(152) Dosyaya giriş hakkı kapsamında incelenebilecek belgeler belirlenirken 2010/3 sayılı
Tebliğ’in 6. ve 7. maddeleri uyarınca “Kurum içi yazışmalar ve başka teşebbüs, teşebbüs
birliği ve kişilere ilişkin ticari sır ve diğer gizli bilgileri içerenler hariç olmak üzere” dosyada
yer alan tüm bilgilere erişim sağlanmıştır. Kartonsan’ın üzerinde tahrifat yapıldığını iddia
ettiği belgeler ise ihbarcı ile yapılan görüşme tutanakları olup, söz konusu belgelerde
ihbarcının kimliğini ifşa edebilecek nitelikteki kısımlar kapatılmıştır. Dolayısıyla savunma
hakkının kısıtlandığı ya da belgelerde tahrifat yapıldığı savunması gerçeği
yansıtmamaktadır.
(153) - Soruşturma bildirimindeki iddialara ilişkin belgelerin Kartonsan dışındaki şirket ve
olgulara ilişkin olduğu, rekabeti kısıtlar, engeller hiçbir unsur içermeyen bir adet elektronik
13-42/538-238
25/40

mektuptan başka bir belgenin mevcut olmadığı, Kartonsan hakkında soruşturma açılması
için yeterli belge olmadığı, Kartonsan yetkilisi ya da temsilcisi olan hiç kimsenin 4054
sayılı Kanun’u ihlal ettiğine ilişkin bir belge olmadığı, Kartonsan’ın Dönkasan’ı temsilci
tayin ettiğine veya Dönkasan’ın Kartonsan’ın talimatlarıyla hareket ettiğine ilişkin herhangi
bir belge olmadan Dönkasan’ın eylemlerine dayanan iddialarla Kartonsan’ın sorumlu
tutulamayacağı ve Kartonsan’ın “bir anonim şirkete salt ortak olması nedeniyle” sorumlu
tutulamayacağı, Kartonsan’ın rekabeti sınırlayıcı herhangi bir anlaşmaya ilişkin iradesi,
beyanı veya taahhüdü olmadığı, bu nevi bir beyanı veya taahhüdü ispatlayan hiçbir delilin
bulunmadığı savunması.
(154) Kartonsan hakkında soruşturma açılması için yeterli belge olmadığı noktasında
Kartonsan ve Dönkasan ilişkisi önem taşımaktadır. Yapılan yerinde incelemelerde
Dönkasan Genel Müdürü’nün toplama firmalarına atık kâğıt ihracı için ihtiyaç duydukları
belgenin verilmemesi yönünde diğer üreticilerle birlikte hareket ettiğini gösterir belgeler
elde edilmiştir. Dönkasan’ın da aslen bir TAT olmasına rağmen toplama firmalarına
ihracat belgesinin verilmemesi konusunda GDT’lerle birlikte hareket etmesinin,
Dönkasan’ın ortakları Kartonsan ve Olmuksan adına hareket etmesi ile açıklanabileceği
anlaşılmıştır. Soruşturma Raporu’nda Dönkasan’ın atık kağıt ihracatının
engellenmesi/zorlaştırılması konusunda ortakları adına GDT’lerle işbirliği içinde olması,
hem Dönkasan’ın topladığı atık kağıdın yaklaşık %95’ini ortaklarına satması–ortaklarının
faaliyetlerinden bir kısmını gerçekleştirmesi- hem de Dönkasan’da bulunan belgelerin
değerlendirilmesi neticesinde ortaya konulmuştur. Dönkasan Genel Müdürü tarafından
kullanılan “….bu tedarikçilerin uzun dönemli olarak Dönkasan (Kartonsan ve Olmuksa)’a
bağlanmaları…” ifadesi ya da yine Dönkasan Genel Müdürü’nün “Dönkasan’ın hem
kâğıtçı hem de Ambalaj-TAT olması” ifadeleri gibi Dönkasan’ın piyasada Kartonsan ve
Olmuksan’ı temsilen faaliyet gösterdiğini ortaya koyan belgeler bulunmaktadır.
Dolayısıyla, Kartonsan’ın Dönkasan’ın eylemleri nedeniyle sorumlu tutulmasının salt
nedeni Kartonsan’ın Dönkasan’a ortak olması değildir.
(155) - Kartonsan’ın Remondis Burcu Atık Yönetimleri Geri Dönüşüm ve Temizlik Hizmetleri
A.Ş.’ye alüminyum folyo kağıda ihtiyacı olmadığına dair yazı verdiği, atık kağıt ihraç
etmek isteyen firmalara zorluk çıkarma, ihracı engelleme gibi bir niyeti, iradesi ve eylemi
olmadığı, Kartonsan’ın ihtiyacı olmayan ve kullanmadığı türdeki atık kağıtların ihracı için
gerekli belgeyi verirken, bu tercihini, tamamen kendisine ait, bağımsız ekonomik ve
rasyonel gerekçeler ile yaptığı, bu tercihin bir irtibat veya koordinasyon mahsulü olmadığı
savunması.
(156) İzin verildiği belirtilen atık türü soruşturma tarafı teşebbüslerce hammadde olarak
kullanılmayan alüminyum folyo kağıdıdır. Diğer yandan, bir teşebbüse izin yazısı verilmiş
olması atık kağıdın ihracatını engelleme/zorlaştırma konusunda birlikte hareket etme
yönünde iletişim içinde oldukları tespitini değiştirmemektedir.
(157) - Yüceler Kağıt’ın kağıt üreticilerine atık kağıda ihtiyaçları olup olmadığını soran yazısının
art niyet taşıyan ve kağıt üreticisi olan şirketlere tuzak kurmak amaçlı olduğu savunması.
(158) Yüceler Kağıt’ın niyetine ilişkin bir tespitte bulunulmamış, elde edilen deliller çerçevesinde
hakkında soruşturma açılan teşebbüslerin arasındaki iletişim incelenmiştir. Dolayısıyla
Yüceler Kağıt’ın yazısının art niyet taşıdığı savunması yapılan değerlendirmeyi
değiştirebilecek bir husus değildir.
(159) - Atık kağıt ortalama birim fiyatlarının Şubat 2011’e kadar yatay seyir izlediği; atık iade
gazete yükselme eğilimini sürdürürken, diğer türlerin fiyatlarında Temmuz 2011’den
itibaren düşüş olduğu belirtilmiştir. Firmalar atık kağıt fiyatı konusunda bir koordinasyon
içinde olsalardı, 2012 yılında görülen yükselme trendinin olmamasının, en azından
fiyatların geçen sene sonuna doğru görülen yatay trendini devam ettirmesinin gerektiği,
13-42/538-238
26/40

Kartonsan’ın atık kağıt fiyat trendlerine benzer şekilde İtalya’da da atık kağıt fiyatlarının
2011 yılının ikinci yarısında düşmeye başladığı ve yıl başından itibaren tekrar yükselme
dönemine girdiği, Türkiye’deki trende benzer şekilde 1. hamur atık kağıdın fiyatının sürekli
yükseldiği, Türkiye’deki fiyat hareketlerinin de piyasa koşulları ile paralel olduğu
savunması.
(160) Türkiye’deki fiyat hareketleri incelendiğinde Nisan 2011 sonrasında Türkiye atık kâğıt
fiyatlarının düştüğü görülmektedir. Genel olarak ihracat ve ithalat fiyatlarında azalma
gerçekleşmiş olsa da Türkiye fiyatlarındaki düşüşün çok daha fazla olduğu anlaşılmıştır.
(161) - Dönkasan Genel Müdürü’nün katıldığı TÜDAM toplantısına ilişkin notlarından
Dönkasan’ın toplantıya ortaklarını temsilen katıldığı sonucuna varılamayacağı
savunması.
(162) Söz konusu belgede geçen “kâğıt-karton üreticisi ve/veya kâğıt-karton üreticileri ile
organik bağı olan ve çoğu kurucu üyeler de olanların” toplantı yapmasının talep edildiği
ve bu toplantıya Selkasan’ı temsilen Atkasan’ın katıldığı ifade edilmektedir. Toplantının
kağıt-karton üreticilerine ilişkin bir toplantı olduğu ve açıkça “kâğıt-karton üreticileri ile
organik bağı” olanların katılacağının belirtildiği göz önüne alındığında bir TAT olan
Dönkasan’ın ortaklarını temsilen toplantıya katıldığı ortaya çıkmaktadır.
(163) - Soruşturma Raporu’nda bir anlaşmanın varlığının iddia edildiği, ancak teşebbüsler
arasında irade birliğini sağlamaya yönelik bir mutabakat, karar, irade beyanı, kendini
bağlı hissettiğini gösterir bilgi ve belgenin bulunmadığı savunması.
(164) 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesinin gerekçesinde; “Maddenin amacı bakımından
anlaşma, hukuki şekil şartlarına uymasa bile tarafların kendilerini bağlı hissettikleri her
türlü uzlaşma ya da uyuşma anlamında kullanılmıştır. Anlaşmanın yazılı veya sözlü
olmasının önemi yoktur. Teşebbüsler arasında bir anlaşmanın varlığı tespit edilemese
bile teşebbüsler arasında kendi bağımsız davranışları yerine geçen bir koordinasyon
veya pratik işbirliği sağlayan, doğrudan veya dolaylı ilişkiler de, eğer aynı sonucu
doğuruyorsa, yasaklanmıştır” denilerek anlaşma kavramı tanımlanmıştır.
(165) Buna paralel olarak Rekabet Kurulu, “Sözleşme olmaksızın rekabet ortamını bozan her
türlü ilişkinin uygulamaya sokulması da anlaşma niteliğindedir” tespitinde bulunmuştur2.
Başka bir kararda3 ise “Rekabet Hukuku mevzuatında anlaşma kavramı taraflar
arasındaki her türlü irade uyuşması anlamında kullanılmaktadır” denilmiştir. Başka bir
tespit4 ise “Rekabet Hukuku uygulamalarında anlaşma, borçlar hukukunun konusunu
oluşturan sözleşmelerden daha geniş yorumlanmakta ve bağlayıcı olma, yazılı şekil,
yükümlülüklerin ifa edilmemesi halinde uygulanacak yaptırımın düzenlenmesi yahut
yürürlük koşulları gibi herhangi bir şekil şartı aranmamaktadır” şeklindedir. Dolayısıyla
Rekabet Hukuku bakımından bir anlaşmanın ortaya konulması için tarafların anlaştıklarını
açıkça ifade ettikleri bir mutabakat, karar ya da irade beyanı aranmamaktadır.
(166) - GDT’lerin atık kağıt ihracatını engelleme/zorlaştırmaya yönelik işbirliği içinde olmasının
etki ve amaç unsurlarını taşımadığı savunması.
(167) Teşebbüsler arasındaki yazışmaların ve iletişimin amacının atık kağıt ihracatını
engelleyerek ya da zorlaştırarak atık kağıt fiyatlarını etkilemek olduğu tespit edilmiştir.
Soruşturmaya taraf teşebbüslerin kapasiteleri toplamı ilgili pazarın önemli bir bölümünü
oluşturmakta ve bu bakımdan bu teşebbüslerin ortak hareket ederek ihracatı
engellemeleri ya da zorlaştırmalarının atık kağıt arzının ve fiyatının piyasa dışında
belirlenmesi sonucunu doğurabilecektir. İncelenen dönemde yurt içi atık kağıt fiyatının

2 19.01.2011 tarihli ve 11-04/64-26 sayılı karar.
3 25.11.1009 tarihli ve 09-57/1393-362 sayılı karar.
4 18.04.2011 tarihli ve 11-24/464-139 sayılı karar.
13-42/538-238
27/40

düştüğü ve yurt dışı atık kağıt fiyatı ile arasındaki marj açılmıştır. Ancak teşebbüsler
arasında atık kağıt ihracatını engellemeleri ya da zorlaştırmaya ilişkin bir koordinasyon
olmasaydı da Ekonomi Bakanlığı tarafından yayımlanan Tebliğ’in atık kağıt ihracatını bir
miktar azaltacak etkisi olacağından Tebliğ etkisi ile anlaşmanın etkisi ayrı ayrı
gösterilemeyeceği belirtilerek anlaşmanın net etkisinin ortaya konulmamıştır.
(168) Bununla birlikte, 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesi bakımından bir anlaşma ya da uyumlu
eylemin amacının ya da etkisinin rekabeti kısıtlayıcı olması gerekmektedir. Dolayısıyla 4.
madde bakımından amacın rekabeti kısıtlamak olması etki ortaya çıkmasa dahi ihlal
olarak kabul edilmektedir.
(169) - Dönkasan’ın işbirliği doğurucu değil, yoğunlaşma doğurucu bir ortak girişim olarak ele
alınması gerektiği savunması.
(170) Dönkasan’ın işbirliği doğurucu ya da yoğunlaşma doğurucu bir ortak girişim olmasından
bağımsız olarak, bazı teşebbüslerin ortak bir tavır alarak atık kağıt-karton ihracatını
zorlaştırmak ve engellemek üzere koordinasyon içinde olmaları konusu incelenmiştir.
Diğer bir deyişle önemli olan Dönkasan’ın işbirliği doğurucu ya da yoğunlaşma doğurucu
olup olmaması değil, GDT’ler arasındaki koordinasyonun içinde ortakları adına yer almış
olmasıdır.
I.7.5. Marmara Kağıt’ın Savunması ve Yapılan Değerlendirme
(171) - Atık kağıt ihracatının kayda bağlanmasından sonra ihracat şartını yerine getirebilmek
için, Yüceler Kağıt da dahil olmak üzere, Marmara Kağıt’a herhangi bir başvuru
yapılmadığı, bu nedenle bu konu hakkında hiçbir teşebbüse olumlu ya da olumsuz bir
cevap verilmediği, Atkasan Genel Müdürü Ertunga Ardeniz tarafından 08.02.2012
tarihinde gönderilen e-postaya (Belge 3) ilişkin herhangi bir olumlu ya da olumsuz
cevaplarının bulunmadığı ve koordinasyonun ispatı için karşılıklı iletişim gerektirdiği iddia
edilerek Marmara Kağıt’ın atık kağıt ihraç etmek isteyen toplama firmalarına karşı ortak
hareket edilmesi için diğer teşebbüslerle koordinasyon halinde bulunulmadığı savunması.
(172) Teşebbüsler arasındaki anlaşmanın ispatı için bu teşebbüslerin birbirleriyle olan
iletişiminin gösterilmesi gerekli bir şart değildir. Soruşturma konusu olayda Marmara Kağıt
diğer teşebbüslerden gelen e-postalara herhangi bir yanıt vermediği halde bu e-postaları
almaya devam etmiştir. Diğer taraftan, düzenli olarak söz konusu e-postaları aldığı halde
Marmara Kağıt, e-postaların kendisine ulaşmasını istemediğine dair herhangi bir cevap
da vermemiştir. Bu itibarla Marmara Kağıt, alıcı konumunda bulunduğu e-postalar
vasıtasıyla, rakiplerce açıklanan bilgileri kabul etmiş ve pazar davranışlarını buna göre
uyarlamış kabul edilmiştir. Kaldı ki Marmara Kağıt’ın da dahil olduğu ilgili teşebbüsler
arasındaki koordinasyon, işbu soruşturma kapsamında diğer birtakım belge ve bilgilerle
de desteklenmekte, Marmara Kağıt’a herhangi bir TAT tarafından başvuru yapılmamış
olması da bu durumu değiştirmemektedir.
(173) - Marmara Kağıt’ın, Genel Müdürü’nün sektöre ilişkin çeşitli örgütlerde görevli olmasından
kaynaklanan ve yasal olan bu platformda savunduğu görüşleri nedeniyle soruşturmaya
dahil edildiği savunması.
(174) Sadece sektörel örgütlere veya derneklere üye olunması 4054 sayılı Kanun’un ihlal
edilmesine yol açan bir durum değildir ve bu nedenle bir teşebbüse soruşturma açılması
söz konusu olamaz. Benzer şekilde Marmara Kağıt hakkında verilen karar da Genel
Müdür’ün görev ve konumundan kaynaklanan ve yasal olan bu platformda savunduğu
görüşler nedeniyle alınmamıştır.
(175) - Marmara Kağıt’ın Genel Müdürü’nün aynı zamanda SKSV’nin Başkanı olduğu, Belge
13’te yer verilen e-postanın gönderilme amacının 25.01.2012 tarihinde Ekonomi
Bakanlığıyla atık kağıt ihracatının kayda bağlanmasına ilişkin düzenlemenin
13-42/538-238
28/40

uygulanmasına ilişkin hususların değerlendirildiği toplantıda kullanılmak üzere SKSV
adına en büyük ithalatçılardan olan Modern Karton’dan istenmesi olduğu, nitekim
Marmara Kağıt’ın son 10 yıldır ithalat yapmadığı savunması.
(176) Rekabet hukuku açısından teşebbüslerin normal şartlar altında gizli kalması gereken alım
fiyatları, ithalat ve ihracat miktarları gibi rekabete hassas bilgileri rakipleriyle paylaşmaları,
teşebbüsler arasındaki rekabeti doğrudan veya dolaylı olarak engelleme, bozma ya da
kısıtlama amacı taşıdığı veya bu etkiyi doğurduğu ölçüde ihlal olarak
değerlendirilmektedir. Soruşturma çerçevesinde yapılan incelemelerde elde edilen diğer
belgelerle birlikte değerlendirildiğinde, söz konusu bilgilerin paylaşılmasının Marmara
Kağıt ve soruşturma konusu diğer teşebbüslerin 4054 sayılı Kanun’u ihlal eden eylemler
içerisinde olduğunu gösterdiği kanaatine ulaşılmıştır.
(177) Diğer yandan Belge 13’ün diğer bir tarafı olan Modern Karton tarafından bu belge
hakkında yapılan açıklamada, söz konusu belgenin Modern Karton ile Marmara Kağıt
arasındaki dikey ilişki çerçevesinde bir maliyet açıklaması olduğu, bir müşterisinin Modern
Karton’un sürekli alım yaptığı emtiaların ortalama fiyatlarını bilmesi kadar doğal bir şey
olamayacağı ifade edilmiştir. Söz konusu açıklama ile Marmara Kağıt tarafından yapılan
açıklamanın birbirinden farklı olması da Belge 13’ün Marmara Kağıt’ın iddia ettiği saikle
gönderildiğini göstermektedir.
(178) - Belge 4 ve Belge 5’te yer verilen e-postaların Marmara Kağıt’a ulaştığına dair bir belge
bulunmadığı savunması.
(179) Belge 4 ve Belge 5 incelendiğinde, bu e-postaların gönderildiği e-posta adresinin
Marmara Kağıt’ın geldiğini kabul ettiği diğer belgelerde yer alan e-posta adresleri ile aynı
olduğu görülmektedir. Bu nedenle Marmara Kağıt tarafından ileri sürülen bu iddia kabul
edilebilir değildir.
(180) - Belge 14’te yer verilen belgenin aynı zamanda Marmara Kağıt’ın Genel Müdürü olan
Erdal Sükan’ın SKSV Başkanı sıfatıyla yaptığı bir konuşmada kendisinin görüşlerini dile
getirmesini gösterdiği, bu nedenle bu belgenin Marmara Kağıt’ın toplama firmalarının
ihracat yapmalarını engelleme/zorlaştırmaya yönelik eşgüdüm yaratılması faaliyetinin
içerisinde olduğunu göstermediği savunması.
(181) Belge 14’te yer alan ifadeler teşebbüsleri Rekabet Kurumunun incelemelerinden nasıl
korunabilecekleri konusunda uyaran ifadeler içermektedir. Diğer yandan “…hep aynı
firmalara değil de farklı firmalara da ihracat izinlerinin verilmesi sizler açısından iyi
olacaktır …” ifadesi ise teşebbüslerin istedikleri teşebbüse, istedikleri miktarda ihracat
yazısı verebildiklerini göstermesi açısından önemli olup, Marmara Kağıt’ın diğer
teşebbüslerle toplama firmalarının ihracat yapmalarını engelleme/zorlaştırmaya yönelik
eşgüdüm yaratılması faaliyetinin içerisinde olduğu kanaatini güçlendirmektedir. Bu
nedenle Marmara Kağıt’ın Belge 14’ün Genel Müdürü olan Erdal Sükan’ın SKSV Başkanı
olarak görüşlerini dile getirmesini gösterdiği iddiasına katılmak mümkün değildir.
(182) - Belge 14 ve Belge 13’ün Soruşturma Heyeti’nin elinde olmasına karşın soruşturma
kararının tebliğinde Marmara Kağıt’a gönderilmemiş olmasının Marmara Kağıt’ın
savunma hakkını kısıtladığı savunması.
(183) Marmara Kağıt’a ilişkin bütün bilgilerin soruşturma tebligatı ile birlikte kendisine
gönderilmesi bir zorunluluk değildir. Nitekim Soruşturma Raporu’nun tamamlanmasına
kadar geçen sürede Soruşturma Heyeti elde ettiği bütün belgeleri birlikte değerlendirerek
bir kanaate ulaşmış, bu kanaate ulaşmasına yol açan belgelerin hepsi anılan raporun
ekinde savunmasını hazırlamak için Marmara Kağıt’a gönderilmiştir.
(184) Soruşturma Raporu’nun tebligatı sonrasında ise teşebbüslere dosyaya giriş hakkını
kullanmak istemeleri halinde dosyadaki belgeleri isterlerse Kurum binasında isterlerse
13-42/538-238
29/40

kendilerine gönderilecek belge suretleri üzerinden inceleyebilecekleri sözlü olarak
belirtilmiştir.
(185) Dosyaya giriş hakkı kapsamında incelenebilecek belgeler belirlenirken 2010/3 sayılı
Tebliğ’in 6. ve 7. maddeleri uyarınca “Kurum içi yazışmalar ve başka teşebbüs, teşebbüs
birliği ve kişilere ilişkin ticari sır ve diğer gizli bilgileri içerenler hariç olmak üzere” dosyada
yer alan tüm bilgilere erişim sağlanmıştır. Dolayısıyla savunma hakkının kısıtlandığı
savunması gerçeği yansıtmamaktadır.
(186) - Şikayetçinin kim olduğunun Marmara Kağıt’a bildirilmemiş olmasının Marmara Kağıt’ın
savunma hakkını kısıtladığı savunması.
(187) Şikayetçinin gizlilik talebinin bulunması nedeniyle isminin gizli kalması esastır. Ayrıca
4054 sayılı Kanun’da, ihbarın dahi inceleme yapılması için yeterli olduğu kabul etmiştir.
Bu çerçevede önemli olan, ileri sürülen iddiaların kime ait olduğu değil, somut delillerle
ispatlanıp ispatlanamadığıdır.
(188) - Soruşturma Raporu’nda ilgili ürün pazarının ve coğrafi pazarın belirlenmediği, tüm atık
kağıt pazarının soruşturma kapsamında incelenmesinin mümkün olmadığı ve ilgili coğrafi
pazar belirlenirken farklı bölgelerdeki GDT’ler için alternatif bir arz kaynağı oluşturulup
oluşturulmadığının belirlenmesi gerektiği savunması.
(189) Karar çerçevesinde ilgili ürün pazarı “atık kağıt alım pazarı” coğrafi pazar ise “Türkiye”
olarak belirlenmiştir. Bunun nedeni ise atık kağıt ihracatı yapmak isteyen teşebbüslerin
Tebliğ uyarınca 3 adet GDT’den bu maddelere ihtiyacı olmadığını veya üretimlerinde
kullanılmayacak evsafta olduğunu belirten yazı alması zorunluluğudur. Bu itibarla
TAT’ların Türkiye’nin herhangi bir bölgesinde bulunan bir GDT’ye başvurarak istediği
kağıt türü için söz konusu yazıyı almasının mümkün olduğu görülebilir.
(190) - Hakkında soruşturma yürütülen GDT’ler tarafından akdedilen bir anlaşmanın
bulunmadığı savunması.
(191) Halkalı Kağıt, KMK, Kartonsan, Marmara Kağıt, Modern Karton, Olmuksan ve Selkasan
arasında rekabeti sınırlayan bir anlaşma olduğunu gösteren 13 adet belge bulunmaktadır.
Söz konusu belgelerin değerlendirilmesi sonucunda anılan teşebbüslerin 4054 sayılı
Kanun’un 4. maddesini ihlal ettiklerine karar verilmiştir.
(192) - Marmara Kağıt’ın pazar payının %0-5 olması, Marmara Kağıt’ın iddia olunan anlaşmaya
hiçbir zaman taraf olmamış olması ve Marmara Kağıt’a herhangi bir TAT tarafından
ihracat için başvuru yapılmaması nedeniyle rekabeti yatay bir anlaşmanın tarafı olarak
etkilemesinin mümkün olmadığı savunması.
(193) Savunmada sayılan unsurlar, Marmara Kağıt’ın alım piyasasını etkileyemeyeceğini
göstermemektedir. Nitekim Belge 11 incelendiğinde, Marmara Kağıt’ın da tarafı olduğu
kanaatine ulaşılan anlaşma neticesinde bazı TAT’lara ne kadar ihracat izni verileceğinin
birlikte belirlendiği tespit edilmiştir.
I.7.6. Modern Karton’un Savunması ve Yapılan Değerlendirme
(194) - Soruşturma bildiriminde soruşturmaya konu teşebbüslerin genel olarak 4054 sayılı
Kanun’un 4. maddesini ihlal ettiklerinin iddia edildiği, ancak söz konusu ihlal iddiasının
hangi ihlal tipine dayandığının net olarak belirtilmediği, soruşturmaya konu ihlalin bir
anlaşma mı yoksa uyumlu eylem mi olduğu konusuna hiçbir surette açıklık getirilmediği,
bu nedenle meselenin arz ettiği görünümün tam olarak algılanamadığı ve bundan dolayı
Modern Karton’un savunmasının gereği gibi yapılamadığı savunması.
(195) Rekabet Kurulunun 24.02.2004 tarih ve 04-16/123-26 sayılı seramik kararında ve
18.04.2011 tarih ve 11-24/464-139 sayılı otomotiv kararında rekabeti sınırlayıcı bir ihlalin
varlığı bakımından anlaşma ve uyumlu eylem arasında herhangi bir fark olmadığı
13-42/538-238
30/40

belirtilmiştir. 18.04.2011 tarih ve 11-24/464-139 sayılı kararda da Kurul 4054 sayılı
Kanun’un 4. maddesi bakımından “hükmün hangi araç ile ihlal edildiği, diğer bir ifadeyle
anlaşma ile uyumlu eylem arasındaki ayrım değil, 4. madde kapsamındaki uzlaşmalar ile
salt paralel davranışlar-bilinçli paralellikler arasındaki farkın belirlenmesidir.” diyerek
anlaşma ile uyumlu eylem arasında bir ayrıma gidilmesine gerek görmediğini ifade
etmiştir.
(196) Diğer yandan, Halkalı Kağıt, KMK, Kartonsan, Marmara Kağıt, Modern Karton, Olmuksan
ve Selkasan’ın 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesini ihlal eden bir anlaşma içerisinde
oldukları soruşturma raporu ile Modern Karton’a tebliğ edilmiş olup teşebbüsün bu
aşamadan sonra iki yazılı bir de sözlü savunma imkanı bulunmaktadır.
(197) - Selkasan’dan Ali Atabey tarafından Kamil Tokatlı’ya gönderilen “Halkalı Mustafa Saralla
Görüşme” konulu 13.03.2012 tarihli dokümanda (Belge 8) geçen “..Eren’in bunu anlayıp
adım atmasının gerektiğini, sıkıntının burada olduğunu dile getirdi. H.E. ile görüştüğünü
belki kendisine güvenmediği için yol alamadığını söyledi…ama Eren’in uyumlu adım
atması lazım. Ben görüşmelerde aşamadım…” ifadelerinden de anlaşılabileceği gibi
Modern Karton’un rakip teşebbüsün hareketini takip etmediği, tamamen kendi bağımsız
ticari politikalarının gerektirdiği gibi hareket ettiği, dolayısıyla bu belgenin içeriğinin
Modern Karton aleyhine kullanılmasının mümkün olmadığı savunması.
(198) Savunmada 13.03.2012 tarihli olduğu belirtilen ve Modern Karton’un diğer teşebbüslerle
koordinasyon içinde olmadığını gösterdiği ifade edilen e-posta, aslında 23.06.2011
tarihlidir. Savunma tarafı belgenin üzerinde yer alan yerinde incelemenin yapılıp belgenin
çıktısının alındığı tarihi esas almıştır. Belge içeriğinde Halkalı Kağıt’ın Modern Karton’un
uyumlu adım atması halinde atık kağıt fiyatlarının düşeceğine ilişkin açıklamaları
mevcuttur. Yapılan incelemelerde elde edilen ve 23.06.2011 tarihinden sonraki tarihlere
ilişkin belgeler ile Modern Karton’un KMK ve Halkalı Kağıt’la birlikte hareket ederek, hangi
TAT’lara ne kadar izin verileceğinin belirlediğine ilişkin deliller birlikte değerlendirildiğinde,
Modern Karton’un da diğer teşebbüslerle koordinasyon içinde olduğu kanaatine
varılmıştır.
(199) - Savunmada, müvekkillerinin diğer teşebbüslerle koordinasyon halinde olmadığı gerçeği
bir an için bir kenara bırakılsa ve ihracat engellenmiş olsa bile, bu durumun 4054 sayılı
Kanun’un 2. maddesi uyarınca Kanun’un kapsamı dışında kalacağı, zira burada getirilen
doğrudan sınırlamaların Türkiye pazarı üzerinde bir etki doğurmadığı ve ihracat
kartellerine izin verilebileceği savunması.
(200) 4054 sayılı Kanun’un 2. maddesi Türkiye piyasalarını etkileyen her türlü anlaşma,
uyumlu eylem, uygulama ve kararın 4054 sayılı Kanun kapsamında olduğunu ifade
etmektedir. Bu bakımdan önemli olan incelenen anlaşma ve /veya uyumlu eylemin
etkilerinin Türkiye piyasası üzerinde etki doğurup doğurmayacağının ortaya konulmasıdır.
Teşebbüslerin soruşturma konusu uygulamaları, TAT’ların atık kâğıt ihracatını
engellemeye/zorlaştırmaya yönelik bir anlaşma içinde olduklarını göstermektedir. Söz
konusu anlaşmanın amacı ihracatın azalması neticesinde, yurtiçindeki atık kâğıt arzının
artmasını ve fiyatlarının azalmasını sağlamaktır. Bu davranışların etkilerinin Türkiye
piyasasında ortaya çıkacağı açıktır.
(201) Diğer yandan kısaca belirtmek gerekirse, bir ülkede kurulu bulunan teşebbüslerin başka
ülkelere yapacakları satışların koşulları konusunda, örneğin ihraç edilecek ürünün fiyatını
sabitlemeleri gibi, anlaşmaları ihracat karteli olarak kabul edilir. İhracat kartelleri, söz
konusu anlaşma ülke içindeki pazarlarda etki doğurmadığı müddetçe o ülkedeki rekabet
kanunu uygulamasından muaf tutulmaktadır. Bu kapsamda soruşturma konusu eylemler
ihracat karteli olarak değerlendirilecek nitelikte değildir.
13-42/538-238
31/40

(202) - Ekonomi Bakanlığı’nın Tebliğ ile uygulama konusunda soruşturma tarafı teşebbüslerin
işbirliğini beklediği, Bakanlığın cari açık ve girdi maliyetlerinin kontrol altına alınmasına
yönelik endişesi sonucu soruşturma tarafı teşebbüslere iç piyasadaki atık kağıt alım
fiyatları ile ihracat alım fiyatları arasında büyük bir fark olmamasını takip etme görevi
yüklediği ve böyle bir durum olması halinde bunun suiistimal olarak kabul edileceğine ve
bu durumda uygulamaya müdahale edileceğine yönelik Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın
gümrük muhafaza müdürlüklerine gizli notuyla yazılar gönderildiği, ayrıca atık kağıt
ihracatına yönelik taleplerin reddedilmesi talimatını da verdiği, Ekonomi Bakanlığı
inisiyatifiyle yapılan bu temaslara ilişkin delillerin Rekabet Kurumunca Ekonomi
Bakanlığı’ndan temin edilebileceği savunması.
(203) Kamu kurumlarının idari nitelikteki işlem ve uygulamaları 4054 sayılı Kanun kapsamında
değerlendirilmemektedir. Dolayısıyla savunmada Ekonomi Bakanlığı’nın uygulamalarının
araştırılması, soruşturma konusu olan teşebbüslerin bağımsız davranışları yerine geçen
bir anlaşma içinde olduklarının ortaya konulması için gerekli değildir. Nitekim Tebliğ’de,
teşebbüslerin soruşturma kapsamında gerçekleştirdikleri eylemlerini zorunlu kılan bir
hükme yer verilmemiştir. Bununla birlikte söz konusu gerekçeler muafiyet
değerlendirmesinde dikkate alınmıştır.
(204) - Savunmada, soruşturma konusu eylemlerin 4054 sayılı Kanun’un 5. maddesi
çerçevesinde bireysel muafiyetten yararlanması gerektiği belirtilmiştir. Söz konusu
hususlar muafiyet değerlendirmesinde dikkate alınmıştır.
(205) - Soruşturmaya konu eylemlerin devletin konuya ilişkin yetkili idari kurumlarının
inisiyatifiyle ve önayak olmasıyla gerçekleştirildiği, bu eylemlerin devlet erkinin
yansımasından ibaret olduğu, soruşturma konusu teşebbüslerin idarenin kendisine
vermiş olduğu görevleri yerine getirdikleri, bir teşebbüsün mevzuatı ve devlet kurumunun
isteklerini uyguluyor diye Rekabet Kurumu tarafından cezaya veya başkaca bir yaptırıma
maruz veya muhatap bırakılmaması gerektiği savunması.
(206) Tebliğ’e göre düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren kağıt üreticilerinin atık kağıt
ihracatçıları tarafından kendilerine yapılan başvuruları değerlendirerek, bu maddelere
ihtiyacı olduğunu/olmadığını veya üretimlerinde kullanılmayacak evsafta
olduğunu/olmadığını belirten bir yazı sunmaları zorunludur. Dolayısıyla yukarıda yer
verilen politika hedefinin gerçekleştirilmesi için Ekonomi Bakanlığı ve ilgili Tebliğ uyarınca
GDT’lere yüklenmiş olan tek sorumluluk söz konusu yazının sunulmasıdır. Bu noktada
her bir üreticinin kendi değerlendirmesini yapması ve talep halinde ilgili yazıyı sunması
gerekmektedir. Üreticilerin bu yazıların verilmesi veya verilmemesi için birlikte hareket
etmeleri Tebliğ’de yer alan ve Ekonomi Bakanlığı’nın kendilerine verdiği bir görev değildir.
Bu itibarla, ilgili teşebbüslerin ihracatçı firmalara verecekleri cevaplar hakkında birbirlerini
bilgilendirmeleri, hangi firmalara ne kadar izinlerin verileceğine birlikte karar vermelerinin
Tebliğ gereklilikleri ile açıklanabilmesi mümkün değildir.
(207) Dolayısıyla, soruşturma konusu eylemler bir mevzuatın veya devlet kurumunun
isteklerinin uygulanmasından kaynaklanmamakta, ilgili yasal düzenlemeler ve idarenin
tasarrufunun tamamen dışında teşebbüslerin kendi iradeleriyle hayata geçirdikleri
eylemlerden oluşmaktadır.
(208) - Yüceler Kağıt firmasının raporda sözü geçen onay talep yazılarını, tüm GDT’lere
gönderdikten sonra onlarla iletişime geçerek, talep yazılarına cevaben onay yazısı
vermemeleri halinde piyasada ihracatın kayda bağlanması ile başlayan sürece ilişkin
olarak Rekabet Kurumuna başvuracağına dair bir gözdağı verdiği, bu noktada Dış Ticaret
Müsteşarlığı ile yürütülen işbirliği kapsamındaki sorumlulukları nedeniyle ve atık kağıdın
kayda bağlanması sürecinin sıhhati açısından Yüceler Kağıt’ın onay talep yazısına ne tür
13-42/538-238
32/40

bir cevap verilmesi gerektiği konusunda iletişime geçildiği ve GDT’leri bu yönde
davranmaya zorlayanın Yüceler Kağıt’ın takındığı tehditkar tavır olduğu savunması.
(209) İlgili savunmanın değerlendirmesine geçmeden önce, savunmada yer alan ifadelerden
taraf teşebbüsün “Yüceler Kağıt’ın onay talep yazısına ne tür bir cevap verilmesi gerektiği
konusunda iletişime geçildiği”ni kabul ettiğinin anlaşıldığı belirtilmelidir. Nitekim
savunmada, GDT’leri bu yönde davranmaya zorlayanın Yüceler Kağıt’ın takındığı
tehditkar tavrın olduğu öne sürülerek, söz konusu iletişimin “atık kağıdın kayda
bağlanması sürecinin sıhhati açısından” gerekli olduğu savunulmaktadır. Bir TAT’ın
Rekabet Kurumuna şikayette bulunacağı tehdidi GDT’lerin bir araya gelerek ortak hareket
etmelerinin bahanesi olarak görülmemektedir.
(210) - 1 Ocak 2009 tarihinde yürürlüğe giren 2009/3 sayılı Çevrenin Korunması Yönünden
Kontrol Altında Tutulan Atıkların İthalatına Dair Dış Ticarette Standardizasyon Tebliği
uyarınca atık kağıdı ithal edecek teşebbüslerin öncelikle Çevre ve Orman Bakanlığı’ndan
lisans veya geçici çalışma izni almasının zorunlu hale getirildiği, bu noktada iç piyasadaki
atık kağıdın fiyatını ya da kalitesini beğenmeyen bir GDT’nin yerine alabileceği ithal bir
ürünün bir anlamda cazibesini kaybettiği, bu nedenle Soruşturma Raporu’nda yapılan
değerlendirmeler için başlangıç noktası olarak 2009 yılı ve İthalat Tebliği alınması
gerekirken, bunun yerine hatalı olarak bütün değerlendirmelerin Tebliğ’den itibaren
başlatıldığı savunması.
(211) Soruşturma konusunu özetle, Tebliğ uyarınca GDT’lerin bağımsız olarak ve kendi ticari
koşullarına göre karar vermesi beklenen ihracat yazısının verilip verilmeyeceği veya
verilecek ise hangi firmalara ne kadar miktarda ihracat için verileceği kararının anılan
teşebbüsler tarafından birlikte alınması oluşturmaktadır. Savunmada yer verilen 2009
yılında yürürlüğe giren Çevrenin Korunması Yönünden Kontrol Altında Tutulan Atıkların
İthalatına Dair Dış Ticarette Standardizasyon Tebliği’nin soruşturma konusu ile herhangi
bir ilgisinin bulunmaması nedeniyle soruşturma ile ilgili değerlendirmeler Tebliğ’in
yayınlanma tarihi esas alınarak yapılmıştır.
(212) - Savunmada, ihracatı miktar olarak sınırlama yetkisine sahip Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın
söz konusu düzenlemesi (Tebliğ) konusunda Rekabet Kurumunun herhangi bir yaptırım
yetkisinin bulunmadığı, şayet Tebliğ’in 4054 sayılı Kanun’u ihlal ettiği düşünülüyorsa idari
yargıya başvurulabileceği ve/veya bir görüş gönderilebileceği savunması.
(213) Savunmada da ifade edildiği üzere, 25.07.2011 tarihli ve 839 sayılı bilgilendirme
yazısında da yer aldığı şekilde, Ekonomi Bakanlığı’nın söz konusu düzenlemesi (Tebliğ)
hakkında Rekabet Kurumunun herhangi bir yaptırım uygulama yetkisi bulunmamaktadır.
Rekabet Kurumu, kanunlar ve kamu otoriteleri tarafından uygulamaya konulan
düzenlemeler hakkında rekabet savunuculuğu görevi çerçevesinde görüş
sunabilmektedir. Soruşturmanın konusu da Tebliğ değil, ilgili teşebbüslerin Tebliğ’de yer
almayan birtakım uygulamalarının değerlendirilmesidir. Dolayısıyla Soruşturma
Raporu’nda Ekonomi Bakanlığı’nın yayınladığı Tebliğ’in 4054 sayılı Kanun’u ihlal ettiği
şeklinde bir değerlendirme bulunmamaktadır. İhlal tespiti GDT’lerin bağımsız davranışları
yerine geçen bir anlaşma içinde olmalarına ilişkindir.
(214) - Savunmada, Modern Karton çalışanı Recep Ağcı’nın Marmara Kağıt Genel Müdürü
Erdal Sükan ve Hamdullah Eren’e gönderdiği e-postanın (Belge 13) Soruşturma
Raporu’nda iddia edildiği gibi “rakip konumunda bulunan Modern Karton ile Marmara
Kağıt’ın temel girdilerinin alım fiyatları hakkında iletişim halinde bulunmasını”
göstermediği, aralarındaki dikey ilişki çerçevesinde bir maliyet açıklaması olduğu, bir
müşterisinin Modern Karton’un sürekli alım yaptığı emtiaların ortalama fiyatlarını bilmesi
kadar doğal bir şeyin olamayacağı ifade edilmiştir.
13-42/538-238
33/40

(215) Söz konusu belge, savunmada ileri sürüldüğünün aksine Marmara Kağıt ile Modern
Karton’un rekabet açısından hassas bilgileri birbirleriyle paylaştığını göstermektedir.
Modern Karton’un nihai ürün olan kağıdı Marmara Kâğıt’a satıyor olması, teşebbüslerin
maliyetlerini paylaşmalarının gerekçesi olarak kabul edilmemektedir.
(216) Öte yandan, Belge 13’ün diğer bir tarafı olan Marmara Kağıt tarafından bu belge
hakkında yapılan açıklamada Belge 13’te yer verilen e-postanın gönderilme amacının
25.01.2012 tarihinde Ekonomi Bakanlığıyla atık kağıt ihracatının kayda bağlanmasına
ilişkin düzenlemenin uygulanmasına ilişkin hususların değerlendirildiği toplantıda
kullanılmak üzere SKSV adına en büyük ithalatçılardan olan Modern Karton’dan
istenmesi olduğu, nitekim Marmara Kağıt’ın son 10 yıldır ithalat yapmadığı öne
sürülmüştür. Söz konusu açıklama ile Modern Karton tarafından yapılan açıklamanın
birbirinden farklı olması da Belge 13’ün Modern Karton’un iddia ettiği saikle
gönderilmediğini göstermektedir.
I.7.7. Olmuksan’ın Savunması ve Yapılan Değerlendirme
(217) - Soruşturma belgelerinde hiçbir şekilde Olmuksan’ın adının geçmediği, Olmuksan’ın
Dönkasan’a ortak olması nedeniyle soruşturmanın muhatabı olamayacağı, Dönkasan’ın
tam işlevsel bir ortak girişim olduğu ve tüm faaliyetlerini kendi nam ve hesabına yapmakta
olduğu, ticari ilişkilerinde ortaklarından bağımsız karar verdiği, bu nedenle “atık kâğıt ihraç
etmek isteyen toplama firmalarına verilecek belge hakkında ortak hareket edilmesi”
iddiaları ile Olmuksan arasında “Olmuksan’ın Dönkasan’da hissedar” olmasına dayalı bir
illiyet bağı tesisinin hatalı olacağı savunması.
(218) Dönkasan’ın bağımsız bir atık kâğıt toplayıcısı olduğunun kabulü halinde TAT’lara ihracat
belgesinin verilmemesi konusunda diğer GDT’lerle birlikte hareket etmesinin,
Dönkasan’ın çıkarına aykırı olduğu göz önüne alındığında ve Dönkasan’ın ortağı
Olmuksan ile ilişkisini ortaya koyan belgeler incelendiğinde, Dönkasan’ın söz konusu
eylemlerinde ortakları adına hareket ettiği ortaya çıkmaktadır. Bu tespitte Olmuksan’ın
Dönkasan’a sadece hissedar olması değil, Dönkasan ile Olmuksan arasındaki ilişkinin
niteliği de dikkate alınmıştır.
(219) İhlal değerlendirmesinde dikkate alınan konu, Dönkasan’ın işbirliği ya da yoğunlaşma
doğurucu olup olmadığı değil, GDT’ler arasındaki koordinasyonun içinde ortakları adına
yer almış olduğu hususudur.
(220) - Olmuksan veya Dönkasan hakkında 09.02.2013 tarihli e-posta (Belge 4) haricinde hiçbir
belgenin 4054 sayılı Kanun kapsamında ihlal oluşturmadığı savunması.
(221) Dönkasan’ın atık kağıt ihraç etmek isteyen TAT’lara ihracat için gerekli yazının
verilmemesi konusunda GDT’lerle koordinasyon içinde olduğunu gösterir belgelere
kararın “Yerinde İncelemelerde Elde Edilen Belgeler ve Bunlara İlişkin Değerlendirmeler”
bölümünde ayrıntılarıyla yer verilmiştir.
(222) - Olmuksan’ın Dönkasan üzerinden soruşturma tarafı diğer GDT’lerle birlikte hareket ettiği
iddiasının gerçekçi olmadığı, bunun nedeninin Olmuksan’ın üretimde kullandığı atık
kâğıdın yarısını ithal ettiği ve Olmuksa’nın üretimde kullanmak için aldığı atık kâğıdın
maliyeti içindeki payının %(…..) olduğu savunması.
(223) İleri sürülen hususlar Olmuksan’ın diğer GDT’lerle birlikte hareket etmediğini gösteren bir
delil değildir. Bu hususlar Olmuksan’ın böyle bir anlaşmadan elde edeceği faydanın diğer
GDT’lere göre daha az olmasına neden olabileceğini göstermektedir. Sonuç olarak atık
kâğıt Olmuksan için de bir hammadde ve maliyet kalemi olup atık kâğıdın fiyatındaki
azalmanın Olmuksan’ın maliyetlerini düşüreceği açıktır.
13-42/538-238
34/40

(224) - Kartel olmayan eylemlerin 4. madde kapsamında yasaklanması için etkisinin ortaya
konulması gerektiği, etkisi ortaya konulmadığından bu eylemin ihlal olarak
nitelendirilemeyeceği savunması.
(225) Savunmaya ilişkin değerlendirmeye Kartonsan’ın savunmasına ilişkin değerlendirme
bölümünde de yer verildiğinden burada tekrar açıklama yapılmamıştır.
(226) - Kartonsan ve Olmuksan’ın atık kâğıt alım pazarında rakip olmadıkları savunması.
(227) Soruşturma konusu bakımından atık kâğıt türleri farklı alt pazarlar şeklinde
tanımlanmamış, ilgili ürün pazarı “atık kâğıt alım pazarı” olarak belirlenmiştir. Kartonsan
ve Olmuksan’ın farklı alt pazarlardaki atık kâğıtları kullanmaları yapılan değerlendirmeyi
değiştirmemektedir. Zira atık kâğıt ihracatını engellemeye veya zorlaştırmaya ilişkin
eylemler bütün atık kâğıt türleri bakımından etki doğurabilecektir.
I.7.8. Selkasan’ın Savunması ve Yapılan Değerlendirme
(228) - Selkasan’ın atık kâğıt toplayan bir firma olmadığı, bir geri dönüşüm tesisi olduğu ve
kullandığı tüm atık kâğıdı iştiraki Atkasan’dan temin ettiği, dolayısıyla alıcı ya da satıcı
olarak bulunmadığı bir piyasa üzerinde belirleyici etkisinin bulunamayacağı, Selkasan’ın
bugüne kadar Atkasan dışında hiçbir tedarikçiden mal alımı yapmadığı, bu nedenle
Yüceler Kâğıt tarafından gönderilen yazının muhatabının firmaları olmadığı savunması.
(229) Atkasan’ın Selkasan’ın iştiraki olarak toplama piyasasında yer aldığı ve Selkasan’ın atık
kâğıt ihtiyacını karşılamaya yönelik faaliyet gösterdiği dikkate alındığında, Atkasan ve
Selkasan’ın ihlal iddiasından ayrı ayrı sorumlu tutulması mümkün görünmemektedir. Söz
konusu iki firma ekonomik bütünlük kavramı çerçevesinde tek teşebbüs olarak
değerlendirilmiştir. Nitekim atık kâğıt alım fiyatlarının düşmesinin Selkasan’ın lehine bir
gelişme olacağı açıktır.
(230) - Soruşturma Raporu’nda yer verilen atık kâğıt ihracat rakamlarına bakıldığında, bu
rakamların ihracatta herhangi bir engellenmenin olmadığını gösterdiği, birkaç e-postanın
taraflar arasında gönderilmiş olmasının bu teşebbüslerin rekabeti bozucu eylemler içinde
oldukları anlamına gelmediği gibi uygulamaya da hiçbir yansımasının olmadığı, atık kâğıt
pazarında ihracatın payının en yüksek haliyle %6 olduğu, soruşturma dışı teşebbüslerin
kapasiteleri toplamı %34 düzeyindeyken ihracatın engellenmiş olamayacağı ve
anlaşmanın olduğu iddia edilen Şubat 2012 tarihinde yurt içi alım fiyatları ile ihracat
fiyatlarının birbirine yakın seyretmesinin anlaşmanın etki doğuracak nitelikte olmadığını
gösterdiği savunması.
(231) 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesi anlaşmalarda amaç veya etki bakımından bir ayrıma
gitmemiştir. Bu nedenle amaç yönüyle rekabeti kısıtlayıcı bir anlaşmanın varlığı ortaya
konulduktan sonra ihlal değerlendirmesi yapılabilmesi için etkisinin de gösterilmesi
gerekmemektedir. Soruşturmada, taraf teşebbüslerin ihracatçı firmaların faaliyetlerini
zorlaştırmak amacıyla iletişim halinde oldukları sonucuna ulaşılmıştır. Savunmada sözü
edilen “birkaç e-posta” bahsi geçen iletişimi açıkça ortaya koyan ve bizzat soruşturma
konusu teşebbüslerde yapılan yerinde incelemelerde elde edilen yazışmalardır. Rekabet
Kurumu tarafından yürütülen diğer soruşturmalarda olduğu gibi, teşebbüsler arasında bir
iletişim vasıtası olan e-postalardaki yazışmalar delil niteliği taşımaktadır. Ayrıca,
savunmada öne sürüldüğü gibi ihracat rakamlarının zaten az olması da soruşturma
konusu teşebbüslerin eylemlerinin gerçekleşmediğini göstermemektedir.
(232) - Yüceler Kağıt’ın agresif tavırları nedeniyle taraflar arasında ciddi bir gerilimin yaşandığı,
soruşturmaya temel oluşturan yazışmalardan önce Emin Yüce ile toplantı yapıldığı, bu
kişinin toplantıda soruşturma tarafı şirketleri Rekabet Kuruluna şikayet edeceğini
tehditvari bir üslupla ifade ettiği, ardından gönderdiği yazının ne Tebliğ ne de sektör
teamüllerine uygun bir yazı olmadığı, Yüceler Kağıt yazısında 8 gün içinde cevap
13-42/538-238
35/40

verilmemesi durumunda “ihtiyacım yoktur” teyidinde bulunmuş sayılacaksınız şeklindeki
ifadesinin akılları karıştırdığı ve sektörde miktarı belli olmayan ihracata yol açabilme
ihtimalinin firmaları paniğe sürüklediği, firmalarının Yüceler Kağıt ile önceden bir ticari
ilişkisinin bulunmadığı ve bu nedenle böyle bir talep karşısında diğer teşebbüsler ile
haberleşmesi ve görüşlerini sormasının doğal olduğu savunması.
(233) Kararın önceki bölümlerinde değinildiği üzere, Tebliğ’e göre düzenlemenin yürürlüğe
girdiği tarihten itibaren GDT’lerin atık kâğıt ihracatçıları tarafından kendilerine yapılan
başvuruları değerlendirerek, bu maddelere ihtiyacı olduğunu/olmadığını veya
üretimlerinde kullanılmayacak evsafta olduğunu/olmadığını belirten bir yazı sunmaları
zorunludur. Bu çerçevede, Yüceler Kağıt tarafından gönderilen yazıya ilişkin olarak
firmaların bir cevap sunmaları, söz konusu yazının savunmada yer verildiği gibi Tebliğ’e
ve sektör teamüllerine uygun bir yazı olmadığı düşünülüyor olsa dahi bu durum
karşısında GDT’lerin birbirleri ile iletişime geçerek söz konusu yazıya ihracat izni
anlamına gelmeyecek şekilde nasıl cevap vereceklerine ilişkin olarak bir iletişime
geçmeleri Tebliğ’de yer alan bir zorunluluk değildir. Bununla birlikte, Rekabet Kurumu’na
başvurulacağının söylenmesi bir tehdit olarak kabul edilemeyecek ve/veya rekabet karşıtı
uygulamaların gerekçesi olarak öne sürülemeyecek bir husustur.
(234) - Selkasan’ın diğer teşebbüslerle herhangi bir anlaşmaya dair beyanı veya taahhüdünün
olmadığı savunması.
(235) 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesinin gerekçesinde “Maddenin amacı bakımından
anlaşma, hukuki şekil şartlarına uymasa bile tarafların kendilerini bağlı hissettikleri her
türlü uzlaşma ya da uyuşma anlamında kullanılmıştır. Anlaşmanın yazılı veya sözlü
olmasının önemi yoktur. Teşebbüsler arasında bir anlaşmanın varlığı tespit edilemese
bile teşebbüsler arasında kendi bağımsız davranışları yerine geçen bir koordinasyon
veya pratik işbirliği sağlayan, doğrudan veya dolaylı ilişkiler de, eğer aynı sonucu
doğuruyorsa, yasaklanmıştır.” denilerek anlaşma kavramı tanımlanmıştır.
(236) Buna paralel olarak Rekabet Kurulu,” Sözleşme olmaksızın da rekabet ortamını bozan
her türlü ilişkinin uygulamaya sokulması da anlaşma niteliğindedir” tespitinde
bulunmuştur.5 Başka bir Kararda6 ise “Rekabet hukuku mevzuatında anlaşma kavramı
taraflar arasındaki her türlü irade uyuşması anlamında kullanılmaktadır.” denilmiştir.
Rekabet Kurulunun bir başka tespiti7 ise “rekabet hukuku uygulamalarında anlaşma,
borçlar hukukunun konusunu oluşturan sözleşmelerden daha geniş yorumlanmakta ve
bağlayıcı olma, yazılı şekil, yükümlülüklerin ifa edilmemesi halinde uygulanacak
yaptırımın düzenlenmesi yahut yürürlük koşulları gibi herhangi bir şekil şartı
aranmamaktadır.” şeklindedir. Dolayısıyla Rekabet Hukuku bakımından bir anlaşmanın
ortaya konması için tarafların anlaştıklarını açıkça ifade ettikleri bir mutabakat, karar ya
da irade beyanı aranmamaktadır. Nitekim Soruşturma Raporu’nda yer verilen belgelerden
soruşturma tarafı teşebbüslerin “ortak bir tavır” ve “bire bir eşit cevapların verilmesi ya da
eş güdüm sağlama gayreti” içinde oldukları anlaşılmaktadır.
I.8. Gerekçe ve Hukuki Dayanak
(237) 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesinde “Belirli bir mal veya hizmet piyasasında doğrudan
veya dolaylı olarak rekabeti engelleme, bozma ya da kısıtlama amacını taşıyan veya bu
etkiyi doğuran yahut doğurabilecek nitelikte olan teşebbüsler arası anlaşmalar, uyumlu
eylemler ve teşebbüs birliklerinin bu tür karar ve eylemleri hukuka aykırı ve yasaktır.”
denilmek suretiyle teşebbüsler arasındaki rekabeti sınırlayıcı anlaşma, uyumlu eylem ve
kararlar yasaklanmıştır.

5 19.01.2011 tarihli ve 11-04/64-26 sayılı Rekabet Kurulu kararı.
6 25.11.1009 tarihli ve 09-57/1393-362 sayılı Rekabet Kurulu kararı.
7 18.04.2011 tarihli ve 11-24/464-139 sayılı Rekabet Kurulu Kararı.
13-42/538-238
36/40

(238) Yerinde incelemelerde elde edilen belgeler ışığında; teşebbüslerin atık kâğıt ihraç
edilmesinin engellenmesi veya ihraç edilecek atık kâğıt miktarının kısıtlanması için birlikte
hareket etmek yönünde iradelerinin olduğu ve bu doğrultuda ihracat yapabilmek için
TAT’lardan gelen taleplere ne şekilde cevap vererek ihracatı engelleyebilecekleri
yönünde iletişim halinde bulundukları anlaşılmıştır.
(239) Bu nedenle anılan teşebbüslerin, atık kağıt ihraç etmek isteyen teşebbüslere ihracat için
gerekli belgenin verilmesine yönelik olarak birlikte hareket etmek suretiyle 4054 sayılı
Kanun’un 4. maddesini ihlal ettikleri kanaatine varılmıştır.
(240) Bununla birlikte, 4054 sayılı Kanun’un 5. maddesi belirli koşulları sağlayan teşebbüsler
arası anlaşma, uyumlu eylem ve teşebbüs birliği kararlarının 4. madde hükümlerinin
uygulanmasından muaf tutulabileceğini düzenlemektedir. Bu koşullar; malların üretim
veya dağıtımı ile hizmetlerin sunulmasında yeni gelişme ve iyileşmelerin ya da ekonomik
veya teknik gelişmenin sağlanması, tüketicinin bundan yarar sağlaması, ilgili piyasanın
önemli bir kısmında rekabetin kısıtlanmaması ve rekabetin gereğinden fazla
kısıtlanmaması şeklindedir.
(241) Halkalı Kağıt, KMK, Kartonsan, Marmara Kağıt, Modern Karton, Olmuksan ve Selkasan’ın
atık kağıt ihraç etmek isteyen teşebbüslere ihracat için ihtiyaç duydukları yazının
verilmesi konusunda birlikte hareket etmeleri ekonomik fayda yaratabilecek niteliktedir.
Kağıt sektörü bakımından atık kağıt en önemli hammadde niteliğindedir. Bu nedenle
hammaddeye sürekli bir erişim sağlanması bakımından atık kağıdın devamlı temini önem
taşımaktadır. Teşebbüsler tarafından ihracat onay yazısı verilmesi konusunda birlikte
hareket edilmesi neticesinde söz konusu teşebbüslerin üretimlerinde önemli bir
hammadde olan atık kağıdın arzında süreklilik sağlanabilecektir. Böylelikle mamul kağıt
üretiminde de süreklilik sağlanacak ve teşebbüslerin hammadde sıkıntısı çekmemesi
nedeniyle üretim maliyetlerinin artmaması mümkün olabilecektir. Anlaşma neticesinde
kağıt üreticilerinin elde ettikleri maliyet avantajlarının tüketicilere yansıtılması halinde
tüketiciler de bu durumdan fayda sağlayabileceklerdir. Bu sayede, Ekonomi Bakanlığınca
düzenlenen Tebliğ ile hedeflenen amaçların gerçekleştirilmesine de katkıda bulunulmuş
olacaktır. Diğer yandan, anlaşmanın yalnızca ihracata ilişkin olduğu ve ihracatın toplam
atık kağıt pazarı içindeki oranının düşük kaldığı dikkate alındığında, pazarın önemli bir
kısmında rekabetin kısıtlanmadığı anlaşılmıştır. Bununla birlikte, anlaşmanın kısa bir süre
sürdürülmüş olması da rekabetin gereğinden fazla kısıtlanmadığına işaret etmektedir.
Yapılan değerlendirmeler ışığında, anlaşmanın belirlenecek objektif kriterler çerçevesinde
4054 sayılı Kanun’un 5. maddesinde sayılan koşulları taşıdığı kanaatine ulaşılmıştır.
J. SONUÇ
(242) 24.4.2012 tarih, 12-21/560-M sayılı Kurul kararı uyarınca yürütülen soruşturma ile ilgili
olarak düzenlenen Rapor’a ve Ek Görüş’e, toplanan delillere, yazılı savunmalara, sözlü
savunma toplantısında yapılan açıklamalara ve incelenen dosya kapsamına göre;
1.
1- Halkalı Kağıt, Karton San. ve Tic. A.Ş.
2- Kahramanmaraş Kağıt San. ve Tic. A.Ş.
3- Kartonsan Karton San. ve Tic. A.Ş.
4- Marmara Kağıt ve Ambalaj San. ve Tic. A.Ş.
5- Modern Karton S Tic. A.Ş.
6- Olmuksa International Paper-Sabancı Ambalaj San. ve Tic. A.Ş. (yeni unvanı
Olmuksan International Paper Ambalaj San. ve Tic. A.Ş.)
7- Selkasan Kağıt ve Paketleme Malzemeleri İmalatı San. ve Tic. A.Ş.’nin

13-42/538-238
37/40

atık kağıt ihraç etmek isteyen teşebbüslere ihracat için gerekli belgenin verilmesine
yönelik olarak birlikte hareket etmek suretiyle 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında
Kanun’un 4. maddesini ihlal ettiklerine OYBİRLİĞİ ile,
2- Söz konusu uygulamaya, 4054 sayılı Kanun’un 5. maddesi çerçevesinde objektif
kriterler belirlenmesi kaydıyla “İhracat: 2011/6 sayılı Tebliğ”in uygulanmaya başlandığı
Haziran 2011 tarihinden itibaren 3 yıl süreyle bireysel muafiyet tanınmasına
OYÇOKLUĞU ile,
3- Bahse konu objektif kriterlerin belirlenmesi konusunda Başkanlığın görevlendirilmesine
OYÇOKLUĞU ile,
Ankara İdare Mahkemelerinde yargı yolu açık olmak üzere karar verilmiştir.



08.07.2013 TARİH VE 13-42/538-238 SAYILI KURUL KARARINA
KARŞI OY
Dosya mevcudu belge ve bilgiler, soruşturma konusu teşebbüslerin, Ekonomi Bakanlığı
Tebliği uygulama esaslarının tamamen dışında, kendi iradeleri ile TAT’lara ihracat izni
verilmesi ve verilmemesi konusunda işbirliği halinde olduklarını ortaya koymaktadır. Buna
göre soruşturma konusu teşebbüsler Ekonomi Bakanlığı Tebliği uyarınca kendi üretim
süreçlerine veya ilgili dönemdeki üretim ihtiyaçlarına göre değerlendirmek suretiyle tek
başlarına, cevap vermeleri beklenen bir ihracat talep yazısına ihracat izni sayılmayacak
şekilde aynı formatta cevap verilmesi için birlikte hareket etmiştir. Söz konusu
iletişimlerinin Belge 8’de yer verildiği üzere Rekabet Hukukuna aykırı olduğunun
bilincinde olan soruşturma konusu teşebbüslerin ilgili toplama firmasına verdiği cevapların
incelenmesinden anılan işbirliğinin fiilen de gerçekleştiği anlaşılmıştır. Ayrıca, dosya
mevcudu belge ve bilgilerden, soruşturma konusu teşebbüslerin TAT’lara ihracat izni
verilmesi konusunda da ortak hareket ettikleri, ihracat izinlerinin TAT’lar arasında
paylaştırılması amacıyla gizli toplantılar düzenledikleri anlaşılmıştır. Belge 11 ile tespit
edilen bu bilgi hakkında teşebbüsler herhangi bir savunmada da bulunmamışlardır.
Ekonomi Bakanlığı Tebliği uyarınca ihraç edilebilecek atık kâğıt miktarı izin talep edilen
GDT’nin yıllık kapasitesinin 12’ye bölünmesi suretiyle belirlenmektedir. Bu halde, anlamlı
miktarlarda ihracat yapılabilmesi görece yüksek kapasiteli GDT’lerden izin alınmasını
gerektirmektedir. Soruşturma konusu teşebbüslerin kapasiteleri bu bakımdan
değerlendirildiğinde, kapasiteleri toplamının ülkemizde kurulu kapasitenin % 60-70’ine
ulaştığı soruşturma konusu teşebbüslerden Modern Karton’un bu kapasitenin tek başına
ortalama % (…..)’unu oluşturduğu, soruşturma konusu teşebbüslerin dışında kalan 14
GDT’nin kapasitesinin %0-5’nin altında olduğu ve diğer 5 GDT’nin kapasitelerinin ise
ortalama %0-10 arasında seyrettiği görülmektedir. Dolayısıyla soruşturma konusu
teşebbüslerin ihracat izni verilmemesi konusunda yapacakları bir ortak hareketin ihracatı
tamamıyla kısıtlama potansiyeline sahip olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Bu
anlamda, soruşturma konusu teşebbüslerin atık kâğıt işleme kapasiteleri dikkate
alındığında, bu teşebbüsler arasında ihracat izinlerinin verilmemesi veya verilecek ise
hangi firmalara ne kadar verileceği bakımından yapılan bir işbirliğinin atık kâğıdın arz
miktarının kontrolü ve piyasa dışında belirlenmesi anlamını taşıyacağı açıktır. Bu
eylemler, Ekonomi Bakanlığı Tebliği gereklilikleri yerine getirilse idi, ne kadar ihracatın
yapılıp yapılmadığının belirsiz olacağı bir durumu, ihracat izinlerinin hep birlikte
verilmesi/verilmemesi suretiyle “belirli” bir hale getirmektedir. Atık kâğıdın arzı üzerinde
sağlanan bu kontrolün, soruşturma konusu teşebbüslerin atık kâğıttan mamul ürettikleri
ve alım piyasasının hem tutar hem de miktar bazında yaklaşık %60-70’ini oluşturdukları
13-42/538-238
38/40

dikkate alındığında, yurt içi atık kâğıt fiyatları üzerinde doğrudan belirleyici olacağını
söylemek yanlış olmayacaktır. Dolayısıyla soruşturma konusu eylemler teşebbüslerin
mamül fiyatlarını oluşturan en önemli girdi maliyetlerini belirlemeye yönelik olup, 4054
sayılı Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanun’un 4. maddesine aykırıdır.
Bilindiği gibi 4054 sayılı Kanun’un 5. maddesinde sayılan dört şartı birlikte sağlayan
anlaşmaların 4. maddenin yasaklayıcı hükmünden muaf tutulması mümkündür. Bu
itibarla, 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesi kapsamındaki bir uygulama, malların üretim
veya dağıtımı ile hizmetlerin sunulmasında yeni gelişme ve iyileşme ya da ekonomik veya
teknik gelişme sağlaması, tüketicinin bundan yarar sağlaması, ilgili piyasanın önemli bir
bölümünde rekabetin ortadan kalkmaması ve rekabetin anılan amaçların elde edilmesi
için zorunlu olandan fazla sınırlanmaması şartlarını birlikte sağlaması koşuluyla muafiyet
alabilecektir.
Yukarıda yer verildiği üzere, soruşturma konusu eylemler ihracat izninin
verilmesi/verilmemesi için birlikte hareket edilmesi hakkında olup nihai anlamda atık kâğıt
arzının ve dolayısıyla fiyatının kontrol edilmesi amacını taşımaktadır. Bilindiği gibi fiyat
tespiti ve arzın belirlenmesi doğal etkileri açıkça rekabet karşıtı olan ve yasal
olmadıklarını göstermek için ayrıntılı bir çalışmaya gerek duyulmayan per se rekabet
ihlalleri olarak kabul edilmektedir. Per se rekabet ihlallerinin ciddi rekabet karşıtı
sonuçlara yol açacağı ve hemen hiçbir şekilde haklı çıkarılamayacağı kabul edilmektedir.
Bu bağlamda, nihai amacı atık kâğıt arzının ve fiyatının kontrol edilmesine ilişkin olan
soruşturma konusu eylemlerin herhangi yeni bir iyileşme veya gelişmeye yol açacağının,
tüketicinin bundan yarar sağlayacağının ve rekabetin gereğinden fazla
sınırlanmayacağının öne sürülebilmesi mümkün değildir. Nitekim atık kâğıt arz miktarı ve
fiyatının, soruşturma konusu teşebbüslerin eylemleri neticesinde piyasa dışında
belirlenmesi, toplama firmalarının faaliyetlerinin zorlaştırılmasına ve dolayısıyla toplama
piyasasındaki rekabetin bozulmasına yol açmaktadır. Ek olarak, toplama piyasasındaki
rekabetten feragat ederek soruşturma konusu GDT’ler bakımından yaratılacak maliyet
avantajının GDT’lerin faaliyet gösterdikleri ürün piyasasındaki rekabete kesin olarak fayda
sağlayacağı da söylenemeyecektir. Nitekim atık kağıt arzının ve dolayısıyla fiyatının
kontrolü amacıyla birlikte hareket eden teşebbüslerin söz konusu eylemleriyle elde
ettikleri maliyet avantajını mamul fiyatlarına yansıtıp yansıtmayacakları veya atık kağıt
alanında başlayan işbirliğin nihai ürün piyasası bakımından veya başka alanlarda devam
ettirilip ettirilmeyeceği belirsizdir. Tüm bu bilgiler ışığında, 4054 sayılı Kanun kapsamında
açık ihlal niteliği taşıyan dosya konusu eylemlere Kanun’un 5. Maddesi uyarınca muafiyet
tanınabilmesi mümkün değildir.
Soruşturma konusu teşebbüsler tarafından yapılan savunmalarda ise, dosya konusu
eylemlerin Kanun’un 5. maddesinde sayılan halleri taşıdığının ve bu nedenle Kanun’un 4.
maddesi kapsamında kabul edilse dahi, 5. maddesi uyarınca muafiyet alabileceğinin iddia
edildiği görülmektedir. Bu noktada, teşebbüslerin muafiyet taleplerine ilişkin
gerekçelerinin ortaya konulması faydalı görülmektedir.
13-42/538-238
39/40

Teşebbüsler tarafından yapılan muafiyet değerlendirmesinde ilk olarak, soruşturma
konusu eylemlerin atık kâğıt fiyatının düşmesi ve arzının artmasına yol açmak suretiyle
kâğıt üreticilerinin maliyetlerini azaltacağı, üretimlerini ve kalitelerini arttıracağı, böylelikle
işçi çıkartmaların azalacağı ve Türkiye ekonomisine katkıda bulunacağı iddia edilmiş ve
söz konusu gelişmelerin “malların üretim veya dağıtımı ile hizmetlerin sunulmasında yeni
gelişme ve iyileşmelerin ya da ekonomik veya teknik gelişmenin sağlanması” olarak kabul
edilmesi gerektiği ifade edilmiştir.
Söz konusu savunmadan açıkça görüldüğü üzere, soruşturma konusu eylemlerin atık
kâğıdın fiyatının düşmesine ve arzının artmasına yol açacağı bizzat hakkında soruşturma
yürütülen teşebbüsler tarafından da kabul edilen bir gerçektir. Herhangi bir girdinin
fiyatının düşmesi ve arzının artmasının üretim miktarının artmasına yol açacağı şeklindeki
bu savunma, ülkemiz mal ve hizmet piyasalarında faaliyet gösteren tüm diğer teşebbüsler
bakımından da geçerli olacaktır. Dolayısıyla söz konusu savunmanın kabulü halinde, girdi
miktarını ve fiyatını belirlemeye yönelik teşebbüs davranış ve kararlarının 4054 sayılı
Kanun kapsamında ihlal olduğu ileri sürülemeyecek, nitekim tüm teşebbüslerin alt piyasa
koşullarını belirlemeye yönelik her türlü rekabet karşıtı davranışlarına, bu davranışların
söz konusu teşebbüslerin üretim maliyetlerini azaltacağı, üretimlerini ve Türkiye
ekonomisine katkılarını arttıracağı gerekçeleriyle muafiyet tanınması gerekecektir. Bu
durum, bugüne kadar Kurulumuz tarafından yürütülmüş olan önceki tüm benzer
incelemelerde de benzer gerekçelerle teşebbüslere muafiyet tanınması gerekliliğini
gündeme getirecektir.
Teşebbüsler tarafından yapılan muafiyet savunmasında ayrıca hammadde fiyatlarının
düşmesi sonucunda tüketicinin daha ucuz/kaliteli kâğıda ulaşabileceği öne sürülerek,
soruşturma konusu uygulamaların tüketici faydası kriterini sağladığı iddia edilmiştir.
Yukarıda da ifade edildiği üzere, piyasanın normal işleyişinin dışında, teşebbüslerin ortak
hareket etmeleri sonucu ortaya çıkması beklenen söz konusu maliyet avantajının
teşebbüsler tarafından nihai ürün fiyatlarına yansıtılıp yansıtılmayacağı belirsizdir. Aksine,
Ekonomi Bakanlığı Tebliği uyarınca aralarında herhangi bir iletişim olması beklenmeyen
soruşturma konusu teşebbüsler arasında atık kağıt hakkında yaşanan dosya konusu
iletişimin, bundan sonra başka konular hakkında da yaşanabilmesi ve ilgili diğer
piyasalarda birtakım rekabet ihlallerine yol açabilmesi olasıdır. Nitekim Belge 12 ve 13’de
tarafların genel olarak piyasa dinamikleri konusunda haberleştikleri anlaşılmaktadır. Bu
bağlamda, savunmada yer verilenin tam aksine atık kağıt alanında başlatılan işbirliğinin
teşebbüslerin nihai ürün fiyatları bakımından da sürdürülmesi ve nihai ürün fiyatlarının
artması daha olası görünmektedir.
İlgili piyasanın önemli bir bölümünde rekabetin ortadan kalkmaması şartı ile ilgili olarak
teşebbüsler tarafından onay yazısı alınabilecek 26 GDT olması nedeniyle piyasanın
önemli bir bölümünde rekabetin ortadan kalkmadığı, söz konusu eylemlerin dışında
piyasa işleyişinin başka bir şekilde sınırlandırılmadığı iddia edilmiştir. Daha önce ifade
edildiği üzere, ihracat izinlerinin verilebileceği miktar izin talep edilen GDT’lerin yıllık
kapasitesiyle ilişkilidir ve bu nedenle oldukça düşük kapasitelerde çalışan soruşturma
muhatabı GDT’lerin dışında kalan GDT’ler ihracat izni alabilmek için tercih
edilmemektedir. Soruşturma kapsamında incelenen teşebbüsler ülkemizde kurulu toplam
kapasitenin %60-70’ini oluşturmaktayken, bunların dışında kalan 17 GDT’den 14
tanesinin kapasitesi %0-5’in altındadır. Diğer 5 GDT’nin kapasiteleri ise ortalama %0-10
bandındadır. Dolayısıyla soruşturma konusu GDT’lerin ihracat izni verilmemesi alanında
yaptıkları bir ortak hareket ihracatın oldukça büyük ölçüde kısıtlanması ve toplama
13-42/538-238
40/40

firmalarının faaliyetlerinin zorlanması sonucunu yaratacaktır. Bununla birlikte, dosya
konusu eylemlerin dışında rekabetin başka herhangi bir şekilde sınırlandırılmadığı
savunması, söz konusu teşebbüslerin her türlü eylem ve kararları bakımından rekabet
kurallarına uyumlu hareket etmekle yükümlü oldukları göz önüne alındığında, dikkate
alınacak bir savunma niteliği taşımamaktadır. Nitekim teşebbüslerin rekabeti engelleyici
başka birtakım faaliyetlerinin bulunması halinde söz konusu uygulamaların da rekabet
kuralları bakımından cezalandırılması gerekecektir.
Teşebbüsler tarafından yapılan savunmada son olarak bir araya gelerek görüşme
imkanları varken soruşturma konusu husus dışında başka bir işbirliğine gitmedikleri ve
üretim, dağıtım ve satış faaliyetlerinin bütün aşamalarında rekabet etmeye devam
ettikleri, rekabeti daha az sınırlayıcı bir yöntem olmadığı zira soruşturma konusu
eylemlerin Ekonomi Bakanlığı himayesinde gerçekleştirildiği, Ekonomi Bakanlığı’nın iç
piyasalarda rekabeti daha az sınırlayıcı bir yöntem olsaydı elbette ki onu uygulayacağı
öne sürülerek bu sebeplerle rekabetin zorunlu olandan fazla sınırlandırılmadığı iddia
edilmiştir.
Bilindiği gibi rekabetin zorunlu olandan fazla sınırlandırılmaması koşulu, değerlendirme
konusu eylemlerin yeni teknik gelişme ve iyileşme ile tüketici faydasının yaratılabilmesi
için rekabetin daha az sınırlandırılabileceği metotların mevcut olup olmadığı
değerlendirmesini gerektirmektedir. Bu anlamda, yukarıda yer verildiği üzere piyasalarda
yeni gelişme/iyileşme ve tüketici faydası sağlamadığı tespit edilen dosya konusu
eylemlerin rekabeti zorunlu olduğundan fazla sınırlandırmadığı ileri sürülemeyecektir.
Bununla birlikte, soruşturma konusu eylemlerin Ekonomi Bakanlığı Tebliği ve
yönlendirmesinin dışında, teşebbüslerin kendi iradeleriyle ve düzenleme gerekliliklerini
aşacak şekilde gerçekleştirildiği tespiti karşısında, rekabeti daha az sınırlayıcı bir yöntem
olsaydı bunun Ekonomi Bakanlığı tarafından bilineceği iddiası kabul edilebilir değildir.
Nitekim teşebbüsler Ekonomi Bakanlığı yönlendirmesi ve Tebliğ gerekliliklerini yerine
getirmeleri dolayısıyla işbu soruşturma muhatabı edilmemektedir. Soruşturmanın konusu
teşebbüslerin kendi iradeleriyle, Tebliğ zorunlulukları ve gerekliliklerinin tamamen
dışındaki alanlardaki eylem ve uygulamalarıdır. Ayrıca, teşebbüsler tarafından yapılan “bir
araya gelerek görüşme imkanları varken soruşturma konusu husus dışında başka bir
işbirliğine gitmedikleri ve üretim, dağıtım ve satış faaliyetlerinin bütün aşamalarında
rekabet etmeye devam ettikleri” savunmasının, ülkemizde faaliyet gösteren tüm
teşebbüslerin bir araya gelerek görüşme yapma ve ilgili piyasalardaki rekabeti bozma
olanakları var iken, Rekabet Hukuku karşısındaki yasal sorumlulukları nedeniyle bunu
yapmadıkları ve Rekabet Hukukuna uyumlu faaliyet gösterdikleri varsayımı altında, işbu
soruşturma konusu bakımından rekabetin gereğinden fazla sınırlandırılmadığına bir
gerekçe olarak sunulması kabul edilebilir değildir.
Yukarıda arz ve izah olunan sebeplerle, soruşturmaya muhatap teşebbüslerin Kanunun
4. maddesine açıkça aykırılık oluşturan ve 5. Maddedeki şartları tam olarak karşılamadığı
açık olan eylem ve işlemlerine bireysel muafiyet verilmesi yönündeki çoğunluk görüşüne
iştirak etmemiz mümkün olmamıştır.


Doç. Dr. Mustafa ATEŞ İsmail Hakkı KARAKELLE Reşit GÜRPINAR
Kurul Üyesi Kurul Üyesi Kurul Üyesi



Full & Egal Universal Law Academy