Rekabet Kurumu - Karar Sayı 13-27/369-171
Karar Dilini Çevir:
Rekabet Kurumu
Karar Sayısı: 13-27/369-171
Karar Türü: Rekabet İhlali
Konu: Türkiye’de faaliyet gösteren sigorta şirketlerinin karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası primlerini aralarında anlaşmak suretiyle arttırdıkları iddiası. - Türkiye’de faaliyet gösteren sigorta şirketlerinin aralarında anlaşmak suretiyle plastik üreticisi firmalar ile poliçe akdetmeyi yahut mevcut poliçelerini yenilemeyi reddettikleri iddiası
Karar Tarihi: 09.05.2013

Rekabet Kurumu Başkanlığından,
REKABET KURULU KARARI
Dosya Sayısı : 2012-4-357 (Önaraştırma)
Karar Sayısı : 13-27/369-171
Karar Tarihi : 09.05.2013
A. TOPLANTIYA KATILAN ÜYELER
Başkan : Prof. Dr. Nurettin KALDIRIMCI
Üyeler : Kenan TÜRK, Doç. Dr. Mustafa ATEŞ, İsmail Hakkı KARAKELLE,
Dr. Murat ÇETİNKAYA, Reşit GÜRPINAR, Fevzi ÖZKAN
B. RAPORTÖRLER : Dr. Hakan BİLİR, Muhammed GÜNDOĞDU, Burcu CAN
C. BAŞVURUDA
BULUNANLAR : - Caner UĞURLAR
Beypazarı Kız Teknik ve Meslek Lisesi Müdürlüğü Beypazarı/Ankara
- İhsan Emniyet Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Merve Mah. Necip Fazıl Cad. No:16 Sancaktepe/İstanbul
- Plastik Sanayicileri Federasyonu
Barbaros Cad. İstanbul Ticaret Sarayı Ofis No:Z94 Giyimkent/İstanbul
- Tüm Otobüsçüler Federasyonu
Yavuz Selim Mah. Yavuz Selim Cad. No:18 A Azim İş Hanı K:3 D:2
Esenler/İstanbul
D. HAKKINDA İNCELEME
YAPILANLAR : - Aksigorta A.Ş.
Meclis-i Mebusan Cad. No: 67 Fındıklı/İstanbul
- Allianz Sigorta A.Ş.
Bağlarbaşı Kısıklı Cad. No:13 34662 Altunizade/İstanbul
- Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi
Genel Müdürlük Büyükdere Cad. İş Kuleleri Kule 2 K:22-26
4. Levent/İstanbul
- Axa Sigorta A.Ş.
Meclis-i Mebusan Cad. No: 15 Salıpazarı/İstanbul
- Eureko Sigorta A.Ş.
Altunizade Mah. Ord. Prof. Fahrettin Kerim Gökay Cad. No:20
Üsküdar/İstanbul
- Ergo Sigorta A.Ş.
Saray Mah. Dr. Adnan Büyükdeniz Cad. No:4 Akkom Ofis Park
2. Blok K:10-14 Ümraniye/İstanbul
- Euro Sigorta A.Ş.
Yıldız Posta Cad. No:17 K:3 34394 Esentepe/İstanbul
- Güneş Sigorta A.Ş.
Güneş Plaza Büyükdere Cad. No:110, Esentepe-Şişli/İstanbul
- Groupama Sigorta A.Ş.
Reşitpaşa Mah. Eski Büyükdere Cad. Groupama Plaza No:2
Sarıyer/İstanbul
- Halk Sigorta A.Ş.
Halide Edip Adıvar Mah. Darülaceze Cad. No:23 Şişli/İstanbul
13-27/369-171
2/12
- Mapfre Genel Sigorta A.Ş.
Yenişehir Mah. Irmak Cad. No:11 Beyoğlu/İstanbul
- Sompo Japan Sigorta A.Ş.
Rüzgarlıbahçe Mah. Cumhuriyet Cad. Acarlar İş Merkezi No:10
C Blok 34805 Kavacık-Beykoz/İstanbul
- Yapı Kredi Sigorta A.Ş.
Yapı Kredi Plaza A Blok Büyükdere Cad. Levent/İstanbul
- Ziraat Sigorta A.Ş.
Turgut Özal Millet Cad. No:7 Aksaray/İstanbul
(1) E. DOSYA KONUSU: - Türkiye’de faaliyet gösteren sigorta şirketlerinin karayolları
motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası primlerini aralarında anlaşmak
suretiyle arttırdıkları iddiası.
- Türkiye’de faaliyet gösteren sigorta şirketlerinin aralarında anlaşmak suretiyle plastik
üreticisi firmalar ile poliçe akdetmeyi yahut mevcut poliçelerini yenilemeyi reddettikleri
iddiası.
(2) F. İDDİALARIN ÖZETİ: Başvurularda;
- Sigortacılık sektöründe faaliyet gösteren teşebbüslerin, karayolları motorlu araçlar zorunlu
mali sorumluluk sigortasına ilişkin primleri birlikte hareket etmek suretiyle artırdıkları ve farklı
sigorta acentelerinin aynı fiyatları uyguladıkları,
- Sigorta şirketlerinin aralarında anlaşmak suretiyle plastik üreticisi firmalar ile poliçe
akdetmeyi yahut mevcut poliçelerini yenilemeyi reddettikleri ve
- Sigorta şirketlerinin karayolu motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortasına ilişkin
primleri birlikte hareket etmek suretiyle %250-500 oranında arttırdıkları
iddia edilmiştir.
(3) G. DOSYA EVRELERİ: Kurum kayıtlarına 24.12.2012 ve 22.01.2013 tarihlerinde giren
başvurular üzerine hazırlanan 22.01.2013 tarih ve 2012-4-357/İİ sayılı İlk İnceleme Raporu,
31.01.2013 tarihli Kurul toplantısında görüşülmüş ve önaraştırma yapılmasına karar
verilmiştir. İlk İnceleme Raporu’nun hazırlanmasını takiben 23.01.2013 tarihinde ve
önaraştırma döneminde 24.04.2013 tarihinde yeni başvurular yapılmıştır.
(4) Konuya ilişkin karar uyarınca düzenlenen 30.04.2013 tarih ve 2012-4-357/ÖA sayılı
Önaraştırma Raporu görüşülerek karara bağlanmıştır.
(5) H. RAPORTÖR GÖRÜŞÜ: İlgili raporda, başvuru konusu iddia ile ilgili olarak soruşturma
açılmasına gerek bulunmadığı ifade edilmiştir.
I. İNCELEME VE DEĞERLENDİRME
I.1. Sektöre İlişkin Bilgiler
(6) Dünya sigortacılığına paralel olarak ülkemiz mevzuatında da sigortacılık faaliyetleri hayat ve
hayat dışı (elementer) olmak üzere iki ana gruba ayrılmıştır. “Hayat dışı sigortacılık hizmetleri”
hayat sigortası ve emeklilik dışındaki genel sigortacılık ürünlerinin satıldığı bir sigortacılık
türüdür. Hayat dışı sigortalar, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu kapsamında; “kaza, sağlık, kara
araçları, su araçları, hava araçları, hava araçları sorumluluk nakliyat, yangın ve doğal afetler,
genel zararlar, kara araçları sorumluluk, genel sorumluluk, kredi, finansal kayıplar, hukuksal
koruma, destek ve emniyeti suistimal sigortası” şeklinde 18 adet alt segmente ayrılmıştır1.

1 Sigortacılık hizmetleri ve sigorta branşları 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nda ve ilgili Yönetmeliklerde düzenlenmiştir.
13-27/369-171
3/12
(7) Sigorta şirketleri 1998 yılından itibaren hayat ya da hayat dışı sigorta gruplarından sadece
birinde faaliyet gösterebilmektedir. Sigortacılık Kanunu’nun 24. maddesine göre sigorta
şirketleri, kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşu olan Türkiye Sigorta, Reasürans ve
Emeklilik Şirketleri Birliği (Sigorta Birliği)’ne giriş aidatını ödeyerek üye olmak zorundadır.
Sigorta Birliği’nin Ağustos 2011 tarihi itibarıyla 63’ü sigorta, ikisi reasürans şirketi olmak üzere
65 üyesi bulunmaktadır. Halihazırda beş şirket aktif olarak yeni sigorta ve reasürans
sözleşmesi yapmamakta, toplam 59 sigorta ve bir reasürans şirketi faaliyette bulunmaktadır.
(8) Sektörün hayat dışı sigortalara ilişkin kar/zarar durumu aşağıdaki tabloda sunulmuştur.
Tablo 1: Hayat Dışı Sigorta Hizmetlerinde Konsolide Kar/Zarar (2010-2012)
Elementer şirketler net dönem kar/zarar
Mali kar/zarar Teknik kar/zarar
2010 -185.534.008 -4.784.025
2011 -15.429.077 59.888.365
2012 -657.768.674 -567.050.884
(9) Önaraştırma kapsamında teşebbüsler tarafından verilen bilgilere göre sigorta primlerinin
şirket içerisinde belirlenmesi süreci, esas itibarıyla şirket genel müdürlükleri bünyesindeki
aktüerya ve teknik (bireysel ve kurumsal) departmanlar tarafından gerçekleştirilmektedir.
Sürecin ilk aşamasında aktüerya birimleri, ilgili branşta geçmişte oluşan hasar
gerçekleşmelerine ilişkin istatistiklere (hasar frekansı ve şiddeti) dayanarak risklerin
gerçekleşme ihtimallerini, pazarın yapısını ve geleceğe yönelik öngörüleri dikkate almak
suretiyle bir limit tespitinde bulunmaktadır. Teknik birim ise aktüerya biriminden aldığı bilgiler
ile şirketin pazar payı ve kar hedeflerini dikkate alarak fiyatı belirlemektedir. Yıl içerisinde
hasar/prim ve portföy analizleri yapılmak suretiyle söz konusu politikalar üst yönetim
tarafından revize edilmektedir.
(10) Acenteler ise kural olarak genel müdürlük tarafından gönderilen tarifeler çerçevesinde poliçe
hazırlamakta olup primin belirlenmesinde acentelerin herhangi bir yetkisi bulunmamaktadır.
Ancak bazı sigorta şirketlerinde acentelerin, zorunlu sigortalar dışındaki sigorta branşlarında
ve toplam portföyün belirli bir oranına kadar gerçekleştirilen işlemlerde, belirli limitler dâhilinde
indirim uygulama yetkilerinin bulunduğu ifade edilmiştir.
I.1.1. Karayolları Motorlu Araç Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası
(11) Sigortacılık Kanunu kapsamında öngörülen ve mevcut önaraştırmanın konusunu oluşturan
branşlardan biri olan karayolları motorlu araç zorunlu mali sorumluluk sigortası (trafik
sigortası), 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesine göre motorlu araç
işletenler tarafından yaptırılması zorunlu bir sigorta türüdür. Söz konusu sigorta, motorlu
aracın işletilmesi sırasında üçüncü şahısların bedeni veya maddi zarara uğramasına
sebebiyet vermesi halinde, 2918 sayılı Kanuna göre aracın işletenine düşen sorumluluğu
zorunlu sigorta limitlerine kadar teminat altına almaktadır.
(12) Trafik Sigortası sadece üçüncü şahıslara verilen zararları karşılamakta olup, aracın hasarını
ödememekte, bunun için ayrıca kasko sigortası yaptırılması gerekmektedir.
(13) Sigorta Genel Müdürlüğü’nün 2011 yılı piyasa analizlerine göre; kara araçları sorumluluk
branşı (kasko, zorunlu mali sorumluluk sigortası, zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk
sigortası, yeşil kart sigortası) kapsamında trafik sigortasındaki son beş yıllık döneme ilişkin
gelişmeler incelendiğinde, prim üretiminin artması, buna karşılık reasürörlere devredilen prim
oranının düşmesi nedeniyle kazanılmış net prim tutarlarında yüksek oranlarda artış yaşandığı,
ancak gerçekleşen tazminat ve faaliyet giderlerindeki artışın 2011 yılında da teknik zarar
13-27/369-171
4/12
yazılmasına neden olduğu görülmektedir2.
I.1.2. Yangın ve Doğal Afet Sigortası
(14) Önaraştırmanın konusunu oluşturan diğer şikâyet ise plastik üreticisi firmaların üretim
tesislerinin sigortalanmasına ilişkindir. Sigorta şirketleri ile yapılan görüşmelerde belirtilen
tesislerin “yangın ve doğal afet sigortası” branşı kapsamında sunulan ve poliçeyi akdeden
şirkete ve müşterilerin tercihlerine göre farklılık arz edebilen ürün paketleri ile sigortalandığı
anlaşılmıştır.
(15) Yangın sigortası özel veya ticari amaçla kullanılan her türden bina ve muhteviyatı,
kendiliğinden meydana gelen yangın, yıldırım, infilak ile bunlardan kaynaklanan buhar,
hararet, duman gibi tehlikelerin neden olduğu fiziki hasarlara karşı teminat altına alan sigorta
türüdür. Uygulamada sigorta şirketleri konutlar ve işyerleri için paket poliçeler düzenleyerek,
yukarıda sayılan teminatları tek poliçeyle güvence altına almaktadır. Paket poliçeler ile
yangın, yangın mali sorumluluk, yangının birçok ek teminatı ve hırsızlık, cam kırılması ve ferdi
kaza teminatları birlikte verilmektedir.
(16) Sigorta Genel Müdürlüğü’nün 2011 yılı sektör analizine göre3 yangın ve doğal afetler branşı
hayat dışı branşlar direkt prim üretiminde % 16’lık bir paya sahiptir. Yangın sigortası, yangın
ve doğal afetler branşında prim üretimi ve ödenen tazminat bakımından 2011 yılında sırasıyla
%72 ve %99 payla ilk sırada yer alırken, zorunlu deprem sigortası %17 pay ile üretimde ikinci
sırada yer almaktadır. Zorunlu deprem sigortası hariç, yangın sigortasında prim üretimi riziko
bazında incelendiğinde, sözleşme sayısında sivil rizikoların, prim üretiminde ticari rizikoların,
ödenen tazminatlarda ise sınai rizikoların ağırlıkta olduğu görülmektedir. Yangın ve doğal
afetler branşı prim üretimi 2011 yılında önceki yıllara kıyasla önemli ölçüde artış göstermiştir.
Aynı yılda, ödenen tazminat tutarı azalmasına rağmen, muallak tazminat tutarındaki artışın
etkisiyle gerçekleşen tazminat tutarı %30 oranında artmıştır. Kazanılmış primlerdeki artış ve
faaliyet giderlerindeki düşüşün etkisiyle branş teknik karlılığı 2010 yılına göre artış göstermiş,
ancak 2009 yılı seviyesinin altında kalmıştır. Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği
verilerine göre 2011 ve 2012 yıllarında da sektör karlılık seviyesinde önemli ölçüde düşüş
görülmüştür.
(17) Önaraştırma konusu iddialar; karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası
primlerine ilişkin birlikte fiyat tespiti ve plastik üreticisi teşebbüslerle sigorta poliçesi
akdedilmemesi veya poliçelerin yenilenmemesi yönünde rakipler arasında anlaşma yapılması
olmak üzere iki temel başlık altında toplanmıştır.
I.1. Birlikte Fiyat Tespiti İddiası
(18) 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun (4054 sayılı Kanun)’un 4. maddesinde
“Belirli bir mal veya hizmet piyasasında doğrudan veya dolaylı olarak rekabeti engelleme,
bozma ya da kısıtlama amacını taşıyan veya bu etkiyi doğuran yahut doğurabilecek nitelikte
olan teşebbüsler arası anlaşmalar, uyumlu eylemler ve teşebbüs birliklerinin bu tür karar ve
eylemleri hukuka aykırı ve yasak” olduğu hüküm altında alınmıştır. Mezkûr düzenlemenin (a)
bendinde ise, “mal veya hizmetlerin alım ya da satım fiyatının (…) tespit edilmesi”nin, söz
konusu hukuka aykırı eylemlerin örneğini oluşturduğu belirtilmektedir. Bu çerçevede, sigorta
şirketlerinin trafik sigortası primlerini aralarında anlaşmak suretiyle tespit ettikleri iddiası ilgili
mevzuat hükmü kapsamında değerlendirilebilecek nitelikte bir eylemdir.
(19) 14.07.2007 tarih ve 26582 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, “Karayolları
Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında Tarife Uygulama Esasları Hakkında

2 .
3 .
13-27/369-171
5/12
Yönetmelik”in 4. maddesine göre, trafik sigortası primlerinin hesaplanmasına ilişkin esaslar şu
şekilde belirlenmiştir:
- Trafik sigortası primleri, bahse konu Yönetmelik çerçevesinde sigorta şirketlerince serbestçe
tespit edilmektedir.
- Sigorta şirketleri, Yönetmelik’in 15. maddesi hükmü uyarınca, Yönetmelik eki tablolarda yer
alan araç türüne göre il bazında temel sigorta primini serbestçe belirleyebilmektedir. Sigorta
şirketleri belirledikleri bu tutar üzerinden %10 oranında indirim ve %20 oranında artırım
aralığını aşmamak kaydıyla serbestçe artırım ve/veya indirim yapabilmektedirler.
- Sigorta şirketleri tespit ettikleri primleri 6 aydan önce değiştirememektedir.
- Hazine Müsteşarlığı söz konusu prim artırım üst sınırını artırmaya veya tamamen
kaldırmaya yetkilidir.
- Tarifelerin; Trafik Sigortaları Bilgi Merkezi (TRAMER) nezdinde sektör geneline ilişkin
verilerin de dikkate alınarak hazırlanması ve uygulanmaya başlanmadan en az 15 gün önce
TRAMER üzerinden Hazine Müsteşarlığına iletilmesi esastır. Şirket tarifeleri hakkında şirket
yetkili aktüeri tarafından hazırlanacak rapor, denetime hazır olacak şekilde şirket merkezinde
saklanmaktadır. Tarifelere ilişkin özet gerekçeler şirketlerce Hazine Müsteşarlığına
iletilmektedir.
- Sigorta poliçelerinin TRAMER veri tabanı üzerinden düzenlenmesi zorunludur. Sigorta
şirketlerince, araç türüne göre il bazında tespit edilen temel sigorta primi verilerine göre
TRAMER veri tabanı hazırlanmadan trafik sigortası poliçesi düzenlenmesi mümkün değildir.
TRAMER, Yönetmelik hükümlerine uygunluk yanında 4. madde kapsamında şirketlere
tanınan indirim ve artırım aralığının aşılıp aşılmadığını da kontrol etmektedir.
- Trafik sigortası primlerinin belirlenmesinde ayrıca, 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden
Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu uyarınca Sosyal
Güvenlik Kurumuna (SGK) aktarılan tutarlar ve aktarım oranı ile bunlarda yapılan dönemsel
değişiklikler, altı aylık dönemlerde Hazine Müsteşarlığı tarafından teminat limitlerinde yapılan
artışlar, sigorta şirketlerinin sorumluluğuna ilişkin önemli değişiklikler öngören Yargıtay
kararlarının da dikkate alındığı belirtilmektedir.
- Hazine Müsteşarlığı, Yönetmelik çerçevesinde kendisine tanınan yetkiye dayanarak,
2012/14 sayılı Genelge uyarınca 01.01.2013 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere primlerin
üst sınırlarına ilişkin değişiklik yapmıştır. Genelgeye göre sigorta şirketleri mevcut tarifelerinde
mezkur tarihten itibaren geçerli olmak üzere değişiklik yapabilmekte, temel sigorta primini
serbestçe belirleyebilmektedir. Ayrıca söz konusu tarifelerde %10 indirim veya %250 artırım
aralığında kalmak kaydıyla serbestçe indirim ve artırım uygulayabilmektedir.
(20) Trafik branşında sektör genelinin kar/zarar durumu ve ilk 10 şirketin pazar payı verileri
aşağıdaki tablolarda sunulmaktadır.
Tablo 2: Trafik Branşında Konsolide Kar/Zarar (2010-2012)
Teknik kar/zarar
2010 -586.668.358
2011 -461.640.223
2012 -1.285.396.510


13-27/369-171
6/12

Tablo 3 : Trafik Sigortası Prim Üretim Miktarlarına Göre Pazar Payları (2011-2012)
Şirket adı
2011-12 Ay 2012-12 Ay
Toplam üretim
(TL)
Pazar Payı
(%)
Toplam üretim
(TL)
Pazar Payı
(%)
Axa 658.951.318 24,41 960.273.016 26,68
Anadolu 358.736.831 13,29 406.724.742 11,30
Allianz 112.470.260 4,17 247.093.042 6,86
Ak 173.712.458 6,44 215.268.595 5,98
Mapfre Genel 121.520.875 4,50 203.870.760 5,66
Güneş 149.628.104 5,54 179.617.303 4,99
Groupama 135.045.573 5,00 162.468.569 4,51
Halk 41.849.496 1,55 151.681.327 4,21
Euro 90.758.561 3,36 149.658.634 4,16
Ergo 122.804.561 4,55 130.245.680 3,62
İLK 10 ŞİRKET 1.965.478.037 72,82 2.806.901.669 77,98
Önaraştırma kapsamında pazar payı itibarıyla sektörün ilk 10 şirketini oluşturan
teşebbüslerde raportörlerce yapılan yerinde incelemelerde, söz konusu teşebbüslerin
karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası primlerinin birlikte belirlenmesi
hususunda anlaştıklarını ortaya koyan herhangi bir delil elde edilememiştir. Teşebbüslerin
önemli bir bölümünün trafik sigortası bağlamında Ocak 2013 itibarıyla primlerinde artış
gerçekleştirdiği tespit edilmekle birlikte, söz konusu artışın rekabeti sınırlayıcı bir anlaşmanın
sonucu olduğu yönünde bilgi veya belgeye ulaşılmamıştır.
Yapılan yerinde incelemelerde ayrıca, teşebbüs yetkililerince aşağıdaki hususlar ifade
edilmiştir:
- Hazine Müsteşarlığı Genelgesi’nin yürürlüğe girdiği 01.01.2013 tarihi itibarıyla
teşebbüslerden bazılarının trafik sigortası primlerinde önemli oranda artış gerçekleşmiş
olmakla birlikte, söz konusu branştaki tarife çalışmaları ilgili mevzuat gereği altı ayda bir
yapılmakta olduğundan, genellikle her yıl ocak ayında tarifelerde değişiklik söz konusu
olabilmektedir.
- Trafik sigortası primlerine ilişkin tarifeler üzerinden uygulanacak indirim oranları yedi farklı
sınıf bazında belirlenmekte, Hazine Müsteşarlığı’nın onayına sunulan referans tarife 4.
basamaktaki (daha önce hasar kaydı bulunmayan ve ilk kez poliçe akdeden) müşterilere
ilişkin fiyatları yansıtmaktadır.
- Söz konusu tarihte primlerin önemli ölçüde arttırılmasında; tamirhanelerin maddi hasarlara
yönelik olarak yedek parça ve işçilik maliyetlerini, dolayısıyla onarım fiyatlarını arttırmaları,
sigortadan haksız menfaat temin etme amaçlı suiistimallerdeki büyük artışlar, araç değer
kayıplarına ilişkin toplu taleplerde beklenmedik artışlar, bedeni zararlarda başvuruların daha
sıklıkla doğrudan dava yolu ile yapılması, mahkemeler nezdinde verilen destekten yoksun
kalma tazminatlarına ilişkin kararların meblağlarında meydana gelen artışlar, trafik
kazalarından dolayı zarar görenlerin taleplerine aracılık eden kuruluşların izledikleri
yöntemler, trafik sigortalarındaki teminat limitlerinde meydana gelen artışlar, SGK
mevzuatında trafik kazalarında yaralananların tedavi giderlerine ilişkin yeni düzenlemelerle
sigortalılardan alınan primlerin bir kısmına yüksek oranda peşin kesinti ve SGK'ya aktarım
uygulaması getirilmiş olması, buna rağmen tedavi giderlerinin bir parçası olan bakıcı giderleri,
tıbbi malzeme ve benzeri kalemlerin sigorta şirketleri üzerinde bırakılması sonucunu doğuran
13-27/369-171
7/12
mahkeme kararları, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından kusurlu sürücülerin ve araç
işletenlerin geride kalanlarının destekten yoksun kalma tazminatına hak kazanabileceği
yönünde karar vermiş olması ile beklenebilecek yeni talepler, geçici iş göremezlik taleplerinin
SGK tarafından karşılanacak olup olmaması konusundaki belirsizlikler gibi yeni gelişmeler
dikkate alınmıştır.
(21) Yapılan incelemelerde sigorta şirketlerinin trafik sigortası primlerini birlikte tespit etmek
hususunda anlaştıkları yönünde herhangi bir delil elde edilmemesi ve teşebbüslerce sunulan
bilgiler dikkate alınarak, bahse konu iddialara yönelik olarak soruşturma açılmasına gerek
olmadığı kanaatine varılmıştır.
I.2. Plastik Üreticilerine Teminat Verilmesinin Reddedildiği İddiası
(22) Fiyat tespiti iddialarına ek olarak, Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) tarafından
yapılan başvuruda, sigorta şirketlerinin plastik üreticisi teşebbüsler ile sigorta poliçesi
akdetmeyi yahut mevcut poliçeleri yenilemeyi reddettikleri iddia edilmektedir. Dosya mevcudu
bilgilere göre, yangın ve doğal afet sigortası branşında karlılık seviyesi 2010-2012 döneminde
önemli ölçüde düşmüştür. Sektördeki kar/zarar durumu yıllar itibarıyla aşağıdaki şekildedir:
Tablo 4: Yangın Branşında Konsolide Kar/Zarar (2010-2012)
Yangın ve doğal afet branşı kar/zarar
Teknik kar/zarar
2010 193.710.924
2011 171.206.719
2012 47.543.960
Kaynak: Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğü ve
Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği
(23) Belirtilen branşta faaliyet gösteren en büyük 10 şirket ve bu şirketlerin pazar payları ise Tablo
5’te sunulmaktadır.
Tablo 4: Yangın Sigortası Prim Üretim Miktarlarına Göre Pazar Payları (2011-2012)
Şirket adı
2011-12 Ay 2012-12 Ay
Toplam üretim
(TL)
Pazar Payı
(%)
Toplam üretim
(TL)
Pazar Payı
(%)
Anadolu 276.462.053 11,97 348.718.760 13,18
Axa 351.122.192 15,20 318.470.909 12,04
Ak 158.856.695 6,88 220.457.233 8,33
Yapı Kredi 146.473.527 6,34 197.157.367 7,45
Allianz 178.646.508 7,74 167.781.206 6,34
Güneş 144.626.744 6,26 162.033.937 6,13
Eureko 149.757.804 6,48 156.784.665 5,93
Mapfre Genel 72.697.635 3,15 105.442.151 3,99
Ergo 110.425.638 4,78 98.549.028 3,73
Groupama 84.731.728 3,67 89.035.404 3,37
İLK 10 ŞİRKET 1.673.800.524 72,48 1.864.430.660 70,49
(24) Önaraştırma kapsamında yukarıda adı geçen ve ilgili sigorta branşının 10 şirketinde
(Anadolu, Axa, Aksigorta Yapı Kredi, Allianz, Güneş, Eureko, Mapfre Genel, Ergo ve
Groupama) raportörlerce yerinde inceleme yapılmış; söz konusu incelemelerde teşebbüsler
13-27/369-171
8/12
arasında plastik üreticisi firmalar ile sözleşme yapılmaması hususunda anlaşıldığı yönünde
herhangi bir delil tespit edilmemiştir.
(25) Bununla birlikte yapılan incelemelerde;
- Teşebbüslerin son bir yıllık dönemde plastik üreticisi şirketlere teminat vermeyi
sürdürdükleri, ancak söz konusu üreticilerden bir kısmının üretim tesislerindeki yetersizlikler
sebebiyle riski yüksek müşteriler olarak değerlendirildikleri, yapılan ekspertiz incelemeleri
sonrasında gerekli güvenlik önlemlerini almaları konusunda sigorta şirketleri tarafından
belirtilen üreticilere geri dönüş yapıldığı, söz konusu önlemleri alan teşebbüslerin poliçelerinin
yenilendiği, aksi yönde hareket eden teşebbüslere teminat verilmesinin reddedildiği,
- Bazı teşebbüslerin yangın branşındaki karlılığının uzun süredir negatif seyrettiği, bu sebeple
2012 Kasım ayı itibarıyla yangın branşı tarifesinin tekrar elden geçirildiği
yönünde iç yazışmalar elde edilmiştir.
(26) Ayrıca Yapı Kredi Sigorta’da elde edilen, 01.02.2013 tarihli ve “Plastik üreticileri ile Ankara’da
yapılan resmi toplantı hk” konulu iç yazışmadan, plastik üreticilerinin başvuru konusu
şikâyetlerini Hazine Müsteşarlığına da ilettikleri ve Hazine Müsteşarlığı tarafından 28.01.2013
tarihinde sigorta şirketlerinin ve PLASFED temsilcilerinin katılımıyla bir toplantı
gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır. Belgeye göre söz konusu toplantıda;
- PLASFED’in sigorta şirketlerinin kendilerine teklif dahi verilmediğini belirttiği,
- Hazine Müsteşarlığı yetkilisinin, bu sigortaların zorunlu olmaması sebebiyle kamu otoritesi
olarak sigorta şirketlerini bu konuda zorlayamayacaklarını, ancak varsa etik olmayan
davranışları tasvip etmediklerini, genel bir risk merkezi ve analizi ile kabul kriterlerine yönelik
olarak alınması gereken standart önlemleri tespit ettirip bunu duyurabileceklerini veya bu
piyasanın tamamen kapanması halinde plastik üreticileri tarafından oluşturulacak dâhili bir
fona izin verebileceklerini ilettiği,
- Sigorta şirketleri ve Sigorta Birliği (Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri
Birliği)’nin ise reasürans maliyetlerinin arttığını, bütün plastik üreticilerinin önlem konusunda
aynı hassasiyeti göstermedikleri için riskin yüksek olması sebebiyle seçici davrandıklarını ve
toplantıda hazır bulunan üreticilerin tamamının halihazırda teminat bulmuş olduklarını ifade
ettikleri
belirtilmektedir.
(27) Sigorta şirketlerinden alınan konu hakkındaki yazılarda; teşebbüslerin 2012 yılı portföyünde
2011 yılında yer almadığı halde yeni eklenen yahut poliçesi yenilenen plastik üreticileri
bulunduğu gibi; sigorta şirketinin risk analizine göre önlemlerin yetersiz/yüksek riskli
bulunması, müşterinin yenileme talebi bulunmaması, teklif şart ve fiyatların müşteri tarafından
uygun bulunmaması, geçmiş döneme ilişkin olarak müşterilerin olumsuz teknik sonuçlarının
gerçekleşmesi, aracı ile çalışılmaması/fesih ve benzeri nedenlerle poliçesi yenilenmeyen
plastik üreticilerinin de mevcut olduğu ifade edilmiştir.
(28) Belirtilen tespitler çerçevesinde, önaraştırma konusu teşebbüslerin plastik sektörünü
bütünüyle portföylerinden çıkarmadıkları, risk değerlendirme kriterlerine göre üretim
tesislerinde gerekli güvenlik önlemlerini alan şirketlerle yeni poliçe akdedildiği yahut mevcut
poliçelerin yenilendiği anlaşılmıştır. Bu itibarla dosya konusu iddialara ilişkin olarak
soruşturma açılmasına gerek olmadığı kanaatine varılmıştır.


13-27/369-171
9/12

J. SONUÇ
(29) Düzenlenen rapora ve incelenen dosya kapsamına göre, 4054 sayılı Kanun’un 41. maddesi
uyarınca şikayetin reddi ile soruşturma açılmamasına OYÇOKLUĞU ile karar verilmiştir.



KARŞI OY GEREKÇESİ
( 09.05.2013 tarihli ve 13-27/369-171 sayılı Kurul Kararı)
(1) Kurulun 09.05.2013 tarihli ve 13-27/369-171 sayılı toplantısında görüşülen Türkiye’de faaliyet
gösteren sigorta şirketlerinin karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası
primlerini aralarında anlaşmak suretiyle arttırdıkları iddiası ile sigorta şirketlerinin yine aralarında
anlaşmak suretiyle plastik üreticisi firmalar ile poliçe akdetmeyi yahut mevcut poliçelerini
yenilemeyi reddettiklerini iddiasına yönelik olarak hazırlanan ön araştırma raporu ile dosyasında
iddia konuları ile alakalı olarak iddiaya konu sigorta şirketlerinde yerinde inceleme yapıldığı ve
birlikte fiyat tespiti yapıldığına ve plastik üreticilerine teminat verilmesinin reddedildiğine yönelik
iddiaları kanıtlayacak belgelere ulaşılamadığı belirtilmekte ve esasen sektörün 2010-2012
döneminde yaklaşık İki milyar ₺’yi aşan zarar ettiğinden bahsedilerek, bahse konu iddialarla ilgili
olarak soruşturma açılmasına gerek olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

(2) Gerek Kuruma ulaşan şikayetlerde ve gerekse basına ya da medyaya intikal eden haberlerde
incelemeye konu sigorta şirketlerinin anlaşma yapmak suretiyle zorunlu trafik sigortası primlerini
yükselttikleri yoğun olarak iddia edilmektedir. Raporda prim artışlarına yönelik bir inceleme
yapılmadığı anlaşılmaktadır. Hazine Müsteşarlığı’ndan elde edilen 01.01.2011-19.05.2003
döneminde aşağıdaki tabloda da görüldüğü gibi yaklaşık olarak %150’lere varan artışlar göze
çarpmaktadır. Raporda her ne kadar sektörün son 3 yıllık dönemde iki milyar ₺’nin üstünde zarar
ettiği belirtilse de yapılan bu prim artışlarının bu zararı kapatmaya mı yönelik ya da aşırı kar
güdüsüyle mi yapıldığı yolunda bir tespit yer almamaktadır. Tablodaki ortalama prim artışları
sigorta şirketlerinin paralel fiyat artışları yaptıklarına ve bilinçli fiyat birliktelikleri içinde olduklarına
yönelik uyumlu eylem şüphesini artırmaktadır.

(3) Bilindiği üzere, Danıştay’ın ön araştırma sürecinde elde edilen bilgi ve delillerin hiçbir kuşkuya yer
bırakmayacak şekilde soruşturma açılmamasını gerektiriyorsa soruşturma açılmayacağı, ancak
bu sonuca ulaşmaya engel olacak bir kuşku varsa soruşturma açılması gerektiği yolunda
aldığı çok sayıda kararı bulunmaktadır.
Poliçe başına ortalama prim (₺)

01.01.2011 - 31.12.2011 01.01.2012 - 31.12.2012 01.01.2013 - 19.05.2013
Otomobil 145 183 241
Taksi 622 910 1.238
Minibüs Dolmuş (9-
15 koltuk) 613 977 1.611
Tüm araçlar 176 228 318

13-27/369-171
10/12


(4) Kanunun 40.maddesinde geçen “Kurul resen veya kendisine intikal eden başvurular üzerine
doğrudan soruşturma açılmasına ya da soruşturma çoğu kere açılmasına gerek olup olmadığının
tespiti için ön araştırma yapılmasına karar verir” hükmü ile 41. maddesinde geçen” ön araştırma
raporunun Kurula teslimini takip eden 10 gün içinde, Kurul elde edilmiş olan bilgileri
değerlendirerek karar vermek üzere toplanır ve soruşturma açılmasına veya açılmamasına karar
verir” hükmünün anılan Danıştay kararları çerçevesinde değerlendirilmesi neticesinde aslolanın
rekabet ihlali şüphesi olduğu, bu varsa ön araştırmaya bile gerek olmadan doğrudan
soruşturma açılabileceği gerçeğidir.

(5) Dosya konusunu değerlendirirken Kurulun uyumlu eylemle alakalı olarak aldığı 27.06.2000 tarih
ve 00-24/255-138 sayılı ve 23.09.2005 tarih ve 05-60/896-241 sayılı nihai kararları ile
sonuçlandırılan Maya kararlarına göz atmakta yarar bulunmaktadır.

(6) 27.06.2000 tarih ve 00-24/255-138 sayılı karar ile sonuçlandırılan ilk Maya kararının Pakmaya,
Özmaya, Safmaya, Akmaya ve Mauri maya isimli teşebbüslere yönelik olarak açıldığı, soruşturma
sonucunda teşebbüslerin Pazar ve bölge paylaştığına, ayrıca liste fiyatlarını birlikte belirlediğine
dair yeterli delil bulunmadığına, ancak tarafların uyumlu eylem sonucu bayiler arasındaki
rekabeti önleyerek bayii satış fiyatlarını yükseltmesinin 4054 sayılı kanunun 4. Maddesi
kapsamında olduğuna, bu nedenle anılan teşebbüslere para cezası verilmesine hükmedildiği,
kararda 1998 ve 1999 yıllarını kapsayacak şekilde gerçekleştirilen uyumlu eylemin ihlal teşkil
ettiğinin değerlendirildiği, Pakmaya ve Özmayanın anılan kararı yargıya götürmeleri üzerine
Danıştay’ın 17.11.2005 tarihinde 2647 ve 2646 sayılı kararlarla soruşturmayı yürüten Kurul
üyesinin nihai karar toplantısına katılarak oy kullanmasını hukuka uygun olmadığı gerekçesiyle
kararın bozulduğu, Kurulun Danıştay’ın bozma gerekçesini göz önünde bulundurarak dosyayı
yeniden değerlendirdiği ve anılan teşebbüslere ceza verilmesine yönelik 12.11.2008 tarih ve 08-
63/1051-410 sayılı kararı aldığı, anılan kararın yine yargıya götürülmesi üzerine kararın Danıştay
13. Dairesince 04.08.2009 ve 11.08.2009 tarihli ve 2012/4056 ve 2012/4055 sayılı kararlarla
onandığı anlaşılmıştır.

(7) Konu ile ilgili diğer Maya soruşturması ise Kurulun 23.09.2005 tarih ve 05-60/896-241 sayılı nihai
kararı ile sonuçlandırılmış olup, bu soruşturmada Pakmaya, Özmaya, Mauri maya ve Akmaya’nın
fiyat anlaşması yaptığı iddiasının ele alındığı, anılan teşebbüslerin soruşturma dönemi itibariyle
yüksek oranlı ve birbiriyle uyumlu fiyat artışları gerçekleştirdiği, ekonomik ve rasyonel gerekçelere
dayanmayan bu davranışların 4054 sayılı kanunun 4. maddesi kapsamında uyumlu eylem teşkil
ettiği belirlenmiş ve anılan teşebbüslere para cezası verilmiştir. Anılan teşebbüslerden üçünün
bahse konu kararı yargıya götürmeleri üzere Danıştay 13. Dairesi 22.11.2006 tarih cezaya esas
alınan cironun ait olduğu yılın yanlış belirlendiği gerekçesi ile kararın yürütmesinin durdurulduğu,
Kurulun Danıştay’ın iptal gerekçeleri çerçevesinde dosyayı 12.11.2008 tarih ve 08-63/1050-409
sayılı toplantısında yeniden değerlendirdiği ve adı geçen teşebbüslere uyumlu eylemleri nedeniyle
para cezası verilmesini kararlaştırdığı, karara konu teşebbüslerin konuyu yargıya intikal
ettirdikleri, ancak Kurulun kararının tasdik edilerek teşebbüslerin taleplerinin reddedildiği
anlaşılmıştır.

13-27/369-171
11/12

(8) Polonya’da yapılan 12. ICN Konferansının 23-26/5/2013 tarihlerinde İkinci günü Otorite Etkinliği
Çalışma Grubunun inceleme süreçleri başlıklı ana oturumunda konuşan Alman Rekabet Otoritesi
Başkanı Andreas MUNDT; otoritelerin kimi durumlarda pro-aktif olmaları gerektiğini belirtirken
kendi ülkelerinden bir örnek vermiştir. MUNDT; net olarak ihlal ortaya koyamadıkları bir
dosyada, pazardaki verilerin de kartele işaret etmesi nedeniyle, son anda ek bir inceleme
yaptıklarını bu incelemenin teşebbüslerde ellerinde bilgi var izlenimi yarattığını ve o gün
yedi pişmanlık başvurusu aldıklarını anlatarak deneyimlerini paylaşmıştır.4 Mundt’un
söylediklerini anlaşılması gereken; eğer açık ihlal şüphesi varsa soruşturma açılması gerektiği,
soruşturma sürecinde de çok sayıda pişmanlık başvurusu alınabileceği gerçeğidir.

(9) Diğer taraftan 15/02/2009 tarihli 27142 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Kartellerin Ortaya
Çıkarılmasına Dair Aktif İşbirliği Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 4. Maddesinde Kurulun ön
araştırma yapılmasından önce ya da Kurulun ön araştırma yapmaya karar vermesinden
soruşturma raporunun tebliğine kadar Kanunun 4. Maddesinin ihlal edildiği sonucuna
ulaştıracak delilleri rakiplerinden bağımsız bir şekilde Kurula sunan ve koşulları yerine getiren ilk
teşebbüse para cezası verilmeyeceği belirtilmektedir. Bu ağır ihlal şüphesi taşıyan dosyalarda
soruşturma sürecinde ilave delil bulunamasa bile soruşturma sürecinin sonuna kadar pişmanlık
başvurusunun alınabileceğini ifade etmektedir. Buradan da hareketle açık ihlal şüphesi olan
dosyalarda süreci erken kesmenin paralel fiyat davranışlarını daha işin başında oligopolistik
bağımlılık olarak değerlendirmenin ve bu şekilde teşebbüsleri bu aşamada aklamanın anlamsız
olduğu anlaşılmaktadır.

(10) Sonuç olarak, Kurul’un 09.05.2013 tarihli ve 13-27/369-171 sayılı toplantısında görüşülen
Türkiye’de faaliyet gösteren sigorta şirketlerinin karayolları motorlu araçlar zorunlu mali
sorumluluk sigortası primlerini aralarında anlaşmak suretiyle arttırdıkları iddiası ile sigorta
şirketlerinin yine aralarında anlaşmak suretiyle plastik üreticisi firmalar ile poliçe akdetmeyi yahut
mevcut poliçelerini yenilemeyi reddettikleri iddiasına yönelik olarak hazırlanan ön araştırma
raporu ile dosyasında iddia konuları ile alakalı olarak iddiaya konu sigorta şirketlerinde yerinde
inceleme yapıldığı ve birlikte fiyat tespiti yapıldığına ve plastik üreticilerine teminat verilmesinin
reddedildiğine yönelik iddiaları kanıtlayacak belgelere ulaşılamadığı belirtilmekte ve esasen
sektörün 2010-2012 döneminde yaklaşık İki milyar ₺ yi aşan zarar ettiğinden bahsedilerek, bahse
konu iddialarla ilgili olarak soruşturma açılmasına gerek olmadığı yolundaki tespit doğrultusunda
alınan Kurul kararına;

 Paralel davranışların uyumlu eylem niteliği konusundaki Rekabet Hukuku
yazınında da dile getirildiği gibi Kanunun 4/3 ve 59. maddelerinin açık şekilde
iletişim delili olmasa bile Kurulun paralel davranışlarda bulunan teşebbüslerle ilgili
olarak soruşturma açabileceği, teşebbüslerin benzer ve paralel davranışlarının

4 Dünya Bankası tarafından 23 Nisan 2013 tarihinde düzenlenen “Uluslararası Rekabet Ağı Yıllık Konferansı
Öncesi Forum (Pre-ICN Forum) ve Polonya Rekabet ve Tüketicinin Korunması Komisyonu tarafından 24-26
Nisan 2013 tarihleri arasında düzenlenen “Uluslararası Rekabet Ağı’nın (ICN) 12. Yıllık Konferansı”na ilişkin
hazırlanan bilgi notu.

13-27/369-171
12/12
nedeninin çoğu kere oligopolistik bağımlılık olduğu görüşünün doğru
olmayabileceği,

 Teşebbüslerin anılan dönemdeki prim artışlarının teşebbüslerin bilinçli hareket
ettiklerine dair inancı yüksek kıldığı,

 Teşebbüslerin paralel fiyat davranışlarının emare (delil başlangıcı) ya da karine
(kesine yakın delil) delil standardında kabul edildikleri,

 Devam eden süreçte delil bulunamayacağından bu aşamada sürecin kapatılması
düşüncesi pişmanlık yönetmeliği hükümleri karşısında anlamlı olmadığı,

 İletişim delili bulunamadığı için soruşturma açılmayan ihlal dosyaları nedeniyle
rekabet hukuku konusunda profesyonelleşen ve belge bırakmayan teşebbüslerin
rekabet ihlallerine fütursuzca devam etmelerine göz yumulmuş olacağı,

 Esasen Kurulun iletişim belgesi olmamasına rağmen nihai kararla neticelendirdiği
maya soruşturmalarına benzer şekilde bu dosyalarda da uyumlu eylem
karinesinden hareket edebileceği,

 Esasen Danıştay’ın aldığı şüphenin izalesi için soruşturma açılması gerektiği
yolundaki kararları doğrultusunda Kurulun farklı bir hareket tarzı olmaması
gerektiği,

 Yukarıda örneği verildiği gibi Uluslararası uygulamanın da bu şekilde olduğu,

Ezcümle; özellikle işbu dosya gibi bilinçli davranışlarla aşırı paralel prim artışları uygulanan ve
kamu vicdanını rahatsız eden Rekabet ihlali şüphesi içeren vak’alarda Kurul’un Danıştay’ında
kararları doğrultusunda daha önce ki örneklere uygun şekilde soruşturma açması gerektiği
düşüncesiyle,
karşıyım.

Fevzi ÖZKAN
Kurul Üyesi



Full & Egal Universal Law Academy