Rekabet Kurumu - Karar Sayı 13-22/306-143
Karar Dilini Çevir:
Rekabet Kurumu
Karar Sayısı: 13-22/306-143
Karar Türü: Rekabet İhlali
Konu: İzmir Ticaret Borsası pamuk piyasasında işlem yapan finansal açıdan güçlü konumdaki alıcıların, aracılık faaliyetleri yürütmekle yetkilendirilmiş pamuk simsar ve ajanlarının da yardımıyla pamuk fiyatlarının düşük seviyelerde oluşmasına sebep oldukları iddiası
Karar Tarihi: 17.04.2013


Rekabet Kurumu Başkanlığından,

REKABET KURULU KARARI

Dosya Sayısı : 2012-3-177 (Önaraştırma)
Karar Sayısı : 13-22/306-143
Karar Tarihi : 17.04.2013

A. TOPLANTIYA KATILAN ÜYELER

Başkan : Prof. Dr. Nurettin KALDIRIMCI
Üyeler : Doç. Dr. Mustafa ATEŞ, İsmail Hakkı KARAKELLE,
Dr. Murat ÇETİNKAYA, Reşit GÜRPINAR, Kenan TÜRK,
Fevzi ÖZKAN

B. RAPORTÖRLER: Pelin ERDOĞAN, Mazlum YALÇINKAYA

C. BAŞVURUDA
BULUNAN :- Mehmet ERDEM
A Blok Üst Zemin 6. Banko TBMM Bakanlıklar/Ankara

D. HAKKINDA ÖNARAŞTIRMA YAPILANLAR:
İzmir Ticaret Borsası Pamuk Piyasasında İşlem Yapan Teşebbüsler

(1) E. DOSYA KONUSU: İzmir Ticaret Borsası pamuk piyasasında işlem yapan finansal
açıdan güçlü konumdaki alıcıların, aracılık faaliyetleri yürütmekle yetkilendirilmiş
pamuk simsar ve ajanlarının da yardımıyla pamuk fiyatlarının düşük seviyelerde
oluşmasına sebep oldukları iddiası.
(2) F. İDDİALARIN ÖZETİ: Yapılan başvuruda özetle; İzmir Ticaret Borsası pamuk piyasasında
işlem yapan ve finansal açıdan güçlü konumdaki alıcıların, aracılık faaliyetleri yürütmekle
yetkilendirilmiş pamuk simsar ve ajanlarının da yardımıyla pamuk fiyatlarının düşük
seviyelerde oluşmasına sebep oldukları iddia edilmiştir.
(3) G. DOSYA EVRELERİ: Kurum kayıtlarına 14.12.2012 tarih ve 10482 sayı ile giren başvuru
üzerine hazırlanan 03.01.2013 tarih ve 2012-3-177/İİ sayılı İlk İnceleme Raporu’nun
görüşülmesi sonucunda önaraştırma yapılmasına karar verilmiştir.
(4) İlgili karar uyarınca düzenlenen 15.04.2013 tarih ve 2012-3-177/ÖA sayılı Önaraştırma
Raporu görüşülerek karara bağlanmıştır.
(5) H. RAPORTÖRLERİN GÖRÜŞÜ: İlgili raporda özetle; önaraştırma konusu iddialar ile ilgili
olarak soruşturma açılmasına gerek olmadığı sonuç ve kanaatine ulaşıldığı ifade edilmiştir.
I. İNCELEME VE DEĞERLENDİRME
I.1. Ticaret Borsaları
(6) Ticaret borsaları; özel kanunla kurulan alıcı ve satıcıların belli zamanlarda bir araya gelerek,
genellikle malın numunesine ve tipine istinaden büyük çapta alım-satım yapılan ve
dolayısıyla arz ve talebin belli yer ve zamanlarda karşılaşması ile gerçek piyasa fiyatının
oluşmasına imkan sağlayan teşkilatlandırılmış pazarlardır. Ülkemizde farklı bölgelere
dağılmış, ağırlıklı olarak bulundukları yörelerde yetiştirilen tarımsal emtiaların (buğday,
pamuk, üzüm, arpa vb.) ve bunların yanı sıra hayvansal ürünler, canlı hayvanlar ve orman
ürünlerinin işlem gördüğü 118 ticaret borsası bulunmaktadır.
13-22/306-143

2 / 8

(7) Ticaret borsalarının kuruluş ve işleyişlerine ilişkin esaslar 5174 sayılı Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu (5174 sayılı Kanun) ile belirlenmiştir. Ticaret
borsaları 5174 sayılı Kanun’da yazılı esaslar çerçevesinde borsaya dahil maddelerin alım
satımı ve borsada oluşan fiyatlarının tespit, tescil ve ilânı işleriyle ilgilenmek üzere kurulan
kamu tüzel kişiliğine sahip kurumlardır.
(8) Ticaret borsaları, ticari ihtiyaçların gerekli kıldığı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB,
Birlik)’nin olumlu görüşü üzerine ilgili Bakanlıkça kurulur. Ticaret borsalarının çalışma alanı,
bulundukları ilin sınırları dahilindeki yerleri kapsamaktadır. Bu çalışma alanı, çevre illeri de
kapsayacak şekilde ve o illerde borsa kuruluncaya kadar geçerli olmak üzere, TOBB
tarafından genişletilebilir veya daraltılabilir.
(9) 5174 sayılı Kanun’un 34. maddesi uyarınca ticaret borsası kotasyonuna dahil maddelerin
alım veya satımı ile uğraşanlar, bulundukları yerin borsasına kaydolmak zorundadırlar. Öte
yandan, borsaya dahil maddelerin üretici veya seri halde üretim yapmaksızın doğrudan
tüketiciye satış yapan imalatçıları, borsalara kaydolmaksızın dahi kendi mallarını borsada
satabilirler.
(10) 5174 sayılı Kanun’un 34. maddesinde ticaret borsalarının görevleri;
a) Borsaya dahil maddelerin, borsada alım satımını tanzim ve tescil etmek,
b) Borsaya dahil maddelerin borsada oluşan her günkü fiyatlarını usulü dairesinde tespit ve
ilân etmek,
c) Alıcı ve satıcının, teslim ve teslim alma ile ödeme bakımından yükümlülüklerini,
muamelelerin tasfiye şartlarını, fiyatlar üzerinde etkili şartları ve ihtilaf doğduğunda ihtiyari
tahkim usullerini gösteren ve Birliğin onayıyla yürürlüğe girecek genel düzenlemeler
yapmak,
d) Yurt içi ve yurt dışı borsa ve piyasaları takip ederek fiyat haberleşmesi yapmak, elektronik
ticaret ve internet ağları konusunda üyelerine yol göstermek,

g) Bölgeleri içindeki borsaya ilişkin örf, adet ve teamülleri tespit etmek, Bakanlığın onayına
sunmak ve ilân etmek,

i )Rekabeti bozucu etkileri olabilecek anlaşma, karar ve uyumlu eylem niteliğindeki
uygulamaları izlemek ve tespiti halinde ilgili makamlara bildirmek,

şeklinde sıralanmıştır.
(11) Ticaret borsalarında yeterli arz ve talebi bulunan, dayanıklı ve stoklanabilir nitelikteki misli
mallar, numune veya tipler üzerinden toptan alınıp satılır. Tipi tespit edilmemiş olan mallarla
misliyattan olup yerel ihtiyaçları karşılayan maddeler ile canlı veya kesilmiş hayvanlar da
borsaya tabi maddeler arasına alınabilir. Borsa kurulan yerlerde, hangi malların borsada
alım ve satımının zorunlu olduğu ve bunların en az miktarları, borsa meclisinin teklifi ve
Birliğin uygun görüşü üzerine Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca (Bakanlık) belirlenir ve ilgili
borsa tarafından yerinde ilan olunur.
(12) Borsa çalışma alanı içinde borsaya tabi maddelerin en az miktarlarının üzerinde kalan
kısmının alım ve satımının, belirlenen borsa yerinin dışında yapılması yasaktır. Bu
maddelerin, en geç muamele yapıldığı günü takip eden otuz gün içinde borsaya tescil
ettirilmesi şartı ile borsa yerinin dışında alınıp satılmasına meclisçe önceden karar verilebilir.
Ancak Birlik, borsalarca alınacak bu gibi istisnai kararları kısmen veya tamamen, geçici veya
sürekli olarak yürürlükten kaldırabilir.
(13) Borsaya tabi maddelerin en az miktarları üzerinde yapılan alım satım işlemlerinin borsalara
tescili zorunludur. Borsaya kote olan ürünler, ithal edildikleri takdirde de tescile konu
olmaktadır. İthal edilen ürünün tescilinde; ithal edilen ürünün alış bedeli üzerinden
13-22/306-143

3 / 8

%0,2(binde iki) oranında komisyon alınmaktadır. Gümrük beyanname giriş tarihinin 30 günü
geçmesi halinde tescil ücreti %50 fazlasıyla tahsil olunur. Borsalarca gösterilen yerlerde
yapılan işlemler aynı gün, borsa dışında alınıp satılmasına müsaade edilen maddelere ait
işlemler en geç otuz gün içinde tescil ettirilir.
I.1.1. İzmir Ticaret Borsası
(14) Bugünkü İzmir Ticaret Borsası (İTB)'nın temelleri 1891 yılında atılmıştır. İzmir'de ticari
hayatın hareketli olması nedeniyle, 1891'den önce de alıcı ve satıcıların bir araya geldiği,
pazarlık yapılarak çeşitli ürünlerin alım satımının gerçekleştiği mekanlar bulunmaktaydı,
fakat bunlar modern anlamda borsa tanımı içinde değerlendirilebilecek yerler değildi. 1891
yılında kurulan ve Türkiye’nin ilk borsası olarak kayıtlara geçen İTB’de pamuk, kuru üzüm
ve yağlı tohumlarda salon işlemleri gerçekleştirilmekte ve fiyat tespiti yapılmaktadır. Bunun
yanı sıra, İTB’nin kotasyon listesinde yer alan 101 farklı gıda ve tarım ürünü tescile konu
olmaktadır.
I.1.2. Ticaret Borsalarında Alım Satım Faaliyeti Yürütenler
(15) Kendi adına ve başkasının hesabına borsada alım satım yapanlara borsa komisyoncusu;
başkasının adına ve hesabına vekil sıfatıyla borsada alım satım yapanlara borsa ajanı;
borsa alım satımlarında yalnız aracılık yapanlara borsa simsarı denmektedir. Ticaret
borsalarında aracılık faaliyeti yürüten gerçek ve tüzel kişi aracılarda aranacak nitelikleri,
bunlardan tüzel kişilerin kuruluş, görev ve yetkileri, aracıların çalışma usul ve esasları,
hakları, uymakla yükümlü bulundukları kurallar, bu kurallara aykırı eylemleri tespit
olunanlara uygulanacak olan disiplin ve para cezaları ile aracılık faaliyetlerinin
yürütülmesine ilişkin diğer hususlar 13.1.2005 tarih ve 25699 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanan “Ticaret Borsalarında Alım Satım Yapan Aracılar Hakkında Yönetmelik” ile
düzenlenmiştir.
I.2. Genel Olarak Türkiye’de ve Dünyada Pamuk Piyasası
I.2.1. Dünyada Pamuk Piyasası
(16) Uluslar arası Pamuk Danışma Kurulu (ICAC) verilerine göre Hindistan, Çin, ABD, Pakistan,
Brezilya ve Özbekistan dünya pamuk ekim alanları açısından ilk altı sırada yer almaktadır.
Bu ülkelerin ekim alanları 2010/11 sezonunda dünya toplamının yaklaşık %76’sını
oluşturmuştur. Çin %27,3 ile en büyük pamuk üreticisi ülke konumundadır. Türkiye’nin
toplam üretim miktarı içerisindeki payı ise 2011/12 sezonunda %2,8 olarak gerçekleşmiştir.
(17) 2011/12 sezonunda dünya pamuk tüketimi bir önceki sezona göre %5,8 oranında azalarak,
23,1 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. 2012/13 sezonu için bu rakamın 23,9 milyon tona
yükselmesi beklenmektedir. Dünyada pamuk tüketimi en fazla olan ülkeler sırasıyla Çin,
Hindistan, Pakistan, Türkiye ve Brezilya’dır. Beş ülkenin dünya pamuk tüketimindeki payı
2011/12 sezonunda %76,3 olmuştur, Türkiye’nin toplam tüketim içindeki ağırlığı ise
%5,4’tür.
(18) Dünyada pamuk ihracatçısı ilk beş ülke A.B.D., Hindistan, Brezilya, Avustralya ve
Özbekistan olarak sıralanmaktadır. Çin, Bangladeş, Türkiye, Endonezya ve Vietnam ise
dünyada pamuk ithalatı gerçekleştiren ilk beş ülke konumundadır. 1980’li yılların ortalarına
kadar önemli bir pamuk ihracatçısı olan Türkiye, tekstil ve konfeksiyon sanayinin artan
kapasitesine bağlı olarak bu dönemden sonra ithalatçı ülkeler arasında yer almıştır.
Türkiye’nin 2011/12 sezonunda toplam dünya ihracatı içerisindeki payı %0,7’dir. Bu miktarın
önemli bir kısmının da ithal edilen pamuklardan oluştuğu tahmin edilmektedir.
I.2.2. Türkiye’de Pamuk Piyasası
(19) Türkiye’de pamuk Ege, Güneydoğu Anadolu, Çukurova ve Antalya bölgelerinde
yetiştirilmektedir. Geçtiğimiz 10 yıllık süreçte pamuk ekim alanları %24,8 oranında
13-22/306-143

4 / 8

gerilemiştir. Bölgeler bazında incelendiğinde en önemli düşüş %56,7 ile Ege Bölgesi’nde
yaşanmıştır. Pamuk üretilen diğer tüm bölgelerde de ekim alanları 2002/3 sezonuna göre
gerilemiştir.
(20) Genel olarak, son yıllarda pamuk ekim alanlarında yaşanan gerilemenin temel nedeninin,
reel olarak pamuk fiyatlarının önemli oranda gerilemesi ve ürün-girdi fiyat paritesinin girdiler
lehine değişmesi şeklinde gösterilmektedir.
(21) Pamuk hasadı Eylül ayının sonu ve Ekim ayının başında başlamakta, çırçır1 fabrikaları Mart
ayının sonuna kadar çalışmalarını sürdürmektedir. Bu nedenle pamuk piyasası Ekim-Nisan
aylarında canlanmaktadır.
I.2.3. İzmir Ticaret Borsasında Pamuk İşlemleri
(22) Dosya içeriğinden; son on yıllık süreçte yıllık ortalama 137.000 ton çiğitli pamuk tescil
edildiği, son beş yılda tescili gerçekleştirilen çiğitli pamuk miktarnını ise ortalamanın altında
olduğu anlaşılmıştır.
(23) İTB’de gerçekleşen mahlıç (çırçır fabrikasında işlenmiş pamuk) pamuk işlemlerinin de çiğitli
pamuk işlemlerine benzer bir seyir izlediği dosya içeriğinden anlaşılmıştır. 2002 yılında
yaklaşık 308 bin ton olan mahlıç pamuk işlem hacmi, 2011 yılına gelindiğinde %65,3
oranında gerilemiş ve 106,8 bin ton olmuştur. 2002-2011 yıllarında reel işlem değerindeki
düşüş ise %58,7 olarak gerçekleşmiştir.
I.2.4. Dünya Pamuk Fiyatları
(24) Dosya içeriğinde yer alan bilgi ve belgelerden, Ege Standart Garanti pamuğun iç piyasa
fiyatları ile Cotlook A Endeks (Cotton Outlook Ltd.) ve memphis pamuklarının CIF Uzakdoğu
fiyatlarının Ağustos 2010’dan itibaren aylık olarak karşılaştırılmalı olarak incelenmesi
sonucunda; 2010/11 sezonuna 1,71 dolar/kg ile başlayan pamuk fiyatlarının bu tarihten
itibaren yükselmeye başladığı ve sezonu 3,66 dolar/kg’dan kapattığı anlaşılmıştır. Bu
sezonda dünya pamuk fiyatları 5.062 dolar/kg ile tarihinin en yüksek seviyesini görmüştür,
yurt içi pamuk fiyatları da bu paralelde hareket ederek tarihinin en yüksek seviyelerine
ulaşmıştır.
(25) Dünyada pamuk fiyatlarındaki artışın temel nedenlerini; dünyada pamuk üretim miktarının
tüketimden daha yüksek oranda düşmesi sonucunda 2008 ve 2009 yıllarında dünya pamuk
stoklarında görülen gerileme, istatistiki verilerde geçen devreden pamuk stoklarının gerçek
olmadığı yönündeki görüşler ve bunun pamuk arzı konusunda problem yaratacağı
öngörüsü, dünyanın en büyük ikinci pamuk üreticisi olan Hindistan’ın pamuk ihracatına
kısıtlama getirmesi, pamuk türev piyasalarına ilginin artması ve diğer emtia fiyatlarındaki
genel artış trendi ile açıklamak mümkündür.
(26) 2011 yılının Mart ayından itibaren pamuk fiyatları gerilemeye başlamış ve Temmuz 2012
tarihi itibarıyla 1,85 dolar/kg olmuştur. Pamuk fiyatlarının zirve yaptığı 2011 Mart ayından bu
yana dolar bazında A Endeks %63,5, Memphis %62,2 ve Ege Std. Garanti pamuk fiyatları
%58,8 oranında değer kaybetmiştir.
I.3. İlgili Pazar
I.3.1. İlgili Ürün Pazarı
(27) Bilindiği üzere, inceleme konusu işlem, gerek ürün gerekse coğrafi açıdan olası alternatif
pazar tanımları çerçevesinde rekabetçi endişe yaratmıyor ise pazar tanımı

1 Pamuk, lif ve tohumdan oluşan koza halinde toplanır. Çırçır makinesiyle pamuk, tohumdan (çiğit) ayrılarak pamuk ipliği
haline getirilir.
2 Mart 2011 tarihindeki Cotlook A Endeksi fiyatı
13-22/306-143

5 / 8

yapılmayabilmektedir. Bu bağlamda, yapılacak değerlendirmeyi etkilemeyeceğinden,
mevcut dosya özelinde ilgili pazar tanımı yapılmamıştır.
I.3.2. İlgili Coğrafi Pazar
(28) İlgili coğrafi pazar tanımı yapılmamıştır.
I.4. Yapılan Tespitler ve Hukuki Değerlendirme
(29) Şikayet konusu iddialar İTB’de pamuk alımı yapan ve finansal açıdan çırçır fabrikaları ve
üreticilere nazaran güçlü konumda bulunan iplik firmalarının, aracılık faaliyeti yürüten ajan
ve simsarların da desteğiyle fiyatları baskı altında tuttukları yönündedir. Dosya konusu
başvuruda özetle;
- Pamuk ithalat ve ihracatına ilişkin herhangi bir engelleyici tedbir bulunmadığı, dolayısıyla
pamuk ticaretinin yıllardan beri serbest piyasa koşulları altında gerçekleştirildiği, bu
noktadan hareketle fiyatların da iktisadi saikler uyarınca oluşmasının bekleneceği,
- 2010 yılının son aylarına değin pamuk fiyatlarının beklendiği gibi yurt dışındaki emsal
kalitedeki pamuk fiyatının bir miktar üzerinde seyrettiği,
- 2010 yılından itibaren iç piyasadaki pamuğun fiyatının aynı kalitedeki yurt dışı pamuk
fiyatına göre %10 ila %23 arasında değişen oranlarda daha düşük seyrettiği,
- İlk aşamada; bu durumun ithalat fazlası pamuk stoku sebebiyle oluştuğunun düşünüldüğü,
fakat aradan geçen 2 yıl zarfında söz konusu durumun aynen devam ettiğinin görüldüğü,
- Yurt içi pamuk fiyatlarının yurt dışı piyasalara kıyasen düşük seyri sebebiyle, gözlerin ege
pamuğu başta olmak üzere diğer yörelere ait pamuğun da işlem gördüğü ve Türkiye’de spot
piyasada pamuk fiyatlarının belirlenmesinde etken rol oynayan İzmir Ticaret Borsasına
çevrildiği,
- İzmir Ticaret Borsası pamuk korbeyinde3 özellikle geçtiğimiz iki yılda işlem sayısının
oldukça azaldığı, hatta yılın büyük bir bölümünde işlem gerçekleştirilmediği ve “muamelesiz”
ibaresiyle fiyat belirlenmediği,
- Alım-satım işlemlerinin seans saatleri dışında yoğunlaştığı, bu noktadan hareketle; pamuk
alım-satımının devam ettiği fakat fiyatların borsanın işleyişi neticesinde değil borsa dışı
alışverişler doğrultusunda oluştuğunun ifade edilebileceği,
- Piyasanın şeffaflığı ve güvenilirliğine gölge düşüren bu tür eylemlerden olumsuz etkilenen
tarafın pamuk üreticileri ve çırçır fabrikaları olduğu,
- Daha güçlü sermaye yapısına sahip iplik üreticisi firmaların aracılık faaliyeti yürütmekle
yetkilendirilmiş simsar ve ajanlar vasıtası ile pamuk fiyatlarını baskı altına aldığı
iddia edilmiştir.
(30) Dosya konusu başvuruda dile getirilen iddialar üzerine önaraştırma sürecinde, raportörlerce
İTB Genel Sekreteri ile bir görüşme gerçekleştirilmiştir. Akabinde, İTB’den gerçekleştirdikleri
işlem hacmi bakımından en büyük teşebbüslerin listesi tedarik edilerek, bu liste dahilinde
görüşmeler ve yerinde incelemeler yapılmıştır. Öte yandan, pamuk korbeyine ve sonrasında
fiyat tespit komisyonuna doğrudan katılım sağlanarak işleyiş hakkında bilgi edinilmiştir.
(31) Yapılan yerinde incelemelerde İTB pamuk korbeyinde pamuk alımı gerçekleştiren
teşebbüslerin fiyat anlaşması içinde olduklarını gösterir herhangi bir bilgi ya da belgeye
ulaşılamamıştır. Diğer taraftan, gerek borsa yönetimi nezdinde gerekse teşebbüsler bazında

3 Korbey; emtia alım satımlarının yalnız tip ve menşe belirtilerek yapıldığı, üye ve görevlilerin oturduğu amfi şeklinde
kurulmuş yer anlamına gelmektedir.
13-22/306-143

6 / 8

yapılan görüşmelerde başvuruda iddia edilen hususlar teker teker sorgulanmıştır. Yapılan
görüşmelerde öne çıkan hususlara aşağıda yer verilmiştir.
(32) Başvuruda yer verilen iddialardan biri de işlemlerin sayısının çok azaldığı, borsada bazı
günlerin “Muamelesiz” ibaresiyle işlemsiz geçtiği yönündedir. “Muamelesiz” ibaresinden
anlaşılması gereken; gerçek bir alım satım işleminin olmadığı, diğer bir ifadeyle sözleşmeye
bağlı bir alım satım işleminin gerçekleşmediği fakat alıcının ve satıcının birer fiyat
deklaresinin bulunduğu, ancak fiyatın korbeyde buluşmadığı fiyattır. Eş deyişle, alıcının
almaya satıcının satmaya hazır olduğu fiyattır, ama fiyat korbeyde buluşmadığı için işlem
gerçekleşmemektedir. Muamelesiz fiyat, “ismen fiyat” olarak da adlandırılmaktadır.
(33) Dosya içeriğinden, son yıllarda Ege Bölgesi havzasında üretilen ve dolayısıyla İTB’de arz
ve talebe konu olan pamuk miktarında önemli ölçüde düşüş yaşandığı anlaşılmaktadır.
Pamuk üretimindeki düşüşün yanı sıra daha önceleri İTB’de tescile konu olan işlemlerin bir
kısmı çevre illerde yer alan ve salon hizmeti (seans içinde alıcıların ve satıcıların doğrudan
karşı karşıya geldiği salonlar) vermeyen borsalara kaymıştır. Dolayısıyla; borsada arz ve
talebe konu olan pamuk miktarı eskiye nazaran oldukça düşmüş, seans işlem hacimleri
azalmıştır.
(34) Son dönemde, İTB’de gerçekleşen işlem hacminin oldukça düşük seviyelere gerilemesi
piyasada fiyatların sağlıklı oluşmadığı algısını oluşturmaktadır. Gerek emtia borsalarının
gerekse hisse senedi borsalarının derinliği (yüksek işlem hacmi) fiyatların iktisadi saiklerle
oluştuğuna önemli bir karinedir. İşlem hacmi arttıkça piyasanın büyüklüğü bireysel
oyuncuların büyüklüğüne nazaran artmış olacağından piyasanın belirli piyasa aktörleri
tarafından yönlendirme olasılığı azalacaktır. Fakat piyasanın sığ oluşu tek başına fiyatların
arz-talep dengesi dışındaki faktörler tarafından şekillendirildiği anlamına da gelmeyecektir.
Kaldı ki, piyasanın bu itibarla aksayan bir yönü bulunmaktaysa bunu rekabet mevzuatı
çerçevesinde çözmek de mümkün olmayacaktır.
(35) Bu noktada; fiyatların borsanın doğal işleyişi içinde oluşmadığı yönündeki iddialara temel
teşkil eden İTB’de gerçekleştirilen işlem sayısının düşmesine yol açan, pamuk arzının
azalması dışındaki birtakım yapısal sorunları irdelemek yerinde olacaktır. Borsa yönetimi
nezdinde yapılan görüşmelerde, İTB’deki işlem hacminin azalmasının arkasında üç farklı
neden bulunduğu ifade edilmiştir. İlki, alıcı ve satıcıların İTB üyesi olmalarına karşın seans
saatleri dışında işlem yapmalarıdır. Seans saatleri dışında alım satım yapıldığı takdirde,
yapılan işlem sadece tescile konu olmakta ve salon işlem defterine yazılmamaktadır (Tescil
bültenlerinde bu işlemler yer almaktadır). İkincisi husus ise daha önceleri İTB’ye üye
olmamasına karşın İTB üyesi ajanlar vasıtasıyla işlem yaptıran yöre alıcı/satıcılarının daha
önce İTB’de kayda aldırdıkları işlemleri artık; Aydın, Söke gibi kendi yerleşim birimlerindeki
borsalarına bildirip orada tescil ettirmeleridir4. İTB dışındaki bölge borsalarında salon hizmeti
verilmemekte, sadece işlem tescil edilmekte, fakat İTB fiyatları referans alınmaktadır.
(36) Üçüncüsü ise, İTB’de gerçekleşmesi gereken işlemlerin alıcı/satıcıların borsada değil de
borsa dışında doğrudan aracılarla buluşması ve daha sonradan bulundukları yöredeki
borsaya gerçekleştirdikleri işlemi tescil ettirmeleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu durumun
yukarıda değinilen ilk nedenden farkı; seans saatleri5 dışında alışverişin yapılması, üçüncü
durumda ise seans saatleri dışında olmasının ötesinde borsa dışında işlemin
gerçekleşmesidir.

4 İki tarafın bulunduğu yerde borsa mevcut ve mal her iki borsaya tâbi ise ve işlem de yazışma, telgraf, telefon, teleks ile
yapılmış veya elektronik ortamda gerçekleştirilmişse, sözleşmenin kabul ile tamam olduğu yerdeki tarafça o yer borsasına
tescil ettirilir ve ücreti ödenir. Sözleşmenin nerede kabul ile tamam olduğu tespit edilemediği takdirde, işlem satıcının
merkezinin bulunduğu yerdeki borsaya, satıcı tarafından tescil ettirilir ve ücreti ödenir.
5 Seans saatleri 12:00-13:30 arasıdır. Alıcıların ve satıcıların doğrudan karşı karşıya geldiği pamuk korbeyi ise 12:20-12:30
(Cuma günleri 13:20-13:30 saatleri arasında) saatleri arasındadır.
13-22/306-143

7 / 8

(37) Gerek İTB yetkilileri gerekse borsada alım satım faaliyeti yürüten aracılar ve alım yapan
teşebbüsler işlem defterine yazılan işlemlerin sayısının azalması ve fiyatların olması
gereken çizginin dışında seyretmesine etken olarak, pamukta son yıllarda artan kalite
standardizasyonu problemine dikkat çekmiştir. Daha önce kamu otoritesi tarafından yapılan
pamuğun kalitesine ilişkin ekspertiz, çırçır fabrikalarının sorumluluğuna bırakılmıştır. Bu
durumun kimi zaman eldeki pamuğun gerçek kalitesinin dışında kalite damgası ile
damgalanmasına yol açabildiği dile getirilmiştir. Dolayısıyla; korbeyde deklare edilen
pamuğun kalitesi ile gerçek kalitesi farklı olmaktadır. Olduğundan daha yüksek kalite
damgasına sahip olan pamuğun satışı esnasında düşük kaliteli olduğu ortaya çıkacağından,
satıcıların bu gerçeğin ortaya çıkmasını önlemek amacıyla yaptıkları işlemin kayıtlara
geçmesini tercih etmedikleri vurgulanmıştır.
(38) Görüşme gerçekleştirilen taraflar bu konuya ilişkin olarak ayrıca, İTB’deki fiyatların dünya
fiyatlarından daha düşük seyretmesinin temel nedenlerinin başında Türk pamuğundaki
kalite standartlarının istikrarsız olmasını göstermektedir. İthal edilen pamuğun üzerinde
anlaşılan kalitede tedarik edilebildiği, fakat iç piyasada aynı kalite damgasına sahip
pamukların yeknesaklık arz etmediği belirtilmiştir. Bu itibarla Standart 1 kalite damgasına
sahip bir parti pamuğun gerçekte daha düşük kalitede olabildiğinin, alıcıların üzerinde
yüksek kaliteli damga olsa bile, gerçek kalitesine göre pamuğa fiyat verdiklerinin, dolayısıyla
aynı kalitede pamuğun birbirinden farklı fiyatlardan işlem gördüğünün altı çizilmiştir. Bu
durum, pamuğun kalite standardını belirleme inisiyatifinin teşebbüslerin kendilerine
bırakılması ile birlikte değerlendirildiğinde, hem fiyatları düşürücü sonuçlarının olabileceğini,
hem de aynı kalitede görünen pamukların farklı fiyatlarla satılmasının fiyatın sağlıklı
oluşmadığı yönünde yanlış algıya neden olabileceğini ifade etmek mümkündür. Ayrıca; son
yıllarda pamukta makineli hasadın yaygınlaşması ile birlikte, daha önceleri ege pamuğu,
onu yurt dışı muadillerine karşı değerli kılan unsurlardan biri olan “elle toplanma”
hususiyetini kaybetmiştir, bu durumun ege pamuğunun görece düşük fiyatlarda seyrettiği
iddialarına karşı dikkate alınması gerekli bir husus olduğu açıktır.
(39) Bir diğer önemli iddia ise, Ege pamuğunun muadili olarak kabul edilen memphis pamuğuna
nazaran daha düşük fiyatlarda seyrettiğidir. Bu konuya ilişkin olarak; ege pamuğu ile
memphis pamuğunun birbirine yakın kalitede olduğu, fakat memphis ya da diğer bir yöreye
ait pamuğun fiyatı ile kıyaslama yapmak suretiyle fiyat çıkarımında bulunmak yerine
dünyadaki belli başlı pamuk endekslerini dikkate almanın daha doğru sonuç vereceği ifade
edilmiştir. Ayrıca; Cotlook A Endeksi ve Newyork Vadeli İşlem Borsasındaki fiyatların sektör
tarafından yakından takip edildiği belirtilmiştir. Dosya içeriği bilgi ve belgelerden, İTB’deki
fiyatların yurt dışı fiyatlarına paralel seyrettiği anlaşılmıştır. Öte yandan İTB’deki fiyatların
daha önceleri memphis pamuğuna denk seyrettiği fakat son dönemde daha düşük
fiyatlardan işlem gördüğü savına ilişkin olarak, 2009 yılı başına uzanan fiyat hareketleri
incelenmiştir. Dönem dönem İTB’deki fiyatların memphis pamuğu fiyatlarının altında ya da
üstünde6 seyrettiği görülmüştür. Son dönemde Türk pamuğunun memphis pamuğu
fiyatlarının bir miktar altında seyretmesini daha önce değinilen kalite standardizasyonu ile
ilişkilendirmek de mümkündür.
(40) Zirai ürünler, normal satış usulü dışında da el değiştirebilmektedir. Bunlar çiftçi ile tüccar
arasındaki geleneksel iyi ilişki ve menfaatlerden doğan ve yıllardır uygulanmakta olan satış
şekilleridir. Emanet usulü de bu kapsamda ele alınabilir. Emanet usulünde ürün önce teslim
edilmekte, bedeli bilahare müstahsilin istediği bir tarihteki borsa değeri üzerinden tayin ve
tespit edilerek ödeme yapılmaktadır. Yapılan görüşmelerde; işlem defterine yazdırılan
işlemlerin sayısının azalmasında önemli rol oynayan faktörlerden biri olarak emanet usulüne
dikkat çekilmiştir. Son dönemde emanet usulünün giderek yaygınlaştığı ve pazar

6 Örneğin; 2013 yılı Şubat ayında İTB fiyatı 3,67 TL/kg olurken memphis pamuğunun fiyatı 3,59 TL/kg olmuştur. 2012
Eylül’de İTB fiyatı 3.44 TL/kg, memphis pamuğunun fiyatı 3,40 TL/kg olarak gerçekleşmiştir.
13-22/306-143

8 / 8

tecrübelerine dayanan tahminlere göre üretilen pamuğun %30’a yakınının emanet usulüne
konu olduğu ifade edilmiştir.
(41) Emanet usulünde, örneğin, müstahsilin emanetteki pamuğunun bedelini tahsil etmek istediği
zamanda oluşan fiyat, elindeki malı satabileceği fiyattan yüksek ise; tüccarın/çırçırcının
zarar etmemek için yapılan işlemin işlem defterine yazdırılmamasını tercih ettiği bizatihi
çırçırcılar adına işlem yapan aracılar tarafından dile getirilmiştir.
(42) Diğer taraftan, emanet usulünde müstahsilden ürününü emanetine alan tüccar/çırçırcı aldığı
ürünü işledikten sonra yine emanet usulü çerçevesinde iplikçiye teslim etmektedir, bu kez
ürün iplikçinin emanetine girmiş olmaktadır. Dolayısıyla; emanet pamuk alan piyasa
oyuncuları fiyatın düşük seyretmesi motivasyonuna sahip olmaktadır.
(43) Son olarak; yapılan görüşmelerde aracılık hizmetleri veren ajan ve simsarların birbirleri ile
olan ilişkilerinde dengeyi sağlamak için bazı durumlarda yaptıkları işlemleri işlem defterine
yazdırmamayı tercih edebildikleri ifade edilmiştir. Ajan ve simsarların aralarında rekabetin
fazla olduğu, en iyi fiyatı veren tarafla alım-satımı gerçekleştirdikleri fakat daha sonraki
ilişkilerin zedelenmesi ihtimaline karşı, aynı mal için teklifte bulunan diğer aracıların yapılan
işlemden haberdar olmaması için gerçekleştirdikleri işlemi, işlem defterine yazdırmamayı
tercih edebildikleri belirtilmiştir. Dolayısıyla; aracıların gösterdikleri bu yöndeki bir davranış
işlem sayısının azalması yönünde etki göstermektedir.
(44) Özetle; dünya pamuk fiyatlarının bulunduğu seviye itibarıyla genel olarak üretici kesiminde
fiyatlar konusunda bir memnuniyetsizliğin olduğu, İTB’deki fiyatların yurt dışı fiyatlarına
paralel hareket ettiği, işlem hacminin düşmesine ve fiyatların borsanın olağan işleyişi
dahilinde oluşmadığı algısına yol açan birtakım aksaklıkların bulunduğu, fakat bu
aksaklıkların rekabet mevzuatı çerçevesinde çözüme kavuşturulabilecek türden aksaklıklar
olmadığı, yapılan yerinde incelemelerde pamuk alımı yapan iplik firmaları arasında fiyat
birlikteliğine işaret eden herhangi bir bilgi belge bulunamadığı kaldı ki; yurt dışı piyasalarla
doğrudan entegre böyle bir piyasada fiyatları baskı altına almanın olasılık dahilinde fakat
pek mümkün olmayacağı sonucuna varılmıştır.
J. SONUÇ

(45) Düzenlenen rapora ve incelenen dosya kapsamına göre; 4054 sayılı Kanun’un 41. maddesi
uyarınca şikayetin reddi ile soruşturma açılmamasına OYBİRLİĞİ ile karar verilmiştir.





Full & Egal Universal Law Academy