Rekabet Kurumu - Karar Sayı 13-07/72-41
Karar Dilini Çevir:
Rekabet Kurumu
Karar Sayısı: 13-07/72-41
Karar Türü: Menfi Tespit ve Muafiyet
Konu: BP Petrolleri A.Ş. ile FSM Akaryakıt Pet. İnş. Tic. Ltd. Şti. arasındaki anlaşmanın 2002/2 sayılı Dikey Anlaşmalara İlişkin Grup Muafiyeti Tebliği (2002/2 sayılı Tebliğ)'nin 5/a maddesinde düzenlenen istisna hükmünden yararlandığının tespit edilmesi talebi
Karar Tarihi: 24.01.2013

Rekabet Kurumu Başkanlığından,
REKABET KURULU KARARI
Dosya Sayısı : 2012-1-179 (Muafiyet)
Karar Sayısı : 13-07/72-41
Karar Tarihi : 24.01.2013
A. TOPLANTIYA KATILAN ÜYELER
Başkan : Prof. Dr. Nurettin KALDIRIMCI
Üyeler : Doç. Dr. Mustafa ATEŞ, İsmail Hakkı KARAKELLE,
Dr. Murat ÇETİNKAYA, Reşit GÜRPINAR, Kenan TÜRK
B. RAPORTÖRLER: Şamil PİŞMAF, Tuğçe KOYUNCU, Başak ARSLAN
C. BİLDİRİMDE
BULUNAN : BP Petrolleri A.Ş.
Temsilcisi: Av. İlmutluhan SELÇUK
Ebulula Mardin Cad. No:57 Akatlar, Beşiktaş/İstanbul
(1) E. DOSYA KONUSU: BP Petrolleri A.Ş. ile FSM Akaryakıt Pet. İnş. Tic. Ltd. Şti.
arasındaki anlaşmanın 2002/2 sayılı Dikey Anlaşmalara İlişkin Grup Muafiyeti
Tebliği (2002/2 sayılı Tebliğ)'nin 5/a maddesinde düzenlenen istisna hükmünden
yararlandığının tespit edilmesi talebi.
(2) F. DOSYA EVRELERİ: Kurum kayıtlarına 04.10.2012 tarih ve 7395 sayı ile giren
bildirim üzerine düzenlenen 10.01.2013 tarih ve 2012-1-179/MM sayılı Muafiyet Ön
İnceleme Raporu görüşülerek karara bağlanmıştır.
(3) G. RAPORTÖR GÖRÜŞÜ: ilgili raporda konuyu inceleyen raportörlerden;
- Tuğçe KOYUNCU ve Başak ARSLAN tarafından; BP Petrolleri A.Ş (BP) ve FSM
Akaryakıt Pet. İnş. Tic. Ltd. Şti. (FSM) arasındaki bila tarihli protokol, 03.12.2008
tarihli Kira Sözleşmesi ve 25.06.2009 tarihli bayilik anlaşmasından oluşan dikey
ilişkinin, 2002/2 sayılı Tebliğ’in 5/a maddesinde tanımlanan istisna hükmüne
uymadığına, BP’ye kiracılık hakkının tanındığı 03.12.2008 tarihinden itibaren 5 yıl
süre ile 2002/2 sayılı Tebliğ ile tanınan grup muafiyetinden yararlanma olanağının
bulunduğu ve bu tarihten itibaren grup muafiyeti kapsamının dışında kaldığına; söz
konusu dikey ilişkiye 4054 sayılı Kanun’un 5. maddesi kapsamında bireysel muafiyet
de tanınamayacağı;
- Raportör Şamil PİŞMAF tarafından ise; BP ile FSM arasındaki dikey anlaşmanın
2002/2 sayılı Tebliğ’in 5/a maddesinde düzenlenen istisna hükmü kapsamında olup
olmadığının tespitinde, daha önce malikler ile FSM kurucuları arasında imzalanan
07.04.2008 tarihli kiracılık sözleşmesinin, istasyona ilişkin kiracılık hakkının malikler
tarafından bu kez BP’ye verildiği 03.12.2008 tarihli kira sözleşmesinin, geçerliliğine
yahut geçersizliğine ilişkin karar verme yetkisinin Rekabet Kurulunda olmaması
nedeniyle, başvuru konusu anlaşmanın Tebliğ’in 5/a maddesinde öngörülen istisna
hükmü kapsamında olup olmadığına dair bu aşamada menfi yahut müspet bir karar
verilmesinin uygun olmayacağı; taraflar arasındaki hukuki ilişkinin 4054 sayılı
Kanun’un 5. maddesi kapsamında bireysel muafiyet alıp alamayacağına ilişkin bir
değerlendirmenin, özü itibarıyla malik, işletici ve dağıtım şirketi arasında Tebliğ’in 5/a
maddesinde öngörülen istisna hükmü kapsamında bir ilişkinin mevcut olmadığı
kabulünü içerdiği, bu nedenle başvuru konusu anlaşma ile ilgili olarak bireysel
muafiyet incelemesine de bu aşamada yer olmadığı
ifade edilmiştir.

13-07/72-41
2/16
H. İNCELEME VE DEĞERLENDİRME
H.1. Taraflar
(4) Dosyadaki bilgilere göre; BP, petrol ürünlerinin depolaması ile toptan ve perakende
satışının yanı sıra, madeni yağ ve jet yakıtı ikmali alanlarında da faaliyet
göstermektedir. Mevcut durumda BP markası altında faaliyet gösteren toplam bayi
sayısı 631’dir.
(5) FSM, dosya konusu akaryakıt istasyonu üzerinde BP ile imzalamış olduğu 25.06.2009
tarihli bayilik anlaşması çerçevesinde istasyonlu akaryakıt bayilik faaliyeti yürütmeye
başlamış olup Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) lisans kayıtlarına göre
hâlihazırda başlangıç tarihi 24.02.2010 ve bitiş tarihi 24.02.2022 olan bayilik lisansı ile
BP bayisi olarak aynı istasyon üzerinde faaliyetini sürdürmektedir.
(6) Murtaza PELİT, Abdurrahman PELİT ve Durmuş PELİT (MALİKLER) ise, Ankara ili,
Etimesgut ilçesi, Şeker mahallesinde kain ve tapu sicilinde 46620 ada, 4 parsel ile
kayıtlı taşınmazın malikleridir.
H.2. BP, FSM ve MALİKLER Arasındaki Hukuki İlişkiye Yönelik Tespitler
(7) BP vekili tarafından gönderilen bildirim formunda özetle;
- Yapıldığı dönem itibarıyla "imarlı" ve "boş" arsa vasfındaki akaryakıt ve otogaz satış
istasyonu kullanım amacıyla dosya konusu taşınmazın üzerinde 03.12.2008 tarihinde
MALİKLER ile BP arasında 01.05.2009 tarihinde başlamak ve 15 yıl 4 ay süreyle
geçerli olmak üzere aylık (…..) ABD Doları bedel üzerinden Kira Sözleşmesi
imzalandığı ve bu sözleşmenin 19.12.2008 tarihinde tapuya şerh edildiği,
- BP'nin kiracılık hakkını elde ettiği tarih itibarıyla, taşınmaz üzerinde daha önce
yapılmış ya da süregelen bir bayilik anlaşması ve buna bağlı bayilik ilişkisi
bulunmadığı,
- BP ve MALİKLER arasındaki Kira Sözleşmesi’nin 4. maddesi gereğince, taşınmaz
üzerinde akaryakıt satış ve servis istasyonu işleticiliği faaliyetinin bizzat BP tarafından
veya BP'nin uygun göreceği üçüncü kişiler eliyle yürütülmesinin öngörüldüğü,
- Akaryakıt ile LPG satış ve servis istasyonunun “Yapı Ruhsatı”nın (inşaat izni)
MALİKLER tarafından 27.03.2009 tarihinde alındığı,
- BP ile taşınmaz üzerinde kurulu istasyonu işletecek FSM arasında yapılan Protokol
kapsamında, istasyon inşası ve ticari faaliyetlerin geliştirilmesinde kullanılmak üzere
FSM'ye
a. 2008 Aralık ayı içerisinde (…..) ABD Doları ve faturaya konu toplam KDV,
b. İnşaat izninin BP 'ye tevdi edilmesini müteakip Ocak 2009 ayı içerisinde (…..) ABD
Doları tutarında,
c. Sözleşmelerin yürürlükte olması ve Bayi'nin BP nezdinde herhangi bir borcunun
bulunmaması halinde 2010 yılı Ocak içerisinde (…..) ABD Doları tutarında
"peşin satış teşvik primi" adı altında toplam (…..) ABD Doları ödeme yapılmasının
kararlaştırıldığı ve bu ödemelerin nakden gerçekleştirildiği,
- BP tarafından kurulacak istasyon için ayrıca (…..) TL değerinde malzeme ve teçhizat
yatırımı yapıldığı,
- Taşınmaz üzerindeki istasyonda akaryakıt ve otogaz satışlarının yapılması konusunda
BP ve BP Gaz A.Ş. ile FSM arasında 25.06.2009 tarihlerinde sırasıyla Bayilik
Anlaşması ve Anlaşma akdedildiği,
- Bayilik Anlaşması'nın 11. maddesi uyarınca FSM tarafından BP'ye aylık (…..) ABD
Doları bayilik (işleticilik) ücreti ödenmesinin öngörüldüğü,
13-07/72-41
3/16
- Etimesgut Belediyesi tarafından verilen 27.03.2009 tarihli Yapı Ruhsatı'na istinaden
istasyonun inşaatına başlandığı, inşaat işlerinin tamamlanmasının ardından
18.01.2010 tarihinde Yapı Kullanma İzin Belgesi’nin alındığı ve FSM’nin 24.02.2010
tarihinde “Akaryakıt Bayilik Lisansı"nı alarak 02.03.2010 tarihinde BP'den ilk akaryakıt
ürününü ikmal ettiği,
- Bugün itibarıyla FSM'nin BP'ye (…..) TL'nin üzerinde bir miktar borcu bulunduğu,
- Ayrıca FSM’nin söz konusu taşınmazı 15 yıl 4 ay süreyle 07.04.2008 tarihinde
kendisinin kiraladığını iddia ettiği ve buna ilişkin olarak "Gayrimenkul Kira Sözleşmesi"
başlıklı metnin gösterildiği ancak bu belgede kira sözleşmesinin süresinin 15 yıl olduğu
ve bu 15 yıllık sürenin ve kira ödemelerinin başlangıcının inşaat ruhsatının alınmasını
takiben 4 ay sonra başlayacağının belirtildiği, FSM tarafından gönderilen "Göksupark
BP İstasyonu Hakkında Bilgi Notu" adlı dokümanda ise bu sürenin 15 yıl 4 ay olarak
ifade edildiği,
- Taşınmaz üzerine tesis edilmesi planlanan istasyon için Etimesgut Belediyesi
tarafından 27.03.2009 tarihinde Yapı Ruhsatı’nın verildiği dikkate alındığında FSM ile
MALİKLER arasında imzalandığı iddia edilen Kira Sözleşmesi'nin (ve kira bedelinin
ödenmesinin) başlangıcının 27.08.2009 tarihi olduğu,
- FSM ile MALİKLER arasında akdedildiği ifade edilen Sözleşme'nin 10. maddesi’nin
"Mal sahibi [Pelit]; kiracının [FSM Akaryakıt] sözleşme yaptığı ve bayiliğini üstlendiği
Akaryakıt Dağıtım Şirketi lehine, kiraya konu gayrimenkul üzerine bu kira sözleşmesinin
sonuna kadar intifa hakkı vermeyi kabul ve taahhüt eder. Ve bu maddeden doğacak her
türlü hak ve menfaat kiracıya [FSM Akaryakıt] aittir."
şeklinde olduğu; ancak ne FSM tarafından taşınmaz üzerinde BP lehine bugüne kadar
bir intifa hakkı tesis edildiği, ne de kiracı olduğunu iddia eden FSM'ye BP tarafından bu
kapsamda bir ödeme yapıldığı,
- BP’nin taşınmaz üzerinde sahip olduğu kiracılık hakkını işletici konumundaki FSM'den
değil, doğrudan MALİKLER’den edindiği ve FSM’nin taşınmaz üzerinde kendi sahip
olduğu bir kira hakkına istinaden değil, BP'nin MALİKLER ile imzaladığı kira
sözleşmesine binaen imzaladığı bayilik anlaşması gereğince faaliyet gösterdiği dikkate
alındığında; taşınmaz üzerinde BP lehine tanınan intifa hakkı ve buna dayalı olarak
kurulan bayilik ilişkisinin 2002/2 sayılı Tebliğ'in 5/a maddesindeki istisna hükmünden
yararlanmakta olduğu,
- MALİKLER’in sahip olduğu taşınmaz üzerinde daha önceki bir tarihte (07.04.2008
tarihinde) FSM ile bir kira sözleşmesi yapmış olduğu varsayılsa bile bahsi geçen kira
sözleşmesinin, BP tarafından taşınmazın kiralandığı an itibarıyla halen geçerli bir kira
sözleşmesi olarak varlığını sürdürdüğünü veya FSM'nin gerek BP ile bayilik ilişkisi
tesis edildiği anda gerek ise bugün itibarıyla taşınmaz üzerinde "kendi sahip olduğu
söz konusu kira hakkına” istinaden faaliyet gösterdiğini ifade etmeye hukuken ve fiilen
olanak bulunmadığı,
- Olayların gelişimi dikkate alındığında; ne MALİKLER ne de FSM’nin taşınmaza ilişkin
kalıcı amaçlı bir kira ilişkisi içine girme niyetinde olmadıkları ve aralarında yapıldığı
iddia edilen kira sözleşmesinin yegâne amacının, taşınmaz üzerinde gerçek/kalıcı bir
kiracı bulunana kadar MALİKLER tarafından FSM'nin yetkilendirilmesi; diğer bir
ifadeyle, varlığı iddia edilen sözleşme ile tarafların gerçek iradesinin "çantacılık" olarak
tabir edilen aracılık hizmetinin gördürülmesi olduğu,
- Aksi halde gerçek manada bir kira sözleşmesinden bahsedilebilmesi için taşınmaz ile
ilgili tespit edilen kira bedelinin (BP kira sözleşmesi akabinde halen) FSM tarafından
sözleşmeye uygun olarak MALİKLER’e ödenmesinin ve sözleşmenin sair hükümlerinin
uygulanması ve olayların gelişiminin sözleşmenin varlığını teyit etmesinin (intifa tesisi,
intifa ivazının FSM'ye ödenmesi vs.) gerektiği,
13-07/72-41
4/16
- FSM tarafından MALİKLER’e kira ödenmemesi, taşınmaz üzerinde BP lehine intifa
tesis edilmemesi, BP tarafından FSM'ye intifa ivazı ödenmemesi nedenleriyle varlığı
iddia edilen sözleşmenin fiilen de uygulanmadığı,
- Mevcut durumda da FSM’nin taşınmaz üzerinde "kendi sahip olduğu kira hakkı”na
istinaden değil, BP tarafından bizzat MALİKLER’den alınan kira hakkına binaen
faaliyet gösterdiği,
- Kaldı ki, FSM tarafından kaleme alınan "Göksupark BP İstasyonu Hakkında Bilgi Notu"
adlı dokümanın da taraflar arasında "Taşınmaz'ı kiralayacak bir dağıtıcı bulunana
kadar" bir ilişki tesis edildiğini ve ancak bu ilişkinin MALİKLER ile BP arasında kira
sözleşmesi imzalanması ile ortadan kalktığını ve BP ile MALİKLER arasında "yeni bir
kira sözleşmesi" akdedildiğini tevsik eder mahiyette olduğu,
- Söz konusu Bilgi Notu’nun birinci sayfasında FSM tarafından "MALİKLER ile BP'yi bir
araya getirerek yeni bir kira sözleşmesi imzalanmasını sağladığı" iddia edildiği ve salt
bu değerlendirmenin dahi varlığı iddia edilen sözleşmenin BP ile MALİKLER arasında
yeni kira sözleşmesi imzalanmakla birlikte son bulduğunu ortaya koyduğu,
- Bunun yanında FSM'nin, MALİKLER ile BP arasında kendisinden sonra aynı taşınmaz
üzerinde yapılan kira sözleşmesinden bilgisi olmasına rağmen kiracılık hakkına
kendisinin sahip olduğu ya da asıl kiracının kendisi olduğu yönünde bir talebi ya da
itirazı olmadığı,
- FSM’nin, taşınmaz üzerinde devam eden bir kira hakkına sahip olduğunu düşünmesi
durumunda BP'nin taraf olduğu kira sözleşmesi tarihinden (03.12.2008) sonra
MALİKLER ile yaptığı 19.01.2009 tarihli Protokol'de geçen "… Ankara Etimesgut İlçesi
466290 Ada 4 nolu parsele BP A.Ş. tarafından işletici olarak atanan FSM Akaryakıt ..."
ifadesine itiraz etmesi ve asıl kiracılık hakkına sahip kişi olarak BP ile bir alt kira
sözleşmesi yapma yoluna gitmesinin bekleneceği,
- Ayrıca, MALİKLER ile FSM arasında imzalanan kira sözleşmesi uyarınca kira
ödemelerinin başlangıcının inşaat ruhsatının alınmasını müteakip 4 ay sonra olacağı
ve bu tarihin 27.08.2009 tarihine denk geleceği; ancak buna göre MALİKLER ile bayi
arasında imzalandığı varsayılan kira sözleşmesi henüz yürürlüğe girmeden BP ile
MALİKLER arasında kira sözleşmesinin imzalandığı,
- Yine anılan kira sözleşmesinin 9. maddesi ile kiracıya (FSM) "... akaryakıt dağıtım
şirketleri ile görüşerek istediği şirketle sözleşme imzalanması ...." hususunda yetki
verildiği, mal sahibinin kira sözleşmesi süresinde akaryakıt dağıtım şirketi lehine intifa
tesis etmeyi, bu nedenle doğacak hak ve menfaatin de kiracıya ait olacağını kabul
ettiği,
- Ancak BP ile MALİKLER arasında imzalanan sözleşmenin bir "kira sözleşmesi" olduğu
ve BP’nin bu sözleşmeye istinaden MALİKLER'e kira ödediği; MALİKLER ile FSM
arasında imzalandığı iddia edilen sözleşme muteber bir kira sözleşmesi olsaydı
taşınmaz üzerinde BP lehine intifa hakkı tesis edilmesi ve BP'nin bu hak karşılığında
MALİKLER'e değil FSM'ye ödeme yapması gerektiği,
- FSM tarafından BP'ye iletilen; MALİKLER adına Murtaza PELİT ile FSM arasında
imzalanmış ve taraflar arasında akdedildiği iddia edilen kira sözleşmesi altında
yapıldığı ifade edilen ödemeler ile ilgili olan 19.01.2009 tarihli ödeme mutabakat
belgesinde "Taşınmaz üzerinde FSM Akaryakıt'ın BP tarafından işletici olarak atanmış
olduğu" ifadesinin, varlığı iddia edilen kira sözleşmesini, BP ile MALİKLER arasında
akdedilen kira sözleşmesi ile birlikte hitam ettiğinin bizzat MALİKLER ve FSM
kabulünde olduğunu tevsik ettiği,


13-07/72-41
5/16
- Diğer taraftan BP ile FSM arasında imzalanan; Bayilik Anlaşması'nın "Satış Yeri
Başlıklı" 1. maddesinde yer alan "BP'nin veya BP ortaklarının müştereken veya
münferiden kira hakkına sahip bulunduğu … adresinde ve … tapuda kayıtlı bulunan
akaryakıt satış yeri ve müştemilatının işleticiliğini akaryakıt müştakları ile makine
yağları ve sair emtia satışı yapılmak üzere BP, Bayi'ye tevdii etmiştir." ifadesi ile
Protokol'ün "Protokolün Konusu" başlıklı "I" maddesinde "BP'nin hukuksal tasarruf
hakkına sahip olduğu … gayrimenkul üzerindeki akaryakıt satış ve servis istasyonunun
bayiliğinin" FSM'ye verileceği yönündeki ifadenin başvuru konusu taşınmazın kullanım
hakkının, BP'ye ait olduğunu ortaya koyduğu,
- Bu kapsamda ortada aynı taşınmaz üzerinde yapılmış birden fazla kira sözleşmesi
varmış gibi görünse de bu sözleşmelerden yalnızca BP'nin taraf olduğu kira
sözleşmesinin "gerçek", "hukuken geçerli" ve "yürürlükte" bir kira sözleşmesi olduğu,
MALİKLER ve FSM arasında daha evvel bir kira sözleşmesi imzalanmış olsa bile BP
ile MALİKLER arasındaki kira sözleşmesinin tüm taraflar bakımından "yeni bir kira
sözleşmesi" olduğu ve eski kira ilişkisini ortadan kaldırdığı, eldeki evrakın bu durumun
tüm tarafların kabulünde olduğunu gösterdiği,
- Belirlenen kira ödemelerinin bugüne kadar yalnızca BP tarafından bizzat MALİKLER'in
kendisine yapıldığı ve FSM ile BP arasında bir alt kiracılık benzeri bir sözleşmenin de
yapılmadığı; bu doğrultuda taşınmaz üzerindeki kira ilişkisinin ilk defa BP'nin taraf
olduğu kira sözleşmesi ile kurulduğu,
- Bu açıklamalar çerçevesinde BP'nin, MALİKLER ile arasındaki 03.12.2008 tarihli kira
sözleşmesine dayanarak FSM'yi işletici olarak ataması ile oluşan ilişkinin 2002/2 sayılı
Tebliğ'in istisna hükmüne uygun düştüğü,
- Bununla birlikte, istisna hükmü kapsamında değerlendirilmediği takdirde başvuru
konusu ilişkiye asgari 10 yıl süreyle bireysel muafiyet tanınabileceği; bildirime konu
taşınmaz üzerinde daha önce akaryakıt bayiliği faaliyetinde bulunulmadığı ve akaryakıt
istasyonuna özgü yatırımların BP tarafından karşılandığı,
- BP tarafından taşınmaz üzerinde yapılacak yatırımlar için BP'nin kira sözleşmesinin ve
taraflar arasındaki ilişkinin, kira sözleşmesi müddetince devam edeceği beklentisiyle
"Peşin Satış Teşvik Primi" adı altında FSM'ye (…..) ABD Doları+KDV tutarında ödeme
yapıldığı ve bu düzeydeki yatırım desteğinin bayilik anlaşması değil, MALİKLER ile
yapılan kira sözleşmesi süresi dikkate alınarak sağlandığı,
- İstasyonunun yeni inşa edilecek olması, konumu, günlük satış potansiyeli ve BP ile
imzalanan kira sözleşmesinin imzalandığı tarihte kullanım hakkına dair taşınmaz
üzerinde herhangi bir kayıt olmaması prim tutarının kira süresine göre belirlendiğini
açıkça ortaya koyduğu, aksi halde ilk akaryakıt satışının 2010 yılı içerisinde yapıldığı
dikkate alındığında çok kısa bir süre için (…..) ABD Doları gibi bir bedelin ticari
anlamda kabul edilemeyeceği,
- BP'nin sağladığı yatırım desteğinin 5 (beş) yıllık bir süre için değil 15 yıl 4 aylık bir süre
için sağlandığı, kira sözleşmesinin de BP'ye taşınmaz üzerinde bizzat kendisi veya
FSM veyahut bir başka üçüncü kişi aracılığıyla 15 yıl 4 ay süreyle akaryakıt satış ve
servis istasyonu işletme hakkı verdiği; dolayısıyla FSM ile yapılan 5 (beş) yıllık bayilik
anlaşması sona erse de istasyonun kira sözleşmesi süresince BP markası altında
işletilebilmesinin söz konusu olduğu,
- Bu kapsamda her ne kadar BP'nin taşınmaz üzerindeki bayilik ilişkilerinin 2002/2 sayılı
Tebliğ'in istisna hükmünden yararlandığı ve istasyonun kira sözleşmesi müddetince
BP markası altında işletilmesinin muafiyet kapsamında değerlendirilmesi gerektiği; bu
değerlendirmenin kabul edilmediği bir durumda ise BP'nin söz konusu taşınmaz
üzerindeki faaliyetlerinin yerleşik Kurul kararları uyarınca asgari 10 yıl süreyle bireysel
muafiyet kapsamında değerlendirilmesi gerektiği,
13-07/72-41
6/16
- Bu durumda dikey ilişkinin EPDK lisans tarihi olan 24.02.2010 veya bu kabul edilmez
ise BP ile bayi arasında imzalanan (rekabet hukuku altında taraflar arası ilişkiyi bir
dikey ilişki sınıfına sokmaya imkan tanıyan) bayilik anlaşmasının tarihi olan 25.06.2009
tarihinden itibaren veya taraflar arasındaki ilk anlaşma olan kira sözleşmesinin
başlangıç tarihi 01.05.2009 tarihinden başladığının Kurulca değerlendirilerek karara
bağlanmasının talep edildiği; BP tarafından ödenen kira bedeli ve (…..) ABD Doları
tutarındaki prim tutarının yüksekliği göz önüne alındığında muafiyet süresinin lisans
tarihinden başlatılmasının hak ve nesafete de uygun düşeceği ve haksız rekabeti
önleyeceği
ifade edilmektedir.
(8) Bildirim formu ekleri arasında yer alan BP ile MALİKLER arasında imzalanan
03.12.2008 tarihli “Kira Sözleşmesi”nin hükümleri incelendiğinde; Sözleşme’nin
süresinin 01.05.2009 tarihinden itibaren başlamak üzere 15 yıl 4 ay ve Sözleşme’nin
3.1. maddesinde kira bedelinin aylık net (…..) ABD Doları olarak belirlendiği
görülmektedir. Ayrıca Haziran 2009 ve Eylül 2012 dönemi arasında MALİKLER’e ayrı
ayrı hisseleri oranında yapılan kira ödemelerine ilişkin belgeler de bildirim formu ile
birlikte gönderilmiştir.
(9) BP ile FSM arasında imzalanan “Protokol”ün istasyona ilişkin yatırımlarla ilgili
maddelerinde de özetle, malzeme ve teçhizatin tedariki ile "Peşin Satış Teşvik Primi"ne
ilişkin hükümlerin yer aldığı görülmektedir.
(10) FSM ile BP arasında akdedilen 25.06.2009 tarihli “BP Petrolleri Anonim Şirketi Bayilik
Anlaşması”nın 1. maddesinde, BP'nin veya BP ortaklarının müştereken veya
münferiden kira hakkına sahip bulunduğu; 11. maddesinde ise, FSM tarafından BP'ye
aylık (…..) ABD Doları bayilik (işleticilik) ücreti ödeyeceği ifade edilmiştir.
(11) Diğer taraftan 25.06.2009 tarihinde FSM ile BP Gaz A.Ş. arasında otogaz satışı
yapılması amacıyla 5 yıl süreli “Anlaşma” da imzalanmıştır.
(12) Bildirim formu ekinde yer alan belgeler arasında MALİKLER ile FSM arasında
imzalanan 07.04.2008 tarihli “Gayrimenkul Kira Sözleşmesi” de bulunmaktadır. Söz
konusu sözleşmede özetle; kira sözleşmesi süresinin 15 yıl olduğu ve bu süre boyunca
aylık (…..) ABD Doları kira bedeli ödeneceği belirtilerek, mal sahibinin; kiracının
sözleşme yaptığı ve bayiliğini üstlendiği Akaryakıt Dağıtım Şirketi lehine, kiraya konu
gayrimenkul üzerine kira sözleşmesinin süresi kadar, intifa hakkı vermeyi kabul ve
taahhüt edeceği ve Dağıtım Şirketinin işleticiyi mal sahiplerinin noterden yazılı onayı ile
değiştirebileceği ifade edilmiştir.
(13) Ayrıca başvuru ekleri arasında yer alan ve FSM ile MALİKLER arasında yer alan
Murtaza PELİT tarafından mal sahipleri adına imzalanan 19.01.2009 tarihli başlıksız bir
belgede, başvuruya konu taşınmazda BP tarafından işletici olarak atanan FSM’nin
07.04.2008 tarihli “Gayrimenkul Kira Sözleşmesi”nin 4. maddesi gereğince MALİKLER’e
mimari proje ve yapı denetim (2 yıllık) masrafları FSM sorumluluğunda kalmak üzere
(…..) TL verildiği ifade edilmektedir.
(14) FSM’den edinilen ve Kurum kayıtlarına 11.12.2012 tarihinde giren yazıda ise özetle;
- Dosya konusu Göksu Park BP İstasyonu’nun arazisinin mevcut işletici olan FSM
tarafından 07.04.2008 tarihinde MALİKLER’den 15 yıl 4 ay süre ile kiralandığı ve FSM
tarafından gerekli imar değişiklikleri yapılarak akaryakıt satış ve servis istasyonu
olarak değiştirildiği,
- Bazı dağıtım şirketleri ile görüşüldüğü ve BP ile anlaşma sağlandığı; ardından BP ile
MALİKLER’in 03.12.2008 tarihinde bir araya gelerek yeni bir kira kontratı imzaladığı ve
dağıtıcı, malik ve işletici olmak üzere üçlü bir ilişki kurulduğu,
13-07/72-41
7/16
- Esasen FSM ile MALİKLER arasındaki ilişkisinin temellerinin 2005 yılında atıldığı, söz
konusu arazi ile ilgili görüşmelerin 2005 yılından 2008 yılına kadar devam ettiği,
- Kira sözleşmesinin imzalanması ile birlikte MALİKLER’in FSM’nin talebi üzerine
Başkent Planlama Şirketi yetkililerine plan değişikliği ile ilgili bir vekaletname verdikleri,
tüm planlama işlemlerinin bu vekaletname üzerinden yapıldığı ve planlama bedelinin
de FSM’ye fatura edildiği,
- FSM’nin takip ve yükümlülüğünde olan, 1/5000 ve 1/1000’lik imar plan değişikliklerinin
Ağustos 2008’de, yani BP ile MALİKLER arasındaki ilişkinin kurulmasından yaklaşık 3
ay önce tamamlandığı,
- FSM ile MALİKLER arasındaki ilişkinin BP ile kurulan ilişkiden sonra da devam ettiği,
kira sözleşmesinin 4. maddesinde yer alan istasyon ile ilgili resmi masrafların FSM
tarafından karşılandığı ve sözleşmede belirtilmemiş olmasına karşın inşaat ruhsatı
alımının 2009 yılına sarkması nedeni ile bu bedellerin artış farkının da FSM tarafından
ödendiği,
- BP ile MALİKLER arasında 03.12.2008 tarihinde imzalanan kira sözleşmesine göre
kira ödemelerinin BP tarafından yapılıyor olsa da, BP’nin bu kira miktarını yüzde 20
stopaj giderini de üzerine ekleyerek işleticilik bedeli adı altında FSM’ye ödettiği;
dolayısıyla kira ödemelerinin fiili olarak FSM tarafından yapıldığı,
- BP’nin MALİKLER ile kira sözleşmesini yaptığı 03.12.2008 tarihinde FSM ile de bir
bayilik/işleticilik sözleşmesi yaptığı ve bu tarihte FSM’nin BP’ye "5 Yıllık Satış Teşvik
Primi Aralık 2008 Kasım 2013" açıklamalı bir fatura kestiği,
- İlk bakışta malik ve işleticinin farklı kişiler olması ve BP’nin doğrudan MALİKLER ile
yaptığı anlaşmaya dayanarak FSM’yi işletici sıfatıyla atadığı ve dolayısıyla 2002/2
sayılı Tebliğ’in 5/a maddesinde yer alan istisna kapsamında yer aldığı düşünülecek
olsa da; Dikey Anlaşmalara ilişkin Kılavuz’un 39. paragrafında yer alan “Tebliğ’in 5 inci
maddesi ile getirilen bu istisna, “öncelikle ve özellikle” ilişkinin başlangıcından itibaren
üçüncü şahıslardan ayni ya da şahsi haklar kapsamında taşınmazın kullanma ve/veya
yararlanma hakkının alınması ve bunu müteakiben tesisin bizzat sağlayıcı tarafından
işletilmesi ya da kullanma/yararlanma hakkı veren ile hiçbir bağlantısı olmayan
şahıslarla bayilik ilişkisinin kurulması ile sınırlıdır. Muafiyet kapsamındaki beş yıllık
süre dolmadan; faaliyetlerin sona erdirilmesi, devralma vb. yollarla dikey anlaşmanın
taraflarında değişiklik ortaya çıkması halinde muafiyetten yararlanılabilecek sürenin
uzaması söz konusu değildir.” hükmü de dikkate alındığında, FSM ile BP arasındaki
ilişkinin muafiyetten yararlanma süresinin 5 yıl ile sınırlı olduğu,
- Rekabet Kurulunun muafiyetten yararlanma süresinin başlangıcı olarak kira veya
bayilik/işleticilik sözleşmesinden hangisi önce başlamış ise onu dikkate aldığı
düşünüldüğünde; bayilik anlaşması imzalanarak söz konusu ilişkinin 03.12.2008
tarihinde başladığı ve bu nedenle 03.12.2013 tarihinde sona ermesi gerektiği,
- FSM ile MALİKLER arasında imzalanan 07.04.2008 tarihli Kira Sözleşmesi,
26.08.2008 tarihli söz konusu araziye ait planlama gideri faturası, Ankara Büyükşehir
Belediyesince FSM adına kesilmiş 03.09.2008 tarihli tahsilat makbuzu, MALİKLER’e
FSM tarafından yapılan ödeme belgeleri, plan değişikliğine karşı açılan davaya
FSM’nin BP ile MALİKLER arasındaki ilişkiden önce müdahil olması ve bunun
mahkemece kabul edilmesi ile benzeri bilgi ve belgelerin FSM ile MALİKLER
arasındaki iktisadi ve hukuki bağlantıyı kanıtlar nitelikte olduğu,
- Göksu Park BP istasyonunun daha önce üzerinde hiçbir kişi ya da kuruluş tarafından
akaryakıt istasyonu işletilmemiş bir arazi üzerine yeni kurulmuş, fakat yatırımın BP
tarafından değil bayi tarafından yapılmış bir istasyon olduğu,

13-07/72-41
8/16
- Söz konusu ilişkinin 5+5 bireysel muafiyetten yararlanması için en temel şart olarak
istasyona özgü yatırımların sağlayıcı tarafından üstlenilmiş olmasının gerektiği ancak
bu şartın imzalanan bayilik sözleşmeleri ve eki protokoller açısından geçerli olmadığı;
çünkü BP ile FSM arasındaki protokolde istasyon inşaatı için herhangi bir bedel ve
ödemeden bahsedilmediği, ödenen bedellerin tonaj taahhüdü tutturulamaması halinde
geri istenmek şartıyla, bayilik sözleşmesi süresince ticari faaliyetlerin geliştirilmesinde
kullanılmak üzere “Satış Geliştirme Teşvik Primi” adı altında ve 5 yıl için yapılmış
ödemeler olduğu,
- Satış geliştirme teşvik primini bayinin istediği gibi kullanma hakkı olmadığı ve bu bedel
ile bayinin yatırım ya da istasyona özgü harcama yapması durumunda protokol
hükümlerinin ihlal edileceği,
- Bir tacir olan BP’nin FSM ile yaptığı bayilik protokolünün C. Malzeme ve Techizat
maddesinde, istasyona özgü yatırımların tamamen FSM tarafından yapılacağını
hükme bağladığı ve bunu da FSM’ye taahhüt ettirdiği; kurumsal kimlik giydirmelerini
bile ariyeten vereceğini beyan ederek, istasyon inşasına özgü hiçbir katkısının
olmayacağını beyan ettiği,
- FSM’nin istasyon inşaatını anahtar teslim olmak üzere imar inşaat şirketine yaptırdığı
ve ödemelerini de bizzat kendisinin yaptığı, ayrıca piyasada bulunmayan, sadece BP
için üretilen istasyon tuvaletleri ile market zemininde kullanılan vitrifiye malzemelerin
bile BP tarafından FSM’ye para ile satılıp fatura edildiği,
- BP’den satış teşvik primi adı altında tahsil edilen bedelin inşaat veya istasyona özgü
yatırımlar için değil, sözleşmede de ifade edildiği üzere tamamen satışa yönelik olarak
ve belli bir satış tonajı taahhüdü karşılığında verildiği için istasyona özgü yatırım olarak
düşünülmesinin imkân dâhilinde olmadığı,
- Parayı ödeyen tacir kişinin yaptığı sözleşmede ödediği bedelin adını koyduğu; ona
satış teşvik primi dediği ve parayı tahsil edenin de bu manada tahsil ettiği, ödenen
bedelin istasyonda kalacak kalıcı bir yatırım olmadığı,
- 5 yılın üzerinde muafiyet almayı gerektiren bir bedelden bahsetmek için, Kurulun
önceki tarihli kararlarından da anlaşılacağı üzere bedelin istasyonda kalmayı
gerektiren bir yatırımla ilgili olması gerektiği, bu nedenle ödenen bedelin fazlasıyla geri
alınması mümkün olduğundan, dağıtıcıyı istasyona bağlayan bir yatırım ödemesinin
söz konusu olmadığı,
- BP’nin tercih yaparak 5 yılın üzerinde muafiyet almayı gerektiren bir sözleşme yerine
ödediği satış teşvik primini daha kolay geri alabileceği bir sözleşme yolunu tercih ettiği,
- BP’nin yaptığı ödemenin FSM tarafından düzenlenen faturasının açıklamasında "5
Yıllık Satış Teşvik Primi (Aralık 2008 - Kasım 2013)" ifadelerinin yer aldığı ve BP’nin
bu faturayı kabul edip ödediği, yasal süresi içinde itiraz hakkını kullanmadığı,
- Konu ile ilgisi olmamakla beraber, ödenen bedelin miktarının yüksek olduğu iddiası
ileri sürülmesi durumunda, bunun tamamen göreceli ve tacir kişinin yaptığı hesap ve
öngörüleriyle ilgili bir konu olduğu ve bu bedelin belirlenmesinde sözleşme yapılan
dönemin şartlarının önemli olduğu gibi, istasyonun konumu itibarıyla dağıtıcının
"mutlaka ben burada olmalıyım" dediği bir noktasal özelliğin de olabileceği ve ayrıca
verilen paranın görece yüksek olduğu iddiasının bayinin 5 yılı aşan süre açısından
rekabet hakkını elinden almak için sebep teşkil etmemesi gerektiği,
- BP yetkilileri ile yapılan şifahi görüşmelerde, Rekabet Kurumuna yaptıkları başvuru
neticesinde muafiyet almaları durumunda, FSM ile yapılan tüm sözleşmelerin ve
bayilik anlaşmalarının fesh edilip; tonaj taahhüdü, satış teşvik primleri ve cezai şartlar
talep edileceği ve istasyonun tahliye edileceğinin beyan edildiği,


13-07/72-41
9/16
- Bu yöndeki iradenin 09.10.2012 tarihli ihtarname ile yazılı olarak da bildirildiği ve Kurul
kararını vermeden önce istasyonun boşaltması veya BP’nin göstereceği bir şirkete
kabul edilmesi mümkün olmayan bir bedelle devredilmesi hususunda, FSM’ye baskı
yapılarak, sözleşmedeki bu haklarının bir tehdit olarak kullanıldığı,
- BP’nin FSM’yi istasyondan tahliye etmek istediği ve bu amaçla istasyonun BP bayileri
arasında 06.04.2012 tarihinde ihaleye çıkarıldığı,
- BP’nin FSM ve MALİKLER ile olan ilişkisinin, ilişkinin başladığı 03.12.2008 tarihinden
itibaren 5 yıl süre ile grup muafiyetinden yararlandığı, 5. yılın sonunda, 03.12.2013
tarihinden itibaren ise ilişkinin sonlanması gerektiği
ifade edilmektedir.
(15) Ayrıca istasyona özgü yatırımlara ilişkin FSM tarafından yapılmış harcamalarla ilgili
olarak 26.08.2008 tarihli imar lanı değişikliği hizmet bedeli için (…..) TL ve istasyon
yapımına yönelik 11.08.2009 ile 25.11.2009 tarihleri arasında olmak üzere toplam (…..)
TL tutarındaki fatura ile Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne imar planı değişikliği için
yatırılmış olan (…..) TL tutarındaki 03.09.2008 tarihli tahsilat makbuzu yazı ekinde yer
almaktadır.
(16) BP’nin bildirim formu ekinde göndermiş olduğu belgelere ek olarak FSM tarafından
BP’ye kesilmiş olan “5 Yıllık Satış Teşvik Primi (Aralık 2008 – Kasım 2013)” açıklamalı
(…..) TL tutarındaki fatura da yazı ekinde gönderilmiştir.
(17) FSM tarafından gönderilen ve Kurum kayıtlarına 10.01.2013 tarihinde giren ek bilgi
yazısında ise özetle;
- 4054 sayılı kanunun 4. maddesi kapsamında yasaklanan türden bir anlaşmanın özel
hukuk alanında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı; dosya konusu anlaşmaların
tek bir dikey anlaşma olarak düşünülmesi ve 2002/2 sayılı Tebliğ hükümlerine göre
denetiminin yapılması gerektiği,
- BP Petrolleri ile FSM arasındaki bayilik anlaşmasının, bayiye getirdiği rekabet etmeme
yükümlülüğü nedeni ile 4054 sayılı Kanun ve 2002/2 sayılı Tebliğ’i ilgilendiren
anlaşmalar olduğu; bu nedenle özel hukuk alanıyla hiçbir ilişkisi bulunmayan türden bir
ilişki söz konusu olduğundan ve FSM nin hukuksal tasarruf ve kira hakkına sahip
bulunduğu bir arazi üzerinde kurulmuş bir ilişki bulunduğundan, hangi kira
sözleşmesinin geçerli olduğunun değil, bağlantının varlığının araştırılması ve 2002/2
sayılı Tebliğ hükümlerine göre denetiminin yapılması gereken bir durumun söz konusu
olduğu,
- Hukukta bağlantının varlığının yazılı veya yazısız ispatlanabileceği; bazı durumlarda
belge olmasa bile halin icabına göre bağlantı var kabul edilebileceği; ancak ortada
bağlantının varlığını kanıtlayan FSM ile MALİKLER arasında yazılı bir kira sözleşmesi
mevcutken bu durumda bağlantının ispatı için sair hususların araştırılmasına gerek
olmadığı; FSM - MALİKLER arasındaki iktisadi ve hukuki bağlantının güçlü belgelerinin
daha önceki yazı ekinde dikkatlere sunulduğu,
belirtilmiştir.
(18) Raportörlerce MALİKLER’den Murtaza PELİT ile yapılan 10.01.2013 tarihli telefon
görüşmesinde ise, “FSM ile imzalamış olduğumuz 07.04.2008 tarihli kira sözleşmesine
istinaden ilk ayın kira ödemesine karşılık olarak (…..) TL’yi FSM yetkililerinden 19 Ocak
2009 tarihinde elden aldık. Ancak bununla ilgili yazılı bir belge bulunmamaktadır.
Aslında inşaat ruhsatının alınmasından itibaren 4 ay geçtikten sonra kira ödemeleri
başlayacaktı ancak taşınmaz için ruhsat alımı gecikerek Ocak ayında alınınca, biz de
FSM yetkililerinden ilk ayın (Nisan ayının) kira ödemesini talep ettik onlar da ödediler.
Daha sonra artık kira ödemelerini biz BP’ye yapacağız siz de ondan alacaksınız dediler
ve daha sonraki kira bedellerini BP’den almaya başladık” hususları ifade edilmiştir.
13-07/72-41
10/16
H.3. Konu ile İlgili Mevzuat Hükümleri, Danıştay ve Rekabet Kurulu Kararları
(19) 4054 sayılı Kanun’un “Rekabeti Sınırlayıcı Anlaşma, Uyumlu Eylem ve Kararlar” başlıklı
4. maddesi, belirli bir mal veya hizmet piyasasında doğrudan veya dolaylı olarak
rekabeti engelleme, bozma ya da kısıtlama amacını taşıyan veya bu etkiyi doğuran
yahut doğurabilecek nitelikte olan teşebbüsler arası anlaşmaların, uyumlu eylemlerin ve
teşebbüs birliklerinin bu tür karar ve eylemlerinin hukuka aykırı ve yasak olduğunu
hükme bağlamıştır.
(20) 2002/2 sayılı Tebliğ’in 2. maddesinde üretim ve dağıtım zincirinin farklı seviyelerinde
faaliyet gösteren iki ya da daha fazla teşebbüs arasında belirli mal veya hizmetin alımı,
satımı veya yeniden satımı amacıyla yapılan anlaşmalar “dikey anlaşma” olarak
tanımlanmaktadır. Tebliğ’in 3. maddesinde rekabet etmeme yükümlülüğü “alıcının
anlaşma konusu mal veya hizmetlerle rekabet eden mal veya hizmetleri üretmesini,
satın almasını, satmasını ya da yeniden satmasını engelleyen doğrudan veya dolaylı
her türlü yükümlülük” olarak ifade edilmiştir. Tebliğ’in 5/a maddesinde ise, Tebliğ ile
tanınan muafiyetin anlaşmalarda alıcıya getirilen belirsiz süreli veya süresi beş yılı aşan
rekabet etmeme yükümlülüğüne uygulanmayacağı hükme bağlanmıştır.
(21) Bunun yanında konunun akaryakıt sektörü özelinde ayrı bir önemi de bulunmaktadır.
Şöyle ki; akaryakıt sektöründe akaryakıt istasyonu olmaksızın istasyonlu bayilik faaliyeti
yürütülememesi nedeniyle, dağıtım firmalarının ve bayilerin yürüttükleri ticari faaliyet ile
istasyon arasında sıkı bir ilişki söz konusudur. Bu nedenle, 2002/2 sayılı Tebliğ’in 5.
maddesinde sayılan özel durum bir yana bırakılırsa, beş yıllık rekabet yasağı süresinin
esasen; “bir dağıtıcının bir istasyonu tek seferde yapacağı sözleşmeler yoluyla diğer
dağıtıcıların faaliyetine kapatabileceği üst sınır” olarak yorumlanması gerekmektedir.
(22) Diğer taraftan, Danıştayın 13.05.2008 tarih ve E.2006/1604, K.2008/4196 sayılı kararı,
bu karar üzerine Kurulumuzca alınan 30.10.2008 tarih ve 08-61/997-389 sayılı Total-
Akdağ kararı, yine Kurulumuzun 05.03.2009 tarihli “Pol-Pet Petrol Ürün. Tur. Konak. ve
Din. Tesis. Ltd. Şti. - Bölünmez Petrolcülük A.Ş.” ve “Barbaros Akaryakıt San. Tic. Ltd.
Şti.- Altınbaş Petrol ve Tic. A.Ş.” kararları ile sektöre yönelik almış olduğu diğer kararlar
ve son olarak Danıştayın 28.06.2010 tarih ve E. 2009/3044, K. 2010/5458;
E.2009/5164, K.2010/5457 sayılı kararları ile de sabit olduğu üzere; intifa, tapuya şerh
edilmiş kira veya benzer etkiye sahip sözleşmeler, bayi üzerindeki rekabet etmeme
yükümlülüğünün süresinin 2002/2 sayılı Tebliğ ile düzenlenen beş yıllık üst sınırı fiili
olarak aşmasına neden olmaktadır. Bu bakımdan bayilik sözleşmeleri ve bunlarla
bağlantılı intifa, kira gibi sözleşmelerin, aralarındaki hukuki ve iktisadi ilişki nedeniyle tek
bir anlaşma olarak 2002/2 sayılı Tebliğ’e uygunluklarının değerlendirilmesi
gerekmektedir.
(23) Bu çerçevede Kurulumuzun akaryakıt sektöründe dağıtım şirketleri ile bayileri arasında
yapılan dikey anlaşmalara ilişkin olarak daha önce almış olduğu kararlar uyarınca,
18.09.2005 tarihinden önce yapılan ve bu tarih itibarıyla kalan süresi beş yılı aşan dikey
anlaşmaların, 18.09.2010 tarihine kadar 2002/2 sayılı Tebliğ ile tanınan grup
muafiyetinden yararlanma olanağı bulunmaktadır. 18.09.2005 tarihinden sonra yapılan
dikey anlaşmalar ise yapıldıkları tarihten itibaren beş yıl süreyle 2002/2 sayılı Tebliğ ile
düzenlenen grup muafiyeti kapsamındadır.
(24) Öte yandan 2002/2 sayılı Tebliğ’in 5/a maddesinin devamında, anlaşmalardaki rekabet
etmeme yükümlülüğüne veya bu yükümlülüğün anlaşmanın asli bir parçası olduğu
hallerde anlaşmanın tamamına yönelik olarak getirilen beş yıllık grup muafiyeti sınırına
ilişkin olarak bir istisnai durum düzenlenmiştir. Söz konusu hüküm, “Alıcının anlaşmaya
dayalı faaliyetlerini sürdürürken kullanacağı tesisin mülkiyeti arazi ile birlikte veya alıcı
ile bağlantısı olmayan üçüncü kişilerden sağlanan bir üst hakkı çerçevesinde
sağlayıcıya ait ise yahut alıcı bu faaliyetini sağlayıcının alıcı ile bağlantısı olmayan
13-07/72-41
11/16
üçüncü kişilerden elde ettiği bir ayni veya şahsi kullanım hakkının konusu olan bir
tesiste sürdürecekse, alıcıya getirilen rekabet etmeme yükümlülüğü, söz konusu tesisin
alıcı tarafından kullanıldığı süreye bağlanabilir; şu kadar ki, rekabet etmeme
yükümlülüğü, bu sürenin beş yılı aşan kısmı bakımından, sadece alıcının söz konusu
tesiste yürüteceği faaliyetini kapsar.” şeklindedir.
(25) 2002/2 sayılı Tebliğ’in açıklanmasına ilişkin Kılavuz’un 39. paragrafında ise, Tebliğ’in 5.
maddesinde dikey anlaşmalardaki rekabet etmeme yükümlülüklerine yönelik olarak
düzenlenen istisna konusunda, “... sağlayıcı tesisin mülkiyetini alıcı ile bağlantısı
olmayan üçüncü kişilerden sağlanan bir ayni veya şahsi hak (kira, ariyet, üst ve intifa
gibi) çerçevesinde elinde bulunduruyor ise ancak o zaman beş yıldan daha uzun bir
süre için alıcıya rekabet etmeme yükümlülüğü getirebilir. Bu istisnanın dışında rekabet
etmeme yükümlülüğünü Tebliğ’de izin verilen süre sınırını aşacak şekilde genişleten
doğrudan ya da dolaylı her türlü sözleşme ve/veya uygulama Tebliğ’e aykırı olacaktır.
Tebliğ’in 5 inci maddesi ile getirilen bu istisna, “öncelikle ve özellikle” ilişkinin
başlangıcından itibaren üçüncü şahıslardan ayni ya da şahsi haklar kapsamında
taşınmazın kullanma ve/veya yararlanma hakkının alınması ve bunu müteakiben tesisin
bizzat sağlayıcı tarafından işletilmesi ya da kullanma/yararlanma hakkı veren ile hiçbir
bağlantısı olmayan şahıslarla bayilik ilişkisinin kurulması ile sınırlıdır. Muafiyet
kapsamındaki beş yıllık süre dolmadan; faaliyetlerin sona erdirilmesi, devralma vb.
yollarla dikey anlaşmanın taraflarında değişiklik ortaya çıkması halinde muafiyetten
yararlanılabilecek sürenin uzaması söz konusu değildir.” şeklinde açıklama yer
almaktadır.
(26) Söz konusu hüküm ve açıklamalar irdelendiğinde, bahse konu istisnadan
yararlanmanın, öncelikle iki koşuldan birinin varlığına bağlı olduğu görülmektedir. Buna
göre alıcı (bayi) anlaşmaya dayalı faaliyetini; ya doğrudan veya alıcıyla hiçbir bağlantısı
olmayan üçüncü kişilerden sağlanan bir üst hakkı çerçevesinde sağlayıcıya (dağıtıcıya)
ait tesis (akaryakıt istasyonu) üzerinde ya da bizzat sağlayıcı tarafından alıcıyla hiçbir
bağlantısı olmayan üçüncü kişilerden elde edilen bir ayni veya şahsi kullanım hakkına
konu bir tesiste sürdürmelidir.
(27) 2002/2 sayılı Tebliğ ile öngörülen beş yıllık sürenin nasıl hesaplanacağı hususunda ise
Dikey Anlaşmalara İlişkin Kılavuz’un 35. paragrafında, “… Beş yıllık rekabet etmeme
yükümlülüğünün süresinin hesaplanmasında başlangıç tarihi olarak, taraflar arasında
süregelen rekabet yasağına dayalı dikey ilişkiye başlangıç teşkil eden ilk anlaşmanın
yapıldığı tarih esas alınacaktır. Taraflar arasındaki, rekabet yasağı içeren bayilik,
işleticilik, tedarik vb. sözleşmeler ile birlikte bu sözleşmelerin süresine etki eden intifa,
tapuya şerh edilmiş kira, ekipman gibi sözleşmelerin hepsinin aynı anda ortadan kalktığı
tarih ise, rekabet yasağının sona erme tarihi olarak değerlendirilecektir. ...” şeklinde
açıklamalara yer verilmiştir.
H.4. Değerlendirme
(28) Yukarıda yer verildiği üzere dosya konusu dikey anlaşmaya ilişkin olarak muafiyet
başvurusunda bulunan BP tarafından bahse konu dikey anlaşmanın 2002/2 sayılı
Tebliğ’in 5/a maddesinde düzenlenen istisna hükmü kapsamında yer aldığına karar
verilmesi talep edilmekte; işletici FSM tarafından gönderilen yazılarda ise taraflar
arasındaki anlaşmanın yine aynı Tebliğ uyarınca 5 yıl süreyle grup muafiyetinden
yararlanabileceği öne sürülmektedir. Aşağıda dosya konusuna ilişkin taşınmazın
mülkiyet hakkı sahipleri MALİKLER ile BP ve bayi FSM arasındaki ilişki özetlenmiştir:
(29) İlk olarak MALİKLER ile FSM arasında 07.04.2008 tarihinde akdedilen “Gayrimenkul
Kira Sözleşmesi” uyarınca FSM, 15 yıl süreyle taşınmazın kullanım hakkını elde
etmiştir. Bu sözleşme uyarınca MALİKLER, FSM’nin bayiliğini üstlendiği Akaryakıt
Dağıtım Şirketi lehine, kiraya konu gayrimenkul üzerine bu kira sözleşmesinin sonuna
13-07/72-41
12/16
kadar intifa hakkı vermeyi kabul etmiştir1. Dosya mevcudu bilgi ve belgeler
incelendiğinde, 03.12.2008 tarihinde MALİKLER ile BP arasında 01.05.2009 tarihinde
başlamak üzere 15 yıl 4 ay süreli kira sözleşmesi akdedilip tapuya şerh edildiği, intifa
hakkının tesis edilmediği görülmektedir. Bunun ardından FSM ile BP arasında
25.06.2009 tarihinde Bayilik Anlaşması imzalanmıştır.
(30) Bir dikey anlaşmanın 2002/2 sayılı Tebliğ’in 5/a maddesinde öngörülen istisna hükmüne
uyduğunun kabul edilebilmesi için, malik(ler) ile işletici arasında herhangi bir hukuki
veya iktisadi bağlantının bulunmaması gerekmektedir. Somut olayda ise rekabet hukuku
açısından değerlendirilmesi gereken konu, MALİKLER ile FSM arasındaki 07.04.2008
tarihli ilk kira sözleşmesinin Tebliğ’in 5/a maddesinde belirtilen “bağlantıyı” sağlayıp
sağlamadığıdır. Anılan istisna hükmünün nasıl anlaşılması ve uygulanması gerektiği
Dikey Anlaşmalara İlişkin Kılavuz’un 39. paragrafında özellikle açıklanmış ve şu
ifadelere yer verilmiştir:
“Tebliğ’in 5 inci maddesi ile getirilen bu istisna, “öncelikle ve özellikle” ilişkinin
başlangıcından itibaren üçüncü şahıslardan ayni ya da şahsi haklar kapsamında
taşınmazın kullanma ve/veya yararlanma hakkının alınması ve bunu müteakiben tesisin
bizzat sağlayıcı tarafından işletilmesi ya da kullanma/yararlanma hakkı veren ile hiçbir
bağlantısı olmayan şahıslarla bayilik ilişkisinin kurulması ile sınırlıdır. Muafiyet
kapsamındaki beş yıllık süre dolmadan; faaliyetlerin sona erdirilmesi, devralma vb.
yollarla dikey anlaşmanın taraflarında değişiklik ortaya çıkması halinde muafiyetten
yararlanılabilecek sürenin uzaması söz konusu değildir.”
(31) Bu çerçevede 2002/2 sayılı Tebliğ’in 5/a maddesinde yer alan istisna hükmü esas
itibarıyla istasyon sahibinin dağıtıcıya en baştan itibaren yalnızca kira veya intifa hakkı
tanıdığı ve fakat taraflar arasında herhangi bir bayilik ilişkisinin bulunmadığı durumları
düzenlemektedir. Sadece bayilik sözleşmesinin bulunmaması yetmemekte aynı
zamanda dağıtım şirketinin (sağlayıcı) ilgili akaryakıt istasyonuna ilişkin ayni veya şahsi
hakkını doğrudan malikten alması ve daha sonra bu istasyonu malik ile bağlantısız
başka bir şahsa işlettirmesi şartı aranmakta; bu bakımdan bayinin, sağlayıcıdan önce
ilgili istasyon üzerinde ayni veya şahsi bir hakka sahip olmaması gerekmektedir. Ancak
somut olayda BP istasyona ilişkin ayni hakkını doğrudan malikten almamış, MALİKLER
ile FSM arasında imzalanan kira sözleşmesinde yer alan -MALİKLER’in FSM’nin
bayiliğini yapmak üzere anlaşacağı dağıtıcıya kira sözleşmesinin süresi kadar intifa
hakkı vermeyi kabul ve taahhüt ettiği- hüküm kapsamında bu hakkı elde etmiştir. İntifa
hakkı yerine tapuya şerh edilmiş kira hakkının elde edilmesinin BP’ye sağlayacağı
menfaat açısından herhangi bir farklılık yaratmayacağı ve tarafların da buna ilişkin
itirazları bulunmadığı dikkate alındığında, bu husus yapılacak değerlendirmeyi
değiştirmeyecektir.
(32) Bu doğrultuda FSM’nin, BP’den önce ilgili istasyon üzerinde kira hakkına sahip olması,
BP’ye kira hakkı tanıyan MALİKLER ile bağlantılı olduğunu ortaya koymakta, bu
nedenle bu tür anlaşmaların istisna kapsamında değerlendirilmemesi gerekmektedir.
Aynı taşınmaz için iki ayrı kira sözleşmesi yapılmasının ve bunların sürelerinin aynı
olmasının da malik-bayi-dağıtım şirketi arasındaki üçlü ilişkinin varlığına yönelik bir
gösterge olduğu ve ikinci kira sözleşmesinin taşınmaz üzerinde BP’nin uzun süreli kira
hakkını teminat almak amacıyla akdedildiği sonucuna ulaşılmaktadır.

1 MALİKLER ile FSM arasında imzalanan 07.04.2008 tarihli kira sözleşmesinin 10. maddesinde; “Mal
sahibi; sözleşme yaptığı ve bayiliğini üstlendiği Akaryakıt Dağıtım Şirketi lehine, kiraya konu gayrimenkul
üzerine bu kira sözleşmesinin süresi kadar, intifa hakkı vermeyi kabul ve taahhüt eder. Ve bu maddeden
doğacak her türlü hak ve menfaat kiracıya aittir. İntifa hakkı süresi 15 yıl ile sınırlıdır, kiracının Dağıtım
şirketine vereceği tonaj taahhüdü mal sahiplerini bağlamaz. Dağıtım Şirketi işleticiyi mal sahiplerinin
noterden yazılı onayı ile değiştirebilir” ifadeleri yer almaktadır.
13-07/72-41
13/16
(33) Kurulumuzun yerleşmiş kararlarında da malikler ile işletici arasında süregelen bir
kiracılık ilişkisinin bulunması, Tebliğ’in 5/a maddesinde anılan türden bir bağlantı olarak
değerlendirilmiştir.2 Bunun gerekçesi ise bayilerin malikten kira hakkı elde etmek
suretiyle kullanım hakkına sahip oldukları taşınmaz üzerinde her beş yılda bir
dağıtıcılarını değiştirme serbestisine sahip olmaları gerektiğidir.
(34) Ayrıca MALİKLER ile FSM arasındaki kira sözleşmesinin uygulamaya geçirildiği de
açıktır. Dosya mevcudunda yer alan bilgilerden 19.01.2009 tarihinde yani MALİKLER ile
BP arasındaki kira ilişkisi kurulmasından 1,5 ay sonra 07.04.2008 tarihli kira
sözleşmesine istinaden, FSM’nin MALİKLER’e (…..) TL ödeme yaptığı görülmektedir.
Yine raportörlerce MALİKLER’den Murtaza PELİT ile 10.01.2013 tarihinde yapılan
telefon görüşmesinde, FSM’nin ilk ay kira bedeli olarak MALİKLER’e 19.01.2009
tarihinde (…..) TL ödeme yaptığı, ancak söz konusu bedelin elden alındığı ve
sunabilecekleri herhangi bir yazılı belgenin bulunmadığı ifade edilmiştir. Söz konusu
bedellerin ödenmiş olması, anılan sözleşmenin fiilen uygulamaya geçirildiğini söylemek
için yeterlidir.
(35) Öninceleme aşamasında FSM tarafından gönderilen cevabi yazıda da bayilik
sözleşmesinde FSM tarafından ödeneceği düzenlenen işleticilik bedelinin, gerçekte
BP’nin MALİKLER’e ödeyeceği kira bedelinin stopaj eklenmiş hali olduğu, bu nedenle
istasyonun kirasının dolaylı olarak FSM tarafından ödenmiş kabul edilmesi gerektiği
iddia edilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmeler incelendiğinde söz konusu iddiayı
doğrulayan herhangi bir sözleşme hükmü veya yazılı belge bulunmadığından bu konuda
herhangi bir değerlendirme yapmak mümkün olmamaktadır.
(36) Yukarıda açıklanan hususlar doğrultusunda, BP ve FSM arasındaki bila tarihli protokol,
03.12.2008 tarihli Kira Sözleşmesi ve 25.06.2009 tarihli bayilik anlaşmasından oluşan
dikey ilişkinin, 2002/2 sayılı Tebliğ’in 5/a maddesinde tanımlanan istisna hükmüne
uymadığı değerlendirilmektedir.
(37) Bu noktada bildirim konusu dikey anlaşma bakımından bireysel muafiyet incelemesi
yapılması gerekmektedir. Dikey anlaşmalarda yer alan rekabet etmeme
yükümlülüklerine 2002/2 sayılı Tebliğ ile getirilen beş yıllık sürenin üzerinde bir süre için
muafiyet tanınması, yukarıda açıklanan Tebliğ’in 5/a maddesinde yer alan istisna
hükmü hariç olmak üzere, ancak ve ancak çok istisnai hallerde makul görülebilir.
Kurulumuz tarafından akaryakıt sektöründeki dikey anlaşmalara bireysel muafiyet
verilebilmesinin şartları 25.02.2010 tarih ve 10-19/229-87 sayılı Delta ve 18.03.2010
tarih ve 10-24/338-122 sayılı Total kararlarıyla belirlenmiş, söz konusu kararlardan
sonraki tarihli muhtelif kararlarda da, anılan kararlar emsal alınmak suretiyle, benzer
nitelikteki anlaşmalara bireysel muafiyet tanınmıştır. Anılan kararlarda; dikey
anlaşmaların, daha önce üzerinde hiçbir gerçek ve/veya tüzel kişi tarafından akaryakıt
bayilik faaliyeti yapılmamış arsalar/araziler üzerinde kurulmuş yeni akaryakıt
istasyonlarına ilişkin olmaları ve akaryakıt istasyonlarına özgü yatırımların dağıtıcı
tarafından üstleniliyor olması dikkate alınarak, bayilerin beşinci yılın sonunda, dağıtım
firması tarafından üstlenilen ilişkiye özgü yatırımın varsa kalan süreye tekabül eden
bedelini ödeyerek anlaşmaları sona erdirebilmeleri konusunda tarafların anlaşmaları
koşuluyla, 10 yıla kadar muafiyet tanınmasına karar verilmiştir.


2 Konuya ilişkin olarak Kurulumuzun; 12.01.2010 tarihli, 10-04/53-27 sayılı; 04.02.2010 tarihli, 10-13/135-
55 sayılı; 24.03.2010 tarihli, 10-26/360-131 sayılı; 23.09.2010 tarihli, 10-60/1263-475 sayılı; 21.10.2010
tarihli, 10-66/1400-521 sayılı; 09.02.2011 tarih 11-08/160-52 sayılı; 03.08.2011 tarihli, 11-44/970-321
sayılı; 17.08.2011 tarihli, 11-45/1086-379 sayılı; 28.08.2012 tarihli, 12-42/1252-406 sayılı kararlarına
bakılabilir.
13-07/72-41
14/16
(38) Bildirim formunda bu konuyla ilgili olarak; dikey anlaşma istisna hükmü kapsamında
değerlendirilmediği takdirde başvuru konusu ilişkiye asgari 10 yıl süreyle bireysel
muafiyet tanınabileceği; bildirime konu taşınmaz üzerinde daha önce akaryakıt bayiliği
faaliyetinde bulunulmadığı ve akaryakıt istasyonuna özgü yatırımların BP tarafından
karşılandığı iddia edilmiştir. Ayrıca dikey ilişkinin EPDK lisans tarihi olan 24.02.2010
veya bu kabul edilmez ise BP ile bayi arasında imzalanan (rekabet hukuku altında
taraflar arası ilişkiyi bir dikey ilişki sınıfına sokmaya imkan tanıyan) bayilik anlaşmasının
tarihi olan 25.06.2009 tarihinden itibaren veya taraflar arasındaki ilk anlaşma olan kira
sözleşmesinin başlangıç tarihi 01.05.2009 tarihinden başladığının Kurulca
değerlendirilerek karara bağlanması talep edilmiştir.
(39) Bildirim kapsamındaki istasyonun, daha önce üzerinde akaryakıt bayilik faaliyeti
yapılmayan arsa üzerinde kurulmuş olduğu sabit olsa da yatırım maliyetinin dağıtım
şirketi tarafından karşılandığı yönünde değerlendirme yapmak mümkün
gözükmemektedir. Bildirim formunda, BP’nin FSM’ye yapmış olduğu (…..) ABD Doları +
KDV tutarındaki bedelin yatırım destek bedeli olarak ödendiği ve 15 yıl için verildiği iddia
edilmektedir. Ancak BP ile FSM arasında imzalanan “Protokol”ün istasyona ilişkin
yatırımlarla ilgili “C. Malzeme ve Teçhizat” yan başlıklı maddesinde “BAYİ’nin …
masrafları uhdesinde kalmak şartıyla bizzat belirleyeceği emniyet, çevre, sağlık ve
güvenlik hususları ile ilgili mevzuat ve standartlar kapsamında akaryakıt ve LPG
istasyonun inşasını tamamlamayı ve bu hususta gereken inşaat ve yapı işlerini yerine
getirmeyi kabul eder.” şeklinde hüküm bulunmaktadır. Yine Protokol’ün “G. Özel Şartlar”
yan başlıklı maddesinde BP tarafından FSM’ye verilen toplam (…..) ABD Doları + KDV
tutarındaki bedelin sözleşmeye konu akaryakıt satış ve servis istasyonunda anlaşma
süresince bayinin ticari faaliyetinin geliştirilmesinde kullanılmak üzere “Satış Geliştirme
Teşvik Primi” adı altında verildiği anlaşılmaktadır. Ayrıca BP ile FSM arasında
imzalanan “Protokol”ün istasyona ilişkin yatırımlarla ilgili “G. Özel Şartlar” başlıklı
maddesinde söz konusu peşin satış teşvik priminin, BAYİ'nin Protokol ve eki
niteliğindeki Standart Bayilik Sözleşmesi'nin 5 yıl yürürlükte kalacağı esasına göre
belirlendiği ve bu esas dahilinde ödenmesine karar verildiği belirtilmiş, FSM de BP’ye "5
Yıllık Satış Teşvik Primi Aralık 2008 Kasım 2013" açıklamalı bir fatura kesmiştir.
(40) Bu çerçevede taraflar arasındaki sözleşme hükümleri incelendiğinde, istasyona özgü
yatırımın BP tarafından karşılandığına yönelik bir düzenlemenin yer almadığı ve
Kurulumuzun bireysel muafiyet değerlendirmelerine ilişkin yukarıda anılan kararlarında
belirtilen nitelikte bir yatırımın BP tarafından karşılandığına ilişkin bir belgenin de
sunulamadığı görülmektedir. Ayrıca, BP ile FSM arasında imzalanan “Protokol”de BP
tarafından FSM’ye verilen Satış Teşvik Priminin, Standart Bayilik Sözleşmesi'nin 5 yıl
yürürlükte kalacağı esasına göre belirlendiği ve bu esas dahilinde ödenmesine karar
verildiği belirtilmektedir. Bu nedenlerle Kurulumuzun yukarıda yer verilen kararları
çerçevesinde getirilen koşulları karşılamadığından söz konusu dikey anlaşmaya bireysel
muafiyet tanınamayacağı değerlendirilmektedir.
(41) Buna ilaveten; Kurulumuzun 26.08.2010 tarihli ve 10-56/1074-403 sayılı kararında
Shell&Turcas Petrol A.Ş. ile bildirime konu bayileri arasındaki dikey anlaşmaların grup
muafiyetinden yararlanacakları sürenin hesaplanmasında; dikey anlaşmanın başlangıç
tarihi olarak EPDK lisans tarihinin esas alınması yönündeki talep reddedilmiştir. Somut
olay bakımından da söz konusu kararda ortaya konan gerekçelerden ayrılmayı
gerektiren bir durum bulunmamaktadır. Bu nedenle, BP’nin dikey ilişkinin EPDK lisans
tarihi olan 24.02.2010 veya bu kabul edilmez ise bayilik anlaşmasının tarihi olan
25.06.2009 tarihinden itibaren veya taraflar arasındaki ilk anlaşma olan kira
sözleşmesinin başlangıç tarihi olan 01.05.2009 tarihinden itibaren başladığının kabul
edilmesi yönündeki talebin kabulünün mümkün olmadığı değerlendirilmektedir.

13-07/72-41
15/16
I. SONUÇ
(42) Düzenlenen rapora ve incelenen dosya kapsamına göre;
1- BP Petrolleri A.Ş. ile FSM Akaryakıt Pet. İnş. Tic. Ltd. Şti. arasındaki bila tarihli
protokol, 03.12.2008 tarihli Kira Sözleşmesi ve 25.06.2009 tarihli bayilik anlaşmasından
oluşan dikey ilişkinin;
a) 2002/2 sayılı Tebliğ'in 5/a maddesinde düzenlenen istisna hükmünden
yararlanamadığına;
b) BP Petrolleri A.Ş.'ye kiracılık hakkının tanındığı 03.12.2008 tarihinden itibaren 5
yıl süre ile 2002/2 sayılı Tebliğ kapsamında grup muafiyetinden yararlandığına,
ancak bu tarihten itibaren ilgili Tebliğ ile tanınan muafiyet kapsamının dışında
kaldığına;
2- Söz konusu dikey ilişkiye 4054 sayılı Kanun'un 5. maddesi kapsamında bireysel
muafiyet de tanınamayacağına,
OYÇOKLUĞU ile karar verilmiştir.


Rekabet Kurulu’nun 24.01.2013 tarih ve 13-07/72-41 Sayılı Kararına;

KARŞI OY GEREKÇESİ


Rekabet Kurulu’nun mezkur kararında, BP Petrolleri A.Ş. (BP) ile FSM Akaryakıt Pet.
İnş. Tic. Ltd. Şti. (FSM) arasındaki dikey ilişkinin:

- 2002/2 sayılı Dikey Anlaşmalara İlişkin Grup Muafiyeti Tebliği’nin 5(a)
maddesinde düzenlenen istisna hükmünden yararlanamadığına,
- BP’ye kiracılık hakkının tanındığı 03.12.2008 tarihinden itibaren 5 yıl süre ile
2002/2 sayılı Tebliğ kapsamında grup muafiyetinden yararlandığına, ancak bu
tarihten itibaren ilgili Tebliğ ile tanınan muafiyet kapsamının dışında kaldığına
- Söz konusu dikey ilişkiye 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un
5. Maddesi kapsamında bireysel muafiyet de tanınamayacağına
karar verilmiştir.
Dosyada yer alan bilgi ve belgeler ile konuya ilişkin Rapor’da yer verilen
değerlendirmeler çerçevesinde:
(1) BP tarafından yapılan muafiyet başvurusuna konu olan, BP ile FSM arasındaki
dikey anlaşmanın 2002/2 sayılı Tebliğ’in 5(a) maddesinde düzenlenen istisna
hükmü kapsamında olup olmadığının tespitinde, daha önce MALİKLER ile FSM
kurucuları arasında imzalanan 07.04.2008 tarihli kiracılık sözleşmesinin, istasyona
ilişkin kiracılık hakkının MALİKLER tarafından bu kez BP’ye verildiği 03.12.2008
tarihli kira sözleşmesinin imzalanmasının ardından geçerliliğini koruyup
korumadığının belirleyici unsur olduğu,
13-07/72-41
16/16
(2) Söz konusu anlaşmanın geçerliliğine yahut geçersizliğine ilişkin karar verme
yetkisinin Rekabet Kurulu’nda olmaması nedeniyle, başvuru konusu anlaşmanın
2002/2 sayılı Tebliğ’in 5(a) maddesinde öngörülen istisna hükmü kapsamında olup
olmadığına dair bu aşamada menfi yahut müspet bir karar verilmesinin uygun
olmayacağı,
(3) Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin 4054 sayılı Kanun’un 5. maddesi kapsamında
bireysel muafiyet alıp alamayacağına ilişkin bir değerlendirmenin, özü itibarıyla
malik, işletici ve dağıtım şirketi arasında 2002/2 sayılı Tebliğ’in 5(a) maddesinde
öngörülen istisna hükmü kapsamında bir ilişkinin mevcut olmadığı kabulünü içerdiği,
bu nedenle başvuru konusu anlaşma ile ilgili olarak bireysel muafiyet incelemesine
de bu aşamada yer olmadığı,
kanaatine ulaşıldığından mezkur Karar’a katılmamız mümkün olmamıştır.




Reşit GÜRPINAR Dr. Murat ÇETİNKAYA
Kurul Üyesi Kurul Üyesi



Full & Egal Universal Law Academy