Ojer Telekomünikasyon A.Ş.'nin Türk Telekomünikasyon A.Ş.'deki %55 oranındaki paylarının, işlem özelinde kurulacak bir şirket aracılığıyla devralınması işlemi - Karar Sayı 18-28/470-228
Karar Dilini Çevir:
Rekabet Kurumu
Karar Sayısı: 18-28/470-228
Karar Türü: Birleşme ve Devralma
Konu: Ojer Telekomünikasyon A.Ş.'nin Türk Telekomünikasyon A.Ş.'deki %55 oranındaki paylarının, işlem özelinde kurulacak bir şirket aracılığıyla devralınması işlemi
Karar Tarihi: 14.08.2018




Rekabet Kurumu Başkanlığından,

REKABET KURULU KARARI
Dosya Sayısı : 2018-2-33 (Devralma)
Karar Sayısı : 18-28/470-228
Karar Tarihi : 14.08.2018
A. TOPLANTIYA KATILAN ÜYELER
Başkan : Prof. Dr. Ömer TORLAK
Üyeler : Arslan NARİN, Mehmet AYAN,
Ahmet ALGAN, Şükran KODALAK
B. RAPORTÖRLER : Esin AYGÜN, Recep GÜNDÜZ, Hatice YAVUZ,
Emircan AKSAKAL, Muhammet Murat KARAKAYA
C. BİLDİRİMDE
BULUNANLAR : - Akbank T.A.Ş.
- Türkiye Garanti Bankası A.Ş. ve
- Türkiye İş Bankası A.Ş.
Temsilcisi: Prof. Dr. H. Ercüment ERDEM
Valikonağı Cad. Başaran Apt. No:21/1 Nişantaşı 34367
İstanbul
(1) D. DOSYA KONUSU: Ojer Telekomünikasyon A.Ş.'nin Türk Telekomünikasyon
A.Ş.'deki %55 oranındaki paylarının, işlem özelinde kurulacak bir şirket
aracılığıyla devralınması işlemi.
(2) E. DOSYA EVRELERİ: Kurum kayıtlarına 04.07.2018 tarih ve 4989 sayı ile giren
bildirim ve en son 08.08.2018 ile 14.08.2018 tarihlerinde Kurum kayıtlarına giren
yazılar üzerine düzenlenen 14.08.2018 tarih ve 2018-2-33/BN sayılı Bilgi Notu
görüşülerek karara bağlanmıştır.
(3) F. RAPORTÖR GÖRÜŞÜ: İlgili Bilgi Notunda;
 Bildirim konusu işlemin 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un
(4054 sayılı Kanun) 7. maddesi ve bu Kanun’a dayanılarak çıkarılan 2010/4 sayılı
Tebliğ kapsamında bir işlem olduğu,
 2010/4 sayılı Tebliğ’in 7. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen ciro eşiklerinin
aşılması nedeniyle söz konusu işlemin Rekabet Kurulu iznine tabi olduğu,
 Buna karşın Hukuk Müşavirliği tarafından bildirim konusu işlemin 6362 sayılı
Sermaye Piyasası Kanunu’nun (6362 sayılı Kanun) 47. maddesinin dördüncü
fıkrasının (b) bendi uyarınca Rekabet Kurulunun iznine tabi olmadığı şeklinde
görüş verildiği,
 Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından ise, 6362 sayılı Kanun’un anılan
maddesi kapsamında gerçekleştirilecek işlemlerde Rekabet Kurulunun da izninin
aranmayacağı, diğer yandan, teminat konusu sermaye piyasası aracına sahip
olan kişilerin herhangi bir mevzuat bakımından bu araçlara sahip olamayacak
nitelikte olması halinde ilgili kamu kurumu veya düzenleyici denetleyici kurumun
bu kişiye ilgili mevzuatını uygulamak durumunda olduğu şeklinde görüş verildiği,
18-28/470-228

2/5

 Mevcut durumda gerek anılan görüşler gerekse raportör görüşleri kapsamında
Kurul’un takdiri doğrultusunda işleme ilişkin incelemenin devam etmesinin uygun
olacağı
ifade edilmiştir.
G. İNCELEME VE DEĞERLENDİRME
G.1. Bildirime Konu İşlem
(4) Türk Telekomünikasyon A.Ş.’nin (Türk Telekom) 2005 yılında özelleştirilmesi
sırasında, %55 oranındaki payı Ojer Telekomünikasyon A.Ş. (OTAŞ) tarafından satın
alınmıştır. Böylece OTAŞ, Türk Telekom’da A Grubu, yönetim ve denetim kurulu
üyeliğine aday gösterme hakkını haiz, nama yazılı hisselerin sahibi olmuştur.
(5) OTAŞ, hisselere ilişkin satış bedelinin finansmanı için kullandığı kredileri refinanse
etmek amacıyla, mevcut devralma işleminin devralan tarafında bulunan çeşitli banka
ve finans kurumlarından Mayıs 2013 tarihinde Ana Kredi Sözleşmesi ve Haziran 2014
tarihinde Kredi Sözleşmesi uyarınca kredi kullanmıştır. OTAŞ, borçlanılan tüm tutarın
teminatı olarak Türk Telekom’daki %55’lik hissesinin tamamını 24 Mayıs 2013
tarihinde akdettiği Hisse Rehin Sözleşmesi uyarınca rehin vermiştir.
(6) OTAŞ, yaşadığı finansal darboğaz nedeniyle banka ve finans kurumlarına olan kredi
borçlarını ödemede Eylül 2016 yılından bu yana temerrüt halindedir. Bankalar,
alacaklarını tahsil etmek amacıyla hisseler üzerindeki rehni, 6362 sayılı Kanun’un 47.
maddesinin dördüncü fıkrasının (b) bendi uyarınca paraya çevirmek üzere işlem
başlatmaya karar vermişlerdir.
(7) İşlem sonunda OTAŞ’ın Türk Telekom’da sahip olduğu hisselerin tamamının, bu işlem
için özel olarak kurulan ve aralarında (…..) ve (…..) de bulunduğu bir kısım bankanın
doğrudan1 ve bir kısım bankanın ise bu işlem için yurtdışında kurulacak şirket
(Yabancı SPV) ortağı olarak dolaylı2 bir şekilde iştirak edecekleri Levent Yapılandırma
Yönetimi A.Ş.’ye (Levent Yapılandırma-SPV) devredilmesi planlanmaktadır.
(8) SPV’nin pay sahipliği yapısı, bankaların OTAŞ’tan olan kredi alacaklarının oranı göz
önünde bulundurularak, her bir bankanın alacağı nispetinde SPV’de pay sahibi olacağı
şekilde tasarlanmaktadır. İşlem sonunda SPV, Türk Telekom’daki A Grubu hisselerin
sahibi olacak ve 12 kişilik Türk Telekom yönetim kuruluna yedi üye gösterme hakkı
elde edecektir.
(9) Bildirim Formunda işlemin amacının, Türk Telekom’da kalıcı kontrolün elde edilmesi
değil; mütemerrit olan ve borçlarını ödemeyen OTAŞ’tan alacakların tahsil edilmesi ve
borçlu OTAŞ’ın yerine SPV’nin koyulması olduğu belirtilmiştir. Bankalar uygun ilk
fırsatta SPV’deki paylarını veya SPV’nin Türk Telekom’da sahip olduğu payları
satmayı ve elde edilen gelir ile alacaklarını tahsil etmeyi planlamaktadır.
(10) İşleme ilişkin Levent Yapılandırma tarafından 14.06.2018 tarihinde Bankacılık
Düzenleme ve Denetleme Kurumuna (BDDK), 20.06.2018 tarihinde de T.C. Hazine ve
Maliye Bakanlığına ön bildirim ve izin başvuruları yapılmıştır.
(11) Bu kapsamda BDDK tarafından, işlemin kanunları kapsamında izne tabi olmadığı
Levent Yapılandırma’ya bildirilmiştir. Ayrıca dosya mevcudundan T.C. Hazine ve
Maliye Bakanlığı ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın da işleme onay verdiği
anlaşılmıştır.

1 Bildirim Formunda bu bankalar; (…..) olarak ifade edilmiştir.
2 Bildirim Formunda bu bankalar; (…..) olarak ifade edilmiştir.
18-28/470-228

3/5

G.2. İşleme İlişkin Görüşler
(12) İşleme ilişkin olarak, Turkcell İletişim Hizmetleri A.Ş., Vodafone Telekomünikasyon
A.Ş., Superonline İletişim Hizmetleri A.Ş. ve Türk Telekom’dan bilgi ve belge talep
edilerek, görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Ayrıca, SPK’dan da görüş talep edilmiş,
anılan görüş 14.08.2018 tarihinde Kurum kayıtlarına intikal etmiştir. Söz konusu
başvurunun elektronik haberleşme sektörüne ilişkin olması sebebiyle 5809 sayılı
Elektronik Haberleşme Kanunu’nun (5809 sayılı Kanun) 7. maddesinin ikinci fıkrası
gereğince Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumundan (BTK) talep edilen görüş,
31.07.2018 tarihinde Kurum kayıtlarına intikal etmiştir.
G.2.1. BTK’nın Görüşü
(13) BTK görüşünde;
- Türk Telekom ile BTK arasında 14 Kasım 2005 tarihinde imzalanan imtiyaz
sözleşmesi kapsamında Türk Telekom’a 28 Şubat 2001 tarihinden başlamak
üzere 25 yıl süre ile her türlü telekomünikasyon hizmetinin sağlanması, gerekli
telekomünikasyon tesislerinin kurulması, bu tesislerin diğer yetkilendirilmiş
işletmeciler tarafından kullanılması ve telekomünikasyon hizmetlerinin
pazarlaması ve tedariki haklarının sunulduğu,
- Türk Telekom’un, ülke genelinde yaygın sabit şebekeye sahip, gerek sabit ses
gerekse de sabit genişbant pazarlarında alternatif işletmecilere toptan seviyede
hizmet sunan yerleşik işletmeci durumunda olduğu,
- Söz konusu İmtiyaz Sözleşmesi’nin 28 Şubat 2026'da sonlanacak olup -yenileme
yapılmaması halinde- Türk Telekom’un telekomünikasyon hizmeti verebilmek
üzere kullandığı tüm altyapının işler bir vaziyette BTK’ya devredileceği
belirtilmiştir.
(14) Söz konusu işlemin; hisse hareketinden ibaret olduğu, ülkemiz elektronik haberleşme
sektörü açısından ilgili pazarlarda sunulan hizmetler ve pazar yapısı açısından ele
alındığında, devralma işlemine konu olan şirketlerin farklı pazarlarda faaliyet
gösteriyor olması nedeniyle ilgili pazarların mevcut yapısı ve pazarlarda getirilen
yükümlülükler açısından herhangi bir değişiklik oluşturmayacağı, hâlihazırdaki rekabet
şartlarına, pazar göstergeleri ve yapısına önemli bir etkisinin olmayacağı
değerlendirilmiştir.
(15) BTK görüşünde ayrıca, 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu Ek Madde 30’daki
“Özelleştirme bedeli Hazine Müsteşarlığına aktarılmak ve Hazine Müsteşarlığının
mülkiyet hakkı ile kar payı hakkına halel gelmemek ve Kamunun pay sahipliğinden
kaynaklanan bütün mali hakları Hazine Müsteşarlığında kalmak kaydıyla, Hazine
Müsteşarlığının Türk Telekom'daki pay sahipliğine dayanan oy, yönetim, temsil,
denetim gibi hak ve yetkileri Ulaştırma Bakanlığı tarafından kullanılır.” hükmüne yer
verilmiş, bu çerçevede söz konusu satış ve devir işlemleri öncesinde BTK’nın yazılı
izninin alınması gerektiği belirtilmiştir.
G.2.2. SPK’nın Görüşü
(16) SPK görüşünde özetle;
- 6362 sayılı Kanun’un 47. maddesi dördüncü fıkrasında;
“Temerrüt hâlinde ya da kanun veya sözleşme hükümlerinde öngörülen
sebeplerle, teminattan alacağın karşılanması söz konusu olduğunda; herhangi
bir ihbar veya ihtarda bulunma, süre verme, adli veya idari merciden izin ya da
18-28/470-228

4/5

onay alma, teminatın açık artırma ya da başka bir yol ile nakde çevrilmesi gibi
herhangi bir ön şartı yerine getirme yükümlülüğü olmaksızın;
a) Mülkiyetin teminat alana devredildiği sözleşmelerde; teminat alan,
teminat konusu sermaye piyasası araçlarını, taraflar arasındaki
sözleşmede aksinin öngörülmemiş olması kaydıyla, bunlar borsa veya
teşkilatlanmış diğer piyasalarda kote ise bu piyasalardaki değerlerinden
aşağı olmamak üzere, satarak satım bedelinden alacağını karşılama veya
bu araçların değerini borçlunun yükümlülüklerinden mahsup etme hakkına
sahiptir.
b) Mülkiyetin teminat verende kaldığı teminat sözleşmelerinde; teminat
alan, teminat konusu sermaye piyasası araçlarını, bunlar borsa veya
teşkilatlanmış diğer piyasalarda kote ise bu piyasalardaki değerlerinden aşağı
olmamak üzere, satarak satım bedelinden alacağını karşılama veya bu
araçları mülkiyetine geçirerek değerini borçlunun yükümlülüklerinden
mahsup etme hakkına sahiptir. Teminat alanın bu şekilde teminat konusu
sermaye piyasası araçlarını mülkiyetine geçirebilmesi için taraflar arasındaki
teminat sözleşmesinde, bu hakkın kullanılabileceğinin ve sermaye piyasası
aracı borsa veya teşkilatlanmış diğer piyasalarda kote değil ise değerlemenin
ne şekilde yapılacağının açıkça öngörülmüş olması gerekmektedir.
c) (a) ve (b) bentlerinin uygulanmasında temerrüt hâlinde doğan hakların
kullanılmasında, borsaya veya teşkilatlanmış diğer piyasalara kote olan
teminat konusu sermaye piyasası araçları bakımından vade tarihindeki en
yüksek değeri esas alınır. Teminat alanın haklarını kullanması ile alacağını
karşıladıktan sonra arta kalan değer teminat verene iade edilir.”
hükümlerinin yer aldığı, bu kapsamda söz konusu madde uyarınca gerçekleştirilen
işlemlerde adli veya idari merciden izin ya da onay alma ön şartı yerine getirme
yükümlülüğü aranmaması nedeniyle 6362 sayılı Kanun’un anılan maddesi
kapsamında gerçekleştirilecek işlemlerde Rekabet Kurumunun da izninin
aranmayacağının değerlendirildiği,
- Diğer yandan, teminat konusu sermaye piyasası aracına sahip olan kişilerin
herhangi bir mevzuat bakımından bu araçlara sahip olamayacak nitelikte olması
halinde ilgili kamu kurumu veya düzenleyici denetleyici kurumun bu kişiye ilgili
mevzuatını uygulamak durumunda olduğu,
- Bu bağlamda 6362 sayılı Kanun’un 47. maddesinin dördüncü fıkrasının, bu fıkra
kapsamında gerçekleştirilen işlemler çerçevesinde sermaye piyasası araçlarını
devralanlar açısından ilgili mevzuatın uygulanmaması şeklinde bir istisna
getirmediğinin değerlendirildiği
belirtilmiştir.
G.3. Değerlendirme
(17) Bildirim Formunda yapılan işlemin gerekçesi, Türk Telekom’un %55’lik hissesini elinde
bulunduran OTAŞ’ın bankalara olan borçlarını ödemekte acze düşmesi olarak
belirtilmiş olup, bu nedenle kredi alacaklılarınca 6362 sayılı Kanun’un 47. maddesinin
dördüncü fıkrasının (b) bendi uyarınca rehnin paraya çevrilmesi işleminin başlatıldığı
ifade edilmiştir.
(18) Yukarıda yer verilen SPK’nın görüşü de dikkate alınarak, 6362 sayılı Kanun’un 47.
maddesinin dördüncü fıkrasının (b) bendi hükümlerinin incelenmesinden, dosya
18-28/470-228

5/5

konusu işlemin, temerrüde düşmüş borçlunun teminat olarak rehnettiği sermaye
piyasası araçlarının (hisse senetlerinin) mülkiyetinin alacaklılar tarafından
devralınması niteliğinde olduğu, 6362 sayılı Kanun’un 4054 sayılı Kanun’a göre daha
yeni tarihli ve daha özel nitelikte olması nedeniyle 6362 sayılı Kanun’un uygulama
alanı bulması gerektiği, Rehin Sözleşmesi’nde OTAŞ’ın devre ilişkin bir iradesinin
bulunmadığı ve 6362 sayılı Kanun’un 47. maddesinin dördüncü fıkrasının (b) bendi
uyarınca böyle bir iradenin gerekli olmadığı anlaşıldığından inceleme konusu işlemin
4054 sayılı Kanun’un 7. maddesi kapsamında olmadığı kanaatine varılmıştır.
H. SONUÇ
(19) Düzenlenen rapora ve incelenen dosya kapsamına göre, bildirim konusu işlemin, 6362
sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 47. maddesinin dördüncü fıkrasının (b) bendi
uyarınca 4054 sayılı Kanun’un 7. maddesi kapsamında olmadığına, gerekçeli kararın
tebliğinden itibaren 60 gün içinde Ankara İdare Mahkemelerinde yargı yolu açık olmak
üzere, OYBİRLİĞİ ile karar verilmiştir.



Full & Egal Universal Law Academy