Konya Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesi 2021/613 Esas 2021/1458 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 4. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2021/613
Karar No: 2021/1458
Karar Tarihi: 30.06.2021



(2709 S. K. m. 10) (657 S. K. m. 4, 48) (633 S. K. m. 10/A) (ANY. MAH. 10.03.2011 T. 2008/54 E. 2011/45 K.)
 
İSTEMİN KONUSU: Isparta ili, ... Köyü, ... Camii'nde 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4/B maddesi kapsamında sözleşmeli imam hatip olarak görev yapan davacı tarafından, bulunduğu yere kadrolu atamasının yapılması talebiyle yapmış olduğu başvurusunun reddine ilişkin Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 05/11/2020 tarih ve E:788325 sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
 
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Olayda, 633 sayılı Kanuna 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile eklenen 10/A maddesinin 3. fıkrasında, "Bu madde uyarınca atanan sözleşmeli personel..." ibaresine yer verilmesi nedeniyle, davalı idarece kadroya geçiş imkanının, yalnızca 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girmesinden sonra Diyanet İşleri Başkanlığı teşkilatına sözleşmeli personel olarak atananlara uygulanabileceğinin savunulduğu, belirtmek gerekir ki, Anayasa Mahkemesi'nin 10.03.2011 günlü ve E:2008/54, K:2011/45 sayılı kararında da değinildiği üzere, Anayasa’nın 10. maddesinde öngörülen “yasa önünde eşitlik ilkesi ’, hukuksal durumları aynı olanlar için söz konusu olduğu, bu ilke ile eylemli değil, hukuksal eşitlik öngörüldüğü, eşitlik ilkesinin amacı, aynı durumda bulunan kişilerin yasalar karşısında aynı işleme bağlı tutulmalarını sağlamak, ayrım yapılmasını ve ayrıcalık tanınmasını önlemek olduğu, bu ilkeyle, aynı durumda bulunan kimi kişi ve topluluklara ayrı kurallar uygulanarak yasa karşısında eşitliğin çiğnenmesinin yasaklanmış olduğu, her ne kadar kanunlar bakımından yürürlük tarihinden sonraki iş ve işlemlere uygulanma ilkesi kural olmakla birlikte, bazı durumlarda eşitlik ve hakkaniyet ilkelerine uygun yorum yapma zorunluluğu ve bazı durumlarda da yürürlüğe konulan geçici veya ek maddelerle geçmişe uygulanma durumu söz konusu olabildiği, bakılan uyuşmazlıkta da, 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin Geçici 1. maddenin 7. fıkrası ile, yeniden yapılandırma sonucunda kapanan veya bünyesinde bulunduğu bakanlık veya diğer kamu kurum ve kuruluşu değişen birimlerde 657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (B) fıkrasına göre istihdam edilen sözleşmeli personelin, görev yapmakta oldukları birimlerin ve/veya bu birimlere verilmiş olan görevlerin ilgili Cumhurbaşkanlığı kararnamesi hükümlerine göre bünyesinde düzenlendiği bakanlık veya diğer kamu kurum ve kuruluşuna ilgili Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, pozisyonlarının vize edildiği teşkilat esas alınmak suretiyle pozisyonlarıyla birlikte devredilmiş sayılacağı hüküm altına alındığına göre, hakkaniyete uygun yorum ve eşitlik ilkeleri gereğince, daha önce atanan sözleşmeli personelin de 633 sayılı Kanunun 10/A maddesi uyarınca atandığının kabulü zorunlu olduğu, kaldı ki, 633 sayılı Kanuna eklenen 10/A maddesi ile getirilen uygulama, sözleşmeli personel istihdamı yönünden yeni bir statü olmayıp, yalnızca 4/B'li personelin kadroya geçişlerine imkan tanıyan bir düzenleme olduğu, ayrıca, maddede "...çalışma süresini tamamlayanlar talepleri halinde bulundukları yerde din hizmetleri sınıfına ait kadrolarına atanır." denilmek suretiyle idareye bağlayıcı bir görev verilmiş olup, daha önce atanan sözleşmeli personelin bu haktan yararlanamayacağına dair bir yasaklama da öngörülmediği, bu durumda, yapılan açıklamalar ve 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin Geçici 1. maddenin 7. fıkrası doğrultusunda, sözleşmeli statüde üç yılını doldurduğu açık olan davacının, mevzuatta aranan diğer şartları da sağlaması durumunda kadroya geçirilmesi gerekirken, 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girmesinden önce sözleşmeli personel olarak atandığı ve 633 sayılı Kanunun 10/A maddesi kapsamında atanmadığından bahisle başvurusunun reddine ilişkin işlemde hukuka ve hakkaniyete uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle Isparta İdare Mahkemesi'nin 25/02/2021 tarih ve E:2020/1572, K:2021/230 sayılı kararı ile dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
 
İSTİNAF DİLEKÇESİ ÖZETİ: Davalı idare vekili tarafından; idarece tesis edilen dava konusu işlemin kamu yararı ve hizmet gereklerine ve mevzuata uygun olduğu, hukuka aykırı herhangi bir yön bulunmadığı ve mahkeme kararının usul ve esas bakımından hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kaldırılması istenilmektedir.
 
SAVUNMANIN ÖZETİ: Usul ve esas bakımından hukuka uygun mahkeme kararının onanması gerektiği savunulmuştur.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren Konya Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesi'nce işin gereği görüşüldü:
 
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
 
Dava; Isparta ili, ... Köyü, ... Camii'nde 657 sayılı Kanun'un 4/B maddesi kapsamında sözleşmeli imam hatip olarak görev yapan davacı tarafından, bulunduğu yere kadrolu atamasının yapılması talebiyle yapmış olduğu başvurusunun reddine ilişkin Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 05/11/2020 tarih ve E:788325 sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
 
633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun'a 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 141 maddesi ile eklenen, "Sözleşmeli personel istihdamı" başlıklı 10/A maddesinde; "Başkanlığın Din Hizmetleri Sınıfına ait kadrolarında 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4 üncü maddesinin (B) fıkrası kapsamında sözleşmeli personel istihdam edilebilir.
 
Sözleşmeli personel, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinde öngörülen genel şartlar ile Başkanlık mevzuatı ile belirlenmiş olan özel şartlan taşıyanlardan Kamu Personel Seçme Sınavı puan sırasına konulmak kaydıyla alım yapılacak her bir pozisyonun üç katına kadar aday arasından Başkanlık tarafından yapılacak sözlü sınav başarı sırasına göre atanır. Yapılan atama, sözleşmenin imzalanmasıyla geçerlilik kazanır. Sözleşme, imzalanmadan herhangi bir hak doğurmaz.
 
Bu madde uyarınca atanan sözleşmeli personel üç yıl süreyle başka bir yere atanamaz. Aile birliği mazeretine bağlı yer değiştirmelerde bu madde uyarınca istihdam edilenlerin eşi bu personele tabidir. Sözleşme gereği üç yıllık çalışma süresini tamamlayanlar talepleri halinde bulundukları yerde din hizmetleri sınıfına ait kadrolarına atanır. Bu şekilde atananlar, aynı yerde en az bir yıl daha görev yapar.
 
Bu madde hükümlerine göre kadrolara atananların, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4 üncü maddesinin (B) fıkrası uyarınca sözleşmeli pozisyonlarda geçirdikleri hizmet süreleri, öğrenim durumlarına göre yükselebilecekleri dereceleri aşmamak kaydıyla kazanılmış hak aylık derece ve kademelerinin tespitinde değerlendirilir. Bunlar; atandıktan kadronun mali ve sosyal haklarına, göreve başladığı tarihi takip eden aybaşından itibaren hak kazanır ve önceki pozisyonlarında aldıkları mali ve sosyal haklar hakkında herhangi bir mahsuplaşma yapılmaz.
 
Bu madde kapsamında kadrolara atananlara iş sonu tazminatı ödenmez. Bu personelin önceden iş sonu tazminatı ödenmiş süreleri hariç, iş sonu tazminatına esas olan toplam hizmet süreleri, 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu uyarınca ödenecek emekli ikramiyesine esas toplam hizmet süresinin hesabında dikkate alınır.
 
Bu madde kapsamında sözleşmeli personelin atanacağı kadrolar, genel kadro usulü hakkında ilgili Cumhurbaşkanlığı Kararnamesine ekli cetvellerde yer alan sınıf, unvan ve derecelerine uygun olmak şartıyla, başka bir işleme gerek kalmaksızın atama işleminin yapıldığı tarih itibariyle ihdas edilerek genel kadro usulü hakkında ilgili Cumhurbaşkanlığı Kararnamesine ekli cetvellerin ilgili bölümlerine eklenmiş ve atananların pozisyonları başka bir işleme gerek kalmaksızın iptal edilmiş sayılır. İhdas edilen kadrolar ile iptal edilen pozisyonlar; unvanı, sınıfı, adedi, derecesi, teşkilatı ve birimi belirtilmek suretiyle atama tarihinden itibaren iki ay içinde Cumhurbaşkanlığına ve Devlet Personel Başkanlığına bildirilir.
 
Sözleşmeli personel olarak atanacakların başvuruları, sözlü sınava alınacakların belirlenmesi, sözlü sınav konuları, sözlü sınavın usul ve esasları, atanmaları ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer hususlar yönetmelikle düzenlenir." hükmü yer almaktadır.
 
Dava dosyasının incelenmesinden, davacının ilk olarak 657 sayılı Kanun'un 4/B maddesi kapsamında sözleşmeli imam hatip olarak 15.06.2015 tarihinde Isparta ili, Keçiborlu ilçesi, Saraçık Köyü Camiinde göreve başladığı,07.12.2015 tarihinde Isparta ili, ... Köyü, ... Camii'ne naklen atamasının yapıldığı ve burada görev yapmakta iken 27/10/2020 tarihli dilekçe ile, 633 sayılı Kanunun 10/A maddesinin 3. fıkrası kapsamında, bulunduğu yere kadrolu olarak atamasının yapılması talebiyle başvuruda bulunduğu, başvurusunun 633 sayılı Kanunun 10/A maddesinde belirlenen kriterleri taşımadığı gerekçesiyle reddine ilişkin dava konusu Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 05/11/2020 tarih ve E:788325 sayılı işlemin tesis edilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
 
Uyuşmazlığın çözümü için, 633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun'a 02/07/2018 tarihli ve 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 141. maddesi ile eklenen maddenin, 02/07/2018 tarihinden önce, 657 sayılı Kanun'un 4/B maddesi kapsamında sözleşmeli olarak istihdam edilen personeli kapsayıp kapsamadığının belirlenmesi önem arz etmektedir.
 
Öncelikle anılan hükmün, halihazırda 657 sayılı Kanun'un 4/B maddesi kapsamında sözleşmeli olarak görev yapan personele de uygulanacağına dair açık bir bir düzenleme bulunmadığı görülmektedir. Anılan düzenlemede, Diyanet İşleri Başkanlığının Din Hizmetleri Sınıfına ait kadrolarında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4 üncü maddesinin (B) fıkrası kapsamında sözleşmeli personel istihdam edileceği belirtildikten sonra personelin seçilmesine ilişkin genel prensipler ortaya konulduktan sonra ve üç yıl süreyle başka bir yere atanamayacağı belirtilen sözleşmeli personelin üç yıllık çalışma süresini tamamlamaları halinde talep etmeleri durumunda bulundukları yerde din hizmetleri sınıfına ait kadrolarına atanabilme imkanı tanınmıştır. Yapılan bu düzenlemeyle yasa koyucunun, Diyanet İşleri Başkanlığında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4 üncü maddesinin (B) fıkrası kapsamında görev yapan tüm sözleşmeli personeli değil; seçilmesi, atanması ve belli şartlar altında çalışması öngörülen ve bu madde kapsamında istihdam edilen din hizmetleri sınıfında görev yapan sözleşmeli personelin memur kadrolarına geçirilmesi amaçladığı açıktır. Gelinen noktada, anılan hükmün söz konusu düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra anılan madde uyarınca istihdam edilen personeli kapsadığı dolayısıyla anılan düzenleme yürürlüğe girmeden önce 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4 üncü maddesinin (B) fıkrası kapsamında sözleşmeli personel istihdam edilen personeli kapsamadığı görülmektedir.
 
Diğer taraftan 633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun sözleşmeli personel istihdamına ilişkin 1/7/2010 tarihli 6002 sayılı Kanunun 20. maddesi ile eklenen geçici 15. maddesi ve 23/8/2011 tarihli ve 653 sayılı KHK'nın 13. maddesi ile eklenen geçici 16. maddesi incelendiğinde, davalı idareye farklı tarihlerde farklı şartlar/kriterler dikkate alınarak farklı sayılarda sözleşmeli personel istihdamı imkanı tanındığı, dolayısıyla 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 141 maddesi ile eklenen 10/A maddesi ile öngörülen istihdam usulünün yeni nitelikte olduğu ve söz konusu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra istihdam edilen personeli kapsadığı bir kez daha anlaşılmıştır.
 
Anayasa’nın 10. maddesinde öngörülen eşitlik ilkesinin amacı, hukuksal durumları aynı olanların kanunlarca aynı işleme bağlı tutulmalarını sağlamak ve kişilere kanun karşısında ayırım yapılmasını ve ayrıcalık tanınmasını önlemektir. Bu ilkeyle, aynı durumda bulunan kimi kişi ve topluluklara ayrı kurallar uygulanarak kanun karşısında eşitliğin ihlali yasaklanmakla birlikte, eylemli değil hukuksal eşitlik öngörülmüştür. Bu itibarla, aynı hukuksal durumdaki kişilerin aynı, ayrı hukuksal durumlardaki kişilerin farklı kurallara tabi tutulması Anayasa’nın öngördüğü eşitlik ilkesine aykırılık teşkil etmeyeceği açıktır.
 
Bu durumda, 09/07/2018 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 703 sayılı KHK'nın 141. maddesi ile 633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunu'na sözleşmeli personel istihdamına ilişkin olarak 10/A maddesi hükümlerinin getirildiği, anılan madde düzenlemelerinden yararlanabilmek için, madde kapsamında, belirlenen genel ve özel şartları sağlamak ve sözlü sınavda başarı sağlamak suretiyle, sözleşmeli personel olarak istihdam edilmenin gerektiği ve ardından maddede belirtilen 3 yıllık çalışma şartını sağlama sonrasında, din hizmetleri sınıfına ait kadrolarına atanabilme talebinde bulunulabileceğinden 06/06/1978 tarih ve 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına ilişkin Esaslar'da yer alan hükümler uyarınca, yıllara sirayet eden sözleşmeler ile İstihdam edildiği görülen davacının, 633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun'un 10/A maddesi kapsamında kadrolu olarak atanma istemi ile yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemde hukuka ve dolayısıyla eşitlik ilkesine aykırılık, dava konusu işlemin iptali yönünde verilen istinafa konu kararda ise hukuki isabet bulunmamaktadır.
 
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle;
 
1-) İstinaf isteminin kabulüne,
 
2-) Isparta İdare Mahkemesi'nin 25/02/2021 tarih ve E: 2020/1572, K: 2021/230 sayılı kararının kaldırılmasına, davanın reddine,
 
3-) Aşağıda dökümü yapılan mahkeme aşamasına ilişkin 151,60-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
 
4-) İstinaf aşamasında yapılan 65,00-TL yargılama gideri ile karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca belirlenen 2.040,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, davalı idarenin harçtan muaf olması nedeniyle alınmayan 162,10-TL harcın davacıdan tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına,
 
5-) Artan posta ücretinin istemi halinde Mahkemesince taraflara iadesine,
 
2577 sayılı Kanun'un 45. maddesi uyarınca 30/06/2021 tarihinde kesin olarak oyçokluğu ile karar verildi.
 
KARŞI OY (X): İstinaf konusu kararın hukuka uygun olduğu ve onanması gerektiği görüşüyle, aksi yönde oluşan Dairemiz çoğunluk kararına katılmıyorum. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy