Konya Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesi 2018/1521 Esas 2020/1579 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 4. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2018/1521
Karar No: 2020/1579
Karar Tarihi: 30.09.2020



(2577 S. K. m. 13, 45)
 
DAVANIN KONUSU: Davacılar tarafından, .... Üniversitesi .... Fakültesi .... Anabilim Dalında Araştırma Görevlisi (Asistan) olarak görev yapmaktayken 30/12/2014 tarihinde evinde ölü olarak bulunan çocukları K1'nin, .... Fakültesinde kendisine uygulanan mobbing, baskı ile fazla nöbet tutturulması ve nöbetten sonraki izin haklarının kullandırılmaması nedenleriyle intihar etmesinden davalı idarenin sorumlu olduğundan bahisle meydana gelen zararlarının tazmini istemiyle yapılan idari başvurunun reddine ilişkin 12.01.2016 tarih ve E.897 sayılı işlemin iptali ile davacılardan .... için 100.000,00-TL maddi ve 400.000,00-TL manevi; .... için 100.000,00-TL maddi ve 400.000,00-TL manevi olmak üzere toplamda 1.000,000,00-TL tazminatın davalı İdareden olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
 
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Olayın bir bütün olarak değerlendirilmesinden, davacıların, ……'nin kullandığı fentanyl adlı ilaç nedeniyle intiharına neden olduğunu iddia ettikleri mobbing ve baskı ile fazla nöbet tutturulması ve nöbetten sonraki izin haklarının kullandırılmaması hususlarındaki iddialarını ispat edecek yeterlilikte delil sunulmadığı gibi, intihar ile ilgili idarenin herhangi bir eylemi ya da idareye atfedilecek kusur bulunmadığı, idarenin kusursuz sorumluluğunu gerektirecek bir halinde bulunmadığı anlaşıldığından, yerinde olmayan maddi tazminat isteminin reddi gerektiği, davacıların manevi tazminat istemine gelince, dosya kapsamında manevi tazminatın unsurları oluşmadığı anlaşıldığından, davacıların manevi tazminat isteminin kabulüne olanak bulunmadığı gerekçesiyle, Antalya 1. İdare Mahkemesi'nin 12/07/2018gün ve E: 2016/294, K: 2018/795sayılı kararı ile maddi ve manevi tazminat yönlerinden davanın reddine karar verilmiştir.
 
İSTİNAF DİLEKÇESİNİN ÖZETİ: Davacı vekili tarafından; maktulün ikametgahının .... Üniversitesi .... Fakültesi'ne çok yakın olması nedeniyle, ölüm olayı duyulur duyulmaz, maktulün Genel Cerrah hocalarının ve asistan arkadaşlarından bir kısmının evine geldiği ve "fentanil" dedikodusu yapmaya başladıkları zaten "... narkotik uyuşturucu kullanıyordu, olacağı buydu!" sözleri sarf ederek, olay yeri incelemesi yapan polis memurlarını ve Cumhuriyet Savcısını bu yönde etkiledikleri, bu etkileme yüzünden olay yeri incelemesinin çok yetersiz yapıldığı, bu konuda yeterli delilin mevcut olmadığı, maktulün ölüm nedeninin kesin olarak belirlenmediği, kendilerine göre dava dilekçesinde belirtilen hususların gerçek olduğu, davanın reddi yönünde verilen kararın yersiz olduğu
 
ileri sürülerek kaldırılması istenilmektedir.
 
SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı tarafın istinaf başvurusu dilekçesinde yer verdiği hususların, mahkeme kararının gerekçesini çürütebilecek nitelikte olmadığı, istinaf başvuru dilekçesinde yer verilen iddialardan hiç birinin tazminat talebini haklı çıkaracak bir hususu ihtiva etmediği usul ve yasaya uygun mahkeme kararının onanması gerektiği savunulmaktadır.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren Konya Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesi'nce işin gereği görüşüldü:
 
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
 
İdare Mahkemesi kararlarının istinafen incelenerek kaldırılması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45 inci maddesinin 4 üncü ve 5 inci fıkralarında yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
 
İstinaf başvurusuna konu karar usul ve hukuka uygun olduğundan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45 inci maddesinin 3 üncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
 
Davacılar vekili tarafından, idareye tazminat istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptaline de karar verilmesi istenilmiş olup, idari eylemlerden doğan tam yargı davalarında, idareye başvurarak ön karar alınması zorunlu olduğundan, ancak böyle bir ön karar alındıktan sonra tam yargı davası açılabildiğinden, 2577 sayılı Kanunun 13. maddesi kapsamında yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin, idari davaya konu olabilecek nitelikte bir işlem olmadığı açık olmasına karşın mahkemece bu hususun gözetilmediğinin görülmesine karşın bu durumun nihai olarak ret ile sonuçlandırılan kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelik ve boyutta olmadığı görülmüştür.
 
Bu nedenle, ilk derece mahkemesi kararının sonuç paragrafında yer alan "maddi ve manevi tazminat yönlerinden davanın reddine" kısmının, "maddi ve manevi tazminat yönlerinden davanın reddine, iptal istemine yönelik kısım açısından davanın incelenmeksizin reddine" şeklinde düzeltilmesine karar vermek gerekmiştir.
 
SONUÇ: 1-)İstinaf isteminde bulunulan mahkeme kararında hukuka aykırılık bulunmadığından, istinaf isteminin yukarıda belirtilen düzeltme yapılmak suretiyle REDDİNE,
 
2-) İstinaf aşamasında yapılan 158,10-TL yargılama giderlerinin istinaf talep edenin üzerinde bırakılmasına,
 
3-) Artan posta ücretinin istinaf isteminde bulunan tarafa Mahkemesince iadesine,
 
2577 sayılı Kanun'un 46. maddesi uyarınca bu kararın tebliğinden itibaren 30 gün içinde Danıştay'a temyiz yolu açık olmak üzere, 30/09/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy