Konya Bölge İdare Mahkemesi 2. İdari Dava Dairesi 2020/904 Esas 2020/779 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 2. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2020/904
Karar No: 2020/779
Karar Tarihi: 07.04.2020



(2577 S. K. m. 38, 40)
 
Davacı …, İnşaat ve Ticaret Limited Şirketi vekili Av. … tarafından, Antalya ili, Kemer ilçesi, … Mahalle, 464 ada, 2 parsel sayılı taşınmazda kaçak yapı yapıldığından bahisle 3194 sayılı Yasanın 32. Maddesi uyarınca yıkım kararı ile 42. Maddesi uyarınca 430.807,53 TL idari para cezası verilmesine ilişkin Kemer Belediye Encümeninin 15.01.2020 tarih ve 56 sayılı kararının iptali istemiyle Kemer Belediye Başkanlığı'na karşı Antalya 1. İdare Mahkemesi'nin 2020/154 esasına kayden açılan dava ile Antalya 3. İdare Mahkemesi'nin 2020/25 esasına kayden açılan dava arasında bağlantı bulunduğu sonucuna varılarak, belirtilen dava dosyaları arasında bağlantı bulunup bulunmadığının saptanması amacıyla 2577 sayılı Kanun'un 38. maddesinin 5. fıkrası uyarınca Mahkememize gönderilen dava dosyaları incelenerek işin gereği görüşüldü:
 
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 4001 sayılı Kanunla değişik 38. maddesinin 1. fıkrasında; aynı maddi veya hukuki sebepten doğan ya da biri hakkında verilecek hüküm diğerini etkileyecek nitelikte olan davaların bağlantılı davalar olduğu hükmüne yer verilmiş, aynı Kanun'un 40. maddesinde de; "Bölge idare mahkemesi bağlantılı dava dosyalarını öncelikle ve ivedilikle inceler ve kararını verir. Bölge idare mahkemesince verilen karar, bağlantının bulunduğu yolunda ise, yetkili mahkeme kararda belirtilmek suretiyle dosyalar yetkili mahkemeye gönderilir. Durum ayrıca diğer mahkemeye de duyurulur. Yetkili kılınan mahkeme durumu ilgililere bildirir. Bölge idare mahkemesince verilen karar bağlantı olmadığı yolunda ise, dosyalar ilgili mahkemelere geri gönderilir." düzenlemesine yer verilmiştir.
 
Bu Yasa maddesi uyarınca davalar arasında bağlantının varlığından söz edebilmek için üç koşulun bulunması gerekmektedir. Bunlar; maddi birliktelik, hukuki birliktelik ve davaların birbirini etkileme koşuludur.
 
Maddi birliktelik koşulu; aynı sebepten farklı işlemlerin doğması yada farklı işlemlerin tek sebepten doğması veya bir saikin birden fazla işlem doğmasına sebebiyet vermesi olarak tanımlanabilir.
 
Hukuki birliktelik koşulu; davaların çözümünde göz önünde tutulması gereken hukuki dayanak aynı Yasanın farklı maddeleri olsa bile davaların aynı hukuki durum içinde değerlendirmeyi gerektirmesi halidir.
 
Davalardan biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkilemesi hali ise, davalardan biri hakkında karar verebilmek için diğer davada yapılacak saptama ve hukuki değerlendirmelere ve verilecek karara ihtiyaç bulunması olarak belirtilebilir.
 
Bilindiği üzere, idare hukuku alanında birçok idari işlem, belli bir usul dairesinde ve yine başka bir idari işlemle ilişkili olarak tesis edilebilmekte ve bu işlemler arasında geniş anlamıyla hukuki bir bağlantı bulunabilmektedir. Bununla birlikte söz konusu idari işlemlerin yargısal denetimi aşamasına gelindiğinde ise idari yargı merciince her idari işlem -kural olarak- kendi hukuki bağlamında incelenip karara bağlanmaktadır. Bu nedenle, idari davalar arasında bağlantı müessesesi idari yargıda istisnai bir usul işlemi olarak karşımıza çıkmaktadır.
 
Bu doğrultuda, idari yargıda aslolanın her idari işlemin ayrı ayrı ve kendi açıldığı mahkemesinde görülüp çözümlenmesi iken, yukarıda aktarılan Yasa hükümleri ile Anayasanın 141. maddesinin son fıkrasında belirtilen usul ekonomisi kaidesine ilişkin düzenlenen "Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması, yargının görevidir." hükmü uyarınca bazı durumlarda farklı mahkemeler arasında açılan davalarda bağlantının varlığına karar verilmesi mümkündür. Bununla birlikte, istisnai bir yöntem olarak bağlantının varlığına karar verilebilmesi için de yukarıda aktarılan 2577 sayılı Yasanın 38. maddesinde aranan şartların somut olayda açık bir biçimde mevcut olması ve yine aktarıldığı üzere bağlantının kabulü durumunun usul ekonomisi ilkesinin gerçekleşmesi gayesi ile de uyumlu olması gerekmektedir. Aksi takdirde, idari davalar arasında asgari düzeyde bir hukuki ilgi bulunduğu tespitinden hareketle bağlantı yolunun işletilmesi, belirtilen usul ekonomisi amacının aksine; bağlantı nedeniyle dosyanın gönderilmesi, bu süreçte yargılamanın durması, bağlantıya karar verecek merci tarafından bağlantı istenilen öbür dosyanın getirtilmesi, nihayetinde bağlantı konusunda bir karar verilerek dosyaların tekrar mahkemelerine iade edilmesi gibi bir dizi hukuki süreç nedeniyle her iki dosyanın çözümlenmesinin de sebepsiz yere ertelenmesine neden olabilecektir.
 
Bu çerçevede bağlantı müessesesinin usul ekonomisi ilkesi ile uyumlu işletilebilmesi için 2577 sayılı Yasada aranan "aynı maddi veya hukuki sebepten doğan ya da biri hakkında verilecek hüküm diğerini etkileyecek nitelikte olma" şartlarının yanında Danıştay içtihatlarında yer alan; bağlantı istenilen dosyaların yargısal aşamalarının (safahatlarının) birbirine yakın olması, yargılamada yapılacak keşif-bilirkişi incelemelerinin birlikte veya eş zamanlı olarak yapılmasını gerektirmesi, davaların birlikte (tek dilekçe ile) açıldığında da görülebilecek nitelikte olması, sonraki kanun yolu aşamalarında uyum bulunması, uyuşmazlığın çözümüne uygulanacak hukuk kurallarının aynı veya ilişkili olması, davacılarının aynı olması, davanın konusu olan yerin aynı olması gibi başkaca ilkeler de göz önüne alınarak bir değerlendirme yapılması ve bu hususlar çerçevesinde bağlantının kabulü durumunun her iki dosyanın hızlı, seri ve adaletli biçimde çözümlenmesine olacak katkısının kısaca usul ekonomisinin esas alınması gerekmektedir.
 
Dava dosyalarının incelenmesinden; her ne kadar bağlantı olduğu ileri sürülen iki dava dosyasında da aynı yapıya konu işlemlerin dava konusu edildiği görülmüş ise de; usul ekonomisi bakımından her iki davanın birlikte aynı mahkemede görülmesini gerektiren bir durumun bulunmadığı, bağlantı talep edilen dosyada davalı idarenin savunmasının alınmasından sonra verilen yürütmenin durdurulması isteminin reddine ilişkin karara karşı yapılan itiraz başvurusunun reddine karar verildiği, Antalya 1. İdare Mahkemesindeki davada ise davalı idarenin savunması alınıncaya kadar yürütmenin durdurulması isteminin kabulüne karar verildiği, dolayısıyla davaların safahatının da farklı olduğu, dosyalar arasındaki ilişkinin iki mahkeme arasında eşgüdüm sağlanarak bir dosyada diğerinin sonucunun beklenmesi suretiyle de kurulabileceği, bu nedenle iki dosya arasında yasanın öngördüğü anlamda bağlantı bulunmadığı anlaşılmaktadır.
 
Bu nedenle; söz konusu davalar arasında bağlantı bulunmadığına, dava dosyalarının Mahkemelerine iadesine, 07.04.2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
 
 
AZLIK OYU
 
Antalya ili, Kemer ilçesi, … Mahalle, 464 ada, 2 parsel sayılı taşınmaz üzerinde ruhsata aykırı olarak yapılan imalatların yıkımına ilişkin işlemin hem Antalya 3. İdare Mahkemesi'nin 2020/25 esasına kayden görülen davada, hem de Antalya 1. İdare Mahkemesi'nin 2020/154 esasına kayden açılan davada dava konusu edildiği, bu nedenle bu davalardan biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte olduğu ve bu davalar arasında bağlantı bulunduğu görüşüyle aksi yönde verilen çoğunluk kararına katılmıyorum. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy