Konya Bölge İdare Mahkemesi 2. İdari Dava Dairesi 2019/966 Esas 2020/2236 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 2. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2019/966
Karar No: 2020/2236
Karar Tarihi: 14.10.2020



İSTEMİN ÖZETİ: Konya İli, Seydişehir İlçesi, .... Mahallesi, 216 ada 5 parselde kayıtlı bulunan davacıların maliki ve hissedarı oldukları taşınmaz hakkında alınan kamulaştırma kararı ile bu kararın dayanağı Konya Büyükşehir Belediye Meclisinin 17.02.2017 tarih ve 197 sayılı kararı ile onaylanan 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı revizyonu ile yine Konya Büyükşehir Belediye Meclisinin 18.09.2015 tarih ve 1162 sayılı kararı ile onaylanan 1/1000 ölçekli plan revizyonu kararlarının iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davada; mahkemesince yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporda özetle, 1/5000 nazım imar planı ile 1/1000 ölçekli plan revizyonun ilgili kurum görüşleri ve koruma bölge kurulu uygunluğu doğrultusunda hazırlanmış olması nedeniyle 3194 sayılı İmar Kanunu'na, Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinde yeralan düzenlemelere uygun olarak hazırlandığı, dava konusu taşınmazın koruma alanı dışında kalsada, Konya Büyükşehir Belediyesi'nin 17/02/2017 tarih ve 197 sayılı kararı ile onaylanan dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı revizyonunun 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında ilgili Koruma Bölge Kurulu görüşü alınmadan hazırlanmış olması ve koruma bölge kurulu tarafından da uygun bulunan onaylı 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planının kültür varlıkları ve koruma alanlarının değdiği parselleri etkileyen ve aykırı düşen hükümler getirmiş olması nedeniyle plan hazırlama süreci, şehircilik usul ve esasları açısından kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun hazırlanmadığı, onaylanan 1/1000 ölçekli "Tarihi Kent Merkezi ve Çevresi Revizyon Uygulama İmar Planı" na ait revizyon raporunun planlama alanında analiz ve sentezler yapılarak sorun ve potansiyellerin tespit edildiği ve kültür varlıklarının algılanabilirliğinin artırmak amacı ile bölgede yoğunluk azaltılması ve erişebilirliğin arttırılması üzerine planlama yaklaşımları geliştirildiği, planın vizyonu, amacı, hedefleri, ilke ve politikaları açısından Revizyon plan ile yeni düzenlemeler getirilmesinin şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, imar mevzuatına uygun olduğu ve kültür varlıklarına değer katacağından kamu yararı bulunduğu tespitlerine yer verildiği, dava konusu imar plan revizyonları onaylanmadan önce yürürlükte bulunan nazım ve imar uygulama planında dava konusu taşınmazın bitişik nizam 3 katlı ticaret alanı kapsamında kaldığı, yapılan incelemede taşınmazın üzerinde 2 katlı ticari amaçla kullanılan bakımsız, yıkılmaya yüz tutmuş bir yapının bulunduğu, Kültür Varlıkları Bölge Kurulu'nun 26/02/2016 tarih ve 3465 sayılı kararı ile uygun görülen 1/5000 ölçekli "Konya Seydişehir Seyyid Harun Veli Cami ve Çevresi Revizyon Nazım İmar planı" ve 1/1000 ölçekli "Tarihi Kent Merkezi ve Çevresi Revizyon Uygulama İmar Planı" Konya Büyükşehir Belediye Meclisi'nin 18/09/2015 tarih ve 1162 sayılı kararı ile onaylandığı, Kurul görüşü doğrultusunda onaylanan 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planında dava konusu taşınmazın kısmen meydan alanı, kısmen T1 ile gösterilen Kentsel Bölgesel İş Merkezi alanında kaldığı, ayrıca bu Nazım İmar Planına ait plan notlarının 4 maddesinde plan sınırları içerisinde yapılacak her türlü değişiklik için Koruma Bölge Kurulu'nun izin ve görüşünün alınmasının zorunluluk olarak belirtildiği, bu süreçten sonra Konya Büyükşehir Belediyesi'nin 17/02/2017 tarih ve 197 sayılı kararı ile Seydişehir İlçesi bütününde hazırlanan 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı Revizyonu onaylandığı, dava konusu parsel ve koruma alanını da kapsayan revizyon planda söz konusu alan T1 ticaret alanı olarak yer aldığı, bu bağlamda koruma kurulu uygun görülen 1/5000 ölçekli "Konya Seydişehir Seyyid Harun Veli Cami ve Çevresi Revizyon İmar Planı ve 1/1000 ölçekli "Tarihi Kent Merkezi ve Çevresi Revizyon Uygulama İmar Planın da konut ve konaklama kullanımlı olarak belirlenen alanlar için dava konusu nazım imar planı revizyonu ile koruma alanları içerisinde kalan parseller için ticaret alanına çevrildiği, plan notları ile yeni kısıtlama ve hükümler getirildiği, ancak bu onay, değişiklik süreci içerisinde kültür varlıkları ve koruma alanlarında getirilen ve 1/100 ölçekli imar planını da etkileyecek hükümlere ilişkin Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu görüşü alınmadığının anlaşıldığı, her ne kadar yapılan revizyon nazım imar planı ile uygulama imar planının kamu yararına uygun olduğu, kültür varlıklarına değer katacağı, planlama anlayışı yönünden kamu yararına uygun olduğu görülmüşse de yukarıda bahsi geçen ve zorunluluk olan görüşün alınmadığı, dava konusu işlemlerin belirtilen gerekçe bakımından hukuka uygun olmadığı, yine dava konusu edilen kamulaştırma işleminin yürürlükteki imar planına, kamu yararına, kamulaştırma teknikleri ve mevzuata uygun olarak yapılmasına karşılık, dayanağı olan imar planlarının hukuka aykırı olduğundan bahisle iptali karşısında kamulaştırma işleminin de dayanaksız kalacağından kamulaştırma işlemine dair dava konusu işlemin de iptali gerektiği gerekçesiyle Konya 1. İdare Mahkemesi'nce verilen dava konusu işlemlerin iptaline ilişkin 23/01/2019 gün ve E:2017/1707, K:2019/61 sayılı kararın; davalı idare vekilince, karara esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu nazım ve uygulama imar planlarının imar mevzuatına, şehircilik esaslarına, planlama ilke ve tekniklerine uygun olduğu tespitinin yapıldığı, yine dava konusu edilen kamulaştırma işleminin yürürlükteki imar planına, kamu yararına, kamulaştırma teknikleri ve mevzuata uygun olduğu, 1/1000 ölçekli uygulama planlarının onay tarihinin 1/5000 ölçekli nazım imar planlarından eski olması kademeli birliktelik ilkesine aykırı olması anlamına gelmediği, 1/5000 ölçekli nazım imar plan revizyonu ve plan notlarının alt ölçekli 1/1000 uygulama imar planları ile uyumlu olduğu ve aykırı hükümler içermediği, verilen mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğu iddialarıyla istinaf yolu ile kaldırılması istenilmektedir.
 
SAVUNMANIN ÖZETİ: Savunma verilmemiştir.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren Konya Bölge İdare Mahkemesi 2. İdari Dava Dairesi'nce işin gereği görüşüldü:
 
Dava konusu işlemlerin yapıldığı tarihte yürürlükte olan 3194 Sayılı İmar Kanunu’nun 5. maddesinde, Nazım İmar Planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plan olduğu, Uygulama İmar Planı ise; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmış, "Planlama Kademeleri" kenar başlıklı 6. maddesinde, Planların, kapsadıkları alan ve amaçları açısından; "Bölge Planları" ve "İmar Planları", imar planlarının ise, "Nazım İmar Planları" ve "Uygulama İmar Planları" olarak hazırlanacağı belirtilmiş, 8. maddesinde de, planların hazırlanması ve yürürlüğe konulmasına ilişkin esaslar düzenlenmiştir. Anılan maddenin (b) bendinde, imar planlarının Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planından meydana geleceği, mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni planı kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planlarının ilgili belediyelerce yapılacağı veya yaptırılacağı, belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe gireceği, onaylanmış planlarda yapılacak değişikliklerin de maddede açıklanan usullere tabi olacağı belirtilmiştir.
 
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca planlar arasında belirlenen hiyerarşik sıralamaya göre, alt ölçekli imar planlarının üst ölçekli imar planlarına uygun olması, 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarının 1/5000 ölçekli nazım imar planlarına aykırı düzenlemeler getirmemesi gerekmektedir.
 
2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 3. maddesinde; "İdareler, kanunlarla yapmak yükümlülüğünde bulundukları kamu hizmetlerinin veya teşebbüslerinin yürütülmesi için gerekli olan taşınmaz malları, kaynakları ve irtifak haklarını; bedellerini nakden ve peşin olarak veya aşağıda belirtilen hallerde eşit taksitlerle ödemek suretiyle kamulaştırma yapabilirler." hükmü, 5. maddesinde; belediye yararına kamulaştırmalarda belediye encümeninin kamu yararı kararı verecek merci olduğu hükmü, 6. maddesinde ise; onaylı imar planına göre yapılacak hizmetler için ayrıca kamu yararı kararı alınmasına ve onaylanmasına gerek olmadığı, bu durumlarda yetkili icra organınca kamulaştırma işlemine başlanıldığını gösteren bir karar alınacağı hükmü yer almaktadır.
 
Dava dosyasının incelenmesinden; Konya İli, Seydişehir İlçesi, .... Mahallesi, 216 ada 5 parselde kayıtlı bulunan davacıların maliki ve hissedarı oldukları taşınmaz hakkında alınan kamulaştırma kararı ile bu kararın dayanağı Konya Büyükşehir Belediye Meclisinin 17.02.2017 tarih ve 197 sayılı kararı ile onaylanan 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı revizyonu ile yine Konya Büyükşehir Belediye Meclisinin 18.09.2015 tarih ve 1162 sayılı kararı ile onaylanan 1/1000 ölçekli plan revizyonu kararlarının iptaline karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
 
Dava konusu Konya Büyükşehir Belediye Meclisinin 17.02.2017 tarih ve 197 sayılı kararı ile onaylanan 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı revizyonu yönünden;
 
Mahkemece, dava konusu nazım imar planı revizyonu için kültür varlıkları koruma bölge kurulundan görüş alınmadığı gerekçesi ile dava konusu nazım imar planının iptaline karar verilmiş ise de;
 
Uyuşmazlıkta, dava konusu taşınmazın Seyyid Harun Veli Cami, Hamamı ve Türbesi ile diğer kültür varlıklarının koruma alanları sınırı dışında kaldığından ve dava konusu nazım imar planı revizyonunun da koruma amaçlı bir plan olmadığından, dava konusu parseller açısından revizyon imar planı yapılırken kültür varlıkları koruma bölge kurulundan görüş alınmasını gerektirir bir durum bulunmamaktadır. Diğer yandan bilirkişi raporunda dava konusu nazım imar planının kurul görüşü dışında başkaca aykırılık taşıdığına ilişkin bir tespitin bulunmadığı görülmektedir
 
Bu durumda, dava konusu nazım imar planı revizyonu hukuka, şehircilik ilkelerine ve planlama esaslarına uygun olup davanın bu kısmının reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.
 
Dava konusu Konya Büyükşehir Belediye Meclisinin 18.09.2015 tarih ve 1162 sayılı kararı ile onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı revizyonu yönünden;
 
Mahkemece, dava konusu uygulama imar planı revizyonu için kültür varlıkları koruma bölge kurulundan görüş alınmadığı gerekçesi ile dava konusu uygulama imar planının iptaline karar verilmiş ise de;
 
Uyuşmazlıkta, dava konusu uygulama imar planının 2015 tarihli olduğu ve dava konusu 17.02.2017 tarih ve 197 sayılı 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı revizyonunun uygulanmasına yönelik uygulama imar planı niteliğinde olmadığı, Dairemiz ara kararına cevabında, dava konusu taşınmaza ilişkin dava konusu nazım imar planından sonra uygulama imar planı yapılmadığı görülmektedir. Diğer yandan bilirkişi raporu ile (sayfa 22) 1/5000 ölçekli nazım imar planı doğrultusunda süreç içerisinde ilçe belediyesi tarafından 1/1000 ölçekli imar planının da yapılması gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca, dava konusu taşınmaz 17.02.2017 tarih ve 197 sayılı 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı revizyonunda kentsel ve bölgesel merkezi iş alanında (MİA) fonksiyonunda kaldığı, dava konusu 18.09.2015 tarih ve 1162 sayılı kararı 1/1000 ölçekli uygulama imar planı revizyonu ise %80'ni meydan alanı, %20'si ise 2 katlı kentsel ve bölgesel merkezi iş alanında (MİA) kaldığı, nazım imar planında meydan alanı düzenlemesi bulunmadığından, planlar arası kademeli birlikteliğin bulunmadığı hususları dikkate alındığında, dava konusu 18.09.2015 tarih ve 1162 sayılı 1/1000 ölçekli uygulama imar planı revizyonunda hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
 
Dava konusu kamulaştırma işlemi yönünden ise;
 
Mahkemece, dayanağı planlar iptal edildiğinden kamulaştırma işleminin de iptaline karar verilmiş ise de;
 
Dava konusu kamulaştırma işleminin imar planları doğrultusunda yapıldığı, dayanağı 1/5000 ölçekli nazım imar planı bu karar ile hukuka uygun bulunmakla birlikte dayanak diğer plan olan 18.09.2015 tarih ve 1162 sayılı kararı ile onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı revizyonu hukuka aykırı bulunduğundan, dava konusu kamulaştırma işleminde de hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
 
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, Konya 1. İdare Mahkemesinin 23.01.2019 günlü, E:2017/1707, K:2019/61 sayılı kararının dava konusu 17.02.2017 tarih ve 197 sayılı 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı revizyonunun iptaline ilişkin kısmının kaldırılmasına, bu kısım yönünden davanın reddine, istinafa konu kararın 18.09.2015 tarih ve 1162 sayılı kararı ile onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı revizyonu ve kamulaştırma işleminin iptali kısmı yönünden davalı idarenin istinaf isteminin yukarıda belirtilen değişik gerekçe ile reddine, sonuç itibariyle dava kısmen ret kısmen de iptalle sonuçlandığından dava aşamasında davacı tarafından yapılan toplam 2,735,90-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre belirlenen 912,00-TL'lik kısmının davacı üzerinde bırakılmasına, arta kalan 1.823,90-TL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, istinaf aşamasında davalı idarece yapılan 275,40-TL yargılama giderlerinin haklılık oranına göre belirlenen 183,60-TL'lik kısmının davalı idare üzerinde bırakılmasına, arta kalan 91,80-TL yargılama giderleri ile karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 1.700,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, ilk derece Mahkemesi kararında davacı lehine vekalet ücretine hükmedildiğinden davacı lehine yeniden vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, artan posta ücretinin talep edilmesi halinde derhal, talep edilmemesi halinde ise kararın kesinleşmesinden sonra mahkemesince resen istinaf başvurusunda bulunan davalı idareye iadesine, 2577 sayılı Kanunun 46/1-f maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 30 gün içinde Danıştay'a temyiz yolu açık olmak üzere, 14/10/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
 
KARŞI OY
 
İstinaf başvurusuna konu kararın dayandığı gerekçe, hukuk ve usule uygun olup, kararın kaldırılmasını gerektirecek bir neden bulunmadığından davalı idarenin istinaf başvurusunun tamamen reddine karar verilmesi gerektiği görüşüyle aksi yönde oluşan çoğunluk kararına katılmıyorum. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy