Konya Bölge İdare Mahkemesi 1. Vergi Dava Dairesi 2019/905 Esas 2020/371 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 1. Vergi Dava Dairesi
Esas No: 2019/905
Karar No: 2020/371
Karar Tarihi: 04.06.2020



İSTEMİN ÖZETİ: Davacının, kanuni temsilcisi olduğu Özel ... Eğitim Kurumları A.Ş.'nin vergi borçları nedeniyle, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun'un 13. maddesi uyarınca uygulanan ihtiyati haciz işleminin iptali istemiyle açtığı davada; olayda, amme alacağı nedeniyle kanuni temsilcinin idareye karşı amme borçlusu sıfatının bulunduğu, ihtiyati haciz aşamasının geçici bir koruma tedbiri olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen ve işin esasına müteallik olan hususlardan bağımsız bir hukuki düzenleme içerdiği, haklarında ihtiyati haciz işlemi uygulananların, ancak haczin nedenine itiraz edebilecekleri, ancak davacının bu yönde bir iddiasının bulunmadığı, öte yandan davacının yetkilisi olduğu ve FETÖ/PDY soruşturmaları kapsamında 670 Sayılı KHK ile ticaret sicil kaydı silinen Özel ... Eğitim Kurumları Anonim Şirketi'ne ait vadesi geçmiş borçlar sebebi ile kanuni temsilci sıfatıyla adına düzenlenen ödeme emrinin davacının mernis adresinde 2016 yılı içerisinde tebliğ edilemediği, ayrıca UYAP üzerinde yapılan araştırma neticesine göre, davacı hakkında Niğde 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2017/10 esas sayılı dosyasında yapılan yargılama esnasında 09.11.2017 tarihinde tahliye edildiği, Mahkemece FETÖ terör örgütüne üye olmaktan dolayı 3.4.2018 tarih ve 2018/241 sayılı kararla 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldığı, cezanın itiraz edilmeksizin kesinleştiği, tüm bunlardan başka, Mahkemeleri tarafından yapılan ara kararları ve davalı idare savunmalarının hiçbirinin davacıya bizzat veya aynı evde birlikte yaşadığı şahıslara tebliğ edilemediği, komşuları tarafından davacının İstanbul'da veya çarşıda olduğu beyan edilerek evrakın mahalle muhtarına teslim edildiği, bu haliyle davacının kaçması, mallarını kaçırması ve hileli yollara sapması ihtimallerinin oluştuğu hususları da nazara alındığında, anılan şirketin vadesi geçmiş borçları sebebi ile kanuni temsilci olan davacı adına tesis edilen dava konusu ihtiyati haciz işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle reddine ilişkin Konya 2. Vergi Mahkemesi'nce verilen 16/05/2019 gün ve E:2018/797, K:2019/412sayılı kararın, 670 sayılı KHK'nın 5. maddesi gereğince bu borçların Maliye Bakanlığı tarafından ödeneceği belirtilmiş ise de bu karara uyulmadığı, borçların tahsili için adına haciz işlemi uygulanmasının hukuka aykırı olduğu iddia edilerek kaldırılması istemidir.
 
SAVUNMANIN ÖZETİ: KHK’lar uyarınca kapatılan asıl amme borçlusu şirkete ait herhangi bir mal varlığının kalmadığı, amme alacağının tahsili için 213 sayılı VUK'nun 10. maddesi, 6183 sayılı Kanun'un 35 ve mükerrer 35. maddeleri ve aynı Kanun'un 13. maddesinin birinci fıkrasının üçüncü bendi hükmü uyarınca, Özel ... Eğitim Kurumları A.Ş'nin %2 oranında hissedarı ve yönetim kurulu üyesi olduğu anlaşılan davacı hakkında KHK'lar ve Uygulama İç Genelgesi gereğince yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu savunulmuştur.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Hüküm veren Konya Bölge İdare Mahkemesi 1. Vergi Dava Dairesince dava dosyası incelendi veişin gereği görüşüldü:
 
Dava, davacının kanuni temsilcisi olduğu Özel ... Eğitim Kurumları A.Ş.'nin vergi borçları nedeniyle, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun'un 13. maddesi uyarınca uygulanan ihtiyati haciz işleminin iptali istemiyleaçılmıştır.
 
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un "teminat isteme" başlıklı 9. maddesinde; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 344. maddesi uyarınca kaçakçılık cezası kesilmesini gerektiren haller ile 347. maddesinde sayılan hallere temas eden bir amme alacağının salınması için gerekli muamelelere başlanmış olduğu takdirde vergi incelemesine yetkili memurlarca yapılan ilk hesaplamalara göre belirtilen miktar üzerinden tahsil dairelerince teminat isteneceği, aynı Kanun'un 13. maddesinde, ihtiyati haciz sebeplerinin yedi bent halinde sayıldığı, bu hallerden herhangi birisinin mevcudiyeti halinde ihtiyati haczin hiçbir müddetle mukayyet olmaksızın alacaklı amme idaresinin mahalli en büyük memurun kararıyla, haczin ne suretle yapılacağına dair olan hükümlere göre derhal tatbik olunacağı, ihtiyati tahakkuk başlığını taşıyan 17. maddesinde de, ihtiyati tahakkuk sebeplerinin üç bent halinde sayıldığı, bu hallerden birinin bulunması durumunda vergi dairesi müdürünün yazılı isteği üzerine defterdarın, mükellefin henüz tahakkuk etmemiş vergi ve resimlerden Maliye Bakanlığınca tespit ve ilan edilecek olanlarla, bunların zam ve cezalarının derhal tahakkuk ettirilmesi hususunda yazılı emir vereceği, vergi dairesi müdürünün de bu emri derhal tatbik edeceği hükme bağlanmıştır.
 
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesinin 1.fıkrasında, tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri, tüzelkişiliği olmayan teşekkülleri idare edenler ve varsa bunların temsilcileri tarafından yerine getirileceği; 2. fıkrasında, yukarıda yazılı olanların bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi ve buna bağlı alacakların, kanuni ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı hükme bağlanmış, aynı Kanun'un mükerrer 35. maddesinde ise; tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacaklarının, kanuni temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal varlıklarından bu kanun hükümlerine göre tahsil edileceği hükmüne yer verilmiştir.
 
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 3'üncü maddesinde de amme borçlusu teriminin; amme alacağını ödemek mecburiyetinde olan hakiki ve hükmi şahısların yanında bunların kanuni temsilcilerini de ifade edeceği hüküm altına alınmıştır. Anonim şirketten tahsil olanağı kalmayan borç nedeniyle sorumluluğu olup, bu kanun hükümleri gereğince takibi mümkün bulunan kanuni temsilcilerin amme alacaklısı idareye karşı amme borçlusu sıfatını haiz olduğu açıktır.
 
23.7.2016 tarih ve 29779 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin 2. maddesinin 1/ (b) fıkrasında, (aralarında asıl borçlu şirketin de bulunduğu) ekli (II) sayılı listede yer alan özel eğitim kurum ve kuruluşlarının kapatıldığı hükme bağlandıktan sonra, 2. fıkrasında, kapatılan kurum ve kuruluşlara ait olan taşınırlar ile her türlü mal varlığı, alacak ve haklar, belge ve evrakın Hazineye bedelsiz olarak devredilmiş sayılacağı, bunlara ait taşınmazların tapuda resen Hazine adına, her türlü kısıtlama ve taşınmaz yükünden ari olarak tescil edileceği hükme bağlanmış, 17.8.2016 tarih ve 29804 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5. maddesinin 1. fıkrasında, 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan Kanun Hükmünde Kararnameler gereğince kapatılan ve Vakıflar Genel Müdürlüğüne veya Hazineye devredilen kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanallarının her türlü taşınır, taşınmaz, malvarlığı, alacak ve hakları ile belge ve evraklarının (devralınan varlık); her türlü tespit işlemini yapmaya, kapsamını belirlemeye, idare etmeye, avans dahil her türlü alacak, senet, çek ve diğer kıymetli evraka ilişkin olarak dava ve icra takibi ile diğer her türlü işlemi yapmaya, devralınan varlıklarla ilgili olup kanaat getirici defter, kayıt ve belgelerle tevsik edilen borç ve yükümlülükleri tespite ve hiçbir şekilde devralınan varlıkların değerini geçmemesi, ek mali külfet getirmemesi, kefaletten doğmaması ve Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ/PDY)’ne aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olmayan kişilerle gerçek mal veya hizmet ilişkisine dayanması şartıyla bu varlıkların değerlendirilmesi suretiyle bunları uygun bir takvim dahilinde ödemeye, kapatılan kurum ve kuruluşların taahhüt ve garanti ettiği ancak vermediği mal ve hizmet bedellerinin ödemesini durdurmaya veya ödemeye, tahsili mümkün olmadığı anlaşılan veya tahsilinde ve takibinde yarar bulunmayan hak ve alacaklar ile taahhüt ve garantilerin tahsilinden vazgeçmeye, her türlü sulh işlemini yapmaya, devralınan varlıklarla ilişkili kredi veya gerçek bir mal veya hizmet ilişkisine dayanan borçlar nedeniyle konulmuş ve daha önce kaldırılmış takyidatları kredinin veya borcun ödenebilmesini sağlamak amacıyla kaldırıldığı andaki koşullarla tekrar koydurmaya ve ihyaya, menkul rehinleri dikkate almaya, devralınan varlıklara konulan takyidatların sınırlarını belirlemeye ve kaldırmaya, finansal kiralama dahil sözleşmelerin feshine veya devamına karar vermeye, devralınan varlıkların idaresi, değerlendirilmesi, elden çıkarılması için gerekli her türlü tedbiri almaya, gerektiğinde devralınan varlıkların tasfiyesi veya satışı amacıyla uygun görülen kamu kurum ve kuruluşlarına devretmeye, devir kapsamında olmadığı belirlenen varlıkları iadeye, kapatılanların gerçek kişiye ait olması halinde devralınacak varlıkların kapsamını belirlemeye, tereddütleri gidermeye, uygulamaları yönlendirmeye, bütün bu işlemleri yapmak amacıyla usul ve esasları belirlemeye, vakıflar yönünden Vakıflar Genel Müdürlüğü, diğerleri yönünden Maliye Bakanlığının yetkili olduğu hükme bağlandıktan sonra 2. fıkrasında, bu madde kapsamında devralınan varlıklardan nakit ve diğer hazır değerlerin emanet, diğer varlıklar ise nazım hesaplarda izleneceği, nazım hesaplarda izlenen varlıklardan elden çıkarılanların tutarının emanet hesaplarına alınacağı, ödenmesine karar verilen borçların bu emanetlerden ödenerek kalan tutarın bütçeye gelir kaydedileceği, 3. fıkrasında ise, kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanallarının bağlı oldukları şirketlerin faaliyetleri sonlandırılarak ticari sicil kayıtlarının resen terkin edileceği, bunların devralınan varlıkları dışındaki varlıklarının da Hazineye bedelsiz devredilmiş sayılacağı kuralına yer verilmiş, (6.1.2017 tarih ve 29940 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 679 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 6. maddesi ile değişik) 5. fıkrasında da, borçların ödenmesinde, kamu idarelerine ödenmesi gereken vergi, resim, harç, fon kesintisi, pay gibi borçlar, çalışanların sigorta primleri, rehinli alacaklar, enerji, iletişim ve su kullanım borçları, çeşidine bakılmaksızın beşyüz Türk Lirasını geçmeyen borçlar ve diğerleri şeklinde sıralamanın esas alınacağı hükmü yer almıştır.
 
Dava dosyasının incelenmesinden; asıl amme borçlusu Özel ... Eğitim Kurumları A.Ş.'nin, olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan KHK'lar uyarınca malvarlığının hazineye intikal etmesi nedeniyle herhangi bir malvarlığı kalmadığından bahisle, söz konusu şirkete ait vergi borçlarının tahsili amacı ile, 213 sayılı Yasanın 10. ve 6183 sayılı Yasanın mükerrer 35. maddelerinde belirlenen sorumluluk kapsamında, davacının mal varlığından tahsilinin güvence altına alınması amacıyla, 6183 sayılı Yasanın 13. maddesi uyarınca davacı adına ihtiyati haciz işlemi tesis edildiği anlaşılmıştır.
 
Davalı idare tarafından verilen savunma dilekçesinde, asıl amme borçlusu şirketin 5.10.2016 itibariye 379.823,79-TL borcu olduğunun beyan edildiği, dosya içerisinde bulunan ve Niğde Valiliği Defterdarlık Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından davacıya yazılan yazıda, asıl amme borçlusu şirketin 5.10.2017 tarihi itibariyle 587.085,52-TL vadesi geçmiş vergi borcu bulunduğunun belirtildiği, yine dosyada bulunan 06.02.2019 tarih ve 65357442-000-306 sayılı evrakta 24.11.2017 tarihli GİB İntranet üzerinden yapılan sorgulamada şirket borcunun 596.905,97-TL olduğu bilgisinin yer aldığı, Mahkememizce yapılan ara kararına istinaden davalı idarece verilen cevabi yazı eki belgeye göre ise 20.03.2020 tarihi itibariyle şirketin 287.822,64-TL vadesi geçmiş borcunun bulunduğu, diğer yandan davacı adına düzenlenen 22.12.2016 tarihli haciz varakalarının ve 03.01.2017 tarihli haciz bildirisinin 394.023,80-TL miktar üzerinden düzenlendiği görülmüştür.
 
Olayda, mahkememizin 27/02/2020 tarihli ara kararıyla davalı idareye, 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca kapatılarak, her türlü mal varlığı, alacakları, hakları ile belge ve evrakı bedelsiz olarak Hazineye devredilen ve ticaret sicil kaydı silinerek mükellefiyet kaydı kapatılan asıl borçlu Özel ... Eğitim Kurumları A.Ş.'nin vergi borçlarının; 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5. maddesi (6.1.2017 tarih ve 29940 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 679 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 6. maddesi ile değişik) uyarınca şirket mal varlığından tahsili yoluna gidilip gidilmediği, gidildi ise sonucunun ne olduğu sorulmuş, yine dosyada yer alan bilgi ve belgelere göre, Niğde Vergi Dairesi Müdürlüğü'nün 04.02.2019 tarih ve 463 sayılı yazısı ile Niğde Valiliği, Defterdarlık KHK İşlemleri Bürosuna, haciz işlemine konu borcun, 670 sayılı KHK'nın 5. maddesi kapsamında tahsil edilip edilmediği, komisyon tarafından borcun tahsil edilip edilmediği sorulmuş, Niğde Valiliği, Defterdarlık KHK İşlemleri bürosuna ait 06.02.2019 tarih 306 sayılı yazı ile, iade ve ödeme işlemlerinde Bakanlıktan yazılı izin ile işlem tesis edildiği, ödeme talimatı istenildiği, henüz cevap alınmadığı, 670 sayılı KHK'nın 5. maddesi kapsamında bir işlem yapılmadığı, Bakanlıktan alınacak cevaba göre işlem tesis edileceği bilgisinin verildiği görülmüş, bu kapsamda davalı idareye, ara kararına cevap verildiği tarih itibariyle son durumun ne olduğu ayrıca sorulmuş, ara kararına istinaden davalı idare tarafından verilen cevabi yazıda, Defterdarlık KHK İşlemleri İl Bürosu tarafından Özel ... Eğitim Kurumları A.Ş.'nin borçlarına karşılık; 14/01/2020 tarih ve 35744 sayılı yazı ile 13/01/2020 tarihinde 227.429,81-TL, 20/01/2020 tarih ve 50375 sayılı yazı ile 17/01/2020 tarihinde 30.302,02-TL, 24/01/2020 tarih ve 65483 sayılı yazı ile 23/01/2020 tarihinde 59.442,77-TL'nin müdürlükleri hesaplarına aktarıldığı, dairenin de şirket borçlarına mahsup ettiğinin beyan edildiği, yine aynı cevabi yazıda, 20/03/2020 tarih ve 1297 sayılı yazı ile Defterdarlık KHK İşlemleri İl Bürosundan, Özel ... Eğitim Kurumları A.Ş.'nin vergi borçlarına istinaden dairelerine yapılacak bir ödemenin olup olmadığı hususu ile aktarılacak tutar bulunmaması halinde şirketin mal varlığında bulunan taşınmaz satışlarının yapılıp yapılmayacağının mahkemeye sunulmak üzere sorulduğu, Defterdarlık KHK İşlemleri İl Bürosu 20/03/2020 tarih ve 216036 sayılı cevabı yazısı ile nakit yetersizliği nedeniyle borcun ödenemediğini, şirketin malvarlığında bulunan taşınmaz satışları ile ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın Milli Emlak Genel Müdürlüğü taşra birimlerinin, kapatılan ve Hazineye devredilen kurum ve kuruluşların her türlü taşınır ve taşınmaz malvarlığını idare, değerlendirme ve elden çıkarma görevlerini yerine getirmeye devam edeceğini, bu kapsamda İl KHK İşlemleri Bürolarınca herhangi bir işlem tesis edilmeyeceğini, kuruma ait taşınmazlar hakkında yapılacak tasarrufların Büroları ve Niğde Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından yapılacak değerlendirmeler sonucunda belirleneceğinin bildirildiği beyan edilmiş, hacze konu borç tahsil edilemediğinden haciz işlemlerinin devam ettiği bildirilmiştir.
 
Uyuşmazlıkta, asıl borçlu şirketin, olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan KHK'lar uyarınca malvarlığının hazineye intikal etmesi nedeniyle herhangi bir malvarlığı kalmadığından bahisle, söz konusu şirkete ait vergi borçlarının tahsili amacı ile, kanuni temsilci olan davacı adına ihtiyati haciz işlemi tesis edilmiş ise de, 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5. maddesinde, 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca ticari faaliyeti ile mükellefiyeti kapatılarak ticaret sicilinden kaydı silinen ve her türlü mal varlığı ile alacak ve hakları, belge, evrak ve taşınmazları Hazineye bedelsiz olarak devredilen tüzel kişilerin vergi borçlarının ödenmesinin öngörüldüğü, bu kapsamda da, asıl borçlu Özel ... Eğitim Kurumları A.Ş.'nin davalı Vergi Dairesi Müdürlüğüne olan borcunun, 14/01/2020 tarih ve 35744 sayılı yazı ile 13/01/2020 tarihinde 227.429,81-TL'sinin, 20/01/2020 tarih ve 50375 sayılı yazı ile 17/01/2020 tarihinde 30.302,02-TL'sinin, 24/01/2020 tarih ve 65483 sayılı yazı ile 23/01/2020 tarihinde 59.442,77-TL'sinin ödemesinin yapıldığı, diğer yandan Mahkememizce yapılan ara kararına davalı idare tarafından verilen cevabi yazıya göre, Defterdarlık KHK İşlemleri İl Bürosunun 20/03/2020 tarih ve 216036 sayılı cevabı yazısında, kuruma ait taşınmazlar hakkında yapılacak tasarrufların Büroları ve Niğde Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından yapılacak değerlendirmeler sonucunda belirleneceğinin bildirildiği görülmüştür.
 
Bu durumda, 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5. maddesinin 1. ve 5. fıkralarında, 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca ticari faaliyeti ile mükellefiyeti kapatılarak ticaret sicilinden kaydı silinen ve her türlü mal varlığı ile alacak ve hakları, belge ve evrak Hazineye bedelsiz olarak devredilen tüzel kişilerin vergi borçlarının öncelikli olarak ödenmesinin öngörülmüş olması karşısında, amme alacağının öncelikle asıl borçlu şirketin Hazineye devredilen mal varlığından tahsilinin mümkün olmadığı hususu açıkça ortaya konulmadan, 213 sayılı Yasanın 10. ve 6183 sayılı Yasanın mükerrer 35. maddelerinde belirlenen sorumluluk kapsamında, davacının mal varlığından tahsilinin güvence altına alınması amacıyla 6183 sayılı Yasanın 13. maddesi uyarınca davacı hakkında tesis edilen ihtiyati haciz işleminde hukuka uygunluk bulunmamıştır.
 
Açıklanan nedenlerle, istinaf başvurusunun kabulüne, Konya 2. Vergi Mahkemesi'nce verilen 16/05/2019 gün ve E:2018/797, K:2019/412 sayılı kararın kaldırılmasına, davanın kabulüne, dava konusu işlemin iptaline, mahkeme ve istinaf aşamasında davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 385,20-TL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya ödenmesine, istinaf aşamasında yersiz alınan 44,40-TL harcın istemi halinde davacıya iadesine, artan posta ücretinin kararın kesinleşmesinden sonra istinaf başvurusunda bulunan davacıya iadesine, kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 gün içerisinde Danıştay'da temyiz yolu açık olmak üzere, 04/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy