Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/334 Esas 2023/849 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2023/334
Karar No: 2023/849
Karar Tarihi: 14.04.2023

T.C. KONYA BAM ... HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
... HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO: ...
KARAR NO: ...
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN: ... (...)
ÜYE: ... (...)
ÜYE: ... (...)
KATİP: ... (...)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KONYA ... ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: ...
NUMARASI: ... Esas - ... Karar
DAVACI: ...
VEKİLİ: Av. ...
İSTİNAF EDEN DAVALI: ...
VEKİLLERİ: Av. ...
DAVA: Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ: 11/04/2023
YAZIM TARİHİ: 13/04/2023
Davacı tarafından, davalı aleyhine Konya ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... esas sayılı dosyası ile açılan alacak davasında ... tarihinde tesis edilen davanın kabulüne ilişkin karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında "165 adet ... ile 20 adet ... " satışı konusunda 22.11.2019 tarihli sözleşme düzenlendiğini, sözleşmenin 6. m.sine göre; işin teslim süresinin, ön peşinat bedelinin ödenmesine müteakip 60-70 gün olduğu, Çin-Türkiye nakliye süresinin ortalama 35 gün olduğu, sözleşmenin 7. m.sine göre ise malzemelerin hazır olduğunda yüklenici firmanın alıcı firmadan yetkili kişileri üretici firmaya götürecek olup, teknik ve miktar onayına müteakip yükleme yapılacağını, vize ve doğal sebeplerden dolayı üreticiye gidilememesi halinde de malzemelerin yükleme işi yapılacak olup, alıcıdan bir kişinin gelmesinin beklenmeyeceğini, davacı şirketin ön peşinat olarak davalının hesabına 152.000.-USD yatırdığı, ancak, aradan üretim ve nakliye süresi de geçmiş olmasına karşın, sözleşmeye konu malzemelerin üretim yeri olan Çin' den (üretilip üretilmediğinin de belli olmadığı) yüklenmediği, davacıya sözleşmede belirlenen süre içerisinde de teslim edilmediğini, sözleşmede üretim ve teslim süreleri taraflarca birlikte kararlaştırıldığını ancak davalı şirketin süresi içerisinde borcu ifa etmediğini, sözleşmeye aykırı davrandığını, bu nedenlerle, sözleşmenin feshinin karşı tarafa bildirilmesi ve ön ödeme miktarının müvekkili şirkete iadesi için davacı şirket tarafından Zonguldak ... Noterliğinin ... tarih ve ... yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderildiğini, davalı şirketin ... tarihli Konya ... Noterliğinin ... sayılı ihtarnamesi ile malın kabul işlemlerinin başlanmasına ilişkin cevap verilmediği gerekçesi (sözleşme m.7' ye göre alıcıdan bir kişinin gelmesi beklenmeyecektir hükmüne karşın) ile yükleme işleminin yapılmadığını, sözleşmeden doğan teslim yükümlülüğünün gereğini yerine getirmediğini kabul ettiğini beyan ettiğini, ayrıca davacının ön ödeme olarak davalıya ödediği miktarı da iade etmeyeceğini belirttiğini, davalının satılanın devri için belirli süre konulmuş olan ticari satış sözleşmesinde, satıcı davalının temerrüde düşmüş, alıcı davacı da devir isteminden vazgeçtiğini derhal satıca davacıya bildirdiğini, dava açılmadan evvel arubuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, borcun ifa edilmemesinden doğan zararların tazmini istemi saklı kalmak kaydıyla şimdilik alıcı davacının ödediği ön ödeme miktarının tahsili için dava açtıklarını, borçlunun mal kaçırma ihtimali bulunduğundan, davacının alacağının tahsilinin imkansız hale gelmemesi bakımından öncelikle teminatsız veya mahkemece uygun görülecek teminat karşılığı davacının ön ödeme olarak ödediği ve iadesini talep ettiği 152.000,00.-USD karşılığı, borçlunun, borca yeter miktarda menkul ve gayrimenkulleri ile 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczini talep ettiklerini beyan ederek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; 152.000,USD' alacağın şimdilik 2.000,USD' sinin fiili ödeme tarihindeki T.C. Merkez Bankası Efektif Satış Kuru üzerinden hesaplanacak TL karşılığının temerrüt tarihi olan ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 10.4.2020 tarihinden devlet bankalarınca USD ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek faiz oranında faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine ve borçlunun, borca yeter miktarda menkul ve gayrimenkulleri ile 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulü ile; davacının talep etmiş olduğu 2.000,00 USD'nin fiili ödeme tarihindeki T.C. Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak TL karşılığının ihtar tarihi olan 10/04/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına, karar tarihi itibariyle (ve dava değerinin 15.514,14 TL olduğunun kabulü ile) alınması gereken 1.059,77 TL nisbi karar ve ilam harcından peşin alınan 264,95 TL harcın mahsubu ile kalan 794,82 TL harcın davalıdan alınarak Hazine'ye gelir kaydına, şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının bir haftalık kesin süre içerisinde arabuluculuk tutanağını dosyaya sunmadığını, bu nedenle davanın usulden reddi gerektiğini, yerel mahkemenin gerekçesinde delillerini değerlendirmediğini, alınan 21.06.2022 tarihli bilirkişi raporunda sundukları proforma fatura değerlendirildiğini, fakat mahkemece proforma fatura hiç bir suretle değerlendirilmeyerek sadece sözleşme maddesi ile hatalı hüküm kurulduğunu, dosyada bulunan tüm bilirkişi raporlarında müvekkilinin haklılığının ortaya çıktığını, ancak yerel mahkemece sözleşme konusu olan malın Türkiye'ye getirilmediğine odaklanarak yanlış karar verildiğini, müvekkilinin pandemi koşulları içerisinde sözleşme konusu malları hazır ettiğini, ödeme gelmediği için yüklemeyi yapamayarak hem itibar kaybı hem de para kaybı yaşadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Açılan dava alacak istemine ilişkindir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "İstinaf Dilekçesinin Reddi" başlıklı 346/(1). maddesinde; istinaf dilekçesinin, kanuni süre geçtikten sonra verileceği veya kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkeme istinaf dilekçesinin reddine karar vereceği,
Hukuk Muhakemeleri Kanununun "İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar" başlıklı 341.maddesinin (2) no'lu bendinde, miktar veya değeri binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararların kesin olduğu belirtilmiş, 2.12.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 24.11.2016 tarihli 6763 sayılı "Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 41.maddesi ile de, maddede yer alan "binbeşyüz" ibaresi, "üçbin" şeklinde değiştirilmiş, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, bu miktarın Maliye Bakanlığınca her yıl için tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması kabul edilmiş, 2022 yılı değerleme oranına göre yapılan hesaplamaya göre 2023 yılı için istinaf kanun yoluna başvurma kesinlik sınırı 17.830,00 TL olarak belirlenmiştir.
İlk derece mahkemesinin karar tarihi 12/01/2023 olup, istinaf istemine konu miktar ise 15.514,14 TL'dir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na 6763 sayılı Kanun ile ilave edilen Ek-Madde 1 hükmü uyarınca karar tarihi itibariyle HMK'nın 341/2. maddesi gereğince miktar veya değeri 17.830,00 TL'yi geçmeyen malvarlığına ilişkin kararlar kesin olup, HMK'nın 346. maddesi gereğince kesin olan karara ilişkin istinaf dilekçesi ilk derece mahkemesince reddedilebileceği gibi 352. maddesi gereğince yapılan ön inceleme neticesinde Bölge Adliye Mahkemesi tarafından da istinaf isteminin reddine karar verilebilir.
Dava dosyasının incelenmesinde; istinaf kanun yoluna başvuran davalının reddini talep ettiği miktarın 15.514,14 TL olduğu nazara alındığında; istinaf kanun yoluna başvuran davalı yönünden kararın kesin olduğu, istinaf kanun yolunun açık olmadığı, ilk derece mahkemesi hakiminin kanunla verilmeyen bir hakkı tanımak suretiyle hükme karşı istinaf kanun yolu açık olduğunu belirtmesinin, taraflara; yasayla verilmemiş bir hakkı (istinaf kanun yolunu) bahşetmeyeceği sonuç ve kanaatiyle davalının istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinin HMK 352/1.b maddesi gereğince reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalının istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinin REDDİNE,
2- İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yatırılan 264,95 TL istinaf karar harcının talep halinde davalı'ya iadesine,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 359/4. maddesi gereğince; kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 11/04/2023 tarihinde oybirliği ile HMK'nun 352 ve 362/1.a maddeleri gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan ...
e-imzalıdır
Üye ...
e-imzalıdır
Üye ...
e-imzalıdır
Katip ...
e-imzalıdır



Full & Egal Universal Law Academy