Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/486 Esas 2023/533 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/486
Karar No: 2023/533
Karar Tarihi: 13.03.2023

T.C. KONYA BAM ... HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
... HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO: ...
KARAR NO: ...
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN: ... (...)
ÜYE: ... (...)
ÜYE: ... (...)
KATİP: ... (...)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KONYA ... ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: ...
NUMARASI: ... Esas ... Karar
İSTİNAF EDEN DAVACI: ...
VEKİLİ: Av. ...
DAVALI: ...
VEKİLİ: Av. ...
DAVA: Menfi Tespit (Alım Satım)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ: 31/03/2023
YAZIM TARİHİ: 03/04/2023
Davacı tarafından davalı şirket aleyhine Konya ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasında ... tarihinde tesis edilen davanın reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından müvekkili aleyhine 5.000,00 TL bedelli bonoya dayalı olarak Konya ... İcra Müdürlüğü'nün ... E. sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, yine davalı tarafından müvekkili aleyhine 30/12/2017, 30/01/2018, 28/02/2018, 30/03/2018 ve 30/11/2017 vade tarihli olarak toplamda 25.000,00 TL bedelli bonolara dayanılarak Konya ... İcra Müdürlüğünün ... E. sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, takibe konu olan borcun kaynağını teşkil eden bonoların müvekkili ile alacaklı arasında ürün satışından kaynaklandığını, müvekkilinin ürün satın almak üzere davalı tarafın yetkilisi ...'ın posta çeki hesabına 10.000,00 TL nakit ödeme yaptığını, alacaklı tarafa söz konusu ürün satımına ilişkin olarak her biri 5.000,00 TL olmak üzere toplamda 30.000,00 TL değerinde 6 adet senetleri imzalayarak teslim ettiğini, ancak satın alınan ürünlere ilişkin müvekkiline hiçbir teslimatın yapılmadığını, senedin müvekkili tarafından sadece isim ve T.C. kimlik numarası ve imza kısmı doldurulup diğer kısımların davalı tarafça sonradan doldurulmak suretiyle tahrif edilerek tarih ve miktar kısımları yazılarak takibe konulduğundan bahisle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, takibin tedbiren durdurulmasına ve davalının 30.000,00 TL'nin %20'si üzerinden kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mahkemenin görevli olmadığını, görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemeleri olduğunu, davacının tanık dinletmesine muvafakatları olmadığını, davacının kötü niyetli olarak bu davayı açtığını, Müvekkili tarafından borçlular ... ve ...'a karşı Konya ... İcra Dairesinin ... ve ... E. sayılı dosyaları ile kambiyo senetlerine mahsus takip başlatıldığını ve takibin kesinleştiğini, davacı tarafından her ne kadar takip konusu senetler ve gönderilen para havalesinin aralarındaki ticari satışa ilişkin olduğu iddia edilmiş ise de söz konusu senetler ve gönderilen havalenin ... ve davacının kendisi adına gönderilen ticari satışlara ilişkin olduğunu, davacının dava konusu senetleri ve ödemeyi hem kendi adına hem de ... adına sipariş verilen malzemelere ilişkin olarak verdiğini, davacının ... tarafından keşide edilmiş dava konusu senetlerin ciro edilmek suretiyle müvekkiline verildiğini, davacının ...'a kefil olduğunu, davacının haciz tutanaklarındaki beyanıyla da bu durumu kabul ettiğini, müvekkili tarafından hem ...'ya hem de ...'a ticari ilişkiden kaynaklanan malların gönderildiğini, söz konusu gönderilen malların ... vasıtasıyla teslim edildiğini, davacı tarafından Konya ... İcra Müdürlüğü'nün ... E. ve ... E. sayılı dosyalara ilişkin borcun açıkça kabul edildiğini, ödeme için resmi taahhüt verildiğini, davacı tarafından gönderilen 28/08/2017 tarihli havale edilen tutarın ...'ın cari borcuna ilişkin gönderildiğini, davacı tarafından taraflar arasındaki sözlü anlaşmaya göre gönderilen havalenin daha sonradan sanki mal siparişine ilişkin gönderilmiş gibi gösterilmeye çalışıldığını belirterek; davanın esastan reddi ile takibin devamına, davacının %20'den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; "..Dosya kül halinde değerlendirildiğinde; Davacı vekilince davalı aleyhine açılan işbu davada her ne kadar taraflar arasındaki ürün satışından sebep teslim edilmeyen mallar nedeniyle menfi tespit talebinde bulunulmuş ise de, icra dosyalarına konu bonolarda malen kaydının bulunduğu, bu hususun aksinin yazılı belge ile ispatlanamadığı, ticari defterlere göre de davalı faturalarının taraf defterlerinde kayıtlı olduğu ve davalının alacaklı bulunduğu nazara alındığında..." gerekçesiyle davanın ve davalı vekilinin kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mezkur kararın ''gerekçe'' kısmında; senetteki malen kaydının malın senedin keşidecisine teslim edildiğine de karine teşkil ettiğinden, malın davalı tarafça teslim edilmediği hususunun yazılı delillerle ispatlamadığından bahisle davanın reddine karar verildiğini, Kambiyo senedinin sebebi olan satış konusu malların müvekkiline teslim edilmediğini, davalının malların müvekkile teslim edildiğine dair dosyaya sunulmuş bir irsaliyeli, fatura veya tutanağın bulunmadığını, davalının malların teslim edildiğini, teslimine ilişkin tutulan tutanakları ve bu tutanakların davacı müvekkil veya müvekkilin yetkili kıldığı kişi tarafından imzalandığını da ispatla yükümlü olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla; her ne kadar Yerel Mahkeme ilamında 19/10/2020 tarihli tutanakla bu hususun ispatlanmış olduğuna değinilse de 15/04/2020 tarihli bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, bu tutanaklarda faturayı teslim alana ya da teslim edene ilişkin bilgilerin bulunmadığı tespitinin yapıldığını, davalı tarafça düzenlenmiş olan fatura ve teslim fişlerinin hayali olarak düzenlendiğini ve itibar edilmemesi gerekmektiğini, kararın gerekçesinde müvekkilin defterleri üzerinde yapılan incelemede dava dosyasında mevcut davalı tarafça düzenlenen irsaliyeli faturaların davacının yetkilisi olduğu ... defterlerinde kayıtlı olduğundan ve ilgili bonoların da kayıtlı bulunduğundan bahsedildiğini ancak davalı firmaya ait fatura ve bonolar müvekkile ticari defterlerde kayıtlı olmadığını, bu hususun 15/04/2020 tarihli bilirkişi raporuyla da sabit olduğunu, yerel mahkeme kararında, icra dosyalarındaki haciz tutanaklarında müvekkilin ...'a kefil olduğu ve bu nedenle bonoların verildiğini ikrar ettiğinden bahsedilmişse de müvekkil ile ... arasında herhangi bir kefil ilişkisi bulunmadığını, ...'ın müvekkiline ya da davalı şirkete herhangi bir mal satışı veya alışının olmadığını, bu nedenle menfi tespit davasına konu olan bononun esasında gerçek bir borç ilişkisine dayanmadığını belirterek; Konya ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ... Tarihli, ... Esas ve ... Karar Sayılı ilamının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, bonodan dolayı borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
İcra takip dosyaları incelendiğinde; davalı-alacaklı şirket tarafından dava dışı ... ile davacıya karşı tanzim tarihi 25/09/2017 olan, 30/04/2018 vadeli 5.000,00 TL bedelli senede dayanılarak Konya ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasından; her biri 25/09/2017 tanzim tarihli 5 adet her biri 5.000,00 TL'lik senetler için Konya ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasından takip yapıldığı, senetlerin keşidecisinin ..., lehtarının davacı ... olduğu ve davalı şirketin senetleri ciro ile devralan hamil olduğu görülmüştür.
Davacı takibe konu senetlerin mal teslimi karşılığında düzenlendiğini, ancak davalının teslim etmesi gereken malları teslim etmediğini ve senetlerin karşılıksız kaldığını iddia etmiştir. Davalı da, senetlerin mal teslimi karşılığı düzenlendiğini kabul etmiş, ancak malların davalıya teslim edildiğini savunmuştur. Yargıtay yerleşik kararları gereğince davacının, senedin düzenlenmesine konu malın teslim edilmediğini ispatlaması gerekmekte olup, bu hususta ispat yükü borçlu olmadığını iddia eden davacı üzerindedir (Örn. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 20/04/2022 tarih ve 2020/8111 Esas- 2022/3204 Karar sayılı kararı). Takibe konu bonoların mal teslimi karşılığı düzenlendiği her iki tarafın kabulünde ise de davacı, malın teslim edilmediğine ilişkin iddiasını ispatlayamamıştır. Bu nedenlerle ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, kararda kamu düzenine aykırılık da bulunmadığı anlaşılmakla, HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince davacının istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinafa başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6-Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 31/03/2023 tarihinde oybirliği ile HMK'nın 362/1.a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.
Başkan ... Üye ... Üye ... Katip ...
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır
...Ç




Full & Egal Universal Law Academy