Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1769 Esas 2023/530 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1769
Karar No: 2023/530
Karar Tarihi: 13.03.2023

T.C. KONYA BAM ... HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
... HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: ...
KARAR NO: ...
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN: ... (...)
ÜYE: ... (...)
ÜYE: ... (...)
KATİP: ... (...)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KONYA ... ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: ...
NUMARASI: ... Esas ...Karar
İSTİNAF EDEN DAVACI: ... - (T.C Kimlik No: ... )
VEKİLİ: Av. ...
İSTİNAF EDEN
DAVALILAR: 1-... - (T.C Kimlik No: ... )
2-... - (T.C Kimlik No: ... )
VEKİLİ: Av. ...
İSTİNAF EDEN
DAVALI/MÜTEVEFFAMüteveffa ...'nin mirasçıları;
3-... - (T.C Kimlik No: ... )
4-... -(T.C No: ... )
5-... - (T.C Kimlik No: ... )
6-... - (T.C Kimlik No: ... )
7-... - (T.C Kimlik No: ... )
VEKİLİ: Av. ...
İSTİNAF EDEN
DİĞER DAVALILAR 8-... - (T.C Kimlik No: ... )
VEKİLİ: Av. ... -
9- ... - (T.C Kimlik No: ... )
10-... - (T.C Kimlik No: ... )
11-... - (T.C Kimlik No: ... )
12-... - (T.C Kimlik No: ... )
13-... - (T.C Kimlik No: ... )
14- ...
15-... - (T.C Kimlik No: ... )
16-... -(T.C Kimlik No: ... )
17-... - (T.C Kimlik No:... )
18-... - (T.C Kimlik No: ... )
19-... - (T.C Kimlik No: ... )
20-... - (T.C Kimlik No: ... )
VEKİLLERİ: Av. ...
21-... - (T.C Kimlik No:... )
22-... - (T.C Kimlik No: ... )
23-... - (T.C Kimlik No: ... )
VEKİLLERİ : Av. ...
24- ...
25- ...
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ: 13/03/2023
YAZIM TARİHİ: 05/04/2023
Davacı tarafından davalılar aleyhine Konya ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyası ile açılan alacak davasında ... tarihinde tesis edilen karara karşı davacı ve bir kısım davalıların istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ... adına yönetici ve temsilcilerinin din istismarı yaparak izinsiz ve kaçak yollarlar örgütlenerek döviz bazında paralar topladıklarını, kendilerini de maddi ve manevi olarak mağdur bıraktıklarını, davalı ... yöneticileri hakkında Konya ... Ağır Ceza Mahkemesinde açılan ceza davasında mahkumiyet kararı verildiğini, yöneticilerinin Sermaye Piyasası Kurulunun ilgili maddelerini ihlal ederek usulsüz bir şekilde para topladığını, kendilerine şirket ortağı olduklarına ilişkin verilen hisse senedi adı altındaki belgelerinde kanunen geçersiz olup resmi geçerliliğinin bulunmadığını, 237.627,00 Alman markı ...'dan, 16.605,00 Alman markı da ...'dan olmak üzere toplam 254.232,00 Alman markının davalı ...'e verdiklerini, paraları verirken yöneticilerin sözlü olarak istedikleri zaman parayı geri alabileceklerini söylediklerini, sözleriyle kendilerine inandırıp güven sağladıklarını, kendilerini kanun ve yönetmeliklerle ilgili bilgi verilmediğini ve bu şekilde dolandırıldıklarını, kendilerine ne ana parayı ne de kar payının verilmediğini, kendilerine verilen hisse senedi bedeli ile ödemiş oldukları paranın da tutmadığını, Almanya'nın değişik şehirlerinde yüksek kar payları verileceği vadiyle insanların kandırıldığını ve para toplandığını beyanla şirketin yağmalanıp tamamen talan edilmesi ile mağdur duruma düştüklerini, şirket yöneticileri hakkında bir çok ceza davasının da devam ettiğini beyanla fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 8.000,00TL'nin davalılardan tahsilini, hüküm kurulurken davalı şirkete vermiş oldukları 254.232,00 Alman markının döviz kuru göz önünde bulundurularak hüküm kurulmasını, davalıların mal varlıklarına ihtiyati tedbir konulmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin davalılar üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Davacı vekili 28/03/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile talep miktarını 16.706,35 TL'ye yükseltmiştir.
CEVAP: Davalı ... Kahraman vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle zamanaşımı itirazlarının olduğunu, davanın zamanaşım süresi olan 15 yıllık süreden sonra açıldığını bu nedenle zamanaşımı yönünden davanın reddine karar verilmesini, müvekkilinin davacıları tanımadığını, ticari ilişkisinin ve para alışverişinin olmadığını, müvekkilinin davaya konu edilen söz konusu şirketle ilgisinin 1999 yılında yapılan genel kurulla sona erdiğini, yönetimde bulunduğu dönemlerde de imza yetkisinin olmadığını, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, açılan davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığını bunun usul ve esaslara aykırı olup usul yönünden de itirazlarının olduğunu, davacının şirkete ortak olmak amacıyla para verdiğini, verdikleri paralar ile hisse senedinde yazan bedeller arasında büyük farklar olduğunu ileri sürdüklerini ancak ortakların ortak oldukları şirketten paylarını talep etmek gibi yasal bir haklarının olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; davacıların dava dilekçesi ile kendilerine hakarete varacak ithamlarda bulunduklarını bununla ilgili tazminat haklarının saklı tutulduğunu, ...'in iddia edildiği gibi illegal bir kuruluş olmadığını, davacıların beyanlarının yanıltıcı olduğunu, şirketin usul ve esaslara uygun olduğunu, pek çok ortağının olup ortaklarının hissedar olmaktan mutluluk duyduğu bir şirket olduğunu, 1999 yılından sonra şirkete yeni ortak alımı olmayıp şirket kasasına tek kuruş girmediğini, kendisinin yönetimde olmadığı dönemlerde yapılan işlemlerden sorumlu tutulamayacağını, kendisinin 16/07/2000 tarihindeki genel kurulla yönetime istemeden seçildiğini, kendisinin yönetime talip olmayıp istememesine rağmen isminin yönetime yazıldığını, 5 gün sonra noter ihtarı ile istifa ettiğini, istifasının kabul edilmediğini uzun bir zaman sonra öğrendiğini ve yönetime devam etmek zorunda kaldığını, kendisini yönetimde olduğu dönemde hiçbir şekilde para toplama, ortak alımı, hisse senedi basımı işlerinin olmadığını, kendisinin emekli maaşı ile geçinen biri olup mal varlığının olmadığını, kirada oturduğunu, kendisinin de tüm birikiminin bu şirkete gittiğini, şirket yüzünden kendisinin de mağdur olduğunu, aile düzenin bozulduğunu, 2003 yılında yönetimdeki görevini devrettiğini, görevini kötüye kullanmadığını, haksızlığa uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı itirazlarının olduğunu, davanın görevli mahkemede açılmadığını, görev yönünden usulden ret kararı verilmesini, davanın dava açma şartları yerine getirilmeden açıldığını bu nedenle de davanın reddine karar verilmesini, davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılmasının da usul ve esaslara uygun olmadığını, müvekkilinin bir dönem yönetimde olduğu şirketin büyük bir şirket olup müvekkilinin şahsi sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin ceza davasında mahkumiyet kararı verilerek hapis yattığı iddiasının da gerçek dışı olduğunu, davacının hisse senedi alarak ortak olduğu şirketten istediği zaman çıkacağı, yüksek kar payları verileceği gibi bir vaadin söz konusu olmayıp bunun ve diğer iddiaların davacı tarafça ispat edilmesi gerektiğini, şirketin usul ve esaslara uygun olarak faaliyette bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı, usul ve husumet itirazlarının olduğunu, davacının dava dilekçelerindeki beyanları ile şirkete ortak olmak amacıyla para verdiklerini, verdikleri paralar ile hisse senedinde yazan bedeller arasında büyük farklar olduğunu ileri sürdüklerini ancak ortakların ortak oldukları şirketten paylarını talep etmek gibi yasal bir haklarının olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı, usul ve husumet itirazlarının olduğunu, davacının dava dilekçesindeki beyanları ile şirkete ortak olmak amacıyla para verdiklerini, verdikleri paralar ile hisse senedinde yazan bedeller arasında büyük farklar olduğunu ileri sürdüklerini ancak ortakların ortak oldukları şirketten paylarını talep etmek gibi yasal bir haklarının olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı itirazlarının olduğunu, davanın görevli mahkemeye açılmadığını, görev yönünden usulden ret kararı verilmesini, davanın dava açma şartları yerine getirilmeden açıldığını bu nedenle de davanın reddine karar verilmesini, davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılmasının da usul ve esaslara uygun olmadığını, müvekkilinin bir dönem yönetimde olduğu şirketin büyük bir şirket olup müvekkilinin şahsi sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin ceza davasında mahkumiyet kararı verilerek hapis yattığı iddiasının da gerçek dışı olduğunu, davacının hisse senedi alarak ortak olduğu şirketten istediği zaman çıkacağı, yüksek kar payları verileceği gibi bir vaadin söz konusu olmayıp bunun ve diğer iddiaların davacı tarafça ispat edilmesi gerektiğini, şirketin usul ve esaslara uygun olarak faaliyette bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalılar ..., ..., ..., ... ve ... vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı itirazlarının olduğunu, davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılmasının da usul ve esaslara uygun olmadığını, davacının para verdikleri dönemde müvekkillerinin hiçbirisinin şirketin yönetiminde olmadığını, müvekkillerinin en erken 19/12/1999 tarihinde yönetimde olduklarını, verilen paranın bu tarihten önce olduğunu, davacının hisse senetlerini başkasından devraldığını, hisse senetlerinin ilk sahiplerinin kendileri olmadığını, davacının şirket ortağı olduklarının şirket kayıtlarında geçtiğini, genel kurul tutanaklarında isimlerinin bulunduğunu, müvekkillerinin yönetimde olduğu dönemde bile yapılan işlemlerden yönetim kurulunun sorumlu tutulamayacağını, davacının hangi tarihte kime hangi belge ile para verdiğini ispat etmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; kendisinin şirketin muhasebe kayıtlarını tutmak dışında bir bağının olmadığını, daha sonra bu işi de bıraktığını, yöneticilik yapmadığını, davacıların para yatırdığı dönemde bile muhasebe kayıtlarının kendisi tarafından tutulmamış olabileceğini, kendisinin işinin muhasebe kaydı tutmakla sınırlı olduğunu, hisse senedi düzenlemek ya da para toplamak gibi bir işinin olmadığını, davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; kendisinin şirkette SGK'lı personel olarak çalıştığını, hiçbir dönemde yönetici ve yetkili olmadığını, adı geçen şirketin hiçbir davasında yargılanmadığını, davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; kendisinin şirketin ortağı olmaktan başka hiçbir bağının olmadığını, hiçbir dönemde yönetici ve yetkili olmadığını, adı geçen şirketin hiçbir davasında yargılanmadığını, davacıların iddialarının gerçek dışı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; kendisinin şirkette SGK'lı personel olarak çalıştığını, hiçbir dönemde yönetici ve yetkili olmadığını, adı geçen şirketin hiçbir davasında yargılanmadığını, davacıların iddialarının gerçek dışı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "..davanın kabulü ile; 2.000,00 TL'si için dava tarihi olan 19/09/2012 tarihinden, 14.706,35TL'si için ıslah tarihi olan 28/03/2019 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte 16.706,35TL'nin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesince verilen karar davacı vekili ve bir kısım davalılar vekili tarafından istinaf edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dosyanın yapılan incelenmesinde, ilk derece mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin karara karşı davalılar ..., ... vekili ve müteveffa ... mirasçıları vekilinin adli yardım talepli olarak istinaf başvurusunda bulundukları, adli yardım talebi nedeniyle istinaf başvurusuna ilişkin herhangi bir harç yatırılmadığı, Dairemize intikal eden dava dosyasında öncelikle davalılar ..., ... ve Müteveffa ... mirasçılarının adli yardım talebinin yerinde olup olmadığı hususunda inceleme yapılarak davalılar ..., ... ve müteveffa ... mirasçılarının adli yardım taleplerinin HMK'nın 336/2 maddesi gereğince itirazı kabil olmak üzere reddine karar verildiği, verilen kararın tarafların vekillerine tebliğ edildiği, davalılar ..., ... tarafından yapılan itiraz üzerine dosyanın Bam ... Hukuk Dairesi'ne gönderildiği ve ... Hukuk Dairesinin ... tarih, ... D. İş sayılı kararı ile davalılar ..., ...'in itirazlarının reddine karar verildiği, yine müteveffa ... mirasçıları tarafından yapılan itiraz üzerine dosyanın Bam ... Hukuk Dairesi'ne gönderildiği ve ... Hukuk Dairesinin ... tarih, ... D. İş sayılı kararı ile davalı müteveffa ... mirasçıları tarafından yapılan itirazın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 344. maddesi gereğince istinaf kanun yoluna başvurulurken yatırılması gereken 492,00 TL başvuru harcı ile 285,30 TL nispi istinaf karar harcının bir hafta içerisinde ayrı ayrı yatırılması hususunda davalılar ..., ... vekili ve müteveffa ... mirasçıları vekili adına usulüne uygun muhtıralar düzenlenerek tebliğ edilmesi, yapılan uyarı üzerine gerekli harcın yatırılmaması halinde, istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmesi, kararın usulüne uygun olarak davalılar ..., ... vekili ve müteveffa ... mirasçıları vekiline tebliğ edilmesi ve karara karşı istinaf başvuru süresinin geçmesinden sonra her halükarda davacı ve adli yardıma konu olmayan diğer davalıların istinaf taleplerinin incelenmesi için dosyanın dairemize gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Dava dosyasının HMK’nın 352/1.ç maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi'ne GERİ ÇEVRİLMESİNE,
2-Hukuk Muhakemeleri Kanununun 344. maddesi gereğince işlem yapıldıktan sonra istinaf incelemesi yapılmak üzere dosyanın dairemize gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 13/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan ...
e-imzalıdır
Üye ...
e-imzalıdır
Üye ...
e-imzalıdır
Katip ...
e-imzalıdır








A.Ç



Full & Egal Universal Law Academy